ölümün en iyi tanımı
ruhun özgürleşmesi.
devamını gör...
göçebe
son zamanlarda en çok dinlediğim parçadır kendisi, çok eğlenceli değil mi?
devamını gör...
yarra yering
avustralya menşeili bir şarap markası. yarra vadisi'nde bulunan şarap bağlarındaki üzümlerden yapılmaktadır.
bizim de bir tanecik fesat başlığımız olsun bari, di mi?
bizim de bir tanecik fesat başlığımız olsun bari, di mi?
devamını gör...
beğenileriyle mutlu eden yazar
sevdiğim her tanıma yazarına bakmaksızın beğeni bırakırım. bazen takip ettiğim yazar birçok güzel tanım yazdı ise hepsini de beğenirim. fakat mellisho'nun da belirttiği gibi karşılık beklentisi yahut beğenilerimle tanınmak en korktuğum şeylerden biri.
nickaltı denen yer, yazar hakkında edinilen fikirlerin belirtildiği yer ise beğenilerimle tanınacağıma boş kalmasını tercih ederim.
nickaltı denen yer, yazar hakkında edinilen fikirlerin belirtildiği yer ise beğenilerimle tanınacağıma boş kalmasını tercih ederim.
devamını gör...
gri rengin tadı olsaydı nasıl olurdu sorunsalı
(bkz: kül yutmak)
devamını gör...
whatsapp'ta kimi başa sabitlediysen ona aitsin
öyle bir şey mi var?
vay anasını.
gençler haklı 30+ yazarlar sözlükten gitsin demekte.
teşekkür ederim bu bilgi için, denedim ve gördüm. öğrenmenin yaşı yok diye boşa dememişler.
vay anasını.
gençler haklı 30+ yazarlar sözlükten gitsin demekte.
teşekkür ederim bu bilgi için, denedim ve gördüm. öğrenmenin yaşı yok diye boşa dememişler.
devamını gör...
şarap
beklemiş ve kaliteli olanını içmenin son derece zevkli olduğu; kalitesizini içmenin de bir o kadar kötü ve mide bulandırıcı olduğu alkollü içecek.
devamını gör...
hayattan çıkarılmış en önemli ders
minnet eylemem...
devamını gör...
kanser hastası çocuklara yardım etkinliği
biz sözlüğü bu yüzden sevdik. herkes mutlu olsun, bir gülümseme yaratabilsin diye. nerelerdeydiniz kuzum siz gözlerimiz yollarda kaldı.
devamını gör...
kadınların bakir erkek istememesi
hangi kızlarmış onlar da bizim haberimiz yok. yalan yanlış bilgilerle genç erkekleri yemeyin buralarda.
yavrularım koçlarım aziz pıtırcıklar. pipiciğinize sahip çıkınız. evlenme zamanınız geldiğinde sevdiğim kız bana neden hıyar ay aman hayır dedi diye ağlarsınız rakı sofracıklarında.
yapmayın öyle şeyler emi ablacım. güççüksünüz bak daha. 30dan sonra zaten siz de evde kalıyorsunuz.
sizinle eğlenirler ama evlenmezler.
şimdiye dek jelatini açılmış abilerinizle sadece eğlenip geçtim. açılmayanı yoktu olsaydı evlenirdim zaaar.
yavrularım koçlarım aziz pıtırcıklar. pipiciğinize sahip çıkınız. evlenme zamanınız geldiğinde sevdiğim kız bana neden hıyar ay aman hayır dedi diye ağlarsınız rakı sofracıklarında.
yapmayın öyle şeyler emi ablacım. güççüksünüz bak daha. 30dan sonra zaten siz de evde kalıyorsunuz.
sizinle eğlenirler ama evlenmezler.
şimdiye dek jelatini açılmış abilerinizle sadece eğlenip geçtim. açılmayanı yoktu olsaydı evlenirdim zaaar.
devamını gör...
simyacı
her ne kadar son yıllarda aşırı popüler olduğu için belli bir kesim tarafında anlaşılmadan sadece popüler olduğu için okunsa da asıl okumanın ve popülerlikten çok kitabın ne demek olduğunu bilen ve ona değer veren insanlar tarafından okunması gereken muhteşem bir kitap olduğu su götürmez bir gerçek. özellikle okurken insanın kendi benliği hakkında düşünmesini sağlayan, insanın kendini bulma arayışı sırasında nasıl bir yol kat etmesi gerektiğini anlatan ince ince işlenmiş her bir detay kitabı popüler olmaktan çok değer görmesi gereken bir eser olarak bizlere sunuyor. ayrıca bu kitabı hakkını vererek okuduğunuz zaman sanki yazıldığı dönemin aksine hangi dönemde okunursa okunsun o dönemin insanı için o dönem içerisinde hissettiklerine çok güzel bir şekilde ayak uydurabilen ender kitaplardan sadece bir tanesi. bir gün okumaya karar verirseniz mutlaka popüler olduğu için ya da sadece elinizde bulunan herhangi bir kitap olduğu için okumamaya dikkat edin. değer görmesi gereken sizi kendi benliğiniz hakkında düşündüren ve sizi benliğinize doğru kısa bir yolculuğa çıkaracak olan bir kitap gibi düşünerek okuyun.
not: insanın kendini bulma arayışını hiç bu kadar derinden herhangi bir kitapta okumamıştım.
not: insanın kendini bulma arayışını hiç bu kadar derinden herhangi bir kitapta okumamıştım.
devamını gör...
(tematik)
bartolomeu dias
portekiz doğumlu kaşif ve denizcidir.
afrika'nın güney ucu olan ümit burnu'nu gemiyle dolaşan ilk insandır.
afrika'nın güney ucu olan ümit burnu'nu gemiyle dolaşan ilk insandır.
devamını gör...
alınan artı oy
yazar profilinde yer alan sekme. aslında sekme de değil genel bilgiler sekmesindeki tabloda yer alıyor. beni acayip utandırdı rakam... 4149...
her daim aldığım oyun 2 katından fazla artı vermeye çalışırım. şu an formdan düştüğümü görüyorum.
verilen artı oy: 8139.*
her daim aldığım oyun 2 katından fazla artı vermeye çalışırım. şu an formdan düştüğümü görüyorum.
verilen artı oy: 8139.*
devamını gör...
gece denize girmek
hava yeterince karanlık ve şartlar uygunsa ilk heyecanı attıktan sonra anne karnındaymış gibi hissettiren eylem.
devamını gör...
muhaliflerin arap düşmanlığının sebebi
şahsen arap düşmanı değilim, hiç bir ırka karşı nefret duygum yok. ancak karşıma geçip arap seviciliği yapanlara da elbette cevap vermek gerek.
atatürk filistin cephesinde savaşırken karşısındaki düşmanın bayrağı acaba neydi? bildiniz filistin bayrağı. hani şu israil protestolarında bizim arapseverlerin taşıdığı bayrak.
atatürk filistin cephesinde savaşırken karşısındaki düşmanın bayrağı acaba neydi? bildiniz filistin bayrağı. hani şu israil protestolarında bizim arapseverlerin taşıdığı bayrak.
devamını gör...
gerekirse adam gibi ölürüz kadın gibi yaşamayız
az bişey merakım vardır bilinçaltı konulara... bu sözün ardındaki zihinsel durumu freud - jung ve bizden de nusret kaya'nın yaklaşımlarıyla izah etmeye çalışayım, naçizane:
her insanın içinde hem eril hem dişil yönler vardır. erkek içindeki dişil yön fazla olduğu zaman (eğer kişi dışarıya açık hayatında eşcinsel değilse) o kadınsılığı bastırmak için erkekliği sürekli abartır, "horozlanır" ve olabildiğince kadınları ve kadınlığı aşağılar. bizim toplumda çok görülür. peki içteki bu kadınsılık neden fazladır?
erkeğin içindeki kadınsılığın fazla olmasının sebebi, annesinin eşiyle (baba) olan ilişkisinde yaşadığı cinsel tatminsizliktir. bu tatminszilik, annelerin olanca enerjilerini (rahimsel enerji) oğullara yöneltmesine sebep olur. ne kadar "oğlum da oğlum, erkek oğlum" diye abartsalar da oğullar bir türlü "erkek" olamazlar. bu girdaptan da örnekteki kişi gibi çıkmaya çalışırlar.
freud "eşcinsellikten çok korkan, erkekliği abartan kişi, gizli eşcinseldir" tespiti ile ünlüdür. jung, insanların içindeki eril - dişil yönlerinden ve bunların dengesinden bahsetmiştir. nusret kaya ise kadınlardaki cinsel enerjiyi 1. rahimsel 2. vajinal olarak ayırır. rahimsel enerji anaçlığı, vajinal enerjiyse dişiliği sembolize etmektedir.
toplumumuzda (genelde islam toplumlarında) dişi olmak ayıp, günah ama "ana" olmak yüce, cennetlik, geleneklere uygun demektir. o yüzden bu toplumda kadınlığını hayat boyu yaşayamamış ama ileri derecede ana olmuş kadınlar mevcuttur, oran çok yüksektir. kocalarla yaşanamayan, daha doğrusu renklendirilmemiş, üstü kapalı, tatminsiz, "saygın" (!) yaşanmış cinsel hayat, eşlerden gittikçe soğumaya ama oğullara iyice bağlanmaya, adeta onlara "aşık" olmaya sebebiyet verir. freud'un oedipus kompleksi gibi... oğul anasının ilgisinden, aşırı sevgisinden, rahimsel enerjisinden sıyrılamaz, içindeki kadın gelişir, erkeklik güdük kalır. sonuçta o da kendi eşini / sevgilsini tatmin edemez ve bu döngü sürer gider.
kompleksli, yarım, öz güvensiz, ana kuzusu erkekler bu vahim durumlarını da kadınlara her türden ve yönden saldırarak, aşağılayarak, küfürlerde kadını aşağılayıcı sözcükler kullanarak aşmaya çalışırlar.
her insanın içinde hem eril hem dişil yönler vardır. erkek içindeki dişil yön fazla olduğu zaman (eğer kişi dışarıya açık hayatında eşcinsel değilse) o kadınsılığı bastırmak için erkekliği sürekli abartır, "horozlanır" ve olabildiğince kadınları ve kadınlığı aşağılar. bizim toplumda çok görülür. peki içteki bu kadınsılık neden fazladır?
erkeğin içindeki kadınsılığın fazla olmasının sebebi, annesinin eşiyle (baba) olan ilişkisinde yaşadığı cinsel tatminsizliktir. bu tatminszilik, annelerin olanca enerjilerini (rahimsel enerji) oğullara yöneltmesine sebep olur. ne kadar "oğlum da oğlum, erkek oğlum" diye abartsalar da oğullar bir türlü "erkek" olamazlar. bu girdaptan da örnekteki kişi gibi çıkmaya çalışırlar.
freud "eşcinsellikten çok korkan, erkekliği abartan kişi, gizli eşcinseldir" tespiti ile ünlüdür. jung, insanların içindeki eril - dişil yönlerinden ve bunların dengesinden bahsetmiştir. nusret kaya ise kadınlardaki cinsel enerjiyi 1. rahimsel 2. vajinal olarak ayırır. rahimsel enerji anaçlığı, vajinal enerjiyse dişiliği sembolize etmektedir.
toplumumuzda (genelde islam toplumlarında) dişi olmak ayıp, günah ama "ana" olmak yüce, cennetlik, geleneklere uygun demektir. o yüzden bu toplumda kadınlığını hayat boyu yaşayamamış ama ileri derecede ana olmuş kadınlar mevcuttur, oran çok yüksektir. kocalarla yaşanamayan, daha doğrusu renklendirilmemiş, üstü kapalı, tatminsiz, "saygın" (!) yaşanmış cinsel hayat, eşlerden gittikçe soğumaya ama oğullara iyice bağlanmaya, adeta onlara "aşık" olmaya sebebiyet verir. freud'un oedipus kompleksi gibi... oğul anasının ilgisinden, aşırı sevgisinden, rahimsel enerjisinden sıyrılamaz, içindeki kadın gelişir, erkeklik güdük kalır. sonuçta o da kendi eşini / sevgilsini tatmin edemez ve bu döngü sürer gider.
kompleksli, yarım, öz güvensiz, ana kuzusu erkekler bu vahim durumlarını da kadınlara her türden ve yönden saldırarak, aşağılayarak, küfürlerde kadını aşağılayıcı sözcükler kullanarak aşmaya çalışırlar.
devamını gör...
çok pahalı olduğu için psikoloğa gidememek
devlet destekli olması gerektiğini düşündüğüm servis. memlekette en gerekli alan.
devamını gör...


