doğum sancısı
erkeklerin çektiği böbrek taşı sancısından hallice olan sancı.
beterin beteri var.
beterin beteri var.
devamını gör...
güneş (yazar)
ne yazacağımı biliyorum.* güneşin olmadığı bir dünya, ne garip değil mi? yaşam yok. işte senin gibi... burada hep olmalısın. hep ol.
devamını gör...
biraz soluklan yiğidim
günün şiiri başlığına paylaşacağım şiir daha önce paylaşılmış mı diye göz atıp beğendiğim şiirleri oylarken karşıma çıkan ve boş bulunduğum için beni güldüren sözlük bildirimi. ne yalan söyleyeyim seviyorum bu sözlüğün verdiği ayarları .*
devamını gör...
28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi
ne güzeldi yan yana direnmek, ülkemizin belki son iyi günleri, hiç tanımadığım insanlarla omuz omuza.
biliyorum gezi ruhu hala damarlarımızda. zulme karşı kardeşlik içinde direnmenin dünya üzerindeki tek örneğini gösterdik. binlerce kez kutlu olsun!
gözyaşım pıt, ama gezi parkı hala bir park.
biliyorum gezi ruhu hala damarlarımızda. zulme karşı kardeşlik içinde direnmenin dünya üzerindeki tek örneğini gösterdik. binlerce kez kutlu olsun!
gözyaşım pıt, ama gezi parkı hala bir park.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük, günaydın diğerleri, günaydın görürsün lan sen hayatım.
ilim irfan yok, felsefe komşuya kaçmış, tavuk yemekten bıktım, tavuk hayvan dünyasının istisnasız en güzel yaratığıdır, zugra hediyemi unutma, oy dağlar güzel dağlar!
ilim irfan yok, felsefe komşuya kaçmış, tavuk yemekten bıktım, tavuk hayvan dünyasının istisnasız en güzel yaratığıdır, zugra hediyemi unutma, oy dağlar güzel dağlar!
devamını gör...
türk gençliğinin ev partisi yapmaması
sosyal etkileşimi ve karşı cinsle olan münasebeti ta en başından en heyecanlı yerinden baltalayan hata.
elin avrupalı genci amerikalı genci cayır cayır ev partisi yapıp plastik bardakta bira icme yarışması düzenleyip bir yandan betty'i en kısa yoldan yatağa atmayı düşünürken bizim gençlik dört sap bir araya gelip sabaha kadar sigara dumanının altında batak dönüyor.
adalet istiyoruz. gençlerimiz gençlik kollarına gitmemeli gençlerimiz doğrudan partilemeli.
elin avrupalı genci amerikalı genci cayır cayır ev partisi yapıp plastik bardakta bira icme yarışması düzenleyip bir yandan betty'i en kısa yoldan yatağa atmayı düşünürken bizim gençlik dört sap bir araya gelip sabaha kadar sigara dumanının altında batak dönüyor.
adalet istiyoruz. gençlerimiz gençlik kollarına gitmemeli gençlerimiz doğrudan partilemeli.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
özgeçmişte yazmaması gereken bilgiler
iş basvurusu konusunu bilemeyeceğim ama bazı kitapların ilk sayfasinda yazar özgeçmişi oluyor ya hani. işte orda "ilkokulu 3. sinifa kadar kayseri'de okudu. 4. ve 5. sınıfı malatya'da tamamladı. ortaokulu yatılı olarak bursa'da okudu. lise'yi sinop anadolu öğretmen lisesinden 3. olarak bitirdi."
gibi başlayan ve "yazar bilmem kaç yılında evlenmiş, ali ,veli, ayşe isminde üç çocuğu bulunmaktadır."
diye sona eren gbt soruşturması tadında ozgecmisler oluyor. ben onlara çok gülüyorum sözlük. kimsenin umrunda bile olmayan ve kitabın içeriğine hiç bir katkisi bulunmayan bu beyhude bilgi yazılarak ne amaçlanıyor hiç bilmiyorum.
bunun tam tersi bir örnek olarak ise
iletişim yayınlarının yazarlarına özgeçmiş olarak;"adanademirspor taraftarıdır, kedileri sever, bahçesinde ortanca besler"
minvalinde sade suya tirit, "bak ne kadar da doğal ve içten bir yayineviyiz. yazarlarımız da sizin bizim gibi insanlar."
mesajlı ozgecmisleri de gençlik çağlarimda çok afilli gelirken şimdi okuyunca yaşlı mahalle delikanlıları gibi elimdeki tesbihi sallayıp;
"değişik misiniz oğlum siz?" diye tepki vermeme sebep oluyor.
bir "ne zaman gitti tren bugün hangi boş işler için kafa yordu?" programının daha sonuna geldik. iyi geceler sözlük.
gibi başlayan ve "yazar bilmem kaç yılında evlenmiş, ali ,veli, ayşe isminde üç çocuğu bulunmaktadır."
diye sona eren gbt soruşturması tadında ozgecmisler oluyor. ben onlara çok gülüyorum sözlük. kimsenin umrunda bile olmayan ve kitabın içeriğine hiç bir katkisi bulunmayan bu beyhude bilgi yazılarak ne amaçlanıyor hiç bilmiyorum.
bunun tam tersi bir örnek olarak ise
iletişim yayınlarının yazarlarına özgeçmiş olarak;"adanademirspor taraftarıdır, kedileri sever, bahçesinde ortanca besler"
minvalinde sade suya tirit, "bak ne kadar da doğal ve içten bir yayineviyiz. yazarlarımız da sizin bizim gibi insanlar."
mesajlı ozgecmisleri de gençlik çağlarimda çok afilli gelirken şimdi okuyunca yaşlı mahalle delikanlıları gibi elimdeki tesbihi sallayıp;
"değişik misiniz oğlum siz?" diye tepki vermeme sebep oluyor.
bir "ne zaman gitti tren bugün hangi boş işler için kafa yordu?" programının daha sonuna geldik. iyi geceler sözlük.
devamını gör...
hiç büyük kadın yazar olmaması
(bkz: virginia woolf)
(bkz: sylvia plath)
(bkz: mary shelley)
(bkz: halide edip adıvar)
(bkz: tomris uyar)
(bkz: j. k. rowling)
(bkz: jane austen)
(bkz: ursula k. le guin)
(bkz: agatha christie)
(bkz: harper lee)
(bkz: emily bronte)
(bkz: charlotte brontë)
(bkz: stephenie meyer)
(bkz: mina urgan)
(bkz: margaret atwood)
(bkz: simone de beauvoir)
(bkz: louisa may alcott)
aklıma gelenleri yazdım. ''hiç büyük kadın yazar yok'' için yeterli gelir bence.
(bkz: sylvia plath)
(bkz: mary shelley)
(bkz: halide edip adıvar)
(bkz: tomris uyar)
(bkz: j. k. rowling)
(bkz: jane austen)
(bkz: ursula k. le guin)
(bkz: agatha christie)
(bkz: harper lee)
(bkz: emily bronte)
(bkz: charlotte brontë)
(bkz: stephenie meyer)
(bkz: mina urgan)
(bkz: margaret atwood)
(bkz: simone de beauvoir)
(bkz: louisa may alcott)
aklıma gelenleri yazdım. ''hiç büyük kadın yazar yok'' için yeterli gelir bence.
devamını gör...
dikiş makinesi
bir zamanlar her evde mutlaka bulunan, kadınların yardımcısı ev aletiydi. zetina marka, siyah renkli, pedallı ve yandan elle çevirmeli olanı en favoriydi. kullanılmadığı zamanlarda üstünde bir örtü olurdu. çocuklar tarafından araba ya da uzay aracı olarak oyuncak muamelesi görürdü. çok amaçlı bir ev aletiydi yani.
devamını gör...
birlikte olduğun insanı kısıtlamak
bunu yapan insanların kendilerini kim ya da ne sandığını çok merak ediyorum doğrusu. sevgilinizin/eşinizin iyiliği için bi şeylere karışabilirsiniz,beğenmediğiniz herhangi bi konuda yorum yapabilirsiniz ama fikirlerinizi dinlemek,uygulamak tamamen karşınızdaki insana aittir.
kendi hayatınıza karışılmasını istemiyorken başkalarına karışamayacağınızı anlayın artık lütfen.
kendi hayatınıza karışılmasını istemiyorken başkalarına karışamayacağınızı anlayın artık lütfen.
devamını gör...
r yapmak
geri vites
devamını gör...
sahibinin sesiyle okunan cümleler
chandler and monica!
chandler and moonica!!
oh my eyes my eyes!!!!!!!
chandler and moonica!!
oh my eyes my eyes!!!!!!!
devamını gör...
kısırı kısır yapan önemli detaylar
kullanılan bulgurun esmer bulgur olması salçası,acısı ve ekşiliği.kısır dediğin bol acılı ve ekşili olur.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan'ın 2023'te seçimi kaybetme ihtimali
allah'ım sen konuyu biliyorsun amin dedirten ihtimal. inşallah inşaallaahhh artık daha güzel bir düzen, daha güzel bir yönetim istiyoruz. yeter sömürüldüğümüz da.
devamını gör...
erdoğan'ın tek başına gündem değiştirmesi
bütün medya kuruluşları bir cümlesini bile haber yaptığı için gayet normaldir.
devamını gör...
yakışık almayan durumlar
bir kişiyi överken başka bir kesimi yermek
örnek veriyorum:
x yazar çok iyi, manyak iyi, acaip iyi, o kadar müthüş ki hatta, mükemmel insan tabiri bu insana bakılıp esinlenilmiş.
bu senin görüşün, buna katılmayanlara mensup olmadığı bir siyaset partili yaftalamasında bulunamazsın arkadaşım, kardeşim, abiler ablalar!
ne zaman öğreneceğiz acaba başkalarının fikirlerine saygı duymayı? efendim özgürlük kisvesi altında her haltı söylüyorsunuz diyorsunuz. söylemeyip, eleştirmeyip susunca da boyun eğen koyunlarsınız diyorsunuz. ee ne brokoli yesin bu millet? ne istediğinizi bildiğiniz halde, kendinizle çeliştiğinizi gördüğünüz halde bunu yapmaya devam ediyorsunuz.
başka bir örnek: x kisi gitti size 2003 doğumlularla başarılar ne demek?
“bütün z kuşağını aptal yerine koyuyorum ve siz anca bu aptalları hak ediyorsunuz” demek. genelleme belirten bir görüş. hmm. sonra z kusağı biz y kuşaklarına veyahut dahil olmadığım x kuşağına ithamlara cevaben sallayınca da bak gördün mü bu nesil saygısız, nasıl da dediklerim çıkıyor ama diye kendinizi tatmin ediyorsunuz.
bi sakin olun ve kendinizin farkına varın!
bir de karşı tarafın penceresinden bakmaya çalışın. kırmadan, dökmeden, yaftalamadan, iftiralara gark ettirmeden bir bakın düşüncelerinizin neleri yansıttığına ve nelere yol açacağına. lütfen!
gereken "az bilinen efsane duyar"ı kastığıma göre, asıl rahatsız olduğum meseleye döneyim. tabii ki de her yaşanılan hikayenin iki tarafı var. bunun bilincedeyiz. fakat bir taraf diğer tarafa kendini açıklamak için, kişinin durup düşünmesi, durulması için yeterince süre vermiş. bu ne demek oluyor? susan kişi kendi isteyerek sustu. holiganlıklarına “katlanılan” süreçte, konuşmayı tercih etseydi şayet, şahitlik ederdik ikinci tarafın hikayesine de.
anlamayan olursa diye kendimden örnek vereyim. ben boşanma sebepleri başlığına istediğim gibi dayar, döşerim. karşı tarafı dinleyene kadar bana katılabilir/katılmayabilirsiniz. siz bilirsiniz! isterdim hikayemin iki tarafını da dinleyip objektif bakma şansınızın olmasını fakat üstte de belirttiğim susan şahıs gibi, benim hikayemin diğer tarafı da susmayı tercih edebilir, veyahut bu sözlükte yazar olmayabilir, belki çoktan yazdı ama siz hikayeleri bağdaştıramadınız? bilemeyiz vatandaşlar.
sistanızdan tavsiye: yermeden evvel bi objektif olmayı deneyin. inanın ne sizin canınız acır, ne de acıtırsınız!
- bir sevgi pıtırcığından tavsiyeler
veyahut
- bir mal beyanı
ben anlatmak istediğimi anlatırım, bakış açınıza göre beni çözmek yine karşı tarafa bağlı. * *
örnek veriyorum:
x yazar çok iyi, manyak iyi, acaip iyi, o kadar müthüş ki hatta, mükemmel insan tabiri bu insana bakılıp esinlenilmiş.
bu senin görüşün, buna katılmayanlara mensup olmadığı bir siyaset partili yaftalamasında bulunamazsın arkadaşım, kardeşim, abiler ablalar!
ne zaman öğreneceğiz acaba başkalarının fikirlerine saygı duymayı? efendim özgürlük kisvesi altında her haltı söylüyorsunuz diyorsunuz. söylemeyip, eleştirmeyip susunca da boyun eğen koyunlarsınız diyorsunuz. ee ne brokoli yesin bu millet? ne istediğinizi bildiğiniz halde, kendinizle çeliştiğinizi gördüğünüz halde bunu yapmaya devam ediyorsunuz.
başka bir örnek: x kisi gitti size 2003 doğumlularla başarılar ne demek?
“bütün z kuşağını aptal yerine koyuyorum ve siz anca bu aptalları hak ediyorsunuz” demek. genelleme belirten bir görüş. hmm. sonra z kusağı biz y kuşaklarına veyahut dahil olmadığım x kuşağına ithamlara cevaben sallayınca da bak gördün mü bu nesil saygısız, nasıl da dediklerim çıkıyor ama diye kendinizi tatmin ediyorsunuz.
bi sakin olun ve kendinizin farkına varın!
bir de karşı tarafın penceresinden bakmaya çalışın. kırmadan, dökmeden, yaftalamadan, iftiralara gark ettirmeden bir bakın düşüncelerinizin neleri yansıttığına ve nelere yol açacağına. lütfen!
gereken "az bilinen efsane duyar"ı kastığıma göre, asıl rahatsız olduğum meseleye döneyim. tabii ki de her yaşanılan hikayenin iki tarafı var. bunun bilincedeyiz. fakat bir taraf diğer tarafa kendini açıklamak için, kişinin durup düşünmesi, durulması için yeterince süre vermiş. bu ne demek oluyor? susan kişi kendi isteyerek sustu. holiganlıklarına “katlanılan” süreçte, konuşmayı tercih etseydi şayet, şahitlik ederdik ikinci tarafın hikayesine de.
anlamayan olursa diye kendimden örnek vereyim. ben boşanma sebepleri başlığına istediğim gibi dayar, döşerim. karşı tarafı dinleyene kadar bana katılabilir/katılmayabilirsiniz. siz bilirsiniz! isterdim hikayemin iki tarafını da dinleyip objektif bakma şansınızın olmasını fakat üstte de belirttiğim susan şahıs gibi, benim hikayemin diğer tarafı da susmayı tercih edebilir, veyahut bu sözlükte yazar olmayabilir, belki çoktan yazdı ama siz hikayeleri bağdaştıramadınız? bilemeyiz vatandaşlar.
sistanızdan tavsiye: yermeden evvel bi objektif olmayı deneyin. inanın ne sizin canınız acır, ne de acıtırsınız!
- bir sevgi pıtırcığından tavsiyeler
veyahut
- bir mal beyanı
ben anlatmak istediğimi anlatırım, bakış açınıza göre beni çözmek yine karşı tarafa bağlı. * *
devamını gör...
çaresizliği anlatan en iyi cümle
"sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun güneş hala tepede. bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: napalım kısmet değilmiş..."
devamını gör...
şule yüksel şenler
şule yüksel şenler'in hayatını demet tezcan ın kalemi aldığı kitaptan okumuştum. çok etkileyici bir kitaptı okunmasını tavsiye ederim.

şule yüksel şenler;
müslüman kadınların adeta kahramanıdır.
kendisi mâlesef 2.sınıftan sonrasını belli sebeblerden dolayı okuyamadı. fakat okuma hevesi asla gitmedi . okuyarak doldu ardından yazılar yazmaya başladı.
daha 14 yaşındayken yelpaze dergisinde hikayelerle başladı yazarlık süreci.
normal ismi yüksel olmakla beraber isminin önüne şule ismini getirerek erkek olmadığını belirtmek istedi. 21 yaşında ise gazeteciliğe başladı. o sıralar abisi özer (üzeyir) bediüzzaman'la tanışarak islam dini ile ilgili bilgiler öğrendi ve kendisi, herkesin tamamen islam dinine uygun yaşamasını istedi. fakat ailesi biraz daha modern hayata uygun yaşamışlardı şu ana kadar;ojeli tırnaklar, mini etekler, partiler...
bir gün abisi özer amansız bir hastalığa yakalanır. abisinin tek vasiyeti şule'nin risale-i nur derslerine katılmasıydı.
şule yüksel şenler risale-i nur derslerine yanına ailesini ve arkadaşlarını da alarak gidiyordu artık. herkes - risale-i nur derslerine katılan insanlar- şule'nin de tıpkı abisi gibi güzel anlatmasını bekliyordu. şule yüksel şenler ojeli tırnaklarla, başında kocaman bir topuzla, mini eteği ile risale-i nur derslerine katılmıştı bu durumdan çok rahatsız olduğunu daha sonraları belirtti o gün öyle katılması ona çok utanç verici olduğunu söylemişti. zamanla şule yüksel şenler risale-i nur derslerine katıla katıla mini eteğin boyunu kısalttı ve örtündü. örtündükten hemen sonra daha tam islam'ı anlayabilmiş değildi.
zamanla şule'nin kalbi islam'a ısındı, ve tüm kalpleri islam'a ısıtmak için kendini islam'a adadı.
daha önceleri terzide çalıştığından dolayı dikiş nakış işini de biliyordu. ve yeni bir örtünme şekli icat etti. yabancı dergilerin mankenlerinin baş kısmını guaj boyayla boyayarak 'şulebaş' isimli örtünme şeklini yaptı.
gazetede yazdığı yazılardan dolayı birçok kez dava edildi. ancak hiçbir şekilde amacının farklı bir doğrultuda gitmesine izin vermedi.
yeni başörtü modelleri ile müslümanların hayatına gerek konferansları ile gerek yazılarıyla bir çok şey kattı.
kendisi de bu modeli kullanarak herkese
örnek oldu.
1971 yılında cumhurbaşkanı cevdet sunay'a hakaretlerinden dolayı 8 ay hapis yattı. cevdet sunay'ın şule yüksel şenler i affetmesine karşın şule bunu reddederek 8 ayını sonuna kadar cezaevinde kaldı.
ayrıca recep tayyip erdoğan ve eşinin birbirleriyle evlenmesinde katkı sağladı.

kendisi birçok şey yaşamış, çok ağır hakaretler işitmiş, linçler yemiş fakat asla amacından sapmamıştır.
o müslümanların özgürlüğü için mücadele vermiştir.
huzur sokağı, bize ne oldu hidayet gençliğin ızdırabı...
birçok eseri dizilere ve filmlere de konu olmuştur.https://media.normalsozluk.com/up/2021/06/03/nyz9trddecgijncu.jpg


şule yüksel şenler;
müslüman kadınların adeta kahramanıdır.
kendisi mâlesef 2.sınıftan sonrasını belli sebeblerden dolayı okuyamadı. fakat okuma hevesi asla gitmedi . okuyarak doldu ardından yazılar yazmaya başladı.
daha 14 yaşındayken yelpaze dergisinde hikayelerle başladı yazarlık süreci.
normal ismi yüksel olmakla beraber isminin önüne şule ismini getirerek erkek olmadığını belirtmek istedi. 21 yaşında ise gazeteciliğe başladı. o sıralar abisi özer (üzeyir) bediüzzaman'la tanışarak islam dini ile ilgili bilgiler öğrendi ve kendisi, herkesin tamamen islam dinine uygun yaşamasını istedi. fakat ailesi biraz daha modern hayata uygun yaşamışlardı şu ana kadar;ojeli tırnaklar, mini etekler, partiler...
bir gün abisi özer amansız bir hastalığa yakalanır. abisinin tek vasiyeti şule'nin risale-i nur derslerine katılmasıydı.
şule yüksel şenler risale-i nur derslerine yanına ailesini ve arkadaşlarını da alarak gidiyordu artık. herkes - risale-i nur derslerine katılan insanlar- şule'nin de tıpkı abisi gibi güzel anlatmasını bekliyordu. şule yüksel şenler ojeli tırnaklarla, başında kocaman bir topuzla, mini eteği ile risale-i nur derslerine katılmıştı bu durumdan çok rahatsız olduğunu daha sonraları belirtti o gün öyle katılması ona çok utanç verici olduğunu söylemişti. zamanla şule yüksel şenler risale-i nur derslerine katıla katıla mini eteğin boyunu kısalttı ve örtündü. örtündükten hemen sonra daha tam islam'ı anlayabilmiş değildi.
zamanla şule'nin kalbi islam'a ısındı, ve tüm kalpleri islam'a ısıtmak için kendini islam'a adadı.
daha önceleri terzide çalıştığından dolayı dikiş nakış işini de biliyordu. ve yeni bir örtünme şekli icat etti. yabancı dergilerin mankenlerinin baş kısmını guaj boyayla boyayarak 'şulebaş' isimli örtünme şeklini yaptı.
gazetede yazdığı yazılardan dolayı birçok kez dava edildi. ancak hiçbir şekilde amacının farklı bir doğrultuda gitmesine izin vermedi.
yeni başörtü modelleri ile müslümanların hayatına gerek konferansları ile gerek yazılarıyla bir çok şey kattı.
kendisi de bu modeli kullanarak herkese
örnek oldu.
1971 yılında cumhurbaşkanı cevdet sunay'a hakaretlerinden dolayı 8 ay hapis yattı. cevdet sunay'ın şule yüksel şenler i affetmesine karşın şule bunu reddederek 8 ayını sonuna kadar cezaevinde kaldı.
ayrıca recep tayyip erdoğan ve eşinin birbirleriyle evlenmesinde katkı sağladı.

kendisi birçok şey yaşamış, çok ağır hakaretler işitmiş, linçler yemiş fakat asla amacından sapmamıştır.
o müslümanların özgürlüğü için mücadele vermiştir.
huzur sokağı, bize ne oldu hidayet gençliğin ızdırabı...
birçok eseri dizilere ve filmlere de konu olmuştur.https://media.normalsozluk.com/up/2021/06/03/nyz9trddecgijncu.jpg

devamını gör...
six days
orijinali colonel bagshot grubunun bir parçası. 6 gün süren arap - israil savaşı için yazılmıştır.
devamını gör...
