hazar kaplanı.

batıda türkiye, doğuya doğru iran, kazakistan ve afganistan civarlarında yaşayan hazar kaplanı, son olarak 1970'de şırnak uludere'de görülmüş ve bir kişi tarafından vurulmuştur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sen niye hiç konuşmuyorsun üzeyir abi?

bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım.
devamını gör...

yok öyle bir şey valla bizim komşu gayette güzel boş geri veriyor. hatta tek tek uğraşmamak adına tabakları biriktiriyor ve ayda bir kere komple iade ediyor.
devamını gör...
(tematik)

silahtan ya da mermilerden korkmadır.
devamını gör...

tennessee williams'ın oyunundan uyarlanmış oscar ödüllü elia kazan filmi.

film, mal varlığını kaybeden blanche'in senelerdir görmediği kız kardeşinin yanına gelmesi ve burada gelişen olayları konu ediniyor. blanche ve kardeşinin arasında ne derece yoğun bir sevgi var tartışılır. birbirlerini küçüklükten itibaren neredeyse hiç görmemişler. kardeşi blanche'in geçmişinden bihaber, o da kardeşinin hamile olduğunu bile bilmeyecek kadar uzak ona. kardeşinin kocası stanley vahşi* ve aslında zekidir de. blanche artık eski güzelliğini giderek kaybettiğini bilir ve bunun kaygısını yaşar. gidecek başka bir yeri olmadığı için bu ketum adamla aynı evde yaşamak için bile çaba gösterir. kaygıları o derece büyüktür ki, gerçek yaşını herkesten gizler mesela, gündüzleri dışarı çıkmaktan kaçınır kırışıklarının belli olmaması için. sağlam bir geleceği olmasının tek koşulu gibi gözüken mitch ile sevgili olur. aynı zamanda stanley'in arkadaşıdır da bu adam. işler bu yüzden tam olarak istediği gibi de gitmez.

film bu olaylar göze alındığında feminist bir bakışla da incelenebilir bence. kadın egemenliği, erkek-kadın ilişkileri ve sosyal yaşamdaki farklılıklar, toplumdaki yeri (blanche de stanley de alkole düşkündür mesela ama stanley bunu açık açık belli ederken, blanche gizleme ihtiyacı hisseder) sorgulanıp tartışılabilir.

ayrıca marlon brando nedir bu filmde böyle ya. yarı tanrı..

"i don't want realism. i want magic" repliği ile alnıma yapıştırmak istediğim cümleler listesine girmiştir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


manavgat orman yangını
devamını gör...

böyle.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

not: gözlerimin rengi konusunda kimse mutabık değil, 100 kişi yeşil dediyse 101 kişi ela dedi. bu işten anlayan yazarlarımız varsa mesaj kutuma beklerim.
devamını gör...

bana bir kelimeyle içini dök derseniz bu kelime iyi olur.

ama iki kelime içimi dökeceksem iyi değilim ile açıklarım kendimi.

(bkz: süleyman demirel)
devamını gör...

tekrar cendereyi yaşarsam korkusu. tekrar saçma kıskançlıklar, sebepsiz zorbalıklar, durup dururken karşındaki kişinin sürekli ağlayıp vicdanını sömürmesi korkusu buna etken.
devamını gör...

bir iki defa sınırlarım zorlanmış birinde bekleme odasını terketmiştim. fena gerildiğim için görüşmemin benim açımdan iyi geçme ihtimali yoktu. kaçtığım bu görüşmeden-ki ortamı terkettikten sonra derin bir nefes alıp rahatladım- 2 gün sonra tekrar aranıp iş görüşmesine çağrılmam ise işin en garip tarafıydı. seni oraya çağırıp 1 saat bekletip üstüne işe alındığında iyi bir performans beklemeleri söz konusu olamaz. çalışandan iş disiplini talep ediyorsan aynısı sende yapmalısın. bu muameleyi yapan hiç bir kurum çalışan tarafından ciddiye alınmaz.sürekli kurallar delinir,deli gibi başka bir iş aranır. nitekim görüşmeye gittiğinde karşılaştığın o asık suratlar, soğuk ortamlar bir nevi işimi sevmiyorum diye bağırmak değil midir? zor biliyorum bu zamanda iş bulmak belki benim verdiğim tepkiyi okurken çok keyfi bile bulabilirsiniz. bazen alternatif yoktur hayatta biliyorum.ekmek aslanın ağzında. beklemen pes etmemen gerek çünkü. ben galiba bu kısımda elendim. siz yine de benim yaptığımı yapmayın, ortamı terketmeyin varsa tahammülünüz kullanın. bir tükettiniz mi geri gelmiyor kolay kolay.
devamını gör...

görüntüde e*meni suka'larını izliyorsunuz.
bildik bileli aynı oğraşlıklarına devam ediyorlar.
çünkü adı üstünde e*meni.
savunmasız çoluk çocuğa, kadına , yaşlıya, masuma saldıran, savaşma adabından habersiz, it sürüsü.
azerbaycan bayrağına basarak kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlar.
cephede enik gibi viyaklayıp, silah arkadaşını yarı yolda bırakanlara bak hele, adam olmuşlar da şova başlamışlar.
ne kadar aciz bir durum.

insanlık aleminin veba mikrobu bunlar.
asla iflah olmazlar.

instagram
devamını gör...

pandemi dolayısıyla sözlük halkına canlı yayin açıp nişanlanacağı o özel ve mutlu gününde sözlük halkıyla beraber kutlayacak moderatördür. (bkz: nerden baksan kral hareket).
nikahına beni de çağır moderatorüm, istersen şahidin olurum senin, bu değişik kim diye soran olursa, beni tanımamazlıktan gelirsin
devamını gör...

sevgili yazarlarımızdan "naja" ile hikayemden bahsetmek isterim. aslında bahsetmesem mi bilemedim kıskançlık yapayım biraz.tanışırsanız eğer daha çok kişiyle konuşması gerekecek , haliyle bu durum benim konuşma süremin azalması demek olacak.neyse olsun ya öyle kocaman bir yüreği var ki ucu bucağı görünmeyen bir derya gibi.orada tüm sözlük yazarlarına ayıracağı bir yer ve süre vardır.hatta sizin için gününü 36 saate çıkarır yine zaman ayırır.

tanışma hikayesiyle başlayayım yazıma. yine günlerden bir gün taburemi sözlük kahvesinin önüne atmış dedikodu bekleyen dayılar gibi akıştan gelen geçeni izliyorken bizim mahallenin muhtarı çıkageldi. yine aylaklık mı yapıyorsun yayıncımıza git sor bakalım akşama bir ihtiyacı var mı dedi. muhtarımız hakkında detaylı bilgi için. #921035 neyse yayıncı hakkında bilgiyi aldım insanlık bende kalsın dedim koyuldum yola, çok zaman geçmedi buldum radyoyu, kapıya bir tekme daldım içeri, beni muhtar yolladı diye bağıra bağıra radyonun koridorlarında geziyorum."burda robnaja diye biri varmış" diye bağırmaya başladım

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

baktım bağırmakla olmayacak bu iş koridorun sonunda hazırlanma odaları var tamam dedim buradan bulurum. ilk odayı geçtim marikaki, ikinci odayı geçtim vanellope, üçüncü odayı geçtim cenk, son 3 oda kalmışken robnaja yazan kapıyı buldum çalmadan daldım odaya.insanın kafası boş olunca yapıyor böyle yabanilikler, yeller esiyor mutluyuz yani.

beklemeden içeri daldım, o da ne sanki başka bir dünyaya geçmiş gibi oldum. renkler değişti her yer şeker dolmaya başladı. sonradan öğrendim ki şeker krallığının giriş kapısını açmışım. karşımda dört adet muhteşem yayıncı sol baştan sağ başa robnaja,cenk,vanellope,marikaki.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şaka yapmıyorum bildiğiniz böyle bir görüntü ile karşılaştım. hepsi mi bu kadar şeker olur, şaka mısınız dedim ,ya ne içirdiniz bana böyle renkli renkli görmeye başladım diyorum. içimden kesin o çaycı markaların parasını vermedim diye bayat çayı ittirdi diyorum fakat kızamıyorum da çünkü karşılaştığım manzara çok güzeldi.

aman dedim başladım konuşmaya ama bu sefer kibar konuşuyorum, eser kalmadı az önceki kabalığımdan, sanmayın kendim böyle konuşuyorum meğer şeker krallığının etkisiymiş ,giren kimse kötü konuşamıyormuş. sevgi doluymuş burası en kötüsünü bile seviyorlarmış çünkü en kötüsünün bile tek amacı başkaları tarafından daha çok sevilmekmiş. öyle karmaşık bir yer.

sonra başladık konuşmaya ben anlatıyorum o sadece gülüyor ama ne gülüş içimden diyorum ki "demek ki robnaja gülüşü buymuş", nerden mi biliyorum muhtar demişti gülüşünü duyunca zaten kendin her hafta gider sorarsın bir ihtiyacınız var mı diye. neyse beni muhtar yolladı bir ihtiyacınız var mı diye soruyor efendim dedim. kendisi yine güldü anladım ki zaten her şeye sahipmiş ,muhtarın oyununa gelmişim. sonra günler geçtikçe radyoyu dinleye dinleye kendisine hayran oldum, bir fare çözümlemeleri var ki öyle böyle değil efendim keşke tekrar yayını olsaydı da şuraya ses kaydı koyabilseydim.o yayında benim mahlasımı okurken çektirdiğim eziyeti halen hatırlar ve o meşhur kahkasını atmaktan geri durmaz.
fare demişken yayında paylaşamadığım fare videomu paylaşmak istiyorum kendisiyle. en sevdiğim farelerden biri budur. bence radyo yayını yaparken cenk ile böyleler. videonun ilgili bölümü 1:10 da başlıyor sonrası size kalmış. sevdiğimiz ve veda etmiş bir yayıncımızı hatırlatmıyor mu.en kısa sürede geri dönmesi dilekleriyle.



şimdi ben niye bunları anlattım? gördünüz çıktım anlattım, izaha gerek yok. anlattım çünkü robnaja demek puzzle demek, tüm parçaları toplamanız demek, tüm parçaları toplayamazsanız onu anlayamazsınız demek, bir şeyler hep eksik olur demek. korkmayın tüm parçaları anlatacağım size.

kendisi şeker krallığından kalan sürelerinde öğretmenlik yapıyor ve öğretmenlik yaptığı yer çok tekin bir yer değil. bu yüzden her gün spor yapması gerekiyor. az önceki sevimli hali sizi aldatmasın aslında okula gittiğinde tam bir teğmen oluyor. görseli bırakıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

okulunun adı hero's duty ve her gün çocuklarını cy-bugs denilen yaratıklardan koruyor. sizce de spor yapması normal değil mi ? ve bunu herkese tavsiye ediyor. #196560 okulun olduğu yer şeker krallığının komşu ülkesi. anlayacağınız koruduğu tek şey çocukları değil. peki bizim kahramınımızı kim koruyor tabi ki sevgili eşi felix.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

böyle zorluklarla kolayca başa çıkabilen çok güçlü bir yazarımızdır. gerçekten güçlü olduğunu düşünüyorum vursa bir yerinizi sakat bırakır kesin. sözleri ne kadar yüreğinizi yumuşatıyorsa vuruşları o kadar canınızı acıtır diye tahmin ediyorum, kesinlikle öğrenmek istemem.

ayrıca kendisi tam bir hayal teyzedir.yeğeni onun biriciğidir, çok sevdiğini tanımlarından ve yolladığı ses kaydından anlayabilirsiniz. kim bilir şanslı yeğenine ne masallar anlatıyordur, hayal etmesi dahi sizin de keşke böyle teyzem olsa demenize yeter de artar bile. yeğeninin de maşallahı var neşe bombası gibi yavrucak. ikisini düşündükçe aklıma bu görsel geliyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

onu tanımayanlar uzaktan böyle buz gibi biri olduğunu düşünebilir. ama yanılıyorlar diye düşünüyorum, yeğeni olaf ile çok güzel eğleniyorlardır ve gülücükler dağıtıyorlardır çevrelerine bundan çok eminim. yani yazmaktan çekinmeyin ama öyle rahatsız edecek şekilde değil tabi ki de yoksa bir anda buz kesmenize neden olabilir sonuçta karlar ülkesi prensesi olmak kolay değil.ama öyle harika bir yüreği var ki zaten tanımlarını okuduğunuz zaman anlarsınız. şu şarkıyı da inanıyorum ki çok güzel söyler.



evet gelelim tanımlarına hangi birini yazsam bilemiyorum. tanımlarını buraya eklemeye kalksam seçmeye kıyamam hepsi birbirinden güzel tanımlar. onun profilinde tanımlarını okumaya her girdiğimde kendimi şöyle bir yere giriyormuş gibi hissediyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hayır hogwartsa seçilsem bu kadar sevinmem. kendimi gondor mahzenlerinde yüzüğün kaç ayar olduğunu araştırmaya çalışan gri hokkabaz gibi hissediyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendisi ayrıca saruman başkanı kötülediği yetmiyormuş gibi bu el feneri kılıklı gri hokkabazı çok sever. bunu söylemesem olmazdı kusura bakma sevgili yazar" #teamgandalfnaja".

evet tanımlar diyorduk.okudukça okuyorum okudukça okuyorum bir tane kötü tanımı olmaz mı bir insanın.tamam abartı işini iyi yaparım ama bu konuda kesinlikle abartmıyorum onun tanımlarını defalarca okumuşumdur. muhteşem bir yeteneği var şahsi kanaatim bu tabi. bana yazıları ile aynı duyguları yaşatabilen 3 yazardan biri kendisidir, diğer iki yazar bu sözlükten değil bu arada. o kadar kıymetli bir yazardır kıymetini bilin. okumadıysanız ve bu nickaltı yazısı ile hakkında bilgi sahibi oluyorsanız eğer hiç düşünmeyin kesinlikle gidip tüm tanımlarını okuyun. karalama defteri tanımlarını atlamadan bir kaç kez okuyun her biri ayrı bir tat ve renk içeriyor ve her okuyuşunuzda o renkler ve tatlar değişiyor. bak yine okuyasım geldi yazımı burada kesiyorum gidip bir kaç tanımını daha okuyayım. esen kalın.
devamını gör...

yalnızlık ve anlatamıyorum şiirlerinin sahibidir. ''şiiri sokağa taşıyan şair'' olarak da bilinir. çok genç yaşında, 36 yaşında, hayata gözlerini yummuştur.

--- alıntı ---
bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.
--- alıntı ---
devamını gör...

saygılı olun sevgili yazarlar. kimse sizin gibi düşünmek zorunda değil. okuyun ve geçin. neden gergin bir ortam yaratıyorsunuz ki? yapmayın ve saygı duyun karşıt görüşlere de.

hoşuma gitmeyen şey

(bkz: saygısız insanlar.)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

türkiye cumhuriyeti devletinin yasama organı. altı yüz milletvekilinden oluşur. tek meclislidir. 23 nisan 1920 tarihinde gazi mustafa kemal atatürk tarafından kurulmuştur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok isterdim. kedim geldi kucağıma yattı mesela ama ben alsaydım kalkar giderdi. bir duruşu var yani. sabah 6-7 arası acı acı miyavlıyor. kalkıyorum oturuyorum yatağa kucağıma zıplıyor. bıkana kadar kendisini öpmem için kafasını havaya kaldırıyor. öpüyorum öpüyorum sıkılınca yastığıma ilerliyor. yastığa kafamı koyar koymaz kafama sarılıp uyuyor. kızamıyorum. kedi olmak böyle sevilmek isterdim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

pazartesi yorgunluğuna çaredir insandan kaçış.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

iki insanın birbiri ile karşılaşması kadere, tanıştıktan sonra yanyana kalmaları ise onların gayretine bağlıdır.
basit bir dille ne güzel anlatıyor sabahattin ali.
devamını gör...

nasıl ki yazmak eyleme geçmeyi engelliyorsa, fazla düşünmek de, kafada halihazırda gerçekleştirilmiş diyaloglar, yaşanmış anlar yanılsamasına neden olduğundan hayatı yaşamanın önüne geçen bir özellikten muzdariptirler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim