yanlış bilinen doğrular
ağrı dağının ığdır da olduğunu öğrenmeyen kaldı mı?
devamını gör...
yüksek lisans
ders aşaması boyunca değerli hocalarınızın ileride yapacakları şahsi çalışmaları için 25-50'şer sayfalık, spesifik konular üzerine özetler yazarsınız saatlerce. 2 sene sonra bir aferin ile uğurlarlar seni. tebrikler artık lisans mezunu bir işsiz değil yüksek lisans mezunu bir işsizsindir.
devamını gör...
okulda görülen ingilizce
siz üstüne çabalamadığınız sürece asla yetmeyecek derecede verilen yabancı dil eğitimi. ortaokulu ve liseyi özel okulda okumama rağmen okulun verdiği eğitimle b1 seviyesinde mezun olabiliyoruz ve bence yetmetecek bi şey bu.eğer daha üst seviyelerde eğitim verilse birçok öğrenci isteyerek öğrenebilir. ama dediğim gibi kendiniz çabalarsanız da çok daha iyi seviyelere getirebilirsiniz ve bu yaşla ilgili bi durum değil zaten isteyen herkes geliştirebilir. ilk başta ingilizce dublaj türkçe altyazılı dizi ya da film izlemek, ilerledikçe de ingilizce dublaj ve altyazıyla izlemek çok fayda sağlamıştı bana. müzik dinlemeyi seviyorsanız da sözlerin rahatça anlaşılabildiği şarkıları sözleriyle beraber dinleyerek telaffuzunuzu da geliştirebilirsiniz bence.
özetle, her durumda olduğu gibi eğer kendinizi geliştirmek istiyorsanız çabalamak zorundasınız.
özetle, her durumda olduğu gibi eğer kendinizi geliştirmek istiyorsanız çabalamak zorundasınız.
devamını gör...
insana kendini aptal hissettiren şeyler
bir kafede oturuyorum öğle arasında kadıköyde. müzik dinliyip çay içiyordum. neyse baktim vapurun hareket saati yaklaştı. hesabı ödeyip fırladım. bi baktım kulaklığın kutusu elimde kulaklıklar yok. bir ara kulaklıkları da masaya koymuştum.
depar atarak gittim kafeye. kulaklik gördünüz mü dedim. yerime 2 tane kadın oturmuştu. yok görmedik dedi. nasıl olur yea derken, e kulağınızda zaten kulaklık dedi. elimle yokladım. göz teması kurmadan kaçtım.
aşırı aptal hissettim. aşırı.
depar atarak gittim kafeye. kulaklik gördünüz mü dedim. yerime 2 tane kadın oturmuştu. yok görmedik dedi. nasıl olur yea derken, e kulağınızda zaten kulaklık dedi. elimle yokladım. göz teması kurmadan kaçtım.
aşırı aptal hissettim. aşırı.
devamını gör...
fahrenheit 451
itfaiyecilerin yangın söndürmek değil yangın çıkartmakla mükellef oldukları distopik ray bradbury romanı. romanın baş karakteri itfaiyeci guy montag'dır. romanın adı kağıdın yanma derecesi olan fahrenheit 451'den gelmektedir. kapitalizmi ve tüketim toplumunu eleştiren romanın hikayesinin kaynağı yazar bradbury'nin polisle arasında olan tartışmadır. distopya severler için önerilecek kitapların başında gelmektedir.
devamını gör...
kendi başlığına gelen tüm tanımlara favori atan yazar
başlığına ilgi gösterene kibarlığından bir jest yapma ihtimali aklına geldi mi hiç? kaç para lan bir like
devamını gör...
amerika'da mı yoksa türkiye'de doğan mı daha şanslıdır sorunsalı
c şıkkı.. dogmamis olan..
devamını gör...
kokusu yaşam sevincini artıran şeyler
sevilenin kokusu.
tanım: kokusu yaşam sevincini artıran şeylerin paylaşıldığı başlık.
tanım: kokusu yaşam sevincini artıran şeylerin paylaşıldığı başlık.
devamını gör...
roman okumanın faydaları
okuduğunuz romanın türüne göre hayal gücünüzü genişletir, ufkunuzu açar. kelime haznenizi arttırır. düşünme yetinizin kuvvetlenmesini sağlar.
okuyun, okutturun efenim.
okuyun, okutturun efenim.
devamını gör...
birini çok sevmek
sonu hüsranla biten şeylerden biridir, hiç gerek yok.
devamını gör...
el dorado
konkistador olarak bilinen, gözünü altın bürümüş fetihçi ispanyolların, kızılderililerin ifadeleri sonucunda var olduğuna ikna oldukları efsanevi kayıp altın şehir.
yaklaşık 400 yıl boyunca güney amerika'da bu şehri bulmak uğruna başta kızılderililer olmak üzere çok sayıda insan katledildi.
francisco pizarro adlı bir ispanyol, inka imparatorluğu'nun sahip olduğu tüm hazineleri elde etmek istiyordu. bu uğurda inka imparatorunu öldürmekten de çekinmemişti. ancak bu infazdan önce imparatorun kendisine vermek zorunda kaldığı bir oda dolusu altın ve değerli eşya, pizarro'nun gözünü döndürmüştü. ülkenin her yerinde bundan daha fazlası olabileceğini düşünerek işe koyuldu.
bu sırada, yanında bulundurduğu ispanyol askerler, kızılderililerden aldıklarını iddia ettikleri bilgileri sağda solda anlatıp yaymaya başlamıştı. bölgede altından göller ve şehirler olduğunu iddia edenler, kendisini altın tozuna bulayarak altından bir göle giren kralların varlığını söyleyenler...
bu son iddia aslında bir anlamda doğruydu. bölgedeki bir krallığın başındaki kişi, bir ritüel sırasında kendisini altın tozuna bulayarak göle girerdi. maiyetindekiler de kral gölde yüzerken üzerine kıymetli cevherler atardı. yani aslında hikâyenin bir doğruluk payı da vardı. işte bu hikâye, ekvador ülkesinin kâşifi olan sebastian de belalcazar tarafından iyice ballandırılarak askerlerin aklına sokuldu. böylece altın adam anlamına gelen el dorado'yu aramak için çalışmalara başladılar. tabi bu arada efsane de altın adamdan altın imparatorluğa kadar dönüştü ve altın avcılarının iştahını daha da kabarttı.
sonuç? kimse böyle bir şehir bulamadı ve ölen öldüğüyle kaldı. ancak bugün o bölgede gerçekten birçok değerli maden yatağının varlığı biliniyor.
yaklaşık 400 yıl boyunca güney amerika'da bu şehri bulmak uğruna başta kızılderililer olmak üzere çok sayıda insan katledildi.
francisco pizarro adlı bir ispanyol, inka imparatorluğu'nun sahip olduğu tüm hazineleri elde etmek istiyordu. bu uğurda inka imparatorunu öldürmekten de çekinmemişti. ancak bu infazdan önce imparatorun kendisine vermek zorunda kaldığı bir oda dolusu altın ve değerli eşya, pizarro'nun gözünü döndürmüştü. ülkenin her yerinde bundan daha fazlası olabileceğini düşünerek işe koyuldu.
bu sırada, yanında bulundurduğu ispanyol askerler, kızılderililerden aldıklarını iddia ettikleri bilgileri sağda solda anlatıp yaymaya başlamıştı. bölgede altından göller ve şehirler olduğunu iddia edenler, kendisini altın tozuna bulayarak altından bir göle giren kralların varlığını söyleyenler...
bu son iddia aslında bir anlamda doğruydu. bölgedeki bir krallığın başındaki kişi, bir ritüel sırasında kendisini altın tozuna bulayarak göle girerdi. maiyetindekiler de kral gölde yüzerken üzerine kıymetli cevherler atardı. yani aslında hikâyenin bir doğruluk payı da vardı. işte bu hikâye, ekvador ülkesinin kâşifi olan sebastian de belalcazar tarafından iyice ballandırılarak askerlerin aklına sokuldu. böylece altın adam anlamına gelen el dorado'yu aramak için çalışmalara başladılar. tabi bu arada efsane de altın adamdan altın imparatorluğa kadar dönüştü ve altın avcılarının iştahını daha da kabarttı.
sonuç? kimse böyle bir şehir bulamadı ve ölen öldüğüyle kaldı. ancak bugün o bölgede gerçekten birçok değerli maden yatağının varlığı biliniyor.
devamını gör...
körlük
sarı kapaklı serinin en iyi kitaplarındandır. kabul etmek gerekir ki yazar jose saramago farklı bir anlatım dili kullanır. benim sevdigim bir tarzdır.
kitabın film uyarlamasıda yapıldı. ancak kitap/film uyarlamalarının handikapları vardır. bu filmde kitap etkisinden çok uzakta kalmıştır.
kitabın film uyarlamasıda yapıldı. ancak kitap/film uyarlamalarının handikapları vardır. bu filmde kitap etkisinden çok uzakta kalmıştır.
devamını gör...
efor testi
kalbin, fiziksel aktivite sırasında nasıl çalıştığını gösteren egzersiz stres testidir. test genellikle koşu bandında veya sabit bir bisiklette gerçekleştirilir.
testin başlangıcında koşu bandı oldukça yavaş ve az eğimli olarak hareket eder. bu noktada yürümek gayet yeterli olacaktır. zamanla koşu bandının hızı ve eğimi artacak kişi koşmaya başlayacaktır. burda amaç, kalbe daha fazla yük bindirerek ulaşılması gereken kalp hızı değerine ulaştırmaktır. bu değer yaşa göre değişmektedir. bu değere ulaşmak da genellikle 8-10 dakika sürmektedir. tabii bu süre kişiden kişiye değişmektedir.
bu test; efor kapasitesinin tespitinde, sessiz koroner arter hastalıklarının teşhisinde, kalpteki ritim bozukluklarının kalp ile ilişkisinin saptanmasında, göğüs ağrılarının kalp hastalığına bağlı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla kullanılır.
testin başlangıcında koşu bandı oldukça yavaş ve az eğimli olarak hareket eder. bu noktada yürümek gayet yeterli olacaktır. zamanla koşu bandının hızı ve eğimi artacak kişi koşmaya başlayacaktır. burda amaç, kalbe daha fazla yük bindirerek ulaşılması gereken kalp hızı değerine ulaştırmaktır. bu değer yaşa göre değişmektedir. bu değere ulaşmak da genellikle 8-10 dakika sürmektedir. tabii bu süre kişiden kişiye değişmektedir.
bu test; efor kapasitesinin tespitinde, sessiz koroner arter hastalıklarının teşhisinde, kalpteki ritim bozukluklarının kalp ile ilişkisinin saptanmasında, göğüs ağrılarının kalp hastalığına bağlı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla kullanılır.
devamını gör...
normal sözlük 1. istanbul zirvesi
buyucu’nun bir hücrede hem b hem t lenfosit bulunamaz diye biliyoduk ama cell’de bi makale yayımlandı ve her ikisi de olabiliyormuş gibi bilgiler verdiği zirve oluyor.
arkadaşlar ben daha o kadar içmedim, aciz, eşit ağırlıkçı kafam “nasıl yaaa, gerçektennn miii?” diyecek kafar açılmadı daha.
beni buradan alın.
arkadaşlar ben daha o kadar içmedim, aciz, eşit ağırlıkçı kafam “nasıl yaaa, gerçektennn miii?” diyecek kafar açılmadı daha.
beni buradan alın.
devamını gör...
üzgünken yapılanlar
pek bir şey yapamıyorum. baş ağrısı, arkasından da bir mide bulantısı geliyor.
devamını gör...
yazarların starbucks’a gitmeme nedenleri
ağrı'da starbucks yok.
.
güncellemek istedim. açıldı yine de hiç gitmedim.
.
güncellemek istedim. açıldı yine de hiç gitmedim.
devamını gör...
çok pahalı olduğu için psikoloğa gidememek
şu saatten sonra bedava olsa da gitmem. mazallah sonra beni kitap yapar dizilere konu falan olurum sonra gelsin rezillik kepazelik.
devamını gör...
kafede yalnız başına oturan insan
kendi halinde kafasını dinlemek isteyen insandır. hem belki sadece tek başına zaman geçirmekten hoşlanıyor olabilir. belkide sosyopat falandır. rahatsız edilmemesi gerekir.
devamını gör...