uykusuzluk
(bkz: uykulu)
devamını gör...
kopya çekmek hırsızlık mıdır sorunsalı
arkadaşlar yakın bakıp bütünü göremiyorsunuz. herkese iş olmadığı için insanları eleme yöntemi o sınavlar. bilgiyi ölçmez. bir kaç günlük ezber yeteneğinizi ölçer. yeteneğinizi gerçekten ölçen sınavda kopya çekemezsiniz zaten. sınavlar gerçekten yetenek ölçselerdi çalışan insanlar yetenekli olurlardı ama nereye baksak işten anlamaz, tembel çalışanlarla karşılaşıyoruz. demek ki neymiş ...
devamını gör...
biyoistatistik
sağlık ile ilgili konularda araştırma yapılırken kullanılan istatistik türü. ayrıca halk sağlığı uygulamaları ve koruyucu sağlık hizmeti açısından çok önemli bir alandır. en güncel örneği verecek olursam, bugün koronanın yayılma, bulaşma veya öldürme hızı gibi bilgiler biyoistatistik sayesinde saptanır.
tıbbi sekreter olarak 2 dönem aldığım ders oldukça faydalı geçmişti..
tıbbi sekreter olarak 2 dönem aldığım ders oldukça faydalı geçmişti..
devamını gör...
buz devri replikleri
-sen nasıl bir annesin ya?
sid: üç çocuklu bekar bir anneyim.
sid: üç çocuklu bekar bir anneyim.
devamını gör...
adnan oktar
kendileri ile tanışmam liseye yeni başladığım döneme dayanır. facebook isimli sosyal medya sitesinde; ''müslüman-ateist tartışma platformu'' gibi grupların olduğu döneme denk gelen zamanlardır.- evet, bir zamanlar insanlar en azından tartışabilecek kadar tahammüle sahipti ama konumuz bu değil- o dönemde yeni yeni teoloji bilimine merak salan ben tartışıyor, okuyor ve anlamlandırmaya çalışıyordum. bu dönem tabi ki yardım isteyebileceğimiz yegane kaynaklarımız ise öğretmenlerimiz oluyor şüphesiz. özellikle kaynak tarama noktasında felsefe öğretmenimiz başta olmak üzere birçok öğretmenimi darladığım bir dönem.
yine aynı dönem dinden çıkacağım korkusuna kapılan çok düşünceli tarih öğretmenim aracı oldu. ilk başlarda harun yahya ismi ile yazdığı(!) protein mucizesi ve evrim aldatmacası kitaplarını getirdi bana.* ilk olarak evrim aldatmacası kitabı ile başladım okumaya; '' ne anlatıyor bu adam?'' diyerek. sonra referans aldığı kaynakları taramaya başladım çünkü; '' kimdi bu adam?''. yaklaşık 2 haftalık araştırmalarımın sonucunda evrim aldatmacası isimli kitabın tamamının ortaçağ kilise metinlerinden alıntı olduğunu gördüm. adamın, bilimsel* kitabının referansı ortaçağ kiliseleri! ''dünya düzdür'' diyen kurumlar yani. içime bir kurt düştü çünkü neden düşmesin? adamın bilimsel* temelli olduğu iddiasının en büyük anti tezi olacak nitelikte siyasi ve politik yaklaşımları dikkatimi çekmeye başladı.- tabi, bu olanları tarih öğretmenim ile konuşuyorum ve onu yine darlıyorum çünkü benimle dalga geçiyor olmalı herhalde yada zekamı küçümsüyor. içten içe bileniyorum adama- ardından kurduğu oluşumun karanlık tarafları içimi ürpertti ve böylece kendisi ile ''evrim aldatmacası'' kitabı üzerinden başlayan hikayem son buldu. ilerleyen zamanlarda çok muhterem tarih öğretmenimin kendilerine yönlendirmeleri bitmeyince bende şahsına münhasır kişiliğim; nanik yapmak sureti ile kaydını farklı bir okula aldırdı. -çünkü 14 yaşındaysanız nanik yapabiliyorsunuz.-
işte bir kedicik olma hikayesi bu şekilde başlamadan bitti.
yine aynı dönem dinden çıkacağım korkusuna kapılan çok düşünceli tarih öğretmenim aracı oldu. ilk başlarda harun yahya ismi ile yazdığı(!) protein mucizesi ve evrim aldatmacası kitaplarını getirdi bana.* ilk olarak evrim aldatmacası kitabı ile başladım okumaya; '' ne anlatıyor bu adam?'' diyerek. sonra referans aldığı kaynakları taramaya başladım çünkü; '' kimdi bu adam?''. yaklaşık 2 haftalık araştırmalarımın sonucunda evrim aldatmacası isimli kitabın tamamının ortaçağ kilise metinlerinden alıntı olduğunu gördüm. adamın, bilimsel* kitabının referansı ortaçağ kiliseleri! ''dünya düzdür'' diyen kurumlar yani. içime bir kurt düştü çünkü neden düşmesin? adamın bilimsel* temelli olduğu iddiasının en büyük anti tezi olacak nitelikte siyasi ve politik yaklaşımları dikkatimi çekmeye başladı.- tabi, bu olanları tarih öğretmenim ile konuşuyorum ve onu yine darlıyorum çünkü benimle dalga geçiyor olmalı herhalde yada zekamı küçümsüyor. içten içe bileniyorum adama- ardından kurduğu oluşumun karanlık tarafları içimi ürpertti ve böylece kendisi ile ''evrim aldatmacası'' kitabı üzerinden başlayan hikayem son buldu. ilerleyen zamanlarda çok muhterem tarih öğretmenimin kendilerine yönlendirmeleri bitmeyince bende şahsına münhasır kişiliğim; nanik yapmak sureti ile kaydını farklı bir okula aldırdı. -çünkü 14 yaşındaysanız nanik yapabiliyorsunuz.-
işte bir kedicik olma hikayesi bu şekilde başlamadan bitti.
devamını gör...
hayata dair iç burkan detaylar
su birikintisinden su içerken sürekli tetikte ve tedirgin bir şekilde etrafı gözetleyen sokak hayvanları. içim burkuluyor. ne kadar çok korkutmuşuz onları diye düşünüyorum.
devamını gör...
tayyip erdoğan'ı sevmeyip ülkesinde gezmek
turist miyiz lan biz ne gezmesi? tayyip erdoğan'ın cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede hayatta kalmaya çalışmak olmalıydı başlık.
burası mustafa kemal atatürk'ün ve yüz binlerce şehidimizin kurtuluş mücadelesi vererek kurduğu bir ülke; ve ben bu ülkede yaşıyorum.
burası mustafa kemal atatürk'ün ve yüz binlerce şehidimizin kurtuluş mücadelesi vererek kurduğu bir ülke; ve ben bu ülkede yaşıyorum.
devamını gör...
insanı en sakin anında bile sinir eden şeyler
anlatamamak.
neyi olduğunun önemi yok. anlatamadım mı, bitiyor bende olay.
neyi olduğunun önemi yok. anlatamadım mı, bitiyor bende olay.
devamını gör...
lahit açmanın ölüye saygısızlık olması
var olan saygısızlıktır. 4000 yıllık ebedi istirahatte olan mısırlı mumya kardeşlerimizin mezarı açılmamalıdır. onlar sizin köy mezarlığındaki hüseyin dedenizin mezarını eşiyor mu lan.. biraz kendinize geliniz lütfen.
devamını gör...
regl oldum demenin alternatif yolları
benim bu hafta işittiğim kadarıyla en alternatif cümle,
"gergin olabilirim..."
"gergin olabilirim..."
devamını gör...
yemek yapmak
severek yemek yapınca tadından yenmiyor. yemek yapmak, bana terapi gibi geliyor, çok seviyorum. * bugün yeşil mercimek, kabak ve havuç kızartması üzerine sarımsaklı yoğurt, karışık yeşil salata ile makarna yaptım. eşim de "yemekler, muhteşem olmuş, elinin lezzeti var" dedi. afiyet olsun, elime sağlık. *
devamını gör...
normal sözlük izmir buluşması
izmirli yazarların tanışıp kaynaşacağı buluşmadır.
ayrıca pandemiden sonra değerleneceğini düşündüğüm başlıktır. neden olmasındır.
(bkz: buralar hep dutluktu)
ayrıca pandemiden sonra değerleneceğini düşündüğüm başlıktır. neden olmasındır.
(bkz: buralar hep dutluktu)
devamını gör...
sabah kahvesi
kahvaltı öncesi kahvesi. kendine gelme, toparlanma kahvesi biraz da hayatı sorgulama sonra boşvermişlik...
devamını gör...
stanislaw jerzy lec
ülkemizde daha çok aforizmalar olarak çevrilmiş koleksiyonu ile bilinse de şiirlerinde dili çok keskin kullanabilen hiciv ustası polonyalı şair. bu kısa şiirlerden en etkileyici olanı şüphesiz kendi mezarını kazan mezarcı* hakkında olanıdır ki bu şiirin altında oldukça trajikomik bir hikaye ve garip bir dehşet yatar. aslen yahudi olan lec, 1941 yıllarında tarnopol'de nazi toplama kamplarından birine düşer fakat iki defa kaçma girişiminde bulunduktan sonra ölüm cezasına çarptırılır. kendi mezarını kazmaya başladığı sırada başına dikilmiş olan askeri elindeki kürek ile yaralayıp/öldürüp kendi için kazdığı mezara atar ve kaçmayı başarır. bu kısa şiir tamamen bu olaya bir atıftır. lec'in hayatı bu ve bunun gibi onlarca garip tesadüfler ile doludur esasında. ikinci dünya savaşı yıllarında yahudi olmanın dehşetini yaşaması bir kenara bu büyük hiciv ustasının ismi de oldukça ilginçtir. lec veya lecz ibranice'de 'jester' kelimesinin karşılığıdır. bir çok kaynakta 'clown' olarak geçmekte ama türkçe olarak bu ayrımı nasıl yapacağımdan emin değilim. soytarı ve palyaço olarak yapılabilir sanıyorum. büyük bir hiciv ustasının soy adının keskin bir mizah anlayışı ile bilinen jester'ı karşılaması hoş bir tesadüf. lec'in aslen ünvanından vazgeçmiş bir aristokrat olduğunu da eklemek gerek. lec'in babası benon de tusch-letz'in avusturya-macaristan'a büyük hizmetlerinden ötürü baron ünvanını almıştır fakat lec bu ünvandan kendi rızası ile vazgeçmiştir.
yaşamının erken dönemlerinde bir partiye bağlı görünmese bile komünizm'e yakın olan lec -ki hayatının bir döneminde sovyet işbirlikçisi olarak bile anılmıştır- savaş sonrası dönemde sovyetler ile büyük anlaşmazlıklara düştü denilebilir. 49'lu yıllarda viyana'da basın ataşesi olduğu dönemlerde uğradığı haksızlıklardan ötürü ailesi ile birlikte israil'e yerleşmiş fakat uzun yıllar sonunda polonya'ya geri dönmeyi seçmiştir fakat bulduğu ülke, bıraktığı ülke değildir. alenen dışlanır, eserleri sansürlenir ve yasaklanır. yaşamının son yıllarına yakın tekrardan eserleri özgürlüğünü kazansa bile lec çok göz önünde bulunmadan yazmaya devam eder. 1939 yıllarında pek çok şairin ve yazarın -aleksander wat, władysław broniewski vb.- hiçbir sebep yokken sınır dışı edildiği, ortadan aniden kaybolduğu veya tutuklandığı o kaotik dönemi birinci elden yaşamış olan lec'in hayatının son dönemlerinde ön planda olmamayı seçmesi de gayet anlaşılabilir bir durum. bu yoğun sansür döneminde kendisini brecht'in eserlerini çevirmeye adamıştır. alman dili geleneğine yakın olan lec karl kraus ile bariz benzerlikler gösteriyor denilebilir ki eserlerinde sıklıkla heinrich heine'a atıfta bulunur. nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber lec için czeslaw milosz'nun nesli denir; değişen, istikrarsız ve belirsiz bir dünyada doğmak ve ölmek. bu sözlerin arkasında vahşet, soykırım ve terör gizlidir. lec'in dünyaya bıraktığı aforizmalardan -ki kendisi aforizma demekten hoşlanmazdı- birinde söylediği gibi: bizler yalnızca çatal bıçak kullanmayı öğrenmiş yamyamlarız, fazlası değil.
he who had dug his own grave
looks attentively
at the gravedigger's work,
but not pedantically:
for this one
digs a grave
not for himself.
yaşamının erken dönemlerinde bir partiye bağlı görünmese bile komünizm'e yakın olan lec -ki hayatının bir döneminde sovyet işbirlikçisi olarak bile anılmıştır- savaş sonrası dönemde sovyetler ile büyük anlaşmazlıklara düştü denilebilir. 49'lu yıllarda viyana'da basın ataşesi olduğu dönemlerde uğradığı haksızlıklardan ötürü ailesi ile birlikte israil'e yerleşmiş fakat uzun yıllar sonunda polonya'ya geri dönmeyi seçmiştir fakat bulduğu ülke, bıraktığı ülke değildir. alenen dışlanır, eserleri sansürlenir ve yasaklanır. yaşamının son yıllarına yakın tekrardan eserleri özgürlüğünü kazansa bile lec çok göz önünde bulunmadan yazmaya devam eder. 1939 yıllarında pek çok şairin ve yazarın -aleksander wat, władysław broniewski vb.- hiçbir sebep yokken sınır dışı edildiği, ortadan aniden kaybolduğu veya tutuklandığı o kaotik dönemi birinci elden yaşamış olan lec'in hayatının son dönemlerinde ön planda olmamayı seçmesi de gayet anlaşılabilir bir durum. bu yoğun sansür döneminde kendisini brecht'in eserlerini çevirmeye adamıştır. alman dili geleneğine yakın olan lec karl kraus ile bariz benzerlikler gösteriyor denilebilir ki eserlerinde sıklıkla heinrich heine'a atıfta bulunur. nerede okuduğumu hatırlamamakla beraber lec için czeslaw milosz'nun nesli denir; değişen, istikrarsız ve belirsiz bir dünyada doğmak ve ölmek. bu sözlerin arkasında vahşet, soykırım ve terör gizlidir. lec'in dünyaya bıraktığı aforizmalardan -ki kendisi aforizma demekten hoşlanmazdı- birinde söylediği gibi: bizler yalnızca çatal bıçak kullanmayı öğrenmiş yamyamlarız, fazlası değil.
he who had dug his own grave
looks attentively
at the gravedigger's work,
but not pedantically:
for this one
digs a grave
not for himself.
devamını gör...
eğitimde fırsat eşitliği
(bkz: hani nerede)
olmayan hede.
dershaneye giden arkadaşlarım var. ama okullar kapalı. köy okullarından bahsetmiyorum bile.
olmayan hede.
dershaneye giden arkadaşlarım var. ama okullar kapalı. köy okullarından bahsetmiyorum bile.
devamını gör...
kolgeyt
diş macunu gibin ferahlık veren yazar tanesi. hoş gelmiş.
--- kamu spotu ---
günde 2 defa dişlerinizi fırçalayınız.
--- kamu spotu ---
ayrıca;
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
--- kamu spotu ---
günde 2 defa dişlerinizi fırçalayınız.
--- kamu spotu ---
ayrıca;
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
devamını gör...
filmi varken gidip sayfalarca roman okuyan tip
hazıra konmayı sevmemeleri ve hayal güçlerinin daha geniş olması.
devamını gör...
lise okumadan üniversiteye başlamak
mümkün değildir diye düşündüğüm durumdur.
haa bu ülkede her şey birilerine mümkün ama yine de mümkün değildir diye düşünüyorum.
haa bu ülkede her şey birilerine mümkün ama yine de mümkün değildir diye düşünüyorum.
devamını gör...

