yakışıklı olmanın zararları
yakışıklı olmak suçsa, ben kurallara uyan bir vatandaşım.
devamını gör...
avrupa'da olup türkiye'de olmayan şeyler
demokrasi ve insan hakları.
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
black immortal ne rahatsız ya??? black rose immortal rica ediyorum öyle yaz. *
2. olmuşum gençler. yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. küfür edeceğim sandınız dimi??? yok yea o kadar manyak olmadım henüz.
edit: düzeltmiş. var ol lan. *
2. olmuşum gençler. yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. küfür edeceğim sandınız dimi??? yok yea o kadar manyak olmadım henüz.
edit: düzeltmiş. var ol lan. *
devamını gör...
insan kaynakları
nezaketli ,hoşgörülü insanları koyun buralara. iletişim, psikoloji eğitimi verin. vallahi tahammül edilmiyor bazılarına. babasının şirketi gibi davranan mı desen, iki kelimeyi yan yana getiremeyip donuk donuk bakan mı desen. azıcık empati be canım, karşıdaki iş arıyor anla psikolojisinden bir de sen sıkma canını.
devamını gör...
nazan öncel'in en güzel şarkısı
tarkan ile düet yaptıkları "hay hay" isimli parçasıdır.
devamını gör...
efor testi
kalbin, fiziksel aktivite sırasında nasıl çalıştığını gösteren egzersiz stres testidir. test genellikle koşu bandında veya sabit bir bisiklette gerçekleştirilir.
testin başlangıcında koşu bandı oldukça yavaş ve az eğimli olarak hareket eder. bu noktada yürümek gayet yeterli olacaktır. zamanla koşu bandının hızı ve eğimi artacak kişi koşmaya başlayacaktır. burda amaç, kalbe daha fazla yük bindirerek ulaşılması gereken kalp hızı değerine ulaştırmaktır. bu değer yaşa göre değişmektedir. bu değere ulaşmak da genellikle 8-10 dakika sürmektedir. tabii bu süre kişiden kişiye değişmektedir.
bu test; efor kapasitesinin tespitinde, sessiz koroner arter hastalıklarının teşhisinde, kalpteki ritim bozukluklarının kalp ile ilişkisinin saptanmasında, göğüs ağrılarının kalp hastalığına bağlı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla kullanılır.
testin başlangıcında koşu bandı oldukça yavaş ve az eğimli olarak hareket eder. bu noktada yürümek gayet yeterli olacaktır. zamanla koşu bandının hızı ve eğimi artacak kişi koşmaya başlayacaktır. burda amaç, kalbe daha fazla yük bindirerek ulaşılması gereken kalp hızı değerine ulaştırmaktır. bu değer yaşa göre değişmektedir. bu değere ulaşmak da genellikle 8-10 dakika sürmektedir. tabii bu süre kişiden kişiye değişmektedir.
bu test; efor kapasitesinin tespitinde, sessiz koroner arter hastalıklarının teşhisinde, kalpteki ritim bozukluklarının kalp ile ilişkisinin saptanmasında, göğüs ağrılarının kalp hastalığına bağlı olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla kullanılır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının sözlük hesaplarının şifresi
başka bir arzun?
devamını gör...
özdemir asaf
ölebilirim bu genç yaşımda,
en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,
sevgilim,
seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.
özdemir asaf
en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,
sevgilim,
seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.
özdemir asaf
devamını gör...
the professional
sinema tarihinde, “profesyonel” adıyla birkaç film çekildi. bunların en ünlüsü, hiç kuşkusuz, aynı zamanda beyaz perdenin de unutulmaz filmleri arasında yerini alan, 1994 yapımı, jean reno ile natalie portman’ ın başrol oynadıkları “leon, the professional” dır.
70’ li ve 80’ li yıllarda ülkemizde de oldukça tanınan ve sevilen, ünlü fransız aktör jean paul belmondo’ da 1981 yılında: “le professionel / profesyonel” ismiyle, suç, dram, aksiyon türü bir film çevirmişti. film, patrick alexander’in 1976 tarihli ve ödüllü “death to a thin-skinned animal” adlı kitabından uyarlanmıştır. hem otoriteler ve hem de sinamemaseverler tarafından, jean paul belmondo’ nun filmdeki performansının düşük bulunması, filmin 3 milyon euro bütçesiyle 11.5 milyon euro’luk bir hasılat elde ettiği gerçeğini hep gölgede bırakmıştır. fransız sinemalarında bugüne dek en çok hasılat yapan 4’üncü film olan “le professionel” in teknik yönden dönemine göre zayıf kaldığı da hep iddia edilegelmiştir. başrollerinde jean-paul belmondo, jean desailly ve robert hossein’in yer aldığı filmin müzikleri de, dünyaca ünlü besteci ennio morricone’ ye aittir.
konusuna gelecek olursak, filmin başında kendimizi bir mahkeme salonunda bulmaktayız. jean-paul belmondo’ nun canlandırdığı, fransız gizli servis ajanı josselin beaumont, sanık sandalyesindedir ve hayali bir afrika ülkesi olan malagawi'nin devlet başkanına suikast girişimi suçlamasıyla sanık sandalyesine oturtulmuştur. sanık sandalyesindeki joss’ un son ana dek ülkesini satmaması da dikkatlerden kaçmamıştır.
halkı sefalet içerisinde yüzerken kendisi lüks içerisinde yaşayan diktatör albay njala’nın fransız çıkarlarına ters düştüğünü düşünen fransız istihbaratının dış operasyonlar dairesi, onu njala’yı öldürmesi için bölgeye yollamıştır. fakat hükümetin değişmesiyle iki ülke arasındaki politik durumda değişmiştir. yeni yönetim nükleer reaktörler için njala’nın ülkesindeki kaynakları kullanmaya karar verince, ajans joss gözden çıkarılmıştır. bağlı olduğu teşkilatın ajanları tarafından malagawi güçlerine ihbar edilmiş ve suikast girişimi ile suçlandıktan sonra ölüm cezasından kıl payı kurtularak bir çalışma kampına gönderilmiştir.
çalışma kampında zor bir süreç geçiren joss, adeta, imkansızı gerçkleştirerek, bir gün başka bir mahkumla birlikte kaçmayı başarmış ve ülkesi fransa'ya dönmüştür. bundan sonra da, fransa'ya ziyarete gelecek olan njala'yı öldürmek ve kendisini yüzüstü bırakan teşkilattaki görevlilerden intikamını almak için planlar yapmaya başlamıştır.
pek fazla işlenmemiş sıra dışı hikayesiyle, eski bir boksör olan belmondo’nun filmin tehlikeli sahnelerinde bile dublör kullanmayıp kendisinin rol almasıya, joss (bemondo)’nun zaman zaman araya sıkıştırdığı kaliteli esprileriyle ve tabii muhteşem müziğiyle akıllarımızda kalan “le professionel” filminin hak ettiği değeri elde edemediğini düşünmüşümdür, hep.
film, büyük beklentilere rağmen, vasatın ancak biraz üstüne çıkabilme başarısını gösterirken, film müzikleri dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan italyan usta ennio morricone’ nin baş yapıtlarından biri olan ve bu film için yeniden düzenlenen eseri: “chi mai - le vent, le cri” ise, ismini, ölümsüz film müzikleri listesine, altın harflerle yazdırmıştır.
70’ li ve 80’ li yıllarda ülkemizde de oldukça tanınan ve sevilen, ünlü fransız aktör jean paul belmondo’ da 1981 yılında: “le professionel / profesyonel” ismiyle, suç, dram, aksiyon türü bir film çevirmişti. film, patrick alexander’in 1976 tarihli ve ödüllü “death to a thin-skinned animal” adlı kitabından uyarlanmıştır. hem otoriteler ve hem de sinamemaseverler tarafından, jean paul belmondo’ nun filmdeki performansının düşük bulunması, filmin 3 milyon euro bütçesiyle 11.5 milyon euro’luk bir hasılat elde ettiği gerçeğini hep gölgede bırakmıştır. fransız sinemalarında bugüne dek en çok hasılat yapan 4’üncü film olan “le professionel” in teknik yönden dönemine göre zayıf kaldığı da hep iddia edilegelmiştir. başrollerinde jean-paul belmondo, jean desailly ve robert hossein’in yer aldığı filmin müzikleri de, dünyaca ünlü besteci ennio morricone’ ye aittir.
konusuna gelecek olursak, filmin başında kendimizi bir mahkeme salonunda bulmaktayız. jean-paul belmondo’ nun canlandırdığı, fransız gizli servis ajanı josselin beaumont, sanık sandalyesindedir ve hayali bir afrika ülkesi olan malagawi'nin devlet başkanına suikast girişimi suçlamasıyla sanık sandalyesine oturtulmuştur. sanık sandalyesindeki joss’ un son ana dek ülkesini satmaması da dikkatlerden kaçmamıştır.
halkı sefalet içerisinde yüzerken kendisi lüks içerisinde yaşayan diktatör albay njala’nın fransız çıkarlarına ters düştüğünü düşünen fransız istihbaratının dış operasyonlar dairesi, onu njala’yı öldürmesi için bölgeye yollamıştır. fakat hükümetin değişmesiyle iki ülke arasındaki politik durumda değişmiştir. yeni yönetim nükleer reaktörler için njala’nın ülkesindeki kaynakları kullanmaya karar verince, ajans joss gözden çıkarılmıştır. bağlı olduğu teşkilatın ajanları tarafından malagawi güçlerine ihbar edilmiş ve suikast girişimi ile suçlandıktan sonra ölüm cezasından kıl payı kurtularak bir çalışma kampına gönderilmiştir.
çalışma kampında zor bir süreç geçiren joss, adeta, imkansızı gerçkleştirerek, bir gün başka bir mahkumla birlikte kaçmayı başarmış ve ülkesi fransa'ya dönmüştür. bundan sonra da, fransa'ya ziyarete gelecek olan njala'yı öldürmek ve kendisini yüzüstü bırakan teşkilattaki görevlilerden intikamını almak için planlar yapmaya başlamıştır.
pek fazla işlenmemiş sıra dışı hikayesiyle, eski bir boksör olan belmondo’nun filmin tehlikeli sahnelerinde bile dublör kullanmayıp kendisinin rol almasıya, joss (bemondo)’nun zaman zaman araya sıkıştırdığı kaliteli esprileriyle ve tabii muhteşem müziğiyle akıllarımızda kalan “le professionel” filminin hak ettiği değeri elde edemediğini düşünmüşümdür, hep.
film, büyük beklentilere rağmen, vasatın ancak biraz üstüne çıkabilme başarısını gösterirken, film müzikleri dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan italyan usta ennio morricone’ nin baş yapıtlarından biri olan ve bu film için yeniden düzenlenen eseri: “chi mai - le vent, le cri” ise, ismini, ölümsüz film müzikleri listesine, altın harflerle yazdırmıştır.
devamını gör...
siyasilerin unutulmayan sözleri
"meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz."
süleyman demirel
süleyman demirel
devamını gör...
ayrılmadan 2 gün önce başka kızlarla konuşan erkek
başka kızlardan yüz bulamayınca sevgilisinden ayrıl(a)mayan erkektir.
devamını gör...
normal sözlük'ün ekşi sözlük’ten farkı
henüz yeni olması sebebiyle yeterli seviyeye gelebilmek için yazarlara daha çok imkan verilmiş olması.
devamını gör...
araba ile uzun yolculuğu bir seviye yukarı taşıyan detaylar
sevdiğimiz arkadaşlarımız, eğlenceli ve hüzünlü karışık çalma listesi, evde demlenmiş sıcak kahve veya çay, havanın kapalı ve bulutlu olması birazcık da yağmur, arabada bir kaç sürücünün bulunması böylece yorulmadan yolu bitirmek, gün batımında sağa çekip manzarayı izlemek.
devamını gör...
pişmanlık garantili tavsiyeler
eski sevgilinizle tekrar deneyin.
devamını gör...
yazarların çocukken en çok korktuğu şeyler
biraz düşündüm de küçükken hiçbir şeyden korkmuyormuşum ama şimdi yükseklik.
devamını gör...
çaylak yazarların bilmesi gerekenler
hemen hemen tüm çaylaklar tarafından okunması gereken kurallar bütünü.
şöyle ki;
başka bir sözlükte yazarlık yapmamış olan, sözlük yazarlığını ilk kez burada yapacak olan arkadaşlara ön bilgi vermek gerek.
arkadaşlar, forum ile sözlük farklı şeyler. forumlarda herhangi bir başlığa uçan tekmeyle girer gibi dalıp herhangi bir şey yazabilir ya da soru sorabilirsiniz. sözlüklerde ise bu durum formata aykırıdır.
format nedir? mesela tanım girmek. tanım nedir? başlıktaki konu hakkında tanıtıcı, o konuyu bilmeyen kişilere konu hakkında fikir ya da bilgi verici cümledir. tıpkı normal bir türkçe sözlükte olduğu gibi... sanırım bu yanlış anlaşılıyor genellikle. tanım girmek, aklımıza esen herhangi bir şeyi yazmak anlamına gelmiyor. "ama yapanlar var..." diyeceksiniz. evet var ama bunu yapanları şikayet edebiliyorsunuz ve tanımlarının silinmesini sağlayabiliyorsunuz.
örnek verelim ki daha iyi anlaşılsın. diyelim ki başlık atom. burada yazmanız gereken ilk cümle, atomun ne olduğunun tarifi. mesela "ilk başlarda maddenin en küçük parçası olduğu sanılan ama gelişen teknoloji ile aslında öyle olmadığı görülen fiziksel yapı." cümlesi bir tanımdır.
"çeşitli meyve sularının karışımıyla yapılan, enerji deposu içecek." de yine atom için bir tanım olabilir. fakat daha ilk cümleniz "çok severim, hep içiyorum." gibi öznel bir yorum olursa bu bir tanım değil, sizin şahsi fikrinizdir ve formata aykırıdır. nasılsa benden önce birileri tanımını yapmıştır diye düşünmeyi. onlar yazdıklarını silerse, orada kalan tek tanım sizinki olabilir. sayenizde insanlar yeni bir şey öğrenebilir. bu fikri yabana atmayın.
başlık açarken de benzer kural geçerlidir. sadece size özel olan "dün banyo yaptım" şeklinde bir başlık formata aykırıdır. geneli ilgilendiren "banyo yapmak" başlığı ise normal olandır. başlıkların sonuna noktalama işaretleri yazılmaz. tanımlarda ise nokta yazılır cümle sonlarına.
bu tür kurallar size "olmasa da olur" gibi gelebilir ama yazdıklarınız ya da başlıklarınız bu nedenlerden ötürü silinebilir. bunu moderasyonun taraf tutması falan zannedenler oluyor sonra. oysa baştan belirlenmiş kurallara uyulmadığı zaman herkesin yazdıkları silinebilir.
bu sözlükte küfür yok. onu da sanırım artık öğrenmişsinizdir. zaten kadın yazar sayısının burada oldukça yüksek olmasının bir nedeni belki de budur. her cümlenin sonuna, leblebi yer gibi a, m ve k harflerini iliştiren arkadaşların aklında bulunsun lütfen.
çok sıkıştığınız yerde kafa sözlük formatı ve kuralları gibi başlıkları okuyabilir, yönetici (online listesinde isimleri, yeşil renk dışındaki renklerde yazılı olan arkadaşlar) veya yazarlara sorabilirsiniz merak ettiklerinizi.
yukarıda bahsettiğim türden tanımlar yazarsanız yazar olmanız daha kolay olur ve yazdıklarınızı okumaya değer bulup sizi takip etmeye başlayacak insan sayısı da bununla orantılı olarak artar.
şimdiden yazarlığınız hayırlı olsun diyorum.
edit: anket başlıkları ya da sözlüğe ilişkin istekler gibi bazı başlıklarda tanım yazılmadığı durumlar oluyor. yukarıda söylediklerim bilgi vermesi beklenen başlıklar ve tanımlar için geçerli özellikle.
şöyle ki;
başka bir sözlükte yazarlık yapmamış olan, sözlük yazarlığını ilk kez burada yapacak olan arkadaşlara ön bilgi vermek gerek.
arkadaşlar, forum ile sözlük farklı şeyler. forumlarda herhangi bir başlığa uçan tekmeyle girer gibi dalıp herhangi bir şey yazabilir ya da soru sorabilirsiniz. sözlüklerde ise bu durum formata aykırıdır.
format nedir? mesela tanım girmek. tanım nedir? başlıktaki konu hakkında tanıtıcı, o konuyu bilmeyen kişilere konu hakkında fikir ya da bilgi verici cümledir. tıpkı normal bir türkçe sözlükte olduğu gibi... sanırım bu yanlış anlaşılıyor genellikle. tanım girmek, aklımıza esen herhangi bir şeyi yazmak anlamına gelmiyor. "ama yapanlar var..." diyeceksiniz. evet var ama bunu yapanları şikayet edebiliyorsunuz ve tanımlarının silinmesini sağlayabiliyorsunuz.
örnek verelim ki daha iyi anlaşılsın. diyelim ki başlık atom. burada yazmanız gereken ilk cümle, atomun ne olduğunun tarifi. mesela "ilk başlarda maddenin en küçük parçası olduğu sanılan ama gelişen teknoloji ile aslında öyle olmadığı görülen fiziksel yapı." cümlesi bir tanımdır.
"çeşitli meyve sularının karışımıyla yapılan, enerji deposu içecek." de yine atom için bir tanım olabilir. fakat daha ilk cümleniz "çok severim, hep içiyorum." gibi öznel bir yorum olursa bu bir tanım değil, sizin şahsi fikrinizdir ve formata aykırıdır. nasılsa benden önce birileri tanımını yapmıştır diye düşünmeyi. onlar yazdıklarını silerse, orada kalan tek tanım sizinki olabilir. sayenizde insanlar yeni bir şey öğrenebilir. bu fikri yabana atmayın.
başlık açarken de benzer kural geçerlidir. sadece size özel olan "dün banyo yaptım" şeklinde bir başlık formata aykırıdır. geneli ilgilendiren "banyo yapmak" başlığı ise normal olandır. başlıkların sonuna noktalama işaretleri yazılmaz. tanımlarda ise nokta yazılır cümle sonlarına.
bu tür kurallar size "olmasa da olur" gibi gelebilir ama yazdıklarınız ya da başlıklarınız bu nedenlerden ötürü silinebilir. bunu moderasyonun taraf tutması falan zannedenler oluyor sonra. oysa baştan belirlenmiş kurallara uyulmadığı zaman herkesin yazdıkları silinebilir.
bu sözlükte küfür yok. onu da sanırım artık öğrenmişsinizdir. zaten kadın yazar sayısının burada oldukça yüksek olmasının bir nedeni belki de budur. her cümlenin sonuna, leblebi yer gibi a, m ve k harflerini iliştiren arkadaşların aklında bulunsun lütfen.
çok sıkıştığınız yerde kafa sözlük formatı ve kuralları gibi başlıkları okuyabilir, yönetici (online listesinde isimleri, yeşil renk dışındaki renklerde yazılı olan arkadaşlar) veya yazarlara sorabilirsiniz merak ettiklerinizi.
yukarıda bahsettiğim türden tanımlar yazarsanız yazar olmanız daha kolay olur ve yazdıklarınızı okumaya değer bulup sizi takip etmeye başlayacak insan sayısı da bununla orantılı olarak artar.
şimdiden yazarlığınız hayırlı olsun diyorum.
edit: anket başlıkları ya da sözlüğe ilişkin istekler gibi bazı başlıklarda tanım yazılmadığı durumlar oluyor. yukarıda söylediklerim bilgi vermesi beklenen başlıklar ve tanımlar için geçerli özellikle.
devamını gör...
günümüz ilişkilerinin özeti
-seni seviyorum
-bn de
-seni bırakmicam hep sevecem
-biz ayrılmicaz
ve ayrıldılar
-bn de
-seni bırakmicam hep sevecem
-biz ayrılmicaz
ve ayrıldılar
devamını gör...
30 yaş her şey için geç midir sorunsalı
30 yaş, her şey için geç kalmaya başladığın yılların ilk senesidir..
devamını gör...

