ümmi
arapça kelam; şiir, resim ve herhangi bir el becerisi (ustalığı) alanında bilgisi olmayan. "annesinden doğduğu gibi"
devamını gör...
yks birincilerinin hep türkiye'den çıkması
yks sonuncularının da türkiye'den çıkmasıyla nötrlenen durum.
devamını gör...
keşke ablam olsa dediğiniz yazarlar
tanrım başlığa nickimi yazma gafletinde bulunmuş bir allah'ın kulu var mı diye baktım ki yazılmamış şükürler olsun; yoksa gelip onun klavyede a,b,l harflerine basan parmaklarını kıracaktım. kız abla nedir ha? abla nedir, ağzınızın ortasına çarparım sakın ola ki beni biriniz abla diye bağrına basmaya kalkmasın. kardeş sevmem, kardeş istemem anlıyor musunuz?!
bunu ebeveynlerime de "ehe bi kardeşin olsun ister misin morticia?!" diye bana sorduklarında kesin bir dille izah etmişim zaten 6 yaşındayken. "mirası bölecek başka bir piç istemiyorum!" diye. tanrım, annem kadını, morticia gibi her yönden mükemmel ve insanı ebeveynlikte iliklerine kadar tatmin edici bir evlada sahip olduğu için çok şanslı, ikinci çocuğu aramadılar bile.
şimdi burada gelmiş, birbirimizi manevi kardeşler ilan edeceğiz ve ben de elin veletlerinin ablası olacağım ha?! sakın aklınızdan bile geçirmeyin.
ayrıca benden söylemesi, abla demeyin lazım olur bak sonra.
bunu ebeveynlerime de "ehe bi kardeşin olsun ister misin morticia?!" diye bana sorduklarında kesin bir dille izah etmişim zaten 6 yaşındayken. "mirası bölecek başka bir piç istemiyorum!" diye. tanrım, annem kadını, morticia gibi her yönden mükemmel ve insanı ebeveynlikte iliklerine kadar tatmin edici bir evlada sahip olduğu için çok şanslı, ikinci çocuğu aramadılar bile.
şimdi burada gelmiş, birbirimizi manevi kardeşler ilan edeceğiz ve ben de elin veletlerinin ablası olacağım ha?! sakın aklınızdan bile geçirmeyin.
ayrıca benden söylemesi, abla demeyin lazım olur bak sonra.
devamını gör...
taze çekilmiş kahve kokusu
kahveye ihtiyacı olmayan insana bile kahve aldırtacak kokudur.
devamını gör...
1 milyon euro verseler sevgilini terk eder misin
etmem guzum..
yiğidim aslanımı dünyalara değişmem..
yiğidim aslanımı dünyalara değişmem..
devamını gör...
şener şen vs kemal sunal
bir kıyaslama yapmak çok zor, hatta imkansız.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
devamını gör...
sivil toplum kuruluşu
resmî kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır.
devamını gör...
splendeurs et misères des courtisanes
honoré de balzac tarafından kaleme alınmış ve dilimize kibar fahişelerin ihtişamı ve sefaleti olarak veya kibar fahişeler ismi ile çevrilmiş eser. esasında yazarın comédie humaine koleksiyonunun bir parçası olan ve illusions perdues'un devamı niteliğinde sayabileceğimiz bir eser diyebiliriz.
eser dört ayrı bölümden oluşmaktadır bunlar sırasıyla; esther heureuse, à combien l’amour revient aux vieillards, où mènent les mauvais chemins, la dernière incarnation de vautrin olarak adlandırılmıştır. balzac dönemini oldukça iyi aktrabilmiş olsa da karakterler biraz çiğ geldi diyebilirim. dönemin toplum yapısını az çok anlayabilmek için güzel bir eser ama karakterler ne kadar derin yazılmış gibi görünsede klişe olmaktan sıyrılamamışlar. lucien karakterini bunun biraz dışında tutacağım, ben çarpık bir ahlak anlayışına sahip karakterleri açıkçası seviyorum belki bundan ötürü çok objektif yaklaşamıyorum ama düşününce karakterlerin büyük çoğunluğu ahlaki açıdan çarpık zaten. yeraltı dünyası, fuhuş ve adalet sisteminin çirkin taraflarını; topumun yüzündeki maskeyi söküp çıkarır gibi net ve çarpıcı aktarmış balzac fakat buna rağmen trajik biten üzücü bir aşk hikayesi olarak yer etti aklımda. okuması biraz güç açıkçası, balzac kolay okuyup anlam verilecek biçimde yazmıyor. betimlemelerle boğuşmaktan konunun ucu kaçtığı çok oluyor, ana hikayede bulunan karakterler de biraz sönük kaldığı için okuyucu için işkence halini almaya başlayabiliyor. yine de döneme tuttuğu ayna açısından okunmaya değer ama le père goriot ve illusions perdues okuyup bıraksanız da bir şey değişmezdi muhtemelen.
--- alıntı ---
ıl n’est pas inutile de faire observer que de si considérables fortunes ne s’acquièrent point, ne se constituent point, ne s’agrandissent point, ne se conservent point, au milieu des révolutions commerciales, politiques et industrielles de notre époque, sans qu’il y ait d’immenses pertes de capitaux, ou, si vous voulez, des impositions frappées sur les fortunes particulières. on verse très peu de nouvelles valeurs dans le trésor commun du globe. tout accaparement nouveau représente une nouvelle inégalité dans la répartition générale. ce que l’état demande, il le rend ; mais ce qu’une maison nucingen prend, elle le garde. […] forcer les états européens à emprunter à vingt ou dix pour cent, gagner ces dix ou vingt pour cent avec les capitaux du public, rançonner en grand les industries en s’emparant des matières premières, tendre au fondateur d’une affaire une corde pour le soutenir hors de l’eau jusqu’à ce qu’on ait repêché son entreprise asphyxiée, enfin toutes ces batailles d’écus gagnées constituent la haute politique de l’argent. certes, il s’y rencontre pour le banquier, comme pour le conquérant, des risques ; mais il y a si peu de gens en position de livrer de tels combats que les moutons n’ont rien à y voir. ces grandes choses se passent entre bergers. aussi, comme les exécutés (le terme consacré dans l’argot de la bourse) sont coupables d’avoir voulu trop gagner, prend-on généralement très peu de part aux malheurs causés par les combinaisons des nucingens. qu’un spéculateur se brûle la cervelle, qu’un agent de change prenne la fuite, qu’un notaire emporte les fortunes de cent ménages, ce qui est pis que de tuer un homme ; qu’un banquier liquide ; toutes ces catastrophes, oubliées à paris en quelques mois, sont bientôt couvertes par l’agitation quasi marine de cette grande cité. les fortunes colossales des jacques cœur, des médici, des ango de dieppe, des auffredi de la rochelle, des fugger, des tiepolo, des corner, furent jadis loyalement conquises par des privilèges dus à l’ignorance où l’on était des provenances de toutes les denrées précieuses ; mais, aujourd’hui, les clartés géographiques ont si bien pénétré les masses, la concurrence a si bien limité les profits, que toute fortune rapidement faite est : ou l’effet d’un hasard et d’une découverte, ou le résultat d’un vol légal. perverti par de scandaleux exemples, le bas commerce a répondu, surtout depuis dix ans, à la perfidie des conceptions du haut commerce, par des attentats odieux sur les matières premières. partout où la chimie est pratiquée, on ne boit plus de vin ; aussi l’industrie vinicole succombe-t-elle. on vend du sel falsifié pour échapper au fisc. les tribunaux sont effrayés de cette improbité générale. enfin le commerce français est en suspicion devant le monde entier, et l’angleterre se démoralise également. le mal vient, chez nous, de la loi politique. la charte a proclamé le règne de l’argent, le succès devient alors la raison suprême d’une époque athée. aussi la corruption des sphères élevées, malgré des résultats éblouissants d’or et leurs raisons spécieuses, est-elle infiniment plus hideuse que les corruptions ignobles et quasi personnelles des sphères inférieures.
ikinci bölüm: à combien l'amour revient aux vieillards.
--- alıntı ---
eser dört ayrı bölümden oluşmaktadır bunlar sırasıyla; esther heureuse, à combien l’amour revient aux vieillards, où mènent les mauvais chemins, la dernière incarnation de vautrin olarak adlandırılmıştır. balzac dönemini oldukça iyi aktrabilmiş olsa da karakterler biraz çiğ geldi diyebilirim. dönemin toplum yapısını az çok anlayabilmek için güzel bir eser ama karakterler ne kadar derin yazılmış gibi görünsede klişe olmaktan sıyrılamamışlar. lucien karakterini bunun biraz dışında tutacağım, ben çarpık bir ahlak anlayışına sahip karakterleri açıkçası seviyorum belki bundan ötürü çok objektif yaklaşamıyorum ama düşününce karakterlerin büyük çoğunluğu ahlaki açıdan çarpık zaten. yeraltı dünyası, fuhuş ve adalet sisteminin çirkin taraflarını; topumun yüzündeki maskeyi söküp çıkarır gibi net ve çarpıcı aktarmış balzac fakat buna rağmen trajik biten üzücü bir aşk hikayesi olarak yer etti aklımda. okuması biraz güç açıkçası, balzac kolay okuyup anlam verilecek biçimde yazmıyor. betimlemelerle boğuşmaktan konunun ucu kaçtığı çok oluyor, ana hikayede bulunan karakterler de biraz sönük kaldığı için okuyucu için işkence halini almaya başlayabiliyor. yine de döneme tuttuğu ayna açısından okunmaya değer ama le père goriot ve illusions perdues okuyup bıraksanız da bir şey değişmezdi muhtemelen.
--- alıntı ---
ıl n’est pas inutile de faire observer que de si considérables fortunes ne s’acquièrent point, ne se constituent point, ne s’agrandissent point, ne se conservent point, au milieu des révolutions commerciales, politiques et industrielles de notre époque, sans qu’il y ait d’immenses pertes de capitaux, ou, si vous voulez, des impositions frappées sur les fortunes particulières. on verse très peu de nouvelles valeurs dans le trésor commun du globe. tout accaparement nouveau représente une nouvelle inégalité dans la répartition générale. ce que l’état demande, il le rend ; mais ce qu’une maison nucingen prend, elle le garde. […] forcer les états européens à emprunter à vingt ou dix pour cent, gagner ces dix ou vingt pour cent avec les capitaux du public, rançonner en grand les industries en s’emparant des matières premières, tendre au fondateur d’une affaire une corde pour le soutenir hors de l’eau jusqu’à ce qu’on ait repêché son entreprise asphyxiée, enfin toutes ces batailles d’écus gagnées constituent la haute politique de l’argent. certes, il s’y rencontre pour le banquier, comme pour le conquérant, des risques ; mais il y a si peu de gens en position de livrer de tels combats que les moutons n’ont rien à y voir. ces grandes choses se passent entre bergers. aussi, comme les exécutés (le terme consacré dans l’argot de la bourse) sont coupables d’avoir voulu trop gagner, prend-on généralement très peu de part aux malheurs causés par les combinaisons des nucingens. qu’un spéculateur se brûle la cervelle, qu’un agent de change prenne la fuite, qu’un notaire emporte les fortunes de cent ménages, ce qui est pis que de tuer un homme ; qu’un banquier liquide ; toutes ces catastrophes, oubliées à paris en quelques mois, sont bientôt couvertes par l’agitation quasi marine de cette grande cité. les fortunes colossales des jacques cœur, des médici, des ango de dieppe, des auffredi de la rochelle, des fugger, des tiepolo, des corner, furent jadis loyalement conquises par des privilèges dus à l’ignorance où l’on était des provenances de toutes les denrées précieuses ; mais, aujourd’hui, les clartés géographiques ont si bien pénétré les masses, la concurrence a si bien limité les profits, que toute fortune rapidement faite est : ou l’effet d’un hasard et d’une découverte, ou le résultat d’un vol légal. perverti par de scandaleux exemples, le bas commerce a répondu, surtout depuis dix ans, à la perfidie des conceptions du haut commerce, par des attentats odieux sur les matières premières. partout où la chimie est pratiquée, on ne boit plus de vin ; aussi l’industrie vinicole succombe-t-elle. on vend du sel falsifié pour échapper au fisc. les tribunaux sont effrayés de cette improbité générale. enfin le commerce français est en suspicion devant le monde entier, et l’angleterre se démoralise également. le mal vient, chez nous, de la loi politique. la charte a proclamé le règne de l’argent, le succès devient alors la raison suprême d’une époque athée. aussi la corruption des sphères élevées, malgré des résultats éblouissants d’or et leurs raisons spécieuses, est-elle infiniment plus hideuse que les corruptions ignobles et quasi personnelles des sphères inférieures.
ikinci bölüm: à combien l'amour revient aux vieillards.
--- alıntı ---
devamını gör...
ahmet hakan vs supportgirl
supportgirl her devrin adamı değildir. mabada mabad demeyi düstur edinmiştir ayrıca bineceği uçağın biletini kimseye ödetmeyecek kadar omurga sahibidir. *
devamını gör...
oktroll
ekşi sözlükteki chp çomarlarına verilen tanım.
en büyük özellikleri kendisi gibi düşünmeyen herkese ak troll demeleridir.
en büyük özellikleri kendisi gibi düşünmeyen herkese ak troll demeleridir.
devamını gör...
kazıklı maria sendromu
158 milyon tane taze ponçik çaylak tanımlarına ve sol frame'den bir türlü düşmeyen malum başlığa aşırı maruziyet sonrası kişide gelişen sendromdur. böyle böyle her yer pembiş falan filan olur. maşallah hocam.
devamını gör...
uykusuzluk sorunu üzerine tavsiyeler
birkaç tavsiye verebileceğim başlıktır. eğer uygularsanız faydanıza olur, ben denedim, onaylıyorum*.
1) uyumadan en az 2 saat önce sıvı alımını kesin.
2) uyumadan en az 4 saat önce yemek yemeyi bırakın.
3) uyumadan 30 dakika önce uyku egzersizleri yapın (internette bulabilirsiniz videolu olarak ve görsel olarak).
4) saat 17.00'dan sonra çay, kahve gibi kafeinli içecekler içmeyin.
5) doğru pozisyonda uyuyun (uzmanlar sağ omuz üstü pozisyonunu ve sırt üstü pozisyonunu tercih etmenizi öneriyorlar.).
1) uyumadan en az 2 saat önce sıvı alımını kesin.
2) uyumadan en az 4 saat önce yemek yemeyi bırakın.
3) uyumadan 30 dakika önce uyku egzersizleri yapın (internette bulabilirsiniz videolu olarak ve görsel olarak).
4) saat 17.00'dan sonra çay, kahve gibi kafeinli içecekler içmeyin.
5) doğru pozisyonda uyuyun (uzmanlar sağ omuz üstü pozisyonunu ve sırt üstü pozisyonunu tercih etmenizi öneriyorlar.).
devamını gör...
belgrad ormanına kamera yerleştirilmesi
çizgili pijamalı giyerek huhaha diye gülen ve mangalda etler pişerken ağzına atan kötü adamlar artık çöplerini toplamak zorunda kalacak çünkü artık belgrad ormanlarına yapay zeka görüntü algılama yöntemiyle görüntü tespiti yapılacak.
buradan
buradan
devamını gör...
kendi nickin ile akrostiş yazmak
pırlanta gibiydi hayallerim
aklıma geldikçe hüzünlenirim
terk etti beni gülüşlerim
olmadıkça çaresizce beklerim
zaman geçtikçe hüzünlenirim
canım yandıkça sabrederim
umut ettikçe sevinirim
aklıma geldikçe hüzünlenirim
terk etti beni gülüşlerim
olmadıkça çaresizce beklerim
zaman geçtikçe hüzünlenirim
canım yandıkça sabrederim
umut ettikçe sevinirim
devamını gör...
kulturportalı.gov.tr
türkiye'deki müzeler, tarihi yapılarla ilgili bilgi veren, kültürünüze kültür katmak istiyorsanız, mutlaka ziyaret etmeniz gereken müthiş bir internet sitesi.
tek dilde olmasa iyiydi ama şimdilik bu bile iyidir. böyle iyi şeyler görmeye alışık değiliz malumunuz.
kodlayanın ellerine sağlık, buyrun kültürlenelim efendim:
www.kulturportali.gov.tr/
tek dilde olmasa iyiydi ama şimdilik bu bile iyidir. böyle iyi şeyler görmeye alışık değiliz malumunuz.
kodlayanın ellerine sağlık, buyrun kültürlenelim efendim:
www.kulturportali.gov.tr/
devamını gör...
aşkım orası değil
gratis yerine watsons'a giren erkeğe , kadını tarafından söylenen sözdür.
devamını gör...
tutankamonun laneti
son derece pozitif bulduğum, tüm tanımlarını keyifle okuduğum yazar . takip listemdeki tanımlarını okuduğum yetmezmiş gibi profiline girip 'acaba gözden kaçırdığım bir şey var mı?' diye de sağlamasını yapıyorum *, hep yazsın da okuyalım...
devamını gör...
aynı bilgisayarı 7 yıl kullanmak
üretici firmayı bile şaşkına uğratacak durumdur.
2009'da dell laptop almıştım.
gözüm gibi bakıyorum. *
2009'da dell laptop almıştım.
gözüm gibi bakıyorum. *
devamını gör...
benedict cumberbatch
adam olmayan insanlıktan nasibini almamış adi aktördür. gösterip devamını vermeyecek kadar haysiyetsizdir. ne olacaktı 3-5 bölüm daha çekseydin ne olacaktı. bedavaya mı çekiyorsun he peze**** adam. buraları okuyorsan beni iyi dinle benedict efendi seni oralara biz getirdik indirmesini biliriz. git iki üç sezon sherlock çek.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan
türkiye'nin en yetkilisi olup hiçbir olaydan sorumlu olmayan türk siyasi tarihine adını yazdırmış zat.
devamını gör...