alternatif normal sözlük uygulaması
sözlüğe pratik şekilde erişmek isteyenler ve özellikle mobil uygulama talep edenler için geçici ve mantıklı bir çözümdür.
en kısa sürede mobil uygulamanın çıkmasını umuyoruz.
en kısa sürede mobil uygulamanın çıkmasını umuyoruz.
devamını gör...
yazarların unutamadıkları dizi replikleri
“asiye, ben seninle karşılaşacağımı bilseydim, başka türlü yetiştirirdim kendimi.” **
devamını gör...
kadın nicklerini 100 metre öteden tanımak
her erkekte default olarak gelen özelliktir.
öncelikle nicke bakıyoruz ve kedi, dertlimsi romantik sözler, içecek isimleri (kahve, salep(doğrusu salep, sahlep değil)), kız adı gibi özelliklerinden en az birini barındırıyorsa bilin ki o yazar kız.
bunlar dışında kalan nicklerin de cinsiyetini tahmin etmek için bir takım yollar var fakat onlar da bana kalsın.
öncelikle nicke bakıyoruz ve kedi, dertlimsi romantik sözler, içecek isimleri (kahve, salep(doğrusu salep, sahlep değil)), kız adı gibi özelliklerinden en az birini barındırıyorsa bilin ki o yazar kız.
bunlar dışında kalan nicklerin de cinsiyetini tahmin etmek için bir takım yollar var fakat onlar da bana kalsın.
devamını gör...
yazarların çocukluk travması
trafik canavarı logosu. 90lar çocuğu olup da bu travmayı yaşamayan az çocuk vardır diye düşünüyorum. insanların daha yavaş araç kullanmasını tetiklemek için yapilan bir reklam filmiydi. ama öyle korkunç bir şeydi ki nerde görsem köşe bucak saklanirdim. direksiyon başında ağzını açmış, gozlerini portletmis korkunç bir resimdi. bu canavar şehirlerarası seyahatlerininizde de yol boyunca tabelalariyla sizlere eşlik ederdi.
devamını gör...
normal sözlük’te radikal islamcı patlaması
tepki gösteren herkesi kafir ilan eden dallamaların tamlamalarıyla şenlenen başlık.
devamını gör...
levent gültekin
bu ülkenin yetiştirdiği değil, kendi kendisini yetiştirmiş, demokrat yazar.
insanın en zorlandığı şey kendi düşüncelerinden bağımsız, objektif bakarak, karar alabilmesidir bence. levent gültekin bunu sıklıkla uygulamış bir kişi. sadece dine, siyasete ve insanlara bakış açısında değil, kendisini aynalarken de uygulamıştır.
dürüst ve iyi insandır. her insan gibi hataları, eksikleri vardır. bazılarını çok net görüyor ama bazılarını kendisi bile bilmez. insandır çünkü. fakat gördüğü her hatasını mutlaka kabul eder ve özrünü diler. özür dilemeyi bir bilgelik olarak görür. bunları onu şahsen tanıyan bir kişi olarak yazıyorum.
yaygın kanının aksine atatürk'e, türk milletine herhangi bir düşmanlığı yoktur. derdi sadece vatana, millete yapılan ihanetlerdir. atatürk'ün felsefesini çok iyi kavramış ve inandığı kavramları (bkz: laiklik) misyon olarak vatanın her köşesinde insanlara anlatmaya çalışmıştır. pandemide de halk tv'deki iki yorum programında murat sabuncu ile bu misyonu devam ettirmektedirler aslında.
mahalle değişimini bırakın kendi dönüşümünü her şeyin önüne koymuş, inandıklarını savunurken, dönüşümünü ve eskiden içinde bulunduğu ortamın sakilliğini anlatırken, kendi sağlığından olma riskini göze almış cesur bir sestir. ahmet hakan'la uzaktan yakından karakter benzerliği olmadığını da kanıtlamıştır. eski siyasal islamcı diye aynı kefeye koymak büyük hatadır.
zaten ülkenin temelindeki sorun bu. ötekileştirme. levent gültekin kimileri için eski islamcı, kimileri için yeni muhalif. ama çok az bir kesim gözlüklerini çıkarıp levent gültekin'i kimliğin veya mahallenin parçası olarak değil, özgün düşünceleriyle değerlendiriyor. bunu kendisi de biliyor ve yine de konuşmaya, anlatmaya devam ediyor. risk budur :)
gerek islamcı kesimde, gerek demokrat rolü yaparak özgürlükleri kısıtlamış eski yönetimlerdeki hataları çok iyi bilip, deneyimlediği için bugün kendisi geçtim iktidarı, muhalefete en keskin eleştirileri yapan isimlerdendir. çoğu izleyicisi kendisine kızıyor fakat onun söylediği her şey muhalefeti daha iyiye taşımak, dolayısıyla önümüzdeki 2023 seçimlerinde bu demokrasi savaşını kazanmak adınadır.
sözlerimi burada sonlandırırken sabredip okuyanlara iki önerim olacak, naçizane;
1. kendisini sevin, sevmeyin ama kitap okuma alışkanlığınız varsa lütfen onurlu çıkış'ı alın, okuyun. orada çok samimi bir özeleştiri göreceksiniz, ondan sonra sevmemeye devam edebilirsiniz ama en azından kimi sevmediğinizi bilirsiniz.
2. yazının bir yerinde kendisine "iyi insan" dedim. iyi insan tanımı için kendisinin en sevdiğim bi kahve yayınını paylaşıyorum. ilk 10 dakikasını izlerseniz yeterli olur. (iyi insan olduğunu düşünüyorum fakat umarım bu yazımı görmez, görürse de umarım iyi insan olduğuna inanmaz ve çabası daha da mütevazi bir şekilde devam eder.)
insanın en zorlandığı şey kendi düşüncelerinden bağımsız, objektif bakarak, karar alabilmesidir bence. levent gültekin bunu sıklıkla uygulamış bir kişi. sadece dine, siyasete ve insanlara bakış açısında değil, kendisini aynalarken de uygulamıştır.
dürüst ve iyi insandır. her insan gibi hataları, eksikleri vardır. bazılarını çok net görüyor ama bazılarını kendisi bile bilmez. insandır çünkü. fakat gördüğü her hatasını mutlaka kabul eder ve özrünü diler. özür dilemeyi bir bilgelik olarak görür. bunları onu şahsen tanıyan bir kişi olarak yazıyorum.
yaygın kanının aksine atatürk'e, türk milletine herhangi bir düşmanlığı yoktur. derdi sadece vatana, millete yapılan ihanetlerdir. atatürk'ün felsefesini çok iyi kavramış ve inandığı kavramları (bkz: laiklik) misyon olarak vatanın her köşesinde insanlara anlatmaya çalışmıştır. pandemide de halk tv'deki iki yorum programında murat sabuncu ile bu misyonu devam ettirmektedirler aslında.
mahalle değişimini bırakın kendi dönüşümünü her şeyin önüne koymuş, inandıklarını savunurken, dönüşümünü ve eskiden içinde bulunduğu ortamın sakilliğini anlatırken, kendi sağlığından olma riskini göze almış cesur bir sestir. ahmet hakan'la uzaktan yakından karakter benzerliği olmadığını da kanıtlamıştır. eski siyasal islamcı diye aynı kefeye koymak büyük hatadır.
zaten ülkenin temelindeki sorun bu. ötekileştirme. levent gültekin kimileri için eski islamcı, kimileri için yeni muhalif. ama çok az bir kesim gözlüklerini çıkarıp levent gültekin'i kimliğin veya mahallenin parçası olarak değil, özgün düşünceleriyle değerlendiriyor. bunu kendisi de biliyor ve yine de konuşmaya, anlatmaya devam ediyor. risk budur :)
gerek islamcı kesimde, gerek demokrat rolü yaparak özgürlükleri kısıtlamış eski yönetimlerdeki hataları çok iyi bilip, deneyimlediği için bugün kendisi geçtim iktidarı, muhalefete en keskin eleştirileri yapan isimlerdendir. çoğu izleyicisi kendisine kızıyor fakat onun söylediği her şey muhalefeti daha iyiye taşımak, dolayısıyla önümüzdeki 2023 seçimlerinde bu demokrasi savaşını kazanmak adınadır.
sözlerimi burada sonlandırırken sabredip okuyanlara iki önerim olacak, naçizane;
1. kendisini sevin, sevmeyin ama kitap okuma alışkanlığınız varsa lütfen onurlu çıkış'ı alın, okuyun. orada çok samimi bir özeleştiri göreceksiniz, ondan sonra sevmemeye devam edebilirsiniz ama en azından kimi sevmediğinizi bilirsiniz.
2. yazının bir yerinde kendisine "iyi insan" dedim. iyi insan tanımı için kendisinin en sevdiğim bi kahve yayınını paylaşıyorum. ilk 10 dakikasını izlerseniz yeterli olur. (iyi insan olduğunu düşünüyorum fakat umarım bu yazımı görmez, görürse de umarım iyi insan olduğuna inanmaz ve çabası daha da mütevazi bir şekilde devam eder.)
devamını gör...
islam’da kadının yeri
ikincildir. her ne kadar kadını korumak, kollamak, saygı duymak vb. janjanlı bir ambalajla servis ediliyor olsa da işin aslı en hafif deyimle kadınların ikinci sınıf olduğudur.
devamını gör...
ders çalışmaktan keyif almaya başlama eşiği
sayısal derslerdeki zor bir konuyu kavramaya başladığında olur. soruları da çözebilmeye başladığında öyle bir keyifli olur ki anlatılmaz yaşanır.
devamını gör...
işimiz öğretmenlerin yüzünü güldürmek
öğretmenlerin yüzünü güldürmek mi? öğrenciye derse devam mecburiyeti vermeden öğretmenlerin ek ders ücretini kesmek, günde 12 saat ders koymak gibi muhteşem bir eğitim düzeniyle mi? yapmayın sayın bakan, artık sadece komik oluyorsunuz.
devamını gör...
evlenmek
en az bir kere yapmak lazım.
bir hocamız vardı, bekarlara
- öyle yok, herkes bir kere evlenecek, derdi.
o geldi aklıma. bir kere yapan sırasını salar. yapmayanlar düşünsün.
bir hocamız vardı, bekarlara
- öyle yok, herkes bir kere evlenecek, derdi.
o geldi aklıma. bir kere yapan sırasını salar. yapmayanlar düşünsün.
devamını gör...
the lord of the portakals
uzun zamandır bu kadar gülmemiştim emeğinize sağlık
devamını gör...
sittinsene
arapça'dan türkçe'ye geçmiş bir terimdir. günlük hayatta sıkça kullanılan sözcük argo bir tabir gibi düşünülebilir lakin bu kulağa yatkın olmamasından kaynaklıdır. sittin sene deyimi 60 sene anlamındadır. osmanlı dönemi içerisinde 60 seneyi ifade eden terim günümüzde halk arasında imkansız, ulaşılamayacak sene anlamında kullanılmaktadır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının okuduğunda ağladığı kitaplar
yılanı öldürseler. genç werterin acıları.
devamını gör...
people are strange
the doors'un güzel şarkılarındandır. solistleri efsane jim morrison gene bir gün depresyondayken grubun gitaristi
robby krieger'ın evine gider, içim sıkılıyor haydi dışarı çıkalım der ve gün batımını izlemek için los angeles yakınındaki bir kanyona giderler, morrison orada "if you're strange, people are strange" der ve şarkının sözlerini orada yazmaya başlar:
robby krieger'ın evine gider, içim sıkılıyor haydi dışarı çıkalım der ve gün batımını izlemek için los angeles yakınındaki bir kanyona giderler, morrison orada "if you're strange, people are strange" der ve şarkının sözlerini orada yazmaya başlar:
devamını gör...
nedir bu kadar zor olan sorusu
hayatın her evresi belki de ufacık bir anı bile olabilir .. istediğin yerde istemediğin hayatı yaşıyorsan .. o kalıplara katlanmak bile artık ölüm gelir insana.
devamını gör...
cesaretim olsa yaparım denen şeyler
kimsenin beni tanımadığı bir yerde yeni bir hayata başlardım.
devamını gör...
procrastination
erteleme hastalığıdır. kişinin yapacağı işi ötelemesi, yapmaktan kaçınması ya da sürekli ertelemesi olarak tanımlanabilir.
devamını gör...
14 şubat için antik öyküler
normalde mitolojiden pek anlayan bir adam değilim ama benim bile ilgimi çekti hikayeler. güzel seçim olmuş, emeği geçenlerin ellerine sağlık. çalan şarkılar da oldukça hoş.
devamını gör...
çaylakların aşırı ezik olduğu gerçeği
sanırım espiri yapıyor yazar kişisi. elbette istediği gibi düşünmekte espiri yapmakta özgür. bu da seviyesini (zeka, karakter) ortaya çıkardığından iyi oluyor bence.
devamını gör...