madem eşitlik.. her yerde, her alanda eşitlik olsun.
devamını gör...

yemektir, ev işidir derken arada kendime de zaman ayırıp, bir iki bir şey yazayım deyip, kafamda hala yapılacak ütü, siteme yükleyeceğim ürün,ilgilenilecek akraba eş falan derken yaptığım durumdur. okul zamanlarımdan beri de kontrol etme alışkanlığım yok. yükledikten çok sonra kontrol ediyorum ki araya yapılacak salata, yıkılacak başka bir iş girmediyse. uyaranlara teşekkür ediyorum ve hemen düzeltiyorum. ayrıca yaptığım hata ile sizi de rahatsız ediyorsam ayrıca özür diliyorum. daha yazardım ama ısıtılacak yemek durumu var.
devamını gör...

düğün fobisi olan birisi olarak, gitmek zorunda hissettiğin birisinin düğününe katılmak.
devamını gör...

yeni gelenlerin tanımlarda adını çok gördükleri yazarlar hakkında fikir sahibi olmalarını sağlamaktadır.
bu yazar uçurulmuşsa uçurulma nedeni, yazarkenki tutumu vs. hakkında diğer yazarların da görüşlerini öğrenebiliriz.
başlığı açan yazar başlığı açılan yazarın arkadaşıysa tanımlarda çok tatlı bir ortam oluşuyor bence.
devamını gör...

en sevdiğim bir kaç insandan birinin adı.
aynı zamanda #966460 nolu tanımımda bahsettiğim çok hoş kokan, iç açan bir yaz bitkisi.
devamını gör...

akşamları serin oluyor. serin de değil aslında bildiğin soğuk. kışlıkları henüz çıkarmadım. hazır değilim. bir şeylere zor hazırlanırım hep. üstüme polar alıp öyle oturuyorum. eee telefonla oynarken, bir şeyler okurken, birine laf yetiştirmeye çalışırken mecbur kollarım polar battaniyenin içinden çıkıyor. kollarımı ısıran soğuk tüm vücudumu etkisi altına alıyor. tam da öyle bir akşamken anneme “keşke kollu battaniye olsa” dedim. annem de “dur, ben hırkanı ters giydireyim, o zaman kolların üşümez .” dedi ve hırkayı ters giydirdi. ısındım valla. sonra çıkarmaya üşendim. şimdi kalktım, ceviz ayıklıyorum. evin delisi olmak böyle bir şey. üstümde deli hırkası var resmen. abim görmemişti. ayağa kalkınca “bak, artık kollarım üşümüyor.” dedim ve olayı anlattım. kahkaha attı. diyeceklerim bu kadar. *
devamını gör...

bu sabah uyanır uyanmaz aklıma gelen, türkçesini yulaf lapası olarak karşılayabileceğimiz, geleneksel ingiliz kahvaltı yiyeceği. yarın sabah jamie oliver'den aldığım geleneksel bir ingiliz reçetesiyle güzel bir 'porridge' yapacağım kendime.
şimdilerde pek bir asortik takılsa da, hatta yulafın bu kadar pahalanmasıyla neredeyse bir zengin yiyeceğine dönüşse de 'porridge' aslında bir fakir yiyeceğidir.
neredeyse tek başına yüzyıllarca yoksul insanları açlıktan ölmekten kurtaran bu kahraman yiyeceğe günümüzde hak ettiği değer fazlasıyla veriliyor.

kişisel not: yurt dışında, hayatımdaki en güzel 'porridge'i, ingiltere'de değil, st. petersburg'ta, kahvaltı odaları bile olmadığı için, odanıza kahvaltı servisi yaptıkları apartmandan bozma bir motelde yedim.

ikinci not: bu yazı biraz bu ne perhiz bu ne lahana turşusu cinsinden bir yazı. bağışlanmayı dilemiyorum ama dolar olmuş bilmem kaç, yazdığım şeye bak. abesle iştigal örneği resmen.

üçüncü not: bu ingilizce sözcüğün söylenişi nedense çok zor gelir bana, porriç gibi bir söylenişi var, ben bu söylenişe ulaşıncaya kadar onlarca çeşitlemesini uydurmuşumdur. en çok da podriç demekten kendimi alamıyordum.*
devamını gör...

norveç,isveç,finlandiya,danimarka,izlanda gibi ülkeler de mevcut olabilir
devamını gör...

ders dışı etkinlikleri içine alan, yazılı olmayan ve öğrenenlerin bu konuda açıkça bilgilendirilmediği bir kavramdır/müfredattır. ders kitaplarında olmadığı için çocuklar gözlem yaparak kolayca öğrenir fakat ne yazık ki sadece iyi şeyleri değil, olumsuz şeyleri de öğrenirler.

örneğin:
-konuşmadan önce parmak kaldırmak,
-başkaları konuşurken konuşmamak.
-başka bir ülkenin tarihini düşmanca değerlendirmek.
devamını gör...

diyarbakır cezaevinde neler yapıldığını bilseniz insanlığınızdan utanırsınız. işkence insanlık suçudur ve o cezaevinde insanlık onurunu hiç eden işkenceler yapıldı. insanlara fare yedirildi, tecavüz edip ve koğuş koğuş gezdirdiler kadınları vb. çok daha vahim insanlık onurunu zedeleyen suçlar işlendi.
devamını gör...

ilkokul ödevi gibi logo yapmışlar.
devamını gör...

inceliğin tanımı:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kore savaşı'nda askerlere moral vermek için ziyarete gelen dünyaca ünlü marilyn monroe, türk pilot üsteğmen cavit özata’nın kolunda.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kahve, kitap, karga... *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ancak ince ruhlu nahif erkeklerin farkında olduğu yükümlülüktür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

esmeray'ın beddua eden şarkısıdır.

"boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
unutma beni, unutama beni
gözünden damlayamayan gözyaşın olayım
unutma beni, unutama beni."
devamını gör...

arkadaşlar duyum geldi sağda solda ben ıvan deyip sohbet etmeye çalışanlar oluyormuş ayıptır.

herkes mahlasına yakışanı yapsın.
ayrıca o zamazingolardan bana göndermeyecek sözlüğü bırakıyorum. yemin ederim çok heveslendim allah’ını seven mod adres ister benim eve kargolar.
şu sözlükte yazarız elimize fiziksel bir şey geçmedi. tişört dediler yalan oldu. sticker bari yollayın ulan. bir kilo portakal bari yollayın.
devamını gör...

bugüne kadar denk geldiğim birkaç yazar var böyle.''türkçeyi ne kadar düzgün kullanıyorsun, libidom tavan yaptı yiğidim''şeklinde mesajlar alınca başlık açma gereği hissettim. tabi birkaç erkek de vardı ama ağa istediğiniz türden balıklar da takılabilir. rastgele!

edit:aga bi balık kaçtı bile tabii olacakmış.
devamını gör...

tereddut ediyorsan atma. ben simdiye kadar attigima memnun olmadim.
devamını gör...

ben de yapıyorum ama teyze değilim. temiz olduğuna emin olduğum otları toplar, iyice yıkar, sonra duruma göre cacık yapıp ya da direkt kavurup tüketirim
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim