normal sözlük yazarlarının ayak numaraları
36,5
bu bilgi kime neden lazım?
umarım yarın evden almazlar.*
bu bilgi kime neden lazım?
umarım yarın evden almazlar.*
devamını gör...
retrospektif
geriye dönük. olayların, olguların kökenine, geçmişine bakmak demektir.
sanat için derleme, koleksiyon anlamlarında kullanılır. retrospektif sergiler ya da seçkiler sanatçının kariyerinin kronolojik olarak tümünü anlatmayı hedefleyen, sanatçının profilini bütünüyle ortaya koymayı hedefleyen derlemelerdir.
sosyal bilimler açısından ise biraz daha farklı. retrospektif yaklaşım geçmişe ait olay ve olguların günümüz şartlarıyla değerlendirildiği durumlarda elde edilen çıktılarla geçmiş şartları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde ulaşılacak sonuçların farklılıklarını ortaya koymak demektir.
sanat için derleme, koleksiyon anlamlarında kullanılır. retrospektif sergiler ya da seçkiler sanatçının kariyerinin kronolojik olarak tümünü anlatmayı hedefleyen, sanatçının profilini bütünüyle ortaya koymayı hedefleyen derlemelerdir.
sosyal bilimler açısından ise biraz daha farklı. retrospektif yaklaşım geçmişe ait olay ve olguların günümüz şartlarıyla değerlendirildiği durumlarda elde edilen çıktılarla geçmiş şartları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde ulaşılacak sonuçların farklılıklarını ortaya koymak demektir.
devamını gör...
çıplak uyumak
devamını gör...
dune
halihazırda okuduğum kitap.filminin çıkıyor olması her ne kadar sevindirse de, film mi yoksa kitap mı, düşüncesinden çıkamıyorum ama sanırım izlerim.devamını okumayı da istiyorum,listemde yerini aldı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
ögrenciyim.
bence en zor meslek...
bence en zor meslek...
devamını gör...
kıymık batması
bazı insanlar böyle kıymık gibidirler, sesleri, konuşmaları,hal ve hareketleri, fikirleri, batar, rahatsız edicidir.
hemen hayatımızdan çıkarıp atmak isteriz, bazen başarılı oluruz bazende, çıkarmak istesek bile bizim ile yaşamaya devam ederler, bunlar genellikle akraba olanlardır.
rahatlamak için çıkarın hayatınızdaki bütün kıymıkları.
hemen hayatımızdan çıkarıp atmak isteriz, bazen başarılı oluruz bazende, çıkarmak istesek bile bizim ile yaşamaya devam ederler, bunlar genellikle akraba olanlardır.
rahatlamak için çıkarın hayatınızdaki bütün kıymıkları.
devamını gör...
tutankamon
mısır tarihinin en genç firavunudur ve aynı zamanda en vasıfsız ve gereksiz firavunudur. peki öyleyse onu tarihte bu kadar bilinir kılan ne olmuştur? cevap verelim, sanat.
tarihi kaynaklara baktığımızda oldukça gereksiz bir firavun olup modern dünyada bu kadar tanınmasının sebebinin, o dönemin heykeltraşları tarafından büstlerinin oldukça ihitişamlı yapılması gösterilmektedir.
sonrasında mezarı bulunduğunda, başka hiçbir firavunun bu kadar güzel sanat eserleri içerisinde olmamasının fark edilmesiyle, kendisi oldukça tanınır hale gelmiştir.
tutankhamon'u sanat bilinir kılmıştır.
eğer o zamanları yaşamak ve tutankamon'un mezarının kesfini birlikte yapmak isterseniz tom holland tarafından yazılan çölde uyuyan sır (kitap) eserini okumanız önerilir. *
tarihi kaynaklara baktığımızda oldukça gereksiz bir firavun olup modern dünyada bu kadar tanınmasının sebebinin, o dönemin heykeltraşları tarafından büstlerinin oldukça ihitişamlı yapılması gösterilmektedir.
sonrasında mezarı bulunduğunda, başka hiçbir firavunun bu kadar güzel sanat eserleri içerisinde olmamasının fark edilmesiyle, kendisi oldukça tanınır hale gelmiştir.
tutankhamon'u sanat bilinir kılmıştır.
eğer o zamanları yaşamak ve tutankamon'un mezarının kesfini birlikte yapmak isterseniz tom holland tarafından yazılan çölde uyuyan sır (kitap) eserini okumanız önerilir. *
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
sene 2015, sonbaharın en sıkıcı günlerinde, tüyap kitap fuarı başladı. ben de üniversiteme ilk başladığım dönemde olduğum için bu fuarı kaçırmamak adına izin alıp geldim ama cebimde 1 lira bile para yok, zaten aileme çok yük olduğum için isteyemiyorum. o zamanlar en yakın dostum ile bunu konuşuyoruz, "bende para var, kalk gidelim alalım" diyor, ertesi güne sözleşiyoruz.
ertesi gün oluyor, o güne kadar makyaj yaptığına denk gelmediğim dostum, öyle bir makyaj ile geliyor ki şaşırıp kalıyorum. "bir randevun mu var?" diye soruyorum, "yok, bugün şerefsizlik günüm." diye cevap veriyor. bi terslik var bu kızda diye düşünüyorum, ama hayırlısı diyerek geçiştiriyorum.
içeriye bi havayla giriyoruz, ben tir tir titrerken o yuvarlak çerçeveli güneş gözlüğünü rüyaymis stiliyle başının üstüne oturtuyor,
"en çok okumak istediğin seri?" diye soruyor, "ejderha dövmeli kız serisi ilk kiitabını okumuştum, gerisini çok merak ediyorum..." diye cevap veriyorum.
pegasus'un bulunduğu standa yaklaşıyor, bana bakıyor. böyle şeytan bi gülümseme yerleşiyor suratına, seti eline alıyor, bana doğru para ödemeden yaklaşıyor, sonra karşı standa gidip "özür dilerim, poşetim yırtıldı, bir poşet alabilir miyim sizden?" diye soruyor, karşıdan da bir poşet alıyor içine koymak için, bana uzatıyor.
şaşırıyorum, kalıyorum. "sıra sende..." diyor bana, hayır ben o zamana kadar hayatımın hiçbir döneminde hiçbir şey çalmamış temiz aile çocuğuyum ama bir anda başım dönüyor, en çok okumak istediğim kitaplar hemen önümde ve hepsini öylesine merak ediyorum ki...
"seyret abini..." diyorum, hayır o lafı diyen ben miydim daha önce diye düşünüyorum standa giderken, yanılmıyorsam ithaki'ye bakıyorum. kitap hırsızını görüyorum. "kitap hırsızını çalan kitap hırsızı olacağım eheuheue" diye düşünüyorum, bir anda çalıyorum ve sanki satın almış gibi bir de adamlara "şu kitap elinizde var mı, simon beckett serisi var mı abi" falan diye uzun uzun konuşmaya çalışıyorum. göz teması falan kuruyorum...
sonra çıkıyorum oradan, ben onu halledene kadar arkadaşım benim için grange'dan eco'ya kadar *ç*almış beni bekliyor ama korktuğum tek kısım ya dışarıya çıkarken öter ise??????
korkuyorum, çıkışa ilerler iken arkadaşıma bahsediyorum bundan, "boşuna mı makyaj yaptım ben, seyret ablanı.." diyor. polislerin yanına gidiyor, "arkadaşımla çok sıkıştık, acaba kitaplarımızı bir dakika tutar mısınız?" diye rica ediyor. yalandan tuvaletlere gidiyoruz, çıkıyoruz, polis tekrar elimize kitapları verirken, dostum "off üç kişi gelmemiz gerekir idi çok ağır oldu..." diyor, yüzünü buruşturuyor ve polis "otobüse kadar taşıyalım istersen ablacım..." diyor. "çok teşekkür ederim sizi yoracağız biraz ama..." diye cevap veriyor bizimkisi...
otobüse kadar polisin birisi taşıyor tüm çalıntı kitaplarımızı, sonrası mı? bir daha arkadaşımla alışverişe gitmiyorum.
ertesi gün oluyor, o güne kadar makyaj yaptığına denk gelmediğim dostum, öyle bir makyaj ile geliyor ki şaşırıp kalıyorum. "bir randevun mu var?" diye soruyorum, "yok, bugün şerefsizlik günüm." diye cevap veriyor. bi terslik var bu kızda diye düşünüyorum, ama hayırlısı diyerek geçiştiriyorum.
içeriye bi havayla giriyoruz, ben tir tir titrerken o yuvarlak çerçeveli güneş gözlüğünü rüyaymis stiliyle başının üstüne oturtuyor,
"en çok okumak istediğin seri?" diye soruyor, "ejderha dövmeli kız serisi ilk kiitabını okumuştum, gerisini çok merak ediyorum..." diye cevap veriyorum.
pegasus'un bulunduğu standa yaklaşıyor, bana bakıyor. böyle şeytan bi gülümseme yerleşiyor suratına, seti eline alıyor, bana doğru para ödemeden yaklaşıyor, sonra karşı standa gidip "özür dilerim, poşetim yırtıldı, bir poşet alabilir miyim sizden?" diye soruyor, karşıdan da bir poşet alıyor içine koymak için, bana uzatıyor.
şaşırıyorum, kalıyorum. "sıra sende..." diyor bana, hayır ben o zamana kadar hayatımın hiçbir döneminde hiçbir şey çalmamış temiz aile çocuğuyum ama bir anda başım dönüyor, en çok okumak istediğim kitaplar hemen önümde ve hepsini öylesine merak ediyorum ki...
"seyret abini..." diyorum, hayır o lafı diyen ben miydim daha önce diye düşünüyorum standa giderken, yanılmıyorsam ithaki'ye bakıyorum. kitap hırsızını görüyorum. "kitap hırsızını çalan kitap hırsızı olacağım eheuheue" diye düşünüyorum, bir anda çalıyorum ve sanki satın almış gibi bir de adamlara "şu kitap elinizde var mı, simon beckett serisi var mı abi" falan diye uzun uzun konuşmaya çalışıyorum. göz teması falan kuruyorum...
sonra çıkıyorum oradan, ben onu halledene kadar arkadaşım benim için grange'dan eco'ya kadar *ç*almış beni bekliyor ama korktuğum tek kısım ya dışarıya çıkarken öter ise??????
korkuyorum, çıkışa ilerler iken arkadaşıma bahsediyorum bundan, "boşuna mı makyaj yaptım ben, seyret ablanı.." diyor. polislerin yanına gidiyor, "arkadaşımla çok sıkıştık, acaba kitaplarımızı bir dakika tutar mısınız?" diye rica ediyor. yalandan tuvaletlere gidiyoruz, çıkıyoruz, polis tekrar elimize kitapları verirken, dostum "off üç kişi gelmemiz gerekir idi çok ağır oldu..." diyor, yüzünü buruşturuyor ve polis "otobüse kadar taşıyalım istersen ablacım..." diyor. "çok teşekkür ederim sizi yoracağız biraz ama..." diye cevap veriyor bizimkisi...
otobüse kadar polisin birisi taşıyor tüm çalıntı kitaplarımızı, sonrası mı? bir daha arkadaşımla alışverişe gitmiyorum.
devamını gör...
4 yıldır çatıdan inmeyen kedi
4 yıldır çatıdan inmeyen kediyi mahalle sakinleri anlattı: insanlara küsmüş, hikayesi çok büyük
çorum’un sungurlu ilçesinde 4 yıldır bir binanın çatısında yaşayan ve tüm çabalara rağmen indirilemeyen kedi, ilçenin maskotu oldu. çatıyı terk etmeyen kediyi bölgedeki esnaf besliyor.
çorum'un sungurlu ilçesi halıcılar caddesi'ndeki ayakkabıcılar arastasında tek katlı binanın çatısında yaşayan bir kedi, 4 yıldır aşağı inmiyor.
esnaf ve vatandaşların çatıya bıraktığı yemek ve su ile yaşamını sürdüren kedi, ilçenin maskotu haline geldi.
kedi, itfaiye ekipleri ve vatandaşların 4 yıldır süren çabalarına rağmen çatıdan indirilemedi. kediyi çatıdan indirmek için yıllardır çabalayan vatandaşlar, kedinin insanlara yaklaşmadığını ve bıraktıkları yemekleri uzaklaştıklarında yediğini söyledi.
çatıdaki kedinin beslenmesini ve yaşamını sürdürmesini sağlayan vatandaşlardan çay ocağı işletmecisi muttalip yavuz, “bu kedi pandemi döneminden 2 veya 3 yıl önce karşı çatıdan buraya atladı, o gün bu gündür bunu bu çatıdan indiremiyoruz" dedi.
'insanlara küsmüş, insan içerisine girmeyip, insanlardan uzakta hayatını çatıda sürdürmeye karar vermiş'
itfaiyenin yaptığı girişimlerin de sonuç vermediğini söyleyen yavuz, "indirmek için itfaiye ekipleri 3-4 sefer geldiler bir sonuç alamadılar. bizler arada bir indirmek için uğraşıyoruz ama başarılı olamadık. bizde çevredeki esnaflar olarak onun yaşamını sürdürebilmesi için çareyi çatıya yiyecek ve içeceğini koymakta bulduk. şöyle de diyebiliriz, artık insanlara küsmüş, insan içerisine girmeyip, insanlardan uzakta hayatını çatıda sürdürmeye karar vermiş” diye konuştu.
'bu kedinin hikayesi çok büyük'
diğer yandan aynı cadde üzerinde ayakkabıcılık yapan ahmet köylü ise kediye sürekli olarak yemek ve su verdiklerini belirterek, “benim bildiğim, bu kedi en az 4 yıldır bu çatıdan inmiyor. itfaiye ekiplerinin gelip indirme çabaları bile boşa çıktı. biz de çarşı esnafı olarak yiyeceklerini ve suyunu ayağına kadar çatıya çıkarıyoruz. normal yiyecekler dışında ciğer, tavuk eti, balık veriyoruz. biz uzaklaşınca bıraktığımız yiyecekleri yemeye geliyor. yiyecek vermediğimiz zaman sanki yalvarır gibi aşağıya sesleniyor. ne yaptıysak indiremiyoruz. bu kedinin hikayesi çok büyük çok” dedi.
çorum’un sungurlu ilçesinde 4 yıldır bir binanın çatısında yaşayan ve tüm çabalara rağmen indirilemeyen kedi, ilçenin maskotu oldu. çatıyı terk etmeyen kediyi bölgedeki esnaf besliyor.
çorum'un sungurlu ilçesi halıcılar caddesi'ndeki ayakkabıcılar arastasında tek katlı binanın çatısında yaşayan bir kedi, 4 yıldır aşağı inmiyor.
esnaf ve vatandaşların çatıya bıraktığı yemek ve su ile yaşamını sürdüren kedi, ilçenin maskotu haline geldi.
kedi, itfaiye ekipleri ve vatandaşların 4 yıldır süren çabalarına rağmen çatıdan indirilemedi. kediyi çatıdan indirmek için yıllardır çabalayan vatandaşlar, kedinin insanlara yaklaşmadığını ve bıraktıkları yemekleri uzaklaştıklarında yediğini söyledi.
çatıdaki kedinin beslenmesini ve yaşamını sürdürmesini sağlayan vatandaşlardan çay ocağı işletmecisi muttalip yavuz, “bu kedi pandemi döneminden 2 veya 3 yıl önce karşı çatıdan buraya atladı, o gün bu gündür bunu bu çatıdan indiremiyoruz" dedi.
'insanlara küsmüş, insan içerisine girmeyip, insanlardan uzakta hayatını çatıda sürdürmeye karar vermiş'
itfaiyenin yaptığı girişimlerin de sonuç vermediğini söyleyen yavuz, "indirmek için itfaiye ekipleri 3-4 sefer geldiler bir sonuç alamadılar. bizler arada bir indirmek için uğraşıyoruz ama başarılı olamadık. bizde çevredeki esnaflar olarak onun yaşamını sürdürebilmesi için çareyi çatıya yiyecek ve içeceğini koymakta bulduk. şöyle de diyebiliriz, artık insanlara küsmüş, insan içerisine girmeyip, insanlardan uzakta hayatını çatıda sürdürmeye karar vermiş” diye konuştu.
'bu kedinin hikayesi çok büyük'
diğer yandan aynı cadde üzerinde ayakkabıcılık yapan ahmet köylü ise kediye sürekli olarak yemek ve su verdiklerini belirterek, “benim bildiğim, bu kedi en az 4 yıldır bu çatıdan inmiyor. itfaiye ekiplerinin gelip indirme çabaları bile boşa çıktı. biz de çarşı esnafı olarak yiyeceklerini ve suyunu ayağına kadar çatıya çıkarıyoruz. normal yiyecekler dışında ciğer, tavuk eti, balık veriyoruz. biz uzaklaşınca bıraktığımız yiyecekleri yemeye geliyor. yiyecek vermediğimiz zaman sanki yalvarır gibi aşağıya sesleniyor. ne yaptıysak indiremiyoruz. bu kedinin hikayesi çok büyük çok” dedi.
devamını gör...
opeth
morningrise, my arms your hearse, still life, blackwater park gibi 4 adet efsane albümü art arda yapmayı başarmış olan; eskilerin extreme progressive metal, şimdilerin progressive rock grubu.
devamını gör...
normal sözlük dedikodu kulübü
sözlükte, kim nerede ne yapıyor diye özel olarak merak edip, eşelemem ama yazarsanız/yazılırsa, çekirdek çitleyerek okurum.
duyduklarınızı, bildiklerinizi kendinize saklamayın, küflenir, yazıktır. yazın.
duyduklarınızı, bildiklerinizi kendinize saklamayın, küflenir, yazıktır. yazın.
devamını gör...
konusu açıldığında strese sokan şeyler
evlilik..
ne zaman komşular "bergen, kahveye geliyoruz size. hazırla, 5 dakikaya sizdeyiz." dese ya da kuzenli-yengeli aile buluşmaları olsa biliyorum ki konu öyle ya da böyle evliliğe geliyor.. strese giriyorum çünkü bazen üzerinden şakalar yapılıyor. benim de herkesin olduğu gibi idealim var, karakter olarak ideal ama. bilmiyorum, geriliyorum.. *
ha bir de kuzenlerim "sevgilin var mı?" diye sorduğunda, altında art niyet olduğunu biliyorum çünkü. allah'tan her sorduklarında saptım da yalan söylemedim. yalandan nefret ediyorum çünkü, beceremiyorum da yalan söylemeyi..
ne zaman komşular "bergen, kahveye geliyoruz size. hazırla, 5 dakikaya sizdeyiz." dese ya da kuzenli-yengeli aile buluşmaları olsa biliyorum ki konu öyle ya da böyle evliliğe geliyor.. strese giriyorum çünkü bazen üzerinden şakalar yapılıyor. benim de herkesin olduğu gibi idealim var, karakter olarak ideal ama. bilmiyorum, geriliyorum.. *
ha bir de kuzenlerim "sevgilin var mı?" diye sorduğunda, altında art niyet olduğunu biliyorum çünkü. allah'tan her sorduklarında saptım da yalan söylemedim. yalandan nefret ediyorum çünkü, beceremiyorum da yalan söylemeyi..
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
bugün mutluydum. özür dilerim.*
devamını gör...
doğruları yazan yazarların az takipçili olmasının nedeni
hesabı açalı 3 hafta oldu kimseyi tanımam etmem bildiğim bütün gerçekleri çarpıtmadan yazıyorum. benim gibi uzun entryler yazan çoğu yazarın hiç takipçisi yok niye böyle bir türlü anlamadım. yoldaşlar kusura bakmayın ama tam anlamıyla severler böyle işi yani.
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
insan önce evinde mutlu olmalı. ilk önce evinde kabul görmeli, çünkü öyle olmadığında hayatı boyunca hep kabul göreceği yerler arıyor. böyle yetişenler fazla iyi, fazla fedakar insanlara dönüşüyor. çok sevmelerinin nedeni de kabul görme ihtiyaçları yüzünden oluyor. ait olmak istediği yere ödediği kira misali, kendinden fazla fazla veriyor. çıkarımlarım size çok acımasız gelebilir ama belki de sırf bu gerçeklerden kaçtığımız için bu denli acı çekiyoruz. yoksa insan sevmekten neden yorulsun ki?*
devamını gör...
18 yaşında intihar eden genç kız
şimdi bu içerikte bir film olsaydı, ortalığı ayağa kaldırıp ahlak, namus, şeref üzerine saatlerce konuşurduk. gerçek hayatta asla böyle şeyler olmaz diye inandırıcılıktan uzak bulurduk üstelik.
ığdır'da 18 yaşındaki bir genç kıza erkek arkadaşının babası uygunsuz fotoğraflarını yayma tehdidiyle tecavüz ediyor. genç kız da yaşadıklarına dayanamayıp ölümünden sorumlu olan kişinin adını, bıraktığı nota yazarak hayatına son vermiş.
baba gökhan ve oğlu göktürk argın delil yetersizliğinden serbest bırakılmışlar.
yaşananların neresini mantığı bürüsem öbür yanı açıkta kalıyor.
olayın müsebbibi kimse günyüzü görmesin.
ığdır gibi küçük bir yerde yaşanıyor bunlar. kim ne biliyorsa söylesin, anlatsın ki suçlular cezasını bulsun.
hayatın en ağır yükünün gencecik kızlara bırakılmasını hazmedemiyorum. tecavüze uğrayanın tecavüz edenden daha çok utanç duymasına sebep olanlar da gün yüzü görmesin.
içim öyle acıyor ki bu tarz haberlere, kötü şeyler söylemeden kendimi ifade edemeyecek gibiyim.
canım aleyna, dünyada bulamadığın mutluluğu ve huzuru ahirette bulursun inşallah.
ığdır'da 18 yaşındaki bir genç kıza erkek arkadaşının babası uygunsuz fotoğraflarını yayma tehdidiyle tecavüz ediyor. genç kız da yaşadıklarına dayanamayıp ölümünden sorumlu olan kişinin adını, bıraktığı nota yazarak hayatına son vermiş.
baba gökhan ve oğlu göktürk argın delil yetersizliğinden serbest bırakılmışlar.
yaşananların neresini mantığı bürüsem öbür yanı açıkta kalıyor.
olayın müsebbibi kimse günyüzü görmesin.
ığdır gibi küçük bir yerde yaşanıyor bunlar. kim ne biliyorsa söylesin, anlatsın ki suçlular cezasını bulsun.
hayatın en ağır yükünün gencecik kızlara bırakılmasını hazmedemiyorum. tecavüze uğrayanın tecavüz edenden daha çok utanç duymasına sebep olanlar da gün yüzü görmesin.
içim öyle acıyor ki bu tarz haberlere, kötü şeyler söylemeden kendimi ifade edemeyecek gibiyim.
canım aleyna, dünyada bulamadığın mutluluğu ve huzuru ahirette bulursun inşallah.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
görmezden gelenler, sessiz ve tepkisiz kalanlardan olmadığınız için teşekkürler. bu yayın için sözlük yönetimi ve @bengaripsengüzeldünyaumutlu 'ya minnettarım. bu ülkede aydın insanlar yakılarak katledildi. unutmak ne mümkün.. her yıl temmuz sıcağında yüreğimiz kor gibi yanar.. ruhları şad olsun. aziz hatıralarına sonsuz saygıyla..
devamını gör...
geceye acı ama gerçek bir cümle bırak
"millet aç, açççç."
devamını gör...

