kadınların korunmaya da böyle bir şekilde düşünen bireylerin sevgisine de ihtiyacı yoktur.
kadınlar obje değil aksine öznedir.
devamını gör...

bir gitar kaç para, bir amfi kaç para oldu haberin var mı senin ? eskiden yüzüne bakmadığımız, çalı süpürgesi dediğimiz, kır sobaya at dediğimiz aletler binlerce tl oldu. gençlerin hiçbir şeye hevesi ve gücü kalmadı ne yazık.
devamını gör...

inandırıcı gelmeyen istatistik. patronlara sorsanız çalışanlar memnun mu diye oran yine bu kadar çıkmaz.
devamını gör...

halledilmesi gereken ama hoş olmayan bir durum, iş vb. varsa, kimin bu işi üstleneceğini*, kimin başına patlayacağını belirlemek amacıyla kullanılabilinir.
devamını gör...

böyle bir kıyas olmaz, ikisidir de. biri olmadan diğeri kupkurudur.

yazdıklarımız okunmayacaksa, birilerine dokunmayacaksa nereden temelleneceğiz ki ? hangi motivasyonla yazacağız ? yazmak için yazarsanız, söylemiş olmak için söylemiş olabilirsiniz. gereksizdir, laf kalabalığıdır. hayatın bir yönüne ışık tutmayan sözü kim ne yapsındır ki ? okunmaya değer bir şeyler karalarız ve geri dönüş alırız ki bu hem motivasyon sağlar hem yazdıklarımızı, kendimizi gözden geçiririz hem de hayatta tam olarak nerelerde konumlandığımızı biliriz. bu motivasyondan eksik bir yazma eylemi "benim gibi kasları olmayan kendine erkeğim demesin" seviyesine iner.

bukowski, fante'yi okudu ve "işte, işte budur anasını satayım. tam olarak böyle bir adam olmalıyım" dedi. sonra o da birilerine ön ayak oldu. schopenhauer, çoğunun önderi oldu. yalnızca yazmak için yazmış olsalar, birilerine dokunamazlardı. yazma eyleminden, özellikle nitelikli bir yazma eyleminden bahsediyorsak mutlaka okuyucusuyla buluşturmalıyız.

zaten yazma işini hakkıyla yapanların eğildiği meseleler, akademik olmadığı sürece genellikle insanlığa ya da bir kısmına hitap eder. ona anlatır: "bak, böyleyken böyle" der. kelimeleriyle kilometrelerce uzağa uzanır, oradan bir eli tutar, birini kucaklar. onda bir şeyleri canlandırır. belki çok yorgun birisi vardır, ona enerji verir. belki ateşi çok yüksek biri vardır, birileri yanacaktır. onun ateşini düşürür, yanacakları kurtarırsınız.

yazmak, hakkını vermeye gayret ederseniz çok güzel ve kutsal bir eylem. kolektif bir çaba, yaşamı en masrafsız deneyimleme yöntemi. ben bazı yazarlar sayesinde yörüngemi buldum. yaşamı okumayı 1800, 1900'lerde yaşayıp ölen abilerimden öğrendim. colorado'da bir kar küreyicisinin oğlu öğretti bana. los angeles'te gezinen bir süt hırsızından öğrendim insanlığı, sefaleti, aşkı, yoksulluğu. tom joad'dan öğrendim, hiçbir şeyden habersizken bir yıkımı doz doz hissetmeyi. rozaşarn'dan öğrendim, mutlu olmak isteyen bir garip kızın çilesini. şımarıklığa izin vermeyen yaşamın zulmünü onlarda gördüm.

hem yazmak, hem okunmak için yazarım. belki birilerine dokunurum diye. kendimi mutlu edemedim, belki birinin mutluluğuna sebep olurum ya da hüznüne engel olurum diye yazarım.
devamını gör...

evin büyük olsa ne yazar kedin lavaboda yatar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sanırım tüylerine uyuyor diye tercih ediyor. ya da cayır cayır yanan evde ferahladığı tek yer orası.

3 kedi 2 insan kişisi olarak gayet ideal büyüklükte bir evde yaşıyoruz. kendi odaları, evleri, minderleri falan var. ama şu arkadaş banyodan çıkmıyor.

diğer ikisi gezen tavuk gibi bir orda bir burda.
devamını gör...

çin hükümetinin kalbimi çalan yapılarının en mükemmeli diyebileceğim yapı olmakla birlikte;
ışıl ışıl parlayan ışıklarla donatılmış dev bir kürenin etrafında oluşan, tasarımıyla hayran bırakan ve 2016 yılının sonu gibi biten kütüphane.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(fotoğraf bir başka siteden alınmıştır ve fark ettiyseniz göz gibi. zaten ismi de bir nevi şeklinden geliyor.)

raflar minik teraslara/oturma yerlerine benziyor ve oturduğunuz yerde elinizi uzatıp rastgele bir kitap alabiliyorsunuz. raf raf gezmek bir kitapsever için elbete ki çok önemli fakat bu da geniş bir okuma fırsatı tanıyor. elinizi uzatıyorsunuz kitap yahu! *
bir de eğer abartılı bir rakam değilse yaklaşık 1,2 milyon kitabı taşıyacak hacmi varmış ve 1,2 milyon kitaba kolayca ulaşmanızı sağlayacak, size kitaplar hakkında çeşitli bilgiler verecek robotlar da var koridorlarında.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

•• (alıntı) ••
dikdörtgen biçimli doğrusal bir dış cepheye sahip olan binanın iç kısmındaki atrium, dairesel çizgiler taşıyor. binayı tasarlayan mvrdv şirketi'nin kurucularından winy maas, kütüphanenin ortasındaki bir oyuk olarak tasvir edilebilecek bu bölümün mekânın merkezi olduğunu belirtiyor. binanın dışından da gözlemlenebilen bu kısım “binhai’nin gözü” olarak adlandırılıyor. tavana kadar uzanan raflardan oluşan atriumda okuma alanları, basamaklar ve kitap rafları birbirinin içine geçmiş durumda. mekanın ilginçliğini sağlayan bir diğer unsur ise içindeki oditoryum. kütüphanenin merkezinde bulunan oditoryum, bir küre tasarımına sahip ve etraftaki rafları yansıtarak ziyaretçiler için etkileyici bir görünüm oluşturuyor.
••

eğer çin'e yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. bu yapı en fütüristik yapı ve görmeye değer doğrusu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yahu önce kendinizi memnun ediniz efenim, hayat kısa hele bu ülkede hergün daha da kısalıyor yıpranıyoruz. çatara patara dayak yerken milleti düşünmenin elle tutulur bir yeri yok kendinizi kurtarmaya bakın. ne kadar memnuniyet mutluluk koparırsak o kadar iyi, sizin memnuniyetinizden memnun olan da çıkacaktır illa ki.
devamını gör...

minnoş mu minnoş, tatlı mı tatlı bir yazardır. severek takip edilir.
devamını gör...

şimdi uyuyacağız falan dedik ama!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gel de uyu. zaten karnımda acıktı. şunun göbeğini gördükçe daha da çok acıkıyor. dayan guzum dayan sabaha ne kaldı? üüüüüü
devamını gör...

istanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
önce hafiften bir rüzgâr esiyor,
yavaş yavaş sallanıyor,
yapraklar ağaçlarda.
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları,
istanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı...
orhan veli'nin güzide şiiri'nin mısralarından..
devamını gör...

petrole, yola doyduk reis aman açıklama, aman kıskandırma şu doları bak kuduruyor şerefsiz!
devamını gör...

insan ister ki geçmiş geçmişte kalsın ama olmuyor, geçmiş geçmişte kalmıyor. her daim kendini hatırlatacak bir şeyler buluyor. önemli olan bunlardan ders çıkarıp önümüze bakabilmek.
devamını gör...

hikmet anıl öztekin kitabi.
elif gibi sevmek (nefes)
elif gibi sevmek (dem)


“sen yoktun o zamanlar, çocukluğumda en çok yağmuru severdim ben… ne zaman bir dert gelse bana, yağmur yağar, dinler, dokunur, ve topraktan kalkan o kokuyu koklardım… ateşim sönerdi.. sonra büyüdüm.. gözlerini gördüm, yandım, yağmur yağdı, ve ilk kez sönmedim… ben yağmurdan daha fazla bi seni sevebildim…”


elif gibi sevmek 1- hikmet anıl öztekin
devamını gör...

ablam sınıf öğretmeni . kendi öğrenciliğimi ve onun öğretmenliğini referans alarak bağıra bağıra söyleyebilirimki öğretmenlerimizin kalitesi inanılmaz yüksek .
devamını gör...

kız 20 yaşındadır erkek henüz daha 11.
devamını gör...

saramagonun ölüm bir varmış bir yokmuş isimli romanında değinilmiş bir durum, azrail öldüreceği kişilerin evine bir hafta önceden pembe renkli bir mektup yolluyordu hazırlıklı olmaları için. ancak eceli gelenlerin yaptığı tek şey dehşete düşmek oluyordu.
devamını gör...

puslu kıtalar atlası- ebrehe
notre dame' in kamburu- quasimido
oblomov- oblomov
bulantı-roquentin
otomatik portakal- alex
mai ve siyah- ahmet cemil
suç ve ceza- raskolnikov
beyaz geceler- nastenka
anna karanina- anna karanina
karamazov kardeşler- aleksey
satranç- dr.b
çalıkuşu- feride
sefiller- jean valjean
ölü ozanlar derneği- neil perry
beyaz gemi- çocuk
şeker portakalı- zeze
ince memed- ince memed
devamını gör...

kuantum fiziği ile kütle çekim kuramını birleştirmeyi amaçlayan çalışmalardan biri. ilmek ya da halka kütle çekim teorisi gibi isimlerle de anılır.

evrenin geometrisinin, şu an sahip olduğumuz bilgiler ışığında düz olduğunu tahmin ediyoruz. fakat düz dediğimizde, bir masanın pürüzsüz yüzeyi gibi dümdüz bir yapıdan bahsetmiyoruz. uzayın herhangi bir yerinde bulunan bir kütle, uzay - zaman dokusunu bozduğu/büktüğü için, evrenin yapısı inişli çıkışlı bir yapı. görelilik bu yapının dümdüz, yani kesintisiz olduğunu kabul ediyor ama bu kabul doğru değil.

kuantum kuramına göre evren sürekli değil, kesikli bir dokudan oluşur. yeterince yakından baktığımızda, yani son derece küçük bir ölçekte, evrenin dokusu öyle bir görüntü verir ki, bu görüntüyü monitörlerdeki piksellere benzetebilirsiniz. kesikli, atlamalı bir yapı... piksellere benzettiğimiz bu en küçük noktalar arasındaki mesafe de planck uzunluğu ile tanımlanır.

***

yukarıda bahsettiğim dokunun görüntüsü hemen hemen şöyledir. bu görüntüye spin ağı denir. bu ağın hareketleri zaman olarak bildiğimiz şeydir. teoriye göre, tıpkı uzay dokusu gibi zaman da kesiklidir. zamanın, aralıklı vuruşları arasında geçen süre de planck zamanı ile tanımlanır. bu yapının tamamına birden, yani hem bu halkalı doku hem de zaman ise spin köpüğü olarak anılır.


***

bu yapı kütle çekimi ile nasıl bağdaşıyor? halkaların herhangi bir yerine bir kütle koyduğunuzda, spin köpüğü deforme olur, dalgalanır. hem dokunun hem de zamanın yapısını bozduğunuzda ortaya çıkan fiziksel sonuç ise kütle çekim kuvvetidir.

***

şu ana dek gözlemlerle kanıtlama şansı bulamamış olsak da, döngüsel kuantum kütle çekim teorisi, uzlaşmayan bazı fiziksel konuları birbiriyle barıştırdığı için iyi bir teori. belki bir gün gözleme şansı da buluruz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim