yaşlı insanlar
farkettin mi bilmiyorum ama yaşlı insanlar giyimine dikkat ediyor bakıyorum da ceket alltan kumaş pantolonları içine süveterleri. *karşı tarafla siz diye hitap ederler, sakin ve düşünerek konuşurlar. böyle yaşlılarla oturup gerçekten uzun zun sohbet edebilirim. naif insanlar, insanlar. çocukla çocuk olur böyleleri, gazatesini okur. yaşlanınca mı böyle olur insan merak ederim. şiir yazar bu yaştakiler dedemden bilirim kültürlü adamdır arapça ile osmanlıca bilir. böyle insanlar içinde yaşayabilirim * genç ruhuma hitap eden yaşlılardır böyleleri
devamını gör...
baç vergisi
osmanlı devletinde çarşı ve pazar yerlerinden alınan vergidir.
devamını gör...
frej apartmanı
beyoğlu şişhane'de bulunan, 1905 yılında yapılan, o dönemin teknolojisiyle bir şaheser gibi donatılmış olan dört katlı bina. malzeme ve süsleme harcamalarından kaçınılmamış. iç ve dış malzemeler de malta ve italya gibi ülkelerden getirilmiş. yapımı tamamlandığında da hava gazı ve elektriğe kavuşmuş. bina konstantin kyriakidis ve nicomos yenidunya isimli mimarlar tarafından tasarlanmış. bina, art nouveau denilen, farklı bir barok tarzı uygulaması olan bol kıvrımlara sahip, süslemeli, desenli bir bina.
apartman, ismini istanbul cemiyet hayatının önde gelen yüzlerinden olan arap asıllı varlıklı levanten bir aile olan frej'lerden (freige) almıştır. bu aile, öylesine varlıklı bir aileymiş, ufak tefek zenginlerden de değil, beyrut ve hayfa limanları kabotaj hakkını osmanlı devleti'nin elinden alacak kadar da nüfuz sahibi zengin bir aile. bazı kaynaklara göre de, apartmanın dış cephesinde bulunan sekiz çocuk figürü , frej ailesinin melek olup uçan çocuklarını betimler. hatta çelik gülersoy'a göre de, binanın ön cephesinde ilk başta çıplak kadın heykelleri düşünülmüş ama o dönemki abdülhamid yönetiminin siyasi atmosferi, bu kadar sıra dışı ve özgür bir sanata elverişli olmadığından dolayı da bu fikirden vazgeçilmiş.
apartman, ismini istanbul cemiyet hayatının önde gelen yüzlerinden olan arap asıllı varlıklı levanten bir aile olan frej'lerden (freige) almıştır. bu aile, öylesine varlıklı bir aileymiş, ufak tefek zenginlerden de değil, beyrut ve hayfa limanları kabotaj hakkını osmanlı devleti'nin elinden alacak kadar da nüfuz sahibi zengin bir aile. bazı kaynaklara göre de, apartmanın dış cephesinde bulunan sekiz çocuk figürü , frej ailesinin melek olup uçan çocuklarını betimler. hatta çelik gülersoy'a göre de, binanın ön cephesinde ilk başta çıplak kadın heykelleri düşünülmüş ama o dönemki abdülhamid yönetiminin siyasi atmosferi, bu kadar sıra dışı ve özgür bir sanata elverişli olmadığından dolayı da bu fikirden vazgeçilmiş.
devamını gör...
efe aydal'ın fikirlerinin hiçbir vasfının olmadığı gerçeği
engelle
başlıklarını engelle
1.#99532
başlıklarını engelle
1.#99532
devamını gör...
ismail türküsev
haftasının nasıl geçtiğini öğrenmek istediğimiz nadide o tarz mı şeflerindendir. lanet olsun böyle kurumsallığa da metin yazarlığına da diyerek komedyen olmuştur.
ps: umarım haftaları iyi geçiyordur.*
ps: umarım haftaları iyi geçiyordur.*
devamını gör...
ağırkanlı rodriguez
hızlı gonzales’in kuzeni olur kendileri. looney tunes’ in kurgusal karakterlerinden biri. uyuşuk bir fare, insanı sinir edecek düzeyde ağır kanlı.(swh)
sarı şapkası, kırmızı fuları ve yeşil, belinden düşen bir pantolunu var. öyle uyuşuk olduğuna bakmayın çok hızlı silah kullanır aman dikkat!
sarı şapkası, kırmızı fuları ve yeşil, belinden düşen bir pantolunu var. öyle uyuşuk olduğuna bakmayın çok hızlı silah kullanır aman dikkat!
devamını gör...
hata üzerine hata yapmak
hata üzerine yanlış yapmak diye düzenlemek istediğim başlık. ilk yapılan hata, ikinci yapılan yanlış, üçüncüsü ise tercihdir felsefesine inanan biri olarak iki veya daha fazlasının kişinin kendi isteğiyle gerçekleştiğini düşündüğüm olay örgüleri.
devamını gör...
hoşlanılan kişiye mesaj atmak için bulunan bahaneler
devamını gör...
normal sözlük’te kankacılık
kankası olmayanların sürekli eleştirdiği şey. tamam artı oy fav falan hak edene vermek gerekir lakin bir yerde yazıyorsanız orada illa ki arkadaş edinirsiniz. sözlüklerin amacı sadece yazmak mı zannediyorsunuz siz? sözlükler sadece yazma ile ilgili olan yerler değildir. yeni dostlukların, arkadaşlıkların başlangıcıdır. sanki millet birbirinin nikaltına yalar yutarım seni tarzında tanımlar giriyor. sevgi ve saygı çerçevesinde herkes güzel şeyler yazıyor bunda ne var? niye her şeyi büyütüyorsunuz siz ya…
yargısız infaz yapmadan önce bence mantıklı düşünün derim. şimdi burada radyo yayınları yapılıyor, birtakım etkinlikler var yani. bunlar eşle dostla olacak şeyler bilmem anlatabildim mi? iyi millet suratını assın, sözlükte oylama olmasın, mal mal takılsın herkes öyle mi? yok be, bu bence çok sıkıcı. aşalım şu konuyu derim, millet kimle kanka oluyorsa da olsun bize ne? madem kankalık olayından bu kadar sıkıldıysanız siz kanka yapmayın burada sadece düz yazıp geçin.
bir şey sürekli gündeme geliyorsa bayar belli bir süreden sonra. belirtmek istedim.
yargısız infaz yapmadan önce bence mantıklı düşünün derim. şimdi burada radyo yayınları yapılıyor, birtakım etkinlikler var yani. bunlar eşle dostla olacak şeyler bilmem anlatabildim mi? iyi millet suratını assın, sözlükte oylama olmasın, mal mal takılsın herkes öyle mi? yok be, bu bence çok sıkıcı. aşalım şu konuyu derim, millet kimle kanka oluyorsa da olsun bize ne? madem kankalık olayından bu kadar sıkıldıysanız siz kanka yapmayın burada sadece düz yazıp geçin.
bir şey sürekli gündeme geliyorsa bayar belli bir süreden sonra. belirtmek istedim.
devamını gör...
isyan tetick
patlamaya devam adında müptezel şarkıya sahip müptezel şarkıcı. artık fenalık geldi yerli yersiz her türlü videonun arkasına bu aptalca şarkının kullanılmasından. şarkı 2 ay önce spotify’da global 50’ye girmiş şaka gibi.
kimdir bu nedir diye baktım meğer zamanında yine bir kekoluk nişanesi ile dillere pelesenk olmuş adana merkez patlıyor herkes şarkısını söyleyen veledin ta kendisi imiş. bu şarkının da youtube’da 65 milyon izlenmesi var şaka gibi. adana’da herkesin patlamasının ardından şimdi de patlamaya devam diye durum güncellesi yapmış. hayır, link verip izlenmesine katkı sunmak istemiyorum.
şarkının şöyle varoş, rezil sözleri mevcut.
ses ver adana, zirveden selam
durmak yok homie, patlamaya devam
yok bundan sonra size sigara filan
uçuyor yıldızlara müptezel bayan
harmanım, baba nerde çarşafım?
gördüğün bu paketler benim dermanım
hoppa, yavaşça açıldı fermanım
sakın kaçma, buraya gel la kezbanım
asıl ismi ramazan aslan imiş. hayat hikayesini bilmiyorum. illa ki kırsalın birinden kopup gelen ve kesin yürekleri burkacak acıklı bir hayat hikayesi vardır. yokluktan falan okuyamamıştır malum.
gündeme heijan diye bir müptezeli sokup “yansın geceler pelinsu eceler” ehehehehe diye gevrek gevrek güldüler bunlar da ağabeylerini (!) örnek alıp mantar gibi türüyorlar. adına da underground music diyorlar. nedense paraları olmadıkları için okuyamıyor ama torbacı kovalamak için baba cüzdanını çalabiliyorlar. sonra ün kazanıp biz bu işlerin kötü bir şey olduğuna vurgu yapmak istediğimiz için bunu müzikle anlatıyoruz diyorlar. bir tanesi de “evet ben ailemi ve yaşadığım ortamı değiştiremezdim belki ama direndim. okudum, bu bataklıktan çıktım” desin. yok. kısa yoldan para. içtikleri ucuz sentetiklere veda, babalarına merhaba!
kimdir bu nedir diye baktım meğer zamanında yine bir kekoluk nişanesi ile dillere pelesenk olmuş adana merkez patlıyor herkes şarkısını söyleyen veledin ta kendisi imiş. bu şarkının da youtube’da 65 milyon izlenmesi var şaka gibi. adana’da herkesin patlamasının ardından şimdi de patlamaya devam diye durum güncellesi yapmış. hayır, link verip izlenmesine katkı sunmak istemiyorum.
şarkının şöyle varoş, rezil sözleri mevcut.
ses ver adana, zirveden selam
durmak yok homie, patlamaya devam
yok bundan sonra size sigara filan
uçuyor yıldızlara müptezel bayan
harmanım, baba nerde çarşafım?
gördüğün bu paketler benim dermanım
hoppa, yavaşça açıldı fermanım
sakın kaçma, buraya gel la kezbanım
asıl ismi ramazan aslan imiş. hayat hikayesini bilmiyorum. illa ki kırsalın birinden kopup gelen ve kesin yürekleri burkacak acıklı bir hayat hikayesi vardır. yokluktan falan okuyamamıştır malum.
gündeme heijan diye bir müptezeli sokup “yansın geceler pelinsu eceler” ehehehehe diye gevrek gevrek güldüler bunlar da ağabeylerini (!) örnek alıp mantar gibi türüyorlar. adına da underground music diyorlar. nedense paraları olmadıkları için okuyamıyor ama torbacı kovalamak için baba cüzdanını çalabiliyorlar. sonra ün kazanıp biz bu işlerin kötü bir şey olduğuna vurgu yapmak istediğimiz için bunu müzikle anlatıyoruz diyorlar. bir tanesi de “evet ben ailemi ve yaşadığım ortamı değiştiremezdim belki ama direndim. okudum, bu bataklıktan çıktım” desin. yok. kısa yoldan para. içtikleri ucuz sentetiklere veda, babalarına merhaba!
devamını gör...
z kuşağı sizi çizgi film yapacak
bir kemal kılıçdaroğlu sözü.
akp nin yayınladığı animasyondan sonra söylemiş.
tam hali şöyle: ' bekleyin ve görün asıl z kuşagi sizi çizgi film yapacak'
kaynak
valla yine kibar davranmış. gençlerde gelecek kaygısı çok yüksek, sizi miki filmi yapacak da diyebilirdi.
oysa güzel örnekler sunup, kaliteli eğitim verseniz, biraz da maddi destek oldu bitti. gençler de oy verir anne babaları da.
akp nin yayınladığı animasyondan sonra söylemiş.
tam hali şöyle: ' bekleyin ve görün asıl z kuşagi sizi çizgi film yapacak'
kaynak
valla yine kibar davranmış. gençlerde gelecek kaygısı çok yüksek, sizi miki filmi yapacak da diyebilirdi.
oysa güzel örnekler sunup, kaliteli eğitim verseniz, biraz da maddi destek oldu bitti. gençler de oy verir anne babaları da.
devamını gör...
fly geyser
nevada eyaletinde bulunan kara çöl topraklarında, yakınlardaki eski sığır çiftliklerine saygı duyulması için adlandırılan, peri masalı, güzel bir fly geyser var. sığır çiftliği 1916 yılında inşa edildi. sahipleri, tarım arazisine su konulmasını ve küçük bir delik açılmasını istedi. güçlü bir fırtına yeryüzünün altında şişmeye başladığında, onu kapatmaya karar verildi. sadece 50 yıl sonra doğanın güçleri bu alanda güzel bir şofben oluşturdu.
günümüzde fly geyser, dünyanın gerçeküstü yerleri arasında yerini aldı. sudaki minerallerin, tuzların ve su bitkilerinin yoğunlaşmasıyla şofben kubbesine aktif olarak batıyorlar ve şofbenini tüm gökkuşağı renklerinde renklendiriyor. geysir'in bulunduğu topraklar bir ailenin mülkiyetindedir ve özel bir mülktür. mülk satmak için çok sayıda teklif sahipleri tarafından reddediliyor.

şu anda, şofben yüksekliği iki metreyi aşmamaktadır. şekli ve renkleri değiştirerek sürekli büyüyor. geiser'in çevresinde, güzel kaskat şelalelerini oluşturdular, birlikte jeolojik oluşum harika görünüyor. bu olağanüstü manzarayı ziyaret etmek için turistler yer sahibiyle görüşmek zorundalar. şofbeye düzenli geziler yapılmaz. şofbeyi yakından takip eden yolcuların ana sırlarından birini görme şansı var - geysir'in doğal havzalarında harika küçük balıklar yaşıyor.
devamını gör...
kafa filmler radyo yayını
çok güzel bir yayın ve yapım olan coldboy’un da güzel sunumuyla ve içeriği ile hoş vakit geçirmemizi sağlayan radyo yayınıdır. gelecek program için katkı olması adına naçizane benim tavsiye filmim ise; yerli bir yapım olan anayurt oteli dir.
devamını gör...
avrupa'yı bir şey zannedenler
evet avrupa bir şey. en azından sokakta rahatça gezip istediğimi söyleyebiliyorum. inanır mısınız üstelik sizi insan yerine koydukları da oluyor.
devamını gör...
makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar
domates sosuna eklenecek bir yemek kaşığı sirke ve hemen bir diş rendelenmiş sarımsak lezzetini zenginleştirir makarnanın. bunu da rahmetli muzaffer izgü'nün bir çocuk kitabından öğrenmiştim çocukken, pek haklıymış. *
devamını gör...
nadire kabinesi
rönesans döneminde avrupa'da yaygınlaşan, modern müzelerin temeli olarak kabul edilen koleksiyonlar. italya'da studiolo, fransa'da cabinet de curiosités, almanya'da kunstkammern** olarak biliniyor.
15. yüzyılda dünyada yeni yerlerin keşfedilmesiyle buralardan getirilen çeşitli objeler koleksiyonlara alınmaya başlandı. küçüklü büyüklü bir çok objenin bulunduğu kabinelerde elde edilen heykellerden, madalyalardan kurutulmuş bitkilere, pusula ve saatlerden çeşitli cüce ve canavarlara kadar ne kadar garip, ilginç, dikkat çeken şey varsa koleksiyonerler tarafından toplanıyordu. toplanan tüm objeler onlara özel ayrılmış olan geniş salonlarda ya da çekmecelerde, raflarda ve vitrinlerde sergileniyordu. aşağıdaki görseldeki gibi.
domenico remps - cabinet of curiosities (c. 1690)
bu koleksiyonların belli kategorileri vardı. bunların en bilinenleri naturalia* artificalia* scientifica* mirabilia* bibliotheca* ve exotica*.
peki kimdi bu koleksiyonerler? aristokrat ve burjuva kesiminden çeşitli gruplar, sanatçılar, şairler, rahipler, eczacılar ama özellikle imparatorlar ve hanedanlar topladıkları eşyalarla kendi nadireler kabinesini kuruyordu.
17. yüzyıla doğru avrupa'da popüler hale gelmiş kabineler imparatorlar tarafından güç gösterisi için kullanılıyordu. her imparatorluğun bir nadireler salonu bulunurdu. halil edhem'e göre topkapı hazineleri de nadireler kabinesine dahildir. topkapı'daki koleksiyonlarda 1530'larda venedik tarafından hediye edilen bir ''unicorn'' varmış mesela. ilginç.
johan zoffany - tribuna of the uffizi (1772-77)
belli kategorileri olsa da nadire kabinelerinde tasnif sistemi ve sistematik bir düzen yoktu. yukarıdaki tablodaki mekan uffizi galerisi, gördüğümüz üzere her yer her yerde. belli bir düzen yok modern müzelerdeki gibi. göze çok hoş geliyor ama.*
koleksiyon tamamen sahibinin zevkine göreydi ve herkes göremezdi, özel koleksiyonlar sonuçta. bu sebeple kabineler içinde barındırdıklarıyla sahibini, onun dünyaya bakış açısını ve özellikle gücünü de temsil ediyordu. imparatorların nadireleri ali artun'a göre ''hükümranların dünya üzerindeki egemenliklerini canlandırdıkları mikrokozmosları'' idi. imparatorların kendilerine özgü hayal mekanlarıydı. hayat imparatora güzel tabi.*
nadire kabineleri 19. yüzyılda açılan ilk müzelerin koleksiyonlarını oluşturdular. bizde de aynı dönemde müzeleşmenin öncüleri osman hamdi bey ve halil edhem olmuştur.
kaynaklar:
ali artun, “nadire kabineleri”, müze ve modernlik: tarih sahneleri–sanat müzeleri l, s. 25-43
kaynak 2 kaynak 3 kaynak 4
15. yüzyılda dünyada yeni yerlerin keşfedilmesiyle buralardan getirilen çeşitli objeler koleksiyonlara alınmaya başlandı. küçüklü büyüklü bir çok objenin bulunduğu kabinelerde elde edilen heykellerden, madalyalardan kurutulmuş bitkilere, pusula ve saatlerden çeşitli cüce ve canavarlara kadar ne kadar garip, ilginç, dikkat çeken şey varsa koleksiyonerler tarafından toplanıyordu. toplanan tüm objeler onlara özel ayrılmış olan geniş salonlarda ya da çekmecelerde, raflarda ve vitrinlerde sergileniyordu. aşağıdaki görseldeki gibi.
domenico remps - cabinet of curiosities (c. 1690)bu koleksiyonların belli kategorileri vardı. bunların en bilinenleri naturalia* artificalia* scientifica* mirabilia* bibliotheca* ve exotica*.
peki kimdi bu koleksiyonerler? aristokrat ve burjuva kesiminden çeşitli gruplar, sanatçılar, şairler, rahipler, eczacılar ama özellikle imparatorlar ve hanedanlar topladıkları eşyalarla kendi nadireler kabinesini kuruyordu.
17. yüzyıla doğru avrupa'da popüler hale gelmiş kabineler imparatorlar tarafından güç gösterisi için kullanılıyordu. her imparatorluğun bir nadireler salonu bulunurdu. halil edhem'e göre topkapı hazineleri de nadireler kabinesine dahildir. topkapı'daki koleksiyonlarda 1530'larda venedik tarafından hediye edilen bir ''unicorn'' varmış mesela. ilginç.
johan zoffany - tribuna of the uffizi (1772-77)belli kategorileri olsa da nadire kabinelerinde tasnif sistemi ve sistematik bir düzen yoktu. yukarıdaki tablodaki mekan uffizi galerisi, gördüğümüz üzere her yer her yerde. belli bir düzen yok modern müzelerdeki gibi. göze çok hoş geliyor ama.*
koleksiyon tamamen sahibinin zevkine göreydi ve herkes göremezdi, özel koleksiyonlar sonuçta. bu sebeple kabineler içinde barındırdıklarıyla sahibini, onun dünyaya bakış açısını ve özellikle gücünü de temsil ediyordu. imparatorların nadireleri ali artun'a göre ''hükümranların dünya üzerindeki egemenliklerini canlandırdıkları mikrokozmosları'' idi. imparatorların kendilerine özgü hayal mekanlarıydı. hayat imparatora güzel tabi.*
nadire kabineleri 19. yüzyılda açılan ilk müzelerin koleksiyonlarını oluşturdular. bizde de aynı dönemde müzeleşmenin öncüleri osman hamdi bey ve halil edhem olmuştur.
kaynaklar:
ali artun, “nadire kabineleri”, müze ve modernlik: tarih sahneleri–sanat müzeleri l, s. 25-43
kaynak 2 kaynak 3 kaynak 4
devamını gör...
hobbit
j.r.r. tolkien tarafından yazılmış ve ilk hallerini 1930'lu yıllarda almasına rağmen 1937 senesinde yayımlanmış, bilbo baggins ve bir grup cücenin macerasını anlatan fantastik bir kitaptır.
tolkien, akademisyenlerin mecbur kaldığı yıllık bitirme sınavını okuma görevini bitirmeye çalışırken boş bir kağıdın üstüne şu cümleleri yazdı: "topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı."
(bkz: orta dünya)
(bkz: yüzüklerin efendisi)
(bkz: silmarillion)
(bkz: bilbo baggins)
(bkz: the shire)
tolkien, akademisyenlerin mecbur kaldığı yıllık bitirme sınavını okuma görevini bitirmeye çalışırken boş bir kağıdın üstüne şu cümleleri yazdı: "topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı."
(bkz: orta dünya)
(bkz: yüzüklerin efendisi)
(bkz: silmarillion)
(bkz: bilbo baggins)
(bkz: the shire)
devamını gör...

