salut
romence ''merhaba'' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
ilk sevgilinin ismi
yazman gurban oluyim sevda sırrınan olur .
devamını gör...
gülünmemesi gereken durumda gelen gülme isteği
gerçekten zoru bir durum. biriyle dövüşeceğim nerdeyse tartışmanın ortasında gülme geliyor bana. haksız olduğumu bildiğim konuda laf yerken gülme geliyor. cenazedeyim yahu ninemin cenazesindeyim, üzgünüm de hani gerçekten ama gülme geliyor tutamıyorum.
devamını gör...
türkiye’nin en iyi müzik grubu
pentagram varken başka bir grup yazan müziği bıraksın.
devamını gör...
ertesi gün yağlanan saç
kıskanılacak bir şey değildir efendim. hele kafanızda bir de benim gibi beş dikiş varsa daha da beter bir hal alan durumdur hatta.
saçlarım uzun. on gün saçımı yıkamam yasak. ertesi gün yağlanan ince telli bir saça sahibim ve üstelik saç derim de baticon ve kan ile kaplı. kurtlanıcam.
saçlarım uzun. on gün saçımı yıkamam yasak. ertesi gün yağlanan ince telli bir saça sahibim ve üstelik saç derim de baticon ve kan ile kaplı. kurtlanıcam.
devamını gör...
gurbetçi diyalogları
yaz aylarında otobüste, yolda, sokak ve uçakta hatta zaman zaman ailelerimizin içinde maruz kaldığımız güldüren diyaloglar bütünü. çoğunlukla o aksandan pek bi halt anlamıyoruz. genelde onlarda da "lan beni kandıracaklar mı acaba" düşüncesi oluyor.
devamını gör...
icradan mal almak
bunun bile mafyası var, herkes istediğinde icradan bir şey alamaz ya icra memurları ile ortak veya tanıdık olman lazım, zaten değerli eşya,takı falan varsa çoktan bir akrabaya satılmış olur.
devamını gör...
kaşar peynirinin yakıştığı yemekler
sanırım her yemeğe koyabilirim diyeceğim başlık.
öyle ki kardeşim " abla korkuyorum artık, tatlılara da kaşar rendeleyeceksin" diye sitem etmişti.*
öyle ki kardeşim " abla korkuyorum artık, tatlılara da kaşar rendeleyeceksin" diye sitem etmişti.*
devamını gör...
lucifer denilen herifi dövdüreceğim
(bkz: ağzı kokan iri popolu kadınlardan hoşlanıyorum)
yukarıdaki hikayede anlatılan "sevgili" bu katagoriden sanırım.*
yukarıdaki hikayede anlatılan "sevgili" bu katagoriden sanırım.*
devamını gör...
sınıfta başka kimseyle muhatap olmayan liseli itici çift
işte o çiftler şimdinin aynı instagram hesabını kullanan çiftler.
melek miramız 1 yaşına bastı vik vik vik
bugün yürümeyi öğrendik alkııııışşşş gibi saçma sapan paylaşımlarınlarından tanıyabilirsiniz onları.
iticilik konusunda hiçbir şey kaybetmediler bilakis daha da itici olarak devam etmekleteler.
melek miramız 1 yaşına bastı vik vik vik
bugün yürümeyi öğrendik alkııııışşşş gibi saçma sapan paylaşımlarınlarından tanıyabilirsiniz onları.
iticilik konusunda hiçbir şey kaybetmediler bilakis daha da itici olarak devam etmekleteler.
devamını gör...
ölümden daha beter olan şeyler
ölmeyi istemektir, içinde bulunduğunuz ruh hâlini, olduğunuz kişiyi sevmemektir.
aynada gördüğünüz kişiyle aranızın limoni olmasıdır.
of çok fena, yazarken öldüm.
aynada gördüğünüz kişiyle aranızın limoni olmasıdır.
of çok fena, yazarken öldüm.
devamını gör...
normal sözlük moderasyon sevgi sıralaması
var bir kaç tane şimdi isim saymayayım ayıp olur başkalarına. üzülürler sonra.*belki üstümüzden bir tır geçer beni sevmiyor musun ben senin favori modun değil miyim falan derler hiç uğraşamam.*
devamını gör...
ülkenin geri kalmışlık belirtileri
memlekette herkesin, her şeyin fanatiği olması. onun için ölüp bitmesi. olurda kendinizi herhangi bir politik görüşün tarafı olarak tanımlayacak olursanız; din gibi, dogmatik bir inanç gibi o ideolojiye tapınımın beklenmesi. amalara, fakatlara yer olmaması. hele bunun tarikat boyutuna girmiyorum bile.
devamını gör...
hamam
80'lere kadar doğan çocuklardan, hamama giden babaannesine, anneannesine eşlik etmemiş olan yoktur. eğlenceli bir sosyalleşme yeridir. sıcak ortam, bolca sıcak-soğuk su, görüş mesafesini kısaltan buhar ve sağdan soldan yükselen mırıl mırıl konuşmalara eşlik eden arada ayıp kahkahalar.
içine yedek çamaşır, havlu, şampuan, sabun, kese, lif, peştemal, terlik, krem, temiz poşet konulan çanta önceden hazırlanır. hazırlamazsanız sabun ve şampuanı içeriden sarın alabilir, diğerlerini de oradakilerden kullanabilirsiniz. hamama giriş yapar boş bir soyunma kabinine yerleşir, edep ölçünüzde soyunarak peştemala sarılırsınız. kimisi iç çamaşırını çıkarmaz, kimisi mayo giyer, kimisi sadece külot, kimisi de sadece peştemal. poşetin içine getirdiğiniz banyo malzemelerini, havlunuzu ve odanızın anahtarını koyarsınız.

nefes ve denge sorununuz varsa yavaş hareket etmelisiniz. sıcak kısıma hemen girilmez. büyük ağır kapıyı açıp önce soğukluğa girilir. burası esas kısımdan daha serindir ama ilk girişte hem çok sıcak hem de buharlı gelir. burada biraz oyalanıp, sıcağa ve buhara alışıp, etrafı net görmeye başlayıp, vücudunuz nemlendiğinde diğer kocaman ağır kapıyı açıp ana bölüme geçebilirsiniz. burada; altında ateş yanan, dolayısıyla çok sıcak olan, mermerden yapılmış kocaman alçak bir yuvarlak masa gibi olan göbek taşını görürsünüz. tabii çok sıcak ve çok buhar*. göbek taşı ortada bulunur, etrafında yıkanmak için kurnalar vardır. bu kısmı salon gibi düşünürsek, girişi buradan olan başka küçük odalar vardır. sadece sauna odasının kapısı olur, diğerleri açıktır. odalardan bir ya da bir kaç tanesinde yine mermerden, tezgah gibi uzanma yerleri bulunur. buraya önce sırt üstü sonra yüz üstü uzanırsınız ve natır*; isteğinize göre size komple sabunlayıp şampuanla yıkar ya da sadece keseleyip lifler. isterseniz masaj bile yapar.

keyfinize ve yer olmasına göre odaya geçer ya da göbek taşının etrafındaki kurnalardan birine konuşlanırsınız*. sıcak suları dökünmeye başlarsınız. arada arkadaşlarınıza tas dolusu soğuk su atar çığlıklar kahkahalara eşlik ederken terlersiniz, kirleriniz kabarır. (bu aşamada şampuan ve duş jeli kullanmamalısınız çünkü vücudunuzu kayganlaştırır, kese kayar ve kir çıkmaz.) natır, arada gelip; elini vücudunuza sürterek kirleriniz yuvarlanıyor mu, diye kontrol eder. kirler* yumuşamışsa sizi güzelce iki tur önlü arkalı keseleyip, köpük köpük lifler. bu bölüm çokomelli; tamamen natırın kontrolünde ellenmedik yeriniz kalmayacak şekilde paklanırsınız. iç çamaşırı natırın işine engel değildir. ayrıca onların keseleri zımpara kağıdına benzer olup bazen hamam sonrası derilerinizin yüzülmüş olduğunu görebilirsiniz*.
kurnanıza geçip saçınızı başınızı yıkama aşamasına geçme vaktidir artık. saçınızı hızlıca bir tur şampuanlar kremlersiniz çünkü çok su kaybetmişsinizdir, içiniz yanar. havluya sarınıp dışarı çıkarsınız. serin hava yüzünüze çarpıp sizi kendinize getirir. soyunma odalarının olduğu bölüm de genelde salon gibi olup küçük soyunma odalarıyla çevrilidir. bu salonun ortasında bir havuz ve onu çevreleyen oturma alanları bulunur. işte oraya oturup pembe vücudunuz, kırmızı yanaklarınızla parlayarak varsa, ekşi soğuk ayran, yoksa gazoz/soda/su içer tekrar hamama girersiniz.

bu artık son tur yıkanmadır. yavaş yavaş, güzelce tekrar saçınızı yıkar kremler, liflenir, durulanır, havlunuza sarınıp çıkarsınız. odanıza geçip kremlenir, sıkıca giyinirsiniz. hamamda saç kurutma makinesi bulunur. genelde sıra olur, bu esnada yine bir şeyler içerek beklersiniz. hava sıcak da olsa soğuk da olsa kendiniz iyi korumalısınız çünkü hem deriniz inceldi hem de bütün gözenekleriniz açıldı. hamama akşam gitmek, sonrasına bir iş bırakmamak, eve dönüp fazla oyalanmadan misler gibi uyumak en iyisidir. hadi sıhhatler olsun.
içine yedek çamaşır, havlu, şampuan, sabun, kese, lif, peştemal, terlik, krem, temiz poşet konulan çanta önceden hazırlanır. hazırlamazsanız sabun ve şampuanı içeriden sarın alabilir, diğerlerini de oradakilerden kullanabilirsiniz. hamama giriş yapar boş bir soyunma kabinine yerleşir, edep ölçünüzde soyunarak peştemala sarılırsınız. kimisi iç çamaşırını çıkarmaz, kimisi mayo giyer, kimisi sadece külot, kimisi de sadece peştemal. poşetin içine getirdiğiniz banyo malzemelerini, havlunuzu ve odanızın anahtarını koyarsınız.

nefes ve denge sorununuz varsa yavaş hareket etmelisiniz. sıcak kısıma hemen girilmez. büyük ağır kapıyı açıp önce soğukluğa girilir. burası esas kısımdan daha serindir ama ilk girişte hem çok sıcak hem de buharlı gelir. burada biraz oyalanıp, sıcağa ve buhara alışıp, etrafı net görmeye başlayıp, vücudunuz nemlendiğinde diğer kocaman ağır kapıyı açıp ana bölüme geçebilirsiniz. burada; altında ateş yanan, dolayısıyla çok sıcak olan, mermerden yapılmış kocaman alçak bir yuvarlak masa gibi olan göbek taşını görürsünüz. tabii çok sıcak ve çok buhar*. göbek taşı ortada bulunur, etrafında yıkanmak için kurnalar vardır. bu kısmı salon gibi düşünürsek, girişi buradan olan başka küçük odalar vardır. sadece sauna odasının kapısı olur, diğerleri açıktır. odalardan bir ya da bir kaç tanesinde yine mermerden, tezgah gibi uzanma yerleri bulunur. buraya önce sırt üstü sonra yüz üstü uzanırsınız ve natır*; isteğinize göre size komple sabunlayıp şampuanla yıkar ya da sadece keseleyip lifler. isterseniz masaj bile yapar.

keyfinize ve yer olmasına göre odaya geçer ya da göbek taşının etrafındaki kurnalardan birine konuşlanırsınız*. sıcak suları dökünmeye başlarsınız. arada arkadaşlarınıza tas dolusu soğuk su atar çığlıklar kahkahalara eşlik ederken terlersiniz, kirleriniz kabarır. (bu aşamada şampuan ve duş jeli kullanmamalısınız çünkü vücudunuzu kayganlaştırır, kese kayar ve kir çıkmaz.) natır, arada gelip; elini vücudunuza sürterek kirleriniz yuvarlanıyor mu, diye kontrol eder. kirler* yumuşamışsa sizi güzelce iki tur önlü arkalı keseleyip, köpük köpük lifler. bu bölüm çokomelli; tamamen natırın kontrolünde ellenmedik yeriniz kalmayacak şekilde paklanırsınız. iç çamaşırı natırın işine engel değildir. ayrıca onların keseleri zımpara kağıdına benzer olup bazen hamam sonrası derilerinizin yüzülmüş olduğunu görebilirsiniz*.
kurnanıza geçip saçınızı başınızı yıkama aşamasına geçme vaktidir artık. saçınızı hızlıca bir tur şampuanlar kremlersiniz çünkü çok su kaybetmişsinizdir, içiniz yanar. havluya sarınıp dışarı çıkarsınız. serin hava yüzünüze çarpıp sizi kendinize getirir. soyunma odalarının olduğu bölüm de genelde salon gibi olup küçük soyunma odalarıyla çevrilidir. bu salonun ortasında bir havuz ve onu çevreleyen oturma alanları bulunur. işte oraya oturup pembe vücudunuz, kırmızı yanaklarınızla parlayarak varsa, ekşi soğuk ayran, yoksa gazoz/soda/su içer tekrar hamama girersiniz.

bu artık son tur yıkanmadır. yavaş yavaş, güzelce tekrar saçınızı yıkar kremler, liflenir, durulanır, havlunuza sarınıp çıkarsınız. odanıza geçip kremlenir, sıkıca giyinirsiniz. hamamda saç kurutma makinesi bulunur. genelde sıra olur, bu esnada yine bir şeyler içerek beklersiniz. hava sıcak da olsa soğuk da olsa kendiniz iyi korumalısınız çünkü hem deriniz inceldi hem de bütün gözenekleriniz açıldı. hamama akşam gitmek, sonrasına bir iş bırakmamak, eve dönüp fazla oyalanmadan misler gibi uyumak en iyisidir. hadi sıhhatler olsun.
devamını gör...
karısını eniştesi ile ilişkiye zorlayan adam
çok mu şaşırdınız? doğuda bu yıllardır yapılıyor. lisedeki arkadaşım 17 yaşında amcası sandığı kişinin gerçek babası olduğunu öğrendi. çocuğu olmayanlara inek, öküz, tarla karşılığı çocuk satılıyordu.
devamını gör...
mideme saygım yok yiyecek ve içecekleri
tok olduğu halde yenilib içilen her türlü qıda
devamını gör...
takip etmenin ne işe yaradığını çözememek
yardım ve tematik'in arasında takip diye bir buton var. takip ettiğin yazarların entrilerini ona tıklayarak görebiliyorsun.
bir kişiyi takip etme nedenin de yazığı yazıları beğeniyor oluşundur. yazdığı entrilerin arasından kaçırdığın/görmediğin olduğunda da demin anlattığım butona tıklayarak görebiliyorsun.
işte takip buna yarıyor.
bir kişiyi takip etme nedenin de yazığı yazıları beğeniyor oluşundur. yazdığı entrilerin arasından kaçırdığın/görmediğin olduğunda da demin anlattığım butona tıklayarak görebiliyorsun.
işte takip buna yarıyor.
devamını gör...
küpe takan erkek modeli
yakışan taksın, kesinlikle tuhaf bir durum değil.
devamını gör...
bibliyoterapi
"biblion"(kitap ) ve "therapeo"(iyileşme ) kelimelerinin birleşmesinden oluşan "kitap yoluyla iyileşme" anlamına gelir.
bu terim ilk kez 1916'da samuel grother tarafından kullanılmış.
yalnız kitapların iyileştirici etkisi geçmişten günümüze bir şekilde fark edilmiştir.
örnek olarak nicola tesla'yı verebiliriz.
tesla, çocukluk dönemlerinde birkaç ağır hastalık geçirir.
okumaya olan düşkünlüğünden dolayı hastalık süresince kendisine bir kütüphane tarafından sürekli kitaplar gönderilir.
bu kitaplar arasında, mark twain'in romanları da bulunmaktadır.
tesla'ya göre kendisini iyileştiren mark twain'in romanlarıdır:
"bir gün elime birkaç kitap tutuşturdular. daha önce hiç böyle kitaplar okumamıştım, bana içinde bulunduğum umutsuz durumu unutturacak kadar etkileyiciydiler. bunlar mark twain'in, okumamı izleyen mucizevî iyileşme dönemimi de borçlanmış olabileceğim ilk eserleriydi."
çok sonraları bu ikili iki iyi arkadaş olurlar neyse bu da başka bir başlığın konusu.
daha da eskiye gidersek, eski yunan'da kütüphaneler okuma, dinlenme ve düşünme yeri olarak tasarlanmıştır.
kitabın iyileştirici etkisini fark eden eski yunan'lılar kütüphanelerinin girişine " ruhun şifa yeri" yazmışlardır.
peki nedir bibliyoterapinin faydaları?
bir makaleye göre bibliyoterapinin faydaları ve amaçları şunlardır:
(1) bireyin kendini tanımasına ve keşfetmesine yardımcı olabilme,
(2) kendi sorunlarına benzer sorunları olan kişilerin de olduğunu fark edebilmelerine yardımcı olabilme.
(3) kendine ve başkalarına ilişkin farkındalık sağlayabilme.
(4) bireyin daha olumlu bir benlik duygusu geliştirmesine yardım edebilme.
( 5) sorunlarının çözümüne ilişkin içgörü kazanabilmelerini sağlayabilme.
(6) duygusal boşalım ve zihinsel stresten kurtulmasını sağlayabilme.
(7) bir sorunun farklı çözüm yolları olduğunu görebilmelerini
sağlayabilme.
(8) yeni değerler, tutumlar ve davranışlar geliştirmelerini sağlayabilme.
(9) başkaları ile empati kurmalarını ve olaylara diğerlerinin gözü ile bakmalarını sağlayabilme, (10) yaşanılan toplumun değerlerine farkındalık sağlayabilme.
( 11) farklı ve yeni durumlara uyum sağlamalarına yardımcı olabilme.
(12) bireylerin kendilerini dürüstçe değerlendirmelerini sağlayabilme.
(13) anne, baba ve çocuk arasındaki çatışmaların çözü-münü sağlayabilme.
(14) çocuk ve gençlerin gelişimsel ihtiyaçlarıyla baş edebilmelerini sağlayabilme.
(15) alternatif çözüm önerileri geliştirebilme.
(16) bireylerin tutum ve davranışlarını analiz edebilmeleri için onlara yardım edebilme.
(17) danışanın kendi sorunları ile başkalarının sorunları arasındaki benzerlikleri görebilmesine yardım edebilme ve danışanın
toplumla çatışma yaşamadan uyum sağlayabilmesine yardım edebilmektir.
bu terim ilk kez 1916'da samuel grother tarafından kullanılmış.
yalnız kitapların iyileştirici etkisi geçmişten günümüze bir şekilde fark edilmiştir.
örnek olarak nicola tesla'yı verebiliriz.
tesla, çocukluk dönemlerinde birkaç ağır hastalık geçirir.
okumaya olan düşkünlüğünden dolayı hastalık süresince kendisine bir kütüphane tarafından sürekli kitaplar gönderilir.
bu kitaplar arasında, mark twain'in romanları da bulunmaktadır.
tesla'ya göre kendisini iyileştiren mark twain'in romanlarıdır:
"bir gün elime birkaç kitap tutuşturdular. daha önce hiç böyle kitaplar okumamıştım, bana içinde bulunduğum umutsuz durumu unutturacak kadar etkileyiciydiler. bunlar mark twain'in, okumamı izleyen mucizevî iyileşme dönemimi de borçlanmış olabileceğim ilk eserleriydi."
çok sonraları bu ikili iki iyi arkadaş olurlar neyse bu da başka bir başlığın konusu.
daha da eskiye gidersek, eski yunan'da kütüphaneler okuma, dinlenme ve düşünme yeri olarak tasarlanmıştır.
kitabın iyileştirici etkisini fark eden eski yunan'lılar kütüphanelerinin girişine " ruhun şifa yeri" yazmışlardır.
peki nedir bibliyoterapinin faydaları?
bir makaleye göre bibliyoterapinin faydaları ve amaçları şunlardır:
(1) bireyin kendini tanımasına ve keşfetmesine yardımcı olabilme,
(2) kendi sorunlarına benzer sorunları olan kişilerin de olduğunu fark edebilmelerine yardımcı olabilme.
(3) kendine ve başkalarına ilişkin farkındalık sağlayabilme.
(4) bireyin daha olumlu bir benlik duygusu geliştirmesine yardım edebilme.
( 5) sorunlarının çözümüne ilişkin içgörü kazanabilmelerini sağlayabilme.
(6) duygusal boşalım ve zihinsel stresten kurtulmasını sağlayabilme.
(7) bir sorunun farklı çözüm yolları olduğunu görebilmelerini
sağlayabilme.
(8) yeni değerler, tutumlar ve davranışlar geliştirmelerini sağlayabilme.
(9) başkaları ile empati kurmalarını ve olaylara diğerlerinin gözü ile bakmalarını sağlayabilme, (10) yaşanılan toplumun değerlerine farkındalık sağlayabilme.
( 11) farklı ve yeni durumlara uyum sağlamalarına yardımcı olabilme.
(12) bireylerin kendilerini dürüstçe değerlendirmelerini sağlayabilme.
(13) anne, baba ve çocuk arasındaki çatışmaların çözü-münü sağlayabilme.
(14) çocuk ve gençlerin gelişimsel ihtiyaçlarıyla baş edebilmelerini sağlayabilme.
(15) alternatif çözüm önerileri geliştirebilme.
(16) bireylerin tutum ve davranışlarını analiz edebilmeleri için onlara yardım edebilme.
(17) danışanın kendi sorunları ile başkalarının sorunları arasındaki benzerlikleri görebilmesine yardım edebilme ve danışanın
toplumla çatışma yaşamadan uyum sağlayabilmesine yardım edebilmektir.
devamını gör...
normal sözlük profilime kim baktı eklentisi
bilgi vermekten çok kimin ilgisini çekmişim diye yazan yazarın isteği. iko hiiç gerek yok dostum, aman diyeyim galeyana gelme. böyle de iyiyiz. teşekkür ederim
devamını gör...