eskiden büyüklerimizin arpacık ya da it dirseği olacak gibi olduğunda yapılırdı.
devamını gör...

yeni türkü'nün 2012 yılında çıkardığı şimdi ve sonra albümünden çok iyi bir parça.

"türkü olmuşsun, umudummuşsun."

devamını gör...

anlayan varsa biri anlatsın allasen
devamını gör...

hüsnü arkan'ı çok severim. bende güzel anısı ve yeri olan nadide ses...
geceye ondan bir şarkı bırakayım, sevdiklerimden...

beyoğlu'nda bi tramvay
raydan çıkmış vay
sensiz bunca yıl nasıl yaşadım ah
vay ki ömrüme vay


devamını gör...

bebeklerin uykusunda gülümsemesi.
devamını gör...

manga:


manga'nın şarkısından bir cümle: "ne kadar farklı olduğumuz önemli değil. ''

lena:


lena'nın şarkısından bir cümle: ''yeni iç çamaşırı aldım, mavi.''
devamını gör...

kaçırmamak için özen göstereceğim yayındır. bu tip aktiviteler kesinlikle sözlük içerisindeki arkadaşlığı kuvvetlendiriyor.
devamını gör...

mükemmel yazarlarımızdan biri daha. sadece bugün kendisi sayesinde bir çok şey öğrendim. bilgilerini daima paylaşması dileği ile.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

- mavi gözlüler her şeyi mavi mi görüyor?

- sen her şeyi kahverengi mi görüyorsun? karşı sorusuyla çözülebiliyor bu problem.

yalnız vücudunuzun herhangi bir yerindeki beni görüp "bu ne?" dediklerinde işler sarpa sarabiliyor. zira öğrendiğini zannedip onun benini işaret ederek "neymiş bu?" dediğinizde "sen" cevabını alabiliyorsunuz.
devamını gör...

parlaklığı artırınız lütfen, fikriye hanım görünmüyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

polnalyubvi*'nin nahif sesiyle seslendirdiği çok güzel bir rusça şarkı. her bir cümlesinin altını çizmek ve duvarıma asmak istiyorum. dinlemenizi ve anlamanızı tavsiye ederim. *

çeviri eşliğinde dinlemek isteyenler için:

sözleri:

как же так получается,
земля все же кончается
тот, кого ты нежно любил
сейчас от тебя отрекается

окутанный пледом тепла, что сгорает
вонзаясь, как тысячи гроз
своими глазами я сделаю море
чтоб ветер нас вместе унёс

я не чувствую больше ничего,
я никак и ничто

сердце отнимут затопчут и выкинут
и ты снова падаешь в жизнь
где люди не слышат, где люди не видят
где люди не умеют любить
и в комнате пыльной до пепла сгорает
ещё один бессмысленный день
все серое стало совсем безымянным
в безмолвном дыхании стен

я не чувствую больше ничего, я никак и ничто

как же так получается,
земля все же кончается
тот, кого ты нежно любил
сейчас от тебя отрекается


devamını gör...

erik erikson'a göre gelişimin 6. aşamasına giriş yaptım (samimiyet karşısında yalnızlık). bu yaştaki bireylerin samimi ilişkiler bulmaya çalıştıklarını belirtmiş fakat ben zaten samimi ilişkiler kurabildiğimi ve şu anda hiç de arayış içinde olmadığımı düşünüyorum. hatta o kadar arayış içinde değilim ki, yeni kişilerle tanışma hevesim de yok. gerçi bunun sebebi pandemi de olabilir. belki dışarıda sosyalleşseydim hiç de böyle olmazdı, ki bence olmazdı.

en güzel yıllarım böyle ziyan olduğu için üzülüyorum doğrusu. içinde bulunduğum yaşı dolu dolu geçirmek isterdim.
bu yaşlarımda nefes alayım diyorum, öyle bir nefes alayım ki, hiç pişmanlık duymayayım.
devamını gör...

(bkz: gönül)
devamını gör...

burnumun direği sızladı, gözümden birkaç damla akıp gitti...
ne kadar teşekkür etsek az. *
devamını gör...

kinizmde, kendine özgü olmayan niteliklerin yardımıyla birisini memnun etmeye çalışma yoktur. toplum önünde olduğun gibi görünmek ve sanki "beni bu gibi sevin, gerçek" demektir. kinizm gerçekçi bir hayat görüşüdür.

sen beni aşağılayabilirsin ama ben aşağılanmam.
diyojen
devamını gör...

farsça da kalem anlamına gelen 2 heceli.
devamını gör...

akşam için güzelce hazırlanıp, sokaklarda dilediğim gibi dolaşabildiğim an. kızılaydan tunalıya müzik dinleyerek yürüdüğüm anlar genelde, zihnimde başka bir dünyadayımdır, yürüyen sadece bedenimdir, o an dünya yansa fark etmem.
devamını gör...

kişinin kasıtlı, sürekli ve yargısız "bilinçli farkındalık" deneyimine mindfulness diyebiliriz. mindfulness olumlama ya da tam tersi değildir, olayları olduğu gibi görebilme pratiğidir. meditasyonlarla ilgili çok kez duyduğunuz zihni boşaltma pratiği değildir, zihninizden geçenleri yargısızca gözlemleme pratiğidir. nefes, duyular ve duygular gibi farklı şekillerde mindfulness pratiği yapabilirsiniz.

mindfulness kelimesi budizm’de aydınlanmanın 7 faktöründen ilki olan sati kelimesinin çevrimidir. fakat pali (hint) dilinde kelimeler bizim dilimizde olduğu gibi tek ve net bir manaya gelmezler. sati kelimesi pali dilinde "hafıza" manasına gelir ancak sürekli, dikkatli ve düşünceli ifadeleri ile beraber kullanılır. bu kelimeyi ilk olarak thomas william rhys davids 1881 yılında çevirmiştir.

mindfulness doğuda hinduizm’den bu yana uygulanmaktadır. orada bir din, bir inanış ritüeli, uygulaması olarak uygulanmaktayken, batı’da dinden bağımsız bir uygulama ve hatta “tedavi” yöntemi olarak uygulanmaya başlanmıştır.
amerikalı bir profesör olan john kabat-zinn, zen budistleri philip kapleau, thich nhat hanh ve seung sahn’dan eğitimler almış ve bu eğitimler neticesinde 1979 yılında stres azaltma kliniğini kurmuştur. budist öğretilerini bu klinikte uygulamaya başlayıp, daha sonra bu uygulamalara mbsr (mindfulness-based stress reduction) ismini vermiştir. budizm ile mindfulness’ın bağını kopararak mbsr’yi bilimsel bir bağlama oturtmuştur. “anlık farkındalık” ile hastalara stres, ağrı ve hastalıkla başa çıkarken yardımcı olmayı amaçlar. bu şekilde mindfulness batıda tanıtılmış, ünlenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.

eğer merak ediyorsanız, öğrenmek istiyorsanız; yakın zamanda zeynep aksoy’un bağış usülü ile katılabileceğiniz online kursu başlayacak. kaçırmamanızı tavsiye ederim.
eğitim
devamını gör...

bir küçük anı paylaşayım mı sizinle millet? kim cevap verecekse? ayh boş yapma miko. başla işte.

şimdi bir süredir, aslında hayli uzun süredir takip ediyorum ben sevgili kızkardeşim _mor'u. severek, beğenerek, kendisinin hakim olmadığını çok sonra, birazdan bahsedeceğim bir diyalogumuzda belirttiği ama beni konu hakkında ikna edemediği feminist terminolojisini de gayet takdir ederek. ben insanları içselleştirmek konusunda çok sorun yaşayan biri değilim. hiç tanımadığım insanlarla onlar farkında olmadan bağ kurarım, falan. bunlar benimle ilgili konular. aslında tartışmaya/eleştiriye de açıklar. gelgelelim _mor ile de buna benzer bir bağ yakaladım ben. sessiz sessiz , hiç iletişmeden bir süre okudum kendisini. sonra günlerden bir gün çok yumuşak bir karnımdan beni yakalayan bir başlığa tıkladım korka korka. okuyacak belki biraz ağlayacak gidecektim. çok fazla entry yoktu. bir tanesi de _mor'a aitti. okumayı bitirdiğimde başlığa gelirken hissettiklerimden çok başka şeyler hissediyordum. net bir agresyon. kontrolümü yitirmeme sebebiyet verecek bir sinir. 5. entry'i girdim mezkur başlığa. şimdi ben normal hayatında seksist olmamasına özen göstererek argo kelimeler kullanan bir insanım. ama iyi bir sözlükçüyüm. kafa sözlüğün bu konudaki kuralına da riayet ediyorum. altında yatmakta olduğunu düşündüğüm görüşe de saygımdan zannediyorum bu kuralı hiç çiğnemedim o güne değin. ancak o kadar sinirliydim ve üzgündüm ki ve hatta itiraf ediyorum o kadar hayal kırıklığı yaşıyordum ki baştan aşağı argo bile değil küfür içeren bir entry girdim o başlığa tam da _mor'un entry'sinin altına. sonra da hadi gidin bunu şikayet edin diyerek entry'i bitirdim. derhal _mor'u takipten çıktım ve kendimi oyalayacak bir şeyler aramaya başladım. bir süre geçti. birkaç saat zannediyorum. entry ile ilgili işlem yapılmadı. arada girdim baktım, başka biri de entry girmedi. sol frame'den düştü düşecek derkeeenn _mor bana mesaj attı. kendisine yönelen, son derece tahrik edici bu entry'nin üzere _mor bana öyle bir net duruşla beni anladığını ama benimle aynı şeyleri yaşamamış olması, dolayısıyla da aynı duygu durumunu paylaşmadığı için özür dilemesi gereken bir şey olmadığını düşündüğünü, buna rağmen yazdığının beni ne kadar incittiğini tahmin ettiği için üzgün olduğunu ifade etti ki yani ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum. o esnada biliyordum gerçi; aynı yüksek perdeden cevap verdim kendisine. geri adım atmadım; geri adım atmadı. ama buna rağmen bana kendisini o kadar sinirli olmama ve onu anlamaya kapalı olmama rağmen anlatacak kadar olgun olmayı başardı. tekrar ediyorum, çok hassastım, çok kırılgandım, çok sinirliydim ve kılıçlarım çok keskindi. hiç yutkunmadan da bunu ona yansıttım ancak karşımdaki kadın olanca sakinliği ile geri adım atmadan, bir konuda birden fazla insanın başka başka tür haklılıklarda olabileceklerini bana tane tane açıklayacak kadar sağduyulu, benim üzüntümü o esnada onunla hiç paylaşmak istemezken paylaşacak kadar empat ve kendisine yönelen hakaretamiz söylemleri beni tahrik ettiğini düşündüğü için kişiselleştirmeden göğüsleyecek kadar egosundan azade bir duruş sergiledi.

bakın. bunlar çok önemli meziyetler. iyi ki kızkardeşlik dedirten cinsten benim dünyamda. ve _mor sen o gün o mesajlaşmada defaatle belirttiğin gibi feminist olmasan da olur. kadın olan tüm kadınlara; insan olan tüm insanlara...

selam _mor, n'aber? her kimsen, kendini nasıl tanımlıyor ya da tanımlamıyorsan...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim