geceye bir söz bırak
"bir gün herşey çok güzel olacak dedikçe her şey daha da kötü oluyor..."
devamını gör...
su küçüğün söz büyüğün
doğrusunun "sus küçüğüm, söz büyüğün" olduğu söylenen ve kafası karışık birinin "su küçüğün söz büyüğün" diye değiştirdiği bir türk atasözüdür.
atasözü kökünün oğuzlara dayandığı söylenir.
atasözü kökünün oğuzlara dayandığı söylenir.
devamını gör...
80 tl'ye normal sözlük hesabını satan yazar
neden 80 tl olduğuna takıldığım durumdur. online tiyatro bileti bile 35 tl iken bir sözlük yazarlığı bana pahalı geldi açıkcası. hazır karma puanlarım duruyorken kafamı da kurcalamıyor değil bu durum. 2 adet online bilet parası ediyor.*
devamını gör...
bir günlüğüne olmak istenen kişi
kişi değil de deli olmak isterdim.
devamını gör...
oruç tutmayacak yazarlar
zamanın zenginlerinin fakirlerin açlığına kılıf uydurmak ve isyan etmelerini engellemek adına icat ettiği bir ritüeli uygulamayacak yazarlardır. bunlardan biri de benimdir. zorla tutturmak isteyene ve dışarda ben yemek yerken bana salça olanlara da yallah arabistana demek vacip olacaktır.
edit : an itibariyle sucuklu yumurtalı tostum ve kolamla aralarında bulunmaktan memnuniyet duyduğum yazarlardır. siz tutun brolar. biraz daha aç kalın nolacak ki. zengine bi ay daha isyan etmeniz ertelendi. kan emici vampirlerin sırtınızdan geçinip krallar gibi yiyip içmesine bakmayın. az daha aç kalın bak öteki tarafta kralsınız be oğluuum *
edit : an itibariyle sucuklu yumurtalı tostum ve kolamla aralarında bulunmaktan memnuniyet duyduğum yazarlardır. siz tutun brolar. biraz daha aç kalın nolacak ki. zengine bi ay daha isyan etmeniz ertelendi. kan emici vampirlerin sırtınızdan geçinip krallar gibi yiyip içmesine bakmayın. az daha aç kalın bak öteki tarafta kralsınız be oğluuum *
devamını gör...
sahura kadar oturmak
yapmakta olduğum eylem
devamını gör...
fenerbahçe
bilen bilir. spor severim. uzun yıllar profesyonel olarak spor yaptım. yılmaz bir müsabaka sever olduğum için de televizyonda, youtube'da denk geldiğim bir videoda, instagram keşfette, kısacası herhangi bir yerde denk geldiğim tüm "yarışları, yarışmaları" içeriği ne olursa olsun bir şekilde takip ettim/ediyorum. özellikle babam küçük yaşta başladığım ve hayatımın görece kritik dönemlerine kadar devam ettirdiğim, o dönemler için de günümün, gündemimin en major konularından biri olan sporculuk serüvenime dişini, tırnağını, emeğini, zamanını, parasını yatırarak sonuna kadar destek verdi. en önemsiz maçıma bile geldi. en basit, çantada keklik seçmemde bile tezahüratını eksik etmedi. benim hayatını spor yaparak kazanan biri olmamı çok istedi. çok. buna rağmen, ben voleybolu bırakıyorum baba, kendime başka bir yol çizeceğim dediğimde, iyi düşündün mü kızım, benim ne istediğimin bir önemi yok ama sen bana benziyorsun, kazanmayı seviyorsun ve kazandın mı, kayıp mı ettin kişiye/duruma göre değişecek bir işin olmasındansa kesin sonuçları olacak böyle bir iş yapmanın ben senin karakterinle daha çok örtüşeceğini düşünüyorum diyecek kadar da kendinden izole düşünebilecek bir adamdı. beni bu kadar iyi tanıyor olmasıysa cabası.
benim canım babam, o derin çukura koyduğum adam, hayatta ailesinden ve işinden sonra en çok fenerbahçe'yi seviyordu. ölüm döşeğinde, canıyla boğuşurken bile fenerbahçe'nin izleyebileceği tüm maçlarını izledi! o son derbide galatasaray'a deplasmanda gol atamayan fenerbahçe'nin 4. yıldızı göğsüne bir türlü takamamasını şahsen tanıdığım hiç kimse onun dert ettiğinden daha çok dert edinmedi kendine. ben dahil. ben ki 2006 yılında denizli maçından sonra üzüntüden kurdeşen dökmüş, hastanelik olmuş insanım. gerçek bu. galatasaraylı olan acil doktoru üzerimdeki forma sebebiyle stres kaynağımı tespit etmiş, gerekli tedaviyi uyguladıktan sonra dalga geçmişti benimle de, şikayet etmiştim kendisini hatta. hadsiz. bugün olsa bugün yine yaparım.
neyse, ben işin cılkını çıkartabilen bir insanım böyle konularda. anlamışsınızdır. e tff de hepimizin malumu. ben bu lig takip etme işini bıraktım bir süre. hala denk geldiğinde cirit atma müsabakalarını falan izleyen bir insan olmaya devam ettim bu süreçte ama tüm spor paketi üyeliklerimi iptal ettirdim. kendime kurallar falan koydum. hem detoks hem kendimi kendimden koruma çabası hem de inanç yitimi. bildiğimiz hikayeler. ta ki bu sezona kadar.
fikirlerinizi kendinize saklayınız. yas süreci çok ilginç bir olgu. bu sene fenerbahçe'nin şampiyon olmasına yüklediğim anlamın babamın ölümüyle olan ilişkisini, bunun benim hayatımdaki karşılığını sorgulama* hakkını terapistime bile vermiyorum. bazı şeyler öyledir. öyle olmaya da devam etmelidir. her şeyi anlamamız gerekmiyor. çözmek? sildirip gidebilirler!
çok uzun zamandır hayatımda sevgili olarak anamayacağım fenerbahçe! türkiye gibisin benim için. kopamıyorum senden! hem nefret hem bağlılık. lanet olsun sana! ama iyi ki de varsın aynı zamanda! bu sene babamın gerçekleşmeyecek bir diğer hayali olmana izin vermiyorum! o lüks bana ait! kızıydım ben onun. benimle ilgili hayal kırıklığını, iç burulmasını tolere edebilirdi. sen kimsin?!
alın size tanım; bu sene şampiyon olmak zorunda olan takımdır fenerbahçe!
benim canım babam, o derin çukura koyduğum adam, hayatta ailesinden ve işinden sonra en çok fenerbahçe'yi seviyordu. ölüm döşeğinde, canıyla boğuşurken bile fenerbahçe'nin izleyebileceği tüm maçlarını izledi! o son derbide galatasaray'a deplasmanda gol atamayan fenerbahçe'nin 4. yıldızı göğsüne bir türlü takamamasını şahsen tanıdığım hiç kimse onun dert ettiğinden daha çok dert edinmedi kendine. ben dahil. ben ki 2006 yılında denizli maçından sonra üzüntüden kurdeşen dökmüş, hastanelik olmuş insanım. gerçek bu. galatasaraylı olan acil doktoru üzerimdeki forma sebebiyle stres kaynağımı tespit etmiş, gerekli tedaviyi uyguladıktan sonra dalga geçmişti benimle de, şikayet etmiştim kendisini hatta. hadsiz. bugün olsa bugün yine yaparım.
neyse, ben işin cılkını çıkartabilen bir insanım böyle konularda. anlamışsınızdır. e tff de hepimizin malumu. ben bu lig takip etme işini bıraktım bir süre. hala denk geldiğinde cirit atma müsabakalarını falan izleyen bir insan olmaya devam ettim bu süreçte ama tüm spor paketi üyeliklerimi iptal ettirdim. kendime kurallar falan koydum. hem detoks hem kendimi kendimden koruma çabası hem de inanç yitimi. bildiğimiz hikayeler. ta ki bu sezona kadar.
fikirlerinizi kendinize saklayınız. yas süreci çok ilginç bir olgu. bu sene fenerbahçe'nin şampiyon olmasına yüklediğim anlamın babamın ölümüyle olan ilişkisini, bunun benim hayatımdaki karşılığını sorgulama* hakkını terapistime bile vermiyorum. bazı şeyler öyledir. öyle olmaya da devam etmelidir. her şeyi anlamamız gerekmiyor. çözmek? sildirip gidebilirler!
çok uzun zamandır hayatımda sevgili olarak anamayacağım fenerbahçe! türkiye gibisin benim için. kopamıyorum senden! hem nefret hem bağlılık. lanet olsun sana! ama iyi ki de varsın aynı zamanda! bu sene babamın gerçekleşmeyecek bir diğer hayali olmana izin vermiyorum! o lüks bana ait! kızıydım ben onun. benimle ilgili hayal kırıklığını, iç burulmasını tolere edebilirdi. sen kimsin?!
alın size tanım; bu sene şampiyon olmak zorunda olan takımdır fenerbahçe!
devamını gör...
entryde değişiklik olunca likelayanlara bildirim gitsin kampanyası
şu an başlattığım kampanyadır. birisinin gönderisini beğeniyorsanız beğenme tuşuna basıyorsunuz bildiğiniz üzere. ama sonra entry sahibi yazdığını değiştirebiliyor. işte böyle girdi değiştirildiği zaman evvelden onu beğenmiş olan kişilere uyarı gitmesinin ve değişikliği görmesinin gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...
kolun kapı koluna çarpması
illet olduğum olay.zaman zaman mutlaka yaşıyorum.burda yasak ama o anda küfrediyorum.
devamını gör...
aynı sayfayı defalarca okumak
çevrede dikkat dağıtıcı uyaranların bulunduğunun göstergesidir.
daha sakin bir ortama geçilmelidir.
daha sakin bir ortama geçilmelidir.
devamını gör...
bir insanın zeki olduğunu gösteren detaylar
kendisine vakit kaybettiren şeyleri farkedip, halledip, yol alması, ilerlemesi, yaşamak istediği hayatı sağlayacak sistemi kurması, bence en önemli detay elindeki kaynakları iyi değerlendirmesi, özellikle sıfırdan zengin olan ve pasif gelir yaratan insanları çok zeki buluyorum.
devamını gör...
mercan dede
diğer adı ile arkin allen; dünyaca ünlü türk neyzen, besteci, yapımcı ve dj.
ülkemizin en mühim sanat adamıdır. tam anlamıyla müzik tasarımcısı. etnik-elektronik-sufi müziğini harmanlamasının yanı sıra bu tarzı avrupa başta olmak üzere pek çok ülkeye götürmüştür. londra'nın göbeğinden, kanada'dan, balkan ülkelerinden insanlar kendisini hayranlıkla dinlerken ülkemiz insanı -özellikle yeni nesli- tarafından sadece adının biliniyor olması sıkıntılı bir durum.
bunu biraz da bireyin müzikten ne beklediğine bağlamak gerekli elbette. ülkemizde bu kafayı yaşayan kitlenin bir avuçtan fazla olmadığı aşikar. bunu söylerken eklemek isterim ki amacım büyüklenmek değil. çünkü mercan dede zordur, mercan dede'nin ürettikleri zordur, onun müziğini anlamak zordur, onun müziğini anladıktan sonra bir de yaşaması vardır ki; insanı bu dünyadan ayırıp bir başka gerçekliğin ortasına götürüp bırakır. kısacası uğraştırır, yorar adamı. hayır, abartmıyorum. mistizm ve varlık felsefesinin müzikte zuhur edimiş halidir. özellikle tasavvuf ile edebi ya da manevi anlamda bir ilişkiniz olmuşsa yere inişiniz çok uzun zaman alabilir. zira ben mercan dede'yi ilk dinlediğimde sene 2007 idi ve tesadüfen tasavvuf ile ilgileniyordum. hayatımın manevi anlamda en şeffaf ve hafif dönemiydi diyebilirim. yoklavararası.
hayran kitlesi her ne kadar son albümü olan dünya'yı yere göğe sığdıramıyorsa da (ki sığdırılabilir gibi değil), benim için en mühim işi ülkemizde yayınladığı ilk albüm olan fusion monster'dır. sebebi ise, o albümün diğer albümlere kıyasla daha hardcore bir tavrının olmasıdır.
(bkz: ab-ı beste)
ülkemizin en mühim sanat adamıdır. tam anlamıyla müzik tasarımcısı. etnik-elektronik-sufi müziğini harmanlamasının yanı sıra bu tarzı avrupa başta olmak üzere pek çok ülkeye götürmüştür. londra'nın göbeğinden, kanada'dan, balkan ülkelerinden insanlar kendisini hayranlıkla dinlerken ülkemiz insanı -özellikle yeni nesli- tarafından sadece adının biliniyor olması sıkıntılı bir durum.
bunu biraz da bireyin müzikten ne beklediğine bağlamak gerekli elbette. ülkemizde bu kafayı yaşayan kitlenin bir avuçtan fazla olmadığı aşikar. bunu söylerken eklemek isterim ki amacım büyüklenmek değil. çünkü mercan dede zordur, mercan dede'nin ürettikleri zordur, onun müziğini anlamak zordur, onun müziğini anladıktan sonra bir de yaşaması vardır ki; insanı bu dünyadan ayırıp bir başka gerçekliğin ortasına götürüp bırakır. kısacası uğraştırır, yorar adamı. hayır, abartmıyorum. mistizm ve varlık felsefesinin müzikte zuhur edimiş halidir. özellikle tasavvuf ile edebi ya da manevi anlamda bir ilişkiniz olmuşsa yere inişiniz çok uzun zaman alabilir. zira ben mercan dede'yi ilk dinlediğimde sene 2007 idi ve tesadüfen tasavvuf ile ilgileniyordum. hayatımın manevi anlamda en şeffaf ve hafif dönemiydi diyebilirim. yoklavararası.
hayran kitlesi her ne kadar son albümü olan dünya'yı yere göğe sığdıramıyorsa da (ki sığdırılabilir gibi değil), benim için en mühim işi ülkemizde yayınladığı ilk albüm olan fusion monster'dır. sebebi ise, o albümün diğer albümlere kıyasla daha hardcore bir tavrının olmasıdır.
(bkz: ab-ı beste)
devamını gör...
normal sözlük'ün en yaşlı yazarı
80 leri 83 leri görünce ağlayarak uzaklaştım.
devamını gör...
son feci mars
“onu bir görseniz sanırsınız o bir deniz yanılırsınız, o benim, güneş sistemim” diye başlayan son feci bisiklet grubunun şarkıları hem eğlenceli hem de düşündürücüdür. grubun gökbilim ile ilgili şarkıları akla hemen mars’ı getirir. insanoğlunun uzay yolculuğunda en merak ettiği gezegen hiç şüphesiz ki mars'tır. evrende bulunan çok farklı özelliklere sahip gezegenlerden biridir kafa sözlük’teki son feci mars nickli yazar gibi.
çizimleri güzel, tanımları bilgi dolu, hem güldüren hem de düşündüren yazılar yazan takip edilesi bir yazar. “ilim bil, irfan bil, söz bil, usul bil, üslup bil, adap bil!” felsefesi ile yazdığı kaliteli tanımları ile beğenileri toplar son feci mars.
çizimleri güzel, tanımları bilgi dolu, hem güldüren hem de düşündüren yazılar yazan takip edilesi bir yazar. “ilim bil, irfan bil, söz bil, usul bil, üslup bil, adap bil!” felsefesi ile yazdığı kaliteli tanımları ile beğenileri toplar son feci mars.
devamını gör...
enerjiyi düşüren şeyler
hiçbir şeyden memnun olmayan, bencil insanlar. ne kadar uğraşırsan uğraş memnun edemezsin, her zaman daha fazlasını isterler ama en sonunda elindekilerden de olurlar.
devamını gör...
şey
aslında arapça bir kelimeymiş. biz sabah akşam her şey için şey diyoruz. türkler müslüman olduktan sonra bu kelimeyi almışız, acaba eski türkler şey yerine hangi kelimeyi kullanıyorlardı.
devamını gör...
mayıs ayından beklentiler
artık kafamı boşaltıp bol bol ders yaptığım bir ay olsun...**
devamını gör...
mantar pano
okullarda çokça kullanılan bir üründür. alternatif olarak bez pano da vardır.
evime hiç almadım ama bu panodan.
evime hiç almadım ama bu panodan.
devamını gör...
birazdan yatacak olmam
ne yapalım üstünü mü örtelim, iyi geceler öpücüğü mü konduralım, başında mı bekleyelim sabaha kadar.
bunu mu yapalım
bunu mu yapalım
devamını gör...
