taş meclisi
jean-christophe grange'ın 2001 yılında yazdığı, doğan kitap bünyesinde ali cevat akkoyunlu'nın türkçeye çevirdiği ve taş meclisi ismiyle yayınlanmış romanı.
roman sizlere en başında parapsikoloji, şamanizm, psikolojik şiddet ve hatta telepatiye kadar uzanan geniş birikimiyle tuhaf bir yolculuğa çıkacağınız hissini uyandırıyor.
kitabı 3 bölüm olarak ele alacak olur ve spoiler vermeden anlatmaya çalışacak olur isek, ilk kısım oldukça tatmin edici bir başlangıç ile başlıyor ve gizem denilen olguyu gerçekten iliklerine kadar hissettirip bunu merak ile perçinliyor. avrupa'nın sıkıcı kentlerinden, sibirya'nın daha sıkıcı buzlarına ilerleyen her adımda insanı ürperten bir bilinmezliğe doğru yol alıyor.
ikinci bölüm ise oldukça durağan ve bir şeylerin çözülmesini, açığa çıkmasını beklediğimiz araştırma bölümü gibi bir kısım. kaldı ki gerek parapsikoloji, gerek şamanizm gibi kısımları ise, minnacık bir altyapısı olan insanın dahi bildiği şeyler ile anlatmış grange, yani bu kısımda bu romandan kazanabileceğiniz pek bir şey yok, kazanamayacağınız kısımlar olduğu kadar sıkılacağınız yerler de bi hayli mevcut.
gelelim son kısma... hah işte, dananın kuyruğunun koptuğu yer tam da burası! grange, bilinen tarzının çok daha ötesine uzanarak adeta saçmalamış diyebiliriz, yani her kısım için yerine oturacak mantıklı şeyler düşünür iken, o kadar mantıksız ve gerçekten uzak bir şeye dönüşüyor ki, bir zamandan sonra okuduğunuz kitabın polisiye/gerilim/gizem kısmından uzaklaşıp, daha çok çocuk kitaplarındaki fantastik bir tarza evrilmesine şahit olarak delirebilecek kıvama geliyorsunuz.
grange'ın tüm romanlarını okumuş bir insan olarak çok sıkıldığım romanlarına denk geldim. misal son av olsun, siyah kan olsun *ki siyah kan kesinlikle bir romandan çok bir seri katil belgeseli gibiydi ve ortalamanın en az 20 kat üzerinde bir zekaya sahip katili anlatıyordu, yani tatmin ediyordu insanı sıkılsa da* evet çok sıkıcı romanlar olabilir bunlar ama en azından akıl ve mantığa sığacak bir bitiş ile son veriyorlardı serüvenlerine.
çok harika devam edip oldukça saçma bir şekilde biterek insanı tatmin etmekten uzak bir hale getirmiş romanları da vardı, misal sisle gelen yolcu... ama onun da sonunda akla mantığa sığan yerler vardı, bu roman en kötü grange romanı olabilir.
roman sizlere en başında parapsikoloji, şamanizm, psikolojik şiddet ve hatta telepatiye kadar uzanan geniş birikimiyle tuhaf bir yolculuğa çıkacağınız hissini uyandırıyor.
kitabı 3 bölüm olarak ele alacak olur ve spoiler vermeden anlatmaya çalışacak olur isek, ilk kısım oldukça tatmin edici bir başlangıç ile başlıyor ve gizem denilen olguyu gerçekten iliklerine kadar hissettirip bunu merak ile perçinliyor. avrupa'nın sıkıcı kentlerinden, sibirya'nın daha sıkıcı buzlarına ilerleyen her adımda insanı ürperten bir bilinmezliğe doğru yol alıyor.
ikinci bölüm ise oldukça durağan ve bir şeylerin çözülmesini, açığa çıkmasını beklediğimiz araştırma bölümü gibi bir kısım. kaldı ki gerek parapsikoloji, gerek şamanizm gibi kısımları ise, minnacık bir altyapısı olan insanın dahi bildiği şeyler ile anlatmış grange, yani bu kısımda bu romandan kazanabileceğiniz pek bir şey yok, kazanamayacağınız kısımlar olduğu kadar sıkılacağınız yerler de bi hayli mevcut.
gelelim son kısma... hah işte, dananın kuyruğunun koptuğu yer tam da burası! grange, bilinen tarzının çok daha ötesine uzanarak adeta saçmalamış diyebiliriz, yani her kısım için yerine oturacak mantıklı şeyler düşünür iken, o kadar mantıksız ve gerçekten uzak bir şeye dönüşüyor ki, bir zamandan sonra okuduğunuz kitabın polisiye/gerilim/gizem kısmından uzaklaşıp, daha çok çocuk kitaplarındaki fantastik bir tarza evrilmesine şahit olarak delirebilecek kıvama geliyorsunuz.
grange'ın tüm romanlarını okumuş bir insan olarak çok sıkıldığım romanlarına denk geldim. misal son av olsun, siyah kan olsun *ki siyah kan kesinlikle bir romandan çok bir seri katil belgeseli gibiydi ve ortalamanın en az 20 kat üzerinde bir zekaya sahip katili anlatıyordu, yani tatmin ediyordu insanı sıkılsa da* evet çok sıkıcı romanlar olabilir bunlar ama en azından akıl ve mantığa sığacak bir bitiş ile son veriyorlardı serüvenlerine.
çok harika devam edip oldukça saçma bir şekilde biterek insanı tatmin etmekten uzak bir hale getirmiş romanları da vardı, misal sisle gelen yolcu... ama onun da sonunda akla mantığa sığan yerler vardı, bu roman en kötü grange romanı olabilir.
devamını gör...
gazeteciliğin hakkını veren gazeteciler
uğur mumcu. nurlar içinde uyu.
devamını gör...
düşün ki annen bunu okuyor
annecim kızın sana göründüğü kadar gamsız ve mutlu değil.bunu bilmesende olur zaten bide bunu düşünme öpüldün kocaman.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ilginç alışkanlıkları
lahmacuna sarılı adana yemek gibi skandal bir alışkanlığım var.
devamını gör...
nemfomani
nemfomani kelimesi kökenini yunan mitolojisinde "nymph"den alır. nymph güzel genç kadınlara benzeyen ve doğada saklandığına inanılan ruhlara verilen isimdir. "mania" ise çılgınlık, heyecan, aşırı coşku gibi anlamlara gelir.
nemfomani bir psikiyatrik hastalık olduğu için psikiyatrik hastalıkların sınıflandırılması ve tanı alması için oluşturulmuş profesyonellere özel tanı kılavuzları vasıtası ile teşhis edilmektedir. hastalığın teşhisinde en sık kullanılan kılavuz dsm-5’tir.
rahatsızlık, aşırı sık cinsel ilişki isteği veya aniden artan libido ile karakterize edilir. kadınların cinsel davranışlarını kontrol altına alamadığı bir durumdur. rahatsızlıkta görülen ve devamlı olan cinsel düşünceler kişinin çalışma, ilişki kurma ve günlük aktivitelerini gerçekleştirme gibi yeteneklerini etkiler.
nemfomani, madde bağımlılığı ile bazı benzer özellikler taşısa da kişi bir maddeye değil bir cinsel aktiviteye bağımlıdır. rahatsızlık, tedavi edilmezse zaman geçtikçe daha da kötüleşme eğilimi gösterebilir.
nemfomaninin nedeni tam olarak bilinmez. fakat sebeplerine dair birtakım teoriler ortaya atılmıştır. beyinde bulunan serotonin, dopamin, norepinefrin gibi nörotransmitter olarak isimlendirilen bazı kimyasal ajanlar, kişilerin ruh halini düzenlemeye yardımcı olur. bu kimyasalların yüksek seviyeleri, hiperseksüalite ile ilişkili olabilir.
kompulsif cinsel davranış, zamanla beynin sinir devrelerinde değişikliklere neden olan bir cinsel bağımlılıkla sonuçlanabilir. diğer bağımlılıklarda olduğu gibi zaman ilerledikçe daha yoğun uyaranlar, tatmin veya rahatlama için gerekli hale gelir.
depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk gibi bazı psikiyatrik hastalık formlarında hiperseksüalite bir belirti olarak ortaya çıkabilir.
nemfomani, nadiren epilepsi, kafa travması veya demans gibi nörolojik bir hastalığın sonucu olabilir. örneğin nörolojik kökenli bir hastalık olan klüver-bucy sendromunda hiperseksüalite sıktır.
nemfomani tedavisinde, psikoterapi ve ilaçlar kullanılabilir. tedaviye yönelik ilaçlar, diğer takıntılı bozukluklarda kullanılanlara benzer olarak, antidepresanlar, anksiyolitikler veya antipsikotikleri içerebilir.
tedavide önemli bir basamak ise var olan başka fiziksel ve psikiyatrik problemlerin de çözüme kavuşturulmasıdır. genellikle nemfomaniye alkol ve madde kullanımı eşlik etmektedir.
bu problemi yaşayan kişilerin yalnız olmadığının farkında olması, dünyada bu problemi yaşayan pek çok kişi bulunduğunu bilmesi ve bu nedenle kişinin kendisini de sert bir şekilde yargılayıp aşağılamaması gerekir.
kadınlarda görülen nemfomani hastalığının erkeklerdeki karşılığı ise satiriasis’dir.
feminist kesimin temsilcileri nemfomaninin bir hastalık olmadığını; erkeklerin kadınları tatmin edememesinin suçunu kadınlarda bulduklarını, kadınların kendilerini suçlu hissetmesi için bu hastalığı erkeklerin uydurduğunu açıklamışlardır.
nemfomani bir psikiyatrik hastalık olduğu için psikiyatrik hastalıkların sınıflandırılması ve tanı alması için oluşturulmuş profesyonellere özel tanı kılavuzları vasıtası ile teşhis edilmektedir. hastalığın teşhisinde en sık kullanılan kılavuz dsm-5’tir.
rahatsızlık, aşırı sık cinsel ilişki isteği veya aniden artan libido ile karakterize edilir. kadınların cinsel davranışlarını kontrol altına alamadığı bir durumdur. rahatsızlıkta görülen ve devamlı olan cinsel düşünceler kişinin çalışma, ilişki kurma ve günlük aktivitelerini gerçekleştirme gibi yeteneklerini etkiler.
nemfomani, madde bağımlılığı ile bazı benzer özellikler taşısa da kişi bir maddeye değil bir cinsel aktiviteye bağımlıdır. rahatsızlık, tedavi edilmezse zaman geçtikçe daha da kötüleşme eğilimi gösterebilir.
nemfomaninin nedeni tam olarak bilinmez. fakat sebeplerine dair birtakım teoriler ortaya atılmıştır. beyinde bulunan serotonin, dopamin, norepinefrin gibi nörotransmitter olarak isimlendirilen bazı kimyasal ajanlar, kişilerin ruh halini düzenlemeye yardımcı olur. bu kimyasalların yüksek seviyeleri, hiperseksüalite ile ilişkili olabilir.
kompulsif cinsel davranış, zamanla beynin sinir devrelerinde değişikliklere neden olan bir cinsel bağımlılıkla sonuçlanabilir. diğer bağımlılıklarda olduğu gibi zaman ilerledikçe daha yoğun uyaranlar, tatmin veya rahatlama için gerekli hale gelir.
depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk gibi bazı psikiyatrik hastalık formlarında hiperseksüalite bir belirti olarak ortaya çıkabilir.
nemfomani, nadiren epilepsi, kafa travması veya demans gibi nörolojik bir hastalığın sonucu olabilir. örneğin nörolojik kökenli bir hastalık olan klüver-bucy sendromunda hiperseksüalite sıktır.
nemfomani tedavisinde, psikoterapi ve ilaçlar kullanılabilir. tedaviye yönelik ilaçlar, diğer takıntılı bozukluklarda kullanılanlara benzer olarak, antidepresanlar, anksiyolitikler veya antipsikotikleri içerebilir.
tedavide önemli bir basamak ise var olan başka fiziksel ve psikiyatrik problemlerin de çözüme kavuşturulmasıdır. genellikle nemfomaniye alkol ve madde kullanımı eşlik etmektedir.
bu problemi yaşayan kişilerin yalnız olmadığının farkında olması, dünyada bu problemi yaşayan pek çok kişi bulunduğunu bilmesi ve bu nedenle kişinin kendisini de sert bir şekilde yargılayıp aşağılamaması gerekir.
kadınlarda görülen nemfomani hastalığının erkeklerdeki karşılığı ise satiriasis’dir.
feminist kesimin temsilcileri nemfomaninin bir hastalık olmadığını; erkeklerin kadınları tatmin edememesinin suçunu kadınlarda bulduklarını, kadınların kendilerini suçlu hissetmesi için bu hastalığı erkeklerin uydurduğunu açıklamışlardır.
devamını gör...
üniversiteyi şehir dışında okumak
bir de benim gibi oldukça uzak bir şehirde okuduysanız her şey farklıdır.eksileri olsa da artıları daha fazladır.
devamını gör...
yankı odası
kimi zaman kişisel tercihlerimizle bilinçli olarak yankı odası yaratırız, kimi zaman ise bizim yerime bunu online algoritmalar yapar. arama motorları daha önce yaptığın aramaları temel alarak sana sonuçları sunarken, facebook, instagram, twitter gibi sosyal medya mecraları senin seçeneklerinin yanı sıra yine daha önce tıkladığın haberlere, beğendiğin mesajlara, dostluk kurduğun insanlara göre senin yankı odanın duvarlarını örmene yardım eder.
covid 19 döneminde bir taraftan farklı komplo teorileri mantar gibi biterken diğer taraftan konuyla ilgili otoriterlerin bilgileri, bilimsel içeriki makaleler vb. ile her gün internette konuyla ilgili milyarlarca mesaj paylaşıldı. covid 19 konusunda polarizasyon artarken yankı odalarının özellikle hayati konularda yarattığı karmaşa ciddi bir şekilde ortaya çıktı.
kimi sosyal medya grupları fact check gibi özelliklerle sıralamaya etkide bulunsa bile bu mevcut algoritmada çok işe yaramadı.
aslında daha önce putin iletişimde ve psikolojide kullanılan flooding tekniğini bir anlamda çarpıtarak firehose of falsehood tekniğiyle ( yeni bir şey değil aslında ) tek bir konuda ve bakış açısıyla haber ve bilgilerin boca edilmesinden ziyade farklı bakış açılarında yanlış bilgi veren mesajlarla amerika'lıların yankı odalarının duvarlarından sızmayı başarmıştı.
yine kimi alanlarda yankı odasını delmek bu bir kedi ya da araba videosu kadar kolay olabilirken bu tekniklerin hiç biri sağlık, kamu anonsları gibi konularda kullanılabilir değil.
şimdi dijital medya başta olmak üzere genel anlamda iletişim konusunda çalışanlar özellikle ayrışmanın ağır olduğu konularda tabiri caizse kişilerin sosyal medya balonlarını delerek ya da yankı odalarına sızarak nasıl mesaj verebilecekleri konusunda çalışmaktalar.
covid 19 döneminde bir taraftan farklı komplo teorileri mantar gibi biterken diğer taraftan konuyla ilgili otoriterlerin bilgileri, bilimsel içeriki makaleler vb. ile her gün internette konuyla ilgili milyarlarca mesaj paylaşıldı. covid 19 konusunda polarizasyon artarken yankı odalarının özellikle hayati konularda yarattığı karmaşa ciddi bir şekilde ortaya çıktı.
kimi sosyal medya grupları fact check gibi özelliklerle sıralamaya etkide bulunsa bile bu mevcut algoritmada çok işe yaramadı.
aslında daha önce putin iletişimde ve psikolojide kullanılan flooding tekniğini bir anlamda çarpıtarak firehose of falsehood tekniğiyle ( yeni bir şey değil aslında ) tek bir konuda ve bakış açısıyla haber ve bilgilerin boca edilmesinden ziyade farklı bakış açılarında yanlış bilgi veren mesajlarla amerika'lıların yankı odalarının duvarlarından sızmayı başarmıştı.
yine kimi alanlarda yankı odasını delmek bu bir kedi ya da araba videosu kadar kolay olabilirken bu tekniklerin hiç biri sağlık, kamu anonsları gibi konularda kullanılabilir değil.
şimdi dijital medya başta olmak üzere genel anlamda iletişim konusunda çalışanlar özellikle ayrışmanın ağır olduğu konularda tabiri caizse kişilerin sosyal medya balonlarını delerek ya da yankı odalarına sızarak nasıl mesaj verebilecekleri konusunda çalışmaktalar.
devamını gör...
osmanlı torunuyum diyen insan
kiminle konuşmamam gerektiğine dair önbilgi verdiği için minnettar olduğum insandır.
sessizce sohbetten uzaklaşarak kendini kurtarmaya imkân verir.
sessizce sohbetten uzaklaşarak kendini kurtarmaya imkân verir.
devamını gör...
gece gelen hüzün
melatonin kaynaklı olabilir. uyumazsanız melankolik bir tavır takınmanız muhtemel.
devamını gör...
ulan istanbul
çok kaliteli diziydi.hatta genel olarak türkiye için fazla olacak kadar iyiydi.
devamını gör...
normal sözlük kulüp başkanlığı müracaatları
mesaj kutuma ''başkanım, portakal suyu sıktım ister misiniz?'' diye alaylı mesajlar dolmaya başladı.
(mesaj sayısı: 1)
yalnız bırakmayın beni rica ediyorum, bu alayla tek başıma mücadele etmem mümkün değil. geceleri ay ışığına bakarken ağlayasım geliyor. gelin bir olup kitap-edebiyat kulübüne birlikte ayak basalım.
neyse, bardakta mısırımı yiyeceğim şimdi, başkanım ister misiniz?
(mesaj sayısı: 1)
yalnız bırakmayın beni rica ediyorum, bu alayla tek başıma mücadele etmem mümkün değil. geceleri ay ışığına bakarken ağlayasım geliyor. gelin bir olup kitap-edebiyat kulübüne birlikte ayak basalım.
neyse, bardakta mısırımı yiyeceğim şimdi, başkanım ister misiniz?
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
gittiğim ülke ve şehirlerin bileklikleri, interrail biletim, konser biletlerini saklarım hala.
bakınca insanı hüzünlendiren nesnelerdir.
edit: ilave olarak gelin çiçeğimi de saklarım hala, kuru çiçeklerden yapılmıştı salonda bir vazonun içinde duruyor.
bakınca insanı hüzünlendiren nesnelerdir.
edit: ilave olarak gelin çiçeğimi de saklarım hala, kuru çiçeklerden yapılmıştı salonda bir vazonun içinde duruyor.
devamını gör...
alkol halka bedava dağıtılmalı
hep hayalini kurmuşumdur. millet bahçelerinde bira çeşmeleri olsa....
hz. uzun adam hayratı: efes.
hz. euroasia dinazoru hayratı: carlsberg*.
hz. soylu soplu hayratı: tuborg.
hz. boynu ince hayratı : kırmızı şarap.
elbette örnekler çoğaltılabilir.. bu proje, hayata geçirilirse türkiye çok daha yaşanılır bir ülke haline gelecektir. insanları kafası açılacak, yaratıcılıkları ön plana çıkacaktır. hatta insanlar artık biraları ile camiye girmeyecek, imamlar sürülmeyecek.....
ayrıca akp üç dönem daha tahtta kalır, net.
hz. uzun adam hayratı: efes.
hz. euroasia dinazoru hayratı: carlsberg*.
hz. soylu soplu hayratı: tuborg.
hz. boynu ince hayratı : kırmızı şarap.
elbette örnekler çoğaltılabilir.. bu proje, hayata geçirilirse türkiye çok daha yaşanılır bir ülke haline gelecektir. insanları kafası açılacak, yaratıcılıkları ön plana çıkacaktır. hatta insanlar artık biraları ile camiye girmeyecek, imamlar sürülmeyecek.....
ayrıca akp üç dönem daha tahtta kalır, net.
devamını gör...
haz duyulan küçük sapıklıklar
ayağımı soğuk çarşafta gezdirmek, soğuk duvara dayamak. yaz kış farketmeksizin de ayaklar dışarıda uyumak.
devamını gör...
bu sıcakta başörtüsünü niye takıyorsun
embesil.
devamını gör...
the platform
“black mirror” bölümü tadında, bir film. şahsen ben insanlığa yapılan göndermeleri ve verilen mesajları çok sevmiştim.
bencillik, sinirleri yıpratan açlık, insanların zaafları ve göze alabilecekleri muazzam anlatılmış. adeta bir hayatta kalma mücadelesi.
bencillik, sinirleri yıpratan açlık, insanların zaafları ve göze alabilecekleri muazzam anlatılmış. adeta bir hayatta kalma mücadelesi.
devamını gör...
an itibarıyla işsiz kalmam
#736223 yukardaki bi arkadaşa göre kendi ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz için doktora falan yapmamız lazım sanırım. yazar orda derdini anlatıyor kalkmış bu duruma kılıf uyduruyor yok niye ayrı eve çıktın eğitimin iyi değil diye. ekonominin kötü olmasında bir suç bulmuyor da işsiz kalmış mağdur birinde suç arıyor. ayrıca elinde bir mesleği var daha ne olsun? bu gibi insanlar utanmasa ülkedeki işsizliğin ekonominin durumunu halkın suçu ilan edecek. değişik.
devamını gör...

