geceye bir alıntı bırak
yoksulluğu anladık da sevmek neden kıt kanaat..?
yoksa yürekler mi yoksul, kimler biçmiş aşk'a fiyat...?
yoksa yürekler mi yoksul, kimler biçmiş aşk'a fiyat...?
devamını gör...
kızların uzun boylu erkek merakı
150 boyla 180 erkek bulan hemcinslerim, 170 boyla 175 bulamayan ben.
kendi adıma cevap vermek gerekirse, iri yarı hissetmemek için bende bulunan merak.
kendi adıma cevap vermek gerekirse, iri yarı hissetmemek için bende bulunan merak.
devamını gör...
akşam yıldızı
(bkz: iskender pala)’nın ocak 2020’de yayımlanan romanı.
bir göbeklitepe romanı…
sevgili yazarımız iskender pala, çok şık ve muhteşem bir hayal gücü ile bizi bugünden alıp taa on iki bin yıl öncesine götürüyor bu kitapla.
on iki bin yıl önce yaşamış insandan, günümüz modern dünyasına evrilişimizi, o günden bugüne süregelen anlam arayışımızı, belki de ilk insanın var oluşunu hikayeleştirerek anlatıyor bu kitapla iskender pala…
yazarın bir çok kitabını okudum.
okuduğum kitaplar arasından da kurgusu en zayıf olan kitap budur bence. ama bunu bir kusur olarak yazmadığımı belirtmeliyim. çünkü kendisinin de kitapta belirttiği üzere o dönemlere ait bilgimiz oldukça sınırlı. bu yüzden bunu kusur olarak değil, tanım olarak algılamanızı rica edeceğim.
kitapla ilgili söylemek istediğim bir çok şey var aslında…
öncelikle kitabı çok beğendim. diğer okuduğum bütün kitapları gibi...
( (bkz:babil de ölüm istanbul’da aşk) hariç. kitapta geçen eski türkçe’ yi çözmek için kitapla birlikte iki kitap daha okudum sayılır, çok yorucu idi…)
kitap özetle göbeklitepe efsanelerinden hareketle ve iç içe geçirilen müthiş kurgu ile avcı-toplayıcılıktan ilk yerleşik düzene geçişi, ilk çiftçiliği, ilk savaşları, ilk ibadeti anlatıyor diyebilirim. üstelik güzel ve ilkel bir aşk hikayesi ekseninde…
sarıca ve çira…
doğduktan sonra lanetli diye kabile tarafından öldürülmesi istenen bir bebek...
bebeğine bağlı bir anne...
ortaya çıkan kasırga, ateş topları…
felaketten sağ salim kurtulan sarıca, çira ve bebek…
sarıca'nın çira ve bebekle beraber bir oba kurabilme hayalleri…
başka kabilelerin olaya dahil olmasıyla başlayan kovalamaca ile birlikte gelişen olaylar…
çok çok sevdiğim bir kitaptır.
hoş, her ne kadar yazdığı kurgular ile tarihi saptırdığı bazı kesimler tarafından iddia edilse de kendisi bas bas bağırıyor kardeşim kurgudur diye, daha ne desin adam…
eski askerdir. askerliği bırakıp bence kalemi eline almakla da çok iyi etmiştir.
iskender pala ne yazsa okurum arkadaş…
tüm kitapları gibi tavsiyemdir..
bir göbeklitepe romanı…
sevgili yazarımız iskender pala, çok şık ve muhteşem bir hayal gücü ile bizi bugünden alıp taa on iki bin yıl öncesine götürüyor bu kitapla.
on iki bin yıl önce yaşamış insandan, günümüz modern dünyasına evrilişimizi, o günden bugüne süregelen anlam arayışımızı, belki de ilk insanın var oluşunu hikayeleştirerek anlatıyor bu kitapla iskender pala…
yazarın bir çok kitabını okudum.
okuduğum kitaplar arasından da kurgusu en zayıf olan kitap budur bence. ama bunu bir kusur olarak yazmadığımı belirtmeliyim. çünkü kendisinin de kitapta belirttiği üzere o dönemlere ait bilgimiz oldukça sınırlı. bu yüzden bunu kusur olarak değil, tanım olarak algılamanızı rica edeceğim.
kitapla ilgili söylemek istediğim bir çok şey var aslında…
öncelikle kitabı çok beğendim. diğer okuduğum bütün kitapları gibi...
( (bkz:babil de ölüm istanbul’da aşk) hariç. kitapta geçen eski türkçe’ yi çözmek için kitapla birlikte iki kitap daha okudum sayılır, çok yorucu idi…)
kitap özetle göbeklitepe efsanelerinden hareketle ve iç içe geçirilen müthiş kurgu ile avcı-toplayıcılıktan ilk yerleşik düzene geçişi, ilk çiftçiliği, ilk savaşları, ilk ibadeti anlatıyor diyebilirim. üstelik güzel ve ilkel bir aşk hikayesi ekseninde…
sarıca ve çira…
doğduktan sonra lanetli diye kabile tarafından öldürülmesi istenen bir bebek...
bebeğine bağlı bir anne...
ortaya çıkan kasırga, ateş topları…
felaketten sağ salim kurtulan sarıca, çira ve bebek…
sarıca'nın çira ve bebekle beraber bir oba kurabilme hayalleri…
başka kabilelerin olaya dahil olmasıyla başlayan kovalamaca ile birlikte gelişen olaylar…
çok çok sevdiğim bir kitaptır.
hoş, her ne kadar yazdığı kurgular ile tarihi saptırdığı bazı kesimler tarafından iddia edilse de kendisi bas bas bağırıyor kardeşim kurgudur diye, daha ne desin adam…
eski askerdir. askerliği bırakıp bence kalemi eline almakla da çok iyi etmiştir.
iskender pala ne yazsa okurum arkadaş…
tüm kitapları gibi tavsiyemdir..
devamını gör...
anın fotoğrafı
bu hafta iyi yürüyüş yaptı.

inanılmaz bir yoğunluk vardı bugün. sıcaklardan büyük çoğunluğum erimiş olmakla birlikte kalan parçalarımı alıp biraz sahil havası aldım.
gündüz neydi öyle o sıcak. hele ki çarşıdaki insan yoğunluğu.
kedilerime kum, vantilatör ve künefe peyniri aldım. benim bayram hazırlığım bu kadar.
biraz yoğun geçecek gibi. benim için baya kalabalık bir bayram olacak yıllar yıllar sonra. bayram gelmedi ama ben havasına girdim, stresine de diyebiliriz tabi öhüm öhüm. annem, abim ve abimin kızı gelecek bir kaç zaman* kalacaklar. yalnızlığa alışmış bir insan için bu bir dram.
çayımı yudumlarken yarının planını yapıyorum. şimdiden sabah kahvaltısına ne hazırlasam stresi bastı püfff. neyse ben tatlış bir halayım bunu düşünerek konsantre olabilirim. yani umarım benim tatlış bir hala olduğumdan yeğenimin de haberi vardır. malum baba tarafına genelde mesefali olur insanlar. bizim durum da pek karışık mesafe baya fazladır diye tahmin ediyorum. ama şu bir kaç ay bu arayı kapatmak için iyi olacaktır diye düşünüyorum bir yandanda. bakalım yaşayıp göreceğiz.
canım vantilatörümü de alıp odama çıkayım. klima gelene kadar benim en yakın kankim bundan sonra kendileri. ona laf yok, ona saygı duyulacak, vantilatör bey diyeceksiniz ulan! sanırım çay bende kafa yaptı daha sakin içeceklere geçme vakti geldi. mesela bir kaç kutu bira. yok anasının nikahı artık. bıraktık bıraktık. dün gece kapanışı yaptık uzun bir süre de uzak kalacağız kendilerinden. 'tülayy evine dön' diye barıppp durmam umarım buralarda.
ben şimdilik kaçtım belkim yine gelirim ya da gelmem sağım solum belli olmaz benim. aman iyi be gidiyorum püfff.
iyi geceler demiş miydim? yoo banane sizin gecenizden hıh.
huzurlu geceler canlar. *

inanılmaz bir yoğunluk vardı bugün. sıcaklardan büyük çoğunluğum erimiş olmakla birlikte kalan parçalarımı alıp biraz sahil havası aldım.
gündüz neydi öyle o sıcak. hele ki çarşıdaki insan yoğunluğu.
kedilerime kum, vantilatör ve künefe peyniri aldım. benim bayram hazırlığım bu kadar.
biraz yoğun geçecek gibi. benim için baya kalabalık bir bayram olacak yıllar yıllar sonra. bayram gelmedi ama ben havasına girdim, stresine de diyebiliriz tabi öhüm öhüm. annem, abim ve abimin kızı gelecek bir kaç zaman* kalacaklar. yalnızlığa alışmış bir insan için bu bir dram.
çayımı yudumlarken yarının planını yapıyorum. şimdiden sabah kahvaltısına ne hazırlasam stresi bastı püfff. neyse ben tatlış bir halayım bunu düşünerek konsantre olabilirim. yani umarım benim tatlış bir hala olduğumdan yeğenimin de haberi vardır. malum baba tarafına genelde mesefali olur insanlar. bizim durum da pek karışık mesafe baya fazladır diye tahmin ediyorum. ama şu bir kaç ay bu arayı kapatmak için iyi olacaktır diye düşünüyorum bir yandanda. bakalım yaşayıp göreceğiz.
canım vantilatörümü de alıp odama çıkayım. klima gelene kadar benim en yakın kankim bundan sonra kendileri. ona laf yok, ona saygı duyulacak, vantilatör bey diyeceksiniz ulan! sanırım çay bende kafa yaptı daha sakin içeceklere geçme vakti geldi. mesela bir kaç kutu bira. yok anasının nikahı artık. bıraktık bıraktık. dün gece kapanışı yaptık uzun bir süre de uzak kalacağız kendilerinden. 'tülayy evine dön' diye barıppp durmam umarım buralarda.
ben şimdilik kaçtım belkim yine gelirim ya da gelmem sağım solum belli olmaz benim. aman iyi be gidiyorum püfff.
iyi geceler demiş miydim? yoo banane sizin gecenizden hıh.
huzurlu geceler canlar. *
devamını gör...
ya normal sözlük ya ben diyen sevgili
sözlüğü kendiyle kıyaslayan sevgili de ımmm bilemedim.
devamını gör...
türk dizi tarihinin en bahtsız karakteri
karısı tarafından köpeğe çevrilen, karısının flörtlerini eve getirmesine şahit olmak zorunda kalan taci.
devamını gör...
sigara içmeyen insan
(bkz: ciğerlerini seven insan)
devamını gör...
1 ağustos 2021 ateşin çocukları’nın açıklamaları
demekki evde bir açıklama metni yazsam(ki bundan daha iyi bir metin yazabileceğime eminim) ve ardından bunu bir twitter hesabından paylaşsam inanacak bi dünya dolusu insan varmış. hiç kimse sormuyor; madem propaganda için orman yaktın, niye görüntülerini paylaşmıyorsun? bu durumda bende çıkıp desemki “ben yaktım o ormanları, ağaçları sevmediğim için canım sıkıldı yaktım” hakikaten ben mi yakmış olacağım sizin gözünüzde. allah izan versin.
devamını gör...
evde battaniyeyle oturanlar ülkesi
battaniye altında yazdığım başlık.
doğalgazı doğal kullanamadığımız, dikilen binalarda yalıtıma da önem verilmemesi elbet sebepler arasında ama benim için bu bir alışkanlık. tv battaniyesi dediğimiz ince ama tüylü renkli battaniyem, kitabım ve kahve fincanım vazgeçilmezimdir.
bunu da gerçek keyifçiler bilir.*
doğalgazı doğal kullanamadığımız, dikilen binalarda yalıtıma da önem verilmemesi elbet sebepler arasında ama benim için bu bir alışkanlık. tv battaniyesi dediğimiz ince ama tüylü renkli battaniyem, kitabım ve kahve fincanım vazgeçilmezimdir.
bunu da gerçek keyifçiler bilir.*
devamını gör...
erkeklerin güzel göründüğünü sandığı şeyler
- saatlerinin markalarını gözümüze sokarcasına çektikleri fotoğraflar
- babet çorap
- gömleklerinin neredeyse bütün düğmelerini açık bırakmaları
- cüzdan, telefon, araba anahtarı, nargile kombosu
- ayaklarını gösteren ayakkabılar.
- dapdaaar giyinmek
- aşırı kaslı görünüm.
- babet çorap
- gömleklerinin neredeyse bütün düğmelerini açık bırakmaları
- cüzdan, telefon, araba anahtarı, nargile kombosu
- ayaklarını gösteren ayakkabılar.
- dapdaaar giyinmek
- aşırı kaslı görünüm.
devamını gör...
limon küfü
küf deyince akla direkt yeşil gelir. fakat bu çok hafif yeşil renk barındıran bir sarı tonudur.
devamını gör...
tüm normal sözlük yazarlarının ergen olması
katılmadığım başlıktır. çoğunluğun genç olduğunu ben de düşünüyorum ama ergen olduklarını düşünmüyorum. ergen olsalar ne olacak ayrıca?? bu arada evet, ben o ergen tayfadanım.
edit: yanlış anlaşılmış sanırım, evet başlık benim olarak görünüyor fakat aslında ukdeydi. ilk entry benim olduğu için benim başlığımmış gibi görünüyor sanırsam.
edit: yanlış anlaşılmış sanırım, evet başlık benim olarak görünüyor fakat aslında ukdeydi. ilk entry benim olduğu için benim başlığımmış gibi görünüyor sanırsam.
devamını gör...
erkeklerin güzel göründüğünü sandığı şeyler
kabadayı tavırlar, küfür etmeler... tabii ki çok şükür her erkek bunları güzel bulmuyor.
devamını gör...
normal sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı
niye herkes kendini yazmış la buraya. merak etmeyin ben hepinizi seviyorum.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının süper güçleri
acun bir yarışma yapsa, 1 ay boyunca odadan hiç çıkmadan ve kimseyle temas kurmadan yaşar mısınız diye meydan okusa 2 ay çıkmam odadan.
devamını gör...
kısmi kapanma genelgesi
kongre yap sonra halktan kes cezasını, bu kapanmalar yüzünden işsiz kalan bir sürü insan var, hiç düşünen yok bu insanlar nasıl yaşıyor diye, hayır onu geçtim, eğitimi de mahvettiniz, ne güzel bahane de hazır, virüs... ülkenin en kötü anında bile halkı, eğitimi düşünen atam görse yüzünüze tükürürdü.
devamını gör...
sigmund freud alıntıları
kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren psikoanalitik kuram'ın kurucusu olan sigmund freud’un kitaplarından alıntılar…
kavga etmek yerine küfretmeyi seçen ilk insan uygarlığın kurucusuydu.
henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: kadın ne ister?
erkek çocuklarda saçma veya aptalca şeyler yapma eğilimi doğrudan doğruya anlamsızlıktan alınan hazdan kaynaklanmaktadır.
bilgi hazinelerine ulaşabilen insanların sayısı ne kadar artarsa, dini inançlardan kopuş da o kadar yaygınlaşır.
mutluluk, pantolona işemek gibidir. ıslaklığı herkes görür ama sıcaklığı yalnız sen hissedersin.
bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
eğer öpecek bir şeyiniz yoksa, sigara içmeniz kaçınılmazdır.
tabu polenezya dilinde bir kelimedir. bizim için tercüme edilmesinin zorluğu, bu konseptin bizi artık etkileyemediğinden kaynaklanmaktadır.
hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.
insanlar sizi eskisi gibi kullanamadığında, değiştiğinizi söylerler.
mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.
insanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.
sinir hastalığı belirsizliğe tolerans gösterememektir.
bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.
elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. nitekim meryem ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
yetişkin bir kadının cinsel hayatı, psikoloji bilimi için “karanlık bir kıta”dır.
insan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. en çok sevdiğiniz insana herkesten çok sinirlenirsiniz.
aşk yoktur libido vardır.
din, toplumsal obsesyonlarımız; obsesyonlarımız ise bireysel dinimizdir.
erkek sevdiği zaman arzu yoktur; arzuladığı zaman ise, aşk yoktur.
kendini öldürme arzusu, daha derinde; başkalarını öldürme arzusunun projeksiyonudur.
dinler, kendilerini sevgi ve merhamet dini olarak tanımlasalar dahi, onlara inanmayan insanlara karşı sert ve acımasızdırlar.
sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.
ismini unuttuğunuz kişi hakkında muhakkak olumsuz bir düşünceniz vardır.
eğer bir adam herhangi bir dini öğretinin öne sürdüğü tüm saçmalıkları sorgulamaksızın kabul ediyor ve hatta bunlar arasındaki çelişkileri görmezden geliyorsa, o zaman bu adamın zekasından şüphe edebiliriz.
her insan gördüğü rüyanın tabiridir.
hem psikolojik hem de biyolojik anlamda, insanlarda ne saf bir erkeksilik ne de saf bir kadınsılık vardır.
özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü.
dinlerin son zemini, insanın çocuksu çaresizliğidir.
kadınları çözmeye çalışmak, bir labirenti düz yola çevirmek gibidir.
zayıf noktalarınızdan güçlü taraflarınız doğacaktır.
bir puro, bazen sadece bir purodur. (gay olmakla alakası yoktur).
istediğin şeyi elde edemiyorsan, elde ettiğin şeyi isteyeceksin.
siz cevaplar bulmaya çalışıyorsunuz, biz ise daha çok soru sormak niyetindeyiz.
tüm kalbimle şuna inanmaktan kendimi alamıyorum: birkaç istisna dışında, sevgili insan kardeşlerim beş para etmez, değersiz varlıklardır.
insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. insanların “tecrübe” dediği şey budur. kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir.
evrendeki en büyük gösteri, sen aklını keşfettiğin an başlar.
köpekler arkadaşlarını sever, düşmanlarını ısırırlar. insanlar ise tamamen farklıdır: saf ve karşılıksız sevgiyi beceremezler. kişisel ilişkilerindeyse sevgi ve nefreti karıştırıp dururlar.
mutluluk dediğimiz şey, yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir.
ruhunun derinliklerine in ve ilk önce kendini tanımayı öğren. bunu yaptıktan sonra, bu hastalığa neden yakalandığını anlayacak ve belki de bir daha hastalanmayacaksın.
bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.
vicdan dediğimiz şey, içimizde alevlenen belli bir arzunun, dış dünya tarafından reddedildiğinin iç dünyamız tarafından algılanmasıdır.
“söz” ile “sihir” başlangıçta aynı şeylerdi. kelimelerin sihirli güçleri vardı.
beklemesini bilen bir insanın hiç bir şeyden taviz vermesine gerek yoktur.
sevildiğinden emin olunca, insan ne kadar da cüretkar oluyor.
özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.
kavga etmek yerine küfretmeyi seçen ilk insan uygarlığın kurucusuydu.
henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: kadın ne ister?
erkek çocuklarda saçma veya aptalca şeyler yapma eğilimi doğrudan doğruya anlamsızlıktan alınan hazdan kaynaklanmaktadır.
bilgi hazinelerine ulaşabilen insanların sayısı ne kadar artarsa, dini inançlardan kopuş da o kadar yaygınlaşır.
mutluluk, pantolona işemek gibidir. ıslaklığı herkes görür ama sıcaklığı yalnız sen hissedersin.
bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
eğer öpecek bir şeyiniz yoksa, sigara içmeniz kaçınılmazdır.
tabu polenezya dilinde bir kelimedir. bizim için tercüme edilmesinin zorluğu, bu konseptin bizi artık etkileyemediğinden kaynaklanmaktadır.
hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.
insanlar sizi eskisi gibi kullanamadığında, değiştiğinizi söylerler.
mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.
insanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.
sinir hastalığı belirsizliğe tolerans gösterememektir.
bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.
elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. nitekim meryem ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
yetişkin bir kadının cinsel hayatı, psikoloji bilimi için “karanlık bir kıta”dır.
insan mutlu olmak ister; bu yüzden berbat haldedir.
birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. en çok sevdiğiniz insana herkesten çok sinirlenirsiniz.
aşk yoktur libido vardır.
din, toplumsal obsesyonlarımız; obsesyonlarımız ise bireysel dinimizdir.
erkek sevdiği zaman arzu yoktur; arzuladığı zaman ise, aşk yoktur.
kendini öldürme arzusu, daha derinde; başkalarını öldürme arzusunun projeksiyonudur.
dinler, kendilerini sevgi ve merhamet dini olarak tanımlasalar dahi, onlara inanmayan insanlara karşı sert ve acımasızdırlar.
sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.
ismini unuttuğunuz kişi hakkında muhakkak olumsuz bir düşünceniz vardır.
eğer bir adam herhangi bir dini öğretinin öne sürdüğü tüm saçmalıkları sorgulamaksızın kabul ediyor ve hatta bunlar arasındaki çelişkileri görmezden geliyorsa, o zaman bu adamın zekasından şüphe edebiliriz.
her insan gördüğü rüyanın tabiridir.
hem psikolojik hem de biyolojik anlamda, insanlarda ne saf bir erkeksilik ne de saf bir kadınsılık vardır.
özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü.
dinlerin son zemini, insanın çocuksu çaresizliğidir.
kadınları çözmeye çalışmak, bir labirenti düz yola çevirmek gibidir.
zayıf noktalarınızdan güçlü taraflarınız doğacaktır.
bir puro, bazen sadece bir purodur. (gay olmakla alakası yoktur).
istediğin şeyi elde edemiyorsan, elde ettiğin şeyi isteyeceksin.
siz cevaplar bulmaya çalışıyorsunuz, biz ise daha çok soru sormak niyetindeyiz.
tüm kalbimle şuna inanmaktan kendimi alamıyorum: birkaç istisna dışında, sevgili insan kardeşlerim beş para etmez, değersiz varlıklardır.
insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. insanların “tecrübe” dediği şey budur. kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir.
evrendeki en büyük gösteri, sen aklını keşfettiğin an başlar.
köpekler arkadaşlarını sever, düşmanlarını ısırırlar. insanlar ise tamamen farklıdır: saf ve karşılıksız sevgiyi beceremezler. kişisel ilişkilerindeyse sevgi ve nefreti karıştırıp dururlar.
mutluluk dediğimiz şey, yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir.
ruhunun derinliklerine in ve ilk önce kendini tanımayı öğren. bunu yaptıktan sonra, bu hastalığa neden yakalandığını anlayacak ve belki de bir daha hastalanmayacaksın.
bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.
vicdan dediğimiz şey, içimizde alevlenen belli bir arzunun, dış dünya tarafından reddedildiğinin iç dünyamız tarafından algılanmasıdır.
“söz” ile “sihir” başlangıçta aynı şeylerdi. kelimelerin sihirli güçleri vardı.
beklemesini bilen bir insanın hiç bir şeyden taviz vermesine gerek yoktur.
sevildiğinden emin olunca, insan ne kadar da cüretkar oluyor.
özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.
devamını gör...
ayrılığı anlatan en güzel cümle
hayatımın orta yerine koydum seni orada duramadığın için benden özür dileyeceksin.
devamını gör...
meteor
çoğunlukla güneş sistemi'nin oluşum döneminden kalan, bazıları da kuyruklu yıldız gibi cisimlerden geriye kalan, sistem içerisinde dolaşan ve bazı durumlarda yolu dünya yörüngesiyle kesişen ve atmosfere giren taş.
uzaydaki bu türden taşların, asteroitlerden daha küçük olanlarının tamamına meteorit denir. meteoritler bazen dünya'nın kütle çekim alanına kapılarak atmosfere girerler. atmosferde yanarak yok olan ya da atmosferi tamamen geçip dünya yüzeyine ulaşmayı başaranlara meteor adı verilir.
edit: düzeltme
uzaydaki bu türden taşların, asteroitlerden daha küçük olanlarının tamamına meteorit denir. meteoritler bazen dünya'nın kütle çekim alanına kapılarak atmosfere girerler. atmosferde yanarak yok olan ya da atmosferi tamamen geçip dünya yüzeyine ulaşmayı başaranlara meteor adı verilir.
edit: düzeltme
devamını gör...
