bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
evet kesinlikle söylemelisiniz hemen. çünkü o kadın aynaya bakmıyor,kendinin farkında değil. söyleyin ki şişman olduğunu öğrensin. yahu size ne ? şişman kadınlardan hoşlanmıyor musun? o halde zayıf kadınlarla konuşmalısın. dostum, nasıl fikir ama aydınlanma yaşadın değil mi ?
devamını gör...
yıldırım bayezid
20 kubbesi olan bursa ulu cami'yi yaptıran osmanlı padişahı.
devamını gör...
akatizi
nevralji ve parkinson hastalığına tutulmuş kişilerde görülen oturur vaziyette kalamama sendromu.
devamını gör...
orkun ışıtmak'ın tuhaf anaokulu videosu
videonun sadece bir bölümünü izleme şansım oldu. orkun bey kimseye kötü davranmadığı halde çocuklar (belli ki ailelerince çok şımartılmışlar) kıyameti koparıyorlar... allah bunlara bakan öğretmenlere yardım etsin...
kızın biri durduk yere annemi istiyorum!!! diyerek avazı çıkana kadar bağırıyor. sanki kızı ortadan ikiye kesiyorlarmış gibi...
kendini yerden yere vurmak niye?
ben de yuvada kaldım. dilini bilmediğim bir ülkede italyan rahibelerin gözetiminde.
günün 13-14 saatini haftanın 6 günü olmak üzere o okulda geçiriyordum. 3 yaşından 6 yaşına kadar kaldım. bir kere çığlık basmadım.
annemi istiyorum! diye haykırmadım. ki bizim kaldığımız yer tam anlamıyla hapishane gibiydi. katı kuralları vardı. sevgi şefkat, duygusal bir iletişim yoktu. dayak da yoktu ama buna rağmen korkunçtu.
zorluklar ve özlem karşısında avrupa'daki çocuklar nedense birer yetişkin gibi davranır.
bağıran çağıran çocuğa nadiren rastlarsınız. çünkü orada çocuklar bağırarak bir şeyler yaptıramayacaklarını iyi bilirler.
fakat bizim ülkemizdeki çocuklar bunun işe yaradığını iyi bildiklerinden ağlar ve sızlarlar. bunu bir koz olarak kullanırlar.
çocuklarımız problemli çünkü çocukların anne ve babaları problemli.
çocuklarına ya tapıyorlar ya da hiç ilgilenmiyorlar... bunun bir ortası yok.
ayrıca anaokulu filan değil orası, orası cehennemin ortası...
vallahi o ağlayan zırlayan bütün gerzek çocuklardan iğrendim yine.
bunların anne babalarına da katlanamıyorum ben. çocuğundan yetişkinine herkesten nefret eder hale geldim...
ekleme: ayrıca bu kısa video çekimi için, ''çocukların hayatlarında telafisiz bir travma olarak kalabilir'' diye duyar kasan, bütün işi gücü abartmak olan terbiyesizlere de gülüyorum. hadi anam hadi...
kızın biri durduk yere annemi istiyorum!!! diyerek avazı çıkana kadar bağırıyor. sanki kızı ortadan ikiye kesiyorlarmış gibi...
kendini yerden yere vurmak niye?
ben de yuvada kaldım. dilini bilmediğim bir ülkede italyan rahibelerin gözetiminde.
günün 13-14 saatini haftanın 6 günü olmak üzere o okulda geçiriyordum. 3 yaşından 6 yaşına kadar kaldım. bir kere çığlık basmadım.
annemi istiyorum! diye haykırmadım. ki bizim kaldığımız yer tam anlamıyla hapishane gibiydi. katı kuralları vardı. sevgi şefkat, duygusal bir iletişim yoktu. dayak da yoktu ama buna rağmen korkunçtu.
zorluklar ve özlem karşısında avrupa'daki çocuklar nedense birer yetişkin gibi davranır.
bağıran çağıran çocuğa nadiren rastlarsınız. çünkü orada çocuklar bağırarak bir şeyler yaptıramayacaklarını iyi bilirler.
fakat bizim ülkemizdeki çocuklar bunun işe yaradığını iyi bildiklerinden ağlar ve sızlarlar. bunu bir koz olarak kullanırlar.
çocuklarımız problemli çünkü çocukların anne ve babaları problemli.
çocuklarına ya tapıyorlar ya da hiç ilgilenmiyorlar... bunun bir ortası yok.
ayrıca anaokulu filan değil orası, orası cehennemin ortası...
vallahi o ağlayan zırlayan bütün gerzek çocuklardan iğrendim yine.
bunların anne babalarına da katlanamıyorum ben. çocuğundan yetişkinine herkesten nefret eder hale geldim...
ekleme: ayrıca bu kısa video çekimi için, ''çocukların hayatlarında telafisiz bir travma olarak kalabilir'' diye duyar kasan, bütün işi gücü abartmak olan terbiyesizlere de gülüyorum. hadi anam hadi...
devamını gör...
gürcistan
bir balıkçı abimize göre hamsileri oldukça kötü olan ülkedir.
ayrıca sovyet devlet insanı stalin'in memleketidir.
ayrıca sovyet devlet insanı stalin'in memleketidir.
devamını gör...
okunur korkusuyla günlük tutamayanlar
eskiden böyleydi. artık umursamıyorum. çünkü benim yazma ihtiyacım var, yazdıkça içimdekini atıyor rahatlıyorum. üzerinden zaman geçince onları tekrar okumak da hoşuma gidiyor. kendimdeki, hayatımdaki, duygularımdaki, düşüncelerimdeki değişimi görmemi sağlıyorlar. anılara çok bağlı birisiyim. kendime böyle anılar bırakmak bu yüzden hoşuma gidiyor. yazdığım çok sıradan bir şey bile benim için özel ve benden izinsiz okunmamalı. ama ya okunursa korkusuyla da kendimi bundan mahrum bırakmak istemiyorum.
devamını gör...
köyden indim şehire
ertem eğilmez' in yönetmenliğini yaptığı 1974 yapımı filmdir. senaryoyu zeki alasya yazmıştır.
köyde define bulan kardeşlerin şehire gitmesiyle yaşadıkları maceraları anlatır.
oyuncu kadrosu şu şekildedir.
zeki alasya ,kemal sunal, metin akpınar,halit akçatepe, meral zeren, perran kutman vemine mutlu.
filmin yapım şirketi arzu filmdir. yapımcısı aynı zamanda filmin yönetmeni olan ertem eğilmezdir.
filmi daha önce yüzlerce kez izlemiştim. hiçbirinde açıp izlememiştim tabii televizyonda defalarca denk gelmişti ve izlemiştim. zaten bilenler bilir böyle filmler televizyonda denk gelirse asla o kanal değiştirilmez. tekrar tebessüm ederek izlenilir. dün netflixte denk gelmemle beraber açıp izleyeyim dedim ve keyif alarak izledim. çok uzun bir film değil. 1 saat 18 dakika sürüyor. izlerken çok eğlendim. şaşırdığım sahneler oldu. duygulandığım sahneler oldu. türk sinemasında çok büyük oyuncular varmış. hepsi çok değerli büyük ustalar. özellikle zeki alasya ve metin akpınar mükemmellerdi.
çok güçlü kadro aynı zamanda büyük risktir ama işin altından nefis kalkmışlar. eğlenceli, sıcak, samimi bir film yapmışlar. arzu film teşekkürler.
filmde dönemin şartlarını görmek seyirci olarak beni çok mutlu etti. karakterlerin şehir hayatında şaşırmaları çok gerçekçiydi. para ve kardeşlik ilişkileri güzel şekilde eleştirilmiş. şehir hayatının zorluğu güzel şekilde aktarılmış. o adaptasyon sürecini seyretmesi çok güzeldi.
filmde en sevdiğim sahne ise kardeşler ankara'ya gittiklerinde atatürk bayraklarını görüyorlar. kemal sunal, atatürk bayrağını görüp "canıımmm" diyor. geriye sarıp sarıp tekrar izledim. harika bir sahne. çok güzel yansıtılmış gerçek bir duyguydu. huzur içinde uyusun.
açın ailenizle veya arkadaşlarınızla tekrar izleyin. netflixin bu filmleri alıp yayınlaması da ayrı bir teşekkürü hak ediyor. bu gece bir başka eski film izleyeceğim.
köyde define bulan kardeşlerin şehire gitmesiyle yaşadıkları maceraları anlatır.
oyuncu kadrosu şu şekildedir.
zeki alasya ,kemal sunal, metin akpınar,halit akçatepe, meral zeren, perran kutman vemine mutlu.
filmin yapım şirketi arzu filmdir. yapımcısı aynı zamanda filmin yönetmeni olan ertem eğilmezdir.
filmi daha önce yüzlerce kez izlemiştim. hiçbirinde açıp izlememiştim tabii televizyonda defalarca denk gelmişti ve izlemiştim. zaten bilenler bilir böyle filmler televizyonda denk gelirse asla o kanal değiştirilmez. tekrar tebessüm ederek izlenilir. dün netflixte denk gelmemle beraber açıp izleyeyim dedim ve keyif alarak izledim. çok uzun bir film değil. 1 saat 18 dakika sürüyor. izlerken çok eğlendim. şaşırdığım sahneler oldu. duygulandığım sahneler oldu. türk sinemasında çok büyük oyuncular varmış. hepsi çok değerli büyük ustalar. özellikle zeki alasya ve metin akpınar mükemmellerdi.
çok güçlü kadro aynı zamanda büyük risktir ama işin altından nefis kalkmışlar. eğlenceli, sıcak, samimi bir film yapmışlar. arzu film teşekkürler.
filmde dönemin şartlarını görmek seyirci olarak beni çok mutlu etti. karakterlerin şehir hayatında şaşırmaları çok gerçekçiydi. para ve kardeşlik ilişkileri güzel şekilde eleştirilmiş. şehir hayatının zorluğu güzel şekilde aktarılmış. o adaptasyon sürecini seyretmesi çok güzeldi.
filmde en sevdiğim sahne ise kardeşler ankara'ya gittiklerinde atatürk bayraklarını görüyorlar. kemal sunal, atatürk bayrağını görüp "canıımmm" diyor. geriye sarıp sarıp tekrar izledim. harika bir sahne. çok güzel yansıtılmış gerçek bir duyguydu. huzur içinde uyusun.
açın ailenizle veya arkadaşlarınızla tekrar izleyin. netflixin bu filmleri alıp yayınlaması da ayrı bir teşekkürü hak ediyor. bu gece bir başka eski film izleyeceğim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının aşk hayatları
yok ki.
devamını gör...
ciddiyet
uykuda iken olduğum hal.
uykumu çok ciddiye alırım.
hadi bana iyi geceler.
uykumu çok ciddiye alırım.
hadi bana iyi geceler.
devamını gör...
uzaya gitmeden önce yapılanlar
astronot, kozmonot, taykonot ya da bu işler için isim bulmamış herhangi bir ülkenin uzay görevlileri için önceden belirlenmiş olan birtakım işler.
öncelikle uzaya çıkacak kişiler yaklaşık 2 haftalık bir karantina dönemine girerler. uluslararası uzay istasyonu'na herhangi bir virüs yahut hastalık taşımamaları ve kendilerinin de sağlıklı kalmaları için bu gereklidir.
uzay aracının fırlatılacağı gün yapılacaklar önceden bellidir. önce sabah erken saatlerde sağlık kontrolleri, duş almak gibi işler halledilir. ardından yemek ve tuvalet gibi önemli ihtiyaçlar halledilir. vedalaşma seansının ardından birtakım gelenekler yerine getirilir. daha sonra otobüsle fırlatma bölgesine gidilir ve en son olarak da uzay giysileri giyilir.
azıcık daha detaylandırmak gerekirse;
sabah saatlerinde yapılan sağlık kontrollerine, uzaya çıkacak insanların herhangi bir hastalık kapıp kapmadığı ya da ideal kilolarını koruyup korumadıkları gibi konulardaki kontroller dahildir. uzaya giderken uzun saatler boyunca sabit bir şekilde oturulacağından, istenmeyen herhangi bir etkiye maruz kalınmaması için lavman yapılarak bağırsaklar temizlenir. inkontinans durumları için özel iç çamaşırı giyinmek gerekebilir.
temizlik konusu halledildikten sonra yemek vakti gelir. istediğiniz kadar yiyebilirsiniz ancak içki içmeniz yasaktır. daha doğrusu uzaya gidecek olanların içmesi yasaktır. zira herhangi bir acil durum ihtimaline karşı her an kafalarının ayık ve yerinde olması gerekir.
gelenekler konusuna gelince... örneğin baykonur uzay üssü'ndeyseniz, orada bulunan kozmonot oteli'nin kapısını imzalarsınız. kozmonotlar meydanı korusu'na ağaç dikersiniz. ortodoks rus bir papaz tarafından ekibiniz ve roketle berabet kutsanırsınız. son gelenek ise biraz matrak bir iş: otobüsün arka sağ tekerine işersiniz. bu olay aslında yuri gagarin'den kalmış. bunu bir gelenek olsun diye yapmamış elbette. sadece sıkıştığı için son anda işemek üzere orayı seçmiş. ancak erkek astronotlar bunu gelenek haline getirmiş.
tüm bu evreler bittikten sonra sıra fırlatma aşamasına gelir ve süreç içerisindeki en stresli kısım da bu kısımdır. zira yörüngeye giremeden uzay aracının başına gelebilecek çok sayıda kaza vardır. ancak sonuç olarak tüm bu zorluklara göğüs gerdikten sonra -eğer bu aşamada başınıza bir şey gelmeyecek kadar uzun bir ömrünüz varsa- aşağıdaki harika manzara ile ödüllendirilirsiniz:

görselin kaynağı
öncelikle uzaya çıkacak kişiler yaklaşık 2 haftalık bir karantina dönemine girerler. uluslararası uzay istasyonu'na herhangi bir virüs yahut hastalık taşımamaları ve kendilerinin de sağlıklı kalmaları için bu gereklidir.
uzay aracının fırlatılacağı gün yapılacaklar önceden bellidir. önce sabah erken saatlerde sağlık kontrolleri, duş almak gibi işler halledilir. ardından yemek ve tuvalet gibi önemli ihtiyaçlar halledilir. vedalaşma seansının ardından birtakım gelenekler yerine getirilir. daha sonra otobüsle fırlatma bölgesine gidilir ve en son olarak da uzay giysileri giyilir.
azıcık daha detaylandırmak gerekirse;
sabah saatlerinde yapılan sağlık kontrollerine, uzaya çıkacak insanların herhangi bir hastalık kapıp kapmadığı ya da ideal kilolarını koruyup korumadıkları gibi konulardaki kontroller dahildir. uzaya giderken uzun saatler boyunca sabit bir şekilde oturulacağından, istenmeyen herhangi bir etkiye maruz kalınmaması için lavman yapılarak bağırsaklar temizlenir. inkontinans durumları için özel iç çamaşırı giyinmek gerekebilir.
temizlik konusu halledildikten sonra yemek vakti gelir. istediğiniz kadar yiyebilirsiniz ancak içki içmeniz yasaktır. daha doğrusu uzaya gidecek olanların içmesi yasaktır. zira herhangi bir acil durum ihtimaline karşı her an kafalarının ayık ve yerinde olması gerekir.
gelenekler konusuna gelince... örneğin baykonur uzay üssü'ndeyseniz, orada bulunan kozmonot oteli'nin kapısını imzalarsınız. kozmonotlar meydanı korusu'na ağaç dikersiniz. ortodoks rus bir papaz tarafından ekibiniz ve roketle berabet kutsanırsınız. son gelenek ise biraz matrak bir iş: otobüsün arka sağ tekerine işersiniz. bu olay aslında yuri gagarin'den kalmış. bunu bir gelenek olsun diye yapmamış elbette. sadece sıkıştığı için son anda işemek üzere orayı seçmiş. ancak erkek astronotlar bunu gelenek haline getirmiş.
tüm bu evreler bittikten sonra sıra fırlatma aşamasına gelir ve süreç içerisindeki en stresli kısım da bu kısımdır. zira yörüngeye giremeden uzay aracının başına gelebilecek çok sayıda kaza vardır. ancak sonuç olarak tüm bu zorluklara göğüs gerdikten sonra -eğer bu aşamada başınıza bir şey gelmeyecek kadar uzun bir ömrünüz varsa- aşağıdaki harika manzara ile ödüllendirilirsiniz:

görselin kaynağı
devamını gör...
şu yaşa kadar hiç yapılmayan şeyler
kimseyi aldatmadim, tiktok indirmedim, biri yanimdayken hıckıra hıckıra aglamadim ama yapmadığımız ya da yapamadigimiz o kadar cok sey var ki bu liste uzayıppp gider dostlar.
devamını gör...
joey tribbiani
devamını gör...
burhan altıntop replikleri
seksenlerde çocuk olan şebnem ferah hayranı bıyıklı idare müdürleri grubuna davet ediyii... pııffsstt amaaann... ne biçim bi grup yaa buu!
devamını gör...
konuşma şansım olsaydı denilen kitap karakteri
martin eden. o kadar etkilenmiştim ki kitap bittiğinde içimin cayır cayır yandığını hissettim, sanki hayatımdan geçip gitmiş gerçek biri gibiydi, ben de arkasından bakakalmıştım.
kafamdaki martini kendi gözümle görmek istedim, o yüzden resmini çizdim.
birebir olmadı ama baya yaklaştı.
kafamdaki martini kendi gözümle görmek istedim, o yüzden resmini çizdim.
birebir olmadı ama baya yaklaştı.
devamını gör...
rüyada görülen en ünlü kişi
tom cruise’un babam olması.
devamını gör...
komşunun verdiği ikram tabağını boş verememek
alt kattaki yaşlı teyzenin yaptığı yemekleri hep bir karton tabakla getirmesi sonucunda bu denkleme giremiyorum. kadıncağız çok düşünceli, çalışan insanmışım beni zahmete sokmamalıymış; gençmişiz, gezip tozma zamanımızmış. ama tabii ne yapıyoruz annemizden aldığımız geleneği aksatmamak adına biz de ara ara karton tabakla bir şeyler götürüyoruz. karşılıklı nezaketi de geleneği de elden bırakmamış oluyoruz böylelikle.
devamını gör...
kopya çekerken yaşanan talihsizlikler
teog sınavında önümde okulun en başarılı öğrencisi oturmuştu 3 tane fen sorusunu ona bakarak cevaplamıştım .sonuçlar açıklandı ve o tüm soruları doğru cevaplayıp sadece 3 yanlış yapmıştı ve o yanlışlar benim ondan aldığım sorulardı.
devamını gör...


