geceye bir şarkı sözü bırak
ağlayamam ki devrilen yıllara
bırak kendini akıp giden zamana
önceleri belki bir masum kedi
beş yarim var şimdi birbirinden deli *
bırak kendini akıp giden zamana
önceleri belki bir masum kedi
beş yarim var şimdi birbirinden deli *
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ayakları
vardır.
devamını gör...
elin sıkça gittiği yer
gözlük. sürekli bir düzeltme dürtüsü var. hatta dışarı çıkarken lens kullanırım, yine de elim sürekli olmayan gözlüğümü düzeltir.
devamını gör...
ventilasyon perfüzyon sintigrafisi
pulmoner emboli tanısında ikinci tercih tanı yöntemidir.
özellikle kontrast madde kullanılamayan (böbrek yetmezliği,kontrast alerjisi) hastalarda toraks anjiyo bt yerine tercih edilir.
özellikle kontrast madde kullanılamayan (böbrek yetmezliği,kontrast alerjisi) hastalarda toraks anjiyo bt yerine tercih edilir.
devamını gör...
onno tunç
taklitten öteye gidemeyen türk pop müziğini, özgün bir kalıba sokan ermeni asıllı besteci, aranjör, deha müzisyen.
70’lerde ithal parçaların aranjesi sonucu oluşan replika parçalarla esamesi okunmaya başlayan türk pop müziğine çağ atlatmıştır. başta sezen aksu olmak üzere; aşkın nur yengi, bülent ortaçgil, harun kolçak, nilüfer, zerrin özer, zuhal olcay, ayşegül aldinç, levent yüksel gibi birçok müzisyenin albümüne katkıda bulunmuştur. onno müziği, 90’lar türkçe pop'unun temelini oluşturmuştur.
ölümü sonrası, minik serçe* kendini eve kapatmış ve büyük bir depresyonla mücadele etmiştir. müziğini de bir süre icra edememiştir.
70’lerde ithal parçaların aranjesi sonucu oluşan replika parçalarla esamesi okunmaya başlayan türk pop müziğine çağ atlatmıştır. başta sezen aksu olmak üzere; aşkın nur yengi, bülent ortaçgil, harun kolçak, nilüfer, zerrin özer, zuhal olcay, ayşegül aldinç, levent yüksel gibi birçok müzisyenin albümüne katkıda bulunmuştur. onno müziği, 90’lar türkçe pop'unun temelini oluşturmuştur.
ölümü sonrası, minik serçe* kendini eve kapatmış ve büyük bir depresyonla mücadele etmiştir. müziğini de bir süre icra edememiştir.
devamını gör...
2 bira içince sarhoş olan insan
ekonomik insandır. günümüz şartlarında olmak istediğimdir.
devamını gör...
mutlu olma yolunda en büyük engel
insanları gereğinden fazla takmak.
devamını gör...
normal sözlük'ün hali ile ilgili çok erkenci davranılması
evet , henüz 2 aylık bebek kıvamında olan sözlük için, onlarca başlıklar açıldı, gerek sevildi, gerek yerildi ama haksızlık ettiklerinin de farkına varılmadı.
çok değerli beyler-hanımefendiler!!!
biraz sabırlı olun, bebeği, sevgiyle , şefkat ile büyütün. o daha bebek; ağlayacak, acıkacak, gaz çıkaracak, kusacak, kendini hemen ifade edemeyecek.
lütfen büyümesini sabırla izleyin, bekleyin demiyorum, çünkü bizler onun anne ve babası olarak davranıp, yetiştireceğiz. yıllar geçip büyüdüğünde ancak, işte bu çocuk olmuş diyeceğiz.
selametle.
bir dost.
çok değerli beyler-hanımefendiler!!!
biraz sabırlı olun, bebeği, sevgiyle , şefkat ile büyütün. o daha bebek; ağlayacak, acıkacak, gaz çıkaracak, kusacak, kendini hemen ifade edemeyecek.
lütfen büyümesini sabırla izleyin, bekleyin demiyorum, çünkü bizler onun anne ve babası olarak davranıp, yetiştireceğiz. yıllar geçip büyüdüğünde ancak, işte bu çocuk olmuş diyeceğiz.
selametle.
bir dost.
devamını gör...
takipten çıkan takipçi
vardır bir sebebi elbette. kimseye bu konuda kırılmam, kırılamam. illa ki bir sebebi vardır ki takibi bırakmıştır.
hem takip o beyaz kutucuğa tik atmakla yapılmaz, gönülden geldiği için, istendiği için yapılır.
gönülden takip eden herkese kucak dolusu sevgiler, saygılar...
hem takip o beyaz kutucuğa tik atmakla yapılmaz, gönülden geldiği için, istendiği için yapılır.
gönülden takip eden herkese kucak dolusu sevgiler, saygılar...
devamını gör...
erdoğan'ın dünyada ekonomisi en hızlı büyüyen ülke olduk demesi
yalan değil büyüyor, paralarına para katıyorlar hergün.
senin benim gibi fakirleri bu ortalamaya koyacaklarını mı sandın.
senin benim gibi fakirleri bu ortalamaya koyacaklarını mı sandın.
devamını gör...
küçükken doğru bildiğimiz yanlışlar
herhangi bir meyvenin çekirdiğini yanlışlıkla yuttuğumda içimde büyüyüp filizlenecek sanırdım. kulağımdan, ağzımdan, burnumdan fışkıracak olan dallarla hayatın çok zor olacağını düşünüp korkardım. *
devamını gör...
bebek
yakında kucağıma alacağım varlık.*
devamını gör...
akarsu (yazar)
kalemi kıvrak ve gülmece sosuna bulanmış tanımlarla kendisini ifade eden çiçeği burnunda bir sözlük yazarı.
devamını gör...
beğenmediğin tanıma eksi vermek
sözlüğün aşırı trolleşmesini engellemek için iyi olabilir ama bence mevzu farklı düşünen yazarı, hali hazırda herhangi bir sebeple sevmediğin bir yazarı yıpratmaya dönecek. beğenmediğin bir tanım varsa geçer gidersin veya tanıma karşılık kendi düşünceni yazarsın. illa bir eksiye ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum açıkcası.
devamını gör...
kafa sözlük
ne zaman kaydolduğumu hatırlamadığım oluşum.
evrenin kendi kendine oluşturduğu espritüel bir ilkesi vardır. `zaman` isimli insan uydurması olguyu bize farklı koşullarda farklı şekillerde deneyimletir. sözümona her canlının `zaman` isimli bu olguyu algılayışı, küçük bir detaya bağlı olarak değişir. hani bilirsiniz çokça kez zikrettiğimiz `kelebeğin ömrü` metaforu vardır... bunun söylenme sebebi öylesine değildir. bir kelebeğin dünyamızı algılayış biçimi farklıdır. bizim için geçen bir saniye, kelebek için bir hafta yaşanmış kadar dolu dolu olabilir. gözlerinizi açıp kapadığınız anda, milyarlarca canlı doğar-büyür-yaşlanır ve ölür. bu maalesef canlıların ölmek için doğmasının bir sonucudur.
bu sebeple ne kadar vakit harcamış olsam, ne kadar anı hatırlamış olsam da, güzel ve dolu dolu geçirdiğim vaktin hesabını yapmayı sevmiyorum. kafa sözlük benim için güzel bir vakit harcama, kafa dağıtma mekanı oldu. bir takım fikirlerim vardı `dünyanın kaderini kendi hesap makinemle titizlikle hesaplayacağım ve planlar kuracağım üs inşa etmek` gibi... fakat ne yazık ki kalem pille çalışan hesap makinemin miyadı dolmuş durumda ve sanırım yeni bir pil almaya üşeniyorum.
dürüst olmak gerekirse bu `dünyayı değiştirme` arzum, yeterli vaktimin olmayışı ve artık sözlükte bulunma amacımın farklı bir hale bürünmesinden dolayı yarım kalmak zorunda. ne yapalım buraya kadarmış diyor ve yolumuza devam ediyoruz herhalde, öyle değil mi?
veda konuşması yapmayı pek sevmem. bu entryi de doğaçlama yazıyorum ve daha samimi, daha bilinç akışına tabi olmasını istediğim için baştan tekrar okuyup düzenleme yapmayacağım. merak etmeyin, sadece bir şeyler yazmayı bırakıyorum burada. belli olmaz arada sırada kendi yazdıklarımı okuyarak `heh! heh! ne saçmalamışım burada acabaa` diyerek utanma seansları yaparım. sizi bilmem ama ben kendi günlüğünü okuduğunda, gördüğü `ergenlik şapşallığı` karşısında eliyle gözünü kapatıp muzipçe yanakları kızaran bir insanım. yazdıklarıma bakıp geçmişten bu yana neler düşümüşüm diye döner bakarım. entrylerimiz bizim zaman kapsülümüz gibidir dostlarım. geçmişinizi, geçmişte yazıya aktardığınız kalan düşüncelerinizi sevin.
velhasıl kelam hanımlar beyler, sizlerle yazmak bir şerefti. bu güzel yolculuğumuzu burada sonlandırıyoruz!
-abi dükkanı 15 dk sonra kapatacağız. (adam sandalyeleri ters çevirip masaların üzerine koyar)
+tmm kardeşim bi sigara içelim kalkıcaz. sen hesabı getiredur.
-eyvallah.
heheh haydi kalın sağlıcakla.
mebus paltosu
gecenin şarkısı
evrenin kendi kendine oluşturduğu espritüel bir ilkesi vardır. `zaman` isimli insan uydurması olguyu bize farklı koşullarda farklı şekillerde deneyimletir. sözümona her canlının `zaman` isimli bu olguyu algılayışı, küçük bir detaya bağlı olarak değişir. hani bilirsiniz çokça kez zikrettiğimiz `kelebeğin ömrü` metaforu vardır... bunun söylenme sebebi öylesine değildir. bir kelebeğin dünyamızı algılayış biçimi farklıdır. bizim için geçen bir saniye, kelebek için bir hafta yaşanmış kadar dolu dolu olabilir. gözlerinizi açıp kapadığınız anda, milyarlarca canlı doğar-büyür-yaşlanır ve ölür. bu maalesef canlıların ölmek için doğmasının bir sonucudur.
bu sebeple ne kadar vakit harcamış olsam, ne kadar anı hatırlamış olsam da, güzel ve dolu dolu geçirdiğim vaktin hesabını yapmayı sevmiyorum. kafa sözlük benim için güzel bir vakit harcama, kafa dağıtma mekanı oldu. bir takım fikirlerim vardı `dünyanın kaderini kendi hesap makinemle titizlikle hesaplayacağım ve planlar kuracağım üs inşa etmek` gibi... fakat ne yazık ki kalem pille çalışan hesap makinemin miyadı dolmuş durumda ve sanırım yeni bir pil almaya üşeniyorum.
dürüst olmak gerekirse bu `dünyayı değiştirme` arzum, yeterli vaktimin olmayışı ve artık sözlükte bulunma amacımın farklı bir hale bürünmesinden dolayı yarım kalmak zorunda. ne yapalım buraya kadarmış diyor ve yolumuza devam ediyoruz herhalde, öyle değil mi?
veda konuşması yapmayı pek sevmem. bu entryi de doğaçlama yazıyorum ve daha samimi, daha bilinç akışına tabi olmasını istediğim için baştan tekrar okuyup düzenleme yapmayacağım. merak etmeyin, sadece bir şeyler yazmayı bırakıyorum burada. belli olmaz arada sırada kendi yazdıklarımı okuyarak `heh! heh! ne saçmalamışım burada acabaa` diyerek utanma seansları yaparım. sizi bilmem ama ben kendi günlüğünü okuduğunda, gördüğü `ergenlik şapşallığı` karşısında eliyle gözünü kapatıp muzipçe yanakları kızaran bir insanım. yazdıklarıma bakıp geçmişten bu yana neler düşümüşüm diye döner bakarım. entrylerimiz bizim zaman kapsülümüz gibidir dostlarım. geçmişinizi, geçmişte yazıya aktardığınız kalan düşüncelerinizi sevin.
velhasıl kelam hanımlar beyler, sizlerle yazmak bir şerefti. bu güzel yolculuğumuzu burada sonlandırıyoruz!
-abi dükkanı 15 dk sonra kapatacağız. (adam sandalyeleri ters çevirip masaların üzerine koyar)
+tmm kardeşim bi sigara içelim kalkıcaz. sen hesabı getiredur.
-eyvallah.
heheh haydi kalın sağlıcakla.
mebus paltosu
gecenin şarkısı
devamını gör...
recep tayyip erdoğan'ın osuruğunu bile koklarım
tayyibin poposunun kılıyık cümlesinden daha da iddaalı olan bir cümledir.
devamını gör...
ilkokulda montu hoşlandığın kişinin yanına asmak
masum, sevimli, güzeldi. taa ki onun da başka bir kızın montunun yanına astığını fark edene kadar.
devamını gör...
reenkarnasyon
bir bireyin bedensel ölümden sonra devam eden yönünün - bilinç, zihin, ruh ya da başka bir varlık - bir veya daha fazla ardışık varoluşta yeniden doğuşuna verilen isimdir. geleneğe bağlı olarak, bu varlıklar insan, hayvan, ruhsal veya bazı durumlarda sebze bile olabilir. *
dünya nüfusunun en az% 25'i reekarnasyona inanmaktadır. bu da, onu en yaygın manevi ilkelerden biri yapar. reenkarnasyona inanç, taş devri'ne kadar uzanır - bu çok eski bir bakış açısıdır ve herhangi bir ruhsal varoluş biçimini doğru kabul ederseniz, mükemmel bir anlam ifade eder. doğadaki her şey döngü halinde yaşar ve ölür. yapraklar her sonbaharda dökülür ve önümüzdeki ilkbaharda tekrar filizlenir, öyleyse neden mevsim doğru olduğunda insanlar da geri dönmesin?
karma hayatlarımız boyunca işlemeye devam eder ve bir etki-tepki sürecidir.
pek çok insan karma'yı yargılama ve cezalandırma ile karıştırır, ancak aslında sadece denge anlamına gelir. yaptığınız şey size geri döner, bu yüzden bir hayatta zalim iseniz, birbirini izleyen yaşamlarda bu zalimlik unutulmaz, ancak bu cezalandırılacağınız anlamına gelmez - daha ziyade dengeyi düzeltmeye çağrılıyor olacaksınız, mesela şifa, iyi işler ve benzeri şeyleri yaparak.
insanlar gruplar halinde reenkarne olma eğilimindedir.
sevdiklerinizin çoğu sizi daha önce eski yaşamlarında zaten tanıyorlardı. oğlunuz babanız olabilir, partneriniz çocuğunuz olabilir, en yakın arkadaşınız yakın bir akraba olabilir. bazen bir kişiyle tanışmanız ve hemen yakın hissetmenizin nedeni bu olabilir. bazı öğretiler, bir cinsiyeti veya diğerini tercih etme eğiliminde olduğumuzu, ancak hepimizin farklı zamanlarda erkek ve kadın olduğumuzu belirtir. hayvanlar olarak reenkarne olmamız pek olası değildir, çünkü bunlar ayrı bir evrimsel yol üzerindedir.
ruhların tek bir görevi vardır: evrilmek!
ruhlar, farklı doğumlarında yaşadıklarıyla büyür ve gelişir. bu evrim, onların daha yüksek sevgi, güç ve bilgelik seviyelerine ulaşmasını sağlar. kapasitelerdeki bu artış, nihayetinde onları her şeye kadir olanla birleşip özgürleşebilecekleri bir düzeye ulaştırır.
ruh, farklı deneyimlere yeniden reenkarne olma seçeneğine sahiptir.
ruhların hayatın her yönünü deneyimlemesi gerektiğine inanılıyor. hem erkek hem de dişi olarak reenkarne olmaları gerekir; hem mağdur hem de fail olarak; hem öğrenci hem de öğretmen olarak. böylesine farklı senaryolara girmek, ruhun tüm olası bakış açılarını ve ilişkileri ve bunların gerektirdiği tüm dersleri anlamasına yardımcı olacaktır.
ruh hiçbir şeye ait değildir
bir ruhun kastı, mezhebi veya dini yoktur. herhangi bir dünyevi mülke ve hiç kimseye ait olmayan bir şeydir. erkek ruh veya dişi ruh diye bir şey yoktur. cinsiyet manevi değil biyolojik bir fenomendir. insanlar iki cinsiyettedir ve bu nedenle, her yaşam başlamadan önce hangisinin olacağına karar veririz.
bir ruh önceden her şeyi planlar
ruh, doğmadan önce hangi duyguları ve doğum için hangi koşulları seçmek istediğine karar verir. buna bağlı olarak baştan sona kadar her şey önceden planlanmıştır. hayattaki büyük olayların çoğu önceden planlanmıştır: doğum, aile, okul, ilişkiler, kariyer vb. buna ölümler, kazalar ve hastalıklar dahildir. bununla birlikte, planlanmamış şeylerin meydana gelmesi için de bolca yer vardır.
not: bu maddelerdeki bilgiler inançtan inanca değişiklik gösterebiliyor.
kaynak 1, 2, 3
devamını gör...
kafaperest yazarın vedası
(bkz: önce bir tanısaydık)
devamını gör...
