birileri tarafindan heykeli dikilmek istenilen teroristtir. kundaktaki bebege kursun sikacak kadar da haysiyetsizdir. gerci daglarda beslenen onursuz dava arkadaslarinin hepsi boyledir. onlar ancak geleni geceni gasp eder, silahsiz 33 askeri yanyana dizerek 1500'un uzerinde kursunu uzerlerine bosaltir. cesaretleri sadece buna yeter. netice itibariyla daglarda da lesleriyle kurdun kusun yemi olup giderler. yasanildigi gibi ölünürmus sonucta.

bu adamin ne tur soysuz oldugu asikar ama bunun neden imrali'da beslenildigi hicbir zaman anlasilamayacak. hainini besleyen tek ulke biziz bu arada. soysuzun davasini tatli humanizmle destekleyen de biziz. vatandasinin odedigi vergisiyle bunlarin dava adamlarini maaşa bağlayan da biziz. kimin ne oldugunu bilmeyen, hangi davayi guttugunden bir haber cahil insanlara her sey mustehak.
devamını gör...

bazı kaderler siyah sayfalarla verilmiştir kişiye. yazamaya kaleme bile hacet kalmamıştır.
böyle kaderlere sahip insanların çoğu şeye hakkı yoktur, olamazdır, olmamalıdır. nerede bir ışık, nerede bir güzellik varsa kaçar bu garibanlar. garibanların hiç hakkı yoktur ki. neden olsun ki ?
her şeyden kaçmak, herkesten kaçmak, karanlığa esir olmak, yalnızlığı kader olmak. garibanlar kaçarlar, hep kaçarlar. ta ki hak vaki buluncaya kadar. garibanlar bu dünyayı hiç ev olarak sahiplenmezler, zaten dünya da garibanları istemez.
bu dünyaya sığmayanlardır o garibanlar. kimsenin yanında yeri yoktur, kimse için bir adları yoktur.
hep olmuyordur, hep yoktur, hep maaleseftir garibanlar için...
devamını gör...

adanalı olmamama rağmen adana'nın yerli insanı kendine has, sıcakkanlı, misafirperver, akdeniz karakterini yansıtan insanlardır. aklınıza üçüncü sayfadaki kriminal suçlar gelecektir ama bu suçların çoğu adana'nın esas halkından değil, dış göçlerle kente yerleşenlerden kaynaklı.
devamını gör...

altında beyaz askılı atlet vardır. pikniklerde bu tişört çıkar askılı atlet kendini gösterir.
devamını gör...

burda içimizi döküyoruz. yeri geliyor kendimize bile söyleyemediğimiz şeyleri yazıyoruz. bu açıdan önemlidir.
devamını gör...

eski mısırda bildiğimiz üzere diş fırçası yoktu, e bu insanlar ne ile diş bakımını sağlıyorlardı? cevap çok tuhaf... kum ve tahıl sapları ile! evet, kum ve tahıl sapları... işin tuhaf tarafı oldukça işe yarıyormuş bu temizlik, mısırlıların ağızlarında çok az çürük oluyormuş lakin bu temizlik çok kötü bir bedel ödetiyormuş onlara...

ağızlarına aldıkları kum bir zamandan sonra dişlerinin aşınmasına ve kısalmasına neden oluyormuş ve bazen o kadar hızlı oluyormuş ki, dişleri bir anda kırılıyor ve iltihap kapıyor, sonrası da sonucu ölüme kadar gidebilen ağrılı, sancılı, ateşli zaman dilimleri oluyormuş.

ek olarak, antik mısır, yunan ve roma'da portakal ve limonun olmaması... evet yokmuş! limon, arap tüccarlar tarafından italya'ya m.s 2.yüzyılın başlarında getirilmiş, bu arap abilerde limonu himalaya bölgesinden getirmişler. portakal da avrupa'ya 9.yüzyılın başlarında girmiş, yine arap tüccarlar getirmişler, getirdikleri yerler de çin ve burma imiş...
devamını gör...

yaz beni başa dediğim liste. valla bak, 1 numaraya yaz hem de.

edit: teessüf ediyorum domestic'ciğim hıyar'cığım. aile sırlarımızı neden ifşa ediyorsun? ben daha o at kafasıyla bayılma numaraları yapacaktım "binmeye" çalışanlara. şimdi başka bir şey bulmam gerekecek *
devamını gör...

sözlükten alıştığım için bir ara arkadaşlarımın mesajlarına tanım girer gibi cevap veriyordum.
"hayırdır nokta koymalar, ciddi ciddi konuşmalar?" tepkisi alınca kendime geldim.
devamını gör...

bilgi kategorisine katkı yapmaya çalışıyorum elimden geldiğince.
bana göre gereklidir.
fakat şu " copy - paste " tayfası yüzünden kirleniyor diye düşünüyorum.
devamını gör...

gram altının 1.050 tl’den an itibarıyla yaklaşık 915 tl’ye düşmesi, beni biraz rahatsız etti. bu rahatsızlığın sebebini merak edenler için ise böyle bir şey için yüklü miktarda bir dolaşımı salmak gerekir. bu da kısmi külfet gerektirmez mi?

kaldı ki bu düşüşler, birkaç ay önceki hâle gelse de; marketlerin yaptığı zamlar için ne edeceklerini merak ediyorum. ne de olsa bizim ülkemizde zam gelen hiçbir kalemin fiyatı, düşmez. anca göz boyayan indirimlerle müşterileri kandırırlar.

*güncelleme 1: an itibarıyla 860 tl oldu.
*güncelleme 2: an itibarıyla 750 tl oldu.
*güncelleme 3: habertürk’ün döviz/madeni değer sayacı bile kafayı yedi. bir 888 tl diyor, bir 740 tl diyor.*
devamını gör...

osmanlı ordusunda sikahlardan ve mühimmattan sorumlu olan yeniçeri ortalarından bir tanesi. fatih sultan mehmet han zamanın da kurulmuştur. görevleri ordu sefere çıkacağı zaman silahları taşınması ve dağıtılması, seferden döndükten sonra aynı şekilde toplanıp muhafaza edilmesidir. cebeci ocağı'nın görevleri arasında tahrip olmuş silahları tamir etmek de vardır. şimdiki türk silahlı kuvvetleri yapılanmasında "bakım sınıfı"'na tekabül eder. ocağın başındaki en rütbeli kişi "cebecibaşı"'dır.
kaynak
devamını gör...

yumurta haşlarken suyuna biraz tuz atarsanız kabuklarının daha kolay soyulduğunu görecekseniz.
devamını gör...

benim doğurmama bile gerek kalmadı. üçüncü bir göz çıktı alnımdan. hangi türe evrildim aceba. üstelik 2. dozumu olmadım henüz. 2. dozdan sonra daha fazla göz, kol, bacak vs çıkabilir, çok korkuyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

henüz insanı darlayan troller vücut bulmamıştır. bu bile başlı başına bir faydadır.
devamını gör...

z kuşağının başlangıcı olarak görülen 2000'lilerin üzerinde büyük bir yük ve sorumluluk olduğunu düşünüyorum. sonuçta daha özgür yetişen, teknolojiyle diğer kuşaklara göre daha erken tanışan bir nesil ve birçok şeyin farkındalar. hayalleri daha büyük ve daha özgüvenliler fakat bu diğer kuşaklar için nedense kendini bilmezlik ve açgözlülük olarak algılanıyor. o ünlü "iş beğenmiyorlar" sözü bunlardan biri mesela.

ayrıca bu nesil teknoloji imkânlarını kullanarak kamuoyu oluşturmada tam bir usta. haksızlığa diğer kuşaklardan daha çok ses çıkarttıklarını düşünüyorum. "susup oturalım" ya da "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışı barındırmıyorlar.

iyi özelliklerinin yanında elbet olumsuz özellikleri de var. sonuçta z kuşağı dediğimiz 2000 ve sonrasını kapsıyor. 2006'da da 2016'da da doğan z kuşağı oluyor. küçücük çocukların bu kadar internetle içli dışlı olması, tüm gününü telefon, bilgisayar başında geçirmesi, siber zorbalık yapması veya siber zorbalığa uğraması örnek olarak gösterilebilir. fakat bunu eleştirmeden önce z kuşağı öncesinde doğan aileleri de biraz eleştirmek gerekli. sonuçta günümüzün getirisi internet ve bu süreyi ayarlamak ailelere düşüyor. küçücük çocuk sırf biraz ses yapıyor diye eline telefon veya tablet vermek ve sonra bağımlısı olduğu için eleştirmek bana hiç adil bir davranış olarak gelmiyor. hem devir berbat bir devir. dışarıda oynasın deseniz her zaman gözünüzü çocuğunuzdan ayırmamanız gerekiyor. tamam bu çocuklar telefondan başını kaldırmıyor da, onlara başlarını kaldırıp çevreyi keşfedebilecekleri güzel bir dünya bırakmadınız ki.
devamını gör...

(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...

(bkz: ani harabeleri) gibi bir değeri barındıran şehir.
devamını gör...

millet ben geldim. portakal aldım size. hadi bırakın telefonu. çok eğleneceğükk
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim