otopsi
grekce de autopsia kelimesine dayanır. oto ve opsis kelimelerinin birleşimidir. ölüyü görme anlamına gelir.
bir kişinin ''neden öldüğü?'' sorusuna yanıt aramak için, savcı, adli tıp uzmanı, patoloji uzmanı, tarafından yapılan ölü inceleme işidir.
ilk otopsi, vebadan kırılan avrupa'da, 1286 yılında cremona kentinde hastalığın gelip gelmediğini anlamak amacıyla papanın emriyle yapılmıştır.
osmanlı'da ise; şeyhülislamların otopsiye karşı çıkmaları sebebiyle otopsi faaliyetleri yapılamamıştır. ii. beyazıt döneminde 1496'da şeyhülislam mevlana alaaddini aliyül arabinin "otopsi yapan, teşebbüs eden kafirdir'' fetvası yazılı kaynaklarda mevcuttur.
avrupa'da ilk kapsamlı otopsi 1302 de bologna'da zehirlenme vakasında gerçekleşmiş olmasına rağmen, kilise bu işin karşısında durmuştur. teeee 1524 yılına kadar. papa clement o tarihte otopsi işini serbest bırakmıştır.
osmanlı'da ise en sevdiğimiz ''kafir'' padişah, 1839'da, galatasaray’damekteb-i tıbbiye-i adliye-i şahane okulunu açmıştır. dr. charles ambroise bernard ‘ı okulda ders vermesi için getirtmiştir.
osmanlı'da ilk otopsi 1843 yılında, başına sırık düşen bir herifin otopsisini yapması yoluyla olmuştur. ayrıca öğrencilerine de yapılan otopsiyi izletmiştir.
şu anda vücudun içindeki organları tek tek alıp, vücut dışında inceleme tekniği uygulanmaktadır. bu tekniği ilk kullanan 1872 yılında modern patolojinin kurcusu virchow uygulamıştır.
bir kişinin ''neden öldüğü?'' sorusuna yanıt aramak için, savcı, adli tıp uzmanı, patoloji uzmanı, tarafından yapılan ölü inceleme işidir.
ilk otopsi, vebadan kırılan avrupa'da, 1286 yılında cremona kentinde hastalığın gelip gelmediğini anlamak amacıyla papanın emriyle yapılmıştır.
osmanlı'da ise; şeyhülislamların otopsiye karşı çıkmaları sebebiyle otopsi faaliyetleri yapılamamıştır. ii. beyazıt döneminde 1496'da şeyhülislam mevlana alaaddini aliyül arabinin "otopsi yapan, teşebbüs eden kafirdir'' fetvası yazılı kaynaklarda mevcuttur.
avrupa'da ilk kapsamlı otopsi 1302 de bologna'da zehirlenme vakasında gerçekleşmiş olmasına rağmen, kilise bu işin karşısında durmuştur. teeee 1524 yılına kadar. papa clement o tarihte otopsi işini serbest bırakmıştır.
osmanlı'da ise en sevdiğimiz ''kafir'' padişah, 1839'da, galatasaray’damekteb-i tıbbiye-i adliye-i şahane okulunu açmıştır. dr. charles ambroise bernard ‘ı okulda ders vermesi için getirtmiştir.
osmanlı'da ilk otopsi 1843 yılında, başına sırık düşen bir herifin otopsisini yapması yoluyla olmuştur. ayrıca öğrencilerine de yapılan otopsiyi izletmiştir.
şu anda vücudun içindeki organları tek tek alıp, vücut dışında inceleme tekniği uygulanmaktadır. bu tekniği ilk kullanan 1872 yılında modern patolojinin kurcusu virchow uygulamıştır.
devamını gör...
kadın yapınca özgürlük erkek yapınca sapıklık
ben hiç atlet giydiği için sapık damgası yiyen erkek görmedim, atma ziya. eleştirinin de bir dayanağı olur.
devamını gör...
another love
2013'ün hiti tom odell parçasıymış. arkadaş ben mi yaşlanıyorum ne oluyorsa ben yeni keşfettim bu parçayı lanetler gelsin. çok başarılıymış.
zwette editi'nin cıstak cıstak bir altyapısı var ancak piyasa yeaa demeye dilim varmıyor, hem eğlenceli hem dinlendirici. albüm versiyonunu daha slow daha epik şekillendirilmiş; o da güzel, o da tatlış.
millet şarkının cılkını çıkarmış dinlemeklerden, ben yeni rastladım; ne güzel oldu.
''and i wanna kiss you, make you feel alright
i'm just so tired to share my nights''
oaaah
zwette editi'nin cıstak cıstak bir altyapısı var ancak piyasa yeaa demeye dilim varmıyor, hem eğlenceli hem dinlendirici. albüm versiyonunu daha slow daha epik şekillendirilmiş; o da güzel, o da tatlış.
millet şarkının cılkını çıkarmış dinlemeklerden, ben yeni rastladım; ne güzel oldu.
''and i wanna kiss you, make you feel alright
i'm just so tired to share my nights''
oaaah
devamını gör...
tretman
senaryo yazım aşamalarının sinopsisten sonra gelen hali. sahne dökümünün daha uzun hale dönüştürülmüş şeklidir.tıpkı senaryodaki sırayla sahneler birbiri ardına sıralanır ve her sahnenin birkaç satırlık detaylı bir özeti verilir. bazı durumlarda küçük diyaloglarda eklenebilir.
ülkemizde film sektöründe belirli dağıtım anlaşmaları dahilinde senaryo için ayrılan zaman çoğunlukla kısıtlıdır. bu sebepten tretman yapmadan birer cümlelik özetler yazılabilir ve doğrudan senaryo yazımına geçilebilir. emerikalı senarist george axelrod, hiçbir zaman klasik anlamda tretman yazmadığını, bunun boşa enerji kaybı ve aslında aynı şeyi iki defa yapmak olduğunu savunmaktadır: " hayatımda hiçbir zaman tretman yazmadım. yalnızca önemli sahneleri ve hangi sırada geleceklerini içeren bir döküm yaparım. 1'den 20'ye kadar numaralanmış her sahne bir satırda özetlenir: (1) kız eve gelir (2) adam kızın kim olduğunu bilmiyor (3)şimdi bir geriye dönüşle oraya alman polisi tarafından gönderildiğini öğreniyoruz vs...
buna karşılık dizi piyasasında, tretman yazmak neredeyse bir zorunluluktur. bu tip çalışmalarda, önce tretman yazılır. hemen sonrada senaryo yazımına geçilir. hatta çoğu zaman tretmanın dizi senaryosunun zor kısmı olduğu savunulur.
bir filmin ya da bir televizyon dizisinin bir bölümünün tretmanı, ortalama olarak 10 ile 20 sayfa arasında bir uzunlukta olur.her sahnenin birkaç cümlelik açılımını içeren bu metin net ve anlaşılır olmalıdır ki, senaryo metnine geçiş yapıldığında diyalogları eklemek yeterli olur.
not: alıntı değildir. senaryo kursuna gittiğim dönemde kendi tuttuğum notlarımdır.
ülkemizde film sektöründe belirli dağıtım anlaşmaları dahilinde senaryo için ayrılan zaman çoğunlukla kısıtlıdır. bu sebepten tretman yapmadan birer cümlelik özetler yazılabilir ve doğrudan senaryo yazımına geçilebilir. emerikalı senarist george axelrod, hiçbir zaman klasik anlamda tretman yazmadığını, bunun boşa enerji kaybı ve aslında aynı şeyi iki defa yapmak olduğunu savunmaktadır: " hayatımda hiçbir zaman tretman yazmadım. yalnızca önemli sahneleri ve hangi sırada geleceklerini içeren bir döküm yaparım. 1'den 20'ye kadar numaralanmış her sahne bir satırda özetlenir: (1) kız eve gelir (2) adam kızın kim olduğunu bilmiyor (3)şimdi bir geriye dönüşle oraya alman polisi tarafından gönderildiğini öğreniyoruz vs...
buna karşılık dizi piyasasında, tretman yazmak neredeyse bir zorunluluktur. bu tip çalışmalarda, önce tretman yazılır. hemen sonrada senaryo yazımına geçilir. hatta çoğu zaman tretmanın dizi senaryosunun zor kısmı olduğu savunulur.
bir filmin ya da bir televizyon dizisinin bir bölümünün tretmanı, ortalama olarak 10 ile 20 sayfa arasında bir uzunlukta olur.her sahnenin birkaç cümlelik açılımını içeren bu metin net ve anlaşılır olmalıdır ki, senaryo metnine geçiş yapıldığında diyalogları eklemek yeterli olur.
not: alıntı değildir. senaryo kursuna gittiğim dönemde kendi tuttuğum notlarımdır.
devamını gör...
gidince anlaşılacağını sanan yazar
sonra, anlaşılmadığını görüp, geri dönen yazardır. bunu yadırgamıyorum, olabilir. fakat anlaşılmadıģını düşünüp, gitmek yerine, kendini ifade edersin, anlayan anlar, anlamayan kendi bilir. o dakikadan sonra, bu onların sorunudur. gitmek için başka sebeplerin varsa/olursa, gitmek de bir eylemdir. tabii ki gidebilirsin.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
[only piano - loneliness]
buz kristallerinin yüzüme saplandığını hissettim o ân sadece. ve saplanan bu tiz acılar, gözlerimden akan sıcak sıvıyla birlikte eriyip gitti..
hayatım, uyandığın rüyayı hatırlamamak gibi ilerliyordu. geçmişimden geçen tüm benler, unutulmuş ama biraz zorlasan dilinin ucundan kopacak kadar bendi.
fakat yine de hatırlamıyordum. ben sadece bugüne sıkışan bir gün gibiyim. yarınlar beni yeni bugün olarak yaratıyor ve ben dünde kalan bugündeki beni hatırlamıyorum.
aklımın sınırları, kafamı patlatırcasına baskı uyguluyor bana. düşüncelerin kurmaca dünyasında yaşıyor, rüya görüyor, uyuyor, uyanıyordum. bu kadar fazla katmanın içinden ben, kendimi -eğer gerçekten gerçekse- arıyordum. bulmaya çalışıyordum.. elime değen şey ise yansımadan ibaret kalıyor. aynalar dolusu düşünce dünyasında kendi yansımam hangisi olabilirdi? bunları yazan kişi mi, yarın doğacak olan yeni kişi mi, dünde kalan ve aslında bir dün öncesinde de bugün sayılan o dünkü kişi mi? açıklık getirilmesi gerekiyor bu kurmaca dolusu karmaşaya fakat şu kapalılık, açılır mı bir gün emin olamıyorum.
buz kristallerinin yüzüme saplandığını hissettim o ân sadece. ve saplanan bu tiz acılar, gözlerimden akan sıcak sıvıyla birlikte eriyip gitti..
hayatım, uyandığın rüyayı hatırlamamak gibi ilerliyordu. geçmişimden geçen tüm benler, unutulmuş ama biraz zorlasan dilinin ucundan kopacak kadar bendi.
fakat yine de hatırlamıyordum. ben sadece bugüne sıkışan bir gün gibiyim. yarınlar beni yeni bugün olarak yaratıyor ve ben dünde kalan bugündeki beni hatırlamıyorum.
aklımın sınırları, kafamı patlatırcasına baskı uyguluyor bana. düşüncelerin kurmaca dünyasında yaşıyor, rüya görüyor, uyuyor, uyanıyordum. bu kadar fazla katmanın içinden ben, kendimi -eğer gerçekten gerçekse- arıyordum. bulmaya çalışıyordum.. elime değen şey ise yansımadan ibaret kalıyor. aynalar dolusu düşünce dünyasında kendi yansımam hangisi olabilirdi? bunları yazan kişi mi, yarın doğacak olan yeni kişi mi, dünde kalan ve aslında bir dün öncesinde de bugün sayılan o dünkü kişi mi? açıklık getirilmesi gerekiyor bu kurmaca dolusu karmaşaya fakat şu kapalılık, açılır mı bir gün emin olamıyorum.
devamını gör...
beyin yakan filmler
ingilizce adıyla: mind bending. bu türde oldukça fazla içerik tüketmeme rağmen hala bıkmadığım ender film türlerinden biri.
-fight club
-exam
-forgotten
-el cuerpo
-ıdentity (kesinlikle izleyin)
-donnie darko
-memento
-the sixth sense (çok tutuldu amma velakin filmi 5.dakikasında anlamıştım ben)
-1403
-orphan
-gone girl
-the uninvited
-basic instinct
-sliver
-şah mat
- girdap (twisted 2004)
-mystic river
-the others
-vanilla sky
-ex machina
-upgrade
evet, hepsini izledim.
-fight club
-exam
-forgotten
-el cuerpo
-ıdentity (kesinlikle izleyin)
-donnie darko
-memento
-the sixth sense (çok tutuldu amma velakin filmi 5.dakikasında anlamıştım ben)
-1403
-orphan
-gone girl
-the uninvited
-basic instinct
-sliver
-şah mat
- girdap (twisted 2004)
-mystic river
-the others
-vanilla sky
-ex machina
-upgrade
evet, hepsini izledim.
devamını gör...
bugün aldığınız en güzel haber
kötü bir haber almamaktır.
devamını gör...
kel uakari
çoğunlukla brezilya ve peru'nun tropik ormanlarında yaşayan kırmızı suratlı bir primat türü. yüzlerinin kırmızı olması onların sağlıklı ve çekici görünmesini sağlar. çünkü sıtma ve benzer hastalıklara sahip olan kel uakarilerin yüzleri soluktur. kırmızımsı kahverengiden turuncuya değişen uzun, tüylü bir yapıları vardır. bu maymunlar yalnızca amazon nehri havzasında yaşarlar, devamlı ve mevsimsel olarak su basan yağmur ormanlarını ve küçük nehirler, göller gibi su kaynaklarına yakın yerleri tercih ederler.
kaynak
kaynak
devamını gör...
bir delinin hatıra defteri
gogol'un dünya klasikleri arasına girmiş eseri.
devamını gör...
aşk
tanimi yoktur. sahit oldum ama az once.
anemi hastasi bir kadin ve esi geldi. serumunu taktim. kadinin mecali yok. kadinla sohbet ediyorum, saclarim dokuldu ne onerirsin diyor. konusuyoruz gulusuyoruz arada. bir ara esine baktim, gulumseyerek izliyor kadini. 40'li yaslarda ikiside. adam dayanamadi "ne haldesin hala naz yapmiyorsun, bir ah etsene kiz" dedi. kadinin beyaz surati pembelesti hemen. kafalarini isirasim geldi. ask varmis arkadaslar. az once bu ciftin birbirine bakisinda sahit oldum.
anemi hastasi bir kadin ve esi geldi. serumunu taktim. kadinin mecali yok. kadinla sohbet ediyorum, saclarim dokuldu ne onerirsin diyor. konusuyoruz gulusuyoruz arada. bir ara esine baktim, gulumseyerek izliyor kadini. 40'li yaslarda ikiside. adam dayanamadi "ne haldesin hala naz yapmiyorsun, bir ah etsene kiz" dedi. kadinin beyaz surati pembelesti hemen. kafalarini isirasim geldi. ask varmis arkadaslar. az once bu ciftin birbirine bakisinda sahit oldum.
devamını gör...
the it crowd
şahane komik bir ingiliz channel 4 sitcom dizisidir. 5 sezon çekilmiştir. 2006'da yayınlanmaya başlamıştır. senaristi graham linehan'dir. dizide jen, moss ve roy adında bilgi işlem çalışanlarının iş hayatlarından oldukça komik kesitlere yer verilir.
devamını gör...
kana kırmızı rengini veren madde
alyuvarlar'dır.
devamını gör...
yazarların karşı koyamayacakları teklifler
bir tabak mantı daha ister misin ?
devamını gör...
yazarların en türk özelliği
ıslak mendille önce yüzümü sonra elimi son olarakta ayakkabılarımı silmek.
yemek tabağını ekmekle sıyırmak.
salatanın suyuna ekmek banmak.
yemek tabağını ekmekle sıyırmak.
salatanın suyuna ekmek banmak.
devamını gör...
yazarların askerlik anıları
yok.
devamını gör...
bu milleti dinsiz yetiştirmek için robert koleji kuruldu
kesinlikle hak veriyorum.
ahmet vefik paşanın karşı çıkmasına rağmen padişah fermanı ile kuruldu. ah bu padişahlar yok mu?
sizi gidiler sizi...
ahmet vefik paşanın karşı çıkmasına rağmen padişah fermanı ile kuruldu. ah bu padişahlar yok mu?
sizi gidiler sizi...
devamını gör...
hayata dair iç burkan detaylar
sokakta çıplak ayakla ve aç karna gezen çocukların hâlâ var olması.
devamını gör...
