kadın ve erkeğin arkadaş olması
kimse kimseyi yanlış anlamayacaksa, yanlış anlayan ötekini ya da öteki onu ikna edebilecek kadar anlayış sahibi ise ikisi de bal gibi de olur. alan razı satan razı ise boyut da değiştirebilir. kime ne bundan.
devamını gör...
yazarların dilemek istedikleri özürler
kendimi dinlemeyerek 20 li yaşlarda yurtdışına gidip yerleşmediğim için kendimden özür dilerim.
devamını gör...
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
müjgan, farsça' da 'kirpik' anlamına gelir.
devamını gör...
tanımadığı kişiyle hem sizli hem senli konuşan kişi
aslında sizin böyle bir başlık açman benim tuhafıma gitti. çünkü sana karşı hem sizli hem senli konuşursam kafanız karışabilir. yoksa türkçeyi katletmek önemli bir mesele değil, biliyorsunuz ki senden önemli bir şey değil bu.
devamını gör...
rastgele tanım numarası yazmak
devamını gör...
murathan mungan
ankara üniversitesi dil tarih coğrafya fakültesi tiyatro bölümü mezunu şair.
yer zaman ve diğer koşulları umursamaksızın her okuduğumda mütemadiyen beni benden alıp başka bir yere götüren kişidir kendisi.
aşkı bu kadar sade ama bu kadar anlamlı anlatan kaç tane daha şair vardır ki diye düşündürendir. yaz geçer adlı bir şiir kitabı vardır ki, şiiri yeniden sevdirir insana.
yer zaman ve diğer koşulları umursamaksızın her okuduğumda mütemadiyen beni benden alıp başka bir yere götüren kişidir kendisi.
aşkı bu kadar sade ama bu kadar anlamlı anlatan kaç tane daha şair vardır ki diye düşündürendir. yaz geçer adlı bir şiir kitabı vardır ki, şiiri yeniden sevdirir insana.
devamını gör...
maskülen protesto
alfred adler'in genelde kız çocuklarının baştan beri erkek rolünü yaşamak istemesine verdiği ad.
bu durum genelde erkeğin daha özgür olan toplumlarda ve ailelerde görülür. maskülen protesto yaşayan kadın ileride evlenmez evlense bile kadınlık rolünü oynamayabilir.
alfred adler yaşamın anlamı.
sadece kadın üzerinden örnek verdim ancak ters durumda mevcut.
bu durum genelde erkeğin daha özgür olan toplumlarda ve ailelerde görülür. maskülen protesto yaşayan kadın ileride evlenmez evlense bile kadınlık rolünü oynamayabilir.
alfred adler yaşamın anlamı.
sadece kadın üzerinden örnek verdim ancak ters durumda mevcut.
devamını gör...
dahavakitvar
sohbeti de tanımları kadar güzel olan ayrıca müzik zevklerimizin de çok çok uyuştuğunu düşündüğüm gerçekten tatlı bi yazar. çok sıcakkanlı, iyi kalpli birisi ve sözlüğe ciddi anlamda güzel katkılar sağladığını düşünüyorum.
umarım uzunca bi süre burada yazmaya devam eder. severek takip ediyorum kendilerini.
umarım uzunca bi süre burada yazmaya devam eder. severek takip ediyorum kendilerini.
devamını gör...
ekrem imamoğlu
ailesinin müteahhitlik şirketi olan, trabzon doğumlu, ingilizcesi berbat, sosyal demokrat liberal siyasetçi. almanya yeşilcilerinin desteğini almaktadır (bkz: deutsche bank) kredi anlaşması.
istanbul büyükşehir belediyesi başkanı seçilmesinde recep tayyip erdoğanın istanbula ihanetinin rolü çok büyüktür. ikinci kez başkan seçilmesinde ise recep tayyip erdoğanın rolü çok büyüktür. ayrıca seçim kampanyasını canan kaftancıoğlu üstlenmiştir. hdp'nin sosyal medyayı ne kadar etkin kullandığını biliyoruz.
ailesinin inşaat şirketi olması şuna sebep olur: çıkar çatışması (bkz: conflict of interest)
istanbul büyükşehir belediyesi başkanı seçilmesinde recep tayyip erdoğanın istanbula ihanetinin rolü çok büyüktür. ikinci kez başkan seçilmesinde ise recep tayyip erdoğanın rolü çok büyüktür. ayrıca seçim kampanyasını canan kaftancıoğlu üstlenmiştir. hdp'nin sosyal medyayı ne kadar etkin kullandığını biliyoruz.
ailesinin inşaat şirketi olması şuna sebep olur: çıkar çatışması (bkz: conflict of interest)
devamını gör...
hiraizerdüş
çok güzel bir eser olan papatya dinleyin de gönlünüz hoş olsun
::
::
devamını gör...
her şeyi içine atan insan
içine atar çünkü dışa yansıtmasının anlamı yoktur. beklediği ilgiyi, alakayı görmeyince üzüldüğüyle kalır. boşa denmemiş;
derdin varsa git denize anlat. kedilere, bulutlara anlat. pencere pervazında çiçeklere anlat. insana dert anlatılır mı hiç?
derdin varsa git denize anlat. kedilere, bulutlara anlat. pencere pervazında çiçeklere anlat. insana dert anlatılır mı hiç?
devamını gör...
ölüler günü
orijinal adı dia de muertos olan ancak ingilizceden tekrar ispanyolca'ya çevrilmiş şekliyle dia de los muertos olarak da bilinen, unesco tarafından “dünya mirası” listesine alınmış, felsefesi ve kutlanma şekliyle dünyanın en derinlikli ve renkli festivallerinden biri olan gündür. kökeninin azteklere dayandığı bilinen ölüler günü, latin amerika özellikle de meksikalıların en önemli festivali olan rengarenk dini bir seremonidir.

her yıl 1-2 kasım günlerinde meksika’da, orta amerika’da ve abd (özellikle arizona ve texas) ile kanada’da yaşayan latin amerika kökenlilerce kutlanır. isminin çağrıştığının aksine hüzünlü ya da korkutucu bir festival değildir. altarlar hazırlanır, insanlar o güne has makyajlar yapar ve kostümler giyerler.

bu günde ölülerin dünyaya indiğine inanılır.ölüler gününün en temel elementlerinde biri altarlardır, o coğrafyada ispanyollardan önce yaşamış medeniyetlerin ölüme olan bakış açılarını temsil ederler. altarlarda ölüler için adaklar, çiçekler, rengarenk süslenmiş kuru kafalar, mumlar bulunur. altarların dışında mezarlıklar da mumlarla ve adaklarla süslenir, şarkılar söylenir, içkiler içilir.

ölüler günü'nde merhumla ekmek, tuz, meyve, mutfak lezzetleri, su ve eğer yetişkinlerse şarap paylaşılır. adak, ölülere onların anılarıyla, hayatlarıyla diyalog kurmaya yakın olmaktır. adak, hafıza gerektiren bir ritüel ile yeniden buluşmadır.
ölüler için sunulan altarda birkaç temel nesne bulunmak zorundadır. .
bu unsurların her biri kendi tarihini, geleneğini, şiirini ve en önemlisi mistisizmi içerir. bazıları şunlardır:
su: hayatın kaynağı, ruhlara uzun yolculuklarının ardından susuzluklarını gidermek ve dönüşlerini güçlendirmek için sunulur. bazı kültürlerde ruhun saflığını sembolize eder.
tuz: arınma unsuru, ertesi yılki gidiş-dönüş yolculuğunda bedenin bozulmaması için hizmet eder.
mumlar: ürettikleri alev, "ışık", inanç, umut demektir. ruhların eski yerlerine ulaşıp evlerine dönüşlerini aydınlatmaları için titreyen alevi ile bir rehberdir. birkaç yerli toplulukta, her mum bir merhumu temsil eder, yani sunağın sahip olacağı mum sayısı, ailenin çağırmak istediği ruhlara bağlı olacaktır.
tütsü: dua ya da övgüyü yücelten unsurdur. saygının kokusudur. kötü ruhların yerini temizlemek için kullanılır, böylece ruh evinize herhangi bir tehlike olmadan girebilir.
çiçekler: renkleri ile festivalin sembolüdürler. ruhun kaldığı süre boyunca mekanı süsleyip aromatize ederler, mutlu ederler, renkleri saflığı ve hassasiyeti ifade ettiği için çiçeğin eksik kalmaması, çocukların ruhlarına eşlik eder.
altarların çok özel anlamları olan üç farklı çiçek türü vardır. ilk olarak cempasúchil (kadife çiçeği); turuncu renktedir, güneş ışığını temsil eder ve ölülerin eve dönüş yolunu bulmasına yardımcı olur. ikinci çiçek la mano de león -aslan elidir-; mor renktedir ve sevdiklerimizin kaybı için yas ve kederi sembolize eder. üçüncü çiçek flor de nube* -bahar yıldızı- çiçeğidir; bu beyaz çiçek, saflığı temsil eder.
ekmek: en önemli adaklardan ve olmazsa olmazlardan biri ekmektir. "pan de muerto" (isp: ölü ekmeği) özel bir çeşidi de bulunur.

ölüler için hazırlanan bu altarlar*, hispanik öncesi dinlerin senkretizminin katolik diniyle kaynaştığı birkaç kattan oluşur.
bir ölü altarının/sunağının temel seviyeleri cennet ve yeryüzüdür. her adımın sonsuz dinlenme yeri olan mictlán'a ulaşmak için gerekli adımları sembolize ettiği yedi seviyeye kadar olabilir.
altar, evin içindeki bir odaya bir masanın üzerine yerleştirilir ve ölüler günü sunularının yapılacağı yer burasıdır. inanışa göre, altarın üzerine konulan hediyeler, ölülerin mictlán'dan akrabalarının evlerine yolculuğunu kolaylaştırırlar ve yolda iyi zaman geçirmelerini sağlarlar.
bu festival meksika'nın her yerine aynı şekilde kutlanmaz. her bölgenin kendine has kültürü ve kendine has elementleri bulunur.
kaynak 1, 2, 3

her yıl 1-2 kasım günlerinde meksika’da, orta amerika’da ve abd (özellikle arizona ve texas) ile kanada’da yaşayan latin amerika kökenlilerce kutlanır. isminin çağrıştığının aksine hüzünlü ya da korkutucu bir festival değildir. altarlar hazırlanır, insanlar o güne has makyajlar yapar ve kostümler giyerler.

bu günde ölülerin dünyaya indiğine inanılır.ölüler gününün en temel elementlerinde biri altarlardır, o coğrafyada ispanyollardan önce yaşamış medeniyetlerin ölüme olan bakış açılarını temsil ederler. altarlarda ölüler için adaklar, çiçekler, rengarenk süslenmiş kuru kafalar, mumlar bulunur. altarların dışında mezarlıklar da mumlarla ve adaklarla süslenir, şarkılar söylenir, içkiler içilir.

ölüler günü'nde merhumla ekmek, tuz, meyve, mutfak lezzetleri, su ve eğer yetişkinlerse şarap paylaşılır. adak, ölülere onların anılarıyla, hayatlarıyla diyalog kurmaya yakın olmaktır. adak, hafıza gerektiren bir ritüel ile yeniden buluşmadır.
ölüler için sunulan altarda birkaç temel nesne bulunmak zorundadır. .
bu unsurların her biri kendi tarihini, geleneğini, şiirini ve en önemlisi mistisizmi içerir. bazıları şunlardır:
su: hayatın kaynağı, ruhlara uzun yolculuklarının ardından susuzluklarını gidermek ve dönüşlerini güçlendirmek için sunulur. bazı kültürlerde ruhun saflığını sembolize eder.
tuz: arınma unsuru, ertesi yılki gidiş-dönüş yolculuğunda bedenin bozulmaması için hizmet eder.
mumlar: ürettikleri alev, "ışık", inanç, umut demektir. ruhların eski yerlerine ulaşıp evlerine dönüşlerini aydınlatmaları için titreyen alevi ile bir rehberdir. birkaç yerli toplulukta, her mum bir merhumu temsil eder, yani sunağın sahip olacağı mum sayısı, ailenin çağırmak istediği ruhlara bağlı olacaktır.
tütsü: dua ya da övgüyü yücelten unsurdur. saygının kokusudur. kötü ruhların yerini temizlemek için kullanılır, böylece ruh evinize herhangi bir tehlike olmadan girebilir.
çiçekler: renkleri ile festivalin sembolüdürler. ruhun kaldığı süre boyunca mekanı süsleyip aromatize ederler, mutlu ederler, renkleri saflığı ve hassasiyeti ifade ettiği için çiçeğin eksik kalmaması, çocukların ruhlarına eşlik eder.
altarların çok özel anlamları olan üç farklı çiçek türü vardır. ilk olarak cempasúchil (kadife çiçeği); turuncu renktedir, güneş ışığını temsil eder ve ölülerin eve dönüş yolunu bulmasına yardımcı olur. ikinci çiçek la mano de león -aslan elidir-; mor renktedir ve sevdiklerimizin kaybı için yas ve kederi sembolize eder. üçüncü çiçek flor de nube* -bahar yıldızı- çiçeğidir; bu beyaz çiçek, saflığı temsil eder.
ekmek: en önemli adaklardan ve olmazsa olmazlardan biri ekmektir. "pan de muerto" (isp: ölü ekmeği) özel bir çeşidi de bulunur.

ölüler için hazırlanan bu altarlar*, hispanik öncesi dinlerin senkretizminin katolik diniyle kaynaştığı birkaç kattan oluşur.
bir ölü altarının/sunağının temel seviyeleri cennet ve yeryüzüdür. her adımın sonsuz dinlenme yeri olan mictlán'a ulaşmak için gerekli adımları sembolize ettiği yedi seviyeye kadar olabilir.
altar, evin içindeki bir odaya bir masanın üzerine yerleştirilir ve ölüler günü sunularının yapılacağı yer burasıdır. inanışa göre, altarın üzerine konulan hediyeler, ölülerin mictlán'dan akrabalarının evlerine yolculuğunu kolaylaştırırlar ve yolda iyi zaman geçirmelerini sağlarlar.
bu festival meksika'nın her yerine aynı şekilde kutlanmaz. her bölgenin kendine has kültürü ve kendine has elementleri bulunur.
kaynak 1, 2, 3
devamını gör...
en sevilen nazım hikmet ran şiiri
tahirle zühre meselesi
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.
meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
devamını gör...
geceye bir sanat eseri bırak

eserin bir adı yok, adını siz gönlünüzde oluşan duygulara göre koyuyorsunuz zira ben öyle yaptım. bana göre bu resmin adı; "bir kahramanlık hikâyesi"
efendim şöyle ki; görmüş olduğunuz fotoğraf 1987 yılından hatıra. fotoğrafta görünen doktor, daha sonra hayatı filmleştirilen ve de aslen polonyalı olan zbigniew religa. okuduklarıma göre hastanın tek yaşama şansı yapılacak kalp nakliydi ancak polonya halkı kalp ameliyatı denince yerlere yattığından daha önce hiç gerçekleştirilememişti. halk kalbi kutsal sayıyor, kötü huylu* birinin kalbi alınırsa kişinin karakterinin değişeceğine inanıyorlardı. doktor regila söylenenleri kulak arkası etti ve koşullara rağmen 23 saat süren upuzun bir ameliyat gerçekleştirdi; operasyon başarılı olmuş, söylentilere kaya gibi sert bir cevap verilmişti.
hayatın insana oynadığı bir oyundur ki sevgili doktorumuz içtiği sigaralar yüzünden 2009 yılında akciğer kanserinden hayatını kaybeder, tedavi ettiği hastası ise ondan daha uzun yaşar. *
fotoğrafta şartların zorluğu da, doktorun* ne denli yorulduğu da açıkça görülüyor. asistanlardan biri yorgunluktan çoktan köşeye çökmüş uyumuş, gözler baygın... sağlık çalışanları iyi ki var dedirtiyor tekrardan. gerçekten, iyi ki varsınız. *
devamını gör...
dünyayı kadınlar yönetseydi
füze yerine ülkeler birbirine çiçek atabilirdi.
avrupa birliği gibi birlikler çöker avrupa altın günü gibi örgütler oluşurdu.
avrupa birliği gibi birlikler çöker avrupa altın günü gibi örgütler oluşurdu.
devamını gör...
normal sözlük kulüp başkanlığı müracaatları
her türlü başkanlığa hazır olduğum kulüplerdir. madem bu solcu arkedeşler görevden kaçıyorlar; o zaman bu vatanın bir sözlüğünün kulüplerinin müdafaası biz vatanseverlerin, milli ve dini şuura sahip serdengeçtilerin görevidir. sosyal medya da dahil olmak üzere vatan görevinden kaçmayan serdengeçtilere selam olsun.
dipnot: 90'lardan beri ey romalılar hitabı gittikçe gidiyor, kardeşim bu kadar mı uzaksınız kendi milletinizden? biz yeri gelince kaynının kardeşinin görümcesinin kızının torununa sarkan anadoluluyuz lan, ne romalısı?
dipnot: 90'lardan beri ey romalılar hitabı gittikçe gidiyor, kardeşim bu kadar mı uzaksınız kendi milletinizden? biz yeri gelince kaynının kardeşinin görümcesinin kızının torununa sarkan anadoluluyuz lan, ne romalısı?
devamını gör...
antalya denince akla gelenler
sonradan görme öküzler, dolandırıcı, güven vermeyen insanlar, nemli vıcık vıcık sıcak hava, trafik canavarı şoförler.
devamını gör...


