oldukça kaliteli yazıları olan ve artılarını esirgemeyen yazar arkadaşımızdır.

takipteyiz efendim.
devamını gör...

genelde sinemacıların kullandığı bir sinema terimidir. mesela " ooo hocam yalnız açılış sekansını çok başarılı buldum" şeklinde. cevap olarak da "sen bide kapanış sekansını gör azizim" derler.

sekans birbiriyle yakın sahnelerin bir araya gelmesiyle oluşur. olaylar farklı zaman veya mekanda olmasına rağmen birbiriyle ilişkilidir.
devamını gör...

project gutenberg'den kitapları ücretsiz bir şekilde pdf halinde okuyabilirsiniz.

edit: hırsızlık ve haram diyen arkadaşlar, bazı anadilinde okumam gereken kitaplar hiçbir kitapçıda yok ve türkçe olmadığı için aşırı pahalı, ve sürekli kitap almam lazım edebiyat okuduğum için, ne yapayım? fotokopi kullanmak zorundayım veya bu siteleri.
devamını gör...


“bir el uzanır bana
sınırların ardında
bir el uzanır bana
sınırların ardında
büyümeli sevdamız
kardeşlik toprağında
büyümeli sevdamız
kardeşlik toprağında
ver elini ver bana eftalya
uzansın elimiz eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
ver elini ver bana eftalya
uzansın elimiz eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
aynı topraktan geldik
biz bize benzeriz
aynı topraktan geldik
biz bize benzeriz
sevdayla dururken
neden kavga ederiz
sevdayla dururken
neden kavga ederiz
ver elini ver bana eftalya
uzansın elimiz eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
ver elini ver bana eftalya
uzansın elimiz eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya
benim divane gönlüm
seni ister eftalya”


bestecisinin hüseyin bayer olduğu şarkı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

haruki murakami'nin 1982'de yayınlanan the rat serisinin üçüncü kitabı. türkçeye nihal önol'un çevirisiyle 2008 yılında kazandırılmıştır.

murakami'nin en az beğendiğim kitaplarından biri. ama murakami ne yazsa okuyacak biri olarak yine de sevdim tabii ki. doğayla ilgili enfes tahliller ve fantastik kurgu seviyorsanız siz de keyif alırsınız diye düşünüyorum.


"eğer istersek, varsayımlar alanında dilediğimiz kadar at koşturabiliriz. başıboş bir ilkbahar rüzgarının savurduğu kanatlı bir tohum gibi köksüz.
öte yandan da, aynı zamanda, rastlantı diye bir şeyin varlığını yadsıyabilir, bilmezden gelebiliriz. olan olmuştur, olacak olan da besbelli olacaktır, işte böyle, sürüp gidebilir. başka bir deyimle, aramızdaki "her şey" ile önümüzdeki "sıfır" arasında sıkıştırılmış olduğumuzdan, bizimkisi, içinde ne rastlantıya ne olanağa yer verilen, geçici bir varoluştur."
devamını gör...

her kadın cinayeti, şiddeti sonrası bu tarz başlıkları hortlatmanız midemi bulandırıyor. artık alıyorum sazı elime, çünkü katlanamıyorum zihniyetinize. (çoook uzun bir yazı olacak.)

biz daha ne yapabiliriz bu kadınların kendilerini bile isteye dövdürtmediklerine, öldürtmediklerine sizi ikna edebilmek için?! hadi bir de başka perspektif deneyelim. belki dibini sıyırdığınız 3 iqnuzun ucundan kıyısından tutunur ve anlaşılır bu gerçek...

anneleri öldürülen çocukların, olay yerinde bırakmak zorunda kaldıkları "çocuklukları..." hiç mi içinizi sızlamıyor mesela o çocuklara. annesi gözlerinin önünde katledilen bir kız çocuğumuz vardı hatırlarsınız belki (vicdanınız kuruduğu için emin olamıyorum hatırlayacağınıza da çünkü siz "o da öyle yapmasaymış" tayfasından olduğunuz için unutup geçmiş olmanız da muhtemel) o kız çocuğu da babasını kendi mi seçti? o kız çocuğu bu travmaya rağmen büyüyecek, okuyacak, ona acısı sebebiyle destek olacaklar bir şekilde hayata tutunacak. sen ben unutacağız ama o çocuk bunu unutacak mı sanıyorsunuz? şimdi o kız çocuğu eğer annesi gözleri önünde katledilmeseydi kimse tarafından sahip çıkılmayacak, her gün devam eden şiddet sebebiyle travmaları katlana katlana boynuna yük olarak binecek ve bundan 10 yıl sonra onun belki de kurban edildiği bir twitter videosunu burada duyuruyor lanetler ediyor olacaktık. şimdi o kız çocuğu annesi gözleri önünde öldürüldüğü için korumaya alındı ve tedavi edilecek yaraları sarılacak umuyorum ki aynı kaderi bu sayede annesi sayesinde hayatına çekmeyecek. şimdi bu kız çocuğuna şanslı diyebilir miyiz he ne dersiniz? annesinin katledilmesi sayesinde travmaları onarılmaya çalışıldı ve o bir şekilde artık bunun gerçekliği olmaması gerektiğinin farkında. bildiği tek şey erkeklerin kadınları dövüyor, öldürüyor olması değil. normalleştirmeyecek bunu tabii yaşadığı travmayı onarabilirse o da. o kız çocuğundan kim sağlıklı ilişkiler kurmasını bekleyebilir ki? o küçük kız çocuğunu büyüyüp genç bir kadın olduğunda da eğer yaraları onarılmasaydı şiddeti normal sanmaya ses çıkarmamaya devam ediyor olsaydı kim suçlayabilirdi?

işte kendilerini öldürtmekle suçladığınız o kadınların geçmişlerinde twitter sayesinde şahit olmadığınız daha nice şiddet olayı var bir bilseniz! türkiyede aile içi şiddetin ne kadar normalleştiğinin farkında değilmiş gibi yapıp iyice adileşmeyin gözümde. bir de sanki hayatlarınız boyunca hiçbir kadını aşağılamamış, farkında olarak ya da olmayarak psikolojik şiddet uygulamamış gibi burada gelip kadınları kendilerini öldürtmekle suçlayamazsınız. hanginizin sicili, vicdanı pürü pak? hadi hodri meydan bir taneniz bile çıkamaz bu coğrafyadan hiçbir vukuatım yok diye. ergenliğinizi de biliyoruz sizin rezil herifler!
yetişkin bir kadın özgürce cesur bir fotoğraf paylaşsa altına üşüşüyorsunuz hemen "babanın bundan haberi var mı?" diye. neden çünkü baba cezalandıran bir figür, öyle yerleşmiş kafatascı zihinlerinize. halbuki babası abisi mi sahip çıkacak erişkin bir kadının bedenine, hayatına!

size şaşırtıcı bir şey daha söyleyeyim kendilerini öldürtmekle itham ettiğiniz o kadınlar o hayvanları babalarından, abilerinden gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddet sebebiyle seçiyor. görüyor musunuz suçlu yine bir erkek çıktı, bakın şu işe? gel ağla şimdi onu da bir kadın yetiştirdi diye tüküreyim suratına 10milyon cümlelik yazımda hiç mi bir halt anlamadın diye.

bakın hergün kadın dediğin erkeğine bakacak, erkek öfkeliyse diğer odaya geçecek, kahkaha atmayacak, açık giyinmeyecek ki erkek tahrik olmasın vs diye bir ton laf duyuyoruz. sen ben gözümüz açık bir şekilde farkındayız değerimizin ama ülke kadınlarının büyük bir çoğunluğu eğitimlisinden eğitimsizine hiç sekmeden erkektir yapar kabulunde hala. toplum baskısı, o bu şu ne der korkusu, geçmişinde gördüğü şiddetle normali bu zannetmesi, sağlıklı psikolojiye sahip olmamaları. daha ne anlatayım size algılamanız için, ne örnek vereyim şaşırdım kaldım...

kendinizi eğitiyor musunuz, eve mi kapatıyorsunuz, psikolojiniz mi bozuluyor tedavi mi oluyorsunuz ne halt ediyorsanız edeceksiniz öldürmemeyi, zarar vermemeyi öğreneceksiniz!

hayatıma bu tip adamları çekiyorum diyen cağnım kadınlara sesleniyorum;
1. ortalıkta zaten normal bir insan, bir erkek yok. bir elin parmaklarını geçmez.
2. lütfen bir şekilde psikolojik destek terapi alın, çünkü bu normal değil. kabul etmeyin kabalığı, nezaketsizliği, şiddeti, küfrü. bugün bir kereden bir şey olmaz dersiniz ya da sadece el kaldırdı devamını getirmedi dersiniz ama havada duran o el emin olun yarın suratınıza inecektir! çiçeklerim vallahi başka bir hali var, aramızda az da olsa normal beyefendi insanlar var. kendinize reva görmeyin şiddeti, hakareti. maddi durumunuz yoksa özelden yazın, devlet kurumlarında bir şekilde sizlere destek olacak ücretsiz yerler bulunur. belediyelerde, üniversitelerde çok nadir de olsa ücretsiz danışmanlıklar var. destek olabilecekler, fikri olanlar da yazabilir yeter ki yardımımız olsun.

not: şu an normal ve kendini eğitebilmiş beyleri tenzih ediyorum lütfen üzerinize alınmayın. sizlerin bizlere destek olduğunuzun ve bütün bu adiliği her ne kadar suçlu olmasanız dahi utançla karşıladığınızın farkındayız. eleştirim eminim ki doğru kişilere sirayet edecektir ve umuyorum ki bir başka perspektif yaratırım da vazgeçerler her olayda yalnızca ve öncelikle katillerle empati yapma sevdasından!
devamını gör...

''the lord of the portakals gösterime girdi''

sözlük sinemasının ilk örneği olarak gösterilen ve mellisho'nun yönetmenliğini üstlendiği ''the lord of the portakals'' adlı yapım sözlük yazarlarının beğenisine sunuldu. filmin gösterime girmesiyle birlikte başlıkta oluşan uzun kuyruklar ve yaşanan izdiham gözlerden kaçmadı.

film, bir avuç portakalın sözlük dünyasını ekşiten, azılı limonlarla olan mücadelesini epik bir dille beyaz perdeye yansıtıyor. fantastik kurgu ögelerin öne çıktığı yapım ''at bordagalları'' repliği ile uzun süre akıllardan çıkmayacak gibi duruyor.

aldığımız bilgilere göre mellisho bu filmi ev temizliğinden arta kalan zamanlarda bin bir güçlükle çekmiş. takriben bir iki aydır evini temizlemeye erinmiş olan yönetmen, çamaşır suyunun kapağını açtığı anda bir aydınlanma yaşayarak, bu projeyi hayata geçirmeye karar vermiş. bununla ilgili yorumu ise şu oldu; ''çamaşır suyunun zihnimde oluşturduğu o kadim yaratıcılık etkisini hayatım boyunca unutmayacağım.''

henüz filmi izleme imkanı bulamamış olan yazarlarımıza, filmi izlemelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. ekran başına geçmeden önce portakallarınızı soyup baş ucunuza koymanız da önemle rica edilir.

sözlükten kısa havadisler

* aldığımız bilgilere göre meja mahlaslı yazarımız, "bal yerine reçel yapan arı" mahlaslı yazarımızı incelemek için sözlük yönetimine başvurmuş. bilimsel konulara ilgisi ile dikkat çeken yazarımızın, reçel yapan arıyı kesip biçip, üzerinde farklı deneyler yapabileceğinden korkuluyor. bu sebeple yazar hakları derneklerinin ayaklandığı ve yönetime baskı yaparak bu sözde bilimsel çalışmayı durdurun çağrısında bulunduğundan bahsediliyor.

* tutankamon'un laneti kendisini karma puan çılgınlığına kaptırdı. gözleri kararan ve durdurulamayan yazarımız, üçüncü rozetini alarak, sözlüğün yoksul yazarlarına nazire yapıyor. ilerleyen günlerde bir estetik ameliyat yaptırmayı planladığını öğrendiğimiz yazarımız, kullanıcı adını tutankamonun karması olarak değiştirecekmiş.

* sofmusic mahlaslı yazarımızın, bizlerin bale sevgisini arttırmak için yaptığı paylaşımlar sonrasında, yönetime başvurarak, tüm yazarlara rusya'dan bale pabucu getirtelim dediği öğrenildi.

yoldaş'ın konuya olumlu yaklaştığı ve bu pabuçların sipariş edildiği bilgisini de teyit ettik. fakat yaklaşık bir aydır pabuçların akıbeti hakkında herhangi bir bilgi alınamıyor.. yönetim nezdinde bir indira gandi durumu yaşanmış olabilir. bu yüzden tüm sözlük yazarlarının hakları olan bale pabuçlarını yönetimden istemesi ve bu mühim konu ile ilgili baskı yapması gerekliliğini sizlere özenle hatırlatırız.

* antiseptik özellikteki tanımları sonrasında tentürdiyot'un sözlüğün resmi ilacı olmasına karar verildi. bu mevzu ile ilgili yoldaş'ın ''buraya batticon girmeyecek! bu kullanıcı adını yasaklıyorum.'' tarzında bir ifade kullandığı sızan bilgiler arasında. ne diyelim hayırlı olsun.

* yönetim çözülemeyen sudoku'nun başına ödül koydu. kimsenin bir türlü çözemediği çözülemeyen sudoku mahlaslı yazarımızın çözülmesi için kesenin ağzını açan yönetim, sudoku'yu çözene 250 karma puan hediye edeceğini açıkladı. konuyla ilgili görüşlerini aldığımız çözülemeyen sudoku, muhabirimize; '' bunlar beni çözeceğim derken, gemici düğümü atarlar. bu konuda hiç umudum yok.'' şeklinde yanıt vererek karamsarlığını gözler önüne serdi.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansının ara bültenini okudunuz.

önemli not: bir sonraki bültende ''sözlük radyosu ve ortam dinlemesi'' üzerine hazırladığımız dosyayı paylaşacağız. ayrıca ''the lord of the portakals''dan sonra gösterime giren yeni filmleri değerlendireceğiz.

ayrıca fark ettiyseniz ajansımız hangi haberi geçerse, sonrasında sözlükte yaşananlar bizleri teyit eder bir nitelik arz ediyor.

kaos'un ayak seslerini ve istibdat-i yönetimin geldiği noktayı uzun uzun sizlere aktarmıştık. sonrasında sözlükte yaşananlar yine bizleri haklı çıkardı. haberciliği müneccim pastası yenilen bir boyuta taşımış olmaktan ayrıca kıvanç duyuyoruz.
devamını gör...

elimi uzatıp dokunmak istediğim, saçtığı ışığı yakalamak istediğim insan. hatta uğruna nickaltında fingirdeşen yazarlar diye dalga geçmelerini bile göğüsleyebileceğim insan parçası. henüz tanımadan sevdim derler ya bengaripsengüzeldünyaumutlu işte benim için o. kaldırdığım her taşın altında karşıma çıktığında yüzümde bir gülümsemeye sebepti kendisi. konuşunca dedim ki bu dünyada hala güzel insanlar var. ve onların yüzü suyu hürmetine hayat daha da güzelleşiyor. hep ol emi? sen hep yakınımda ol.
devamını gör...

#nickaltının kalbi#

potansiyeli olan bir bilgi ağacı yazarımızla karşınızdayım. bu ağaç tanım girmekte üşeniyor, onu biraz silkelemeniz lazım. ogrenilcek tecrübeler ve bilgiler mevcut.ona sair ceketli yazar demek istiyorum siirden anlıyor. eprisi anlayışı da guzel.takdir ettim. gec farkettim ama güç olmasin.bu da tum nick altının kalbi niteliğinde bir tanım olsun.sag olsun.var olsun.kalemine sağlık.

(bkz: epsilondelta ile günün yazarı programı)
devamını gör...

bir dede küfürü.

dedem arkadaşlarıyla keyifli keyifli sohbet ederken çatlayacağı kadar güldükten sonra kendine gelip "ulan deyyus osman, sen de az değilsin"derdi. deyyusu da öyle yazıldığı gibi telaffuz etmez"deyyöus"a yuvarlardı.

ben de hep komik insanların küçükken deyyus olduklarını sanırdım..
devamını gör...

kasap dükkanı önüyse mangal kömürü.
devamını gör...

japonya'yı m.ö. 660 yılından bu yana yöneten bir imparatorluk ailesi 2681 yıllık saltanat hayatında 126 tane imparator gelip geçmiştir. ilk imparator, yaşayıp yaşamadığı bile kesin olmayan, güneş tanrıçası amaterasu'nın soyundan geldiğine inanılan, mitolojik bir yarı tanrı olan efsanevi jummu, şimdiki imparator ise onun torununun torununun ... torunu olan naruhito'dur. asılları kore'ye dayanan ithal bir hanedan olan yamatolar günümüzde meşruti monarşi, yani yetkileri anayasa ile sınırlandırılmış olarak varlığını sürdürmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

istanbul beşiktaş'ta, dolmabahçe sarayı'nın veliahd dairesi'nde bulunan müze.
bu sene başında restorasyonu tamamlanıp tekrar ziyarete açılan müzenin koleksiyonu çok geniş. osmanlı himayesinde çalışmış saray ressamlarının tabloları, padişah portreleri, savaş tabloları, oryantalist tablolar gibi 11 farklı bölümde bir çok eser sergileniyor.
osman hamdi bey, fausto zonaro, stanisław chlebowski, ibrahim çallı, şeker ahmet paşa, pierre-désiré guillemet gibi bir çok türk ve yabancı ressamın eserleri bulunuyor. abdülmecid efendi'nin de eserleriyle beraber resim malzemelerini görebilir, resim yaptığı odayı ziyaret edebilirsiniz.
ayrıca müzenin ivan ayvazovski'ye ayırdığı kocaman bir salon var. her eseri ayrı ayrı incelenmeli.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel ayvazovski salonu
fotoğrafta gördüğümüz üzere müze karanlık bir atmosfere sahip, aydınlatma sadece eserler üzerine yapılmış. ayrıca tavan süslemelerinin bazılarında da aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. aslında ilk başta bundan hoşlanmadım ama ziyaretçilerin esere odaklanması için yapılmış, bu yüzden başarılı.
eserlerde kullanılan sensör sistemi sayesinde eserlere hiç bir şekilde dokunma imkanınız yok, elinizi uzatmanız halinde uzun bir bip sesiyle irkiliyorsunuz. görevliler hem bilgi verme konusunda hevesli hem de dikkatliler. içeride fotoğraf ve video çekmek de yasak bu arada.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
her eserin uzun uzun incelenmeye değer olduğu bir müze. saydığım ve saymadığım bir çok değerli ressamın eseri sergileniyor, kesinlikle gidilip görülmeli. müzekart ya da dolmabahçe sarayı'nda aldığınız bilet de burada geçiyor, yoksa giriş 30 lira. öğrenciye de 10 liraymış.
kaynak görselleri buradan aldım.
devamını gör...

hiç anlaşılmayacağını düşündüğün durum için harika bir çözüm.
devamını gör...

lat. peganum harmala
ing. syrian rue, african rue

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

halk arasında nazar otu olarak da bilinir. aktarlardan temin edilebilir. mayıs-temmuz aylarında çiçek açan, yüksekliği 70 cm kadar olan, steplerde yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. tohumları esmer siyah renkli, 1-2 mm uzunluktadır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peganum harmala halüsinojenik etkiye sahip ayahuasca maddesinin hazırlanmasında kullanılır.

ülkemizde halk arasında meyvelerindan nazarlık, tohumlarından ise nazara karşı tütsü yapılmaktadır. ayrıca bağırsak parazitlerine karşı bal ile karıştırılarak kullanıldığı hakkında bazı kayıtlar bulunmaktadır. tohum ve köklerinden elde edilen boya, kumaş ve yün boyamada kullanılmaktadır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

harmala alkaloitlerinin antihipertansif ve santral sinir sistemi stimulanı olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir.

alkaloit ekstresi farelere subkutan (deri altı enjeksiyon) olarak verildiğinde 30 dakika içinde titremelere sebep olmaktadır. ayrıca alkaloitlerden harmin ve harmalin halüsinasyona neden olur ve insanlarda halüsinojenik doz 4 mg/kg'dir. yüksek dozda meydana gelen zehirlenmede renkli görme, titreme, salya ifrazatı, mide bulantısı görülmektedir.

ayrıca afyonun uzaktan kuzenidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaynak: buradan
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

amerika kızılderilileri tarafından genellikle kırmızı sedir ağacından yapılan ve köy meydanı yada açıklığına dikilen bir çeşit anıttır.
bir totem direği tek bir ustanın elinden çıkabildiği gibi birden fazla kızılderili usta tarafından yapılabilir,
bir totem direğindeki en önemli öğe en alttaki figürdür bu nedenle en ayrıntılı işçilik geleneksel olarak en alttaki figürde toplanır ve en çarpıcı renklere boyanır. totemde güç en alttan en üste doğrudur, dolayısıyla en alttaki sembol en güçlü kabul edilir. bilinen en eski totem rusya da sverdlovsk bölge müzesi'nde bulunmaktadır.
bir totem direğinde kuzgun- kartal, ayı, kurt, kuş gibi figürler kullanılabilir ve shigir ıdolü bilinen en eski kızılderili totem direğidir.
bir köyün totemi üzerinde temsil edilen hayvanlar genellikle o klan veya köy ahalisi tarafından yenmezler.
yedi farklı amaç için yapılan yedi tür totem bulunur: şef totemi, köy totemi, aile totemi, ata totemi, ev totemi, uğur ve mezar totemi gibi.
totem direkleri tabana doğru kalın ve tepeye doğru daha incedirler ve 1..80 m çapında ve 1.80 m uzunluğunda olabilirler.
bir totem direğinde yaklaşık dokuz hayvan motifi mevcut olabilir. her bir aile totemi o aile hakkında sembolik bir hikaye anlatabilir.
totemde kızıl renk savaş ve yiğitlik,
mavi renk gökyüzü ve göller,
sarı ışık ve güneş,
siyah gece ve karanlığın gücü,
yeşil ağaçlar ve bitkiler demektir.
totemdeki kunduz: çalışkanlık
kurbağa: bolluk, bereket,
baykuş: bilgelik.
kartal güç ve saygınlık demektir.
devamını gör...

her gece yatmadan önce "allahım keşke benim canımı alıp ihtiyacı olan bir kuluna şifa niyetine bağışlasan" dediğim, ölümü iple çekip ne olacaksa olsun artık diyecek kadar bezmiş ruh halimin karşılığı başlıktır.
devamını gör...

bana yer farketmez dostlar. benim kalbim kime veya kimlere aitse memleketim orasıdır. sevdiğim insanlar ile nerede olursam olayım orayı memleketim olarak görüyor ve benimsiyorum. benim memleketim şehirler değil, sevdiğim kalplerdir dostlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim