yemek yapabilen erkek
nerdeyse çocukluktan beri yapıyorum.hala da devam ederim.çok mu anormal.
devamını gör...
en sevilen barış manço şarkısı
seçmesi çok zor ama dönence diyebilirim sanirim.
devamını gör...
mini etek özgürlükse eşine giydirir misin sorunsalı
mini etek sensin özgürlük de sana girsin ya..
devamını gör...
meridyen
bir kutuptan başlayıp diğer kutupta sona eren, ekvator‘u ve diğer paralelleri dik olarak kesen hayali yarım çemberlere meridyen denir.
meridyenlerin özellikleri:
- başlangıç meridyeni ingiltere’de (londra) yer alan greenwich’ten geçer. derecesi “0”dır. 180 derece meridyeni ise aynı zamanda tarih değiştirme çizgisidir.
- birer derece aralıklarla çizilirler.
- başlangıç meridyeninin 179 tane doğusunda, 179 tane de batısında olmak üzere (tarih değiştirme çizgisi ile birlikte) toplam 360 tane meridyen yayı vardır. 180 derece meridyeni hem doğu hem batı meridyeni kabul edilir.
- başlangıç meridyeninden doğuya ve batıya doğru gidildikçe meridyen dereceleri büyür.
- meridyenlerin boyları aynıdır.
- bir meridyen üzerindeki tüm noktaların yerel saatleri aynıdır.
- - - alıntı - - -
referans: coğrafya dersi notlarıdır. bilgiler bana ait değildir.
meridyenlerin özellikleri:
- başlangıç meridyeni ingiltere’de (londra) yer alan greenwich’ten geçer. derecesi “0”dır. 180 derece meridyeni ise aynı zamanda tarih değiştirme çizgisidir.
- birer derece aralıklarla çizilirler.
- başlangıç meridyeninin 179 tane doğusunda, 179 tane de batısında olmak üzere (tarih değiştirme çizgisi ile birlikte) toplam 360 tane meridyen yayı vardır. 180 derece meridyeni hem doğu hem batı meridyeni kabul edilir.
- başlangıç meridyeninden doğuya ve batıya doğru gidildikçe meridyen dereceleri büyür.
- meridyenlerin boyları aynıdır.
- bir meridyen üzerindeki tüm noktaların yerel saatleri aynıdır.
- - - alıntı - - -
referans: coğrafya dersi notlarıdır. bilgiler bana ait değildir.
devamını gör...
sözlüğün faydaları
farklı bakış açıları görmektir.
bir olaya bir sürü insan farklı pencereden bakıyor ve siz görme fırsatı yakalıyorsunuz.
rahat hissetmektir size hakim olduğu konularda bilgi verip yardımcı olacak bir sürü insan var.
yazınızı geliştirmenize imkan tanır sözlük bol bol yazarsınız.
zaman kavramını öğrenirsiniz bir yazıyı bir sene sonra okursunuz kendinizi ölçüp biçersiniz düşüncelerim değişmiş diye görürsünüz.
bir olaya bir sürü insan farklı pencereden bakıyor ve siz görme fırsatı yakalıyorsunuz.
rahat hissetmektir size hakim olduğu konularda bilgi verip yardımcı olacak bir sürü insan var.
yazınızı geliştirmenize imkan tanır sözlük bol bol yazarsınız.
zaman kavramını öğrenirsiniz bir yazıyı bir sene sonra okursunuz kendinizi ölçüp biçersiniz düşüncelerim değişmiş diye görürsünüz.
devamını gör...
ahmed arif'in dizeleri
maviye,
maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine.
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...
maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine.
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık...
devamını gör...
nevriye budak
çocukları olduğu halde hala bakire olan, kocası cengiz le de cinsel hayatını ihmal ettiği için kameralar önünde tartışan yürekli kadın.
yazar olanı da hoş gelmiş.
yazar olanı da hoş gelmiş.
devamını gör...
nazım hikmet ran
“lanet olsun ne muazzam şey seni sevmek! sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden…”
devamını gör...
başarılı insanların ortak özellikleri
başarıyı arzulamak ve bunun için bıkmadan usanmadan çalışmak. kimse şans eseri yaptığı bir işte başarılı olmaz. çalışmıştır, gece gündüz çalışmıştır. vazgeçmemiştir.
devamını gör...
kopyala yapıştır ile tanım giren yazar
arkadaşlar gercekten anlamıyorum bari birkaç kelime degiştirinde emek hırsızlığınızı görmeyelim. bire bir aynısı yazılmış. oysaki büyük yoldaş düşünmüş ve alıntı seçeneğini koymuş. eğer biri bir şeyler bulmak istiyorsa wikipedia da bakabilir burda amac farklı bakış acısı, derinlemesine bilgi, cok uc bilgileri,kör noktaları, ince detayları gibi ruhsuz tanımlardan uzak sevgili sözlükte ortamında ögrenmek. bazen başlıkta peşisıra noktasına kadar aynı tanımları görünce mod ister istemez düşüyor.
not :bu tanım kimseye sataşma amacı gütmemekte sözlükte coğalan bu durumu gündeme taşıma cözüm arayışı veya kendi görüşümü dillendirme istegimden dogan tanımdır
edit:çeviri kaynaklı imla hataları uyarmalar üzerine değiştirilmiştir. parayı bulunca ilk iş dil kursuna gitmektir. uyaran yazarlara teşekkürler.
not :bu tanım kimseye sataşma amacı gütmemekte sözlükte coğalan bu durumu gündeme taşıma cözüm arayışı veya kendi görüşümü dillendirme istegimden dogan tanımdır
edit:çeviri kaynaklı imla hataları uyarmalar üzerine değiştirilmiştir. parayı bulunca ilk iş dil kursuna gitmektir. uyaran yazarlara teşekkürler.
devamını gör...
duyulan en acı verici cümle
ayın 15'ine daha var.
devamını gör...
josef stalin
josef stalin, lenin ve troçki'nin dogal devamidir. stalin, genel olarak çok yargilanan bir tarihi kisilik. bazi solcular, lenin ya da troçki'yi stalin karsisinda romantiklestiriyorlar. lenin ve troçki 1918'de kurucu meclisi kapatmasi, rus ekonomisini merkezilestirmesi unutuluyor. politik muhalifleri rusya'da ilk siddetle susturan ya da ekonomik ve idari hatalarindan dolayi milyonlarin açliktan olmesine yol açan stalin degildi.
stalin'in sovyetler birligi kesinlikle çok daha baskici ve zor durumdaydi. ancak ıkinci dunya savasi ve soguk savasin baslangici, sovyet rejimini her turlu sertlestirecekti. amerika bile 1930'lar, 40'lar ve 50'lerde daha baskici bir yer haline geldi. sovyetler birliginde bu donemde olen birileri varsa tek suclanacak kisi stalin degildir. otoriter komunizmin dogal olarak gelecegi nokta burasiydi. rosa luxemburg bu durumu "rus devrimi" adli denemesinde, 1918 yilinda zaten elestirmisti. demokrasisiz, proletarya diktatorlugu olmaz.
(bkz: rosa luxemburg)
not: stalin ile hitler'i ayni kefeye koymak ya dupeduz cahilliktir ya da nazi sempatizanligidir. turkiye'de genelde nazi ideolojisinin ne bicim bir sacmalik aldigi ciddi bir sekilde anlatilmiyor. bir tarafta, aryan irk denilen sacmaliktan olmayan herkesin ya yok edilmesi ya da kolelestirlmesi gerektigini savunan bir adam var. stalin'in hedef kitlesi ya politik muhaliflerdi ya da entelijensiya. diger olenler, ukrayna durumu disinda idari ve ekonomik problemler ve beceriksizliklerin yol actigi acliklardan dolayi olduler. hitler yahudileri bir irk olarak iddia edip bu irkin yok edilmesini savunuyor. bunun yaninda sakatlar, politik muhalifleri ve slavlar da var. stalin hicbir zaman yahudi soykiriminda kullanilan tipte makinelesmis bir soykirim gerceklestirmemistir.
stalin'in sovyetler birligi kesinlikle çok daha baskici ve zor durumdaydi. ancak ıkinci dunya savasi ve soguk savasin baslangici, sovyet rejimini her turlu sertlestirecekti. amerika bile 1930'lar, 40'lar ve 50'lerde daha baskici bir yer haline geldi. sovyetler birliginde bu donemde olen birileri varsa tek suclanacak kisi stalin degildir. otoriter komunizmin dogal olarak gelecegi nokta burasiydi. rosa luxemburg bu durumu "rus devrimi" adli denemesinde, 1918 yilinda zaten elestirmisti. demokrasisiz, proletarya diktatorlugu olmaz.
(bkz: rosa luxemburg)
not: stalin ile hitler'i ayni kefeye koymak ya dupeduz cahilliktir ya da nazi sempatizanligidir. turkiye'de genelde nazi ideolojisinin ne bicim bir sacmalik aldigi ciddi bir sekilde anlatilmiyor. bir tarafta, aryan irk denilen sacmaliktan olmayan herkesin ya yok edilmesi ya da kolelestirlmesi gerektigini savunan bir adam var. stalin'in hedef kitlesi ya politik muhaliflerdi ya da entelijensiya. diger olenler, ukrayna durumu disinda idari ve ekonomik problemler ve beceriksizliklerin yol actigi acliklardan dolayi olduler. hitler yahudileri bir irk olarak iddia edip bu irkin yok edilmesini savunuyor. bunun yaninda sakatlar, politik muhalifleri ve slavlar da var. stalin hicbir zaman yahudi soykiriminda kullanilan tipte makinelesmis bir soykirim gerceklestirmemistir.
devamını gör...
kadına şiddet uygulayan erkek
şiddetin cinsiyeti olmamasıyla birlikte her türü yanlıştır. şiddet denince insanlar sadece fiziksel olarak düşünüyor fakat psikolojik şiddet de insanı fazlasıyla olumsuz etkilemekte ve insanda geri dönüşü olamayacak yaralar açmaktadır. pandemi sürecinde aile içi şiddetin artması ile birlikte ister istemez kadına, çocuğa şiddet uygulayan erkek ya da genelleyecek olursak insan sayısı da artmıştır. kadına şiddet uygulayan erkek başlığı, bu şiddet eğilimi gösteren insanlar için sadece özel cinsiyet belirtmektir.
ülkemizde şiddet çok büyük bir sorun, çünkü artık çocuklarda bile şiddet eğilimi rahatlıkla gözlemleniyor. elbette çocuğun şiddet eğiliminde bulunmasının farklı nedenleri de var (şiddet içerikli oyunlar, diziler vb.) lakin aile içi şahit olduğu davranışların da çok etkili olduğunu biliyoruz. çocuğun doğduğu ev ve yetiştirilme biçimi o kadar önemli ki, bu konu hakkında çalışmalar yürütülmeli, gerekirse her aileye bir psikolog atanmalıdır. gelecek hiç iç açıcı değil çünkü. hayvana şiddet-tecavüz bizde, kadına şiddet, tecavüz ve cinayet bizde, pedofililer, çocuk istismarına yol açanlar da bizde. her olaya bir anda parlayıp kaba kuvvet uygulayanlardan bahsetmiyorum bile. öfke ve şiddet problemini çözmek için bir şeyler yapılmalı. cinsiyet rolleri empoze edilen çocukların ileride yetişkin olduklarında bir cinsiyetin diğer cinsiyetten daha üstün olduğu düşüncesi yıkmaya çalışılmalı.
ülkemizde şiddet çok büyük bir sorun, çünkü artık çocuklarda bile şiddet eğilimi rahatlıkla gözlemleniyor. elbette çocuğun şiddet eğiliminde bulunmasının farklı nedenleri de var (şiddet içerikli oyunlar, diziler vb.) lakin aile içi şahit olduğu davranışların da çok etkili olduğunu biliyoruz. çocuğun doğduğu ev ve yetiştirilme biçimi o kadar önemli ki, bu konu hakkında çalışmalar yürütülmeli, gerekirse her aileye bir psikolog atanmalıdır. gelecek hiç iç açıcı değil çünkü. hayvana şiddet-tecavüz bizde, kadına şiddet, tecavüz ve cinayet bizde, pedofililer, çocuk istismarına yol açanlar da bizde. her olaya bir anda parlayıp kaba kuvvet uygulayanlardan bahsetmiyorum bile. öfke ve şiddet problemini çözmek için bir şeyler yapılmalı. cinsiyet rolleri empoze edilen çocukların ileride yetişkin olduklarında bir cinsiyetin diğer cinsiyetten daha üstün olduğu düşüncesi yıkmaya çalışılmalı.
devamını gör...
türk kadınının türkçü feminist örgütlenmesini başlatması gerekliliği
konuya önce feminizmin anadolu coğrafyası içindeki konumuna bakarak başlamak gerekir.
erken cumhuriyet evresinde ve mustafa kemal atatürk önderliğinde kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiği 1934 tarihine kadar bu topraklarda feminizm var olmuştur.
ilk feminist önderlerden nezihe muhittin 1931 basımlı kitabı olan türk kadını’nda şöyle yazar;
“cumhuriyet yürüyecek ve kadınlık hayatına dair bir çok ışıklar serpecektir. siyasal hakkımızın verildiğini kutlayacağımız gün uzak değildir”.
türk kadın hareketleri, o dönemdeki feminist çabalar milli karakterli görülüp, türk milliyetçileri tarafından desteklenmiştir.
türk kadınlarının, çoğu avrupa ülkesinden önce bu haklara sahip olması, neredeyse tüm dünyanın dikkatini çekmiştir. bu bağlamda avrupa ülkeleri, totaliter rejimlerin baskısı altında kavrulurken tüm dünyadan feministlerin katıldığı 12. uluslararası kadınlar birliği kongresi 1935 yılında türkiye’de gerçekleşmiştir. bu konuda kapsamlı bir sinan meydan makalesini aşağıya ekledim.
gelelim 12 eylül 1980 darbesi sonrası bugün feminist hareketlerin geldiği noktaya.
elbette tüm dünyada neoliberal politikalar namuslu kavramların özünü emip posasını çıkardığı için bugün türkiye feminizmi alt metinlerinde kürtçülük yapılan bir marjinal harekete evrilmiştir.
sözlükte ve ülkede oluşan feminizm ve feminist düşmanlığının temelinde kanımca bu yatmaktadır.
türkiye’de kadına şiddeti meşru gören aklı başında tek bir türk erkeği olduğuna inanmıyorum.
fakat meydanlarda yapılan feminist hareketlerin iç dinamiklerine bakınca muhafazakar anadolu insanının neden tepki gösterdiğini az çok anlayabiliyorum. bir kaç bol takipçili feminist örgütün paylaşımlarına bakınca bu gerçeklik daha parlak bir hal alıyor. detaylı bir tarama ile sizler daha radikal kürtçü oluşumların sözde kadın hakları temalı paylaşımlarını bulabilirsiniz.
öte yandan kadının sosyal yaşamın her yerinde olduğu ülkemizde sözde kadın duyarı kasan bu oluşumların tek bir kadın polisten, tek bir kadın askerin şehadetinden, başarısından bahsettiğini veya karşılaştıkları zorlukları dile getirdiğini göremezsiniz.
demem o ki, türkiye’nin aydın türk kızları ve türk kadınları arka planında ihanetten başka bir çaba gütmeyen bu kürtçü dernekleri terketmeli ve kendi bağımsız örgütlenmelerini başlatmalıdır.
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
mustafa kemal atatürk
kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3
erken cumhuriyet evresinde ve mustafa kemal atatürk önderliğinde kadının seçme ve seçilme hakkını elde ettiği 1934 tarihine kadar bu topraklarda feminizm var olmuştur.
ilk feminist önderlerden nezihe muhittin 1931 basımlı kitabı olan türk kadını’nda şöyle yazar;
“cumhuriyet yürüyecek ve kadınlık hayatına dair bir çok ışıklar serpecektir. siyasal hakkımızın verildiğini kutlayacağımız gün uzak değildir”.
türk kadın hareketleri, o dönemdeki feminist çabalar milli karakterli görülüp, türk milliyetçileri tarafından desteklenmiştir.
türk kadınlarının, çoğu avrupa ülkesinden önce bu haklara sahip olması, neredeyse tüm dünyanın dikkatini çekmiştir. bu bağlamda avrupa ülkeleri, totaliter rejimlerin baskısı altında kavrulurken tüm dünyadan feministlerin katıldığı 12. uluslararası kadınlar birliği kongresi 1935 yılında türkiye’de gerçekleşmiştir. bu konuda kapsamlı bir sinan meydan makalesini aşağıya ekledim.
gelelim 12 eylül 1980 darbesi sonrası bugün feminist hareketlerin geldiği noktaya.
elbette tüm dünyada neoliberal politikalar namuslu kavramların özünü emip posasını çıkardığı için bugün türkiye feminizmi alt metinlerinde kürtçülük yapılan bir marjinal harekete evrilmiştir.
sözlükte ve ülkede oluşan feminizm ve feminist düşmanlığının temelinde kanımca bu yatmaktadır.
türkiye’de kadına şiddeti meşru gören aklı başında tek bir türk erkeği olduğuna inanmıyorum.
fakat meydanlarda yapılan feminist hareketlerin iç dinamiklerine bakınca muhafazakar anadolu insanının neden tepki gösterdiğini az çok anlayabiliyorum. bir kaç bol takipçili feminist örgütün paylaşımlarına bakınca bu gerçeklik daha parlak bir hal alıyor. detaylı bir tarama ile sizler daha radikal kürtçü oluşumların sözde kadın hakları temalı paylaşımlarını bulabilirsiniz.
öte yandan kadının sosyal yaşamın her yerinde olduğu ülkemizde sözde kadın duyarı kasan bu oluşumların tek bir kadın polisten, tek bir kadın askerin şehadetinden, başarısından bahsettiğini veya karşılaştıkları zorlukları dile getirdiğini göremezsiniz.
demem o ki, türkiye’nin aydın türk kızları ve türk kadınları arka planında ihanetten başka bir çaba gütmeyen bu kürtçü dernekleri terketmeli ve kendi bağımsız örgütlenmelerini başlatmalıdır.
"ey kahraman türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
mustafa kemal atatürk
kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3
devamını gör...
likit radyo yayını
şu yayınları dinlerken, iyi ki böyle bir sözlüğün açılması için adım atmışım diyorum.
onur, şeref, haysiyet, gurur ne varsa duyuyorum efendim.
(bkz: kocaman alkış)
onur, şeref, haysiyet, gurur ne varsa duyuyorum efendim.
(bkz: kocaman alkış)
devamını gör...
oldie but goodie
ingilizcede "eski ama güzel" anlamına gelen bir deyimdir. oldies but goldies nereden çıktı bilmiyorum ama oldie but goodie ilk kez 1950' lerin ortalarında abd'de bir radyo dj'i tarafından geçmişte popüler olan ancak artık top ten listesinde yer almayan rock'n roll şarkılarına atıfta bulunmak için kullanılmış.
bugün, bu ifade, yeni olma noktasını geçmiş, ancak yine de zevk alınacak veya değer verilecek her şey için rahatlıkla kullanılabilir. aklıma ilk gelenler müzik, roman veya filmler, hatta insanlar veya fikirler.....
yaş aldıkça insanın eskiye ve eski güzel şeylere olan özlemi iyice artıyor, kim kendi çocukluğunu, o zamanki sınırlı imkanları özlemiyor ki? bizim için çoğu şey artık oldie but goodie.
bugün, bu ifade, yeni olma noktasını geçmiş, ancak yine de zevk alınacak veya değer verilecek her şey için rahatlıkla kullanılabilir. aklıma ilk gelenler müzik, roman veya filmler, hatta insanlar veya fikirler.....
yaş aldıkça insanın eskiye ve eski güzel şeylere olan özlemi iyice artıyor, kim kendi çocukluğunu, o zamanki sınırlı imkanları özlemiyor ki? bizim için çoğu şey artık oldie but goodie.
devamını gör...
akıllara zarar
bana ruhsar'ın jenerik müziğini hatırlattı.o kadar izledik artık bilinçaltına yerleşmiş.
şaştık kaldık afalladık, vay canına şimdi yandık.akıllara zarar valla, ruhsar gitti ruhla kaldık.ruhuna sağlık ruhsarcığım ölmemiş...
(bkz: büyümeyen çocuklar)
şaştık kaldık afalladık, vay canına şimdi yandık.akıllara zarar valla, ruhsar gitti ruhla kaldık.ruhuna sağlık ruhsarcığım ölmemiş...
(bkz: büyümeyen çocuklar)
devamını gör...
nickaltı
moralimin bozulduğu zamanlar açıp, baştan sona okuduğum ve gülümsediğim başlık.
devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
lokumu ve güzel tarihi evleriyle meşhurdur kendileri.
devamını gör...