4 mayıs 2021 tramvayın önüne atlayarak intihar etme girişimi
medyanın kaza gibi sunduğu olay.
devamını gör...
leğen gibi poposuyla dar pantolon giyen kadın
devamını gör...
kocasına bir tas çorba yapmak zoruna giden feminist
çorba yapmayınca aldatılabilip,boşanılabileceğini öğrendiğim başlik.bakın çok net feministlerde bir tas çorba yapar sıkıntı feministlik değil sizin çorba yapmazsa kapının önüne koyarım zihniyetiniz.rezillik resmen.
devamını gör...
bedri rahmi eyüboğlu
nazım hikmet, bedri rahmi'yle beraber paris'te kendi sesinden şiirlerini okuduğu bir bant kaydı yapar. bant kaydının ilk şiiri bedri rahmi'nin okuduğu kendisine ait bir şiirdir. ülkeye dönerken o dönem yasaklı olan nazım hikmet'in kayıtlarına el konulmaması için bedri rahmi'nin aldığı bir önlemdir. kayıt bu şekilde ülkeye sokulur ve bedri rahmi tarafından muhafaza edilir.
ayrıca şairliğinin yanı sıra resim ve mozaik çalışmaları da vardır.
'1961 yılında amerika’ya giderek, zengin renklerle soyut biçimlere yöneldi. çalışmalarında plastik tutkal – plastik boyalar – kum – talaş ve buruşturulmuş japon kağıdı kullanarak, görülmedik, bilinmedik renkler bulabilmek için denemeler yaptı.'buradan
ayrıca şairliğinin yanı sıra resim ve mozaik çalışmaları da vardır.
'1961 yılında amerika’ya giderek, zengin renklerle soyut biçimlere yöneldi. çalışmalarında plastik tutkal – plastik boyalar – kum – talaş ve buruşturulmuş japon kağıdı kullanarak, görülmedik, bilinmedik renkler bulabilmek için denemeler yaptı.'buradan
devamını gör...
intansif tarım
erken sanayileşmiş ve iktisadi yapısını oturtmuş olan gelişmiş ülkelerde intansif(yoğun) tarım metodu uygulanmaktadır. burada en önemli husus, birim alandan alınan verimi arttırmaktır. hollanda, danimarka, israil, japonya, isveç gibi ülkelerde bu metot uygulanmaktadır. intansif tarımda modern tarımın bütün yöntemleri uygulanarak en yüksek verim alınmaya çalışır. topraktan potansiyeline bağlı olarak birim alandan en yüksek ürünün alınması, hayvanlardan alınabilecek en yüksek süt ve et miktarının alınmasıdır. intansif tarımda tarımsal mekanizasyon, sulama, ilaçlama, gübreleme, tohum ve hayvan ıslahı, tarımsal işleme tesislerinin varlığı, pazarlama sisteminin kurulmuş olması gerekir. insan gücünün yerini makineler almıştır. nadas uygulaması en aza indirilir veya kaldırılır. yılda birden fazla ürün alınır. dünyada 1960'lı yıllardan sonra yaygınlaşan verim artışına yeşil devrim denilmektedir. gelişmiş ülkelerde tarım sektöründe çalışan nüfus toplam nüfusun çok küçük bir kısmını ihtiva etse de alınan verim çok fazladır. bu da mekanizasyonun doğal bir sonucudur. elbette ki intansif tarıma geçebilmek için büyük yatırımlar yapılmalıdır. bu sebeple bunu her ülke yapamamaktadır.
devamını gör...
müntekim gıcırbey'den şebnem şibumi'ye mektuplar
4.mektup
şebnem; ceylanların, kuğuların sınıf arkadaşı, cıvıltılı cimcime, bal şelalesi.
şövalye olsaydım, senin şehrine hücum etseydim, dudaklarını görünce kılıcımı düşürür, atımdan düşerdim. hiçbir zaferin erişemeyeceği tatta bir yenilgi olurdu. ellerin... boğumları kudretten zarafet şaheseri yüzükler gibi. insan kıyamaz dokunmaya. avuçların desenli kurabiyelere benziyor. öpsem, ağzımda şeker tadı bırakacak, kesin.
parmaklarının ucunda tırnakların küçük deniz kabukları gibi parlıyor şebnem... rüyanda başrolde değilsen kabus görüyorsun demektir. bir kerecik buluşalım, yeniden hayatımın başrolünde olayım. kalbimden mezarlık dumanları yükselse de ziyanı yok.
şebnem, bak hasretten bütün günahlarım döküldü. hacdan yeni gelmiş gibi hafifledim. şebnem, uçsuz bucaksız bir çayırda buluşalım. başını dizlerime koy. sevincimden çimlere kırağı düşürürüm. senden sinyal beklemek, dünya dışı uzayda yaşam belirtileri aramak gibi; acayip sancılı.
insan, nelere katlanmak zorunda kalacağını önceden kestiremiyor. göze aldığımız risklerden, tehlikelerden çok daha fazlası çıkıyor karşımıza. bakışların, cennetin eşiğinde sorulan bilmeceler gibiydi şebnem. artık hayatımın normale dönmesi imkansız.
şebnem, sen saklanınca ağaçların içi boşaldı, kuşlar iskelete döndü, deniz pıhtılaştı, gökyüzü felç oldu, bulutlar kireç bağladı, asfaltlar eriyor, minareler yamuldu; istanbul, haşlanmış lahana gibi kendini saldı. şebnem, seni manyaklar gibi özledim. iç içe geçmiş kafeslerin ortasında gibiyim.
şebnem, adın dilimin ortasına yuva yapmış guguk kuşu gibi, ne zaman ağzımı açsam uçuveriyor. hasretin gecenin mimarisi oldu, temeli, sütunları, kubbesi. seni sevmek, göğüs kafesimde bir gökdelen jeneratörü taşımakla aynı şey şebnem.
şebnem senin için buffalolar kurban edeyim, yağmur ormanlarını yakayım tabiatla kanlı bıçaklı olayım. şebnem tornavidayla dağlara oyuklar, mağaralar açayım. çölü avuç avuç başka yere taşıyayım.
şebnem bir öpücük ver, sonra yurdun dört bir yanına örülü demir ağları söküp trenleri karadan yürüteyim. türk kızılay'ına kan vereyim. oradan da altı nokta körler derneği'ne gideyim. körlere sesleneyim ''arkadaşlar, dünyanın kepazeliğini görmediğiniz için evet şanslısınız. fakat şebnem'in güzelliğini görebilmek için ölüp cennete gitmeniz gerekecek. sıkın dişinizi.''
öpüyorum gülüşünün bütün kıyılarını...
şebnem; ceylanların, kuğuların sınıf arkadaşı, cıvıltılı cimcime, bal şelalesi.
şövalye olsaydım, senin şehrine hücum etseydim, dudaklarını görünce kılıcımı düşürür, atımdan düşerdim. hiçbir zaferin erişemeyeceği tatta bir yenilgi olurdu. ellerin... boğumları kudretten zarafet şaheseri yüzükler gibi. insan kıyamaz dokunmaya. avuçların desenli kurabiyelere benziyor. öpsem, ağzımda şeker tadı bırakacak, kesin.
parmaklarının ucunda tırnakların küçük deniz kabukları gibi parlıyor şebnem... rüyanda başrolde değilsen kabus görüyorsun demektir. bir kerecik buluşalım, yeniden hayatımın başrolünde olayım. kalbimden mezarlık dumanları yükselse de ziyanı yok.
şebnem, bak hasretten bütün günahlarım döküldü. hacdan yeni gelmiş gibi hafifledim. şebnem, uçsuz bucaksız bir çayırda buluşalım. başını dizlerime koy. sevincimden çimlere kırağı düşürürüm. senden sinyal beklemek, dünya dışı uzayda yaşam belirtileri aramak gibi; acayip sancılı.
insan, nelere katlanmak zorunda kalacağını önceden kestiremiyor. göze aldığımız risklerden, tehlikelerden çok daha fazlası çıkıyor karşımıza. bakışların, cennetin eşiğinde sorulan bilmeceler gibiydi şebnem. artık hayatımın normale dönmesi imkansız.
şebnem, sen saklanınca ağaçların içi boşaldı, kuşlar iskelete döndü, deniz pıhtılaştı, gökyüzü felç oldu, bulutlar kireç bağladı, asfaltlar eriyor, minareler yamuldu; istanbul, haşlanmış lahana gibi kendini saldı. şebnem, seni manyaklar gibi özledim. iç içe geçmiş kafeslerin ortasında gibiyim.
şebnem, adın dilimin ortasına yuva yapmış guguk kuşu gibi, ne zaman ağzımı açsam uçuveriyor. hasretin gecenin mimarisi oldu, temeli, sütunları, kubbesi. seni sevmek, göğüs kafesimde bir gökdelen jeneratörü taşımakla aynı şey şebnem.
şebnem senin için buffalolar kurban edeyim, yağmur ormanlarını yakayım tabiatla kanlı bıçaklı olayım. şebnem tornavidayla dağlara oyuklar, mağaralar açayım. çölü avuç avuç başka yere taşıyayım.
şebnem bir öpücük ver, sonra yurdun dört bir yanına örülü demir ağları söküp trenleri karadan yürüteyim. türk kızılay'ına kan vereyim. oradan da altı nokta körler derneği'ne gideyim. körlere sesleneyim ''arkadaşlar, dünyanın kepazeliğini görmediğiniz için evet şanslısınız. fakat şebnem'in güzelliğini görebilmek için ölüp cennete gitmeniz gerekecek. sıkın dişinizi.''
öpüyorum gülüşünün bütün kıyılarını...
devamını gör...
yalnızlıkla yüz yüze getiren şeyler
şarkılar ve eski fotoğraflar. bir de eski fotoğraflara bakarken şarkı dinlemek var kii.*.
devamını gör...
kürtajın yasaklanması gerekliliği
doğuran kadın
bakan kadın
fedakarlık yapan kadın
eğer biri seçim yapacaksa kadınların fikrini sormayı unutmayın. kimse büyük günahların sonucu görülmeyw mahkum edilemez. ve hiçbir anne minik yavruya bakarken travma geçirmek zorunda değil. yaşatmak için çabalamak büyülü birşey. ama bırakun bazı yaşamlar hayata zararlı olmasın.
bakan kadın
fedakarlık yapan kadın
eğer biri seçim yapacaksa kadınların fikrini sormayı unutmayın. kimse büyük günahların sonucu görülmeyw mahkum edilemez. ve hiçbir anne minik yavruya bakarken travma geçirmek zorunda değil. yaşatmak için çabalamak büyülü birşey. ama bırakun bazı yaşamlar hayata zararlı olmasın.
devamını gör...
18 mart 2021 selahattin demirtaş'a siyaset yasağı istenmesi
anlamsız istek. hatırladığım son siyasi yasak konup cezaevine atılan kişi şu an cumhurbaşkanı. yasaklar, tecritler yalnızca kahramanlar yaratır.
devamını gör...
ahlak zabıtalığı
ellerindeki pisliği başkalarına sürerek kendi ahlaksızlıklarını örtmeye çalışan oysa kendileri boğazlarına kadar o pisliğin içinde olan insanlardır.
'kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur.'
nietzsche
'kim namus ve ahlak şövalyeliği yapıyorsa, bilin ki en namussuzu odur.'
nietzsche
devamını gör...
sözlükte uçurulmak
(bkz: kalbimiz seninle) gibi ironik uğurlanmayla yaşanılan durum. uçurulanların marsa yerleşip yeni bir koloni kurdukları hakkında söylentiler mevcut..
devamını gör...
sizi siz yapan cümleniz
amaaaaan, ne gerek var, boş ver!
devamını gör...
söylenecek çok şey varken susmayı tercih etmek
tartışmaya halim yoktur.
devamını gör...
tarihi dizilerden öğrenmek
aslında hiç de kötü değildir. bilakis kaliteli ve gerçeğe uygun bir dizi mevzubahis zaman dilimine olan bilginizi çabucak arttırabilir ve ufkunuzu açar. tabii ki izleyeceğiniz tarihi dizilerin diriliş ertuğrul ve türevleri olmamasına dikkat edin. güzel bir tavsiye olarak netflix'te yayınlanan "roman empire" dizisini örnek verebilirim şimdilik.
devamını gör...
ben robot değilim testinden geçememek
robot muyum diye düşündüren olay
devamını gör...
kalp sızısı
bir zed's dead baby ukdesi
fiziksel bir şey olmayıp kalbin acıması suretiyle çekilen sancıdır.hani ağrrı çekerken iki büklüm olursun ya öyle bir hali de var.kimi zaman kursaktaki yumru ona eşlik ederek hayatı dar ederler.
fiziksel bir şey olmayıp kalbin acıması suretiyle çekilen sancıdır.hani ağrrı çekerken iki büklüm olursun ya öyle bir hali de var.kimi zaman kursaktaki yumru ona eşlik ederek hayatı dar ederler.
devamını gör...
poyraz karayel
bir polis olan poyrazın oğlunun vesayetini tekrar almak için amirin teklifi ile mafyanın içine girerek bilgi aktarmasıdır. tabi mafyanın kızına aşık olarak işler sarpa sarar.
--- alıntı ---
“aklın esir, ruhun köle, hayallerin mahkum. sen mi özgürsün! lan kendinize gelin be kendinize! adamı deli etmeyin! kime ne anlatıyorum ben! kandırıyoruz! özgürlestikce köleleşiyoruz! cep telefonlarınız, akbilleriniz, internetiniz var. algınız yerle yeksan! adına teknoloji denen uyuşturucunun müptelası olmuşsunuz! filmleriniz pespaye! romanlarınız barkodlardan ibaret! şiirleriniz plastik!”
--- alıntı ---
--- alıntı ---
“aklın esir, ruhun köle, hayallerin mahkum. sen mi özgürsün! lan kendinize gelin be kendinize! adamı deli etmeyin! kime ne anlatıyorum ben! kandırıyoruz! özgürlestikce köleleşiyoruz! cep telefonlarınız, akbilleriniz, internetiniz var. algınız yerle yeksan! adına teknoloji denen uyuşturucunun müptelası olmuşsunuz! filmleriniz pespaye! romanlarınız barkodlardan ibaret! şiirleriniz plastik!”
--- alıntı ---
devamını gör...
kız çocuklarını üniversiteye gönderen babalar cehennemliksiniz
kadın mağdur, kadın aciz, kadın korunmaya kollanmaya muhtaç, kadın naif, kadın kırılgan, kadın o, kadın bu... edebiyatı yapıp kadınlardan nemalanma, istediği yöne çekme, istediği gibi kullanma çabası içinde olan bir sığır beyanı.
aman nasıl güzel koruyorsunuz ya. kendi ayakları üstünde duramayan, kendi parasını kazanamayan, evinden çıkabilme hakkını dahi elinden aldığınız kadınları nasıl da seviyorsunuz.
sevgili allahınız belanızı verebilir mi artık?
aman nasıl güzel koruyorsunuz ya. kendi ayakları üstünde duramayan, kendi parasını kazanamayan, evinden çıkabilme hakkını dahi elinden aldığınız kadınları nasıl da seviyorsunuz.
sevgili allahınız belanızı verebilir mi artık?
devamını gör...
tarihi şahsiyetler yazar olsa açacağı başlıklar
adolf hitler- türkleri seviyor olmam durumu.
devamını gör...