ösym sınavlarından biriydi sanırım veya aöf sınavları da olabilir. (o kadar çok sınava girdim ki sene kaç, hangi sınav hatırlamıyorum) * o dönem sınavlarda sınıflara duvar saati asılmıyordu ve kol saatiyle sınava girmek serbestti. sınava girdiğimde duvarda bir saat vardı ama bozuk. * kaç dakikam kaldı, ne durumdayım bir fikrim yok. sinirden ve sınav sorularının zorlamasından stres olmuş neden kol saati takmadım diye kendime kızıyorum. sınav bitti. gözetmen kağıtları topladı. neyse ne yapalım, öyle böyle atlattım diye kendimi teselli edip üzerimdeki giysinin kollarını sıvayıp şöyle sıraya sırtımı yasladığımda sol kolumda 2 tane kol saati gördüğüm an içine doğru kahkaha atmanın nasıl bir şey olduğunu tecrübe etmiş oldum. ortam o kadar gergin ki sınıfta nasıl güleyim. eve gidene kadar deli gibi kendime gülmüştüm.

meğer kol saatimin biri kolumdaymış sabah uyandığımda o saati takmak için aramış, bulamamıştım. diğer saatimi koluma takmışım tabi o sınav stresinden ne onu hatırlıyorum, ne görüyorum, ne de kolumdaki iki saatin fiziksel ağırlığını hissedebiliyorum. *
devamını gör...

bir gölge gibi sevilmek isterdim. böyle ihtiyacım olan paylaşmak istediklerimi paylaşabilecegim belki kollarında ağlamak isteyecegim anda hep ardımda oldugunu bilerek sevilmek isterdim. ardımda derken her zaman mesafe olarak degil varlığını hissettigim sürece uzakta olsak ardımda olur zaten.
devamını gör...

sonuç olarak ikisi de birbirinden çıkar (bkz: swh)
devamını gör...

gerçek adı,
pierre ambroise francois choderlos de laclos olarak bilinen yazar 1741 yılında fransada doğmuştur.
18 yaşında topçu birliğine yazılarak orduya katılmış ve yüzbaşılığa kadar yükseliş sağlamıştır.
çeşitli garnizonlarda kalmış ve yazı yazmaya yetenekli bir subay olduğu için bu hevesini bir takım karalamalarla gidermeye çalışmıştır.
bunlardan bir kaçı ise almanach des muses de yayımlanmıştır.
ayrıca ernestine adıyla bir operanın liberettosuna da imzasını atmıştır.
yazarın tek romanı olan tehlikeli ilişkiler,
pariste büyük fırtınalar koparmıştır.
tehlikeli ilişkiler toplamda 479 sayfa olarak kaleme alınmış olup,
nur gülerce tarafından orjinal dilinden türkçeye çevrilmiştir.
roman dünya klasikleri arasında yerini alarak,
türkiye de ki ilk baskı amfora yayınları tarafından 2007 yılında gerçekleştirilmiştir.
choderlos de laclos,
21 ocak 1803 te dizanteri ve sıtma hastalıkları sebebiyle ölmüştür.
devamını gör...

boğa heykelinin önünde sırtında göztepe forması, elinde göztepe atkısı ile çekilmiş fotoğrafları elimde olan kişi.

o kadar diyorum bak? *
devamını gör...

yurdum insanı bir protesto yapacak onu da eline yüzüne bulaştırıyor, olmadık yere çekiyor.
devamını gör...

bilmem kaç günlük karantina şeysi. millet yattığı yerden maaşını alırken benim çalıştığım yerden almam bir miktar üzücü ve yorucu evet.
devamını gör...

geçeli çok oldu.. bir milad mıdır? hayır..
devamını gör...

birbirlerini tanımayan 30 yaş üstü amcaların(!) ve teyzelerin(!) birlikte gayet güzel ve eğlenceli zaman geçirebildiklerini, varilden bozma bir mekan masasında ayakta dikilip, bir kunduz gibi kısık gözlerle 5-10 dakika uzaktan sessizce gözlemlediğim zirvedir.

işte tam da bu yüzden öncelikle bu zirveyi organize eden, yetmezmiş gibi bi’de “zuhal topal’le izdivaç” titizliğinde yaka kartları hazırlayan ekibe; sonralıkla da bu zirvenin tüm katılımcılarına teşekkür ediyorum.

yoldaş benjamin franklin bu kısım sana:

yapılmasını hayal ettiğim, “normal sözlük 1. yaş günü partisi”nde daha kalabalık bir katılım ile, sendikasıyla hareket edip tüm haklarını patrona kabul ettirmiş işçiler misali çılgınlar gibi halay çekeceğimiz günü pusuda bekliyor olacağım…
devamını gör...

eski ismi yesrib olan şehir. aynı zamanda anlamı şehir demektir.
devamını gör...

sebepsiz şekilde en sevdiğim şehir.
devamını gör...

ınsan psikolojisinin temelini oluşturan dönem. çocuklukta yaşanan iyi kötü her şey kişinin gelecekteki tüm yaşantısına yansıyor.
devamını gör...

sizlere saygı duymak zorunda değiliz.
saygı hak edilen,kazanılan bir şeydir.
çürümüş beyinlerinizi alıp gitmeniz sizsiz bir dünyada yaşayabilmek dileğiyle.
devamını gör...

bu başlıkta yazanların yaş ortalaması belli. dolayısıyla düşünce hayatı da az çok tahmin edilebilir. kendi çocuklarından örnek verenler gidip çocuklarını karşısına alıp bir konuşsun bakalım. size anlatmadığı ne dertleri varmış onu öğrensin.
ayrıca iş beğenmemek dediğiniz olay yaşama hakkı kadar önemli bir haktır. kimsenin işleri küçümsediği yok ama onca zaman saçma sapan bir müfredattan ve eğitimden geçip , gelinen noktada iş beğenmiyorsun git şurada çöp topla demek hakarettir.
devamını gör...

biraz yatıp çıkar.
bu kadar para bu ülkede ve bu şartlarda hiç de öyle 3-4 senede kazanılmaz. kesin illegal yollara başvurmuştur.
devamını gör...

buhar çılğınlığı; buharda ki ısı enerjisini, mekanik enerjiye dönüştüren dıştan yanmalı motorlar ile çalışan buhar makinelerinin yaygın olarak kullanıldığı, ağır döküm sanayi araçlarının insanla buluştuğu ve toplumları temelinden etkilemiş, tamamen newton fiziğinin hakim olduğu dönemdir.

özellikle viktorya dönemi ingiltere'sinde ve amerikanın vahşi batısında etkili olmuş bu dönem, kurgusal teknolojiler ve gerçek teknolojik yenilikler içeren retrofütüristik* bilim kurgu alt türü olarak anılmaktadır.

günümüzde bilimkurgu alt türü olmaktan çıkmış ve moda, mühendislik, müzik, sanat gibi farklı yaşam biçimlerine yayılmış durumdadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

steampunk türündeki ilk roman mervyn peake*nin, gormenghast* serisinin üçüncü kitabı olan 1959 yılında yazdığı titus alone* kitabıdır. tim powers*ın yazdığı anubis kapıları* da bu türdeki en iyi kitaptır.

bu türde çekilmiş filmlerde vardır; wild wild west*, mortal engines* ve sucker punch bana göre en iyileridir.
devamını gör...

satırda durduğu gibi durmayan kelimelerden.

basit, anlam olarak "kolay" ama aslında ulaşması "zor" olandır.

bülent ortaçgil de bu fikirdedir.
devamını gör...

kafa sözlük'ü çekici kılan küçük turuncu yuvarlaklar. pıt pıt çıkıyorlar öyle bir anda...yalnız dün ağşamdan bu yana bir anda belirmiyorlar, sayfayı değiştirince görünüyorlar.
devamını gör...

devamını gör...

olduğu gibi kabul etmemek, kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmeleri. büyüdüğünde de küçüklüğünde ekilen tohumlar dogması oluyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim