yazarlara yazın geldiğini fark ettiren şeyler
balkonda kahvaltı edince
devamını gör...
bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
turgut uyar'ın tomris uyar için yazdığı bir şiirdir.
herkes seni sen zanneder.
senin sen olmadığını bile bilmeden,
sen bile..
seni ben geçerken,
derim ki,
saati sorduklarında;
onu ''o'' geçiyordur.
kimse anlam veremez.
tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
ettirmek istiyor musun demezler.
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
zamanı durdururum yüreğimde,
sensiz geçtiği için,
akrep yelkovana küskündür.
şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
bil ki akrep yelkovanı geçerse,
atan bu yüreğim durur.
bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
herkes seni sen zanneder.
senin sen olmadığını bile bilmeden,
sen bile..
seni ben geçerken,
derim ki,
saati sorduklarında;
onu ''o'' geçiyordur.
kimse anlam veremez.
tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
ettirmek istiyor musun demezler.
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
zamanı durdururum yüreğimde,
sensiz geçtiği için,
akrep yelkovana küskündür.
şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
bil ki akrep yelkovanı geçerse,
atan bu yüreğim durur.
bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
devamını gör...
ismi bilinmeyen bir şarkıyı arayıp durmak
(bkz: shazam)
devamını gör...
insan ömrü
ortalama insan ömrü 2. dunya savaşı sonrası 50 yıl üzerine çıkmış. insanların çoğu uzun yaşamak ister ama önemli olan doğaya uyumlu, insan gibi yaşamaktır.
devamını gör...
tanju özcan gibilere inat göçmenler yurttaşımız olacak
ülkenin sinir sistemini bozmak için elinden geleni ardına koymayan bir nagehan alçı beyanıdır. fetönün bankası bank asya’dan aldığı yalı kredisinin borçları hala bitmedi anlaşılan.
yalakalığa ve yandaşlığa tam gaz devam.
buradan
yalakalığa ve yandaşlığa tam gaz devam.
buradan
devamını gör...
normal sözlük'te başlıkların yürümemesi
katılım düşük burada.
millet film seyreder gibi seyrediyor.
hatta bunu şakaya vurup, bir iki kişinin birbirine girdiğini görenler,
'ortalık karışacak, çekirdeği kap gel ' gibi başlıklar bile açıyor burada marifetmiş gibi.
farklı sebepleri olabilir bunun, bakalım ilerleyen günler neler gösterecek.
millet film seyreder gibi seyrediyor.
hatta bunu şakaya vurup, bir iki kişinin birbirine girdiğini görenler,
'ortalık karışacak, çekirdeği kap gel ' gibi başlıklar bile açıyor burada marifetmiş gibi.
farklı sebepleri olabilir bunun, bakalım ilerleyen günler neler gösterecek.
devamını gör...
umutsuzken yapılanlar
bugün boktan.
bugün baha'nın doğum günü.
bugün yataktan kalkamayacak kadar kötü olduğu için kutlamayı iptal ettiğimiz gün. bugün ağlamadan konuşmaya cesaret edemediğim için yeni yaşını kutlayamadığım gün.
kalbim acıyor. bu bir his değil. fiziksel bir acı. sıkışıyor gibi. ve boğazımda bir yumru var. hemen her saatte tekrar saldırıyor. zihnimi uzak tutmak için çaba sarf ediyorum. bu his ve acı tanıdık. gerçekten umutsuz hissettiğim zamanlarda olan bir şey. ve bunu hayatımdaki kimse ile paylaşamıyorum. çünkü acı bulaştırmak güzel bir şey değil. iyiyim, diyorum. iyiyim. ve gelip zehrimi buraya akıtıyorum.
bugün baha'nın doğum günü.
bugün yataktan kalkamayacak kadar kötü olduğu için kutlamayı iptal ettiğimiz gün. bugün ağlamadan konuşmaya cesaret edemediğim için yeni yaşını kutlayamadığım gün.
kalbim acıyor. bu bir his değil. fiziksel bir acı. sıkışıyor gibi. ve boğazımda bir yumru var. hemen her saatte tekrar saldırıyor. zihnimi uzak tutmak için çaba sarf ediyorum. bu his ve acı tanıdık. gerçekten umutsuz hissettiğim zamanlarda olan bir şey. ve bunu hayatımdaki kimse ile paylaşamıyorum. çünkü acı bulaştırmak güzel bir şey değil. iyiyim, diyorum. iyiyim. ve gelip zehrimi buraya akıtıyorum.
devamını gör...
eski sevgiliden gelen anlamsız mesajlar
hayırlı cumalar.
devamını gör...
bir öz eleştiri yap
hayatını yoluna koymak için başkalarından adım beklememem (beklememek) gerek. insan yaşadığı zamanın kıymetini bilmeli ve kendi çabasıyla her türlü zorlukla mücadele edebilmelidir.
devamını gör...
birahane
ne pavyon gibi yapay cennet ne bar gibi aşırı gürültülü ne de diğer lüks mekânlar gibi gereksiz pahalı ve itici. memlekette keyifle içilecek en güzide mekan. imkanları bol müşterisi çeşit çeşittir. hem yemeğini yiyebilirsin hem maçını izlersin hem de muhabbetini edersin.
üstelik birahane sahipleri genelde ağır abi oldukları için mekanda sorun neredeyse hiç çıkmaz. kavgası gürültüsü yoktur.
üstelik birahane sahipleri genelde ağır abi oldukları için mekanda sorun neredeyse hiç çıkmaz. kavgası gürültüsü yoktur.
devamını gör...
kel erkeklerin korona virüse yakalanma ihtimalinin daha fazla olması
kel demeeeee.
kel deme sen yine deee...
sayın bakanım, sevgili yazar öylesine ortaya dedi. katiyyen sizi kastetmedi. siz sırma saçlısınız.*
vuran vurmuş zaten bir bu çıktı. *
şakası bir yana, bu corona da bulaşacak adam arıyor. şimdi de keller...
kel deme sen yine deee...
sayın bakanım, sevgili yazar öylesine ortaya dedi. katiyyen sizi kastetmedi. siz sırma saçlısınız.*
vuran vurmuş zaten bir bu çıktı. *
şakası bir yana, bu corona da bulaşacak adam arıyor. şimdi de keller...
devamını gör...
yazarların hoşuna gitmeyen şeyler
herkesin hayatın da hoşuna gitmeyen şeyler vardır ,karşılaşırız. benim hoşuma gitmeyen şeylerin başında senin yanın da başka başkasının yanında başka davranan ,para hırsıyla yanıp tutuşan ve insanların duygularını suistimal eden tipler gelir ,bir de entel olacağım derken dantel olan kişilerden de haz etmem .
devamını gör...
ailenin suçu olan şeyler
çocukları ya aşırı korumacı şekilde büyütmek ya da hiç ilgi göstermemek. kimi aileler çocuklarının ne istediğine, yeteneğinin ne olduğuna bakmıyor ve kendi istedikleri kalıba sokmaya çalışıyor. kimileri çocuğun karşılaştığı bütün sorunları kendileri hallederek çocuğun kendilerine bağımlı olup özgüvensiz, sorumluluk almaktan kaçınan biri haline gelmesine neden oluyor. çocuğu elalemin çocuğuyla kıyaslayıp onun kişiliğine zarar verenleri saymıyorum çünkü türkiye'deki ailelerin neredeyse hepsi bu kıyaslamayı yapıyor efendim.
devamını gör...
milf
üstteki yazarın belirttiği gibi fransız yapımı bir netflix filmidir. 40'larında olan 3 hanımın côte d'azur tatilinde 20'lerinde 3 genç ile yaşadıkları ilişkiyi konu edinmiştir. porno endüstrisinden aşina olunan milf olgusu yani yaşça büyük kadın-genç erkek ilişkisi filmin ana temasıdır. filmi tamamen keyif için izleyebilirsiniz, yapacak daha önemli işleriniz varsa bakmanıza pek gerek yok diyebilirim. adore filmi de aynı temayı işlese de konuyu ve hissiyatları çok daha derin bir şekilde ele alıyordu. bu film ise sıradan bir çerezlik netflix filmi. şahsım, en kötü filmden en iyi filme kadar her filmi izlemekten zevk aldığı için bünyemi etkileyen bir şey olmadı ancak hassas bünyeler için film pek iç açıcı olmayabilir. filme gelirsek, orta yaş bunalımında ve hayatın yükünden yorularak bir kaçamak için tatile çıkan 3 kadın arkadaş, tatil yöresinde 3 tane delikanlı ile tanışırlar ve çeşitli çılgınlıklar yaşarlar. hevesler hızlıca tüketildikten sonra hikaye bir durulur ve böylece güzelimsi bir son ile film nihayete erer. bu arada belirtmeden geçmek ayıp olur, virginie ledoyen'ın hastası oldum.
devamını gör...
insan neyle yaşar
insanlar, kendilerine baktıkları için yaşadıklarını sansalar da aslında sadece sevgiyle yaşadıklarını anladım. seven kişi, tanrı'ya yaklaşır ve tanrı da ona yaklaşır. çünkü sevgi tanrı'nın ta kendisidir.
bu sorunun altın cevabı.
kitap insanoğlunun yaptığı hataları gözler önüne seriyor. hırs, kin, öfke, açgözlülük gibi duyguların zararını anlatıyor. kitabın ismi (bkz: tolstoy'un nasihatları) olsaydı daha iyi olabilirdi. çünkü bütün hikayeleri ak sakallı bir dedeyi dinliyormuşum hissiyatıyla okudum.
alın size en orjinal kişisel gelişim kitabı. kafa karıştırıcı hiçbir husus yok. mesajlar anlayana şak diye iletiliyor. tabii dini öğreti kısmıda var. inanç ve tanrı kavramlarının altı çok çiziliyor. kutsal kitaplardaki gibi efsunlu bir anlatım hakim.
hikayeler içinde aslında en sevdiğim, tek bir kıvılcım tüm evi yok edebilir di. bu hikaye üzerine çok düşündüm. biri kötü bir söz söyler orada cevap verirsin sonra o söyler sen söylersin uzar gider. bu kavgalara sonra büyük kavgalara ve bir hınçla karar vermeye sebep olur. bir belayı savuşturamazsan başından o seni kendi bildiği gibi yutar. bataklığa düştün mü, aşağıdan seni daha çok çekerler. orada iki altın cümle vardı:
kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin
ikincisini ise çok duyarız ve üzerine bir daha düşünülmesi gerekendir.
(bkz: öfkeyle kalkan zararla oturur)
düşündüm de bende bu tuzaklara düşüyorum. birinin lafının altında kalmamayı dik duruş gibi algılıyorum. halbuki ona laf anlatmakla geçireceğim zamanı kaotik bir iç çöküş ile sonlandırıyorum. kimbilir ne acı kayıplara yol açıldı. kendimizi tartmadığımız iç güdüsel verdiğimiz tepkilerimizle ne hatalar yapıldı?
ve hangimiz yapmıyoruz ki!
acaba sözümün üzerine söz olmaz kibir'ini kaç defa yaşıyoruz?
kitap, sevgi kelimesinin hazinesini keşfetme, iyilikten şaşmama ve fazladan ermişlik rütbesine ulaşma hükmü ile karşınızda.
tolstoy amca'mız güzel bir nasihat çekmiş.
bu sorunun altın cevabı.
kitap insanoğlunun yaptığı hataları gözler önüne seriyor. hırs, kin, öfke, açgözlülük gibi duyguların zararını anlatıyor. kitabın ismi (bkz: tolstoy'un nasihatları) olsaydı daha iyi olabilirdi. çünkü bütün hikayeleri ak sakallı bir dedeyi dinliyormuşum hissiyatıyla okudum.
alın size en orjinal kişisel gelişim kitabı. kafa karıştırıcı hiçbir husus yok. mesajlar anlayana şak diye iletiliyor. tabii dini öğreti kısmıda var. inanç ve tanrı kavramlarının altı çok çiziliyor. kutsal kitaplardaki gibi efsunlu bir anlatım hakim.
hikayeler içinde aslında en sevdiğim, tek bir kıvılcım tüm evi yok edebilir di. bu hikaye üzerine çok düşündüm. biri kötü bir söz söyler orada cevap verirsin sonra o söyler sen söylersin uzar gider. bu kavgalara sonra büyük kavgalara ve bir hınçla karar vermeye sebep olur. bir belayı savuşturamazsan başından o seni kendi bildiği gibi yutar. bataklığa düştün mü, aşağıdan seni daha çok çekerler. orada iki altın cümle vardı:
kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin
ikincisini ise çok duyarız ve üzerine bir daha düşünülmesi gerekendir.
(bkz: öfkeyle kalkan zararla oturur)
düşündüm de bende bu tuzaklara düşüyorum. birinin lafının altında kalmamayı dik duruş gibi algılıyorum. halbuki ona laf anlatmakla geçireceğim zamanı kaotik bir iç çöküş ile sonlandırıyorum. kimbilir ne acı kayıplara yol açıldı. kendimizi tartmadığımız iç güdüsel verdiğimiz tepkilerimizle ne hatalar yapıldı?
ve hangimiz yapmıyoruz ki!
acaba sözümün üzerine söz olmaz kibir'ini kaç defa yaşıyoruz?
kitap, sevgi kelimesinin hazinesini keşfetme, iyilikten şaşmama ve fazladan ermişlik rütbesine ulaşma hükmü ile karşınızda.
tolstoy amca'mız güzel bir nasihat çekmiş.
devamını gör...
restoran çalışanlarının itirafları
salataya dökmek için istediğiniz zeytin yağının yerine hep çiçek yağı gönderilir bu da benden olsun.
devamını gör...
edgar wright
tam ismi edgar howard wright olan ingiliz yönetmen, senarist ve yapımcı.
baby driver, hot fuzz, shaun of the dead, scott pilgrim vs. the world ve the world's end isimli filmlerin yönetmenliğini yapmıştır.
kendisi sinefil olması ile tanınan bir yönetmendir. kocaman bir* favori filmler listesi vardır. liste
görsellikle ön plana çıkan çok güzel filmleri var edgar beyin. özellikle scott pilgrim vs. the world filmindeki efektlere bayılıyorum. yine shaun of the dead aslında çoğumuzun izlediği güzel filmlerden, the world's end de yine aynı şekilde. biz galiba bu adamın filmlerini keyifle izliyoruz ama kimmiş bu filmin yönetmeni demeyi çok da akıl edemiyoruz, ben çok sonradan öğrenmiştim onun filmlerini izlediğimi.
daha sık film çekmesini isteriz. neyse ki çok yakında* last night in soho isimli yepyeni bir filmi geliyor, heyecanla bekliyoruz. ayrıca o filmin başrolünde de anya taylor-joy görülüyor. komedi türünde filmlere imza attığı halde izlemeyi en sevdiği türün korku olduğunu söylemiş, ayrıca korku filmi çekmek istediğini de belirtmiş geçmiş dönemde ve bunu da bu senenin sonunda gerçekleştiriyor.
baby driver, hot fuzz, shaun of the dead, scott pilgrim vs. the world ve the world's end isimli filmlerin yönetmenliğini yapmıştır.
kendisi sinefil olması ile tanınan bir yönetmendir. kocaman bir* favori filmler listesi vardır. liste
görsellikle ön plana çıkan çok güzel filmleri var edgar beyin. özellikle scott pilgrim vs. the world filmindeki efektlere bayılıyorum. yine shaun of the dead aslında çoğumuzun izlediği güzel filmlerden, the world's end de yine aynı şekilde. biz galiba bu adamın filmlerini keyifle izliyoruz ama kimmiş bu filmin yönetmeni demeyi çok da akıl edemiyoruz, ben çok sonradan öğrenmiştim onun filmlerini izlediğimi.
daha sık film çekmesini isteriz. neyse ki çok yakında* last night in soho isimli yepyeni bir filmi geliyor, heyecanla bekliyoruz. ayrıca o filmin başrolünde de anya taylor-joy görülüyor. komedi türünde filmlere imza attığı halde izlemeyi en sevdiği türün korku olduğunu söylemiş, ayrıca korku filmi çekmek istediğini de belirtmiş geçmiş dönemde ve bunu da bu senenin sonunda gerçekleştiriyor.
devamını gör...


