tarih sınavında hiç kopya çekmesem bile 60'ten fazla alacağımı bilmeme rağmen aç gözlülüğümden küçük bir kopya kağıdı hazırlayıp en az 90 almayı kafaya koymuştum. tarih hocasıyla aram çok iyiydi o beni evladı gibi ben de onu annem gibi severdim. neyse bildiğim cevapları yazdım sonra kopya kağıdını elime alıp alttan alttan doldurmaya başladım sınav kağıdını. öndeki arkadaş a4 kağıdının yarısını çantasının altına koymuş çantayı çekip çekip bakıyor hocanın dikkatini çekiyordu, onun yüzünden ben de dikkat çekiyordum. defalarca uyarmama rağmen bildiğini yaptı ve hoca onu fark etti ona doğru gelirken ben de elimde kağıt ile kalıverdim. onun kağıdını aldıktan sonra bana baktı elini açtı ver dedi kağıdı verdim, artık inkar etmek gereksizdi zaten. kağıdı alıp annem gibi gördüğüm tarih hocasına teslim etti. tarih hocası diğer gün derse girince yanına çağırıp neden böyle bir şey yaptın senin böyle bir şey yapmaya ihtiyacın mı vardı dedi. utancımdan cevap vermek bir yana başımı bile kaldıramadım, kendimden tiksindim o an.
hoca affetti ama hala hatırladıkça çok utanırım.
devamını gör...

1980 'de aydın'da kurulmuş ve izmir de hemen hemen her semtte bulunan kuruyemişçi. aynı zamanda baharat kahve lokum alanında da ürünler satıyor. 20 ye yakın ilde şubeleri var.

kuruyemisleri pahalı olduğu gibi kaliteli ve güzel fakat bu kurumun en büyük sıkıntısı satış politikası.

altı üstü 20 liralık kahve almak için girdiğiiz dükkanda kahveyi hazırlayıp paketlerken başka ne verelim ? diye sorarak başka bir şey daha almanız gerektigi algısı yaratıyorlar. 5 dk içinde 10 farklı indirim ürününü gözünüze sokup almaz mıydınız diyorlar. indirimli ürünleri baska indirimli urunle birleştirip bambaşka bir indirimli ürün yapıp hepten kafanizi bulandırıyorlar.

bir ara bizim bulundugumuz semtteki dükkanlarında küçük bir top havuzu ve kaydırak koymuşlardı. aileler gelip alisveris yapıp ücretsiz kahve içip çocuklarını oynatiyordu. sonra iki anne arasında çıkan kavgaya polis müdahale etmek zorunda kalınca oyun parkı kaldırıldı.

sen koskoca kuruyemiş zincirisin, iki tane kadın çocuğunu oynatıp 5 liralık sucuklu lokum alacak diye böyle ucuz politikalara girilir mi ?
devamını gör...

çok eskidi bu kampanya aynen alevlendirmek şart.

daha çok adımı anın dahaa çook.

her türlü işime geliyor. sakın vazgeçmeyin etkisi çok büyük.
devamını gör...

yılbaşından yılbaşına müminliklerini hatırlayanların twitter incisi. yılın 11 ayı her türlü saçmalığa imza atalım ama ramazan ve yılbaşında müslüman olalım.

kardeşler, ölünce bize hesabı sorulacak çok daha önemli konular var, haberiniz olsun!
devamını gör...

organ bağışı, 18 yaşından büyük bireylerin organlarının bir kısmı veya tamamının sağlıklı iken veya ölümünden sonra ailesi tarafından da gönüllü olarak başka insanların hayatını kurtarmak için bağışlanmasıdır. unutulmamalıdır ki, acılar paylaştıkça azalır ve daha güçlü kılar. çaresiz insanlara hiç tereddüt etmeden destek olmak gerekir. acı da olsa yitip giden bir bedenin organıyla, hayata tutunan insanın sevinci ve yeniden kıpırdamaya başlayan bir hayatın başlamasına vesile olmak. yeniden yeşeren bir hayat, kim istemez ki? umarım toplumumuz bu konuda daha duyarlı olur. bizler bu konuda hiç tereddüt etmeden e nabız üzerinden organ bağışımızı büyük bir mutlulukla yaptık.
devamını gör...

kesinlikle kaderdir demek istediğim başlıktır.
hatta aile de kaderdir. hakan günday daha kitabında insan kaçakçısı bir adamın oğlunu anlatıyordu. o kitabı okuduktan sonra coğrafyanın da ailenin de kader ve keder olduğunu anladım.
devamını gör...

exxen tarafından yayınlanan. 140 journos tarafından yapılan arda turan belgeselidir.

belgeseli genel olarak beğenmedim. güzel bir içerik olmuş ama bir belgesel için bence yeterli değildi.
arda turan dediğimiz kişinin belgeseli bir kere 45 dakika olmamalı. 45 dakikada onun kariyerini ve yaşadıklarını anlatmak pek mümkün değil. zaten mümkün olmamış. hayatı üzerinden kısa kısa geçmişler.

önce bayrampaşa ve çocukluğu. mahalle gezileri ve yetiştiği yerler gösteriliyor. hoşuma gitti. o semt ve yaşadıkları güzeldi. sonra altyapı ve galatasaray macerası. atletico madrid ve barcelona derken magazinsel olaylarla belgesel sonlanıyor. belgeselde konuklar arda turan ve ailesi. annesi, babası, kardeşi, sabri ugan gibi konuklar belgeselde konuklar.
arda ve yaşadığı hayatı tanıyoruz. nasıl büyüdüğünü nereden geldiğini öğreniyoruz.

arda turan bildiğimiz gibi çok yetenekli bir futbolcu. muhteşem bir futbol kariyeri var. özellikle atletico madrid dönemi her türk’ün bir olduğu ve desteklediği bir dönemdi. tam 5 tane kupa kazanıp mükemmel performans sergilemişti. sonra türkiye’yi sallayan barcelona transferi gerçekleşti. aslında iyi başlamıştı. şans yanında olmuştu neymar sakatlanınca kadroda yer bulmuştu. iyi bir performans sergileyip baya katkı yapmıştı. teknik direktör değişikliği yaşanınca forma şansı bulamayıp ayrılmıştı. kariyeri o noktadan sonra sürekli geriye gitti. yaşadığı olaylar ve kavgalar onu mahvetti. belgesel tam olarak bunları anlatıyor. hataları ve uğradığı haksızlıkları dile getiriyor. türkiye’de medya ve magazinin baskısını gösteriyor.

kendisi kariyerine yazık etti. bu onları tecrübe olarak görüyor. her insan hayatında böyle rezillikler yaşıyor ama toplum önünde olmadıkları için sorun olmuyor. arda’nın hatası burada başlıyor.

tabii kendisi hep olumsuz birisi değil. ben açıkçası kendisini en eskiden beri çok seviyorum. futbolu sadece futbol olarak görmeyen futbolculara bayılıyorum. arda öyle birisi.

belgesel konusuna gelecek olursak bence eksik bir belgeseldi. aceleye mi gelmiş ne olmuş bilmiyorum ama 140 journes belgeselleri çok güzel oluyordu bu maalesef bence olmamış. youtube’da yaptıkları belgesellerin seviyesinden uzaktı. samimi bir hava yaratılmaya çalışılmış ama pek beğenmedim.
devamını gör...

iki gram sevgiye iyi söze tahammülünüz yok, ota boka yalakalık diyorsunuz. asker olacaz haşmetmahap rahatsız olmasın diye.
devamını gör...

en azından savaşmıyorlar.
devamını gör...

yaşamak değil beni bu telaş öldürecek. ruhlarımız emekli olmuş çoktan.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

#1172156 numaralı tanımı ile güzel bakış açısını iyi bir yorumlama ile ifade etmiş yazar. artık kendisini takip ediyoruz.
devamını gör...

izmir
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

malta.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

madrid

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



aklıma geldikçe paylaşırım daha...
devamını gör...

"kalbime döneceğim ama hangi yolla"
devamını gör...

cumhuriyetimizin kurucusu, çanakkale'nin ve anafartalar'ın muzaffer komutanı, anti-emperyalist fikirlerleriyle ve pratikleriyle asya'dan afrika'ya güney amerika'ya bir çok ülkeye rol model olmuş 20. yüzyılın dahi devlet adamı.
okudukça ve ufkum genişledikçe attığı her adımın arkasında yatan nedenleri anlamaya başladıkça, kendisini bu kadar erken kaybetmiş olmamızın ne büyük bir talihsizlik olduğunu daha iyi anlıyorum.
biraz daha uzun yaşasaydı, bugün anadolu'nun ve ortadoğu'nun; bütün dünya medeniyetlerinin gıptayla baktığı, saygın, bağımsız, kişilikli bir coğrafyaya dönüşümüne şahit olacaktık. olmadı, olamadı.
ulu önder'e sonsuz minnet ve saygılarımla.
devamını gör...

eskisi kadar özlemiyorum seni,
ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“iyiyimler” yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem...

(bkz: özdemir asaf)
devamını gör...

aşko.
devamını gör...

üç erkek kardeş ablası olarak; el becerisine dayanan her şeyi bilmektir. günü gelir montaj yapar,* günü gelir musluk tamiri, günü gelir bilgisayar kasası toplar, günü gelir duvara tv, raf bilumum şeyin montajını yapar.( tuhaf olan ben 15-16 yaşındayken de bunlar benden soruluyordu, 10 yıl geçti hala benden soruluyor.)
perde bile asmayan bu boyumu aşan kardeşler niye var? elbette boyuna bakmak için seyirlik olarak doğmuşlar.
devamını gör...

çin'de geliştirilen ve güneşin gökyüzündeki yüksekliğini hesaplayarak, bir eve girecek güneş ışığı miktarını ayarlayan camlara sahip olan pencere. güneşin yüksekliğini hesaba katmayan akıllı pencereler zaten vardı ancak bu kez bu sorun da aşıldı.

pencere camları vanadyum dioksit ve tungstenden yapılıyor. belirli bir sıcaklık değerinin altında ve üstünde farklı davranış sergiliyor bu maddelerin bileşimi. bu nedenle dışarıdaki sıcaklığa göre kendisini ayarlıyor. ayrıca camın üzerine yerleştirilen bir yatay kafes de, güneşin yüksekliğine bağlı olarak ışığı az ya da çok olacak şekilde geçirdiğinden, ortam sıcaklığı ve aydınlığı kendiliğinden ayarlanmış oluyor.
devamını gör...

çok su aramaması ve topraktaki azotu iyi depolayabilmesinden dolayı bahçelerde rahatlıkla yetişen ağaçtır. dikenli dalları ve erozyona karşı güçlü yapısı nedeniyle toprak kayması riski bulunan dik yükseltideki bölgelerde tercih edilir. 60 - 70 yıl kadar ömrü vardır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim