hiçbir zaman bu başlığa yazmam diye düşünüyordum. çeker giderdim diyordum. büyük konuştum. allah insanı iddiasından vurur.

bu kararı alırken çok zorlandım. düşündüm. yapma dedim. olmadı dayanamadım.

herkes sözlüğe kart atıyor, sticker atıyor, bira şişesi atıyor. ben evde tutku yiyorum. çok zoruma gitti. bu kart muhabbeti mahvetti beni.
istanbul’da olmamak canıma tak etti hüzünlendim.
yoldaş bir jet gönderemediyse. yazarları aynı çatı altında toplayamadıysa yazıklar olsun.
ben bu kadar kart atılan sitede daha fazla duramam. benim kartım yok onların var yapamam. yapamadım.
devamını gör...

genel olarak hint horozları arasında ortaya ciddi anlamda bahis konularak yapılan yasa dışı dövüşlerdir.

genelde bir taraf kaçana yada ölene kadar devam eder.

flipinlerde ayaklarına jilet falan bağlandığını yeni öğrendik geçenlerde. polis memurunun biri niyazi oldu gitti hatta. *
devamını gör...

birkaç saat öncesine kadar kesinlikle desteklediğim kampanya idi. fakat artık desteklemiyorum. sözlük dedik, tanım dedik, bilgi içersin dedik ve yazılarımızı en doğru bilgilerle, en yalın haliyle sunmaya çalıştık. sadece 1 tane tanım için 3 makale, 6 tane bilim dergisi okudum ve sonunda istediğim gibi bir tanım çıkaramayınca paylaşmaktan geri durdum. çünkü biliyorum ki bir anlam ifade etmeyecek.
ayrıca bilgi içeren, formata uyan, beğendiğiniz tanımları ne kadar artılıyorsunuz ki beğenmediklerinizi ya da formata uymayanları eksilemek için buton istiyorsunuz? eksileme ihtiyacı duyduğunuzda bir başkasının fikri üzerinde fikrinizi belirtmek yerine yeni bir tanımda "kendi" fikrinizi yazabilirsiniz. eminim ki, sözlük böyle daha güzel olacaktır.
tavrımı gereksiz ya da fazla bulacak yazarlarımızdan ricam meja kullanıcı adlı yazarımızın tanımlarına bir göz gezdirmeleri. sayın yazar çok güzel bir dille tanımlar yazıyor, emek ayırıyor fakat tanım başı artı sayısı* 1,15. sizce bu sayı bu yazarımız için yeterli mi?
devamını gör...

ahmed arif'in leylim leylim kitabında leyla erbil'e yazdığı mektuplarda özlemek kelimesi yerine kullandığı kelime.
içinde mektup olan kitapları çok severim ama leylim leylim'in yeri bende ayrıdır.
içinde öskemek geçen küçük bir pasaj bırakayım aşağıya;


"çok öskedim seni. öskedim, bizim doğu diyalektinde özledim demektir. neyini, nereni, hangi halini desem ki? sesini öskedim örneğin. yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. şükür varsın. oturup nasılsın diye açabilir insan. sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. ne tuzsuz şeydi şu dünya be. geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! şaşırtıcam seni! hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... gene de ödeyemem. böylesi daha güzel. sana mahkûm kalmak güzel. gözlerinden öperim. n'olur yaz."
devamını gör...

benim de birkaç saniye önce aklıma gelmiş ihtimal. mor olur inşallah. dinimiz amin.
edit: neden mor diye merak edenlere açıklama yapayım: mor, çünkü neden olmasın? bu açıklama tatmin etmez eminim de, bu soruyu sorduğunuza göre, moru herhangi bir renk olarak görüyorsunuz ve ben buna üzülürüm. üzüntüden daha fazla açıklama yapamam.
devamını gör...

eksi oy rica ederim.
devamını gör...

hakkında anlatılan doğrularla uydurulan efsaneler birbirine karışmış, oldukça farklı çalışan bir kafaya sahip, ilginç bir hayat hikâyesinin baş kahramanı, tanıdığım en zeki bilim insanlarından biri ve hayran olduğum tek bilim insanı.

tabi ki bilim insanlarının tamamına saygım var. biri olmasa zincirin halkası eksik olur, diğerleri onun çalışmalarından faydalanarak işleri 1 adım öteye götüremez. fakat tesla'nın yeri benim için bambaşka.

tesla küçükken, yaşadığı kasabada annesi "küçük ev aletleri mucidi" olarak bilinen bir kadındı. büyük ihtimalle zekâsını annesinden almış olmalı. tesla'yı ilginç bir şekilde yetiştirmiş annesi. örneğin yemekte patates varsa, patatesleri küp şekilde keser ve yemeğe başlamadan önce küçük nikola'dan bunların hacmini yaklaşık olarak tahmin etmesini istermiş. matematik ve geometri konularında buna benzer ufak egzersizler yaptırırmış ona sık sık.

babası, ailedeki tüm diğer erkekler gibi klasik bir meslek seçmiş; bir din adamıymış. ailede erkekler ya din adamı ya da askermiş genel olarak. ancak tesla küçüklüğünden beri bir mühendis olmanın hayalini kurarmış hep.

5 yaşındayken, abisinin bir kaza sonucu ölmesi üzerine bundan çok etkilenen tesla, hayatı boyunca bu travmanın izlerini taşımış. hatta ölümüne yakın zamanlarda abisini ve ölmüş başka sevdiklerini kanlı canlı şekilde karşısında gördüğünü ve onlarla konuştuğunu söylemiş hep.

***

yanlış hatırlamıyorsam 17 yaşındayken bir hastalığa yakalanır tesla. doktorlar kendisinden umudu keser. bir gün hasta yatağında babasıyla konuşurken "mühendis olmama izin verirseniz belki de iyileşebilirim" der. babası artık bunu oğlunun son arzusu olarak görür ve onu kırmamak için bu teklife tamam der. tesla bunu duyduğu andan itibaren, doktorları da hayrete düşürecek şekilde iyileşir ve bugün bildiğimiz gibi iyi bir mühendisliğin ve mucitliğin ilk adımlarını atarak, dönemin en iyi okullarından birine başlar. iyileşmesinde, dönemin meşhur yazarı mark twain'in kitaplarının büyük etkisi olduğunu söyler. zaten ilerleyen yıllarda tanışıp dost olmuşlardır.

***

okuldayken, alternatif akım motoru ile ilgili bir hayalini sınıfta anlatır. öğretmeni "bay tesla iyi bir genç ama korkarım ki bu hayalini asla gerçekleştiremeyecek" der. gerçekleştirdikten sonra motoru ilgili kalabalıklara tanıttığı gün izleyenler arasında bu öğretmeni de vardır.

***

mezun olduktan sonra bir miktar avrupa'da şurada burada "çalışmaya çalıştıktan" sonra beş parasız olarak amerika'ya gitmeye karar verir. cebinde birkaç sent ve bir referans mektubu dışında hiçbir şeyi yoktur. bir süre amelelik gibi birtakım işler yapıp bir miktar para kazandıktan sonra thomas alva edison'un yanına gider ve mektubu verir. mektupta "dünyada iki tane mükemmel adam tanıyorum. biri sensin, biri de bu yazıyı sana getiren adam" yazmaktadır. edison biraz kıskandı mı bilinmez ama o sıralarda mucidi olduğu doğru akım nedeniyle başına bela olan dertlerden biriyle uğraşmaktadır ve bu işi çözme konusunu tesla'ya havale ederek onu başından savar. karşılığında da 50 bin dolar vadeder.

edison'un hiç de ummadığı bir hızla tesla işi halleder ve "nerede param?" temalı bir konuşma yapar. edison "buralarda böyle espriler sık yapılır. sen yenisin, espriyi anlamadın" gibisinden bir içerikle karşılık vererek parayı vermeyi reddeder. bunun üzerine tesla her şeyini toplayıp oradan ayrılır ve aralarında bitmek bilmeyen akımlar savaşı başlar.

edison, alternatif akımı kötülemek için hayvanlara elektrik vermek gibi rezil işler yapar. amacı tesla'yı ve alternatif akımı halkın gözünden düşürmek ve bu akımın çok tehlikeli olduğunu göstermektir. ancak alternatif akım o kadar güzel aydınlatma sağlamaktadır ki kimse ondan kolay kolay vazgeçmez. üstelik tesla elektrik ile öylesine oynamaktadır ki, gösterilerinde çarpılmadığını gören insanlar onu hayranlıkla izlemektedir.

***

lafı uzatmayayım daha fazla, yeterince uzattım zaten. tesla psikolojik olarak biraz problemli bir adamdır. bilmem kaç oda uzaktaki komşu evin saatinin tiktaklarından uyuyamayan, 3 ve katları dışındaki sayılarda olan hiçbir şeyi kullanmayan, ölü yakınlarıyla konuşan, yaşamının sonlarına doğru güvercinlerle takılmaya başlayan... ama aynı zamanda öyle güzel bir zihin yapısı, öyle harika çalışan bir beyni vardır ki parmak ısırtır. örneğin normal bir bilim insanının kağıt üzerinde hesap kitap yapıp çizerek sonra çalıştırmayı denediği projeleri o kağıt kullanmadan kafasının içinde hazırlar ve çalıştırır. integral hesaplarını kafasından yaptığı için hocaları onun sahtekâr olduğunu bile düşünürmüş okul yıllarında.

***

2 güzel sözüyle ve bir kitap tavsiyesi ile bitireyim yazıyı. kitap nikola tesla: bir dahinin biyografisi adını taşıyor. yazarı marc seifer. oldukça kapsamlı araştırmalar sonucu yazılmış bir kitap.

***

uzun yıllar radyonun mucidi zannedilen guglielmo marconi aslında tesla'nın icatlarını kullanarak geliştirmiştir radyoyu. tesla'nın ölümünden daha sonraki bir tarihte amerikan patent enstitüsü, radyonun mucidini tesla olarak onaylamıştır. bu konu hakkında kendisine "marconi sizin icatlarınızı kullanarak bir şeyler geliştiriyor. bu konu hakkında yorumunuz nedir?" diye sorduklarında verdiği cevap oldukça alçak gönüllücedir: "marconi iyi bir çocuk. bırakın kullansın."

genel olarak icat çalanlar için söylediği şu söz ise oldukça manidardır: "benim fikirlerimi çaldıklarına üzülmüyorum. kendi fikirleri olmamasına üzülüyorum."

***

amerika'ya yolu düşen ve bu konulara ilgisi olan varsa, kaldığı ve öldüğü mekân olan new yorker oteli'nin 3327 (yine 3'ün katı tabi ki) numaralı odayı, tesla müzesi olarak korunmuş şekilde ziyaret edebilirler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

okudukça gerçekçiliği karşısında karnınıza kramplar sokan ve sizi içten içe oyan émile zola kitabı. uzun yıllar boyunca işçi sınıfını temsil etmiştir. determinizmin kıyılarında gezen karakterleri ve sınıf çatışması hakkında en gerçekçi yorumlardan birini ortaya koyması sebebiyle okumaktan en çok keyif aldığım kitaplardan biridir aynı zamanda. zola betimlemeleri birebir çevrilebilecek bir yazar değil ne yazık ki ve bundan dolayı ana dilinde okumuyorsanız bazı durumlarda kopukluklar yaşamanız olası bir durum yine de hamdi varoğlu çevirisi oldukça güzeldir.

--- alıntı ---

les grèves ? des bêtises ! puis, au milieu du silence faché qui s'était fait, il ajouta doucement:

- en somme, je ne dis pas non, si ça vous amuse : ça ruine les uns, ça tue les autres, et c'est toujours autant de nettoyé... seulement de ce train-là, on mettrait bien mille ans pour renouveler le monde. commencez donc par me faire sauter ce bagne où vous crevez tous !

--- alıntı ---
devamını gör...

türk milleti'ne cumhuriyeti armağan etmiş ülkemizin kurucu lideri. büyük fikirlerin adamı, askeri bir deha.
devamını gör...

allah'ın izniyle virüs buralarda bir yerde olmalı bacım...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

keyifle hazırlanırım ama asla ikisi bir arada olmaz.hele ki kitap heyecanlı gidiyorsa...
devamını gör...

tuhaf kökünden türemiş, arapça tuhaf hediyeler demek, tuhafçı "hediyelik eşya satan" kişi demektir. tuhafiye de "giysi aksesuarı" manasına geliyor. tdk sözlüğe göre tuhafiyenin anlamı ise : çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

biz eşek olduktan sonra , sırtımıza semer vuran çok olur, inanın halkın hâlâ %60'ı iktidarı deli gibi savunuyor , hâlâ yapılanları görmüyor, duymuyor, anlamıyor, daha dün durumları göstermeye , anlatmaya çalıştığım insanlar nerdeyse ,bütün muhalefeti terörist gördükleri için , teröristlere destek verenlermi gelsin iktidara diye konuşuyor.
yahu diyorum bakın , zamlara ,bakın halkın fakirliğine , yolsuzluk lara, yok kardeşim adamlar toz kondurmuyor.
ve bu söylediklerim , izmir gibi bir yerde oluyor, gerisini siz düşünün.
benim umudum azalıyor .
devamını gör...

hiç olmasa da bu aralar fark ettiğim şey. hayatımdan insanlar teker teker eksiliyormuş gibi geliyor, dönüp baktığımda ortada olan bi şey yok hatta sorsam bi sorun da yok ama elimde değil öyle hissediyorum hep. her zaman yakınımda olan birkaç kişi hariç insanlar beni sevmiyormuş, her an bi sorun yaşayacakmışım gibi geliyor**.
devamını gör...

doğum günü ablasıymış, iyi ki doğmuşmuş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

elindekinin kıymetini bilmemek. uzun bir süre sahip olabileceğim ama bazı talihsizlikler sonucu olamadığım şeyler için yas tuttum, yolun sonuna geldiğimde elimde kalan tek şey acı dolu bir seneydi halbuki şimdiki gibi anın tadını çıkarabilseydim ve elimde olanlara bir kez olsun dönüp baksaydım en iyi tercihin, en büyük mutluluğun bu olduğunu anlardım. bunu da niye yazdım bilmiyorum, anlatmak istedim galiba.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ulu önder mustafa kemal atatürk’ün erken vefat etmesi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim