aşık veysel
aşık mahsuni şerif
arif sağ
musa eroğlu
erkan oğur
ve
yaşayan efsane cem adrian’ın da seslendirip ağlattığı müzik türü, müzik ruhu’dur.
devamını gör...

mihmandar: misafir ağırlayan kimse. hz. peygamberi (sav) evinde ağırladığından dolayı eyüp sultan'a verilen unvandır.
devamını gör...

rte'nin ülkesi mi? ülke türk milletinin ülkesi. tapu bizde yani... eğriye eğri doğruya da doğru demek yerine her an her şeye çok yaşa padişahım demeye alışmış koltuk ve maddi çıkar sağlayanlar gibi olamıyor işte her insan.

kaldı ki kimse kimseyi sevmek zorunda değil ancak saygı duymak ayrı konu tabi ki.
devamını gör...

türkiye'de insanlar akıllandı ya bir daha aynı hatayı yapmazlar.
devamını gör...

aramayarak.

yeter artık yok dediğiniz an karşınıza çıkar.

(bkz: adaletin bu mu dünya)
devamını gör...

kan yoluyla bulaşan en çaresiz hastalıktır, akrabalık.
devamını gör...

hayatımın en güzel yılları bensiz geçiyor.*
t:okul iş derken 30’a merdiven dayamış, geneli benim gibi bekar olan yaş arkadaşlarım.
devamını gör...

bir çorumlu olarak tanımları okumaya geldim .
devamını gör...

(bkz: biz dark moddan devam)
devamını gör...

italyanca ve python öğrenmeye başlamak. ikisinden de müthiş keyif alıyorum, günlerimi bunlarla geçirmesem bayağı boşlukta hissederdim muhtemelen.
devamını gör...

kendi şehrinde okumak.
devamını gör...

1. çarpışma, karışıklık, karmaşa
2. bilârdo oyununda istaka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması
3. kafa sözlükte karambol nickli kalemi kuvvetli yazar. kendisi sözlükte günün ünlüsü unvanını da almıştır. gündeme yönelik takip edilesi yazıları ve entelektüel bakış açısı ile dikkatleri üstüne çekmiştir. samimiyeti, dürüstlüğü, hoş sohbeti ile adam gibi adam.
4. yasemin mori'nin karambol şarkısı.
devamını gör...

ceza kanunu musun sen süleyman bey? benim bildiğim nelerin suç olduğu genel hatlarıyla ceza kanununda yazıyor. ha bu arada elleri arkadan bağlamak suçsa bende her gün ellerim arkadan bağlı iki tur volta atarım mutlaka. beni de ip adresimden buldurup aldırabilirsin. neyse cezamız çekeriz.
devamını gör...

the apartment (1960)
le trou (film) (1960)
cool hand luke (1967)
papillon (1973)
anatomy of a murder(1959)
devamını gör...

ısparta'nın küçük bir ilçesi. beyşehir gölü yanı başındadır. doğa harikası olan bu yer 1936 nüfuslu olup, 922 ilçe içinde sondan ikincidir. deniz seviyesinden 1050 m. yüksekliktedir. bu şehri önemli kılan en önemli şey ise, türkiye'nin en karanlık noktasıdır. 1750 metre yükseklikteki melikler yaylası zaman zaman gökyüzü gözlem şenliği ne ev sahipliği yapmaktadır.

buradan
devamını gör...

mersin'den.
(bkz: nazife bilgin hazar)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nasıl evlendiniz diye sorarlarsa "kafa'larımız uyuşuyordu" diyebilmek için açılan başlık.
devamını gör...

soba veya mangal yakmak için kullanılan çıra, rebul mandalina kolonyası, eski kitap, kahve, benzin, mobilya cilası vee tineeerr*
devamını gör...

bir köyde adamın biri, bir kızı severmiş. adam kıza hislerini açıklamış ama kız adamı istememiş. adam üzülmüş ve büyük şehire gitmiş.
yıllar sonra adam köye gelince kızın evlendiğini duymuş ve bir gideyim bakayım şu kocasına demiş. evi gören bir yerde beklerken, evden hem kel, hem fodul, tipsiz bir adam çıkmış.
kocası uzaklaşınca, adam gidip kapıyı çalmış ve kadın kapıya gelmiş. adam, kadına, "beni hatırladınmı" demiş ve eklemiş, "şu giden adam senin kocanmı"! kadın evet diyince adam, "yav sen beni istemedin, o kadar yakışıklı adamı istemedin ve bunumu aldın koca olarak"! demiş.
kadın, evin önündeki gül bahçesini gösterip, "bana bu bahçedeki en güzel gül'ü getirirsen sana cevap veririm ama bir baktığın güle bir daha bakmayacaksın" demiş.
adam sıra, sıra dizilen güllere bakmaya başlamış. bunun rengi soluk, şunun boyu küçük, daha güzeli, daha iyisi vardır... derken bahçe bitmiş. geri dönemeyeceği için en sondaki solgun, küçük gülü almış ve kızın yanına gelmiş. kız adamın getirdiği kötü gülü alıp "gördünmü bak işte banada böyle oldu" demiş.
jenny hayallerinin peşinden koştu, şarkı söylemek, meşhur olmak, küçük kasabadan kurtulup, büyük şehirlerde yaşamak, daha yakışıklısını, daha iyisini sevmek ve sevilmek istiyordu. tabi sevgiyi ararken amerika'yı bir uçtan bir uca defalarca gitti, geldi. çok adam buldu ama aradığı sevgiyi bulamadı çünkü adamların onun kalbi ve ruhuyla işi yoktu. sadece fiziksel bir birliktelik ve herşey bitiyordu ve belkide bu yüzden intihar etmeyi bile düşündü. sonunda döndü, dolaştı ve sevgiyi yine forrest'in yanında buldu.
devamını gör...

çünkü henüz karşılaşmadık.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim