hayatını birleştiriyorsun, kütüğe mi takıldın, herif kütük olmasında, diğerlerine alışırsın.
devamını gör...

italyanlar arasındaki kullanımında anneciğim! türkler geliyor demek. osmanlı'nın en güçlü zamanlarında akdeniz'e egemen olan donanmamızın ani baskınlarına karşı sahillerde gözcülük yapan italyan çocuklarının köylerine haber vermek için kullanmış oldukları bir deyim.
devamını gör...

"ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım, bilim ve akıldır."
devamını gör...

şu an büyümesi için sabırsızlananlar, sözlük büyüdüğü zaman şu anki samimi ortamı özlediklerini tıpki şimdiki gibi sürekli gözümüze sokacaklar. arkadaşlar anı yaşayın biraz. büyük sözlük isteyenler de zaten büyük olan sözlüklere gidebilirler.
devamını gör...

son derece pozitif bulduğum, tüm tanımlarını keyifle okuduğum yazar . takip listemdeki tanımlarını okuduğum yetmezmiş gibi profiline girip 'acaba gözden kaçırdığım bir şey var mı?' diye de sağlamasını yapıyorum *, hep yazsın da okuyalım...
devamını gör...

uv ışınları, radyasyon, x ışınları, sigara dumanı, kimyasallar veya ilaçlar gibi çevresel faktörler sebebiyle yönetici moleküldeki değişikliklerdir.
çevresel etkiler dışında dna kendini eşlerken de mutasyon olur. bir hücre için milyonda birdir belki bu olasılık ama vücudumuzdaki hücre sayısı ve hücrelerin defalarca bölündüğü düşünülürse ömür boyunca bu mutasyonlar mutlaka gerçekleşiyor diyebiliriz.

peki mutasyonlar kalitsal midir?

vücut hücrelerinde olursa kalıtsal degildir. örneğin uv ışınları sebebiyle deri hücresinde oluşan mutasyonlar bireyde başka hücrelere sıçrayabilir, üreme hucrelerinde olmadığı sürece birey öldüğünde mutasyon da ölür.
eğer mutasyon yumurta veya sperm hücrelerinde ise bu hücreler döllenmeye katılıp zigotu oluştursa bu durumda mutasyon kalıtsal olur ve bir sonraki nesile geçer.

peki mutasyonlar zararlı mıdır?

çoğunlukla evet. ancak nötr ya da yararlı mutasyonlar da vardır.
nötr mutasyon örneği: ayrık kulak memesi geninin mutasyon gecirmesi sonucu bitişik kulak memesi geni ortaya çıkmıştır. bu durum biyolojik açıdan yararli veya zararli değildir. örneğin tom cruise yapışık kulak memeli.

yaralı mutasyon örneği: çok basitçe açıklamaya calisacagim. bildiğiniz uzere hiv aids sebebi. bu virüs çoğalmak için bizim savunma hücrelerini kullanıyor. bir mutasyon sonucu (ccr5 delta 32 mutasyonu) akyuvar hücre zarı protein yapisini kontrol eden gen değişince hiv hücreye giremiyor. bu durumda kişi hiv+ olsa bile aıds olmuyor.

peşin düzenleme:
geniş zamanda gen mutasyonu kromozom mutasyonu farkı, mutasyonlardan kaynaklı hastalıklar ilaçla tedavi edilebilir mi gibi ilaveler gelebilir de gelmeyebilir de.
konu bu ara popüler çünkü covid-19 sebebi sars -cov 2, kısaca korona virüs mutasyon geçiriyor. bu da aşılar ve pandemi hakkında bir sürü soruya sebep oluyor.
devamını gör...

+naber mecnun?
-yoo *
+ne yoo
buyrunuz
devamını gör...

sahi ne oldu hani protesto ediliyordu. uygulama marketlerinde yine üst sıralarda. olay unutuldu mu yani.
15 mayıs son tarihti bir hafta kaldı.
devamını gör...

litosfer adlı yer kabuğunun, manto adlı yarı akışkan tabaka üzerinde hareket eden, plaka adlı büyük parçaların bileşimi olduğunu savunan, alfred wegener'in kıtaların kayması kuramı üzerine temellendirilmiş olan teori.

ölçümlere göre plakalar, yılda 2 - 5 santimetre arasında ve farklı yönlerde yer değiştirir. depremler, volkanik bazı faaliyetler, bu hareketlerden kaynaklı olarak ortaya çıkar.

parçaların hareketli olması, manto tabakasının yarı akışkan olması, konveksiyon hareketleri yapması ve gezegenimizin çekirdeğindeki ısı etkisiyle ortaya çıkan bir sonuçtur.

***

bir meteorolog ve yer bilimci olan alfred wegener 1915 yılında bir kitap yayımladı. kitapta, dünya ilk oluştuğunda yeryüzündeki kıtaların pangea adı verilen tek bir kıta olarak birleşik halde bulunduklarını savundu. zamanla pangea önce 2'ye ayrıldı ve kuzeydeki laurasia, güneydeki gondwanaland de yine zamanla daha ufak parçalara ayrılarak günümüzde bildiğimiz kıtaları oluşturdu.

buradan çıkan sonuç şu: kıtalar sabit değil, hareketlidir. birbirleriyle çarpışabilirler, birbirlerini itebilirler, birbirlerinden ayrılabilirler. bunun sonucunda da yeryüzünde gördüğümüz dağ, göl, volkan gibi yüzey şekilleri çıkar ortaya.

***

biraz detaya gireyim meraklıları için.

kıtaların genel olarak 3 hareketi var:

1. birbirinden uzaklaşma

bu hareket zamanla iki kıta parçası arasındaki mesafeyi artırır. ara açıldıkça, manto tabakasındaki magma yüzeye çıkar ve arayı doldurur. bu nedenle aradaki yüzey sürekli olarak yenilenen genç bir yüzeydir.

2. birbirine yaklaşma

burada ya 2 okyanus tabanı plakası, ya da 1 karasal plaka ve 1 okyanus tabanı plakası söz konusu olabilir. bunlar birbirlerine yaklaştıkça, biri diğerinin altına doğru girmeye başlar. dalma batma zonu ya da yitim zonu adı verilen bu bölgelerde büyük deprem hareketliliği, volkanik aktivite gibi çeşitli sonuçlar çıkar ortaya.

eğer çarpışan plakaların ikisi de karasal olursa, çok yüksek dağ oluşumları, plato oluşumları gibi durumlar gözlenir.

3. sürtünme ve kayma

çok büyük depremlerin tetiklenmesine neden olan kıta hareketidir.

***

eğer bir kıta parçası bir diğerine doğru yaklaşıyorsa, yaklaştığı bölgede çarpışma yaşarken, diğer kısmının bulunduğu bölgede 1. durumdaki uzaklaşma hareketini yapmış olur. yani bu 3 durum, bir yapbozun parçaları gibi birbirini tamamlar.

ülkemizin bir deprem kuşağı ülkesi olmasının nedeni, şu haritadan göreceğiniz üzere, arap plakası ve afrika plakası tarafından sürekli yukarıya doğru itilen anadolu plakası üzerinde olmasıdır. bu sırada avrasya plakası tarafından da aşağıya doğru itiliyoruz ve bu zıt yönlü hareketler, fay hatlarındaki enerji birikimlerini tetikliyor.

bu da dünya genelindeki plaka hareketlerini gösteren çizim:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

youtube da sevdiğim kanallara ara ara disslike atıyorum, br tarafları kalkıp bozmasınlar diye
devamını gör...

"sevdiğin kişi tarafından ilgi görünce caydanliga bile gülümsüyorsun.
sonra neden gülüyorsun diyorlar?
hadi
gel de anlat.."

cemal süreya
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir 29 ekim sabahı bu manzaraya karşı uyanmıştım, hayatımda çektiğim belki de en iyi fotoğraf.
devamını gör...

o hep 19 yaşında.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mis kokulu tarla domatesinden yapılırsa daha bir ani gelen istek.
turfan çıksa da yesek.
devamını gör...

şimdi çığlığı basıcam! ne uyuyorum ne uyanığım. neyse kalkayım soru notu çıkarayım en azından masanın başında falan ağlamaktan uyurum belki gı, sözlük?
devamını gör...

(bkz: kafa sözlük karma pump grubu)
devamını gör...

bıkkınlık geldi homofobinizden, transfobinizden, dinciliğinizden ve ayrıştılıcığınızdan. yakındır def olup gideceğiniz günler. kimse kimsenin izlediğine de dinine de cinsiyetine de cinsel yönelimine ve dahasına da karışamayacak. öyle ya da böyle farklılıklara alışmayı, ağzınızdan eksik etmediğiniz "islam hoşgörü dinidir" sözüne atfen hoşgörülü olmayı ve insanlara karışmamayı öğreneceksiniz. artık gençlik bu yobazlardan yıldı ve sanıldığının aksine genç nesil çok akıllı, neyin ne olduğunu pekâlâ biliyor.
devamını gör...

korku filmleri izlediği ve esrarengiz olayları incelediği için karanlıktan birisinin ya da bir şeyin çıkacağından sürekli korkan paranoyak bir adamı anlatan şarkıdır. sözlerde "i have a constant fear that something's always near" ve "i have a phobia that someone's always there" mısraları buna vurgu yapar.

grubun frontmani bruce dickinson bu albümden sonra gruptan ayrılmış, yerine blaze bayley geçmiş, 2000 yılında yayınlanan (bkz: brave new world) albümüne kadar dickinsonsuz iron maiden dönemi yaşanmıştır.

genelde bruce bey şarkı çalınacağı zaman fear of the dargggghhhhh der ve baterist mr. nicko mcbrain zile dört kere tısss, tısss, tısss, tısss diye vurur, gitarlar girer ve seyirci ooooooo ile şarkıya katılır.

şarkının bana göre en güzel konser yorumu şudur , aslında donington park konseri genel olarak daha iyidir. ama donington parkta tam 1:43 te "hey" diyor makbul olanı rio konserinde 1:55 te dediği gibi "you" olanıdır.

bu şarkı 90 lu yılların ikinci yarısından itibaren gittiğimiz taksim caravan rock bar da kronik grubu tarafından bayağı güzel yorumlanırdı. bilmiyorum o devirlere yetişen var mı ama kronik grubu sahneye çıkar ilk şarkıyı bitirdikten sonra sürekli şarkı aralarında "fiyır ov dı darggggh" diye bağırılır ve şarkı istenirdi, yerin müdavimi olan herkes bu şarkının hangi şarkıdan sonra çalınacağını adı gibi bilirdi ama mutlaka her şarkı sonunda bu şekilde bağırılırdı. yanlış hatırlamıyorsam judas priest - breaking the law, manowar - hail and kill ve bu şarkıyı çalıp milleti iyice azdırıp sonra araya giderlerdi. şimdi caravanın adı v herton rock bar olmuş, en son 2008 de gitmiştim.

bilmiyorum başka yerde bu laf geçiyor mu ama ben kalıtımsal değil "katılımsal şarkı" diye bir laf uydurmuştum, google a şimdi baktım öyle bir laf yok demek ki ben bulmuşum (çokta önemli sanki) . seyircinin şarkının bir veya bir kaç yerinde şarkıya katılmasını ifade eder bana göre. bu şarkı katılımsal şarkıların başında gelir, çünkü seyirci olduğu gibi şarkıya eşlik eder. diğer örnekleri için bkz1 , metal olmayanı için bkz2

not 1:
karanlık korkusunun bilimsel adı niktofobi imiş, orjinal adı nyctophobia olarak geçiyormuş. çocukluktan itibaren insanlarda oluşur bazen kazık kadar olduğunuzda bile bu korku devam edermiş. bende de çocukken vardı, gece karanlıkta mutfağa bile gidemezdim, sonradan geçti ama ancak kim karanlık bir yere girdiğinde hala tedirgin olmaz ki?

not 2:
bu şarkı ile şöyle bir anım vardır, en sona bıraktım. bu şarkı çalındığı zaman caravanda alt katta masanın üstüne çıkardım. caravanın tavanı alçaktır, kafam tavana değerdi normalde, dizlerimi hafif kırarak masanın üstünde headbang yapardım. hanımla tanıştığım zaman arkadaşlarla oraya gitmiştik bana hadi masanın üstüne çıksana demişlerdi. benim hatun o zaman nasıl yani diye çok şaşırmıştı, çünkü normalde ağır abi gözükürüm hep, benden hiç böyle bir şey beklememişti, sonra alıştı zaten, ikizler burcu erkeğine:)
devamını gör...

sistemsel bir hatadan dolayı tanımlarını 2 aydır beğenemediğim yazardır.*

tanımları genellikle edebiyat ekseninde olduğu için beğenmek istiyorum ama bir türlü beğeni veya favori atamıyorum.
devamını gör...

astronomi ve uzay bilimleri okumuş veya ona çok meraklı herhalde, bir sefer özelden bir tanımı ile ilgili bir hatırlatma yaptım hemen adımı yazarak düzeltti, bu da gösteriyor ki hem bilgili hem de alçak gönüllü. takipteyim, bunca zaman farketmedim sanmasın, sadece gözlemliyordum. bilgi(sayar) gibi bir yazardır kendisi. tanımlar bol olsun, bundan sonra beğenilerde benden olacak.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim