islam’a göre dinozorların yok oluş sebebi
zinadır. eşcinsellikten oldu hep.
devamını gör...
bhutan
ormanlarının yüz ölçümünü anayasa ile koruma altında bulunduran, prenslerinin doğumunu ağaç dikerek kutlayan, dünyanın tek karbon negatif ülkesi.
bu videoyu izlemelisiniz bence.
bu videoyu izlemelisiniz bence.
devamını gör...
tüm beğenilerini geri çeken yazar
üstüme iyilik sağlık dediğim hareket. azcık kurcalasam tartıştığım yazarlara methiyeler düzdüğüm nickaltı doludur. o, o anlık düşüncemdir, beğenilerimde öyle ki hele tanımlara her zaman yazandan bağımsız yaklaşmaya çalışırım. olgunlaşamamış insandır zamanla o da olur illa ki!
devamını gör...
online listesi isimlerin yanındaki yuvarlak sembol
tam olarak anlamadığım sembol tahminimce hangi entry , başlıkta veya yazar profilinde olduğunu gördüğümüz stalk bildirim butonu gibi bir şey diye tahmin ediyorum. son görüldüğün sayfa gibisinden.
(bkz: yok mu bi aydınlanmamız)
(bkz: yok mu bi aydınlanmamız)
devamını gör...
oje bağımlılığı
sürekli oje alma durumu. tırnaklarınızı sevdiğiniz renklerde görmek mutlu ettiği için frenlemenin zor olduğunu yaşayan bilir.
devamını gör...
felsefenin amacı soru sormak mı yoksa çözüm bulmak mı sorunsalı
tutarlı, güvenilir ve ön yargısız şekilde bilgiyi elde etmektir.
devamını gör...
jigglypuff
pokemon'da şarkı söyleyip uyutan ufaklık. sonra da uyudular diye sinirlenip mikrofondan kalem çıkartıyordu. böyle yüz çizmeler falan.
devamını gör...
bab'aziz
yönetmen nacer khemir ait başrollerde parviz shahinkhou ve maryam hamid oynadığı
film, yaşlı bir derviş ile torununun çöldeki hikâyesini anlatıyor. bab'aziz, dervişlerin 30 yılda bir toplandığı yeri bulmak için torunu ile yola çıkar ve hikâye başlar.
yönetmenin "çöl üçlemesi" adını verdiği ilki "çöl gezginleri" ikincisi, "güvercinin gerdanlığı" üçüncüsü, ve en şahanesi ise "bab'aziz" dir. (büyük kapı anlamına gelen bu filmde, andre gide'in "dar kapı"sına herhangi bir atıf var mıdır bilmem? -ki atıf yaptığı bunca eser göz önünde bulundurulduğunda mutlaka olmalı fikrimce.- fakat gide'nin "aşk erdeme açılan en büyük kapıdır ve bu yolu bulabilen insan çok azdır." sözü; tunuslu çöl aşığı bir yönetmenin elinde ancak bu denli efsaneşebilirdi.)
film, muhyiddin ibn arabi, mevlana, feridüddin attar ve ibn hazm gibi sufi düşünürlerin fikirlerinden esinlenilmiş, eserlerinden birebir alıntılanmış birbirinden etkileyici şiirsel diyaloglardan oluşmuştur. kuzey afrika kültürüyle iç içe geçmiş sufizmi ve bu coğrafyadaki bizim bildiğimizin, bize dayatılanın çok ötesinde bambaşka bir islami kültürün en çarpıcı örneğidir fikrimce. zira bunu yönetmenin, "benim babamın dini böyle bir din değil, ben bu film ile babamın alnındaki lekeyi temizlemek istedim!" sözünden anlamak mümkün. filmdeki karakterlerle sembolize edilen değerler incelendiğinde ise yönetmene hayran olmamak mümkün değil.
müzikleri armand amar'a ait olan filmin en hayran olunası sahnesidir ise;
film, yaşlı bir derviş ile torununun çöldeki hikâyesini anlatıyor. bab'aziz, dervişlerin 30 yılda bir toplandığı yeri bulmak için torunu ile yola çıkar ve hikâye başlar.
yönetmenin "çöl üçlemesi" adını verdiği ilki "çöl gezginleri" ikincisi, "güvercinin gerdanlığı" üçüncüsü, ve en şahanesi ise "bab'aziz" dir. (büyük kapı anlamına gelen bu filmde, andre gide'in "dar kapı"sına herhangi bir atıf var mıdır bilmem? -ki atıf yaptığı bunca eser göz önünde bulundurulduğunda mutlaka olmalı fikrimce.- fakat gide'nin "aşk erdeme açılan en büyük kapıdır ve bu yolu bulabilen insan çok azdır." sözü; tunuslu çöl aşığı bir yönetmenin elinde ancak bu denli efsaneşebilirdi.)
film, muhyiddin ibn arabi, mevlana, feridüddin attar ve ibn hazm gibi sufi düşünürlerin fikirlerinden esinlenilmiş, eserlerinden birebir alıntılanmış birbirinden etkileyici şiirsel diyaloglardan oluşmuştur. kuzey afrika kültürüyle iç içe geçmiş sufizmi ve bu coğrafyadaki bizim bildiğimizin, bize dayatılanın çok ötesinde bambaşka bir islami kültürün en çarpıcı örneğidir fikrimce. zira bunu yönetmenin, "benim babamın dini böyle bir din değil, ben bu film ile babamın alnındaki lekeyi temizlemek istedim!" sözünden anlamak mümkün. filmdeki karakterlerle sembolize edilen değerler incelendiğinde ise yönetmene hayran olmamak mümkün değil.
müzikleri armand amar'a ait olan filmin en hayran olunası sahnesidir ise;
devamını gör...
bir kadının en güzel yanı doğurabilmesi
en güzel yanımız doğurgan olmamız mı gerçekten? alemsiniz.
devamını gör...
düğün yapmak istemeyen gelin
ne istediğini bilen, akıllı ve insanlar için yaşamayan kişidir.
ben de söz, nişan, kına saçmalığı ve düğün istemem. onlara bir ton para akıtacagima ve inanılmaz enerji harcayacagima, gider eşimle en güzel yerde krallar kraliçeler gibi tatilimi yaparım. unutulmaz anılarım olur. şu 3 günlük dünyada kimse mutlu olacak diye yaşayamam. zaten mutlu da olmuyor ki. illa ki eleştirecek bir şey buluyorlar.
ahanda bunu buraya yazıyorum. o gün gelince editlerim.*
ben de söz, nişan, kına saçmalığı ve düğün istemem. onlara bir ton para akıtacagima ve inanılmaz enerji harcayacagima, gider eşimle en güzel yerde krallar kraliçeler gibi tatilimi yaparım. unutulmaz anılarım olur. şu 3 günlük dünyada kimse mutlu olacak diye yaşayamam. zaten mutlu da olmuyor ki. illa ki eleştirecek bir şey buluyorlar.
ahanda bunu buraya yazıyorum. o gün gelince editlerim.*
devamını gör...
huzursuz bacak sendromu
kabus gibi bir şey. bacağınızın istemsizce sağa sola tekmeler atmasının yanında,gece uyumaya çalışırken "niye kasılmıyorsun,şöyle bir gerinsen de ikimiz de rahat etsek" gibi garip istemleri sizin beyninize iletip durması neticesinde sabahlara kadar yatakta dönüp durmanızı sağlar.
devamını gör...
mansur yavaş’ın tüm makam araçlarını satma kararı
doğruysa helal olsun. sonuçta makam sahibi olanların araba alacak güçleri var. devlete yük olmak niye.
devamını gör...
30 yaş üstü yazarlar uçurulsun kampanyası
ben tam 30 ama kurtarıyor muyum? yoksa benimde ipimi çekecek misiniz amca?*
devamını gör...
sevgi ile ilgili söylenmiş klişe ama doğru olan sözler
'sevgi neydi?sevgi emekti...'günümüz ilişkilerinde elimizin altındaki kolay iletişim kaynakları sayesinde verilen emeğin ve beraberinde sevginin önemini yitirmesi,basitleşmesi durumu
devamını gör...
yemek yemeyi işkence haline getiren şeyler
yeni evlenmiş bir arkadaşımın evine yemeğe gitmiştik, epeyce de kalabalığız. esmer uzun saçlı bir kız. malum yemeğimin içinden upuzun bir saç çıktı. kimseye göstermeden almak derdiyle yanıp tutuşuyorum. arkadaşım da nasıl heyecanlı ve endişeli, ayakta tam karşımızda bekliyor bir ihtiyacımız var mı diye.
ayrıntı vermek gerekirse; yemekteki kıl alınacak, gizlice peçeteye sarılıp bir şey uydurularak mutfağa gidilip, gizlice çöpe atılacak gibi değil. şöyleki; ana yemek bir krep, içinde beşamel soslu tavuk sote var ve saç sotenin içinde, yaklaşık 30cm uzunluğunda. nerden mi biliyorum? çatal yardımıyla çekmeye çalışmamla birlikte, krebin içindeki her şey ayaklandı ve saç koptu. tabi bu hareketi yaparken benim midem ağzıma geldi, ter bastı. ama arkadaşımı ve onurunu düşünmek zorundayım, üstelik o kadar insanın içinde.
ne mi yaptım? gözümün içine bakan ve bir terslik olduğunu sezen arkadaşımı masada olmayan bir baharat için mutfağa gönderdikten, sağımdakinden tuz, solumdakinden peçete istedikten sonra, krebi açıp içinde ne var ne yoksa elimdeki peçeteyle avuçladıktan ve o yağlı şeyi pantolonumun cebine sokuşturduktan sonra zafer kazanmışcasına bir oh çektim. neyseki kimse bir şey anlamadı. boş krebimi zeytinyağlı fasülyeyle yiyip, salata, ve tatlıyla karnımı doyurdum,
önemli olan arkadaşımın onurunu kurtarmaktı ve o bilmese de dostluk kazanmıştı.
ayrıntı vermek gerekirse; yemekteki kıl alınacak, gizlice peçeteye sarılıp bir şey uydurularak mutfağa gidilip, gizlice çöpe atılacak gibi değil. şöyleki; ana yemek bir krep, içinde beşamel soslu tavuk sote var ve saç sotenin içinde, yaklaşık 30cm uzunluğunda. nerden mi biliyorum? çatal yardımıyla çekmeye çalışmamla birlikte, krebin içindeki her şey ayaklandı ve saç koptu. tabi bu hareketi yaparken benim midem ağzıma geldi, ter bastı. ama arkadaşımı ve onurunu düşünmek zorundayım, üstelik o kadar insanın içinde.
ne mi yaptım? gözümün içine bakan ve bir terslik olduğunu sezen arkadaşımı masada olmayan bir baharat için mutfağa gönderdikten, sağımdakinden tuz, solumdakinden peçete istedikten sonra, krebi açıp içinde ne var ne yoksa elimdeki peçeteyle avuçladıktan ve o yağlı şeyi pantolonumun cebine sokuşturduktan sonra zafer kazanmışcasına bir oh çektim. neyseki kimse bir şey anlamadı. boş krebimi zeytinyağlı fasülyeyle yiyip, salata, ve tatlıyla karnımı doyurdum,
önemli olan arkadaşımın onurunu kurtarmaktı ve o bilmese de dostluk kazanmıştı.
devamını gör...
pazar günü
benim için kasvet=pazar günü. hiçbir şey yapamadığım, yapsam da verim alamadığım bir gündür.
devamını gör...
bir kişiye verdiğiniz en kötü tavsiye
gözün çok yükseklerde olmasın.
devamını gör...
kanser hastası çocuklara yardım etkinliği
isimlerini vermek istemeyen yazarlar keşke isimlerini verselerdi de onlara güzelce ve doyasıya teşekkür edebilseydik diye düşündüren kampanya.
devamını gör...
acı çekmekten zevk almak
(bkz: mazoşist) başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum. bunun bir tık üstü zaten*
devamını gör...
karın guruldaması
toplum içinde oluyorsa size bir sır vereyim. guruldayacağını bildiğiniz an karnınızı sonuna kadar içine çekin. iyice ama. sesi baya minimuma indiriyorsunuz hatta hiç duyulmuyor bile. denedim. bende oluyor.
bilginin hayrını görün.
bilginin hayrını görün.
devamını gör...