sözlük yazarlarının konuştuğu kişi sayısı
belli bir sayı yok, kiminle bir konu hakkında konuşmak istiyorsam veya bir tanım beni o kişiye götürdüyse hoş naif ufak sohbetler yapıyorum. sevdiğim yazarlarla da belli aralıklarla hal hatır sormaca vs. bu kadar.
devamını gör...
makinist ile son istasyon radyo yayını
merhaba arkadaşlar,
bu geceki yayınımızda insanların oynadıkları oyunlar başlığından konuşacağız.
başlığa yazarak yayına katılabilirsiniz.
saat 00:00 da blog.kafasozluk.com/
bu geceki yayınımızda insanların oynadıkları oyunlar başlığından konuşacağız.
başlığa yazarak yayına katılabilirsiniz.
saat 00:00 da blog.kafasozluk.com/
devamını gör...
nefesim nefesine
aşkı en güzel anlatan karacaoğlan şiiri ,zülfü livaneli'nin sesinden de efsanevi bir türkü. o kadar huzurlu ve duygulu ki..
'nesine yar nesine..'
--- alıntı ---
yatar gül harmanı gibi
canımın dermanı gibi
her yanında çiçek açmış
binboğa ormanı gibi
nesine yar nesine
ölürüm ben sesine
bir daha vursa idi
nefesin nefesime
saçın yüzüne perde
yüreğim düştü derde
ayak üstü duramam
seni gördüğüm yerde
--- alıntı ---
dinlemek isteyenler için buradan
'nesine yar nesine..'
--- alıntı ---
yatar gül harmanı gibi
canımın dermanı gibi
her yanında çiçek açmış
binboğa ormanı gibi
nesine yar nesine
ölürüm ben sesine
bir daha vursa idi
nefesin nefesime
saçın yüzüne perde
yüreğim düştü derde
ayak üstü duramam
seni gördüğüm yerde
--- alıntı ---
dinlemek isteyenler için buradan
devamını gör...
18. sone
william shakespeare 18. sone'de bir arkadaşın ya da sevgilinin yalnızlığına odaklanır, başlangıçta o kişiyi yaz günüyle karşılaştıran rhetorical question (retorik soru) sorar. yaz, enerjinin geldiği bir mevsimdir, güzeldir. fakat ''kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın'' demesinin sebebi, bahar mevsiminden bahsetmesidir. bahar sürekli değişir, bu yüzden pozitif anlamda kullanılmamıştır.
seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
ışıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
gölgesindesin diye ecel caka satamaz
sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
insanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
ışıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
gölgesindesin diye ecel caka satamaz
sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
insanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
devamını gör...
değerli yalnızlık
uluslararası sistemde var olan bir devletin, özellikle komşu devletlerle olan ilişkilerindeki sorunların çoğalması ve yoğunlaşması durumudur. türk dış politikasında son dönemde bu duruma rastlanmaktadır. çevre devletlerin her biri ile bir sorun mevcutsa buna değerli yalnızlık adı verilir.
devamını gör...
kül
aynı zamanda suzan hacigaripe ait nahif bir şarkıdır. tam her şeyin kül olduğuna inandığınız bir anda kulaklığınızı takıp gökyüzünü izlerken dinleyebileceğiniz bir şarkı. unutmayın her şey kül olduktan sonra yeniden doğar. zümrüd-ü anka gibi...
sözleri:
üzülmek vardı sonunda her şeyin
bir üzülüp, bir susmak vardı
bir de gece vardı sabahı olmayan
ve sen vardın hiç gelmeyen
ay tutulur, güneş tutulur da
insan insana tutulur mu hiç?
tutmaz oldu ellerin ellerimi
bakmaz oldu gözlerin gözlerime
yandı bitti kül oldu her şey
artık gelsen de bir gelmesen de.
sözleri:
üzülmek vardı sonunda her şeyin
bir üzülüp, bir susmak vardı
bir de gece vardı sabahı olmayan
ve sen vardın hiç gelmeyen
ay tutulur, güneş tutulur da
insan insana tutulur mu hiç?
tutmaz oldu ellerin ellerimi
bakmaz oldu gözlerin gözlerime
yandı bitti kül oldu her şey
artık gelsen de bir gelmesen de.
devamını gör...
en iyi ikililer
muslera ve kaleci eldivenleri.
devamını gör...
normal sözlük'teki yoksulluk sınırı
devamını gör...
çocukken ansiklopedi okumak
bir gün karınca yiyen kurbağa diye bir parça okumuştuk sokata bulduğumuz ansiklopedide. sonra hep beraber kurbağayı bulup öldürmeye gitmiştik en büyüğümüz 9 yaşındaydı sanırım. karınca öldürmek günah diye biz de onu öldürecektik. sopaları falan aldık yürüdük boklu derenin oraya ilk defa evden 800 metre civarında uzaklaşmıştık. sonra ölü bir kurbağa gördük. bu zaten ölmüş deyip döndük.
devamını gör...
fenerbahçe
bir gün delirirsem sebebi fenerbahçe'dir, o kadar söylüyorum.
gerekli işlemleri yapın.
gerekli işlemleri yapın.
devamını gör...
selectra
anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaç.
ne zaman içsem duygularım körelir, ama bana ağırlık veren düşünceler de puf oluverir.
ne zaman içsem duygularım körelir, ama bana ağırlık veren düşünceler de puf oluverir.
devamını gör...
güneş'in rengi
sarı ya da turuncu zannedilse de beyaz olan renk. daha doğrusu buna bir renk demek doğru değil; bu renklerin bir karışımı.
uzaydan çekilen fotoğraflarda durum net şekilde görülür:

(görsel bbso. njit. edu'dan alıntıdır.)
farklı renkli fotoğrafları da var tabi ki güneş'in. fakat onlar doğrudan esas rengini değil, belirli dalga boyundaki ışıkların rengini veren filtrelerle çekildiği için öyle. hatta bazıları gözümüzle göremediğimiz, ancak teleskoplarla elde edilebilen kızılötesi yahut morötesi bölgede çekilir. şurada görebilirsiniz örneklerini.
güneş doğarken ya da batarken onu sarı, turuncu hatta kırmızı görürüz. bu durum güneş'in kendi renginden ziyade, içindeki farklı renkli ışıklardan dalga boyu kısa olanların, atmosfer içerisinde saçılmasıyla ilgilidir. aynı durum, gökyüzünün mavi görünmesinin de sebebidir. (bkz: rayleigh saçılması)
uzaydan çekilen fotoğraflarda durum net şekilde görülür:

(görsel bbso. njit. edu'dan alıntıdır.)
farklı renkli fotoğrafları da var tabi ki güneş'in. fakat onlar doğrudan esas rengini değil, belirli dalga boyundaki ışıkların rengini veren filtrelerle çekildiği için öyle. hatta bazıları gözümüzle göremediğimiz, ancak teleskoplarla elde edilebilen kızılötesi yahut morötesi bölgede çekilir. şurada görebilirsiniz örneklerini.
güneş doğarken ya da batarken onu sarı, turuncu hatta kırmızı görürüz. bu durum güneş'in kendi renginden ziyade, içindeki farklı renkli ışıklardan dalga boyu kısa olanların, atmosfer içerisinde saçılmasıyla ilgilidir. aynı durum, gökyüzünün mavi görünmesinin de sebebidir. (bkz: rayleigh saçılması)
devamını gör...
dibe vurmak isteyenlere tavsiyeler
hiçbir şey yapmanıza gerek yok.
hayat sizi bir şekilde kendi elleriyle dibe çekiyor zaten. siz de çıkmaya çalıştıkça daha dibe batıyorsunuz. yok ben illa hayata bırakmadan kendim dibe vurmak istiyorum diyorsanız eğer, birine değer verin. o sizi diple buluşturmaktan çekinmez.
hayat sizi bir şekilde kendi elleriyle dibe çekiyor zaten. siz de çıkmaya çalıştıkça daha dibe batıyorsunuz. yok ben illa hayata bırakmadan kendim dibe vurmak istiyorum diyorsanız eğer, birine değer verin. o sizi diple buluşturmaktan çekinmez.
devamını gör...
bir şey sorulmadıkça asla konuşmayan kişiler
konuşmaya başladığında ekseriyetle lafı kesilen insandır.
devamını gör...
beceriksiz
insanları atıl kılmak için söylenebilecek bir kelimedir. her şey beceriye bağlı değildir ama her şey beceriksizlik düşüncesine bağlıdır bence. çünkü nasıl inanmak başarmanın temeliyse becerisizlik düşüncesi de başarısızlığın temelidir.
devamını gör...
oneirataxia
hayali olan ile gerçekliği ayırt edememe durumu.
devamını gör...
kafa sözlük
düşüncelerin, duyguların, bilginin paylaşıldığı bir sosyal mecra.
ne zaman farklılıkların olduğu bir ortam da bulunsam aklıma (bkz: ercan kesal)'ın (bkz: hükümet kadın) filminde canladırdığı
aziz veysel karakterinin şu repliği gelir:
“bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. değil mi? veyahut da siyah. beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. o yoksa, sen de yoksun. ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…”
ne zaman farklılıkların olduğu bir ortam da bulunsam aklıma (bkz: ercan kesal)'ın (bkz: hükümet kadın) filminde canladırdığı
aziz veysel karakterinin şu repliği gelir:
“bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. değil mi? veyahut da siyah. beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. o yoksa, sen de yoksun. ne anlamın kalır, ne rengin belli olur, ne de tadın…”
devamını gör...
kitaplarla ilgili takıntılar
bir kitabın 111. sayfasına geldiğimde ne olursa olsun o kitabı yarım bırakmam,700 sayfa da olsa 200 de olsa 111.sayfa eskiden beri kriterimdir.
devamını gör...








