felsefenin geliştiği toplumlar, aynı zamanda gelişmiş toplumlardır. gelişmiş toplumlarda da felsefe daha iyi yerlere ulaşmıştır. felsefeye değer vermeden gelişemeyiz ama ideolojilerin kıskacında ezberlenmiş bir takım sloganik cümlelerle değil, hakikati bulma hedefiyle, zihinsel bir mesai gerektiren gerçek anlamda felsefe yapmaktan bahsediyorum. bunun için neler yapılabilir? felsefeyle barışmak bu kadar mı zor?
devamını gör...

ne kadar yaşayacağımıza değil ama nasıl yaşayacağımıza karar verebiliriz. fazla geç olmadan.
devamını gör...

ünlü bilimkurgu yazarı ısaac asimov’un bilimkurguya en büyük katkısı üç robot kanunu’dur. üç robot kanunu’na göre;

1. robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2. robotlar, birinci kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3. robotlar, birinci ya da ikinci kanun’la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

ben, robot’ta, ısaac asimov en ünlü 9 robot öyküsünü toplamıştır. bu öyküler, gelecek nesillerin robot öyküleri için bir yol gösterici olmuş, bilimkurguda robotun ciddiye alınmasını sağlamıştır. asimov, bu öykülerle konuşma yetisi olmayan robotlardan insanlığın iyiliğini gözeten makinelere kadar, robot tarihinin izini sürüyor.
devamını gör...

çok güzel bir şeydir. her yerini öpüyorum benim tosunun.
devamını gör...

şimdi durup düşününce yolculuğa ya da tatile hazırlık aşamasında ilginç bir anım yok ama yolculuk sırasında başıma gelen komikli olayı anlatmak istiyorum sizlere, hazır mısınız yine salaklığıma güleceğiz?*
tarihi çok net hatırlamıyorum ama ilkokul çağımda olduğumu tahmin ediyorum. bir yaz tatilinde kendi aracımızla ailem ve ben karadeniz turuna gitmiştik. yol kenarında gördüğüm her meyveyi aldırma huyum sağ olsun, yeşil erik gördüm aldırdım. bir yandan erik yiyorum bir yandan etrafı izliyorum bir yandan da eriğin çekirdeğini pencereden dışarı fırlatıyorum.* evet ben ettim siz etmeyin efendim, ayıp çünkü. kamu spotunu verdikten sonra olay anına geçelim; sümela manastırı'nın olduğu yolu bilenler vardır belki, böyle virajlı ve yer yer dar bir yoldan gidiliyor manastıra. işte biz o yolda manastıra doğru giderken babam sağımızdaki arabayı geçmek istedi. tam bu sırada erik yemeye devam eden ben yediğim eriğin çekirdeğini pencereden dışarı attım, attığım çekirdek yandaki arabanın penceresinden sürücünün yanağına geldi. bu olayı sadece ben ve yan taraftaki mağdur sürücü gördü. sonra sürücü tepki göstermek amaçlı korna çaldı bize, babam olayı tamamen yanlış anlayarak "bak görüyor musun, farklı plaka gördüler selam verdiler, tanıdık olacak değil ya. ne kadar iyi insanlar" dedi. o da karşı selamı vermek için korna çaldı.* bu sırada benden ecel terleri dökülüyor. çünkü ben çekirdeği adamın suratına attım adam tepki amaçlı korna çaldı babam karşılık verdi falan. oysa olayı bilen iki kişiyiz ben ve mağdur sürücü. ben sürücüye "abi nolursun olayı uzatma altı üstü yüzüne erik çekirdeği attım, ne gerek var önümüzü kesip olayı uzatma" bakışı atıyorum. ve evet attığım yalvaran bakışlar işe yaradı ve sürücü kornaya basmayı bıraktı hepimiz kendi yolumuza devam ettik. abicim olur da bu yazıyı bir gün okursan özür dilerim suratına erik çekirdeği atmak istememiştim.*
devamını gör...

kendimizi ispatlayabilmemiz için fırsat mı veriyorsunuz sanki bu ülkede? sanırsın tüm imkânlar ayaklarımıza serilmiş de biz mal olduğumuz için kendimizi ispatlayamıyoruz. maddi sıkıntılar, eğitim hakkını elinden alarak dört duvar arasına tıkıp psikolojisini alt üst ettiğiniz koskoca bir nesil... bu ülkede gelmiş geçmiş en umutsuz nesil sizin sayenizde yetişiyor. hâlâ kalkmış utanmadan sıkılmadan gençlere sallıyorsunuz. o kadar tepeden bakıyorsunuz ki gerçekleri, neler hissettiğimizi bile görmüyorsunuz. yapmayın artık.
devamını gör...

"yaşamak nadir rastlanılan bir olaydır çoğu insan yalnızca var olur."
(bkz: oscar wilde).
devamını gör...

hayır ağlamıyorum, gözüme biraz uyku kaçtı.

günaydın sözlük bugün pazar ama benim neyime? kalktık yine işe gidiyoruz.

geçenlerde robotlaşmak diye bir başlık açmıştım, sebebini şimdi daha yakından anlamış oldunuz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nickaltımda dostoyevski gibi yazıyor diyen oldu. şoka girdim... her gece yatmadan önce dosto'dan özür dilerim. kitaplarını öper, baş ucuma koyarım.. halen tedirginim ya biri daha bir yazar gibi yazıyor derse tövbe yarabbi... yok yok kaldıramam tasımı tarağımı toplar giderim buradan. hak etmediğim bir şey'in yüzüne bakmam. utanırım ben. neyse muhteşem-kaotik kişiliğimi bir kenara bırakayım. *yapmayın böyle şeyler... yalnız her yazarıda basite almayın. beğendiğim bir yazara iki kelam yazarım. bende düşünce belirtmek hastalık oldu. tez canlıyım çok... aklıma geldiğini yazacağım o an. kimse yıldıramaz beni. yönlendiremez düşüncelerimi..
sadece dosto'yu karıştırmayın. o kırmızı çizgi.*
bugün güzel yazan bir yazara sağlam bir nickaltı girmem lazım. bu başlıklar bizi gaza getirir. birileri'nin motivasyonunu yükseltmeliyim. huysuz ve memnuniyetsizlerden sı kıl dım... metaforlar yağ üzerime... bugün yine yolculuk gözüktü bize..
devamını gör...

bağırsak solucanı bağırsakta yaşar bağırmasakta.*
devamını gör...

ben artık anlayamıyorum bunları.
inancı gereği başörtüsü takıyor ve bu tamamen kendi kararı. bu kadar basit. senin ne hakkın var başörtüsünü çıkarmasını söyleyip üstüne bir de senin gibi tipler imam hatipte olur demeye.
herkes istediğini giymekte ve istediği şekilde ibadet etmekte özgür. ister şort ve göbeği açık kıyafetle gezer ister başörtüsü takar. kimsenin karışmaya hakkı yok.
devamını gör...

bir devrin çılgınlığıydı. çok insanı meşhur etti. aykut elmas, kafalar falan hep buradan çıktı.
devamını gör...

- türkiye'de 70 bini türk vatandaşı, 200 binden fazla da ermenistan'dan kaçak olarak gelenler olmak üzere 300 bine yakın ermeni yaşarken ermenistan'da tek bir tane bile türk yoktur

- türkiye'de nüfusunun tammaı ermenilerden oluşan bir adet köy varken (bkz: vakıflı) ermenistan'da tek bir tane bile türk yerleşimi yoktur.

- türkiye'de tamamen ermenice eğitim yapılan 16 tane ermeni okulu varken ermenistan'da türk olmadığı için türk okulu da yok.

- türkiye'de 55 tane faal ermeni kilisesi varken ermenistan'da sadece bir tane faal camii vardır (bkz: gök mescit), onun da cemaati
yok.

- türkiye'de 3 tane ermeni gazetesi varken ermenistan'da türk olmadığı için türk gazetesi de yok.

- tbmm'de ermeni milletvekilleri ve hatta cumhurbaşkanı danışmanları (bkz: etyen mahçupyan) varken ermenistan'da böyle bir şey hayal ötesidir.

not: geçmişte bugünkü ermenistan toprakları azeri hanlıkların yönetiminde olduğu için yoğun bir türk nüfus vardı. nüfusa oranla, osmanlıdaki ermeni nüfusundan çok ermenistan'da türk nüfus vardı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bütün aleynalar gelse, bütün tilkileri yakalayíp kürklerini satsalar yine de o parayı toparlayamazlar. 1 milyon dolar demiyor, 1 milyar dolar diyor. aleyna her ay 1 milyon lira senelik 12 milyon lira kazansa ölünceye kadar en fazla 500-600 milyon, bilemedin 1 milyar lira kazansın. yani 8-10 kere dünyaya gelmesi lazım onun. malum, dolar liraya çevrilince tır dolusu para ediyor.
devamını gör...

pazartesi günü ne yapacağımı, ne zaman uykuya dalacagimi ve bana nasıl katlandığını düşünüyorum.
devamını gör...

beni en etkileyeni çok sevgili nilgün marmara'nın eşi kağan'a yazmış olduğudur.

bir insan neler yaşamıştır bu sözleri yazmak için? kaç acı saplanmıştır yüreğine?
bitmek bilmeyen gecelerden mi geçmiştir yoksa aydınlık mı sıkmıştır canını?


sevgilim,
her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor.
sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün çabuk unutursun.
bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın çünkü suç yok yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu!
her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu!
çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. yiten bu işte!
bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. beni bağışlayın! bunu en çok annemden babamdan ablamdan ve kağan, senden diliyorum. dostlarımdan da!

seni hep sevdim kağan!

hoşça kalın!
cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen!
kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara.
sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.
kağan arzu edersen ileride, daktiloya çekilmiş olan şiirleri bastırabilirsin.

devamını gör...

girizimin bendeki özel yeri, bengaripsengüzeldünyaumutluya ve programina olan sevgim, kafa sözlük ekibine katılma isteğim ve orkide sevdam bakidir arkadaşlar. herkes bir gün orkide edinecek.

gerçekten çok keyifli bir program oluyor ve bunlar hepinizin sayesinde (ama ismi uzun yazarımız en önemli faktör). hepinzii tek tek kucaklıyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

''tanrı dediğin böyle olur arkadaş!'' diyebileceğiniz bir kitaptır. bir kere ben yarattım, ben yaptım, her şey benden mütevellit, herkes hizaya girecek, insan haddini hududunu bilecek vesaire gibi dikte edici yanlarını görmüyorsunuz tanrının. haza istanbul beyefendisi bir tanrı tasvir etmiş yazar. alçak gönüllülüğü ise taktire şayan. ejderha mızrağındaki fizban, ölüm kapısı serisindeki zifnab karakterleri gibi unutkan biraz. yani tanrı olduğunu unutuyor diyebilirsiniz. bu da aslında onun tamamen kibirden uzak bir yaratıcı olmasıyla alakalı. yani insan ilişkilerine o kadar özen gösteriyor ki, içindeki tanrıyı ancak zaman zaman hatırlayabiliyor. elbette tanrısal gücünü kullandığı ya da gösterdiği noktalar var ama bunlar zaten gerekli durumlar. aynı zamanda özeleştiri mevhumu çok gelişmiş. bazı yaptıkları üzerine ciddi ciddi keşke yapmasaydım, bak bu yanlıştı falan diye konuşuyor ki vay arkadaş diyorsun işte aradığımız özgüven. zaman zaman melankolik oluyor. karanliktakimum'un dile getirdiği gibi hayıflanıyor resmen. o sırada ciddi ciddi moral verip kendisine destek olmak istiyorsunuz.

iletişime geçtiği bazı isimlerden bahsedilmiş. dante ve herakleitos'u da bunlara eklemek lazım* şeytan bölümüyle ilgili de onu kimse anlamaz, anlamlandıramaz ve tanımakta zorlanırken şeytanla olan diyalogları onun hem anlaşılma hem de anlamlandırma isteğine en doyurucu yanıtları barındırıyor. bir nevi iğneyi kendine batır diyor şeytan abi tanrı babaya. kurgusal anlamda cidden özgün bir eser. keyiflenebileceğiniz okurken gülümseyebileceğiniz, onu bunu bırak tanrı sendromuna kapılmadan empati kurabileceğiniz bir karakter yaratılmış. yazım dili akıcı. yalnız isa ile arasındaki diyalogda, isa peygamber gözüme küçük emrah gibi gözüktü ki o betimleme normalde dramatik olması gereken bir betimleme. o noktada sorun kesin bendedir diye düşünüyorum *

hülasa; fantastik, mitolojik bir kurgu diyebiliriz. samimi geliyor insana. bir başyapıt olmasa dahi keyifli anlar vaat ediyor. ha şu şerhi de düşeyim bu konulara dair katı yargılarınız varsa kitabın kapağını falan açmayın sinir hastası falan olursunuz maazallah.
devamını gör...

bir habertürk haber başlığıdır.

yakıtıydı, köprü ücretiydi, otoparkıydı derken insanlar araçlarını çıkarmaktan vazgeçmiş habere göre.

habertürk’ün yaptığı ödüllere layık bu güzel haberi izlediğim zaman mutluluktan gözlerim yaşardı.

çünkü zamlara bir de covid salgını eklenince istanbul’da trafik o kadar rahatlamış ki insanlar zamlara mı üzülelim yoksa trafiğin olmadığına mı sevinelim diye düşünmeye başlamış.

bu kadar güzel haberler duydukça ülkeme olan inancım katlanarak artıyor. türkiye medyasına ise güvenim tazeleniyor.

bu haberi çok mutlu sunan zeka küpü muhabir arkadaşımızı ise ayrıca kutluyorum.

son olarak da şunu söylemek isterim; ne habersin ne türksün, seni gören yollara dökülsün.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim