seinfeld

uzun bir izleme maratonundan sonra dün bitirdiğim sitcomdur.
rahatlıkla efsane bir sitcom olduğunu söyleyebilirim. 9 sezon ve 180 bölümlük bir efsane.
seinfeld, 1989 ve 1998 yılları arasında yayınlanıyor. 14 mayıs 1998 yılında ise ekranlara veda ediyor. dizinin oyuncu kadrosunda ise jerry seinfeld, jason alexander, julia louis-dreyfus, michael richards bulunuyor.
ben genelde sitcom izlerken yanında klasik dizi izlerim, ikisini birlikte tüketirim. yemek yerken, duş alırken, uyurken, ders arasında her zaman sitcom izlerim ve seinfeld dizisini aylarca izledim.
eski bir dizi olmasına rağmen kahkahalarla ve tebessümle izledim, her bölüm keyif aldım ve çok sevdim. karakterleri ve oluşturulan dünyayı özleyeceğim ve tabii ki arada rastgele bölümlerini açıp izleyeceğim.
seinfeld diğer sitcomlardan bazı kısımlarda ayrılıyor, bunun ilk belirtisi hiçbir şey hakkında bir dizi olması, ikinci belirtisi ise karakterlerin gerçek insanlar olması, kusursuz değiller ve hepsi sıradan insanlar. çekilmezler, benciller, hatta bazen kötüler. dizi bu karakterler üzerine kurulu olduğu için çok başarılı devam ediyor. samimiyetsiz olmayan karakterler bana her bölüm daha samimi hale geldi.
bence en kusursuz ve sıradan insan olamayacak kadar mükemmel olan kişi jerry seinfeld. zaten diziyi izleyen çoğu kişinin favori karakteri kendisi değil, bu saydığım sebeplerden dolayı olabilir. ben kramer ve george karakterini çok seviyorum, diziyi taşıyorlar. özellikle kramer yaratılmış en garip ve en iyi karakterlerden olabilir.
gömleklerin ikinci düğmesi hakkında bile güldürebilecek bu diziyi herkese ve her sitcom severe rahatlıkla tavsiye ederim. bol bol kramer ve bol bol george övebilirim ama izleyeceklere ayıp olmasın.
dizinin son iki bölümü tam anlamıyla mükemmeldi. 9. sezon 21. bölüm yani özetlerin oluştuğu bölüm beni çok duygulandırdı, son bölüm ise iyi kurgulanmış bir veda busesiydi. bütün karakterler diziye son bölüm için tekrar geliyorlar ve seyirciye veda ediyorlar. nazi çorbacı bile!
devamını gör...
ayın en çalışkan 10 yazarı hakkında ne dediler
şimdi somurtkan şirin gibi görünecek biliyorum ancak buradaki "en iyi" ifadesi bence yanlış ilk ondaki arkadaşlardan 6 tanesini severek takip ediyorum diğer 3 üne de nötrüm* ancak bu sıralamanın belirleyici kıstası olan karma faktörü bu yazar arkadaşları "en iyi" değil de "en beğenilen yapar" bence, çünkü gerçekten çok iyi ancak çok sık yazmayan yazarlar var sözlükte ve tamamen onların değerlerine binaen yazıyorum bunları, benim yönüm yolum belli tanımlarım değil ilk 10, ilk 1000 için bile girilmiş tanımlar değil dolayısı ile bu yazdıklarımı kesinlikle bir kıskançlık duygusu ile yazmadığımı aklı evvellere belirtmek isterim.
son olarak ben dahil sözlüğün çoğunluğu tarafından beğenilen bu yazar arkadaşlarımı tebrik ederim, elinize sağlık.
son olarak ben dahil sözlüğün çoğunluğu tarafından beğenilen bu yazar arkadaşlarımı tebrik ederim, elinize sağlık.
devamını gör...
normal sözlük'ten sevgili bulmak
sözlük formatı bugün yayınlandı bu ne hız.
devamını gör...
ten uyumu
ilişkilerin yapı taşıdır. "aynı tenden mi yaratıldık acaba?" diye sorduran dokununca huzur verici nitelikte olmasıdır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kendim gibi davranamıyorum bazen. kontrolümü kaybediyorum. çok kızıyorum kendime sonra. çok.
eskiden şey diye düşünürdüm; "mmm hassas olduğumda yönetemiyorum ben galiba kendimi." hassas olduğum zamanlarda, hassasiyetim olan konularda, korumak kollamak istediğim insanlar hakkında... ama yok öyle değil. değilmiş. benim zamanlamalarımdan bağımsızmış. herhangi bir konuda da olabiliyormuş. benim korumama ihtiyacı olmayan insanlar hakkında da olabiliyormuş hatta.
ben sevmeyi beceremiyormuşum. nur topu gibi yeni bir tespitimiz var. 1-2 haftalık kendisi daha. kaç mm bilmiyorum evrende kapladığı alan. ama hiçbir terazi tartamıyor, güvenin bu söylediğime.
hatalar yapıyorum sevdiğimde. sevdiğim insanlara da, sevdiğim zamanlarda kendime de, sevdiklerimi seven/sevmeyen insanlara da, üzenlere de. herkese! genel olarak sevgimin etrafındaki tüm canlılara yanlışlar yapıyorum.
sevmeyi beceremiyorum ben. kusurlu seviyorum.
eskiden şey diye düşünürdüm; "mmm hassas olduğumda yönetemiyorum ben galiba kendimi." hassas olduğum zamanlarda, hassasiyetim olan konularda, korumak kollamak istediğim insanlar hakkında... ama yok öyle değil. değilmiş. benim zamanlamalarımdan bağımsızmış. herhangi bir konuda da olabiliyormuş. benim korumama ihtiyacı olmayan insanlar hakkında da olabiliyormuş hatta.
ben sevmeyi beceremiyormuşum. nur topu gibi yeni bir tespitimiz var. 1-2 haftalık kendisi daha. kaç mm bilmiyorum evrende kapladığı alan. ama hiçbir terazi tartamıyor, güvenin bu söylediğime.
hatalar yapıyorum sevdiğimde. sevdiğim insanlara da, sevdiğim zamanlarda kendime de, sevdiklerimi seven/sevmeyen insanlara da, üzenlere de. herkese! genel olarak sevgimin etrafındaki tüm canlılara yanlışlar yapıyorum.
sevmeyi beceremiyorum ben. kusurlu seviyorum.
devamını gör...
korkunç ivan
korkusuzluğu ve acımasızlığı ile ünlü rus çarı ıv.ivan'ın lakabıdır.
devamını gör...
hayvan hikayeleri
bir julio cortázar kitabıdır.
büyük ve ilginç yazar julio cortazar kaybettiğimiz merhameti yerine koymamız için uğraşmış bu kitapta. arjantinli yazar bize zehirli et verip öldürmememiz gereken, aslında buna gücümüzün de yetmeyeceği hayvanları anlatıyor romanıyla. zihnimiz bir sirke dönüştüğüne göre bu kitap bizim için çok ideal olabilir.
julio cortazar bu kitabında hayvanlarla ilgili zihninizin labirentlerini daha da içinden çıkışmaz bir hale getirecek sorularla başabaş bırakıyor sizi.
hayvanlarla aranız nasıldır? onları sever misiniz? yoksa korkar mısınız onlardan? hiç kendinize ait bir evcil hayvanınız oldu mu? bir köyde ya da bir çiftlikte hayvanlarla zaman geçirdiniz mi? ismini sizin koyduğunuz bir hayvan oldu mu peki? hiç öldürdünüz mü bir hayvanı? herhangi birini? yediniz mi birileri tarafından öldürülen bir hayvanı? hiç ağzınızdan küçük tavşanlar fışkırıp yaşadığınız evin sağını solunu sardı mı? ya da bir kaplanla paylaştınız mı yaşadığınız evi birbirinizi rahatsız etmeden? evinizi fareler istila edip sizi bir köşeye sıkıştırdılar mı? hayatınızda aşk umuduyla var olan birine hamamböceği dolgulu çikolata ikram ettiniz mi hiç? hiç gerçekten canlı bir hayvan gördünüz mü sahi?
içinden çıkılamayan hem nalına hem mıhına öyküler cortazar’dan...
büyük ve ilginç yazar julio cortazar kaybettiğimiz merhameti yerine koymamız için uğraşmış bu kitapta. arjantinli yazar bize zehirli et verip öldürmememiz gereken, aslında buna gücümüzün de yetmeyeceği hayvanları anlatıyor romanıyla. zihnimiz bir sirke dönüştüğüne göre bu kitap bizim için çok ideal olabilir.
julio cortazar bu kitabında hayvanlarla ilgili zihninizin labirentlerini daha da içinden çıkışmaz bir hale getirecek sorularla başabaş bırakıyor sizi.
hayvanlarla aranız nasıldır? onları sever misiniz? yoksa korkar mısınız onlardan? hiç kendinize ait bir evcil hayvanınız oldu mu? bir köyde ya da bir çiftlikte hayvanlarla zaman geçirdiniz mi? ismini sizin koyduğunuz bir hayvan oldu mu peki? hiç öldürdünüz mü bir hayvanı? herhangi birini? yediniz mi birileri tarafından öldürülen bir hayvanı? hiç ağzınızdan küçük tavşanlar fışkırıp yaşadığınız evin sağını solunu sardı mı? ya da bir kaplanla paylaştınız mı yaşadığınız evi birbirinizi rahatsız etmeden? evinizi fareler istila edip sizi bir köşeye sıkıştırdılar mı? hayatınızda aşk umuduyla var olan birine hamamböceği dolgulu çikolata ikram ettiniz mi hiç? hiç gerçekten canlı bir hayvan gördünüz mü sahi?
içinden çıkılamayan hem nalına hem mıhına öyküler cortazar’dan...
devamını gör...
popüler olmamak
hayatımın hiçbir döneminde popüler olmadım diyebilirim. öyle bir niyetim de olmadı. sözlük anlamında, beğenilen, çoğunluk tarafından sevilen olsa da öyle değildim. en ön sırada, saçları kısa kesilmiş, gömleği pantolonunun içinde olan tiptim. ama popüler olmak için gömleği dışarı çıkarıp, içine renkli tişört giymek gerekti. asla giyemedim. sonrasında da matah bir gelişmem olmadı. üniversitede de aynıydı. ders çalışan tip, soru sorulan, not istenen tip. ama istenen olmayan tip. belki, vize dönemlerinde, sezonluk istenen tip. iş hayatına hiç geçmiyorum.
devamını gör...
havalı olduğu zannedilen durumlar
uçak yolculuklarında yaşanan her adım.özellikle de yurt dışı uçuşlarda göze çarpan ,bürünülen hal ve tavırlar.
devamını gör...
normal sözlük çöpçatan başlığı
(bkz: yokluk nedir kimlerde görülür)
en yakın zamanda bakınız verdiğim başlığı açacağım, netleştirdim bunu kafamda. troll için açılmış başlık ise fena, gerçekse daha fena.
en yakın zamanda bakınız verdiğim başlığı açacağım, netleştirdim bunu kafamda. troll için açılmış başlık ise fena, gerçekse daha fena.
devamını gör...
geceye bir nihal atsız şiiri bırak
ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!
hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!
hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
devamını gör...
800 tanım giren 100 yazara kitap hediye edilmesi
hedef kitap ise var gücünle mücadele etmeli.
devamını gör...
melankoli bağımlılığı
uzun vadede kişiyi itici yapan özellik.
insanlar, özellikle de türkiye gibi ülkelerde yaşayıp bunalmak denen şeyin ne olduğunu çok iyi bilenler, yanlarında sürekli olarak "mızmızlanan" kişiler görmek istemez. bir yere kadar "yardımcı olayım, derdini dinleyeyim, sorununu çözeyim" dediğiniz kişi, gün gelir kaçtığınız kişi haline gelir. o yüzden arada bir herkesin başına gelen dertlenme, dert anlatma durumları aşırıya kaçıp bağımlılık yaptığında, çevrenizdekileri de yavaş yavaş uzaklaştırır sizden.
ancak bu bataklığa da, yine türkiye gibi ülkelerde yaşayıp bunalmak denen şeyin ne olduğunu çok iyi bilenler saplanır. yani bir nevi paradokstur bu durum.
bazıları bunalmak dışında hiçbir şey yapamadığımız bir coğrafyada, doğal olarak bunalmaktan başka şey yapamazlar. bazıları da bunalmak dışında hiçbir şey yapamadığımız bir coğrafyada, bunalımlarına bir de etrafındakilerin bunalımını eklemek istemez.
insanlar, özellikle de türkiye gibi ülkelerde yaşayıp bunalmak denen şeyin ne olduğunu çok iyi bilenler, yanlarında sürekli olarak "mızmızlanan" kişiler görmek istemez. bir yere kadar "yardımcı olayım, derdini dinleyeyim, sorununu çözeyim" dediğiniz kişi, gün gelir kaçtığınız kişi haline gelir. o yüzden arada bir herkesin başına gelen dertlenme, dert anlatma durumları aşırıya kaçıp bağımlılık yaptığında, çevrenizdekileri de yavaş yavaş uzaklaştırır sizden.
ancak bu bataklığa da, yine türkiye gibi ülkelerde yaşayıp bunalmak denen şeyin ne olduğunu çok iyi bilenler saplanır. yani bir nevi paradokstur bu durum.
bazıları bunalmak dışında hiçbir şey yapamadığımız bir coğrafyada, doğal olarak bunalmaktan başka şey yapamazlar. bazıları da bunalmak dışında hiçbir şey yapamadığımız bir coğrafyada, bunalımlarına bir de etrafındakilerin bunalımını eklemek istemez.
devamını gör...
sevme zamanı
oya bora'nın 90'lı yıllara damgasını vurduğu seni bana yazmışlar albümünde yer alan klibi ayrı kendi ayrı güzel şarkısı.
buradan
buradan
devamını gör...
okunması gereken kitaplar
dostoyevski-karamazov kardeşler
tolstoy-insan ne ile yaşar
jack london- martin eden
john steinbeck-fareler ve insanlar
sabahattin ali- kürk mantolu madonna
sabahattin ali- içimizdeki şeytan
tolstoy-insan ne ile yaşar
jack london- martin eden
john steinbeck-fareler ve insanlar
sabahattin ali- kürk mantolu madonna
sabahattin ali- içimizdeki şeytan
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaşları
2002 dünya kupasında hasan şaş'ın brezilya'ya attığı golü ilkokul müsamere salonunda izledim.
devamını gör...
haziran 2021 köy okulları yardım projesi
canım çocuklar, umarım çok güzel bir hayatınız olur.
desteklenesi bir yeni proje.
desteklenesi bir yeni proje.
devamını gör...
freedom house'un ülkelere göre özgürlük raporu
demokrasi ve ozgurluk adina bir takim arastirmalarla bilinen sivil toplum orgutu freedom house'un , 2020 ozgurluk raporu yayinladi. tahmin edilecegi uzere rapor turkiye icin hic de ic acici degil. 195 ulkenin baz alinip hazirlandigi raporda turkiye 146. sirada bulunmakta. yine rapora gore, türkiye son 10 yılda özgürlüklerin en çok gerilediği 2'nci ülke konumunda.
freedom house'a göre son 10 yıl içinde toplam 31 puan kaybeden türkiye, afrika ülkesi mali'den sonra dünyada özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumunda.
raporun türkiye ile ilgili bölümünde, "muhalif siyasetçilere, sivil toplumun örgüt üyelerine, bağımsız gazetecilere ve ankara dış politikasını eleştirenlere yönelik kovuşturma ve taciz kampanyalarının 2020 boyunca da devam ettiğinin" altı çizildi.
ayrıca raporda, kürt muhalifleri, gülen hareketinin destekçilerini ve solcuları hedef alan terör suçlamaları, işkence ve aşağılayıcı muameleler içeren iddialara da yer verildi.

buradan
freedom house'a göre son 10 yıl içinde toplam 31 puan kaybeden türkiye, afrika ülkesi mali'den sonra dünyada özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumunda.
raporun türkiye ile ilgili bölümünde, "muhalif siyasetçilere, sivil toplumun örgüt üyelerine, bağımsız gazetecilere ve ankara dış politikasını eleştirenlere yönelik kovuşturma ve taciz kampanyalarının 2020 boyunca da devam ettiğinin" altı çizildi.
ayrıca raporda, kürt muhalifleri, gülen hareketinin destekçilerini ve solcuları hedef alan terör suçlamaları, işkence ve aşağılayıcı muameleler içeren iddialara da yer verildi.

buradan
devamını gör...

