papağan - avukat,
karınca - akademisyen,
fil - yönetici,
at - joker,
sürüngen hayvanlar - müteahhitçi.
t: hayvanların mesleği olsaydı kim ne olurdu sorusuna cevap verilen başlık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ulan ateist adama dua ettirecek kadar şerefsizsiniz! allah kuru ekmeğe muhtaç etsin sizi vitaminsizlikten organlarınız çürüsün.
devamını gör...

sivas lisesinden maddi zorluklarla nedeniyle güçlükle mezun olmuş hababam sınıfı karakteridir.

hababam sınıfı tatilde filminde okulun tahliyesi için dava açan şirketin sahibi olan şeref öğrencilerin okulsuz kalmasına neden olmuştur. hababam sınıfının zorda kalmadıkları sürece okumaya niyeti olmayan, zorda kalınca da okumayı hakkıyla beceremeyen öğrencilerine kafa tutacakları bir düşman vererek onlara bir iyilik yapmış olduğunu da söyleyebiliriz aslında.

şeref fakirlik yüzünden okumakta çok zorlanmış ve mahmut hocasını ona verdiği palto ile elektrik direklerinin ışığında titreyerek ders çalışmış ve sonunda da bir hayli zengin olmuştur. ve o günleri asla unutmadığını söylerken hocasına olan minneti gözlerinden bellidir ve bunu belli ederken de yakar bir sigara.

bugün sahip olduğu her şeyin o günlerden miras kaldığını söyleyen şeref, mahmut hoca ile birlikte ormanda ders işlemeye çalışan hababam sınıfı öğrencilerini görmeye gider ve hemen, sorgusuz sualsiz özel çamlıca lisesini mahmut hoca ve öğrencilerine verir.

hababam sınıfı tatilde filminin bu sahnelerinden de anlıyoruz ki hepimiz bir paltodan çıktık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yayıncı an itibarı ile, ayakkabılarını okul servisinde unutmasına neden olan parçayı bizlere dinletmekte.

(bkz: losing my religion)
devamını gör...

sevmediğim insanlarla karşılaştığımda ya da isimlerini duyduğumda her defasında sinirlenmek.
devamını gör...

evsizleri barındırmak için bir alman şehrinin sokaklarına kurulan rüzgar ve su geçirmeyen uyku kapsülleri. iki kişinin sığabildiği ahşap ve çelik kabinler soğuğa, rüzgara ve neme karşı koruma sağlıyormuş. ayrıca temiz hava sirkülasyonu da mevcutmuş. bizim belediyelere örnek olması dileğiyle. özellikle de kendi görevi olmasına rağmen camileri evsizlere açmıyor diyerek yok yere diyanete yüklenen ibb'ye.

--- alıntı ---

kapsüller, 8 ocak'ta münih'in 120 km batısındaki ulm şehrinde, şehir sözcüsünün söylediğine göre parklara ve evsizlerin uyuduğu diğer yerlere yerleştirildi.

mahremiyet sağlamak için kapsüllerde kamera bulunmuyor ancak kapıların açılması, bölmenin temizlenebildiğinden emin olmak için kullanımdan sonra bölmeyi kontrol eden sosyal hizmet çalışanlarını uyaran ve de bu benzersiz barınma biçimini kullanan herkese yardım sağlayan bir hareket sensörünü tetikliyor.

kapsüller ayrıca güneş panelleriyle donatılmış ve bir radyo ağına bağlanarak sakinlerinin mobil ağlara bağımlı olmadan iletişim kurmasına olanak tanıyor.

--- alıntı ---

kaynak: www.indyturk.com/node/30488...
devamını gör...

parasızlıktan gidemiyordur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"küstürmeyin insanları hayata.
sonra her şeyden vazgeçiyorlar.
yaşamaktan, güzel olan her şeyden.
bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar.
küstürmeyin işte bazı insanları."
devamını gör...

tamam, hadi hesaplayalım.

igdaş'ın sitesine giderseniz, doğalgazın metreküp fiyatının 1,7043 tl olduğunu görebilirsiniz.

135b * 1,7043 = 230b türk lirası.

peki türkiye'nin kısa vadeli dış borcu ne kadar?

192 milyar dolar.

21 mart tarihinde, ki kendisi ekinokstur, severim, dolar kuru 7.20'lerde.

o günden, bugüne kadar dolardaki değişim, 1 lira 40 kuruş.

yani kısa vadeli dış borcumuz ne kadar artmış durumda

192b * 1.4 = 268b tl.

üç ay bile geçmeden, kısa vadeli dış borcumuzun artan miktarı, bulduğunuz tüm doğalgazın parekende fiyatından bile fazla.

ben bu yalancı, aşağılık insanların yönettiği ülkede yaşamayı hak edecek ne yaptım?

sadece soruyorum.
devamını gör...

(bkz: insanlığa giriş 101)

tek ders vereyim: "kadınlara bir meta,mal, cinsel ihtiyaçlarınızı giderecek gereç olarak bakmayın,bu gibi kendinizi zavalli hissettirecek durumlarla,sözlerle yaklaşmayın."

kadınlara, sizin için değerli olduğu, onu önemsediğinizi belirten şekilde ve uygun zamanda yaklaşın. efendi olun. üslub insanın karakteridir.*
devamını gör...

bir sultana şarkısıdır.

şarkı 90ların milenyuma sızma girişimi olarak düşünülebilir. yeni milenyuma böyle bir şarkıyla merhaba demek ülkece göğsümüzü kabartmakla kalmadı bizi muasır medeniyetler seviyesine de ulaştırdı. hatta bir ara geçtik bile o seviyeyi. sonra geri döndük ama.

şarkı aslında sosyal bir mesaj veriyor ta yirmi yıl öncesinden. ve öylesine yazılmış değil sözleri ama biraz sert ve huzursuz edici. şu an böyle bir şarkını televizyonlarda yayınlanması elbette düşünülemez. ama sansürsüz 90ların en güzel taraflarından biri de buydu belki de.

sultana’nın çerkez kızı albümde yer alan şarkı sosyal mesaj içerikli bir hikaye anlatıyor bize. hatçe isimli pavyonda çalışan bir kadın işe döndü isimli çoluk çocuk sahibi bir kadın arasında gidip gelen bir adamın hikayesi. erkelerin hovardalığına, değer bilmezliğine, gözü dışardalığına açık açık göndermeler olan şarkı. iki kadın arasında mekik dokuyan adamın cinsel yetersizliğine de vurgu yapıyor haliyle. bunu zaten tanım başlığından anladınız.

şarkıya kötü demek içimden gelmiyor ama biraz tuhaf olduğu da bir gerçek. dinlemek istersiniz bence:

kuşu kalkmaz
devamını gör...

lise yıllarında şiirleriyle tanıştığım attilâ ilhan, türk şair, romancı, düşünür, deneme yazarı, gazeteci, senarist ve eleştirmendir.
tarzı tavrı farklıdır. şiirleri normal şiir kalıbının dışındadır. çolpan ilhan'ın abisidir.


üçüncü şahsın şiiri

gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felaketim olurdu ağlardım ne vakit maçka\'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu ağaçlar kuş gibi gülerdi bir rüzgar aklımı alırdı sessizce bir cigara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın kirpiklerini eğerdin bakardın üşürdüm içim ürperirdi felaketim olurdu ağlardım akşamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardı limandan bir gemi giderdi sen kalkıp ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalırdın hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu ağlardım



en sevdiğim ve ezberlediğim şiirlerindendir. bir çok kitabını bir çok kere okumuş yine de gönlümü bu dizelere bırakmışımdır. *
devamını gör...

fransa'da meclisin çıkardığı erkek ve yurttaş hakları bildirgesi`ne cevaben 1791 yılında olympe de gouges kadın ve yurttaş hakları bildirgesi`ni yayımlamıştır. tarihe geçen ilk kadın hakları bildirgesi şöyledir:
....anneler, kızlar, kız kardeşler, ulusun temsilcileri ulusal meclis’te bulunmayı talep ediyor. toplumun sefaletinin ve siyasal iktidarların ahlâki çürümüşlüğünün gerçek nedenlerinin, kadınların haklarının tanınmaması, unutulması ya da önemsenmemesinden kaynaklandığı dikkate alınarak, kadınların doğal, devredilemez ve kutsal hakları bir bildirgeyle ilan ediliyor. bu şekilde istenmektedir ki, bu bildirge toplumun bütün üyelerinin gözü önünde dursun, herkese hak ve yükümlülüklerini hatırlatsın; kadınların ve erkeklerin iktidarı kullanmaları siyasal kurumlar açısından kıyaslanabilsin ve buna daha çok saygı gösterilsin; kadın yurttaşların basit ve su götürmez ilkelere dayanan şikâyetleri her zaman, anayasanın ve iyi geleneklerin korunması ve herkesin esenliği için etkili olabilsin.
nihayet, annelik acılarındaki gibi cesaret ve güzelliği ile tanınan kadın cinsi, yüce varlığın himayesinde, kadının ve kadın yurttaşların haklarını bu bildirgeyle tanıyor ve ilan ediyoruz
ı. kadın özgür doğar ve erkeklerle eşit haklara sahiptir. toplumsal farklılıklar yalnızca genel fayda üzerine kabul edilebilir.
ıı. her siyasal toplumun amacı, kadının ve erkeğin doğal ve devredilemez haklarını korumaktır: bunlar özgürlük, güvenlik, mülkiyet ve özellikle de baskıya karşı direnme hakkıdır.
ııı. tüm egemenlik ilkesi kadının ve erkeğin birleşiminden başka bir şey olmayan ulustan kaynaklanır: hiçbir kuruluş, hiçbir birey, açıkça ulustan gelmeyen bir yetkiyi kullanamaz.
ıv. özgürlük ve adalet başkalarına ait olanı tümüyle onlara geri vermektir; erkeğin sürekli uyguladığı zorbalığa karşı, kadının doğal haklarının kullanım sınırı yoktur; bu yüzden bu kısıtlamaların doğa ve akıl yasaları tarafından yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
v. doğanın ve aklın yasaları, topluma zarar verecek tüm edimleri ortadan kaldırır: bu yasalarca korunan ve bilgelerin ve tanrısallığın yasaklamadığı hiçbir şey engellenemez ve hiç kimse bu yasaların açıkça emretmediği bir şeyi yapmaya zorlanamaz.
vı. yasa, genel istencin ifadesi olmalıdır; her kadın ve erkek yurttaşın, bizzat ya da temsilcisi aracılığıyla yasaların yapılmasına katılma hakkı olmalıdır; yasa herkes için aynı olmalıdır. yasa önünde eşit olan her kadın ve erkek yurttaş, yetenek ve erdemlerinden başka bir ayrım gözetilmeksizin, kamu hayatındaki her makam, memuriyet ve mevkilere eşit olarak gelmelidir.
vıı. hiçbir kadın ayrıcalıklı değildir; kadın yasaca belirlenen koşullarda suçlanır, gözaltına alınır ve tutuklanır. kadınlar da erkekler gibi bu ceza yasasına tabidir.
vııı. yasa ancak açık ve zorunlu olarak gerekliliği beliren cezaları koymalıdır ve bir kimse ancak suçun işlenmesinden önce kabul ve ilan edilmiş ve kadınlara da meşru biçimde uygulanabilecek bir yasa gereğince cezalandırılabilir.
ıx. her kadın suç işleyebilir; suçlu olan bir kadın olduğunda da yasa tarafından belirlenen ceza kesinlikle uygulanır.
x. hiç kimse, temel düzeyde farklı olsa bile inançlarından ötürü tedirgin edilmemelidir, kadın idam sehpasına çıkma hakkına sahiptir; bu sebepten eylem ve ifadeleri yasa tarafından korunan kamu düzenini bozmamak şartıyla, konuşma kürsüsüne de çıkma hakkına sahip olmalıdır.
xı. düşüncelerin ve inançların serbest iletimi kadınların en önemli haklarındandır, çünkü bu özgürlük, babaların çocuklarıyla olan babalık bağlarını güvence altına almaktadır. her kadın yurttaş, barbar bir önyargı tarafından gerçeği gizlemeye zorlanmaksızın özgürce şunu söyleyebilmelidir: ben size de ait olan bir çocuğun annesiyim. ancak bu özgürlüğün yasada belirlenen kötüye kullanılması hallerinden sorumlu olunur.
xıı. kadın ve kadın yurttaşın haklarının güvencesi, daha büyük bir yararı zorunlu kılar; bu güvence, bu hakların tanındığı kişilerin ayrıcalığı için değil, herkesin yararı için olmalıdır.
xııı. kamu gücünün devamını sağlamak ve yönetimin masraflarını karşılamak için kadın ve erkekten eşit ölçüde vergi talep edilir; kadın, bu yükümlülük ve ödevleri yerine getirdiğinden dolayıdır ki, işlerde, mevkilerde, memurluklarda ve diğer mesleklerde aynı paya sahip olmalıdır.
xıv. kadın ve erkek yurttaşlar, bizzat ya da temsilcileri aracılığıyla vergilerin zorunlu olup olmadığına karar verme hakkına sahiptir. kadın yurttaşlar, yalnızca servetlerinde değil, resmi kurumlarda vergilerin toplanması, bunların kullanılması ve sürelerinin belirlenmesi sürecine de eşit oranda katılabildikleri takdirde bunu kabul ederler.
xv. vergi ödemesinde erkeklerle koalisyon içinde olan kadınlar, resmi devlet memurundan mali işlerle ilgili bilgi alma hakkına sahiptir.
xvı. hakların güvencesinin olmadığı ve güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur; biçimlendirilmesinde ulusu oluşturan bireylerin çoğunluğu işbirliği yapmadıysa, o anayasa yoktur ve geçersizdir.
xvıı. birlikte ya da ayrı ayrı, mülkiyet her cinsiyetin hakkıdır. yasalarca belirlenmiş kamusal bir zorunluluk bunu açıkça gerektirmedikçe, ayrıca adil ve peşin bir tazminat ödenmedikçe, hiç kimse ulusun asli miras payından yoksun bırakılamaz.

kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır.” demişti. olympe, giyotin ile öldürüldüğünde henüz 45 yaşındaydı.
devamını gör...

bu tip, ekonomik olarak zorlanmadan kitap almanın kolay yolunu bulan tiptir. evet kitaplara dokunarak, okuyarak o kitabı keşfetmek gibisi yok ancak mağazadan da alınacak gibi değil artık.doğrusu da internetten almaktır. kitapevlerinde 50 tl lik kitapları internet sitelerindeki kampanyayla 15-20 tl'ye bile alınabiliniyor.
devamını gör...

başrollerini aamir khan ve anuşka şarma'nın paylaştığı, 2014 yapımı bir hindistan filmi.

yönetmen koltuğunda rajkumar hirani oturmaktadır ve 14 milyon dolar bütçe ile çekilen filmden 115 milyon dolar gibi bir hasılat elde edilmiştir. film hindistan'daki tanrı anlayışını ciddi şekilde eleştirdiğinden zamanında hindistan halkı tarafından yapımcılara yönelik boykotlar vuku bulmuştur. 10/10 filmdir, ölmeden izlenmelidir.
devamını gör...

sen kafanda kurmuşun zaten. *
devamını gör...

wilfrid voynich (1865-1930)

1912 de bu kitabı italya’da bi papazdan satın alan yazar, kitabın şifresini çözmek için çalışmalara başlıyor.

113’e yakın tanınmayan bitkiler,
astronomi ve astroloji,
karnı şişik, banyo yapan çıplak kadınlar,
kozmolojik çizimler,
bitkisel ilaç resimleri ve
kimsenin bilmediği bi dilde yazılmış sayfalarca yazı barındıran, 240 sayfadan oluşan bu kitabın 15. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor.

bazıları bunu voynich’in trollüğü zannederken, bazıları ise ölümsüzlüğün formülü var zannederek hayatlarını bu şifreleri çözmeye adıyor. bi ara voynichology diye akım bile çıkmış ortaya.

2018’ de yapay zeka’nın bile çözemediği bir dilde olan bu kitabı bi ele geçirsem, nasıl sevinçli olurdum biliyor musunuz? *

daha çok detay ver, daha çooook diyeni şöyle alayım.

bahsettiğim gibi merak ettiğim bir konu. vaktim olunca mutlaka izleyeceğim üstteki videoyu.

umarım gizem çözülmüştür. *

edit:

az önce izlemeye çalıştım fakat sadece yirmibeş dakikasına katlanabildim. şimdiye kadar düşündüğümden farklı bir kelime etmedi kitabı inceleyen şahıs. altı yılını* boşuna heba etmiş maalesef.

kitabın neyi anlattığına değil, anlatmadıklarına odaklanarak sırrını çözme yolunda, onun deyimi ile “çemberi daraltmış.” ben böyle göremedim.

kitaba ulaşmış ve bunun havasını atıyor gibi yansıdı bana. altı yüz yıldır çözülemeyen bu kitap, altı yüz yıl daha çözülemeyecek gibi.
devamını gör...

sanılanın aksine pek da kaliteli bir bilim insanı olmayan şahıstır.

din ile bilim gibi zıt olguları inatla birleştirmeye çalışması fazlasıyla gülünç bir hâl almıştır. bunun yanında cinsiyet ve beyin yapısı hakkındaki çoğu söylemi aralarında doğrular da bulunmakla birlikte güncel değildir ve taraflıdır. zira bu konuda çok çeşitli ve farklı sonuçlar veren binlerce araştırma mevcuttur. bunun yanında araştırmaların yorumlanış biçimleri de büyük önem arz etmektedir. yine bu hususta kendisinin sosyal darwinizme varan görüşleri de mevcuttur.

ne yazık ki bu toplumda; görüşler ve şahıslar radikalce savunulduğu ve desteklendiği için; özellikle alana dair bilgi birikimi yeterli olmayan veya sadece belirli bir grup kaynakları takip eden insanlar nezdinde bu tür şahsiyetler tamamıyla farklı bir görünüm uyandırabilmektedir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim