kürtçe eserleri türkçe okuyan sanatçılar: celal güzelses, mukim tahir, kel hamza, cemil cankurt gibi sanatçılardır. bu isimlere zamanla mahmut güzelgöz, kazancı bedih, birecikli nuri sesigüzel, ibrahim tatlıses, burhan çaçan, izzet altınmeşe gibi sanatçılar eklenmiştir.
şimdi de “derlenen” parçalara bir göz atalım. öncelikle şivan perwer’den başlayalım:
“de lorî ” adlı parçayı güler ışık yıllarca kulaklarımıza “şey yani ” olarak fısıldadı.
daha çok ilyas salman‘ın oynadığı yeşilçam filmlerinden aşina olduğumuz ve ibrahim tatlıses’in “bir mumdur iki mumdur” adlı parça aslında yılar önce “mumik” olarak biliniyor, dinleniliyordu.
“hinê bînin li destê kin” adlı parça da bu coğrafyada gelinin kına gecesinde söylenen ve gelinin annesi tarafından gözyaşları eşliğinde dinlenilen “kınayı getir anne” olarak çevrilmişti.
“di dinê de sê tişt hene” adlı parça da sonraları ibrahim tatlıses tarafından “bu dünyada üç şey vardır” olarak dillendirilmişti.
yine , “lawo destê min berde” adlı parçasını yurdun muhtelif sanatçıları “makaram sarı bağlar” diye dillendirmişlerdi.
türk sinema tarihinin belki de en acıklı filmlerini yapan ve küçük emrah olarak ünlenen, seksenli yıllarda filmleri izlenen her evde gözyaşlarının sel olup aktığı filmlerden bildiğimiz “ben yetim, ben öksüz” adlı parçayı, şivan perwer ondan çok daha önce ” lê dotmam” olarak okumuştu.
yine “peşmerge” adlı parçasını ibrahim tatlıses, kendisini de katarak “zurnacı ibo dayı” olarak bir güzel söylemiş. canê canê”yi şivan perwer tanıttıktan sonra ibrahim tatlıses de gazinolarda, düğün salonlarında “caney caney” olarak okumuştur.
heycanê mukrîyanî’nin söylediği vakit insanın içinden bir şeylerin kopup gittiğini fark ettiğimiz “ez kevokim” adlı parçayı zamanın tatlıses’i olan celal güzelses “hele yar zalim yar” şeklinde değiştirerek kulaklarımızın kirini silmeye yetmemişti.
bazı kaynaklara göre zahid brifkani’nin bazı kaynaklara göre ise anonim bir kirdkî (zaza) olduğu söylenen “leyla ” parçasını da, özcan deniz alıp bir güzel söyledi. üstelik özcan deniz, ünlü dengbêjlerden şakiro’nun öz yeğenidir.
bir dönem dillere düşen ve bülent serttaş’ın dillendirdiği “ağlama yar” adlı parça aslında “seyran mengî” dir. bu parçanın aslının süryanice olduğunu ve yıllar sonra kürtlerin şarkıyı kürtçeye çevirdiğini de söyleyenler vardır.
yine sahneye izzet altınmeşe çıkar. “lê nazê ” adlı parçayı “naze ” olarak seslendirir , “lê xanimê” yı da “le hanım” olarak müzikseverlere seslendirmiştir.
anonim olarak bilinen ve hemen hemen her halayda mutlaka müziğiyle halay çekilen bir başka parça da “lorke lorke”dir. ve sahneye yine tanıdık bir isim çıkar: ibrahim tatlıses.
“cotkar” isimli kürtçe eser tahsin taha tarafından söylenip, biliniyordu. mehmet özbek, eseri alıp “beyaz gül, kırmızı gül” diye çevirmişti.(5)
yine gülistan perwer’den bildiğimiz (daha önce söyleyen de olmuştur) “zara” adlı parçayı, günümüzün sinemacısı, ve “çok yönlü kişiliğiyle” bilinen, mahsun kırmızıgül “öleyim” olarak çevirmiş ve bizlere dinletmişti.
hızlarını bir türlü alamayan mümtaz sanatçılarımızdan olan ceylan ve azer bülbül, şivan perwer’in “xanê û xwedêde” adlı parçasını kendilerine göre çevirmişlerdi. ceylan bu parçayı : “ben anayım” olarak, azer bülbül ise bu parçayı : “ben babayım” olarak cinsiyet isteklerine göre şekillendirmişlerdir.
yine anonimlerden olan
“çavit civana leyla” parça: “çavuş kızı leyla” olarak
“lo berde” adlı parça: “makaram sarı bağlar” olarak
“lorke lorke” adlı parça: “diyarbakır güzel bağlar” olarak
“sînemê” adlı parça: “zap suyu” olarak
“esmera min” adlı parça: “kibar yarim esmerim” olarak çevrilmiştir.
kemal sunal’ın bir filminde seslendirdiği ve türkçe’ye“ay akşamdan ışıktır” olarak çevrilen parçanın aslı da “edlê yemman” adlı parçadır.
yine ilyas salman’ın filmlerinden birinde bu tepe kumlu tepe adlı şarkının da aslı nabikeve adlı parçadır.
türk halk müziği topluluğu’nun korosunda sıklıkla söylenen “toycular” adlı parça da nizamettin ariç’in de söylediği porzerîn adlı şarkı olduğunu belirtmek lazım.
daha fazlası var mı bilemem ama şimdilik bu kadarını derleyebildim burda asla bir art niyet olmadığını belirtmek isterim sadece bilgi amaçlı girilmiş tanımdır.https:buradan
anormal bir olay değildir tam tersi normaldir bunu paylaşmak kadar normal bir şey yok. ayrıca kürtçe şarkıların türkçeye uyarlanması hoşuma gider ama nerdeyse hiçbirinin kime ait olduğu belirtilmemiş, bildiğimiz çalıntı yoksa öbür türlü ancak gurur duyabilirim. paylaşma amacımda kesinlikle art niyet değil farkındalık yaratmak eğer bunlar yapılacaksa kime ait olduğu da yazılmalıdır eser altına.
devamını gör...

bir gerçek.

onca yıllık sözlük deneyimim boyunca gördüm ki, ne kadar çok takip edilip taktir edilirse insan o kadar çok baskı hissediyor üzerinde.

hayır arkadaşım ben boş beleş entryler girmek istiyorum diyorsun. sonra içinden bir ses haykırıyor; dur, saçmalama sakın, milyonlar senin ufuk açıcı entrylerini bekliyor diye. yapamıyorsun.
devamını gör...

birde kul hakkı diye diye gezeriz ya, ama sırada en öne geçmek, kaynak yapmak kul hakkına girmiyor, ona biz açık gözlük deriz.
yahu oruç tutar, pide almaya gider ama pide kuyruğunda öne geçmeye çalışır ve aldığı pidey ile akşam orucunu açar, ibadet yapmış ama kul hakkı yok.
devamını gör...

kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağı ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri de tabiidir.
nihan kaya-iyi toplum yoktur
devamını gör...

(bkz: eksi butonu) na neden ihtiyacımızın olduğunu gösteren başlık.
devamını gör...

yine başıma gelmiş olan talihsizliktir ya. efendim biliyorsunuz ki metal grupların başlığını canlandıran ve kol gibi entry giren yazarım sonra bu entryler sözlükte olan bazı metalci kızları etkilemiş ki sürekli mesaj atıp, “ya darkness, hakikaten sana bitiyorum erkeğim” tarzında mesajlar gönderiyorlar.

bacımsın diyorum, bacım deme lazım olur diyorlar ya. vallahi en sonunda entrylerimi toplayıp gideceğim buradan üf. yok mu bu sözlüğün namusu kardeşim? niye üstüme üstüme geliyorsunuz çılgın metalci hatunlar. yıldım ayol üf.
devamını gör...

önemli olan aynı hatayı tekrar tekrar yapmamaktır. farklı hataları yapacağız ki öğrenelim bir daha aynısını yapmayalım.

hem ne demiş ünlü şair " hep hata yaptın, yanıldın. olsun bi daha yap yine yanıl. üşeniyorsan yarın yaparsın."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bana niye 100 karma ödemesi yapıldı sadece. yoldaş adam mı kayırıyorsun?
devamını gör...

ülke ülke değil ki dallas dizisi seti sanki anasını satayım. bu adam sokak ortasında infaz yapsa şaşırmam şu saatten sonra.
devamını gör...

ezanı allahın sesi sanmak.
devamını gör...

vicdan, derinlikli ve yüz yıllar öncesine anlamı uzanan bir kelimedir aslında.
leksikolojik olarak kelimenin anlamına yönelmek de bu kavramın üzerine düşünmek için bir çok vesile yaratacaktır.

bundan mütevellit affınıza sığınarak bir kaç kelam etmek istiyorum.

öncelikle kelimenin kökeni, esasen "ilahi aşka dalma, coşku ve heyecan" anlamına gelen وجد /vecd arapça ismidir.
hatta وجود / vücud sözü de varlık anlamına gelip aynı kökene dayanmaktadır. çünkü varoluş, ilahi aşktan duyulan heyecandan mütevellit vuku bulan bir şeydir.

peki nedir vicdan?
işte وجدان / vicdan, leksikolojik olarak bu vecd kökünün fi'lan veznine girmiş halidir. ve anlamı coşkuyla bulma, bilme ve buradan doğru insanın iyi ve kötüyü ayırt etme yetisini içermesi anlamına gelir.
yani vicdan; varlık bilgisine dayanan ve içten, yani varoluştan gelen bir bilgi ve yahutta muhakeme gücü manasını taşır.
işte insan olmak, var olmak ve vicdan arasındaki bağ bir başka anlam kazanır bu denklemde. insan var olduğu, yani ilahi coşkuyu hissedebildigi için, insandır ve insan olduğu için bu varlık bilgisiyle vicdana ulaşır.

neden hala vicdansız insanlara, "insan değil" dediğimizi bir de buradan kavrayınız ey sözlük.
çünkü biz, bu kelime ilişkilerini ve kökenlerini hiç bilmesek dahi dil ve kültür, işte bu bilgileri hep saklar, içerir ve aktarır. çünkü bu bilgiler unutulsa bile manalar aynı kalır.
devamını gör...

sigara içmek.
devamını gör...

arkana bakma oraya doğru gitmiyorsun.
devamını gör...

insanın hayatta bıraktığı yerden yeniden başlaması, hiçbir şey değişmemiş gibi... mümkün mü?

zamanı durdurabilir miyiz? mümkün değil.

akıp gidiyor, hem de koşa koşa...


lise defteri adlı bir diziden bu alıntı. gezinirken diziye rastladım ve daha ilk sahnesinden böyle bir alıntı ile karşılaşmak, kendi düşüncelerimi ben çok küçükken yayınlanan bir dizinin ilk sahnesinde, günlüğe yazılırken görmek içimde garip, asla unutamadığım bir soru ile tekrar karşılaşmanın hüznünü ama bu sorunun tanıdık olmasının sıcaklığını uyandırdı.

son zamanlarda hiç olmak istemediğim umutsuz, karamsar ve sinirli bir insana dönüştüm. hayatı nerede bıraktım onu dahi bilmiyorum. daha doğrusu neden bıraktım? bıraktım mı? bıraktığım yeri bulup kaldığım yerden başlayabilir miyim?

umutlu biri olduğum için birçok sorunun üstesinden geliyordum fakat artık hiç öyle hissetmiyorum. tüm canlı varlıkları sevebilecek sevgiye sahipken artık birçok şey sevilmeye değer değilmiş gibi geliyor. ki öyle.

ben sanırım hayatı öğreniyorum. bir şeyi öğrendiğime hiç bu kadar üzülmemiştim. beni bir aydınlanma hiç bu kadar huzursuz hissettirmemişti.

karanlık bir parkta şarkı söyleyen isimsiz kuş,
neredesin?
neden ağlıyorsun, ben ve sen burada tekiz.

-kim taehyung, 4 o'clock.
devamını gör...

eğer ülkemizde bir uzay ajansı olsaydı, oraya astronot olmak için önce kpss ye girer sonra yıllarca atama beklerdin diye düşünmüştüm.
devamını gör...

sıkça görülür bunun nedeni duyguların saklandığı, duygusal olmanın kötü bir şey olarak anıldığı bir çağda yaşamamızdır.
devamını gör...

t. olumsuzluğun her zaman olacağının ve hiçbir derdin sonsuza kadar sürmeyeceğinin farkında olan insandır.
devamını gör...

işte bunlar hep reklam.
o ceneye yumruk bile yedim cene cikmadi.
milletin cenesi lego'dan mi yapiliyor anlamadim.
yalan soyleyeni opmuyorlar ya hep o yuzden cikiyor bu haberler.
devamını gör...

garo mafyan, ali kocatepe, özdemir erdoğan, onno tunç, uzay heparı eksenlerinden beslenmiş müziktir.

özellikle onno tunç ve uzay heparı'nın zamansız/talihsiz vefatları, sezen aksu'yu -ve şahsen komple 90'lar pop anlayışını- gerek mental gerek de müzikal olarak değiştirmiştir.
devamını gör...

bunu beyan eden arkadaşlar genelde kur'an-ı kerim'in ayetlerini tesfirleriyle beraber okumadığı için kıt aklıyla kendini haklı sandığı durumdur. birde kuran okuyan amca ve teyzelere laf atmış. kur'an-ı kerim'i tesfiriyle beraber okuyan biri olarak beyan ettiği şekilde olan hiçbir ayete rastlamadım. inen ilk ayet ne diyordu 'ikra' yani 'oku' diyor. ilk önce oku sonra gel burda inanmadığın bir şey hakkında konuş.
bahsi geçen ayetin meali ve tefsiri
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim