"gördüğünüz gibi sayın seyirciler; kişi veya kişiler bu ay da boş durmadılar. nedeni bilinmeksiniz öldürdükleri kişi sayısı gitgide artıyor. polis, işlenen cinayetlerin sebebini soruşturmak için geniş kapsamlı çalışma yürütüyor."

bayan g, okuduğu dergiden kafasını kaldırıp gerindi. yan odadan haberlerin sesi geliyordu fakat şu an en son duymak istediği şey haber sesiydi. sessizce ofladıktan sonra tekrar dergisine döndü. annesi gelene dek sürdü mutluluğu.
"baksana g, şehirde hayatta kalan birkaç kişi tek kaldı. onları da ufaktan öldürmeye başlıyorlar."

bayan g'nin umrunda dahi değildi. yıllarca emek verdiği kanaldan suçsuz bir şekilde kovulmuş, işlenen cinayetlerden birine dair iz bulunmuş olmasına rağmen kimse ona inanmamıştı. sıkıntıyla bir nefes verdi.
"bunun umrumda olduğunu mu düşünüyorsun anne? elimdeki fırsatı almamış olsalardı, belki de başka kimse ölmezdi."

annesi kızının bu şekilde depresyona girmenin eşiğinde olduğunu gördükçe içi içini yiyordu. elinden bir şey de gelmiyordu ki! g bir hayli inatçıydı! "ne olacak bu halin?" diye söylenerek odadan çıktı. g telefonuna baktı, kanaldan bir arkadaşı ona mesaj attı.

kimden: boncuk
- bu böyle olmaz! hemen elimdeki her şeyi alıp size geliyorum, öğleden sonra orada olurum.

kime: boncuk
- elinde ne var? beni heyecanlandıracak bir olay yoksa gelme!

kimden: boncuk
- şu cinayet olayı desem?

g, bir an nefessiz kaldığını hissetti. çözmeye çalışması dahi kendisine büyük bir haz veriyordu. son mesaja cevap vermedi, onun için "çabuk gel de anlat" demekti sessiz kalması. öğleden sonrası için sabırsızlanmaya başladı. boncuk bir an önce gelsin istiyordu. stresle tırnaklarını kemirmeye başladı. olacağı yoktu. biraz uyumak iyi gelebilirdi.
••

kapı çaldı. g, annesine bırakmadan hızla kapıya koştu. tahmin ettiği gibi gelen arkadaşıydı. çarçabuk montunu alıp astı. arkadaşı söylemeden geçemedi.
bu ne heyecan böyle kız, sakin olsana az! kaçmıyor kimse bir yere! g onu dinlemedi. masasını hazırlamış, kendisinden sonra ortaya çıkanları duymak için delice bir istek duyuyordu. masaya geçtiler. boncuk, çantasından çıkardığı dosyayı g'ye uzattı. g dosyayı öyle hızlı aldı ki, annesi gülmeden edemedi. hemen içerisinden resimleri ve yazılanları çıkardı. o dosyayı incelerken boncuk anlatmaya başladı.

ayın üçüncü, yılın altıncı cinayeti. cesetlerden üçü evlerinde bulunmuş, diğer üçünü de sanayi bölgesinden 2 kilometre uzakta bulmuşlar. neredeyse aynı yerde yani. hepsini aynı kişi veya kişilerin öldürdüğü düşünülüyor çünkü öldürme şekli aynı; boğazı kesmek.

eşimden -boncuk'un eşi polisti ve boncuk gizlice bilgileri alıyordu- (ç)aldığım bilgilere göre bu kişilerin tek bağlantısı sanayi bölgesi'nde araba tamiri ustaları olmaları. öldürülmeleri için bir sebep yok! sicil kayıtları temiz, ufak tefek borçlar dışında borçları da yok!
en son gidip ustaların eski çıraklarıyla falan konuşmuşlar. hiçbiri onların öldürülmesine sebebiyet verecek bir neden sunmamış ancak çalışanlardan biri "buranın eski çalışanı vardı; bahsettiğiniz ustaların dükkânında çalışan tek o.


--
devamı sonra. *
devamını gör...

akışı mahvediyor.
ve sayın yazarlar size her nickaltı girene siz de nickaltı girmek zorunda değilsiniz. bildiğim kadarıyla bu formata dahil değil.
moderatörlerin de bu konuya el atmaları gerek. sürekli başlıklara ya da tanımlara karışmak yerine, kendilerine göre düzenlemek yerine rica ediyorum şu konuya bir çözüm getirin.
nickaltı girilir, girilmelidir ama abartıp akışı kirletmemek kaydıyla.
devamını gör...

bolca düşünmece. bir çıkar yol bulamama, başa sarıp yine düşünmece. oturup bunu dertlerinin üzerine eklemece..
devamını gör...

yine öldürülen kadını suçlayan, her fırsatta kadınlara nasihat vererek ahkam kesen iyi erkekler(!) ile dolmuş başlık.
biz anlatmaktan yorulduk siz kadınlara akıl vermekten yorulmadınız yeter yahu.
devamını gör...

kendinize diyormuşsunuz aşık
unutmayın, atamazsınız benimle aşık
bu ne saçma mani oldu derseniz
ben de bilmiyorum kafam çok karışık
devamını gör...

zeki müren
devamını gör...

böyle bir eve sahip olmadım ama avlusunda rengarenk çiçeklerin açtığı, ağacında dört beş kuşun cıvıldadığı, bahçesinde tavuk ve kedilerin dolaştığı mütevazi ev ortamı göze, yüze, kalbe ve ruha huzur veriyor, terapi ediyor.
devamını gör...

daha önce yaşadığı şeylere bağlı olarak birtakım korkuları olan ve bu korkularla tekrar yüzleşmek istemeyen insandır.
devamını gör...

#800864

hahahhs

https://i.ibb.co/vnv1myf/mygbe.gif
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bizim evde var bu çiçekten, yıllardır annem çok özen gösteriyor. tam olarak şöyle bir şey.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok ciddiye alınmaması ama bir o kadar da ciddiye alınması gereken bir flm...
ne gerçek, ne de yalan.
tam bir muamma!...
devamını gör...

geleneksel evliysek sevgili değil miyiz tribini aldıktan sonra popomu devirip yatmayı düşünüyorum.
devamını gör...

çokta, hiçte; çok ta, hiç te.
devamını gör...

tam anlamıyla yapılması imkansız bir eylemdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"geleneksel olarak, halihazırda okuyan öğrencilerinin tümünü kızların oluşturduğu ve kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan bu eğitim kurumlarına genel olarak 'kadın üniversitesi' deniliyor.

japonya'daki 800'ün üzerindeki üniversitenin 80 tanesi bu şekilde kurulmuş.

1871'de meiji restorasyonu sırasında batı'ya gönderilen üç kız öğrenciden biri olan umeko tsuda'nın 1900 yılında japonya'ya geri döndüğünde tokyo'da kurduğu, ingilizce eğitim veren özel tsuda üniversitesi de bu tür kadın üniversitelerinden biri.

ancak o dönemin şartları gereği seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere pek çok haktan mahrum olan japon kadınlar için tsuda'nın öngördüğü eğitim modeli, 'zarif, her istenileni yapan ve kibar kadınlar' yetiştirmekti.


ülkenin en eski kadın üniversitesi olan tokyo'daki ochanomizu üniversitesi, times higher education'ın 2019 yılı için yaptığı sıralamada dünyadaki ilk 1000 üniversite arasında yer almasa da, japonya sıralamasında 25'incilik ile en başarılı kadın üniversitesi olarak ortaya çıkıyor.

bir başka kadın üniversitesi olan yine tokyo'daki showa kadın üniversitesi, öğrenci sayısı giderek azaldığı için kampüsünü liselere ve üniversitelere kiraya veriyor".buradan
devamını gör...

sözümün kesilmesi ve birden iletişimin kesilmesidir.
devamını gör...

vincent van gogh'un eylül 1888'de tamamladığı tablosu.**
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sanatçı, tabloyu arles'da yaşadığı dönemde resmetti.
bu tablonun en önemli özelliği, van gogh'un çizdiği ilk yıldızlı gökyüzü olmasıdır. aynı ay çizdiği rhone üzerinde yıldızlı gece (1888) ve 1 yıl sonra tamamladığı yıldızlı gece (1889) tablolarıyla yıldızlı gökyüzü üçlemesini tamamlamış.

hepimizin en çok gördüğü tablolardan birisi zaten, biraz yakından bakalım.
''gecenin gündüzden daha canlı, daha zengin renklerle dolu olduğunu sık sık düşünmüşümdür zaten.'' diyor aynı ay theo'ya yazdığı mektubunda. eserde siyah rengini hiç kullanmamış, bunun yerine koyu tonlarla geceyi çizmiş: prusya mavisi gökyüzü ve sapsarı yıldızlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kafede oturan insanlar, sokakta yürüyenler, ışıkları yanan evler ve gökyüzüyle sakin bir akşam resmedilmiş. bunda sarı rengin baskın olmasının da etkisi var. van gogh denilince aklımıza sarı geliyor zaten.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tablonun sakin bir akşamı anlatışının yanında dini bir mesaj içerebileceği de düşünülüyormuş. ilginç buldum, hemen anlatıyorum.
kafede oturan 12 figür son akşam yemeği'ne bir gönderme olabilirmiş. ortada garson olarak görünen beyaz giyimli figür ile solda karanlıkta kalan figür* bu fikri destekliyor gibi. van gogh'un dindar olduğunu, bir süre vaizlik yaptığını da düşününce biraz daha anlam kazanıyor bu teori.

kaynak1 kaynak2
devamını gör...

ben size şaka yapmıştım kurban olduğum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim