bursa
istanbul'dan sonra en sevdiğim 2.şehir.
ıçinde çok sevdiğim biri var.
her sene en az bir kez, hem onu hem bursa'yı görüyorum.
doğası, tarihi, denizi ile bir eksiği yok.
ıstanbul olmazsa sana yerleşirim belki bursa.
bekle beni.
ıçinde çok sevdiğim biri var.
her sene en az bir kez, hem onu hem bursa'yı görüyorum.
doğası, tarihi, denizi ile bir eksiği yok.
ıstanbul olmazsa sana yerleşirim belki bursa.
bekle beni.
devamını gör...
sergen yalçın
henüz 19 yaşındayken, kendisine göz kulak olması ve kumardan uzak durması için görevlendiren adamı bir ay sonra at yarışı bağımlısı yapan eski top tepici, yeni teknik direktör.
devamını gör...
erzurum kuran kursunda çocuklara tecavüz
insanlık değerlerine rahmet okutturan bir başka iğrenç haberdir. kur'ân'a, islâm'a müslümanların ferâsetsizliğinden cesâret alan bir başka saldırı haberidir. evet; bu haber, insaf ve vicdan sahiplerini sükût ettiren, sâbîlere yönelik, kelimelerle izâha gelmez bir şenâattir; ama öbür yandan da müslümanın değerlerine ve kutsallarına ağır bir hakârettir. çünkü, bu sapıklık iddiaya göre bir kur'an kursu çatısında işlenmiştir ve defalarca tekrar etmiştir. müslüman, ''aman, gizleyelim; aman saklayalım; aman bu rezillik şâyî olmasın! yoksa, kur'an kurslarını kapatırlar, kitabımızı öğrenmemizi, öğretmemizi engellerler!...'' kuruntusuyla, başkasının suçunu üstlenir gibi suskun bir tavır sergiledikçe, ''birkaç kişinin cürmünü kur'an kurslarına teşmil etmeyelim'' argümanlarıyla bu tür olayları hafife aldıkça korkarım, bu kepâzelikler son bulmayacaktır. bir müslüman, hz.peygamberimiz'in bir hadis-i şerifinde vurgulandığı gibi ''bir kötülüğe eliyle, gücü yetmezse diliyle müdahale etmek durumundadır, ona da gücü yetmezse kötülüğe en azından güçlü bir niyet ile buğzetmelidir.'' ''ki bu hâl imândaki en zayıf derecedir.'' öyle ise; cemiyete âyân olmuş bir kötülüğe bir müslüman buğzedemiyorsa, bu güçlü niyetini, kınamasını, demokratik tepkisini dile getirerek karşı çıkamıyorsa, hangi ilâhî rahmeti intizâr etmeğe yüzü olabilir. bir müslüman olarak ülkemde devamlı ''kur'an kurslarında falanca sapık, çocukların namusuna tevessül etti'' gibi artan bu haberler karşısında vicdânım dinmeksizin kanıyor. neden?, diyorum, neden?, neden bu âdilikler, kur'an kursu çatılarında, insanlığın, irfânın, değerlerin eğitiminin verildiği yerlerde ortaya çıkıyor? ve neden, her defasında müslümandan bu âdilikleri görmezden gelip veya tahfif ederek âfâkî bir kur'an kursu savunuculuğu bekleniyor? ben bunu kabul edemiyorum. çünkü, asıl bunu kabul etmek, bunu normal karşılamak kur'an kursları için bir büyük tehlikedir, müslümanın benimsediği islâmî değerler adına bir tehlikedir.
bugün cuma namazında hutbede imam, hucûrat sûresi'nde geçen bir âyete dikkat çekerek sosyal medyada gerçeğe aykırı haberlere karşı müslümanların uyanık bir dikkat sergilemeleri gereği üzerinde durdu. âyet meâli şudur: ''ey iman edenler! size bir fâsık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın'' (hucûrât sûresi 6. âyeti meâl-i münîfi) ben de bu haberi, internette farklı adreslerden araştırdım. iş savcılık sorgusunu filân geçmiş, iddianâme tertip edilmiş; şüpheli atılı suçlamalarla ilgili te'villi ikrârlarda bile bulunmuş. erzurum valisi olayı doğrulamış. ben, bunu sade bir vatandaş olarak daha başka nasıl sorgulayabilirim? olay var mı yok mu diye erzurum savcılığı'na, emniyetine mi gideyim? araştırma, herkesin kendi durumuna ve sosyal statüsüne göredir. haber kanalları toplumun vicdanı olmalıdır. eğer, bu vicdanı yalan haberlerle kirletiyorlarsa memleketin mahkemesi var, savcılığı var, delillerini ortaya koyarlar, hesabını sorarlar. ortada beni bir müslüman olarak fevkâlâde rahatsız eden toplumsal bir olay var. kamu gücünü devlet adına kullananlardan en etkili ve çabuk tedbirler almalarını beklemem gâyet doğaldır. yalan aksettirilen bir durum söz konusu ise o zaman ilgili kurum ve kişilerin herhangi bir iltibâsa meydan vermeyecek açıklıkla olayın doğrusunu anlatmalarını isterim.
burada diyanet işleri başkanlığı'nın islâm'ı ve değerlerini hedef alan, kur'an eğitimi almaları için kur'an kursu'na gönderilen öğrencilerin başlarına gelen vahim olay hakkında en azından bir kınama mesajı yayımlamasını beklerdim. kur'an kursu'nu denetlemekle yükümlü olanların olayda ceza hukuku anlamında görevi ihmal iddiası hâriç olmak üzere doğrudan doğruya sorumlulukları olmasa dahi disiplin hukuku yönünden sorumluluklarının araştırılması gerektiği kanaatindeyim.
son olarak, her samimi müslümanın bu âdilikler karşısında târifsiz bir keder duyduğunu biliyor ve buna inanıyorum. fakat, artık bu tür vicdansızlıkların kur'an kursları'ndan ya da dinî eğitim-öğretim yuvalarından çıkmaması için üzülmekten başka, tüm etkili ve yetkili kamu görevlilerimizden yalvararak nâfiz tedbirler almalarını istiyorum. sayın cumhurbaşkanı'ndan, sayın diyanet işleri başkanı'ndan ve bu konuyu kendilerine dert edinip çözüm sunacaklarını umduğum ilgili tüm kamu görevlileri ile milletvekillerinden sıradan bir vatandaş olarak lûtfen bir şeyler yapmalarını, ama gecikmeksizin yapmalarını bekliyorum. yeniden kanun ve yönetmeliklerle kursların yapı ve organlarını mı belirleyeceksiniz, alınacak personelin özellik, yetki ve sorumluluklarını mı açıkça ortaya koyacaksınız, bunların birkaç denetim mekanizması ile teftişine imkân mı sağlayacaksınız, suç siyâsetinde bu tür ihlâlleri aynı zamanda en ağır kamu görevi suçu olarak mı adlandıracaksınız, kursları yatılı olmaktan mı çıkaracaksınız, hatırıma gelmeyen başkaca tedbirleri mi düşünüp alacaksınız ? lütfen ne yapacaksınız bir an önce yapın!...
bundan önce olduğu gibi şimdi de çâresiz bir üzgünlük içindeyim, kelimelerin taşıyamayacağı bir pislik yükü var ki kimse kenara çekilerek bundan mahfûz olamıyor. görmezden, duymazdan gelinse de boş; kokusu sarmış dört bir yanı...
bugün cuma namazında hutbede imam, hucûrat sûresi'nde geçen bir âyete dikkat çekerek sosyal medyada gerçeğe aykırı haberlere karşı müslümanların uyanık bir dikkat sergilemeleri gereği üzerinde durdu. âyet meâli şudur: ''ey iman edenler! size bir fâsık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın'' (hucûrât sûresi 6. âyeti meâl-i münîfi) ben de bu haberi, internette farklı adreslerden araştırdım. iş savcılık sorgusunu filân geçmiş, iddianâme tertip edilmiş; şüpheli atılı suçlamalarla ilgili te'villi ikrârlarda bile bulunmuş. erzurum valisi olayı doğrulamış. ben, bunu sade bir vatandaş olarak daha başka nasıl sorgulayabilirim? olay var mı yok mu diye erzurum savcılığı'na, emniyetine mi gideyim? araştırma, herkesin kendi durumuna ve sosyal statüsüne göredir. haber kanalları toplumun vicdanı olmalıdır. eğer, bu vicdanı yalan haberlerle kirletiyorlarsa memleketin mahkemesi var, savcılığı var, delillerini ortaya koyarlar, hesabını sorarlar. ortada beni bir müslüman olarak fevkâlâde rahatsız eden toplumsal bir olay var. kamu gücünü devlet adına kullananlardan en etkili ve çabuk tedbirler almalarını beklemem gâyet doğaldır. yalan aksettirilen bir durum söz konusu ise o zaman ilgili kurum ve kişilerin herhangi bir iltibâsa meydan vermeyecek açıklıkla olayın doğrusunu anlatmalarını isterim.
burada diyanet işleri başkanlığı'nın islâm'ı ve değerlerini hedef alan, kur'an eğitimi almaları için kur'an kursu'na gönderilen öğrencilerin başlarına gelen vahim olay hakkında en azından bir kınama mesajı yayımlamasını beklerdim. kur'an kursu'nu denetlemekle yükümlü olanların olayda ceza hukuku anlamında görevi ihmal iddiası hâriç olmak üzere doğrudan doğruya sorumlulukları olmasa dahi disiplin hukuku yönünden sorumluluklarının araştırılması gerektiği kanaatindeyim.
son olarak, her samimi müslümanın bu âdilikler karşısında târifsiz bir keder duyduğunu biliyor ve buna inanıyorum. fakat, artık bu tür vicdansızlıkların kur'an kursları'ndan ya da dinî eğitim-öğretim yuvalarından çıkmaması için üzülmekten başka, tüm etkili ve yetkili kamu görevlilerimizden yalvararak nâfiz tedbirler almalarını istiyorum. sayın cumhurbaşkanı'ndan, sayın diyanet işleri başkanı'ndan ve bu konuyu kendilerine dert edinip çözüm sunacaklarını umduğum ilgili tüm kamu görevlileri ile milletvekillerinden sıradan bir vatandaş olarak lûtfen bir şeyler yapmalarını, ama gecikmeksizin yapmalarını bekliyorum. yeniden kanun ve yönetmeliklerle kursların yapı ve organlarını mı belirleyeceksiniz, alınacak personelin özellik, yetki ve sorumluluklarını mı açıkça ortaya koyacaksınız, bunların birkaç denetim mekanizması ile teftişine imkân mı sağlayacaksınız, suç siyâsetinde bu tür ihlâlleri aynı zamanda en ağır kamu görevi suçu olarak mı adlandıracaksınız, kursları yatılı olmaktan mı çıkaracaksınız, hatırıma gelmeyen başkaca tedbirleri mi düşünüp alacaksınız ? lütfen ne yapacaksınız bir an önce yapın!...
bundan önce olduğu gibi şimdi de çâresiz bir üzgünlük içindeyim, kelimelerin taşıyamayacağı bir pislik yükü var ki kimse kenara çekilerek bundan mahfûz olamıyor. görmezden, duymazdan gelinse de boş; kokusu sarmış dört bir yanı...
devamını gör...
çanakkale deniz zaferi
çanakkale savaşı veya çanakkale muharebeleri, ı. dünya savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında gelibolu yarımadası'nda osmanlı imparatorluğu ile itilaf devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
*ingiltere'den 400 bin osmanlı imparatorluğu'ndan 500 bin ve anzaklar ile beraber fransa üzerinden 125 bin asker bu savaşa katılmıştır,
*savaşın sonunda itilaf devletlerinden 250 bin kadar asker ölürken, osmanlı devleti’nde lise 253 bin kadar türk asker şehit olmuştur.
*özellikle çarlık rusya'nın ihtiyacı olan yardım ulaşmadığı için, sovyetler birliği'nin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
* devamlı kaybetmeye başlayan osmanlı devleti biraz da olsa prestij kazanmıştır.
...
-yenilmez denilen ingiliz ordusu yenilgiye uğratıldı.
- bu savaşın ardından kurtuluş savaşı ile beraber ingiliz emperyalizmi darbe aldı.
-türklerin eğer isterlerse neler yapabilecekleri tüm dünya tarafından öğrenilmiş oldu.
- ingiliz hükümetinin çökmesi ile değişiklik yaşandı.
- 1. dünya savaşı'nda osmanlı devleti'nin kaybetmediği tek cephedir.
- istanbul'un işgali gecikmiştir.
- çarlık rusya yıkılmış ve bu sayede yeni kurulan sovyetler birliği ile bolşevik dönemi kurtuluş savaşı sırasında cephane yardım yapmıştır.

çanakkale savaşı’nın önemli isimlerinden bir diğeri de seyit ali onbaşı'dır. çanakkale cephesinde itilaf devletlerinin atışları sebebiyle mermi kaldıran vinç parçalanmıştı. bunun üzerine seyit onbaşı, 215 kilogramlık top mermilerini kaldırarak top kundağına yerleştirdi. burada kaldırdığı mermiler sayesinde itilaf devletlerinin savaş gemilerinden biri olan ocean, nusret mayın gemisi’nin yerleştirdiği mayınlardan birine çarparak alabora oldu. böylece 215 kilogramlık mermileri kaldıran seyit onbaşı, bir savaş kahramanı olarak tarihe geçti.

çanakkale savaşı öncesinde, osmanlı ordusunun başındaki alman general liman von sanders paşa, çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının, saroz körfezi ve anadolu kıyılarından, özellikle bolayır’dan yapılacağını düşünürken, yedek tümen komutanı yarbay mustafa kemal, çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının anafartalar bölgesinden; alçıtepe ve koca çimen’den yapılacağını belirtmiştir. gelişmeler, mustafa kemal’i haklı çıkarmıştır. 18 mart 1915’ de ingiliz fransız donanmaları boğazı geçmek için büyük bir taarruz başlattı. ilk başta donanma türk kalelerinden yapılan top atışlarını susturdu. ancak ilerleyen bu donanmalar süreçte paralel döşenmiş mayın hatlarına çarparak battı. 18 mart yenilgisinden sonra müttefikler gelibolu yarımadasına asker çıkararak türk tahkimatını arkadan kuşatıp boğazı geçmeye karar verdi.
25 nisan 1915 saat 05: 30 civarında ayak basan düşman çıkarma birlikleri, 09.45’ te karşılarında mustafa kemal’i ve 57. alayı bulmuşlardır. conkbayırı’ nın önemini önceden bilen mustafa kemal, vakit kaybetmeden conkbayır istikametine ilerledi. sarıbayır’ a ulaştığı zaman kıyıdan iç bölgeye çekilmekte olan takım erleriyle karşılaştı. onların önüne geçerek: ‘’ niçin kaçıyorsunuz? ‘’ dedi. ‘’ efendim düşman ‘’ dediler. ‘’ nerede? ‘’ dedi. ‘’ işte’’ diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. o zaman kaçan askerlere bağırarak ‘’ düşmandan kaçılmaz. ‘’ dedi. ‘’ cephanemiz kalmadı. ‘’ dediler. ‘’cephaneniz yoksa süngünüz var. ‘’ dedi. bunun üzerine askerler süngü taktı ve yere uzandı. aynı zamanda geri birliklerin gelmeleri içinde yanındaki zabitlere emir verdi. sonra hızla gelmelerini emrettiği 57. alay ile düşmanın kuzey kanadından kuşatıcı bir şekilde taarruza geçti. bu taarruz sırasında mustafa kemal askerlere şu emri verdi. ‘’ ben size taarruzu emretmiyorum ölmeyi emrediyorum. ‘’ biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir. ‘’ 57. alayın bu taarruzu sırasında şaşkına dönen 15.000 kişilik düşman kumsala döküldü. bu sırada mustafa kemal, 27. alay’ında kemal yeri üzerinden taarruz etmesini istedi. bu durum karşısında düşman birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı.
anafartalar kahramanı mustafa kemal bey, olarak da bilinir.
*ingiltere'den 400 bin osmanlı imparatorluğu'ndan 500 bin ve anzaklar ile beraber fransa üzerinden 125 bin asker bu savaşa katılmıştır,
*savaşın sonunda itilaf devletlerinden 250 bin kadar asker ölürken, osmanlı devleti’nde lise 253 bin kadar türk asker şehit olmuştur.
*özellikle çarlık rusya'nın ihtiyacı olan yardım ulaşmadığı için, sovyetler birliği'nin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
* devamlı kaybetmeye başlayan osmanlı devleti biraz da olsa prestij kazanmıştır.
...
-yenilmez denilen ingiliz ordusu yenilgiye uğratıldı.
- bu savaşın ardından kurtuluş savaşı ile beraber ingiliz emperyalizmi darbe aldı.
-türklerin eğer isterlerse neler yapabilecekleri tüm dünya tarafından öğrenilmiş oldu.
- ingiliz hükümetinin çökmesi ile değişiklik yaşandı.
- 1. dünya savaşı'nda osmanlı devleti'nin kaybetmediği tek cephedir.
- istanbul'un işgali gecikmiştir.
- çarlık rusya yıkılmış ve bu sayede yeni kurulan sovyetler birliği ile bolşevik dönemi kurtuluş savaşı sırasında cephane yardım yapmıştır.

çanakkale savaşı’nın önemli isimlerinden bir diğeri de seyit ali onbaşı'dır. çanakkale cephesinde itilaf devletlerinin atışları sebebiyle mermi kaldıran vinç parçalanmıştı. bunun üzerine seyit onbaşı, 215 kilogramlık top mermilerini kaldırarak top kundağına yerleştirdi. burada kaldırdığı mermiler sayesinde itilaf devletlerinin savaş gemilerinden biri olan ocean, nusret mayın gemisi’nin yerleştirdiği mayınlardan birine çarparak alabora oldu. böylece 215 kilogramlık mermileri kaldıran seyit onbaşı, bir savaş kahramanı olarak tarihe geçti.

çanakkale savaşı öncesinde, osmanlı ordusunun başındaki alman general liman von sanders paşa, çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının, saroz körfezi ve anadolu kıyılarından, özellikle bolayır’dan yapılacağını düşünürken, yedek tümen komutanı yarbay mustafa kemal, çanakkale’ye ingiliz çıkarmasının anafartalar bölgesinden; alçıtepe ve koca çimen’den yapılacağını belirtmiştir. gelişmeler, mustafa kemal’i haklı çıkarmıştır. 18 mart 1915’ de ingiliz fransız donanmaları boğazı geçmek için büyük bir taarruz başlattı. ilk başta donanma türk kalelerinden yapılan top atışlarını susturdu. ancak ilerleyen bu donanmalar süreçte paralel döşenmiş mayın hatlarına çarparak battı. 18 mart yenilgisinden sonra müttefikler gelibolu yarımadasına asker çıkararak türk tahkimatını arkadan kuşatıp boğazı geçmeye karar verdi.
25 nisan 1915 saat 05: 30 civarında ayak basan düşman çıkarma birlikleri, 09.45’ te karşılarında mustafa kemal’i ve 57. alayı bulmuşlardır. conkbayırı’ nın önemini önceden bilen mustafa kemal, vakit kaybetmeden conkbayır istikametine ilerledi. sarıbayır’ a ulaştığı zaman kıyıdan iç bölgeye çekilmekte olan takım erleriyle karşılaştı. onların önüne geçerek: ‘’ niçin kaçıyorsunuz? ‘’ dedi. ‘’ efendim düşman ‘’ dediler. ‘’ nerede? ‘’ dedi. ‘’ işte’’ diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. o zaman kaçan askerlere bağırarak ‘’ düşmandan kaçılmaz. ‘’ dedi. ‘’ cephanemiz kalmadı. ‘’ dediler. ‘’cephaneniz yoksa süngünüz var. ‘’ dedi. bunun üzerine askerler süngü taktı ve yere uzandı. aynı zamanda geri birliklerin gelmeleri içinde yanındaki zabitlere emir verdi. sonra hızla gelmelerini emrettiği 57. alay ile düşmanın kuzey kanadından kuşatıcı bir şekilde taarruza geçti. bu taarruz sırasında mustafa kemal askerlere şu emri verdi. ‘’ ben size taarruzu emretmiyorum ölmeyi emrediyorum. ‘’ biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir. ‘’ 57. alayın bu taarruzu sırasında şaşkına dönen 15.000 kişilik düşman kumsala döküldü. bu sırada mustafa kemal, 27. alay’ında kemal yeri üzerinden taarruz etmesini istedi. bu durum karşısında düşman birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı.
anafartalar kahramanı mustafa kemal bey, olarak da bilinir.
devamını gör...
telefonda bir şey gösterirken telefonu kendi eline alan tip
yahu bir şey gösteriyorum bak geç.bir de aldıktan sonra sağı solu kurcalarlar genelde.yapmayın lütfen
devamını gör...
her şeye bilmiyorum diyen insan
kendim olur, günümüzde her konuda fikri olan insanlardan olmaktansa bilmediğini açıkça söyleye bilen insandır. güzel insanlardır umarım çoğalırlar.
devamını gör...
bağıra bağıra söylenebilecek şarkılar
devamını gör...
yazarların şu an merak ettikleri bir şey
cevabı bilinen sorular, neden sorulmaktadır?..
devamını gör...
cobanyildizi
nickini sevdiğim bir teoman şarkısından almıştır umarım.
...yüzme bilmeden daha, deniz görmeden
hiç güneşte yanmadan
şimdi ölmek istemem bir kalbi sarmadan
aşkı tatmadan daha, onla sarhoş olmadan
hiç sevişmeden daha
şimdi ölmek istemem, daha hiç gülmeden...
şuraya 2 versiyonunu da bırakalım. belki dinler kendileri.
...yüzme bilmeden daha, deniz görmeden
hiç güneşte yanmadan
şimdi ölmek istemem bir kalbi sarmadan
aşkı tatmadan daha, onla sarhoş olmadan
hiç sevişmeden daha
şimdi ölmek istemem, daha hiç gülmeden...
şuraya 2 versiyonunu da bırakalım. belki dinler kendileri.
devamını gör...
en ahmet kaya özelliğiniz
allah'a şükür bir pkk sempatizanı ile hiç bir özelliğim benzemiyor. şimdi çıkıp sanat evrenseldir, müzikleri çok güzel, bu ülke onun değerini bilmedi diyen sözüm ona romantik solcular çıkabilir. almanya konserinde "vallahi apo'yu özledik" dediği anda ahmet kaya benim için bitmiştir. vallahi diyerek özlediği apo emperyal oyuncakların kuklası rolünü oynayarak kaç masumun, kaç bebeğin canına kıymıştır. apo'yu özleyen biri ile hiç bir özelliğim aynı olamaz.
devamını gör...
john verdon
manhattan’da bir reklam şirketinde yöneticililik yapmıştır. emekliye ayrıldı ve eşi ile birlikte kırsal bir bölge olan catskill dağlarına taşındı. aklından bir sayı tut, peter pan ölmeli, şeytanı uyandırma gibi dünyada popüler olan romanların yazarıdır. eşi naomi yazarın kitaplarına ilham kaynağı olmuştur. aklından bir sayı tut kitabı eleştirmenlerden tam not aldı ve ikinci romanını yazması için ikna ettiler. ikinci romanı olan gözlerini sımsıkı tut romanı da ilk romanı gibi oldukça sevilmiştir. john verdon yayınlandığı seri polisiye romanları ile 25 ülkede büyük ilgi kazandı ve 40’tan fazla dile çevrildi. ilk iki romanı olan aklından bir sayı tut ve gözlerini sımsıkı kapat ı okudum gerçekten çok iyi bir yazar. diğer romanlarını da okuyacağım mutlaka.
devamını gör...
kötü bir insan olmaya karar vermek
çevresinden ya da en sevdiği insanlardan yeterince darbe yemiş, insanlara olan tüm güvenini kaybetmiş, bu dünyada iyilerin değil de kötülerin mutlu olduğunu görmüş insanın sabrının tükenmesi sonucunda verdiği karar.
devamını gör...
cübbeli ahmet hoca
bu tip adamlar için çok şey söylenebilir de , ben sadece şunu dile getirmek isterim.
bunlar ne iş yaparlar , hangi toplumsal sosyal olayda varlar , kime ne faydaları olur , kimdir bunlar ?
( sadece dini motifleri kullanarak toplumun geri kalmış kesimini etkileri altına alıp, küçük rüşvetlerle yandaş toplamaları dışında. )
bunlar ne iş yaparlar , hangi toplumsal sosyal olayda varlar , kime ne faydaları olur , kimdir bunlar ?
( sadece dini motifleri kullanarak toplumun geri kalmış kesimini etkileri altına alıp, küçük rüşvetlerle yandaş toplamaları dışında. )
devamını gör...
black sabbath
n.i.b. şarkısını sabah işe giderken arabada son ses açtığım, gençliğimde çok dinlediğim grup.
devamını gör...
bir bilen (yazar)
birkaç yıldır vakitten vakite sohbetdaşı olduğum, daha önce aynı sözlükte yer aldığımız güzel insan. içtenliğiyle, samimiyetiyle bulunduğu her ortamda yeri ayrıdır. başımın üzerinde yeri var.*
devamını gör...
normal sözlük'e üye olmak isteyenlere nick tavsiyeleri
(bkz: chp'nin arka bahçesi)
devamını gör...
türk kızlarına bir öğüt bırak
çalışın, çalışın, çalışın hiç kimseye muhtaç olmadan çalışın, üretin, boş kalmayın, fırsat buldukça kitap okuyun..
devamını gör...



