sanıldığının aksine çok da faydalı olmayan bir insan özelliği.

küçük şeylerle mutlu olabilen insan hayata diğer insanlardan daha büyük bir mercekle bakar. kıyıda köşede kalmış, kimsenin önemsemediği, alelade şeyleri fark edebilir. peki bu yalnızca mutluluk mu getirir? elbette hayır.

farkındalık her zaman hüsrana daha yakındır. önemsiz kabul edilen ama sizin apaçık ortada olduğunu düşündüğünüz her şey belirli bir zaman sonra sizi diğer insanlardan ayrıştırır. örneğin; hakkında saatlerce konuşabileceğiniz bir konunun "hmm doğru, aynen" gibi susturucu özelliği taşıyan tepkilerle geçiştirilmesi. çok yorucu. çünkü insan her şeyi eşit önemde gördüğünde nelerin anlatmaya değer olduğunu ayırt etmekte zorlanıyor.

benim bununla baş etmek için uyguladığım bir yöntem var. hiç istemesem de insanları beynimde filtreliyorum. kimin neleri konuşmayı sevdiğini/sevmediğini az çok anlayıp onlarla konuşmalarımı belirli bir çerçevenin içinde tutmaya çalışıyorum. "peki senin ne anlatmak istediğinin bir önemi yok mu?" diye soracak olursanız; bunu en çok ben önemsiyorum. kendimle geçirdiğim zamanın kıymetini biliyorum. yazarak, resim yaparak, düşünerek bir şekilde kendimi dinliyor aynı zamanda kendime anlatıyorum. insan ne olursa olsun, hangi şartlarda yaşarsa yaşasın daima yalnızdır ve kendisiyle iyi bir dost olmaktan başka şansı yoktur. bu daha çok küçükken farkına vardığım bir şey.
devamını gör...

-sevemedim kara gözlüm...*
-ah bu şarkıların gözü kör olsun... *
devamını gör...

#743212
1-yanan bir plastik top, evet. aynen böyle.
2-yunus. zeki varlıklar biliyorsunuz. sadece içgüdüleriyle yaşayan bir hayvan olmaktansa hiç değilse azıcık zeki olmak bence daha güzel. bence dünyayı görmek, hiç görmekten daha iyidir. her ne kadar süper bir yer olmasa da.
3-öncelikle bilimden korkmayan, gerekli gören bir toplum. gerisi zaten fasa fiso.
4-bir simülasyon olduğunu zannetmiyorum. çünkü, öyle şeyler var ki bir insanın tasarlayamayacağı kadar eşsiz.
5-delilik bence kaybedecek şeyleri olmayan insanların düştüğü durumdur.
6-bir şey yoksa, ondan bahsetmek imkansızdır. siz hiç bilmediğiniz bir konuda ne diyebilirsiniz ki?
7-içinde bulunduğumuz durum bizi karamsarlığa itiyor. mesela dün iki tane çocuk taciz haberi geldi. böyle bir durumda, nasıl karamsar olmayalım insanlık hakkında?
8-delilik dediğim gibi kaybedecek bir şeyinin olmaması. dahilik ise, insanın sorunlara yaratıcı çözümler getirmesidir. bu iki kavram birbirine zıt değil, yani bir dahi deli de olabilir bence. mesela einstein ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı, güç bela bir işe girdi. kaybedecek sadece canı vardı.
9-ateizm bilime dayanır, ancak bu tamamen doğru ya da tamamen yanlış olduğunu göstermez. bu soru hakkında yazabilecek çok şeyim yok, din son zamanlarda içimde çok ölçüp biçtiğim bir konu.
bu kadar. sorulara saçma cevaplar vermiş olabilirim, kusura bakmayın. içimden geldiği gibi doldurmak istedim.
devamını gör...

normal cerrahi maske kullandığım zamanlarda sıklık ile yaptığım eylem. zaten maske takmak aslında bizi tam olarak virüsten korumuyor ama daha seyreltilmiş oranda bir virüse maruz kalmamızı sağlıyor. bu az da olsa virüse karşı bir direnç geliştirmemizi sağlıyor.
devamını gör...

yatakta telefonla oynarken uyuyakaldığımda gözlüğün kırılarak gözüme girmesi.. neyse ki sakin yatıyorum..
devamını gör...

uykuya dalmadan önce veyahut da uykunun tam ortasında sanki yüksek bir yerden yere düşüyormuş gibi hissedilen duygu. türkçe literatürdeki bilimsel ismi hipnogojik miyoklinik seğirtidir.

(bkz: uyurken boşluğa düşme hissi)

hypnic jerk'in kaynağı hâlâ kesin olarak bilinmese de bilim insanlarınca kabul edilen en yaygın görüş evrimdir. buna göre, homo sapiens sapiens'in ataları bundan 3-4 milyon yıl öncesine kadar tahmini 42 milyon yıl boyunca ağaçların tepelerinde yaşıyorlardı. ağaçların tepelerinde yaşamak atalarımıza nispeten güvenli bir ortam sağlamış ama bunun en tehlikeli kısmı da uyku anı olmuş. zira uyku halindeyken en ufak bir rüzgar, ani bir sıçrama vb. dengeyi bozacak hareketler atalarımızın ağaçlardan yere düşmelerine, yere düşmeleri de sakatlanmalarına, sakatlanmaları da av olmalarına neden olmaktaymış. bu yüzden on milyonlarca yıl boyunca bu korku insanların beyinlerine kazınmış ve bu korku günümüzde uyurken boşluğa düşme hissi olarak varlığını sürdürmekteymiş. bu his günümüzde anksiyete, stres, aşırı kafein tüketimi, rahatsız yataklarda uyuyan ve çok yorucu işler yapan kişilerde daha çok görülüyormuş.

buraya kadar yararlandığım kaynak: evrimagaci.org/uyku-nedir-u...

ayrıca jack london'ın kaleme aldığı ünlü (bkz: ademden önce (kitap))'ı da hypnic jerk'i çok başarılı bir şekilde işlemiştir. kitap direkt hypnic jerk yaşayan bir çocuğun hikayesiyle başlar ve milyonlarca yıl öncesindeki atalarına kadar uzanır.

devamını gör...

#1063278 burada da dostumuzun söylediği gibi gerçek trolluk bu değil. bak yapacaksanız bu işi asgari zeka lazım. ahlakınız yok, onu anladık ama biraz düşün, kafayı çalıştır be kardeşim.
(bkz: hoşt köpek)
devamını gör...

şarkılar falanlar filanlar....
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yıl bilmem kaç.
okul yılımın bir döneminde çok sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımdan hiç beklemediğim şekilde bir kopuş yaşadım. hala bazen anlamdıramam... neyse, o kadar değer verdiğim bir arkadaşımdı ki sanki o anki okul hayatıma kadar kimseye öyle değer vermemişim. daha önce koptuğum arkadaşlarım vs. oldu ama dediğim gibi... verdiğim değer ve hissettiğim değer ayrıydı.
neyse, okul bahçesinde deli gibi ağladığımı hatırlıyorum. o kadar çok ağladım ki birkaç derse bile giremedim. o arkadaşım ise yüzüme bakıp hiçbir tepkide bulunmamıştı. daha sonra anladım ki bazı insanların gururları değer verdikleri insanlardan daha değerli.
o zamandan sonra insanlara değer vermemem gerektiğini, değer versem de bir gün gideceklerinin bilinciyle yaşamam gerektiğini anladım.
devamını gör...

metin şentürk'ün okuması daha olası.
devamını gör...

çagının çok ilerisinde.
devamını gör...

üşüyorum diye ağlamıştım.
bir kış sabahının 6 sında ankaradan sakaryaya giden buz gibi ve boş bir otobüsten indikten sonra tüm gün soğukta oradan oraya koşturmuştum. öyle ki, soğuk artık arsız, gıcık,haysiyetsiz gölge bir karakter olarak canlanıyordu zihnimde, o hissiyatı yaratıyordu yani. üşüdüğüm için soğuğa olan sinirimden ağlamıştım.
devamını gör...

ha?
devamını gör...

birden hatırlarsın,
o da seni - - birden bazan:
nerde, ne yapar şimdi
parlar bir özlem anılar arasından.

bu akşam ne garip sözcük
sanki ilk duydum, yadırgıyorum:
akşam. bilmem bulur muyum
yollara baksam?

söner yangın birazdan
yatışır özlem.
bir gün karşılaşırız
bir gün, bir yarım akşam.

(bkz: behçet necatigil) *
devamını gör...

günümüze gelen tabiri ile mail arkadaşlığı olabilir. hiç tanımadığınız insanlarla veya tanıdığınız zevk olsun diye yapabileceğiniz eylemdir. dertleşmek, gülmek ve paylaşmak insanı iyi hissettiren durumdur. mektup arkadaşları forever.
devamını gör...


"beni anlamıyorlar.
ben, bu kulaklara göre ağız değilim."
devamını gör...

lakarpuzye ukdesi

okula başlayınca çocukların,serpilmeye başlayınca ergenlerin ve kendisini çevreye kapatan insanların düştüğü bir kuyu.

her ne kadar dünya bizi kendi çevresinde döndürüyor olsa da yine de kendiniz bilirsiniz.*
devamını gör...

az önce ekranı okşuyordum allah affetsin
devamını gör...

toplanabilen ya da çarpılabilen vektörlerden oluşan küme. reel sayılardan oluşan reel vektör uzayları olabileceği gibi karmaşık sayılardan oluşan karmaşık vektör uzayları da olabilir.

bir kağıt düzlemi üzerinde (yani 2 boyutta), etrafımızı saran uzayda (yani 3 boyutta) ya da varsayımsal bir 10 boyutlu evrende yapılan hesaplamalarda kullanılan vektör uzaylarının ortak özellikleri vardır. kaç boyutta çalışırsanız çalışın, vektörleri birbirine ekleyebilirsiniz. yani vektörler arasında toplama işlemi yapmak mümkündür. yine boyuttan bağımsız olarak, bir vektörün koordinatlarını normal bir sayıyla çarpabilirsiniz. örneğin lisedeki fizik derslerinde gördüğünüz kuvvet vektörleri, hız vektörleri gibi vektörlerle yaptığınız basit işlemler genellikle, bahsi geçen reel vektör uzayında gerçekleşir. yine lise derslerinde gördüğünüz matrisler, polinomlar, fonksiyonlar vektör uzaylarına birer örnektir.
devamını gör...

muhteşem bir insan. ilk kadın filozoflardandır. zengin bir aileden gelmektedir fakat ailesinin izin vermemesine rağmen soylu bir aileden gelen fakat tüm servetini halka dağıtan krates ile evlenmiştir.

bu çift evlilikten önce olduğu gibi sonra da sıra dışı iki insan olmuş, topluma açık yerlerde sex yapmış ve bunun yanlış bir şey olmadığını savunmuşlardır. hipparkhia kendisinin kadın olduğu için dokuma tezgahında oturması gerektiğini söyleyen kişilere inat eşiyle sosyal normları hiçe sayarak felsefe yapmıştır.

eğer aşkının ve ideallerinin peşinden gitmeyip ailesinin ısrarı üzerine soylu ve zengin birisiyle evlenseydi bugün adını bile bilmeyecek bu başlığı açamayacaktım. ama şimdi ise hikayesi yüzyıllarca daha yaşayacak.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim