4 nisan bildirisinden darbe mesajı çıkarmak
(bkz: cui bono)
latince bir deyim olup "kim karlı çıktı?" veya "kimin yararına?" anlamına gelen bu söz, cicero'nun 27 yaşında genç bir hukukçu olarak önünün açıldığı ve ününün iyice yayıldığı, sextus roscius'un savunmasını üstlendiği davanın anahtar sorusudur.
her olayda bir fail ararken bu soruyu (cui bono) göz önünde bulundurarak bakmak yerinde olur.
latince bir deyim olup "kim karlı çıktı?" veya "kimin yararına?" anlamına gelen bu söz, cicero'nun 27 yaşında genç bir hukukçu olarak önünün açıldığı ve ününün iyice yayıldığı, sextus roscius'un savunmasını üstlendiği davanın anahtar sorusudur.
her olayda bir fail ararken bu soruyu (cui bono) göz önünde bulundurarak bakmak yerinde olur.
devamını gör...
(tematik)
yaunde
hayatı sorgulamak
ara ara yaptığım aktivitedir.
geç kalmışlık hissi geldiği zaman yaparım ama.
geç kalmışlık hissi geldiği zaman yaparım ama.
devamını gör...
insanların sanata ihtiyaç duymalarının sebebi
arınma ve dışavurum.
devamını gör...
metalci gençliğin tarihe karışması
#155880 ile buradayım. belki artık genç değilim ama hala dinliyorum. müziğin hasıdır. enstrüman çalmaya başlayan gençlerin birinci tercihidir. (gitar çalmaya başlayan çocuk drake şarkısı mı çalacak, müzik hep elektronik, cuppa cuppa tarzı oldu.)
devamını gör...
daddy long legs
1955 yapımı kostümleri ve müzikleri ile dönemini çok güzel yansıtan bir film.
özellikle hikayenin naifliği beni çok etkiledi. filmin adı da filmdeki çok yerinde ve güzel bir tespitten ilham almış. elbette spoiler olacağı için ne olduğunu söyleyemem izleyince anlarsınız.
özellikle hikayenin naifliği beni çok etkiledi. filmin adı da filmdeki çok yerinde ve güzel bir tespitten ilham almış. elbette spoiler olacağı için ne olduğunu söyleyemem izleyince anlarsınız.
devamını gör...
normal sözlük'te etkileşimin çok az olması
günümüz sosyal medyalarında olduğu gibi takip edene takip beğeni yapana beğeni olduğu içindir.
#842029 bu entrye katılıyorum, emek veren arkadaşlara destek olunması gerektiği kanaatindeyim.
insanları mutlu etmek çok kolay, bilene..
#842029 bu entrye katılıyorum, emek veren arkadaşlara destek olunması gerektiği kanaatindeyim.
insanları mutlu etmek çok kolay, bilene..
devamını gör...
sözlük radyosu merdumlar özel dosyası
devamını gör...
sosyal medya fenomenleri çöp ve zavallıdır
hiç kimse için böyle ifadeler kullanmayı doğru bulmuyorum. yaptıkları iş nitelik olarak boş olabilir ve belki de yapı olarakta maddeye önem veren, manaya erememiş (çok zor iştir, manaya ermek diye bir kavramdan haberdar olan diyelim) kişiler olabilir ama nihayetinde insandır, çöp değildir. içlerindeki cevheri bulup, o cevheri gölgeleyen ne varsa onu çöpe atmak gereklidir.
devamını gör...
balkonda çamaşır asarken hayatı sorgulamak
bir üst seviyesi bulaşık makinesi toparlarken yapılandır.
devamını gör...
emirhan oğuz
kimselerin bilmediği şair
şiir dünyasına gökten zembille indiği söylenen şair 1988 yılında ateş hırsızları söylencesi adlı kitabını yayımladıktan sonra yirmi yıl boyunca gözlerden uzak durdu
daha sonra ne bir edebiyat dergileri ne herhangi bir şiir mecrasında şiir yayımladı.
tam bir fanzinci kişilikte olduğunu düşündüğüm şair 1958 de istanbul'da doğdu. ilköğrenimini beykoz çubuklu ilkokulu'nda ortaöğrenimini galatasaray lisesi'nde tamamladı. istanbul devlet mimarlık mühendislik akademisi mimarlık fakültesinde yüksek öğrenimini sürdürürken 1980 yılı başlarında gözaltına alındı 1986 yılına kadar istanbul'un çeşitli askeri ve sivil cezaevlerinde tutuklu kaldı.
ateş hırsızları söylencesinden yirmi küsür yıl sonra 2009 da myndos geçişi adlı ikinci şiir kitabını okurla paylaştı. 20 yıllık yokluğunda çevirmenlikle uğraştı.
ülkemizin gözden ırak kalmış mücevherleri içinde en değerlilerinden olan bu adamın adını şiir ve edebiyat kitaplarına altın harflerle yazmalıyız. türk şiirinde devrim niteliğinde şiir yazabilen, yenilik getiren ve bunu yaparken popüler kültür içinde eriyip gitmeyen sayılı insanlarımız içinde.
*
ilk ateş hırsızı'ndan, promete'den bu yana "uz" varmak istediğimiz yerdir: ikarus'tur, ahi evran'dır, spartacus'tur, demirci kawa'dır, bedreddin'dir, pir sultan abdal'dır, derviş yunus'tur, nesimi'dir, che'dir, karagül'dür, çiğdem'dir; gerçekleşeceğine inandığımız, bir mümkün ütopyadır.
emirhan oğuz "uz"a doğru giden yolda kendi deyişiyle "zor olan"ı "yazı"yı seçmiştir.
yazı'nın da şair'in de "göyneği ateşten"dir*
şiir dünyasına gökten zembille indiği söylenen şair 1988 yılında ateş hırsızları söylencesi adlı kitabını yayımladıktan sonra yirmi yıl boyunca gözlerden uzak durdu
daha sonra ne bir edebiyat dergileri ne herhangi bir şiir mecrasında şiir yayımladı.
tam bir fanzinci kişilikte olduğunu düşündüğüm şair 1958 de istanbul'da doğdu. ilköğrenimini beykoz çubuklu ilkokulu'nda ortaöğrenimini galatasaray lisesi'nde tamamladı. istanbul devlet mimarlık mühendislik akademisi mimarlık fakültesinde yüksek öğrenimini sürdürürken 1980 yılı başlarında gözaltına alındı 1986 yılına kadar istanbul'un çeşitli askeri ve sivil cezaevlerinde tutuklu kaldı.
ateş hırsızları söylencesinden yirmi küsür yıl sonra 2009 da myndos geçişi adlı ikinci şiir kitabını okurla paylaştı. 20 yıllık yokluğunda çevirmenlikle uğraştı.
ülkemizin gözden ırak kalmış mücevherleri içinde en değerlilerinden olan bu adamın adını şiir ve edebiyat kitaplarına altın harflerle yazmalıyız. türk şiirinde devrim niteliğinde şiir yazabilen, yenilik getiren ve bunu yaparken popüler kültür içinde eriyip gitmeyen sayılı insanlarımız içinde.
*
ilk ateş hırsızı'ndan, promete'den bu yana "uz" varmak istediğimiz yerdir: ikarus'tur, ahi evran'dır, spartacus'tur, demirci kawa'dır, bedreddin'dir, pir sultan abdal'dır, derviş yunus'tur, nesimi'dir, che'dir, karagül'dür, çiğdem'dir; gerçekleşeceğine inandığımız, bir mümkün ütopyadır.
emirhan oğuz "uz"a doğru giden yolda kendi deyişiyle "zor olan"ı "yazı"yı seçmiştir.
yazı'nın da şair'in de "göyneği ateşten"dir*
devamını gör...
dünya klasiklerini türkler yazsaydı alacakları isimler
yabancı -> el alem
devamını gör...
ilk erotik film deneyimi deportivo valencia maçı
24 haziran 1993 tarihinde geceye doğru yaşadığım deneyimdir.
o gece babam nedense erkenden uyumuş, küçük kardeşim biraz ortalıkta dolanıp yatmıştı, en küçük kardeşimse henüz bu dünyaya geleceğinden habersizdi, gelmesine daha bir sene vardı.
annem sinirli sinirli örgü örüyordu dolaplı çekyatta. sanırım attığı her ilmekte bir de ilenme vardı. ama bu ilenmelerini adresi belirsizdi. ben de yatakta oturmuş televizyona bakıyordum. tatilde olduğum için, çok iyi bir öğrenci olduğum için ve abi olduğum için biraz daha geç yatabilirdim ya da o gün annemin eşref saatine denk gelmiştim. belki de benden haberdar bile değildi.
ben kaybolmuş, görmezden gelinmiş bir ruh olmanın verdiği huzurla elimde bir kemalettin tuğcu kitabıyla bir televizyona bir kitaba bakarak günümü gün ederken televizyonda bir maç başladı. deportivo-valencia maçı. kral kupası. o zamanlar futbol benim için her şey demekti. ağzım açık izlemeye başladım.
maç gayet iyi devam ederken ve ben kemalettin tuğcu’ya çoktan ihanet etmişken devre arası oldu ve annem yatmaya gitmeye karar verdi. ben annemin gözlerine yaprağı bitmiş dana gibi bakınca annem de maçın devamını izlememe izin verdi.
ikinci yarı başlayana kadar biraz kitap okudum. ah kemalettin tuğcu ya! yine acı yine keder. ikinci yarı başlayınca yazarın üzerime boca ettiği hüzünden arınmış, yepyeni biri olmuştum.
ama yetmişinci dakikaya doğru müthiş bir yağış başladı ispanya’da. 9 dakika içinde de hayatımda hiç görmediğim büyüklükte bir dolu yağışı. o dakikada maç ertelendi ve ben hayatımda ilk kez bir gece yalnız başıma maç izleme keyfimin yerle bir olmasını kemalettin tuğcu’ya ihale ettim.
maç bitince show tv’nin o zamanlar efsane olan logosu ve dık dıgıdık dık dıgıdık dık jingle’ını duydum. show tv logosundaki o’nun içi ise kıpkırmızı kızarınca şaşırdım çünkü daha önce o logoyu hiç bu kadar utanmış görmemiştim. daha sonra ise neden bu kadar utanç içinde olduğunu anladım.
ilk erotik film deneyimim de böylelikle başlamış oldu. eleven days eleven nights. film başladığında tam olarak ne olduğunu ve olacağını anlamadım ama daha sonra adam kadın tarafından eve hapsedilip bağlandığında işler benim için daha aydınlık bir hal aldı. ilk defa gördüğüm bu sahneler libido diye bir şey olduğunu ve bende bundan bolca bulunduğunu öğretti bana.
kadının adam üzerinde uyguladığı yöntemler, özellikle bal dök yala hijyeni aklımı karıştırdı. zira daha yarım saat kadar önce ben dilenci baba ile meşguldüm.
yaşım daha küçük olduğu için henüz nolan’dan habersizdim, zaten filmlerini de henüz çekmemişti. o yüzden dark night rises gibi bir durum hissetmedim bedenimde. ama zihinsel bir ereksiyon yaşadım elbette.
o gece yatağa girdiğimde yepyeni bir insandım. resmî olarak ilk erotik deneyimimi yaşamıştım. ertesi gün mahalle arkadaşlarıma anlatacağım harika bir hikayem vardı ve emindim ki yarın mahallenin yıldızı ben olacaktım. öyle de oldu zaten. bakir zihinli çocukların arasında tecrübeli bir womanizer’dım ben.
maç üç gün sonra kaldığı yerden devam etti ve deportivo kral kupasını kazandı. hala ispanya ligi izlemek benim için o cinsel deneyimi anımsatır. hele deportivo-valencia maçı varsa onbir gün onbir gece sürer etkisi.
o gece babam nedense erkenden uyumuş, küçük kardeşim biraz ortalıkta dolanıp yatmıştı, en küçük kardeşimse henüz bu dünyaya geleceğinden habersizdi, gelmesine daha bir sene vardı.
annem sinirli sinirli örgü örüyordu dolaplı çekyatta. sanırım attığı her ilmekte bir de ilenme vardı. ama bu ilenmelerini adresi belirsizdi. ben de yatakta oturmuş televizyona bakıyordum. tatilde olduğum için, çok iyi bir öğrenci olduğum için ve abi olduğum için biraz daha geç yatabilirdim ya da o gün annemin eşref saatine denk gelmiştim. belki de benden haberdar bile değildi.
ben kaybolmuş, görmezden gelinmiş bir ruh olmanın verdiği huzurla elimde bir kemalettin tuğcu kitabıyla bir televizyona bir kitaba bakarak günümü gün ederken televizyonda bir maç başladı. deportivo-valencia maçı. kral kupası. o zamanlar futbol benim için her şey demekti. ağzım açık izlemeye başladım.
maç gayet iyi devam ederken ve ben kemalettin tuğcu’ya çoktan ihanet etmişken devre arası oldu ve annem yatmaya gitmeye karar verdi. ben annemin gözlerine yaprağı bitmiş dana gibi bakınca annem de maçın devamını izlememe izin verdi.
ikinci yarı başlayana kadar biraz kitap okudum. ah kemalettin tuğcu ya! yine acı yine keder. ikinci yarı başlayınca yazarın üzerime boca ettiği hüzünden arınmış, yepyeni biri olmuştum.
ama yetmişinci dakikaya doğru müthiş bir yağış başladı ispanya’da. 9 dakika içinde de hayatımda hiç görmediğim büyüklükte bir dolu yağışı. o dakikada maç ertelendi ve ben hayatımda ilk kez bir gece yalnız başıma maç izleme keyfimin yerle bir olmasını kemalettin tuğcu’ya ihale ettim.
maç bitince show tv’nin o zamanlar efsane olan logosu ve dık dıgıdık dık dıgıdık dık jingle’ını duydum. show tv logosundaki o’nun içi ise kıpkırmızı kızarınca şaşırdım çünkü daha önce o logoyu hiç bu kadar utanmış görmemiştim. daha sonra ise neden bu kadar utanç içinde olduğunu anladım.
ilk erotik film deneyimim de böylelikle başlamış oldu. eleven days eleven nights. film başladığında tam olarak ne olduğunu ve olacağını anlamadım ama daha sonra adam kadın tarafından eve hapsedilip bağlandığında işler benim için daha aydınlık bir hal aldı. ilk defa gördüğüm bu sahneler libido diye bir şey olduğunu ve bende bundan bolca bulunduğunu öğretti bana.
kadının adam üzerinde uyguladığı yöntemler, özellikle bal dök yala hijyeni aklımı karıştırdı. zira daha yarım saat kadar önce ben dilenci baba ile meşguldüm.
yaşım daha küçük olduğu için henüz nolan’dan habersizdim, zaten filmlerini de henüz çekmemişti. o yüzden dark night rises gibi bir durum hissetmedim bedenimde. ama zihinsel bir ereksiyon yaşadım elbette.
o gece yatağa girdiğimde yepyeni bir insandım. resmî olarak ilk erotik deneyimimi yaşamıştım. ertesi gün mahalle arkadaşlarıma anlatacağım harika bir hikayem vardı ve emindim ki yarın mahallenin yıldızı ben olacaktım. öyle de oldu zaten. bakir zihinli çocukların arasında tecrübeli bir womanizer’dım ben.
maç üç gün sonra kaldığı yerden devam etti ve deportivo kral kupasını kazandı. hala ispanya ligi izlemek benim için o cinsel deneyimi anımsatır. hele deportivo-valencia maçı varsa onbir gün onbir gece sürer etkisi.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
ürkütürler serçeyi
bu da allahın emri
çaylak dediğin bensem
gülüyorum daha da bişi demem.
bu da allahın emri
çaylak dediğin bensem
gülüyorum daha da bişi demem.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
boş beklentiler ve belirsizliktir. bazen kontrolümüz dışında olan şeylerdir. bazen de bir şeye haddinden fazla değer verdikten sonra işlerin ters gitmesidir. bazen öyle konulardır ki önce güldürür sonra aklını kemirir.
devamını gör...
sorunlu bir cildin getirdiği öz güvensizlik
özel bir hastalığımdan dolayı kistik dediğimiz iltihaplı aknelerle savaşıyorum ergenliğe girdiğimden beri. tabii ilaç bunu %70 azalttı, görünür ve aktif aknelerim kalmadı ama izler mevcut. tedavi hâlâ görüyorum. önceleri çok ağlardım, kendimi hiç ama hiç sevmezdim ama sorun düzeldikçe kendimi sevmeye başladım çünkü bu benim elimde olan bir şey değil. hem tipim güzel olduğu için beni sevecek ya da sevmeyecek biri olacaksa hiç olmasın daha iyi. bunu aşalı çok oldu ve ben kendimle gayet barışığım. ha idealimi yakalayamadım henüz ama değişimi gördüğüm için kendimi seviyorum artık.
başkasının ne dediği umurumda değil. kendimi beğenmek için değişime gidiyorum ben. başkasına beğendirmek için çabalamam beni kişiliğim için sevsin dişiliğim için değil. çünkü ben biri hoşuma gitmişse onun dış görünüşü ile alakadar olmam.
başkasının ne dediği umurumda değil. kendimi beğenmek için değişime gidiyorum ben. başkasına beğendirmek için çabalamam beni kişiliğim için sevsin dişiliğim için değil. çünkü ben biri hoşuma gitmişse onun dış görünüşü ile alakadar olmam.
devamını gör...



