kadınların büyümelerine rağmen ergen gibi davranması
genelleme yapılmaması gereken durumdur. böyle davranan kadınlar da erkekler de vardır. akıl yaşta değil baştadır sözünü getiriyor akıllara. fakat özellikle bazı yörelerde kızlar oyuncak bebeklerden koparılır koparılmaz evlendiriliyor. evin kadını, kocasının karısı, daha kendisi çocukken çocuklarının annesi olmak zorunda kalabiliyor. bu durumda çocukluğunu doğru düzgün yaşayamamış insanların kaç yaşına gelirse gelsin hala çocukça davranışlar sergilediğini görebiliriz. her dönemin düzgünce yaşanması gerekiyor ki bir sonraki döneme düzgün geçebilsin. bunun haricinde karakter, yetiştirilme tarzı, yaşadığı olaylar da hal ve tavırlarını etkiler tabii.
devamını gör...
ankara'da yaşayan normal sözlük yazarları kulübü
ankara'da yaşayan yazarlar mı? ankara'da? yaşayan değil de nefes alan yazarlar kulübü diyelim biz ona.
devamını gör...
kulağınıza küpe olan öğütler
insana güvenme ölür, ağaca yaslanma kurur.
devamını gör...
süt banyosu yapan adamın serbest kalması
iç çamaşırları üzerinde olduğu için serbest kalmıştır. çıplak olsaydı hapse giderdi. neyse ki süt orasına burasına değmedi. eved.
devamını gör...
boş konuşmayı bırakın siz önce uygurlara yaptığınız soykırımı durdurun
şu kadının çıkışlarına bayılıyorum.
devamını gör...
üç silahşor
asıl adı üç silahşor olan alexandare dumas kitabıdır. ve bu isim konusunda hataya düşmeyen tek gördüğüm yayınevi iş bankasıdır.
d'artagnan,athos,portos aramis muhteşem bir dostluk örneği gösterip maceradan maceraya koşuyorlar.
kitap 750 sayfa olmasına rağmen elinizde eriyip bitiyor.ne zaman bitti diye şaşırıyorsunuz.
peki dört kişi varken kitabın adı neden üç silahşor diyecek muzip arkadaşlara hemen açıklayayım çünkü d'artagnan adlı abi sonradan silahşor oluyor.
aşk cesaret entrika mücadele hırs azim gibi kavramları bize bu kadar akıcı ve edebi şekilde anlatan yazarı hayranlıkla buradan selamlıyorum.
mutlaka okunması gereken değerli bir eser. hala okumamış arkadaşlar varsa okumasını tavsiye ederim.
--! spoiler !--
kralın size hesap vermek gibi bir alışkanlığı mı var? hayır, size yalnızca 'beyler gaskonya'ya ya da flandres'e savaşa gidiliyor' der ve siz de gidersiniz. bunun nedenini düşünmezsiniz bile.
d'artagnan haklı, dedi athos. işte önümüzde nereden geldiğini bilmediğim üç yüz altın var. gitmemiz gereken yere gidip ölelim. hayat bu kadar soru sormaya değer mi? d'artagnan seni izlemeye hazırım.
ben de dedi porthos.
ben de dedi aramis. "hem paris'ten ayrıldığıma hiç üzülmüyorum. biraz eğlenceye ihtiyacım var.
tamam o zaman, içiniz rahat olsun, yolculuk fazlasıyla eğlenceli olacak. dedi d'artagnan.
peki ne zaman yola çıkıyoruz? dedi athos .hemen, diye yanıtladı d'artagnan. kaybedecek bir dakikamız bile yok.
--! spoiler !--
hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için! bu bizim parolamız, tamam mı?
okuyun sayın yazarlar.
d'artagnan,athos,portos aramis muhteşem bir dostluk örneği gösterip maceradan maceraya koşuyorlar.
kitap 750 sayfa olmasına rağmen elinizde eriyip bitiyor.ne zaman bitti diye şaşırıyorsunuz.
peki dört kişi varken kitabın adı neden üç silahşor diyecek muzip arkadaşlara hemen açıklayayım çünkü d'artagnan adlı abi sonradan silahşor oluyor.
aşk cesaret entrika mücadele hırs azim gibi kavramları bize bu kadar akıcı ve edebi şekilde anlatan yazarı hayranlıkla buradan selamlıyorum.
mutlaka okunması gereken değerli bir eser. hala okumamış arkadaşlar varsa okumasını tavsiye ederim.
--! spoiler !--
kralın size hesap vermek gibi bir alışkanlığı mı var? hayır, size yalnızca 'beyler gaskonya'ya ya da flandres'e savaşa gidiliyor' der ve siz de gidersiniz. bunun nedenini düşünmezsiniz bile.
d'artagnan haklı, dedi athos. işte önümüzde nereden geldiğini bilmediğim üç yüz altın var. gitmemiz gereken yere gidip ölelim. hayat bu kadar soru sormaya değer mi? d'artagnan seni izlemeye hazırım.
ben de dedi porthos.
ben de dedi aramis. "hem paris'ten ayrıldığıma hiç üzülmüyorum. biraz eğlenceye ihtiyacım var.
tamam o zaman, içiniz rahat olsun, yolculuk fazlasıyla eğlenceli olacak. dedi d'artagnan.
peki ne zaman yola çıkıyoruz? dedi athos .hemen, diye yanıtladı d'artagnan. kaybedecek bir dakikamız bile yok.
--! spoiler !--
hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için! bu bizim parolamız, tamam mı?
okuyun sayın yazarlar.
devamını gör...
eski sevgiliyle arkadaş olmak
biraz amcaoğlu olmaktır.
devamını gör...
bir ömer hayyam rubaisi bırak
9 yaşındayken ilk 10 sayfasını sırasıyla ezberlediğim rubailer kitabı.
en sevdiklerim :
ey güzel senki bana derdi derman edensin
şimdi çekil önümden diye ferman edersin
senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez
ne yapsın kıblemi değiştirsin bu can dersin
sevgile seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var bir tek benenimiz
ne kadar dönersem döneyim çevrende
er geç başbabaşa verecek değilmiyiz ?
(lisede geometri kitabımın üstüne yazmıştım)
benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti
dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti
nişanlım dünyaya ne çeyiz istersindedim
benim çeyizim senin gamsız yüreğindir dedi.
bir yanarım tanrı özlemiyle musa gibi
bir ölürüm murada ermeden yahya gibi
yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden
hep bir başka derdin terzisiyim isa gibi
ey yanağı ağustos gülünü bastıran
ey yüzü çin güzellerini kıskandıran
bakışı babilşahını büyüde yenip
elinde at, fil, ruh, ferz, bayrak bırakmayan
camiye gittim ama allah bilir niye
ne namaz kılmaya ne dua etmeye
eskiden bir kilim aşirmıştım camiden
o eskidi gittim yenisi yürütmeye
sevgili bir başka güzelsin bugün
ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
güzeller bayram günleri süslenir
seninse bayramları süsler yüzün
ferman sende ama güzel yaşamak bizde
senden ayığız bu sarhoş halimizde.
sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
insaf be sultanım kötülük hangimizde ?
en sevdiklerim :
ey güzel senki bana derdi derman edensin
şimdi çekil önümden diye ferman edersin
senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez
ne yapsın kıblemi değiştirsin bu can dersin
sevgile seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var bir tek benenimiz
ne kadar dönersem döneyim çevrende
er geç başbabaşa verecek değilmiyiz ?
(lisede geometri kitabımın üstüne yazmıştım)
benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti
dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti
nişanlım dünyaya ne çeyiz istersindedim
benim çeyizim senin gamsız yüreğindir dedi.
bir yanarım tanrı özlemiyle musa gibi
bir ölürüm murada ermeden yahya gibi
yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden
hep bir başka derdin terzisiyim isa gibi
ey yanağı ağustos gülünü bastıran
ey yüzü çin güzellerini kıskandıran
bakışı babilşahını büyüde yenip
elinde at, fil, ruh, ferz, bayrak bırakmayan
camiye gittim ama allah bilir niye
ne namaz kılmaya ne dua etmeye
eskiden bir kilim aşirmıştım camiden
o eskidi gittim yenisi yürütmeye
sevgili bir başka güzelsin bugün
ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
güzeller bayram günleri süslenir
seninse bayramları süsler yüzün
ferman sende ama güzel yaşamak bizde
senden ayığız bu sarhoş halimizde.
sen insan kanı içersin biz üzüm kanı
insaf be sultanım kötülük hangimizde ?
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
şu hafta o kadar yoğun ki, kahvemi alıp bilgisayarımın başına geçip buraya tanımlar girmeyi o kadar özledim ki. bir konu belirlerdim kafamda, hemen araştırır, yazardım. bundan o kadar keyif alıyorum ki anlatamam. şu aralar yapamıyorum. zaten en güzel eğlencem de buydu. o da yok. bunaldım sozluk. sangai'da yaşayan çinli bir arkadaşım var. hayatlarını yaşıyorlar. çalışmaktan kalan zamanlarında o kadar eğleniyorlar, yeni yerler geziyorlar ki.. ben insanların mutluluğundan mutlu olan biriyim ama kıskanmadan edemiyorum artık. gençliğimin ellerimden kayıp gitmesine dayanamıyorum. bu ülkede gerçekten biz gençliğimizi yaşayamiyoruz. gidiyor ve geri gelmeyecek. off. ne yapacağız?
devamını gör...
aferinle kaldım kapıda yenlerim döndü çaputa
aşırı övgü sonucunda yapabileceğinin ve yeteneğinin üzerinde iş yapmaya çalışan kişilerin, yaşadığı pişmanlığı anlatan bir atasözü.
devamını gör...
hayvanların mesleği olsaydı kim ne olurdu sorusu
tilkiler emlakçı sansarlar cep telefonu tamircisi olurdu.
devamını gör...
ilişkilerin son zamanlarda hızlı tükenme sebebi
iletişim kuramamaktır. insanlar yüz yüze olmadıkları için birbirlerini anlayamıyorlar. sosyal medya üzerinden sohbet ettikleri için gürültü oluşuyor.
yüz yüze 3 dakikada halledeceğiniz bir tartışmayı klavye başında 1 saatte çözüyorsunuz. çözerken yıpranıyor iki tarafta ve yakın zaman sonra tükenip ayrılığa kadar gidiyor.
yüz yüze 3 dakikada halledeceğiniz bir tartışmayı klavye başında 1 saatte çözüyorsunuz. çözerken yıpranıyor iki tarafta ve yakın zaman sonra tükenip ayrılığa kadar gidiyor.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük...
ama öyle, bir sahil yürüyüşü sonrasında karnınız çok acıkmış, hemen yanı başınızda sizinle yürüyen sevdiceğinize ''ne yiyelim?'' diye sormuşsunuz da, tüm boşvermişliği ve umursamazlığıyla ''fark etmez'' cevabı almışsınız gibi sinir katsayınızı artıran bir günaydın değil elbet...
'ne yiyelim' diye sorulduğunda, 'sen ne yemek istersin?' sorusu sorulmuş gibi bir günaydın...
o'nu, yanınızda yürürken, size çaktırmadan adımlarınızı denk getirmeye çalışırken yakalamışsınız gibi bir günaydın...
ekstradan, bi'de meriç günaydını vereyim size bugün sevgili sözlük ahalisi:
her kadına çok yakışan o efil efil, çiçekli elbiselerin yakıştığı gibi sözlüğe yakışan birbirinden güzel, birbirinden alımlı, birbirinden işveli, sözlüğün hanfinileri !!
hepinize ayrı ayrı günaydın...
insanların yazını kışa çeviren, mensubu olduğum o küresel ısınmacı tuhaf cins; size de günaydın...
ama öyle hepinize toptan, bir tane günaydın...
ama öyle, bir sahil yürüyüşü sonrasında karnınız çok acıkmış, hemen yanı başınızda sizinle yürüyen sevdiceğinize ''ne yiyelim?'' diye sormuşsunuz da, tüm boşvermişliği ve umursamazlığıyla ''fark etmez'' cevabı almışsınız gibi sinir katsayınızı artıran bir günaydın değil elbet...
'ne yiyelim' diye sorulduğunda, 'sen ne yemek istersin?' sorusu sorulmuş gibi bir günaydın...
o'nu, yanınızda yürürken, size çaktırmadan adımlarınızı denk getirmeye çalışırken yakalamışsınız gibi bir günaydın...
ekstradan, bi'de meriç günaydını vereyim size bugün sevgili sözlük ahalisi:
her kadına çok yakışan o efil efil, çiçekli elbiselerin yakıştığı gibi sözlüğe yakışan birbirinden güzel, birbirinden alımlı, birbirinden işveli, sözlüğün hanfinileri !!
hepinize ayrı ayrı günaydın...
insanların yazını kışa çeviren, mensubu olduğum o küresel ısınmacı tuhaf cins; size de günaydın...
ama öyle hepinize toptan, bir tane günaydın...
devamını gör...
ruh hastası yazarlar
(bkz: nereyi imzalıyoruz)
devamını gör...
devrin skywalker
kafamıza dank edene, kulağımıza küpe olana kadar;
ne demiş gabriel garcia marguez
"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
anladım sistam ya vallahi anladım bak manyak olucam az kaldı.*
tanım: bir iyilik meleği. tişikkürler renkli tanımların, üşenmeden beynimize işlediğin alıntıların ve istatistikleri şenlendirdiğin için kalp kalp. bu arada senle bi ara zartalıyoduk hatırladın mı? lütfen hatırlama. *
ne demiş gabriel garcia marguez
"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
anladım sistam ya vallahi anladım bak manyak olucam az kaldı.*
tanım: bir iyilik meleği. tişikkürler renkli tanımların, üşenmeden beynimize işlediğin alıntıların ve istatistikleri şenlendirdiğin için kalp kalp. bu arada senle bi ara zartalıyoduk hatırladın mı? lütfen hatırlama. *
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
merhaba sevgili portakallar!
90'lar türkçe pop ve umut dolu şarkılar konseptinden sonra yeni konseptimizi sizlere bildirmekten mutluluk duyuyorum!
önce 90'lara gittik çocukluğumuza indik, sonra umut dolu bir gece ile neşelendik, peki sırada ne var?
hazır yaz gelirken ve yavaş yavaş bir yerlere kaçma isteğimiz artarken, canımız buram buram "gitmek" çekiyorken dedim ki biz bir "yol şarkıları gecesi" yapalım.
hani bir yolculuk sırasında yolun bizi götürdüğü yere giderken o yolu bize daha çekilir kılan, gideceğimiz yere daha çabuk ulaştıran şarkılar vardır. hem dinlerken mutlu eder hem de gideceğimiz yer için enerji depolar bize.
işte o şarkıları çaldığımız bir gece olmasın mı? gideceğimiz yere giderken "kafa sözlük yazarlarının seçtikleri şarkılardan oluşan çalma listesi" ile gitmeyelim mi ha?
bence gidelim!
efendim o zaman her hafta olduğu gibi bu hafta da tatlı ses kayıtlarınıza talibim. kayıtları mail ya da discord üzerinden bana ulaştırabilir, istediğiniz zaman mesaj atabilirsiniz.
son gün çarşamba öğleden sonra.
o zaman gelsin afiş!
90'lar türkçe pop ve umut dolu şarkılar konseptinden sonra yeni konseptimizi sizlere bildirmekten mutluluk duyuyorum!
önce 90'lara gittik çocukluğumuza indik, sonra umut dolu bir gece ile neşelendik, peki sırada ne var?
hazır yaz gelirken ve yavaş yavaş bir yerlere kaçma isteğimiz artarken, canımız buram buram "gitmek" çekiyorken dedim ki biz bir "yol şarkıları gecesi" yapalım.
hani bir yolculuk sırasında yolun bizi götürdüğü yere giderken o yolu bize daha çekilir kılan, gideceğimiz yere daha çabuk ulaştıran şarkılar vardır. hem dinlerken mutlu eder hem de gideceğimiz yer için enerji depolar bize.
işte o şarkıları çaldığımız bir gece olmasın mı? gideceğimiz yere giderken "kafa sözlük yazarlarının seçtikleri şarkılardan oluşan çalma listesi" ile gitmeyelim mi ha?
bence gidelim!
efendim o zaman her hafta olduğu gibi bu hafta da tatlı ses kayıtlarınıza talibim. kayıtları mail ya da discord üzerinden bana ulaştırabilir, istediğiniz zaman mesaj atabilirsiniz.
son gün çarşamba öğleden sonra.
o zaman gelsin afiş!
devamını gör...
kitap yazmış yazarlar
yazmadım ama yazsam adı kesin "bi kulağımızın arkası kaldı" olurdu..
devamını gör...
kumarda 5 milyon dolar kaybeden akp çocuğu
onlar için bu çok küçük bir meblağ olduğundan pekte gündemde olmaması gereken durum.*
devamını gör...
vincent van gogh
fırtınalı ve sıra dışı bir hayat yaşamış olan, sonsuz merak ve sorgulama anlayışıyla modern resim tarihine damga vurmuş ressamdır. doğanın sırları, mistik duyguları resim vasıtasıyla yansıtmaya çabalamış.
devamını gör...
