1999 yılında the matrix'in galasında bir yandan konyağımı yudumlayıp bir yandan wachowski biraderlerle (o zaman erkeklerdi) muhabbet ederken ağzından kaçırdıkları fan fact.

bunu lily wachowski söylemişti omzuma vurarak şunları demişti:

"aslında nebukadnezzar'da geçiyordu bu sahne. morpheus ekibi azarlayıp "telefonu mümkün oldukça kullanmıyoruz arkadaşlar. telefon çok yazıyor, siz ödemiyorsunuz faturayı. zaten nebukadnezzar'ın haftalık mazot masrafı yetiyor. su içer gibi mazot yakıyor namıssız. telefon faturalarından kısıyoruz. tank! oğlum sen biz girince direkt kapatıyorsun hattı!" diyecekti. sonradan bunun gereksiz olduğunu düşündük, fakat o ilk kedili bina sahnesini her açtığımızda birbirimize bakarak güleriz haha!"

bu vakitten sonra ne zaman matrix izlesem aklıma morpheus'un türk babası gibi bir herif olduğunu canlandırıp ben de sırıtıyorum. bu sahneyi komple çıkarmaları gayet yerinde olmuş.
devamını gör...

mülteci - mürteci.
devamını gör...

eyluling mahlaslı kafa sözlük moderatörü, #1163414 no'lu tanımda deklare edildiği üzere kendisine takdim ettiğimiz ödülümüzü kabul etme inceliğini göstererek aramıza katılmıştır. kendisine hoşgeldin diyor, hunidaş ruhunu yaşatmasını ve bu ruhu sürdürmesini diliyoruz. kulübümüze güç katacağından hiçbir şüphem yoktur. bol hunili günler diliyorum kendisine.
devamını gör...

insan olmak yeterli mi? ya insan olabilmenin erdemliği!...
hani şairin dediği gibi...

canca...
insanca!..
bunca çaba boşa mı, çıkış bulunmayınca;
bir ömür neye yarar, insan olunmayınca...
devamını gör...

1900'lerin başlarından günümüze kadar uzanan kinetik sanat akımı, eserlerde hareketi yakalamayı, zamana ve mekana yayılıp belki de bunlardan üstün bir eser yaratmayı amaçlar.
bazı kaynaklar ilk kinetik eserleri seurat gibi post-izlenimcilerin verdiğini söylese de, modern anlamda ilk kinetik sanat eseri olarak marcel duchamp'ın bicycle wheel adlı eseri kabul edilir.
kinetik sanatın temelleri bu kadar erken atılmış olsa da 1955'e kadar tam anlamıyla bir akım olarak tanınmadı. 1955'te paris'teki denise rené galerisi'nde bir grup sergisi düzenlenmişti. bu sergideki odak noktası manifeste jaune* yayınıyla macar sanatçı victor vasarely olmuştu. bu manifesto le movement sergisi için özel olarak yayınlanmıştı ve günümüzde kinetik sanat akımının başlangıcı olarak görülür.

sanat eserine bakanı etkilemek için hareketin sunumuna dayanan resimler ve heykeller yaratırken, kinetik sanat akımı, hem zamana hem de mekana yayılan sanat eserleri sunan ilk hareketti. kinetik sanatçılar devrimci bir akımın öncüsü olmuştu. sadece sanatseverlerin yaşadığı deneyime tamamen yeni bir boyut kattığı için değil, aynı zamanda 1930'lardan bu yana modern entelektüel kültürü tanımlayan zaman ve mekânın ilişkisine duyulan yeni hayranlığı çok etkili bir şekilde ifade ettiği için de devrimciydi.


just as one can compose colors, or forms, so one can compose motions.
-alexander calder


kinetic construction (standing wave) by naum gabo
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

vega iii by victor vasarely
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


cysp 1 by nicolas schöffer
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yıl, 1970.
devamını gör...

inatla kullanmayacağım uygulamadır. nedeni ise orayı keşfeden yazarlar gruplara gidiyor ve burayı unutuyor.
(bkz: sözlüğe ciddi zarar verdiren eylemler)
devamını gör...

kadın dokturu rüyanda gör o zaman !!!!!
devamını gör...

belirsizliktir.

ne zaman , nasıl biteceği, ne kadar süreceği belli değildir. o yüzden kafalar da hep bi muamma olarak kalacaktır.
devamını gör...

trt'nin spiker ve sunuculara yönelik hazırladığı, türkçe kelimelerin telaffuzunun yer aldığı tematik sözlüktür.
buradan ulaşabilirsiniz.
devamını gör...

ona göre gereksiz, oldukça sıkıcı bir muhabbeti baştan bitiren insandır.
devamını gör...

-en kötüsünü sen yaşamıyorsun ki herkes ölsün o zaman.
-şükretmeyi öğren.
-rahat battığı için böyle oldun.

depresyondaki bir kimse bana destek olacak sözler lazım demiyor.
siz illa yardım etmek istiyorsanız elinden tutun. yok bir iyiliğiniz dokunmayacaksa da kötülük etmeyin. unutmayın doktor değilseniz dememe gerek var mı bilmiyorum.
devamını gör...

uzaktan lezzetli görünen bir şey gören kedi bir çöple karşılaşınca ağlamaz, sızlanmaz, şikayet etmez. durumu kabullenir yoluna devam eder.

yuvasının rüzgar tarafından yıkıldığını gören bir kuş, durumu milisaniyeler içinde kabullenir. artık onun tek hedefi, daha güçlü bir yuvadır.

şikayet etmekle, yakınmakla vakit kaybetmezler hayvanlar.
devamını gör...

üzüntü ve mutluluk. cidden aşırı ruhsuzum, dakikalarca boş duvara bakarken buluyorum kendimi bazen.
devamını gör...

uyku düzeni.
devamını gör...

kendisini. mümkün ise sinirini, hırçınlığını, hayata küsmüşlüğünü, coşkusuz hallerini, gülmeyen suratını, paylaşmadığı duygularını dışarıda bırakarak öylece eve gelmesinden daha mutlu edecek bir şey yoktu galiba.
devamını gör...

mehmet demirkol’un türk futbolu için ortaya attığı muhteşem tespitini belirten sözdür.

mehmet demirkol galatasaray lisesi mezunu olmasına rağmen fenerbahçe taraftarı olarak benim gibi bir galatasaray taraftarının bile hayranlığını kazanmıştır. zira bu önemli bir tavırdır.

dünya kupası hakkında yazdığı tae han min guk kitabını pek beğenmesem de genel olarak yazılarını ve fikirlerini takip ettiğim iyi bir spor yazarı ve yorumcusudur mehmet demirkol.

bu tanımlamayı ortaya attığında kendisine ilk tepkiyi fatih terim göstermişti. mehmet demirkol şöyle bir açıklama yaptı fatih hocanın tepkisinden sonra:

bu tanımlamada ‘kaos’ sonsuz kademeli bir presle sahada rakibe oyun kurma şansı vermeden oynamak ama topu aldığında hızla ve ustalıkla kullanabilen bir oyuncu grubuyla rakibi kedere itmeye karşılık geliyordu.

türk futbolunun çoğunlukla uyguladığı sistem buydu ama bu kadar düzenli sayılmazdı.

aslında sözü şöyle de açıklayabiliriz: galatasaray manchester united maçında maç başlar başlamaz 2-0 geri düştüğünde ne hissettikleri hakkında şöyle bir şey söylemişti şu an kaçak olan arif erdem; “ kaybedecek bir şeyimiz yok, bildiğimiz gibi oynayalım dedik.”

bildiğiniz gibi? yani allah ne verdiyse saldırmak. galatasaray o maçta üç gol atarak manchester united gibi bir devi eledi. ama sorun bu değildi.

sorun taktik ve tekniğin türk futbolunda anlamsız olmasıydı. bam bam bam. bilimsel çıkarımlar türk futboluna göre değil, genetiğimize öyle işlenmemiş. biz sıkılıyoruz düzenli işler yaparken.

kaos futbolu dediğimiz de bu. en özet tanım şu olacak aslında. hani takım, halı sahada istediğiniz gibi oynamaz. siz de sinirlenirsiniz ve bir gol daha yiyince santraya topla gidip yanınızdaki arkadaşa topu bana at dersiniz ya. sonra da topu alıp kamikaze gibi rakip savunmanın arasına dalıp düşe kalka ittire kaktıra gol atıp takımı gaza getirirsiniz ya. işte bu olay ve bundan sonra yaşanacak olanlar kaos futboludur.
devamını gör...

hayatım
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

orhan veli'nin güzel havalar şiirinde tekrarlanan can alıcı dize.

şiirin tamamını da ekleyelim yazmışken:

--- alıntı ---

beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.

--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim