fok balığının neden yalnız olduğunu bilmiyorum. peki siz denizlerin neden tuzlu olduğunu bilir misiniz çünkü hamsiler geceleri sessizce ağlar. *
devamını gör...

bir başlığın altına defalarca tanım girip silip en sonunda 'neyse ya' diye çıktığım bile oluyor. zamanla alıştım ama.
devamını gör...


benim için de budur.
devamını gör...

türkiye'de inançsızların oranı hala küçük bir yüzde olsa da konda'nın araştırmalara göre bu oran geometrik olarak büyüyor gibi görünüyor. ateistlerin oranı 1'den 3'e çıkarken dindar muhafazakarların oranı korkunç derecede azalmış durumda. internetin, şehirleşmenin ve eğitim seviyesinin artması, köyden kente geçen ailelerin ikinci ve üçüncü nesilde tamamen şehirleşmesiyle bu oran daha da artacaktır.

20 yıllık akp iktidarı da müthiş bir katalizör görevi gördü. milli görüşçülere normalde oy vermeyen merkez sağ seçmen, 2001 krizinin ve yolsuzlukların da etkisiyle "bunlar çalmaz" diyerek akp'de konsolide oldu fakat gelinen nokta çalma konusunda doktora yapmış bir suç ve mafya şebekesi. bu işin süsü ise hep "allah, kitap, muhammed" oldu. medya ile bunu ne kadar kontrol etmeye çalışsalar da insanlar ilk elden hergün tecrübe ediyor. "alnı secdeye giden adam çalmaz" diye oy veren ebeveynlerinin aksine gençlerin günümüzde hiçbir ümidi yok. en basitinden memuriyet için dahi yandaş olmaları ya da torpil bulmaları gerekiyor. sonuç olarak iş bulamayan, karnını doyuramayan, evlenemeyen kitleler var ortada ve öfkeliler. aptal değiller. "allah-kitap-muhammed" üçgeniyle kafalandıklarının farkındalar. medya manipülasyonuna son derece açık olan ebeveynlerinin aksine kanmıyorlar. deist ve ateist oluyorlar. en kötü ihtimalle dini ritüelleri bırakıyorlar.

demografik yapı değişiyor, bundan kaçış yok. iktidarın ülkeyi zorla islamlaştırma çabası da bundan ileri geliyor. fakat görülüyor ki o da geri tepiyor. bu işler her yerde böyle. bugün iran'da molla rejimi çökse bir tane kapalı kadın kalmaz.
devamını gör...

bugünün ilk anlarında kaydolduğum ve büyük bir hevesle bisiler attığım, girdiğim ilk günde tanıştığım biriyle rüyamda huzur dolu anlar yaşamamı sağlayan yer.
devamını gör...

''o yıllarda her fakültede olduğu gibi bizim fakültemizde de gruplar vardı. özellikle doğu kökenli arkadaşlarımızdan oluşan bir grup maço tavır sergilerdi. zeki müren ve bizim sınıftan bobo'nun tavırları ise farklıydı. bu tavırlar o gruptakilere göre erkekliğe büyük ihanetti. sürekli ona takılmadan edemiyorlardı. buna takılma demek de doğru değildi. ona isim takıp arkasından da küfrediyorlardı. başka bir motif daha vardı tabii...
...
bir gün kantinde oturuyorduk. zeki müren içeri girerken peşinden gelen o gruba bağırıyordu. anlaşıldığı kadarı ile zülfü yâre dokunmuşlardı. kantinin kapısında 5 kişi durmuşlar, sırıtıyorlardı. zeki müren'in bam teline basmışlardı.
zeki müren, "bana bakın o...pu çocukları," dedi ve kemerini çözüp pantolonunu indirdi. donunu iki eliyle tutarak, "ben şimdi bunu da indireceğim. çok merak ederek laf attığınız erkekliğimle mukayese edebilecek bir babayiğit varsa çıksın ortaya da benim yaptıklarımı yapsın." dedi ve suratlarına baktı.
zeki seslendi "hadi, hadi... o çok övündüğünüz erkekliğinizi gösterecek bir yiğit yok mu? " karşı taraf ne yapacağını şaşırmıştı. zeki müren, "anlaşıldı sizde iş yok ama erkek nasılmış görmeniz gerekir," dedi. donunu indirdi aşağıya. biz sadece yuvarlak poposunu gördük. öbürleri şaşkınlık içinde kantini terk ettiler. ondan sonra bu olay çok konuşuldu ama maço takımı o konuda bir daha ağzını açmadı"

--- alıntı ---

aşkın kavurduğu güneş zeki müren

--- alıntı ---
devamını gör...

meksikalı speedy gonzales.
devamını gör...

bakış..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


yansıma..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

meteoroloji diyebilirim kendi adıma. gerek sitelere ödediğim üyelik bedelleri, gerek satın aldığım kitaplar, gerek istasyon kurmak için harcadıklarımı üst üste koyarsam 15 senede herhalde 5000$'a yakın harcamışımdır.
bilim, uğruna harcanan her kuruşu sonuna kadar hak etmiştir bence.
devamını gör...

-ben içmiyorum, afiyet olsun..

ne zamandır sözlüktesin?
devamını gör...

osmanlılarda ve dolayısıyla türkiye'de aristokrasinin olmayışının ve cumhuriyet zamanına kadar güçlü bir yerli burjuvazinin oluşmamasının yarattığı dolaylı bir etkidir. avrupa'da kimse habsburg torunuyum, bourbon çocuğuyum demez çünkü oralarda tarihsel süreç içerisinde ulus kimliğinin ve işçi sınıfının oluşmasını sağlayan, yönetilen geniş kitlelerin zamanla kimlik kazanmasını sağlayan toplumsal ve ekonomik bölünmeler meydana gelebilmiş. bizde ise padişah 19. yüzyıla kadar yetkilerini bile paylaşmak istememiş. saltanatına alternatif olmasın diye anadoludaki türkmen beylerinin ümüğünü sıkmış.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

unut beni, unuttuğum gibi seni
unut ki beni, yanındakini aldatma
giden kaybedendir, gittin kaybettin
bir şehir yakınıma bile yaklaşma

unut beni...
devamını gör...

adı ve soyadı ile
devamını gör...

1 liraya çikolata bile kalmadı. marketten elin dolu çıkarsan zenginsin demektir.
devamını gör...

pencere açık uyumak.
devamını gör...

sosyal mecrayı bir yana, gerçek dünyada insanların yüz yüzeyken bile birbirini anlamadığı, anlamak için de hiçbir şey yapmadığı bir dönem yaşıyoruz. kaldı ki, varlık sebebi goygoy olan ya da o şekilde görülen bu tür macralarda kişiler birbirini anlasın. çok zor çok.
devamını gör...

sana gitme demeyeceğim,

ama gitme lavinia.

adını gizleyeceğim,

sen de bilme, lavinia.

herhalde en vurucu dize denilince aklıma gelendir
devamını gör...

gerçekten alındığım şeyler genelde ailem bir şey dediğinde oluyor.* ama onun dışında, eski sevgilim bir keresinde " tam bir hayal kırıklığısın" demişti. baya alınmıştım zamanında.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim