domuz eti
tadı yavandır. çok lezzetli olduğu söylenemez. domuzun bir senede yaptığı yavru sayısıyla doğru orantılı olarak fiyatı çok düşüktür. türkiye'de dinsel nedenlerden ötürü tüketilmesi yasak olmasaydı ekonomik nedenlerden büyük bir kesimin temel gıdası olma yolunda emin adımlarda ilerlerdi.
devamını gör...
yazarların en sevdiği söz
böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu.
dostoyevski
dostoyevski
devamını gör...
baştan çıkarıcının günlüğü
varoluşçuluğun atası olarak bilinen danimarkalı filozof sören kierkegaard’ın varoluşçuluğun 3 aşmasından(estetik,etikve dini aşama) ilki olan estetik aşmayı ele aldığı kitabıdır.
yaklaşık 280 sayfadan oluşan kitap, baş karakter johannes’in cordelia’yı etkileme, nişanlanma ve ayrılma sürecini ele alan bir günlüktür.
johannes kendini bir “estet” olarak tanımlamaktadır. onun için estetik haz diğer tüm duygulardan öndedir.
cordelia ile ilk buluşmaları için beklerken şunlar geçmektedir aklından:
“mehtaplı bir gecede güzel göllerimizden birinde kayıkla açılmayı oldum olası sevmişimdir. yelkeni sarar, kürekleri toplar, dümeni çıkartır, boylu boyunca uzanırım ve gök kubbeyi seyrederim. tekne dalgaların kucağında sallandığında, bulutlar güçlü rüzgârın ardı sıra hızla geçip de ay bir an kaybolup sonra yeniden belirdiğinde bu huzursuzlukta huzur bulurum. dalgaların hareketi kucağında sallar beni, kayığa çarpışları tekdüze bir ninni gibi gelir. bulutların hızlı uçuşları, ışık ve karanlığın birbirini kovalaması beni öylesine sarhoş eder ki uyanık olduğum halde düş görürüm. aslında benim şimdi de yaptığım budur. fırtınalı bir gölde böyle bir aşağı bir yukarı inip çıkmak ne eğlencelidir. insanın içinde fırtınaların esmesi ne eğlencelidir.”
johannes cordalia’yı baştan çıkarmayı başarır ancak şimdi cordalia onunla nişanlanmak istemektedir. ancak johannes için nişanlanma, estetik hazzı bitirecek bir toplumsal baskıdır. burada cordalia’yı ikna etmeye çalışır:
“cordelia’cığım
[[alıntı]]
aşk gizliliği sever -nişan bir gizin açıklanmasıdır; aşk sessizliği sever- nişan herkese duyurudur; aşk fısıldamayı sever- nişan yüksek sesli bir ilandır. ama cordelia’nın sanatıyla nişan, düşmanı aldatmak için gereken şey olacak. karanlık bir gecede, öteki gemiler için, bir fener asmaktan daha tehlikeli bir şey yoktur, bu fener karanlıktan daha tehlikelidir.”
[[/alıntı]]
çabalaması nafiledir. cordalia ile nişanlanmıştır. johannes her ne kadar cordalia’yı çok sevse de onun estet prensibleri 6 aydan uzun bir ilişkiye izin vermez. bu aşamada cordelia’yı ayrılığa ikna etmeye çalışır, vicdani sorumluluğu üzerinden atmaya çalışır ve şu şekilde sonlandırır günlüğünü:
“onunla vedalaşmayacağım; hiçbir şey beni, her şeyi değiştiren ama sonucu etkilemeyen kadın gözyaşlarından ve kadın yakarışlarından daha fazla iğrendirmez. onu sevdim, ama şimdiden sonra ruhumu artık bağlayamaz. bir tanrı olsaydım neptün’ün bir su perisi için yaptığını yapardım ona: bir erkeğe dönüştürürdüm onu. yine de insanın kendini bir kızla şiirselleştirip şiirselleştiremeyeceğini; kızı, ilişkiden bıkanın kendisi olduğunu düşleyecek kadar gururlu kılıp kılmayacağım öğrenmeye değerdi gerçekten. oldukça ilginç bir epilog olabilir bu; kendi başına psikolojinin alanına girebilir, ayrıca inşam pek çok erotik gözlemle zenginleştirebilir.”
yaklaşık 280 sayfadan oluşan kitap, baş karakter johannes’in cordelia’yı etkileme, nişanlanma ve ayrılma sürecini ele alan bir günlüktür.
johannes kendini bir “estet” olarak tanımlamaktadır. onun için estetik haz diğer tüm duygulardan öndedir.
cordelia ile ilk buluşmaları için beklerken şunlar geçmektedir aklından:
“mehtaplı bir gecede güzel göllerimizden birinde kayıkla açılmayı oldum olası sevmişimdir. yelkeni sarar, kürekleri toplar, dümeni çıkartır, boylu boyunca uzanırım ve gök kubbeyi seyrederim. tekne dalgaların kucağında sallandığında, bulutlar güçlü rüzgârın ardı sıra hızla geçip de ay bir an kaybolup sonra yeniden belirdiğinde bu huzursuzlukta huzur bulurum. dalgaların hareketi kucağında sallar beni, kayığa çarpışları tekdüze bir ninni gibi gelir. bulutların hızlı uçuşları, ışık ve karanlığın birbirini kovalaması beni öylesine sarhoş eder ki uyanık olduğum halde düş görürüm. aslında benim şimdi de yaptığım budur. fırtınalı bir gölde böyle bir aşağı bir yukarı inip çıkmak ne eğlencelidir. insanın içinde fırtınaların esmesi ne eğlencelidir.”
johannes cordalia’yı baştan çıkarmayı başarır ancak şimdi cordalia onunla nişanlanmak istemektedir. ancak johannes için nişanlanma, estetik hazzı bitirecek bir toplumsal baskıdır. burada cordalia’yı ikna etmeye çalışır:
“cordelia’cığım
[[alıntı]]
aşk gizliliği sever -nişan bir gizin açıklanmasıdır; aşk sessizliği sever- nişan herkese duyurudur; aşk fısıldamayı sever- nişan yüksek sesli bir ilandır. ama cordelia’nın sanatıyla nişan, düşmanı aldatmak için gereken şey olacak. karanlık bir gecede, öteki gemiler için, bir fener asmaktan daha tehlikeli bir şey yoktur, bu fener karanlıktan daha tehlikelidir.”
[[/alıntı]]
çabalaması nafiledir. cordalia ile nişanlanmıştır. johannes her ne kadar cordalia’yı çok sevse de onun estet prensibleri 6 aydan uzun bir ilişkiye izin vermez. bu aşamada cordelia’yı ayrılığa ikna etmeye çalışır, vicdani sorumluluğu üzerinden atmaya çalışır ve şu şekilde sonlandırır günlüğünü:
“onunla vedalaşmayacağım; hiçbir şey beni, her şeyi değiştiren ama sonucu etkilemeyen kadın gözyaşlarından ve kadın yakarışlarından daha fazla iğrendirmez. onu sevdim, ama şimdiden sonra ruhumu artık bağlayamaz. bir tanrı olsaydım neptün’ün bir su perisi için yaptığını yapardım ona: bir erkeğe dönüştürürdüm onu. yine de insanın kendini bir kızla şiirselleştirip şiirselleştiremeyeceğini; kızı, ilişkiden bıkanın kendisi olduğunu düşleyecek kadar gururlu kılıp kılmayacağım öğrenmeye değerdi gerçekten. oldukça ilginç bir epilog olabilir bu; kendi başına psikolojinin alanına girebilir, ayrıca inşam pek çok erotik gözlemle zenginleştirebilir.”
devamını gör...
zartoşt
#1071066 özerklik istiyorlarmış.
ahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahah.
al özerklik.

moderasyonu da tebrik ederim bu gibi pkk sempatizanlarını seçerek buluyorlar galiba.
ahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahahah.
al özerklik.

moderasyonu da tebrik ederim bu gibi pkk sempatizanlarını seçerek buluyorlar galiba.
devamını gör...
lord of the portakals miğfer dibi
ellerine sağlık dediğim video.
devamını gör...
ırkçılık
başlamadan önce: dağınıklık için özür diliyorum.
ırkçılık bana her zaman itici gelmiştir. bazılarının yaptığı için övündüğü aptalca bir hastalıktır.
gerçi onlara da hak vermek lazım doğuştan gelen şeylerle övünüyorlar çünkü ellerinde başka bir şey yok. bana göre gözüm güzel demek gibi bir şey. kendine bir şey katmamış insanlar yapıyor zaten bunu. geldiği ırkla övünüyor çünkü başka vasfı yok.
anlam vermediğim bir başka nokta şu: başkası sana ırkçılık yapsa sallıyorum almanya'da "almanca konuş çok konuş deseler" rahatsız olursun ama sen aynısını kendi ülkende yaparak bununla iftihar ediyorsun. ne gerek var. herkes kendi milletini üstün görüyor ne kadar garip!!
birkaç yıl önce siyahilerin haklarını savunanlar iş kendi ülkelerine gelince bizzat kendileri ırkçı kesilmektedir.
benim kabem insandır* kim ne derse desin.
insanları din, ırk yahut renk üzerinden ayıran herkesin bir zaman gelecek pişmanlık duyacağını düşünüyorum.
not: içinizde zerre ırkçılık varsa beni takipten çıkarın. hatta engelleyin. insanlığım değil ırkım sizin için mühimse uzak durun.
ırkçılık bana her zaman itici gelmiştir. bazılarının yaptığı için övündüğü aptalca bir hastalıktır.
gerçi onlara da hak vermek lazım doğuştan gelen şeylerle övünüyorlar çünkü ellerinde başka bir şey yok. bana göre gözüm güzel demek gibi bir şey. kendine bir şey katmamış insanlar yapıyor zaten bunu. geldiği ırkla övünüyor çünkü başka vasfı yok.
anlam vermediğim bir başka nokta şu: başkası sana ırkçılık yapsa sallıyorum almanya'da "almanca konuş çok konuş deseler" rahatsız olursun ama sen aynısını kendi ülkende yaparak bununla iftihar ediyorsun. ne gerek var. herkes kendi milletini üstün görüyor ne kadar garip!!
birkaç yıl önce siyahilerin haklarını savunanlar iş kendi ülkelerine gelince bizzat kendileri ırkçı kesilmektedir.
benim kabem insandır* kim ne derse desin.
insanları din, ırk yahut renk üzerinden ayıran herkesin bir zaman gelecek pişmanlık duyacağını düşünüyorum.
not: içinizde zerre ırkçılık varsa beni takipten çıkarın. hatta engelleyin. insanlığım değil ırkım sizin için mühimse uzak durun.
devamını gör...
parasızlık yüzünden ölümü beklemek
dikkat cekmek istiyorum lütfen kayitsiz kalmayin. sma hastaligi yüzünden daha bugün birkac saat önce kücücük bir bebek öldü, parasizliktan!! sosyal medyanin gücünü unutmayalim. destek olalim baska bebekler ölmesin.
(bkz: sma hastalarina destek veriyoruz kampanyasi.)
(bkz: sma)(bkz: zeynep inci)
(bkz: sma hastalarina destek veriyoruz kampanyasi.)
(bkz: sma)(bkz: zeynep inci)
devamını gör...
yazıları için takip edildiğini düşünen sözlük hanımefendisi
bıktık artık 'bi vajinaniz var diye takip ediliyorsunuz, seviliyorsunuz, değer görüyorsunuz' tripleriyle bize aslında sadece tek vasfımız cinsiyetimizmiş gibi anlam yüklemeye çalışan kompleksli erkeklerden. bu tür söylemlerde bulunan erkekler ciddi anlamda kadınlara şunu demeye çalışıyorlar. tek vasfınız kadın olmak.
bize bu vasfı yükleyen kim? ee sizsiniz. takip eder, beğenir, yazar, över falan filan. bütün bunları niye yapıyor? kadın diye. yapma lan o zaman. hayır yani sonra çıkıp feministler kadınlar üstündür diyor diye anırıyorsunuz. feministlerin bunu demesine gerek yok ki siz bu söyleminizle bunu kendiniz yapıyorsunuz. hiçbir kadın çıkıp "ben kadınım ve kadın olmak bir vasıf," demez ama erkekler tarafından kadınlığın bir vasıf olduğuna inandırılırsa hem inanır hem der hem de uygular. özetle teşekkür ediyorum ya size bu erkekler sayesinde hayata 1-0 önde başladığımızı anlamış oluyorum. cinsiyetim kadın bu yüzden hayli hazır bir vasıf cepte. her şey pırıl pırıl. ver primi ondan sonra aynı yerden çal şikayeti. ne güzel ne güzel.
bize bu vasfı yükleyen kim? ee sizsiniz. takip eder, beğenir, yazar, över falan filan. bütün bunları niye yapıyor? kadın diye. yapma lan o zaman. hayır yani sonra çıkıp feministler kadınlar üstündür diyor diye anırıyorsunuz. feministlerin bunu demesine gerek yok ki siz bu söyleminizle bunu kendiniz yapıyorsunuz. hiçbir kadın çıkıp "ben kadınım ve kadın olmak bir vasıf," demez ama erkekler tarafından kadınlığın bir vasıf olduğuna inandırılırsa hem inanır hem der hem de uygular. özetle teşekkür ediyorum ya size bu erkekler sayesinde hayata 1-0 önde başladığımızı anlamış oluyorum. cinsiyetim kadın bu yüzden hayli hazır bir vasıf cepte. her şey pırıl pırıl. ver primi ondan sonra aynı yerden çal şikayeti. ne güzel ne güzel.
devamını gör...
waris dirie
1965 somali doğumlu insan hakları aktivisti. kadın sünnetine karşı yürütülen mücadelenin yüzü. birleşmiş milletler elçisi. ödüllü oyuncu, yazar. kadın. insan.
cesurdur waris dirie.
tüm dünyaya kadın sünnetinin ne olduğunu yüksek sesle söyleyebilen ilk kadın olma özelliğini taşır. ona bunu yapan kadını, elleriyle onu 3 yaşındayken sünnet olmaya götüren annesini, ona bunun yapılmasını toplumsal bir doğru olarak kabul etmiş ülkesini, bu uygulamanın dayandırıldığı dinini sevmeye devam eden inanılmaz bir kadın. tüm hesaplarını kapatmış, tüm nefretlerinden arınmış; haklı davasının peşinde koşmak dışında bir gayesi kalmamış bir kadın.
waris dirie 3 yaşında fgm mağduru olmuş,
waris dirie düzene karşı gelebilmek için bilinmeze doğru yola çıkmaya korkmamış,
waris dirie kim olduğunu ne olduğunu hiç unutmamış,
waris dirie kendisini kurtarmak dışında amaçlar gütmüş,
waris dirie tüm zorluklara rağmen asla pes etmemiş,
waris dirie yıllardır süren mücadelesini sanatın tüm kolları vasıtasıyla insanlara anlatmayı denemiş,
waris dirie bir nebze farkındalık yaratabilmek uğruna kendi utancını milyonlara deklare etmiş,
belki de çağımızın en önemli kadını.
kadına şiddet, toplumda geri plana itilme gibi bir konu olmadığı için bu, bırak mazur kalanları, uzak diyarlarda yaşandığını duyan/bilen ve üzülenlerin bile 3 maymunu oynama kolaycılığını seçtikleri bu vahşiliğin karşısında dimdik durabilmek ve onun tabiriyle bu suçu engelleyebilmek için her yolu denemiş, denemeye de devam edecek olandır waris dirie.
kendisiyle yapılan röportajlar, yer aldığı programlar, çekimler ve diğer tüm diğer videolar için buradan
bu da bir konuşması*
ladies and gentlemen,
i thank you for the opportunity to speak today
at the austrian parliament.
but it is especially important to me
as a woman from africa.
because women in africa
are the most deprived people
in the world –
and so many
have no voice.
so for me,
this is also a great opportunity
to raise awareness.
you all know
that the situation for woman in africa
is simply unfair.
according to the world bank,
woman in our countries
produce more than 80 percent of the food,
and do more than 90 percent of the work.
but still,
in many african countries
they are denied the right to own land.
and in total,
they own less than five percent
of the wealth.
they are the ones
that keep our societies going,
that care for the food,
the children and unity.
but our societies fail
to recognise their rights.
in many african countries,
a woman is worth nothing.
you can sell her.
you can buy her.
you can use her
and you can disown her.
most girls and women
have no access to education.
most girls and women
have no access to the health service.
in sub-saharan africa,
one woman out of 16
dies during pregnancy and giving birth.
this is not just a natural thing:
in europe,
where there is good health service,
it is only one out of almost 3.000.
fgm is one part of this situation –
and it is the most disturbing
and the horrendous part of it.
fgm ruins the lives of the girls and women affected.
many die from it,
and the ones
that survive
suffer serious health problems
for the rest of their lives.
we are talking about more than 90 percent
of the women in some african countries.
the un estimates
that two million girls are mutilated
every year.
that means only today,
6.000 girls have to undergo
this criminal act.
6.000 tomorrow.
6.000 lives are ruined day by day.
let me be very clear on this:
fgm is not a tradition.
fgm is not culture.
fgm has nothing to do with religion.
fgm is nothing but a crime.
this has to change.
and the change is in our hands.
unfortunately fgm spreads
over asia,
the arabic countries,
the united states,
canada
and europe.
european politicians
have to take action
against this crime.
cesurdur waris dirie.
tüm dünyaya kadın sünnetinin ne olduğunu yüksek sesle söyleyebilen ilk kadın olma özelliğini taşır. ona bunu yapan kadını, elleriyle onu 3 yaşındayken sünnet olmaya götüren annesini, ona bunun yapılmasını toplumsal bir doğru olarak kabul etmiş ülkesini, bu uygulamanın dayandırıldığı dinini sevmeye devam eden inanılmaz bir kadın. tüm hesaplarını kapatmış, tüm nefretlerinden arınmış; haklı davasının peşinde koşmak dışında bir gayesi kalmamış bir kadın.
waris dirie 3 yaşında fgm mağduru olmuş,
waris dirie düzene karşı gelebilmek için bilinmeze doğru yola çıkmaya korkmamış,
waris dirie kim olduğunu ne olduğunu hiç unutmamış,
waris dirie kendisini kurtarmak dışında amaçlar gütmüş,
waris dirie tüm zorluklara rağmen asla pes etmemiş,
waris dirie yıllardır süren mücadelesini sanatın tüm kolları vasıtasıyla insanlara anlatmayı denemiş,
waris dirie bir nebze farkındalık yaratabilmek uğruna kendi utancını milyonlara deklare etmiş,
belki de çağımızın en önemli kadını.
kadına şiddet, toplumda geri plana itilme gibi bir konu olmadığı için bu, bırak mazur kalanları, uzak diyarlarda yaşandığını duyan/bilen ve üzülenlerin bile 3 maymunu oynama kolaycılığını seçtikleri bu vahşiliğin karşısında dimdik durabilmek ve onun tabiriyle bu suçu engelleyebilmek için her yolu denemiş, denemeye de devam edecek olandır waris dirie.
kendisiyle yapılan röportajlar, yer aldığı programlar, çekimler ve diğer tüm diğer videolar için buradan
bu da bir konuşması*
ladies and gentlemen,
i thank you for the opportunity to speak today
at the austrian parliament.
but it is especially important to me
as a woman from africa.
because women in africa
are the most deprived people
in the world –
and so many
have no voice.
so for me,
this is also a great opportunity
to raise awareness.
you all know
that the situation for woman in africa
is simply unfair.
according to the world bank,
woman in our countries
produce more than 80 percent of the food,
and do more than 90 percent of the work.
but still,
in many african countries
they are denied the right to own land.
and in total,
they own less than five percent
of the wealth.
they are the ones
that keep our societies going,
that care for the food,
the children and unity.
but our societies fail
to recognise their rights.
in many african countries,
a woman is worth nothing.
you can sell her.
you can buy her.
you can use her
and you can disown her.
most girls and women
have no access to education.
most girls and women
have no access to the health service.
in sub-saharan africa,
one woman out of 16
dies during pregnancy and giving birth.
this is not just a natural thing:
in europe,
where there is good health service,
it is only one out of almost 3.000.
fgm is one part of this situation –
and it is the most disturbing
and the horrendous part of it.
fgm ruins the lives of the girls and women affected.
many die from it,
and the ones
that survive
suffer serious health problems
for the rest of their lives.
we are talking about more than 90 percent
of the women in some african countries.
the un estimates
that two million girls are mutilated
every year.
that means only today,
6.000 girls have to undergo
this criminal act.
6.000 tomorrow.
6.000 lives are ruined day by day.
let me be very clear on this:
fgm is not a tradition.
fgm is not culture.
fgm has nothing to do with religion.
fgm is nothing but a crime.
this has to change.
and the change is in our hands.
unfortunately fgm spreads
over asia,
the arabic countries,
the united states,
canada
and europe.
european politicians
have to take action
against this crime.
devamını gör...
etrafımızda olması gereken insan tipleri
pozitif, neşeli, espirili insanlar. gerçekten onlara ihtiyacımız var.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
bir bakışın ölmem için yeter; anla rosa ben bir deliyim.
devamını gör...
camdan aşağı bebek bezi atmak
muasır medeniyetler seviyesine ulaşamamış, insanlıktan nasibini alamamış kişi davranışı.
kişinin olduğu yerde çöp olmaması garip,o çöp kutusu yok diye onu fırlatmak daha bir garip.
geçen iş yerinin oraya fırlatmış bir dingil.sanki apartmanda bebeği olan kaç kişi var.ayrıca binanın önü temiz olsa dahi bahçe kısmını yani kendi alanını pisletiyor.
o bebek bezini alıp ağızlarına sokmak lazım.
iorek byrnison ukdesi
kişinin olduğu yerde çöp olmaması garip,o çöp kutusu yok diye onu fırlatmak daha bir garip.
geçen iş yerinin oraya fırlatmış bir dingil.sanki apartmanda bebeği olan kaç kişi var.ayrıca binanın önü temiz olsa dahi bahçe kısmını yani kendi alanını pisletiyor.
o bebek bezini alıp ağızlarına sokmak lazım.
iorek byrnison ukdesi
devamını gör...
sokakta dayak yiyen kadına yardım etmek
polisi ara görevini yerine getir dediğim başlıktır.
devamını gör...
günaydın mesajı
babam her sabah kardeşime ve bana günaydın mesajı atardı. bana günaydın paşam falan yazardı sadece yeterdi de ama kardeşime uzun uzun güzel şeyler yazardı bi defa ona atacağı mesajı bana atmıştı oradan biliyorum. babalar ve kızları gerçekten ayrı bi dünyaya aitler. kardeşim artık yok babam o günden beri günaydın mesajı atmıyor. ufak ayrıntılar boğazı düğümlüyor.
gününüz güzel olsun herkese günaydın.
gününüz güzel olsun herkese günaydın.
devamını gör...
sen beni güzel hatırla
birbirini hiç tanımayan iki insanın arada bir kaç soru sorarak ama daha çok şarkılarla birbirine içini döküşüdür bu şarkının bendeki anlamı...
sonunda bu şarkıyı yollayıp ismini dahi bilmediği birisinin kendini güzel hatırlamasını sağlayabilir insanlar.
yani bir insanın hayatında ne kadar olduğunuz değil, olduğunuz sürede ne yaptığınızdır önemli olan.
şarkıya gelecek olursak sözü-müziği hande mehan'a ait olan güzel bir şarkıdır...
ben seni unutmam, sen beni güzel hatırla...
ben sizi unutmam, unutmam...
siz de beni güzel hatırlayın... *
sonunda bu şarkıyı yollayıp ismini dahi bilmediği birisinin kendini güzel hatırlamasını sağlayabilir insanlar.
yani bir insanın hayatında ne kadar olduğunuz değil, olduğunuz sürede ne yaptığınızdır önemli olan.
şarkıya gelecek olursak sözü-müziği hande mehan'a ait olan güzel bir şarkıdır...
ben seni unutmam, sen beni güzel hatırla...
ben sizi unutmam, unutmam...
siz de beni güzel hatırlayın... *
devamını gör...
sözlük yönetiminin gidenler için hiçbir şey yapmaması
gereksiz çabadır. kimsenin aşağılık kompleksine katlanmak zorunda değil insanlar. olan oldu, ölen öldü ve kalan sağlar ve sahalar bizimdir.
devamını gör...
the birds
sinema tarihinin en bilinen fantastik korku filmlerinden biri. özgün ismi " the birds" diye geçen, 1963 abd yapımı olan bu film yapıldığı dönemden bu yana, kendisinden ilham alan pek çok filme öncü olmuş, fakat "taklitler aslını yaşatır" misali, bu filmin başarısına ulaşamamış, film de bu yüzden efsane kalabilmiş. ölümcül arılar, devasa karıncalar, köpekbalıkları, piranhalar gibi hayvanların konu edindiği gerilim unsurları, bu filmin etkisi altında kalan sinemacılar tarafından ortaya çıkarılmış fakat spielberg'in jaws filmi dışındakiler, kuşlar'ın başarısına ulaşamamışlar.
filmin yönetmeni de, başarılı olmasında büyük payı olan, gerilim sinemasını korku unsurundan çıkarıp sanatsal bir kimliğe taşıyan, ingiliz alfred hitchcock. sevimli bir tonton görünümlü bu yönetmen, öyle gerçekçi bir sinema tarzına sahip ki, izleyiciyi büyüleyip hipnotize ederek, adeta koltuğa yapıştırıyor.
filmin hikayesi california'da geçiyor. zengin bir basın patronunun kızı, kuş satan bir işyerinde tanıştığı bir erkek ile hafta sonunu geçirmek için bir tatil kasabasına gidiyor. fakat eğlenceli bir şekilde başlayan hafta sonu tatili, bölgede bulunan kuşların toplanıp saldırıya geçmesiyle büyük bir kabusa dönüşüyor.
filmin yönetmeni de, başarılı olmasında büyük payı olan, gerilim sinemasını korku unsurundan çıkarıp sanatsal bir kimliğe taşıyan, ingiliz alfred hitchcock. sevimli bir tonton görünümlü bu yönetmen, öyle gerçekçi bir sinema tarzına sahip ki, izleyiciyi büyüleyip hipnotize ederek, adeta koltuğa yapıştırıyor.
filmin hikayesi california'da geçiyor. zengin bir basın patronunun kızı, kuş satan bir işyerinde tanıştığı bir erkek ile hafta sonunu geçirmek için bir tatil kasabasına gidiyor. fakat eğlenceli bir şekilde başlayan hafta sonu tatili, bölgede bulunan kuşların toplanıp saldırıya geçmesiyle büyük bir kabusa dönüşüyor.
devamını gör...


