bahar
her kış geldiğinde ben kış insanıyım, her bahar geldiğinde de ben bahar insanıyım diyorum.
ama sanırım küçük bir farkla bahar insanıyım.
açık havada hafif hafif esen rüzgar ve rüzgar sayesinde ağaçların yapraklarından gelen o hışırtı, yerde mini mini küme papatyalar..
ölen bitkilerin yeniden doğuşu, ağaç yapraklarının çiçek açması..
elinde sıcak içeceğin, sırtında da şalınla dakikalarca hiçbir şey yapmadan sadece etrafa bakarak bile vakit geçirebilirsin.
en sevdiğim çiçek sanırım papatya, baharın habercisi.
sade, gösterişsiz ama sevimli.
fakat ne kadar toplamak istesem de bir iki taneden fazlasını koparmaya kıyamıyorum. allah'tan kuzenlerim toplamış vicdanım sızlamadan mini bir bukete sahip oldum.

oh papatya, yüzümün haline bak
ama sanırım küçük bir farkla bahar insanıyım.
açık havada hafif hafif esen rüzgar ve rüzgar sayesinde ağaçların yapraklarından gelen o hışırtı, yerde mini mini küme papatyalar..
ölen bitkilerin yeniden doğuşu, ağaç yapraklarının çiçek açması..
elinde sıcak içeceğin, sırtında da şalınla dakikalarca hiçbir şey yapmadan sadece etrafa bakarak bile vakit geçirebilirsin.
en sevdiğim çiçek sanırım papatya, baharın habercisi.
sade, gösterişsiz ama sevimli.
fakat ne kadar toplamak istesem de bir iki taneden fazlasını koparmaya kıyamıyorum. allah'tan kuzenlerim toplamış vicdanım sızlamadan mini bir bukete sahip oldum.

oh papatya, yüzümün haline bak
devamını gör...
patronundan kalan parasını istemeye giden çocuğun işkenceye uğraması
eğer afyonlular adamsa bir daha o lokantaya kimse uğramaz, o 200 tl ye muhtaç olur o yaratık.
devamını gör...
evernevergreen
çok kibar naif bir yazar. kendisiyle mesajlaşma şansım oldu. böyle tatlılık, şirinlik yok. mesajlaşma sonrası profiline girdim tanımlarını okudum çok güzel tanımları var. sıkılmadan okuyabilirim. neyse kendisine kalbi gibi güzel akşamlar dilerim *
devamını gör...
bakarak olmak
beklemek, göz kulak olmak anlamına gelen bir anadolu deyimi.
karadeniz'de hiç denk gelmedim, o yüzden her duyduğumda aynı şekilde garipsiyorum.
ben gidiyorum, benim tanımlara bakarak olun.
karadeniz'de hiç denk gelmedim, o yüzden her duyduğumda aynı şekilde garipsiyorum.
ben gidiyorum, benim tanımlara bakarak olun.
devamını gör...
miyamoto musashi
tarihte gelmiş geçmiş en yetenekli üç samuray'dan biri olarak gösterilen kılıç üstadıdır. hayatı boyunca 60'dan fazla savaşa girmiş ve hepsinde hayatta kalmıştır. nito riyu olarak adlandırılan, çift kılıçla dövüş tekniğinin mucididir. bu kılıçlardan birisi samurayların kullandığı geleneksel geniş kılıç iken, diğeri ise biraz daha küçük, kamayı andıran, ani saldırılarda kullanılmak için tasarlanmış bir kılıçtı.
efsaneler onun bu tekniği ile birlikte adete dans eder gibi savaştığından bahsederler. dev kertenkeleleri yok edişi, bu şekilde betimlenmektedir. tabi zaman içerisinde bununla ilgili pek çok illüstrasyonda yapılmıştır. o kadar büyük bir kılıç üstadıdır ki, namı yayıldıkça hakkındaki efsaneler de, almış başını yürümüştür. insanlar onun suyun üzerinde yürüyebildiğinden, havada süzülebildiğinden bahseder olmuşlardır. bu sebeple de kendisine ''kenseyi'' yani ''kılıç azizi'' lakabı takılmıştır.
hakkındaki tüm bu mistik söylentileri, aslında kendisi şu sözleri ile yerle yeksan eder; - ki bence asıl efsane hareketi budur-
''baştan kaybedeceğimi anladığım hiçbir düelloya girmedim.''
buradan da anlıyoruz ki, kendisi, buşido'nun en önemli ilkesi olan ''dürüstlük'' ilkesine sonuna kadar bağlı bir üstattır.
musashi kılıç üstatlığının yanı sıra, yetenekli bir yazar ve ressamdır. iki kitabı bulunmaktadır;
''kenjutsu'' bu kitabında geleneksel japon savaş sanatını anlatmaktadır.
diğer kitabı go rin no şo yani ''beş çember kitabı'' ise strateji ve felsefe üzerinedir.
kendisinden hayat dersi niteliğinde bir söz aktarmakta fayda var;
''bedenin ruhunu etkilemesin, ruhun da bedenini. ne cansız ol, ne de aşırı canlı. coşkulara kapılmış bir ruh da güçsüzdür, bitkin bir ruh da. düşmanın senin ruhunu okumasına asla fırsat verme.''
ayrıca miyatomo musashi ile ilgili mhiroshi inogaki tarafından aynı isimle çekilmiş, 1954 yapımı bir sinema filmi de mevcuttur. üçleme olarak çekilmiştir. fazla ipucu vermeden söylenebilecek tek şey ise; üçüncü filmi muhakkak izleyiniz olacaktır. ben işin gerisine karışmıyorum.
efsaneler onun bu tekniği ile birlikte adete dans eder gibi savaştığından bahsederler. dev kertenkeleleri yok edişi, bu şekilde betimlenmektedir. tabi zaman içerisinde bununla ilgili pek çok illüstrasyonda yapılmıştır. o kadar büyük bir kılıç üstadıdır ki, namı yayıldıkça hakkındaki efsaneler de, almış başını yürümüştür. insanlar onun suyun üzerinde yürüyebildiğinden, havada süzülebildiğinden bahseder olmuşlardır. bu sebeple de kendisine ''kenseyi'' yani ''kılıç azizi'' lakabı takılmıştır.
hakkındaki tüm bu mistik söylentileri, aslında kendisi şu sözleri ile yerle yeksan eder; - ki bence asıl efsane hareketi budur-
''baştan kaybedeceğimi anladığım hiçbir düelloya girmedim.''
buradan da anlıyoruz ki, kendisi, buşido'nun en önemli ilkesi olan ''dürüstlük'' ilkesine sonuna kadar bağlı bir üstattır.
musashi kılıç üstatlığının yanı sıra, yetenekli bir yazar ve ressamdır. iki kitabı bulunmaktadır;
''kenjutsu'' bu kitabında geleneksel japon savaş sanatını anlatmaktadır.
diğer kitabı go rin no şo yani ''beş çember kitabı'' ise strateji ve felsefe üzerinedir.
kendisinden hayat dersi niteliğinde bir söz aktarmakta fayda var;
''bedenin ruhunu etkilemesin, ruhun da bedenini. ne cansız ol, ne de aşırı canlı. coşkulara kapılmış bir ruh da güçsüzdür, bitkin bir ruh da. düşmanın senin ruhunu okumasına asla fırsat verme.''
ayrıca miyatomo musashi ile ilgili mhiroshi inogaki tarafından aynı isimle çekilmiş, 1954 yapımı bir sinema filmi de mevcuttur. üçleme olarak çekilmiştir. fazla ipucu vermeden söylenebilecek tek şey ise; üçüncü filmi muhakkak izleyiniz olacaktır. ben işin gerisine karışmıyorum.
devamını gör...
vinca kültürü
m.ö 5700- m.ö 4700 yılları arasında balkanlar bölgesinde varlığını sürdürmüş olan bir neolitik anaerkil kültürdür. ama vinca kültürünü diğer zamane kültürlerden ayrı kılan, çok daha dikkat çekici bir özelliği vardır. bu özellik romanya'nın tartaria köyünde bulunan 7000 yıllık taş tabletlerdeki henüz çözülmemiş çeşitli sembollerdir ve bu tabletlerdeki sembollerin dünyadaki ilk yazı sistemi olabileceği iddia edilmektedir. söz konusu iddia kanıtlandığı takdirde, insanlık tarihini başlatan yazının icadı daha da eski tarihlere gidecek ve tüm tarih baştan yazılacaktır.
vinca yazı sistemi çeşitli sembollerden oluşur ve özellikle doğayı tasvir eden semboller oldukça dikkat çekicidir.tabiat unsurlarının çok önemli olduğu bilinen vinca kültüründe, birçok hayvan ve bitkilerin sembollerinin bu tabletlerde sıklıkla işlendiği görülür.
vinca yazı sistemi çeşitli sembollerden oluşur ve özellikle doğayı tasvir eden semboller oldukça dikkat çekicidir.tabiat unsurlarının çok önemli olduğu bilinen vinca kültüründe, birçok hayvan ve bitkilerin sembollerinin bu tabletlerde sıklıkla işlendiği görülür.
devamını gör...
bir kadının uğruna bir ömür harcamak
devamını gör...
dot try çakılıyor
don’t try diye okuyanlar butonuyum.
devamını gör...
turan taktiği anlatılırken komutanım ben anlamadım tekrar anlatır mısınız diyen tımarlı sipahi
komutanın: 'herkes geriye çekildiğinde sen kılıcını ve kalkanını yere atıp düşmana doğru koş anlarsın.' demesi gerekir bu sipahiye.
devamını gör...
humana
emziren anneler için süt arttırıcı çay. envai çeşit bitki ve meyvelerden oluşuyor.
devamını gör...
yoğurdun en çok yakıştığı yemek
mantı.
devamını gör...
katlanılamayan insanlar
negatif ve çok konuşan tipler.
devamını gör...
sözlük yazarlarının don rengi
hani son kalmış ankettir diye ben ekleyeyim dedim çünkü yaşı, boyu, kilosu, saç rengi ve tipi hatta şekli, kullandığı oje renginin kodu gibi her şey soruldu geriye bi bu kaldı bunu da ben sorayım da her şey tam olsun bari.
devamını gör...
normal sözlük gartic.io etkinlikleri
muhteşem ötesi kötü çizim yeteneğim ile ben de varım!
beni de yazın lütfen.*
beni de yazın lütfen.*
devamını gör...
aborjinler
son derece ilginç inançları ve kültürü olan toplum. aborjinlere göre onlar yeryüzünün hakimi değil bekçileri. ataları saydıkları "düş zamanı" adını verdikleri ruhlar dünyayı yarattıktan sonra bazı izler bırakmışlar (düş yolları) ve insanlara kültürel şeyleri öğrettikten sonra gitmişler. aborjinler de düş yollarında geleneksel dans ve şarkılı ritüellerle düş zamanı ruhlarıyla iletişime geçiyorlar.
bu ritüele "korrorobi" adını veriyorlar. ayrıca aborjinler bölgelerinin coğrafyası hakkında çok bilgililer ve bu bilgileri geleneksel olarak aktarıyorlar. en yaşlı kişiler en bilgililer sayılıyor. bu bilgileri efsanelerinin, şiir ve ritüellerinin içine şifrelediklerini ve bu yolla aktardıklarını görüyoruz. örneğin 10-18 bin yıl önce yaşanmış coğrafi olayları bile bu efsanelerin içerisinde görebiliyoruz. dile kolay neredeyse 500 nesil sözlü aktarımı başarabilmişler.
images.app.goo.gl/HK6UHmid4...
bu ritüele "korrorobi" adını veriyorlar. ayrıca aborjinler bölgelerinin coğrafyası hakkında çok bilgililer ve bu bilgileri geleneksel olarak aktarıyorlar. en yaşlı kişiler en bilgililer sayılıyor. bu bilgileri efsanelerinin, şiir ve ritüellerinin içine şifrelediklerini ve bu yolla aktardıklarını görüyoruz. örneğin 10-18 bin yıl önce yaşanmış coğrafi olayları bile bu efsanelerin içerisinde görebiliyoruz. dile kolay neredeyse 500 nesil sözlü aktarımı başarabilmişler.
images.app.goo.gl/HK6UHmid4...
devamını gör...
her yazar bir çaylak sahipleniyor
ne zaman ki star wars rozeti gelir , işte o zaman padavanımı bulur , gücün öğretilerine başlarız.
devamını gör...