ilkokulda babanın mesleğini soran öğretmen
bir eğitimcinin ne kadar “eğitimsiz” olduğunun kanıtı. sonuçta bunlar daha çocuk birbirlerini ailelerinin mesleği üzerinden bile ayrıştırabilirler veya en kötüsü o çocuğun babası ya da annesi ölmüş olabilir. bu onun için nasıl bir acı farkında mısınız? umarım öğretmenler bu soruyu sormayı bırakır.
devamını gör...
sting
englishman in new york şarkısında benim gibi çayı kahveye tercih eden, hoş sesli güzel şarkıları olan dev sanatçı.
devamını gör...
giyecek hiçbir şeyim yok
gardrobu her açtığımda başıma gelen vahim olay. onlarca kıyafetim var ama sorsan giyecek hiçbir şeyim yok. hakikaten yok, o kadar kıyafetin orada ne yaptığını ise bilmiyorum.
devamını gör...
senozoyik
diğer bir ismi üçüncü jeolojik zamandır. bu zamanda;
-dinozorlar ortadan kalkmıştır.
-alp-himalaya dağları oluşmuştur.
-büyük memeli hayvanlar ortaya çıkmıştır.
-atlas ve hint okyanusları belirginleşmiştir.
-linyit, petrol ve tuz yatakları oluşmuştur.
-dinozorlar ortadan kalkmıştır.
-alp-himalaya dağları oluşmuştur.
-büyük memeli hayvanlar ortaya çıkmıştır.
-atlas ve hint okyanusları belirginleşmiştir.
-linyit, petrol ve tuz yatakları oluşmuştur.
devamını gör...
uyuyan kişiyi uyandırma yöntemleri
su falan dokmek, yapmayin boyle seyler. bugun yine duygusal gunumdeyim oyumu operek, severek uyandirmadan yana kullaniyorum.
devamını gör...
mağdur suçlayıcılığı
"hırsızın hiç mi kabahati yok" gibi bir cümleye sahip olduğumuzu hesaba katarsak, mağduru suçlamanin kökü bizde çok eskiye gider. sokakta dayak yiyen çocuğu bir de anne babanın dövmesinden başlarız, "o saate orada ne işi varmış" a kadar gideriz.
yani bu biraz da suçun olaganlastiginin isaretidir. suç zaten oradadır. o halde, mağdur bunu bile bile önlem almadığı için kabahatlidir.
haliyle mağduru sucluyorsak eğer şunu deriz. "bizim mahalle zaten hırsızdır. sen kapını kilitlemekle mesulsun". ya da deriz ki kadına "bizim erkeğimiz, tacizcidir, tecavüzcüdür. buna yapacağımız bir şey yok. sen mini etek giymemekle sorumlusun."
bu sakat mantığın altında ya suçluyu korumaya çalışmak vardır ya da suç karşısında çaresizlik. ıki durumda da bitmis bir toplumsal ahlaka işaret eder.
yani bu biraz da suçun olaganlastiginin isaretidir. suç zaten oradadır. o halde, mağdur bunu bile bile önlem almadığı için kabahatlidir.
haliyle mağduru sucluyorsak eğer şunu deriz. "bizim mahalle zaten hırsızdır. sen kapını kilitlemekle mesulsun". ya da deriz ki kadına "bizim erkeğimiz, tacizcidir, tecavüzcüdür. buna yapacağımız bir şey yok. sen mini etek giymemekle sorumlusun."
bu sakat mantığın altında ya suçluyu korumaya çalışmak vardır ya da suç karşısında çaresizlik. ıki durumda da bitmis bir toplumsal ahlaka işaret eder.
devamını gör...
45 numara ayakkabıyı giymek
benden -1 numara az giyen hemcinslerimin bulunduğu gruptur.
devamını gör...
sevilen latince deyişler
omnes vulnerant ultima necat
(hepsi yaralar sonuncusu öldürür)
(hepsi yaralar sonuncusu öldürür)
devamını gör...
van gogh: sonsuzluğun kapısında
gösterime girer girmez heyecanla sinemaya koştuğum filmdi. filmin ismi türkçe'ye van gogh: sonsuzluğun kapısında şeklinde çevrilmiştir.
filmde van gogh'u usta oyuncu willem defoecanlandırıyor. canlandırıyor diyorum çünkü performansıyla hem deliliği hem dahiliği durmaksızın hissettirdi. her bir anında van gogh'u yaşıyordu sanki, çokkatmanlı bir seyirdi benim için.
biyografi niteliği taşıyan filmde van gogh'un hayatına dair sunulanlar çok çarpıcı ve etkileyici. pek çok sahnede çıkmazlar ve anlaşılmazlıklara rağmen van gogh'un güçlü tutkusunu görüyoruz. doktoruyla, kardeşiyle, ressam arkadaşıyla, yabancılarla ilişkileri oldukça başarılı aktarılmış. dramatik ögeler baskın.
"delilikle dahiliğin arasında çok ince bir çizgi vardır fakat deliliğe adım atmayanlar dahiliğe geçemez." benzeri bir cümle vardı, orijinalini anımsayamıyorum. film bana bu cümleyi çağrıştırıyor.
filmde van gogh'u usta oyuncu willem defoecanlandırıyor. canlandırıyor diyorum çünkü performansıyla hem deliliği hem dahiliği durmaksızın hissettirdi. her bir anında van gogh'u yaşıyordu sanki, çokkatmanlı bir seyirdi benim için.
biyografi niteliği taşıyan filmde van gogh'un hayatına dair sunulanlar çok çarpıcı ve etkileyici. pek çok sahnede çıkmazlar ve anlaşılmazlıklara rağmen van gogh'un güçlü tutkusunu görüyoruz. doktoruyla, kardeşiyle, ressam arkadaşıyla, yabancılarla ilişkileri oldukça başarılı aktarılmış. dramatik ögeler baskın.
"delilikle dahiliğin arasında çok ince bir çizgi vardır fakat deliliğe adım atmayanlar dahiliğe geçemez." benzeri bir cümle vardı, orijinalini anımsayamıyorum. film bana bu cümleyi çağrıştırıyor.
devamını gör...
normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
takip ettiğim yazarlardır.
(bkz: hame)
(bkz: sek)
(bkz: delirmiş_psikolog)
(bkz: kafası kendinden güzel)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: lol)
(bkz: kafakirankopek)
(bkz: armysuzy)
(bkz: hame)
(bkz: sek)
(bkz: delirmiş_psikolog)
(bkz: kafası kendinden güzel)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: lol)
(bkz: kafakirankopek)
(bkz: armysuzy)
devamını gör...
baskıcı aile
çok da doğru değildir. özellikle başarı odaklı aileler çocuklarını resmen hırpalamaktadır. *
ancak bu dönem gelişen sözde demokratik ailelerde doğru değildir. sözde çünkü çocuklarından resmen korkan aileler var. hocam ya bana küserse, aramız bozulursa. siz konuşsanız diyen var. hiçbir şeyi dengede tutamıyoruz.
(bkz: ülkede orta halli davranan insan olmaması)
ancak bu dönem gelişen sözde demokratik ailelerde doğru değildir. sözde çünkü çocuklarından resmen korkan aileler var. hocam ya bana küserse, aramız bozulursa. siz konuşsanız diyen var. hiçbir şeyi dengede tutamıyoruz.
(bkz: ülkede orta halli davranan insan olmaması)
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
yeni tanıştığım ve çok içten olduğuna kanaat getirdiğim beyaz kalp sever yazardır. * yazdıkları da hem güldürüyor hem de düşündürtüyor, kesinlikle okunmalı!
devamını gör...
kavga esnasında dolu damacana fırlatan kadın
selin onbaşı
devamını gör...
grammar pedantry sendromu
grammar pedantry, dil bilgisi kurallarına hakim ve takıntılı olan bireylerin, dil bilgisi hatalarından aşırı derecede rahatsız olması anlamına geliyor. dil bilgisi ukalalığı olarak da biliniyor. aslında buraya kadar biraz tanıdık geliyor.* bu sendromdan muzdarip olan bireyler, dil bilgisi hatası görünce ciddi derecede rahatsız oluyor ve hatayı yapanı da düzeltme yoluna gidiyor. ve bunu bazen kabaca ve aşırı bir tepkiyle yapıyorlar. bu noktada işte düzelteyim derken başka bir hataya doğru yol alınıyor.
grammar pedantry sendromunun nedeni tam olarak bilinmediği zamanlarda karşı tarafı kızdırmak veya alay etmek için böyle takıntılı davranıldığı sanılıyordu. ama daha sonra yapılan araştırmalar sonucunda obsesif-kompulsif bozukluk olarak görülüyor.
dilbilimci dennis baron tarafından yapılan bir araştırma ile bu sendromun genetik nedenlerden kaynaklı olduğu ve beyindeki konuşma ve ses üretme bölümünde de diğer bireylere göre farklılık olduğu saptanmış.
grammar pedantry sendromunun nedeni tam olarak bilinmediği zamanlarda karşı tarafı kızdırmak veya alay etmek için böyle takıntılı davranıldığı sanılıyordu. ama daha sonra yapılan araştırmalar sonucunda obsesif-kompulsif bozukluk olarak görülüyor.
dilbilimci dennis baron tarafından yapılan bir araştırma ile bu sendromun genetik nedenlerden kaynaklı olduğu ve beyindeki konuşma ve ses üretme bölümünde de diğer bireylere göre farklılık olduğu saptanmış.
devamını gör...
birhan keskin
"ey ruhum sen yola çık,
ben aklımı eski bahçeye gömeceğim.
bu yaylım ateşlerinde yıkanıp
sana döneceğim."
dizelerinin ait olduğu, çok sevdiğim "sahra ve serap" şiirinin şairi.
kargo'yu da reha özcan'dan dinlemeyen vardır belki.
ben aklımı eski bahçeye gömeceğim.
bu yaylım ateşlerinde yıkanıp
sana döneceğim."
dizelerinin ait olduğu, çok sevdiğim "sahra ve serap" şiirinin şairi.
kargo'yu da reha özcan'dan dinlemeyen vardır belki.
devamını gör...
dayı
"ankara'da varsa dayın çözülür işin."
önermesinde açılmayan kapıda anahtar vazifesi gören yetkili yüce kişilik.
önermesinde açılmayan kapıda anahtar vazifesi gören yetkili yüce kişilik.
devamını gör...
yazarların kalitesinin radyoda çalan şarkılardan belli olması
abi bu şarkılar neee ?! hepsi mi birbirinden güzel, hepsi mi kaliteli parça olur. başladı başlayalı dinliyorum 1 dakika sıkılmadım. herkesin desteğine, emeğine, yüreğine sağlık.
içerisi şampiyonlar ligi....
içerisi şampiyonlar ligi....
devamını gör...
hava kirliliğinden ölen ilk insan
--- alıntı ---
ingiltere yüksek mahkemesi, 9 yaşındaki ella kissi debrah'ın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin bulunduğuna karar verdi. bu karar bir mihenk taşı niteliği taşıyor. ella, dünyada hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi oldu.
--- alıntı ---
haber kaynağı.
ingiltere yüksek mahkemesi, 9 yaşındaki ella kissi debrah'ın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin bulunduğuna karar verdi. bu karar bir mihenk taşı niteliği taşıyor. ella, dünyada hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi oldu.
--- alıntı ---
haber kaynağı.
devamını gör...
hayattan öğrenilen şeyler
kendi acılarıyla yüzleşme cesareti göstermiş birinin söylediği tek bir söz bile paha biçilmezdir. *
devamını gör...
