(bkz: larktwain_123_)
devamını gör...

ernes ve anneke robinson çiftinin oğlu matthew doğumu sırasında oksijensiz kaldığı için görme engelli ve boynundan aşağısı felçli olarak doğdu. doktorlar çocuğun birkaç saat yaşayacağnı düşünürken matthew 10,5 yaşına kadar mücadele etti ve yaşadı.
1999'da hayata gözlerini yuman küçük matthew için babası aşağıdaki mezarı tasarladı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
mezartaşı matthew’i simgeliyordu; çocuk tekerlekli sandalyesinden kalkmış ve cennete doğru elini uzatıyordu. insanlara umut aşılayan bu mezar taşı bir sürü kişi tarafından ziyaret edildi.
devamını gör...

telefon rehberinden arayacak insan seçemediğin an
devamını gör...

ve perde kapansın..
yok olalım..
kelimenin kifayetsiz kaldığı..
devamını gör...

mastor ukdesi.

bunu pandemiden önce ve sonra olarak ayırmak istiyorum. pandemiden önce benimle vakit geçiren biri kolaylıkla tanıyabilir az çok nasıl bir insan olduğumu. pandemiden sonra ne yazık ki yüz yüze iletişim ziyadesiyle sekteye uğradı. bu yüzden pek çoğumuz kendimizi ifade etme yöntemlerimizi hep daha iyi şekilde açıklamak uğruna düzeltmeler yapıyoruz.

misal, ben yanlış anlaşılmayı sevmeyen bir insanım. karşımdaki kim olursa olsun bir kalbi var ve onu kırmak istemem laubali hareket edeceğim diye.

pandemiden önce, kendimi ifade ederken kelimeler ve yaptığım hareketlerden sorumluyken; pandemiden sonra, sadece kelimelerimin beni karşımdakine yansıttığını bilmek bir tık geriyor.

başlıktaki sorunun cevabına gelirsek, birine kendimi tanıtabilmek için yalnızca kelimelerin yeterli olduğunu düşünmüyorum. aynısı birini tanımam için de geçerli. hareket dediğimiz olay daha spontane ilerlerken plansız, programsız birini tanıma fırsatı yakalayabiliyoruz ama bu tanımı yazarken bile düşünüyorum hangi kelimeyi kullansam daha doğru olur diye.

kendimi nasıl tanıtırım? hareketlerim dışında, kullanabildiğim sözcüklerle burada nasıl bir profil çiziyorsam o kişi benim diyebilirim.
devamını gör...

kahkül sevdam beni bitirdi bitirdi. çocukken önce bebeklerin* üzerinde deneyip sonra kendime yapmışlığım var. bir de 2 yıl önce bu zamanlarda yapmıştım. hayır saçım hem geç uzuyor hem de alnım dar. neden böyle bir işe girişiyorum ben de anlamış değilim.

yamulttuktan sonra kuaföre gidiliyor ve kuaför sizle bir güzel dalga geçiyor.
devamını gör...

80'lere kadar doğan çocuklardan, hamama giden babaannesine, anneannesine eşlik etmemiş olan yoktur. eğlenceli bir sosyalleşme yeridir. sıcak ortam, bolca sıcak-soğuk su, görüş mesafesini kısaltan buhar ve sağdan soldan yükselen mırıl mırıl konuşmalara eşlik eden arada ayıp kahkahalar.
içine yedek çamaşır, havlu, şampuan, sabun, kese, lif, peştemal, terlik, krem, temiz poşet konulan çanta önceden hazırlanır. hazırlamazsanız sabun ve şampuanı içeriden sarın alabilir, diğerlerini de oradakilerden kullanabilirsiniz. hamama giriş yapar boş bir soyunma kabinine yerleşir, edep ölçünüzde soyunarak peştemala sarılırsınız. kimisi iç çamaşırını çıkarmaz, kimisi mayo giyer, kimisi sadece külot, kimisi de sadece peştemal. poşetin içine getirdiğiniz banyo malzemelerini, havlunuzu ve odanızın anahtarını koyarsınız.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nefes ve denge sorununuz varsa yavaş hareket etmelisiniz. sıcak kısıma hemen girilmez. büyük ağır kapıyı açıp önce soğukluğa girilir. burası esas kısımdan daha serindir ama ilk girişte hem çok sıcak hem de buharlı gelir. burada biraz oyalanıp, sıcağa ve buhara alışıp, etrafı net görmeye başlayıp, vücudunuz nemlendiğinde diğer kocaman ağır kapıyı açıp ana bölüme geçebilirsiniz. burada; altında ateş yanan, dolayısıyla çok sıcak olan, mermerden yapılmış kocaman alçak bir yuvarlak masa gibi olan göbek taşını görürsünüz. tabii çok sıcak ve çok buhar*. göbek taşı ortada bulunur, etrafında yıkanmak için kurnalar vardır. bu kısmı salon gibi düşünürsek, girişi buradan olan başka küçük odalar vardır. sadece sauna odasının kapısı olur, diğerleri açıktır. odalardan bir ya da bir kaç tanesinde yine mermerden, tezgah gibi uzanma yerleri bulunur. buraya önce sırt üstü sonra yüz üstü uzanırsınız ve natır*; isteğinize göre size komple sabunlayıp şampuanla yıkar ya da sadece keseleyip lifler. isterseniz masaj bile yapar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
keyfinize ve yer olmasına göre odaya geçer ya da göbek taşının etrafındaki kurnalardan birine konuşlanırsınız*. sıcak suları dökünmeye başlarsınız. arada arkadaşlarınıza tas dolusu soğuk su atar çığlıklar kahkahalara eşlik ederken terlersiniz, kirleriniz kabarır. (bu aşamada şampuan ve duş jeli kullanmamalısınız çünkü vücudunuzu kayganlaştırır, kese kayar ve kir çıkmaz.) natır, arada gelip; elini vücudunuza sürterek kirleriniz yuvarlanıyor mu, diye kontrol eder. kirler* yumuşamışsa sizi güzelce iki tur önlü arkalı keseleyip, köpük köpük lifler. bu bölüm çokomelli; tamamen natırın kontrolünde ellenmedik yeriniz kalmayacak şekilde paklanırsınız. iç çamaşırı natırın işine engel değildir. ayrıca onların keseleri zımpara kağıdına benzer olup bazen hamam sonrası derilerinizin yüzülmüş olduğunu görebilirsiniz*.
kurnanıza geçip saçınızı başınızı yıkama aşamasına geçme vaktidir artık. saçınızı hızlıca bir tur şampuanlar kremlersiniz çünkü çok su kaybetmişsinizdir, içiniz yanar. havluya sarınıp dışarı çıkarsınız. serin hava yüzünüze çarpıp sizi kendinize getirir. soyunma odalarının olduğu bölüm de genelde salon gibi olup küçük soyunma odalarıyla çevrilidir. bu salonun ortasında bir havuz ve onu çevreleyen oturma alanları bulunur. işte oraya oturup pembe vücudunuz, kırmızı yanaklarınızla parlayarak varsa, ekşi soğuk ayran, yoksa gazoz/soda/su içer tekrar hamama girersiniz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu artık son tur yıkanmadır. yavaş yavaş, güzelce tekrar saçınızı yıkar kremler, liflenir, durulanır, havlunuza sarınıp çıkarsınız. odanıza geçip kremlenir, sıkıca giyinirsiniz. hamamda saç kurutma makinesi bulunur. genelde sıra olur, bu esnada yine bir şeyler içerek beklersiniz. hava sıcak da olsa soğuk da olsa kendiniz iyi korumalısınız çünkü hem deriniz inceldi hem de bütün gözenekleriniz açıldı. hamama akşam gitmek, sonrasına bir iş bırakmamak, eve dönüp fazla oyalanmadan misler gibi uyumak en iyisidir. hadi sıhhatler olsun.
devamını gör...

futbolla ilgilenen kadınların da tanımını gayet iyi bildiği, galatasaray'da oynarken ümit karan'ın sık sık düştüğü pozisyon.
devamını gör...

77*53 ölçülerinde kendisi küçük etkisi büyük şaheser.
devamını gör...

sözlüğe bıraktığı “karalama defteri notlarını” okurken; her defasında başka başka ufuklara yelken açmamı sağlayan, mütevazi ve sıcak, sempatik ve cana yakın sözlük yazarı. kendisi ile yaptığımız kısacık sohbette bile enerjisi kelimelerden taşan nadide insan.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başaramadık
devamını gör...

şimdi bu tanıma duygusal aforizmalar döşemeyeceğim. bunu sol frame’de birbirinden seviyeli başlıklarda yeterince yapanlar var.

özgürlük en kısa açıklamasıyla; birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumudur.

iyi de böyle bir dünyada yaşamıyoruz ki! gelin isterseniz tanımı kişiselleştirelim ve özgürlüğü daha küçük detaylarda arayalım.


“iyi bir aileye sahip olmak, size özgürlüğünüzü hissettirir.”
devamını gör...

ahlâki gelişmemişlik bu işte. orada insanlar, çocuklar ölüyor davarlar. senin ucuz maçının mezesi bu olmamalı. yazıklar olsun o stadda bu tezahüratı yapanlara. fenerbahçe kulübünün mutlaka özür yayınlaması gerekir. tabi azıcık utanmaları varsa...

edit: bazı yazarlar anlamakta güçlük çekiyor, bu insanın zoruna gitme meselesi değil. futbolla zerre ilgim yok ilgim olsa da değişmezdi, bu ahlakla, centilmenlikle ve insanlıkla ilgili. kaç yaşındasınız bilmiyorum ama umarım anlayabilirsiniz. yapılan o tezahürat fenerbahçe tarihine övünülecek bir konu olmayacak. yarın torununuza insanlar, çocuklar ölürken, biz onları öldürenin adını gururla haykırdık diyemezsiniz. bu aşağılık bir durum.

edit2: hala yapılanı doğru gibi göstermeye çalışan zavallılar var. kardeşim bize ne rusya mi haklı, ukrayna mı haklı. şöyle anlatmayı deneyeyim. ikinci dünya savaşında sovyet orduları almanya'ya girdiğinde, sovyet askerleri sokakta gördükleri her alman kadına tecavüz etti. sizin mantığınıza göre iyi yaptılar, haklılar demek lazım. ama bilinçli, zavallı olmayan akıllı yani beynini kullanan insanlar bunun yanlış olduğunu söyledi. şu anda putin dediğiniz adam sivillerin öldürülmesini savunuyor ve bunu strateji gibi gösteriyor. aynı abd'nin ırak'ta sivilleri öldürmeyi hak gördüğü gibi. ikisi de iğrenç, onları savunanlar ise solucan gibi bir şey bu dünyada. solucan en azından faydalı bir hayvan.
ayrıca o .rospu çocuğu 33 tane türk gencine kıydı. ülkemde 33 eve ateş düşürdü. adını bile anmak ahmaklık.

edit3: 1 gün geçti tekrar bir bakayım dedim. oğlum anlama sorunu mu var sizde? kulübünüz bile yapılanı desteklemedi, bunlar bizden değildir dedi hala olayı savunmadasınız.
bir zavallı da futbolla ilgimin olmamasına gocunmuş, yavru futbolla ilgim yok dedim sporla değil. beyin yerine ot tıkmışlar resmen. gece gece gülüyorum halinize...
devamını gör...

gencecik insanları alzehimer hastası gibi hissettirir. herkeste aynı sorun unutuyoruz..
devamını gör...

2015 yapımı norveç filmi. yönetmenliği roar uthaug yaparken, ana oyuncular ise kristoffer joner, ane dahl torp.

öncelikle bir felaket filmi olduğunu söyleyeyim. sinema dünyasında sık sık yer bulan felaket teması, bu filmde tsunami olarak yer buluyor. filmin ilham kaynağı ise, norveç’te 1934’te yaşanan ve 40 kişinin ölümüne neden olan tsunami felaketi. filmde adı geçen akerneset dağı , bu tehlikeye karşı güçlendirilmiş ve yine de tehlike arz eden bir dağ.

konusu jeolog kristian eikfjord evli ve 2 çocuk babasıdır. akerneset’te bazı anormallikler tespit eder. ilk başta dikkate alınmasa da felaket sonunda anlaşılmış ve hazırlık için çok az zaman kalmıştır. o sırada eşi çalıştığı otelde ailesiyle kalmaktadır. kendisi dağa çıkan konvoyla tsunamiden kaçmaya çalışırken, ailesi otelde mahsur kalmıştır.

görsel efektlerin ve özellikle felaket anlarının gerçekten iyi yansıtıldığını belirteyim. felaketin yarattığı atmosfer başarılı şekilde yansıtılmış, özellikle dağda tsunamiye yakalananların olduğu sahne gerçekten iyiydi. ama genel itibariyle , olası bir felaket için , fazlasıyla mucize içeriyordu. yer yer realiteden kopmalar olmuş. joner’ın oyunculuğu gerçekten başarılıydı. kısacası orta karar bir film diyebilirim. sadece norveç’in o güzel kasabası için bile izlenmeye değer diyorum. iyi seyirler şimdiden.



edit: fragman eklendi.
devamını gör...

bilinen bir gerçektir. kendisi portakal suyu ve votka tüketiyormuş.
rivayete göre.
bazı günler tencerenin içine rakı döküp içine ekmek koyup yiyormuş.
öyle sağlam içiciymiş.
devamını gör...

kısaltması 1k olan, okuduğunuz, okumayı düşündüğünüz ya da yarım bıraktığınız kitapları işaretleyip kütüphanenize ekleyebileceğiniz bir site. uygulaması da mevcut.

okuduğunuz kitap hakkında inceleme yapıp alıntı ekleyebilir hatta yapılan incelemeleri, alıntıları da okuyabilirsiniz. kitapları puanlayabilirsiniz. herhangi bir kitabı ya da yazarı takip ettiğinizde ana sayfanıza o yazarın okuyucularının yaptığı paylaşımlar çıkacaktır.
twitter'ın kitap için kullanıldığı bir versiyonu olarak düşünülebilir yani. gayet faydalı ve keyifli bir site.

edit: zamanında faydalı ve keyifli bir site olduğunu söylesem de ne yazık ki son zamanlarda fazlasıyla bozmuş site. sitenin bir suçu yok gerçi, günümüz insanı her şeyi bozduğu gibi bu siteyi de amacından farklı kullanıyor. facebook'tan fırlamış gibi gönderiler paylaşanlar, takibe takip diyen saçma bir kitle doğdu sitede. insanlar etkileşim almak, takip edilmek için saçma sapan şeyler paylaşır olmuşlar. kitap okuyanların sayısı ne yazık ki bu kitleyle başa çıkmaya yetecek gibi görünmüyor.

bu sayede, günümüzde insanların ilgi açı oluşunu ve beğenilme, popüler olma isteklerinin gün geçtikçe arttığı çıkarımını kolaylıkla yapabiliriz. kitaplar için açılan bir sayfayı bile bu niyetle kullandıkları göz önünde bulundurulursa, ciddi psikolojik ve sosyolojik çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...

aklı başında reşit birisinin istediği kişi ile cinsellik yaşamasını, çocuklara yapılan istismar ile kıyaslayan aşağılık insanlar sebebi ile bu hale geldik.
devamını gör...

okumaktan keyif aldığım, yazım tarzını çok sevdiğim, yaptığı uzun tanımlarda görsellerle konunun anlaşılırlığını arttıran bir yazar.

sadece gezilerinden edindikleri değil, diğer başlıklardaki tanımları da onun ince zekası ile dokununca, okunması da o derece keyif veriyor.

ayrıca efendim:
#1696707
#1685311

bu tanımlarla ilgili sizden ayrı bir başlık talep ediyorum*. sözlükte varlığı sevindiren , yokluğu ise üzecek yazarlardan. yazıları ve kendisi daim olsun.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim