cağnım-ciğerim, derttaşım, dostum, abim ve eski emekter ekip arkasim... gercekten hazine degerinde biri. hatta hakkinda dusundugum bir seyi ilistireyim suraya, bence hayatimda tanidigim ennnn kalbi guzel insan...
bilindik bir soz var hani, her insan kalbinin ekmegini yer diye. allah kalbinin ekmegini yedirmeyi nasip etsin, kendi gibi guzel insanlarla karsilastirsin, yuzunden gulumsemesi, kalbinden umudu hic eksik olmasin*.
devamını gör...

1950 ve 1975 kuşağının şahit olduğu kalifi ve lisanslı birey eksikliğinin -biz çok süründük evladımız rahat etsin düşüncesiyle ülke sıfırdan inşa ediliyor rahatı yerinde olur minvalinde düşüncelerle önü açık , istikbali parlak diyerekten , yemeden , içmeden , giymeden binbir zorlukla okuttuğu çocuklarının ve o çocukların üniversitenin kaprisli hocalarının elinde ağır derslerde ruhunu bırakarak diplomasını alıp bir süre asgari ücretliden farkım yok diye isyanlarla dolup taşarak çalıştıktan sonra ülkenin kur şoku ve ekonomik krizle bitişe doğru giderken 2021e geldiğinde artık asgari şartlarda bile iş bulamıyoruz yazıklar olsun diye iç dökerek , hızlı bir hücumla diplomasını yırtıp köşesine çekilen insanların mesleği .
devamını gör...

bir şey yapmam.
çünkü yoldaş akıllı adam
yenileceği dövüşe girmez.
yannındaki kızları sakinleştiririm.
devamını gör...

dönüşüm şerefine dostlar istemiş buyurun

vocaroo.com/1k0iRX4dZdJB
devamını gör...

bir anadolu deyişiyle anlatmak istediğimdir: "babamın gölgesi yeter."
devamını gör...

doğrular ve yanlışlar yoktur ,sadece yorumlar vardır.
devamını gör...

kendisi mükemmel bir antidepresandir, yan etkisi neredeyse hiç yok ayrıca. yalnız duzenli kullanımda etki ediyor ama.
ayrıca selectra öyle kafayı güzel falan yapan ilaçlardan da değildir, düzenli kullanımda insanı binevi hissizleştirir, kafanız rahat olur.*
devamını gör...

anne bittiiii
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çay demlemek için masadan kalkmak, sonrası allah kerim.
devamını gör...

kaos evrenin bir gerçeğidir, insan ilişkilerinde de illa bulunur. sorunsuz aile ilişkisi de bu kaosu düzgün yönetmeyi bilen ebeveynler sayesinde olur ve bu da nadir bulunan bir durumdur bence. bunu çocukluktan öğrenen insan ise gerek arkadaşlık ilişkisinde gerek ikili ilişkilerde ideal kişi olmaya adaydır zira çocukluk insanın çoğu özelliğinin oturduğu dönemdir.
devamını gör...

akromegalinin en sık nedeni hipofiz adenomundan aşırı büyüme hormonu salınımıdır.
klinikte tablo geç oturduğu için makreadenoma bağlı baş ağrısı ile başvururlar.
en sık görülen bulgu ise eller,ayaklar,çenelerdeki(akral) büyümedir.
bilinen kişiler arasında abraham lincoln örnek olarak verilebilir.
bu hastalarda maloklüzyon(diş aralığında genişleme görülür)
kemikler büyüyerek eklem aralığını daralttığı için artrit görülebilir.
hipertansiyon, büyüme hormonu artışına bağlı sekonder diyabet gelişir.
hipertrofik kardiyomyopati de yaygın olarak görülen bir durumdur.

tanıda en güvenilir test 75 gram ogtt(oral glukoz tolerans testi)'dir.
ilk tedavi yöntemi cerrahidir.
cerrahi başarı sağlanamazsa somatostatin analoğu okreotid medikal tedavide ilk tercihtir
en son büyüme hormonu reseptör antagonisti pegvisomant kullanılabilir.
devamını gör...

psikolojik baskıdır, mahalle baskısıdır. bakışlar nefret doludur. ama her zaman olmayabilir. gelin size başımdan geçen bir hadiseyi anlatayım.

kızılay meşrutiyet caddesinden ego 541’e binmiştim. o zamanlar kızılay’a gidiyordu artık gitmiyor, öta mevcut. tıklım tıkış attım kendimi otobüse, neyse ki sırada ilerideydim, arkalara doğru oturacak koltuk buldum. şanslı hissettim kendimi çünkü donmuşum dışarıda, oh mis gibi geldi. sonra, gerçekten yaşlı ve hasta bir dede arkalara, benim oturduğum yere doğru geldi. ben de yer verdim. ama nasıl yorgunum. dede, biraz utanarak geçti oturdu. insanlar da ön taraftan geldiğinden ben iyice arkalara geçtim.

neyse, eskişehir yolu civarlarında dedenin yan koltuğunda oturan kişi indi. dede, oturmak için atak yapan insanlara karşı mücadele verip en arkada olmama rağmen ısrarla beni çağırdı. insanlara işaret ettirdi, seslenin gelsin diye. gittim, bana söylediği şey şuydu,
“sizler talebesiniz, okuyorsunuz, yoruluyorsunuz. oturmak sizin hakkınız.”

gerçekten bu sözler içime işledi ve böyle bir insanın ne kadar duyarlı olabileceğini orada gördüm.
devamını gör...

çok güzel bir his yaşarım. ben bu sözlüğe gönüllere dokunmaya geldim. elbette her etkileşim memnun ediyor, mutluluk veriyor.
yoksa neden yazayım ki?
anlamsız, boş kalıp, duygusuz yazılardan hep uzak duruyorum.
dokunabildiğim herkese sonsuz minnettarım.
sağolun varolun.
devamını gör...

ilk hitapta "siz" demek. çünkü bu listenin başını saygı çekmelidir. "sana siz diyebilir miyim" demek de bu kural dahilindedir*. çünkü son hitapta her şey rağmen "siz" diye bitirebilmek erdemdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kocaeli'den..
devamını gör...

bir çok insanın merak saldığı fotoğrafçılık ,
farklı analog makineler ile onlara uyumlu film çeşitleri kullanılarak çekilen fotoğrafın hazzına doyumu olmayan ,populer olarak 36 kareden oluşan filmlerin kullanıldığı her bir fotoğraf karesinin değerinin dijital makinelerden çıkan karelere göre daha hissiyatlı duyguları aktardığı, aynı zamanda filmin çektikten sonra banyosunun taramasının ve basımının zahmetli süreçlerinden geçtiği fotoğrafçılık biçimi..
devamını gör...

edit: yola geldi imansız (beni uçurursalar kendinize iyi bakın yoldaşlar)

kendimi tanrıyı görüp iman etmeyen ateist gibi hissetmeme sebep olan şey. nedense seni hiç sevemedim sayın çok sayın *benjamin.
devamını gör...

kimse beni anlamıyor, kimse benimle ilgilenmiyor diye olur olmadık şeyler yapan;

bunu yaparken de kendi bencilliğinden dolayı başka insanların bu yüzden ne düşüneceğini, ne hissedeceğini zerre umursamayan kanser insan tipidir.

sözlükte gördüğümüz kadarıyla son zamanlarda sivilce misali artmaktadır.
devamını gör...

kişisel çıkarların dünyayı nasıl bir hale getirebileceğini gösteren belge.
magna carta olmasaydı belki de şu an hala kölelik sisteminin çok yoğun olduğu bir zamanda yaşıyor olabilirdik. ya da insan hakları bu kadar gelişmiş(?) olmazdı. neden? çünkü devletin(kralın) aslında o kadar da sınırsız yetkileri ol(a)mayacağını ortaya koydu magna carta. peki bu nasıl oldu? derebeyleri çok güçlendiği için kendi kişisel çıkarları doğrultusunda kralla anlaşma yapıyorlar. bakın bence en mühim kısım kişisel çıkar burada. çünkü halkı korumak için, amiyane tabirle babalarının hayrına yapmıyorlar bu sözleşmeyi. halkın işine geliyor orası ayrı, istemsizce iyilik yapmak gibi.

peki dünya şu an nasıl? mesela lgbt hakları neden savunuluyor? sahiden insan hakları için mi yoksa başka bir sebep mi bizi buraya itti?
postmodernizmle birlikte dünyada ciddi bir kırılma gerçekleşti. gerçeklik tamamen parçalandı, her şey öznelleşti ve mevcut tüm iktidarlar kırılganlaştı. çünkü doğru diye bir şey yoksa otorite diye de bir şey olmamalıydı(başka bir entryde detaylandırmak isterim ama bana kalırsa nietzsche’nin 50lerden 60lardan sonra daha fazla ön plana çıkmasının sebebi de net bir şekilde postmodernizden dolayıdır. ha derseniz ki zaten postmodernizmi nietzsche başlattı, ona bir şey diyemem, tavuk yumurta muhabbeti).
şimdi gerçeklik parçalandı dedik, bütün normlar tehlike altına girdi, artık milliyetçi ve otoriter eğilimler yerini daha az otoriter ve çeşitlilik odaklı iktidarlara bıraktı. mesela 1930larda atatürk’ün kayıp kıta için bir grup araştırmacıyı yetkilendirmesi ya da herkes aslında türk mü vs diye araştırma yapılmasının sebebi o sıradaki milliyetçi eğilimlerdi. hatta atatürk’ün türkiyede doğan herkes türktür minvalindeki saçma sözlerinin sebebi de budur. tüm dünyada o sırada milliyetçilik(italya-almanya bariz örneklerdir mesela) “moda”ydı. sonrasında ise çeşitlilik önem kazandı. ne kadar marjinallik varsa ön plana çıktı(hippiler vs). ve bu eğilim gittikçe arttı ve daha da artacak. bu hem kapilalist sistemde ötekileştirilmiş olan tüm etnik ve yönelimsel grupları güçlendiriyor hem de bu grupları kapitalizme entegre ediyor. yani tıpkı magna carta sayesinde “hayrına” halka birtakım güçler veren düzen şimdi de lgbt+’lara haklarını vermeye başladı. ha sebebin bu olması sonucun çok güzel bir şey doğurduğu gerçeğini değiştirmiyor, bu sadece entry’yi okuyanların bazı şeylere “yamuk bakabilmesini” sağlamak için yazdığın bir entry. “ha bir de şöyle düşünelim” diye bakınca yüzeyin altına iniyor ve daha değerli şeylerle karşılaşıyoruz. bu da onlardan biri, bana göre.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim