normal sözlük'te küfrün yasak olması
yazılı bir interaktif platformda çok da ihtiyaç duymayacağınız basit bir eylemdir ama çok değerlidir.
8-9 yıldır sözlüklerde cirit atmış biri olarak, sadece bu özelliğini koruyarak bile müthiş yerlere geleceğini düşünüyorum. bir interaktif platformda seviyeye yüksek tutmak için en ciddi atılımdır.
bir şeyi ifade ederken, bir bilgiyi aktarırken, bir yorumda bulunurken, bir olayı tasvir ederken küfüre ihtiyacımız yoktur. bu yaşamımız içerisinde dilimize bulaşmış bir şey olabilir belki ama bunu kullanmadan iletişim kurulabilecek bir platform olarak kalabilmek ne kadar değerli. bu üslubu tercih etmemek, başka yollar, başka tasvirler kullanarak iletişim kurmak sizce de çok değerli değil mi?
bugün binlerin yarın on binlerin, yüz binlerin olacağı bu platformu en temelinden böyle inşa etmek ve bunu yıllar içerisinde doğal reflekse dönüşeceğini hayal etmek, yazmaktan okumaktan çekinmeyeceğiniz, bu üslup ile karşı karşıya kalmayacağınız, küfürden bakir bir interkaktif platform kalabilmek. ne kadar kolay ama ne kadar büyük bir hayal.
sözlüğe gelmemde beni en çok teşvik eden şeydir. moderasyon bundan bir cayarsa benden çekeceği var demedi demesinler. elleri arkada bağlayan köy muhtarı gibi dolanıyorum haberleri olsun*.
8-9 yıldır sözlüklerde cirit atmış biri olarak, sadece bu özelliğini koruyarak bile müthiş yerlere geleceğini düşünüyorum. bir interaktif platformda seviyeye yüksek tutmak için en ciddi atılımdır.
bir şeyi ifade ederken, bir bilgiyi aktarırken, bir yorumda bulunurken, bir olayı tasvir ederken küfüre ihtiyacımız yoktur. bu yaşamımız içerisinde dilimize bulaşmış bir şey olabilir belki ama bunu kullanmadan iletişim kurulabilecek bir platform olarak kalabilmek ne kadar değerli. bu üslubu tercih etmemek, başka yollar, başka tasvirler kullanarak iletişim kurmak sizce de çok değerli değil mi?
bugün binlerin yarın on binlerin, yüz binlerin olacağı bu platformu en temelinden böyle inşa etmek ve bunu yıllar içerisinde doğal reflekse dönüşeceğini hayal etmek, yazmaktan okumaktan çekinmeyeceğiniz, bu üslup ile karşı karşıya kalmayacağınız, küfürden bakir bir interkaktif platform kalabilmek. ne kadar kolay ama ne kadar büyük bir hayal.
sözlüğe gelmemde beni en çok teşvik eden şeydir. moderasyon bundan bir cayarsa benden çekeceği var demedi demesinler. elleri arkada bağlayan köy muhtarı gibi dolanıyorum haberleri olsun*.
devamını gör...
normal sözlük vs ekşi sözlük
hepsinin en büyük sorunu zaman içinde belirli grupların tekeline geçmesi.
şu anda bu genellikle ,
-sağ görüşlü kesim,
-bel altı muhabbeti seven kesim,
-ceviz kabuğunu doldurmayacak magazin sevenler grubu ,
-hanım peşinde koşan kesim,
-ergen kesim
olarak göstermekte kendini.
hayatın gerçeklerini görmeye ve bu yolda bir duruş sergilemeye nedense pek yanaşılmamakta hiçbir sözlükte.
ekşi de böyle, diğerleri de .
burayı da zamanla tanıyacağız ancak ilk intibam odur ki , buranın da pek etliye sütlüye karışır bir görüntüsü yok maalesef ...
şu anda bu genellikle ,
-sağ görüşlü kesim,
-bel altı muhabbeti seven kesim,
-ceviz kabuğunu doldurmayacak magazin sevenler grubu ,
-hanım peşinde koşan kesim,
-ergen kesim
olarak göstermekte kendini.
hayatın gerçeklerini görmeye ve bu yolda bir duruş sergilemeye nedense pek yanaşılmamakta hiçbir sözlükte.
ekşi de böyle, diğerleri de .
burayı da zamanla tanıyacağız ancak ilk intibam odur ki , buranın da pek etliye sütlüye karışır bir görüntüsü yok maalesef ...
devamını gör...
tanımlarını kimin oyladığını kontrol eden yazar
o bir tanecik portakal bile beni çok mutlu ediyor. bir de büyük bir heyecanla hangi tanımım beğenilmiş diye bakıyorum. sevdiğim yazarlardan beğeni almak mutluluk katsayımı ikiye katlıyor.
devamını gör...
hapse girmek için yapılması gerekenler
gökkuşaĝı renklerinden oluşan bir giysi giymek.
okula gitmek. ( üniversite).
hakkını aramak.
birini öldürürseniz gitmezsiniz rahat olun.
okula gitmek. ( üniversite).
hakkını aramak.
birini öldürürseniz gitmezsiniz rahat olun.
devamını gör...
normal sözlük'ün 35 yaş istilasına uğramış olması
35 olsa iyi. 35 dediğin 86 doğumlu daha dünkü çocuk.
devamını gör...
sabahattin ali'den geriye kalanlar
bir şairin öldüğünde geriye ondan kalanlar
öldürüldüğü sırada okuduğu puşkin’in yevgeni onegin'i; balzac, eşi ve kızının fotoğrafı, deri montu, tıraş takımı, notları, gazete koleksiyonu, ajandası, kol saati, kanlı gömleği...
birde yazdıkları...
öldürüldüğü sırada okuduğu puşkin’in yevgeni onegin'i; balzac, eşi ve kızının fotoğrafı, deri montu, tıraş takımı, notları, gazete koleksiyonu, ajandası, kol saati, kanlı gömleği...
birde yazdıkları...
devamını gör...
köpek kalbi
yeni biten, bir ilginç kitaptır.
hikayesi baya da bir enteresan. bir kitap üzerine kaç enrry girilebilir ? aynı hikayeden kaç farklı bakış açısı çıkarılabilir ? ucu açık bu soruları sormayı bırakıp kitaba geçelim...
hikaye, yaralı bir sokak köpeğinin ideal sovyet proleterya ve günlük yaşamına eleştirileri ile başlıyor. bu betimlemeler, köpeğin üzerine kaynar su dökme, kalitesiz beslenme, vb. birtakım şeyler. iyi kalpli bir sovyet beyefendisin olaya dahil olması işleri biraz ilginçleştiriyor. insanlık ölmemiş yahu diyerek içimize akan o ılık sevgi damlaları, ilerleyen paragraflarda olayları farklı bir deli/dahi doktor hikâyesine getiriyor ( yanlış bakmadıysam bulgakov'un tıp ihtisası var. bu da okurken zevki arttırabilecek bir dipnot olarak burada dursun ) sonraki diyalog ve yaşanan olaylarda hem bir insanlık eleştirisi yapılıyor, hem de sisteme sağlam eleştirilerde bulunuyor yazarımız. bir köpek hayal edin ve sadakatini ve isteklerinin ne kadar basit olduğunu şu satırları okurken düşünün. bu köpeğjmiz insan olsa nasıl bir değişim yaşar ? sadık dostumuz ne kadar çirkinleşebilir ? bu ve daha detaylı, farklı farklı düşünceler zihninizde güzel bir egzersizi tetikleyebilir.
ayrıca şahsi kanaat olmakla beraber, george orwell hayvan çiftliği kitabından sonra fabl türünde, okumaktan en çok zevk aldığım politik eleştiri kitabı budur diyebilirim. şu an için 2. sıra bu ama sonra değişebilir mi ? değişebilir efendim.
hikayesi baya da bir enteresan. bir kitap üzerine kaç enrry girilebilir ? aynı hikayeden kaç farklı bakış açısı çıkarılabilir ? ucu açık bu soruları sormayı bırakıp kitaba geçelim...
hikaye, yaralı bir sokak köpeğinin ideal sovyet proleterya ve günlük yaşamına eleştirileri ile başlıyor. bu betimlemeler, köpeğin üzerine kaynar su dökme, kalitesiz beslenme, vb. birtakım şeyler. iyi kalpli bir sovyet beyefendisin olaya dahil olması işleri biraz ilginçleştiriyor. insanlık ölmemiş yahu diyerek içimize akan o ılık sevgi damlaları, ilerleyen paragraflarda olayları farklı bir deli/dahi doktor hikâyesine getiriyor ( yanlış bakmadıysam bulgakov'un tıp ihtisası var. bu da okurken zevki arttırabilecek bir dipnot olarak burada dursun ) sonraki diyalog ve yaşanan olaylarda hem bir insanlık eleştirisi yapılıyor, hem de sisteme sağlam eleştirilerde bulunuyor yazarımız. bir köpek hayal edin ve sadakatini ve isteklerinin ne kadar basit olduğunu şu satırları okurken düşünün. bu köpeğjmiz insan olsa nasıl bir değişim yaşar ? sadık dostumuz ne kadar çirkinleşebilir ? bu ve daha detaylı, farklı farklı düşünceler zihninizde güzel bir egzersizi tetikleyebilir.
ayrıca şahsi kanaat olmakla beraber, george orwell hayvan çiftliği kitabından sonra fabl türünde, okumaktan en çok zevk aldığım politik eleştiri kitabı budur diyebilirim. şu an için 2. sıra bu ama sonra değişebilir mi ? değişebilir efendim.
devamını gör...
sözlük yazarlarının telefon rehberlerinde kayıtlı en garip isim
devamını gör...
değmesin ellerimiz
bilmiyorum ki ben böyle bir yakarış şarkısı.
epey oldu, benim gibi yarım akıllı, yarım yanık, yarım deli ve hemen hemen aynı alkol oranına sahip biri yolladı bana, canı yanıyordu, canı çok yanıyordu, soruları vardı, sorularının muhatabı ben değildim ama belki de "bu adam anlar" diye yolladı, belki de hiç bir özel sebebi yoktu.
sonra şarkıyı dinledim, o andan itibaren de benim onmayan yangınım aklıma her geldiğinde açıp açıp dinliyorum, ne olacak ki, kaç kere yanar ki bir insan?
neyse;
becerebilenlere gelsin, ben beceremedim.
model şarkısı.
"ah ne zormuş bitsin demek
hala severken seni
dudaklarını öpmemek
bir yabancı gibi
bilirsin ayrılık konusunda
iyi değiliz ikimiz de
bir kıvılcım yeterdi her zaman
koşup geri dönmemize
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk kokan dudakların
karşısında direnmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk dolu mısraların
karşısında direnmeyi de
ah ne zormuş bitsin demek
hala severken seni
dudaklarını öpmemek
bir yabancı gibi
bilirsin ayrılık konusunda
iyi değiliz ikimiz de
bir kıvılcım yeterdi her zaman
koşup geri dönmemize
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk kokan dudakların
karşısında direnmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk dolu mısraların
karşısında direnmeyi de
işte bir kez daha
durup karşında
belki de son defa
soruyorum sana
bitti mi hikayemiz?
bu ne biçim son böyle
değmez miydi sevgimiz
savaşıp direnmeye?
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
kendimize sahip çıkıp
dünyayla yüzleşmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
korktuğumuz o gözlerin
karşısında direnmeyi de
bitmesin hikayemiz "
spotify
epey oldu, benim gibi yarım akıllı, yarım yanık, yarım deli ve hemen hemen aynı alkol oranına sahip biri yolladı bana, canı yanıyordu, canı çok yanıyordu, soruları vardı, sorularının muhatabı ben değildim ama belki de "bu adam anlar" diye yolladı, belki de hiç bir özel sebebi yoktu.
sonra şarkıyı dinledim, o andan itibaren de benim onmayan yangınım aklıma her geldiğinde açıp açıp dinliyorum, ne olacak ki, kaç kere yanar ki bir insan?
neyse;
becerebilenlere gelsin, ben beceremedim.
model şarkısı.
"ah ne zormuş bitsin demek
hala severken seni
dudaklarını öpmemek
bir yabancı gibi
bilirsin ayrılık konusunda
iyi değiliz ikimiz de
bir kıvılcım yeterdi her zaman
koşup geri dönmemize
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk kokan dudakların
karşısında direnmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk dolu mısraların
karşısında direnmeyi de
ah ne zormuş bitsin demek
hala severken seni
dudaklarını öpmemek
bir yabancı gibi
bilirsin ayrılık konusunda
iyi değiliz ikimiz de
bir kıvılcım yeterdi her zaman
koşup geri dönmemize
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk kokan dudakların
karşısında direnmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
aşk dolu mısraların
karşısında direnmeyi de
işte bir kez daha
durup karşında
belki de son defa
soruyorum sana
bitti mi hikayemiz?
bu ne biçim son böyle
değmez miydi sevgimiz
savaşıp direnmeye?
değmesin ellerimiz
buluşmasın bu gözler
yine erir gideriz
unutulur yeminler
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
kendimize sahip çıkıp
dünyayla yüzleşmeyi de
biz hiç beceremedik
sevmeyi de terk etmeyi de
korktuğumuz o gözlerin
karşısında direnmeyi de
bitmesin hikayemiz "
spotify
devamını gör...
ömer hayyam
yaratıcıya sitem etmek isteyen her bünyenin rubailerine sığındığı şairdir hayyam.
neden ateist düşünceye sahip olanlar ve de dine karşı olanlar hayyamı sever genellemesi araştırılmaya değer midir bilmem ama doğruluk payı vardır. hayyam onların sesi gibi olmuştur.
rubailerinin durumu biraz karışıktır çünkü hayyam'ın yazdığına inanılan pek çok rubai aslında onun olmayabilir. kendisinden sonraki dönemde yazdıkları yüzünden başı derde giren şairler "ben yazmadım hayyam yazdı!" diyerek postu kurtarabilmiştir.
neden ateist düşünceye sahip olanlar ve de dine karşı olanlar hayyamı sever genellemesi araştırılmaya değer midir bilmem ama doğruluk payı vardır. hayyam onların sesi gibi olmuştur.
rubailerinin durumu biraz karışıktır çünkü hayyam'ın yazdığına inanılan pek çok rubai aslında onun olmayabilir. kendisinden sonraki dönemde yazdıkları yüzünden başı derde giren şairler "ben yazmadım hayyam yazdı!" diyerek postu kurtarabilmiştir.
devamını gör...
dokuz öykü
jerome david salinger'kitabıdır.
insan gerçekleri tabi ki geç kavrıyor, ama mutlulukla sevinç arasıdaki en belirgin fark mutluluğun katı, sevincin sıvı olmasıdır.
insan gerçekleri tabi ki geç kavrıyor, ama mutlulukla sevinç arasıdaki en belirgin fark mutluluğun katı, sevincin sıvı olmasıdır.
devamını gör...
yazarların yönetimden başlık parası istemesi
yoldaş benjamin franklin'in yazarlara feda olsun diyerek başlattığı kitap kampanyasıydı spotifydı udemydi derken iyice cüzdanın dibini gören yönetimden yazarların açtığı başlık başına mangır isteme durumu.
neyse ki bugün cuma. her bir mod bir cami önüne mendil açarsa bu sorunu da çözebiliriz. ben sahte bebek alıp cami aramaya gidiyorum.
neyse ki bugün cuma. her bir mod bir cami önüne mendil açarsa bu sorunu da çözebiliriz. ben sahte bebek alıp cami aramaya gidiyorum.
devamını gör...
hbo
izlenmesi gereken hbo dizileri:
(bkz: band of brothers)
(bkz: chernobyl)
(bkz: westworld)
(bkz: game of thrones)
(bkz: the sopranos)
(bkz: oz)
(bkz: the wire)
(bkz: true detective)
(bkz: watchmen)
(bkz: band of brothers)
(bkz: chernobyl)
(bkz: westworld)
(bkz: game of thrones)
(bkz: the sopranos)
(bkz: oz)
(bkz: the wire)
(bkz: true detective)
(bkz: watchmen)
devamını gör...
maliye bakanlığı'nın kripto para borsalarından kullanıcı bilgilerini istemesi
bir salın artık ya. vatandaşın elinde ne varsa bu kadar göz konulmaz ki. napcan öğrendikten sonra ona da mı vergi bağlıcan? biz seninle ilgili bu kadar şeffaf bilgilere sahip değilken, yalanın ardı arkası kesilmezken bizimle ilgili bu kadar net bilgiye sahip olmayı istemen çok saçma.
devamını gör...
günaydın sözlük
baş ağrılı sabahlar yeniden. düşünmemi durduramıyorum ve uykularım kesik, az. gündelik hayatımda çok yoruluyorum.
mutlu olmak bir kararsa ben bu kararı vereli çok oluyor ve bu kararı uygulamak bu kararı vermekten çok daha zormuş.
mutlu olmak bir kararsa ben bu kararı vereli çok oluyor ve bu kararı uygulamak bu kararı vermekten çok daha zormuş.
devamını gör...
7 mayıs 2021 market satış yasağı
içinde yaşamasan komik ülke aslında.
devamını gör...
boşanmak
toplum tarafından çok basite alınan evlenme eyleminin, toplum tarafından çok büyütülen sonlandırılması hali.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının oy vermiyor olması
eskiden burası şirinler köyü gibiydi, herkes noel baba gibi saçıyordu oyları etrafa.
şimdi hayalet kasabaya döndük, muhtar ve köy kahvesinde ki 3 5 dayıdan başka kimsemiz kalmadı.
onlar okuyor ve oyluyorlar sözlüğün kilometre taşı bunlar, sevin onları.
şimdi hayalet kasabaya döndük, muhtar ve köy kahvesinde ki 3 5 dayıdan başka kimsemiz kalmadı.
onlar okuyor ve oyluyorlar sözlüğün kilometre taşı bunlar, sevin onları.
devamını gör...

