sosyal fobi
spot ışığı etkisi ile birleştiğinde hayatı cehenneme çeviren rahatsızlık.
devamını gör...
telefon almak zorunda mısın
sence? diyerek yanıtladığım soru.
cebimde c4 ile dolaşsam daha az korkardım, millet benim yanıma sokulmuyordu patlayacak diye.*

cebimde c4 ile dolaşsam daha az korkardım, millet benim yanıma sokulmuyordu patlayacak diye.*

devamını gör...
tanımlarını okuyarak bir yazara aşık olmak
devamını gör...
edinilmiş en kıymetli hayat tecrübesi
kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin daha doğrusu bu yetkiyi karşınızdaki insana vermeyin.tek ihtiyacımız bizimle olduğu için kendini şanslı hisseden birisi.
devamını gör...
kadınların büyümelerine rağmen ergen gibi davranması
saçma bulduğum başlık. kadınlar daha erken olgunlaşırlar lakin içlerinde hep bir cocuk vardır. bu çocuk zamanla yaşadıkları hayattan dolayı dışarı yansımaz öyle ki çocuk icerden çığlıklar atmaktadır bazen de deli dolu heyecanlı meraklı ilgiye aç cocuk yansır. sonuç olarak kadınların çocuklaşabildigi bir aile bir dünya isterim.
devamını gör...
sakıp sabancı müzesi
istanbul emirgan'da atlı köşk'te bulunan, 2002'de açılan özel müze.
joan miro, claude monet, pablo picasso, rembrandt, salvador dali, auguste rodin gibi ünlü sanatçıların eserlerini yıllar içerisinde geçici sergilerle ülkemize getirten bir müzedir.
öncelikle çok çok geniş bir koleksiyona sahip olan bir müze olduğunu söylemeliyim. ibrahim çallı, osman hamdi bey, mihri müşfik, hoca ali rıza, feyhaman duran ve daha bir çok türk ressam hakkında hem bilgi veren hem de tablolarının bulunduğu ”tanzimat’tan cumhuriyet’e: ressam hocaların ressam öğrencileri” sergisi görülmeye değer.
süleyman seyyid ve şeker ahmed paşa'nın bazı tabloları (solda), ibrahim çallı - kız portresi (1908) (sağda)
bunun yanında sabancı ailesinin yaşadığı haliyle korunmuş olan köşkün alt katında ''mobilya ve dekoratif eserler koleksiyonu'' bulunuyor. burada bir çok mobilya, avizeler ve vazolarla beraber abdülmecid efendi'nin ya da ivan ayvazovski'nin fausto zonaro'nun tablolarını da görüyoruz. özellikle bu katta gözünüzün gördüğü her şey durup incelemelik olduğu için uzun zaman ayırmanız gerekebilir. ben böyle durumlarda nereye bakacağımı şaşırıyorum.
müzenin ayrıca çok çok geniş bir ''kitap sanatları ve hat koleksiyonu'' var. burada 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar bir çok kur'an-ı kerim nüshası, padişah fermanları ve bir çok ünlü hattatın çalışmalarını görüyoruz. osman hamdi'nin çeşitli tablolarını ve bunların x-ray ışınları altında incelenerek yapılan konservasyon ve bilimsel analizleriyle ilgili bilgi verilen ''görünenin ötesinde osman hamdi bey'' sergisi de görülmeye değer.
kitap sanatları ve hat koleksiyonu (solda), osman hamdi bey - beyaz vazoda çiçekler (1876) (sağda)
ayrıca müze pandemiden yıllar yıllar önce, 2013'te başlayarak koleksiyonunu digital ssm adıyla dijitale aktardı. yukarıda bahsettiğim tüm kalıcı ve geçici sergileri internetten de inceleyebiliyoruz.
müzeye bayıldığımı eklemem lazım son olarak. özel bir müzenin bu kadar geniş bir koleksiyona sahip olması çok ilginç, türk müzeciliği için çok değerli bir müze. bahçesi de çok çok güzel bu arada. gidip uzun uzun gezilesi bir yer olduğunu söyleyebilirim.
kaynak
görsel kaynak: ben.
joan miro, claude monet, pablo picasso, rembrandt, salvador dali, auguste rodin gibi ünlü sanatçıların eserlerini yıllar içerisinde geçici sergilerle ülkemize getirten bir müzedir.
öncelikle çok çok geniş bir koleksiyona sahip olan bir müze olduğunu söylemeliyim. ibrahim çallı, osman hamdi bey, mihri müşfik, hoca ali rıza, feyhaman duran ve daha bir çok türk ressam hakkında hem bilgi veren hem de tablolarının bulunduğu ”tanzimat’tan cumhuriyet’e: ressam hocaların ressam öğrencileri” sergisi görülmeye değer.
süleyman seyyid ve şeker ahmed paşa'nın bazı tabloları (solda), ibrahim çallı - kız portresi (1908) (sağda) bunun yanında sabancı ailesinin yaşadığı haliyle korunmuş olan köşkün alt katında ''mobilya ve dekoratif eserler koleksiyonu'' bulunuyor. burada bir çok mobilya, avizeler ve vazolarla beraber abdülmecid efendi'nin ya da ivan ayvazovski'nin fausto zonaro'nun tablolarını da görüyoruz. özellikle bu katta gözünüzün gördüğü her şey durup incelemelik olduğu için uzun zaman ayırmanız gerekebilir. ben böyle durumlarda nereye bakacağımı şaşırıyorum.
müzenin ayrıca çok çok geniş bir ''kitap sanatları ve hat koleksiyonu'' var. burada 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar bir çok kur'an-ı kerim nüshası, padişah fermanları ve bir çok ünlü hattatın çalışmalarını görüyoruz. osman hamdi'nin çeşitli tablolarını ve bunların x-ray ışınları altında incelenerek yapılan konservasyon ve bilimsel analizleriyle ilgili bilgi verilen ''görünenin ötesinde osman hamdi bey'' sergisi de görülmeye değer.
kitap sanatları ve hat koleksiyonu (solda), osman hamdi bey - beyaz vazoda çiçekler (1876) (sağda) ayrıca müze pandemiden yıllar yıllar önce, 2013'te başlayarak koleksiyonunu digital ssm adıyla dijitale aktardı. yukarıda bahsettiğim tüm kalıcı ve geçici sergileri internetten de inceleyebiliyoruz.
müzeye bayıldığımı eklemem lazım son olarak. özel bir müzenin bu kadar geniş bir koleksiyona sahip olması çok ilginç, türk müzeciliği için çok değerli bir müze. bahçesi de çok çok güzel bu arada. gidip uzun uzun gezilesi bir yer olduğunu söyleyebilirim.
kaynak
görsel kaynak: ben.
devamını gör...
the man from earth
büyük ozan ali ekber çiçek'in bundan yıllar evvel bir alevi nefesine sığdırdığı filmdir.
on dört bin yıl gezdik pervanelikte
sıdkı ismin duydum divanelikte
içtim şerbetini mestanelikte
kırkların ceminde dara düş oldum
güruh-i naci'ye özümü kattım
adem sıfatında çok geldim gittim
bülbül oldum firdevs bağında öttüm
bir zaman gül için zara düş oldum
ali ekber çok büyük bir ozan, film ise kötü gibi bir filmdir babam afedersin.
on dört bin yıl gezdik pervanelikte
sıdkı ismin duydum divanelikte
içtim şerbetini mestanelikte
kırkların ceminde dara düş oldum
güruh-i naci'ye özümü kattım
adem sıfatında çok geldim gittim
bülbül oldum firdevs bağında öttüm
bir zaman gül için zara düş oldum
ali ekber çok büyük bir ozan, film ise kötü gibi bir filmdir babam afedersin.
devamını gör...
uzun entry şovenizmi
şovenizm şov yapmak değil lan ahahaha. bilgi yumağı, ilim irfan yuvası diye geldik cahil yuvası bulduk. önce şovenizm nedir onu öğrenin, ayarı sonra da verirsiniz.
devamını gör...
değiştiğini hissetmek
sanırım insanların dönemleri var.
o dönemler geçildiğinde, o duraklara uğrandığında fark etmeden değişiyorsun.
yaşadıklarının hiç mi etkisi yok? galiba var.
hayatına giren ve çıkan veya durmaya devam eden her insan sana bir şeyler öğretiyor.
iyi kötü herkes bir şeyler katıyor insana. bunu zamanla daha iyi anlıyorsun. değişiyorsun değişirken anlamıyor ama zamanla 'bana ne oldu böyle?' yahu diyorsun.
önce kabullenmiyor sonra kabullenmemenin yararının olmadığını anlıyorsun. ve en çok o zaman değişiyorsun.
ben hala direnenlerdenim. değişimi akışına bırakmayı öğrenemedim. hep ayak sürüyorum. hee eskisi eski tadı veriyor mu? yoo, ama ben inatla yine de değişmemek için uğraşıyorum.
hoş çok yollar katettim. nerelerden buralara geldim bir bilseniz. değişimin içinden geçip beş tur attım.
değişmek güzeldir aslında bunu fark etmek kabul etmek daha da güzel.
bu duyguyu daha sakin yaşamayı bilene ne mutlu. ben bu durumla savaş halindeyim. kazanan mı? hep o oluyor. iyi ki de o oluyor.
o dönemler geçildiğinde, o duraklara uğrandığında fark etmeden değişiyorsun.
yaşadıklarının hiç mi etkisi yok? galiba var.
hayatına giren ve çıkan veya durmaya devam eden her insan sana bir şeyler öğretiyor.
iyi kötü herkes bir şeyler katıyor insana. bunu zamanla daha iyi anlıyorsun. değişiyorsun değişirken anlamıyor ama zamanla 'bana ne oldu böyle?' yahu diyorsun.
önce kabullenmiyor sonra kabullenmemenin yararının olmadığını anlıyorsun. ve en çok o zaman değişiyorsun.
ben hala direnenlerdenim. değişimi akışına bırakmayı öğrenemedim. hep ayak sürüyorum. hee eskisi eski tadı veriyor mu? yoo, ama ben inatla yine de değişmemek için uğraşıyorum.
hoş çok yollar katettim. nerelerden buralara geldim bir bilseniz. değişimin içinden geçip beş tur attım.
değişmek güzeldir aslında bunu fark etmek kabul etmek daha da güzel.
bu duyguyu daha sakin yaşamayı bilene ne mutlu. ben bu durumla savaş halindeyim. kazanan mı? hep o oluyor. iyi ki de o oluyor.
devamını gör...
mia kokkini grammi
benim kırmızı çizgim anlamına gelen natasa theodoridou şarkısı.
türkçe sözleri;*
"dumanla sakladım yüzümü
kaç hüznü sığdırabilirim ki bir bardağa
hayatımı senin ellerine bağlamamı söyledin
düşmeye bıraktın sonra da beni
yüzüm donuk ve ölü
gözyaşlarını kurutmayı öğrenmiş bir taş gibi
bu gece aşk, direksiyonu bırakıyor
bense tek başıma yürüyorum
hangi gökyüzüne sığarız biz ikimiz
zamanı geldi artık benim de bir şeyler yapmamın
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız
yüzüm kapalı bir pencere
erimiş bir demir vücudum nereye dokunsam
paslanmayayım diye cama çevirdin beni
kırılmamı istiyorsun şimdi de
yüzüm karanlık bir balkon
hiç bir zaman bakmaya cesaret edemediğin
gittiğimde, arama benim dokunuşumu
çağırma beni
hangi gökyüzüne sığarız biz ikimiz
zamanı geldi artık benim de bir şeyler yapmamın
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız"
spotify for natasa mou!
türkçe sözleri;*
"dumanla sakladım yüzümü
kaç hüznü sığdırabilirim ki bir bardağa
hayatımı senin ellerine bağlamamı söyledin
düşmeye bıraktın sonra da beni
yüzüm donuk ve ölü
gözyaşlarını kurutmayı öğrenmiş bir taş gibi
bu gece aşk, direksiyonu bırakıyor
bense tek başıma yürüyorum
hangi gökyüzüne sığarız biz ikimiz
zamanı geldi artık benim de bir şeyler yapmamın
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız
yüzüm kapalı bir pencere
erimiş bir demir vücudum nereye dokunsam
paslanmayayım diye cama çevirdin beni
kırılmamı istiyorsun şimdi de
yüzüm karanlık bir balkon
hiç bir zaman bakmaya cesaret edemediğin
gittiğimde, arama benim dokunuşumu
çağırma beni
hangi gökyüzüne sığarız biz ikimiz
zamanı geldi artık benim de bir şeyler yapmamın
kırmızı bir çizgi çekiyorum artık her şeye
yanlış yolda olan bir aşkı siliyorum
madem öyle istiyorsun, bu olsun en büyük anımız"
spotify for natasa mou!
devamını gör...
eyluling
kafa sözlük yönetiminin hücuma yönelik orta saha transferi olarak kadrosuna kattığı taze kan.
forumsal tanımlar ile mücadelede bitirici vuruşlar beklemekteyiz kendisinden.
forumsal tanımlar ile mücadelede bitirici vuruşlar beklemekteyiz kendisinden.
devamını gör...
mu kıtası
efsanelerde yer alan utopik mi yoksa gercek mi oldugu bilinmeyen kita parcasi - uygarlik. ilk kez james churchward adli ingiliz arastirmaci/tarihci tarafindan varligi ileri surulmustur. kita hakkinda ingiliz arastirmaci yaklasik 50 yil suren arastirmalar yapmis, kitayla alakali 5 kitap yazmistir...
1883'te churchward hindistan ziyaretinde bulunur. gezdigi bir manastirda, rahibin gosterdigi tabletleri incelemeye baslar. 12 sene icerisinde tabletin dilini cozumlemeyi basarir. tabletler 15 bin yil oncesinde yazilmis olup, elde ettigi sonuca gore de mu kitasi'nin konumunun buyuk okyanus'ta amerika ve asya kitalari arasinda ve neredeyse avusturalya kitasi'nin bir kac misli buyuklugunde oldugu sonucuna varir. hatta hawaii, fiji, malezya gibi adalarinda bu kitadan arta kalan adalar oldugunu one surer.

elde edilen bilgiler dahilinde mu kitasi'nda 50 bin yil once 64 milyon kisi yasiyordu. halkin geneli tek tanrili bir inanca sahiplerdi. teknolojileri cok gelismis olup (oyle ki telepati, astral seyahat, dedubluman gibi doga ustu yeteneklere sahiplerdi) 70 bin yil oncesinde diger uygarliklarda da koloni kurmuslardir. hindistan, babil, misir, pers gibi uygarliklar, arastirmalar sonucunda elde edilen kolonilerden bir kaci. keza uygur imparatorluguyla baglantili olduklari, dolayisiyla turklerle de akraba olduklari churchward tarafindan iddia edilmektedir. iddialar vakti zamaninda ataturk'un bile ilgisini cekmis olacak ki, mu kitasi'ni arastirmasi icin bir heyet olusturdugu bilinmektedir.
mu'nun nasil yok oldugu hakkinda bircok iddia bulunmaktadir lakin kitanin varligi bile henuz kanitlanmamistir. churchward'in cozumledigi tabletlerde kitanin depremler, tsunamiler ve tufanlardan dolayi yok oldugu sonucuna ulasmis. bir diger buldugu bir piramidin uzerine kazinmis yazi ise şöyledir;
6 kaan yılı zak ayı ıı maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 şuen'e kadar devam etti. mu kıtası felakete kurban gitti. mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. felaket, 64 milyon insanın ölümüne sebep oldu
donen diger soylentilere gore ise, bir diger kayip kita atlantis halkiyla aralarinda savas ciktigi savasta cok yuksek duzeyde silahlarin kullanimi sonucu dev dalgalarin olustugu ve ayni anda battiklari soyleniyor. hatta yine atlantis kitasi'yla beraber tanriya ortak kosma, azginlik ve sapkinlik gibi nedenlerden cezalandirilip yok edildikleri bir diger teoriler arasinda...
kaynak
1883'te churchward hindistan ziyaretinde bulunur. gezdigi bir manastirda, rahibin gosterdigi tabletleri incelemeye baslar. 12 sene icerisinde tabletin dilini cozumlemeyi basarir. tabletler 15 bin yil oncesinde yazilmis olup, elde ettigi sonuca gore de mu kitasi'nin konumunun buyuk okyanus'ta amerika ve asya kitalari arasinda ve neredeyse avusturalya kitasi'nin bir kac misli buyuklugunde oldugu sonucuna varir. hatta hawaii, fiji, malezya gibi adalarinda bu kitadan arta kalan adalar oldugunu one surer.

elde edilen bilgiler dahilinde mu kitasi'nda 50 bin yil once 64 milyon kisi yasiyordu. halkin geneli tek tanrili bir inanca sahiplerdi. teknolojileri cok gelismis olup (oyle ki telepati, astral seyahat, dedubluman gibi doga ustu yeteneklere sahiplerdi) 70 bin yil oncesinde diger uygarliklarda da koloni kurmuslardir. hindistan, babil, misir, pers gibi uygarliklar, arastirmalar sonucunda elde edilen kolonilerden bir kaci. keza uygur imparatorluguyla baglantili olduklari, dolayisiyla turklerle de akraba olduklari churchward tarafindan iddia edilmektedir. iddialar vakti zamaninda ataturk'un bile ilgisini cekmis olacak ki, mu kitasi'ni arastirmasi icin bir heyet olusturdugu bilinmektedir.
mu'nun nasil yok oldugu hakkinda bircok iddia bulunmaktadir lakin kitanin varligi bile henuz kanitlanmamistir. churchward'in cozumledigi tabletlerde kitanin depremler, tsunamiler ve tufanlardan dolayi yok oldugu sonucuna ulasmis. bir diger buldugu bir piramidin uzerine kazinmis yazi ise şöyledir;
6 kaan yılı zak ayı ıı maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 şuen'e kadar devam etti. mu kıtası felakete kurban gitti. mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. felaket, 64 milyon insanın ölümüne sebep oldu
donen diger soylentilere gore ise, bir diger kayip kita atlantis halkiyla aralarinda savas ciktigi savasta cok yuksek duzeyde silahlarin kullanimi sonucu dev dalgalarin olustugu ve ayni anda battiklari soyleniyor. hatta yine atlantis kitasi'yla beraber tanriya ortak kosma, azginlik ve sapkinlik gibi nedenlerden cezalandirilip yok edildikleri bir diger teoriler arasinda...
kaynak
devamını gör...
tam kapanma günlükleri
tamm, iğne deliği kadar yer kalmayacak kapanmada bugün 2. gün. ilk gün iş dönüşü baktım(istanbul) sokaklar yine şenlik; yürüyenler, zibilyon kişi durakta otobüs bekleyenler, sohbet ve kahkaha atan polisler. hava da güzel diye yürüyerek döndüm eve iniş noktamdan. heidi gibi zıplaya hoplaya yürürken birkaç defa polisin önünden hatta aralarından geçme şerefine nail oldum. biri de demedi ki hop nereye kaymak? izin belgesi kimlik please? veyahut aaa siz kafa sözlükteki kaymak değil misiniz?(bkz: sısısısı) oysa ki iş çıkışı ülkemizin dosta güven hackerlara korku veren sitesi e-devlet üzerinden sistemsel sorun sebebiyle tüm gün izin belgesi alamadığımızdan şirketimiz geçici görev belgesi vermişti. çantamda boynu bükük kaldı gıcır gıcır ıslak imzalı kağat, üzülme guzum gösterticem ben seni abilere diye teselli ettim günlük. aman tam kapanmayı ihmal etme, yapraklarını koru!
devamını gör...
spor
belli kurallara ve tekniklere uyularak yapılan, bedensel ve zihinsel gelişmeye yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da bulunan beden ve zihin hareketlerinin tümünün ortak adı.
spor çeşitleri: (bkz: futbol)
(bkz: basketbol)
voleybol
(bkz: tenis)
(bkz: hokey)
(bkz: buz hokeyi)
(bkz: su topu)
(bkz: masa tenisi)
(bkz: badminton)
(bkz: rugby)
(bkz: bilardo)
(bkz: bowling)
(bkz: golf)
(bkz: hentbol)
(bkz: atletizm)
(bkz: binicilik)
(bkz: bisiklet)
(bkz: dart)
(bkz: briç)
(bkz: paten)
(bkz: buz pateni)
(bkz: eskrim)
(bkz: dağcılık)
(bkz: halter)
(bkz: kayak)
(bkz: kürek)
(bkz: oryantiring)
(bkz: satranç)
(bkz: yüzme)
(bkz: dövüş ve savunma sporları)
edit: zamanla düzenleme ve ekleme yapılacaktır.
spor çeşitleri: (bkz: futbol)
(bkz: basketbol)
voleybol
(bkz: tenis)
(bkz: hokey)
(bkz: buz hokeyi)
(bkz: su topu)
(bkz: masa tenisi)
(bkz: badminton)
(bkz: rugby)
(bkz: bilardo)
(bkz: bowling)
(bkz: golf)
(bkz: hentbol)
(bkz: atletizm)
(bkz: binicilik)
(bkz: bisiklet)
(bkz: dart)
(bkz: briç)
(bkz: paten)
(bkz: buz pateni)
(bkz: eskrim)
(bkz: dağcılık)
(bkz: halter)
(bkz: kayak)
(bkz: kürek)
(bkz: oryantiring)
(bkz: satranç)
(bkz: yüzme)
(bkz: dövüş ve savunma sporları)
edit: zamanla düzenleme ve ekleme yapılacaktır.
devamını gör...
kendimize hatırlatmamız gereken şahane düşüncelerimiz
sen suya doymuş hissediyor olabilirsin ama böbreklerin öyle düşünmüyor. o suyu iç.
devamını gör...
kadınların da tuvaletini yaptığı gerçeği
çok güzel kadınlara kaka yapmanın gerçekten yakışmadığını düşünen yazar arkadaşın beyanıdır.
devamını gör...
davaydavay
klişe kalıpların dışında bir kadın. mizahı ve sohbeti çok güzel. tanımları çok içten ve samimi. severek okuyoruz. inşallah fake değildir. *
devamını gör...
unutmak
bir şeyin zihnin arşivindeki tozlu raflarda kaybolmasıdır. hiç sevmem unutmayı; birini, bir bilgiyi ya da bir anıyı unutmak o kadar üzüyor ki beni. geçmiş günümüze ışık tutmak için var ve unutmak geçmişten gelen ışığı azaltıyor benim için.
bazı şeyleri unutarak aşabileceğimizi düşünüyoruz fakat bence unutmak sadece bir kaçıştır, kaçmak ise hiçbir zaman çözüm değildir. kaçan kişi illa bir şekilde yakalanır, unuttuklarımız da illa bir gün karşımıza çıkar.
bazı şeyleri unutarak aşabileceğimizi düşünüyoruz fakat bence unutmak sadece bir kaçıştır, kaçmak ise hiçbir zaman çözüm değildir. kaçan kişi illa bir şekilde yakalanır, unuttuklarımız da illa bir gün karşımıza çıkar.
devamını gör...

