son singapur vapuru (yazar)
sözlüğü ayakta tutan yazarlardan, eski dostum. o yazıyor biz okuyoruz.
devamını gör...
en sevilen nazım hikmet ran şiiri
tahirle zühre meselesi
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
devamını gör...
dünyanın en güçlü insanı
küçük çocuklara göre anneleridir.
köpeklerden çok korktuğum halde, çocuklar küçükken köpek görünce anlamasın korkmasın diye çaktırmamaya çalışmaktan köpek korkumu yendim.
köpeklerden çok korktuğum halde, çocuklar küçükken köpek görünce anlamasın korkmasın diye çaktırmamaya çalışmaktan köpek korkumu yendim.
devamını gör...
berlin'de hakimler var
adaletin ne olduğunu en iyi anlatan hikayelerden biridir berlin'de hakimler var hikayesi. sunay akın yorumuyla işte o hikaye:
--- (alıntı) ---
1750 yılında, alman prusya kralı büyük ıı. frederick,
berlin yakınlarındaki postdam ormanlarında gezinirken,
bir değirmenin bulunduğu alçak bir tepe üstünde durur.
değirmenin olduğu yeri satın alacağını ve yerine bir saray yaptıracağını söyler.
kralın adamları değirmenciye gider ve kralın bu isteğini iletirler.
fakat adam değirmenini satmak istemez.
adamları gelip kral'a durumu anlatırlar;
kral bunun üzerine değirmenciyi huzuruna çağırtır.
değirmenci gelip, kral'ın karşısında durur.
- "yanlış anladınız beni herhalde beyefendi, ben satın almak
istiyorum orayı. kaç para?" der, önce.
sonra değirmen için değerinin kat ve kat üstünde bir ücret ödemeyi teklif eder.
- "hayır yanlış anlamadım, adamların da bunu söyledi. satmıyorum!"
- "beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim."
- "sen koskoca kralsın, paran çok. git almanya'nın her yerine saray yap.
burayı benden önce babam işletiyordu. ona da babasından kalmış,
ben de çocuğuma bırakacağım. satmıyorum!"
bunun üzerine sinirlenen kral frederick ayağa kalkar ve;
“sen benim prusya kralı friedrich olduğumu bilmiyor musun yoksa?” diye gürler.
değirmenci;
-“senin kral olduğunu biliyorum.
ama ben de bu değirmenin ve arazinin sahibi sans-souci’yim.”
kral iyice köpürür ve;
- “madem benim kim olduğumu biliyorsun, o halde zorla alabileceğimi
de biliyor olmalısın. bakalım o zaman ne yapacaksın?
benim binlerce askerim var. senin kimin var?” der.
değirmenci bu söz üzerine hiç telaşa düşmeden tarihe geçecek
o ünlü sözü söyler:
-“berlin’de hâkimler var. ben de onlara güveniyorum.”
kral bu cevap üzerine ıslah ettiği mahkemelerin adaletinin
kendi aleyhine bile güvenildiğini anlar ve
tarihe geçen şu ünlü sözünü söyler:
"hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir.
hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz."
kral ikinci friedrich bu yel değirmeninin prusya krallığı devam
ettikçe korunmasını ister ve onun daha altında olan tepeye sarayını
diker ve adını da değirmencinin ismi olan sans-souci sarayı koyar.
*
saray ve değirmen günümüzde hala orada bir "adalet simgesi"
olarak yan yana ve birlikte durmaktadır.
ne güzel bir adalet ki, kralın arka bahçesinde bir değirmenci...
adalet, bir kralı ve bir değirmenciyi dost etmiştir.
ve belki kim bilir, sabahları prusya kralı ıı. frederick arka bahçeye
çıktığında değirmenci seslenir ona;
- "hey frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?"
ve belki, prusya kralı ıı. frederick der ki;
- "adalet her sabah bana, taze ve sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi."
***
yıllar sonra genç bir osmanlı subayı, berlin'de bir davete katılır.
arkadaşlarına bu hikâyeyi anlatır ve sonra da derki;
"haydi gidelim ve bu sarayı görelim. değirmen hala duruyormuş."
kimse o soğukta dışarı çıkmak istemez. bir tek o subay gider.
sarayın karşısına geçer ve tek başına bu eşsiz eseri izler.
işte o genç subay, türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu mustafa kemal atatürk'tür.
ve mahkeme salonlarında hakimin hemen arkasındaki duvarda yazılı olan,
“adalet, mülkün temelidir” sözünün gerçek anlamını anlatır bu hikaye...
--- (alıntı) ---
1750 yılında, alman prusya kralı büyük ıı. frederick,
berlin yakınlarındaki postdam ormanlarında gezinirken,
bir değirmenin bulunduğu alçak bir tepe üstünde durur.
değirmenin olduğu yeri satın alacağını ve yerine bir saray yaptıracağını söyler.
kralın adamları değirmenciye gider ve kralın bu isteğini iletirler.
fakat adam değirmenini satmak istemez.
adamları gelip kral'a durumu anlatırlar;
kral bunun üzerine değirmenciyi huzuruna çağırtır.
değirmenci gelip, kral'ın karşısında durur.
- "yanlış anladınız beni herhalde beyefendi, ben satın almak
istiyorum orayı. kaç para?" der, önce.
sonra değirmen için değerinin kat ve kat üstünde bir ücret ödemeyi teklif eder.
- "hayır yanlış anlamadım, adamların da bunu söyledi. satmıyorum!"
- "beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim."
- "sen koskoca kralsın, paran çok. git almanya'nın her yerine saray yap.
burayı benden önce babam işletiyordu. ona da babasından kalmış,
ben de çocuğuma bırakacağım. satmıyorum!"
bunun üzerine sinirlenen kral frederick ayağa kalkar ve;
“sen benim prusya kralı friedrich olduğumu bilmiyor musun yoksa?” diye gürler.
değirmenci;
-“senin kral olduğunu biliyorum.
ama ben de bu değirmenin ve arazinin sahibi sans-souci’yim.”
kral iyice köpürür ve;
- “madem benim kim olduğumu biliyorsun, o halde zorla alabileceğimi
de biliyor olmalısın. bakalım o zaman ne yapacaksın?
benim binlerce askerim var. senin kimin var?” der.
değirmenci bu söz üzerine hiç telaşa düşmeden tarihe geçecek
o ünlü sözü söyler:
-“berlin’de hâkimler var. ben de onlara güveniyorum.”
kral bu cevap üzerine ıslah ettiği mahkemelerin adaletinin
kendi aleyhine bile güvenildiğini anlar ve
tarihe geçen şu ünlü sözünü söyler:
"hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir.
hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz."
kral ikinci friedrich bu yel değirmeninin prusya krallığı devam
ettikçe korunmasını ister ve onun daha altında olan tepeye sarayını
diker ve adını da değirmencinin ismi olan sans-souci sarayı koyar.
*
saray ve değirmen günümüzde hala orada bir "adalet simgesi"
olarak yan yana ve birlikte durmaktadır.
ne güzel bir adalet ki, kralın arka bahçesinde bir değirmenci...
adalet, bir kralı ve bir değirmenciyi dost etmiştir.
ve belki kim bilir, sabahları prusya kralı ıı. frederick arka bahçeye
çıktığında değirmenci seslenir ona;
- "hey frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?"
ve belki, prusya kralı ıı. frederick der ki;
- "adalet her sabah bana, taze ve sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi."
***
yıllar sonra genç bir osmanlı subayı, berlin'de bir davete katılır.
arkadaşlarına bu hikâyeyi anlatır ve sonra da derki;
"haydi gidelim ve bu sarayı görelim. değirmen hala duruyormuş."
kimse o soğukta dışarı çıkmak istemez. bir tek o subay gider.
sarayın karşısına geçer ve tek başına bu eşsiz eseri izler.
işte o genç subay, türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu mustafa kemal atatürk'tür.
ve mahkeme salonlarında hakimin hemen arkasındaki duvarda yazılı olan,
“adalet, mülkün temelidir” sözünün gerçek anlamını anlatır bu hikaye...
devamını gör...
cumartesi gecesi alkol seçimi
vodka ile buradayım, sonrası belki bira diyerek tercihimi belirttiğim seçim.
devamını gör...
esfel-i safilin
sefillerin en sefili, cehennem'in en aşağı tabakasındakiler, aşağıların en aşağısı, anlamında kullanılan arapça bir söz.
devamını gör...
erkekleri çekici kılan meslekler
üniformalı mesleklerdir.
tercihen asker, polis olabilir.
ooo yeaa otoriteni göster bana gırrr...
tanrım hadi ama yapmayın, bu kadar vasat zevklerim olduğunu mu düşündünüz gerçekten? bir morticia kadını kolay yetişmiyor arkadaşlar, size söylemem gerekiyor ki ben deniz sadrazamın sol prensesi olarak, otoriter ve maskülinite problemi yaşayan erkeklerden hazzetmiyorum. bu tarz erkekler de genelde üniformalı meslekler arasından çıkıyor; efenim bekçi, güvenlik görevlisi, polis, asker... anlıyor musunuz? bir bdsm olacaksa, kırbacı ben tutacağım, erkek kısmısı değil! tanrım grinin elli tonunu okurken sinir krizi geçirerek kitabı parçaladığım geldi de aklıma, siz erkeklere bu sahiplik işi asla yakışmıyor!!11
hmm beni hangi meslekler çekiyor düşünüyorum... özellikle bir meslek grubuna karşı zaafım olmadığı açıkça ortada, ancak bol paralısından olursa ona hayır demem, anlıyorsunuz değil mi? tatlım burası türkiye ve bu ülkede aşkını fakir yaşamak isteyenlerden biri olmamam seni rahatsız etmesin, çünkü bu da bir tercih. sen 7-24 makarna yiyerek aşkını yaşamak istersin, ben deniz ıspanak yatağında antrikot sarmamı yiyerek aşk yaşamayı isteyebilirim. bunlar çok doğal istekler.
bir yerin ceosu olabilir, evet ceo olmak çekicidir. tanrım tüm türk dizilerinde ideal erkek mesleği olarak bunu işleyenlere gidin çemkirin! fakir stajyer kız ve holding sahibinin zengin oğlu temalı yüzlerce dizi çekilmiş ve bunlar genç kızlarımıza izlettirilmişken, başka mesleklerin artık bir şansının kaldığını mı düşünüyorsunuz gerçekten? tamam, üzülmeyin sizin de kısmetinizde vardır belki birileri, ne demişler her topal satıcının bir kör alıcısı vardır.
tercihen asker, polis olabilir.
ooo yeaa otoriteni göster bana gırrr...
tanrım hadi ama yapmayın, bu kadar vasat zevklerim olduğunu mu düşündünüz gerçekten? bir morticia kadını kolay yetişmiyor arkadaşlar, size söylemem gerekiyor ki ben deniz sadrazamın sol prensesi olarak, otoriter ve maskülinite problemi yaşayan erkeklerden hazzetmiyorum. bu tarz erkekler de genelde üniformalı meslekler arasından çıkıyor; efenim bekçi, güvenlik görevlisi, polis, asker... anlıyor musunuz? bir bdsm olacaksa, kırbacı ben tutacağım, erkek kısmısı değil! tanrım grinin elli tonunu okurken sinir krizi geçirerek kitabı parçaladığım geldi de aklıma, siz erkeklere bu sahiplik işi asla yakışmıyor!!11
hmm beni hangi meslekler çekiyor düşünüyorum... özellikle bir meslek grubuna karşı zaafım olmadığı açıkça ortada, ancak bol paralısından olursa ona hayır demem, anlıyorsunuz değil mi? tatlım burası türkiye ve bu ülkede aşkını fakir yaşamak isteyenlerden biri olmamam seni rahatsız etmesin, çünkü bu da bir tercih. sen 7-24 makarna yiyerek aşkını yaşamak istersin, ben deniz ıspanak yatağında antrikot sarmamı yiyerek aşk yaşamayı isteyebilirim. bunlar çok doğal istekler.
bir yerin ceosu olabilir, evet ceo olmak çekicidir. tanrım tüm türk dizilerinde ideal erkek mesleği olarak bunu işleyenlere gidin çemkirin! fakir stajyer kız ve holding sahibinin zengin oğlu temalı yüzlerce dizi çekilmiş ve bunlar genç kızlarımıza izlettirilmişken, başka mesleklerin artık bir şansının kaldığını mı düşünüyorsunuz gerçekten? tamam, üzülmeyin sizin de kısmetinizde vardır belki birileri, ne demişler her topal satıcının bir kör alıcısı vardır.
devamını gör...
gafa
her gün internet kullanan 4,5 milyar insanın neredeyse tamamının kişisel bilgilerini saklayan dijital hizmet sağlayıcıları google, amazon, facebook, apple dörtgenini tanımlayan, avrupalı kısaltması. özellikle pandemiden sonra(1 yıl içinde) x2 büyüyen bu şirketler, verileri ne derece güvenli tutup, hangi durumlarda yetkililere "arka koridor" açtığı şüpheli. 
bir şirket tabii ki müthiş pazarlama teknikleriyle servetine servet katmakta özgürdür lakin bunu yaparken kullanıcıyı mağdur etmemesi zaruridir. bu dört şirket; gizlilik, sorumluluk, rekabet ve vergi yükümlülüklerini yeterince yerine getiremiyor. bu durumla başa çıkmak isteyen almanya, finlandiya, estonya ve danimarka'nın kadın liderleri nsa skandalı, abd seçimlerinde facebook'un manipülasyonu, icloud skandalı ve daha nice sorunların ele alındığı bir durdurma operasyonu içeren mektubu avrupa birliği meclisine taşıdı.
amaçlanan şey ise sektörde tekel olmuş bu dört şirketin avrupa'daki operasyonları daha detaylı incelenmeli, yeni projelere çekimser yaklaşılmalı ve alternatif platformların desteklenmesi. bu doğrultuda henüz konuşulmasa da facebook'un metaverse projesine soğuk bakılıyor. facebook, bu durumu bildiği için şirketin ismini meta olarak duyurduğu toplantıda, ab vatandaşı on bin kişiye istihdam sağlayacağı sözünü verdi. lakin ab yine de facebook'a destek vermeyi istemiyor. apple ürünlerini de avrupa pazarından çıkarmaya yönelik yapılan usb-c zorunluluğu ile ab'nin amerikan şirketleri karşısındaki net tavrı takdiri hak ediyor denebilir. tabii avrupa birliği aynı tavrı, kurduğu altı şirket ile yerin altından göğün üstüne kadar her sektörde tekel olmayı hedefleyen elon musk karşısında da sergilemeli.

bir şirket tabii ki müthiş pazarlama teknikleriyle servetine servet katmakta özgürdür lakin bunu yaparken kullanıcıyı mağdur etmemesi zaruridir. bu dört şirket; gizlilik, sorumluluk, rekabet ve vergi yükümlülüklerini yeterince yerine getiremiyor. bu durumla başa çıkmak isteyen almanya, finlandiya, estonya ve danimarka'nın kadın liderleri nsa skandalı, abd seçimlerinde facebook'un manipülasyonu, icloud skandalı ve daha nice sorunların ele alındığı bir durdurma operasyonu içeren mektubu avrupa birliği meclisine taşıdı.
amaçlanan şey ise sektörde tekel olmuş bu dört şirketin avrupa'daki operasyonları daha detaylı incelenmeli, yeni projelere çekimser yaklaşılmalı ve alternatif platformların desteklenmesi. bu doğrultuda henüz konuşulmasa da facebook'un metaverse projesine soğuk bakılıyor. facebook, bu durumu bildiği için şirketin ismini meta olarak duyurduğu toplantıda, ab vatandaşı on bin kişiye istihdam sağlayacağı sözünü verdi. lakin ab yine de facebook'a destek vermeyi istemiyor. apple ürünlerini de avrupa pazarından çıkarmaya yönelik yapılan usb-c zorunluluğu ile ab'nin amerikan şirketleri karşısındaki net tavrı takdiri hak ediyor denebilir. tabii avrupa birliği aynı tavrı, kurduğu altı şirket ile yerin altından göğün üstüne kadar her sektörde tekel olmayı hedefleyen elon musk karşısında da sergilemeli.
devamını gör...
bugün kendin için ne yaptın sorusu
küçük ve duvarları renkli, kitaplarını benim düzenlediğim bir kütüphanede çizim yapıp kitap okudum.
devamını gör...
evet
onaylama kelimesi.
ıngilizcesi : yes
almancası : ja
fransızcası : oui
ispanyolcası : si
italyancası : si
endonezcesi : lya
rusçası : da
evet.
ıngilizcesi : yes
almancası : ja
fransızcası : oui
ispanyolcası : si
italyancası : si
endonezcesi : lya
rusçası : da
evet.
devamını gör...
anneye söylenen yalanlar
yemek yedim
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ruh halleri
sebepsiz içim darlanıyor, bonus olarak arada da acıyor. hayır ne kattınız benim içimin harcına alüminyum fiat egea malzemesinden mi yaptınız ne ettiniz?
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
desireless-voyage.
devamını gör...
17 ocak 2021 normal sözlük güncellemeleri
artık açıklamaları iko yapsın, seviyoruz seni iko!*
devamını gör...
kafa sözlük
orta doğu ve balkanların en troll yazarı ile, sözlükler arası bilgi yarışmasında kafa sözlük'e altın madalya kazandıran bir yazarın, nickaltlarında civcivleştiği sözlüktür.
işbu saatten sonra "kafa sözlük çok sıkıcı yea" gibi söylemleri dikkate almayacağımızı belirtmek isterim *
işbu saatten sonra "kafa sözlük çok sıkıcı yea" gibi söylemleri dikkate almayacağımızı belirtmek isterim *
devamını gör...
en çok yarım bırakılan kitaplar
pollyanna.
yemin ediyorum onun o devasa suradını ellerimi ıslata ıslata tokatlamak istiyordum çocukken. şlap şlap. bu sıpastik benim kabusumdu. o kadar travmatik/tranmatik/tranvatik bir kitaptır ki benim için. "ya kızım sen niye böylesin" diye diye beş altı defa kaldırıp köşeye atmıştım. hiç sevemedim. gülben ergen görmüş yeşim salkım gibi görüyordum kitabı gördükçe.
kitaptaki; "mutluluk oyunu" zırvasının faydaları muhakkak var. asla reddetmiyorum fakat; "ay o da nesi kafam koptu amaaaan boşver teyzeciğim kafası olmadan da yaşar insan ihihi"ci şizofreniyi katiyen kabullenemiyorum. gökten taş yağsa o sevimsiz karı; "ne güzel bi gün değil mi?" der. yangın çıksa köy yansa; "oh ne güzel ısındık değil mi teyzeciğim?" diye yırtınır. yatalak kalır; "zaten uyumayı çok seviyordum ihihi" der. dayaklık emine diyorum. modern pedagoji katili bir sevimsizliği var traktörün.
ulan hiçbirinizde, iddia ediyorum hiçbir klasikte şirinlerdeki gerçekçilik, gargamelvari bir hayat amacı edinmeci idealizm yok.
ne dedim acaba?
yemin ediyorum onun o devasa suradını ellerimi ıslata ıslata tokatlamak istiyordum çocukken. şlap şlap. bu sıpastik benim kabusumdu. o kadar travmatik/tranmatik/tranvatik bir kitaptır ki benim için. "ya kızım sen niye böylesin" diye diye beş altı defa kaldırıp köşeye atmıştım. hiç sevemedim. gülben ergen görmüş yeşim salkım gibi görüyordum kitabı gördükçe.
kitaptaki; "mutluluk oyunu" zırvasının faydaları muhakkak var. asla reddetmiyorum fakat; "ay o da nesi kafam koptu amaaaan boşver teyzeciğim kafası olmadan da yaşar insan ihihi"ci şizofreniyi katiyen kabullenemiyorum. gökten taş yağsa o sevimsiz karı; "ne güzel bi gün değil mi?" der. yangın çıksa köy yansa; "oh ne güzel ısındık değil mi teyzeciğim?" diye yırtınır. yatalak kalır; "zaten uyumayı çok seviyordum ihihi" der. dayaklık emine diyorum. modern pedagoji katili bir sevimsizliği var traktörün.
ulan hiçbirinizde, iddia ediyorum hiçbir klasikte şirinlerdeki gerçekçilik, gargamelvari bir hayat amacı edinmeci idealizm yok.
ne dedim acaba?
devamını gör...
öne çıkan tanım
film, kitap ve dizi başlıklarında girilip öne çıkan içeriği zengin tanımlarımızdır. bu tanımlar sayesinde başlıktaki söz konusu filmi, kitabı veya diziyi oylayabiliriz. bu tanımlar başlıkta hemen afişin altında sıralanır. okuyucuya katkı sağlayacak olan tanımların diğer tanımlardan ayrılmasını sağlar.
benim de gece bir tanımım onaylanmış ve gidip oylamamı yaptım. mikemmel.
benim de gece bir tanımım onaylanmış ve gidip oylamamı yaptım. mikemmel.
devamını gör...
arayıp sormayan kızın senden hoşlanma ihtimali
devamını gör...

