konu sıkıntılı,isim manidardır.

geçen birisi yazmıştı en ilginç otobüs yolculuğu şoförün sen şuraya sen buraya geç demesiydi diye..

yer:köy otobüsü,şehir mühim değil.

otobüse binen amca:ya kadınlar yanına kimseyi almıyor ama böyle oturmayın dedi.
başka bir adam: hanımlara laf söyleme abi alınıyorlar sonra.
beriki: tamam demeyeyim ama olmaz ki böyle.
...
sonra şoför devereye girer.
yav kızım sen şu ablanın yanına geç.(sessizce itaat edildi)

kadınlar rahat etmiyor özellikle belli bir yaşı geçmiş belirli bir kesim..o yüzden siz kadınlar:yanyana oturunuz.*
devamını gör...

çok şanssızım be sözlük. 60 almam gereken sınavdan 56 aldım. halbuki 1 doğru soru yapsam yeterdi. neyse whis takma kafana geçer diyorum. kafam dağılsın keyfim yerine gelsin, yemek söyleyeyim dedim. yarım saat geçti, 40 dakika geçti. yemek gelmiyor meğersem iptal etmişler siparişimi. neyse demeye korkar oldum şu sıralar. tabi şanssızlıklarım bunlarla da sınırlı değil. genel bir rutin haline dönüştüler artık. neyse...

her şerde bir hayır vardır diyeni badem sütü kremasında boğarım.
devamını gör...

benim için oldukça yüksek olan eşiktir. emek sarf ettiğim ve uğruna fedakarlık yaptığım insanlar hayatımdan çıkarken* çok üzülüyorum. tek kalemde silen insanlardan olmak isterdim.
devamını gör...

mezheb mensubu olmayı şart koşanlar; tarikat, cemaat ya da benzeri organizmalar yoluyla rant elde eden feodal din savunucularıdır.
delilsiz mesnedsiz; herhangi bir mezhebe fanatikçe mensub olmak, o mezheb alimini rab edinmektir.
tevbe 31 de apaçık bildirilir.

kuran'ın tamamlanmasıyla hüküm'de içtihad (haram/helal) kapıları kapanmıştır.
peygamberin*'in vefatıyla da, amel/ibadette içtihad kapıları kapanmıştır.
aksi iddia, ilahlık ve peygamberlik iddiasıdır.
devamını gör...

"benim sevdam muratsız loy" diyen kısmına ayrı yanık olduğum, sadık gürbüz harici kimsenin sesine güzel oturmayan türkü.
devamını gör...

emeğine sağlık barışçububuğutüttürenmasumkunduz ?
devamını gör...

kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser.

karl marx
devamını gör...

kışın gelmesiyle birlikte ısı farklılığına bağlı her iki maskenin nemlenme durumu daha da artıyor sanki. bu yüzden maskelerin koruyuculuğu da azalabiliyor. eğer imkan varsa, çift maske de olsa sık aralıklarla değiştirilmesi daha güvenilir.
devamını gör...

richard james adında pensilvanyalı bir mühendis son derece önemli bir askeri buluş üzerinde çalışıyordu. genellikle dalgalı denizlerde yolculuk ettiklerinden gemideki yerleşik donanımı sabitlemek için detaylı önlemlere ihtiyaç duyuyorlardı. james bu sorunu, türbülans anında herhangi bir sorun yaşanmasını önleyecek şekilde donanımı duvara yaylı sistemle bağlayarak çözmeyi denedi. james çalışmalarını devam ettirdiği sırada kazayla yaylardan birini yere düşürdü. yay düştüğü yerden masanın üstünde duran kitap yığınının arasına doğru sıçradı. daha sonra mükemmel bir silindir şekil oluşturacak şekilde toplandı.

james’in düşünceleri bir anda savaş gereçlerinden oyuncak sektörüne doğru kaymıştı. aklına gelen fikri karısı betty ile paylaştı. betty alete verilebilecek ilginç bir isim bulmuştu: slinky. slinky, yirmi metrelik çelik telin sarılması ile imal edilmektedir. james’in ilk makinası bu işlemi hemen hemen on saniyede tamamlayabilmekteydi. keskin uçların törpülenmesi haricinde oyuncak ilk modelin satışa sunulduğu 1945 yılından beri herhangi bir değişime uğramadı. james oyuncak firmalarını fikrini desteklemeye ikna edememişti. böylece slinky’i kendi üretip satmaya başladı. başlangıçta gimbel mağazası için sadece 400 oyuncak yapmıştı. james 1974 yılında öldü. fakat 1995 yılına gelindiğinde james ındustries, çeyrek milyardan daha fazla sayıda slinky oyuncağı satmıştı.
devamını gör...

sizi kötü hissettiren arkadaşlıkları bitirmek.
devamını gör...

yunan mitolojisi ile roma mitolojisi birbirleriyle özdeş mitolojilerdir ancak bazı belirgin farklılıkları da mevcuttur. roma imparatorluğu, tıpkı hitit imparatorluğu'nun yaptığı gibi stratejik hareket ederek kendi inanç sistemlerine fethettiği yerlerin inançlarından uygun bulduklarını dahil etmiştir. bu nedenle farklı dinler ve mitolojilerden de izler görmek mümkündür. yunan ve roma'daki tanrı ve tanrıçalar çoğunlukla benzerdir ancak farklı isimlendirilmişlerdir. örneğin yunan'daki zeus'un roma'daki adı jüpiter, poseidon'un neptün, hera'nın juno, afrodit'in venüs'tür... yunan mitolojisi'ndeki tanrı ve tanrıçalar roma'da gezegenlerle eşleştirilmiştir. bugün biliyoruz ki günümüzün hem bilim, hem spiritüel dünyasının kökenlerini yunan mitolojisi meydana getirmektedir. astroloji'nin kökenini de öyle. astroloji'de her burcun bir yönetici gezegeni vardır, gezegenlerin konumları değiştikçe yönettikleri burçlar da bunlardan etkilenirler. ayrıca burçlar özelliklerini de bu gezegenlerden alırlar. örneğin benim burcum yengeç, haziran ayı doğumluyum. haziranın ingilizcesi june, bu roma mitolojisi'ndeki juno yani hera'dır. hera ise evlilik tanrıçası'dır. bu nedenle yengeç burcu olanların genelde iyi bir eş veya ebeveyn olabilecekleri, merhamet sahibi ve anaç ayrıca yine hera gibi kıskanç olabilecekleri söylenir. bu özellikler buradan gelmektedir. tabii bu yalnızca basit bir örnek, detaylı araştırıldığında çok daha kapsayıcı sonuçlar çıkacaktır diye düşünüyorum.
devamını gör...

sokağa çık. bir keko grubu bul. onlara bira ısmarla. ömürleri boyunca seni koruyacaklardır.
devamını gör...

lise yıllarında “ çoban mehmet” dediğimiz, daha sonra bir bankaya müdür olan bir arkadaşımız vardı. bir gün okula elinde çok havalı ve pahalı görünen bir şemsiye ile geldi. hava çok kapalı görünmüyordu aslında ama şemsiye o kadar etkileyici idi ki aldırmadık bu manasızlığa. zaten daha sonra bu manasızlığa mana katmak için göklerden bir yerden bir yardım geldi mehmet’e. mehmet gün boyu şemsiye ile dolaştı ama aşırı bir ihtimamla tutuyordu şemsiyeyi. derste bile gözü şemsiyede idi desem abartmış olmam, zaten durum kendiliğinden abartı olduğu için benim fazladan bir çabaya girmeme de gerek yok. son ders bitmek üzereyken hepimizin isteyeceği ama aklından bile geçmediği şey oldu ve birden yağmur yağmaya başladı. hepimiz şemsiyenin kanatlarını açıp göğe doğru ve göğe karşı bir kalkan olup en azından bir iki tanemizi koruyacağını düşünüp heyecanlandık ama mehmet yağmur bulutlarından daha çok kararan yüzüyle dersin sonuna kadar somurttu. klasik müzik bestecilerini mezarlarında huzursuz eden son zil çaldığında koşa koşa dışarı çıktık ama mehmet en sona kaldı. şemsiyeyi açmasını istediğimizde bize öyle bir cevap verdi ki engels’in anlatmaya çalıştığı şeyi anlar gibi olduk. belki devletin değil ama ailenin ve özel mülkiyetin ne olduğunu çözdük bir anda. epifaniye neden olan cümle tam olarak şöyleydi: “ dedem, şemsiyeyi ıslatma dedi.”
devamını gör...

bu tarz olaylara karışmayı hiç istemiyorum ve doğru bulmuyorum. bu konuda fikrimi söyleyip söylememe konusunda ikilemde kalmış olsam da sanırım söyleyeceğim. açıkçası ben bu durumdan gerçekten rahatsızlık duyuyorum. aranıza yeni katılmış bir yazarım, kimseyi tanımıyorum ve buraya adapte olmaya çalışıyorum. daha ilk haftada sol tarafta saçma sapan birbirine laf sokmalı başlıklar görmek beni hayal kırıklığına uğrattı gerçekten. insanların sizin aranızda geçen olayı bilmesi neden bu kadar önemli? bilmesi diyorum ama o benim nezaketimden, yaptığınız şey bir olayı açıklamak ya da ortaya çıkarmak da değil, sadece bizlere ilkokul esintisi yaşatacak şekilde birbirinize başlıklar altında laf sokmak. öte yandan bugün çokça başlıklar altında şahit olduğum bir durum var; olayla en ufak bağlantısı olmayan tanım girdiğimiz başlıkların altına sırf sorun yaşanılan yazar yazdığı için tanım girmek. üstelik o tanımın başlıkla uzaktan yakından alakası yok, amaç sadece üstteki yazara laf sokmak. bu yaptığınız şey o başlığı açana, başlık altına tanım giren bizlere ve tüm sözlük halkına terbiyesizliktir. sizin aranızda geçen muhabbetlere şahit olmak zorunda değiliz, bize ne? ya da sadece kendi fikrimi belirteyim, bana ne? avukat değilim ki birilerini savunayım, hakim değilim ki birilerini yargılayayım. keyif kaçırıyorsunuz burada saatlerini harcayan emek veren insanlara haksızlık etmeyin, lütfen.
devamını gör...

yıldızların en dış kısmında bulunan ve iç kısımlara kıyasla daha şekilsiz olan bölge.

birkaç katmandan oluşur.

güneş üzerinden anlatayım. en iç kısımda fotosfer bulunur ki ışığını görebildiğimiz katman budur. bu nedenle ışık küre de denir. sıcaklığı 5780 kelvindir.

fotosferin hemen üzerinde kromosfer bulunur. renk küre olarak da bilinir. tutulmalar sırasında gözlenebilir çünkü normal şartlarda fotosferin ışığı bu katmanın görünmesini engeller. burada sıcaklık katman boyunca değişir ve 20.000 kelvine kadar çıkar.

kromosferin üzerinde geçiş bölgesi yer alır. dar bir bölgedir ve sıcaklık burada yüksek bir sıçrama gösterir.

korona en üst katmandır. yine tutulmalar sırasında gözlenebilen bir bölgedir. burası atmosferin en dışı ve enerji üretilen merkeze en uzak bölge olduğu halde sıcaklığı 1 milyon kelvindir. bunun nedeni ile ilgili araştırmalar devam ediyor.
devamını gör...

annemle babamın son anlarını ve onlar için karaladığım bir kaç dizeyi aklıma getiren başlıktır.

son defa dokunduğunu bilemeden dokunmak sevdiğine...
sarılmak, ömrünün geri kalanında yanında olamayacağını anlamadan...
sesine hasret kalacağını düşünmeden seslenişine cevap vermek...
gözlerini bir daha gözlerine değdiremeyeceğini tahmin bile edemeden o kapıdan çıkıp gitmek ve senden gitmesi en sevdiğinin...
son anında yanında olamadım feryatları çınlıyor kulaklarda!
10 dakika sadece 10 dakika...
emanetin, en sevdiğin bizde babam sen rahat uyu...
kıymetlin kıymetlimiz...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu fotoğraftan 10 dakika sonra babam aramızdan ayrıldı. ve biz bir veda bile edemedik. son anında yanında olmuş olmak bile çok kıymetliydi benim için. kalbinizdeyse eğer giden vedanın önemi kalmıyor dostlar.
devamını gör...

türkiyedeki çoğu insanın, gençken her cacığı yiyelim, ihtiyarlayıp artık haramları işleyecek gücümüz kalmayınca, hacca gidip bütün günahları sildiririz diye inandığı ibadet.
devamını gör...

ben hatırlıyorum ; çağlar öncesinde denizli'de, deniz vardı.
hatta anfi tiyatronun az ötesinde rıhtım vardı.
pamukkaledeki travertenlerin üstünde oturup, şarap içer, deniz manzarası seyrederdik.
böyle güzel bir deniz başka yerde yok diye konuşurduk.
en güzel deniz burada diyerek için için böbürlenirdik.
bu sebeple bu ilin adını 'denizli' koyduk.
fakaaat...
gel zaman, git zaman alüvyonlarla ve fay hareketleriyle o güzelim deniz bize uzaklaştı.
biz ise hala o güzel günlerin anısına ithafen ; ilimize ; hala ; 'denizli' demeye devam ederiz.
devamını gör...

katile soğuk espriler yaparak zaman kazanın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

solar yine yanlnızlıkta
açan imge çiçekleri
sokaklar bir bozgun yeri
ezer en güzel düşleri

yapayalnız gecelerde
gizler evler acıları
çıkıp gelse ya nerede
masalların düş güzeli

önceleri ne çok umut...
unut çocuk gönlüm unut
giden gümüş günler şimdi
bir mavide gökçe bulut.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim