övmeyi de övülmeyi de sevmemek
övmek benim için sorun değil, özellikle sevdiğim kişilere karşı ama biri beni övünce yerin dibine giriyorum ben. övülmek değer gördüğünü gösteriyor, güzel bir şey tabi ki ama bünye kabul etmiyor. sistemde bir sorun var.
devamını gör...
ispanyolca
çok güzel bir dildir. telaffuz konusunda ben de biraz bilgi vereyim.
- z harfi ispanya'da ingilizcedeki 'th' gibi okunur. türkçe'de olmayan bir ses, ama peltek s şeklinde dersek anlaşılır sanırım. aynı zamanda c harfi eğer arkasından ince sesli bir harf geliyorsa aynı şekilde okunur. latin amerika'da ise bu ses yoktur, tamamen s şeklinde okunur.
- g harfi eğer arkasından ince ünlü bir harf geliyorsa h şeklinde okunur. örneğin 'girar', 'hirar' şeklinde okunur. eğer g'nin ardından sesli harf geldiğinde 'h' şeklinde değil de 'g' şeklinde okunmasını istiyorsanız u eklemeniz gerekiyor. örneğin: guerra. gerra şeklinde okunuyor, eğer u olmasaydı h şeklinde okunacaktı.
-ü harfini görürseniz bilin ki o u'dur. üstte bahsettiğim kuraldan dolayı eğer 'gue' sesi vermek istiyorsanız u'nun üstüne iki nokta eklemeniz gerekiyor. yoksa 'ge' şeklinde okunur, çünkü oradaki u olmasaydı g harfi h olarak telaffuz edilecekti. o yüzden 'gue' sesi için 'güe' yazmamız gerekiyor. örneğin: vergüenza
- daha önce bahsedilmiş ama ben de bahsedeyim, b ve v harfleri arasında bir ayrım yok. ikisi de b olarak okunuyor diyebilirim, ama çoğunlukla yumuşak bir b olarak telaffuz ediliyor, çok sert değil.
- y harfi de y ile c arasında bir ses veriyor, hatta çoğunlukla c olarak telaffuz ediliyor direkt. ll harf ikilisi de aynı şekilde.
- z harfi ispanya'da ingilizcedeki 'th' gibi okunur. türkçe'de olmayan bir ses, ama peltek s şeklinde dersek anlaşılır sanırım. aynı zamanda c harfi eğer arkasından ince sesli bir harf geliyorsa aynı şekilde okunur. latin amerika'da ise bu ses yoktur, tamamen s şeklinde okunur.
- g harfi eğer arkasından ince ünlü bir harf geliyorsa h şeklinde okunur. örneğin 'girar', 'hirar' şeklinde okunur. eğer g'nin ardından sesli harf geldiğinde 'h' şeklinde değil de 'g' şeklinde okunmasını istiyorsanız u eklemeniz gerekiyor. örneğin: guerra. gerra şeklinde okunuyor, eğer u olmasaydı h şeklinde okunacaktı.
-ü harfini görürseniz bilin ki o u'dur. üstte bahsettiğim kuraldan dolayı eğer 'gue' sesi vermek istiyorsanız u'nun üstüne iki nokta eklemeniz gerekiyor. yoksa 'ge' şeklinde okunur, çünkü oradaki u olmasaydı g harfi h olarak telaffuz edilecekti. o yüzden 'gue' sesi için 'güe' yazmamız gerekiyor. örneğin: vergüenza
- daha önce bahsedilmiş ama ben de bahsedeyim, b ve v harfleri arasında bir ayrım yok. ikisi de b olarak okunuyor diyebilirim, ama çoğunlukla yumuşak bir b olarak telaffuz ediliyor, çok sert değil.
- y harfi de y ile c arasında bir ses veriyor, hatta çoğunlukla c olarak telaffuz ediliyor direkt. ll harf ikilisi de aynı şekilde.
devamını gör...
günde kendi çocuğunu ballandıra ballandıra anlatan kadın
en iyisi senin çocuğun tamam demek isteyip saygıdan ötürü susmak zorunda kaldığım kişi.
devamını gör...
akrep burcu kadını
hayatımda işitmediğim hakaretleri 1 dakika içerisinde okuduğum başlık.
biraz hırslı ve sinsi olabiliriz (ki o da her akrep kadınında olacak diye bi şey yok) ama iki yüzlülük, yalan dolan her burca mensup insanda görülebilen şeyler olup spesifik bir burca yıkılmaması gerekir.
biraz hırslı ve sinsi olabiliriz (ki o da her akrep kadınında olacak diye bi şey yok) ama iki yüzlülük, yalan dolan her burca mensup insanda görülebilen şeyler olup spesifik bir burca yıkılmaması gerekir.
devamını gör...
dmax
hurdacıya antikacı, antikacıya hurdacı diyen kanal.
kendini saatlerce izlettirebilen, nadir kanallardan birisidir o ayrı.
kendini saatlerce izlettirebilen, nadir kanallardan birisidir o ayrı.
devamını gör...
üşengeç biri olmadığını kanıtlamak
uyanınca yataktan kalkıyorum. daha ne yapayım ben bu hayatta?
devamını gör...
biraz soluklan yiğidim
bugün ilk defa denk geldim.. bu sözlük beni çok güldürüyor. (bkz: bir oturuşta bitirilen kitaplar) da kendimi kaybetmişim sözlük diyor soluklann yiğit miğit.. (bkz: yiğidim aslanım) yakında fonda çalan müzik bekliyorum hadi canlarım.
nice koç yiğitler yere serilir.
ölen ölür kalan sağlar, sağlar bizimdir...
nice koç yiğitler yere serilir.
ölen ölür kalan sağlar, sağlar bizimdir...
devamını gör...
behzat ç. replikleri
“unutmak kelimesi undan çıkmış. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş."
devamını gör...
beğeni alınca mutlu olan yazar
etkileşim manyağı insanların bağımlılığıdır aynı zamanda açtığı başlık entry ile dolunca da hoşuna gider. böyle ufak şeylerle mutlu olan insanları üzmeyin. onlara fav atın.
edit:
arkadaşlar kendim için demedim fav atmayın. etkileşim bağımlısı değilim ben ,fularım var french pressde kahve içiyorum ya. (!)
edit:
arkadaşlar kendim için demedim fav atmayın. etkileşim bağımlısı değilim ben ,fularım var french pressde kahve içiyorum ya. (!)
devamını gör...
bu da böyle bir anımdır
söylediğine tepki alamayan bu nedenle amaç belirtme ihtiyacı hisseden mağrur kişinin ifadesi. diyalogda böyle açık olan kişilere hastayım.
devamını gör...
spider-man: no way home
bugün sinemada spoiler yemeden izlemeyi başarabildiğim müthiş filmdir.
filmi şöyle özetleyebilirim. müthiş, harika, inanılmaz, muazzam, süper.
bu işlerin içerisindeyseniz yani marvel seviyorsanız tatmin olacaksınız.
film tatmin etme üzerine kurulmuş bir film. biz seyircimizi tatmin edeceğiz, sinemadan memnun olarak çıkacaklar diye yemin etmişler.
ben marvel filmlerini çok izleyen veya çok seven birisi değilim. tabii konuya hakimim arada sırada izliyorum ama manyağı değilim. çok memnun kaldım.
filmin detayına veya içine aşağıda gireceğim. bu kısım gitmeden fikir edinmek isteyenlere spoiler vermeden övmek amacıylaydı.
gidin izleyin memnun olacaksınız.
abiiiii manyaklar. ne izlettiniz lan bize. 3 efsane spider man aynı filmde. hem duygusal hem komik sahnelerle beraber izliyoruz.
tobey ve andrew geldikten sonra film başka bir mevzuya dönüşüyor. maalesef filmden önce bu ikilinin geleceğini çok fazla hissettirdiler. strateji olarak yapmak zorundalardı ama keşke yapmasalardı.
düşünsenize hiçbir şekilde geleceklerini bilmiyorsunuz. isimleri bile geçmemiş. sinemadasınız çat diye karşınıza çıkıyor. aldığım keyfin 50 kat fazlasını alırdım.
film fanların istediği her şeyi veriyor. senaryo namına vurucu hiçbir şey olmadığını düşünüyorum. senaryoyu fanlar yazmış gibiydi, doyurucu ve tatmin edici.
sahneler bunu çok iyi gösteriyordu. andrew karakterinin mc yi tuttuğu sahneyi herhangi bir fan yazardı mesela.
tobey abim çok yaşlanmış. buruk bir sevinçle izledim. 2002 senesine geri döndüm.
bütün kötü karakterleri tekrar görmek keyifli hissettirdi.
ha tabii filmin çok fazla mantıksız tarafı var. bunlar göze batmıyor. sizi rahatsız etmiyor, çünkü müthiş bir şey izliyorsunuz. üç tane spider man karşınızda duruyor ve keyif almaya bakıyorsunuz.
mesela koskoca dr strange bir veledi dinleyip öyle hareketler yapmaz abi.
koskoca dr strange bir çocuk bir şeyler diyor diye büyüyü karıştırmaz.
koskoca dr strange nasıl o çocuğa yenilip 12 saat orada hapis kalıyor. bunlar mantıksız taraflardı.
tabii umurumda olmadı. çok keyif aldım. çok mutlu oldum.
hem heyecanlandırdı, hem güldürdü, hem duygulandırdı. daha ne olsun.
filmi şöyle özetleyebilirim. müthiş, harika, inanılmaz, muazzam, süper.
bu işlerin içerisindeyseniz yani marvel seviyorsanız tatmin olacaksınız.
film tatmin etme üzerine kurulmuş bir film. biz seyircimizi tatmin edeceğiz, sinemadan memnun olarak çıkacaklar diye yemin etmişler.
ben marvel filmlerini çok izleyen veya çok seven birisi değilim. tabii konuya hakimim arada sırada izliyorum ama manyağı değilim. çok memnun kaldım.
filmin detayına veya içine aşağıda gireceğim. bu kısım gitmeden fikir edinmek isteyenlere spoiler vermeden övmek amacıylaydı.
gidin izleyin memnun olacaksınız.
abiiiii manyaklar. ne izlettiniz lan bize. 3 efsane spider man aynı filmde. hem duygusal hem komik sahnelerle beraber izliyoruz.
tobey ve andrew geldikten sonra film başka bir mevzuya dönüşüyor. maalesef filmden önce bu ikilinin geleceğini çok fazla hissettirdiler. strateji olarak yapmak zorundalardı ama keşke yapmasalardı.
düşünsenize hiçbir şekilde geleceklerini bilmiyorsunuz. isimleri bile geçmemiş. sinemadasınız çat diye karşınıza çıkıyor. aldığım keyfin 50 kat fazlasını alırdım.
film fanların istediği her şeyi veriyor. senaryo namına vurucu hiçbir şey olmadığını düşünüyorum. senaryoyu fanlar yazmış gibiydi, doyurucu ve tatmin edici.
sahneler bunu çok iyi gösteriyordu. andrew karakterinin mc yi tuttuğu sahneyi herhangi bir fan yazardı mesela.
tobey abim çok yaşlanmış. buruk bir sevinçle izledim. 2002 senesine geri döndüm.
bütün kötü karakterleri tekrar görmek keyifli hissettirdi.
ha tabii filmin çok fazla mantıksız tarafı var. bunlar göze batmıyor. sizi rahatsız etmiyor, çünkü müthiş bir şey izliyorsunuz. üç tane spider man karşınızda duruyor ve keyif almaya bakıyorsunuz.
mesela koskoca dr strange bir veledi dinleyip öyle hareketler yapmaz abi.
koskoca dr strange bir çocuk bir şeyler diyor diye büyüyü karıştırmaz.
koskoca dr strange nasıl o çocuğa yenilip 12 saat orada hapis kalıyor. bunlar mantıksız taraflardı.
tabii umurumda olmadı. çok keyif aldım. çok mutlu oldum.
hem heyecanlandırdı, hem güldürdü, hem duygulandırdı. daha ne olsun.
devamını gör...
erkekler neden uzun yaşamaz sorunsalı
stres,fazla düşünmek, türkiye'de yaşamak.
devamını gör...
ebob
açılımı en büyük ortak bölen'dir . müfredatta obeb olarak geçiyor . yani ortak bölenlerin en büyüğü . 2 veya daha fazla sayıyı ortak olarak bölen sayılardan en büyüğü ebobu verir. örneğin 3 ile 6 'nın ebobu 3 tür. asal sayıların ebobu ise 1 dir .
devamını gör...
boran
genellikle sibirya ortalarında ve güney rusya'da yaşanan, kuvvetli yağışın eşlik ettiği fırtınadır.
devamını gör...
elektra
elektra, inandıkları uğruna pek çok tehlikeyi göze alabilen, uğruna savaştığı ideallerine sadakatle bağlı ve onlar için tüm imkanlarını hatta hayatını bile feda edebilecek bir karakterdir. cesur, mert ve yılmaz bir kadındır. annesi babasının ölümüne yardım etmiştir ve onun düşmanıyla evlenip kraliçe olmuştur. bunu yapmasının sebebi olarak babasının kızlarından birini tanrılara kurban etmesini gösterir. annesi, kızının öcünü almak için eşini öldürmüştür. elektra ise bunu adaletsiz ve şeref dışı bir yol olarak görür. annesinin asıl amacını bu olayla perdelediğini, hırsından ve güç uğruna bunu yaptığını söyler. bu noktada aşk-ı memnu romanındaki bihter ve annesi firdevs karakteri arasındaki çatışma ile uyum sağlar. kaldı ki anne ve kız çocukları arasındaki belli bir çocukluk evresinde bilinçaltı süreçlerinde meydana gelen "elektra kompleksi" adı da tam olarak bu sebepten dolayı verilmiştir. aynı şekilde bihter ve annesi arasında bu süreç sağlıklı atlatılamadığı için bihter, annesini düşmanı olarak gören ve en büyük korkusunun ona benzemek olan bir karakter olarak karşımıza çıkar. sonuç olarak karakter gelişimine baktığımızda elektra annesine benzemez ama bihter sanki kaçınılmaz olanı engelleyemiyormuş gibi bir sona ilerler. iki karakterin annesiyle yaşadığı bu benzer çatışmayı bir alıntıyla somutlaştırmak isterim:
"... bugün bu iğrenç hareketleri, babamın hangi suçlarına karşılık yaptığını bana açıklamak lütfunda bulunur musun? babamın öldürülmesinde yardımcın olan cani ile aynı yatakta yatıyorsun, ona çocuk doğuruyorsun, namuslu bir evlilikten doğan namuslu çocuklarını yanından kovuyorsun. bu hareketlerini nasıl onaylarım? yoksa bunları da mı kızının öcünü almak için yaptığını iddia edeceksin? etsen de yine iğrenç olur, çünkü kızı için düşmanla evlenmek herhalde iyi bir şey değildir! ama yeter, seni uyandırmak mümkün değil ki! avazın çıktığı kadar bağırarak annemize iftira ettiğimizi söylüyorsun. zaten bence sen bizim için bir anne değil, bir zalimsin (...) bu sözlerim için herkese kötü, küstah ve utanmaz olduğumu ilan et. ama bu huylarım herhalde sana layık olduğumu kanıtlar sadece. "
elektra aynı zamanda kız kardeşiyle de adil olmayan güce boyun eğmek konusunda çatışma yaşar. burada elektra tutkulu bir hak savunucusu, kız kardeşi ise aklın sağduyusuyla huzura ermeye çalışan ve mantığının sesini dinleyen, haksız da olsa güçlü olana itaat etmeyi savunan bir karakterdir. kız kardeşi her ne kadar annesini haksız bulsa da karşı çıkmanın bir yarar sağlamayacağını düşünür. akıllıdır ancak korkaktır. elektra ona şöyle söyler: "aklına hayranım ama korkaklığından nefret ediyorum." yine kız kardeşinin 'adaletin de zarar verdiği olur' sözlerine karşılık ' bu tavrın kanun olduğu yerde yaşamak istemiyorum' diyecek kadar net ve kesin bir duruş sergiler elektra. inandığı ideali uğruna sonuna kadar mücadele eden elektra'nın yılmaz bağlılığını iliklere kadar hissettiren replikleriyle tadına doyulmaz bir eserdir. okuması bu kadar müthiş bir deneyimken sahnede izlediğimde alacağım keyfi düşünemiyorum bile.
"... bugün bu iğrenç hareketleri, babamın hangi suçlarına karşılık yaptığını bana açıklamak lütfunda bulunur musun? babamın öldürülmesinde yardımcın olan cani ile aynı yatakta yatıyorsun, ona çocuk doğuruyorsun, namuslu bir evlilikten doğan namuslu çocuklarını yanından kovuyorsun. bu hareketlerini nasıl onaylarım? yoksa bunları da mı kızının öcünü almak için yaptığını iddia edeceksin? etsen de yine iğrenç olur, çünkü kızı için düşmanla evlenmek herhalde iyi bir şey değildir! ama yeter, seni uyandırmak mümkün değil ki! avazın çıktığı kadar bağırarak annemize iftira ettiğimizi söylüyorsun. zaten bence sen bizim için bir anne değil, bir zalimsin (...) bu sözlerim için herkese kötü, küstah ve utanmaz olduğumu ilan et. ama bu huylarım herhalde sana layık olduğumu kanıtlar sadece. "
elektra aynı zamanda kız kardeşiyle de adil olmayan güce boyun eğmek konusunda çatışma yaşar. burada elektra tutkulu bir hak savunucusu, kız kardeşi ise aklın sağduyusuyla huzura ermeye çalışan ve mantığının sesini dinleyen, haksız da olsa güçlü olana itaat etmeyi savunan bir karakterdir. kız kardeşi her ne kadar annesini haksız bulsa da karşı çıkmanın bir yarar sağlamayacağını düşünür. akıllıdır ancak korkaktır. elektra ona şöyle söyler: "aklına hayranım ama korkaklığından nefret ediyorum." yine kız kardeşinin 'adaletin de zarar verdiği olur' sözlerine karşılık ' bu tavrın kanun olduğu yerde yaşamak istemiyorum' diyecek kadar net ve kesin bir duruş sergiler elektra. inandığı ideali uğruna sonuna kadar mücadele eden elektra'nın yılmaz bağlılığını iliklere kadar hissettiren replikleriyle tadına doyulmaz bir eserdir. okuması bu kadar müthiş bir deneyimken sahnede izlediğimde alacağım keyfi düşünemiyorum bile.
devamını gör...
68 65 78 61 64 65 63 69 6d 61 6c
noluyor burda alüminyum? dağıtırım lan burayı!
devamını gör...
bu da böyle bir anımdır
hikayem bitti işte şimdi reaksiyon gösterebilirsin cümlesidir. bu anı çok uzun olduğunda karşıdakinin hafiften mayışma ihtimalini göze alarak arada dinleyecinin de konuşmaya katılmasını sağlayın ki sonunda üç beş cümle söylemesine takati kalsın.
devamını gör...
girift radyo yayını
beyler gün içerisinde moralimi bozan olaylar yaşandı, hanginiz maşallah demedi çabuk söylesin.
ama aykut modum düşmesin diye bana dostane yaklaşımlarda(!) bulundu.
gözümdeki yaşları sildim beklemedeyim.
ama aykut modum düşmesin diye bana dostane yaklaşımlarda(!) bulundu.
gözümdeki yaşları sildim beklemedeyim.
devamını gör...

