hakkında türlü dedikodular olsa da cok ama çok sevdiğim bir yazardır sabahattin ali. cok guzel seven bunu kitaplarında cok guzel anlatan bir adamdır. bir komploya kurban giderek öldürülüşünün yıl dönümünde en sevdiğim alıntılardan birini paylaşmak istiyorum;

"şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum.' dedi. 'bu eksiklik sana değil, bana ait... bende inanmak noksanmış...  beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için sana aşık olmadığı zannediyormuşum... bunu şimdi anlıyorum. demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar.... ama şimdi inanıyorum... sen beni inandırdın. 

seni seviyorum. deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum... 

seni istiyorum... içimde müthiş bir arzu var... 

bir iyi olsam!'
devamını gör...

canlı canlı görme şerefine eriştiğim, her bir grup üyesi kendi alanında deha olan, solistinin operetlere taş çıkaracak seviyede şarkı okuduğu ve aynı zamanda profesyonel bir uçak pilotu olduğu, alemin en iyi bas gitaristine, en iyi ritim gitaristine sahip ingiliz heavy metal grubudur. (tek ayağı ile inanılmaz double kick ritimleri süren, 19 inçlik ride'ının göbeğine kurban olduğum nicko amcamdan bahsetmeyi unutmuşum özür dilerim)
devamını gör...

saygılı bir insan olursan geri dönüt olarak aynı değeri göreceğini dile getiren cümledir. (bkz: kısasa kısas)
devamını gör...

bence kesinlikle dindir.en azından türkiye'de çok iş yapıyor. şükür mekanizmasıyla uyutulanlar, sarayında sefa sürenlerden fakirlik övgüsü dinleyip normalmiş gibi bir de fakirlikleriyle gururlanıyorlar. komedi gibi.
devamını gör...

özellikle "seni birdenbire değil usul usul sevdim" ve " artık tek mümkünüm sensin" dizelerinin bilindiği çok hoş bir gülten akın şiiridir.

seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
"uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara
susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
yitik ceren arayı arayı anasını buldu
adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı ağustos dindi
seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi
seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar
ve onların yoğun boyunlu kadınları
düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa
yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
senet senet satılmadan önce
şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp
tanrı parsellenip kapatılmadan önce
seni sevdim. artık tek mümkünüm sensin.
devamını gör...

bazı eklemlerin erken kemikleşmesi sonucu, kafanın yüksekliğindeki artış ve böylece kule gibi şekil almasıyla sonuçlanan kafatası biçim bozukluğu.
devamını gör...

bedenimi üşütmeyen ama kalbimde fırtınalar koparan bir ay. ama seviyorum bu kararsızlığını.
bazen çok kızdığım bir ay oluyor. doğduğum için kızıyorum ona ama onun bir suçu yok ki..
uzun yıllardır ahmet telli'nin şu satırları ile özdeşleşti benim için eylül : "ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık... "

bu eylül doğduğum için sevinirim umarım.. bu eylül hepimize sağlık, huzur ve mutluluk getirsin. bana biraz vedalar katacak ama iyi de olacak çünkü bu eylül istanbul'a kavuşuyorum.. *seni seviyorum eylül, hoş geldin!
devamını gör...

1972

yalvardım adlarını bilmediğim tanrılarıma
günlerime bir şey yada birini göndersinler diye.

jorge luis borges-
devamını gör...

kuru köfte yiyo şu an, şikayetçiyim!

allah kabul eyleye tarafı tabii ki ayrı da, insan insana bunu yapmaz ki canım?

kadıköy'de dolaştık az önce, öyle bi iskeleden denize baktık, bi çarşıya girdik çıktık, dedikodu yaptık, oh iyi ki de yaptık, canımıza değdi.

insafsız, şu anda köfte yiyo.*
bi de bana "az iç, sağlık sağlık" diyo, insan alkölden değil böyle böyle ölüyor işte!*

seviyoruz, takipteyiz.

al hadi al, sayende dinledim!



çok mu güzelmişti o köfte? fırk!
devamını gör...

lan oğlum o tostun içine kilosu 100 lira olan sucuk ile kilosu 50 lira olan kaşar peyniri koyuyorum, bunun neresi varoşluk awk.
devamını gör...

bir kaç sene önce tatil için ege tarafına gittiğimizde babamın isteği ile günübirlik ziyaret için gittiğimiz, hem antik kenti ile hem eski rum evleri ile hem de temiz ve düzenli bir ilçe olması ile beni oldukça şaşırtmış, beklentimin üstünde keyifte bir gün sunmuş olan sevimli ilçe. eczacılığın babası kabul edilen galen de bergama doğumluymuş. bizimkilere "beni burada bırakın ben yaşarım burada" dedim anneciğim de şaşırdı. ilginç bir şekilde kendimi çok ait hissettim, tekrar gitmeyi çok istiyorum. kameramdan bir fotoğraf da paylaşayım;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

neden erkeği değil de kadını tanımlama gereği duyularak açıldığını sorguladığım başlıktır
devamını gör...

ödül değilsin ceza değilsin
sen hep benimsin yalnızlık
günah değilsin ayıp değilsin
yasak değilsin ayrılık
uzak değilsin yakın değilsin
neredesin ey mutluluk
her şeyine vuruldum
aşk beni ben aşkı unuttum

mabel'in ip atlanılası sesinden dinleyiniz..
devamını gör...

bazı kişilerin sadece ritalini alıp işi ticarete dökerek, bu ilacı sigara ikram eder gibi arkadaşlarına ikram ettiğini duymuştum. ilaç odaklanmayı ciddi şekilde arttırıp, söz konusu şikayeti olan bireylerde verim sağlıyor. ancak bir grup, bu etken maddeyi daha iyi ders çalışma adına alıyorlar. bu konuda uyarıda bulunmak isterim çünkü hem bağımlılık yapabilir, hem de kalıcı hasarlara sebep olabilir.( sınıf arkaşımızda kalıcı bir tik oluşmasına sebep olmuştu.) bu durum son dönemlerde arttığından, ilacın satışında ciddi kısıtlamalar getirildi.
devamını gör...

sanki her işi eksiksiz yapıyorsunuz da kahvem saatli geliyo'.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karısı dururken ? *
(bkz: cinsiyetçi başlık açanlar uçurulsun kampanyası)
devamını gör...

kuantum mekaniğinin ortaya çıkışıyla birlikte, dönemin ünlü fizikçileri arasında kopenhag yorumu ve epr paradoksu gibi gruplaşmaların görülmesi sonucunda john bell tarafından ileri sürülen ve kuantum kuramına alternatif bir açıklama getirip getirmeyeceği ilerleyen zamanlarda görülen eşitsizlik.

uzun bir entry olacak. meraklılarının sıkılmadan okuyacağını umuyorum.

kısaca ön bilgi vereyim önce.

kopenhag yorumu özetle, bir kuantum parçacığının şu ya da bu durumda değil, aynı anda tüm durumlarda olduğunu söyler. gözlem yaptığımızda tüm durumlardan sadece birini seçmeye zorlanır ve biz de sadece o durumu gözleyebiliriz.

epr paradoksu, kuantum dolanıklık konusuna bir çeşit başkaldırıdır. parçacıkların birbirinden ayrı oldukları halde birinde yapılan bir ölçümün, diğerindeki durumu anında etkilemesi olayı, einstein'a göre ışıktan hızlı haberleşmek anlamına geliyordu ki bu mümkün değildi. tabii burada dolanık bir parçacık üzerinde bir ölçüm gerçekleştirip sonuçları gözlemleme konusu, kopenhag yorumunun
bahsettiği konuyla da ilgiliydi. bu nedenle epr paradoksu, özünde kopenhag yorumu'na da karşıydı.

epr paradoksuna göre, parçacıkların birbirleriyle ışıktan hızlı "haberleşmesi" söz konusu olamayacağına göre, aslında parçacıkların durumları en başından belli olmalıydı. yani şöyle; dolanık parçacıklardan birinin mesela spinini +1/2 olarak ölçtüğümüzde, diğer parçacık buna bağlı olarak -1/2 olmuyordu. bu parçacıklardan biri sistemin daha en başında +1/2 spine, diğeri de yine aynı şekilde -1/2 spine ayarlanmıştı. yani durumları başından belirlenmişti. biz bu bilgiyi başında bilmediğimize göre sistemde bilinmeyen gizli değişkenler olmalıydı. eğer sistemin durumunu en başta ölçebilseydik, bu değişkenleri de bilir ve sistemin ilerdeki durumuna ilişkin bilgiyi de en başından edinmiş olurduk.

tam bu noktada john bell ortaya çıktı ve bunun doğru olup olmadığını tüm fizik camiasına gösteren bazı formülleri açıkladı.

***

gelelim esas meseleye...

2 arkadaş olsun ve bunlar birkuantum sisteminin durumu hakkında ölçümler yapsınlar.

sistemde 2 parçacığımız var. bunlar çizgisel ve açısal momentumları korunumlu olan, durumları, epr paradoksu ve gizli değişken teorisinin öngördüğü şekilde en baştan belirli olan parçacıklar olsun. parçacıkların ikisi de farklı yönlere doğru saçılmış olsun. birinci arkadaşımız, parçacık 1'in, ikinci arkadaşımız da parçacık 2'nin kuantum durumlarını ölçsün. parçacık 1'in spini +z ekseni yönünde, parçacık 2'nin spini de -z ekseni yönünde ölçülebilir. aynı şekilde ilki +x diğeri -x yönünde ölçülebilir.

bell eşitsizliği "3. bir ölçüm daha yapalım" der. o da mesela z ve x eksenleri arasında bir yerde, bir q doğrultusunda olsun. yine +q ile -q olacak şekilde...

şimdi; parçacığımızın durumu sistemin en başında belirleniyor diye bir ön koşulumuz vardı. yani gizli değişkenlerin varlığını doğru kabul etmiştik. o zaman bu 3 ölçüm için parçacıkların ikisi de hangi doğrultuda hangi spine sahip olacaklarını biliyorlar demektir. bu durumda karşımıza bir parçacık için toplam 8 ihtimal çıkabilir. şöyle:

1. ihtimal: +x, +z, +q
2. ihtimal: +x, +z, -q
3. ihtimal: +x, -z, -q
...

tüm bu olasılıkları tek tek yazmaya gerek yok, anladınız siz.

istatistikte bir a olayının olasılığını p(a) şeklinde gösteririz. *

buradaki olay için 3 ihtimal düşünelim:
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi ilk kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +z, ikinci parçacığın +q olarak ölçülmesi ikinci kombinasyonumuz olsun.
1. parçacığın +q, ikinci parçacığın +x olarak ölçülmesi üçüncü kombinasyonumuz olsun.

bu olasılıkları p(+z, +x), p(+z, +q) ve p(+q, +x) olarak gösterelim.

bell der ki;
eğer tüm ihtimalleri * alıp ilk kombinasyonumuzla çarparsak, matematiksel olarak bu sayı, yine tüm ihtimallerin diğer 2 kombinasyonun toplam sayısıyla çarpımına eşit ya da ondan küçük olması gerekir.

panik yok. şöyle:
8 * p(+z, +x) <= 8 * [ p(+z, +q) + p(+q, +x) ]

burada 8'ler birbirini götürür ve geriye

p(+z, +x) <= p(+z, +q) + p(+q, +x)

formülü kalır ki işte bell eşitsizliği budur. bu eşitlik, gizli değişkenlerin olduğu teoriler için doğru olmak zorundadır. fakat...

kuantum mekaniği bu ilkeyi ihlal eder. eğer gizli değişken teorisi doğru olsaydı, ilk parçacığın +z yönlü spine sahip olarak ölçülmesi halinde, ikincinin +q olarak ölçülme ihtimali ile -q olarak ölçülme ihtimali yarı yarıya olurdu ama kuantum mekaniğinde böyle olmaz. olasılık, q ekseninin x ekseni ile yaptığı açının sinüs dalgasına göre farklılık gösterir. bu değerler bell eşitsizliğinde yerine koyulursa
matematiksel olarak yanlış bir sonuç ortaya çıkar (beş ikiden küçüktür gibi). bu durum deneylerle de defalarca kanıtlanmıştır.
devamını gör...

uzaklık x dik kuvvet
devamını gör...

bir tencere eriği yıkayıp ne kadar ekşi olursa olsun yine de tuza banarak yedikten sonra kimin dişleri o eriklerin suyundan kamaşmaz ki?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim