üç büyük sıçrama dönemi
geçmişten günümüze kadar dünya nüfusunun sürekli arttığı söylenir fakat bu artış bazı dönemlerde hızlı bazı dönemlerde yavaş olmuştur. ani nüfus artışlarının olduğu dönemler de üç büyük sıçrama dönemi olarak adlandırılmıştır.
birinci sıçrama dönemi, yaklaşık 1 milyon yıl önce aletlerin yapımı ile başlar. mızrak, balta, bıçak gibi aletler sayesinde hayvanları kolaylıkla avlayarak besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar vahşi hayvanlara karşı da korunmuşlardır. bu da insan ömrünün uzamasına sebep olmuştur.
ikinci sıçrama dönemi, yaklaşık 10.000 yıl önce tarım devrimi ile başlamıştır. yerleşik hayata geçen insanlar hayvanları evcilleştirmiş ve tarımla uğraşmaya başlamışlardır. tarımsal faaliyetlerle düzenli besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar nüfus artışının hızlanmasına sebep olmuştur.
üçüncü sıçrama dönemi, 18. yüzyılda sanayi devrimi ile başlamıştır. sanayi devriminin uzun vadeli etkileri tıp alanında gelişmelere sebep olmuş, insanların sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi ömürlerinin uzamasına olanak sağlamıştır. iyi yaşam koşulları sanayinin merkezi olan avrupa'da ilk olarak yaşansa da dünyanın geri kalanına bu etki geç ulaşmıştır.
1900 yılında 1.5 milyar olan dünya nüfusunun günümüzde 7.8 milyara yaklaşması en büyük sıçrama döneminin sanayi devriminden sonra yaşandığını kanıtlamaktadır.
birinci sıçrama dönemi, yaklaşık 1 milyon yıl önce aletlerin yapımı ile başlar. mızrak, balta, bıçak gibi aletler sayesinde hayvanları kolaylıkla avlayarak besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar vahşi hayvanlara karşı da korunmuşlardır. bu da insan ömrünün uzamasına sebep olmuştur.
ikinci sıçrama dönemi, yaklaşık 10.000 yıl önce tarım devrimi ile başlamıştır. yerleşik hayata geçen insanlar hayvanları evcilleştirmiş ve tarımla uğraşmaya başlamışlardır. tarımsal faaliyetlerle düzenli besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar nüfus artışının hızlanmasına sebep olmuştur.
üçüncü sıçrama dönemi, 18. yüzyılda sanayi devrimi ile başlamıştır. sanayi devriminin uzun vadeli etkileri tıp alanında gelişmelere sebep olmuş, insanların sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi ömürlerinin uzamasına olanak sağlamıştır. iyi yaşam koşulları sanayinin merkezi olan avrupa'da ilk olarak yaşansa da dünyanın geri kalanına bu etki geç ulaşmıştır.
1900 yılında 1.5 milyar olan dünya nüfusunun günümüzde 7.8 milyara yaklaşması en büyük sıçrama döneminin sanayi devriminden sonra yaşandığını kanıtlamaktadır.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
merhabalar sevgili portakallar!
fırından yeni çıkan taze mi taze* neşeli mi neşeli eğlenceli mi eğlenceli yazarlarından oluşan gecenin yıldızlarının afişini sizlerle paylaşmaya geldim efendim!
inanılmaz eğlenceli şarkılarla yerimizde duramayacağımız bir yayına umuyorum ki hazırızdır! zilleri, tefleri, halay mendillerini hazır edip lütfen radyo başındaki yerinizi alınız, 22.00'da başlıyoruz.
o zaman gelsin yıldızlar!

ps: afiş için sevgili gomercan'a on yüz milyon kez teşekkürler efendim!
fırından yeni çıkan taze mi taze* neşeli mi neşeli eğlenceli mi eğlenceli yazarlarından oluşan gecenin yıldızlarının afişini sizlerle paylaşmaya geldim efendim!
inanılmaz eğlenceli şarkılarla yerimizde duramayacağımız bir yayına umuyorum ki hazırızdır! zilleri, tefleri, halay mendillerini hazır edip lütfen radyo başındaki yerinizi alınız, 22.00'da başlıyoruz.
o zaman gelsin yıldızlar!

ps: afiş için sevgili gomercan'a on yüz milyon kez teşekkürler efendim!
devamını gör...
sözlük yazarlarının evdeki konumu
kendi kendin yeten ülke misali tekim, kimseye faydamda zararımda yok.
devamını gör...
kız istemenin kadınları aşağılaması
çok naif bir gelenektir. evlenmek istediğiniz kadının ailesine kendinizi tanıtıp onlardan müsaade almaktır. anlamsızca serenomilere dökmenin gerekliliği de yoktur.
kaldı ki her toplumda benzeri isteme adetleri bulunur. ruslarda da benzeri bir tanısma faslı vardır tek fark, rusya da kadınlar evlenmek istedikleri erkek için drohma verır. ya da eskiden mostar lı erkekler, evlenmek istedikleri kadınların babalarına, kızlarını ne kadar cok sevdiklerini göstermek adına mostar köprüsünden nehire atlarlarmıs. daha mı az kırıcı oluyor bu? gelenek gelenektır adı ustunde. modernıze edecegınız her gelenek vasfını ve anlamını kaybeder elbette.
kaldı ki her toplumda benzeri isteme adetleri bulunur. ruslarda da benzeri bir tanısma faslı vardır tek fark, rusya da kadınlar evlenmek istedikleri erkek için drohma verır. ya da eskiden mostar lı erkekler, evlenmek istedikleri kadınların babalarına, kızlarını ne kadar cok sevdiklerini göstermek adına mostar köprüsünden nehire atlarlarmıs. daha mı az kırıcı oluyor bu? gelenek gelenektır adı ustunde. modernıze edecegınız her gelenek vasfını ve anlamını kaybeder elbette.
devamını gör...
normal sözlük'e üye olmak isteyenlere nick tavsiyeleri
(bkz: neşeyle alınıp kelek çıkan karpuz)
oldu mu bilemedim tam.
oldu mu bilemedim tam.
devamını gör...
kadıköy’de donarak ölen evsiz
devamını gör...
normal sözlük'te tüm yazarların evli olması
(bkz: ağam bizimle eğleniy)
edit: hani bir söz vardı ya; bu dahil bütün genellemeler yanlıştır. hala niye genelleme yapıyorsunuz ki!
edit: hani bir söz vardı ya; bu dahil bütün genellemeler yanlıştır. hala niye genelleme yapıyorsunuz ki!
devamını gör...
cem yılmaz filmlerinin din ve değerler açısından incelenmesi
(bkz: her kuşu öptün bi leylek kaldı) aynen akla bunu getiren başlık. sizin bu pis zihniyetinizden biz ne zaman kurtulacağız kardeşim? işte bu zihniyet bizim gelişmememize sebep olan zihniyettir. bu makaleyi kim yazdı kim hazırladıysa iyi bir araştırılsın kesinlikle arkasından başka birşey çıkacaktır.
bu zihniyet hazarfen ahmet çelebiyi galata'dan kendi yaptığı kanatlar ile uçtu diye trablus'a süren zihniyettir.
bu zihniyet lagari hasan çelebiyi ilk füze denemesini yapan biri olmasına rağmen kırım'a süren zihniyettir.
bu zihniyet bu ülkenin başından acilen def edilmelidir, böyle insanların ciğerlerine çektikleri oksijenin dahi hesabı çatır çatır sorulmalıdır.!
bu zihniyet hazarfen ahmet çelebiyi galata'dan kendi yaptığı kanatlar ile uçtu diye trablus'a süren zihniyettir.
bu zihniyet lagari hasan çelebiyi ilk füze denemesini yapan biri olmasına rağmen kırım'a süren zihniyettir.
bu zihniyet bu ülkenin başından acilen def edilmelidir, böyle insanların ciğerlerine çektikleri oksijenin dahi hesabı çatır çatır sorulmalıdır.!
devamını gör...
esnafın batmaya başlaması
başlaması mı? titanic battı jack de denizin dibini boyladı batması mı kaldı allahasen.
devamını gör...
kalp kıranlara söylenecek sözler
kalbimi kırmana izin verdiğim için kendimden özür dilerim.
devamını gör...
sözlük dergi yazılarını bekliyor
başta karambol olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz. umarım yazarlardaki aidiyet duygusunu arttırır ve yaşanan kavimler göçü çılgınlığı karşısında daha dik bir duruş sergilememize vesile olur. ayrıca ivanmilinskiye bir parantez açmak istiyorum; adam nefis yazmış, yalnız ne güzel yazmış, vallahi muazzam olmuş, yazıların çıktısını alıp kabuğuma raptiye ile tutturup gezeceğim * işin latifesi bir yana tüm yazar arkadaşların zihinlerine kalemlerine sağlık!
bundan sonrası içinde yolunuz açık olsun!
bundan sonrası içinde yolunuz açık olsun!
devamını gör...
soyun yavrum geliyorum
devamını gör...
sözlük yazarlarının tanışmak istedikleri normal sözlük yazarları
larktwain.
yıllardır tanışamadık!
yıllardır tanışamadık!
devamını gör...
mad about you
hooverphonic adlı belçikalı trip-hop grubunun kendini defalarca dinleten parçası.
parça, grubun 2000 yılında yayımlanan the magnificent tree adlı albümündedir.
(bkz: ilk dinleyişte aşık olunan şarkılar)buradan
parça, grubun 2000 yılında yayımlanan the magnificent tree adlı albümündedir.
(bkz: ilk dinleyişte aşık olunan şarkılar)buradan
devamını gör...
alt yazılı film vs dublaj film
kesinlikle alt yazılı film izlemek çok daha iyidir. orijinal hali bozulmamış olurken anlatılmak istenen duyguyu karakterin kendisinin ses tonlamasından dahi anlayabilirsin.
devamını gör...
izlenen en absürt film
(bkz: ghajini)
devamını gör...
dua et kızsın
bu demek oluyorki : ben erkek kişisi haksızım yada sözlü diyaloglarda yenik düştüm bu hayatta kadınların erkeklerden zayıf olduğu kaba kuvvete başvuracağım. şekerparelerim cidden bu acizliktir.
devamını gör...
somebody to love
insanı başka bir boyuta geçiren nadide müzik parçalarındandır.
bir isyanın parçasıdır. bir haykırış. bir yakarış gibidir. ama kulağa da bir o kadar hoş gelir.
"can anybody find me somebody to love?
ooh, each morning ı get up ı die a little
can barely stand on my feet
(take a look at yourself) take a look in the mirror and cry (and cry)
lord, what you're doing to me (yeah yeah)
ı have spent all my years in believing you
but ı just can't get no relief, lord!
somebody (somebody) ooh somebody (somebody)
can anybody find me somebody to love?
ı work hard (he works hard) every day of my life
ı work 'til ı ache in my bones
at the end (at the end of the day)
ı take home my hard earned pay all on my own
ı get down (down) on my knees (knees)
and ı start to pray
'til the tears run down from my eyes
lord, somebody (somebody), ooh somebody
(please) can anybody find me somebody to love?
everyday (everyday) ı try and ı try and ı…"
sanki benim yakarışım gibi...
bir isyanın parçasıdır. bir haykırış. bir yakarış gibidir. ama kulağa da bir o kadar hoş gelir.
"can anybody find me somebody to love?
ooh, each morning ı get up ı die a little
can barely stand on my feet
(take a look at yourself) take a look in the mirror and cry (and cry)
lord, what you're doing to me (yeah yeah)
ı have spent all my years in believing you
but ı just can't get no relief, lord!
somebody (somebody) ooh somebody (somebody)
can anybody find me somebody to love?
ı work hard (he works hard) every day of my life
ı work 'til ı ache in my bones
at the end (at the end of the day)
ı take home my hard earned pay all on my own
ı get down (down) on my knees (knees)
and ı start to pray
'til the tears run down from my eyes
lord, somebody (somebody), ooh somebody
(please) can anybody find me somebody to love?
everyday (everyday) ı try and ı try and ı…"
sanki benim yakarışım gibi...
devamını gör...
hayvan çiftliği
(bkz: george orwell) tarafından yazılan roman. yazarın, bu eserinde dile getirdiği herkes eşittir, bazıları daha eşittir deyişi, yazarın ölümünden sonra (1950) edebiyat, sanat, felsefe, sosyoloji ve hatta spor dünyasında çokça tartışılan bir retorik haline geldi.
devamını gör...
