elde ettikten sonra erkeklerin kadınlara yaptığı şeyler
görmezlikten gelmek.. yok saymak.. hep bunu yaparlar.. menfaat dünyası erkekler için daha bir önemli..
devamını gör...
emboli
damar içerisinde meydana gelen tıkanıklık. başlıca 3 çeşidi var.
1. tromboemboli. damarların herhangi birinde mevcut pıhtı (bkz: thrombus) kopup gidip başka bir damarı tıkadığında oluşan embolidir. akciğeri vurursa pulmoner emboli, koroner damarları vurursa kardiyak emboli, karaciğer arterini vurursa hepatik arter embolisi vs gibi adlandırılır. organına, damarına göre falan fişman.
2. lipoemboli. yağ kaynaklı olanlar. şişkoysanız damar tıkanıklığı olur yani. yediğinize içtiğinize dikkat edin.
3. gaz embolisi. bu da damar içine hava enjekte ederseniz, ya da vurgun yerseniz falan olur.
damarına göre de arter mi ven mi diye sınıflandırılıyor. elim değmişken onu da şeyapayım.
1. arteriyel emboli. arterler bir organa kan götüren damarlar. atardamar halk arasında. giriş noktaları. bunlar tıkanırsa hedef organa kan gitmez. kan gitmezse beslenemez. beslenemezse nekrotik doku ölümü gerçekleşir. nekroz olursa da organ hasar görür, hatta iflas edebilir. mesela
renal arter: böbrek atardamarı.
pulmoner arter: akciğer atardamarı.
koroner arter: kalp atardamarı (aorta değil. aorta, ya da aort, kalpten çıkan kanı vücuda pompalar. kalbi beslemez. kalp, içi kan dolu olmasına rağmen o kan ile beslenmez. koroner arterler kalbe kan götürüp besleyen damarlardır).
hepatik arter (arteria hepatica communis): karaciğer atardamarı.
karotid arter (arteria carotis communis): şahdamarı. beyne giden atardamarlar.
gibi gibi arterler emboli olduğunda ilgili organ oksijensiz kalır, ve yeterince süre oksijensiz kalırsa enfarktüs gelişir.
2. venöz emboli. ven de arterin tam tersi. toplardamar. en fazla emboli görülen venler femoral venler :
)
bu da bulunduğu yerde kan akışını engeller. o bölgede şişkinlik yapar.
ağrı, şişkinlik, kızarıklık, sıcaklık ve yüzeysel damarların belirginleşmesiyle karakterizedir. hepsi olacak diye bişey yok tabi. bu ilk başta arteriyel olana göre daha az baş ağrıtan bişey gibi görünüyor olabilir ama değil. kopan bir parça pıhtı, dolaşıma katılıp kalbe ulaşır. venöz dolaşımda olduğu için ulaşacağı yer sağ atriyum. sonra sağ ventrikul. sonra pulmoner arter. akciğer atardamarını tıkar, hasta nefes alamaz, boğulur. zamanında müdahale edilmezse öldürebilir bile, şakası yok.
filmlerdeki "enjektörden fışkırtılan bir miktar sıvı" var ya hani, hah işte emboli olmasın diye yapılıyor o.
ayrıca bakınız: derin ven trombozu
1. tromboemboli. damarların herhangi birinde mevcut pıhtı (bkz: thrombus) kopup gidip başka bir damarı tıkadığında oluşan embolidir. akciğeri vurursa pulmoner emboli, koroner damarları vurursa kardiyak emboli, karaciğer arterini vurursa hepatik arter embolisi vs gibi adlandırılır. organına, damarına göre falan fişman.
2. lipoemboli. yağ kaynaklı olanlar. şişkoysanız damar tıkanıklığı olur yani. yediğinize içtiğinize dikkat edin.
3. gaz embolisi. bu da damar içine hava enjekte ederseniz, ya da vurgun yerseniz falan olur.
damarına göre de arter mi ven mi diye sınıflandırılıyor. elim değmişken onu da şeyapayım.
1. arteriyel emboli. arterler bir organa kan götüren damarlar. atardamar halk arasında. giriş noktaları. bunlar tıkanırsa hedef organa kan gitmez. kan gitmezse beslenemez. beslenemezse nekrotik doku ölümü gerçekleşir. nekroz olursa da organ hasar görür, hatta iflas edebilir. mesela
renal arter: böbrek atardamarı.
pulmoner arter: akciğer atardamarı.
koroner arter: kalp atardamarı (aorta değil. aorta, ya da aort, kalpten çıkan kanı vücuda pompalar. kalbi beslemez. kalp, içi kan dolu olmasına rağmen o kan ile beslenmez. koroner arterler kalbe kan götürüp besleyen damarlardır).
hepatik arter (arteria hepatica communis): karaciğer atardamarı.
karotid arter (arteria carotis communis): şahdamarı. beyne giden atardamarlar.
gibi gibi arterler emboli olduğunda ilgili organ oksijensiz kalır, ve yeterince süre oksijensiz kalırsa enfarktüs gelişir.
2. venöz emboli. ven de arterin tam tersi. toplardamar. en fazla emboli görülen venler femoral venler :
)bu da bulunduğu yerde kan akışını engeller. o bölgede şişkinlik yapar.
ağrı, şişkinlik, kızarıklık, sıcaklık ve yüzeysel damarların belirginleşmesiyle karakterizedir. hepsi olacak diye bişey yok tabi. bu ilk başta arteriyel olana göre daha az baş ağrıtan bişey gibi görünüyor olabilir ama değil. kopan bir parça pıhtı, dolaşıma katılıp kalbe ulaşır. venöz dolaşımda olduğu için ulaşacağı yer sağ atriyum. sonra sağ ventrikul. sonra pulmoner arter. akciğer atardamarını tıkar, hasta nefes alamaz, boğulur. zamanında müdahale edilmezse öldürebilir bile, şakası yok.
filmlerdeki "enjektörden fışkırtılan bir miktar sıvı" var ya hani, hah işte emboli olmasın diye yapılıyor o.
ayrıca bakınız: derin ven trombozu
devamını gör...
continuum
çok fazla ipucu vermeden kestirmeden söyleyeceklerimi söyleyeyim. izlediğim en iyi bilim kurgu dizilerden birisiydi diyebilirim. elbette bir battlestar galactica değil ama zaten o başka bir seviye. fringe düzeyinde diyebiliriz. bu dizinin özellikle ilk iki sezonu fırtına gibiydi. zamanda yolculuk klişelerinden kendisini bir nebze olsun kurtarabilmiş olması da bu diziye artı yazar. alec sadler karakteri keyifli bir karakter o da bir walter bishop değil ama ilk andan itibaren kendisine ısınıyorsunuz. kiera cameron karakteri de olivia dunham'la yarışabilecek bir karakterdir diyebiliriz. özellikle kapitalizm göndermeleri ve eleştirileri, şirketlerin dünyayı götürdüğü nokta, direniş örgütü liber8 'in enteresan eylemleri falan derken dizi sizi bir anda içine çekiveriyor. kiera'nın maymun artık gözünü açtı duruşu, her geçen bölüm değişime uğraması ve bu değişimin beraberinde getirdiği kendisini ve olayları sorgulama durumu yine dizinin keyifli yanlarından sayılabilir. dizinin en iyi sezonu ise bana göre tartışmasız ikinci sezonudur. karakterler arası ilişkilerin geldiği durumun aktarımı, bazı hususların iyice ortaya çıkması ve boşluk bırakmadan ilerlemeye çalışması da taktire şayandı. üçüncü sezonla birlikte bir düşüş başladı ama ben dizinin yine de erken final yaptığını düşünüyorum. apar topar çekildi televizyon ekranlarından. final bölümü de bu palas pandıras gidiş için fena sayılmayacak kalitedir. şayet izlemediyseniz bilim kurgu severler için güzel bir seçenek olabilir.
devamını gör...
6 kelimelik otobiyografi
ben bile ne olduğumu bilmiyorum..*
devamını gör...
balûli dana
yedinci yüzyılda yaşamış kürt şair.
bir şiirinin kürtçe ve türkçesini bırakacağım.
[ey watey yaran...]
ey watey yaran, ew watey yaran
ême dêwaneyîn ew watey yaran
henî megêlin yek yek şaran
ta zinde kerim ayîn îran
[...]
ew watey yaran, ew watey yaran
we qanûn şert ew watey yaran
çendê mewla bim girdiman şaran
yaranim kerden we qeway maran (55,56)
türkçesi
[yârlar diyor ki...]
bazı yârlara göre, bazı yârlara göre*
divane olmalıymışız o yârlara göre
ama dolaşıyorlar tek tek şehirleri
diriltmek için eski iran dinini
[...]
bazı yârlara göre, bazı yârlara göre
bazısı diyor ki, o kanunlara göre
dolaştık şehirleri tanrı yolunda
yârlar güçlüdür, yaklaştıkça tanrı'ya
-------------------------
*) yâr (çoğulu ' yârân ' ), zerdüşt'e iman edenleri tanımlamaktadır. aynı zamanda yârsan dinine mensup olanlari niteler.
••••••••••••
çeviri : (bkz: selim temo)
kaynak : kürt şiiri antolojisi, agora kitaplığı, 3.basım, syf 2 ve 3.
bir şiirinin kürtçe ve türkçesini bırakacağım.
[ey watey yaran...]
ey watey yaran, ew watey yaran
ême dêwaneyîn ew watey yaran
henî megêlin yek yek şaran
ta zinde kerim ayîn îran
[...]
ew watey yaran, ew watey yaran
we qanûn şert ew watey yaran
çendê mewla bim girdiman şaran
yaranim kerden we qeway maran (55,56)
türkçesi
[yârlar diyor ki...]
bazı yârlara göre, bazı yârlara göre*
divane olmalıymışız o yârlara göre
ama dolaşıyorlar tek tek şehirleri
diriltmek için eski iran dinini
[...]
bazı yârlara göre, bazı yârlara göre
bazısı diyor ki, o kanunlara göre
dolaştık şehirleri tanrı yolunda
yârlar güçlüdür, yaklaştıkça tanrı'ya
-------------------------
*) yâr (çoğulu ' yârân ' ), zerdüşt'e iman edenleri tanımlamaktadır. aynı zamanda yârsan dinine mensup olanlari niteler.
••••••••••••
çeviri : (bkz: selim temo)
kaynak : kürt şiiri antolojisi, agora kitaplığı, 3.basım, syf 2 ve 3.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
hiç modluk bir işim olmadı. soru-cevap şeklinde konuşmalarımız oldu.
ancak farkındayım beni görmezden geliyorsunuz. bana saksı muamelesi yapıyorsunuz. bana da ceza verin, ben de sicilimi kirletip belalı yazarlar arasına girmek istiyorum.
ancak farkındayım beni görmezden geliyorsunuz. bana saksı muamelesi yapıyorsunuz. bana da ceza verin, ben de sicilimi kirletip belalı yazarlar arasına girmek istiyorum.
devamını gör...
kafa sözlük yüklenme animasyonunun değişmesi
az önce farkettiğim olay.
devamını gör...
link atar mısınız kabusu
online eğitim sürecinde zoom üzerinden bağlanılan derslerle hayatıma giren yeni kabusum. bir kaç sayı ve harfi girmemek için whatsapp'tan aralıksız bu mesajı yollayan canım katılımcılar sayesinde rüyamda bile bana gelen mesajlar link atar mısınız oluyor.
devamını gör...
snell yasası
ışığın geldiği ortamın kırılma indisi ve gelme açısı ile girdiği ortamın kırılma indisi ve kırılma açısı arasındaki ilişki.

yani:
geldiği ortamın kırılma indisinin, girdiği ortamın kırılma indisine oranı = kırılma açısının sinüsünün gelme açısının sinüsüne oranı

yani:
geldiği ortamın kırılma indisinin, girdiği ortamın kırılma indisine oranı = kırılma açısının sinüsünün gelme açısının sinüsüne oranı
devamını gör...
intihar notu
sanırım iki tip durumdan kaynaklanıyor:
ilki narsist kişilikli insanların, kendilerine karşı daha da ilgi, sevgi, nefret v.s. beslenmesi arzusu,
ikincisi ise çok hassas, naif kişilikli insanların bu dünyadaki düzende hiçbir zaman anlaşılamadığını düşünüp "en azından giderken sitemimi saklamayayım" motivasyonu.
ilk grup değil de ikinci grup boğazda bir düğümlenme hissi bırakıp gidiyor ne yazık ki.
ilki narsist kişilikli insanların, kendilerine karşı daha da ilgi, sevgi, nefret v.s. beslenmesi arzusu,
ikincisi ise çok hassas, naif kişilikli insanların bu dünyadaki düzende hiçbir zaman anlaşılamadığını düşünüp "en azından giderken sitemimi saklamayayım" motivasyonu.
ilk grup değil de ikinci grup boğazda bir düğümlenme hissi bırakıp gidiyor ne yazık ki.
devamını gör...
önce o eli bi indir
akıllara kuzey tekinoğlu'nu getirir.
devamını gör...
minimalizm
gereksiz kalabalıktan uzak sade bir yaşamdır.
bu kalabalık basit bir şekilde insan, eşya, kıyafet gibi düşünülebilir.
bu kalabalık basit bir şekilde insan, eşya, kıyafet gibi düşünülebilir.
devamını gör...
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
hayatıma giren yada hayatımdan çıkan hiç bi insandan pişmanlık duymadım kimisi ıyiki kimisi tecrübe oldu bana.en güzeli ise hayatımda kalan insanlara hatta yeni tanistiklarima biseyler katabilmiş ,anlatabilmis olmak.ben olduğum için yanimda kalmis olmaları. bugün doğum günüm vesilesiyle çok güzel anlar yaşadım .ufacık şeyler mutlu etti beni. **güzel anlarla güzel yaşlara merhaba.
devamını gör...
insanların zamanla değişmesi
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
arkadaşlarımız, ailemiz, tanıdıklarımız ve tanıdığımızı sandıklarımız.
izleriz onları, güveniriz, sahip çıkarız, paylaşırız onlar ile, onlardan kaçar, onlara sığınırız.
bazen ise bekleriz veya isteriz onlardan değişmelerini.
bazen ise sadece merak ederiz acaba değişebilirler mi?
kimi zaman ise inanırız, inanmak isteriz, değiştiklerine veya değişebileceklerine.
"zamanla her şey değişir" deriz belki kendimize.
belki insanlar bile.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
arkadaşlarımız, ailemiz, tanıdıklarımız ve tanıdığımızı sandıklarımız.
izleriz onları, güveniriz, sahip çıkarız, paylaşırız onlar ile, onlardan kaçar, onlara sığınırız.
bazen ise bekleriz veya isteriz onlardan değişmelerini.
bazen ise sadece merak ederiz acaba değişebilirler mi?
kimi zaman ise inanırız, inanmak isteriz, değiştiklerine veya değişebileceklerine.
"zamanla her şey değişir" deriz belki kendimize.
belki insanlar bile.
devamını gör...
beyaz fillere benzeyen tepeler
bir ernest hemingway öyküsüdür.
küçücük bir öyküdür. belki üç dört dakikasını alır okurun. daha doğrusu okumak için üç dört dakika gerekir, öykünün etkisinden çıkmak o kadar kolay değildir.
bu hikaye o zamanlar kürtajın yasak olduğu ispanya’da geçer, ebro vadisinde istasyonun hemen karşısındaki bir barda. ve burdan görünen manzara hikayenin kadın kahramanı olan jig’e göre beyaz fillere benzer.
sevgili oldukları ya da belki de bir zamanlar sevgili olukların anladığımız bir çift havadan sudan sohbet ederler. başta havadan sudan gibi görünen bu sohbet içindeki gerilim aslında o kadar büyüktür ki insan elini uzatsa tutabilir sanki.
ernest hemigway öyle bir yazardır ki neredeyse tamamı diyaloglardan oluşan bu öyküde ikili arasındaki gerginliği, o gerginliğin adını hiç anmadan muhteşem bir şekilde anlatır bize. her yeri sembollerle doludur öykünün. çözdükçe rahatlayan ve rahatlatan bir düğüm gibi.
çift yol ayrımındadır, beyaz fillere benzeyen tepenin karşısında bir barda oturmuş etrafı izlerken bira içip sohbet etmektedir. ve hikayenin geçtiği o zamanda ispanya’da kürtaj yasaktır. ve hikayenin geçtiği o zamanda dünya erkek egemen bir dünyadır.
küçücük bir öyküdür. belki üç dört dakikasını alır okurun. daha doğrusu okumak için üç dört dakika gerekir, öykünün etkisinden çıkmak o kadar kolay değildir.
bu hikaye o zamanlar kürtajın yasak olduğu ispanya’da geçer, ebro vadisinde istasyonun hemen karşısındaki bir barda. ve burdan görünen manzara hikayenin kadın kahramanı olan jig’e göre beyaz fillere benzer.
sevgili oldukları ya da belki de bir zamanlar sevgili olukların anladığımız bir çift havadan sudan sohbet ederler. başta havadan sudan gibi görünen bu sohbet içindeki gerilim aslında o kadar büyüktür ki insan elini uzatsa tutabilir sanki.
ernest hemigway öyle bir yazardır ki neredeyse tamamı diyaloglardan oluşan bu öyküde ikili arasındaki gerginliği, o gerginliğin adını hiç anmadan muhteşem bir şekilde anlatır bize. her yeri sembollerle doludur öykünün. çözdükçe rahatlayan ve rahatlatan bir düğüm gibi.
çift yol ayrımındadır, beyaz fillere benzeyen tepenin karşısında bir barda oturmuş etrafı izlerken bira içip sohbet etmektedir. ve hikayenin geçtiği o zamanda ispanya’da kürtaj yasaktır. ve hikayenin geçtiği o zamanda dünya erkek egemen bir dünyadır.
devamını gör...
üniversitelerin bahar döneminde hibrit eğitime geçmesi
bazı üniversitelere ait bir uygulamadır. staj uygulaması/pratiği olan bölümlerin teorik derslerini online olarak devam edebileceği imkanı var, böyle bir imkan varken derslerin yüzyüze işlenmesi gerekli midir? sadece staj uygulamaları yapılacak diyelim ki; hastanelerin imkanları, öğrencilerin aşılanma durumları, öğrenciler için koruyucu ekipman temini gibi konularda yeterli önlemler alındı mı? hastanelere ziyaretçi bile alınamıyorken; henüz aşılanmamış, ki aşının ne kadar etkisi olduğu konusu soru işareti iken, bazı öğrencilerin staj uygulamalarına çıkartılması ne kadar güvenilir olacaktır? bildiğim kadarıyla sadece tıp alanındaki öğrencilere aşı uygulanıyor, diğerleri için ne planlanmış bunu hiçbir yerde okumadım. bunun dışında yurtlar hangi ara öğrenciler için hazırlanabilecek? bu konularla ilgili de açıklamalar yapılabilse keşke...
eğitim önemli ama sağlık daha önemli. öğrenciler bir sene geç mezun olabilirler, ama kaybedilen hayatların telafisi olamıyor...
eğitim önemli ama sağlık daha önemli. öğrenciler bir sene geç mezun olabilirler, ama kaybedilen hayatların telafisi olamıyor...
devamını gör...


