ambalajı güzel ama tadı kötü çikolataya benzer.
eskiden belki iyi bir okuldu ama şuanki hali her türlü berbat. öğrenci kitlesiyle, hocalarıyla sıradan bir taşra üniversitesinden farkı yok. eskiden bugüne kalan tek güzel şey kampüsüdür sanırım.
devamını gör...

fıstık gibi yazardır. hemi de ballı fıstık.*
kendileri aynı zamanda yaşam koçum olur.
devamını gör...

ne güzel.
edit:1 tane yolladım. *
devamını gör...

çok itici bulduğum youtuber. yaptığı çoğu analize katılmadığım ve bu yüzdende iki üç videosunu izledikten sonra takipten çıktım. kitlesinin çoğu fanatik türk dizi izleyicilerinden oluşuyor.
devamını gör...

- popülist söylemler.
- asıcaksın kesiceksin böylelerini tarzı tanımlar
- ped, bebek bezi, kitap üçretsiz olsunlar
- güçlü kadınlar vs.
- canım kankam, kuşum, balım :**
- hüzünlü hikayeler
- ucuz hdr filtreli fotolar
ekleme:
- dandik kitap alıntıları.
- düz kedi fotoları (bi kere yatık koyun be xd şaka tm)
- belki bizler sadece... tarzı başlayan ucuz metaforlar aforizmalar
devamını gör...

türkiye cumhuriyeti tarihinde gelmiş geçmiş en kazıkçı ve en yalancı kurumdur.

birçok öğrencinin hakkını yemişlerdir, boğazlarında kalsın.
devamını gör...

kuzey rönesansı akımının en ünlü temsilcilerinden olan jan van eyck'ın 1434'te yaptığı ve ayrıntılarının güzelliğiyle insanı adeta büyülediği yağlı boya tablosudur.

tablo; arnolfini'nin düğünü, arnolfinilerin evlenmesi, giovanni arnolfini ve karısının portresi gibi başka başka isimlerle karşımıza çıkmaktadır. resim sanatında aynanın kullanılmasının en başarılı örneklerinden biri kabul edilir.

tablonun ününü veren ve arnolfinilerin elinin hemen üstündeki yaklaşık 10 cm çapındaki aynada odanın başka bir açıdan konumu görülmektedir. yansımadan mavi ve kırmızı elbiseli iki kişinin daha bu odada olduğu ve törene eşlik ettiği anlaşılmaktadır. bu iki kişinin de jan van eyck'ın kendisi ve öğrencisi olduğu düşünülmektedir.
aynanın çevresinde hz. isa'nın çilesini anlatan 10 küçük resim daha bulunmaktadır. her birinin çapı 1 cm olan bu resimler kıl fırçayla çizilmiştir. jan van eyck burada adeta bize ne kadar usta bir ressam olduğunu göstermiştir.

bu resmin 'ilk'lerini şöyle sıralayabiliriz:
resmin yağlı boya tabloların ilk örneklerinden biri olduğu kabul edilir.
dikey perspektif kullanılarak yapılmış ilk eserdir. (resme karşıdan baktığınızda sanki içine girecekmişsiniz hissi yaratan perspektiftir.)
aynanın hemen üstünde yazan 'johannes van eyck fuit hic 1434' (johannes van eyck buradaydı 1434) yazısının ressamın imzasını da içerdiği düşünülmektedir. o dönemde ressamların eserlerine imza atması çok yaygın değildi çünkü kilisenin baskın görüşüne göre bir esere imza atmak sadece tanrı'ya mahsustu. jan van eyck'ın bu cesur hamlesi onu yine ilklerin arasına sokmayı başarmıştır.

napolyon savaşları sırasında ingilizlerin eline geçen ve zamanının ingiltere kralına sunulan tablo kral tarafından reddedilmiştir. 1842 yılında ise londra'daki national gallery tarafından 600 sterline satın alınmıştır ve tablo hala daha burada sergilenmektedir. günümüzde satılması durumunda ise değerinin 100 milyon sterlinden fazla olacağı düşünülmektedir.

arnolfinilerin kıyafetlerinin kumaş dokularının, yerde duran köpeğin tüm kıllarının, tavanda asılı duran avizenin, yatağın başında duran aziz margaret heykelinin ve süpürgenin, aynanın yanında duran tespihin tüm boncuklarının özenle yapıldığı bu resmi daha ayrıntılı incelemek için aşağıdaki fotoğrafa bakabilirsiniz. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bebek katili
terörist
maşa
vicdansız
ahlaksız
bölücü
görgüsüz
ödlek
terörist
son 3 e dikkat.
devamını gör...

milleti eğlendirmek için binler dökmek bana çok saçma geliyo bir de o yetmezmiş gibi her türlü arkandan konuşup kusur buluyolar işte bu yüzden düğüne karşıyım tek bi nikahla evlenmek hayalim tabi bu pek mümkün olmuyo
devamını gör...

okuyamama problemini son bir yıldır yaşıyorsanız (bkz: ihtiyaç döngüsü)nün karşılanmamasından dolayı olabilir. geştalt'a göre ihtiyaçların farkına varılıp, harekete geçip, temas edip, doyuma ulaşıp, geri çekilme yaşarız. (acıkıktığınızı fark edip, yemek yemek için sipariş verip, yemeğinizi yedikten sonra doyuma ulaşmanız örneğinde olduğu gibi). ancak döngü şu anda bir çoğumuz için tamamlanamıyor; temel ihtiyaçlarımızdan olan güvende olmayı istiyoruz, ancak malum durumdan dolayı burada doyuma ulaşıp, geri çekilmeyi yaşayamadığımız için döngü tamamlanamıyor ve arka planda farkında olmasak da bizi meşgul ediyor. bu durumda, tamamlanmamış döngü kişinin içinde bulunduğu ana odaklanamamasına, enerjisini ve konsantrasyonunu oraya verememesine neden oluyor. bu yüzden bu süreçte kitap okurken bir sayfayı bitirip diğerine geçtiğinizde "az önce ne okudum?" sorusunun cevabını veremiyor olabilirsiniz.
devamını gör...

göktuğ bey gerçek mi biri mi taklit ediyor merak ettiren yayın.bu yaşta olmaz öyle şeyler reise maşallah kocaman*
devamını gör...

geri dön hidano, gitmek sana yakışmıyor.*
devamını gör...

devamını gör...

namıdiğer (bkz: saidi kürdi)'dir. kendisi hakkında en net gerçekleri hüseyin nihal atsız yazmıştır.

--- alıntı ---

mabetsiz şehrin ilk yemişi ticanilik, onun olup kurtlanmışı da nurculuk oldu.

nurculuk nedir?
gazetelerde ikide bir görülen nurcular, nur risalesi talebeleri kimdir? aralarında avamdan aydına kadar, mühendis, avukat ve doktora kadar her türlü adamın bulunduğu nurculuk,
“said-i nursi” adında cahil bir kürdün peşine takılmış cahil bir sürü, nur risalesi talebeleri de saîd-i nursî’nin o çetrefil ve cahil kürt türkçesiyle yazdığı risaleleri atom fiziği ve einstein nazariyesi okur gibi toplanıp okuyan bir yığın zavallıdır.

saîd-i nursî denilen adam, eskiden saîd-i kürd-î diye bir takım risaleler yayınlayan, türkçe bilmez, daha nokta ile virgülün nerede kullanılacağını bilmekten aciz, şafiîlik mezhebinden bir kürttür. mütareke yıllarında istanbul sokaklarında millî kürt kılığı ile dolaşarak caka yapmıştır. bu cakacı kürt kendisine “bedîüzzaman” demekte, müritleri de bu adı bir övünçmüş gibi kullanarak şeyhlerini bu adla ululamaktadır.

bedîüzzaman, “zamanın harikası” demektir. kürt said cidden zamanın harikasıdır. yirminci yüzyıl gibi bir zamanda bu bilgisizliği ve iptidailiği ile ortaya atılmakta gösterdiği pişkinlikle zamanın harikası, bundan daha fazla olarak da on binlerce, belki yüz binlerce türk’ü ardına takmakta gösterdiği başarıyla gerçekten zamanın bir harikasıdır.

zamanın bu harikası, bu kürt said, aslında bir kürt milliyetçisidir.
nasıl moskofçular türk milletini yıkmak için ortaya sosyal adalet ilkesiyle atılıyor, yoksulların davasını benimsemiş görünüyorlarsa, kürt said de ortaya müslümanlık ve kardeşlik çığırtkanlığı ile çıkıyor.

kürtçülük davasını açıkça güdemeyeceği için, türkçülüğü yıkacak ağuları müslümanlık ve nurculuk diye ileri sürüyor. müritlerine veya kendi tabiriyle risâle-i nur şakirtlerine evlenmeyi yasak ediyor. çünkü evlenip çocuk sahibi olurlarsa, o çocukların kötü ve dinsiz olma ihtimali varmış.

tabiî, dağdaki kürdün bu büyük ve ilâhî buyruktan haberi olamayacağı için, o evlenecek ve kürtler çoğalacak. herkesin sözüne inanan saf türkler ise, büyük mürşidin buyruğu ile evlenmeyecek, böylelikle türk soyu azalacak ve kürt şeyh said’in 1924’de yapamadığını, kürt molla said (yani bedîüzzaman) kırk yıl sonra yapmış olacak.

--- alıntı ---

kaynak: nurculuk denilen sayıklama nihal atsız
devamını gör...

sözlükte sıkça bulunmalarını istediğim insanlardır. biraz pozitif enerji yaysınlar.
zaten gerçek hayatta bıkmış vaziyetteyim. ben ve bir çok kişi.
devamını gör...

yolların kalabalık sokaklar sensiz
geçip gidiyor günlerim suskun
dumansız dağlar misali
düşlerim düşsüz yalnız
gönülden sevdi isen sen de
bu gece bizi düşün yine ...
unutamazsın beni ne de ben seni
hangi sabaha yakınsın?
günler doğmuyor güneşsiz
içimde yas tuttu yıldızlar
bilir misin her gece ağlıyor bulutlar.



21.00
devamını gör...

girizgah (burayı atlayabilirsiniz)

uzun zamandır üzerinde düşündüğüm fikir. aslında spontane gelişti diyebilirim. bir gün yine oturmuşum uçak gibi devasa araçların nasıl havada böyle hızlarda süzülebildiklerini düşünüyordum. düşünsenize dostlar, koskocaman tonlarca ağırlıktaki kütledeki bu vasıtalar nasıl oluyor da yere çakılmıyor. benim bizzat kendi elceğizlerimle katlaya katlaya yaptığım, taş çatlasın 10 gram çekecek kağıttan uçaklarım bile en fazla 10 metre gidip yere çakılıyor. bu koskoca cengaverleri durdurana aşk olsun... sübhanallah hikmetinden sual olunmaz rabbim dedikten sonra düşüncemi bıraktım ve altılıda son ayakta springfield'ın birinci çıkamayışıyla yine tek ayaktan yattık aliminyum dedikten sonra gidip chopin'den trio in g minor'ü açarak bir yandan label viskimi yudumlamaya başladım. ingiliz atları vesselam, popoları sıkışmayınca son düzlükte koşturamıyorlar. en iyisi arap atı abi, bak mesela şâferat son düzlükte nasıl koştu? gulyabani görmüş şener şen gibi topukları vura vura hem de.. neyse bir yandan viskimi yudumlarken birdenbire aydınlandım. neden bir gazete kurmuyoruz! arşimet gibi evreka diyerek havaya sıçradım. kafamı dolabın altına vurdum "****" diyerek küfrettim, komşum geldi ve "monşer! o ağzı size hiç yakıştıramadım doğrusu! siz bir uşak değilsiniz lütfen kendinize gelin!" dedi, ben de "pardon mösyö, bir anlığına avamlaştım" dedim, koltuk altına rokfor peyniri ve yıllanmış şarap sıkıştırarak evden postaladım. enteller böyle kovulur çünkü... neyse konuya dönüyorum.

kafa gazetesi - doğru, dürüst habercilik
31 ocak 2021 - sayı 1

///pandemi yüzünden metruk binalardaki korkunç yaratıklar sinek avladı///

insanların bir dönem ilgisini çekmiş olan metruk binalardaki korkunç yaratıklar ve gulyabaniler cemiyeti başkanı dâbbe bin korkunç, kafa gazetesi muhabirlerinden mebus paltosu'yla röportaj yaptı.

mebus: yıllardır burada film çekildiğini söylediniz. siccin, dabbe gibi filmlerde eve gelen meraklı, her b*ka burnunu sokan kolejli gençleri korkutarak para kazanıyordunuz. peki şimdi karantina sürecindeyiz, nasıl geçiniyorsunuz!
dabbe: vallahi abi işler inanamayacağın kadar kesat. bak mesela osman'a bak. (osman beyaz bir çarşaf giymektedir) part time çalışıp yatağına yemek kırıntısı dökenlere musallat oluyor, part time iş yapıyor çocukcağız. evinde ailesi var geçindiriyor.
mebus: peki metruk binalar ne durumda?
dabbe: zor durumdayız. binalar terk edilmiş sanıyorsunuz ama bize kiralıyorlar abicim. bizler her altına s*çırttığımız adam başına kota dolduruyoruz. mesela ben ayda 30 kişi korkutmalıyım ki kira parası çıksın. şuana kadar 17 kişiye musallat oldum.
mebus: gerçekten işiniz zor, sosyal yardım kuruluşlarına ulaştınız mı hiç
dabbe: bizler görüyorsunuz zor durumdayız abicim. devletimizden sosyal yardım bekliyoruz. bu gelenek sürsün. pandeminin de bir an önce bitmesini istiyoruz.

///ekonomi///

zombi mevsimlik işçilere müjde

günlerdir protesto yapan ve yola portakal döken zombi mevsimlik işçilerinin bu durumunu gören kooperatif tarımcılık bakanı reşat ziya serdengeçti, mevsimlik işçi zombilere ek kontenjan ile antalya finike'de istihdam sağladı. normal işçiden 10 tl daha ucuza çalışan zombiler, yerli mevsimlik işçilerle tartışmıştı, ancak bakan, bu duruma el atarak faaliyete girdi ve herkesi mutlu etmeyi başardı.

///spor///

fenerbahçe'ye transfer olan dünya yıldızı mesut özil, başarısının sırrının çok çalışmak ve tahin helvası yemek olduğunu söyledi

kafa gazetesi'nin muhabirlerinden kaçan mesut özil, "çok çalışmak ve tahin helvası yemek... benim hayattaki en büyük başarı kaynağım önce çok çalışmak ve eve gittiğim zaman çayla birlikte tahin helvası yemektir dedi. kendisine fenerbahçe'de mutlu musun diye sorduğumuzda "bro her şey süper gidiyor şimdilik bakacağız göreceğiz, haydi eyvallah" diyerek bizleri selamladı.

///yurttan manzaralar///

rize'de kendi imkanlarıyla rüzgar enerjisi üreten çiftçi musa nayır, elon musk'tan teklif aldı

rize'nin çamlıhemşin ilçesinde, geçimini çiftçilikten sağlayan ve bir yıldır rüzgardan elektrik üreten mucit musa nayır, elon musk'ın tesla şirketinde tedx konuşmacısı olarak "yenilenebilir enerjinin faydaları" konulu sempozyumu yapması için los angeles'ın california şehrine davet edildi, bu mutlu haberi alan musa nayır "haçan hiç beklemeyidum. ne yapaçam halen bilmeyirum" diyerek hepimizi gururlandırdı.
devamını gör...

benimdir, hep sizli konuşursam samimiyetsiz; hep senli konuşursam ise kaba olacağımı düşündüğüm için ikisini karıştıra karıştıra kullanmaktayım. hem böylece ilginç hava katmış olurum kendime, yani herhalde...

karşımdaki de "ne biçim konuşuyor lan bu" diye düşünmeden edemiyordur diye tahmin ediyorum.
devamını gör...

kendini, çevresini, hatta ülkeyi dahi felakete sürükleyebilir. genelde kötünün iyisi deyip de yoluna devam eder.
devamını gör...

bir konuda haklı çıkınca vermek istediğim bakınız. tv de konuşan ilahiyat profesörü itemi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim