tır şoförlerinin genelindeki yargı.
an itibariyle yaşadığım olayı anlatmak istiyorum. tır önde ego arkasında şehirler arası fakat aynı zamanda yerleşim yeri de olan bir durakta beklerken, ego şoförü beni görsün diye kolumu sallayarak durmasını işaret ederken, tır şoförünün gündüz gözüyle selektör yapmasına ve el kol hareketleriyle tacizine maruz kalmış bulunmaktayım. şokun etkisiyle plakasını da alamadım, hoş alsam şikayet etsem delil yok kanıt yok bir şey çıkmaz o da ayrı.
bu kadar mı kudurdunuz! durakta otobüse binemeyeceksek nerede binelim illa yanımızda bir erkek mi olması lazım?
kökünüze kibrit suyu!
devamını gör...

eksi de yazar mı bilmiyorum ama kendisi uludagsozlukte pek ciddiye alınmayan ve yoğun bir şekilde t**ak geçilen bir arkadaş.
devamını gör...

edip cansever'in tomris uyara yazdığı şiir.
devamını gör...

benim çok çok çok sevdiğim bir şiirdir bu ki görünce çok mutlu oldum. seslendirilmiş farklı yorumları olsa da maalesef yorumcusu kim bilgisine ulaşamadığım ama fonda balmorhea remembrance parçası kullanılmış bu versiyon çok güzel. 2 ay önce yüklenmiş görünse de daha önce de vardı, sanırım sayfa değişmiş. 'halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu, her şey naylondandı o kadar' 'ama siz zavallısınız, ben de zavallıyım, eskimiş şeylerle avunamıyoruz' ne güzel mısralar bunlar. şiirin ifade ettiği anlama gelecek olursak, şahsi yorumum, temelde modern bireyin uyum sağlama sorununu işlediğini görebiliriz. bir kaçış vardır şiir boyu, geyikli geceye sığınmaktadır şiir kişisi. her şeyin naylon olması korkutur onu. naylon yapaylığı sembolize eder. imgeler yoğundur ve zıtlıklar göze çarpar. geyikli gece doğaldır tüm yapaylıklara rağmen, kurtarılmış bölgedir, gladyatörlerden ve dişlilerden kurtarılmış olması onun sistemden çıkarılmış modern dünyanın vahşetinden uzak olduğunu gösterir. her ne kadar okurken karamsar bir hava verse de yine de içinde büyük bir umut barındırır şiir. çünkü hala sığınacak bir şeyler vardır. modernist şiirde görülen parçalanmışlık burada da görülür, geyikli gecenin bir kaçış olduğunu, sonunun olduğunu bildiğini söylerken şiir kişisi birden oturup esmer bir kadını yıkadığını söyler. bu bölünmüşlük parçalanmışlık şairin ruh halini, dünyasını modern dünyada kendisini içinde gördüğü açmazı çağrıştırır. kadın erkek ilişkisine yapılan göndermeler insanın insani ilişkilerine, yapaylığın içerisinden sağ çıkabilmiş insani duygularını ifade eder. geyikli gece imgesi yorumlayana göre değişebilir. fakat ben bunun sadece doğa denilemeyecek kadar güçlü bir imge olduğunu düşünüyorum. gecedir çünkü gece tüm sistemin durduğu kişinin kendisiyle kaldığı zamandır. bu yüzden geyikli gece kişinin sığındığı yalnızlığı, kendi iç dünyası, ya da sığındığı her neyse odur bana göre, ve okuyana göre ifade ettiği şey değişir. ama tabii ki bu zıtlığı göstermek için doğal bir ortam olarak tasvir edilmiştir.
devamını gör...

kim istemez mutlu olmayı
mutsuzluğa da var mısın
(bkz: cemal süreyya)
devamını gör...

psikoterapist olmasından mütevellit varoluşçu yaklaşımı ve yazarlığı ile bazı düşüncelerini okurları için unutulmaz kılan didaktik öykülerin adamı.

''peki, eğer ölüm kaçınılmazsa, eğer tüm yapıtlarımız, hatta tüm güneş sistemi bir gün yok olup gidecekse, dünya tesadüfi ise ( yani, her şey pekala başka bir türlü de olabilir idiyse), eğer dünyayı ve o dünyanın içindeki insani düzeni insanlar kurmak zorundaysa, o zaman yaşamın ne gibi bir kalıcı anlamı olabilir?'' (aşkın celladı ve diğer psikoterapi öyküleri, s.20)
devamını gör...

yüksek egolu olmak ,
kural tanımazlık,
sabırlı, saygılı ve anlayışlı olmayı bilmemek,
acelecilik,
ve bencillikten ötürü.

ayrıca gerginlik ve sinirlilik gibi olumsuz duyguların da aksinde olduğu gibi bulaşıcı olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...

(bkz: askıda rozet kampanyası)
devamını gör...

boşanma kararı almış bireylerin bu açıdan bakmadığı lakin ailelerin böyle düşündüğüne eminim. iki tarafla bir araya gelmek istenir ve bu duruma karşı gelip olmaması için ellerinden geleni yaparlar. hoş değildir. boşanmak facia değildir, saygı çerçevesi içerisinde boşanmak en güzelidir. boşanmayı savunmuyorum lakin ortada bir sevgisizlik, saygısızlık ve güvensizlik varsa olması gerekendir. eğer bir çocuğa anne ve babaysalar kavgalar o çocuğu mahvedecektir, büyük travmalara yol açacaktır. psikiyatri kliniklerinde çocukluğunda kaotik ortamlarda büyümüş ve ergenliğini ve yetişkinliğinde sinir hastası olarak büyüyen cok çocuk var. yormadan, kırmadan boşanmak facia değildir. herkes için en hayırlısıdır.
devamını gör...

rahmetli olmuş sevdiklerinize daha çabuk kavuşmanızı sağlar.
devamını gör...

bir şampiyonluk kutlamasından;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fotoğraf olarak harika değil belki ama anı olarak güzeldi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1.görsel leonardo da vincinin son akşam yemeği tablosu,isa ve 12 havarisi
2.görsel alevilikte 12 imamı betimler
3.görsel muhtemelen hititlerden gelen lykia nın 12 tanrı inancını betimleyen kabartma
4.görsel hititlerin 12 yer altı tanrısı
daha bir çok yerde ve kültürde 12 sayısının varlığını görebilirsiniz
bu 12 meselesi zodyak takım yıldızındaki 12 takım yıldızına bağlanır


alıntı: s.aydın (arkeolog)
devamını gör...

aslında direkt samimileşir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlara neden lezzetli geldiğini anlamadığım ve doğal olarak da kendi damak tadımı suçlamama neden olan kektir. yine de şanslı sayılırım zira bir damak tadım olmadığı için ortada bir suçlu da yok.

portakalın ne olduğunu biliyorum, çikolatanın da, hatta belki inanmayacaksınız ama keklere de aşinayım ama çikolatalı portakallı kek kavramı bana çok uzak. anlamsız çağrışımlar doğuruyor zihnimde.

bu tanımın içinde hiçbir travmatik anı olmayacak, hüzünlü bir hikayeye uzaktan bakıp gülümsemeyeceğim. bu insanolunbiraz’ın anlam arayışı. ben sözümü tutarım.

bir gordon ramsey olmadığım kesin, belki istesem olurum ama isteksizim bu konuda da. ama en azından gastronomi alanında görsel bir bilgi birikimim olabilirdi. başlık sahibi yazarımızın yazdığı tanımda bile şaşkınlığımı kendimden bile gizleyemedim.

öncelikle portakallı kısmındaki “portakal” aslında portakal kabuğu imiş. başlığı okuyunca ben onların portakal dilimi olduğunu düşünmüştüm. manasız elbette ama benim zihnimi ipotek altına alamaz kimse.

daha sonraki şaşkınlığım ise çikolata konusunda oldu. ben tabii ki çikolata denilince en azından bir tadelle umdum, o değilse bile bir petito olabilirdi. ama değilmiş. çikolata parçaları imiş. şaşkınım.

kek konusuna gelince umarım robnaja’nın yazdığı tanımda anlattığı kek şekil olarak benim zihnimdeki ile aynı forma sahiptir. zira eğer burda da yanılmışsam gastronomi cehaletimin boyutları konusunda derin bir korkuya kapılacağım.
devamını gör...

nefes almak dışında her şey. gerçi o da koronayla birlikte zorlaştı ya neyse...
devamını gör...

güney afrikadaki beyazlar, bu grubun "bad moon rising" şarkısı çalarken, filmlerde gördüğümüz kovboyların dansını yapıyordu.
devamını gör...

halkın hassas duyguları üzerinden prim yapmak, tam süleyman soylu'ya göre bir iş.

çünkü milli ve manevi duyguları hep ön planda türk halkının, her dönem aynı yerden yürüyorsunuz, tutuyor.

helal olsun ne diyim*
devamını gör...

siteden çıkış yapanların uzunca bir süre daha online görünmesi nedeniyle ortaya çıktığını düşündüğüm durum.

daha doğrusu, "nasılsa yarın da gireceğim" diyerek, sitedeki kokpitten çıkış butonuna basmadan, doğrudan bilgisayar ya da telefonunuzdaki sekmeyi kapattığınızda, çok uzun bir süre daha online görünüyorsunuz. çıkış yaparak tamamen çıkıldığında durum nedir bilmiyorum.
devamını gör...

asit yagmurlari, bir diger acilimi ise kimyasal yagmurladir. asit iceren kimyasallarin (sulfur dioksit ve nitrojen oksit) havaya karisip sonrasinda yagmur, kar, sis yoluyla yeryuzune dusmesi olayidir. bu yagmurlara neden olan baslica etmenler sanayi atiklari, fosil yakitlarin kullanimi ve araclardan cikan egzoz gazlaridir. en buyuk etkiyi ise dogal kaynak sularina karismasiyla akarsularin bozulmasina ve beraberinde nehir, gol ve deniz canlilarinin yok olmasina neden olmasi diyebiliriz. bununla beraber tarim ve orman bitkilerinin zarar gormesine sebep olabilmektedir de. ve dahasi dogrudan etkisi gorulmese bile ozon kirliligine de neden olmaktadir. ulkemiz de cok fazla gorulen bir sorun degildir, lakin populasyonun yuksek oldugu, endustriyel faliyetlerin yogun oldugu ulkelerde oldukca sık gorulmektedir...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim