mankurtlaştırma
köleleştirmek için işkence etmek mânâsına geldiğini düşündüğüm kelime.
devamını gör...
kız çocuklarının okumasını istemeyen kitle
karıma erkek doktur bakmasın diyen kitleyle aynıdır.
devamını gör...
bağlanmayacaksın
“bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin,
güneşi, ayı, yıldızları...
mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim." diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
mesela turuncuya, ya da pembeye.
ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. ucundan tutarak...“
"o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni,
senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin,
güneşi, ayı, yıldızları...
mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim." diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin...
mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
mesela turuncuya, ya da pembeye.
ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. ucundan tutarak...“
devamını gör...
the rise of darkness
epey düşündüm buraya birşeyler karalamak için. fakat aklıma başka birşey gelmedi...

#1468202 anında görüntü show* barzo lafı ayrıca güldürdü, benden çok kendine yakışıyor ama farkında değil*
edit 2: bahsettiği bölümler pek bakılacak düzeyde değil demek ki, daha çok yazıları ile ilgi toplama çabaları.. takdir edilesi, aynen devam.*

#1468202 anında görüntü show* barzo lafı ayrıca güldürdü, benden çok kendine yakışıyor ama farkında değil*
edit 2: bahsettiği bölümler pek bakılacak düzeyde değil demek ki, daha çok yazıları ile ilgi toplama çabaları.. takdir edilesi, aynen devam.*
devamını gör...
hayatı güzelleştiren ufak detaylar
benim kedim var. kedi ile yaşayanlar bilir. size kendini sevdirmeye gelir. size sürtünür, yerde yuvarlanıp göbüşümü sev der. işte bu olay kediyle yaşamın getirdiği her türlü zahmete değmesini sağlıyor.
devamını gör...
barış manço vs erkin koray
bir yanda fesuphanallah, bir yanda gül pembe...
birbirinden orijinal 2 ses sanatçısının karşılaştırması. illa bir taraf seçilecekse barış manço alır diyorum.
birbirinden orijinal 2 ses sanatçısının karşılaştırması. illa bir taraf seçilecekse barış manço alır diyorum.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
playlist'i çok iyi giden, reklamlarıyla tebessüm ettiren, bebek radyomuz yayına başlamış. beni bu güne kadar hiç pişman etmemiş sözlüğün her gün üstüne bir şeyler kattığını görmek beni çok mutlu ediyor. bu anlara şahitlik etmek çegzel yaa.
devamını gör...
geceye çocukluktan kalan bir ukde bırak
çocukluğum.*
devamını gör...
maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz
yok, ben sterlinle alıyorum
sikke sikke aldığım da oluyor.
sikke sikke aldığım da oluyor.
devamını gör...
takipçilerini göremeyen yazarlar
5 karma puanınım daha olsa aktif edeceğim özellik.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
ölürse bir çok kişinin sevineceği bir akrabam var .
devamını gör...
atatürk'ün en sevilen sözü
benim naciz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. fakat türkiye cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.
her şey için teşekkürler atam.
her şey için teşekkürler atam.
devamını gör...
seni arkadaş olarak görüyorum
tipsizsin ama bunu sana söylemek istemiyorum demenin kibarcasıdır. bi kere en iyi sevgililer en iyi arkadaşlardan olur; her numarasını bilirsin! senden feromon kokusu alamadım dese daha bi inandırıcı olur.
devamını gör...
hastalık hastası
hastalık hastalığı, aslında gerçek bir hastalıktır. hatta tıbbi adı “hipokondriyazis” dir ve bir tür takıntı hastalığıdır. bu hastalıkta hastanın takıntısı da haliyle “kendi sağlığı”dır. bu kişiler bedensel bir hastalığı olmasa bile doktorlara inanmaz ve mutlaka o hastalığın olduğunu savunurlar. mesela merdiven çıkarken nefes nefes kalsalar kesinlikle yolunda gitmeyen bir şey vardır ve yakın zamanda kalp krizi geçireceğini düşünürler. oysa tüm tetkikler temizdir ve böyle bir sorun yoktur. tedavileri de okb(obsesif kompülsif bozukluk) baz alınarak yapılmalıdır.
devamını gör...
türlerin kökeni
(bkz: türlerin kökeni) charles darwin'in 1859 yılında yazdığı ve evrimin babası olarak adlandırılmasına sebep olan kitabıdır. kitap; evcilleşmenin etkisinde değişim, doğanın etkisinde değişim, varolma savaşı, doğal seçme, değişim yasaları, teorinin güçlükleri, doğal seçme teorisine yöneltilmiş çeşitli itirazlar, içgüdü, hibritlik, yerbilimsel belgelerin eksikliği üzerine, canlı varlıkların yerbilimsel ardışımı üzerine, coğrafi dağılım, coğrafi dağılım -katkı, organik varlıkların karşılıklı hısımlıkları ve özet ve sonuç olmak üzere 15 bölümden oluşur. darwin'in önemi; seçilim mekanizmasını ilk bulan kişi olması değildir. bunu bilimsel bir sistematikle kendi araştırma ve gözlemleriyle ispatlayarak bu mekanizmaların hepsini neredeyse tek başına belirli bir sistematikle ortaya koymasında yatar. örneğin; darwin'den sadece 50-100 yıl önce lamarck'da canlıların evrimi üzerine çalışmalar yapmıştır hatta antik yunana kadar gidildiğinde bile canlı popülasyonlarındaki değişimler üzerine yazıları olan insanlar bulunur. bugün modern evrim teorisi dediğimiz şeyin temelini üç isim oluşturur. hugo de vries ( mutasyonların keşfi) gregor mendel (kalıtım) ve charles darwin ( seçilim). darwin 1859 da kitabını ilk yayınladığında tüm bu çalışmalar yapılmamış, henüz dna keşfedilmemiş hatta dünyanın yaşının 10.000 yıl olduğu düşünülüyordu. kitap yayımlandıktan sonra, gerek insanın kendinden daha aşağı seviyede bir türden türemesi olsun, gerek dünyanın yaşı olsun geniş bir çevreden tepki almıştır. ama yayımlandığı günden bugüne kadar devam eden süreçte gelişen bilimsel araştırmalar ve yeni buluşlar evrim teorisini genişletmiş ve sağlamlaştırmıştır.
devamını gör...
amerikan polisinin çinli kadını delik deşik etmesi
videodan anladığım kadarıyla çinli kadın evinden atılıyor bunun üzerine amerikan polisi geliyor ve bunu kağıtla bildiriyor. kadının elinde bir bıçak var ve bunu kapıdaki kişiyi tanımadığı için eline aldığını söylüyor. bu arada kadın sanırım şizofren hastasıymış. aslında polise o anda bir tehdit oluşturmuyor bir süre tartışıyorlar ve kadın kapıyı kapatıyor. daha sonra amerikan polisi 1 yığın polisi oraya topluyor kadını kapıyı açması için uyarıyorlar sonra odasına kadar girip bıçağı bırakmasını istiyorlar. kadına birkaç kez plastik mermi ile ateş ediyorlar daha sonra kadın elindeki bıçakla bir polis memurunu yaralıyor. amerikan polisleri kadına ateş açıp delik deşik ediyor ve kadın olay yerinde hayatını kaybediyor. youtube yorumlarında polisler ciddi şekilde eleştiriliyor başka şekilde halledebileceklerini söylüyorlar ve polislerin beceriksizliği eleştiriliyor. arada polis köpeği adamın bacağını falan ısırıyor ilginç bir olay.
devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
bu akşam itibariyle sözlük hayatımıza girmiş görünen yeni özellik. açılan bir başlıkla öğrenip, farkına vardığım ve birkaç kişide daha farklı versiyonlarını görmemle merakımı cezbeden özellik.
şimdiye kadar gördüklerim: kamber, şövalye, gözlüklü şirin*, sarhoş, dedektif, koleksiyoncu, para babası, gırnatacı ve avcı.
terfi alanlara hayırlı olsun.
herkes profilini kontrol etsin bence. terfi almış olabilirsiniz.*
bir de sistemin açıklaması gelirse iyi olacak gibi.
edit: sarhoş'a çok güldüm ya. adam/kadın ne yaptı? içip içip sözlüğün kapısına mı dayandı. sözlüğün penceresi önünde nara mı attı jsjsjsnns.
daha neler çıkacak bakalım.
çok önemli edit: ben de istiyorum ya. 6 ayda yamulan serçe parmağımın hatrına en azından bir şey hakediyorum be sözlük.
teşekkür editi: rütbelere ekleme için yardımcı olan domestic hıyar'a teşekkür ediyorum.
şimdiye kadar gördüklerim: kamber, şövalye, gözlüklü şirin*, sarhoş, dedektif, koleksiyoncu, para babası, gırnatacı ve avcı.
terfi alanlara hayırlı olsun.
herkes profilini kontrol etsin bence. terfi almış olabilirsiniz.*
bir de sistemin açıklaması gelirse iyi olacak gibi.
edit: sarhoş'a çok güldüm ya. adam/kadın ne yaptı? içip içip sözlüğün kapısına mı dayandı. sözlüğün penceresi önünde nara mı attı jsjsjsnns.
daha neler çıkacak bakalım.
çok önemli edit: ben de istiyorum ya. 6 ayda yamulan serçe parmağımın hatrına en azından bir şey hakediyorum be sözlük.
teşekkür editi: rütbelere ekleme için yardımcı olan domestic hıyar'a teşekkür ediyorum.
devamını gör...
yapılan onca doğrunun tek yanlışla unutulması
işte insanlar biraz böyledir, yanlış yaparsan doğrularını unutur.
devamını gör...
püf deyince soğuk hoh deyince sıcak hava gelmesi
sayesinde düşük bütçeli klima yapılmasına olanak veren tespit.
afrika' da kavurucu sıcaklardan dolayı insanlar şöyle bir çözüm bulmuş: pencere büyüklüğünde bir tahtayı alıyorsunuz, şişenin sığabileceği boyutta çembersel oyuklar açıyorsunuz, şişeyi ortadan ikiye bölüp ağız kısmı bir tarafa gelecek şekilde yeterli sayıda şişeyi o tahtaya monteliyorsunuz sonra evin pencere açıklığına o tahtayı şişelerin ağız kısmı içe gelecek şekilde sabitliyorsunuz. dışarıdan gelen sıcak hava şişenin geniş tarafından giriyor, dar tarafından çıkarken bernolli prensibi gereği hızlanıyor, hızlanınca da soğuyor ( neden soğuduğuna dair bir fikrim var ancak doğruluğundan emin değilim. aşağıya yazıyor olacağım.). bu sayede evin içini dışarıya göre 3-4 derece daha soğuk tutabiliyorlar.
anlaşılabilmesi için basit çizim.
şimdi hızlanırken neden soğur? sorusuna şöyle bir cevabım var: her maddenin bir enerjisi var. burada da hava kütlesinin sıcaklığından ve hızından kaynaklanan e(s)+e(h) ' lik bir enerjisi var. bu bir kenarda dursun. bernolli prensibi kabaca der ki: akışkanlar dar kesitli bir boşluktan geçerken hızlanır. eğer ki hava kütlesi hızlanması gerekiyorsa gerekli olan enerjiyi enerji korunumu gereği kendi enerjisinden karşılamalı (enerji kaybı olmayan optimum bir ortam düşünüyorum) bu durumda da e(s) azalır e(h) artar. sonuç olarak sıcaklığından meydana gelen enerjisi azaldığına göre sıcaklığı da azalır.
naçizane bir tahmin. böyle olmadığını iddia eden arkadaşlar turuncuya boğabilir.
afrika' da kavurucu sıcaklardan dolayı insanlar şöyle bir çözüm bulmuş: pencere büyüklüğünde bir tahtayı alıyorsunuz, şişenin sığabileceği boyutta çembersel oyuklar açıyorsunuz, şişeyi ortadan ikiye bölüp ağız kısmı bir tarafa gelecek şekilde yeterli sayıda şişeyi o tahtaya monteliyorsunuz sonra evin pencere açıklığına o tahtayı şişelerin ağız kısmı içe gelecek şekilde sabitliyorsunuz. dışarıdan gelen sıcak hava şişenin geniş tarafından giriyor, dar tarafından çıkarken bernolli prensibi gereği hızlanıyor, hızlanınca da soğuyor ( neden soğuduğuna dair bir fikrim var ancak doğruluğundan emin değilim. aşağıya yazıyor olacağım.). bu sayede evin içini dışarıya göre 3-4 derece daha soğuk tutabiliyorlar.
anlaşılabilmesi için basit çizim.
şimdi hızlanırken neden soğur? sorusuna şöyle bir cevabım var: her maddenin bir enerjisi var. burada da hava kütlesinin sıcaklığından ve hızından kaynaklanan e(s)+e(h) ' lik bir enerjisi var. bu bir kenarda dursun. bernolli prensibi kabaca der ki: akışkanlar dar kesitli bir boşluktan geçerken hızlanır. eğer ki hava kütlesi hızlanması gerekiyorsa gerekli olan enerjiyi enerji korunumu gereği kendi enerjisinden karşılamalı (enerji kaybı olmayan optimum bir ortam düşünüyorum) bu durumda da e(s) azalır e(h) artar. sonuç olarak sıcaklığından meydana gelen enerjisi azaldığına göre sıcaklığı da azalır.
naçizane bir tahmin. böyle olmadığını iddia eden arkadaşlar turuncuya boğabilir.
devamını gör...
