bayram günlerinin vazgeçilmezi...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sokak köpekleri ve bakımları yapılmayan üzüntüden kahrolan köpekler bizim sonucumuz. siz hediye niyetine hayvanları alır sonra yavru köpek az biraz büyüyünce sokağa atarsanız sokak köpekleri tabii olur. avrupadaki gibi güzel işleyen barınaklarınız olur (ve burada çalışanlar hayvanları sever sayar hayvanlar eceli gelmeden çok kaldı diye öldürülmez) o zaman diyelim ki sokak köpekleri barınağa yerleştirilsinler. ama durum bundan çok uzak.

ben de hayvan nefreti olan insanlarla aynı havayı solumak istemiyorum. çünkü bu kadar acımasızlık başka bir boyut kusura bakmayın.
devamını gör...

dönüp duran bir çark,
akıp giden bir zaman,
yine, yeniden bir sabah,
günaydın yaşamak.”

nazım hikmet
devamını gör...

niye takip ediliyor diye çokça sorguladığım isim.
devamını gör...

tofaş ile mercedes arabalarını kıyaslamak gibi bir versustur.

hasan denilen kişi cem yılmazın kesip attığı tırnağı olamaz bence.
devamını gör...

bir kasabada yaşadığımızı farzedelim. belediye başkanı oluyorum ve bir tane imar fonu kuruyorum. imar fonunun başkanı benim ve her inşaattan komisyon alıyorum. yapılacak inşaatlar için ihale açmadan kafamda belirlediğim ücretten inşaatları yaptırıp, komisyonumu alıp inşaatı belediye garantisine alıyorum. inşaat için para alan şirket yeteri kadar kar edemezse belediyeden garanti olarak parasını alıyor. hatta bazı ihalelere naylon şirketimlerimi sokuyorum, ihaleyi ona verip şirketi iflas ettiriyorum. bu sayede ortada beton demir yokken, inşaat için bir girişim yapmadan bile bedavadan cebimi dolduruyorum. bu sayede dünyanın en zengin belediye başkanları listesine ilk 5ten giriyorum.

senin o inşaat gelişim dediğin gelişmenin işleyişi bu şekilde. ülkedeki bütün varlık fonu, banka fonu, doğalgaz fonu vs. hepsinin yönetim kurullarında erdoğan ve bütün aile kütüğü sırasıyla yer alıyor. bu gelişim sonucu devlet 5 şirkete 10 sene içinde 250 milyar dolar ödeme yapmak zorunda. şehir hastanelerinin 1 senelik kira-ödeme vs. masraflarının 5te1i ile zaten o hastaneler yapılabiliyordu. ülkenin en çok kar eden kurumu olması gereken çaykur o varlık fonun 500 milyon zarar açıklıyor.

bütün bunlar olurken erdoğan ve tayfasının nazi dönemini aratmayacak propaganda ve medya kontrolünün, dinin uyuşturucu etkisinin ve muhalefetin etkisizliğinin sayesinde bu insanlar hep aynı şeyi yapıp istediklerini alabiliyorlar. her şeye rağmen bunların ne yaptığının farkında olanların elinden ise sadece sızlanmak ve bu ateşe bir kibrit çöpü dahi taşıyanları aşağılamak geliyor. maalesef.
devamını gör...

sakla karmanı gelir zamanı.
devamını gör...

zafer anlamına gelen bir sözcük. kazanmak, yenmek anlamlarına gelen utmak fiiline (ki ütmek eylemiyle tamamen aynıdır) fiilden isim yapma yapım eki olan -gı eki getirilmesiyle türetilmiştir. dil devriminde türetilmiştir ancak konuşma diline sirayet etmemiştir. ancak yine de bir erkek ismi olarak yaygınlaşmayı başarabilmiştir. bu arada, türkçe isimlerde erillik-dişillik ayrımı olmadığı için kadınlara konmasında da teknik olarak beis yoktur. örneğin; (bkz: ece ayhan)
devamını gör...

rahatlatan citirtidir..
devamını gör...

tarihte önce zehirli sanılarak yanına yaklaşılmamış. bugün ise bütün dünyada mutfakların, sofraların kralı olmuş içi dışı bir güzellik.
mutfağımıza sonradan dahil olmuş olsa da bütün lezzetlerin envanterinde imzası var. lezzet dışında yararları da saymakla bitmiyor. önceleri zehirli diye korkar avrupalılar. ilk benimseyenler de italyanlar olmuştur. italyanlar, domatesi ilk başta merhem niyetine vücutlarına sürerler. ilk lezzetinin farkına varan da floransalı bir aşçı olmuştur. avrupa'da yetiştirilmiş ilk küçük sarı renkli domateslerden dolayı da ismi italyanlar tarafından altın elma , fransızlar tarafından da aşk elması ismi konulmuştur.
domates konserve, salça, ketçap, turşu, domates suyu gibi çok kullanım alanlarına sahip. eskiden kışın bulunmaz, çok gerekli olursa da antalya bölgesinde seralarda yetişen domatesler turfanda olarak imdada yetişirdi. genleriyle oynandı ve şimdi her çeşit domates, yılın her mevsimi bulunuyor. çoğumuz bilmez soğukta yetişsin diye atlantik cinsi somon balığı geni domatese aktarılmıştır.
yazın artı 40 derece sıcaklığa dayanmasını bilir. küçücük bir dal, üzerinde kocaman bir domates büyütür.
devamını gör...

rami malek tarafından canlandırılan mr. robot dizisinin başrolüdür.gündüzleri bir siber güvenlik uzmanı geceleri ise kanunsuz bir hacker olan elliot asosyal birisidir. hayatındaki herkesi hackleyen elliot’un hacklediği insanlara ait dosyaları nasıl sakladığını görünce insan biraz da tırsmıyor değil ondan. fazla konuşmaz ama sürekli kafasında etrafı izler yorumlar ve gözlemlediği kişileri kafasında sınıflandırır.

“dünyanın kendisi bile büyük bir aldatmaca. birbirimizi fikir gibi maskelediğimiz saçmalıklara doldurmaktan, sosyal medyada samimiyet taklidi yapmaktan başka ne yapıyoruz.” elliot alderson
devamını gör...

pandemide ne yapmasını bekliyorsunuz anlamadım dışarı çıkıp otobüs demiri mi yalasın.(bkz: swh)
devamını gör...

hakkında büyük ön yargılara sahip olduğumuz bu hastalığı tanımak için muazzam bir gün. düşünme, fiziksel davranış, duyularını kullanma gibi beyin aktivitesi gerektiren durumlarda görülen ciddi bozukluktur. nörobiyoloji temelleri olan bu hastalık hezeyanlar ya da halüsinasyonlarla birlikte devam eden bir sendromdur. ayrıca ankara'da şizofreni hastalarının çalıştığı mavi at kafe ön yargılarımızı kırmada oldukça yardımcı olacaktır. odtü'de düzenlenen sempozyumlardan birinde herkesin öğretim görevlisi zannettiği şizofreni hakkında konuşan katılımcılardan birisi konuşmasının sonunda şizofreni hastalığına sahip olduğunu söylerek herkesi oldukça şaşırtmıştı. psikolojik sağlığı yıpratabilen bu hastalığın tedavisinde kişilere sosyal destek ve bilinçli davranışlarla yardımcı olabiliriz.
devamını gör...

3. sezonu bugün yayınlanacak olan netflix türkiye orjinal yapımı dizi. ben 2 sezonunu da ilk çıktığı gün izledim. güzel mi güzel. oyunculukları çok beğenmesem de konu orjinal. netflix son zamanlarda paralel evren, quantum fiziği, kelebek etkisi (kaos teorisi) gibi konuları çok fazla işliyor. bu konuları bir türk yapımında görmek benim için çok heyecan verici ve gururlandırıcı bir şey. dizide göbeklitepeden arkeolojiye, astronomiden bektaşiliğe, paralel evrenden quantum fiziğine bir çok konuya değiniliyor. bahsedilen konularda bilgi sahibi olarak izlemek çok daha verimli hale getiriyor diziyi. en önemli özelliği beren saat'in başrol oynaması gibi lanse edilmişti, inanılmaz da reklamı yapılmıştı bu yönde ancak bence dizinin en vasat yanı beren saat'in oyunculuğu. konu çok daha muazzam.hem de dünyada bir çok ülkede yayınlanması sebebiyle göbeklitepe'nin dolayısıyla ülkemizin tanıtımına büyük katkı sağlamıştır. ben yeni sezona henüz bakmadım ama ilk iki sezon itibariyle netflix türkiye'nin iyi dizilerinden diyebilirim. mehmet günsur diziye mükemmel bir hava katıyor. mehmet günsur'un başrolünü oynadığı kanaga isimli bir mini dizi daha var bu konularla alakalı ki o çok ses getirmese de bence çok çok daha iyi bir yapımdı. mehmet günsur yapımcılığını da yaptığı kanaga dizisinde de yine bir arkeolog ve yine gizemli olayların peşinden gidiyor.
devamını gör...

fırında 40 derecede 10 dk civarı ön kabartma yapmayı bilmeyen kimse de olabilir.
devamını gör...

(bkz: ay hadi inşallah)
devamını gör...

bence bu mesaj.devrim yapmamızı istiyor olabilirler. bilemedim ki yapsak mı?

t:metin yazarlarının parayı ciddi ciddi cukkaladıklarını gösteren olay
devamını gör...

osmanlı devleti tarafından, o zamanlar ingiliz sömürgesi olan güney afrika'ya gönderilen islam alimidir. 1814'de kuzey ırak, şehrizor'da doğmuş ve 1880'de cape town'da vefat etmiştir.
1862'de cape town'a yerleştikten sonra, afrikaans denilen felemenk dilini ve ingilizceyi kısa sürede öğrenip, oradaki müslümanlar arasındaki problemleri çözmüş ve ilim öğretmiştir.
aslında işin aslı şöyle olmuş. 1650'lerde emperyalist hollanda'lılar, malezya'yı, endonezya'yı işgal etmiş, sömürüyorlar ve çin'e, hindistan'a ticaret gemileri yolluyorlarmış.
tabi yol uzun, oralara gidene kadar on kere su bitiyor. o yüzden cape town bölgesine bazı hollanda'lılar yerleşmiş, gelen giden gemilere su, erzak veriyorlarmış. sonra bu hollanda'lılar fark etmişki, cape town'ın taşı toprağı altın, bereketli yerler, tarım yapmaya başlamışlar . bu sırada malezya'da bulunan müslümanlar isyan çıkarmış bazı hollanda'lıları öldürmüş ama sonuçta yenilmişler.
hollanda bu müslümanların kimini öldürmüş, kiminide cape town bölgesine sürgün etmiş. bu müslüman malaylar iki yüz yıl hollanda yönetiminde yaşamışlar.
ama sonra emperyalist ingiliz'ler cape towna gelip, buraları hollanda'lılardan almışlar.
güney afrika'nın siyahları, hayırdır birader kimin toprağını alıp, veriyorsunuz diyecek seviyede değillermiş.
20 - 30 yıl sonra, ingiliz'ler köleliği yasaklamışlar ve çiftliklerde çalışmak için hindistan'dan ücretli işçi getirmişler. zaten ne olmuşsa bundan sonra olmuş. çünkü malaylar, şafi mezhebinden ama yeni gelen hintli müslümanlar hanefi mezhebindenmiş.
bunlar, bir zaman sonra, birbirlerine kafa göz dalmaya başlamışlar. sen yanlış yapıyorsun, ben doğru yapıyorum derken, hergün kavga kıyamet, ortalığı çarşamba pazarına çevirmişler.
sonunda ingiliz vali, kraliçe victoria'ya mektup yazmış ve demiş ki, tamam, bende biliyorum coğrafya kaderdir ama benim ne suçum var, burada hergün sıkıntı hergün dert yaşıyorum. barbados valisi, bermuda valisi, bahamavalisi deniz, kum, güneş, tangalı kızlara valilik yapsın, ben burada hollanda kökenli beyazlar, siyahlar, müslümanlar her gün olay, her gün sıkıntı var. eğer böyle devam ederse, güney afrika'dan çektir olup kanada'ya gideceğim demiş. bunun üzerine kraliçe victoria, aman beyin göçü olmasın, kafası çalışan kaçmasın diyerek, mecburen sultan abdulaziz'e mektup yazmış ve olayı anlatmış. işte ebubekir efendi, güney afrika, cape town'a böyle gönderilmiş.
devamını gör...

toplumların gelenek görenek, etnoloji, dil, psikoloji, sosyal ilişkiler gibi konulardaki gelişimlerini inceleyen bilim dalıdır. başlarda afrika kıtası gibi kıtalardaki "ilkel" olarak tabir edilen (bana göre yanlış bir tabirdir) kabileleri incelerken bu bilim dalı günümüzde modern toplumları da inceler hale gelmiştir. bu alan hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyenlere önereceğim ilk eser william a. haviland vd. tarafından yazılan "kültürel antropoloji" (kaknüs yayınları) adlı kitaptır. bu kitap başlangıç eseri olarak okunabilir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim