videosunu aşağıya bıraktığım filmdir.
geriye kalanlar anca kendi aralarında yarışır.
adeta bir başyapıt.

devamını gör...

90'larda çocuk olanların bildiği alışkanlıktır.
devamını gör...

hakaret edilmediği sürece her türlü tanıma tamamım ama bu korku hissini aşamıyorum.

genelde iyi şeyler yazılıyor o ufak korku yerini uzuuunca gülümsemeye bırakıyor. seviyorum hepinizi.
devamını gör...

iyi dostlar biriktirdim hepsi ailem oldu.
devamını gör...

diğer adlarıyla sükroz ya da çay şekeri. yapı birimleri enerji kaynağıdır. bitki hücrelerinde bulunur. hayvan hücrelerinde bulunmaz. kamış, pancar gibi bitkilerde yedek besin deposu hâlinde bulunur.

glikoz + fruktoz → sakkaroz (sükroz) + su.
devamını gör...

yaşım 20. halen üniversite eğitimime devam etmekteyim. okula gidebildiğim süreçte part-time olan zaman zaman full time da dahil olmak üzere birçok farklı işte çalıştım. şimdi bu başlığı açan arkadaşın anlamadığı şey şu öğrencilik yıllarında bu işler problem değildir günü kurtarmak adına çalışırsınız ama mezun olduktan sonra neden anketörlük yapmaya devam edeyim? yıllarca bir alana bağlı eğitim aldıktan sonra neden yani neden?

hadi bunları geçtim şuan memleketimdeyim. iş yok arkadaş burada iş. fabrikada çalışamam malum askerliğe daha çok var. ee diğer işler desen her yer kapalı zaten küçük bir ilçe, yasak olmasa da iş yok. köyde zeytinlik ile damda bulunan birkaç koyun ile oyalanıyorum işte ne yapabilirim başka? çiftçilikte benim öğrenim gördüğüm alanın dışında bir meslek lakin babam topraktan ve hayvandan anlar. çocukluğundan beri çobanlık yapıp zeytin ağaçlarıyla uğraşmış adam. yaşamak için. ondan öğrendiklerim ile beraber çiftlik kurmayı hayal etmeyi denedim ama olmuyor edemiyorum. bunun sebebini uzun uzadıya yazmaya hacet yok. sadece şunu bilin devletten destek istemiyorum vergiler ile köstek olmasın yeterli.

uzaktan bakıp gençler hakkında atıp tutmak kadar kolay bir şey yok. konuşun bol bol konuşun. orhan veli'nin dediği gibi "hava bedava su bedava" konuşmakta bedava bundan sonra. *

başlık için tanımı şöyle bırakayım.
(bkz: bir yeni nesil söylencesi; boş yapmak)
devamını gör...

beni mutlu edecek bir “günaydın” duyamadım henüz.neyse günaydın arkaaşlarım.
devamını gör...

hiçbir kadının stoya ile yarışamayacağı durum:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

1927-1989 yılları arasında yaşamış olan bir psikiyatristtir, radikal psikiyatri akımı içinde yer alır ve işlevselcilerin çizdiği mutlu aile tablosunu eleştirir. laing aile üyelerinden en az birinin şizofrenik olduğu aileler üzerinde çalışmış, şizofreninin “delilik” olmadığını, şizofrenik olduğu ileri sürülen bir davranışın aile ilişkileri bağlamında ele alındığında anlamlı olabildiğini savunmuştur. diğer bir deyişle laing’e göre şizofrenik davranış ancak aile ilişkileri bağlamında anlaşılabilir ve makul bir davranış olarak kabul edilebilir.

laing ailenin bir dizi etkileşimden oluştuğunu, bu etkileşim sırasında üyelerin birbirleriyle karmaşık bir taktik oyunu oynadıklarını, oyun sırasında da bir dizi strateji kullandıklarını, ama bu etkileşimlerden bazılarının bireyler için zararlı, sömürücü veya yok edici olabildiğini ileri sürer. etkileşimin nasıl zararlı olabildiğini jane örneği ile anlatır. şizofrenik olarak tanımlanan jane hareketsiz oturmakta, sadece beslendiği zaman yemek yemekte, kendi düş dünyasında yaşamaktadır. bu dünya bir tenis oyunundan ibarettir ve jane de tenis topudur. gerçek dünyada jane’in ailesi bir çatışma yaşamaktadır, aile ikiye bölünmüştür, birbirleriyle iletişim kurmamakta, sadece jane aracılığıyla iletişim kurmaktadırlar. bu gerilim çok arttığında jane kaçmakta ve kendi düş dünyasına sığınmaktadır. ama düş dünyasındaki tenis oyunu ailedeki iletişim desenini temsil etmektedir, yani bu dünya bile ailesinden tamamen kaçmak için yeterli değildir.

bu vaka, ailenin bireyi nasıl sömürdüğünü ve aile içi etkileşimin nasıl zararlı olabileceğini gösteren bir örnektir. laing, ailenin çoğunluğu tarafından paylaşılan değer, inanç ve genel kanıyı, aile içindeki yoğun ilişkiler ağını ifade etmek için (bkz: aile nexusu)kavramını kullanır. nexus aile bağı değildir, ailedeki herkesin uyması beklenen ortak değerlerden oluşan son derece güçlü bir ağdır. nexus aile kimliğinin güçlenmesini ve sürdürülmesini sağlar, ama ailedeki her bireyin diğer bireylerin görüşlerinden, düşüncelerinden ve kendisine yönelik tutumlarından derinden etkilenesine, diğerlerinin düşündüğü gibi düşünmeye çalışmasına neden olur. nexus yüzünden aile bireyleri birbirlerinden sürekli olarak ilgi ve dikkat isterler. laing’e boğucu bir bağ olan nexus aynı zamanda aile bireylerini diğer aile bireyleri tarafından maniple edilebilecek, kolayca incinebilecek savunmasız bir hale getirir. aile nexusu içindeki etkileşim karşılıklı içselleştirme ile sonuçlanır.

bu kavram, aile üyelerinin aile kimliğini kendi kişisel gelişimlerini, özellikle benlik gelişimlerini sınırlayacak şekilde içselleştirmelerini ifade eder. bireyler aileyi içselleştirirler, aile üyeleri birbirlerinin ve bir bütün olarak ailenin bir parçası haline gelirler ve kendi benliklerini, özgürlüklerini ve kendi farkındalıklarını kaybederler. aile değerleri ve tutumları bireyin kendi değerleri ve tutumları haline geldiği zaman birey artık özerklik duygusunu kaybeder. yani aile kimliği, bireylerin özgürlükleri pahasına sağlanır ve bireye zarar verir. laing’e göre aile bireylerinin aile kimliğini kendi kişisel benlik gelişimlerini sınırlayacak şekilde ve derecede içselleştirmeleri sorunludur, aile değerleri bireyin kendi değerleri haline geldiğinde birey kişisel özgürlüğünü ve farkındalığını kaybeder.

leach gibi laing de aile üyeleri arasında bağımlılığın ve karşılıklı bağlanmanın çok yoğun olmasının aile üyelerinin kendileri ile toplumun geri aklanı arasına bir bariyer koymasıyla sonuçlanacağını düşünür. laing için aile üyeleri bir aile gettosu içinde yaşamaktadır. aile dış dünyadan korkmaya başlar ve aile içinde aşırı korumacı davranışlar görülür. dış dünyanın bir tehdit oluşturduğu duygusu ve aşırı korumacı davranışları nexusu daha da güçlendirir. laing bu durumda aile üyelerinin, özellikle çocukların dünyayı “bize benzeyen insanlar” ve “onlara benzeyen insanlar” şeklinde görmeye başladıklarını belirtir. bu oldukça tehlikeli bir sonuçtur çünkü bu ayrım daha sonra kolaylıkla ırklar, etnik gruplar, mezhepler, dinler ya da sınıflar konusunda ayrımcı davranışlar göstermeye dönüşebilir. dolayısıyla bu ayrım sadece ailenin kendisi için değil, toplumun bütünü için de zararlıdır. l

leach ve laing’in çalışmaları çeşitli açılardan eleştirilmiştir. ikisi de aile hakkında detaylı bir alan araştırması yapmamakla eleştirilmektedir, üstelik laing’in çalışması sadece şizofrenik bir üyesi olan ailelerle sınırlıdır. bir diğer eleştiri leach’in çalışmasının aksine laing’in çalışmasının tarihsle perspektiften yoksun olduğu yönündedir. her ikisi de toplumsal sınıfları ya da sınıf ve aile arasındaki ilişkileri görmezden gelmekle eleştirilmiştir. ayrıca ikisi de sadece batı toplumlarını analiz etmekle eleştirilmişlerdir
devamını gör...

eğlenerek izlediğim konuşma. soylu’nun elini göğsüne götürüp “ohhh” çekmesi pek çok caps’e konu olacak cinsten. bu arada bir kez daha yazalım; evet selahattin demirtaş teröristtir. çizgisini beğenen de. cut! *
devamını gör...

başı köpük köpük bulut, içi dışı denizdir...
ve ne ilginçtir ki şiirde adı geçen gülhane parkında hiç ceviz ağacı yoktur.
devamını gör...

bilim adamlarinca yapilan arastirmalara gore,iki cinsinde beyinlerinin isleyis mekanizmalarinin oldukca farkli oldugu saptanmis. zihinsel olarak oldukca farkliyiz . bununla birlikte cinsiyetlerin getirdigi hormonel farkliliklarda soz konusu. ayrica biz kadinlar fıtrat itibariyle duygularimizi daha yogun sekilde yasariz, hatta cogu zaman mantik kadar hislerimizle de kararlar verebiliriz. bu noktada da erkeklerden ayriliriz kisacasi. cunku erkeklerde bu durum tam karsitidir,daha yuzeysel dusunurler,olaylara daha mantiksal yaklasirlar... iste bu gibi etkenlerin toplaminda zaman zaman iletisim de sorunlar yasayabiliyoruz .her iki cinsiyetinde artilari ve eksileriyle birbirlerini cok guzel tamamladiklarini dusunuyorum ben. ortak paydamiz aslinda cinsiyetlerimizden ote once insan oldugumuz. sonrasinda kendi cinsimizi digerinden ustun gormezsek eger, anlamak veya anlasilmak hic de zor olmayacak gibi...
devamını gör...

dünyanın bütün yükü o'nların sırtındaymış gibi davranan tiplerdir. sanki karşısındakinin hiçbir derdi yokmuş gibi sürekli dert yanıp insanı canından bezdirirler. * (bkz: enerjiyi düşüren şeyler)
devamını gör...

yeni uyuyacak olan yazara hoş gelmeyen başlıktır.
(bkz: iyi geceler)
devamını gör...

utanıyor olabilir, normaldir. siz de gözünüzü dikip bakmazsanız yardımcı olabilirsiniz bir nebze.
devamını gör...

ekonomi çok iyi. doğalgaz da bulduk. her ay gelen %1’lik zamlar ney o halde diye sorduğum haber.
buradan
devamını gör...

çocuklar günlük hayatta karşılarına çıkan ve anlam veremedikleri görselleri sesleri duyguları kokuları vs. (yani bir başka deyişle uyarıcı çevreden aldıkları uyaranları ) anlamlı hale getirdiklerinde gerçek bir ogrenme olusturuyorlar. bir sonraki öğrenme için guduleniyor, hayal güçlerini geliştiriyorlar. bunu başarmanın en estetik yolu ise sanat. işte mona lisa güzel ,çirkin, eski, yeni, değerli, doğru,yanlış, dağınık, düzenli, mutlu, mutsuz, uzak, yakın ve daha pek çok kavramı konusabileceginiz bir konu.
kim ?
devamını gör...

sözlüğün böyle bir özellliği yok* ama sanırım ben bir yöntem keşfettim. güncel olarak en çok tanımı olan ilk 20 yazarı ve kaç tanımı olduğunu görebiliyorsunuz. hemen nasıl yapılacağını anlatayım:

-sağ üst köşede bulunan arama çubuğuna basın.
-"@@@" yani üç adet et işareti yazın.

ve karşınızda en çok tanımı olan ilk 20 yazar. ben bu entryi yazarken listenin ilk 3'ü şöyle:
1-(bkz: ıvanmılınskı),6039 tanım
2-(bkz: ucemak),5049 tanım
3-(bkz: örnek vatandaş),4435


edit: fazla heyecana geldim yine değil mi?
buyrun liste
devamını gör...

“kızım senin kadar inatçısını görmedim, hakkını asla yerde bırakmayıp sonuna kadar mücadele veriyorsun.”
canım anam dövmesi.
devamını gör...

harezm bölgesinde doğduğu tahmin edilen, çağının en ünlü matematikçi ve coğrafyacılarından biri olan bilim insanıdır.

jeodezi biliminin kurucusudur.

güneş'in yüksekliğini ve şehrinin boylamını hesaplamıştır.

ayrıca güneş'in hareketlerinden yola çıkarak mevsimlerin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini de hesaplamıştır.

kendi geliştirdiği teleskopları ile yaptığı gözlemler sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü galileo'dan 600 yıl önce hesaplamıştır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim