erdal güney
gül teninden usalanıp süzül de gel
gül bakışlım gözyaşların silip de gel
yarem sızlar yalnızlığım bilip de gel
gül kokuşlum gel
gül bakışlım gözyaşların silip de gel
yarem sızlar yalnızlığım bilip de gel
gül kokuşlum gel
devamını gör...
bebek hüznü
annelik hüznü olarak da adlandırılan doğum sonrası en sık görülen ruhsal bozukluktur.
ağlama,huzursuzluk,duygudurum değişiklikleri görülür.
doğum sonrası ilk günlerde başlayıp 2 hafta sürer.
annenin başlangıçta eğitilmesi ve desteklenmesi genellikle yeterlidir.
ağlama,huzursuzluk,duygudurum değişiklikleri görülür.
doğum sonrası ilk günlerde başlayıp 2 hafta sürer.
annenin başlangıçta eğitilmesi ve desteklenmesi genellikle yeterlidir.
devamını gör...
silahlı fotoğraf paylaşan din kültürü öğretmeni
bu adam öğretmen işte.rezalet. şu kutuplaşmaya bakar mısınız. buradaki problem hükümetin lehine olduğunda bunlar gözükmezken birisi aynısını onlara yapsın bakalım ne olurdu. fetöcü olurdu terörist olurdu. adaletsizlik burada.iki taraf için de yanlış bir hareket olması da ayrı bir konu
devamını gör...
erdoğan'ın kanal istanbul’a karşı çıkanlar atatürk ve cumhuriyet düşmanıdır sözü
ama nasıl içmişiz. kafamız bir güzel.
devamını gör...
bipolar insan
hastalığımdır. lityum ile kendimi gebertmeye çalıştığım zamanlar olmuştur. her zaman en uçlarda yaşadım bu duyguları. çok karanlık zamanlar geçirdim. akıl hastanesinde yattım. kendimden oldum olası nefret ettim. çevremdeki insanlar her zaman kendime bir şey yapabileceğim korkusuyla yaşadı. onları çok kırdım. en çok kendimi yordum. ruhsal bir hastalığım olacağına fiziksel bir hastalığım olmalıydı dedim. hep bunu tekrarladım..
resim çizmek beni rahatlatırdı. duygularımı yaşamama yardımcı olurdu. şimdi ise her şey daha karanlık. ölümüne yalnızlık istiyorum bazen. biraz da konuşkanım son zamanlarda, ne dediğimi bilmiyorum yine..
resim çizmek beni rahatlatırdı. duygularımı yaşamama yardımcı olurdu. şimdi ise her şey daha karanlık. ölümüne yalnızlık istiyorum bazen. biraz da konuşkanım son zamanlarda, ne dediğimi bilmiyorum yine..
devamını gör...
azor dinamik yüksek basıncı
30 derece kuzey enlemlerde bulunan asor adası çevrelerinde oluşan bu yüksek basınç alanı, yıl boyunca etkilidir ancak yazın etkisi kışa göre daha belirgindir. yazın mb derinleşip etki alanını genişlettiğinde, alçalan hava hareketleri, sahra ve bitişiğindeki akdeniz bölgesinde kuraklığa yol açar. azor yüksek basıncı, yaz mevsiminde marmara, ege ve karadeniz' de kuzey yönlü rüzgarların etkili olmasına sebep olur. azor yüksek basınç alanın ortalama mb seviyesi 1022-1024 arasındadır ancak kış mevsiminde farklılıklar fazladır.

kış mevsiminde ise konumuna göre iklime farklı etkileri vardır. kışın izlanda ab alanın tamamen etkisini yitirdiğinde , yatay görünüm alarak ülkemize sıcaklık ve yağış bakımından olumsuz etkilere neden olabilir. ülkemiz üzerine konuşlandığında ise durağan ve yağışsız havalar oluşturur. rüzgar etkisini yitirdiği için bu dönemlerde hava kalitesi de düşüktür.

azor yüksek basınç alanın ülkemiz adına en doğru konumu, izlanda dab alanın davis bölgesinde sıkışması sonucu orta avrupa üzerinden yükselmesi ( ispanya-ingiltere enlemleri arası) ve italya üzerinde oluşan tepki ab alanları sayesinde dikey hareketiyle, polar koridor ve sibirya termik yüksek basıncı alanın üzerinden soğuk hava akımlarının ülkemiz enlemlerine inmesine sebep olur.

kış mevsiminde ise konumuna göre iklime farklı etkileri vardır. kışın izlanda ab alanın tamamen etkisini yitirdiğinde , yatay görünüm alarak ülkemize sıcaklık ve yağış bakımından olumsuz etkilere neden olabilir. ülkemiz üzerine konuşlandığında ise durağan ve yağışsız havalar oluşturur. rüzgar etkisini yitirdiği için bu dönemlerde hava kalitesi de düşüktür.

azor yüksek basınç alanın ülkemiz adına en doğru konumu, izlanda dab alanın davis bölgesinde sıkışması sonucu orta avrupa üzerinden yükselmesi ( ispanya-ingiltere enlemleri arası) ve italya üzerinde oluşan tepki ab alanları sayesinde dikey hareketiyle, polar koridor ve sibirya termik yüksek basıncı alanın üzerinden soğuk hava akımlarının ülkemiz enlemlerine inmesine sebep olur.
devamını gör...
müptelası olunan kokular
tereyağında kavrulmuş kıyma kokusu.
devamını gör...
zippo ile tek tabanca radyo yayını
severek takip ettiğim yayın.
dinliyor olacağım. *
dinliyor olacağım. *
devamını gör...
evlilik teklifi fikirleri
fazla tantana yapıp etraftakileri rahatsız etmeden kendi özelinizde yapılmalı. heykeli dikilecek teklifleriniz yoksa kafamızı şişirmeyin, az ötede edin.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
"gözlerinin, gözlerinin kahvesinden koy ömrüme.
kırk yılın hatrına 'sen' kalayım."
cemal süreya
kırk yılın hatrına 'sen' kalayım."
cemal süreya
devamını gör...
thedansözkiller
skandal ve inanılmaz bir mizah anlayışı olan yazar.*
yazdıklarını okurken samimiyetini hissedebiliyorum, ve mahlas'ını her gördüğümde tebessüm ediyorum.*
ve aynı zamanda o bir daddy fan club üyesi.*
yazdıklarını okurken samimiyetini hissedebiliyorum, ve mahlas'ını her gördüğümde tebessüm ediyorum.*
ve aynı zamanda o bir daddy fan club üyesi.*
devamını gör...
insanı mutlu eden ucuz şeyler
deniz kenarında mis gibi bir havada çıtır çıtır bir simit yanında yeni demlenmiş bir çay'dan daha fazla mutlu edebilecek ne olabilir ki bu hayatta.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği çileler
bi' küçük çilemden bahsedeyim size...
daha önce belirtmiştim fakat denk gelmeyenler için hatırlatmakta fayda görüyorum; ben laz'ım ve evet, genellikle günün bazı saatlerinde kafamın durduğu doğrudur.
bundan yaklaşık 14 sene önce, rahmetli dedemden kalan aile apartmanının çatı katına, benim gibi laz olan babam, kat çıkma kararı aldı. gerekli izinler hem aile büyüğü rahmetli babaannemden hem de belediyeden alındı ve işe koyulduk.
benim, benim gibi laz olan yılların usta marangozu babam, inşaat işlerinde kendisine yardımcı olması için yine bizim gibi laz olan kendi amcasının oğlunu çalışma programına dahil etti.
gerekli yıkım-söküm-zıkkım gibi benim anlamadığım işler hususunda yine laz usulü bir program yapıldı, programa uygun olarak ilk önce bacanın yıkılması ve bu gibi işlerden hiç anlamadığım için amcaoğlunun ayak işlerini benim yapmam kararlaştırıldı.
babamın, babam ve benim gibi laz olan amcasının oğlu 4 katlı binamızın çatısına çıkıp bacaya gerekli müdahaleyi yapmaya başladığı esnada, 4. kattan zemine kadar tek bir beton blok halinde inen baca, binadan tehlikeli bir biçimde tek parça olarak ayrılmaya başladı...
gerçekleşmekte olan şeyi farkeden, babam ve benim gibi laz olan bu amcaoğlu, elinde urgandan hallice bir iple 4.katta bulunan evimize teşrif etti, tek parça beton blok halindeki bacaya ipi, mutfak camından dışarı sarkarak geçirdi ve yine aynı ipi benim elime tutuşturup ''tut'' dedi...
babam ve amcasının oğlu gibi laz olan ben, talimatı kat'i suretle anlayıp ipi, çölde günlerce susuz kalmış bedevinin 1.5 lt erikli su şişesine sarılması gibi tutmuş, yetmezmiş gibi bir de bir kaç tur koluma dolamıştım...
babam ve benim gibi laz olan amcaoğlu, ipi benim elime tutuşturduktan sonra çatıya çıkıp, bacayı kırmak için gerekli müdahalelere başladıktan takribi 2-3 dakika sonra, o koca beton bloğun tek parça halinde yavaşça binadan ayrılışını derbide atılmış jenerik bir golün defalarca verilmesi gibi ağır çekimde izledim. izledim ve ipe, bu ülkede parti başkanlarının genel başkanlık koltuğuna tutunduğu gibi sıkı sıkı tutunarak birazdan olacaklara kendimi hazırladım.
kendimi hazırladığım son gerçekleşmedi elbette. çünkü ben ve babam gibi laz olan amcaoğlu'nu, 17 yaşında bir körpe delikanlı olarak, o koca beton bloğu tek başıma tutabileceğime inandıracak ne mucize gösterdiğimi bilmeden buna inandırmış olduğumdan; bir anda ipin beni çekmesiyle ayaklarım yerden kesilmiş; ipin peşine 4.kattaki mutfak camından dışarı doğru havada süzülürken, son anda aydınlanmamla beraber (istanbul'un havasını teneffüs edip suyunu içtiğimden sanırım son anda aydınlandım) belime kadar camdan dışarı çıktığımda kurtulabilmiştim ancak koluma doladığım o ipten...
tüm bu bir kaç saniyede gerçekleşen olay sonucu ipin kolumdan sıyrılırken ki bıraktığı iz, haftalarca 'nike' amblemini hatırlattı her baktığımda bana. bi'de gerçekten ne kadar fazlaca laz olduğumuzu...
sonradan gelen edit: yaşımla çeliştim 9 değil, 14 sene... al, bak.. laz'ım işte...
daha önce belirtmiştim fakat denk gelmeyenler için hatırlatmakta fayda görüyorum; ben laz'ım ve evet, genellikle günün bazı saatlerinde kafamın durduğu doğrudur.
bundan yaklaşık 14 sene önce, rahmetli dedemden kalan aile apartmanının çatı katına, benim gibi laz olan babam, kat çıkma kararı aldı. gerekli izinler hem aile büyüğü rahmetli babaannemden hem de belediyeden alındı ve işe koyulduk.
benim, benim gibi laz olan yılların usta marangozu babam, inşaat işlerinde kendisine yardımcı olması için yine bizim gibi laz olan kendi amcasının oğlunu çalışma programına dahil etti.
gerekli yıkım-söküm-zıkkım gibi benim anlamadığım işler hususunda yine laz usulü bir program yapıldı, programa uygun olarak ilk önce bacanın yıkılması ve bu gibi işlerden hiç anlamadığım için amcaoğlunun ayak işlerini benim yapmam kararlaştırıldı.
babamın, babam ve benim gibi laz olan amcasının oğlu 4 katlı binamızın çatısına çıkıp bacaya gerekli müdahaleyi yapmaya başladığı esnada, 4. kattan zemine kadar tek bir beton blok halinde inen baca, binadan tehlikeli bir biçimde tek parça olarak ayrılmaya başladı...
gerçekleşmekte olan şeyi farkeden, babam ve benim gibi laz olan bu amcaoğlu, elinde urgandan hallice bir iple 4.katta bulunan evimize teşrif etti, tek parça beton blok halindeki bacaya ipi, mutfak camından dışarı sarkarak geçirdi ve yine aynı ipi benim elime tutuşturup ''tut'' dedi...
babam ve amcasının oğlu gibi laz olan ben, talimatı kat'i suretle anlayıp ipi, çölde günlerce susuz kalmış bedevinin 1.5 lt erikli su şişesine sarılması gibi tutmuş, yetmezmiş gibi bir de bir kaç tur koluma dolamıştım...
babam ve benim gibi laz olan amcaoğlu, ipi benim elime tutuşturduktan sonra çatıya çıkıp, bacayı kırmak için gerekli müdahalelere başladıktan takribi 2-3 dakika sonra, o koca beton bloğun tek parça halinde yavaşça binadan ayrılışını derbide atılmış jenerik bir golün defalarca verilmesi gibi ağır çekimde izledim. izledim ve ipe, bu ülkede parti başkanlarının genel başkanlık koltuğuna tutunduğu gibi sıkı sıkı tutunarak birazdan olacaklara kendimi hazırladım.
kendimi hazırladığım son gerçekleşmedi elbette. çünkü ben ve babam gibi laz olan amcaoğlu'nu, 17 yaşında bir körpe delikanlı olarak, o koca beton bloğu tek başıma tutabileceğime inandıracak ne mucize gösterdiğimi bilmeden buna inandırmış olduğumdan; bir anda ipin beni çekmesiyle ayaklarım yerden kesilmiş; ipin peşine 4.kattaki mutfak camından dışarı doğru havada süzülürken, son anda aydınlanmamla beraber (istanbul'un havasını teneffüs edip suyunu içtiğimden sanırım son anda aydınlandım) belime kadar camdan dışarı çıktığımda kurtulabilmiştim ancak koluma doladığım o ipten...
tüm bu bir kaç saniyede gerçekleşen olay sonucu ipin kolumdan sıyrılırken ki bıraktığı iz, haftalarca 'nike' amblemini hatırlattı her baktığımda bana. bi'de gerçekten ne kadar fazlaca laz olduğumuzu...
sonradan gelen edit: yaşımla çeliştim 9 değil, 14 sene... al, bak.. laz'ım işte...
devamını gör...
sürfaktan
akciğerlerdeki yüzey gerilimini azaltarak hava yolu açıklığını sağlar. anne karnında bebeklerde surfaktan üretimi 20. haftada başlayıp 24. haftadan sonra büyük oranda tamamlanır. erken doğumlarda bebekte surfaktan eksikliğinden dolayı solunum yetmezliği gelişebilir. erken doğum riski olan gebelere dışardan surfaktan takviyesi yapılarak bebekte oluşabilecek komplikasyonlar önlenmeye çalışılır.
devamını gör...
yalnızlığını tanımlamak
tanımlanabilen şeylere şarkılar/şiirler yazılmaz arkadaşlar. insan beyni olguları anlayabildiği kadar anlatır. yalnızlığı anlatamayız çünkü yalnızlık farklı tanımlara sahiptir.
her yazar, şair, şarkıcı vs. yalnızlığa ayrı anlam yükler.
emre aydın; "bu kez pek bir afili yalnızlık, aldatan bir kadın kadar düşman." derken,
carl gustav jung "yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değiıdir. insan, kendisinin önemsediği şeyıeri başkaıarına uıaştıramadığı ya da başkaıarının oıanaksız buıduğu bazı görüşıere sahip oıduğu zaman, kendisini yaınız hisseder." der. böylece tanımlamanın insana göre olduğunu ve asıl tanımın yapılamayacağını görüyoruz.
gibi.
edit: düzeltme.
her yazar, şair, şarkıcı vs. yalnızlığa ayrı anlam yükler.
emre aydın; "bu kez pek bir afili yalnızlık, aldatan bir kadın kadar düşman." derken,
carl gustav jung "yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değiıdir. insan, kendisinin önemsediği şeyıeri başkaıarına uıaştıramadığı ya da başkaıarının oıanaksız buıduğu bazı görüşıere sahip oıduğu zaman, kendisini yaınız hisseder." der. böylece tanımlamanın insana göre olduğunu ve asıl tanımın yapılamayacağını görüyoruz.
gibi.
edit: düzeltme.
devamını gör...
karısının iç çamaşırına sığınan acizler
soylu'nun biteceğinin göstergesi olan laflar.
peker denen mafyayı hiç sevmem. ancak kendisinin elinde neler neler olduğunu tahmin ediyorum. ifşa etmedikleri, ettiklerinin şu anda 10'da biri bile değil. bunu da tahmin ediyorum.
ve biliyorum ki, karısının donundan bahsedilmesi, onun gibi bir adam için savaş sebebi olacaktır.
önümüzdeki bir hafta içinde bakın neler olacak. soylu'yu intihar bile ettirebilecek kadar pislik dökülecek. göreceksiniz.
olay artık kişisel.
peker denen mafyayı hiç sevmem. ancak kendisinin elinde neler neler olduğunu tahmin ediyorum. ifşa etmedikleri, ettiklerinin şu anda 10'da biri bile değil. bunu da tahmin ediyorum.
ve biliyorum ki, karısının donundan bahsedilmesi, onun gibi bir adam için savaş sebebi olacaktır.
önümüzdeki bir hafta içinde bakın neler olacak. soylu'yu intihar bile ettirebilecek kadar pislik dökülecek. göreceksiniz.
olay artık kişisel.
devamını gör...
ak parti ve mhp oylarıyla reddedildi
bu haftanin ak parti ve mhp oylarıyla reddedilen araştırma önergeleri
belediyeler eliyle insan kaçakçılığı buradan
0-6 yaş grubu çocuğu olan yoksul ailelere yardım yapılması buradan
eskilerden
çıplak arama
15 temmuz
uygur türklerinin sorunları
deprem araştırma önergeleri
maden kazaları
çiftlik bank
çocuk istismarı
terör saldırıları
şüpheli aselsan mühendisleri
man adaları
ısid faliyetleri
ışkence
sakarya'daki patlama
türkiye varlık fonu'nun işlemleri
borsa istanbul'un yüzde 10'unun katar'a devredilmesinin araştırılması
ve diğer bir çok araştırma önergesi akp oyları ile reddedildi .
belediyeler eliyle insan kaçakçılığı buradan
0-6 yaş grubu çocuğu olan yoksul ailelere yardım yapılması buradan
eskilerden
çıplak arama
15 temmuz
uygur türklerinin sorunları
deprem araştırma önergeleri
maden kazaları
çiftlik bank
çocuk istismarı
terör saldırıları
şüpheli aselsan mühendisleri
man adaları
ısid faliyetleri
ışkence
sakarya'daki patlama
türkiye varlık fonu'nun işlemleri
borsa istanbul'un yüzde 10'unun katar'a devredilmesinin araştırılması
ve diğer bir çok araştırma önergesi akp oyları ile reddedildi .
devamını gör...
yeni anayasa için bir madde yaz
büyük ihtimalle hiç tutturamayacağımız maddeler olacaktır.
sizce halk bu elemanlarla aynı düşünüyor mu ?
veya hayvana kadına bitkiye saygı var mı?
bence yok o yüzden kendimi yormayacağım başlıktır.
kendileri yazıp kendileri oynuyorlar.
sadece türkiye de insan olanlara hatta hayvan bitki olanlara sabır ve kolaylıklar diliyorum.
ayrıca yazılanları keyifle okuyacağım güzel başlık.
sizce halk bu elemanlarla aynı düşünüyor mu ?
veya hayvana kadına bitkiye saygı var mı?
bence yok o yüzden kendimi yormayacağım başlıktır.
kendileri yazıp kendileri oynuyorlar.
sadece türkiye de insan olanlara hatta hayvan bitki olanlara sabır ve kolaylıklar diliyorum.
ayrıca yazılanları keyifle okuyacağım güzel başlık.
devamını gör...

