28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi
şu yukarıdaki entryleri yazsak ekşide ağır linç edilirdik. kim ne derse desin, gezi olayları pkk ve dhpkc ile sabote edilip en doğal hakkımız olan eylem yapma hakkını bitirmiştir.
devamını gör...
düopson
bir piyasada aynı malın iki alıcısının bulunması durumudur.
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
şokopoptaki her olay.
devamını gör...
boş cüzdan kırık kalp gelecek kaygısı
hemen hemen her türk gencinin yaşadığı kaygıdır.
bunu yaşamayan gençler hayata bir sıfır önde başlayan gençlerdir.
borçları da ekleyince içinden çıkılmaz bir ruh haline girebilirsiniz.
bunu yaşamayan gençler hayata bir sıfır önde başlayan gençlerdir.
borçları da ekleyince içinden çıkılmaz bir ruh haline girebilirsiniz.
devamını gör...
kırıcı olmaktan korkmak
kimseyi kırmamaya çalışırım ama beni çatır çutur kırıyorlar.**
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
devamını gör...
zor günlerden geçenlerin en iyi bildiği şey
insanların gerçek yüzünü görmüş olmak ve ona göre sıfırdan emin adımlarla ilerlemek.
ben çok geç farkettim.
ben çok geç farkettim.
devamını gör...
rugby
15 kişilik iki takım tarafından oynanan "delikanlı" sporudur. topu alan kişiye, rakip kaleye koştururken bam güm dalmak serbest gibi bir şeydir.
güney afrika cumhuriyeti'nde beyazların çok sevdiği bir spor olduğundan, bazı türklerin oynamaya çalıştığı ama iriyarı hollanda kökenli beyazlar tarafından hezimete uğramalarına sebep olan spordur. illede oynayalım diyorsanız ortalama türklerle oynayın.
güney afrika cumhuriyeti'nde beyazların çok sevdiği bir spor olduğundan, bazı türklerin oynamaya çalıştığı ama iriyarı hollanda kökenli beyazlar tarafından hezimete uğramalarına sebep olan spordur. illede oynayalım diyorsanız ortalama türklerle oynayın.
devamını gör...
tarihçilerden başka bir hikaye
editörlüğünü ebru aykut, nurçin ileri ve fatih artvinli'nin yaptığı, can yayınları'ndan çıkan tarihi öykü derlemesi. tarih ile edebiyatı, gerçek ile kurguyu bağdaştıran şahane bir metodu vardır. tarihçilerin, buldukları gerçek tarihi kaynakları (arşiv belgeleri, hatıratlar, gazete haberleri) kurgulayarak öyküleştirmesiyle meydana gelmiştir. ilginç bir tarih yazımı denemesi olduğu kadar, gerçek hikayelere dayanması bakımından dikkat çekici bir edebi eserdir de.
esasen tarihi ilgi çekici kılan da geçmişin insanları değil midir zaten? gelmiş geçmiş milyarlarca insanın bir o kadar hikayesi var. biz de kendimizi öne çıkan bir iki tanesinin hikayesini bilmekle avutup duruyoruz. yalnızca kitleleri etkileyebilmiş ya da herhangi bir şekilde iz bırakabilmiş bir avuç tarihi kişilikten haberdarız aslında. peki ya diğerleri, senin benim gibi normal insanlar? düşünen, hisseden, kaygılanan, sevinen, öfkelenen, hayal kuran, plan yapan; bizim gibi doğan ve bizim öleceğimiz gibi ölen, basbayağı yaşayan insanlar. onların hikayeleri değil mi aslında bizi etkilemesi gereken? basit insanların basit hayatlarından da çıkmaz mı güzel hikayeler?
elbette bu kitapta da gene bir şekilde kağıda geçebilmiş insanlarla yetiniyoruz. bir şekilde kadı sicilleri, gazete haberleri ya da zamanında tutulan günlükler gibi belgelerde adı geçen insanlar ve olaylarla karşılaşıyoruz. özellikle de ötekinin tarihi anlatılıyor bize. ezelden beri çile çeken kadınların, örselenen çocukların hikayeleri bunlar. ya da bu sefer eşkıyalık yapan çocuklarla karşılaştığımız bir hikaye de var mesela. hep bir ayrı kalmış gayrimüslimlerin hikayeleri var. suçlar, polisler, doktorlar, hizmetçiler var. herkesin biraz bahsedilmiş de olsa kendisini bulabileceği bir karakter var.
"tarihçilerden başka bir hikaye", böyle bir kitap işte. ismiyle müsemma. okumak için tarih sevmeye de gerek yok, bir tarih kitabı değil bu zira; normal, yaşayan insanların anlatıldığı bir kitap. tarihte geçiyor sadece. geçmiş gitmiş. bizim de olacağımız gibi.
esasen tarihi ilgi çekici kılan da geçmişin insanları değil midir zaten? gelmiş geçmiş milyarlarca insanın bir o kadar hikayesi var. biz de kendimizi öne çıkan bir iki tanesinin hikayesini bilmekle avutup duruyoruz. yalnızca kitleleri etkileyebilmiş ya da herhangi bir şekilde iz bırakabilmiş bir avuç tarihi kişilikten haberdarız aslında. peki ya diğerleri, senin benim gibi normal insanlar? düşünen, hisseden, kaygılanan, sevinen, öfkelenen, hayal kuran, plan yapan; bizim gibi doğan ve bizim öleceğimiz gibi ölen, basbayağı yaşayan insanlar. onların hikayeleri değil mi aslında bizi etkilemesi gereken? basit insanların basit hayatlarından da çıkmaz mı güzel hikayeler?
elbette bu kitapta da gene bir şekilde kağıda geçebilmiş insanlarla yetiniyoruz. bir şekilde kadı sicilleri, gazete haberleri ya da zamanında tutulan günlükler gibi belgelerde adı geçen insanlar ve olaylarla karşılaşıyoruz. özellikle de ötekinin tarihi anlatılıyor bize. ezelden beri çile çeken kadınların, örselenen çocukların hikayeleri bunlar. ya da bu sefer eşkıyalık yapan çocuklarla karşılaştığımız bir hikaye de var mesela. hep bir ayrı kalmış gayrimüslimlerin hikayeleri var. suçlar, polisler, doktorlar, hizmetçiler var. herkesin biraz bahsedilmiş de olsa kendisini bulabileceği bir karakter var.
"tarihçilerden başka bir hikaye", böyle bir kitap işte. ismiyle müsemma. okumak için tarih sevmeye de gerek yok, bir tarih kitabı değil bu zira; normal, yaşayan insanların anlatıldığı bir kitap. tarihte geçiyor sadece. geçmiş gitmiş. bizim de olacağımız gibi.
devamını gör...
umay
türk mitolojisinde gök tengri'den sonra tanrı ülgen ile birlikte ikinci sırada gelen tanrıça.
çocukları, kadınları ve bunların bulunduğu haneleri korur.
bir gün şayet kızım olursa kendisine umay ismini mutlulukla koyacağım.
çocukları, kadınları ve bunların bulunduğu haneleri korur.
bir gün şayet kızım olursa kendisine umay ismini mutlulukla koyacağım.
devamını gör...
yazarların mahlaslarının anlamı
gözyaşlarıyla sulanan kutsal kayın ağacı.
devamını gör...
o hayat benim
2014 yılında fox tv ekranlarında yayınlanmış olan başrollerini ezgi asaroğlu, ceren moray, keremcem ve yeşim ceren bozoğlu'nun paylaştığı fox tv'nin en çok tutan dizileri arasına girmiş dizidir.
dizi gerek konusu gerek oyuncu kadrosu ve garip tiplemeleri ile oldukça tutulmuştur.
bahar rolünde karşımıza çıkan (ezgi asaroğlu) 20'li yaşlarında hiçbir şeyden haberi olmayan bir kızdır. öz ailesi sandığı ailesi aslında üvey ailesidir. üvey olduğunun farkında değil. saf ve alık bir kız ya. üstünden çıkarmadığı pembe paltosu bile bu kızdan daha uyanıktır.
efsun ise (ceren moray)'dır. kendine has tavrı, komikliği, görgüsüzlüğü fakat samimi tavırları ile çoğu izleyicinin sempatisini kazanmıştır. annesi nuran'ın göz bebeği. kabul edin rihanna'nın umbrella şarkısındaki performansı adeta göz yaşartıcıburadan *. hafızalardan silinmeyecek bir karakter *
ateş (keremcem) romantik şarkıların prensi, dizide başarılı bir avukat olarak karşımıza çıkar. bahar'a yanıktır. dizi tarihinin en yakışmayan çifti resmen.
nuran hanim ise öz kızı olduğu için efsun'a düşkündür. aç gözlü, kuralcı bir kadın. dizinin gidişatını hep bu kadın değiştirdi. ayrıca yeşim ceren adeta oyunculuğunu konuşturdu bu rolde. bakımsız,pespaye bir kadını canlandırıp gerçek hayatta adriana lima gibi takılmak her baba yiğidin hakkı değil *
dizinin genel konusu zengin bir adam olan mehmet emir, zamanında bir kadını sever. fakat kadının babası bu duruma karşı çıkar. kadın hamile kalır, baba ise torununu ve kızını öldü olarak gösterir. aslında ikiside ölmez. mehmet emir sevdiği kadının ve kızının ölmediğini öğrenince araştırır sonunda kızını bulur. her ne kadar kızı bahar olsa da, ataman ailesi zengin bir aile olduğu için nuran, "efsun'un gerçek kızı olduğunu söyler".
öz kızını para için harcar. yalan üstüne yalan söylerler. efsun'un canına minnet zaten. bulunca yağlı kapıyı olabildiğince gözü döner.
bahar garibim saf saf fakirliğin dibini sıyırırken efsun saltanat sürer. gerçeklerin ortaya çıkması tüm aileyi mahveder. bir yandan kıskanç kardeş efsun, bir yandan hiçbir şeyden anlamayan dünya dursa fark etmeyecek bahar, bir yandan intikam ateşiyle sevdiği kızın babasından nefret eden ateş, öz kızının parayı görünce nasıl değiştiğine şahit olan nuran, iyilik abidesi öz/üvey efsun ve bahar'ın babası ilyas ve benim en sevdiğim dominant hala ikon hülya...
dizi konusu ve oyuncularıyla biraz karışık. az değil 3 yıl 4 sezon ve 131 bölüm sürmüş.
efsun'un öz kızı olmadığını öğrenince mehmet emir şükür namazı kılacak sandım * efsun bu sefer de arda'ya aşık olur. bahar'ın kızı olur, sonra enteresan bir şekilde ölür. bahar'ın çocuğunu efsun büyütür falan. güzel başlayan dizilerin geleneğidir sonradan cıvıtmak. bu dizede de öyle oldu. güzel başladı saçma bitti.
dizi gerek konusu gerek oyuncu kadrosu ve garip tiplemeleri ile oldukça tutulmuştur.
bahar rolünde karşımıza çıkan (ezgi asaroğlu) 20'li yaşlarında hiçbir şeyden haberi olmayan bir kızdır. öz ailesi sandığı ailesi aslında üvey ailesidir. üvey olduğunun farkında değil. saf ve alık bir kız ya. üstünden çıkarmadığı pembe paltosu bile bu kızdan daha uyanıktır.
efsun ise (ceren moray)'dır. kendine has tavrı, komikliği, görgüsüzlüğü fakat samimi tavırları ile çoğu izleyicinin sempatisini kazanmıştır. annesi nuran'ın göz bebeği. kabul edin rihanna'nın umbrella şarkısındaki performansı adeta göz yaşartıcıburadan *. hafızalardan silinmeyecek bir karakter *
ateş (keremcem) romantik şarkıların prensi, dizide başarılı bir avukat olarak karşımıza çıkar. bahar'a yanıktır. dizi tarihinin en yakışmayan çifti resmen.
nuran hanim ise öz kızı olduğu için efsun'a düşkündür. aç gözlü, kuralcı bir kadın. dizinin gidişatını hep bu kadın değiştirdi. ayrıca yeşim ceren adeta oyunculuğunu konuşturdu bu rolde. bakımsız,pespaye bir kadını canlandırıp gerçek hayatta adriana lima gibi takılmak her baba yiğidin hakkı değil *
dizinin genel konusu zengin bir adam olan mehmet emir, zamanında bir kadını sever. fakat kadının babası bu duruma karşı çıkar. kadın hamile kalır, baba ise torununu ve kızını öldü olarak gösterir. aslında ikiside ölmez. mehmet emir sevdiği kadının ve kızının ölmediğini öğrenince araştırır sonunda kızını bulur. her ne kadar kızı bahar olsa da, ataman ailesi zengin bir aile olduğu için nuran, "efsun'un gerçek kızı olduğunu söyler".
öz kızını para için harcar. yalan üstüne yalan söylerler. efsun'un canına minnet zaten. bulunca yağlı kapıyı olabildiğince gözü döner.
bahar garibim saf saf fakirliğin dibini sıyırırken efsun saltanat sürer. gerçeklerin ortaya çıkması tüm aileyi mahveder. bir yandan kıskanç kardeş efsun, bir yandan hiçbir şeyden anlamayan dünya dursa fark etmeyecek bahar, bir yandan intikam ateşiyle sevdiği kızın babasından nefret eden ateş, öz kızının parayı görünce nasıl değiştiğine şahit olan nuran, iyilik abidesi öz/üvey efsun ve bahar'ın babası ilyas ve benim en sevdiğim dominant hala ikon hülya...
dizi konusu ve oyuncularıyla biraz karışık. az değil 3 yıl 4 sezon ve 131 bölüm sürmüş.
efsun'un öz kızı olmadığını öğrenince mehmet emir şükür namazı kılacak sandım * efsun bu sefer de arda'ya aşık olur. bahar'ın kızı olur, sonra enteresan bir şekilde ölür. bahar'ın çocuğunu efsun büyütür falan. güzel başlayan dizilerin geleneğidir sonradan cıvıtmak. bu dizede de öyle oldu. güzel başladı saçma bitti.
devamını gör...
kitap kargosu açma heyecanı
lunaparkta gondola binme heyecanıyla özdeşleştirdiğim o nadide heyecan etkisidir. beklemesi ayrı, açması ayrı bir ekoldür. sizi kişisel nirvananıza ulaştırır. lakin bir yerden sonra koleksiyon yapma eylemine dönüşmeye vardığı için, kendimi frenlediğim eylemdir.
bir zaman önce koleksiyonumu ya hediye ettim ya da çeşitli kütüphanelere bağışladım. bunu yaparken aldığım haz, kargosunu açarken yaşadığım hazdan daha da öteydi. şimdilerde (genel olarak) kütüphaneleri ve e-kitapları kullanıyorum. e-kitap, doğaya olan saygımla buluşmamı sağlayan bir farkındalık ve çaba iken; kütüphane, başlı başına serüvendir benim için. her ne kadar aynı tadı vermese de, kütüphane kitaplarının atmosferi bir başkadır dostum.. kaybolmak ve gregor samsa olmak isteyenlere, şiddetle önerilir.
bir zaman önce koleksiyonumu ya hediye ettim ya da çeşitli kütüphanelere bağışladım. bunu yaparken aldığım haz, kargosunu açarken yaşadığım hazdan daha da öteydi. şimdilerde (genel olarak) kütüphaneleri ve e-kitapları kullanıyorum. e-kitap, doğaya olan saygımla buluşmamı sağlayan bir farkındalık ve çaba iken; kütüphane, başlı başına serüvendir benim için. her ne kadar aynı tadı vermese de, kütüphane kitaplarının atmosferi bir başkadır dostum.. kaybolmak ve gregor samsa olmak isteyenlere, şiddetle önerilir.
devamını gör...
derdini kimseyle paylaşmayan insan
herkese dert açılmaz zaten. yaranızı herkese açmayın. içinize atın çoğu zaman.. en iyisi budur.
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
güzel bir kampanya. haydi bakalım arkadaşlar.
devamını gör...
insan ruhuna en iyi gelen şey
ana şefkati.
devamını gör...
hangibiri
nickaltını açmaya yetişemediğim yazardır kendisi. hızlıymış kendisi, eminim başlık ve tanım paylaşımlarında seriye bağlayıp sözlüğü bilgiye boğacaktır. hoş geldin sevgili hangibiri.
-nickaltına yazıp kaçmıştır bana kaldı.
-nickaltına yazıp kaçmıştır bana kaldı.
devamını gör...
kitap alıntıları
hisseden her şey acı çeker ve zindan içindedir bende: ama benim istemim hep benim kurtarıcım ve sevinç kaynağım olarak gelir bana.
istemek özgürleştirir: budur istemin ve özgürlüğün gerçek öğretisi – böyle öğretiyor size zerdüşt.
artık-istememek, artık-değer-biçmemek ve artık-yaratmamak! ah, bu büyük yorgunluk her daim uzak olsun diye benden!
idrak ederken bile istemimin dölleme ve olma sevincini hissediyorum sadece; ve idrakimde masumiyet varsa, bu onun içinde dölleme istemi olmasındandır.
tanrının ve tanrıların ötesine cezbetti beni bu istem; yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar – var olsaydı?
ama hep yeni baştan, insanlara doğru götürüyor beni kızışmış yaratıcı istemim; böylece itiyor çekicimi taşa.
böyle söyledi zerdüşt - nietzsche
istemek özgürleştirir: budur istemin ve özgürlüğün gerçek öğretisi – böyle öğretiyor size zerdüşt.
artık-istememek, artık-değer-biçmemek ve artık-yaratmamak! ah, bu büyük yorgunluk her daim uzak olsun diye benden!
idrak ederken bile istemimin dölleme ve olma sevincini hissediyorum sadece; ve idrakimde masumiyet varsa, bu onun içinde dölleme istemi olmasındandır.
tanrının ve tanrıların ötesine cezbetti beni bu istem; yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar – var olsaydı?
ama hep yeni baştan, insanlara doğru götürüyor beni kızışmış yaratıcı istemim; böylece itiyor çekicimi taşa.
böyle söyledi zerdüşt - nietzsche
devamını gör...
normal sözlük'te yapılabilecek aktiviteler
nefret içerikli tanımları şikayet etmek.
devamını gör...



