illa ki eşcinselliklerini dile getirmek, belirtmek zorunda hissetmeleri durumu. sanki ölecekler söylemeseler.

ya kiminle düzüşürseniz düzüşün abicim bize ne? neden senin cinsel yönelimini bilmek zorundayız. efendi efendi takılıyoruz işte.
devamını gör...

sanatölye burası senin için yanlış diyar
eksik kaldı zaten domestic hıyar
herkese gerekli itibar
bunun için atışmamız kibar kibar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oh be buldum kendimi! benim bu ben. hele ki yaz aylarında. diyorum gez kızım, kitap oku aynı sırada da dizilerini izle sabahlara kadar. aynı zamanda da oyun da oyna mis gibi ailenle de vakit geçir, dostlarla buluş sevgiliyle buluş. sonuç tüm gün yatakta yatış oluyor.
devamını gör...

yoldaş benjaminin nickini bir aylığına hafız bünyamin ferasettin olarak değiştirmesi teklifiyle destek verdiğim kampanyadır.
devamını gör...

doğaya zarardan çok yarar sağlayan hatta insanların açtığı yaraları saracak bir yeşil olmak ya da yeni filizler çıkmasını sağlayan bir kahverengi olmak isterdim.
devamını gör...

(bkz: ne salak salak kampanyalar bunlar ya)
devamını gör...

cem yılmaz'ın burda her an fıkralar oluşuyor dediği şehir.
canım şehrim memleketim.
sayesinde ülkenin her yerinde kendimi orda hissediyorum
çünkü (bkz: bize her yer trabzon).
devamını gör...

çağlar boyunca; hak yiyerek saltanat sürdürenlerin, ihtiyacından fazla mal mülk depolayıp sosyal dengeyi alt üst edenlerin, lider, sözü geçen, saygın insanlar yapıldığı toplumlarda, mutlu sonla biten hikayeler yazılmadı, yazılamazdı.
ve tarih boyunca hepimizin bildiği bin türlü belanın vaatlerle süslendiği, yüzlerce gece masalları yazıldı.
saltanat masallarının, ana hedefindeki hiçbir kurban, iştahı kabarık kurdun önündeki, kırmızı başlıklı kız kadar şanslı olamadı.
ve şimdi yine, karanlıkla aydınlığın çarpıştığı, çıvgın bir gece masalındayız.
kurgusu değişmeyen öykümüzün, bu bölümünde hürriyet ve özgürlük kısmına geldik.
mümkünse kapatın gözlerinizi ve mutlak sonu, tebessümle yaslanıp izleyin.
devamını gör...


kitabı okurken george orwell'ın bilinçaltının sınır tanımazlığı karşısında hayrete düşüp,özgüvenine hayranlık duymaktan kendimi alamadım.yazarın 2.dünya savaşı sonrası kaleme aldığı romanını ;savaşın ezici gücünün ve bilinçaltında onarılması inkânsız travmaların yazınsal izdüşümü olarak değerlendiriyorum.
1946 ıngiltere"sinde,neredeyse her ağzını açan komünist yaftasıyla tanışırken,george orwell da bu fişlemelerden nasibini alıyor.ıngiliz hükümeti : "aşırı komünist bir adam,göz önünde tutulmalı"diyerek hayatını mercek altına alıyor.bu baskılar onu yazma eyleminden alıkoymuyor,aksine, (prophecies of fascism)faşizm'in kehanetleri başlığında derlenen 12 bölümden oluşan metinler yazıyor.yine faşizm'e tepki olarak yazdığı,1945 yılında basılan"hayvan çiftliği' ile totaliter rejimleri hicvetmiş ve 1950 de yazar'ın tüberküloz'dan ölümü sonrası dünya çapında tanınmış.

ütopik romanı 1984 içerik bakımından oldukça zengin.yazar'ın hayâl gücünün yarattığı bu ütopya'nın gerçek olabilme ihtimali hiç de uzak değil gibi geldi bana.zaten bir reportajında,proleterlerler(işçi sınıfı)ezilmekten vazgeçip bir şeyler yapmazsa,buna benzer yaşamlar yaşanabilir diyor.
paragrafların içinde bazen nefesinizi tutmuş ilerlerken,karanlık,izbe bir binada penceresiz kaldığınızı hissettiğiniz anlarda,yazar bunu öngörmüş olacak ki ;büyük bir nezaketle,size düş dünyasından pencereler inşaa ediyor.umut ile korkunun kol kola gezdiği olaylar silsilesinde böyle bir denge oluşturmuş yazar.
umutsuzluk içinde umuda tutunuyor sanki aşık olduğunda.gerçek bir aşk ve ona bağıntılı süregelen cinsellik düşlemek imkânsız gibi.yazar,kitabında bunu şu cümlelerle anlatıyordu : "tüm kadınlar,partinin amaçladığı gibi ulaşılmazdı.ıstediği sevilmekten çok,ömründe bir kez de olsa,bu erdem duvarını yıkmaktı.cinsel eylem başarıyla yerine getirilirse başkaldırmak demekti.birisini istemek bir düşünce suçuydu."
aç karnını doyurabilmek için bir parça ekmek çalan çocuk gibi ensesine biniyorlar.tutuklanıyor roman kahramanımız winston smith,sevdiği kadın ile birlikte.
bu süreçte,film senaryolarına konu olan 101 numaralı odada,ortaçağ'dan kalma,fiziksel ve zihinsel işkenceler silsilesi başlıyor...
2 x 2=5 ettiğini öğretiyorlar belleğini boşaltıp çiftdüşün tekniğiyle.
"büyük birader" big brother,iktidarın gerçek mi sanal mı belli olmayan lideri.tele-ekranlardan sisteme başkaldırabilecek insanları izliyor.herşey kontrol altında.çocukların ajan olarak yetiştirildiği ütopik ama gerçek olması imkânsız olmayan bir dünya ülkesi (okyanusya)...düşüncesuçu,yüzsuçu gibi icat edilen dikta suçları da cabası...

kitap yayınlandıktan 32 yıl sonra komünizm propagandası yapıyor suçlamasıyla yasaklanarak,tarihteki onurlu yerini alıyor.

çoğu paragrafı manifesto niteliğinde olan romanda öğrendiklerimden biri de şudur : "asla zaaflarını ve korkularını kimseye deşifre etme.çünkü onları sana karşı kullanabilirler"
ıngsos partisi(ingiliz sosyalizmi) bireyselliğin ve özgür düşüncenin kelime anlamını bilmeyen nesiller yaratmak istiyorlar (yenisöylem) ile.
sosyalist söylemlerle iktidara gelip despot,totaliter bir rejim uygulayan okyanusya'da sistemin kölesi insancıklar arasında geçmişten bir iz bulmaya çabalayan winston"ın acı hikâyesini 70 yıl sonra celâl üster'in başarılı çevirisi sayesinde ilgiyle ve sıkılmadan okudum.kitabın kapağındaki gözbebeğine benzeyen lâbirentlerdeki farelere bir anlam verememiştim.kitabı okuyunca onca farenin neden cirit attığını,hayat dersi niteliği taşıyan bir olay ile öğreniyorsunuz.

bu dikta çemberini,saksıda fotosentez yapan bir bitkinin kırmasının imkânsızlığı gibi,winston"ın içine düştüğü düşsel kör kuyularda,bir ışık hüzmesi ararken,faşizm'in acımasız gücünü,güçlü bir anlatımla hissediyorsunuz...

öyle ya : yarın nasıl bir dünya'ya uyanacağımızı kim bilebilir?.
devamını gör...

sarımsak ve zeytinyağı ile soslanmış ekmeklerin kızartılıp servis edilen halidir. kekik ve nane ilede farklı tatlar elde etmek mümkündür. genelde fast-food tarzı yerlerde bulunur, atıştırmalık olarak sipariş edilebilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak
devamını gör...

ben hariç herkes salak kafasında olan salaklar.
devamını gör...

inşaat çok yavaş ilerliyor diyorlar. hiç başlamadık ki ilerlesin :)

keraneleri kapatalım da millet bizi mi.......

dün dündür bugün bugündür.


-süleyman demirel a.k.a şapka.
devamını gör...

genelde geceleri insanı zorlayan bir durumdur. kaçmak istersin olmaz, gözlere kilit vurmazsın. bir başladı mı sonu gelmek bilmez.
karanlık eşlik eder, yalnızlık en iyi dostudur ağlamanın. keşke kimse ağlamasa hüzünden dolayı ama olmuyor işte.
ve bir itiraf benden: ağlayan birini görsem, duysam, bilsem ben de kendimi tutamıyorum.
devamını gör...

kendisini çok sevdiğim ve instagram dmden sürekli olarak ulaşmaya çalıştığım değerli şair.
--- alıntı ---

o günden sonra kuracak güzel bir cümlem olmadı hiç

dünya için. rüyalarım tüller ve silahlardan bu yana sisli.

kıvrılıp giden dalgın bir yol, yolda eski bir taş,

limanda bağlı bir tekne, yosunlu bir halat gibi durdum.

uzağımda açık denizdi o yürüdü gitti.

ben kıyıda ıssız bir ev, ince boğazda gıcırdayan tahta iskele,

iskelede bir lastik, az ilerde turuncu bir şamandıra,

içimde kuzeyden bir hatıra aksiyle durgun suya vurdum.

bir siyah beyaz kare içinde, hepsi hepsi bir hatıra işte

bıraktın, unuttum, unutuldum.

seni kırdığım yerden beni de kırdılar,

ben hiçbir cümleyle ağlayamam artık seni.

--- alıntı ---
devamını gör...

(bkz: öldürmeyip süründüren şeyler)
hele eviniz 5. kattaysa, apartmanda asansör yoksa ve sürekli dolu yağıyorsa. içim ürperiyor yine aynı kombinasyon olursa diye. kesin o gün 3 kilo vermisimdir.
devamını gör...

kuzey amerika'da yaşayan, algonkin dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
eskiden, bugünkü indiana, illinois göller bölgesi civarında yaşıyorlardı. beyazlar geldikten sonra, pontiac, tecumseh gibi reislerle birlikte birçok savaşa katıldılar. yenilgiden sonra mississippi'nin batısına gitmeyi kabul ettiler.
batıya geçtikten sonra yerleştikleri yerlerede beyaz adamlar gelip, sınırları çizince ayrı eyaletlerde hatta ülkede kaldılar.
bugün kansas, oklahoma, texas eyaletlerinde ve meksika'nın kuzeyinde rezervasyonları vardır. bu boy meksika'da kaldığı için algonkin dili konuşan en güneydeki kabile olmuştur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

meşgulüm/meşguldüm
içeriğinde meşguliyet belirten cümleler kurmasıdır.

çünkü meşguliyet şu anlama gelir: vaktimi sana değil başkasına, başka bir şeye ayırmayı tercih ediyorum. kimse, olağanüstü koşullar dışında, dünyayı kurtarmıyor.

eğer rutininiz olan görüşme tarzınızın dışına bu şekilde çıkıyorsa ve makul bir açıklama yerine bahaneler sunuyorsa; “güle güle sana elveda, herkes kendi yoluna.”

en nihayetinde birine verebileceğiniz en değerli şey zamanınızdır.
devamını gör...

tiz vurun mendeburun kellesini.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim