kızınıza vermek istediğiniz isim
efnan.
sinirlenip biri küfür etse hızlı hızlı efnan'ananin... dese evladımın hali ne olur.
piraye desem, sonu nazim'in pirayesi gibi olursa hali yaş çocuğumun.
eftalya desem, cariye ismi gibi. hükümdarın gözdesi gibi.
özür dilerim doğmamış çocuğum, annen sana isim bulmaya hazır değil.
sinirlenip biri küfür etse hızlı hızlı efnan'ananin... dese evladımın hali ne olur.
piraye desem, sonu nazim'in pirayesi gibi olursa hali yaş çocuğumun.
eftalya desem, cariye ismi gibi. hükümdarın gözdesi gibi.
özür dilerim doğmamış çocuğum, annen sana isim bulmaya hazır değil.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük. güneş kremini sürmeyi unutma. bol güneşli, cıvıl cıvıl, miss gibi bir gün olsun*.
edit: an itibariyle havanın yağmurlu olduğunu öğrendim, gördüm, onayladım.
edit: an itibariyle havanın yağmurlu olduğunu öğrendim, gördüm, onayladım.
devamını gör...
a haber
mensubu olan herhangi bir bireyin yalan makinesine kısa devre yaptırmasının garanti olduğu tv kanalı.
devamını gör...
normal sözlük vs ekşi sözlük
ekşi sözlük emperyal kuvvet
kafa sözlük yeni bağımsızlığını kazanmış gelişmekte olan.
kafa sözlük yeni bağımsızlığını kazanmış gelişmekte olan.
devamını gör...
yazarların google nick araştırma sonucu
ilk sırada kafa sözlük çıktı*.
devamını gör...
veronika ölmek istiyor
bir (bkz: paulo coelho) kitabıdır…
kitaba ve paulo coelho’ya göre ölüm bilinci, insanı o bilinç uyanmadan önce yaşadığından çok daha yoğun yaşamaya yöneltir… kitabın ana konusu da budur anladığım kadarıyla…
20’li yaşlarında son derece genç ve güzel olan, sosyalleşme konusunda sorunu olmayan veronika isimli genç bir kadının, ne yaşanırsa yaşansın bir tarafının hep eksik kaldığı bir yaşamaktan zevk almamasıyla intihar etmesini konu almaktadır.
ilgili intihar girişimiyle hayata veda ettiğini zanneden veronika, gözlerini bir hastane odasında aralar ve işte o an başarısız bir intihar girişimi sonucunda bir akıl hastanesinde olduğunu fark eder… veronika’ya durumunu açıklamaya gelen dr. igor, veronika’ya yarım kalmış bu girişimini yakın bir zamanda tamamlayabileceğini, çünkü 1 haftalık ömrü kaldığını söyler…
haberi aldıktan sonraki ilk birkaç gün veronika için umursanmaz bir durumken, birkaç günün sonunda hastanedeki diğer hastalarla arkadaşlık ilişkisi kurmaya başlar. bunlardan bir tanesi ile duygusal bir yakınlık kurar ve olaylar gelişir…
yani abartıldığı kadar iyi bir kitap olduğundan emin değilim ama okurken beni çok yormadı açıkçası. bira masasındaki tuzlu fıstık gibi bir kitaptı. koca kitabı (koca dediğim de 198 sayfa) zaten girişteki ‘’ölüm bilinci, insanı daha yoğun yaşamaya yöneltir’’ minvalindeki cümlemle özetlemiş oldum…
bazı güzel aforizmalar da barındırıyor içinde. hatta ilgimi çeken birkaçını aşağıda sizin için paylaşayım:
‘’her insan tektir. her bireyin kendi özellikleri, içgüdüleri, farklı beğenileri, istekleri, serüven biçimleri vardır. ancak toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir. insanlarsa neden bir kurala uymak zorunda olduklarını merak etmezler. bunları kabullenirler. tıpkı yazı makinesi kullananların belirli bir klavyeyi en doğrusudur sanarak benimsedikleri gibi: qwerty ’’
‘’ insanlar, başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyormuş gibi söz ederlerdi ama işin gerçeği, başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı. çünkü böylece, kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı…’’
‘’çok yorgunum ama uyumak istemiyorum. yapacağım çok şey var. hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar. sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttuğum…’’
özetle, okunabilirliği bakımından tavsiye edebileceğim bir kitap...
kitaba ve paulo coelho’ya göre ölüm bilinci, insanı o bilinç uyanmadan önce yaşadığından çok daha yoğun yaşamaya yöneltir… kitabın ana konusu da budur anladığım kadarıyla…
20’li yaşlarında son derece genç ve güzel olan, sosyalleşme konusunda sorunu olmayan veronika isimli genç bir kadının, ne yaşanırsa yaşansın bir tarafının hep eksik kaldığı bir yaşamaktan zevk almamasıyla intihar etmesini konu almaktadır.
ilgili intihar girişimiyle hayata veda ettiğini zanneden veronika, gözlerini bir hastane odasında aralar ve işte o an başarısız bir intihar girişimi sonucunda bir akıl hastanesinde olduğunu fark eder… veronika’ya durumunu açıklamaya gelen dr. igor, veronika’ya yarım kalmış bu girişimini yakın bir zamanda tamamlayabileceğini, çünkü 1 haftalık ömrü kaldığını söyler…
haberi aldıktan sonraki ilk birkaç gün veronika için umursanmaz bir durumken, birkaç günün sonunda hastanedeki diğer hastalarla arkadaşlık ilişkisi kurmaya başlar. bunlardan bir tanesi ile duygusal bir yakınlık kurar ve olaylar gelişir…
yani abartıldığı kadar iyi bir kitap olduğundan emin değilim ama okurken beni çok yormadı açıkçası. bira masasındaki tuzlu fıstık gibi bir kitaptı. koca kitabı (koca dediğim de 198 sayfa) zaten girişteki ‘’ölüm bilinci, insanı daha yoğun yaşamaya yöneltir’’ minvalindeki cümlemle özetlemiş oldum…
bazı güzel aforizmalar da barındırıyor içinde. hatta ilgimi çeken birkaçını aşağıda sizin için paylaşayım:
‘’her insan tektir. her bireyin kendi özellikleri, içgüdüleri, farklı beğenileri, istekleri, serüven biçimleri vardır. ancak toplum her zaman belirli davranış kurallarını herkese empoze etme eğilimindedir. insanlarsa neden bir kurala uymak zorunda olduklarını merak etmezler. bunları kabullenirler. tıpkı yazı makinesi kullananların belirli bir klavyeyi en doğrusudur sanarak benimsedikleri gibi: qwerty ’’
‘’ insanlar, başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyormuş gibi söz ederlerdi ama işin gerçeği, başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı. çünkü böylece, kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı…’’
‘’çok yorgunum ama uyumak istemiyorum. yapacağım çok şey var. hayatın sonsuza dek süreceğini sandığım günlerde hep ertelediğim şeyler bunlar. sonra, hayatın yaşanmaya değmeyeceğine inanmaya başlayınca da unuttuğum…’’
özetle, okunabilirliği bakımından tavsiye edebileceğim bir kitap...
devamını gör...
pizza (yazar)
çok güzel tanımları olan arkadaşımızdır kendileri.
keyifle takip ediyorum. en kısa zamanda yazar olacaktır eminim.
takipteyiz efendim.
keyifle takip ediyorum. en kısa zamanda yazar olacaktır eminim.
takipteyiz efendim.
devamını gör...
takoz
aynı zamanda araçları biraz yukarı doğru kaldırmak için de kullanılan, genellikle tahtadan yapılan eşyadır.
devamını gör...
türkiye'de mütevazı olmak
hizmet aldığınız bir yere veya bir diyalog ortamına karşı sergilediğiniz tutum mütevazı ve karşınızdaki kişi kendisini daha üst pencereden görecek bir kişiliğe sahip ise bir süre sonra veya hemen akabinde size karşı olan tavrı size göre daha sert olacaktır. türkiye'de mütevazı olmak zordur.
“mütevazılık falan hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz…”
-nuri bilge ceylan
“mütevazılık falan hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz…”
-nuri bilge ceylan
devamını gör...
mansur yavaş’ın tüm makam araçlarını satma kararı
helal olsun! doğru karar.
makam araçlarını satma yasağı falan gelirse şaşırmayın.
makam araçlarını satma yasağı falan gelirse şaşırmayın.
devamını gör...
emekli olup köye yerleşmek isteyen insan
o saatten sonra köye gidecek dermanım kalmaz, yolda vefat ederim. tabii o yaşa kadar yaşadığımı var sayıyorum sözlük.*
devamını gör...
aşk
kafa bi dünya yürümek, nefeslenmek için çay ocağına girmek, nevaleyi görmek, ayıp olmasın diye "afiyet olsun, yarasın" deyip geri kaçmaya çalışmak, "abi gel allah aşkına", "yok lan size yetmez o" arasındaki kavgayı yaşamak, çok ısrar edilmek, dayanamamak, cehennem ateşini harlamak, iyi yapmak, "iyi insanlar var" demek, arkada cengiz özkan çalmak, kastın azabına düşmek.
/ cehennemin en güzel kokulu yoludur anason tarlaları /
basmane / az önce
https://i.ibb.co/zxlzgr9/ımg-20210416-171045.jpg
/ cehennemin en güzel kokulu yoludur anason tarlaları /
basmane / az önce
https://i.ibb.co/zxlzgr9/ımg-20210416-171045.jpg
devamını gör...
kafa açan kesitler kadınlar günü özel
öncelikle tüm kadınların kadınlar gününü “kutlarım”. umarım kadın cinayetlerinin konuşulmadığı bir kadınlar günü kutlarız. son günlerde ve yıllarca yaşanan vahşetlerden, cinayetlerden ötürü büyük üzüntü duymakla beraber bugüne özel bir kafa kesit hazırladım.
bugün klavyelerinizi bırakın ,eğlenmenize bakın diyemeyeceğim.
izlemek için;
buradan
edit: bu arada filmin adı suffragette. izlemenizi tavsiye ederim.
not: filmin fragmanını böldüğüm için ara geçişteki ses kayması yüzünden özür dilerim.
bugün klavyelerinizi bırakın ,eğlenmenize bakın diyemeyeceğim.
izlemek için;
buradan
edit: bu arada filmin adı suffragette. izlemenizi tavsiye ederim.
not: filmin fragmanını böldüğüm için ara geçişteki ses kayması yüzünden özür dilerim.
devamını gör...
youtube videolarında oynatma hızını arttırma
kpss çalışırken videoları hep hızlı izliyordum. bir gün hızı ayarlamayı unutmuşum dersi anlatan adamı hasta sanıp üzülmüştüm.
devamını gör...
posta kutusundaki mızıka
üstteki yazarı tenzih ederek paylaşıyorum fikrimi..
bazen hani böyle bitmez bir türlü elindeki kitap, uzarr uzarrrrrr sündürürsün ya haniii.. dedim bu defa, aman aman kalın değil o kadar da övülüyor bir solukta biter.. kitabı okurken ''yazar bu kitabı yazmayı nasıl düşünmüş'' diye kendime kahve yaparken düşündüm.(yazar hakkında hiç bir bilgim yok.)
okurken bana şöyle bir his verdi;
ergen bir yazar daha ilk kitabını yazıyor ve ne biliyorsam hepsini yazmalıyım, beni bilgili olarak görsünler.. bakın bunu da biliyorum, hatta şunu da biliyorum dostlar bizi alışverişte görsünler diye diye kendini göstermeye çalışmış gibi.
ayrıca bir dosta gönderil(e)meyen mektuplar derken, elle tutulur konular olur diye düşünmüştüm (bkz: leylim leylim). ama öyle umduğunla bulduğun bir olmuyor her zaman. içeriğinde sunmuş olduğu gereksiz dini bilgiler de hiç dikkatimi çekmediği için, çok sıkılarak okudum.
instagram da edebiyat sayfanız varsa, güzel cümle kalıpları var :))))
spoiler falan yok..
bazen hani böyle bitmez bir türlü elindeki kitap, uzarr uzarrrrrr sündürürsün ya haniii.. dedim bu defa, aman aman kalın değil o kadar da övülüyor bir solukta biter.. kitabı okurken ''yazar bu kitabı yazmayı nasıl düşünmüş'' diye kendime kahve yaparken düşündüm.(yazar hakkında hiç bir bilgim yok.)
okurken bana şöyle bir his verdi;
ergen bir yazar daha ilk kitabını yazıyor ve ne biliyorsam hepsini yazmalıyım, beni bilgili olarak görsünler.. bakın bunu da biliyorum, hatta şunu da biliyorum dostlar bizi alışverişte görsünler diye diye kendini göstermeye çalışmış gibi.
ayrıca bir dosta gönderil(e)meyen mektuplar derken, elle tutulur konular olur diye düşünmüştüm (bkz: leylim leylim). ama öyle umduğunla bulduğun bir olmuyor her zaman. içeriğinde sunmuş olduğu gereksiz dini bilgiler de hiç dikkatimi çekmediği için, çok sıkılarak okudum.
instagram da edebiyat sayfanız varsa, güzel cümle kalıpları var :))))
spoiler falan yok..
devamını gör...
kitap alıntıları
okuyan biri dünyanın aklına yaslar sırtını.
livaneli/ kardeşimin hikayesi
livaneli/ kardeşimin hikayesi
devamını gör...
kemal kılıçdaroğlu olarak sıramı bekleyeceğim
devamını gör...
özelden senin hakkında hiç hoş şeyler demiyorlar diyen yazar
mesajları niye kapattık, böyle aptallıklarla uğraşmamak için.
benim çok hoş küfürlerim var, bir çoğu da tanıştı bununla. size daha fazla sövmek istemediğim için hiçbirinizle muhatap olmasam da olur.
dedikoducu yazardır. aklınca ortalık karıştırıcak, peh.
benim çok hoş küfürlerim var, bir çoğu da tanıştı bununla. size daha fazla sövmek istemediğim için hiçbirinizle muhatap olmasam da olur.
dedikoducu yazardır. aklınca ortalık karıştırıcak, peh.
devamını gör...


