eğer boş vaktim varsa üç beş dakikalığına izlediğim için dahil olduğum insan grubudur.

keyifli bir aktivitedir bence.
devamını gör...

çok okuyan çabuk unutur, teoriği pratiğe dökmekte sorun yaşar. ancak çok gezen her şeyi yerinde görür, erbabından öğrenir, kolay kolay unutmaz. her zaman gezenin daha çok bildiğini düşünürüm.
devamını gör...

çok uzun süredir oynamakta olduğum lakin üniversite sınavıma çalışmam gerektiği için ara vermek zorunda kaldığım oyundur. 52. seviyede ara vermiş bulunmaktayım.

oyun supercell firmasına aittir.

yine aynı firmanın oyunu olan clash of clans'ın çiftlik versiyonudur adeta.

çeşitli yerler var oyun içinde, kasaba, vadi, balıkçılık alanı, farm pass ve maden gibi.

kasaba kısmında ''kişisel tren'' olarak adlandırılan bir tren var. bu tren ile arkadaşlarınızın kasabasındaki yolcuları kendi kasabanıza getirebilirsiniz. kasaba kısmının asıl amacı ise gelen misafirlere hizmet etmek. bakkal, sinema salonu gibi mekanlarda misafirlerinize hizmet verebilirsiniz.

vadi kısmı ise her zaman açık olmayan bir kısım. orada da bir kamyonunuz var ve stoklarınızda bulunan ürünleri, o ürünü isteyen binalara ulaştırarak çeşitli renkte jetonlar kazanıyorsunuz. bu jetonlar ile vadi sezonu bittiğinde vadi dükkanından alışveriş yapabilirsiniz.

balıkçılık alanında ise bir kitap var, bu kitaptaki balıkların hepsini yakalamaya çalışıyorsunuz. çeşitli balıkları yakalayarak elmas kazanabiliyorsunuz. ayrıca balıkçılık alanında bir yengeç yakalama alanı ve bir de ördek yakalama alanı var. daha doğrusu hepsi aynı yerde ama ördeğin tüylerinin alınması için bir alan ve yengecin etinin alınması için bir alan var. buradan çıkan ürünlerle çeşitli yemekler yapabilirsiniz veya o ürünleri satabilirsiniz.

farm pass alanı ise yeni eklenmiş bir yer. ana köy içinde bulunuyor ve siz görevleri tamamladıkça size çeşitli ödüller veriyor. bir de paralı versiyonu var bunun. paralı versiyonunda daha fazla ödül kazanma şansınız var ve bazı ödülleri sadece paralı versiyonu satın alarak elde edebiliyorsunuz.

maden alanında ise gümüş, altın, kömür, demir gibi madenleri çıkarabiliyorsunuz. eğer şanslıysanız elmas bile çıkabiliyor.

ana köy ise bunların hepsini barındıran alan. burada çeşitli makineler (mandıra, barbekü, dikiş makinesi, meyve sıkacağı gibi) var. bu makineler belli seviyelerde açılıyor. bu makinelerde üretebileceğiniz ürünler de belli seviyelerde açılıyor tabii ki.

bir de greg var. greg size her gün farklı eşyalar satıyor. bu eşyalar genellikle balta gibi, kazma gibi işinize yarayacak olan eşyalar oluyor.

velhasıl kelam oyun gerçekten güzel. başlarda pek bir şey açık olmadığı için sıkılabilirsiniz ama seviye atladıkça oyun da daha keyifli hale geliyor.
devamını gör...

bir çocuğun gülüşüne vesile olmak.
devamını gör...

ümit sayın'ın 1996 yılında piyasaya çıkan hicran albümünden bir şarkı.

devamını gör...

acilen gelmesi gerektiğini düşündüğüm özelliktir yoksa ben bu cinsiyetçi ve ayrıştırıcı insanlara katlanamayıp gideceğim. sevdiğim bir yer burası lakin her gün en az 10 15 tane ayrıştırıcı, cinsiyetçi başlık görüyorum ve gerçekten yıldım bu gibi başlıklardan/insanlardan.
devamını gör...

canım yazarlarım, 25 kasım 2020 tarihinde başlatmış olduğumuz kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliğini an itibarı ile sonlandırmış bulunuyoruz.
5 gün gibi kısa bir sürede, hedef rakam olarak belirlediğimiz 125 kitabın çok çok üstüne çıktık.

bizi ne kadar mutlu ettiniz, bunu size tarif dahi edemem.
her birinizin teker teker yüreğine sağlık.

not : köşeye kitaplarını ayırmış ancak henüz kargoya vermemiş yazarlarımız için, çarşamba gününü son gün olarak belirledik.
kargolar ne yazık ki, okulun konumundan dolayı okula ulaşmakta güçlük çekiyor, bir de bildiğiniz üzere pandemi süreci okullar hali hazırda kapalı.
bu sebepten, kargo için belirttiğimiz adresten kitapları alıp, bireysel araç ile tek seferde okula ulaştıracağız.

not 2 : son kargo da batman'a ulaşınca fotoğraflarımızı almaya başlamış olacağız.
devamını gör...

inio asano'nun yedi yıl süren mangası. punpun adlı ana karakterin ilkokul yıllarından yirmili yaşlarına kadar büyümesini anlatan bir "coming of age" hikayesi. punpun ve ailesi, mangadaki diğer karakterlerin aksine, bir ördek şeklinde, basitçe çizilmiş; tabii bunu sadece okuyucu biliyor. diğer karakterler onları normal insan olarak görüyor. ilk bakışta en çarpıcı özelliği bu. ama elbette ki bundan çok daha fazlası.

13 volume ve 147 sayıdan oluşan bu manganın ana hikayesi, punpun ve ilk sayıda punpun'ın okuduğu okula transfer olan aiko arasındaki aşk. bunun dışında pek çok arc var elbette. dayısının, okul arkadaşlarının, annesinin, yaşı ilerledikçe tanıştığı insanların da hikayeleri zaman zaman merkeze oturuyor. ana hikaye akıcı, sürükleyici ancak bu yan hikayelerin de çoğu iyi kotarılmış. aralarında biraz daha üstünkörü ve havada kalmış olanları da var elbette.

punpun ve aiko oldukça iyi yazılmış, çok boyutlu, kompleks, gelişen ve değişen karakterler. hikayeleri ve yolculukları boyunca ne yapacaklarını kestirmek pek mümkün olmuyor. özellikle punpun geçirdiği değişimler, hayata dair fikirleri, tepkileri çok iyi yansıtılmış, kolayca özdeşleşme sağlanıyor, pek çok açıdan oldukça uç bir karakter olsa da.

ülkemizde henüz çok popüler değil ve türkçe baskısı an itibariyle yok, daha hiçbir yayınevi haklarını alıp da çevirmedi ama yakın gelecekte çıkacaktır diye tahmin ediyorum. ingilizce baskısını edinmek mümkün fakat kur nedeniyle pahalı. internette ise hem ingilizce hem de türkçe çevirisini var. japonca aslını okumadığım için çeviriyi değerlendirmek mümkün değil ama yine de ingilizce çevirisinin akıcı ve fena olmadığını söyleyebilirim.

mangaya ya da genel olarak çizgi roman dünyasına uzak insanların da çok keyif alabileceği bir seri bu; kafada, manga deyince otomatik oluşan klişelerin çok azı mevcut. hele ki shounen klişeleri hiç yok. depresif, pesimist, gerçekçi, şok edici, hüzünlü ve oldukça kara bir tona sahip; ördek çizimler yanıltmasın. hatta fazla depresif ve dark bulup yarıda kesen okuyucu yorumları da gördüm internette.
devamını gör...

an itibariyle gözaltına alınmıştır. link.
devamını gör...

(bkz: sallallahu aleyhi ve sellem)
devamını gör...

aslında hiçbir şeye dokunmayız.
evrende her şey atomlardan oluşur.
ve atomlar birbirine değmez.
dokunduğumuzu hissettiğimiz şey aslında atomlarin birbirini itmesidir.
devamını gör...

ressam halil paşa'nın bir eseridir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tuvale resmetmeye çalıştım ama yarım kaldı, belki bir gün bitirirsem sizlerle de paylaşırım.
devamını gör...

mafya, kaçakçılık, uyuşturucu, acılı meksika sosu .
devamını gör...

fatih sultan mehmed han ünvanlarını sayarken roma imparatoru olduğunu söyler.
devamını gör...

mutfağın kendisinin dar ve küçük olması çok sinir bozucu.
sağa sola bile dönemiyorsun. havaya girip tavayı şöyle bir çevireyim lüksüne de sahip değilsin. kirli bulaşıklar, yemek alanı... çok zor yani.
devamını gör...

sözlük için çok kıymetli, benim içinde çok kıymetli sözlük yazarı. güzel sohbeti ile saati unutursunuz. umarım kendisini de sarayburnunda denize girmeye ikna edebilirim.
devamını gör...

yapılmaması gereken yer.

lan bu ekonomik krizde hala kanal istanbul derdindeler

afedersiniz ama derdinizi **** ya.
devamını gör...

burada örnek vatandaş gibi bir yazar olduğunu öğrenseler var ya, mesaj kutusunu kapatmayı da bırak, kutuya kilit de takmazlar. böyle hoşsohbet, böyle şeker mi şeker, böyle bal mahmut bir yazarın olduğu yerde mesaj kutusu hiç kapatılır mı?

- bugün de kendimizi övdük şükürler olsun-
devamını gör...

ne yazık ki ülkemizde "deli olmak" ile eşdeğer tutulan eylem. oysa nasıl ki elimiz kolumuz, kafamız gözümüz hasta olunca bunların doktoruna gidiyorsak, ruhumuz da yaralanıp berelendiğinde bunun doktoruna gitmek son derece normal.

yalnız dikkatimi çeken şey şu ki, son yıllarda hemen hemen herkesin yolu bir şekilde buraya düşüyor. biz eski toprak olduğumuzdan mı bilinmez, hiç böyle bir ihtiyaç hissetmedim, hisseden pek fazla tanıdığım da yok. belki de ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle umutsuzluk ve karamsarlık boyutları çok yükseldiğinden durum bu hale geldi, bilmiyorum. yani şimdi bu doktorların da işsiz, aç kalmasını istemeyiz tabi ama umarım ihtiyaç duyan fazla insan kalmaz demekten de kendimi alamıyorum.
devamını gör...

bu gibi durumları yaşamamanız için pastaneye gitmeden önce ne yazdıracağınıza karar verip gitmeniz daha iyi olur, nacizane..
önümüzdeki ay ben ne yazdıracağımı biliyorum, kendi pastamı yaptıracağım için strese girmeme gerek yok..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim