soğuktan ve virüsten koruyor onun dışında bir artısını ben göremedim.
devamını gör...

bir şiir adına açılmış başlık.

ama başlık altında o şiirin tamamı yok? her şey var, şarkılar, diziler, şairin aile yapısı ama başlığı açılmasına sebep olan şiirin tam hali yok.*

buyrun, şiire ve şaire ayıp olmasın.
----+


açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sahili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili
yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına
benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı
hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek aşkımız
devamını gör...

manu larcenet'in 2003 yılında çıkardığı çizgi romandır. 2004 yılında angoulême uluslararası çizgi roman festivalinde en iyi çizgi roman albümü ödülünü kazanmıştır.
2020'de çizgi roman okumaya başladığım kitaptır.
kitap sıradan zaferleri anlatmada iyidir. sıcak bir hikayesi vardır. ben polis şakasına çok gülmüştüm :)
devamını gör...

bir yeme bozukluğudur. kişi zayıf olduğu halde kendisini şişman olarak algılar ve kilo almamak için yemek yemeyi reddeder.
45 kilonun altına düştükleri görülür.
sağlığı tehdit eden bir bozukluktur.
devamını gör...

ve yeteri kadar uyuyun ve uyku düzeninizi bozmamaya çalışın. ayakta uyuyorum da ben şu an. ondan.
bir de kendinizle vakit geçirebilmeyi ve yalnız kalabilmeyi öğrenin. insan eninde sonunda kendisiyle başbaşa kalıyor çünkü.
devamını gör...

hümanist ab'nin görmezden geldiği katliamdır.
affet bizi srebrenitsa
devamını gör...

eminim buna benzer bir şeyi bir çok kişi yapmıştır. böylesini yapmış mıdır bilmiyorum:

bir elinde çöp torbası, bir elinde içinde annenin lahmacun yaptırtmak üzere hazırladığı harçtan hangisini çöpe atmak? evet. daha da acayibi yanlış torbayı attığını ne zaman fark etmek? evet. pideciye çöpü uzatmak. o kadar dalgın ve beter durumda olmak. pidecinin çöpü açıp dehşetle sana bakması. senin "kaç tane çıkar usta?" diye sorman, iyice s.çıp sıvaman.
devamını gör...

fizyolojik ve psikolojik çeşitli açılardan irdelenebilecek güzel bir soru.

insan fizyolojisinde acı çekmek ve haz duymak birbiriyle ayrılmaz bir bütündür. olayın fizyolojisine çok girmeyeceğim ama kısaca şöyle diyebilirim: acı hissi, endorfin salgılanmasına neden olur. bu da mutluluk ve zindelik hissi ile karakterizedir. mesela, orgazm sırasında beyinde acı merkezi de uyarılır.

aynı zamanda acı çekmenin temelinde aşağılanma/aşağılatma olduğunu düşünürüm. aslında bir nevi, insan psikolojik ya da fiziksel acı çekerken aşağılanır. bu bağlamdan bakarsak eğer, insanlar, aşağılanmaktan/aşağılatmaktan haz duyarlar. aşağılanmanın temelinde de korku vardır bence. korku ise insanı yaşamda tutan en temel şeydir. ilginç.
devamını gör...

sözlerini çiğdem talu'nun yazdığı, bestesini melih kibar'ın yaptığı beste.
bir dönem melih kibar ingiltere'de, çiğdem talu ise türkiye'de işlerimi yürütürler. o dönemde yağmurlu bir akşam içini özlem kaplayan melih kibar besteyi yapar ve çiğdem talu'ya gönderir. hiçbir şey söylemez. yalnızca yaptığı bu besteye söz yazmasını rica eder sevdiği kadından. çiğdem talu'da yazar ve gönderir. melih kibar sözleri okuduğunda çok şaşırır. hissettiği duygular ancak bu kadar söze dökülebilmiş olabilirdi çünkü. sevdiği kadın kilometrelerce öteden ruhunu okuyabilmiştir çünkü.
devamını gör...

sapancada bunlardan bolca bulabilirsiniz arapların parasına köle olmuş her bir işletme. öküz gibi bakıyorlar gelen kadınlara. iğrenç bir durum ama dur diyen yok aksine gayet memnun otel ve restaurantlar.
devamını gör...

en nefret ettiğim soru.
he neden mi yok peki? çirkinim çünkü. bir kişi bile yüzüme bakmıyor, benimle sohbet etmek istemiyor. insan beni görünce acıyan gözlerle bakıyor resmen.
tek isteğim bir an önce bu dünyadan gitmek.
devamını gör...

alım gücümle karşılaştırınca bana da pahalı geliyor kitaplar fakat yurt dışında da daha ucuz olduğunu düşünmüyorum. bildiğim kadarıyla yurt dışında yazarlar daha fazla telif ücreti alıyor ve kitap ücretleri daha yüksek. yanılıyorsam, düzeltilmekten de memnun olurum.

burada çoğu yazarın kitap başına kazandığı para daha düşük öğrendiğim kadarıyla, basım maliyeti de ücretle önemli bir etken elbette. sözün özü kitapların pahalı olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...

eyluling ile youtube röportajı videosunda kamera arkası görüntülerini ele geçirdim.

streamable.com/04hwus
devamını gör...

(bkz: yoldaş bizi teravihe götür) başlığımın başına bir haller gelip cenabet olmasını ağlar gözlerle seyrettikten sonra yeniden cesaret bulup din yolunda bir şeyler yapmaya çalıştığım kampanya.

tüm gece burada zaten, elinin altında teknoloji ve zehir gibi elemanlar da var. nolur yani her gece, "hadi kalk tatlım okunacak birazdan, kalk bişiler ye" diye arasa? olmadı çaldır kapat? sms? bildirim?


peşin edit : hazall gözünü seveyim bu başlığımdan uzak dur, bak allahın adını verdim uzak dur!

edit : "abi nolmuştu ki?" diye soranlar için;

(bkz: kafa sözlük yönetiminin beni cehenneme yollaması)
devamını gör...

adige olarak bilinen, dağlarda yaşamaya alışkın kafkasya halkı.

haklarında çok fazla dezenformasyon var anladığım kadarı ile.

çerkes olmayan damada, geline karşı gayet saygılıdırlar. avluları* çerkes olan damada/geline olduğu kadar, çerkes olmayan damat/geline de açıktır... tek kural saygıdır. kültürlerine fazla sahip çıkarlar ve çoğunlukla asimile olmayı reddederler. bu, kendi kültürlerinin hegemonyasına inanmış kişilerce burnu büyüklük olarak algılanabilir; şaşırtıcı değildir. zira faşistler sıklıkla kendi varoluşlarından vazgeçmeyen bir kültürü kibirli olarak görmeye eğilimlidirler.

biri onlara havlamadığı sürece, kimseye it köpek muamelesi yapmazlar. ancak havlayana da doğalarını pek güzel hatırlatırlar. sen insan değil köpek gibi davranırsan, karşındaki ister çerkes olsun, ister rum, ister türk; doğal olarak sana köpek muamelesi yapılır.

bunu bir kenara koyacak olursak, herhangi bir tarihsel kaynak gösteremeden, "onlardan dinledim" gibi zayıf bir argümana sığınarak "böyle bir karakterleri var" diye bir genellemeye sığınıp ırkçılığın dikâlasını yaptıktan sonra "çerkesler bana it gibi davranıyor ühühü" diye ağlamak da karaktersiz bir ikiyüzlülüğün enteresan bir dışa vurumu.

çocuk kaçırıp uşak, hizmetçi olarak kullanmak osmanlı adetidir... ben bunun tarih boyunca defalarca vuku bulduğuna yönelik kanıt gösteririm, zira iddia sahibinin ispatla yükümlü olduğunun farkındayım. burada ileri-geri havlayıp çerkes düşmanlığı yapan boşbalonlar aynısını yapabilir mi peki?

sanmam.
devamını gör...

en hoşumuza giden insan,
kendimize benzettiğimiz insandır.
moliere.
devamını gör...

atom numarası 80, simgesi hg olan element. kullanım alanı geniş olmakla beraber, zehirli bir madde olduğundan dikkatli kullanılmalıdır.
devamını gör...

bir ders çalışma tekniği. 25 dakika ders + 5 dakika mola şeklinde yapılır.
belirli başlı kuralları vardır, bu kurallara uyulduğu takdirde çok faydalı olduğu görülür.
devamını gör...

“asrın karanlığına aldanma, yolunu aydınlatacak ışık senin içinde saklı.”
devamını gör...

yasanın çıkacağını sanmıyorum. rte bir de kendilerinin 15-16 tane hayvanı olduğunu, çoğunun hediye geldiğini söyledi. bazılarını “bakıma alıyoruz” bazılarını da başkalarına “hediye ediyoruz” dedi. bu insandan doğru dürüst bir hayvan hakları yasası çıkarmasını bekleyemiyorum maalesef. bir iki kişiyi rastgele görevlendirmişler. onun yerine birkaç dernek falan belirlenip görüşleri alınarak yasa hazırlanmalıydı. durumu en iyi onlar bilebilir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim