türk ceza kanunu 79-80 maddelerinde düzenlenmiştir.

madde 79 göçmen kaçakçılığı:

1) doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. suç, teşebbüs aşamasında kalmış
olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

2) suçun, mağdurların;
a) hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi, hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.

3) bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.

(4) bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.


suçun manevî unsuru, eylemin “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî bir yarar elde etmek maksadıyla” işlenmesidir.

türkiye’ye kaçak olarak girmelerinin sağlanması veya bu hususta teşebbüste bulunulması göçmen kaçakçılığı suçunun maddî unsurlarını oluşturmaktadır.


madde 80 insan ticareti:

1) zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.

(3) onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.

(4) bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

tehdit, baskı, cebir ya da şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak ya da kişiler üzerindeki denetim olanaklarından ya da çaresizliklerinden yararlanarak, rızalarını elde etmek suretiyle, kişileri tedarik etmek, kaçırmak, bir yerden bir başka yere götürmek, sevk etmek, barındırmak, insan ticareti suçunun maddi unsurunu oluşturur.

insan ticareti suçu özel kastla işlenebilen bir suçtur. yasa koyucunun bu suçta öngördüğü, fail/faillerde aranacak olan zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak amaçları, manevi unsur içinde yer alacak olan saiklerdir. her olayda bu saikler değerlendirilecek ve insan ticaretinin gerçekleşip gerçekleşmediği sonucuna varılacaktır. failin/faillerin kastı bu saiklerle birleşince, özel kast sonucu ortaya çıkacaktır.

yararlanılan kaynak
devamını gör...

günaydın sözlük deli dürtmüş gibi 05:00'te uyandım. üç saat çalıştım. gün başlamadan kölelik.... a aa!!

bir kedi gördüm sanki?
*
devamını gör...

başlıklarda herhangi bir eksiklik, yazım hatası veya değişiklik önerisi olduğunda düzeltme için öneri getirmenin mümkün olduğu bir başlık fonksiyonu şahane olabilir. boş bakınız vermek pek hoş olmuyor her zaman. * *
devamını gör...

her açıdan çok daha ağır filmler izledim ama hiçbiri beni bunun kadar çarpmamıştır dediğim bir lars von trier filmi.* filmin zaten son 15-20 dakikası feci sahneler var. beni niye bu kadar etkiledi bilmiyorum ama aklıma geldikçe başım dönüyor, midem bulanıyor. ama öneririm yine de. von trier abimizdir, canımızdır.

bak yine aklıma geldi. kusacağım. (bkz: vertigo)
devamını gör...

arkadaşlar sevişme eksikliğiniz varsa gidin sevişin. edepsiz saatler ne la *
devamını gör...

sigma isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

web sitenizin google arama motoru'nda daha önde olmasını sağlayacak olan kurallardır.

yani sitenizin arama yapıldıktan sonraki sıralamasını belirleyen bir algoritmadır.

buradan.
devamını gör...

psikopat *
devamını gör...

hayatımızın her yerinde varken burada nasıl olmasın dedirten durum
devamını gör...

japonya'da baharın habercisi olarak bilinen kiraz çiçeği. bu çiçekler küresel iklim şartlarının seyri açısından büyük öneme sahip. bu çiçeklerle ilgili kayıtlar 9.yüzyıla kadar gidiyor. bu da bilim insanları için iklim değişikliği akımlarını inceleme imkanı sunuyor.
devamını gör...

yurtdışında bulgar bir arkadaşımın kendisi için hazırladığı etli yemekten tattırmak istemesi ile başlamıştı.sordugumda domuz eti olmadığını ifade etmesine rağmen ısırdığım anda kıkırdamaya başlaması ile anlayıp hemen ağzımdan çıkarmıştım. tabi ne tadı ne kokusu güzeldi o ayrı mesele ancak farklı bir lezzet olsun diye denemek istemiştim.
dini inancınıza göre yersiniz yemezsiniz lakin ben sağlık açısından çok sağlıklı olmadığını, domuzların gerçekten temiz bir florası olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. birçok enfeksiyon için risk oluşturduğu için normal zamanda da yememenizi naçizane tavsiye ederim.
dipnot: yabancı arkadaşlarınızın bu domuz eti değil demesine itibar etmeyiniz.
devamını gör...

dünyanın en temiz, en kıymetli sevgisi olabilir. özellikle bir canı sahiplenip onunla vakit geçirdikçe bu sevgi katlanarak büyür, daha da somut bir hal alır.
devamını gör...

bu benim rutinim değil. her zaman yapman bunu. çok sık yaparım ama rutin diyebileceğim kadar düzenli değil. yani her gün aynı saatte buraya gelirim aslında ama bunun bir rutin olduğunu kabul etmek istemiyorum.

orada oturan kadın için bu bir rutin çünkü her zaman yapıyor bunu. rutin diyebileceğim kadar çok, her gün aynı saatte buraya geliyor. her gün aynı yere oturup aynı yere bakıyor.

orada dediğim yerin neresi olduğunu elbette ki siz bilmiyorsunuz. o kadar iyi bir yazar olmadığım için bunu size anlatmam gerektiğini düşünemedim. bu dediğim şeyin de ne olduğu belli olmadı şimdi. o zaman toparlıyorum: orası deniz kenarındaki kayalıkların üstü. kadın her gün aynı kayaya oturuyor. akıllı kadın. kayaların en düz olanını seçmiş. benim seçtiğim gibi değil. ben oturmakta zorlanıyorum. işte size paragraf başında orda dediğim yer burası. anlatmayı unuttuğum şey de buydu zaten.

peki ben neden kadını izliyorum? bunun bir nedeni yok. sadece her gün belli bir rutine bağlı kalmadan buraya geliyorum ve onu izliyorum. o denizi izliyor. deniz bize aldırmıyor. kadın bana aldırmıyor. ben ikisini de umursuyorum. çünkü ben hiç saatli maarif takvimi yaprağı koparmadım hayatımda. ben bir şeyleri eksiltmekten korkarım.

konu bu değil. kadın denize bakarken şarkı mırıldanıyor sanırım. onu duyamıyorum ama sanki öyle. dua ediyor da olabilir ama şarkı söylemesi daha mantıklı geliyor bana. insan neden denize dua etsin ki! gerçi insanın denize şarkı söylemesi de manasız. yine de şarkı söylüyor kadın. benim bildiğim bir şarkı değil. zaten kadının arkası dönük olduğu için şarkı söyleyip söylemediğini anlayamam. sesini de duymuyorum doğal olarak. demek ki şarkı söylemiyor bile olabilir.

oturduğu yerden denize baktığı dışında emin olduğum hiçbir şey yok. denize dönük ama bakmıyor da olabilir belki sadece gözlerini kapatıp denizin kokusunu alıyordur. belki rüzgarın tenine değmesi hoşuna gidiyordur.

bir üst paragrafta yalan söyledim. emin olduğum bir şey daha var kadınla ilgili. ben nedensiz yalan söylerim. saatli maarif takviminin yaprağını kopardım birkaç kez. çünkü koparırken hissettiğim o yapışkanlı kolaylık hoşuma gidiyor. sonra uhuyla yapıştırdım geri çünkü eksilmesin hiçbir şey.

kadınla ilgili emin olduğum bir şey daha var. bu kadın, rutin olarak buraya her gün gelen kadın hiç kiraz ağacına çıkmamış hayatı boyunca. çünkü bu yazı tamamen onunla ilgili olsa da içinde hiç kırmızı geçmedi. kiraz ağacına çıkan birinin üstünde başında biraz kırmızı olur. çünkü kiraz yerken kırmızı kırmızı bulaşır bazen. çilek daha kırmızı bulaşır, en çok nar kırmızıdır. vişne çok ekşi bir meyve, ben pek sevmem. ama nardan bile kırmızıdır.

kırmızıdan hiç bahsetmedim ben bu öyküde. belki de o yüzden gün batarken kadının tüm vücudu kırmızıya kesti. hiç kırmızı demeden kırmızı bir öykü nasıl yazılır, ben yazdım işte.

artık kalkmam gerek. kadın gideli bir saat oldu neredeyse. benim de bacaklarım uyuştu biraz. uyuşukluk geçene kadar karıncalanır şimdi. gülme tutar beni o zamanlarda. uyuşukluk geçene kadar gülerim ben de.

kadının kırmızısına gülmem ama o çok güzel. keşke bir yerlerde kırmızı sözcüğünü kullansaydım. acaba giderken kadına hoşçakal desem mi? belki gideli bir saat olamamıştır.

yarın aynı saatte burda olacağım. belki kadın da gelir. belki şarkı söyler. belki denize bakar. belki benim bacaklarım uyuşmaz. belki kırmızı olur öykünün içinde yarın.
devamını gör...

harut ve marut hikayemizin iki kahraamını melektir. başlarına gelen trajik olaylar kendilerinin iddiaları ve inatları yüzünden allah tarafından verilen ceza ile son bulmuştur. hikayemiz şöyle ki;

allah adem"i yarattığında bütün meleklere ona secde etmelerini buyurdu. şeytan dışında bütün melekler secde ettiler. daha sonra adem yeryüzüne gönderilince melekler yeryüzüne gönderilen insanoğlunun bozgunculuk yaptığını, birbirlerini katlettiği, yasak ve haram olan şeylere yöneldiğini kendi aralarında tartışmaya başladılar. tabi allah melekleri huzurunda topladı ve insanda olup kendilerinde olmayan şeyin nefs olduğunu buna rağmen bazı insanların nefslerine üstün geleceğini ve böylelikle meleklerden daha üstün olacağını söyledi. tam bu esnada bu harut ve marut isimli melekler itiraz ettiler. kendilerine nefs verildiği takdirde günaha girmeyeceklerini nefslerine hakim olacaklarını iddia ettiler. allah bu iki meleğin isteğini kabul ederek yeryüzüne babil denen yere insani bir biçimde gönderdi.

iki kafadar insan içine karışıyorlar. karınları acıkıyor, susuyorlar, uykuları geliyor ve ihtiyaçları hiç bitmiyor.. derken bir gün zühre adında güzeller güzeli bir kadınla karşılaşıyorlar. ikisi birden zühre'ye aşık oluyorlar. zühre bu iki aptal aşığı parmağında oynatıyor. sonra bu iki meleğe şarap içirip hem günaha girmelerini sağlıyor hemde kim oldukları hakkında bilgi edinmek istiyor. aptal aşıklar en sonunda kendilerini açık edip gerçekleri anlatıyor ve bir sınav için gönderildiklerini söylüyorlar. zühre fırsattan istifade öğrenilmemesi gereken her şeyi öğreniyor. en son allah'tan isteğimin geri çevrilemeyeceği bir dua söyleyin diyor. harut ve marut ism-i azam'ı söylüyor zühre'ye. zühre ism'i azam ile allah'a bir yıldız olup göğe yükselmek istediğini söyleyince zühre yıldızı (venüs) olarak göğe yükseltiliyor. harut ve marut ise babil'in kör kuyularının birinde ceza olarak baş aşağı sallandırılıyorlar.
devamını gör...

küfür ayyaşçılarının faydalanmadigi alan
devamını gör...

beynin üstüne oturmuş ağzının bundan haberi yok...
tanım: beyin ölümü gerçekleşmiş bir siyasal islamcının hezeyanları
devamını gör...

bu da benim amatör çekim çiçek fotoğrafım;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kanuni sultan süleyman ve 4.murad, bu hastalık sebebi ile vefat etmişlerdir.
devamını gör...

'harcama' anlamına da gelen sözcüktür.
devamını gör...

aslına bakarsanız çok ince olmayan bir çizgidir o. dobra insan konuşacağı zamanı çok iyi bilir ama patavatsız insan pat diye en olmadık yerde konuşuverir. ikisi birbirine kolay karışacak kavramlar değil.
devamını gör...

18. yüzyılda bir finans kurumu kuran mayer amschel rothschild'in, 5 oğlunu avrupa'nın farklı şehirlerinde görevlendirmesiyle tarih sahnesine çıkan aile. soyadları almancada "kırmızı kalkan" anlamına geliyormuş.

5 oğul farklı bölgelerde çalıştığından, herhangi birinin bulunduğu yerde var olan mali bir sıkıntı diğerlerini etkilemiyormuş. bu nedenle servetleri hiçbir zaman zarar görmemiş. evlilikleri de hep aile içinde gerçekleştiğinden servetleri dışarıya da çıkmamış hiçbir zaman. ancak tabi bir süre sonra bu gelenek bir kenara bırakılmış. yine de evlilikler her zaman zengin ailelerden kız alıp verme şeklinde gerçekleşmiş.

çok zengin olmalarına önemli bir neden olarak şu durum gösterilir: önce 2 ülke arasında çıkacak bir savaşı körüklerler. ardından kardeşlerden biri, ülkelerden birine, diğer kardeş de diğer ülkeye finansal destek sağlar. böylece ülkeler birbirine girdiğinde parayı kazanan her zaman bu aile olur.

bir başka iddia da bitcoin'in bu ailenin başının altından çıktığıdır. yani günün sonunda kazanan yine rothschild ailesidir.

bir de her zaman dillendirilen komplo teorilerine göre aile, rockefeller ailesi ile beraber illuminati adlı örgüte üyedir ve dünyanın maddi gücünün büyük bir kısmını elinde bulunduran sayılı ailelerdendir.

***

osmanlı da bu aileden nasibini almış:
link
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim