belki de bu yüzden yok olup gitmekten korkmuyordu. var olmaktan yeterince korktuğu için.
az.
sevdiğim kitabın yazarıdır.
devamını gör...

bu dünyanı direği yok,
merhameti yüreği yok,
klavuzun gereği yok.
yolun sonu görünüyor.
hikayesi:
“yolun sonu görünüyor” türküsünün sözleri ise dursun ali akınet‘e ait. 1945 yılında ordu’nun fatsa ilçesinde doğan ve sürücülük mesleğiyle iştigâl eden dursun ali akınet, annesi zekiye hanım’ın ankara’daki hacettepe hastanesi’nde vefatından hemen önceki “gerek yok oğlum, yolun sonu görünüyor” sözünden ilhamla annesinin cenazesiyle fatsa’ya yolculuk yaparken bu şiiri yazdığını belirtmiştir.
devamını gör...

allahtan 9 yıl önce bitirip gelmişim askerliğimi. anılar bile kalmadı beynimde silindi gitti. 40 bin lira büyük para, parası olana az gelir belki ama bana göre yazık.
devamını gör...

her ne kadar sözlüğe yeniden gelinse alınacak nick gibi bir isim olsa da gerçekten var olan, 1890 doğumlu victor lustig adındaki dolandırıcılar kralı.

lustig zaten önceden de ufak tefek dolandırıcılıklar yapan bir tipmiş. bir gün gazetelerde eyfel kulesi'nin bakımının son derece masraflı olduğuna ve bu nedenle de yıkılması gerektiğine dair bir haber görmüş. kafasında bir ampul yanan lustig, hurda ticareti yapan kişilerle hemen iletişime geçmiş ve kendisini hükümet adına bir yetkili gibi tanıtarak, halkın tepkisini çekmemek adına, kendileriyle gizli bir toplantı yapmak istediğini söylemiş.

tüccarlar ne olduğunu bilmedikleri için toplantı yerine gitmişler. lustig eski kulağı kesiklerden olduğu için, içlerinde en saf olanı gözüne kestirerek ihaleyi ona bırakmış. bir de üzerine, işin herhangi bir pürüz çıkmadan hallolmasını istiyorsa, bazı yetkililere rüşvet vermesi gerekeceğini söyleyerek adamı katmerli dolandırmış.

bunu da sorunsuz halleden lustig paraları almış ve ortadan kaybolmuş. bir süre saklandığı yerde kıyametin kopmasını beklemişse de beklentisi boşa çıkmış çünkü dolandırılan adamcağız utancından polise bile gidememiş.

***

lustig bu durumdan yüz bulmuş ve aynı işe bir kez daha kalkışmış. fakat bu sefer çetin cevize çattığından, kaçtığı amerika'da yakalanarak bir zamanların meşhur alcatraz hapishanesi'ne gönderilmiş ve ölene dek orada kalmış.
devamını gör...

ne zaman fotoğrafını görsem, sadece bakıyorum. binlerce gb veri işliyor içime, ama anlatamıyorum, dökemiyorum bunu duygularıma. bir gün, karşınıza nilgün marmara gibi biri çıkarsa, sakın bırakmayın onu. değeri öldükten sonra anlaşılıyor çünkü.
devamını gör...

2020 yılı içerisinde, ülkemiz okuma alışkanlıklarına ışık tutan araştırmadır.

yapılan araştırmaya göre, günde üç saat televizyon izleyen ve internette yedi saat geçiren halkımız, kitap okumaya sadece bir dakika ayırdı.

ayrıca, kitap okumak ihtiyaç listemizde 235. sırada kendine yer bulabildi.

haber için buradan
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
biraz zor oldu ama ikna ettim miniği..
devamını gör...

kardeşimle atari yüzünden o kadar çok kavga ederdik ki annem "inşallah elektrikler kesilir. biliyorsunuz annelerin duaları kabul olur." derdi ve gerçekten elektrikler kesilirdi. sonradan öğrendik ki gidip şalteri indiriyormuş. biz sırf bu yüzden yıllarca uslu durduk.
devamını gör...

beğenileriyle varlığıni keşfettim. öncelikle bu gecikmeden dolayı özür dilediğimi belirtmek isterim. sonra da bu bilgi denizi için kendisine teşekkürlerimi sunar, güneşin içini ısıttığı, ayın gecesini aydınlattığı günler diler ve giderim.
devamını gör...

torunları şu an ülkenin içinden geçiyor.
devamını gör...

bu sefer önce yakışıklımızı görelim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel burada bir insanın boyuyla kıyaslama yapabilirsiniz. sturmgeschütz iii [stug iii] gibi tepesi düz, yaklaşık olarak bir insan boyunda yüksekliğe sahip bir tank.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu da deutsches panzermuseum'dan bir kare. sanırım replika.

gelelim tanımaya. öncelikle jagdpanzer iv, tıpkı stug iii gibi tank avcısı sınıfındaki anti-tank tanklarından biri. stug iii'den daha üst model.

adından ise başlayalım. jagd [hunt] ve panzer [tank] kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. iv ise roma rakamıyla 4, fakat neden 4? panzer iv şasesi üzerine inşa edildiği için iv.

resmi adı sd. kfz. 162. aslında 3 ana varyant şeklinde üretilen tankın bu şekilde (fixed turret anti-tank) üretilmesini isteyen kişi general der panzertruppe (zırhlı birlikler generali) heinz guderian. adam demiş ki, "ulan biz zaten savaşta çok büyük cephelerde çarpışıyoruz, tankları da zamanla geliştiriyoruz (panzer i, panzer ii, panzer iii...), üretimi tekrar bölmeye gerek yok. panzer iv üretimini zaten yapıyorken bunu da stug iii mantığıyla yapalım, panzer iv şasesi üzerine oturtturalım." akıllıca düşünmüş bence. peki neden illa fixed turret, neden anti-tank olacak; çünkü general guderian'a göre stug iii ve stug iv zaten görevlerini güzel yapıyorlardı fakat yeni ve daha güçlü versiyonlarla değiştirilmeleri gerekiyordu.

stug iii tam bir fiyat/performans tankı idi, çok geniş cephelerde, çok büyük mücadele verirken kaynak yönetimi inanılmaz önemlidir. maus gibi devasa tanklarla kaynak israf edemezsiniz. panzer iii şasesi üzerine inşa edilen stug iii, panzer iii sınıfı tanklarla karşılaştırılınca nasıl ki çok daha ucuz fakat etkili bir araç ortaya çıkıyorduysa; jagdpanzer iv ile panzer iv sınıf tanklar kıyaslanınca da jagdpanzer daha ucuz ve etkili görünüyordu. işte bu yüzden anti-tank sınıf bir model üretimi yapılmasını istemişti general guderian.

stalingrad muharebesi'nden sonra, eylül 1942'de wehrmacht'ın ar-ge birimi waffenamt, yeni bir proje üzerinde çalıştığını duyurdu: önden 100mm yanlardan 40-50mm kalınlığında bir zırh, daha geniş paletler ve en düşük ateş pozisyonuna (düşmanların zarar verebileceği minimum pozisyon) sahip yeni bir saldırı tankı. bu yeni panzerjäger [tank hunter], jagdpanther ile aynı 75mm topa sahip olacaktı: pak42 l/70.

tasarım olarak bakarsak, marder serisinden bu yana anti-tank denemelerinin küçük şasiye büyük top monte etme çalışmaları stug iii ile birlikte değişime uğramıştı. marder'in mürettebatı tamamen kapatmayan zırhının aksine stug iii tamamiyle kapalı bir kutuydu. jagdpanzer iv de stug iii gibi tamamiyle kapalı bir tasarıma sahiptir. bununla birlikte, üzerine inşa edildiği panzer iv şasesinin özelliklerini büyük oranda korurken ön zırh yapısı daha eğimli hale getirilmiştir. eğimli ön zırh kaplaması, atılan tank mermileri ve roketatar mermilerinin zırhı delmektense sekmesini sağlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
marder iii

zırhın eğimli hale getirilmesiyle birlikte tankın iç hacminde meydana gelen yer yetersizliğinden dolayı yakıt tankı ve mühimmat raflarının yeri değiştirildi, onun dışında panzer iv dizaynını neredeyse bire bir korudu (zırhın eğimli hale getirilmesi dışında ana gövde, hareketli aksam, motor, elektrikli aksam vs). yakıt tankı ana silahın altına, radyo operatörünün yakınına konumlandırıldı, ek bir yakıt tankı da ana silah motoruna yakın bir noktaya konuşlandırıldı. mühimmat rafları da zeminden yukarı alındı.

bunun dışında ufak tefek birkaç değişiklik daha yapıldı, mesela mürettebat için havalandırma sistemi büyük oranda motor soğutma sistemine bağlandı. kaçış kapağı, silah operatörünün üzerine konumlandırıldı, ilk başta 100mm olarak tasarlanan ön zırh, 60mm* kalınlığa düşürüldü ve 40 derece eğimli olacak şekilde ayarlandı (ki bu da 90mm kalınlıktaki bir zırhla hemen hemen aynı efektif korumayı sağlıyor). 1944 yılında aracın önüne 14 parça yedek palet eklendi fakat yılın ilerleyen zamanlarında bu yedek paletler tankın arkasına alındı, ön süspansiyonlara düşen ağırlığı azaltmak için. ayrıca bu düzenlemeyle birlikte bir çift yedek makara da eklendi. tüm bunlara rağmen, tankın önünde bulunan devasa namlunun ağırlığına ek olarak sürücü ve radyo operatörünün ağırlığını dengelemek için motor arkaya yerleştirilmişti fakat 11800 litrelik, 265 beygir gücündeki devasa motor bile ağırlık merkezini ortaya çekmeye yetmemiş.

* vikipedide 80mm zırh kalınlığı olduğu yazıyor fakat ben 60mm olduğuna dair iki farklı kaynaktan okuyorum şu an. hatta kaynaklardan biri upper hull 60mm, lower hull 50mm zırh kalınlığındaydı diye yazmış.

gelelim tarihsel öyküsüne. waffenamt stug iii'lerin yerini alacak daha gelişmiş tankını duyurdu, adını da sturmgeschutz neuer art mit 7.5cm pak l/48 auf fahrgestell pzkpfw iv (sd. kfz. 162) olarak açıkladı fakat jagdpanzer e 39 ya da bizim daha çok bildiğimiz ismiyle jagdpanzer iv olarak da anılıyor bu tank. hatta yanlış hatırlamıyorsam jagdpanzer ismi bizzat hitler tarafından verilmiş.

1943ün başlarından mayısına kadar vomag [vogtländische maschinenfabrik] proje üzerinde çalıştı, eylül 1943'te tahtadan bir model üretip hitler'in huzuruna çıkardı. izni kapan firma 1 ay sonra ilk çelik modeli de üretmişti. aralık 1943'te son çelik prototipi de üretip hitler'in onayını alan firma siparişi aldı, çalışmaya başladı.

ilk üretilen jagdpanzer serisi, jagdpanzer iv 0-serie, daha yuvarlak hatlara sahipti ve ana silah olarak 75mm pak 39 l/43 taşıyordu, ve namlunun ucunda muzzle break adı verilen delikler yoktu.

ocak 1944'te ilk jagdpanzer iv (0-serie değil artık. 0-serie olanlar prototip gibi bişey), pzkpfw iv ausf f şasesi üzerine yerleştirildi. daha hafif bir panzer iv ürettikleri için jagdpanzer iv ausf f (sd.kfz.162) olarak isimlendirdiler. 75mm pak 39 l/48 ana silaha ve namlusunun ucunda muzzle break deliklerine sahipti. daha sonraki tasarımlarda muzzle break yavaş yavaş kaldırıldı, ya da tankın mürettebatı tarafından söküldü, çünkü namlunun görece yere yakın olmasından ve güçlü top atışından dolayı yerdeki bütün tozu toprağı havaya kaldırıp hem tankın yerini belli ediyor, hem de tankın görüşünü kapatıyordu. bu ilk jagdpanzer ayrıca 2 adet 7.92mm mg42 makineli tüfeğe de sahipti. 75mm ve 70 kalibre (75mm pak 42 l/70) toplarla üretimi zor olduğu için geçici olarak 48 kalibre toplarla üretime başlandı.

yavaş üretimi ve acil anti-tank tanklarına ihtiyaçtan dolayı stug iii tanklarının yapıları da bir yandan modifiye edilmeye başlanıp stug iv tanklarının ortaya çıkmasını sağladı. panzer iv şasesi üzerine oturtulan stug iii modelleriyle ortaya çıkan stug iv tankları, aynı kardeşi stug iii gibi, saldırı amacıyla kullanıldı [blitzkrieg].

ana silah olarak pak 42 l/70 ile üretilmesi planlanan tank, top sayısının yetersizliği dolayısıyla öncelikle 75mm pak 39 l/43 ile pre-production (0-serie), 75mm pak 39 l/48 ile de ilk üretim aşamasına alındı. pak 42'den daha kısa ve daha güçsüz olan bu topların yerini zamanla pak 42 l/70 aldı ve tankın yeni bir modeli ortaya çıkmış oldu: jagdpanzer iv/70(v) veya jagdpanzer iv/70(a). buradaki 70, 70 kalibrelik pak 42 topunu kullandığını gösterir. (v) ve (a) tasarımcılarının isimlerini refere eder, vomag ve alkett

pak 42 ile çok daha yüksek atış ve yok etme gücüne ulaşan tank, topun aşırı ağırlığından dolayı bozuk arazilerde kullanılması çok zor bir hal almaya başladı. bu sebeple tank mürettebatları tarafından guderian-ente (guderian'ın ördeği) ismi takılmaya başlandı :) hatta bu ağırlık o kadar can sıkıcı olmaya başlamıştı ki, lastik tekerlekli makaralar sonraki modellerde kayıp yerlerinden çıkmasın diye çelik olanlarla değiştirildiler.

düz yolda 40km/h, arazide 15km/h hıza ulaşabilen tank, 25 ton civarındadır. 4 kişilik mürettebatı vardır [sürücü, radio operatör/makineli tüfekçi, silah operatörü -gunner- ve yükleyici -loader-]. 79 tane 75mm top mermisi ve 1200 tane 7.92mm makineli tüfek mermisinden oluşan bir cephaneye sahiptir.

hayatta kalan jagdpanzer iv görmek isterseniz eğer,
- jagdpanzer iv 0-serie için deutsches panzermuseum (münster almanya),
- jagdpanzer iv l/48 için yine deutsches panzermuseum, musée des blindés (saumur, fransa), thun tank museum (isviçre) (bunun 80mm zırhı var, daha yeni modellerden), bi tane de bulgaristanda varmış ama akıbeti pek belli değil. savunma bakanının emriyle müzeye koyulması ya da koleksiyoncu birine satılması yönünde karar çıkmış.
- panzer iv l/70 (v) için national museum of military history (sofya, bulgaristan), kubinka tank museum (rusya), united states army ordnance museum (aberdeen, maryland, amerika), patton museum (fort knox, kentucky, amerika), canadian war museum (ottawa, canada)
- ve panzer iv l/70 late (a) için musée des blindés (saumur, fransa) ziyaret edilebilir.

bir tane de hurda halde armoured warfare museum (poznan, polonya) sergiliyormuş, fakat hurdası nasıldır bilemiyorum.
devamını gör...

jübile öncesi kolay, temiz para ülkesi. 5 sene sonra messi'yi antep'te sabah ciğer yerken çekip haber yapacaklardır.
devamını gör...

sülün osman'ın anlattığı şu hikayede baş aktör olmalarına sebebiyet vermiştir.

“benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. kuyumcunun kapısındayız ve dükkan kapalı. karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan.

hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın. adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. telaşlanıyor adam kazanç imkanı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri.

adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, “be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı?” gayet açık ki beni dolandırmayı planlamıştı. ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.”
devamını gör...

rüya gibi meslek.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

safkan olmayan hiçbir büyücünün hogwarts cadılık ve büyücülük okulunda eğitim görmesini istemediğinden, kendisi için sihir dünyasının hitler'i diyebiliriz. büyücülük kariyerinin oldukça büyük bir kısmı başarılarla dolu olmasına rağmen kendisi kötülüğün tarafında olmayı seçmiş, bu alanda hiç kimsenin cesaret dahi edemeyeceği işler başarmış ve büyücülük dünyasına korku salmıştır.

ayrıca böcürtünün kendi cesedi olması, kendisiyle ilgili en enteresan bilgilerdendir.
devamını gör...

ne zamandır görmek istiyordum. bugüne kısmetmiş :)
"fener rum lisesi"
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

madagaskar filmindeki o küçük lemurun gözleri gibi dolu gözlerle hesapları bırakıp olabildiğince uzaklara gitmeyi gerektirecek istila. şimdilik böyle bir tehlike yok gibi ama olursa buralarda durulmaz durulmaz. bak düşününce bile içim çekildi.
devamını gör...

pencere açık uyumak.
devamını gör...

listemdeki birisi 23.23, 22.22, 21.21 gibi saatlerde aynı sayılardan oluşan paylaşımlar yapıyor. totem mi yapıyor birilerine randevu saati mi veriyor pek anlamlandıramıyorum.
devamını gör...

neden böyle bir başlık açıldığına anlam veremediğim başlık.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim