adamlar
adam kelimesine çoğul eki getirilerek oluşturulan birden fazla adam anlamına gelen kelime.
devamını gör...
colin vearncombe
80'li yılların popüler sanatçısı, daha çok black sahne adıyla ve şu şarkısıyla bilinir:
1962 doğumlu sanatçı, 2016'da çok da erken sayılacak bir yaşta, trafik kazasıyla hayata gözlerini yummuş ancak dolu dolu bir ömür yaşamış.
hatta max vearncombe, marius vearncombe, milan vearncombe adında üç çocukla taçlanmış, 1990 yılında, kendisi gibi sanatçı camilla griehsel yaptığı evliliği bile ölümüyle son bulmuştur. yani yakışıklı olduğu kadar da, sadık bir beyefendi.
ben sizi neden bu kadar kadar geç keşfettim, ah beyefendi...*


ölümünden kısa süre sonra, vevo hesabı kurulmuş ve popüler parçaları yayınlanmaya başlamış. devamı gelir mi, bilinmez ama telif ve gerekli izinler sağlandığı müddetçe kapitalist düzenin ölü sevici olduğu, su götürmez bir gerçektir.
her neyse, benim en sevdiğim parçasıyla tanımı kapayalım:
*
1962 doğumlu sanatçı, 2016'da çok da erken sayılacak bir yaşta, trafik kazasıyla hayata gözlerini yummuş ancak dolu dolu bir ömür yaşamış.
hatta max vearncombe, marius vearncombe, milan vearncombe adında üç çocukla taçlanmış, 1990 yılında, kendisi gibi sanatçı camilla griehsel yaptığı evliliği bile ölümüyle son bulmuştur. yani yakışıklı olduğu kadar da, sadık bir beyefendi.
ben sizi neden bu kadar kadar geç keşfettim, ah beyefendi...*


ölümünden kısa süre sonra, vevo hesabı kurulmuş ve popüler parçaları yayınlanmaya başlamış. devamı gelir mi, bilinmez ama telif ve gerekli izinler sağlandığı müddetçe kapitalist düzenin ölü sevici olduğu, su götürmez bir gerçektir.
her neyse, benim en sevdiğim parçasıyla tanımı kapayalım:
*
devamını gör...
atatürk'ün kadınlar hakkında söylediği sözler
birçok gelişmiş ülkelerden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, çok eşliliği kaldıran, eşit eğitim hakkı getiren, kadınların iş hayatına katılmasını sağlayan ulu önder mustafa kemal atatürk’ün kadınlar için söylediği unutulmayacak mükemmel sözler:

- ey kahraman türk kadını! sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
- dünyada her şey kadının eseridir.
- bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.
her zaman izindeyiz. sevgi, saygı, minnet ve özlemle.

- ey kahraman türk kadını! sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
- dünyada her şey kadının eseridir.
- bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.
her zaman izindeyiz. sevgi, saygı, minnet ve özlemle.
devamını gör...
supportgirl ile çocuk istismarı radyo yayını
yaklaşık yarım saat sonra başlayacak olan programdan hala haberi olmayan var ise up olsun!
devamını gör...
sevgilinin gerçekten güzel olduğunu anladığın an
size bir şey anlatırken onu dinlemeyi bırakıp; hararetle bir konuyu başka yerlere bakarak ve kendini kaptırmış bir halde anlatma şeklinin, o anda sizde acayip sempati yaratması.
bu sempati sonucu sevgiliye olan aşkın beyine vurması ve tebessüm yaratarak gidip sarılma ve öpme isteği yaratması anıdır. az bulunur.
bu durum mutluluğun tanımlarından biridir aynı zamanda bana göre.
bu sempati sonucu sevgiliye olan aşkın beyine vurması ve tebessüm yaratarak gidip sarılma ve öpme isteği yaratması anıdır. az bulunur.
bu durum mutluluğun tanımlarından biridir aynı zamanda bana göre.
devamını gör...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
yakın zamanda öğrendiğim ve ilk duyduğumda bile özünü unutmamanın ne değerli olduğunu düşündüğüm bir garibanlık anım var. (aslında bir sürü de neyse) istanbul'a yeni gelmiş sayılır o dönemlerde ailem evin en küçük çocuğu olarak bir ben doğmuşum tabi istanbul'da. tabi garibanın köyünde bebek bezi ne arar. bebekmişim daha annem markete gitmiş kıt kanaat geçinmemize rağmen gözü bir bebek bezine ilişmiş, tabi okuma-yazma sayılar vs. yok. bir kadına sormuş fiyatını, kadın da söylemiş. annem neyse kalsın o zaman pahalıymış demiş. kadın bebeğin mi var, ne giydiriyorsun o zaman bebeğe demiş. annemde eski usul diyerek açıklamaya çalışmış. her neyse kadın bir sürü hakaret etmiş. "allah'ın köylüleri fakirleri" falan diyerek. (oldukça anlamsız olsa da) tabii annemin de o dönemde daha türkçesi o kadar gelişmemiş ne diyeceğini şaşırmış. kadın marketten çıkana kadar söylenmiş durmuş. bir zaza reis ablamız duymuş olanları (akrabamız) kadını oracıkta rezil etmiş. tabi olan kime oldu bu hikayede derseniz, yok yok bebek bezi giyemeyen bana olmamış bir şey tabi. annem çok üzülmüş ve ağlamış. birçok anısını unutmuştur da bunun acısını unutmamıştır. şimdi görsem o kadını deste deste parayla tokatlamak isterdim...
devamını gör...
aile yerimiz vardır
restoranlarda, kebapçılarda veya lahmacuncularda üst katlar olur. içeri eşli, kızlı, erkekli girildiği zaman garson hemen merdiveni işaret ederek aile yerimiz vardır der. aile salonunda ve etraf masadaki yalnız ve yabancı müşteriden rahatsız olmadan yemek yemenin rahatlık ve keyifliği hissedilir.
devamını gör...
şahan gökbakar
1980 yılında izmir'de doğmuş, komedyen, sunucu, senarist, yapımcı ve oyuncu.
çıktığı ilk yıllar kendilerinin bir röportajını okumuştum. levent kırcayla ilgiliydi. artık levent kırca'nın döneminin bittiğini. türk halkının artık ona gülmediğini falan filan minvalinde cümlelerdi bunlar.
büyük tepkiler almıştı ve daha sonra röportajın çarpıtıldığını ve yanlış anlaşıldığını dile getirmişti. o yıllar ben bunları okuyunca beynimde ona zaten eksiyi çakmıştım. levent kırca'yı pek severdim. ve bu konuşma tarzı beni çok rahatsız etmişti. sonra zaten hiç bir yapımını beğenmemiştim. hele ki recep ivedik tiplemesi. ki ben komedi film aşığı bir insanım ona rağmen şahan bey'in filmleri malum sebeplerden beni hiç cezbetmedi. belki daha sakin en azından daha normal tipler olsa, espriyi belden aşağının yukarısına çıkarsa... ne diyeyim tarz meselesi.
yangın sürecinde çabasıyla dikkatimi çekti kendileri. pek takdir ettim, pek hoşuma gitti. oyunculuğu ya da senaristliği için bir şey diyemesemde insanlığı (levent kırca söylemini saymazsak. zaten aralarındaki mevzularda şaibeli kim kime ne dedi bilmiyoruz. malum birileri eğmeyi büğmeyi seviyor. ) pek yerinde.
çıktığı ilk yıllar kendilerinin bir röportajını okumuştum. levent kırcayla ilgiliydi. artık levent kırca'nın döneminin bittiğini. türk halkının artık ona gülmediğini falan filan minvalinde cümlelerdi bunlar.
büyük tepkiler almıştı ve daha sonra röportajın çarpıtıldığını ve yanlış anlaşıldığını dile getirmişti. o yıllar ben bunları okuyunca beynimde ona zaten eksiyi çakmıştım. levent kırca'yı pek severdim. ve bu konuşma tarzı beni çok rahatsız etmişti. sonra zaten hiç bir yapımını beğenmemiştim. hele ki recep ivedik tiplemesi. ki ben komedi film aşığı bir insanım ona rağmen şahan bey'in filmleri malum sebeplerden beni hiç cezbetmedi. belki daha sakin en azından daha normal tipler olsa, espriyi belden aşağının yukarısına çıkarsa... ne diyeyim tarz meselesi.
yangın sürecinde çabasıyla dikkatimi çekti kendileri. pek takdir ettim, pek hoşuma gitti. oyunculuğu ya da senaristliği için bir şey diyemesemde insanlığı (levent kırca söylemini saymazsak. zaten aralarındaki mevzularda şaibeli kim kime ne dedi bilmiyoruz. malum birileri eğmeyi büğmeyi seviyor. ) pek yerinde.
devamını gör...
bu mal yaptıysa ben de yaparım
turk insaninin motivasyonu.
devamını gör...
erzurum'da borcunu hoparlör ile isteyen vatandaş
erzurum'da bir vatandaş alacaklısından parasını alamayınca hoparlör ve megafonla dükkanının önünde bağırmış.
aramaya baktım ama alakalı başlık bulamadım.
aramaya baktım ama alakalı başlık bulamadım.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
chris isaak - baby did a bad bad thing
devamını gör...
kendini önemli sanmak
gereğinden fazla pohpohlanma ve ego şişirilmesi sonucu olağandır. kendini bir bok sanarlar ve gerçekten de öyledirler.
devamını gör...
2. ramses
adına pasaport çıkarılan ilk firavun.

1974 yılında ii.ramses'in mumyası bozulmaya başladığında incelenmesi için fransa'ya gönderilmesine karar verilmiş. fransa pasaportsuz ülkeye kimseyi almayacağını belirttiği için mısır kralı adına pasaport çıkarılmış.
pasaportun meslek kısmında ise ''kral (merhum)'' yazıyor.
sonuçta mısır kralı olduğu için mumyası fransa'da özel bir törenle karşılanmış. mumyanın incelemeleri yapıldıktan sonra kahire müzesi'ne iade edilmiştir.
kaynak

1974 yılında ii.ramses'in mumyası bozulmaya başladığında incelenmesi için fransa'ya gönderilmesine karar verilmiş. fransa pasaportsuz ülkeye kimseyi almayacağını belirttiği için mısır kralı adına pasaport çıkarılmış.
pasaportun meslek kısmında ise ''kral (merhum)'' yazıyor.
sonuçta mısır kralı olduğu için mumyası fransa'da özel bir törenle karşılanmış. mumyanın incelemeleri yapıldıktan sonra kahire müzesi'ne iade edilmiştir.
kaynak
devamını gör...
sabahattin ali sözleri
"bana ne kadar kötülük yapılırsa yapılsın kimseye saygısızca gitmedim. aram bozuk olsa bile birinin bana ihtiyacı olsa hiç düşünmeden giderim ama görüyorum ki saygının, sevginin hatta şefkatin bile iyileştiremeyeceği insanlar var."
devamını gör...
öykü ile hikaye farkı
hımm bi bakalım: tarihçi olarak, heredot'tan* hareketle, doğru bir önerme olduğu düşünülebilir: öykü ile hikaye arasında bir/birkaç fark olduğu.
bu anlamda hikaye, içinde tarih de barındıran, tarihî bir olay ya da kişiye tanıklık edebilen olaylar bütünüdür.
öykü ise, biraz da yazarın, hayal gücü nazarındadır. yazarın hayal gücü ne kadar güçlü ise; öykünün içeriği ve niteliği de o kadar güçlü ve etkili olmaktadır. bu anlamda öykünün, uzayıp romana sündürüldüğü düşünülebilir. hikaye ise, modern zaman tarihinin kurucusudur. kadim kültürlere, inançlara, mitolojik efsanelere ve dinlere, hatta din kitapları ve lahitlere kadar yaygındır. bir lahitten örnek verelim:
siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. çünkü ben en yukarıda olarak her şeyi gözetleyeceğim ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin. çünkü bu savaşta ölen diagoras isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle ve kocasına sadakat anlayışıyla herkesten üstün olan ve babasının aristomakha olarak adlandırdığı tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.
mitolojik olayları anlatırken hikayeleştirmenin, birçok toplumda önemli bir yeri vardır. hatta bu, tiyatroya kadar sirayet etmiş ve bazı tiyatral eserlerde, anlatıcı bulunmaktadır. bunun elbetteki ilk ve yerel örneği yunan mitolojisi'nden, oradan tiyatronun kuruluşu, halk arasında tarihi olayların hikayesel anlatıcılığı ile devri deveranı söz konusudur. ancak öykülemede, tamamiyle öykü yaratıcısının hayal gücü ve bakış açısı devrededir diyebiliriz.
yine her milletin ya da kültürel unsurun beraberinde getirdiği mitolojik ögeleri ve bunları hikayeselleştirmesi durumu da söz konusudur. bir anlamda öykü, hikayenin modern kurgusudur. konuyu bu anlamda ele alsak, herhalde yanlış olmayacaktır.
bu anlamda hikaye, içinde tarih de barındıran, tarihî bir olay ya da kişiye tanıklık edebilen olaylar bütünüdür.
öykü ise, biraz da yazarın, hayal gücü nazarındadır. yazarın hayal gücü ne kadar güçlü ise; öykünün içeriği ve niteliği de o kadar güçlü ve etkili olmaktadır. bu anlamda öykünün, uzayıp romana sündürüldüğü düşünülebilir. hikaye ise, modern zaman tarihinin kurucusudur. kadim kültürlere, inançlara, mitolojik efsanelere ve dinlere, hatta din kitapları ve lahitlere kadar yaygındır. bir lahitten örnek verelim:
siz beyaz dişli hayvanlar, her zaman size öngörülen yerde kalın. çünkü ben en yukarıda olarak her şeyi gözetleyeceğim ki hiçbir korkak adam gelip de mezara zarar vermesin. çünkü bu savaşta ölen diagoras isimli bir adamın ve örnek çocuklar yetiştirmesiyle ve kocasına sadakat anlayışıyla herkesten üstün olan ve babasının aristomakha olarak adlandırdığı tanrılarla kıyaslanası karısının mezarıdır.
mitolojik olayları anlatırken hikayeleştirmenin, birçok toplumda önemli bir yeri vardır. hatta bu, tiyatroya kadar sirayet etmiş ve bazı tiyatral eserlerde, anlatıcı bulunmaktadır. bunun elbetteki ilk ve yerel örneği yunan mitolojisi'nden, oradan tiyatronun kuruluşu, halk arasında tarihi olayların hikayesel anlatıcılığı ile devri deveranı söz konusudur. ancak öykülemede, tamamiyle öykü yaratıcısının hayal gücü ve bakış açısı devrededir diyebiliriz.
yine her milletin ya da kültürel unsurun beraberinde getirdiği mitolojik ögeleri ve bunları hikayeselleştirmesi durumu da söz konusudur. bir anlamda öykü, hikayenin modern kurgusudur. konuyu bu anlamda ele alsak, herhalde yanlış olmayacaktır.
devamını gör...
unutulmaz kolpaçino replikleri
sıkılıyorum sabri, bunalıyorum.
devamını gör...
erkeklerin sürekli fotoğraf istemesi
istemeye cesaret eden olmadi. ya da ben hep düzeyli arkadaşlıklar kurdum o boyuta hic geçmedik.
devamını gör...
şarkı incelemesi
bazen şarkılarda verilen aralar bana tam da sigara yakmalık yer dedirtir. örneğin şarkımızı açıyoruz. eller, ayaklar ritim tutuyor hatta dans bile ediyoruz arada dimi. şimdi mesela bir bankta oturuyorum* tabi yürüyerek dans ettiğim de insanlar uzaylı ile karşı karşıyaymışcasına tepki verdikleri için sadece kafamda kulaklığımla hafif kafa sallayarak ilerliyorum, buna da tepki veriyorlar da neşemi bozmalarına müsade edemem şimdi.* hazır oturuyorum etrafı gözlemliyorum, şarkı 2.08’inci saniyeye geliyor 2.18’e kadar ki boşluk ne de güzel gaza getirip, sigara yaktırıp, kafa sallamaya müsait.
bu arada şarkıyı sarılamayacağın kadar uzak biri için dinlediğinde acı veriyor. aksi halde benim gibi dans ediyorsunuz.
kamu spotu:
sokakta dans etmeyiniz.
bu arada şarkıyı sarılamayacağın kadar uzak biri için dinlediğinde acı veriyor. aksi halde benim gibi dans ediyorsunuz.
kamu spotu:
sokakta dans etmeyiniz.
devamını gör...
umut
umut edilen yolda tökezlemek, düşmek yanlış yolda olduğunu şüphesini koyuyor insana. oysa ben ümidimi kestiğim yolda koşmak istiyorum...
devamını gör...
don't look up
tam bir ay önce netflix'de gösterime giren film.
netflix filmleri bana ilkokul müsameresi gibi geldiği için hemen atlamadım.
bu dönemin trendi olan, film seyretme işine hala adapte olamadım ben.
aslında zamanım da olmuyor.
bana, haftada bir bilemedin iki film yetiyor.
film dediğin sinemada izlenir şiarındayım.
misafirle yapacak aktivite diye filmi açtık.
leonardo hatrına, meryl için izlenir diye daldık.
uzun zamandır bu kadar güldüğümü, bu kadar düşündüğümü hatırlamıyorum.
bundan sonra kimse ülkemizi gömmesin.
siyâset her yerde aynı işleyen bir sistem.
filmin adı mesela.
yukarı bakacağız sloganını duymuş olabilirler mi?
dünya o kadar küçük mü?
leonardo'nun, az ünlü olunca seksi profesöre bağlayıp, ona ilk asılan kadınla yaşadığına ne demeli.
ya karısının onu affederken söylediği.
burdan şu bile çıkar,
her aldatan aslında bir aldatılan. yazık...
meryl'nin başkanlığı ise muhteşemdi. kadın gerçekten başkan olur bence.
nasa’nın başkanının anestezi uzmanı olması bence filmin en dikkat çeken sahnesiydi.
liyakat kriterleri tüm dünyada aynıymış.
sözlük kızları, itiraf ediyorum, timothée chalamet denen yakışıklı fransız oyuncudan, bu film sayesinde haberim oldu.
o ne tatlı dua etti, öyle?
o nasıl bir yaratıcı bulma, öyle?
gençlere dair umudum oldu, o yakışıklı.
ateistler, aslında yaratıcı ile ilişkisini kendi tesis etmek isteyen bir potansiyel dindarlar olabilir mi?
hamile jenifer'ın her saniye kazak giymesi de çok iyi olmuş. güzel kadın, kazakla bile güzeldir mesajı vermiş resmen.
beğendim, olmuş.
netflix filmleri bana ilkokul müsameresi gibi geldiği için hemen atlamadım.
bu dönemin trendi olan, film seyretme işine hala adapte olamadım ben.
aslında zamanım da olmuyor.
bana, haftada bir bilemedin iki film yetiyor.
film dediğin sinemada izlenir şiarındayım.
misafirle yapacak aktivite diye filmi açtık.
leonardo hatrına, meryl için izlenir diye daldık.
uzun zamandır bu kadar güldüğümü, bu kadar düşündüğümü hatırlamıyorum.
bundan sonra kimse ülkemizi gömmesin.
siyâset her yerde aynı işleyen bir sistem.
filmin adı mesela.
yukarı bakacağız sloganını duymuş olabilirler mi?
dünya o kadar küçük mü?
leonardo'nun, az ünlü olunca seksi profesöre bağlayıp, ona ilk asılan kadınla yaşadığına ne demeli.
ya karısının onu affederken söylediği.
burdan şu bile çıkar,
her aldatan aslında bir aldatılan. yazık...
meryl'nin başkanlığı ise muhteşemdi. kadın gerçekten başkan olur bence.
nasa’nın başkanının anestezi uzmanı olması bence filmin en dikkat çeken sahnesiydi.
liyakat kriterleri tüm dünyada aynıymış.
sözlük kızları, itiraf ediyorum, timothée chalamet denen yakışıklı fransız oyuncudan, bu film sayesinde haberim oldu.
o ne tatlı dua etti, öyle?
o nasıl bir yaratıcı bulma, öyle?
gençlere dair umudum oldu, o yakışıklı.
ateistler, aslında yaratıcı ile ilişkisini kendi tesis etmek isteyen bir potansiyel dindarlar olabilir mi?
hamile jenifer'ın her saniye kazak giymesi de çok iyi olmuş. güzel kadın, kazakla bile güzeldir mesajı vermiş resmen.
beğendim, olmuş.
devamını gör...