denize girmek için gözlüğü çıkarınca güzel manzaranın keyfine varamamak.
(yağmur yağınca kör olmak, kesinlikle maske)
(bkz: hem miyop hem astigmat olmak)
devamını gör...

sanılanın aksine amed kürtçe değildir. diyarbakır için kullanılan amed, amid, amida gibi isimlerin kökeninin hangi dil ailesine ait olduğu tartışmalıdır.
öte yandan şehre gelirsek benim bursa'ya benzettiğim bir şehir oldu, her ikisinde de ulu cami var ve şehir içinde adım başı tarihi camiler, hanlar vs. ile karşılaşırsınız.
peygamberler ve sahabeler diyarıdır. merkeze 40 dk uzaklıkta eğil ilçesinde hz. zülkifl ve hz. elyesa'nın kabirleri bulunur. diyarbakır ulu camiinin içinde bambaşka bir huşu hissedilir, caminin yeryüzünde bulunan bir takım vasıfları haiz sayılı alanlardan birinin üzerinde olduğu söylenir, bulunduğu alan evveliyatında kilise ve pagan ibadethanelerinin bulunduğu bir yermiş.
diyarbakır surları çin seddinden sonra en uzun duvar olma özelliğine sahiptir.
fiskaya'dan hevsel bahçelerini, on gözlü köprü üzerinden ise dicle'nin usul usul akışını seyredebilirsiniz.
uygun fiyatlara lezzetli yemekler ve tabii ki burma kadayıf yiyebileceğiniz kadim bir şehir. burma kadayıfı nereden alırsanız alın hepsi kaliteli olup, tüm esnaf siparişiniz hazırlanırken ağzınızı ve midenizi oyalayacak tatlıyı size ikram eder.
son olarak, zamanında hendek operasyonlarında görev alan tüm vatan evlatlarına şükran duymak gerekir, o daracık sokaklarda sivil hassasiyeti gözeterek böyle bir operasyonu icra etmek her silahlı kuvvetlerin harcı değildir.
devamını gör...

evet inanıyorum gün gelecek bu başlık (bkz: hiv) olarak güncellenecek.
daha önce (bkz: hiv) başlığı açıp yazmıştım ama ısrarla burası yürüyor. o zaman benzer şeyleri buraya da yazalım, ne yapalım. orayı okuyan burayı okumayıversin, benzer bilgiler.
tüm tanımları okudum. buna değinen (bkz: mahakali)ve (bkz: mademoiselle) isimli yazarlara da teşekkürü borç bilirim.
nasıl tbmm meclisi, itü üniversitesi diye söylemiyorsak hiv virüsü de demeyelim. ufak takıntıları olanlar var hem doğrusu da bu.
öte yandan çok değerli bilgiler veren yazarlara da teşekkürler ancak hem genel bilgilendirme hem de eksik bilinenler için birkaç şey söyleyelim. sözlükteki şu başlıklarda da güzel tanımlar var.
(bkz: aids)
(bkz: virüs)
bu virüs şempanzelerden insana geçmiş. nasıl geçmiş diye merak ediyorsanız, yemişler öyle geçmiş.
insan insanı yerse de geçebilir.
peki insandan insana nasıl bulaşır?
1.kan yoluyla %100 bulaşır. hiv+ birinden kan alırsanız bulaşır. kızılayda bile oldu. geçmişte örnekleri var.
#614857 şu güzel tanımda paylaşılan linkte tüm sayılar var. psy active e sormuştum hatta bu sayılar güvenilir mi diye?
2. anneden hamilelikte ve doğum sonrası emzirme ile geçer.
3. cinsel sıvılar ile geçer. korunmasız cinsel ilişki ile geçer. hiv+ partner ile korunmasız ilişki yaşayan diğer partnere ilk seferde %100 geçecek diye bir durum yok. ne kadar çok birliktelik o kadar yüksek bulaşma riski.
virüs bulaşınca ne yapıyor?
kuluçka süresi var. birçok dokuya yerleşse de ölümcül etkisini bir tür beyaz kan hücresi üzerinde (t lenfosit) gösteriyor. bu hücrenin içine girip çoğalıyor. hiv sayısı arttikça t lenfoit sayısı azalıyor. bağışıklık zayıflıyor. çünkü bu hücreler yabancı hücrelere karşı (bakteri-kanser hücresi hatta organ nakli ile gelen hücreler) savaşıyor. hastalığın (aids) oluşması zaman alıyor. yıllarca sürebilir. sonuçta normal koşullarda tedavi edilebilen ishal, menenjit, verem, zatürre gibi hastalıklar vücuda ciddi zararlar vermeye başlıyor, bazı durumlarda ise kanserler görülebiliyor.
tedavisi var mı?
hiv için geliştirilen ilaçlar virüsün vücutta çoğalmasını ve bağışıklığı baskılayıcı etkisini önleyerek, hiv + kişilerin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. bunun için tedaviye erken başlanması ve doktor kontrolünde düzenli olarak devam edilmesi önemlidir.
bazı istatistikler:
dünyada yaklaşık 40 milyon hiv + birey olduğu düşünülüyor. acaba kaçı tedavi görüyor?
türkiye'de ise yaklaşık 20 bin hiv + birey varmış ve 1/10'u aids.
aids'in yaygın olduğu ülkelerden biri değiliz.
bizde ilk hiv+ vaka 1985'te ortaya çıkmış.
hastalıktan ölenleri anmak ve farkındalık yaratmak için 1 aralık dünya aids günü olarak kabul edilmiştir.
son olarak incir reçeli diye bir film olmasaydı anlaşılan çok kişi bihaber olacakmış.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

içli köfte, yuvalama, şiveydiz, patlıcan ekşilisi, kuru dolma, ciğer.
devamını gör...

evet 3 adet fotoğraf bırakıyorum buraya;
1)sabah 7 suları. bir kaç ayarıyla oynansa da , ortaya çıkan enfes bir fotoğraf. bayılıyorum buna

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

2) sabaha karşı 5-6 suları. muhteşem bir güneşin doğuşuna şahitlik ettiğim gündür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

3) bu da akşamüzeri saatleri, güneşin batışı birçok renk cümbüşü katıyor hayatımıza.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ağlayan birini görünce ne diyeceğini şaşırmış olması muhtemeldir.
devamını gör...

bu başlık biraz genelleme olmuş ben pek katılmıyorum bu görüşe kadınlar kendilerine iltifat edilmesinden ilgilenilmesinden tabi ki hoşlanır aynı zamanda erkekler de bu durumlardan hoşlanır. biz kadınlar erkeklerden daha çok hissettiklerimizi dışa vurduğumuz için erkekler bunun tanımına aşk dediğimizi sanıyorlar. evet dile aktarırken ben aşık oldum deriz ama içi boş bir cümledir bu sizler de kanmayın bence erkekler... naçizane...
devamını gör...

sürekli bir şeyleri şikayet etmeleri.
devamını gör...

“birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir.”

| paul auster
devamını gör...

son osmanlı olan neslişah'ın, murat bardakçı tarafından yazılan kitabında saraylı olmanın bir kaidesi olarak geçen durum.
saraylı olan gülemiyor ama ben köylü olduğum için basabilirim kahkahayı en seslisinden. neşem geçsin de mi?
hah hah ha*.
devamını gör...

ben bir sene dayanabildim, saygım sonsuz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

iron maiden rozeti profiline çok yakışmış olan yazar.* darısı benim başıma.**
devamını gör...

türk dil kurumu'na göre anlamları:

--- alıntı ---

- başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış
- türev
- özleyen, göreceği gelen

--- alıntı ---

olan kelime.

bu vesile ile, içerisinde müştak kelimesi geçen çok sevdiğim bir şarkıyı da şu kenara koyayım:

devamını gör...

genellikle fiziksel güzellikleriyle ön plana çıkan insanlar tarafından dertmiş gibi gösterilir ama sanıldığı kadar dert değildir. bir defa bu çirkin kelimesini kullanmaktan nefret ediyorum ama derdimizi de anlatmak hakkımız.

tüm erkeklerin bildiği gibi güzellik kavramı, erkekler arasında çok da kafaya takılan bir durum değildir. kadınlar gibi, küçük bir kız çocuğu zamanlarından başlayarak süslenilen, güzelleştirilmeye çalışılan bir cins değiliz. erkekler çevrelerinde güzellikleriyle değil, karakterleriyle, ekonomik sermayesiyle ve buna bağlı olarak kültürel sermayesiyle değerlendirilirler. bu arada, çirkin kelimesini kendimle alakalı tek bir cümlede duymadım, bu kadar.

insanların beklediği, kurguladığı, çirkin bir erkeğin zor ve mücadelelerle geçen bir yaşamı olmasıdır. buradan bir dram çıkarmalı, bir trajediyi canlandırmalıyızdır ki okunalım, ilgi çekelim, birileri bizim mücadelemizi takdir etsin. "çirkin dediniz, bu kız sana bakmaz dediniz, işte, üstümde takım elbise, altımda mercedes, yanımda cacık gibi bir karı. sakın umudunu kaybetme kardeşim" benzeri açıklamalı fotoğraflar bunun tezahürüdür. bunların tümü, çirkinlikten bağımsızdır. yalnızlığına en güzel sebebin çirkinlik olduğuna inanan, kendini zerrece geliştirmemiş, belki cimri, buz gibi suratı olan, espriden anlamayan bir lale, tüm özeleştirisini tek bir sıfata sığdırmıştır ve bununla sorunu yoktur.

işte tüm bu trajedi yaratma yahut bir başarı hikayesi yazma güdüsü taşıyan dostlarımız, bu şekilde, kapitalizmin de müthiş desteğiyle yıllardır fiziksel özelliklerimizin kendimize büyük bir dert olduğunu, mücadele edilmesi gereken bir kötülük olduğunu anlatıp durdular. sonra sosyal medyayı kullanarak leş gibi bir standart belirlediler, kaslı, benzer saç ve sakal tipi olan, benzer erkekler. bir çift meme tutmak için bu standarta uymanız gerektiğini, eğer böyle olmazsanız hiçbir şekilde tercih edilmeyeceğinizi söylediler. bunların yanında, bir grup vatandaş da "bunlar mühim değil, elbettte insan kendine bakmalı ama kişi kendini kültürel olarak da yetiştirmeli, eğitimine önem verip kariyerine bakmalı. bu şekilde aradaki fark kapanır" dediler. tüm bunların arkasında bir kadını elde etmek, iki öpüp koklamak yatıyor.

bu kadın, güzel, memeleri kocaman bir kadın olunca, doğal olarak fiziksel özellikler ön plana çıkıyor. herkes dengi denginedir ve her kadın da çok güzel ve koca memeli değildir. ancak bu, çirkin kardeşimize tavsiye veren iki taraf da diyor ki: bu kadını elde etmek istiyorsun, o yüzden tipini düzelt ya da çok çalışıp para kazan. senin hayatında yaşadığın zorlukların bir önemi yok. yaşadığın travmaların, kaygıdan uykusuz gecelerinin, ak düşen saçlarının hiçbir önemi yok. bu reçetelerden birini uygulayacaksınız ve bu çirkinlik derdinizden kurtulacak ya da makyajlayacaksınız.

daha çok şey yazılır aslında ama konu dağılıyor. çirkin bir erkek olmak, dert değildir. bu size dert oluyorsa, orada başka yanlışlar vardır, onlara bakın.
devamını gör...

papatya albümünden teoman şarkısı. teocuğumun acemiliğine denk gelmiş olsa gerek hiç teoman şarkısı gibi durmayan sözleri var. daha çok ümit sayın şarkısı gibi. yakışmadı.

edit: pek sevgili yazarımız mois uyardı. sözleri barlas erinç'e aitmiş. bikaç yerde teoman & barlas olarak geçse de teoman bi iki virgül attı muhtemelen. araştırmadan yazdığım için haksız, teo tarzı değil dediğim için haklıymışım. hayat böyledir işte.
devamını gör...

cümle bile değil kelimedir.

(bkz: yapmasaydın)

o kadar uğraş, didin emek ver bir işi halletmek için ve sonunda küçük çaplı zafer kazan, sırf o şahıs için;
aptal çocuğu gelsin hararetli bir tartışma anında yapmasaydın desin.

değer verdiğim insanın nankörlüğünün bu denli pişkince ağzından dökülmesi kalbimi çatır çutur kırıyor.

o sırada kafamda canlanan ise eli ile göğsüme uzanıp, kalbimi yerinden söküp, yere atıp, üstünde hunharca debelenmesi oluyor.
devamını gör...

bir bilgiyi yasaklamaya veya gizlemeye çalıştığımız zaman, istemediğimiz bir şekilde bilginin hızla yayılma durumudur.
devamını gör...

evi temizledikten sonra duş alıp steril steril dizi izlemek.
devamını gör...

adam fawer'ın olasılıksız kitabı. ilk okuduğumda bunun nasıl filmini çekmemişler diye düşünmüştüm.

eğer kitaba sadık kalarak filmi yapılırsa baş yapıtlar arasına girebilir
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim