gencecik insanları astılar, sanki bir babanın evladı değilmiş gibi.
ahmet arif'in dediği gibi "bahçeleriniz bahar görmesin."
..
cemil gezmiş, deniz'in babası.
hıdır inan, hüseyin'in babası.
beşir aslan, yusuf'un babası.


üçü de bir ara boşanacak gibi oluyor, sonra oğullarıyla yaptıkları son görüşmelerini düşünüp, metin olmaya çalışıyorlardı.
üçü de bir ara bozulacak gibi oluyor, oğullarının yargılandıkları günleri düşünüyor, netleşiyorlardı.
üçü de bir ara kahredecek gibi oluyor, geçmiş günlerin anılarıyla kahırlarını dindiriyorlardı.
ölüm ve ayrılık duygusu, bu niteliğiyle, kendi tesellisini de getiriyordu. yapılacak tek şey onların ölmediğini düşünmekti.
üç baba da bunu yaptılar..
..
6 mayıs sabahı gök sancılanırken, saat 04.00 sıralarında görevliler deniz'in babasını almaya geldiler. onların gelişleri, o ana kadar, deniz'in babasının yüreğindeki soyut titreyişleri; soyut titreyişler halindeki düşleri bir anda donuklaştırdı.
ondan sağ olarak aldıklarını, ona cansız olarak vereceklerdi..
o ana kadar onun saymadıkları şey, artık onundu.
..
sonra karşıyaka mezarlığı'na geldiler.
hıdır inan, oğlunu görmek istediğini söyledi. müdür beyin izniyle, yanına 3-5 polis verilerek oğlunun olduğu bölüme gönderildi.
deniz, yusuf ve hüseyin yıkanılmak üzere yan yana uzatılmışlardı. üzerleri örtülüydü, fakat deniz uzun boyuyla belliydi. hıdır inan sırayla üçünün de yüzünü açtı ve birer birer alınlarından öptü. (...) yaşayan insan kokuları, daha gövdelerinden uzaklaşmamıştı. (...) bu onları son gören göz, onlara son yaklaşan dudak ve insani soluk oldu.
hıdır inan, yıllar sonra oğlunu ancak bu şekilde, bu kadar yakından ve içten öpebilmişti.

..
"benim yavrumu yuğdular
başucunda döne döne"


(bkz: darağacında üç fidan)
devamını gör...

papa ii. urbanus'un clermont konsili sonrası propaganda amaçlı kullanmaya başladığı latince değiş.
devamını gör...


kastamonu'nun taşköprü sarımsağı ile çanakkale'nin bayramiç beyazı'nın coğrafi işaret tesciline ilişkin kararlar ab resmi gazetesi'nde yayımlandı.

coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir.
bir kastamonu’lu olarak haberi başkasına bırakamazdım. *
devamını gör...

osman hamdi bey’in hocası jean-léon gérôme'a ait osmanlı başıbozuk askeri (1869)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
new york metropolitan sanat müzesi’nde sergilenmektedir.

başıbozuk askerleri ordudan bağımsız takılan cesur askerlerdir. deliler olarak bilinirlerdi. ıslak mermerleri tokatlayarak antrenman yaptıkları için düşmana silahsız olarak saldırıp tokatları ile onları yere yıktıkları söylenir. osmanlı tokadı tabiri buradan gelmektedir. kavalalı mehmet ali paşa eski bir başıbozuk komutanıdır.
devamını gör...

çanakkale geçilmez, sözünü tüm dünyaya kabul ettirdiğimiz zaferle sonuçlanmış; kara ve deniz savaşlarıdır.
mermilerin havada çarpıştığı, hatta çanakkale tabyalarında da bu hatıranın sergilendiği savaşta, şehit değil kayıp sayısı iki yüz elli bin civarındadır. savaşta kayıp ise şehit, asker kaçağı, esir ve kayıp kişileri de kapsamaktadır.
çanakkale'de annemin dedesi şehit olmuş, babamın dedesi ise esir düşüp 7 yıl boyunca ingiliz esaretinde kalmış olduğu için benim için anlamı da çok farklıdır.
devamını gör...

başlığı açan ile son iki entryi girenler gayet tehlikeli sularda yüzdüğümüzü göstermektedir. sonuçta iki dudak arası bir ömrümüz var sözlükte.
devamını gör...

kalabalık bir ailenin çocuğu olarak 1849'da rusya’nın ryazan kentinde dünyaya geldi.
1860 yılında papazlığa hazırlanmak için, ryazan ilahiyat okulu’na gitti.
1864 yılında bu okuldan mezun oldu ve ryazan ilahiyat yüksek okulu’na başladı.
kilise tarihi ve öğretisi, rus ve dünya tarihi, edebiyat, mantık, doğabilimleri, dil, ve felsefe ile ilgili birkaç dersten oluşan bir eğitimi tamamladı.
teoloji eğitiminden fizyoloji bilimine yönelmesinde claude bernard etkili oldu.
refleksler üzerine çalıştı. 1870 yılında st. petersburg üniversitesi’ne girdi. burada mendeleyev, beketov ve seçenov’dan ders aldı.
uzmanlık olarak hayvan psikolojisini seçti.
st. petersburg’da aldığı eğitimden sonra askeri tıp akademisine girdi. 1879 yılında ortak arkadaşları aracılığı ile tanıştığı serafima ile 1881 yılında evlendi.
1883 yılında tezini yayınladı. yayınladığı tezinde, kalbin merkezden dağılan sinirleri üzerine yaptığı çalışmalarla zamanın bilim insanlarının ilgisini çekti.
1890 yılında st. petersburg’da askeri tıp akademisinde farmakoloji profesörlüğü görevine getirilene dek yoksulluk içinde yaşadı.
pavlov, köpeklerde salgı bezlerini incelemiş, bu bulgulardan elde ettiği sonuçlarla insan ve hayvan davranışlarıyla ilgili genel yasalara ulaşmıştır.
pavlov, köpeklerle yaptığı çalışmalar sonucunda, temel tepkileri üç şekilde açıkladı: birincisi, çevreden gelen her uyaran harekete geçirme veya engellemeye sebep oluyordu. ikincisi, harekete geçirme ve engellemeyle ilgili sinirlerle alakalı olan süreçler, beyinde bazı kurallara göre etkileşime giriyordu. üçüncüsü, sinir sistemlerinde doğuştan bireysel farklılık olduğuydu.
pavlov, yaptığı çalışmalardan ötürü 1904 yılında nobel fizyoloji ve tıp ödülü'nü kazandı.
1914 yılı ve sonrasında ülkesinde yaşananlar pavlov'un hayatını da etkiledi. rusya'daki millî felaketten ,kıtlıktan o da fazlasıyla etkilendi.yeni bolşevik yönetimi, ona ödül olarak verilen paraya dahi el koydu.çocuklarının biri öldü biri sürgün edildi.
27 şubat 1936'da yakalandığı zatürre nöbetini atlatamayarak öldü.
devamını gör...

yine tesadüfen karşılaşıp kahkaha atmama sebep olan başlıklardan/tanımlardan bir tanesi. *
ben kim efendi kim sevgili bhara, aklına gelenleri görsellerle ile paylaşan bir yazar tanesiyim ancak. yüce gönüllüğünüz ile yaptığınız bu tanım ve benzetme için saygıyla eğiliyorum efendim, eksik olmayın.*
devamını gör...

insanların gözlerinde aradığım özel güç.
ergenliğim hariç;aşırı güzel kadınları hiç kıskanmadım,çok parayı,çok mutlu olanı,çok sevileni,çok bileni...
lakin şu tutku denen şey yoksa amaç yok,başarı öyküsü,tamamlanmışlık,hayat yok.
kimde ışığını görsem delice kıskanırım.
devamını gör...

izlerken ilginç fikirlerin cirit attığı bir labirentte kaybolmamızı sağlayan, bir yandan da gülmekten insanın gözünden yaşlar getiren bir filmdir. yönetmen beyfendi'ye başarılar diliyorum. mellisho ile beraber umarım yeni bir sinema akımı oluştururlar sözlükte.
devamını gör...

konu aşağı bak ya da aşağıdan git mevzusu mu gerçekten sizce? sadece arkadaşlarıyla birlikte yürüyorlar. hiçbir taşkınlıkları yok, slogan atmıyorlar. sadece yürüyorlar. o öğrenciler terörist değil. o öğrenciler bu ülkenin geleceği olacaktı ve emin olun hepsini kaybettiniz bile. haklarını savundukları ve demokrasi istedikleri için gözaltına alınmayı böyle bir muamele görmeyi hak etmediler.

çoğumuz unuttu belki ama türkiye'nin en iyi öğrencilerinin bulunduğu üniversitenin çevresinde hale ağır silahlı polisler devriye geziyor. mezunları ve basın mensupları içeri alınmıyor.

muhalefetten o zaman ümidi kesmiştik zaten. en azından bizden bir önceki nesilin bize bıraktıkları yıkıntının sorumluluğunu almasını bizi z kuşağı diye sürekli hor görecek bir şeyler bulmayı bırakmalarını ve haklı olduğumuzda bizi ezmek yerine yanımızda durmalarını beklerdik.*

ama pardon aşağı bak demedi aşağıdan git dedi. suçlu biziz..
devamını gör...

en hoşumuza giden insan,
kendimize benzettiğimiz insandır.
moliere.
devamını gör...

malum parti senelerdir bizimle evire çevire seks yaptığı için neden olmasın dediğim başlıktır.
devamını gör...

sevdiği kişi tarafından aldatılmak. sevdiği kişileri kaybetmek. emek verdiği şeylerin karşılığını alamamak.
devamını gör...

düşünüyorum öyleyse varım.
descartes’in bu sözü (bkz: max stirner) tarafından şöyle yorumlanmıştır.
d’ye göre insan düşündüğü sürece yaşar. burada düşünmek entelektüel bir düşünce eylemidir. sadece düşünce yaşar, insan bir et parçası değil bir fikirdir.
devamını gör...

gayrı biz gider olduk kalanlara selam olsun.
devamını gör...

dünden beri olanlar tüm yazar arkadaşlarımızın, malumudur. benimde biraz uyuma, biraz düşünme ve bu olanlar hakkında tarafıma gelen olumlu ve olumsuz tüm eleştirileri değerlendirmek için zamanım oldu.

dışarıdan bakılınca nasıl biriyim, gerçekten bilmiyorum. beni tanıyanlar var, devamlı görüştüğümüz değerli insanlar var. öncelikle şunu belirtmek isterim ki amacım kaos çıkarmak ya da moderasyon içinden bir kişiyi, radyo yayını üzerinden hedef göstermek değildi. geldiğimiz noktada sevgili sek'in yayınının bitmesine bir nevi sebep olmuş olmaktan ötürü bir üzüntü içerisindeyim, fakat bu tanımı bana yazdıran tek sebep bu değil.

dediğim gibi son 24 saat içerisinde, gerek sözlük içi özel mesaj yolu ile gerek telegram ve discord gibi uygulamalardan iletişim halinde olduğumuz değerli arkadaşlar ile konuşma fırsatım oldu. hatta bunlardan biride yakın zamanda karşılıklı nickaltı yazarak birbirimize girdiğimiz "relax" isimli yazarımızdır, olumlu yaklaşımından dolayı ayrıca teşekkür ederim. genel olarak rahatsız olduğum noktayı dile getirmem doğru olsa da, dile getirme biçimimin yanlış olması konusunda herkesin bir rahatsızlık içinde olduğunu anladım ve onlara hak verdim.

tüm bu olayların fitilini ateşleyen kişi olarak, sözlüğe kafa dağıtmak için gelip, bir sürü "kaossal" muhabbete maruz kalan, malum süreçten olumsuz etkilenen herkesten özür dilerim ve reca ediyorum bana haklarını helal etsinler.

sözlükte uzun yıllar yazmak, eğlenmek ve yeni mükemmel insanlar tanımak, ayrıca kendimi geliştirmek istiyorum. bu gibi şeylerle anılmak istemiyorum. fakat bu demek değil ki bir rahatsızlığım olduğunda dile getirmeyeceğim, yine doğru bildiğimi söylemeye devam edeceğimin bilinmesini isterim, fakat bu şekilde bir kez daha dile getirmeyeceğimin de ayrıca bilinmesini isterim.

bu açıklamayı yapmakta ki amacımı, anlaşılabilir bir şekilde ifade ettiğimi düşünüyorum. tamamen kendi kararım olup, kimsenin demesi zorlaması ile yaptığım bir eylem kesinlikle değildir. aa gördün mü bak tükürdüğünü yaladı, ehe ehe diyecek olanlar çıkabilir, bunlara takılmayacağımın ve cevap vermeyeceğimin bilinmesini isterim. benim niyetimi anlayan ve hak veren bir avuç insana hitap edebildiysem ne mutlu bana.

edit: bu süreçten en çok zarar görenlerden biride değerli arkadaşım,"supportgirl"'e de ayrıca sergilediği olgun duruş için teşekkür ederim.
devamını gör...

hidden figures de oldukça etkileyici bir film.
izlenmesini öneririm.
devamını gör...

(bkz: güç zehirlenmesi)
devamını gör...

rica ediyorum allah'ım bana denk gelsin.
ruhumuz mıknatıs olsun lütfenn, sen oku ben okuyayım, gülelim, kitabı bitirdikten sonra onun hakkında konuşmak heycan verici. hissediyorum bulacağız birbirimizi. belki bir sahafta, belki kitap okurken bankta, seni bekliyorum...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim