yandan çarklı
(bkz: ada vapuru)
devamını gör...
şu edebiyat denen şey
bir nicholas royle kitabıdır.
şu edebiyat denen şeyi nasıl açıklasak? dünya üzerinde, yaşayan her canlıya dair her hikaye edebiyatın menziline girer. hatta bazen cansız varlıklar bile edebiyatın ilgi alanı dahilinde kendilerine yer bulabilirler. sakın yatağın altına bakma
yel değirmeni ile savaşan şövalye don quixote, dev kütüphanesini yakan profesör körleşme, dev bir böceğe dönüşen memur dönüşüm, bir yüzüğü yok etmek için uzun bir yolculuğu çıkan arkadaşlar yüzüklerin efendisi , bir çiftlikten öbürüne gezip karınlarını doyurmaya çalışan iki arkadaş fareler ve insanlar, elmas yüzük satarak kendine sermaye yapan anthealı dünyaya düşen adam... hepsi edebiyata dair...
edebiyat, bir konuya ihtiyaç bile duymaz bazen, sadece anlatır; anlatırken anlaşılmaya beklemez bile. edebiyat, bir zaman geçirme aracı de değildir ayrıca, onun için özel bir zaman ayırmak gerekir. edebiyat, kör bir yazarın hayal ettiği cennetin biriktiği yerdir, delirmemek için yazan bir öykücünün yaşadığı histeri krizleridir, fildişi kulesinde denemeler yazan günahkar azizin verdiği derslerdir. ülkesinden sürgün edilen bir aforizma yazarının peşinden koştuğu virgüldür.
edebiyat denen şey açıklanamaz ama birçok şeyi açıklayabilir.
şu edebiyat denen şeyi nasıl açıklasak? dünya üzerinde, yaşayan her canlıya dair her hikaye edebiyatın menziline girer. hatta bazen cansız varlıklar bile edebiyatın ilgi alanı dahilinde kendilerine yer bulabilirler. sakın yatağın altına bakma
yel değirmeni ile savaşan şövalye don quixote, dev kütüphanesini yakan profesör körleşme, dev bir böceğe dönüşen memur dönüşüm, bir yüzüğü yok etmek için uzun bir yolculuğu çıkan arkadaşlar yüzüklerin efendisi , bir çiftlikten öbürüne gezip karınlarını doyurmaya çalışan iki arkadaş fareler ve insanlar, elmas yüzük satarak kendine sermaye yapan anthealı dünyaya düşen adam... hepsi edebiyata dair...
edebiyat, bir konuya ihtiyaç bile duymaz bazen, sadece anlatır; anlatırken anlaşılmaya beklemez bile. edebiyat, bir zaman geçirme aracı de değildir ayrıca, onun için özel bir zaman ayırmak gerekir. edebiyat, kör bir yazarın hayal ettiği cennetin biriktiği yerdir, delirmemek için yazan bir öykücünün yaşadığı histeri krizleridir, fildişi kulesinde denemeler yazan günahkar azizin verdiği derslerdir. ülkesinden sürgün edilen bir aforizma yazarının peşinden koştuğu virgüldür.
edebiyat denen şey açıklanamaz ama birçok şeyi açıklayabilir.
devamını gör...
paldırkültür
levent kırca’nın 2014 senesinde kırmızı kedi yayınlarında okuyucularına sunduğu kitaptır. levent kırca’yı etkileyen olaylar üzerine bu kitabı çıkardığını ve kitap içeriğinde olan oyunları oynamakta zorluk yaşadıklarını gözlemlemişlerdir. kitabın içerisinde iki tane oyun vardır ; haziran ve içerdekiler olmak üzere. etkilendiği olaylar daha çok gezi parkı ve soma maden faciasında yaşanan olaylardan kaynaklıdır.
devamını gör...
fotoelektrik olay
fotoelektrik olay ışığın metalden elektron koparması sonucu diye tanımlanabilir. kopmuş elektronlara fotoelektron denir.
devamını gör...
arşipel
ege denizinin antik adı olarak bilinmekte.
"arkhi" ve "pelagos" kelimelerinden oluşmakta. baktığım, gördüğüm çoğu yerde anlamı "adalar denizi" olarak karşıma çıktı. bazı yerlerde de "eski deniz" olarak görebilirsiniz. ben dilbilimci değilim fakat "arkhi" kelimesi antik yunancada "ada" kelimesinin karşılığı değil bildiğim kadarıyla. kelimenin anlamına baktığımda "lider, şef" gibi anlamlar çıktı. belki en çok kullandıkları bu denize lider deniz adını takmış olabilirler.
fakat dediğim gibi dilbilimci değilim. bilenler aydınlatabilir.
"arkhi" ve "pelagos" kelimelerinden oluşmakta. baktığım, gördüğüm çoğu yerde anlamı "adalar denizi" olarak karşıma çıktı. bazı yerlerde de "eski deniz" olarak görebilirsiniz. ben dilbilimci değilim fakat "arkhi" kelimesi antik yunancada "ada" kelimesinin karşılığı değil bildiğim kadarıyla. kelimenin anlamına baktığımda "lider, şef" gibi anlamlar çıktı. belki en çok kullandıkları bu denize lider deniz adını takmış olabilirler.
fakat dediğim gibi dilbilimci değilim. bilenler aydınlatabilir.
devamını gör...
bir filmin tamamını anlatan tek repliği
çünkü ailesiyle vakit geçirmeyen adam asla gerçek adam olmaz. godfather
devamını gör...
isimlerle ilgili genellemeler
ismi irem olanlar genelde çalışkan ve düzenli oluyor. tam tersiyle karşılaşmadım hiç.
devamını gör...
guilty pleasure
reynmen'in derdim olsun şarkısını dinlerken içinde bulunduğum duygu durumu.
devamını gör...
gündüz birası
kafası daha çabuk gelen ve lezzetli daha bir dorukta yağ gibi akan biradır. bakınız luciferime kafa misss!(bkz: sısısısı)
devamını gör...
acıya bağımlılık
mazoşist olması muhtemeldir fakat kesin değildir.(bkz: mazoşizm)
devamını gör...
fakir
oldukça kaliteli ev eşyaları olan alman menşeili bir markadır.
lakin eşyaları kaliteli olduğu için fiyatları da biraz tuzludur.
lakin eşyaları kaliteli olduğu için fiyatları da biraz tuzludur.
devamını gör...
hemen mi daha hızlıdır yoksa derhal mi sorunsalı
derhâl.
devamını gör...
küçük deniz kızı ponyo
hayao miyazaki imzalı bu filmin kötü olma olasılığı yok* 2009 yapımı bu film japonya'da gişe rekorları kırdı. küçük japon balığı olan ponyo'nun en büyük hayali insan olmaktır, hayalini gerçekleştirmek için 5 yaşındaki ufak arkadaşı ile iş birliği yapar. özellikle film çevre sorunlarına dikkat çekmeyi de ihmal etmez tabiri caizse hiç göze sokmadan bu soruna değinir. bu filmin naif çocuksu hikayesi her yaştan insanı kaplayan cinsten 6 yaştan 66 yaşına kadar. imdb puanı ise 7.7'dir.
anime kültürümün olmamasına rağmen şans verdiğim film üzgün bir biçimde belirtmeliyim ki biraz da önyargım da vardı bu film anime izlemeye de bir kapı açtı bu arada hiç hayal kırıklığına uğratmadı aksine daha önce neden izlemedim diye düşündüm. hayal gücünü zorlayan bir film. animasyonun kalitesi oluşturulan dünya hem içine çekiyor hem de 2009 yapımı olmasına rağmen hala canlı ve dinamik. mantık aramadan izlemeniz gerektiğini söylememe gerek yoktur herhalde*) kafanızı dinlemek hayatın monotonluğundan ayrılmak ve soft bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle şans vermeniz gereken bir filmdir kendileri. benim verdiğim puan ise 10/8
anime kültürümün olmamasına rağmen şans verdiğim film üzgün bir biçimde belirtmeliyim ki biraz da önyargım da vardı bu film anime izlemeye de bir kapı açtı bu arada hiç hayal kırıklığına uğratmadı aksine daha önce neden izlemedim diye düşündüm. hayal gücünü zorlayan bir film. animasyonun kalitesi oluşturulan dünya hem içine çekiyor hem de 2009 yapımı olmasına rağmen hala canlı ve dinamik. mantık aramadan izlemeniz gerektiğini söylememe gerek yoktur herhalde*) kafanızı dinlemek hayatın monotonluğundan ayrılmak ve soft bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle şans vermeniz gereken bir filmdir kendileri. benim verdiğim puan ise 10/8
devamını gör...
her şeyden ve herkesten uzaklaşma isteği
"alıp başımı gidesim var da aklımdakileri sığdıracak valiz bulamıyorum." sözleri gelir aklıma.*
devamını gör...
normal sözlük'ün en yaşlı yazarı
40+ arkadaşlarla yakın gözlüklerimizi taktık, kupa hangimize gidecek bekliyoruz.
devamını gör...
1 mayıs işçi ve emekçi bayramı
"işçi ne kadar çok zenginlik üretirse, üretiminin gücü ve büyüklüğü ne kadar artarsa, kendisi de o kadar yoksullaşır. ne kadar çok meta üretirse, kendisi de bir meta olarak o kadar ucuzlar. şeyler dünyasının değerinin artmasıyla doğru orantılı olarak insanların dünyası değersizleşir. emek sadece meta üretmekle kalmaz, aynı zamanda, genel olarak meta ürettiği oranda kendini ve meta olarak işçiyi de üretir."
(karl marx, economic and philosophic manuscripts, 1844)
1 mayıs işçi bayramı kutlu olsun.
hizliresim.com/6hc0ga
(karl marx, economic and philosophic manuscripts, 1844)
1 mayıs işçi bayramı kutlu olsun.
hizliresim.com/6hc0ga
devamını gör...
hayvan mezarlığı
bir stephen king romanıdır.
stephen king çağdaş korku edebiyatının şahıdır, padişahıdır. sadece yazdıkları ile değil görüntüsü ile bile korkutabilir insanları.
benim için king ayrıca fobilerin efendisidir. the mist kitabı ile homiklofobiye neden olabilir mesela, ya da kujo ile kinofobiye, o romanı ile koulrofobiye ve elbette hayvan mezarlığı ile de ailurofobiye neden olabilir.
hayvanlar çok sevimli yaratıklardır. gerçekten hayatımızda önemli yer tutarlar, hatta gerçekten hayvan sevgisi besleyen insanlar için onlar ailenin bir parçası, ailenin bir üyesidir ancak bazen olmayacak şeylere neden olabilir ve hayatımızı zindana çevirebilirler, tabii ki eğer hayatımızın senaryosunu stephen king yazmışsa.
hayvan mezarlığı aslında ismiyle müsemma bir kitap. zaten bu isim insana biraz da olsa korku vermeye yetiyor. ama hikayeyi okudukça biraz önceki cümlede biraz olan korku git gide artarak muhteşem bir gerilime dönüşüyor.
ölümden sonra hayata inanır mısınız, bilmiyorum. aslında neye inandığınızı sorgulamak gibi bir niyetim de yok. ama bu kitabı okurken her şeyden azade bir bakış açısıyla yaklaşıp ölümden sonra dirilme fikrine sıcak bakarsanız korku dozunu artırma imkanınız olacaktır.
stephen king belki de kitapları filme en çok çekilen yazarlardan biridir. imdb’nin malum listesinde birden fazla stephen kine uyarlaması bulunmakta ve hatta ilk sıradaki film de bu yazarımıza ait. bu kitabı da filme çekilmiş bir kitap ve filmin de başarısız olduğunu söyleyemem ama kitabı bir başka.
okuyun ve korku imparatoruna biat edin.
stephen king çağdaş korku edebiyatının şahıdır, padişahıdır. sadece yazdıkları ile değil görüntüsü ile bile korkutabilir insanları.
benim için king ayrıca fobilerin efendisidir. the mist kitabı ile homiklofobiye neden olabilir mesela, ya da kujo ile kinofobiye, o romanı ile koulrofobiye ve elbette hayvan mezarlığı ile de ailurofobiye neden olabilir.
hayvanlar çok sevimli yaratıklardır. gerçekten hayatımızda önemli yer tutarlar, hatta gerçekten hayvan sevgisi besleyen insanlar için onlar ailenin bir parçası, ailenin bir üyesidir ancak bazen olmayacak şeylere neden olabilir ve hayatımızı zindana çevirebilirler, tabii ki eğer hayatımızın senaryosunu stephen king yazmışsa.
hayvan mezarlığı aslında ismiyle müsemma bir kitap. zaten bu isim insana biraz da olsa korku vermeye yetiyor. ama hikayeyi okudukça biraz önceki cümlede biraz olan korku git gide artarak muhteşem bir gerilime dönüşüyor.
ölümden sonra hayata inanır mısınız, bilmiyorum. aslında neye inandığınızı sorgulamak gibi bir niyetim de yok. ama bu kitabı okurken her şeyden azade bir bakış açısıyla yaklaşıp ölümden sonra dirilme fikrine sıcak bakarsanız korku dozunu artırma imkanınız olacaktır.
stephen king belki de kitapları filme en çok çekilen yazarlardan biridir. imdb’nin malum listesinde birden fazla stephen kine uyarlaması bulunmakta ve hatta ilk sıradaki film de bu yazarımıza ait. bu kitabı da filme çekilmiş bir kitap ve filmin de başarısız olduğunu söyleyemem ama kitabı bir başka.
okuyun ve korku imparatoruna biat edin.
devamını gör...

