orijinal ismi school without failure olan, (bkz: william glasser)’ın yazdığı, eğitim psikolojisi üzerine, farklı bir pencereden bakan kitap.
yazar başarısızlığı, eğitimciler ve toplum üzerinden sorguluyor.

okula yeni gelen bir öğretmenin, ondan önceki öğretmenlerin ona sunmuş olduğu öğrenci profillerini kullanmak yerine, her öğrenciyi kendi başına tanımasının daha verimli olacağını savunuyor. önceki öğretmenin tembel ya da beceriksiz diye etiketlediği bir öğrenciyi, öyle kabul etmesinin, öğrenciye çalışkan ya da becerikli olmaya zorlamayacağı, bilakis bunu kabullenip,, öyle kalabileceğini savunuyor.

okullarda verilen not sistemini sorguluyor. kötü not alan öğrencinin, kötü notu kabulleneceğini ve daha iyi olmak için çaba sarf etmeyeceğini savunuyor. sırf, iyi olan öğrencileri ödüllendirmek için iyi not vermenin sakıncası olduğunu savunuyor.

eğitim sistemini sorguluyor.ezberci, belli akademik beceriler üzerine yoğunlaşan eğitim sisteminin, farklı yetenekteki öğrencileri, başarısız diye yaftalayabileceğini savunuyor.

toplumun farklı katmanlarında olan insanların, başarılı ya da başarısız diye etiketlenmesinin, toplumdaki uçurumları daha da açabileceğini, farklı yeteneklerin topluma kazandırılmasını engelleyeceğini savunuyor.

başarısızlığın da, başarılı olmanında öğrenilebileceğini savunuyor. ilkokulda başarısı fark edilen ve başarılı diye etiketlenen öğrencinin, sonrasında başarılı olduğu, aynı şekilde ilkokulda bir kaç kez başarısız olmuş ve başarısızlığı etiketlenmiş, öğrencinin de başarısız olmayı kabullendiğini savunuyor.

her öğrencinin farklı bir başarısını fark eden ve bunu öğrenciye belli eden bir öğretmen, bir idare bir okul sayesinde başarısızlığın olmadığı okulun olabileceğini savunuyor.

ezcümle; her insan bir alem, her insana, ona özel bakın diyor.
devamını gör...

ben erkek olsaydım; bir başıma istediğim saatte istediğim yerde olurdum.
ben erkek olsaydım; olur olmaz yerde tacize uğramazdım.
ben erkek olsaydım; sahilde bir bankta sabahlardım.
ben erkek olsaydım; ailemin değil, benim istediğim bir okulda okurdum.
ben erkek olsaydım; ailemin istediği işte değil, kendi istediğim işte çalışırdım.
ben erkek olsaydım; zorla başımı kapatamazlardı.
ben erkek olsaydım; özgürce aşık olur, o aşkı istediğim gibi yaşardım.
ben erkek olsaydım; türlü yaftalardan korkup bu yaşımda hala öpüşmemiş olmazdım.
ben erkek olsaydım; sadece bir kere zil zurna sarhoş olurdum. ​
ben erkek olsaydım; aşık olduğum ve beni seven kadının gözlerine gözyaşını haram ederdim.
ben erkek olsaydım; çocuklarıma kanat özellikle kızıma uçacağı gökyüzü olurdum.
devamını gör...

-kedi
-kaliteli ışık
-geniş mutfak
devamını gör...

insanın içi yanıyor,kelimeler yetmiyor bu nasıl bir iğrençlik,sapıklık ... bu insan ile aynı dünyayı paylaştığımızı düşününce sinirlerim bozuluyor.umarım gereği yapılır.
devamını gör...

muhakkak yazılmıştır ama yine yazalım:
kabak tatlısıdır.*
devamını gör...

oynuyoruz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2020-2021 sezonu şampiyonluklarını, bir fenerbahçe taraftarı olarak kutladığım takım.
devamını gör...

türkiyede araştırmacı gazeteciliği hakkı ile yapan 24 ocak 'ta arabasına konan bir bomba ile haince öldürülen cumhuriyet gazetesi yazarı.
ilk okudugum kitabı sakıncalı piyade olmalı. askerlik zamanlarında orduda solcu olduğu için yaşadığı zorlukları komik bir şeklide anlatır.

tekrar tekrar okunması gereken türkiye' nın erken kaybettiği değeri.
devamını gör...

fransızca'da 80 sayısı için bir kelime yoktur. bunun yerine kabaca dört-yirmi anlamına gelen quatre-vingts kelimesi kullanılır.
devamını gör...

yıllardır bu gezegende yaşıyorum fakat kendimi tam anlamıyla tanıdığımı düşünmüyorum. en sevdiğim denilen hiçbir şeyde sayabileceğim bir şey yok*, pek çok şey olsa da olur olmasa da. neyden hoşlanırım veya neye sinirlenirim inanın bilmiyorum, kısa süre içinde kendimi tanıyabilmeyi umuyorum.
devamını gör...

devamını gör...

cyrano de bergerac’tan, “istemem eksik olsun” isimli bir tirattır.
rüştü asyalı (a.k.a. keloğlan) çok güzel seslendirmiştir.

ne yapmak gerek peki?
sağlam bir arka mı bulmalıyım?
onu mu bellemeliyim?
bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
istemem!
herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım le bret?
sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
taklalar mı atmalıyım?
istemem! eksik olsun!
her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
istemem! eksik olsun böyle bir şöhret!
eksik olsun!
ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
eleştiriden mi çekinmeli?
“adım mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
istemem!
istemem! eksik olsun!
korkmak, tükenmek, bitmek…
şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
istemem! eksik olsun!
istemem! eksik olsun!
ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
tek başına…
özgür olmak…
dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak…
ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
isteyince ay’a bile gidebilmek.
başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.

demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?

– dök içindeki öfkeyi dostum. ama saklama benden seni sevmediğini.
– sus… ”
edit:alıntıdır.
devamını gör...

"delikanlı" şarkısını dinledikten sonra hayran olduğum biridir
(bkz: https://youtu.be/ad6nm_EcoP4)
devamını gör...

yok yok sen geç ben sana bakim denilebilir.asla bu tuzağa düşülmemeli,iyi niyet sorgulanmalıdır.zaman kötü.
devamını gör...

eşref-i mahlukatın en derinine, özüne armağan edilmiş en yüce şiirlerden biri. bir ismet özel şiiri.

ölümü bekleyip de ölemeyişin şiiridir, münacaat.
yakarışın şiiridir, yakaracağı yeri bilmeyenlerin şiiri.
sitemin, o incecik sitemin, var olmanın dayanılmaz ağırlığına olan sitemin şiiridir.
yaşanması mümkünken, yaşanmamışlıkların ukdesidir, münacaat.
ama her şeye rağmen umudun da şiiridir. düştüğü yerden kalkmasını bilenlerin şiiri.


böyle başlar;
bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.


böyle biter;
şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
devamını gör...

insanlıktan nefret etmek ve utanmak için eklenen sebeplerden biri.
devamını gör...

bence bırakmak. bazen öyle tutunuyoruz ki bazı şeylere, tutunduğumuzu bile farkında olmuyoruz.
devamını gör...

güneş yanıklarına da iyi gelen muazzam süt ürünlerinden birisidir.
devamını gör...

(bkz: nadanı terk etmedin yaranı arzularsın)
devamını gör...

şen şakrak, kendimizle dalga geçerek dinlediğimiz program olmaktadır.
ben de olanca şapşallıklarımdan yalnızca birini anlatarak yerimi alayım. yıllar önce bir akşam yatak bazasının içerisine yorgan battaniye gibi bir şeyler yerleştirmek için yatağıyla beraber bazanın kapağını kaldırdım. emniyet kilidini aktive ettim, eşyaları yerleştirmeye başladım. saniyeler içinde kilidi açtığımı unutarak tekrar devre dışı bıraktım. eşyaları içerisine yerleştirirken tepemde bir şeyin beni sırtımdan aşağı doğru ittiğini fark ettiğimde yatakla baza kapağı arasında sıkışmıştım çoktan. o da bir ağırmış ki nefes alamıyordum neredeyse. içeride televizyon seyreden kardeşime canhıraş bağırdım ancak birkaç dakika sonra ancak duyabildi, benim kafam bazanın içindeyken iyi bile duydu bence. gelip o vaziyetten beni kurtardıktan sonra cartoon network'ün "happy tree friends"inin jenerik şarkısını mırıldanarak uzaklaştı kerata.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim