*şener şen rozeti gelmeden rozet almıyacağım.
devamını gör...

hakkında pek çok şey bilip pek az şey anlattığım 1933 doğumlu rus şair. sanıyorum ki voznesenski'nin sunduğu sanat, hayatından ve karakterinden bağımsızdır aslında. şiirin kendisi onun ruhundan bir parça gibi dağılıp kelimelere karışmıştır. şiirlerinde bir parça ruhu vardır ama artık şiirleri ondan bağımsızdır. yanlış anlaşılmasın elbette bu dediğim, şairi kim ise şiiri de ondan ibarettir sadece voznesenski şiirlerini öyle ustaca yazmıştır ki, şiirleri ondan bağımsız olduğunda bile bir anlam içerir. şiir mayakovski'de başlar ve voznesenski'de noktalanır . genç yaşında dahi muhalif bir tavır sergilemiştir ve defalarca sansüre uğramıştır voznesenski. eserlerinde, büyük bir hayranlık duyduğu ve bir süre çıraklık yaptığı pasternak'ın izleri görülür fakat dili kullanışı mayakovski izleri taşır. aslında mimarlık okumuş fakat resime ilgi duyduğu gençlik dönemi haricinde daima yazmaya ilgisi olmuştur.

(bkz: akhillesogo serdtse)
(bkz: antimiri)
(bkz: soblazn)
(bkz: vıpusti ptitsu)

--- alıntı ---

şeytan öylesine doyumsuz bir güzellik vermiş ki sana
ne acı bu denli geç rastlamak sana
ve böylesine erken ayrı kalmak sonunda.

--- alıntı ---
devamını gör...

tek çiçekle bahar

iste şu canı viran edeyim
alemin gizini ayan edeyim
üflensin ruhuma bin ömür daha
uğrunda ziyan edeyim
devamını gör...

mor biberlerimin mor çiçekleri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-küçük su birikintisine ne denir?
+ne denir?
-sucuk.
+allahım sana geliyorum.
devamını gör...

egolu insanlar.
devamını gör...

yanarak, donarak veya elektrik çarpmasıyla ölmek.
devamını gör...

bir düşünceye yapılabilecek en kötü işkence. yavaş ve acılı bir ölümün son çırpınışlarına fikir ürününü itekleyen.

düşünceyi eleştirmek, yargılamak, kınamak sanki korkunç bir saldırıymış gibi algılanıyor fikri üretene karşı. bu da fikirleri mülk edinme anlayışımızın bir sonucu.(bkz: fikri mülkiyet)
bu yüzden tartışmalarda kişisel savunmalar ve kişiye hücumlar da yaygın.

lakin sanılanın aksine bir fikrin başına gelebilecek en kötü şey eleştirilmek, yanlışlanmak vb. değil. sadece dikkate alınmamak.
düşünce gibi akışkan, yayılmacı politika izleyen, üstüne bastıkça kuvvetlenen, eleştirildikçe delikleri bulunup tıkanan ve daha da güçlenen bir şey için en büyük kabus, iplenmemek ve olduğu gibi bırakılmak.

tabii bizim bu mülkiyetçi fikir anlayışımız iplenmemeyi, dokunulmamayı bir tür 'onanma' olarak algılayıp seviniyor orası ayrı.
hatta sırf bu kınanma ve eleştiri alma korkusuyla , gülünç bulunma kaygısıyla düşüncelerini daha en başından kendi içindeyken iplemeyip bastıran, dışarı aktarmayan insanlar var.
oysa bunları bir rahat bıraksak, kendi parçamız ve ürünümüz olarak algılamayıp ; haklı eleştirilerde biz de gülebilsek değişim , dönüşüm ve gelişimleri kaçınılmaz olacak.
devamını gör...

itü işletme mühendisliği mezunu, okul birincisi.
mezuniyet konuşması umut dolu. gençlerin sorumluluk alması harika.
youtube
haber
devamını gör...

maksat sadece tokyo yu gezmekti sanırım
devamını gör...

normal sözlük bünyesinde kurulan kitap kulübü hakkında bilgi almak ve katılmak isterseniz #1041665 no'lu tanımı ziyaret edebilirsiniz.

kitap kulübü, normal sözlük yazarlarının her ay seçilen kitap hakkında kitap toplantılarına katıldığı, bünyesinde edebiyat, yazarlar, kitaplar hakkında sohbet edilen ve incelemelerde bulunulan, yani sizlerin keyifli vakit geçireceği normal sözlük kulüplerinden biridir. bu başlık altında kitap kulübü'nde yapılan toplantı duyuruları, sözlük yazarlarının kulüp hakkında söylemek istedikleri, fikirleri, soru ve sorunları, yılbaşı çekilişi gibi yapılan bazı etkinlikler yer almaktadır.

kitap kulübüne katılmak için ilgili başlığı ziyaret edebilir, soru ve sorunlarınızı kulüp başkanları @armysuzy ve @aziz varvara alekseyevna'ya iletebilirsiniz.
devamını gör...

mutlulukları daim olsun. biz mutlu değiliz diye başkasının mutluluğunu niye kıskanalım..
devamını gör...

engellilik, doğuştan ya da sonradan gerçekleşebilen, fiziksel veya zihinsel olabilen kişinin yaşamında çeşitli kısıtlamalara neden olan bir durumdur. engelli bireylere toplum tarafından çoğu kez layık görülen "hasta rolü"dür. çoğu engelli bireyin daha iyi olma, içinde bulunduğu şartı değiştirme imkanı yoktur. buna rağmen, değişmeyeceğini bile bile toplumca bu hasta rolünün oynanması beklenir. sanki kişi bir süreliğine bu durumdadır ve o sürede hasta rolünü üstlenmelidir.

birey, engelli olma durumuyla tanımlanır. kişiye bu rolden kurtulmak için çok az fırsat verilir ve kişinin varlığına dair diğer özellikleri ikinci planda tutulur. "engelli ama çok iyi resim çiziyor." ifadesinde görünürde bir övgü olsa da arka plandaki engelliliği önceleme durumu gözden kaçmayacaktır. çoğu zaman engelli bireyler engellilik durumuna ilişkin tariflere maruz kalır.

engelli bireylerin durumlarıyla ilgili pozitif veya nötr tanımlamalar kullanılmaz ve yetersizlikler vurgulanır: şanssız ve özürlü gibi. hiç tanımıyor olmamıza, hayatı hakkında hiçbir bilgimiz olmamasına rağmen bir birey engelliyse aklımızdan geçen ilk birkaç sözcük de negatif ve eksikliğe yönelik tanımlamalardan biri olabilir ayrıca.

günümüzde bütün "iyileştirmelere rağmen" çalışabilecek yaşta olan engellilerin %70'inin işi yoktur.

engelli insanların* cinsellik yaşamaları sapkınlık olarak değerlendirilmektedir. engelli bireylerin cinsel olarak pasif bir yaşam sürmesi beklenir. oysa engelli bireyin cinsel eylem, arzu ve ihtiyaçlarından soyutlanmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir*. bazı durumlarda bu konudaki sapkınlık görüşü artış gösterebilir. *

yahudi katliamı olarak anılsa da hitler, fiziksel ve zihinsel engeli bulunan insanların da üstün ırka yakışmadığı gerekçesiyle katledilmesi emrini vermiştir. bazı alman doktorlar da kendisiyle işbirliği yapmış, bu kişilerin tespit ve gözetiminde rol almışlardır. halkın artan tepkileri sonrası hitler bu uygulamayı sonlandırma emrini vermiş olsa da engelli bireylerin öldürülmesi gizliden gizliye devam etmiştir.

engelliliğe dair kullanımı yaygın ifadelerden bazıları gündelik yaşamda insanlardan sıkça işitebileceğimiz "özürlü müsün?" "engelli misin?" benzeri ifadelerdir. bu tür ifadelerin kullanımı engelli bireyleri aykırılaştırmaktadır. ayrıca toplum gözüyle bazı olumsuz ya da bir şekilde gerektiği gibi yapılmayan eylemin engellilik durumuyla bağdaştırıldığını açık eder.

engelli olma durumu kişinin kimliğine dair sadece tek bir özelliktir, kimliğin bütününü oluşturmaz.
hepimiz engelli değilsek de birer engelli adayıyız.
devamını gör...

madem büyücülerden konuşuyoruz, o zaman ben de favorilerimi yazayım.

ilk olarak “kralkatili güncesi” romanlarından kvothe’den söz etmek istiyorum. ilk sıraya koymamın nedeni ise kendisi ile en yüksek düzeyden empati kurabilmemdir. bizden biridir aynı zamanda. uzaklarda değildir.
çocukluğundan gençliğine kadar onunla büyüdüğümdendir sonra.

sonra radagast gelir benim için. doğayla ormanla içiçe, şevkatli, minnoş bir büyücü zira. tam akşam yemeğine davete gitmelik biri. çok iyiyseniz gece evinde konaklayabilirsiniz bile.

ve tabiki gandalf...
kendisini frodo’nun söylemiş olduğu şiirle anmak daha doğru olur;

ölümcül bir kılıç ve şifalı bir elle,
bükülüyordu beli yükü altında.
çınlayan sesi ve yanan işaretiyle,
yorgun bir hacıydı kendi yolunda.

tahtına kurulmuş bir irfan sahibi
kızmakta çabuk, daha da kolay gülmesi
yaşlı bir adam şapkası hırpani
yaslanmış duruyor, asası dikenli..




ve rand al thor...
savaşçı büyücülerin gözdesidir zannımca. şafakla gelen, gölgekatili, sabahın efendisi.


ve daha niceleri... büyücüleri sevelim.
devamını gör...

pandemiden hemen önce sinemada izlemiştim,
(bkz: küçük kadınlar)
çok beğenmiştim.
devamını gör...

yavrucum diyorum puzzle diyorum, senle olmaz diyorum. olmazsa üzerine otururum diyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bünyesinde yirmi yedi ülkeyi* barındıran siyasi ve ekonomik bir birliktir. 1992 senesinde maastricht antlaşması sonucunda kurulmuştur.
devamını gör...

chicago'lu trip-hop, downtempo müzik grubu.

sanıyorum yaklaşık 5 senedir adı bile aklıma gelmemiştir. hayatımın bir döneminde tango ile hem dans hem müzikal anlamda ilgili olduğum zamanlar, hem de trip-hop'u fazlasıyla içselleştirip efsane muamelesi yaptığım dönemlerdi. bu ikisi bu sebeple birbirini fazlasıyla çağrıştırmaktadır. insan bilincinin altı, çok katlı... hiçbir şeyi unutmuyor açıkçası.
devamını gör...

ben.
ekmek yerine pilav tercih edenlerdenim.
pirinç olur, bulgur olur hiç farketmez.
oy oy oy oy.yayvan tabakta manzara canlandı gözümde birden.
yarın öğlene karşıma çıksın inşallah.
devamını gör...

seksi tabu, kötü aşağılayıcı olarak gören insanların içine düştüğü durumdur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim