dostlar " kitap oku" uygulamasını tavsiye ederim. pdf olarak kitap okuyan biri olmasam bile arkadaşım baya tavsiye etmişti. hatta basımı olmayan birkaç kitap da vardı uygulamada.
devamını gör...

cumhurbaşkanlığı dijital dönüşüm ofisi başkanı ali taha koç,kişisel twitter hesabından yerli uygulama kullanmaya yönelik çağrıda bulunarak "yerli uygulamaları’ kullanma çağrısında bulunarak “bip ve dedi gibi milli ürünlerimizde var. sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan'ın belirttiği gibi dijital faşizme hep birlikte karşı duralım" paylaşımı yaptı.
--- alıntı ---

veri mahremiyeti açısından ab ve diğer ülkeler ayrımı kabul edilemez! bilgi ve iletişim güvenliği rehberi’nde de belirttiğimiz gibi yabancı menşeli uygulamalar veri güvenliğine yönelik önemli riskler içeriyor.
bu sebeple dijital verimizi yerli ve milli yazılımlarla korumalı, kendi ihtiyaçlarımıza göre geliştirmeliyiz. unutmayalım yerli milli çözümler sayesinde türkiye’nin verisi türkiye’de kalır.
yabancı menşeli muadillerinden çok daha fazlası, #bip ve #dedi gibi milli ürünlerimizde var. tüm vatandaşlarımızı yerli ve milli uygulamaları kullanmaya davet ediyoruz. (u: ??
)
--- alıntı ---
ilgili tweet
devamını gör...

evliliği bir sorun olarak görmek sorunların en büyüğü olabilir. evliliğe "sorun" gözüyle bakmayanlar için diğer herşey aşılabilir küçük sorunumsular olarak yerini alır.
devamını gör...

arkhe, kelime anlamı olarak "ilk, başlangıç, temel" anlamlarına gelmektedir. bildiğimiz en eski filozoflardan olan sokrates öncesi felsefenin doğmasını sağlamıştır. arkhe denilince ilk felsefenin doğduğu düşünce olan arkhe nedir, arkhe problemi gibi sorular akla gelir.

genelde filozoflar felsefi sorularının cevaplarını doğaüstü bir düşünce ile bulmaya çalışır. fakat sokrates öncesinde bir filozof çıkmış ve felsefi soruların cevaplarını doğada aramaya çalışmıştır. bu kişi ilk filozof olarak kabul edilen aydın ili çevresindeki miletos okulundan çıkan thales'tir.

felsefenin başlangıcı veya ilk filozof olarak kabul ediyoruz. peki thalesten daha eski düşünürler filozoflar bulunmuyor muydu? belki bulunuyordu ama bildiğiniz gibi yazılı bir kaynak olmadan tahlesten daha öncesine ait felsefeye ulaşamıyoruz. felsefede en eski kaynaklar yunan kayıtlarına dayandığı için en eski batı felsefesinin ilk filozofu thales olarak kabul ediliyor.

aydın ili civarlarında yer alan miletos okulundan bahsetmiştim. bu okuldan ilk filozoflardan olan 3 önemli kişi çıkmıştır. bunlardan birincisi thales'tir diğeri thalesin öğrencisi olan ve tarihteki ilk bilimsel kitabın yazarı olan anaksimandros'dur. üçüncü kişi ise anaksimenes'dir.

bu üç filozof arkhe nedir, arke problemi hakkında farklı farklı görüşler ortaya atmıştır. arke nedir sorusu evrenin veya tüm her şeyin yaratılış maddesi olarak tanımlanabilir. herşeyin maddesi, ilk madde olan arkheye thales "su" demiştir. thalese göre su her şeyden içkin ve aşkındır. her şey sudan oluştuğunu söylemektedir.

thalesin öğrencisi olan anaksimandros ise arkhenin su gibi belirgin bir madde olması yerine apeiron olduğunu yani sonsuz ve sınırsız olduğunu savunur. anaksimandros'un görüşü şu şekilde aktarılmıştır;

"varolan şeylerin arkhe'si apeiron'dur. ama doğumları nereden gelmişse, ölümleri de zorunlu olarak oraya gider.".


son olarak ise miletos okulunun son öğrencisi olan anaksimenes ise arkhenin hava olduğunu savunur. evrendeki bütün maddelerin, havanın sıkışıp genişlemesi sonucunda oluştuğunu söyler.
devamını gör...

sevmediğin yöneticinin yerine daha beterinin gelmesi. gelenin gideni aratmak zorunda kaldığı talihsiz durumlardan.
devamını gör...

hem tebessüm bir parça da burukluk. kız çocuğu delisiyim. boy boy olsa bana mısın demem o derece. neyse bir gün arkadaştan çıktım yolda yürüyorum. biri arkamdan hee heeyyğ dedi ardından bir kıkırdama...
döndüm kimsecikler yoktu. ilerledim tekrar aynı ses. ihihih hişşşt.
aha dedim yakaladım. sesi tespit etmiştim 2 gerideki yan evden geliyordu. penceresine gittim. 4 yaşlarında kız çocuğu. perdeyi kafasına geçirmiş gelin oldum ben baaak dedi. çok güzel olmuşsun adın ne dedim. mısra diye karşılık verdi. gerçekten bir mısra gibiydi. okuyunca insanı bir başka âleme götürecek kadar ışıl ışıldı. açık kahve saçlarının arasındaki altın teller neşeyle dans ediyordu. yay gibi kirpiklerinin ortasında duran iri ela gözlerinin içinde cesurca oynaşan yeşil zerreler olmasa karşımda tablo var sanırdım...

pencere korkuluğundan elini uzattı. burnumla oynadı, saçlarımı tutup şöyle bir savurdu. uçuyorlar! dedi gülerek. ben de güldüm sonra bir hüzün çöktü. evet çok güzel yaptın deyince utandı ve içeri kaçtı. ben de yoluma devam ettim. ilerledikçe hâlâ kıkırdama sesleri geliyordu...
devamını gör...

çok şaşırdığım bir başlık oldu. mesajlaştığım kişiler her zaman nezaket sınırları içinde "siz" hitabını kullandılar, tıpkı benim kullandığım gibi.
devamını gör...

gölü, diğer göllerden ayıran en belirgin özellik, eşsiz beyaz kumsalıdır. bu kumsal rengini hassas ekolojik etkileşime borçludur.
devamını gör...

birleşen yollar adıyla 1970 yılında sinemaya da uyarlanan kitap. başrolünü türkan şoray ve izzet günay'ın paylaştığı, türk sinemasında dini filmlerin çekilmeye başladığının işareti olan, bir o kadar da yeşilçam klişeleriyle dolu filmi yücel çakmaklı yönetmişti. kitap olanı ise mümkünse on sekiz yaşından önce okunmamalı, okutulmamalı. insanı hayattan soğutmak, nefretle, kinle doldurmak için yazılmış gibi bir kitap çünkü.
devamını gör...

seyyar simitçi amcalarla yaptığım ve çok keyif aldığım bir eylemdir.
sanki yıllardır tanıdığı müşterisiymişim gibi verdiği o cevaplar, o samimiyet...
insanın içinde mutluluk, umut uyandırır.
devamını gör...

1922, istanbul doğumlu olmasına rağmen zonguldak'ta uzun süre yaşaması nedeniyle zonguldaklı şairlerimiz ile anılır. rüştü onur'un kader birliği ettiği, kalemi güçlü, ömrü kısa şairimiz de 1946'da arkadaşı onur gibi veremden hayatını yitirmiştir.
parasızlığın, hastalığın, hüznün hâkim olduğu hayatında acıyı güzelleştirip şiirlerinde işlemiş; umudunu pek çok zaman diri tutmuş ancak o da rüştü onur gibi şiirlerinin ardına hep bir hüzün gizlemiştir. onun için yaşamanın tek maksadı mesut olmak, insanca yaşamaktır. kalbinde sonsuz bir sevgi varmışçasına ve bu sevgiyi şiir körüklüyormuşçasına yazmış, yazdıkları ile dünyasını anlatmıştır. en acı mısraları bile kırıntı da olsa sevgi ve umut barındırır.
şiirlerinde garip akımının izlerini görmek mümkündür. bununla birlikte şairin hayalperest bir bakış açısına sahip olduğu da aşikârdır. zira kendisi de "siz bakmayın bana/ben şairim/denizin üzerinde yürüyebilirim" dizelerinde bu fikri destekler.
ömrü, rüştü onur'unkinin aksine, uslu'ya yazdıklarını bir şiir kitabı hâline getirmesine olanak tanımıştır. böylece şair, şimdilik adlı kitabını yayımlamıştır. kitabının sonunda rüştü onur'un ölümü üzerine yazdığı bir yazı yer almaktadır ki bu yazıda şairin kalbini sıkan derin acıyı hissetmemek mümkün değildir. rüştü onur'un ölümü ile yalnızlığın gelişini itiraf etmiş, onun yokluğunun nice yokluklar yarattığına değinmiştir.
onur'un ölümünden dört yıl sonra aynı dertten hayata gözlerini yummuş, bizlere kıymetli şiirler ve yazılar bırakmıştır. ardından necati cumalı da şairin eserlerini muzaffer tayyip adlı kitapta yeniden bir araya getirmiştir.
devamını gör...

bu sabah devlet hastanesinde yaklaşık 1-2 dk gibi bir süre içinde -neredeyse hiç bekletilmeden- olduğum aşıdır.takdire şayan hızlı ve etkili bir aşılama sistemi kurulmuş.*
devamını gör...

çagının çok ilerisinde.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kapadokya, balonların dansı.
devamını gör...

robnaja'nin su taniminda #360674 bahsettigi gibi mutlu iliskiye ilk etken mutlu bireylerdir. sonrasindaki etken ise, karsilikli uyum ve denkliktir yani bence...

iliskileri olusturan temel dinamiklerin bireylerin sahip oldugu karsilikli sevgi ve saygi oldugunu dusunuruz hep. hatta hadi buna karsilikli cinsel cekimi de ekleyelim. ciftler birbirini seviyorsa, karsilik saygi ve guven de varsa her sey sut liman olur diye biliriz hep oyle degil mi? peki oyle mi? aslinda o is hic oyle degil...

iliskinin gorunmeyen aslinda zaman gectikce gorunen en temel gizli dinamigi uyumdur. hatta denkliktir. yasam tarziniz da, dusunceleriniz de, sahip oldugunuz imkanlariniz da, hatta ve hatta zevkleriniz, ilgi alanlariniz da uyum yoksa olmaz. "sevgi her seyin ustundedir, karsilik bir orta yol her daim bulunur" demeyin. surekli bir orta yol bulma cabasi da iliskiyi yorar. evde takilmayi seven biriyle disarida aktivite yapmak zordur yada gezmeyi seven birini evde tutmak zordur. kitap okumayi seven biriyle film izlemek de zordur yada film izlemeyi seven birinin eline kitap tutusturup kitap okutmak da zor. bakin muzik zevkinden hic bahsetmiyorum bile. klasik muzik seven birine metal muzik dinletmek tamamiyla is ken ce!.. lafin kisasi uyum guzeldir, uyum iyidir. uyum ayni pencereden bakip, ayni manzarayi gormenizi dolayisiyla ayni lezzeti almanizi saglar. lezzetlerden de ortak haz alinirsa ciftler mutlu olur hatta ve hatta baglari kuvvetlenir. uyumun olmadigi yerde iliskiler genellikle tek tarafli yasanir. ortak baglari olmaz. ıki taraftan biri kendi tarzina illaki yonelir. biri disariya tek basina cikmaya baslar, oteki kendini odasina kapatip kitabini okur. biri de en sevdigi metal parcalarini, kulakligini takarak dinler. uzgunum ama gidisat hep boyledir hic sasmaz.
devamını gör...

bir modern sabahlar * jingle'ı sayesinde haberdar olduğum şarkı, son derece ilginç bir aranjman.

söz konusu jingle şurada:
devamını gör...

en iyisini yapan yazardır. şu sözlükteki vasat başlık samanlığına, bir iğne de ben atıyorum diyen yazardır. mesela ben, beğeni sayısını umursamadan, bir kişi dahi olsa, onun entelektüel birikimine bir şeyler kazandırabilmek için yazarım. yeter ki bir faydamız, bir iyiliğimiz dokunsun diye.

şaka lan şaka. egomu tatmin etmek için yazıyorum tabii ki de. hatta dediklerimi ne kadar az kişi anlarsa, onunla doğru orantılı bir şekilde daha çok mutlu oluyorum. her zaman standart olmak çok sıkıcı çünkü, arada böyle artistlikler yapmak lazım...
devamını gör...

bu insanların en büyük zaafları hiç kaybetmeyeceklerini düşünmeleri, romalılar gibi. bu arsızlığın, vicdansızlığın başka bir açıklaması yok çünkü. eğer ki bu devranın döneceğine dair endişeleri başlarsa emin olun bir anda bizim olduğumuz yere gelecekler.

beyaz tv ye yakışan bir açıklama ama bu. oğul gökçek'in anamuhalefet liderine saldırdığı bir kanaldan da bu beklenir. az kaldı.
devamını gör...

kelime anlamı ‘toplumbilimi’dir. latince toplum anlamına gelen ‘socius’ ile yunanca bilgi demek olan ‘logos’ sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. sosyoloji sözcüğünü ilk kullanan fransız sosyoloğu ‘auguste comte’dur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim