akıcı sohbetleriyle kendilerini dinleten bir podcast olmuş. keyifli.
devamını gör...

tataminin üzerinde bekleyip kata dori men uchi (omuzdan tutup baş aşağı yere çalmak, popo tam yukarıda balıklama yere düşüş) tekniğini uygulamayı sabırsızlıkla bekleyen, çarpraz diz bağları kopuk, menüsküsünde de bir şeyler bir şeyler çıkan aikidocu mod kadar tehlikeli olmayan moddur.
devamını gör...

çekirdek çitlemek.
devamını gör...

madımak otelinde kendisini kurtarmaya gelen itfaiyeciler bile onu aşağı halkın arasına atmak istemiştir. polis ve asker ise sayı olarak yetersiz kalmak ile beraber olay yerine de çok geç intikal etmiştir.

bundan 2 sene sonra 6 temmuz 1995 tarihinde alaçatı’da hayata gözlerini yummuştur.
devamını gör...

günaydın sözlükçüğüm. rejim kafasıyla uyandığım için aç uyandım ben ya ama olsun bu sefer vazgeçmek yok*
ben hayattan soğutan limonlu ılık suyumu içerken hepinize; dumanı üstünde sıcacık poğaçalı, patates kızartmalı, gözlemeli kahvaltılar diliyorum. hayır tabiki ağlamıyorum gözüme limon kaçtı.

gülümseyin cancağızlarim, bulaşıcı..
maske var bahanesi istemem gözlerden belli oluyor zira. çooook güzel bir gün olsun.*
devamını gör...

yabancı yazarların okunmaması gereken kitaplarından tam emin değilim çünkü genelde bilinen, okunmaya değer kitaplarını alıp okurum. türk edebiyatı için konuşacak olursam aklıma gelen iki tane var;

1- miraç çağrı aktaş'ın sen on yedi yaşımsın kitabı; anlatımı gereksiz anılar, anıların sonuna eklenen ve güzel olduğunu sanılan sözler, kişisel gelişim/aşk karışımı içerikler... inanılmaz bayıyor. fazla eksiği var. tamamen on yedi yaşındakilere özgü bir kitap. ben de ilk on yedi yaşımdayken okumuştum zaten, oradan biliyorum.

2- beyza alkoç'un * asansör, karantina gibi kitapları; yazarın hayal gücü muazzam geniş. yahu okulda cinayet işleniyor ve cinayetin peşine nasıl 4 kişi düşebiliyor? konular fazla kurgusal. gerçekliği pek yansıtmıyor. mesela bu yazarın 3391 kilometre isminde bir kitabı var; konusu bir yere kadar gerçek olabilecek türde, olaylar "ha, olabilir, yaşanabilir" denebilecek düzeyde. motive edici cümleleri, altını çizebilecek yerleri var fakat serinin ikinci kitabı olan sıfır kilometre'de yine saçmalamış.

3- iskender pala'nın şah ve sultan kitabı; adam tarihi katletmiş burada. kendi yorumunu katıp yeni yeni şekiller vermiş. bence bu yanlış. ne olursa olsun tarih çarpıtılmamalı. bunun boşluğunu ise yazım tarzıyla doldurmaya çalışmış. akıcı, sürükleyici anlatımıyla olayların aslında öyle olmadığını anlayamıyorsunuz bile. iyi bir şey mi kötü bir şey mi, bilemem lakin okuduğuma pişmanım, desem yeridir. tarih hocamız aşırı dalga geçmişti benimle "bunlara inanacak biri misin sen" diye. e ne yapayım? nereden bilebilirim yavuz sultan selim'in küpesini, şah ismail'in çok içki içen biri oluşunu?
--
yabancılardan ise jerzy kosinski'nin adımlar kitabı; ya cidden okunmaması gerekiyor ya da ben edebiyattan hâlâ tam olarak anlamıyorum. henüz karar veremedim. yazarın anlattığı şey feridun abininki gibi seks hikayeleri. orada onunla fingirdemiş, burada bununla. üstelik aşırı bayıcı kısımları da var. bakıyorum yazar hakkındaki yorumlara; adamı övüyorlar, okuyun diyorlar. e ben neden sevemedim yahu? *
devamını gör...

grimsi bir renk, guzel anlarda rengi beyaza kadar dönebilir, kotu donemlerde ise, zifiri karanlik bile olabilir.
devamını gör...

maaslarini da cevirseymis keske.
devamını gör...

"ben de yoluma giderim
ezdirmem kendimi
ama gezdirmem de gönlümü
gider acımı çekerim..
"
sezen'in en sevdiğim şarkılarından. kanım çekiliyor her dinlediğimde. zamanlı /zamansız vedalarımın şarkısı.
devamını gör...

(bkz: nereyi imzalıyoruz)

anca buraya yetiyor gücüm.
devamını gör...

mecliste yanlış olur
yüze vurulmaz lakin
edep erkan öğrenin
yanlız değil yalnız..
devamını gör...

"cepte" tabiri pek hoş olmasa da maalesef yerine geçecek daha iyi bir kelime yok.
nedir cepte olmak?
karşıdaki kişi size ne yaparsa yapsın gidememek demektir, size saygı duymayan ve hatta sevgisi dahi olmayan birine bile bağımlı olmak demektir. şunu unutmamalıyız ki, kimsenin hayatı bir diğerine bağlı değildir. vakti geldiği zaman, bize saygı duyulmadığı zaman ve de ilişkinin bize, kişiliğimize zarar verdiğini anladığımız an gitmek gerekiyor.
şimdi gelelim bizi cepte yapacak cümlelere:
- senden başka kimsem yok.
- sensiz yaşayamıyorum.
- beni bırakmaaa noooğluuur.
- sen gidersen ölürüm.
- sensiz yaşayamam
- seni kaybetmekten çok korkuyorum
bu noktada freud reise söz vermek istiyorum:
"bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz."
devamını gör...

bişey değişmez, orijinali datebase de kayıtlı.
devamını gör...

efendim öncelikle selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum.

havalar nasıl ve buna benzer sohbetler ile lafı dolandırmadan doğrudan konuya gireceğim.

"hikayedeki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür"

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir pazar günü sözlük kahvesinin önüne yine ve yeniden taburemi atmış bol köpüksüz hızlıca yapılmış türk kahvemi yudumluyorken bir şey dikkatimi çekti. kafa iznine çıkmadan önce insanlar maskelerini asla çıkarmazdı.aşılama oranı arttıkça maskelerin kullanım oranı ile tedbirlerin uygulama seviyesi çok aşağılara düşmüş bunu farkettim. tek doz ya da iki doz aşı yaptıran efsunlandığını düşünüyor sanırım. en büyük savaş cehalete karşı olandır diyorum ve bu konuyu kapatıyorum.bu tarz düşünceler içinden kurtulmaya çalışırken kendimi erebor altınlarının içinde arkentaşını arayan bilbo gibi hissediyordum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir anda karşıma bir smaug geldi oturdu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

heybetli,çok düzgün bir şekilde kendini ifade edebilen ve biraz dikkatsiz iseniz sesinin etkisiyle kendinizden geçip telkinlerinin "kurbanı" bile olabileceğiniz biriydi. kurban düşüncesini aklımdan geçirdiğimi anlamış olacak öyle bir bakış attı ki anlatamam küçücük yüreğim oracıkta pili bitmiş saat gibi duracaktı. konuştu ve gitti. ben o şokun etkisiyle bir şeyler söyleyemedim ama şimdi bir hüdaverdi cesareti ile bir şeyler söyleyeceğim. evet ali bey amca sana diyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

#1270602 iletinizde kurban kelimesinden nefret ettiğini belirtmişsiniz lakin bu nefretiniz ile çelişen bir cümle kurmuşsunuz.
"tüm masumluğumla ve üst düzey zekamla kandırıp tüm yasa dışı faaliyetlerini itiraf ettirdim" yani demek istemişsiniz ki itiraf edebilsin diye kendimi "kurban" ettim,oltada yem oldum üstün zekamı feda ederek. kısaca "the departed leo" gibi bir şeyler yapmışsınız. umarım o filmin sonunda neler oluyor biliyorsunuzdur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

sozluk.gov.tr/

kurban

3. isim, mecaz bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse



salvadore kendisinin resmini yaptırma iznini vererek #1204536 zaten açıklamaya gerek kalmadan "resim kurbanı" olmuştur.

#1270602
"salvadore şiirden anlayan bir insan, bu yüzden kurban olduğunu düşünmüyorum"
bu kısmı hiç anlamadım şiirden anlayan biri kurban statüsüne giriş hakkı kazanmıyor mu demek istediniz?

"geçmiş olsun dileklerinizi kabul ediyorum yine de. büyüklük bizde kalsın.. kendisini meiji döneminden günümüze davet ediyorum"
davete icabet etmek sünnettir diyerek biraz din vurgusu yaparak ilahiler eşliğinde uzaklaşıyorum.

meiji döneminden sevgiler ve saygılar bizden. yazım tarzınız çok tanıdık geldi daha önce konuştuk diye düşünüyorum.

not: mesaj kutumda tadilat var bu sebeple bir süre kapalı olacaktır. balkonu mutfağa katıp amarigan mutfak yapmayı düşünüyorum türk hanımlarının hayali olan. ayrıca yerleri kalebodur,ocağı mermer ya da granit yaptırdıktan sonra duvarları deniz mavisine boyayıp tekrardan açmayı düşünüyorum mesaj kutumu.
devamını gör...

ankara'da sadece rozet vardı.
bozuldum ama şimdi.
hani benim nickli yaka kartım.
olmadı böle, incindim.
biri benim gönlümü alsın.
devamını gör...

bazı insanların içinde bulunduğu manyaklıktır. renkli kalemler almak renkli defterler almak onlar için bağımlılıktır.
ayrıca kırtasiye alışverişi yapmak çoğu insanı ders çalışma isteği getirecek şekilde motive eder.
devamını gör...

inanmıyorum bana sen ilksin demişti...
devamını gör...

mevcut ligimizde şuan önde olan takım trabzonspor ligin en centilmeni olarak görülüyor.

ligin en hırçını ise fatih karagümrük.
devamını gör...

bir yazar çeşidi.

benim bu gruba girmediğim 1-2 kez kanıtlandığı için rahat rahat konuşabilirim sanırım.

insan olduğumuza göre çok çeşitli huylara da sahibiz demektir. şimdi ben burada sürekli kendi çapımda fizik mizik bir şeyler karalıyorum diye, gerçek hayatta yatıp kalkıp fizik konuşmuyorum elbette. yeri geliyor dalgamı geçiyorum, yeri geliyor bunalıp üzülüyorum, yeri geliyor sinirleniyorum... bu durumda, eğer gelip burada rol yapmıyorsam, bunların hepsini sözlüğe de yansıtmam gayet normal.

sıkıntı, farklı tarzda bir şeyler yazdığınızda "cıvıttığınızın" sanılması. değil efendim; arada ipin ucunu kaçırsak da dün neysek bugün de oyuz. kendimiz olmak imajımızı sarsmaksa varsın sarsılsın o imaj! olduğumuz gibi kabul edenlerin başımızın üzerinde yeri var.
devamını gör...

yahu tamam sözlükte troll olsun olmasın demiyoruz, hobi olarak yine olsun. ama artık kaliteyi abaza ergen seviyesine düşürdüler. cinsel, leş başlıklar ve tanımlar aldı gitti. sözlük modlarıyla iyi anlaşmama rağmen, elli kere söyledim size banlayın artık şu adamları diye. neden kimse bunun üzerine düşmüyor anlamıyorum artık ?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim