head (yazar)
sevgili head.
özelden yapılan küfürlere moderatörler ve adminler bir şey yapamıyormuş. bana göre çok saçma ama önemli değil.
yapılabilecek şey dışarıdan dava açılabiliyormuş.
bende öyle yaptım. hakkında suç duyurusunda bulundum. ilk olarak olacak olan site yönetiminden hakkında ki bilgiler alınacak. güzel küfürlerini içeren konuşmayı ben verdim zaten gerekli birimlere. ip adresin tespit edilecek ve bilişim suçlarla mücadele sana muhakkak ulaşacak.
zengin olsan iyi olur fazla miktarda bir tazminatla karşı karşıya kalacaksın.
sana iyi sövmeler..
özelden yapılan küfürlere moderatörler ve adminler bir şey yapamıyormuş. bana göre çok saçma ama önemli değil.
yapılabilecek şey dışarıdan dava açılabiliyormuş.
bende öyle yaptım. hakkında suç duyurusunda bulundum. ilk olarak olacak olan site yönetiminden hakkında ki bilgiler alınacak. güzel küfürlerini içeren konuşmayı ben verdim zaten gerekli birimlere. ip adresin tespit edilecek ve bilişim suçlarla mücadele sana muhakkak ulaşacak.
zengin olsan iyi olur fazla miktarda bir tazminatla karşı karşıya kalacaksın.
sana iyi sövmeler..
devamını gör...
2023 seçimlerini erdoğan kazanırsa olabilecekler
umuyorum ki böyle bir durum yaşanmaz.
devamını gör...
sarhoşken yapılan saçmalıklar
her başıma geldiğinde ayıldığım zaman arkadaşlarım tarafından anlatıldığına göre ''özür dileriiiiğğğğüğğm'' diye ağladığım saçmalıktır.
ne için ve kimden özür dilediğim hala merak konusu.
ne için ve kimden özür dilediğim hala merak konusu.
devamını gör...
tembel hayvan
haftada bir dışkılayan, dışkılama sonrası da ağırlığının üçte birini kaybeden bir canlıymış.* tembelliğin cezasını kabız olarak çekiyor onu anlarım da oturarak ve kaka-layarak kilo veren bir canlı nasıl olur aklım almıyor. kadınlar kilo vermenin sırrını yanlış yerde arıyor canlısı.
not: bir pokemongillerden jigglypuff, bir de bu tembel hayvanı aklım almıyor sözlük.
not: bir pokemongillerden jigglypuff, bir de bu tembel hayvanı aklım almıyor sözlük.
devamını gör...
yazarların psikolojisini bozan filmler
türkçe 'ye bir rüya için ağıt olarak çevrilen requiem for a dream (film)dir kesinlikle. sürekli tekrarlanan olayların ürkütücülüğü ve işin gerçek boyutunu düşününce cidden psikolojim bu durumdan çokça etkilenmişti.
devamını gör...
sözlükteki bitmez vedaların yazarları
geçenlerde gittim 3 gün sıkılıp geldim bir kişiye bile demedim ki mevzu olmasın diye.
bir daha gidersem özelden sütlü tarhana çorbası'na der giderim.
bir daha gidersem özelden sütlü tarhana çorbası'na der giderim.
devamını gör...
e=mc²
enerjinin, kütle ile ışık hızının karesinin çarpımına eşit olduğunu söyleyen denklem. basitçe, kütle ile enerjinin birbirinin yerine geçebileceğini ve ikisinin aynı şeyin farklı ifadesi olduğunu söyler.
bir cismin kütlesini saf enerjiye dönüştürebilirseniz, bu enerji ışık hızıyla hareket eder. formülden anlayacağınız gibi, çok küçük bir maddenin bile enerji olarak karşılığı son derece büyüktür. örneğin kağıtlarımızı tutturduğumuz bir ataç düşünün. neredeyse hiçbir ağırlığı yokmuş gibi olan bu ufacık aletin enerji karşılığı yaklaşık 18 kiloton tnt'ye eşit olur. fakat herhangi bir maddeyi saf enerjiye dönüştürmenin bir yolu yok. henüz...
bir cismin kütlesini saf enerjiye dönüştürebilirseniz, bu enerji ışık hızıyla hareket eder. formülden anlayacağınız gibi, çok küçük bir maddenin bile enerji olarak karşılığı son derece büyüktür. örneğin kağıtlarımızı tutturduğumuz bir ataç düşünün. neredeyse hiçbir ağırlığı yokmuş gibi olan bu ufacık aletin enerji karşılığı yaklaşık 18 kiloton tnt'ye eşit olur. fakat herhangi bir maddeyi saf enerjiye dönüştürmenin bir yolu yok. henüz...
devamını gör...
usiv
anlamadığımız dilde şiirler paylaşmaya başlamış yazar, türkçesini de atsa bari anlarız belki.
not: faşistlik yapmıyorum, almanca yazsaydı yine aynı tepkiyi verirdim.
not: faşistlik yapmıyorum, almanca yazsaydı yine aynı tepkiyi verirdim.
devamını gör...
isim analizi
ismimizin içinde bulunan harflerin kişiliğimizin ve karakter özelliklerimizin üzerinde etkileri olduğu düşünülen analiz çeşididir. inanmak ve inanmamak arasında bir yerlerde olduğum konudur.
devamını gör...
türkiye’de kadın olmak
ucu açık bir tanım. sosyo-ekonomik sosyo-politik faktörler göz ardı ediliyor. türkiye’de kadın olmak derken... ama nasıl? kadın var, kadın var. insan var, insan var. hangi kadından bahsediyoruz?
500 metre yanına yaklaşamayacağın, koluna elli bin dolarlık hermes marka çanta takan emine erdoğan mı, çankaya köşkü’nü baştan aşağı yenileyip bizim vergilerimizi çar çur eden, 15 yaşında gelin olmuş hayrünnisa gül mü? hiçbir vasfı olmamasına rağmen, akrabalık ve partizanlık sayesinde devlet mertebelerinde yüksek makamlar elde eden, haksız güç ve zenginliğe kavuşan liyakatsizler mi? okula gitmesi gereken yaşta zorla evlendirilen kızlar, koca dayağı yiyip öldürülen kadınlar mı? tecavüze uğrayan vahşice katledilen özgecan, şule mi? standartların üstünde bir hayat tarzı sürdüklerini tahmin ettiğim dolar milyarderi güler sabancı, arzuhan doğan yalçındağ, semahat arsel, ipek kıraç, caroline koç mu? kendi hayatını mesleği uğrunda ve toplum için feda eden türkan saylan mı? fantazilerini anlatarak toplumu tehlikeli bir şekilde tahrik eden kabataş yalanı baş karakteri yandaş gazeteci elif çakır mı? sırtını önce cemaate, sonra iktidara dayamış, hödük kocasıyla tv’ler de her gün kendisini gösteren yalancı yandaş nagehan mı? pelikancılar mı? yoksa hayatıyla bedel ödeyen aydın yazar bahriye üçok mu? hemcinsleri her gün şiddete uğrayıp öldürülürken, onları yaşatmaya çalışan bir sözleşmenin iptal edilmesini savunan kadınlar mı? kimden bahsediyoruz?
türkiye’de kadın olmak derken, kastedilen türkiye’nin şu an, afganistan ve iran gibi 3.dünya ülkesi durumuna gelmesi. oysa, türkiye’de kadın olmak, 1923 sonbaharında çok güzel olmalı. ya da 1934’te kadınlar seçme ve seçilme hakkı kazandığı zaman. o kadınlar, türkiye’de yaşarken gururlu, mutlu, geleceğe dair umutluydular.
o zamanları yaşamadım elbet, okuduklarımdan biliyorum. ayrıca rahmetli anneannem çocukluğunu ve gençliğini cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış, o dönemi bilen, iki kere atatürk’ü yakından görmüş bir kadındı. onun hatıralarını anlattıklarını ilgiyle dinlerdim. şu an hayatta olsa, haberleri izlerken kahrından ölürdü.
kadınıyla erkeğiyle el ele emperyalizme karşı milli mücadele vermiş kurtuluş savaşı kazanmış, devlet kurmuş, cumhuriyet’i ilan etmiş, medeni kanunlar yapmış bir türkiye’den bugünlere geldik. işin ironik yanı, bugünlerde kadın olmaktan ve türkiye’nin bugünkü durumundan şikayet eden bazı kadınların, bir ara konjönktür ve kendi gündemleri gereği, türk kadınlarına fırsat eşitliği, hak ve özgürlükler veren o zamanları ve atatürk ilkelerini tu kaka ilan etmesi, görmezden gelmesi, milliyetçi-ırkçı diye yaftalaması.
inkilaplar yarım kaldı, tam olarak hayata geçemedi, köy enstitüleri “ahlaksızlık yayıyor” gerekçesiyle kapatıldı, insanlar eğitilemedi, cahil kaldı, öylelerinin işine geldiği için. toprak reformu yapılamadı, feodal ağalar zenginleşirken cumhuriyet’in birey yaptığı insanlar kul kalmaya, fakir yaşamaya devam etti. türkiye nato’ya girdi, abd’nin dayattığı yeşil kuşak siyasal islam'ı adım adım benimsedi, tarikatlar ve cemaatler tekrar güç kazanıp sinsice devletin kılcal damarlarına kadar girdi, darbeler vesaireler ile hak ve özgürlükler yavaş yavaş çiğnenerek bugünlere global çağa kadar gelindi. şimdi kafamızı kaldırıp bakınca, "türkiye nasıl bu hale geldi?" diyor, her gün duyduğumuz acı iğrenç haberlere önce şaşırıp sonra kanıksıyoruz. türkiye’de kadın olmak şöyledir böyledir diyoruz. konu sadece cinsiyet üzerinden değerlendirilecek bir şey değil. roma bir günde inşa edilmedi.
500 metre yanına yaklaşamayacağın, koluna elli bin dolarlık hermes marka çanta takan emine erdoğan mı, çankaya köşkü’nü baştan aşağı yenileyip bizim vergilerimizi çar çur eden, 15 yaşında gelin olmuş hayrünnisa gül mü? hiçbir vasfı olmamasına rağmen, akrabalık ve partizanlık sayesinde devlet mertebelerinde yüksek makamlar elde eden, haksız güç ve zenginliğe kavuşan liyakatsizler mi? okula gitmesi gereken yaşta zorla evlendirilen kızlar, koca dayağı yiyip öldürülen kadınlar mı? tecavüze uğrayan vahşice katledilen özgecan, şule mi? standartların üstünde bir hayat tarzı sürdüklerini tahmin ettiğim dolar milyarderi güler sabancı, arzuhan doğan yalçındağ, semahat arsel, ipek kıraç, caroline koç mu? kendi hayatını mesleği uğrunda ve toplum için feda eden türkan saylan mı? fantazilerini anlatarak toplumu tehlikeli bir şekilde tahrik eden kabataş yalanı baş karakteri yandaş gazeteci elif çakır mı? sırtını önce cemaate, sonra iktidara dayamış, hödük kocasıyla tv’ler de her gün kendisini gösteren yalancı yandaş nagehan mı? pelikancılar mı? yoksa hayatıyla bedel ödeyen aydın yazar bahriye üçok mu? hemcinsleri her gün şiddete uğrayıp öldürülürken, onları yaşatmaya çalışan bir sözleşmenin iptal edilmesini savunan kadınlar mı? kimden bahsediyoruz?
türkiye’de kadın olmak derken, kastedilen türkiye’nin şu an, afganistan ve iran gibi 3.dünya ülkesi durumuna gelmesi. oysa, türkiye’de kadın olmak, 1923 sonbaharında çok güzel olmalı. ya da 1934’te kadınlar seçme ve seçilme hakkı kazandığı zaman. o kadınlar, türkiye’de yaşarken gururlu, mutlu, geleceğe dair umutluydular.
o zamanları yaşamadım elbet, okuduklarımdan biliyorum. ayrıca rahmetli anneannem çocukluğunu ve gençliğini cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış, o dönemi bilen, iki kere atatürk’ü yakından görmüş bir kadındı. onun hatıralarını anlattıklarını ilgiyle dinlerdim. şu an hayatta olsa, haberleri izlerken kahrından ölürdü.
kadınıyla erkeğiyle el ele emperyalizme karşı milli mücadele vermiş kurtuluş savaşı kazanmış, devlet kurmuş, cumhuriyet’i ilan etmiş, medeni kanunlar yapmış bir türkiye’den bugünlere geldik. işin ironik yanı, bugünlerde kadın olmaktan ve türkiye’nin bugünkü durumundan şikayet eden bazı kadınların, bir ara konjönktür ve kendi gündemleri gereği, türk kadınlarına fırsat eşitliği, hak ve özgürlükler veren o zamanları ve atatürk ilkelerini tu kaka ilan etmesi, görmezden gelmesi, milliyetçi-ırkçı diye yaftalaması.
inkilaplar yarım kaldı, tam olarak hayata geçemedi, köy enstitüleri “ahlaksızlık yayıyor” gerekçesiyle kapatıldı, insanlar eğitilemedi, cahil kaldı, öylelerinin işine geldiği için. toprak reformu yapılamadı, feodal ağalar zenginleşirken cumhuriyet’in birey yaptığı insanlar kul kalmaya, fakir yaşamaya devam etti. türkiye nato’ya girdi, abd’nin dayattığı yeşil kuşak siyasal islam'ı adım adım benimsedi, tarikatlar ve cemaatler tekrar güç kazanıp sinsice devletin kılcal damarlarına kadar girdi, darbeler vesaireler ile hak ve özgürlükler yavaş yavaş çiğnenerek bugünlere global çağa kadar gelindi. şimdi kafamızı kaldırıp bakınca, "türkiye nasıl bu hale geldi?" diyor, her gün duyduğumuz acı iğrenç haberlere önce şaşırıp sonra kanıksıyoruz. türkiye’de kadın olmak şöyledir böyledir diyoruz. konu sadece cinsiyet üzerinden değerlendirilecek bir şey değil. roma bir günde inşa edilmedi.
devamını gör...
hindistan'ın uluslararası yardım çağrısında bulunması
çin'in bile hindistan'a destek olacağını açıklaması durumun vehametini gözler önüne seren bir durum.
koronavirüs salgınında, ikinci dalganın derin kriz yarattığı hindistan'da can kaybı 204 bini geçti.
euronews'in haberine göre, covıd-19 salgını nedeniyle sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği ülkeye uluslararası yardım kampanyaları başlatıldı. hindistan ile dostane ilişkileri bulunmayan çin ve pakistan, anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp komşu ülkeye yardım etmeye hazır olduklarını duyurdu.
hindistan'a 10 milyon dolar bağış yapacağını bildiren kanada yönetimi, başta kişisel koruyucu ekipmanlarla solunum cihazı gibi öncelikli ihtiyaçların da temin edilebileceğini aktardı.
buradan
koronavirüs salgınında, ikinci dalganın derin kriz yarattığı hindistan'da can kaybı 204 bini geçti.
euronews'in haberine göre, covıd-19 salgını nedeniyle sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği ülkeye uluslararası yardım kampanyaları başlatıldı. hindistan ile dostane ilişkileri bulunmayan çin ve pakistan, anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp komşu ülkeye yardım etmeye hazır olduklarını duyurdu.
hindistan'a 10 milyon dolar bağış yapacağını bildiren kanada yönetimi, başta kişisel koruyucu ekipmanlarla solunum cihazı gibi öncelikli ihtiyaçların da temin edilebileceğini aktardı.
buradan
devamını gör...
çağımızın en tehlikeli hastalığı
çağımızın en tehlikeli hastalığı diye sayılan birçok şey aslında her dönemde insanoğlunun muzdarip olduğu şeyler efendim. cehalet denmiş, partizanlık denmiş, kibir denmiş. oysa bunların hepsi insan olduğu sürece var olacak şeylerdir. bana göre en büyük hastalık sosyal medyada linç girişimidir. linç etme de her dönemde olan bir sorunsal elbette ama sosyal medya bunu artırdı iyice.
devamını gör...
quo fata ferunt
bu gün doğum günü olan,
benden iki gün gada küçük olan yazar. *
başak burcu olan yazarlar veri tabanında, yani mikemmel insanlar arasında olan yazardır.
bir başağı, bir başka başak gada kimse tanır mı tanımaz tabiki.
sever mi sevemez tabiki.
öyle böyle değil yani muhabbetimiz.
kıskanan, yükselenine baksın
başaksa beri gelsin.
*****
sevgili yazar,
bu günün mis gibi geçsin,
bu yaşın mis gibi geçsin.
benden gün olarak küçük, yaş olarak küçük olmadığını bildiğim yazarım, bu yaşın yeni yaşlarındaki idealine olan temel olsun.
mutlu yıllarrrr.
benden iki gün gada küçük olan yazar. *
başak burcu olan yazarlar veri tabanında, yani mikemmel insanlar arasında olan yazardır.
bir başağı, bir başka başak gada kimse tanır mı tanımaz tabiki.
sever mi sevemez tabiki.
öyle böyle değil yani muhabbetimiz.
kıskanan, yükselenine baksın
başaksa beri gelsin.
*****
sevgili yazar,
bu günün mis gibi geçsin,
bu yaşın mis gibi geçsin.
benden gün olarak küçük, yaş olarak küçük olmadığını bildiğim yazarım, bu yaşın yeni yaşlarındaki idealine olan temel olsun.
mutlu yıllarrrr.
devamını gör...
erdal beşikçioğlu
türkiyedeki aktif oyunculuk yapan en iyi oyuncu. her türlü role girebilir(polis romantik siyasetçi amele rockstar joker batman). aslen ünyelidir. çok da güzel tiyatro yapar.
devamını gör...
açılan başlığa benzer başlık açılması
son zamanlarda sık sık dikkatimi çeken durumdur. bakıyorum bir anda benzer 5 tane başlık açılıyor. özgün bir şeyler üretelim ya da üretilenlerde takılalım arkadaşlar. benzer şeyleri tekrarlamanın alemi yok bana göre.
devamını gör...
full house
ailevi değerlere yönelik konsepte sahip komik, sıcak ve dayanışma dolu güzel bir diziydi.
zevkle izlerdik.
zevkle izlerdik.
devamını gör...
olmak istenen cansız varlık
bulut olmak isterdim. her şeyi içine atıp dolunca dayanamayıp ağlıyor bulutlar da bizler gibi.. *
devamını gör...
göreceksin kendini
bana bu gece eşlik eden (bkz: nilüfer) şarkısı. nakaratında içimden dahi olsa söylemeden duramıyorum. hatta bağıra bağıra, soluğumun her bir zerresiyle söylemek geliyor içimden.
göreceksin kendini, en güzel halinle
sözleri :
çocukluk rüyanda
el ele okul yolunda
aniden başlayan
ilk gönül macerasında
aşkına inanmayıp
akan gözyaşımda
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
mutluluk arayan
her genç kızın hülyasında
sevgiyi inkar eden
bu bencil ve nankör dünyada
köşesine büzülmüş
hayattan korkanlarda
görecek göreceksin kendini
o kırılan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o kırılan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
elveda derken o kırık aynada
göreceksin kendini, en güzel halinle
sözleri :
çocukluk rüyanda
el ele okul yolunda
aniden başlayan
ilk gönül macerasında
aşkına inanmayıp
akan gözyaşımda
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
mutluluk arayan
her genç kızın hülyasında
sevgiyi inkar eden
bu bencil ve nankör dünyada
köşesine büzülmüş
hayattan korkanlarda
görecek göreceksin kendini
o kırılan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o kırılan aynada
beni ve ölümsüz sevgimi
görecek göreceksin kendini
o aldatan aynada
elveda derken o kırık aynada
devamını gör...
duyulduğunda koşarak kaçılması gereken cümleler
dış güçler, fetö, büyük oyun.
devamını gör...
