yalnızlığın en çok dokunduğu an
annenin de babanın da artık hayatta olmadığı ilk an. sonsuz ve temiz sevgiyi alabileceğimiz hiçbir insan kalmamıştır artık.
devamını gör...
seni sen yapan cümlelerin
-seni seven seninledir bu nedenle kimsenin arkasından koşma, kimse için değişme.
belki biraz nazlıdır, koşmanı ister eğer değer diyorsan durman hatadır.
-mutlu olmak da mutsuz olmak da senin eserindir, eserini kendin için paha biçilmez kılmalısın!
(beni ben yapmıyor ama önemli olduğunu düşünüyorum.)
belki biraz nazlıdır, koşmanı ister eğer değer diyorsan durman hatadır.
-mutlu olmak da mutsuz olmak da senin eserindir, eserini kendin için paha biçilmez kılmalısın!
(beni ben yapmıyor ama önemli olduğunu düşünüyorum.)
devamını gör...
pontiac
pontiac, 1720 - 1769. fransa ve kızılderili savaşı'nda, fransa'nın britanya imparatorluğuna yenilmesi ve o zamanlar new france diye anılan kanadaya, ingiliz ordusu ve göçmenlerin gelmesi üzerine, 1763'te isyan başlatan ottawa kabilesinin reisidir.
büyük göller bölgesindeki ottawa, ojibwe, potawatomi, miami, shawnee, sauk, kickapoo, menominee, winnebago ve huron... kabilelerini birleştirmiş ve her kabileyi en yakın kale yada yerleşim yerlerine saldırtmıştır. pontiac'ın planı iyi uygulandı ve birçok yerde askerleri ve yerleşimcileri yok edebildiler. ama sonu gelmeyen ingiliz ordularına karşı 1766'da barış yapmak zorunda kaldı.
1769'da peoria kabilesini ziyaret ederken bir kızılderili tarafından öldürülmüştür. onu öldüren kızılderilinin, yeniden isyan edeceğine dair şüphelenen ingilizler tarafından tutulduğu söyleniyor.
büyük göller bölgesindeki ottawa, ojibwe, potawatomi, miami, shawnee, sauk, kickapoo, menominee, winnebago ve huron... kabilelerini birleştirmiş ve her kabileyi en yakın kale yada yerleşim yerlerine saldırtmıştır. pontiac'ın planı iyi uygulandı ve birçok yerde askerleri ve yerleşimcileri yok edebildiler. ama sonu gelmeyen ingiliz ordularına karşı 1766'da barış yapmak zorunda kaldı.
1769'da peoria kabilesini ziyaret ederken bir kızılderili tarafından öldürülmüştür. onu öldüren kızılderilinin, yeniden isyan edeceğine dair şüphelenen ingilizler tarafından tutulduğu söyleniyor.
devamını gör...
başarıyı engelleyen faktörler
amerikalı bir gazeteci atatürk'e işlerinde nasıl başarılı olduğunu sorar. atatürk'ün cevabı ise şöyledir;
"ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. o işe neler engel olur, diye düşünürüm. engelleri kaldırdım mı, iş zaten kendi kendine yürür."
(bkz: niyazi ahmet banoğlu)
"ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. o işe neler engel olur, diye düşünürüm. engelleri kaldırdım mı, iş zaten kendi kendine yürür."
(bkz: niyazi ahmet banoğlu)
devamını gör...
your country needs you
hepimizin bildiği sam amcanın, i want you dediği afişin öncülüdür. i want you bundan ilham alınarak yapılmıştır.
1. dünya savaşında ingiliz erkeklerini orduya yazılmaya teşvik etmek amacıyla sanatçı alfred leete tarafından çizilmiştir.ilk kez london opinion derginin 1914 yılı sayısında gözükmüştür. resimde size doğru bakıp parmağı ile potansiyel askerleri işaret eden kişi ingiliz savaş bakanı lord kitcehener dır.

ayrıca i want you (uncle sam) için bkz : #335680
1. dünya savaşında ingiliz erkeklerini orduya yazılmaya teşvik etmek amacıyla sanatçı alfred leete tarafından çizilmiştir.ilk kez london opinion derginin 1914 yılı sayısında gözükmüştür. resimde size doğru bakıp parmağı ile potansiyel askerleri işaret eden kişi ingiliz savaş bakanı lord kitcehener dır.

ayrıca i want you (uncle sam) için bkz : #335680
devamını gör...
kendine nickaltı girmek
400 kişinin eğlendiği bir ortamda kendi kendini eğlendirmektir. bazen gereklidir bazen sırf eğlence içindir.
devamını gör...
uzun tanım yazan tipler
çok ayıp ediyorlar.
devamını gör...
siyasal islamcıların türkiye'yi süper güç yaptık palavrası
hala heykel diyen atatürk düşmanı rezillerin algı kastığı başlıktır. bunların heykel diye leş ağızları ile etrafa kusmasının nedeni, pek tabii atatürk düşmanlığı. heykel diyorsanız, çıkın şerefiniz varsa; karpuz heykelleri veya dinozor heykellerine laf edin. ama sizin derdiniz heykel değil, cumhuriyet ve atatürk.
bir de karabağ demiş. azerbaycan'a hakaret lan bu. utanmaz herifler. oradaki zafer azeri ordusu ve halkının şanlı zaferidir. ulan orada bile çıkar ve istismar peşindeler.
oraya buraya beton, asfalt sererek mi süper güç oldunuz. bugün dolar 8,60 tl oldu. 10.dünya ülkesi somali karşısında bile paramız değer kaybetti.
ama hala gelmişler heykel diyorlar. o heykel dediğin adam olmasa idi, şimdi türkiye diye bir yer olmazdı. reziller sizi!!.
bir de karabağ demiş. azerbaycan'a hakaret lan bu. utanmaz herifler. oradaki zafer azeri ordusu ve halkının şanlı zaferidir. ulan orada bile çıkar ve istismar peşindeler.
oraya buraya beton, asfalt sererek mi süper güç oldunuz. bugün dolar 8,60 tl oldu. 10.dünya ülkesi somali karşısında bile paramız değer kaybetti.
ama hala gelmişler heykel diyorlar. o heykel dediğin adam olmasa idi, şimdi türkiye diye bir yer olmazdı. reziller sizi!!.
devamını gör...
kendinle yüzleşmek
zor eylemdir. hep başkasını suçlarız. hep başkalarında ararız kusuru. bence insan biraz kendisiyle yüzleşecek. yüzleşecek ki kurtulacak bu ikiyüzlü paradokstan.
devamını gör...
ölmedim ama hafif sürünüyorum (yazar)
kafa sözlük'ün yepisyeni transferi. tatlılığıyla, çalışkanlığıyla, müthiş yazarlığıyla çok yerinde bir isim. hoş geldiiinn*
devamını gör...
nick değiştirmek neden bedava sorunsalı
yaw niye söylüyonuz onu da paralı yapacaklar şimdi!!!*
devamını gör...
acil gerçekdışılıkta maceralar
bir max blecher kitabıdır.
bazı eserler muhteşem bir hale gelmek, artık değiştirilemeyecek o son ve eksiksiz duruma erişmek için belirli bir zamanı beklerler. edebiyat tarihi boyunca bu bahsettiğim zaman genellikler ya bir intihar öncesi ya da bir hastalık sonrası ortaya çıkmıştır. yani eserin yazarı ölümün nefesini teninde hissetmeye başladığı o korku dolu ve heyecan verici anda.
yaklaşan ölüm dokunduğu ya da kendisini hisseden her şeyi güzelleştiren bir tılsımdır sanki. uzaktan görünmesi bile yaratıcı bir işle uğraşan insanlarda kalıcı bir eser yaratma telaşına neden olur. can havliyle yazılan ya da yaratılan eserle çıkar ortaya ve bu eserler en saf, en yalansız ve en eksiksiz olan eserlerdir. bu da öyle bir kitap.
ölüm kapınızda bekliyorsa acele etmeniz gerekebilir ve eğer yatağa mahkumsanız acele edecek gücünüz sınırlı olabilir. o zaman kendi aciz bedeniniz dışında düşsel bir beden yaratıp dış dünyaya onu salmaktan başka yapacak bir şeyiniz kalmayacaktır.
maceraları sizin yerinize bu saydam gerçekliğe bulanmış beden yapacaktır. ve bu beden acele etmek zorundadır, gerçek beden kaybolmadan önce gerçekdışı bir savaşı vermek için. acilen okunması gereken bir kitap.
bazı eserler muhteşem bir hale gelmek, artık değiştirilemeyecek o son ve eksiksiz duruma erişmek için belirli bir zamanı beklerler. edebiyat tarihi boyunca bu bahsettiğim zaman genellikler ya bir intihar öncesi ya da bir hastalık sonrası ortaya çıkmıştır. yani eserin yazarı ölümün nefesini teninde hissetmeye başladığı o korku dolu ve heyecan verici anda.
yaklaşan ölüm dokunduğu ya da kendisini hisseden her şeyi güzelleştiren bir tılsımdır sanki. uzaktan görünmesi bile yaratıcı bir işle uğraşan insanlarda kalıcı bir eser yaratma telaşına neden olur. can havliyle yazılan ya da yaratılan eserle çıkar ortaya ve bu eserler en saf, en yalansız ve en eksiksiz olan eserlerdir. bu da öyle bir kitap.
ölüm kapınızda bekliyorsa acele etmeniz gerekebilir ve eğer yatağa mahkumsanız acele edecek gücünüz sınırlı olabilir. o zaman kendi aciz bedeniniz dışında düşsel bir beden yaratıp dış dünyaya onu salmaktan başka yapacak bir şeyiniz kalmayacaktır.
maceraları sizin yerinize bu saydam gerçekliğe bulanmış beden yapacaktır. ve bu beden acele etmek zorundadır, gerçek beden kaybolmadan önce gerçekdışı bir savaşı vermek için. acilen okunması gereken bir kitap.
devamını gör...
lev troçki
ekim devrimini yapan iki isimden biridir, diğeri lenin.
troçki, devrim öncesinde kızıl orduyu kuran, sonrasında ise başkomutan olarak görevini sürdüren bir isimdir. dolayısıyla ekim devrimi'nde 2. adam olsa da silahlı kuvvetlerin birinci adamı olarak görülürdü. dahası lenin'in ölümü sonrasında stalinle iktidar mücadelesine girmiş, kaybetmiştir. kızıl ordu'nun üst düzeyleri tarafından "ordu sizin yanınızda ne yapmamızı istersiniz?" dendiği rivayet olunur. kurucusu olduğu düşünülürse bu rivayet çok da yanlış-yalan durmamaktadır.
üstüne döneminde ki bir çok savaş gören komutan gibi "savaştan nefret" etmektedir. ordu yanında olmasına rağmen bir kalkışma/darbe yapmamasından ve kabaca diğer ülkelere asker yollamak yerine, o ülkelerdeki komünist-sosyalistleri destekleyelim argümanlarını savunmuştur. stalin'le en büyük ayrışmalarından biride budur. devamında stalin orta asya ve bazı balkan ülkelerine harekat düzenleyecektir.
stalin'e diğer bir eleştiriside aralarındaki gerilim daha kavga olmadığı dönem bazı yetkilerini stalin'in kendi eline alması, merkezileşmesine karşı eleştiri getirmesinden kaynaklanmaktadır. zaten troçki sonrası stalin daha da durumu abartacak/arttıracaktır.
sözün özü burada yazılan oldukça kaba-sığ eleştiriler olmakla birlikte, devamında kaçak olarak gittiği ülkelerde stalin özelinde sert eleştiriler getirmeye devam etmiş, batı medyası tarafından da bu eleştirileri ssbc'ye karşı kullanılmıştır. bundan dolayı kimi marksistler tarafından "hain", "maşa", "satılmış" vb. sert eleştiriler alırken kimi marksistlerce de "doğruyu söyleyen", "haklı" olan vb. argümanlarla anılır.
sözün özü güneşle ilgili sözü popüler olsa da bana kalırsa en değerli sözü: "sbbc, ne yazık ki uzun zaman önce yıkıldı. ne zaman mı? devrimci devrimciyi vurduğu zaman" dediğini nerede olduğu hatırlamasamda söylediği rivayet olunan bir sözdür. eğer söz ona aittse haklıdır.
kendisini anlamak için bana kalırsa "her devrim kendi çocuğunu yer" (danton) ya da "körün gözü açıldığında ilk kırdığı şey bastonudur" sözündeki gibi bir duruma düştüğüne inandığım şahıstır. ve yazık ki tarihe kendisini "gri" olarak kabul ettirememiş, bir kısma göre "beyaz/bembeyaz" bir kısıma göre "kara/ kapkara" bir karakterdir.
tarih doğası gereği bitendir ancak bir şekilde stalin-troçki optimum noktada uzlaşılabilselerdi: ssbc ya daha uzun ömürlü olurdu ya da daha güçlü olurdu.
edit: dizisini izlemedim, netflix'e güven duymadığım için.. ancak dizide kadın düşkünü olarak resmedilmiş.. bu doğrudur-yanlıştır? bilemiyorum. işin aslı umrumda da değil, kızıl ordu'yu kuran bir zihin benim daha çok ilgimi çekiyor.
troçki, devrim öncesinde kızıl orduyu kuran, sonrasında ise başkomutan olarak görevini sürdüren bir isimdir. dolayısıyla ekim devrimi'nde 2. adam olsa da silahlı kuvvetlerin birinci adamı olarak görülürdü. dahası lenin'in ölümü sonrasında stalinle iktidar mücadelesine girmiş, kaybetmiştir. kızıl ordu'nun üst düzeyleri tarafından "ordu sizin yanınızda ne yapmamızı istersiniz?" dendiği rivayet olunur. kurucusu olduğu düşünülürse bu rivayet çok da yanlış-yalan durmamaktadır.
üstüne döneminde ki bir çok savaş gören komutan gibi "savaştan nefret" etmektedir. ordu yanında olmasına rağmen bir kalkışma/darbe yapmamasından ve kabaca diğer ülkelere asker yollamak yerine, o ülkelerdeki komünist-sosyalistleri destekleyelim argümanlarını savunmuştur. stalin'le en büyük ayrışmalarından biride budur. devamında stalin orta asya ve bazı balkan ülkelerine harekat düzenleyecektir.
stalin'e diğer bir eleştiriside aralarındaki gerilim daha kavga olmadığı dönem bazı yetkilerini stalin'in kendi eline alması, merkezileşmesine karşı eleştiri getirmesinden kaynaklanmaktadır. zaten troçki sonrası stalin daha da durumu abartacak/arttıracaktır.
sözün özü burada yazılan oldukça kaba-sığ eleştiriler olmakla birlikte, devamında kaçak olarak gittiği ülkelerde stalin özelinde sert eleştiriler getirmeye devam etmiş, batı medyası tarafından da bu eleştirileri ssbc'ye karşı kullanılmıştır. bundan dolayı kimi marksistler tarafından "hain", "maşa", "satılmış" vb. sert eleştiriler alırken kimi marksistlerce de "doğruyu söyleyen", "haklı" olan vb. argümanlarla anılır.
sözün özü güneşle ilgili sözü popüler olsa da bana kalırsa en değerli sözü: "sbbc, ne yazık ki uzun zaman önce yıkıldı. ne zaman mı? devrimci devrimciyi vurduğu zaman" dediğini nerede olduğu hatırlamasamda söylediği rivayet olunan bir sözdür. eğer söz ona aittse haklıdır.
kendisini anlamak için bana kalırsa "her devrim kendi çocuğunu yer" (danton) ya da "körün gözü açıldığında ilk kırdığı şey bastonudur" sözündeki gibi bir duruma düştüğüne inandığım şahıstır. ve yazık ki tarihe kendisini "gri" olarak kabul ettirememiş, bir kısma göre "beyaz/bembeyaz" bir kısıma göre "kara/ kapkara" bir karakterdir.
tarih doğası gereği bitendir ancak bir şekilde stalin-troçki optimum noktada uzlaşılabilselerdi: ssbc ya daha uzun ömürlü olurdu ya da daha güçlü olurdu.
edit: dizisini izlemedim, netflix'e güven duymadığım için.. ancak dizide kadın düşkünü olarak resmedilmiş.. bu doğrudur-yanlıştır? bilemiyorum. işin aslı umrumda da değil, kızıl ordu'yu kuran bir zihin benim daha çok ilgimi çekiyor.
devamını gör...
seri oylayıp favlayan ardından takibe alıp mesaj atan yazar
sözlüğe her önüne gelenin alınması sonucunda oluşan durum. abi böyle trolleride almayın ya sözlüğe alınıyorsa da bir sınırı olsun yani.
devamını gör...
arım balım peteğim
eski türk filmleri 'nde fonda çalan çok güzel bir zeki müren şarkısı.
arım balım peteğim
gülüm dalım çiçeğim
bilsem ki öleceğim
yine seni seveceğim.
arım balım peteğim
gülüm dalım çiçeğim
bilsem ki öleceğim
yine seni seveceğim.
devamını gör...
ekmek almaya giderken katledilen sezen kaplan için adalet
(bkz: up) be kardeşim, hadi!
devamını gör...
insanın insana tutunamadığı çağ
ramazan samet yılmaz'ın dediği gibi:
“bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. sanırım artık insan, tutunamıyor insana”
tanım: yaşadığımız çağdır. insan artık sevilen bir canlı değildir. görülen kötülükler bütün insanlıktan uzak nesnelere veya diğer canlılara duyulan bir sevgiyi ortaya çıkarmıştır.
“bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. sanırım artık insan, tutunamıyor insana”
tanım: yaşadığımız çağdır. insan artık sevilen bir canlı değildir. görülen kötülükler bütün insanlıktan uzak nesnelere veya diğer canlılara duyulan bir sevgiyi ortaya çıkarmıştır.
devamını gör...
ernesto che guevara
arjantinli marksist-leninist olan, aynı zamanda küba devrimini gerçekleştirmiş devrimcilerden birisidir. ernesto che guevara başarılı olduğu kadar acımasızlığıyla da bilinen biridir. davası uğruna yapmadığı şey kalmamış. hedefi herkesin eşit şekilde yaşamasını istemekmiş ve bunun için sosyalizmi benimsemiştir. hakkında aklıma geleni yazayım bari.
che aslında astım hastası olmasına rağmen spor dallarına olan düşkünlüğüyle de bilinir. tıp öğrenimi için de eğitim almıştır, on parmağında on marifet olan kişilerdendir. satrançı babasından öğrenmiş ve satranç turnuvalarına katılarak satranç ustası olduğunu da göstermiştir. şiire olsun edebiyata olsun önem verirmiş yani hayatı boyunca kendisini geliştirmek için hep uğraşmış, hayatını boşuna yaşamak istememiş. bir kadınla evlenmiş, 3 erkek 2 tane de kız çocuğu olmuş. hatta çocuklarından birine küba devrimini gerçekleştiren devrimcilerden olan camilo cienfuegos adını vermiş.
küçüklüğünden beri hep sol görüşü benimsemiş, gelir eşitsizliğinden nefret etmiş ve bu sorunun devrimle olacağını düşünerek hayatını buna adamıştır. başarılı bir askermiş ve ondan eğitim almak isteyen de olmuş. yani tuttuğunu koparan cinsten işte.
dik duruşuyla, boyun eğmeyişiyle, keskin oluşuyla aslında komünistler tarafından sevilen biri olmuş. ardından gerilla kampı kuşatılmış ve kendisi ayağından yaralanmış teslim olmuştur. kendisini öldürmek isteyen adama da şunu demiş;
"buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın."
aklıma gelenler bunlar normalde geçmişi hakkında yazılacak çok şey var. sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.
edit: birkaç sözlerinin görsellerini koyayım buraya madem;
1.

2.

3.

4.

5.

sen harika bir adamsın che, ölsen de unutulmuyorsun hiçbir zaman…
che aslında astım hastası olmasına rağmen spor dallarına olan düşkünlüğüyle de bilinir. tıp öğrenimi için de eğitim almıştır, on parmağında on marifet olan kişilerdendir. satrançı babasından öğrenmiş ve satranç turnuvalarına katılarak satranç ustası olduğunu da göstermiştir. şiire olsun edebiyata olsun önem verirmiş yani hayatı boyunca kendisini geliştirmek için hep uğraşmış, hayatını boşuna yaşamak istememiş. bir kadınla evlenmiş, 3 erkek 2 tane de kız çocuğu olmuş. hatta çocuklarından birine küba devrimini gerçekleştiren devrimcilerden olan camilo cienfuegos adını vermiş.
küçüklüğünden beri hep sol görüşü benimsemiş, gelir eşitsizliğinden nefret etmiş ve bu sorunun devrimle olacağını düşünerek hayatını buna adamıştır. başarılı bir askermiş ve ondan eğitim almak isteyen de olmuş. yani tuttuğunu koparan cinsten işte.
dik duruşuyla, boyun eğmeyişiyle, keskin oluşuyla aslında komünistler tarafından sevilen biri olmuş. ardından gerilla kampı kuşatılmış ve kendisi ayağından yaralanmış teslim olmuştur. kendisini öldürmek isteyen adama da şunu demiş;
"buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın."
aklıma gelenler bunlar normalde geçmişi hakkında yazılacak çok şey var. sevgi ve saygıyla, ışıklar içinde uyusun.
edit: birkaç sözlerinin görsellerini koyayım buraya madem;
1.

2.

3.

4.

5.

sen harika bir adamsın che, ölsen de unutulmuyorsun hiçbir zaman…
devamını gör...


