normal sözlük için öneriler
tüm önerilerim gerçekleşti, çalışkan arılar gibi kadro mübarek. teşekkürler. *
gözle görülür kadrolaşma var evet, fakat yönetim ne yapabilir ki? ellerine mi vursunlar cetvelle dur gruplaştığın kişinin tanımını beğenmen yasak! mı desinler? n’apsın bu insanlar? he benim iletişimde olduğum insanlarla aranız bozuk diye, onları çekemeyip, yanındakileri de silelim kafası ile bana tavır alınması, yazdıklarımın artık daha az beğenilmesi beni incitmez, sığırlığınıza verir, yazmaya devam ederim. biraz gamsızım sanırım.
gözle görülür kadrolaşma var evet, fakat yönetim ne yapabilir ki? ellerine mi vursunlar cetvelle dur gruplaştığın kişinin tanımını beğenmen yasak! mı desinler? n’apsın bu insanlar? he benim iletişimde olduğum insanlarla aranız bozuk diye, onları çekemeyip, yanındakileri de silelim kafası ile bana tavır alınması, yazdıklarımın artık daha az beğenilmesi beni incitmez, sığırlığınıza verir, yazmaya devam ederim. biraz gamsızım sanırım.
devamını gör...
mitolojinin gücü
mitoloji alanında en büyük otoritelerden sayılan joseph campbell’ in çok keyifli bir kitabıdır.
campbell mitoloji için evrenin müziğidir tanımlamasını yapar.
neden mitler? neden mitlere önem verelim? benim hayatımla mitlerin ne ilgisi var?
bu sorulara da şöyle yanıt verir campbell
mitler, insanın ruhanî potansiyeline giden ipuçları[dır]. ... evrenin anlamı nedir? pirenin anlamı nedir? orada vardır (varlar) işte. hepsi bu. sizin anlamınız da, orada oluşunuz[dur]. dış-değerlerle ilgili amaçlara ulaşmak için yapılması gerekenleri yapmakla o kadar meşgulüz ki; yaşamakla ilgili olan iç-değerin, coşkunun ne olduğunu tamamen unutuyoruz. ... mitler size içe dönebileceğinizi öğretiyor ve (böylece) sembollerin mesajını anlamaya başlıyorsunuz."
ömrünü mitolojiye vermiş olan bu büyük insanla yapılmış televizyon röportajının -genişletilmiș- hâli olan eser; hem mitoloji okumaları için iyi bir başlangıç noktası, hem de konuyla haşır-neşir olanlara hârika bir yol arkadaşı olacaktır kanaatindeyim...
campbell mitoloji için evrenin müziğidir tanımlamasını yapar.
neden mitler? neden mitlere önem verelim? benim hayatımla mitlerin ne ilgisi var?
bu sorulara da şöyle yanıt verir campbell
mitler, insanın ruhanî potansiyeline giden ipuçları[dır]. ... evrenin anlamı nedir? pirenin anlamı nedir? orada vardır (varlar) işte. hepsi bu. sizin anlamınız da, orada oluşunuz[dur]. dış-değerlerle ilgili amaçlara ulaşmak için yapılması gerekenleri yapmakla o kadar meşgulüz ki; yaşamakla ilgili olan iç-değerin, coşkunun ne olduğunu tamamen unutuyoruz. ... mitler size içe dönebileceğinizi öğretiyor ve (böylece) sembollerin mesajını anlamaya başlıyorsunuz."
ömrünü mitolojiye vermiş olan bu büyük insanla yapılmış televizyon röportajının -genişletilmiș- hâli olan eser; hem mitoloji okumaları için iyi bir başlangıç noktası, hem de konuyla haşır-neşir olanlara hârika bir yol arkadaşı olacaktır kanaatindeyim...
devamını gör...
dünyanın en samimiyetsiz cümlesi
anlatmak istemediğin derdinin ısrarla sorulup, sen anlatınca da, “çok şeyapma şeolur bir şekilde” denilmesi.
devamını gör...
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
yumurta yemek. bir tavuğun *** çıkan şeyi yemeyi kim akıl eder.
devamını gör...
kedilere verilecek isimler
mırmır.
devamını gör...
evli çiftlerin itici davranışları
evlenmeyi zeka belirtisi sanmaları
devamını gör...
y kuşağı sözlükten uçurulsun kampanyası
yaşça büyük ama zihnen büyük olmayan insanlar tarafından açılan (bkz: z kuşağı sözlükten uçurulsun kampanyası) başlığına tepki olarak açılmıştır.
akıl yaşta değil baştadır(.)
son edit: 19.06.2021 tarihinde, tanımıma gelen bir mesaj üzerine ekleme yapmak istedim. bu açmış olduğum başlık ve altına yazmış olduğum tanım, "kuşaklar"ı birbirine düşürmek ya da dışlamak değildir. buradaki amacım böyle bir konuyu amaç edinen insanlara tepkimi göstermekti.
hiçbir şekilde herhangi bir kuşağa öfke duymuyorum ve duymayacağım.
ilk edit:
insanlar büyüdükçe ve yaşı geçtikçe yalnızca boyu uzar ve organları büyür. ancak akıl doğuştan gelen haliyle kalır ve diğer organlar gibi büyümez. bu yüzden pek çok genç saçı başı ağırmış insanlardan çok daha akıllı ve mantıklı konuşabilmektedir. böyle bir durumu dile getirebilmek adına ise akıl yaşta değil baştadır atasözü kullanılmaktadır.
akıl yaşta değil baştadır(.)
son edit: 19.06.2021 tarihinde, tanımıma gelen bir mesaj üzerine ekleme yapmak istedim. bu açmış olduğum başlık ve altına yazmış olduğum tanım, "kuşaklar"ı birbirine düşürmek ya da dışlamak değildir. buradaki amacım böyle bir konuyu amaç edinen insanlara tepkimi göstermekti.
hiçbir şekilde herhangi bir kuşağa öfke duymuyorum ve duymayacağım.
ilk edit:
insanlar büyüdükçe ve yaşı geçtikçe yalnızca boyu uzar ve organları büyür. ancak akıl doğuştan gelen haliyle kalır ve diğer organlar gibi büyümez. bu yüzden pek çok genç saçı başı ağırmış insanlardan çok daha akıllı ve mantıklı konuşabilmektedir. böyle bir durumu dile getirebilmek adına ise akıl yaşta değil baştadır atasözü kullanılmaktadır.
devamını gör...
mustafa kemal atatürk
son zamanlarda bilinçli olarak mustafa kemal atatürk’e bilinçli olarak bir saldırı var. yani bunu yapan yunanlı, ermeni vs değil, kendi halkı yapıyor. neredeyse avrupa’nın tamamını, gezdim. amerika’da bulundum. kübayı gezdim...
insanların saygısını görmeniz gerekli kemal paşaya. bakın aşağıya ülkelerin kemal paşa’nın ismini verdikleri andıkları anıt, park, caddeleri paylaşmak istiyorum;
belçika
meksika
israil
hollanda
yeni zelanda
küba
küba için araya bir parantez açmak istiyorum: küba’da atatürk dışında başka hiç bir yabancı devlet adamının heykeli ve anıtı yok.
italya
amerika birleşik devletleri
japonya
edit: yeni zelanda linki düzeltildi. @robert nickli arkadaşa teşekkürler.
insanların saygısını görmeniz gerekli kemal paşaya. bakın aşağıya ülkelerin kemal paşa’nın ismini verdikleri andıkları anıt, park, caddeleri paylaşmak istiyorum;
belçika
meksika
israil
hollanda
yeni zelanda
küba
küba için araya bir parantez açmak istiyorum: küba’da atatürk dışında başka hiç bir yabancı devlet adamının heykeli ve anıtı yok.
italya
amerika birleşik devletleri
japonya
edit: yeni zelanda linki düzeltildi. @robert nickli arkadaşa teşekkürler.
devamını gör...
ispanyol gribi
1918-1920 yılları arasında influenza virüsüne bağlı olarak dünya nüfusunun yaklaşık olarak 3'te 1'ini etkilemiş bir pandemidir. influenza virüsü temel olarak kaz benzeri kuş türlerinde bulunur. bu virüs insanlara geçişini ise domuzlar üzerinden gerçekleştirir.
ispanyol gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %3'ü) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur.
genel olarak 3 dalga şeklinde gerçekleştiği düşünülen ispanyol gribinin ilk dalgasında hastalığa yakalanan kişilerde genel olarak grip benzeri semptomlar tespit edilmiştir. ağustos ayı itibari ile başlayan salgının ikinci dalgası ölümcül seyretmiş ve bu seyir değişikliğinin altında yatan neden olarak virüsün ilk dalga sırasında geçirdiği bir mutasyon sorumlu tutulmuştur.
yaklaşık olarak 6 ay süren ispanyol gribinin ikinci dalgası, dünya muharebesinin etkisiyle yiyecek ve diğer kaynaklar konusunda zorda bulunan avrupa ülkelerinde ispanyol gribinin en ağır seyrettiği dönemi oluşturur. salgının bu döneminde hayatını kaybeden insan sayısının pik yapması, ikinci dalganın dünyanın farklı noktalarında aynı anda başlaması nedeniyle olduğu düşünülmektedir.
ispanyol gribine bağlı olarak kişilerde oluşan ve ölümcül bir seyir izleyebilen belirtiler genel itibari ile şu şekildedir:
burun kanaması
zatürre
ensefalit (beyin dokusunun iltihaplanması)
40 dereceyi geçen ateş
nefritik sendrom gibi böbrek problemleri
koma
salgın ispanya'da başlamamasına rağmen ispanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi ise ispanya'nın, birinci dünya savaşı'nda yer almamış olması ve askerî sansür nedeniyle diğer avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken ispanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmiş olmasıdır.
türkçede 1918'den itibaren "ispanyol nezlesi" sözcüğü grubu kullanılmıştır.
ispanyol nezlesi ilk kez 11 mart 1918'de abd'nin new mexico eyaletinde tespit edildi.
salgın 1918 eylül-kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve osmanlı dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. hindistan'da ?17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5'i bu hastalıktan ölmüştür. abd'de nüfusun yaklaşık %28'i hastalığa yakalanmış ve 500.000 -675.000 kişi hayatını kaybetmiştir. britanya'da yaklaşık 250.000, fransa'da yaklaşık 400.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. fiji adalarında nüfusun %14'ü iki haftalık bir süre içinde ispanyol nezlesi'nden ölmüştür.
hastalığa dönemin önemli isimlerinden de yakalananlar olmuştur. max weber, ressam gustav klimt, ispanya kralı xııı. alfonso ve sophie halberstadt freud bu kişiler arasında sayılabilir. metin özata’nın yazdığı kitaba göre gazi mustafa kemal atatürk de samsun'a hareket etme hazırlıkları içerisindeyken bu hastalığa yakalanmış ve hastalığı beşiktaş'taki evinde atlatmıştır.
ispanyol gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %3'ü) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur.
genel olarak 3 dalga şeklinde gerçekleştiği düşünülen ispanyol gribinin ilk dalgasında hastalığa yakalanan kişilerde genel olarak grip benzeri semptomlar tespit edilmiştir. ağustos ayı itibari ile başlayan salgının ikinci dalgası ölümcül seyretmiş ve bu seyir değişikliğinin altında yatan neden olarak virüsün ilk dalga sırasında geçirdiği bir mutasyon sorumlu tutulmuştur.
yaklaşık olarak 6 ay süren ispanyol gribinin ikinci dalgası, dünya muharebesinin etkisiyle yiyecek ve diğer kaynaklar konusunda zorda bulunan avrupa ülkelerinde ispanyol gribinin en ağır seyrettiği dönemi oluşturur. salgının bu döneminde hayatını kaybeden insan sayısının pik yapması, ikinci dalganın dünyanın farklı noktalarında aynı anda başlaması nedeniyle olduğu düşünülmektedir.
ispanyol gribine bağlı olarak kişilerde oluşan ve ölümcül bir seyir izleyebilen belirtiler genel itibari ile şu şekildedir:
burun kanaması
zatürre
ensefalit (beyin dokusunun iltihaplanması)
40 dereceyi geçen ateş
nefritik sendrom gibi böbrek problemleri
koma
salgın ispanya'da başlamamasına rağmen ispanyol nezlesi olarak adlandırılmasının sebebi ise ispanya'nın, birinci dünya savaşı'nda yer almamış olması ve askerî sansür nedeniyle diğer avrupa devletlerinde salgından söz edilmezken ispanyol basınının salgın konusunu ilk kez gündeme getirmiş olmasıdır.
türkçede 1918'den itibaren "ispanyol nezlesi" sözcüğü grubu kullanılmıştır.
ispanyol nezlesi ilk kez 11 mart 1918'de abd'nin new mexico eyaletinde tespit edildi.
salgın 1918 eylül-kasım aylarında zirve noktasına ulaşmış ve osmanlı dahil tüm dünya ülkelerini etkilemiştir. hindistan'da ?17 milyon kişi, yani ülke nüfusunun %5'i bu hastalıktan ölmüştür. abd'de nüfusun yaklaşık %28'i hastalığa yakalanmış ve 500.000 -675.000 kişi hayatını kaybetmiştir. britanya'da yaklaşık 250.000, fransa'da yaklaşık 400.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. fiji adalarında nüfusun %14'ü iki haftalık bir süre içinde ispanyol nezlesi'nden ölmüştür.
hastalığa dönemin önemli isimlerinden de yakalananlar olmuştur. max weber, ressam gustav klimt, ispanya kralı xııı. alfonso ve sophie halberstadt freud bu kişiler arasında sayılabilir. metin özata’nın yazdığı kitaba göre gazi mustafa kemal atatürk de samsun'a hareket etme hazırlıkları içerisindeyken bu hastalığa yakalanmış ve hastalığı beşiktaş'taki evinde atlatmıştır.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
bir insan bir yere bakıyorsa, orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.
- sigmund freud -
- sigmund freud -
devamını gör...
adana deyince akla gelenler
(bkz: şalgam suyu)
devamını gör...
anın fotoğrafı
devamını gör...
zeki olmanın dezavantajları
hiçbir zaman zeki olduğunu kabul etmemek bunlardan biridir.
devamını gör...
supportgirl
sniper tarafından vurulan yazar.
son sözleri : herkese iyi akş...
edit: ölmemiş discord bildirimleriyle yaşatılıyor.
son sözleri : herkese iyi akş...
edit: ölmemiş discord bildirimleriyle yaşatılıyor.
devamını gör...
kendini anlatamamak
suçu karşıda aramayı bıraktığım durum. önemli meseleleri konuşarak değil yazarak ifade edebilengillerdenim. biriyle yeterince samimi değilsem verilmesi gereken cevabı tak diye bulamam. iki dakika düşünme fırsatı verilse keşke diyalog esnasında. zihnim boş olduğundan değil, çok fazla seçenek arasından doğru olanı seçemiyorum. bazen birkaç cümleyi harmanlıyorum ortaya saçma sapan şeyler çıkıyor. beni konuşturmayın işte. birbirimizle önemli meselelerimizi dilekçe verir gibi yazılı yollardan halledelim. ilk okuyuşta anlamazsak tekrar tekrar okuyalım falan.
devamını gör...