(bkz: pocahontas)
devamını gör...

bazı şeyler hiç değişmez.
öncesinde bu kadar insana hitap etmiyorken, daha mütevazı bir sözlükken bazı önde gelen yazarlar kendilerini burada ayrıcalıklı ve popüler hissediyordu.
zaman geçtikçe kafa sözlük büyüdü, kocaman oldu.
kafa sözlük büyüdükçe de, o eskilerin önde gelen yazarları, kalabalıkta sıradanlaştıklarını fark ettiler.
o ayrıcalık hissi azalınca da topuklara yağı sürüp gittiler.
şimdilerde başka küçük sözlük avındadırlar muhtemelen *
dediğim gibi, bazı şeyler hiç değişmez.

kafa sözlük benim bugüne kadar aktif olarak yazdığım 13. sözlük.
abartmadan söylüyorum ki, son 5 senede açılmış en iyi interaktif start up.
devamını gör...

okumanızı tavsiye ederim, alıntıdır.

"aşk, hayatımızı güzelleştiren şeylerden biridir. bir de bu aşk olgunlaşırsa ve sevgiye dönüşürse insanın var oluşunu tamamlayan bir hale gelebilir. aşkın sonucunun genelde, ayrılık ya da ilişki sorunları olmadığı durumlarda olumlu olacağını düşünürüz. ancak bu sonuç, yaşadığın şey sağlıklı bir aşksa ortaya çıkar. eğer yaşadığın şey sağlıklı aşk değil bağımlılıksa, her şey yolunda göründüğü zamanlarda bile hep gergin ve tedirgin hissedersin.

bağımlılığın mantığı her zaman aynıdır. bir şeye bağımlı olduğun zaman o şey ya da insan olmadan hayatını sürdüremeyeceğini düşünürsün ve o şeyin yokluğunda ciddi yoksunluk krizi geçirirsin. bir insana ya da maddeye bağımlı olmak durumu değiştirmez, hepsinde durum aynıdır. kişi sevdiği için değil, o olmadan hayatını sürdüremeyeceğini düşündüğü için o insanı merkezde tutar.

sağlıklı aşkta, kişi sevdiği insanı düşünür, onunla ilgili güzel hayaller kurar. ancak bu günün tamamını kapsamaz. işine, kendi hayallerine ve hayatındaki insanlara da odaklanır ve onları da düşünür. ancak bağımlılıkta, kişinin aklında sadece hayatındaki kişi vardır. şimdi ne yapıyor, beni düşünüyor mu, beni bırakacak mı gibi tedirgin edici ihtimalleri daimi olarak düşünür. bu saplantılı bir düşünce biçimidir. zihninin merkezinde hep ilişkisi olduğu için hayatının diğer alanlarında fark edilir bir başarı düşüşü olur.

bugüne kadar bir alkol ya da uyuşturucu bağımlısıyla tanıştıysanız, onun hayatındaki tek mutluluk kaynağının bağımlı olduğu madde olduğunu fark etmişsinizdir. ilişkilerdeki bağımlılıkta durum çok benzerdir. bağımlı olan kişiyi tek mutlu eden şey, o kişinin varlığı, söyledikleri ve yaptıklarıdır. ancak sağlıklı bireylerde ve ilişkilerde mutluluk kaynağı her zaman birden fazladır. kişi arkadaşlarından, ailesinden, kendi başarılarından, işinden de mutlu olur. bağımlılıkta ise aşk harici her şey değersizdir ve kişiyi tatmin etmez.

sağlıklı ilişkilerde, belirli bir süre geçtikten sonra taraflar arasında bir güven oluşur. karşı tarafın aldatmayacağı ya da anlamsız bir şekilde ilişkiyi bitirmeyeceğini düşünürsünüz. bu saflık değildir; elbette karşı taraf sizin bu güveninizi boşa çıkarabilir ama bu durumun sizin kontrolünüzde olan bir şey olmadığını fark edersiniz ve ilişkinizden tat almaya çalışırsınız. aldatan aldatır, terk eden terk eder. siz ne yaparsanız yapın. ancak bağımlılıkta, kişi her zaman karşı tarafın kendisini aldatacağını ya da terk edeceğini düşünür. eğer kontrol etmezse, her zaman yanında olmazsa elinden uçup gideceğini zanneder. bu korku kimi insanlarda aşırı kıskançlık olarak, kimisinde ise aşırı fedakârlık ve tamamen kendini karşı tarafa adama şeklinde ortaya çıkar. işin ilginç yanı, ne kadar üstüne düşerseniz korktuğunuzun başına gelme ihtimali o kadar fazla olur.

ve son olarak şunu söylemek istiyorum: ilişkilerinde bağımlılık yaşayan insanlar için şu anda en önemli şey şu andaki partnerleri gibi görünüyor olsa da biraz daha geniş perspektiften bakınca bu bağımlılığın bir benzerinin geçmişteki ilişkilerinde de ortaya çıktığını görebiliriz. yani hissettiğimiz o bağımlılık karşımızdaki insandan dolayı değil, bizden kaynaklı bir sorundur. bu durum genelde çocukluk çağı travmalarından dolayı tamamlanmamış sevgi ve güven depolarının yetişkinlik zamanında ortaya çıkardığı sorunlardır.
bu durumun çözümü için atılacak ilk adım ise yaşadığın şeyin tutkulu bir aşk değil bir sorun olduğunu fark etmektir.
kendine iyi davran, görüşmek üzere."
beyhan budak
devamını gör...

yüksek sadakat'in belki üstümüzden bir kuş geçer şarkısında geçen cümle. cümledeki yüzünden sözcüğü tevriyeli kullanılmıştır.
devamını gör...

yol şarkıları gecesi. dünyadan uzak bir yere giderken ne de güzel gider. yine efsane konsept ve eminim efsane şarkılar. demiştim heyecanla bekliyorum diye bak şimdi daha da heyecanlandım. bir an gelse keşke şu perşembe*.
devamını gör...

anneanne oldum !
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaa ne güzelsiniz hepiniz, sözlük ailem. hepinizin sesine ve şarkı seçimlerine sağlık. zaten 90'lar türkçe pop severim de şu ana kadar seçilen şarkılar da hep bir tık daha sevdiklerim.
devamını gör...

tdk yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi/ rastlantı diye açıklamış tesadüfü.

peki tesadüflere inanır mısınız dostlar? ben normalde inanmazdım fakat son zamanlarda başıma gelen olaylar silsilesi sonucunda bir düşünce aldı beni.

bundan uzun bir süre önce cok sevdiğim bir dostum sohbet sırasında bana bir şarkı önermişti. daha sonra oldukça aklıma takıldı bu şarkı ve sık sık dinlemeye başladım. fakat o sevdiğim dostumla aramıza bir soğukluk girdi. ben o şarkıyı unuttum falan filan derken bu olay kapanmıştı. taa ki bugüne kadar.

peki noldu bugün?

uzun zamandır aklıma düşmeyen o şarkı sabah düştü aklıma. başladım mırıldanmaya. ardından önemli birkaç konu için bana hem bu şarkıyı öneren ve son zamanlarda konuşamadığımız arkadaşımla konuşmak mecburiyetinde kaldık. yetmezmiş gibi sabah, sevdiğim ve müzik zevkine oldukça güvendiğim birinden playlistini istemiştim. playlistini açar açmaz, sabahtan beri aklımda olan, eski dostumun önerdiği o şarkı çalmaya başladı.

tesadüf .... garip bir kelime dostlar.

kimi zaman bir uğur böceğinde kimi zaman altından bir kafeste kimi zaman da bir şarkıda buluyor sizi. hala düşünmekteyim bu konu üzerine.

madem bahsettim o kadar şarkıyı da bırakıyorum buraya. keyifli dinlemeler.

devamını gör...

ölümünden önceki son zamanlarında nikola tesla'cığımın en yakın dostu olan hayvan.

tesla sürekli parktaki güvercinleri besler, kaldığı otelin penceresi önüne gelenleri de ihmal etmezdi. yaralı olanları odasına getirip iyileştirirdi.


“yıllardır güvercinleri besliyorum. binlercesini besledim, kim bilir ne için… ama aralarında bir tanesi vardı ki… çok güzel bir güvercindi. bembeyazdı, yalnız kanatlarında gri benekçikler vardı. o farklıydı. bir dişiydi. onu her yerde ayırt edebilirdim.

nerede olursam olayım bu güvercin beni bulurdu. ne zaman onu yanımda istesem umutla seslenirdim, uçarak çıkar gelirdi. o beni anlardı, ben de onu…

o güvercine aşıktım. evet bir erkeğin bir kadını sevdiği gibi severdim onu ve o da beni. hasta olduğu zaman hemen haberim olurdu; odama gelirdi ve ben de günlerce onunla kalırdım. onu iyileştirirdim. o güvercin hayatımın neşe kaynağıydı. bana ihtiyacı olduğunda başka hiçbir şey umurumda olmazdı. benimle olduğu sürece hayatımın bir anlamı, amacı olurdu.

bir gece karanlıkta yatağıma uzanmıştım, zihnim problemler çözmekle meşguldü, sık sık yaptığı gibi uçarak penceremden içeri süzüldü ve masamın üstüne kondu. beni istediğini biliyordum, bana önemli bir şeyler anlatmak istiyordu. yanına gittiğimde anladım ki bana ölmek üzere olduğunu söylemek istiyordu. mesajını aldığımda gözleri ışıldadı, güçlü ışık demetleri yayılıyordu gözlerinden.

evet bu, gerçek bir ışıktı. güçlü, göz kamaştırıcı, kör edici bir ışıktı. laboratuvarımda lambalarımla elde edebildiğim tüm ışıklardan daha güçlüydü. o güvercin ölünce hayatımdan da bir şeyler eksildi. o zamana dek, ne kadar yoğun çalışmam gerekirse gereksin işimi tamamlamam gerektiğini düşünürdüm, bunu yapabileceğimden emindim her zaman için ama o hayatımdan çıkıp gittikten sonra artık yaşamım boyunca süren çalışmanın da sonunun geldiğini anlamıştım. evet, yıllar boyunca güvercinleri besledim. binlercesini… ve beslemeye de devam edeceğim, kim bilir ne diye?”

insanokur. org'dan alıntıdır.
devamını gör...

kacirdigimiz nokta olay bim değil. memlekette herşey yukarı doğru koşuyor, bim ne yapsin.
devamını gör...

az ve öz her zaman iyidir dostlar. hiçbir zaman çevremde fazla insan olmadı. sözlükteki arkadaşlarım beni ne kadar güler yüzlü bilseler de sanırım dışarıdaki kisilere karşı fazla soğuğum. bir kişi ile arkadaş olmam için gerçekten güvenmem gerekiyor ve bu da zaman isteyen bir şey. o yüzden bütün yakın çevrem uzun zamandır tanıdığım kişilerden oluşuyor.
devamını gör...

okuduğum kitaplardan etkilenirim. ama ben, sanırım ilk defa kitabı bitirince, elimde ki kitaba bakarak bu kadar ağladım..


on iki yaşındaki bir kızın, öleceğini bilerek, bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek, gece gündüz kağıttan kuşlar yapması geliyor gözümün önüne..

644. bitişi ve 645. başlayamamak ve çekip gitmek..

hala nefesim kesiliyor.

bana tek kelime ile özet geç deseler, sanırım bu kitap için yalnızca (bkz: umut) derdim.

okumasanız bile lütfen sadako için turna kuşu yapar mısınız?


--! spoiler !--


''ölmek insanın canını yakar mıydı? yoksa uykuya dalmaya mı benziyordu?''

'' "sen de benim gibi kağıttan turna kuşları yapabilirsin," dedi.kuşlar bir mucize yaratabilir. ''

'' ey göklerin kutsal turnaları gelinde kanatlarınızla sarın yavrumu?.. ''

'' sadako kendisini öylesine yalnız hissediyordu ki, cesaretini toplamak için daha da fazla turna katladı.

on bir... umarım iyileşirim.
on iki... umarım iyileşirim. ''


--! spoiler !--
devamını gör...

öğretmenlerin adaletsiz davranışta bulunması. çocuklara karşı ayrım yapılmasının saçmalığını asla doğru bulmuyorum. öğretmenlerin öğrencilerine söyleyeceği iki güzel söz onları nasıl mutlu eder bilirler çünkü kendileri aynı yoldan geçmiştir. yaşadıklarınızı, gelecek nesillere yaşatmayın.
devamını gör...

işi gücü olmadığı halde bilinçli yapıyorsa bunu, hele de mesajı görüp yapıyorsa, zamanında başkaları tarafından bu duruma maruz kalmış insandır. kendince bir intikamdır. * takılmayın, küçük hesaplarıyla baş başa bırakın.
devamını gör...

ya ben cahilim ya bu siyasal islamcılar. lityumun yerlisi mi olur? buradaki lityumla almanya’daki lityum farklı mı da yerli lityum deniliyor? asıl zor olan lityum’a ulaşmak mıdır yoksa ondan batarya yapabilmek mi?

tanım: akplileri sevindirmek için söylenen bir söz, satılan bir hayal.
devamını gör...

benn.
öyle ki kimsenin benimle dalga geçmesine gerek kalmaz.
kendimi gömer gömer çıkarırım.
sonrada severim.
devamını gör...

hz. isa - babaya ben nasıl dünyaya geldim diye sormak
devamını gör...

nikah memurunun gelin ve damattan aldığı "evet" yanıtının ardından çiftin medeni durumunu değiştiren ilanıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eğitimli kültürlü bir genç kız berdelle mardine gelin gider. burada aşiret veliahtı olan kocasıyla önce nefret sonra büyük bir aşk ilişkisi yaşar. bu süreçte bütün aile ilişkileri değişir. kız aslında kocasının ailesinin kızıdır erkek de eniştesi bildiği adamın eltisinin çocuğudur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim