buraların değerleneceğini düşünerekten yazıyorum yoksa şımartmaya niyetim yok sevgili moderatörümüzü. dövüş sanatlarıyla ilgilenmesi, kendi yararıma olacağından daha insancıl davranacağım kendisine. bu yaşam keçisi ve pehlivan konusunda henüz anlaşamadık ama anlaşacağımızı umuyorum kendisiyle. ilerleyen vakitlerde göreceğiz.
devamını gör...

doğanın ta kendisidir. doğayı her izlediğimde hayretler içerisinde kalıyorum.
devamını gör...

(bkz: benjamin sizin kulunuz köpeğiniz)
devamını gör...

son çıkan joker kesinlikle hak ediyor .
devamını gör...

-formata da uysan daha güzel olacak.
+uyuyorum ama bundan sonra daha çok dikkat ederim.
-niye hihihi.
+mesajın heyecanlandırdı çünkü.
-yaaaaaaaaa!
+ne oldu?
+sen kocaman bi şapsiksin yaa.
-o senin şapşikliğin bebeksi.
+bak yaaa!
devamını gör...

ilk fırsatta görmek istediğim mescit.
devamını gör...

sanat sepet işleri.
(bkz: ediz hun) (bkz: on kişiydiler)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir jorge luis borges kitabıdır.

diğer kitapları kadar yoğun ve anlamlı bir o kadar da düşündürücü olan bu kitap, diğer birçok kitabından farklı olarak daha renkli.

borges, bu kitabında dünyaya gezerken dikkatini çeken her şeyi yazmış. her yazıya da bir fotoğraf eklemiş. basit bir fotoğrafın hikayesini anlat kitabı değil bu, çok daha fazlası.

borges her yazısında bizim görmediklerimizi görüyor, bizim anlamadıklarımızı anlıyor, bizi anlatamadıklarımızı yazıya döküyor. hem de bunu içine hapsolduğu karanlığı zekasını eşsiz ışıltısı ile aydınlatarak yapıyor.

ben öncelikle köşeler isimli yazıya hayran kaldım. borges gözleri görmediği için şehrin hangi köşesinin fotoğrafının eklendiğini bilmeden yazmış bu yazıyı. hayran olmamak elde değil. hissederek yazılan harika bir yazı.

beni en çok etkileyen ikinci yazı ise labirent. bu yazıda da yazının kendisini bir labirente çevirmiş büyük usta. bir labirenti, labirent şeklinde anlatmış. kelimelere hükmetmek herkesin harcı değil. ama borges bunu o kadar doğal bir şekilde yapıyor ki sanki herkes için o kadar basitmiş gibi geliyor yazı yazmak.

atlas vazgeçmeden bu kitabı mutlaka okuyun.
devamını gör...

"....
yerine hiç beni koyup sarhoş oldun mu sen?"

müslüm gürses /tutamıyorum zamanı
devamını gör...

kadı yunus'tan, oduncu yunus'a,
kibrin yerini alçak gönüllülüğe,
sert mizacın yerini güzel ahlaka,
ukalalığın yerini marifete bıraktığı
müthiş bir yolculuk hikayesidir.

özellikle "taptuk emre" rolüne hayat veren, payidar tüfekçioğlu' nun (allah rahmet eylesin) başarılı oyunculuğu için dahi izlenir.
devamını gör...

kendilerini reddeden erkekleri öldürüyorlar, hiç tahammül edemiyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lütfen yapmayın arkadaşlar. düşünün ki bir savaş veyahut felaket oldu ve elimizdeki tüm türkü kayıtlarını kaybettik. fakat bir şekilde nasıl olduysa elimizde tek kaynak olarak kafa sözlük kaldı. felaketten sonra dünyaya gelen çocuklar eklemedir koca konak başlığını açıp da bastığı mı dinlesinler? yapmayın ağalar yapmayın beyler, çocuklara kıymayın efendiler.
devamını gör...

asla tasvip etmediğim bir konu.
kötü koşullarda art arda doğum yapmak zorunda olan hayvanları 'satın alıyorsunuz.' amacınız o çocukları kurtarmak olsa da üretimden para kazanan insanların ekmeğine yağ sürüyorsunuz. hal böyle olunca da kısır bir döngüye girilmiş oluyor. yapmayın. sahiplendirme ilanlarını takip edin. hayvan satışı yapan petshoplardan alışveriş yapmayın.
geçenlerde köpek sahiplenmek (!) isteyen arkadaşlarla barınağa gittik "bunlar işe yaramaz" dediler. o kadar sinirlendim ki görüşmeyi kestim. pişman değilim. benden uzak dursun böyle insanlar.
devamını gör...

yokluğu gittikçe daha da koyan, bu ülkenin gördüğü sayılı adam gibi adamlardandır. insanına yürekten bir uyarı niteliğindeki öngörüleri bir bir gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye devam etmektedir. faillerini bulmak bu devletin namus borcudur denmiştir dönemin devlet büyükleri tarafından. fakat üzerinden onlarca sene geçmiş, o borç hala ödenememiştir. insana belki de en çok koyan ise bir onlarca senenin daha bunun için yeterli olmayacağını bilmektir.
devamını gör...

"kuyruğunu dik tut ve beklentini azalt. abim söylemişti. ne zaman gereksiz evham ve üzüntülere kapilsam kendime olan guvenimi yerine getirir.
devamını gör...

diyecek sözün bulunmadığı babadır. nasıl bir kafa yapısı. nasıl bir cahillik aklım almıyor.
devamını gör...

iyi ki yabani çileğe hamuçora denilen köyde değilim çünkü kendimi yabani çileğin yanında değil pişinin gözlemenin yanında bulurdum. bu kadar da hamura benzeyen isim olmaz yani.
devamını gör...

biraz çilek ekleyin, biraz da çiğ badem rendeleyin tadına doyum olmaz.

her hangi bir öğünü rahatlıkla savuşturursunuz.
devamını gör...

sene 2000-2001 falan kardeşimi gezdiriyorum sokakta. evimiz bir ilkokula nerede ise komşu. kardeşimle okul bahçesinde dolaşıyoruz. okul binasının merdivenlerinde minicik bir oyuncak yarasa buldum, kanatları kağıt gibi. okul çocuklarından biri düşürdü sandım, kinder yumurtadan çıkan oyuncak kadar küçük bir şeydi. biz epey oynadık bu oyuncak(!) ile, hatta onunla eve geldik. babam gördü elimizde, aldı ve evet beklenen son, oyuncak değilmiş ki, ölmüş bir yarasa imiş, yarasa dediğin mağarada olur, orada olacak değilmişti ki. neyse, "hemen ellerinizi yıkayın" dedi babam, kolonyalar döktü bir de, kuduz virüsü olurmuş yarasalardı, ondan korktu. o küçük yarasayı babam evin çöpüne bile atmadı, evden çıktı teee uzaktaki çöp konteynerine attı. böylece koronayı 20 sene ötelemiş oldu, ülkenin adını da kurtardı, 'türk virüsü', olacak şey değil.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim