melissa joan hart
bir kaşkolnikov ukdesidir.
amerikalı oyuncu, yazar, yönetmen ve şarkıcıdır. tam adı melissa catherine joan hart’tır. 1976 yılında new york’ta doğan oyuncu her zaman on yedi yaşındadır. asla yaşı büyümeyecek ve asla dış görünüşü değişmeyecektir benim için. o her zaman genç cadı sabrina’dır.

melissa joan hart’ı başka hiçbir yerde izlemedim. sadece sabrina the teenage witch. bu dizi türkiye’de daha sonra acemi cadıismi ile yayınlanan dizinin orijinalidir.
sabrina zelda ve hilda isimlerindeki iki halası ile yaşayan genç bir cadıydı ve melissa joan hart bu dizide muhteşemdi. kendine oyunculuk kariyerinden shirley temple ve audrey hepburn’u örnek aldığını söyleyen melissa joan hart sabrina rolünde o kadar doğal ve sevimlidir ki insan izlerken doğal bir büyü altında hisseder kendini.
melissa joan hart ayrıca bir müzisyendir ama çok iyi bir müzisyen olduğunu söyleyemeyeceğim. this ıs what 'na na' means, sabrina, the teenage witch: the album ve peter and the wolf isimli albümler çıkaran oyuncu çok da başarılı olamamıştır.
velhasılı benim için melissa joan hart sabrina’dır ve her zaman öyle kalacaktır. hala olsa izlerdim bu diziyi ve eminim yine sabrina’ya hayran olurdum.
amerikalı oyuncu, yazar, yönetmen ve şarkıcıdır. tam adı melissa catherine joan hart’tır. 1976 yılında new york’ta doğan oyuncu her zaman on yedi yaşındadır. asla yaşı büyümeyecek ve asla dış görünüşü değişmeyecektir benim için. o her zaman genç cadı sabrina’dır.

melissa joan hart’ı başka hiçbir yerde izlemedim. sadece sabrina the teenage witch. bu dizi türkiye’de daha sonra acemi cadıismi ile yayınlanan dizinin orijinalidir.
sabrina zelda ve hilda isimlerindeki iki halası ile yaşayan genç bir cadıydı ve melissa joan hart bu dizide muhteşemdi. kendine oyunculuk kariyerinden shirley temple ve audrey hepburn’u örnek aldığını söyleyen melissa joan hart sabrina rolünde o kadar doğal ve sevimlidir ki insan izlerken doğal bir büyü altında hisseder kendini.
melissa joan hart ayrıca bir müzisyendir ama çok iyi bir müzisyen olduğunu söyleyemeyeceğim. this ıs what 'na na' means, sabrina, the teenage witch: the album ve peter and the wolf isimli albümler çıkaran oyuncu çok da başarılı olamamıştır.
velhasılı benim için melissa joan hart sabrina’dır ve her zaman öyle kalacaktır. hala olsa izlerdim bu diziyi ve eminim yine sabrina’ya hayran olurdum.
devamını gör...
sevgilinin pet şişeye şaşal demesi
ilginç bir deme hali.
görüyor ve artıyorum o halde. süt için 1 terta pak, bira miktarı için 2 lt gibi tabirler kullananlar da var.
-neden süt alır mısın gelirken demiyorsun?
-günlük süt mü kastediyorum, karton kutu mu nerden bileceksin o zaman?
-neden sıradan insanlar gibi 4 bira değil de 2 lt?
-33'lük mü 50'lik mi alacaksın ben nereden bileyim? bira lt ile ölçülür...
ne diyim.
görüyor ve artıyorum o halde. süt için 1 terta pak, bira miktarı için 2 lt gibi tabirler kullananlar da var.
-neden süt alır mısın gelirken demiyorsun?
-günlük süt mü kastediyorum, karton kutu mu nerden bileceksin o zaman?
-neden sıradan insanlar gibi 4 bira değil de 2 lt?
-33'lük mü 50'lik mi alacaksın ben nereden bileyim? bira lt ile ölçülür...
ne diyim.
devamını gör...
iki cümlelik korku hikayesi yaz
ölümcül bir hastalığa yakalandığı için huzur içinde göl evinde ölmeyi bekliyordu. tam o sırada ; haberlerde bilim insanlarının ölümsüzlüğü keşfettiğini öğrendi. *
devamını gör...
tiktok kullanmayanların oranının yüzde 7 olması
kalan %7 kafa sözlük kullanıyormuş
devamını gör...
gamzedeyim deva bulmam
harika bir tevriye sanatı barındıran, şairin bedbaht hayatını da resmeden eser.
söz sanatına gelirsek hem gamzede* hem de gamze (malum yanakta bir çukur) anlamında. kullanılmış. çukurda esir kalmış ve yaralar almış da olabilir şair.
edit: imla
söz sanatına gelirsek hem gamzede* hem de gamze (malum yanakta bir çukur) anlamında. kullanılmış. çukurda esir kalmış ve yaralar almış da olabilir şair.
edit: imla
devamını gör...
sébah & joaillier
pascal sébah'ın oğlu jean pascal sébah ve aile yakını olan polycarpe joaillier tarafından kurulan fotoğraf stüdyosu. osmanlı fotoğrafçılığı için büyük önem taşıyan bu stüdyodan 1950'lere kadar osmanlı coğrafyasını anlatan bir çok fotoğraf çıktı.
döneminde adını duyuran ve başarılı olan stüdyo, 1889'da ikinci wilhelm'in istanbul ziyaretinde çektikleri fotoğraflarla ''prusya sarayı fotoğrafçısı'' ünvanını, kısa süre sonra da 2. abdülhamid tarafından ''osmanlı sarayı fotoğrafçısı'' ünvanını aldı.
stüdyo 1885-1904 yılları arasında bu isimle devam ederken, daha sonra hem el değiştirerek hem isim değiştirerek* 1950'lere kadar ayakta kaldı. buraya kadar tüm bilgiler için kaynak.
polycarpe joaillier'in 5. kuşaktan torunu olan fabrizio casaretto'nun hazırladığı ve tüm sébah & joaillier arşivini eklediği bir websitesi/dijital koleksiyonu var. sitede kategorilere ayrılmış halde bulunan 1500 civarı fotoğraf mevcut. buradan hatta fotoğrafların paylaşıldığı bir instagram hesabı da var. buradan
içerisi derya deniz demek yerinde olacak. arşivde bulunan fotoğraflarla hem istanbul'u, hem anadolu'nun bir çok şehrini gezebilir, birkaç yüzyıl önceye gidip gelebilirsiniz. mesela 1885 yılına istanbul'da nargile içmeye gidebilir, oradan bir kebapçıya geçebilirsiniz. hatta 1890'lara ilerleyip çok hoş poz vermiş olan üç kadınla tanışabilirsiniz. pek keyifli oluyor.
istanbul'da bir nargileci, 1885
istanbul'da bir kebapçı, 1884
üç kadın saçlarını tararken, 1890'lar
döneminde adını duyuran ve başarılı olan stüdyo, 1889'da ikinci wilhelm'in istanbul ziyaretinde çektikleri fotoğraflarla ''prusya sarayı fotoğrafçısı'' ünvanını, kısa süre sonra da 2. abdülhamid tarafından ''osmanlı sarayı fotoğrafçısı'' ünvanını aldı.
stüdyo 1885-1904 yılları arasında bu isimle devam ederken, daha sonra hem el değiştirerek hem isim değiştirerek* 1950'lere kadar ayakta kaldı. buraya kadar tüm bilgiler için kaynak.
polycarpe joaillier'in 5. kuşaktan torunu olan fabrizio casaretto'nun hazırladığı ve tüm sébah & joaillier arşivini eklediği bir websitesi/dijital koleksiyonu var. sitede kategorilere ayrılmış halde bulunan 1500 civarı fotoğraf mevcut. buradan hatta fotoğrafların paylaşıldığı bir instagram hesabı da var. buradan
içerisi derya deniz demek yerinde olacak. arşivde bulunan fotoğraflarla hem istanbul'u, hem anadolu'nun bir çok şehrini gezebilir, birkaç yüzyıl önceye gidip gelebilirsiniz. mesela 1885 yılına istanbul'da nargile içmeye gidebilir, oradan bir kebapçıya geçebilirsiniz. hatta 1890'lara ilerleyip çok hoş poz vermiş olan üç kadınla tanışabilirsiniz. pek keyifli oluyor.
istanbul'da bir nargileci, 1885
istanbul'da bir kebapçı, 1884
üç kadın saçlarını tararken, 1890'lar
devamını gör...
sylvia plath
daha önce antidepresanlardan bir avuç yutarak yaşamına son vermeye çalışmış fakat başarılı olamamıştır.gazla intiharı seçmiş,gazı açarak kafasını fırının içine sokmuş ve yaşamına son vermiştir. içeride uyumakta olan evlatları gazdan etkilenmesin diye kapıları iyice kapatmıştır.intiharı baya düşündürtmüştür.ayrıca sylvia plath öldükten sonra pulitzer ödülü kazanan ilk şairdir.mezar taşında “harlı alevlerin ortasında bile altın nilüfer yetiştirilebilir.” yazmaktadır ve yine bu da beni çok etkilemiştir.
devamını gör...
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
gün geçmiyor ki beyin yakan bir cümle içeren parçayla karşılaşmayayım.
bu da lalalar'dan.
çok iyi başlıyor sonra şu cümle ile bitiyor. bu gece yattığında alarm kurma
cümleten merhaba
unutmadan buraya okkalı bi başlangıç noktası koyuyorum
ki daha sonra dönüp baktığımızda evin yolunu bulabilelim
başkasını bilmem ama ben nerde olursam olayım
oradan uzakları severim
kaybolmaya meyilliyim
hemen her yere gidebilir ve hiç bir yere dönmeyebilirim
zaten ucu açık bi boşluktaki
beş yüz milyar galaksiden yalnızca birinde yer alan
alelade bi sisteme bağlı yörüngesinde dönüp dururken
son süratle yaşlanan bu gezegende
ben kimim?
biz neyiz?
nası bi dümenin içindeyiz?
ihtimaller okyanusunda
çok bilinmeyenli denklemleriz
bişeye inananlar
başka bişeye inananlar
birilerini bunlara inandıranlar
ve bunların hiçbirine inanmayanlar
tarihte en çok satan kitaplar
giymesen de kokan çoraplar
hepimiz her an tehlikedeyiz
başkalarının mutsuzluğuyla beslenen canavarların
nesli tükenene kadar tekinsiz zamanlar
zaman bile insan icadı
vakit nakit karta taksit
kim bilir bugün kimlerin hedef kitlesindeyiz
dijital saatler vaatler saatli bombalar
başı sıkışınca bütün mahalleyi kundaklar
yangından ilk kurtarılacak adamlar
tabii her satıcının var bir alıcısı
kapitalizmin de payı büyük ama
müjdemi isterim arkadaşlar
kölelik evvela kafada başlar
nerde kalmıştık?
hepimiz bal gibi biliyoruz ki
aslında para o kadar da önemli bişey değildir
yine de sıralamada kıl payı farkla da olsa nefes almaktan sonra gelir
dile kolay vicdana zor
kulağa da hoş gelmeyebilir ama
doğan her yeni bebek gibi ölen de ekonomiye can verir
zaten doğuştan hakkımız olduğu halde
kapısından bile zor girilen
adına özgürlük denen bu müzayededeki mafiş parçaları
fahiş fiyatlara satın alabilme hakkına erişebilmek için
çalış baba çalış her gün
sürün anam sürün her an
boğul ruhum boğul
bir kaşık suya düşmeyi
borç içinde öğrendik yüzmeyi
hayatlarımıza kara sular indi
sabah sekiz akşam beş
hayallerinle helalleş
ağlamak sadece çocukken işe yarayabilirdi
yetti batır gemileri kaçır keçileri
sen yazmazsan
ben yazmazsam
değişmez kader keyfekeder
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
bu gece yattığında alarm kurma
bu da lalalar'dan.
çok iyi başlıyor sonra şu cümle ile bitiyor. bu gece yattığında alarm kurma
cümleten merhaba
unutmadan buraya okkalı bi başlangıç noktası koyuyorum
ki daha sonra dönüp baktığımızda evin yolunu bulabilelim
başkasını bilmem ama ben nerde olursam olayım
oradan uzakları severim
kaybolmaya meyilliyim
hemen her yere gidebilir ve hiç bir yere dönmeyebilirim
zaten ucu açık bi boşluktaki
beş yüz milyar galaksiden yalnızca birinde yer alan
alelade bi sisteme bağlı yörüngesinde dönüp dururken
son süratle yaşlanan bu gezegende
ben kimim?
biz neyiz?
nası bi dümenin içindeyiz?
ihtimaller okyanusunda
çok bilinmeyenli denklemleriz
bişeye inananlar
başka bişeye inananlar
birilerini bunlara inandıranlar
ve bunların hiçbirine inanmayanlar
tarihte en çok satan kitaplar
giymesen de kokan çoraplar
hepimiz her an tehlikedeyiz
başkalarının mutsuzluğuyla beslenen canavarların
nesli tükenene kadar tekinsiz zamanlar
zaman bile insan icadı
vakit nakit karta taksit
kim bilir bugün kimlerin hedef kitlesindeyiz
dijital saatler vaatler saatli bombalar
başı sıkışınca bütün mahalleyi kundaklar
yangından ilk kurtarılacak adamlar
tabii her satıcının var bir alıcısı
kapitalizmin de payı büyük ama
müjdemi isterim arkadaşlar
kölelik evvela kafada başlar
nerde kalmıştık?
hepimiz bal gibi biliyoruz ki
aslında para o kadar da önemli bişey değildir
yine de sıralamada kıl payı farkla da olsa nefes almaktan sonra gelir
dile kolay vicdana zor
kulağa da hoş gelmeyebilir ama
doğan her yeni bebek gibi ölen de ekonomiye can verir
zaten doğuştan hakkımız olduğu halde
kapısından bile zor girilen
adına özgürlük denen bu müzayededeki mafiş parçaları
fahiş fiyatlara satın alabilme hakkına erişebilmek için
çalış baba çalış her gün
sürün anam sürün her an
boğul ruhum boğul
bir kaşık suya düşmeyi
borç içinde öğrendik yüzmeyi
hayatlarımıza kara sular indi
sabah sekiz akşam beş
hayallerinle helalleş
ağlamak sadece çocukken işe yarayabilirdi
yetti batır gemileri kaçır keçileri
sen yazmazsan
ben yazmazsam
değişmez kader keyfekeder
yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
bu gece yattığında alarm kurma
devamını gör...
jared leto
dövüş kulübü, bir rüya için ağıt, amerikan sapığı, suicide squad, blade runner 2049 ve justice league snyder cut filmlerinde gördüğümüz pek yetenekli oyuncu. bu girdinin asıl sebebi ise oyuncunun suicide squad ve justice league'de oynadığı joker karakteri. şöyle ki bu karakter pek sevilmedi suicide squad filminde. gerek oyunculuk gerekse plottaki yeri bakımından. sonra açıklamalar geldi. karakterin sahneleri az dendi, birçok sahne çıkarıldı dendi, senaryo değişikliğinden ötürü böyle oldu vs. dendi... dendi de dendi yani. ilk izlediğimde ben de pek beğenmemiştim oradaki performansını ve makyajı çok aşırı gelmişti. sonradan kendisini justice league'in snyder cut versiyonunda da göreceğimizi duyunca heyecanlandım zira bu iyi bir fırsattı. bakalım leto'nun jokeri justice league içinde nasıl duracaktı.
yazının devamı justice league spoiler'ı içerir.
neyse efendim o gün geldi. ve kendisinin yaklaşık 5 dakikalık bir sahnesi vardı filmde. ve bu sahne batman ile diyalog şeklinde geçiyordu. kıyamet sonrası bir ortamda, tabiri caizse kıyamet sonrası bir joker vardı karşımızda. daha oturaklı cümleler kuran, çarpık gülüşlü ve bruce olmadan yapamayan.
ben çok beğendim bu joker'ı. hatta hayran kaldım. aklımdaki joker'a çok yakın olduğundan mıdır bilemiyorum ama çok çok iyiydi performansı. keşke daha uzun olsaydı sahnesi, dedim. leto'nun gözleri joker gözleri, dedim hatta. hele o çarpık gülüş yok mu içe doğru, bitirdi beni. kaç kez izledim bilemiyorum.
sizleri bilemem ama ben kendisini bu rolde daha çok görmek istiyorum. demek ki düzgün bir sekans bile başlı başına oyunculuk göstermek için yeterliymiş.
spoiler video;
yazının devamı justice league spoiler'ı içerir.
neyse efendim o gün geldi. ve kendisinin yaklaşık 5 dakikalık bir sahnesi vardı filmde. ve bu sahne batman ile diyalog şeklinde geçiyordu. kıyamet sonrası bir ortamda, tabiri caizse kıyamet sonrası bir joker vardı karşımızda. daha oturaklı cümleler kuran, çarpık gülüşlü ve bruce olmadan yapamayan.
ben çok beğendim bu joker'ı. hatta hayran kaldım. aklımdaki joker'a çok yakın olduğundan mıdır bilemiyorum ama çok çok iyiydi performansı. keşke daha uzun olsaydı sahnesi, dedim. leto'nun gözleri joker gözleri, dedim hatta. hele o çarpık gülüş yok mu içe doğru, bitirdi beni. kaç kez izledim bilemiyorum.
sizleri bilemem ama ben kendisini bu rolde daha çok görmek istiyorum. demek ki düzgün bir sekans bile başlı başına oyunculuk göstermek için yeterliymiş.
spoiler video;
devamını gör...
6 kelimelik otobiyografi
doğdum, büyüdüm, hayal kurdum, vazgeçtim, öldüm.
devamını gör...
huzursuzluk
adını okuduğumda bile içime bir hüzün çökmesine neden olan zülfü livaneli kitabıdır. ırkçılığı, doğuda olan olayları gerçekçi bir şekilde aktarmış ve kaçtığım bu gerçekler yüzüme bir tokat gibi vurulmuştur. şu anda da bu hikayeye benzer şeylerin bir yerlerde yaşandığını bilmek ve buna karşı bir şey yapamamak canımı çok sıkıyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
mahlasıyla dikkatimi çeken, profiline girip tanımlarını okuyunca beğenip takibe aldığım yazar.
devamını gör...
amentü
bu zamana kadar yazılmış en anlamlı şiirlerden. en sevdiğim şiir sorulunca aklıma hemen bu geliyor.
"hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim."
"hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim."
devamını gör...
en iyi ikililer
kuru fasulye -sucuk
kuru fasulye -beyaz tuzlu peynir
kuru fasulye -turşu
kuru fasulye -acılı ayran.
*
kuru fasulye -beyaz tuzlu peynir
kuru fasulye -turşu
kuru fasulye -acılı ayran.
*
devamını gör...
amacı dışında kullanılan şeyler
balkon.
arada çıkıp nefes almalık yer olarak yapılan balkonlar, bizde mutfağa veya diğer odalara ilave ediliyor ya da kapatılıp ardiye olarak kullanılıyor. sanırım balkonlu ev bakmamızın asıl nedeni bunlar.
arada çıkıp nefes almalık yer olarak yapılan balkonlar, bizde mutfağa veya diğer odalara ilave ediliyor ya da kapatılıp ardiye olarak kullanılıyor. sanırım balkonlu ev bakmamızın asıl nedeni bunlar.
devamını gör...
mutlu bir evlilik için ilk şart
çiftlerin birbirlerini dinleyip anlamaya çalışmaları gerekir. konuşmayıp kavga ederek sadece evliliklerini yıpratırlar. bir de ailelerine,evliliklerine müdahale etme fırsatı tanımayarak mutluluklarını daim edebilirler.
devamını gör...
yohimbin
presinaptik alfa 2 reseptörleri bloke ederek sempatomimetik etki ortaya çıkartan erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılan ajandır.
devamını gör...
çok entry giren gerçek hayatta çok konuşanlar mıdır sorunsalı
buraya konuştuklarımı değil çoğu zaman sustuklarımı yazıyorum.
şimdi mevzuya böyle bakınca daha bir anlamlı oldu değil mi?
konuşmak ve yazmak aynı şey değil zannımca, bir kere verdiği tad aynı değil.
bütün günümü soru sorulmazsa konuşmadan bitirebilirim ama görüldüğü üzere günde minimum 30 entry girmeden rahatlayamıyorum.
demek ki daha anlatacak çok şeyimiz var.
şimdi mevzuya böyle bakınca daha bir anlamlı oldu değil mi?
konuşmak ve yazmak aynı şey değil zannımca, bir kere verdiği tad aynı değil.
bütün günümü soru sorulmazsa konuşmadan bitirebilirim ama görüldüğü üzere günde minimum 30 entry girmeden rahatlayamıyorum.
demek ki daha anlatacak çok şeyimiz var.
devamını gör...
don't let me be misunderstood
ilk kaydı 1964 yılında yapılmış, eunice kathleen waymon* tarafından söylenmesi için yazılmış şarkıdır kendileri.
besteci ve aranjör horace ott* tarafından, sevgilisi gloria caldwell* ile yaşadığı ayrılık sonrasında bestesini yaparak temellerini attığı parça, askap* üyeleri olan bennie benjamin* ve sol marcus* tarafından son halini alacak şekilde düzenlenmiştir.
bazı kaynaklar şarkının bestecisi olarak benjamin ve marcus'un yanında horace ott yerine eşi gloria caldwell'i göstermektedir. bunun sebebi bmi* üyesi olan horace ott'un askap üyeleriyle çalışmasına izin verilmemesinden kaynaklanır.
bir çok sanatçı tarafından seslendirilen parçanın, 1965 yılında ki the animals*ın blues rock yorumu ve 1977 yılında ki santa esmeralda*nın disko flamenko yorumu nina simonedan sonra ki en iyi iki yorumdur.
kimsenin yanlış anlaşılmaması dileğiyle..
besteci ve aranjör horace ott* tarafından, sevgilisi gloria caldwell* ile yaşadığı ayrılık sonrasında bestesini yaparak temellerini attığı parça, askap* üyeleri olan bennie benjamin* ve sol marcus* tarafından son halini alacak şekilde düzenlenmiştir.
bazı kaynaklar şarkının bestecisi olarak benjamin ve marcus'un yanında horace ott yerine eşi gloria caldwell'i göstermektedir. bunun sebebi bmi* üyesi olan horace ott'un askap üyeleriyle çalışmasına izin verilmemesinden kaynaklanır.
bir çok sanatçı tarafından seslendirilen parçanın, 1965 yılında ki the animals*ın blues rock yorumu ve 1977 yılında ki santa esmeralda*nın disko flamenko yorumu nina simonedan sonra ki en iyi iki yorumdur.
kimsenin yanlış anlaşılmaması dileğiyle..
devamını gör...
