türk öykücülüğünün müstesna yazarıdır.

sait faik türk öykücülüğünde bir dönüm noktasıdır.daha çok insan,daha çok yaşama sevinci,daha çok çiçek,böcek,yemiş,ağaç ve daha çok sevişme iştiyakı sait faik'le başlamıştır.

şöyle ki; sait faik, basit ve içten bakar. hem de hiç kimsenin bakmayı akıl edemediği taraftan.. mesela:

"çiçekler ve ağaçlar,toprağın derinliğindeki sırrı bize ifşa eder.orada da kokuların ve renklerin bilmediğimiz tecellileri olduğunu lisanıhal ile söylerler.fakat biz bir şey anlamayız.bu anlaşılmaz lisanlarını kulak
ğımıza fısıldayan nebatat,anlaşılmadıklarına mahzun sönüp giderler."
diyebilen bir yazardır sait faik.

çiçeklerin niye solduğunu bilimsel argümanlarla açıklayabilirsiniz ama ruha dokunan,en ikna edici cevap yine sait faik'ten gelir.

serserice yazar,vurdumduymazdır.gördüğü neyse, kendisinde uyanan hissiyatı yazar.biraz bencildir.umursamaz edebi kuralları,yıkar geçer hepsini.kendi kuralları vardır.o da kuralsızlık.

haldun taner sait faik için "bir aylak adam" demişti.

maddi destekçileri olmasa(ki bunlar aile fertleridir.) hayatta yapacağım şey dediği mesleği icra etmek zorunda kalacaktı; 'memuriyeti'.

o çalışamaz,sorumluluk taşıyamaz.hiç büyümemiştir.koskoca adamdır ama yüreği hala çocuktur.

büyüdüğüne dair de ufacık bir emare varsa; o da sevişme iştiyakıdır.

"nasıl anlatmalı
nasıl söylemeli
...
şu kiraz mevsiminin
para kazanma zamanı değil
sevişme vakti olduğunu"
der sait faik.

öykülerinde öyle bir dil kullanır ki,yalın,sade,melodili... orhan veli' yi bu yüzden sait faik' e benzetirim. orhan veli, bence, sait faik' in şair halidir, ya da sait faik, orhan veli' nin düz yazı yazmış hali.

ikisi de çok genç yaşta yaşamını yitirdi.
ikisi de türk edebiyatının kilometre taşıdır.

bir orhan veli şiiri eklemeden bitirmek olmaz.
'' o canan ki, degustasyona gelmez
balık pazarına hiç gelmez ''
devamını gör...

magmanın yer kabuğu kırıklıklarından yeryüzüne veya yer kabuğu katmanları arasına çıkmasına denir.
devamını gör...

ses tonu. ama öyle sahteden değil, ne söylese kulağa masal gibi gelicek olandan.
devamını gör...

çocuğunuz ismi söylendiği zaman tepki vermiyor, göz teması kurmaktan kaçınıyor, arkadaşlarından uzak duruyor, iletişim kurmuyor ise bunlar otizm kuşkusu doğuran ve ayrıntılı bir biçimde araştırılması gereken belirtilerden birkaçı.
devamını gör...

beğenmeme durumu “hiç” ise başlamaması gereken bir ilişkidir, dışını beğenmediğinin içini de merak etmiyor insan . mutlu olmak bir yana ilişki bile sürdürülemez.
devamını gör...

konunun en talihsizlerinden biri sunucu simge fıstıkoğlu tavukçuoğludur.
devamını gör...

sultan-ı yegah
devamını gör...

filmi yeni bitirmiş olmakla birlikte beni darmaduman etti resmen. bir kaç şey yazmak istedim, duygular çok yoğun çünkü.
uzun zamandır bir filmi izlerken ağlamamıştım. izlediğim ilk tayvan filmi. fragmanı gördüğümde bu denli iyi çıkacağını tahmin etmemiş iki erkeğin yaşadığı aşk olarak beklentisiz açıp izlemiştim açıkçası.

tayvan'da bl dizileri çokça mevcut ve çokta kaliteli değiller. biraz da beklentim bu yüzden yoktu aslında. filmde de görüldüğü üzere geçmişte böylesine bir toplumdan muhafazakar, baskıcı, engellerle dolu zamanlardan lgbt dostu bir ülke haline gelmek ve dediğim gibi bir dizi sektörü oluşturmak beni içinde bulunduğumuz koşullarda çok etkiledi. oyunculukları gayet iyi buldum. duygular o kadar yoğundu ki çoğu sahneleri görmezden gelebildim, evet iyi olmasa da. özellikle son düzlük. şans verilip izlenebilecek bir yapım. kendimi eleştiri yapmadan filme, akışa tutku değil kalplerin sevgisine bıraktım. karakterimizin de değindiği gibi.

--! spoiler !--

peder ve ana karakterimiz arasında geçen diyaloglarda ''sen kızlardan hoşlanabilirsin ama ben erkeklerden hoşlanamam? senin aşkın benimkinden büyük mü? söyle aşkımız arasında ne fark var? '' çıkışı, devamında yalvarıp ben günahkarsam o zaman yardım et cehenneme gitmeme, belki oradakiler beni anlarlar sözleri öyle dokundu ki. o yalnızlığı, çaresizliği hissettim. kimseye duygularını açıp da sevdiği kişiyi söyleyemedi. bir arkadaşı bile yoktu. abisine bile diyemedi. yalnız peder vardı. ortak şeyler paylaştığı peder.

aşık olduğu birdy isimli genci bir kuşu takip eder gibi takip etti. yani zorluydu ulaşılmazdı. yanına gittiğinde kanatlarını çırpıp kaçardı sonsuz maviliklerde. inatçı ve farklıydı da. jia han hiçbir şeye karşı gelmeyen sessiz, kapanık biriyken onu severek hayatına girmesiyle bambaşka bir insana evrildi. ailesinin önünde duygularını bile açtı. devamında dağ bayır deniz bir yolculuğa çıktı. uzun bir süre çıktıkları son yolculuk olduğunu bilmeden.

duştaki sahnelerinde birdy'nin gülmesi acaba her şeyi bilerek mi yapıyor, aşkını itiraf etsin diye şeklinde düşündürdü. cesur bir karakterdi ama babası keşke doğmasaydın diyordu. sevilmeyen çocuktu, okulda eşcinsel bu çocuk onunla takılma diye jia han'ı arkadaşları uyarıyordu. ama buralara tam değinilmedi. böyle birinden duygularına daha sahip çıkmasını beklerdim. ama tam tersi oldu. bir yansıma.
bizim çocuğumuz olmaz demesi, jia han'a yaklaşımlarından dolayı rol yaptığını düşündüm. ama sonunda zaten kızla evlendiğini çocuklarının olduğunu da gördük.
kadının hayatı da mahvolmuş. boşa bir evlilik yapmış sevenler ayrı kalmış seneler boşa gitmişti.
telefon sahnesinde şarkı dinleyerek ağlamaları çok etkileyiciydi. jia han'ın seni seviyorumlu verdiği mesajı birdy'nin gidip de kıza okulun önünde balonlarla vermesiyle o yıkıklığı ben de hissettim.
birdy ''bana verdiğin, başkalarına verdiklerinle aynıysa istemiyorum'' diye alıntı yapıp kasıldın da sen jia han'a yaptığın her şeyi başkasına yaptın. onu ne yapacağız?? hem üzüldüm hem sinirlendim.

adları birbirlerine kazınmış, dokunmadan da yıllar geçse de izi kalmış, yıllanmış ve yaşanamamış bir aşk. yeni başlangıçlar mesajıyla sona ererek bende de bir iz bıraktı.

--! spoiler !--

tıpkı jia han'ın da dediği gibi ''herkesin ilk aşkı destansı bir film gibi muazzamdır.'' 2020 yılının bıraktığı your name engraved herein de destansı bir ilk aşkın filmi.
devamını gör...

bol turşulu buzdolabında iyice soğumuş halde yaz aylarında evde balkonda dizi izlerken kola ile gömülmesi gereken yiyecektir. hastasıyım.
devamını gör...

tekel el değiştirmeden öncesi içenlerin marlboro ile kıyaslığı sigara markası.

el değiştirdikten sonra o da nispeten ucuz sigaraların arasında yerini aldı.
devamını gör...

---ler diye genişleterek;

hayatın hiçbir zorluğuyla yüzyüze kalmasına izin vermemek,
her istediğini, ihtiyacından önce önüne koymak,
onu çok güzel veya yakışıklı olduğuna inandırmak*,
baba parasının her kapıyı açacağına inandırmak,
haddinden fazla ilgiyle, kendini sadrazamın sol bacağına en yakın konumda gibi hissetmesini sağlamak,

şeklinde sıralanabilir.
devamını gör...

hz ademden beri yazıyor olabilir.
devamını gör...

internetle tanışmadan önceki, ışıkları söndürüp hafiften loş ışık bırakarak trt radyosu dinlediğim zamanları anımsadım, o zamanlara doğru gittim.
devamını gör...

neee biri 90 lar mı dedi.
çıtır kızlar kontenjan'ından eğer yer kaldıysa bende gelebilirim.*

sahi o kızlar nereye giderler? bir neslin cevabını veremediği sorudur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bir iki kız arkadaş bulup albüm fotosu konseptinde akşam yerimi alıyorum.kıvırcık saçlı ben mızıkçılık yapmayalım şimdiden söyleyeyim.

haydi oblomovreis bizi çocukluğumuza götür...
devamını gör...

milletimizde oldukça fazla olan önyargı.

onlara göre starbucks samimiyetsiz, vıcık vıcık bir ortam. herkes samimiyetsiz. giden herkes iki yüzlü. onlara göre starbucks’ta güzel vakit geçiremezsin yalnızca geçiriyor gibi yaparsın. onlara göre bir fincan kahveye bir dünya vermiş olan bir enayi olursun.

hayır efendim, öyle değil. pahalı olduğu görüşüne hiç katılmıyorum, biz fakiriz. 15-20 liraya bir kova kahve içiyorsun, bence gayet ideal. ayrıca diğer önyargılar için söz söylemek bile istemiyorum.
devamını gör...

umut_yazar isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

çok uyuşuk insanlara verilen bir sıfattır.
devamını gör...

kafa yapan hemen her maddeye bir şekilde hakim olan yazar. ilginç bir ilgi alanı var, takdir ettim.
(bkz: benzin çekmek)
(bkz: bally)
(bkz: çakmak gazı çekmek)
devamını gör...

eli silah tutan ağzı bozuk adamlar siyaset konuşur, eğitim konuşur ne günlere kaldık ne acı. parmak sallarlar ateş püskürürler tehtid ederler. peki neden hep gözümüzün önüne koyarlar? bizi bunlarla muhattap edenler asıl suçlu değil midir? ülkede işsizlik, intihar haberleri her geçen gün artarken gençler herşey'e küsmüşken gövde gösterileri gerim gerim gerilmeler kimin umrunda. siz cebinize girecek parayı düşünüp kendi çıkarlarınız doğrultusunda birbirinize diklenirsiniz halk bir lokma ekmek derdinde sizi anlayamaz bile. bütün haberlerde mafya görüyoruz artık elini kolunu sallayan çekiyor video'yu yazıyor mektubu.inanın hülya avşar gülben ergen çekişmesinin olduğu zamanlar bile daha kaliteliymiş en azından eğlenceliymiş.öfkeden şiddetten bıktık.
bu topraklar akıllı vicdanlı sorgulayan ve sevgi eken gençler yetiştirecek inadına. güller dikeceğiz her bir yana çocuksu duygularımızı kaybetmeyeceğiz. siz umudumuzu kaybettirdiniz bize ama kazanan yine iyilik olucak. size benzemeyen insanlar yetistirilse belki biraz olsun iyileşebiliriz.
devamını gör...

düşünüldüğü zaman insanı yersiz bir şekilde motive ediyor öncelikle bunu kabul etmek gerekir. elbette okumadan tanım beğenmek mantıklı bir eylem değildir keza sınır getirmek de çözüm değil, bir sürü nitelikli yazı oluyor eleme yapacak değiliz ya beğenmek için. çok değerli bulduğum yazıları favorileyip, takip ettiğim yazarların tanımlarını sözlükte süre geçirdiğim zaman zarfında okuyarak, beğeni atarak kaydediyorum bir nevi. toparlamak gerekirse, etkileşim için değil bir verip bin almak için yazmak gereklidir. etkileşim sadece hafif bir aroma katar.
devamını gör...



izlemesi garip ropörtajdır tarihin tozlu sayfalarından bu yana gelen tayyip erdoğan hakkında insanlar ne düşünmüşler neler beklemişler gözler önüne seriyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim