uyanış diriliş kuruluş dizileri
aklıma yugoslavya dağılırken '' biz dizi izliyorduk'' sözünü getiren başlık.
''yatış türkiye'' ile son bulmasa bari.
''yatış türkiye'' ile son bulmasa bari.
devamını gör...
normal sözlük’e girince bildirim görmek
beni hem geren hem mutlu eden bir olaydır. çünkü buraya yazdığım çoğu şey benim için günlüğünü birine okutmakla eşdeğer.
devamını gör...
kafa sözlük
bazı arkadaşlar hala olumsuz olumsuz yazıyorlar fakat yazdıkları yer hala burası.
beğenmiyorsanız gidersiniz arkadaş. kafa sözlükte zorlama yoktur. kimisi hayal kırıklığı yazmış kimisi şu zaman bu zaman ömür biçmiş. nasıl hayalleriniz var, ne yaşıyorsunuz iç dünyanızda yada bu kahinlik nereden geliyor anlayabilmiş değilim. hayallerin mi yıkıldı git kumdan tekrar inşa et. ömrü sana göre kısaldı mı, ölürse biterse içinde hapsolurum diye korkma bir önce gidiver. sanal alem bir derya, gidin ötede bir yerde bayılın ya..
buralarda azınlıksınız, sizin gibilerin onlarca katı buraya yazmaktan ve buraya yazılanları okumaktan memnun. format belli arkadaş şu çerçevenin dışına çıkmayacaksınız denmiş mi? denmiş.. çerçevenin dışına çıkmakta ısrarcıysanız buyurun buradan.
beğenmiyorsanız gidersiniz arkadaş. kafa sözlükte zorlama yoktur. kimisi hayal kırıklığı yazmış kimisi şu zaman bu zaman ömür biçmiş. nasıl hayalleriniz var, ne yaşıyorsunuz iç dünyanızda yada bu kahinlik nereden geliyor anlayabilmiş değilim. hayallerin mi yıkıldı git kumdan tekrar inşa et. ömrü sana göre kısaldı mı, ölürse biterse içinde hapsolurum diye korkma bir önce gidiver. sanal alem bir derya, gidin ötede bir yerde bayılın ya..
buralarda azınlıksınız, sizin gibilerin onlarca katı buraya yazmaktan ve buraya yazılanları okumaktan memnun. format belli arkadaş şu çerçevenin dışına çıkmayacaksınız denmiş mi? denmiş.. çerçevenin dışına çıkmakta ısrarcıysanız buyurun buradan.
devamını gör...
mutlu olma yolunda en büyük engel
elindekinin kıymetini bilmemek. uzun bir süre sahip olabileceğim ama bazı talihsizlikler sonucu olamadığım şeyler için yas tuttum, yolun sonuna geldiğimde elimde kalan tek şey acı dolu bir seneydi halbuki şimdiki gibi anın tadını çıkarabilseydim ve elimde olanlara bir kez olsun dönüp baksaydım en iyi tercihin, en büyük mutluluğun bu olduğunu anlardım. bunu da niye yazdım bilmiyorum, anlatmak istedim galiba.
devamını gör...
sözlük yazarlarının sütyen tercihleri
devamını gör...
sevilen bir başlıkta kendini aratıp bulamamak
sizler de (bkz: takip edilesi sözlük yazarları)
(bkz: sözlüğün en sevilen yazarı)
(bkz: sözlüğün en zeki ve güzel kadını)
(bkz: sözlüğün en iyi yazarı) gibi başlıklarda kendinizi aratıp bulamadıysanız (bkz: sözlüğün düz yazarları) kulübüne hoş geldiniz efendim.
(bkz: sözlüğün en sevilen yazarı)
(bkz: sözlüğün en zeki ve güzel kadını)
(bkz: sözlüğün en iyi yazarı) gibi başlıklarda kendinizi aratıp bulamadıysanız (bkz: sözlüğün düz yazarları) kulübüne hoş geldiniz efendim.
devamını gör...
buraya bakarlar
her gördüğümde bana meşhur "tek göz" horus’un gözünü, oradan da çeşitli çağrışımlarla siyonizmi hatırlatan ve bu nedenle de asabımı bozan anlamsız reklam afişi. ya biz bu ülkede yaşamaktan iyice paranoyak olduk ya birileri bir işler karıştırıyor, haberimiz yok.
devamını gör...
en sevdiği renk mor olanlar
her rengin enerjisi olduğunu ve bizleri bu enerji ile etkilediğini düşünen biriyim. mor renk genel olarak dengeyi, sakinliği, pozitif enerjiyi temsil ediyor. gerçekten de hayatında mor rengi çok kullanan ne kadar insan varsa çevremde hepsi sakin, güzel enerjiler yayan, dengeli ve mutlu insanlar. özet olarak mor rengi seven insanları sevin.*
devamını gör...
avustralya
yılanları sebebiyle gitmek istediğim ülkeler listesinde yer almayan bir ülkedir. yılandan çok çekinirim, benden uzak olsun.
ama mesela sydney opera binasını görmek isterim.
ama mesela sydney opera binasını görmek isterim.
devamını gör...
perfume
netflixin 2018’de yayınladığı 6 bölümlük almanya yapımlı bir dizi.
senaryosu eva krenenburg tarafından yazılmış, yönetmeni ise phillipp kadelbach.
gelin şimdi bu diziyi biraz inceleyelim. dizide ne ararsanız var; gerilim, drama, polisiye, suç, cinsellik her türlü konuyu içeriyor.
parfum, ter bezlerinin olduğu bölgelerin yani; saç, koltuk altı ve genital bölgesinin derisinin alındığı bir kadının cesedinin bulunmasıyla başlıyor.
cinayete kurban giden kadın yani katharina, yatılı okulda tanışmış beş arkadaşın ortak bir tanıdığı. beş farklı karakter hepsi birer cinayet şüphelisi.
dizi bu beş karakterin cinayetle olan bağını çözmeye çalışan dedektiflerle şekilleniyor.
dizide en çok ilgi çeken karakter moritz de vries. moritz’in koku duyusu öyle güçlü ki bir insanları koklayarak sağlık durumlarını, ruh hallerini dahi anlayabiliyor. moritz’in bu gücü dedektiflerin ona karşı olan şüphesini daha çok arttırıyor.
dizi yayınlandığı dönem yoğun bir ilgi gördü, ikinci sezonun çıkacağı söyleniyordu fakat sonradan iptal edildi diye biliyorum. artı olarak dizi uyarlanmadan önce yine aynı konuyu içeren bir film çekilmiş ben dizi izlemeyi sevmem derseniz böyle bir seçenek de mevcut.
buradan
senaryosu eva krenenburg tarafından yazılmış, yönetmeni ise phillipp kadelbach.
gelin şimdi bu diziyi biraz inceleyelim. dizide ne ararsanız var; gerilim, drama, polisiye, suç, cinsellik her türlü konuyu içeriyor.
parfum, ter bezlerinin olduğu bölgelerin yani; saç, koltuk altı ve genital bölgesinin derisinin alındığı bir kadının cesedinin bulunmasıyla başlıyor.
cinayete kurban giden kadın yani katharina, yatılı okulda tanışmış beş arkadaşın ortak bir tanıdığı. beş farklı karakter hepsi birer cinayet şüphelisi.
dizi bu beş karakterin cinayetle olan bağını çözmeye çalışan dedektiflerle şekilleniyor.
dizide en çok ilgi çeken karakter moritz de vries. moritz’in koku duyusu öyle güçlü ki bir insanları koklayarak sağlık durumlarını, ruh hallerini dahi anlayabiliyor. moritz’in bu gücü dedektiflerin ona karşı olan şüphesini daha çok arttırıyor.
dizi yayınlandığı dönem yoğun bir ilgi gördü, ikinci sezonun çıkacağı söyleniyordu fakat sonradan iptal edildi diye biliyorum. artı olarak dizi uyarlanmadan önce yine aynı konuyu içeren bir film çekilmiş ben dizi izlemeyi sevmem derseniz böyle bir seçenek de mevcut.
buradan
devamını gör...
toprak ana (cengiz aytmatov)
cengiz aytmatov'un 1963 tarihli mükemmel romanı. ayrıca aytmatov bu romanı ile lenin ödülü almıştır.
cengiz aytmatov kelimelerin efendisi. eserinde öyle güzel, öyle içten anlatmış ki hem acıyı hem de sevinci hayran olmamak elde değil. okuduğunuz anda, saf ve akıcı üslubu sizi daha çok içine çekiyor.
kısaca konusuna değineyim.
romanımız ikinci dünya savaşı yıllarında, bir kırgız köyünde geçmekte. kocası ve 3 oğlunu cepheye yollayan tolgonay ana özelinde tüm savaş mağdurlarının acılarını, çektiği eziyetleri, sıkıntıları anlatılmakta. savaşın ne denli yıkıcı olduğunu cepheye gitmeden, geride kalanlar üzerinden göstermekte. belki de en acı kısmı burası, geride kalanların yaşadığı hasret, özlem, acı ve belirsizlik.
okurken gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız. etkisinden de öyle kolay kolay çıkamayacaksınız. hâlâ okumadıysanız bu tanım sizin için bir işaret olabilir. okumanız önemle tavsiye edilir.
son olarak kitaptan bir alıntı bırakayım.
- ey benim sevgili tarlam, hasat bitti ve şimdi sen dinleniyorsun.
burada artık insan sesleri duyulmuyor, arabalar yolların tozunu kaldırmıyor, biçerdöverler de görünmüyor artık. sürüler daha anıza salınmadı. sen insanlara meyvalarını verdin. şimdi, doğum yapmış kadınlar gibi uzanmış, yatıyorsun. sonbahara kadar dinleneceksin. şu anda burada yalnızız. senden ve benden başka kimse yok. sen benim bütün hayatımı biliyorsun. bugün `ölüleri anma günü! suvankul'u, kasım'ı, maysalbek'i, caynak'ı ve aliman'ı rahmetle anıyor, dua ediyorum. yaşadığım sürece hiç unutmayacağım. bir gün gelecek, canbolat'a da her şeyi anlatacağım. eğer yaradılıştan zeki ve iyi niyetli ise, anlayacaktır. ama öbürlerine, dünyada yaşayan herkese nasıl anlatmalı? onlara bir diyeceğim var ama her birinin kalbine nasıl gireyim de anlatayım?
ey gökyüzünde parlayan güneş, sen bütün küreyi dolaşıyorsun, onlara sen anlat!
ey yağmur bulutu, dünyanın üzerine sağnak sağnak boşal, her damlan bir konuşmacı olsun da, onlara sen anlat!
ey besleyici toprak ana, hepimizi bağrına basan sensin. onlarla sen konuş toprak ana, insanlara sen anlat!
- hayır tolgonay, onlarla sen konuşmalısın. sen
kadınsın. sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. bir
insansın sen! onlara sen anlat!
cengiz aytmatov kelimelerin efendisi. eserinde öyle güzel, öyle içten anlatmış ki hem acıyı hem de sevinci hayran olmamak elde değil. okuduğunuz anda, saf ve akıcı üslubu sizi daha çok içine çekiyor.
kısaca konusuna değineyim.
romanımız ikinci dünya savaşı yıllarında, bir kırgız köyünde geçmekte. kocası ve 3 oğlunu cepheye yollayan tolgonay ana özelinde tüm savaş mağdurlarının acılarını, çektiği eziyetleri, sıkıntıları anlatılmakta. savaşın ne denli yıkıcı olduğunu cepheye gitmeden, geride kalanlar üzerinden göstermekte. belki de en acı kısmı burası, geride kalanların yaşadığı hasret, özlem, acı ve belirsizlik.
okurken gözyaşlarınıza engel olamayacaksınız. etkisinden de öyle kolay kolay çıkamayacaksınız. hâlâ okumadıysanız bu tanım sizin için bir işaret olabilir. okumanız önemle tavsiye edilir.
son olarak kitaptan bir alıntı bırakayım.
- ey benim sevgili tarlam, hasat bitti ve şimdi sen dinleniyorsun.
burada artık insan sesleri duyulmuyor, arabalar yolların tozunu kaldırmıyor, biçerdöverler de görünmüyor artık. sürüler daha anıza salınmadı. sen insanlara meyvalarını verdin. şimdi, doğum yapmış kadınlar gibi uzanmış, yatıyorsun. sonbahara kadar dinleneceksin. şu anda burada yalnızız. senden ve benden başka kimse yok. sen benim bütün hayatımı biliyorsun. bugün `ölüleri anma günü! suvankul'u, kasım'ı, maysalbek'i, caynak'ı ve aliman'ı rahmetle anıyor, dua ediyorum. yaşadığım sürece hiç unutmayacağım. bir gün gelecek, canbolat'a da her şeyi anlatacağım. eğer yaradılıştan zeki ve iyi niyetli ise, anlayacaktır. ama öbürlerine, dünyada yaşayan herkese nasıl anlatmalı? onlara bir diyeceğim var ama her birinin kalbine nasıl gireyim de anlatayım?
ey gökyüzünde parlayan güneş, sen bütün küreyi dolaşıyorsun, onlara sen anlat!
ey yağmur bulutu, dünyanın üzerine sağnak sağnak boşal, her damlan bir konuşmacı olsun da, onlara sen anlat!
ey besleyici toprak ana, hepimizi bağrına basan sensin. onlarla sen konuş toprak ana, insanlara sen anlat!
- hayır tolgonay, onlarla sen konuşmalısın. sen
kadınsın. sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. bir
insansın sen! onlara sen anlat!
devamını gör...
evlilik teklifini reddetmek
%50 ihtimalin diğer %50'sidir.
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
değiştin mi hiç?
değiştim ben bu sene.
ve her gece,
her bir gece
sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece başka bir soru düşündüm.
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu gece başka bir soru düşündüm.
zalimin mazlum ile,
celladın kurban ile
dönüp durduğu bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu yıl ne değişti?
bu yıl benim değişen.
eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum ve vahşi bir kurt.
güvercindim önceden, bir ceylandım
bugünse bilmiyorum ne olduğumu.
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
kuzucuk! ah kuzucuk!
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
ve her şey, yeniden başlıyor işte.
had gadia
değiştim ben bu sene.
ve her gece,
her bir gece
sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece başka bir soru düşündüm.
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu gece başka bir soru düşündüm.
zalimin mazlum ile,
celladın kurban ile
dönüp durduğu bu dehşet çemberi
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?
bu yıl ne değişti?
bu yıl benim değişen.
eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum ve vahşi bir kurt.
güvercindim önceden, bir ceylandım
bugünse bilmiyorum ne olduğumu.
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
kuzucuk! ah kuzucuk!
babam almıştı onu bana sadece iki paraya
ve her şey, yeniden başlıyor işte.
had gadia
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
normalde ortamlarda entelektüelitenin dibine vuran adamım ama bazen evde yalnız olduğum zaman, yüksek sesle, gizli gizli "can kan-yar yar şarkısını veya yurtseven kardeşler" dinliyorum.
şeklime bakan kızlara da;" kulaklarımdan beynime röyksopp değil, cankan akıyorum yavrum" da diyemiyorum.
şeklime bakan kızlara da;" kulaklarımdan beynime röyksopp değil, cankan akıyorum yavrum" da diyemiyorum.
devamını gör...
arthur
çocukluğumda çok fazla izlediğim çizgi filmlerden biridir.
hatta kardeşine çok sinir olurdum.
bunun merimö inek şarkısı ile kardeşim 1 yıl boyunca kafamızı şişirmişti.
hatta kardeşine çok sinir olurdum.
bunun merimö inek şarkısı ile kardeşim 1 yıl boyunca kafamızı şişirmişti.
devamını gör...
akp'li birisiyle siyaset tartışmak
atom altı parçacıkları bilirsiniz. üçe ayrılırlar; leptonlar, kuarklar, nötrinolar. atom çekirdeği ise; proton ve nötrondan meydana gelir.
ha pardon ya. başlık başkaymış. ben o konuyu hiç bilmiyorum.
ha pardon ya. başlık başkaymış. ben o konuyu hiç bilmiyorum.
devamını gör...
testere’yi oynayabilecek türk oyuncu
ezel’ de converse ayakkabılar giyen, psikopat katil “temmuz “en çok yakışandır bence. şimdilerde çukur’ da “aliço” karakterini canlandırıyor.
rıza kocaoğlu.
rıza kocaoğlu.
devamını gör...
şah hatayi
yaşadığı döneme göre epey safi bir dil kullanmış şair. yedi ulu ozandan biri.
deyişleri, demeleri hükümdarlığından büyüktür *
bestelenmiş hallerinin de her biri birbirinden güzeldir.
ayrıca (bkz: şah ismail)
deyişleri, demeleri hükümdarlığından büyüktür *
bestelenmiş hallerinin de her biri birbirinden güzeldir.
ayrıca (bkz: şah ismail)
devamını gör...
tereddüt çizgileri
biraz korkutucu olan adli tıp terimi.
intihar mı cinayet mi olduğunu anlamak konusunda büyük önemi olan çizgilerdir. intihar eden kişi bunu gerçekleştirmeden önce kesici aleti genelde normalde en çok kullandığı * eliyle tutup en acısız ve kolay olanı bulmak için provasını yapar. bu prova sırasında kesici aleti hafif hafif değdirdiği için belli belirsiz çizgiler oluşur. bunu yaparken de ''buradan kesilse acır mı veya nereden kesersem öldürücü bir darbe olur'' gibi düşünceler içerisindedirler.
intihar mı cinayet mi olduğunu anlamak konusunda büyük önemi olan çizgilerdir. intihar eden kişi bunu gerçekleştirmeden önce kesici aleti genelde normalde en çok kullandığı * eliyle tutup en acısız ve kolay olanı bulmak için provasını yapar. bu prova sırasında kesici aleti hafif hafif değdirdiği için belli belirsiz çizgiler oluşur. bunu yaparken de ''buradan kesilse acır mı veya nereden kesersem öldürücü bir darbe olur'' gibi düşünceler içerisindedirler.
devamını gör...
90'lı yıllara dair akılda kalanlar
barış manço'nun sunduğu "adam olacak çocuk" programını hiç kaçırmadan izlemek.
devamını gör...