jose manuel rodriguez delgado
1950 ile 1970 yılları arasında yaptığı zihin kontrolü çalışmalarıyla tarihe geçen ispanyol doktor. "bize çip takacaklar" mevzusunun da esas çıkış noktalarından biridir çalışmaları.
ispanya iç savaşı'nın hemen öncesinde doktorluk unvanını kazanmıştı delgado. başlarda göz doktoru olmak istiyordu babası gibi ama bazı makaleler okuduktan sonra beyin daha çok ilgisini çekmeye başladı.
bugün çok net biliyoruz ki, beynimiz elektrik sinyalleri yayıyor ve bu sinyallerin manipülasyonu mümkün. delgado da bunu başaran en ünlü isim.
***
delgado, stimoceiver adlı bir alet icat eder. bu aletle beynin yaydığı sinyalleri kontrol etmek mümkündür. insanlar ve hayvanlar üzerinde çeşitli deneyler yapan delgado, 20 yıl içerisinde bu konu hakkında 134 makale yayımladı. deney sonuçları oldukça ilginçti: sakin hayvanları vahşileştirme, vahşi hayvanları sakinleştirme, 2 kişinin birbirine aşık olmasını sağlama vesaire...
***
delgado bunları ilk başta, kablolu birtakım aracıların beyne yerleştirilmesi aracılığıyla yapıyordu. ancak zamanla yöntemi geliştirmiş ve çip + uzaktan kumanda ile işi halletmeye başlamıştı. yaklaşık 50-60 yıl önce bu aşamaya gelmiş olan bir işin günümüzde hangi aşamaya geldiği bilinmez ama özellikle "bize aşıyla çip takacaklar" iddiasının çıkış noktası budur, başta dediğim gibi. yani çip konusu insanları takip etmek amacıyla değil, zihin kontrolü sağlama amacıyla birlikte anılmaktadır literatürde.
delgado'nun en meşhur deneyinden bir parça izleyelim. matadora saldırmak üzere olan bir boğanın, düğmeye basıldığı an durduğunu videodan izleyebilirsiniz:
ispanya iç savaşı'nın hemen öncesinde doktorluk unvanını kazanmıştı delgado. başlarda göz doktoru olmak istiyordu babası gibi ama bazı makaleler okuduktan sonra beyin daha çok ilgisini çekmeye başladı.
bugün çok net biliyoruz ki, beynimiz elektrik sinyalleri yayıyor ve bu sinyallerin manipülasyonu mümkün. delgado da bunu başaran en ünlü isim.
***
delgado, stimoceiver adlı bir alet icat eder. bu aletle beynin yaydığı sinyalleri kontrol etmek mümkündür. insanlar ve hayvanlar üzerinde çeşitli deneyler yapan delgado, 20 yıl içerisinde bu konu hakkında 134 makale yayımladı. deney sonuçları oldukça ilginçti: sakin hayvanları vahşileştirme, vahşi hayvanları sakinleştirme, 2 kişinin birbirine aşık olmasını sağlama vesaire...
***
delgado bunları ilk başta, kablolu birtakım aracıların beyne yerleştirilmesi aracılığıyla yapıyordu. ancak zamanla yöntemi geliştirmiş ve çip + uzaktan kumanda ile işi halletmeye başlamıştı. yaklaşık 50-60 yıl önce bu aşamaya gelmiş olan bir işin günümüzde hangi aşamaya geldiği bilinmez ama özellikle "bize aşıyla çip takacaklar" iddiasının çıkış noktası budur, başta dediğim gibi. yani çip konusu insanları takip etmek amacıyla değil, zihin kontrolü sağlama amacıyla birlikte anılmaktadır literatürde.
delgado'nun en meşhur deneyinden bir parça izleyelim. matadora saldırmak üzere olan bir boğanın, düğmeye basıldığı an durduğunu videodan izleyebilirsiniz:
devamını gör...
normal sözlük'ün siyasi çizgisi
yönetim adına cevaplayayım, başka zaman sorulursa gördükçe yine cevaplarım.
sözlük bir birey değildir herkesin içeride söz hakkının olduğu interaktif bir alandır ve herkesin siyasi düşüncesi kendisini bağlar! bu yeni katılan yazardan, adminine kadar herkes için geçerlidir.
herkes siyasi fikrini medeni kurallarda beyan edip paylaşıma veya tartışmaya açabilir aynı şekilde diğer yazarlarda bu fikirleri benimser veya karşı çıkabilir.
burası üstüne basa basa söylemek gerekirse gerçekten özgür bir platformdur ve öyle kalması için elimizden geleni yapıyoruz.
bazı insanların siyasi hassasiyeti olduğu gibi dini hassasiyetleri de vardır ve bu hassasiyet göz önüne alınarak allah kelimesinin ilk harfini büyük yazma hakkı tanınmıştır kullanma hakkı yazarın kendisini bağlar.
bunun haricinde ısrarla "siyasi düşünceniz nedir" sorusunun gündeme getirilmesi kötü niyetten başka şey değildir!
sözlük bir birey değildir herkesin içeride söz hakkının olduğu interaktif bir alandır ve herkesin siyasi düşüncesi kendisini bağlar! bu yeni katılan yazardan, adminine kadar herkes için geçerlidir.
herkes siyasi fikrini medeni kurallarda beyan edip paylaşıma veya tartışmaya açabilir aynı şekilde diğer yazarlarda bu fikirleri benimser veya karşı çıkabilir.
burası üstüne basa basa söylemek gerekirse gerçekten özgür bir platformdur ve öyle kalması için elimizden geleni yapıyoruz.
bazı insanların siyasi hassasiyeti olduğu gibi dini hassasiyetleri de vardır ve bu hassasiyet göz önüne alınarak allah kelimesinin ilk harfini büyük yazma hakkı tanınmıştır kullanma hakkı yazarın kendisini bağlar.
bunun haricinde ısrarla "siyasi düşünceniz nedir" sorusunun gündeme getirilmesi kötü niyetten başka şey değildir!
devamını gör...
codex leicester
leonardo da vinci bu kitabı ayna görüntülü tekniği ile yazmıştır. yani kelimelerin sağdan sola doğru okunması gerekiyor.
kitap hidrolik ve su hareketleri üzerine yazılmıştır. suyun gelgit hareketi, setler ve barajlar üzerine odaklanan kitap ayrıca ay-dünya-güneş arasındaki ilişkiye de yer vermektedir. içerisinde çokça çizim ve taslak barındırır. bunlardan birisi de galata köprüsü ile ilgilidir.
bill gates tarafından 11 kasım 1994'te 30,802,500 dolara satın alınan bu kitap, dünyanın en pahalı kitabı olarak bilinir.
kitap hidrolik ve su hareketleri üzerine yazılmıştır. suyun gelgit hareketi, setler ve barajlar üzerine odaklanan kitap ayrıca ay-dünya-güneş arasındaki ilişkiye de yer vermektedir. içerisinde çokça çizim ve taslak barındırır. bunlardan birisi de galata köprüsü ile ilgilidir.
bill gates tarafından 11 kasım 1994'te 30,802,500 dolara satın alınan bu kitap, dünyanın en pahalı kitabı olarak bilinir.
devamını gör...
regl oldum demenin alternatif yolları
kesinlikle bu algıyı yok edecek kişi yine kadındır. kadınlar direk bunu söylerse sıradanlaşıp normalleşeceğine inanıyorum.
devamını gör...
tanrıya söylenmek istenen tek kelime
yüzünü gören cennetlik.
devamını gör...
farfara
şarkılarda, türkülerde duyduğumuz ve ne olduğunu merak ettiğimiz bir sözcük.
arapça kökenli bu sözcük, yüksek sesle ve çok konuşan, devamlı övünen kişilere deniyor.
arapça kökenli bu sözcük, yüksek sesle ve çok konuşan, devamlı övünen kişilere deniyor.
devamını gör...
bal porsuğu
alayına isyan alayına gider mottosuyla bütün hayvanlar alemi ile kavga edebilen, delikanlı, racon bilen, o bitti demeden bitmeyecek olan hayvanlar aleminin ağır abisi.
devamını gör...
kadın adı var ise ak parti sayesinde
hahahahahahahahah!
devamını gör...
karşı cinste tahammül edilemeyen özellikler
kendini büyükçe bir dışkı sanması.
devamını gör...
kadın olmanın zorlukları
sürekli güzel ve kibar olmak zorunda bırakılmak.
sürekli kalıplara sokulmaya çalışılması.
ağlak ve kırılgan olarak görülmesi.
çok konuşan, dedikodu yapan, trip atan varlık olarak görülmesi.
sürekli kalıplara sokulmaya çalışılması.
ağlak ve kırılgan olarak görülmesi.
çok konuşan, dedikodu yapan, trip atan varlık olarak görülmesi.
devamını gör...
sanat sanat için midir sanat toplum için midir sorunsalı
eğer toplumun eğitim ve refah seviyesi yüksek ise sanat, sanat için. eğer toplumun eğitim ve refah seviyesi düşük ise sanat toplum için yapılır. kısacası bu o ülkenin kalkınması ve toplumun seviyesi ile alakalıdır.
devamını gör...
doğal sakinleştiriciler
sevildiğini hissetmek.
devamını gör...
bu sözlüğün bir sahibi olmadığı anlaşılınca kafaya oynayacağı gerçeği
(bkz: 404 not found)
devamını gör...
kitap okuyan sevgili
büyük şanstır.
kalk çay koy diyen biriyle, sizinle kitaplar hakkında sohbet eden biri aynı olabilir mi hiç?
kalk çay koy diyen biriyle, sizinle kitaplar hakkında sohbet eden biri aynı olabilir mi hiç?
devamını gör...
normal sözlük'te herkesin fakir olması
biz fakiriz, biz daha fakiriz, biz en fakiriz, biz fasfakiriz...prim yapan ne varsa, trend ne ise o ara onu olmaktır. aynı sözlükte 4 ay evvel asgari ücret 2875 tl olunca "vasıfsız insanlarla aynı ücreti mi alacağız" muhabbeti varıdı...ciddi oldu biraz idare edin.
devamını gör...
instagram'da engellenmek
o kaybetmiş bacım, madem konuşmayacaktı neden anonimlikten çıkıp instagrama taşımış olayı? neyse, denizde çok balık var.*
devamını gör...
özgür irade
mesela çilek.
devamını gör...
türkiye’de feministlere olan nefretin nedenleri
feminizm ideolojisini, fikrini istismar eden tipler yüzündendir.
twitter platformunda çokça kez karşılaşıyoruz bu tiplerle.
ek: mesela bu tanımı girerken bile birisinin bana ''kadın düşmanı'' lakabı takmasından korktum.
öyle de terörize ettiler sosyal medyayı, maalesef.
twitter platformunda çokça kez karşılaşıyoruz bu tiplerle.
ek: mesela bu tanımı girerken bile birisinin bana ''kadın düşmanı'' lakabı takmasından korktum.
öyle de terörize ettiler sosyal medyayı, maalesef.
devamını gör...
geleneksel çocuk oyunları
(bkz: saklambaç)
bir ebe ve saklanan oyuncular olmak üzere iki tarafı olan genelde açık havada oynanan bir oyundur.
oyun şu şekilde oynanır:
- tüm oyuncuların katıldığı bir sayışmada ebe belirlenir.
-bir duvar veya ağaca ebe olan oyuncu gözlerini kapayarak yüzünü dayar ve önceden belirlenen sayıya kadar saymaya başlar.
-bu sırada ebe olmayan oyuncular alanda çeşitli yerlere saklanırlar, maksat ebe onları görmeden ebenin sobeleme yerine koşup "sobelemek"tir.
- ebe, saymanın sonunda "önüm, arkam, sağım, solum sobe, saklanmayan ebe" diyerek saklananları bulmaya başlayacağını duyurur.
-sayma bitince ebe saklananları aramaya başlar, bulduğu kişilerin isimlerini söyleyerek duvar/ağaca koşup sobeler.
-eğer saklanan kişiler ebeden önce duvarı sobelerse ebe olmaktan kurtulur.
-bu oyunda tatlı bir detay vardır ki o da "çanak çömlek patladı"dır. eğer ebe ebelediği kişinin ismini yanlış söylerse ismi söylenen kişiler ritimli bir şekilde "çanak çömlek patladı" diyerek ortaya çıkarlar.
-sobelenmeyen son çocuğa kadar oyun devam eder.
-daha sonra ilk sobelenen çocuk ebe olacak şekilde oyun yeniden başlar.
ps: oyun çok geceye bırakılmamalıdır zira saklanan çocuklar saklandıkları yerde uyuyakalabilmekte veya orada unutulabilmektedir.*
bir ebe ve saklanan oyuncular olmak üzere iki tarafı olan genelde açık havada oynanan bir oyundur.
oyun şu şekilde oynanır:
- tüm oyuncuların katıldığı bir sayışmada ebe belirlenir.
-bir duvar veya ağaca ebe olan oyuncu gözlerini kapayarak yüzünü dayar ve önceden belirlenen sayıya kadar saymaya başlar.
-bu sırada ebe olmayan oyuncular alanda çeşitli yerlere saklanırlar, maksat ebe onları görmeden ebenin sobeleme yerine koşup "sobelemek"tir.
- ebe, saymanın sonunda "önüm, arkam, sağım, solum sobe, saklanmayan ebe" diyerek saklananları bulmaya başlayacağını duyurur.
-sayma bitince ebe saklananları aramaya başlar, bulduğu kişilerin isimlerini söyleyerek duvar/ağaca koşup sobeler.
-eğer saklanan kişiler ebeden önce duvarı sobelerse ebe olmaktan kurtulur.
-bu oyunda tatlı bir detay vardır ki o da "çanak çömlek patladı"dır. eğer ebe ebelediği kişinin ismini yanlış söylerse ismi söylenen kişiler ritimli bir şekilde "çanak çömlek patladı" diyerek ortaya çıkarlar.
-sobelenmeyen son çocuğa kadar oyun devam eder.
-daha sonra ilk sobelenen çocuk ebe olacak şekilde oyun yeniden başlar.
ps: oyun çok geceye bırakılmamalıdır zira saklanan çocuklar saklandıkları yerde uyuyakalabilmekte veya orada unutulabilmektedir.*
devamını gör...
31 mart ankara'nın dinozor işgalinden kurtuluşu
evet ankara'nın dinozorların dna kalıntılarını toprak altında ters döndüren çirkinlikteki dinozorumsu yapıdan kurtuluşunun kutlandığı bayram. bu mutlu günde her yıl masum çocuklarımıza, gençlerimize gerçek dinozorların nasıl olduğuna dair eğlendirici gösterimler, jurassicpark serisinin ücretsiz gösterimi, ve belediyemizin çocuklarımıza hazırladığı sevimli dinozorcuk oyuncakları dağıtılması gibi etkinlikler gün boyu sürer. akşam da dinozorların ruhuna belediyenin kurduğu alanlarda tavuk pilav ayran ve helvadan oluşan ikramlarla etkinlik sona erdirilir.
devamını gör...