vazifesini çeşitli platformlarda yerine getiren biri.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

elmayı muhtemel üzerine silip sapına kadar yerdi.
devamını gör...

kuzenimin kaynanasının silip süpürüp topladığı evdir. bizim gelin accuk tembelcene, 3 sene oldu, hala anası yapıyor işleri. oh, günlük dedikodumu da yaptım, rahatladım.

ayrıca allah herkese böyle dondurucusu olan yeni gelin evi nasip etsin inşallah;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
rütbeme yakışanı yapıp bundan sonra her yere foto koycam, daha fazla foto koycam. beni sizler yarattınız.

ekleme: rütbem gitti ama görsellere devam.
devamını gör...

değiştiremediklerimiz, düzeltemediklerimiz, ötelediklerimiz, görmezden geldiklerimiz ve bişey olmaz dediklerimiz yüzünden biz bunları konuşmak zorunda kalıyoruz. yapılacak tek şey insan olmak. sağlıklı bir kafayla, sağlam vicdanla, iyi bir kalple olmak insan olmak çok kolay. formül bu işte. bu kadar basit! ama bu maalesef tek kişilik. ben hiçbir katil yerine insan olamam. ben ölen kadınlarımız için onlara şefkat gösteremem, -mış gibi yapamam. sadece yeni canlarımız gitmesin diye çabalayabilirim. bunun için bir yola çıkabilirim. en azından farkında olabilirim. ve ben farkındayım.. her an ama her an insan olmak için emek verebilirim.!
devamını gör...

içinde bulunduğum nesildir.

neler neler almıştım o kuponlarla... en değerlisi manyetik küreydi ama, hala duruyor.

hatta evimizin ilk televizyonu da gazete kuponu ile alınmıştı.
devamını gör...

merak ettiğiniz kitaplar için sahaf sahaf gezmenize gerek yok çünkü kendisi sözlüğün sahafı.. madalyalara boğulası yazar.. her tanımını heyecanla ve merakla okuyorum. "acaba hangi konu hakkında yazdı?" diyerek koşuyorum tanımlarına. sözlüğün sefiri, daim olsun! mutlu olsun hepp!
devamını gör...

en son aldığım değil ama en hoşuma gideni bırakayım şuraya,
kampüste, üzerimde sarı bluzumla telaşla koştururken bir arı geldi, önce yüzüme doğru uçtuğu için kafamı salladım duraksadım. sonra üzerime kondu. o anda karşıdan geldiğini farketmediğim ve tanımadığım genç bir bey, yaa sizi çiçek zannetti, haksız da değil dedi,gülümsedi gitti. öylesine güzel bir sözdü ama gün güzelleştirdi.
devamını gör...

sabah 5-9 arası uyan, o saatte işe git. 9 a kadar ne yapıyorum ben bu nasıl hayat alüminyum modunda oluyorum.
devamını gör...

normal insanlara göre aslında "kezban" diye adlandırılmamaları. ama genelde reddettikleri eli nasır tutmuş tipler tarafıından "kezban" şeklinde yaftalanmaları.
devamını gör...

savant sendromu, otistik savant, matematik, müzik veya görsel alanda yetenekli çoğunlukla otistik hastaların yaşadığı ancak başka hastalıkların da sebep olabildiği sendroma verilen addır. fakat neden yetenekli oldukları tamamen açıklanabilmiş değildir. bazı savantlarda açıkça nörolojik anormallik vardır. birçok savantın, beyninin sol yarımküresinde sıradışılığa sahip olduğu bilinir. dünyada 50-100 kadar müthiş savant tanınır .

ülkemizdeki çekilen ve sonradan uyarlanan mucize doktor dizisinin boş rol karakteri ali vefa'nın sahip olduğu durumdur daha çok bilgi edinmek otizmlilerin hayatını ve ellerinden tutunca neler başarabileceklerini anlatıyor isterseniz izleyebilirsiniz
devamını gör...

bu kitabı okuyan birinin daha olması mutluluğuyla.
ispanyol bir yazarın kaleme aldığı muhteşem kitap. sadece kuyuya düşen iki kardeşin hikayesinden daha fazlasını görüyoruz kitapta. asıl anlatılmak istenen büyük devletlerin küçük devletler üzerindeki etkisini göstermekmiş. hatta girişte okuduğumuz zengin devletler zengin olduğu için fakir devletler fakir değildir zengin devletler daha zengin olsaydı fakirler de aynı derece fakir olurdu sözü ya da buna benzer olan söz bu konuya atıfta bulunmak için yazılmış. büyük kardeş büyük devletleri küçük kardeş de küçük devletleri temsil ediyor. büyük olan hayatta kalmak için küçük olanın az yemek yemesi konusunda onu ikna ediyor mesela.

bana kalırsa kitap bundan da öte bir varoluşçu çabanın kitabı. iki kardeş annelerine yemek götürmek için çıktıkları yolda kuyuya düşerler. bu kuyu ne kadar büyük ya da ne kadar küçük net bir bilgi olmamakla birlikte ruh halinize ve algınıza göre zaman zaman daralıp genişliyor. iki kardeş bu kuyudan çıkmaya çalışırken açlık ve benlikleriyle bir savaş halindeler. küçük kardeşin konuşma dilini unutması varlığının anlamsızlaşmaya başlaması da aklımıza var olmak için ihtiyacımız olan iletişim kurmak ve anlaşılmaktır, sadece anlatmak yetmez benim anlamım ve değerim anlaşıldığımda ortaya çıkar diye özetleyebileceğimiz varoluşçuluk ve dil arasındaki ilişkiyi özetler nitelikte.

kitabı okurken aklıma gelenlerden biri de şu: mezapotamya mitolojisinde inisiyasyon rutinlerinden biri de erkekleri kapalı bir odada ya da tabutta günlerce bekletmektir. böylece erkeğin ergenliğini kazandığı, çocuk olarak ölüp yetişkin olarak doğduğuna inanılırdı. bizim küçük kardeş erginliğe erişirken büyük kardeş ölür. ölmesi gerekir çünkü yaşarsa kahraman olamaz.

tüm bunları id, ego, süperego olarak anlamlandıranlar da var.
yani kitabın güzelliği kesinlikle her okuyanın farklı bir anlam çıkarmasında yatıyor. bu kadar yerinde metafor kullanmak da bir alkışı hakkediyor bence. yazarın eline sağlık.

sabaha kadar konulup sayfa sayfa yazmalık başka kitap okuyan varsa söylesin.
devamını gör...

giacomo papi’nin radikal şıkların sayımı isimli muhteşem kitabında adı geçen bir örgüttür.

entelektüellerin halkın kafasını karıştırdıkları gerekçesi ile sürekli bir baskı anlatında tutulduğu, halkın anlamayacağı kelimeleri kullanmamın isyana teşvik ile eş tutulduğu, önemli olanın ağızdan çıkanların değil ağza girenlerin sayıldığı kurgusal bir italya’da geçen bir hikayedir bu kitapta anlatılan.

aslında günümüze çok benzer bir atmosferde hayat bulmakta romanda anlatılan her şey. bilgili olmak ve bunu paylaşmaya çalışmak suç sayılmakta, entelektüel görünmek bile aşağılanmak için tek başına yeterli bir neden ve kitap okumak yapılabilecek en sakıncalı davranış. sanki günümüzden pek bir farkı yok gibi.

işte böyle bir dönemde ortaya çıkar mutlu cahiller tugayı. mutlu oldukları için cahil, cahil oldukları için mutlu ve her ikisi birden oldukları içinde ziyadesiyle acımasız canilerdir. ilk eylemlerinde bir festival toplantısını basıp komite üyelerini yere yatırıp enselerine birer el ateş ederek ölüdürler.

festival düzenleyerek boş para harcayan, halkın anlamadığı şeyleri baş tacı edip halkı küçük gören ve halkın kendini kötü hissetmesine neden olanları ortadan kaldıran ekip radikal şıklara da göz dağı vermiş olur böylelikle.

mutlu cahiller tugayı bu kadar acımasız değildir normal dünyada, çok daha fazla acımasızdır.

yeni dünya düzeninde sanat ne sanat içindir ne da halk için; sanat, radikal şıkları bir bir elemek içindir.

hayat damarlarınıza mukayyet olun.
devamını gör...

şimdi yapacağım ufak açıklamadan sonra çözebileceğiniz problemdir. am, "ante-meridiem" için bir kısaltma ve bu söz latincede "öğleden önce" anlamına geliyor. pm ise "post-meridiem"in kısaltması ve tahmin edersiniz ki "öğleden sonra" anlamına geliyor. "post" zaten ingilizcede de "sonra" anlamına işaret eden bir ön ek olduğu için oradan da akla getirilebilir. tebrikler, artık karıştırmıyorsunuz.*
devamını gör...

hayat boyu çalışsak yemeden içmeden biriktirsek bulacağımız parayı birileri çakallara kaptırıyor.
devamını gör...

sözlük lobisi olmayan yazarlardandır. (bkz: tüm şehir uyurken ıslık çalarak şehri terk etmek) gibi başlıkları nedensizce silinmektedir. sözlüğü başladığından beri bir kez bile terk etmeyen yazara sen biraz dinlen mesajı verilmektedir belki de kim bilir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


"anlamlı her şey harikadır!hatta o anlam yalan bile olsa; ki çoğunlukla öyledir,insan anlamsızlığa katlanabilir,ama asıl felâket basitliktir,adîliktir."
ıvan turgenyev: babalar ve oğulları
devamını gör...

adamın eski konuşmalarından açıkca şeriatcı olduğu anlaşılıyor. şeriat getirmeye gücünün yetmediğini anladı, içinde ukte kaldı. tercihini dünyevi zevklerden yana kullandı. ayrıca cumhuriyet rejimine olan kinini de hesaba katınca zaten kaybedecek bir şeyim yok mantığıyla hareket ediyor muhtemelen.

osmanlı döneminde de böyle olmuştu. ülkenin en kötü olduğu dönemlerde saraylar yapmışlardı. sonunu gördük.

yaşa padişahım çok yaşa!*
devamını gör...

hormonlar, sinir sistemiyle birlikte çalışıp homeostaziyi(kararlı iç denge) sağlayan, endokrin bezler tarafından salgılanan kimyasal uyarıcılardır.
hormonlar kan yoluyla taşınır ve hedef hücreleri uyarır yani vücuttaki mesajcı bir görev üstlenir. bir hormonun hedef hücreye etki etmesi için hedef hücredeki reseptörler tarafından algılanmalıdır(enzimlerden aşina olduğumuz anahtar-kilit uyumu gibi düşünülebilir.) reseptörlerle algılanamayan hormonlar hedef hücreye etki edemez( örneğin diyabet tip-2). hormon tedavilerinde protein yapılı hormonlar ağız yoluyla değil direkt olarak damardan vücuda enjekte edilir bunun sebebi ise protein yapılı hormonlar ağız yoluyla alınırsa sindirim kanalları yoluyla amino asitlerine kadar parçalanıp kana amino asit olarak taşınır.
hormonlar protein, steroit, amino asit ve polipeptit yapılı olabilirler.
protein yapılı hormonlar hücre zarındaki reseptörlerine bağlanarak geçerken steroit yapılı hormonlar hücre zarının fosfolipit tabakasında çözünüp hücre içine girdikten sonra hücre içindeki reseptörlere bağlanarak işlev gösterirler.
son olarak;
sinir sisteminde ve endokrin sistemde tepki hızı farklıdır. sinir sisteminde uyartılar elektrokimyasal olarak taşınırken endokrin sistemde hormonların üretimi ve kan yoluyla taşınmasıdır. sinir sistemi hızlı ve kısa etki yaratırken endokrin sistem yavaş ve uzun süreli etkiler.
devamını gör...

üzücü bir durum. kepenk kapatmasa da çoğu işletmenin çok zor günler geçirdiğini biliyoruz. kepenk kapatmayanların da hali çok iç açıcı değil yani.

yalnız bunları savunurken parti mensubunuz, eski milletvekiliniz çıkıp erdoğan gitsin diye canımı veririm diye açıklamalar yapıyor. siz bu ülkenin ana muhalefet partisinin başkan yardımcısı olarak keşke rakam vermek yerine ya da bu rakamları verdikten sonra bunun olmaması için neler yapacağınızı anlatsanız. hoş anlatmak yetmiyor. bir icraat görsek, örgütlenseniz, sesinizi yükseltseniz hoş olmaz mı?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim