normal sözlük yazarları mutlu mu sorunsalı
denk gelince mutluyuz. gelmezse de canı sağ olsun.
devamını gör...
normal sözlük’ün sevilmeyen yazarları veri tabanı
kimse kimseyi tanımıyor, oturup iki laf etmişliği yok.
daha ismini bile bilmediğimiz birini neden sevmiyor olalım ki ?
yazılan bazı tanımlara bakmamak lazım.
buradakilerin özünde iyi insan olduğuna inanıyorum.
daha ismini bile bilmediğimiz birini neden sevmiyor olalım ki ?
yazılan bazı tanımlara bakmamak lazım.
buradakilerin özünde iyi insan olduğuna inanıyorum.
devamını gör...
telsizci hamdi
attilâ ilhan'ın ben sana mecburum kitabında bulunan, şairin bizatihi kendisine yazdığı şiir.
istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde okurken mesleğini sevmemektedir şair, ekonomik olarak da sıkıntıdadır o sıralar. bu sıkıntılardan kurtulmak için de telsiz eğitimi alıp telsizci olmayı kafasına koyar. fakat hiçbir zaman gerçekleştirmez bu düşüncesini.
hamdi ise attilâ ilhan'ın 2. ismidir. dedesi mehmet hamdi efendi'den almıştır bu ismi, nüfusa da "attilâ hamdi ilhan" diye kayıtlıdır.
şair, hayatı boyunca bu ismi neredeyse hiç kullanmamış olsa da şiirlerinde kendisinden sık sık "hamdi/gözlüklü hamdi" diye bahseder.
***
ayın yirmi dördünde nairobi'de ol
ilk yağmurlarla birlikte geleceğim.
eğer ben gelemezsem yağmurlar gelecek
otelin penceresinden duyabilirsin.
akdeniz polisi telsizci hamdi'yi arıyor,
dün gece şu masada beraber içmiştiniz
hani cebinde hiç büyük para taşımayan,
boynunun üstünde başı fevkalâde eğreti.
hani gözlükleri lüzumundan fazla temiz.
tek kelime ispanyolca bilmediği halde
antonio machado'dan şiir okuyan adam.
cebinde üçüncü mevki bir vapur bileti.
işte yirmi sekizinci defa luna lunera
bir bardak madensuyu soğutulmuş.
yirmi sekizinci defa yalnızım otelde.
nedense muslukları hep açık bırakıyorlar,
nedense artık ölmek istemiyorum.
***
işte yirmi sekiz defa çalan luna lunera:
ekleme: şairin bu şiiri hakkında şöyle der:
benim ilk adımın hamdi olduğunu bilmeyenler için bu şiir ozanın imgeleminden yarattığı bir seriven şiiridir. buna iki şeyi daha eklemeliyim: beni uzun yıllar etkilemiş olan afrika tutkusu, bir de siyasal marifetlerimden dolayı hukuk fakültesini bitiremeyeceğimi anladığım günlerde, bir ara, o sırada yaygın olan telsiz kurslarından birisine girip telsizci olmayı tasarladığımı! devrimci uğraş, politika falan iyiydi hoştu ama, dehşetli para sıkıntısı çekiyordum, doğru dürüst işe yarar bir mesleğim de yoktu. meslek dendi mi, nedense teknik meslekler gelmiştir hep aklıma, bir yerde liseden sonra matrmatik/astronomiyr girmeyi düşündüğümü, zira astronom olmak istediğimi yazmıştım sanırım. telsizcilik de öyle bir heves olabilirdi. iyice köşeye kıstırılmış bir adamın imgeleminde bütün bu tasarımlar birleşince böyle "telsizci hamdi" gibi bir şiir oluyor işte.
istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde okurken mesleğini sevmemektedir şair, ekonomik olarak da sıkıntıdadır o sıralar. bu sıkıntılardan kurtulmak için de telsiz eğitimi alıp telsizci olmayı kafasına koyar. fakat hiçbir zaman gerçekleştirmez bu düşüncesini.
hamdi ise attilâ ilhan'ın 2. ismidir. dedesi mehmet hamdi efendi'den almıştır bu ismi, nüfusa da "attilâ hamdi ilhan" diye kayıtlıdır.
şair, hayatı boyunca bu ismi neredeyse hiç kullanmamış olsa da şiirlerinde kendisinden sık sık "hamdi/gözlüklü hamdi" diye bahseder.
***
ayın yirmi dördünde nairobi'de ol
ilk yağmurlarla birlikte geleceğim.
eğer ben gelemezsem yağmurlar gelecek
otelin penceresinden duyabilirsin.
akdeniz polisi telsizci hamdi'yi arıyor,
dün gece şu masada beraber içmiştiniz
hani cebinde hiç büyük para taşımayan,
boynunun üstünde başı fevkalâde eğreti.
hani gözlükleri lüzumundan fazla temiz.
tek kelime ispanyolca bilmediği halde
antonio machado'dan şiir okuyan adam.
cebinde üçüncü mevki bir vapur bileti.
işte yirmi sekizinci defa luna lunera
bir bardak madensuyu soğutulmuş.
yirmi sekizinci defa yalnızım otelde.
nedense muslukları hep açık bırakıyorlar,
nedense artık ölmek istemiyorum.
***
işte yirmi sekiz defa çalan luna lunera:
ekleme: şairin bu şiiri hakkında şöyle der:
benim ilk adımın hamdi olduğunu bilmeyenler için bu şiir ozanın imgeleminden yarattığı bir seriven şiiridir. buna iki şeyi daha eklemeliyim: beni uzun yıllar etkilemiş olan afrika tutkusu, bir de siyasal marifetlerimden dolayı hukuk fakültesini bitiremeyeceğimi anladığım günlerde, bir ara, o sırada yaygın olan telsiz kurslarından birisine girip telsizci olmayı tasarladığımı! devrimci uğraş, politika falan iyiydi hoştu ama, dehşetli para sıkıntısı çekiyordum, doğru dürüst işe yarar bir mesleğim de yoktu. meslek dendi mi, nedense teknik meslekler gelmiştir hep aklıma, bir yerde liseden sonra matrmatik/astronomiyr girmeyi düşündüğümü, zira astronom olmak istediğimi yazmıştım sanırım. telsizcilik de öyle bir heves olabilirdi. iyice köşeye kıstırılmış bir adamın imgeleminde bütün bu tasarımlar birleşince böyle "telsizci hamdi" gibi bir şiir oluyor işte.
devamını gör...
hindistan'daki kum mafyaları
görüp görebileceğiniz neredeyse her yerde olan kumun nasıl mafyası olabilir? bunun en büyük sebebi patlama yaşayan inşaat sektörü kuma olan talebi hızla artırdı. çöl kumları inşaat için uygun olmadığı için çöl ülkeleri dahil pek çok ülke kumu ithal ediyor. özellikle gelişmekte olan ülkelerde kırsaldan kentlere olan yoğun göç kentlerde konutların yapılmasına ve haliyle kumun hızlıca tüketilmesine sebep oluyor. kumun inşaat sektörü gibi önemli alanlarda kullanılması bazı ülkelerde mafyaların çıkmasına sebep oluyor. bu mafyalar da inşaat sektöründeki aşırı kum kullanımına dikkat çeken gazeteci ve insanları öldürüyor.
özellikle nehir kumu ve denizden elde edilen inşaat kumu bu doğal alanların zarar görmesine sebep oluyor. bunun sonucunda nehir yatakları daha da derinleşiyor ve deniz kıyısındaki plajları aşındırılıyor.
almanya inşaat atıklarının %60'ının geri dönüştürüp kullanabilirken hindistan ve bangladeş gibi ülkeler ise sadece %10'unu geri dönüştürebiliyor.
buradan
özellikle nehir kumu ve denizden elde edilen inşaat kumu bu doğal alanların zarar görmesine sebep oluyor. bunun sonucunda nehir yatakları daha da derinleşiyor ve deniz kıyısındaki plajları aşındırılıyor.
almanya inşaat atıklarının %60'ının geri dönüştürüp kullanabilirken hindistan ve bangladeş gibi ülkeler ise sadece %10'unu geri dönüştürebiliyor.
buradan
devamını gör...
güzelliğin göreceli bir kavram olmaması
güzellik görecelidir ifadesi güzel olmayanların sığınağıdır. ne var ki güzel olan güzeldir ve bunu bal gibi belli eder.
devamını gör...
kız çocuklarını üniversiteye gönderen babalar cehennemliksiniz
adamlar cennet tenha kalsın ümidiyle herkesi cehennemlik ilan etti.
devamını gör...
yavaş yemek yiyen insan
ben de çok yavaş yerim. hayır atlı mı koşturuyor arkamızdan tadını çıkara çıkara yemek varken ne diye hızlı yiyelim?
devamını gör...
feminizm
sosyal, ekonomik ve politik eşitliği savunan akım. ilk yazılı eseri mary wollstonecraft tarafından yazılmıştır. tek tanrılı dinlerin getirdiği ataerkil yapı kadını eve tıkmış bu yüzden de zamanla aydınlanan kadınlar haklarını aramışlardır. avrupa’da kadınların mülk hakkı ellerinden alınmış, fransa’da ve diğer ülkelerde başları örtünmeye zorlanmış, almanya’da erkeklerin eşlerini satma hakkı varmış. osmanlı’da ise erkek ve hayvan sayımı yapılırken kadın sayımı yapılmamıştır oysa bir milletin kalkınmasının temelinde kadın ve erkek vardır ki bunu ulu önderimiz de ifade etmiştir. eğitim görmelerine engel olunmuş, kadının adı olmamış ve her zaman eş, kız kardeş, anne olarak görülmüştür. bir kimliği dahi yoktur. ancak başta judith butler gibi radikal feministler kadın haklarını ateşli biçimde savunmuş ve 19. yüzyıl sonrasında marxist-feminism ile şahikaya ulaşmıştır. marxist-feminizm sayesinde kadınlar iş hakkını savunmuştur ancak hala yeterli düzeyde değildir. türkiye kadın çalışan bakımından dünyada 150. sıradadır oecd ülkeleri içinde de sonuncudur.
(bkz: ataerkil dinler ve kadın)
(bkz: ataerkil dinler ve kadın)
devamını gör...
normal sözlük'te küfrün yasak olması saçmalığı
kafanıza silah dayayıp üye yapılmadıysanız itiraz hakkınız yoktur. haa silah zoruyla üye olduysanız girmezsiniz, farklı platformlarda sağa sola küfür edersiniz olur biter.
devamını gör...
wireless
bir aygıtı daraltılmış alandaki hareketi sağlayacak herhangi bir kablo olmadan kullanmayı ifade eden sözcük, türkçe karşılığı kablosuz demektir. bugün internetten klavyeye birçok alanda wireless özellikli aygıtlar kullanıyoruz.
devamını gör...
gönül çalamazsan aşkın sazını
çocukluğumda babam sayesinde sık dinlediğim, aşık hüdai'ye ait bir deyiştir.aslında manası sadece sevgiliye yonelik olmasada değer yoksunu, fedakâr olmayan aşığa dokundurduğu şu dizeleri can alıcıdır.
gönül, çalamazsan aşkın sazını
ne perdeye dokun ne teli incit
eğer çekemezsen gülün nazını
ne dikene dokun ne gülü incit...
sevda sahrasından mecnun değilsen
ne leylayı çağır canım ne çölü incit ne çölü incit.
gönül, çalamazsan aşkın sazını
ne perdeye dokun ne teli incit
eğer çekemezsen gülün nazını
ne dikene dokun ne gülü incit...
sevda sahrasından mecnun değilsen
ne leylayı çağır canım ne çölü incit ne çölü incit.
devamını gör...
30 temmuz 2021 yunanistan'ın türkiye'ye yardıma hazırız mesajı
lan yazılanları okudukça çıldırıyorum
arkadaşlar teknik olarka, yardıma açığız demek zorunda bir komşu devlet !!!!
yoksa o devleti ona yedirirler uluslararası alanda.
aynı şekilde hemen türkiye de yardıma hazırız diyor her olay da, demek zorunda, bakkal yönetmiyorlar burada.
ki deniliyor da, eli kanlı bıçaklı da olsa, yardım eli uzatmak zorundadır bir ülke.
asıl sorun burada hala yardım ellerini kavul etmiyor, ve yardım istemiyor oluşumuz, sanki yetiyor kendi uçaklarmız, kendi gücümüz kurtarmaya bizi.
yetiyor mu bi bakın , allahsız benciller.
kendi egonuzdan önünüzü göremiyorsunuz ya , siz cenneti haketseniz bile ,umarım allah da sizi görmez, o cehenneminde bu güzelim ormanlar gibi yanarsınız.
şeytanın çocukları sizi.
arkadaşlar teknik olarka, yardıma açığız demek zorunda bir komşu devlet !!!!
yoksa o devleti ona yedirirler uluslararası alanda.
aynı şekilde hemen türkiye de yardıma hazırız diyor her olay da, demek zorunda, bakkal yönetmiyorlar burada.
ki deniliyor da, eli kanlı bıçaklı da olsa, yardım eli uzatmak zorundadır bir ülke.
asıl sorun burada hala yardım ellerini kavul etmiyor, ve yardım istemiyor oluşumuz, sanki yetiyor kendi uçaklarmız, kendi gücümüz kurtarmaya bizi.
yetiyor mu bi bakın , allahsız benciller.
kendi egonuzdan önünüzü göremiyorsunuz ya , siz cenneti haketseniz bile ,umarım allah da sizi görmez, o cehenneminde bu güzelim ormanlar gibi yanarsınız.
şeytanın çocukları sizi.
devamını gör...
başparmağa yüzük takmak
ya güzel durur ya da çirkin. asla ortası yoktur.
tabii parmağın şekline göre de değişebilir. uzun parmaklarınız varsa ister istemez güzel duracaktır fakat parmaklarınız benimki gibi minyon minyon ise bir en fazla iki tane takabilirsiniz. öteki türlüsü üst üste giyilmiş kıyafetler gibi oluyor. *
başparmağa takılan yüzükler için de aynısı geçerlidir. ha ince yüzük kullanırsanız o ayrı.
farkındalık editi: zayıf ve orta boylu bir kızın parmakları nasıl minyon olabilir aptal mars?
tabii parmağın şekline göre de değişebilir. uzun parmaklarınız varsa ister istemez güzel duracaktır fakat parmaklarınız benimki gibi minyon minyon ise bir en fazla iki tane takabilirsiniz. öteki türlüsü üst üste giyilmiş kıyafetler gibi oluyor. *
başparmağa takılan yüzükler için de aynısı geçerlidir. ha ince yüzük kullanırsanız o ayrı.
farkındalık editi: zayıf ve orta boylu bir kızın parmakları nasıl minyon olabilir aptal mars?
devamını gör...
kendi işini kendi halleden insan
ayakkabısını kendi bağlayabilen çocuğun ileride olması muhtemel insandır.
hayata karşı 1-0 önde, ya da en az bir "b", hatta "c" planı cepte olandır.
hayata karşı 1-0 önde, ya da en az bir "b", hatta "c" planı cepte olandır.
devamını gör...
menajerlik
bir adet sabır taşı edinip dertlerin fısıldanmasıyla taşın çatlaması eşliğinde icra edilebilecek iş. zordur efendim, zordur. kararlılık, pozitiflik, ikna edicilik ve güvenilirlik gibi özellikler gerektirir. en azından öyleymiş gibi yapabilmek gerekiyor. diğer kollar ile ilgili yorum yapamam ancak sanatçı menajeri olmak hem çok eğlenceli hem de çok güç bir iş.
tabii ki durum sanatçıdan sanatçıya değişiklik gösterir ancak yeri gelir sanatçı diplerde gezinirken kolundan çekip çıkarmak gerekir, yeri gelir sanatçıyı kendi yeteneğine ikna etmek gerekir. menajerliğin en kolay kısmı proje, reklam gibi anlaşmalar bana göre. yoksa bu meslek sırf anlaşmadan ibaret değil. yaşam koçu olunur, arkadaş olunur, eleştirmen bile olunur. bir güzelliği ise sanatçılarla vakit geçirmek insana farklı bir hayatın varlığından haber veriyor, insana yeni bir ruh kazandırıyor adeta. çok keyifli iş.
ayrıca işin güçlüğü konusunda menajerimi ara isimli dizi çok gerçekçi örnekler barındırıyor.
tabii ki durum sanatçıdan sanatçıya değişiklik gösterir ancak yeri gelir sanatçı diplerde gezinirken kolundan çekip çıkarmak gerekir, yeri gelir sanatçıyı kendi yeteneğine ikna etmek gerekir. menajerliğin en kolay kısmı proje, reklam gibi anlaşmalar bana göre. yoksa bu meslek sırf anlaşmadan ibaret değil. yaşam koçu olunur, arkadaş olunur, eleştirmen bile olunur. bir güzelliği ise sanatçılarla vakit geçirmek insana farklı bir hayatın varlığından haber veriyor, insana yeni bir ruh kazandırıyor adeta. çok keyifli iş.
ayrıca işin güçlüğü konusunda menajerimi ara isimli dizi çok gerçekçi örnekler barındırıyor.
devamını gör...
kimerizm
iki sperm tarafından ayrı ayrı döllenme sonucu oluşan farklı zigotların varlığı nedeniyle, vücutta farklı genotiplerin ve buna bağlı olarak da farklı fenotiplerin eşzamanlı olarak ortaya çıkması, yani farklı fizilsel özelliklerin, tek bir canlıda görülmesi durumu. canlı, vücudunda tek bir tane olmak yerine farklı dna setleri taşır ve hepsinin özelliklerini gösterir.

ismin kökeni, yunancadaki kimera adlı, vücudunun bir kısmı aslan, bir kısmı yılan, bir kısmı keçi ve kuyruğu yılan şeklinde temsil edilen mitolojik yaratıktır.
bir bakıma, insanın ya da herhangi bir canlının, kendi vücudunda hapsolmuş, eğer doğsaydı farklı fiziksel özellikler gösterecek olan bir kardeşin ya da ikizin varlığıdır kimerizm.

ismin kökeni, yunancadaki kimera adlı, vücudunun bir kısmı aslan, bir kısmı yılan, bir kısmı keçi ve kuyruğu yılan şeklinde temsil edilen mitolojik yaratıktır.
bir bakıma, insanın ya da herhangi bir canlının, kendi vücudunda hapsolmuş, eğer doğsaydı farklı fiziksel özellikler gösterecek olan bir kardeşin ya da ikizin varlığıdır kimerizm.
devamını gör...
suavi
kendine özgü tarzı ile her parçasını severim ben suavi'nin ama bu parçanın yeri başka bende aşırı anlam içerir.
birde bu versiyonu var ki aklıma geldikçe bağıra bağıra söylerim.
birde bu versiyonu var ki aklıma geldikçe bağıra bağıra söylerim.
devamını gör...
tüketici güveninin en düşük olduğu ülke
uluslararası ipsos araştırma şirketinin ocak 2021 tarihli araştırmasına göre tüketici güveninin en düşük olduğu ülke türkiye. pdf formatında kaynak
global tüketici güveni ortalaması 43.3 puan iken türkiye 31.7 ile sıralamanın en altındaki ülke. ocak 2020'den bu yana türkiye'de tüketicinin güveni 2.3 puan azalmış.
ipsos dış güç olduğu için çok da şey etmemek lazım. *
global tüketici güveni ortalaması 43.3 puan iken türkiye 31.7 ile sıralamanın en altındaki ülke. ocak 2020'den bu yana türkiye'de tüketicinin güveni 2.3 puan azalmış.
ipsos dış güç olduğu için çok da şey etmemek lazım. *
devamını gör...

