küçükken inandığımız yalanlar
yaşadığımız mahallenin biraz ilerisinde abdallar mahallesi vardı. düğünlerde çalgıcılık yapan, keklik besleyen, örgü sepet vb el işleri yaparak geçinen insanların mahallesiydi. toplum tarafından pek ciddiye alınmayan bu grup çok da iyi arnavut böreği yapardı.
abim "biz seni abdallardan aldık. biraz bakıp besleyip tayinimiz çıkınca seni iade edeceğiz." diye beni korkuturdu.
işin tuhafı hem beni birakacaklarından korkuyor hem de bol bol arnavut böreği yiyeceğim düğünlerde oynayıp eglenecegim için iade edilecegime mutlu oluyordum.
abim "biz seni abdallardan aldık. biraz bakıp besleyip tayinimiz çıkınca seni iade edeceğiz." diye beni korkuturdu.
işin tuhafı hem beni birakacaklarından korkuyor hem de bol bol arnavut böreği yiyeceğim düğünlerde oynayıp eglenecegim için iade edilecegime mutlu oluyordum.
devamını gör...
bir doktor tavsiyesi söyle
günlük en az yarım saat yürü.
devamını gör...
özgül fobi
özgül fobi sınır içermez. her şeyden korkabilirsiniz. tabii ben böyle söyleyince iyi bir şeymiş gibi aksettirdim ancak durum yaşayan için hiç de kolay değil.
devamını gör...
her depremde istanbul'dan hissedilmiştir yazan lale-i makat
depremin stresinin üzerine sinir sahibi de yapan lale-i makattır. yaklaşık 45 dk. önce yine ege denizi sallanmış. ama lale-i makat durur mu yapıştırmış cevabı; istanbul'dan hissedilmiştir. ofansif mizahınızı alıp anüsünüze monte edin.
devamını gör...
akrilik boya
bu boyalar şövale ve duvar resmi yapımında sıklıkla kullanılır. vernik ve lake şeklinde sanayi alanında da kullanıma sahiptir. ilk kullanımı ise 1960 yıllarına doğru anglosakson sanatçılar yapılmıştır.
devamını gör...
sevdiğin filmi adını söylemeden anlat
-hanım hanım! bunlar benim yavrularım.
-ben şişman değilim, pofuduğum.
animasyon da olsa, film sonuçta. öyle, dimi?
-ben şişman değilim, pofuduğum.
animasyon da olsa, film sonuçta. öyle, dimi?
devamını gör...
noether teoremi
evrendeki her sürekli simetrinin ortaya bir korunum yasası çıkaracağını söyleyen ilke.
yani?
simetrinin ne olduğunu bilirsiniz; bir cismin bir düzlem, bir eksen ya da bunlara benzer herhangi bir referans noktasına göre zıt tarafındaki görüntüsünün, cismin gerçek görüntüsüyle aynı/benzer olma durumu. mesela bir oyun kâğıdındaki kupa papazını düşünün. bu kâğıdı baş aşağı çevirirseniz yine aynı kupa papazını, diğeriyle bire bir aynı duruş ile karşınızda görürsünüz çünkü oyun kâğıtlarının büyük kısmı simetriktir.
simetri, kesintili ya da sürekli olabilir. kesintiliden kastımızı şöyle özetleyebiliriz; yukarıdaki kupa papazını düşünelim. papaz sadece kâğıt belirli bir eksen üzerinde 180 derece döndürüldüğünde aynı görünür. eğer kâğıdı aynı eksen üzerinde 90 derece döndürürseniz papaz yan yatar ve artık ilk görüntüsüyle aynı değildir.
üşenmeyeyim, çizeyim yine. ilki 180 derece çevrilmiş simetrik papaz, ikincisi 90 derece çevrilmiş simetrik olmayan papaz:


işte burada gördüğünüz türden simetriler, sadece tek bir eksene göre olduğundan kesintili simetridir.
şimdi de bir küre düşünelim. küreyi neresinden tutar da neresine çevirirseniz çevirin, karşınızda hep aynı görüntüyü bulursunuz; ister sağdan sola, ister 180 derece, ister 90 derece, ister baş aşağı... işte bu da sürekli simetridir.
simetri sadece fiziksel olarak geçerli olan bir görüntü değildir. bazı matematiksel eşitlikler de simetriktir.
***
korunum yasalarına gelince... örneğin bir reaksiyon sırasında yükün korunumu üzerinden gidelim. elinizde 0 yüklü yani nötr bir parçacık varsa, bu parçacık bozunduğu zaman ortaya çıkan 2 parçacıktan biri +1 diğeri -1 yüklü olur. bu ikisinin toplamı 0 olduğundan, bozunmadan önceki ve sonraki toplam yük korunmuş olur.
ya da enerjinin korunumunu düşünelim. elinizdeki taşı yere bırakmadan önce taşta, hareket etme potansiyelini sembolize eden bir potansiyel enerji vardır. diyelim ki 10 birimlik bir enerjiden bahsediyoruz. bu taş hareket etmediği için kinetik enerjisi 0 birimdir.
taşı yere bıraktığınızda ve taş düşerken hızlandıkça potansiyel enerjisi azalır, kinetik enerjisi artar. öyle bir nokta vardır ki artık kinetik enerji 10 birime çıkmış, potansiyel enerji ise 0'a düşmüştür. yani olayın başındaki ve sonundaki potansiyel ve kinetik enerji toplamları aynıdır. enerji bir türden diğerine dönüşmüş ama totalde korunmuştur.
momentumun korunumunu anlatmama gerek yok sanırım. olayın genelini anladığınızı varsayıyorum.
***
klasik mekaniğe göre enerji, momentum gibi bazı değerler her zaman korunumludur. fakat izafiyet teorisi ortaya çıkınca anlaşıldı ki durum her zaman böyle değil. tabii yeni sorunlar da beraberinde gelmiş oldu. zira o güne dek yapılan hesaplamalar genellikle korunum yasalarına dayanılarak yapılıyordu. bu yeni duruma göre olayı açıklamanın bir yolu olmalıydı. mesela evrenin genişlediği keşfedildiğinde, enerjinin korunumu yasasının ihlal edildiği görüldü. zira genişlemeyle beraber ışığı oluşturan fotonlar enerji kaybediyordu. bu kayıp enerjinin bir başka yerde bir şekilde tekrar ortaya çıkıyor olması gerekiyordu.
tam burada emmy noether devreye girdi (ki einstein'a göre bu kadın matematik dünyasının en başarılı isimlerinin başında gelir.) noether, tanımda da yazdığım gibi, korunum yasalarının sürekli simetriyle olan ilişkisini çözmüştü. korunum yasaları fizikte temel yasalar değildi. sürekli simetriler, cisimlerin şekil, boyut ve büyüklüğünden bağımsız olarak, onları ne tarafa döndürürseniz döndürün geçerli olan simetrilerdir. teoreme göre sürekli bir simetrinin olduğu yerde bir korunum yasası vardır ve eğer bir yerde bir korunum yasasına uyan durum varsa orada sürekli simetri vardır.
teorem, korunum yasalarının temel yasalar olmayıp sadece simetri olan yerlerden kaynaklandığını gösterdiği için oldukça önemlidir. ayrıca süpersimetri gibi modern çalışmalara da öncülük etmiştir.
yani?
simetrinin ne olduğunu bilirsiniz; bir cismin bir düzlem, bir eksen ya da bunlara benzer herhangi bir referans noktasına göre zıt tarafındaki görüntüsünün, cismin gerçek görüntüsüyle aynı/benzer olma durumu. mesela bir oyun kâğıdındaki kupa papazını düşünün. bu kâğıdı baş aşağı çevirirseniz yine aynı kupa papazını, diğeriyle bire bir aynı duruş ile karşınızda görürsünüz çünkü oyun kâğıtlarının büyük kısmı simetriktir.
simetri, kesintili ya da sürekli olabilir. kesintiliden kastımızı şöyle özetleyebiliriz; yukarıdaki kupa papazını düşünelim. papaz sadece kâğıt belirli bir eksen üzerinde 180 derece döndürüldüğünde aynı görünür. eğer kâğıdı aynı eksen üzerinde 90 derece döndürürseniz papaz yan yatar ve artık ilk görüntüsüyle aynı değildir.
üşenmeyeyim, çizeyim yine. ilki 180 derece çevrilmiş simetrik papaz, ikincisi 90 derece çevrilmiş simetrik olmayan papaz:


işte burada gördüğünüz türden simetriler, sadece tek bir eksene göre olduğundan kesintili simetridir.
şimdi de bir küre düşünelim. küreyi neresinden tutar da neresine çevirirseniz çevirin, karşınızda hep aynı görüntüyü bulursunuz; ister sağdan sola, ister 180 derece, ister 90 derece, ister baş aşağı... işte bu da sürekli simetridir.
simetri sadece fiziksel olarak geçerli olan bir görüntü değildir. bazı matematiksel eşitlikler de simetriktir.
***
korunum yasalarına gelince... örneğin bir reaksiyon sırasında yükün korunumu üzerinden gidelim. elinizde 0 yüklü yani nötr bir parçacık varsa, bu parçacık bozunduğu zaman ortaya çıkan 2 parçacıktan biri +1 diğeri -1 yüklü olur. bu ikisinin toplamı 0 olduğundan, bozunmadan önceki ve sonraki toplam yük korunmuş olur.
ya da enerjinin korunumunu düşünelim. elinizdeki taşı yere bırakmadan önce taşta, hareket etme potansiyelini sembolize eden bir potansiyel enerji vardır. diyelim ki 10 birimlik bir enerjiden bahsediyoruz. bu taş hareket etmediği için kinetik enerjisi 0 birimdir.
taşı yere bıraktığınızda ve taş düşerken hızlandıkça potansiyel enerjisi azalır, kinetik enerjisi artar. öyle bir nokta vardır ki artık kinetik enerji 10 birime çıkmış, potansiyel enerji ise 0'a düşmüştür. yani olayın başındaki ve sonundaki potansiyel ve kinetik enerji toplamları aynıdır. enerji bir türden diğerine dönüşmüş ama totalde korunmuştur.
momentumun korunumunu anlatmama gerek yok sanırım. olayın genelini anladığınızı varsayıyorum.
***
klasik mekaniğe göre enerji, momentum gibi bazı değerler her zaman korunumludur. fakat izafiyet teorisi ortaya çıkınca anlaşıldı ki durum her zaman böyle değil. tabii yeni sorunlar da beraberinde gelmiş oldu. zira o güne dek yapılan hesaplamalar genellikle korunum yasalarına dayanılarak yapılıyordu. bu yeni duruma göre olayı açıklamanın bir yolu olmalıydı. mesela evrenin genişlediği keşfedildiğinde, enerjinin korunumu yasasının ihlal edildiği görüldü. zira genişlemeyle beraber ışığı oluşturan fotonlar enerji kaybediyordu. bu kayıp enerjinin bir başka yerde bir şekilde tekrar ortaya çıkıyor olması gerekiyordu.
tam burada emmy noether devreye girdi (ki einstein'a göre bu kadın matematik dünyasının en başarılı isimlerinin başında gelir.) noether, tanımda da yazdığım gibi, korunum yasalarının sürekli simetriyle olan ilişkisini çözmüştü. korunum yasaları fizikte temel yasalar değildi. sürekli simetriler, cisimlerin şekil, boyut ve büyüklüğünden bağımsız olarak, onları ne tarafa döndürürseniz döndürün geçerli olan simetrilerdir. teoreme göre sürekli bir simetrinin olduğu yerde bir korunum yasası vardır ve eğer bir yerde bir korunum yasasına uyan durum varsa orada sürekli simetri vardır.
teorem, korunum yasalarının temel yasalar olmayıp sadece simetri olan yerlerden kaynaklandığını gösterdiği için oldukça önemlidir. ayrıca süpersimetri gibi modern çalışmalara da öncülük etmiştir.
devamını gör...
aşkın bitme zamanı
başladıktan bir süre sonra.
mesela 3 vakte kadar.
başlayan korksun, er veya geç o aşk birgün bitecek.
mesela 3 vakte kadar.
başlayan korksun, er veya geç o aşk birgün bitecek.
devamını gör...
zuhal topal'la sofrada
ev hanımlarının neden bu kadar kavga gürültü sevdiğini merak ettiren program.
devamını gör...
öğrenmeyi öğrenmek
öğrenilmesi gerekilen ilk şeydir. nasıl öğreneceğini bilmemek, kişiye yanlış bir bilgisel sürece götürebilir.
devamını gör...
cinnet geçirten yazım yanlışları
herkez kelimesi beni delirtir genelde.
devamını gör...
geceye attila ilhan şiiri bırak
belki gelmem gelemem
sen istinyede bekle ben burdayım
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
çünkü ben buradayım karanlıktayım
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
şarabım bütün ekşi suyum soğuk
yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
ben senin olmadığını arıyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
hiçbiri benim değil
belki ölmek hakkımı kullanıyorum
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
sen istinyede bekle ben burdayım
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
çünkü ben buradayım karanlıktayım
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
şarabım bütün ekşi suyum soğuk
yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
ben senin olmadığını arıyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
hiçbiri benim değil
belki ölmek hakkımı kullanıyorum
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
devamını gör...
cinselliğin kötü bir şey olması
cinsellik bu kadar kötüyse kimin bu çocuklar?
devamını gör...
karışma o iş bende
duymanız halinde karışmanızın sizin için daha iyi olacağını gösteren cümledir.
devamını gör...
cin çıkarma seansında öldürülen kadın
özge nur tekin isimli kadındır. olay 8 mart 2021 tarihinde yaşanmış.
psikolojik sorunları varmış ve erdal kaya isimli sözde cinci hoca tarafından sırtına 100 kez oklavayla vurulması ve hacamat yapılması tavsiye edilmiş ve kocası, kocasının anne ve babası ile kendi anne ve babası da bu tavsiyeye uyarak hem dövmüşler hem de hacamat yapmışlar. fenalaşıp hastaneye kaldırılmış ve ardından hayatını kaybetmiş. ölüm raporuna sırtındaki morlukları ve hacamat izlerinin yazılmasının ardından olay savcılığa intikal etmiş ve dava açılmış ama şüphelilerin tamamı tutuksuz yargılanıyor.
çok da yorum yapılacak bir durum değil. tarikatlar ve cemaatlerin kapatılmasının gündemde olduğu günlerde bilim insanı yetiştirmemiz gerekirken ''dindar nesil'' diye tutturanların vatana ihanet içinde olduklarını görmek çok da zor değil.
www.birgun.net/haber/bir-ka...
psikolojik sorunları varmış ve erdal kaya isimli sözde cinci hoca tarafından sırtına 100 kez oklavayla vurulması ve hacamat yapılması tavsiye edilmiş ve kocası, kocasının anne ve babası ile kendi anne ve babası da bu tavsiyeye uyarak hem dövmüşler hem de hacamat yapmışlar. fenalaşıp hastaneye kaldırılmış ve ardından hayatını kaybetmiş. ölüm raporuna sırtındaki morlukları ve hacamat izlerinin yazılmasının ardından olay savcılığa intikal etmiş ve dava açılmış ama şüphelilerin tamamı tutuksuz yargılanıyor.
çok da yorum yapılacak bir durum değil. tarikatlar ve cemaatlerin kapatılmasının gündemde olduğu günlerde bilim insanı yetiştirmemiz gerekirken ''dindar nesil'' diye tutturanların vatana ihanet içinde olduklarını görmek çok da zor değil.
www.birgun.net/haber/bir-ka...
devamını gör...
mitosfer
sözlük, bir başka değerli yazarını kaybetmiş olup, evrensel yasalar gereğince önemsiz gibi görülen hadiselerin çevrimiçi zaman sahnesinde, kıvrılan burunların, bükülen dudakların, mane necilerin, cevap veremeyecek durumda olan birinin ardından oyuncak ettiği kelimelerini oraya buraya fırlatan sevimsiz çocukların ucuz söylemleri ve bu yazıyı anlamaktan yoksun nöronlarının beyhude kimyasal reaksiyonlarının süreğenliğinde olan olacak, yine biz, aaa biliyorduk böyle olacağını diyeceğizdir. kanımca kötülük insanla ilgili değildir ama insan kötülüğe aşinadir sevgili seyirciler.
oysa ben mitosfer ile ilgili geçmişte yazdığım şu sözümü daima anımsayacağım.
"sözlüğü taşıyan kolonlardan biri olan edebiyat onun kanatları altında huzura erebilir. kelimeleri bereketli olsun."
oysa ben mitosfer ile ilgili geçmişte yazdığım şu sözümü daima anımsayacağım.
"sözlüğü taşıyan kolonlardan biri olan edebiyat onun kanatları altında huzura erebilir. kelimeleri bereketli olsun."
devamını gör...
kendi çocukluğunu evlat edinmek
küçük kızımın gittiği her yeri ondan önce gezer, zararı dokunacak bir şey varsa ortadan kaldırmaya çalışırdım. en güzel okullarda okusun diye elimden geleni yapardım. arkadaş çevresi ilk beş yıl çok önemli; çevresine hep iyi insanları alması için gözetirdim onu, böylece ilerde rüyalarına sınıfta korkup utandığı anlar girmezdi. prensesimin bilinçaltında, kalbinde arkadaş yarası olmazdı.
kütüphanesi olan ve insanların birbirine saygı duyduğu bir evde büyürdü. bağrışmalar olmazdı. böylece tavşanım bağırışlar duyunca tedirgin olmaz, korkuya kapılmazdı.
yanından ayrılmazdım, iş seyahati dahi olsa uzaklaşmazdım ondan. sevgiyi öğrenmesi için eğitirdim. kavgacı olmazdı, sigara içmezdi, kolunda yara izleri taşımazdı.
kızım bugün olduğu insan haline gelince ona olanı bileni anlatır, kocaman sarılırdım.
(bkz: gelmeyin üstüme fena dağıldım)
kütüphanesi olan ve insanların birbirine saygı duyduğu bir evde büyürdü. bağrışmalar olmazdı. böylece tavşanım bağırışlar duyunca tedirgin olmaz, korkuya kapılmazdı.
yanından ayrılmazdım, iş seyahati dahi olsa uzaklaşmazdım ondan. sevgiyi öğrenmesi için eğitirdim. kavgacı olmazdı, sigara içmezdi, kolunda yara izleri taşımazdı.
kızım bugün olduğu insan haline gelince ona olanı bileni anlatır, kocaman sarılırdım.
(bkz: gelmeyin üstüme fena dağıldım)
devamını gör...
covid 19'un anlatıldığı gibi bir hastalık olmadığı
size birkaç şey kelam etmek isterim bu konu hakkında... insandan insana ağrısı sızısı değişiyor evet, ayakta atlatan da var, makineye bağlanıp hastaneden geri gelemeyen de...
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
devamını gör...
uzun boylu göbekli ve yapılı erkek çekiciliği
eski sevgilim kendini övmek için başlık açtı zannettim.
devamını gör...