geceye latince bir söz bırak
"homo homini lupus est"
insan, insanın kurdudur.
insan, insanın kurdudur.
devamını gör...
gece mezarlıktan korkmak
klise bir soz vardir, mezarlıklardan korkanların henüz orada sevdiği yoktur diye; sevdiğiniz var ise orada onun topraktan tekrar çıkmasından bile korkmazsınız kaldi ki onunla mezarında geçireceğiniz herhangi bir zamanda o mekandan korkasınız
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
içimiz kor, dilimiz lal, yüreğimiz hüzün içinde!
sanırım asla anlayamayacağım öteki hissedilene zulüm yapmayı reva görmeyi. hala bu çağda - burada bile- bazı yazılanları görünce kanım donuyor.
biraz merhamet, biraz iyilik diliyorum. biraz insanlık...
ötekileştirmeyen bunca insanı görünce de yüreğimde bir umut. iyi ki...
sanırım asla anlayamayacağım öteki hissedilene zulüm yapmayı reva görmeyi. hala bu çağda - burada bile- bazı yazılanları görünce kanım donuyor.
biraz merhamet, biraz iyilik diliyorum. biraz insanlık...
ötekileştirmeyen bunca insanı görünce de yüreğimde bir umut. iyi ki...
devamını gör...
sözlükteki ateistleri müslüman yapacak bilgi
olm allaha inanıyorum yeminlen. böyle sürekli insanın gözüne soka soka şu mucize bu mucize başlık açmayın. bırakın ateisti müslüman yapmayı olanı kaybedeceksiniz.
devamını gör...
süngerbob'da patrick'in geçimini nasıl sağladığı sorunsalı
bikini bottom belediyesinde kadrolu çalışan olarak görünüyor ve hiç işe gitmeden maaş alıyor.
devamını gör...
mündemiç
bir şeyin içinde var olan, içinde saklı bulunan.
"bizim tıynetimiz, ruhumuzun hayvan ve allah'a giden iki yolunun köşesinde mündemiçtir." peyami safa, bir tereddüdün romanı (kitap).
"bizim tıynetimiz, ruhumuzun hayvan ve allah'a giden iki yolunun köşesinde mündemiçtir." peyami safa, bir tereddüdün romanı (kitap).
devamını gör...
hapşıran kişilere yerhamükellah demek
böyle boş yere kafa yormayın , kim nasıl isterse onu desin , çok yaşa , iyi yaşa, yırhamikallah der kim ne isterse onu söylesin, yeterki iyi dileklerini söylesin, hem öğrenmenin bir mahsuru yok öğrenmiş oluruz . kalp kırmayın ve boş işlerle uğraşmayın.
devamını gör...
gidince gelmeyen bir şey
gençlik.
devamını gör...
spontane radyo yayını
raistlin majere bir yana diğerleri bir yana der, taşı kuyuya atar kaçarım.
ikinize de iyi yayınlar dilerim.
ikinize de iyi yayınlar dilerim.
devamını gör...
the blair witch project
elbarto ukdesidir.
üç sinema öğrencisinin found footage/buluntu tarzında çekmiş olduğu, 99 yılında sinemada gösterime sunulmuş kurgusal, korku-gerilim türünden bir proje filmidir.
öğrenciler blair cadısı olarak adlandırılan yerel bir efsaneyle ilgili araştırma yapmak için black hills adı verilen bir bölgeye giderler. buradaki yerel halk ile yaptıkları röportajları ve lanetli ormanda kendi çektikleri videolarının kolajlarından oluşturdukları görüntüleri sinemaya aktarmışlardır. kurgularının gerçekçi olduğuna inandırmak ve filmi pazarlamak amacıyla filme ait internet sitesi oluşturulmuş hatta kendilerinin kayıp olduklarına dair ilan bile vermişlerdir zamanında.
doksanlı yıllara göre gerilim ve korku tarzında kült filmlerden biri olmuştur, eğer ki o yıllarda birer minnoş çocuksanız, bu tür bir filmi görmek yerine şirinleri görmeyi tercih ederdiniz. şu anki teknolojiye bağlı çekilen filmleri düşünürsek, bu filmi günümüzdeki gerilim ve korku tarzı filmlerle kıyaslamak biraz gereksiz olacaktır hatta hiçbir anlam ifade etmeyecektir. kendi zamanında kalması gereken nadide filmlerdendir.
devamı niteliğinde iki film daha çekilmiştir fakat tahmin ettiğiniz gibi ilki kadar dikkat çekmemiştir. aşırı ayrıntılı, kafa yakmalık bilgi için link
not: benzer bir rüya görmem nedeniyle hortlamış bir film başlığıdır.
üç sinema öğrencisinin found footage/buluntu tarzında çekmiş olduğu, 99 yılında sinemada gösterime sunulmuş kurgusal, korku-gerilim türünden bir proje filmidir.
öğrenciler blair cadısı olarak adlandırılan yerel bir efsaneyle ilgili araştırma yapmak için black hills adı verilen bir bölgeye giderler. buradaki yerel halk ile yaptıkları röportajları ve lanetli ormanda kendi çektikleri videolarının kolajlarından oluşturdukları görüntüleri sinemaya aktarmışlardır. kurgularının gerçekçi olduğuna inandırmak ve filmi pazarlamak amacıyla filme ait internet sitesi oluşturulmuş hatta kendilerinin kayıp olduklarına dair ilan bile vermişlerdir zamanında.
doksanlı yıllara göre gerilim ve korku tarzında kült filmlerden biri olmuştur, eğer ki o yıllarda birer minnoş çocuksanız, bu tür bir filmi görmek yerine şirinleri görmeyi tercih ederdiniz. şu anki teknolojiye bağlı çekilen filmleri düşünürsek, bu filmi günümüzdeki gerilim ve korku tarzı filmlerle kıyaslamak biraz gereksiz olacaktır hatta hiçbir anlam ifade etmeyecektir. kendi zamanında kalması gereken nadide filmlerdendir.
devamı niteliğinde iki film daha çekilmiştir fakat tahmin ettiğiniz gibi ilki kadar dikkat çekmemiştir. aşırı ayrıntılı, kafa yakmalık bilgi için link
not: benzer bir rüya görmem nedeniyle hortlamış bir film başlığıdır.
devamını gör...
artemis tapınağı
tanrıça artemis'e ithaf edilmiş tapınak efes'te mö 550 yıllarında tamamlanmıştır.tapınak lidya kralı kroisos tarafından başlatılmış 120 senelik bir projenin eseridir. tapınak tamamen mermerden inşa edilmiştir. dünyanın yedi harikasından biri sayılan tapınaktan geriye bugün sadece bir iki mermer parçası kalmıştır. selçuk izmir'de bulunmaktadır.
dünyanın yedi harikasını derleyen sidon'lu antipader tapınağı şöyle tarif etmiştir.
"mağrur babil'in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve alpheus'taki zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve mausolos'un engin mezarını; ama artemis'in bulutlar üzerine kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki "işte! olimpus'un dışında, güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı. (antipater, yunan antolojisi [ıx.58])
bizanslı philon ise tapınak için şunları yazmıştır:
"kadim babillilerin kudretli işçiliğini ve mausoleus'un mezarını gördüm. ama bulutlara doğru yükselen efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümü gölgede kalmıştı."
dünyanın yedi harikasını derleyen sidon'lu antipader tapınağı şöyle tarif etmiştir.
"mağrur babil'in üstünde savaş arabaları için yol olan duvarını ve alpheus'taki zeus heykelini ve asma bahçeleri gördüm ve güneşin kolosusunu ve yüksek piramitlerin devasa işçiliğini ve mausolos'un engin mezarını; ama artemis'in bulutlar üzerine kurulmuş evini gördüğümde diğer tüm harikalar parlaklıklarını kaybetti ve dedim ki "işte! olimpus'un dışında, güneş hiç bu kadar büyük bir şeye bakmadı. (antipater, yunan antolojisi [ıx.58])
bizanslı philon ise tapınak için şunları yazmıştır:
"kadim babillilerin kudretli işçiliğini ve mausoleus'un mezarını gördüm. ama bulutlara doğru yükselen efes'teki tapınağı gördüğümde, diğerlerinin tümü gölgede kalmıştı."
devamını gör...
türk dizi tarihinin en orijinal karakteri
ismail abi ile erdal bakkal yarışır.
devamını gör...
leyla ile mecnun'dan akılda kalanlar
gidenler bizden hep bir parça götürürler.
o parçanın yerinde de derin izler kalır.
herkesin bir yara izi vardır,
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi!
herkesin bir yara izi vardır,
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi.
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar.
o parçanın yerinde de derin izler kalır.
herkesin bir yara izi vardır,
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi!
herkesin bir yara izi vardır,
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi.
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar.
devamını gör...
baskıcı ailede yaşamak
once baskiyla elestiriyle fazla korumacilikla ya da hor davranarak kafayi yedirirler. sonra da sagda solda memnuniyetsizliklerini paylasip bu oglan/kiz bizi bitirdi derler. nesilden nesile gecen bir sey. kurbanlarin kurbaniyiz. dededimin dedesinin dedesine kufur ettigimi bilirim. bu donguyu kirmak elinizde.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en büyük rekabetler
sağ twix-sol twix
zaten başımıza ne geldiyse sağ-sol kavgasından gelmedi mi?
ekleme: yoldaş benjamin-iko da olabilir.
bir youtube videosu ile karşı karşıya gelmeleri ve kapışmaları gerekiyor artık. bu sözlüğün gerçek patronu kim, gösterin herkese!
zaten başımıza ne geldiyse sağ-sol kavgasından gelmedi mi?
ekleme: yoldaş benjamin-iko da olabilir.
bir youtube videosu ile karşı karşıya gelmeleri ve kapışmaları gerekiyor artık. bu sözlüğün gerçek patronu kim, gösterin herkese!
devamını gör...
ertelemek
insana otobüste ev ödevi yaptırır.
sıkış tepiş oturduğun yerde içine taş doldurmuş şüphesi uyandıracak kadar ağır çantanı zar zor kucağına alırsın. lanet olsun bu hayata diyip gereken malzemeleri çıkarırsın ve başlarsın hunharca yetiştirme çabasına.
otobüs sallanır, yazdığın harfin munzurluğu tutup, raydan çıkıp dört satır aşağılara kayar. eyvah! bir de ödevi evde değil de otobüste yaptın, gerekli özveriyi göstermedin! diye azar işiteceğini bilirsin. yine de son bi gayret devam edersin çabalamaya.
yandakinin kolu çarpar, kalem yere düşer, eğilirsin almak için, kalkarken kafanı koltuğun bir kısmına çarparsın. hocanın, okulun, böyle hayatın annesine son bir selam gönderip toplarsın eşyalarını ve kalemi alırken savrulmuş saçlarını.
en azından okula erken varayım da hoca gelmeden 10-15 dk’lık süreçte yetiştireyim dersin. düşüncelerini toplayamazsın ve yarım yamalak bir ödev vermektense gururunla evde unuttum der, gözlerini devirir oturursun yerine.
ne çektiğini kim bilecek, boşver!
yaşadığın strese değer mi? şimdiye dek benim yaşadıklarıma değmedi.
sıkış tepiş oturduğun yerde içine taş doldurmuş şüphesi uyandıracak kadar ağır çantanı zar zor kucağına alırsın. lanet olsun bu hayata diyip gereken malzemeleri çıkarırsın ve başlarsın hunharca yetiştirme çabasına.
otobüs sallanır, yazdığın harfin munzurluğu tutup, raydan çıkıp dört satır aşağılara kayar. eyvah! bir de ödevi evde değil de otobüste yaptın, gerekli özveriyi göstermedin! diye azar işiteceğini bilirsin. yine de son bi gayret devam edersin çabalamaya.
yandakinin kolu çarpar, kalem yere düşer, eğilirsin almak için, kalkarken kafanı koltuğun bir kısmına çarparsın. hocanın, okulun, böyle hayatın annesine son bir selam gönderip toplarsın eşyalarını ve kalemi alırken savrulmuş saçlarını.
en azından okula erken varayım da hoca gelmeden 10-15 dk’lık süreçte yetiştireyim dersin. düşüncelerini toplayamazsın ve yarım yamalak bir ödev vermektense gururunla evde unuttum der, gözlerini devirir oturursun yerine.
ne çektiğini kim bilecek, boşver!
yaşadığın strese değer mi? şimdiye dek benim yaşadıklarıma değmedi.
devamını gör...
lgbt
topluma hiçbir yararı olmayan derken ? modern bilgisayarın atası olan evrensel makine'yi icat eden alan turing eşcinsel yahu. şu anda o adam sayesinde hakaret edebiliyorsun. birçok felsefeci, politikacı, bilim adamı var. heyallamya
devamını gör...
sevgiliyi rehbere kaydetme önerileri
devamını gör...
westworld
altmetni dehşet verici bir şekilde gerçekçi, çekici ve bir o kadar da korkutucu dizi. hakikati bağırıyor! hele de 21. yüzyıl distopyasına... izlenmelidir. birkaç yüzyıl sonra anılacak dizilerden birisidir. şaheser! * oyunculuklar zaten mükemmel. anthony hopkins ve ed harris var daha ne olsun yahu!
devamını gör...


