her başarılı kadının arkasında bir erkek var mıdır meselesi
insanlar birbirinin arkasında ya da önünde değil yanyana yürümeyi becerebilirlerse başarı gelir, diye cevap vermek istediğim durumdur. ne bir kadın ne de bir erkek yanyana yürüyemediği biriyle başarıya, mutluluğa, huzura vb. ulaşamaz.
devamını gör...
güne bir söz bırak
''hareket etmezsen zincirlerini fark edemezsin.''
tolstoy
tolstoy
devamını gör...
normal sözlük patreon hesabı
üst edit : bağışçının kart bilgileri, adı soyadı vb. hiçbir bilgi bizlere patreon tarafından verilmez.
bağışçı ödeme yaptıktan sonra biz patreon üzerinden kendisi ile iletişim kurup ondan listeye eklemek için mahlas isteriz.
patreon'u tercih etmemizin en büyük sebeplerinden birisi de bağışçılara %100 anonimlik sağlamasıdır.
patreon.com/kafasozluk olarak ulaşılabilecek hesaptır.
kafa sözlük'ün reklamsız ve yatırımsız bir şekilde yoluna devam edebilmesi için bir patreon hesabı oluşturuldu.
bu zamana kadar, gerek ben gerek arkadaşlarım özverili bir şekilde sözlük için ciddi bir efor sarf ettik.
herhangi bir karşılık beklemedik, halen beklemiyoruz.
belirli bir yere kadar kendi kaynaklarımız ve emeklerimiz ile süspanse edebildiysek de sözlük durmuyor, sözlük büyüyor.
bizler kafa sözlük'ü yazarlarımız ile beraber büyütmek istiyoruz. dışarıdan herhangi bir müdahale olsun istemiyoruz.
interaktif sözlük kültürünü seven, yaşamasını isteyen herkesten, nesli tükenmek üzere olan sözlük kültürünün son örneği olan kafa sözlük için destek bekliyoruz.
yeni neslin ilgisi, twitch, tiktok vb. uygulamalara kayarken, küfürsüz ve cinsiyetçi söylemden uzak bir pozisyon ile popüler kültüre karşı alternatif kalmak istiyoruz.
patreon destekleri için 13 adet opsiyon oluşturduk.
bizler de bu destekleri karşılıksız bırakmayarak bir takım ürünler geliştirdik.
elde ettiğimiz kaynaklar ile ;
daha iyi bir sunucu başta olmak üzere ios ve android uygulamaları geliştirmek, sözlüğe scrabble vb. online oyunlar getirmek, daha çok kitap ve yardım etkinliği düzenlemek, interaktif youtube içerikleri üretmek vb. giderler için kullanacağız.
edit : abone olmak istemeyenler, tek seferlik ödeme yaptıktan sonra yenilemeyi iptal edebilir.
ödeme yaptığınızda ücreti hemen çekmiyor, 3 gün sonra çekiyor. ücreti karttan çektikten sonra patreon hesabından manage membership'e girip cancel demeniz yeterli.
bağışçı ödeme yaptıktan sonra biz patreon üzerinden kendisi ile iletişim kurup ondan listeye eklemek için mahlas isteriz.
patreon'u tercih etmemizin en büyük sebeplerinden birisi de bağışçılara %100 anonimlik sağlamasıdır.
patreon.com/kafasozluk olarak ulaşılabilecek hesaptır.
kafa sözlük'ün reklamsız ve yatırımsız bir şekilde yoluna devam edebilmesi için bir patreon hesabı oluşturuldu.
bu zamana kadar, gerek ben gerek arkadaşlarım özverili bir şekilde sözlük için ciddi bir efor sarf ettik.
herhangi bir karşılık beklemedik, halen beklemiyoruz.
belirli bir yere kadar kendi kaynaklarımız ve emeklerimiz ile süspanse edebildiysek de sözlük durmuyor, sözlük büyüyor.
bizler kafa sözlük'ü yazarlarımız ile beraber büyütmek istiyoruz. dışarıdan herhangi bir müdahale olsun istemiyoruz.
interaktif sözlük kültürünü seven, yaşamasını isteyen herkesten, nesli tükenmek üzere olan sözlük kültürünün son örneği olan kafa sözlük için destek bekliyoruz.
yeni neslin ilgisi, twitch, tiktok vb. uygulamalara kayarken, küfürsüz ve cinsiyetçi söylemden uzak bir pozisyon ile popüler kültüre karşı alternatif kalmak istiyoruz.
patreon destekleri için 13 adet opsiyon oluşturduk.
bizler de bu destekleri karşılıksız bırakmayarak bir takım ürünler geliştirdik.
elde ettiğimiz kaynaklar ile ;
daha iyi bir sunucu başta olmak üzere ios ve android uygulamaları geliştirmek, sözlüğe scrabble vb. online oyunlar getirmek, daha çok kitap ve yardım etkinliği düzenlemek, interaktif youtube içerikleri üretmek vb. giderler için kullanacağız.
edit : abone olmak istemeyenler, tek seferlik ödeme yaptıktan sonra yenilemeyi iptal edebilir.
ödeme yaptığınızda ücreti hemen çekmiyor, 3 gün sonra çekiyor. ücreti karttan çektikten sonra patreon hesabından manage membership'e girip cancel demeniz yeterli.
devamını gör...
1984
orwellin en sevdiğim kitabıdır. tamamen günümüz türkiyesinin özeti niteliğindedir.
devamını gör...
bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
neden bir kadına şişman olduğunu söylemeniz gerekir ki?
devamını gör...
takip edilesi sözlük yazarları
tanımlarını okumak daha çok görmek istediğiniz yazarlardır.
devamını gör...
mutlu olma sanatı (bertrand russell)
bertrand russell*ın 1930 yılında yaşam deneyimleri ile gözlemlerine dayanarak yazdığı, mutlu ve tatminkar bir hayat yaşamak üzerine olan kitabının adıdır.
kitap, yaşam kalitesini artırmak isteyenlere bir reçete niteliğinde olan popüler bir sağduyu ürünüdür. kişisel gelişim adına yazılmış bir çok kitapta aranan mutluluğun sırlarını açıklar.
russell'e göre mutluluk, bazı insanların bizim elimizden alabileceği temel insani haklardan birisi değildir. kişi mutluluğa başkalarını suçlayarak değil, belirlediği hedeflere erişmek için mücadele ederek ve bu mücadele sırasında eğlenerek ulaşmalıdır. kişi bu mücadeleyi iç dünyasında değil, sosyal yaşamına yönelerek vermelidir.
hoşnutsuzluk ile heves kırıklığının başlıca nedenlerinden birisi, insanın sevilmediği duygusuna kapılmasıdır. bunun aksi olarak, seviliyorum duygusu da, keyfi artırır. bir insan, sevilmediği duygusuna birçok nedenlerden kapılabilir. ya kendisinin hiç kimse tarafından sevilemeyecek derecede kötü bir insan olduğuna inanmıştır ya çocukluğunda fazla sevilmemiş ve bunu kabullenmek zorunda kalmıştır ya da gerçekten hiç kimsenin sevmediği bir insandır. bu sonuncusu, çocuklukta uğranılmış bir talihsizlik nedeniyle kendine güvenini yitirmiş olmaktan ileri gelebilir. sevilmediğini sanan kimse, değişik davranışlarda bulunur. sevilmek için büyük çaba harcar; örneğin, görülmemiş iyilikler yapabilir. ama bunda başarısızlığa uğraması çok olasıdır, çünkü iyiliğin asıl nedeni, iyilik görenlerce kolayca anlaşılır; oysa insanın yapısı, sevilmeyi az isteyenlere sevgi göstermeye uygundur.
hayatı güvenle karşılayanlar, güvensizlikle karşılayanlardan çok daha mutludurlar; hiç değilse kendilerine güvenleri bir felakete yol açmadığı sürece bu böyledir. üstelik her durumda olmasa bile, büyük bir çoğunlukla güven duygusu, başkalarının karşılaşacağı tehlikelerden kaçabilmeye yardımcı olur. bir uçurumun bir kıyısından öbürüne uzatılmış dar bir kalas üzerinde yürürken, korkanın düşme olasılığı, korkmayandan fazladır. yaşam yolunda da aynı durum vardır. korkusuz da beklenmeyen bir felaketle karşılaşabilir, ama çekingenin mutsuzluğa düşeceği birçok güç durumdan burnu bile kanamadan kurtulma şansı büyüktür. güvende olmanın bu yararlı biçimi çeşitlidir. birisi dağlarda, diğeri denizlerde, bir diğeri havalarda güvenli olur. ama genelde yaşama güvenmek, gereksinim duyulan sevginin bulunmasıyla mümkün olur.
güven duygusunu sevmek değil, sevilmek doğurur, ama bu duygu en çok karşılıklı sevgiyle oluşur. daha doğrusu, yalnız sevgi değil, hayranlık da bu etkiye sahiptir. anne-babası kendisine düşkün olan bir çocuk, bu sevgiyi bir doğa yasası olarak kabul eder. bu sevgi onun mutluluğu için büyük önem taşımasına karşın, üzerinde pek fazla durup düşünmez. dünyayı, önüne çıkmış ve büyüdüğü zaman çıkacak olan daha ilgi çekici serüvenleri düşünür. ama bütün bu dış ilgilerin ardında, kendisini her felaketten koruyacak bir anne-baba sevgisi bulunduğunu hisseder. şu ya da bu nedenle anne-baba sevgisinden yoksun kalan bir çocuk, korkuya ve kendine acıma duygusuna kapılır, pısırıklaşıp çekingen olur ve artık dünyaya görüp öğrenme isteği ile bakamaz. böyle çocuklar, şaşılacak derecede küçük yaşlarından itibaren hayatı, ölümü ve insanlığın kaderini düşünmeye başlarlar. önce melankolik olurlar; sonunda ise herhangi bir felsefe ya da inançtan medet umar, içlerine kapanırlar. oysa dünya, belirli bir sıra gözetilmeden serpiştirilmiş hoş ve hoş olmayan şeylerle dolu bir pazar yeridir. bunlardan anlaşılması mümkün bir sistem çıkarma isteği, aslında korkuya dayanır, daha doğrusu agorafobiden, yani açık alan korkusundan gelir. çekingen öğrenci, kitaplığın dört duvarı içinde güven duyar. eğer kendisini dış alemin de aynı biçimde düzenli olduğuna inandırabilirse, sokağa çıktığında da buna benzer bir güven duyar. eğer bu kişi daha fazla sevilmiş olsaydı, gerçek dünyadan daha az korkar ve onun yerine ideal bir dünya yaratma zorunluluğu duymazdı.
sevginin en iyi biçimini tarif etmek kolay değildir, çünkü her türünde az çok bir koruma niteliği vardır. sevdiklerimizin acılarına omuz silkemeyiz. ama ben, sevilenin uğradığı talihsizliğe acımanın da, ileride uğrayabilecekleri için endişe etmenin de, sevgide mümkün olduğu kadar az yer alması gerektiğine inanıyorum.
buraya kadar, kişinin hedef olduğu sevgiden, sevilmekten söz ettik. şimdi de sevmekten söz açmak istiyorum. sevmek iki türlüdür; birisi hayata karşı duyulan istek ve hevesin belki en büyük ifadesi, diğeri ise korku ifadesidir. bence ilki bütünüyle hayran olunacak bir durum, ikincisi ise, olsa olsa bir avuntudur. güzel bir günde göz alan bir kıyı boyunca vapurda giderken kıyıyı seyreder, manzaradan zevk alırsınız. bu, dışarıya bakmakla alınmış bir zevktir ve herhangi büyük bir gereksiniminizle bağlantısı yoktur. ama eğer geminiz batmış da kıyıya doğru yüzmekteyseniz, bu kıyıya başka türlü bir sevgi beslersiniz: kıyı, sizin için güvenliği temsil eder; güzel ya da çirkin olması önemli değildir. sevmenin üstün olanı, gemisi güvenli olan kişinin duygusuna benzeyendir; daha az güzel olanı da, gemisi batmış olana uyandır. bu iki türlü sevginin birincisini, kişi ancak güvendeyken ya da en azından kendisini kuşatan tehlikelere aldırış etmiyorsa duyabilir; ikincisi ise tam tersine, güvenli olmayan bir durumda bulunmaktan ileri gelir. güvenli olmayan durumun doğurduğu sevgi, diğerinden çok daha öznel ve bencildir; çünkü sevilen, nitelikleri için değil, işe yaradığı için değerli görülmektedir. böyle bir sevginin hayatta hiç yeri yoktur demek istemiyorum. aslına bakarsak, hemen hemen bütün gerçek sevgilerde her iki durumun yan yana bulunduğunu, sevginin güvende olmama duygusunu gerçekten sona erdirmesi kadar, dış dünyaya karşı zayıflamış olan ilginin tehlike ve korku anlarında yeniden doğduğunu görürüz. yalnız, böyle bir sevginin hayatta rolü olabileceğini kabul etmekle birlikte, diğerinden daha az güzel olduğunu da aklımızdan çıkarmamalıyız, çünkü bu sevgi, korkudan doğmaktadır, korku ise kötüdür ve çünkü sevginin böylesi bencil bir sevgidir.
en iyi sevgi, insanın eski mutsuzluklarından kaçmak için değil de, yeni mutluluklara kavuşmak umuduyla beslediği sevgidir.
sevginin en iyisi her iki tarafa da hayat verir; her iki taraf da sevilmekten haz duyar ve kendini zorlamadan sever; bu karşılıklı mutluluğun sonucu olarak iki taraf da dünyayı daha bir ilgiye değer bulur. sevgi taşımayan bir büyük istek, genel olarak ya gençlikte başa gelmiş bir talihsizlik ya daha sonraki yıllarda uğranılmış bir haksızlık ya da işkence korkusunu doğuran nedenlerden biri yüzünden insanlığa karşı duyulan bir çeşit öfke ya da nefretten ileri gelir. fazla güçlü bir benlik, kişiyi bağlayan bir zincirdir; eğer dünyadan tam olarak zevk almak istiyorsa, kişi bu zincirden kurtulmak zorundadır. gerçekten sevebilme yeteneği ise, kişinin bu zincirden kurtulmuş olduğunu gösteren belirtilerden biridir. sevilmek hiçbir zaman yetmez; sevilmek sevgiye yol açmalıdır ve ancak bu iki kapı eşit olarak açık tutulursa sevgi en büyük olanaklarını gerçekleştirebilir. karşılıklı sevgi tomurcuğunun açmasına engel olan psikolojik ya da toplumsal bütün nedenler, dünyanın yaşamış olduğu ve hala da yaşadığı büyük kötülüklerdir. insanlar yanılmış olma korkusu ile hayranlık göstermekte yavaş davranırlar; sevdiklerinin ya da her şeyde bir kusur bulan insanların kendilerine acı çektirmesinden çekindikleri için de sevmekte yavaş davranırlar. ahlak ve sağgörü adına tedbirli olmak istenir, bunun sonucu olarak da sevgide cömertlik ve ataklık hoş görülmez. bu ise insanlığa karşı çekingenlik ve öfkeyi doğurur, çünkü böylece birçok insan yaşamları boyunca gerçek temel gereksinimlerinden ve onda dokuzu da dünyaya karşı mutlu ve coşkunca davranışın vazgeçilmez koşullarından yoksun edilmiş olur.
bir yatırım tavsiyesi değildir, şuradan indirilip okunabilecek okuma tavsiyesidir.
afiyetle okuyunuz efendim..
kitap, yaşam kalitesini artırmak isteyenlere bir reçete niteliğinde olan popüler bir sağduyu ürünüdür. kişisel gelişim adına yazılmış bir çok kitapta aranan mutluluğun sırlarını açıklar.
russell'e göre mutluluk, bazı insanların bizim elimizden alabileceği temel insani haklardan birisi değildir. kişi mutluluğa başkalarını suçlayarak değil, belirlediği hedeflere erişmek için mücadele ederek ve bu mücadele sırasında eğlenerek ulaşmalıdır. kişi bu mücadeleyi iç dünyasında değil, sosyal yaşamına yönelerek vermelidir.
hoşnutsuzluk ile heves kırıklığının başlıca nedenlerinden birisi, insanın sevilmediği duygusuna kapılmasıdır. bunun aksi olarak, seviliyorum duygusu da, keyfi artırır. bir insan, sevilmediği duygusuna birçok nedenlerden kapılabilir. ya kendisinin hiç kimse tarafından sevilemeyecek derecede kötü bir insan olduğuna inanmıştır ya çocukluğunda fazla sevilmemiş ve bunu kabullenmek zorunda kalmıştır ya da gerçekten hiç kimsenin sevmediği bir insandır. bu sonuncusu, çocuklukta uğranılmış bir talihsizlik nedeniyle kendine güvenini yitirmiş olmaktan ileri gelebilir. sevilmediğini sanan kimse, değişik davranışlarda bulunur. sevilmek için büyük çaba harcar; örneğin, görülmemiş iyilikler yapabilir. ama bunda başarısızlığa uğraması çok olasıdır, çünkü iyiliğin asıl nedeni, iyilik görenlerce kolayca anlaşılır; oysa insanın yapısı, sevilmeyi az isteyenlere sevgi göstermeye uygundur.
hayatı güvenle karşılayanlar, güvensizlikle karşılayanlardan çok daha mutludurlar; hiç değilse kendilerine güvenleri bir felakete yol açmadığı sürece bu böyledir. üstelik her durumda olmasa bile, büyük bir çoğunlukla güven duygusu, başkalarının karşılaşacağı tehlikelerden kaçabilmeye yardımcı olur. bir uçurumun bir kıyısından öbürüne uzatılmış dar bir kalas üzerinde yürürken, korkanın düşme olasılığı, korkmayandan fazladır. yaşam yolunda da aynı durum vardır. korkusuz da beklenmeyen bir felaketle karşılaşabilir, ama çekingenin mutsuzluğa düşeceği birçok güç durumdan burnu bile kanamadan kurtulma şansı büyüktür. güvende olmanın bu yararlı biçimi çeşitlidir. birisi dağlarda, diğeri denizlerde, bir diğeri havalarda güvenli olur. ama genelde yaşama güvenmek, gereksinim duyulan sevginin bulunmasıyla mümkün olur.
güven duygusunu sevmek değil, sevilmek doğurur, ama bu duygu en çok karşılıklı sevgiyle oluşur. daha doğrusu, yalnız sevgi değil, hayranlık da bu etkiye sahiptir. anne-babası kendisine düşkün olan bir çocuk, bu sevgiyi bir doğa yasası olarak kabul eder. bu sevgi onun mutluluğu için büyük önem taşımasına karşın, üzerinde pek fazla durup düşünmez. dünyayı, önüne çıkmış ve büyüdüğü zaman çıkacak olan daha ilgi çekici serüvenleri düşünür. ama bütün bu dış ilgilerin ardında, kendisini her felaketten koruyacak bir anne-baba sevgisi bulunduğunu hisseder. şu ya da bu nedenle anne-baba sevgisinden yoksun kalan bir çocuk, korkuya ve kendine acıma duygusuna kapılır, pısırıklaşıp çekingen olur ve artık dünyaya görüp öğrenme isteği ile bakamaz. böyle çocuklar, şaşılacak derecede küçük yaşlarından itibaren hayatı, ölümü ve insanlığın kaderini düşünmeye başlarlar. önce melankolik olurlar; sonunda ise herhangi bir felsefe ya da inançtan medet umar, içlerine kapanırlar. oysa dünya, belirli bir sıra gözetilmeden serpiştirilmiş hoş ve hoş olmayan şeylerle dolu bir pazar yeridir. bunlardan anlaşılması mümkün bir sistem çıkarma isteği, aslında korkuya dayanır, daha doğrusu agorafobiden, yani açık alan korkusundan gelir. çekingen öğrenci, kitaplığın dört duvarı içinde güven duyar. eğer kendisini dış alemin de aynı biçimde düzenli olduğuna inandırabilirse, sokağa çıktığında da buna benzer bir güven duyar. eğer bu kişi daha fazla sevilmiş olsaydı, gerçek dünyadan daha az korkar ve onun yerine ideal bir dünya yaratma zorunluluğu duymazdı.
sevginin en iyi biçimini tarif etmek kolay değildir, çünkü her türünde az çok bir koruma niteliği vardır. sevdiklerimizin acılarına omuz silkemeyiz. ama ben, sevilenin uğradığı talihsizliğe acımanın da, ileride uğrayabilecekleri için endişe etmenin de, sevgide mümkün olduğu kadar az yer alması gerektiğine inanıyorum.
buraya kadar, kişinin hedef olduğu sevgiden, sevilmekten söz ettik. şimdi de sevmekten söz açmak istiyorum. sevmek iki türlüdür; birisi hayata karşı duyulan istek ve hevesin belki en büyük ifadesi, diğeri ise korku ifadesidir. bence ilki bütünüyle hayran olunacak bir durum, ikincisi ise, olsa olsa bir avuntudur. güzel bir günde göz alan bir kıyı boyunca vapurda giderken kıyıyı seyreder, manzaradan zevk alırsınız. bu, dışarıya bakmakla alınmış bir zevktir ve herhangi büyük bir gereksiniminizle bağlantısı yoktur. ama eğer geminiz batmış da kıyıya doğru yüzmekteyseniz, bu kıyıya başka türlü bir sevgi beslersiniz: kıyı, sizin için güvenliği temsil eder; güzel ya da çirkin olması önemli değildir. sevmenin üstün olanı, gemisi güvenli olan kişinin duygusuna benzeyendir; daha az güzel olanı da, gemisi batmış olana uyandır. bu iki türlü sevginin birincisini, kişi ancak güvendeyken ya da en azından kendisini kuşatan tehlikelere aldırış etmiyorsa duyabilir; ikincisi ise tam tersine, güvenli olmayan bir durumda bulunmaktan ileri gelir. güvenli olmayan durumun doğurduğu sevgi, diğerinden çok daha öznel ve bencildir; çünkü sevilen, nitelikleri için değil, işe yaradığı için değerli görülmektedir. böyle bir sevginin hayatta hiç yeri yoktur demek istemiyorum. aslına bakarsak, hemen hemen bütün gerçek sevgilerde her iki durumun yan yana bulunduğunu, sevginin güvende olmama duygusunu gerçekten sona erdirmesi kadar, dış dünyaya karşı zayıflamış olan ilginin tehlike ve korku anlarında yeniden doğduğunu görürüz. yalnız, böyle bir sevginin hayatta rolü olabileceğini kabul etmekle birlikte, diğerinden daha az güzel olduğunu da aklımızdan çıkarmamalıyız, çünkü bu sevgi, korkudan doğmaktadır, korku ise kötüdür ve çünkü sevginin böylesi bencil bir sevgidir.
en iyi sevgi, insanın eski mutsuzluklarından kaçmak için değil de, yeni mutluluklara kavuşmak umuduyla beslediği sevgidir.
sevginin en iyisi her iki tarafa da hayat verir; her iki taraf da sevilmekten haz duyar ve kendini zorlamadan sever; bu karşılıklı mutluluğun sonucu olarak iki taraf da dünyayı daha bir ilgiye değer bulur. sevgi taşımayan bir büyük istek, genel olarak ya gençlikte başa gelmiş bir talihsizlik ya daha sonraki yıllarda uğranılmış bir haksızlık ya da işkence korkusunu doğuran nedenlerden biri yüzünden insanlığa karşı duyulan bir çeşit öfke ya da nefretten ileri gelir. fazla güçlü bir benlik, kişiyi bağlayan bir zincirdir; eğer dünyadan tam olarak zevk almak istiyorsa, kişi bu zincirden kurtulmak zorundadır. gerçekten sevebilme yeteneği ise, kişinin bu zincirden kurtulmuş olduğunu gösteren belirtilerden biridir. sevilmek hiçbir zaman yetmez; sevilmek sevgiye yol açmalıdır ve ancak bu iki kapı eşit olarak açık tutulursa sevgi en büyük olanaklarını gerçekleştirebilir. karşılıklı sevgi tomurcuğunun açmasına engel olan psikolojik ya da toplumsal bütün nedenler, dünyanın yaşamış olduğu ve hala da yaşadığı büyük kötülüklerdir. insanlar yanılmış olma korkusu ile hayranlık göstermekte yavaş davranırlar; sevdiklerinin ya da her şeyde bir kusur bulan insanların kendilerine acı çektirmesinden çekindikleri için de sevmekte yavaş davranırlar. ahlak ve sağgörü adına tedbirli olmak istenir, bunun sonucu olarak da sevgide cömertlik ve ataklık hoş görülmez. bu ise insanlığa karşı çekingenlik ve öfkeyi doğurur, çünkü böylece birçok insan yaşamları boyunca gerçek temel gereksinimlerinden ve onda dokuzu da dünyaya karşı mutlu ve coşkunca davranışın vazgeçilmez koşullarından yoksun edilmiş olur.
bir yatırım tavsiyesi değildir, şuradan indirilip okunabilecek okuma tavsiyesidir.
afiyetle okuyunuz efendim..
devamını gör...
#teravihyasağınıkaldırın
teravih namazının camilerde kılınmayacağının açıklanması nedeniyle twitter da iktidarı yıpratmak isteyen bir takım mecralarca açılmış olan başlıktır. masum müslüman kardeşlerimiz bu provakatif başlığa destek vermemelidirler.
maydonoz fiyatından bile önce, ülkemizin en önemli sorunu olan teravih namazı nerede kılınacak konusunda bir anda twitter da birinci sırada gündem olan bu başlık sahipleri ve destek verenler ne yapmak nereye varmak istemektedir?
erzincan tapu kadastro 24 . bölge müdürlüğü ve arkadaşlarının derhal bu konuya da eğilerek hükümetin yanındaki kararlı duruşlarını göstermelerini bekliyoruz.
www.sondakika.com/haber/hab...
twitter.com/akadirkaraduman...
maydonoz fiyatından bile önce, ülkemizin en önemli sorunu olan teravih namazı nerede kılınacak konusunda bir anda twitter da birinci sırada gündem olan bu başlık sahipleri ve destek verenler ne yapmak nereye varmak istemektedir?
erzincan tapu kadastro 24 . bölge müdürlüğü ve arkadaşlarının derhal bu konuya da eğilerek hükümetin yanındaki kararlı duruşlarını göstermelerini bekliyoruz.
www.sondakika.com/haber/hab...
twitter.com/akadirkaraduman...
devamını gör...
kadıköy’de donarak ölen evsiz
vebali itibardan tasarruf olmaz diyip saray yapan ahlaksız yöneticilerde olan insandır.
devamını gör...
pandemi sonrası patlama yapacak sektörler
insanlar neyi özlediyse ona hucum edecek. ama tabi eskiye nazaran çok daha büyük paralar ödeyecekleri kesin. bu günlerin acısı yine vatandaştan çıkacak.
devamını gör...
kerem bürsin'in yıldız teknik üniversitesi ödül törenini terk etmesi
haklı olaydır.
sunucunun görevi ödül törenini sunması ve ödülleri dağıtmasıdır. ödülü vereceği kişilerin cebine giren paranın muhasebesini yapmak değil. özellikle herkesin gözü önünde kerem bursin'i kazandığı paradan vurup, rezil etme ve küçük düşürmesi tamamıyla sunucunun saygısızlığından ötürüdür. zenginin malı züğürdün çenesini yorardiye boşa dememişler.kerem beyi de ayrıca tebrik etmek lazım, sessiz sedasız töreni terk ettiği için.
kendisinin oyunculuğunu pek beğenmem ama kadına yönelik şiddete karşı tepkisiz kalmayıp buradan şunları söylemesiyle ben de az da olsa sempati uyandırmıştır.
sunucuya dava açıp bi 120.000 tl alarak biraz da sunucunun gözlerini yaşartması dileğiyle *
sunucunun görevi ödül törenini sunması ve ödülleri dağıtmasıdır. ödülü vereceği kişilerin cebine giren paranın muhasebesini yapmak değil. özellikle herkesin gözü önünde kerem bursin'i kazandığı paradan vurup, rezil etme ve küçük düşürmesi tamamıyla sunucunun saygısızlığından ötürüdür. zenginin malı züğürdün çenesini yorardiye boşa dememişler.kerem beyi de ayrıca tebrik etmek lazım, sessiz sedasız töreni terk ettiği için.
kendisinin oyunculuğunu pek beğenmem ama kadına yönelik şiddete karşı tepkisiz kalmayıp buradan şunları söylemesiyle ben de az da olsa sempati uyandırmıştır.
sunucuya dava açıp bi 120.000 tl alarak biraz da sunucunun gözlerini yaşartması dileğiyle *
devamını gör...
alternatif normal sözlük uygulaması
sözlüğe pratik şekilde erişmek isteyenler ve özellikle mobil uygulama talep edenler için geçici ve mantıklı bir çözümdür.
en kısa sürede mobil uygulamanın çıkmasını umuyoruz.
en kısa sürede mobil uygulamanın çıkmasını umuyoruz.
devamını gör...
her daim yanında şiir okuyan sevgili
allahım,sen nasip etme..
devamını gör...
takipçi kaybetmek
bir kişi gitmiş. sağlık olsun. kapım hep açık. siyasi tanım girince gidiyorlar genelde. hahaha.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
boğalar renk körüdür ve kırmızıyı diğer renklerden ayıramazlar. boğa güreşlerinde onları sinirlendiren şey; matadorun elindeki şapka, sopa ya da pelerini sürekli sallamasıdır.
devamını gör...
yazarların şu an düşündükleri şeyler
nereye kıvrılıp yatsam onu düşünüyorum. ev şu an curcuna çünkü...
devamını gör...
metal müzik
hah benim başlığım bu işte. akışta görünce elim ayağım birbirine girdi yemin ediyorum çok sevindim be. her neyse. kendisine aşık olduğum, vazgeçemediğim ve adeta hayatımın bir parçası olan müzik türüdür. metal müzik demek isyan demektir, haykırış demektir, başkaldırış demektir, öfke demektir, haksızlığa gelememek demektir -ki zaten metal müzik şarkılarının sözleri bu dediklerimi kanıtlar nitelikte. misal bi metal şarkı dinliyorsam muhakkak türkçe çevirisini yaparım öyle dinlerim ve bildiğim metal şarkılarının altında da hep haksızlığa karşı geliş vardır.
bu müziğin bir de türleri var onları da sayayım madem hazır başlığa gelmişiz; heavy metal, alternatif metal, senfonik metal, doom metal, endüstriyel metal, progresif metal, ekstrem metal, black metal, death metal, thrash metal, nu metal, viking metal gibi gibi işte. bazıları metal müziğe önyargılı yaklaşır hatta bazı grupları insanlar sırf satanist diye de dinlemezler. halbuki onlar sahnede kendilerini dinlemeye gelenlere görsel şölen yaşatmak için yüzlerini boyayıp ilginç kıyafetler giyerler. yani yüzünü boyayan insanlardan korkmayın, hemen satanist yaftası da yapıştırmayın derim.
bir de başlığa baktığım zaman bazıları metal müzikten ötürü kafasının kaldırmadığı müzik olarak nitelendirmiştir. bunun sebebi şüphesiz şarkıların içinde atılan brutaller, screamlar ve gitar sololarıdır. metal müzik karanlıktır zaten azizim, kimsenin sevmesini beklemiyoruz. nasıl ki insanlar aydınlığa sığınır karanlığı terk eder bu da öyle işte. metal müziğin içindeki haykırışı kimse bilmez ama bunu bilenler sadece metalcilerdir. 70 yıllarda olsun 80’li yıllarda olsun rağbet görüyordu müziğimiz lakin şimdilerde istisnalar hariç pek rağbet görmüyor açıkçası. metal müzik bir renk olsaydı zaten siyah olurdu bu yüzden zaten siyah takılıyor metalciler.
müziğimizi seviyoruz kim ne derse desin, benim için hep başka bir şey olacak hayatımda. son olarak; forever metal!
bu müziğin bir de türleri var onları da sayayım madem hazır başlığa gelmişiz; heavy metal, alternatif metal, senfonik metal, doom metal, endüstriyel metal, progresif metal, ekstrem metal, black metal, death metal, thrash metal, nu metal, viking metal gibi gibi işte. bazıları metal müziğe önyargılı yaklaşır hatta bazı grupları insanlar sırf satanist diye de dinlemezler. halbuki onlar sahnede kendilerini dinlemeye gelenlere görsel şölen yaşatmak için yüzlerini boyayıp ilginç kıyafetler giyerler. yani yüzünü boyayan insanlardan korkmayın, hemen satanist yaftası da yapıştırmayın derim.
bir de başlığa baktığım zaman bazıları metal müzikten ötürü kafasının kaldırmadığı müzik olarak nitelendirmiştir. bunun sebebi şüphesiz şarkıların içinde atılan brutaller, screamlar ve gitar sololarıdır. metal müzik karanlıktır zaten azizim, kimsenin sevmesini beklemiyoruz. nasıl ki insanlar aydınlığa sığınır karanlığı terk eder bu da öyle işte. metal müziğin içindeki haykırışı kimse bilmez ama bunu bilenler sadece metalcilerdir. 70 yıllarda olsun 80’li yıllarda olsun rağbet görüyordu müziğimiz lakin şimdilerde istisnalar hariç pek rağbet görmüyor açıkçası. metal müzik bir renk olsaydı zaten siyah olurdu bu yüzden zaten siyah takılıyor metalciler.
müziğimizi seviyoruz kim ne derse desin, benim için hep başka bir şey olacak hayatımda. son olarak; forever metal!
devamını gör...
münir nurettin selçuk
türk sanat müziğinin en büyük sesidir. üstattır. saygıyla ve rahmetle anıyorum seni münir nurettin baba. ruhun şad olsun.
devamını gör...
kafamıza göre radyo yayını
merhaba arkadaşlar. yine birçok yerde havanin kapalı ve yağışlı olduğu bir cumartesi yaşıyoruz. balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava dalgasının etkisindeyiz.
" bu balkanlar da genelde bize bu tarz havalar getiriyor" diye düşünüyor olabilirsiniz. hayır aslında öyle değil, balkanlar bize çok güzel oyun havaları da getirdi. çok güzel rumeli türküleri de getirdi zamanında. işte balkanların getirdiği kasvetli hava dalgalarından bunalanlar için akşama sımsıcak bir rumeli ve balkan gecesi yaşamaya ne dersiniz? " evet yaşamalıyız" dediğinizi duyar gibiyim. akşama 20.30'a saatlerinizi kurun, diziler de zaten sezon finallerini yaptı, siz de iki gerdan kırıp stres atmak istiyorsanız yerinizi alın. çünkü akşama rumeli ve balkan havaları ile havamızı bulacağız.
" bu balkanlar da genelde bize bu tarz havalar getiriyor" diye düşünüyor olabilirsiniz. hayır aslında öyle değil, balkanlar bize çok güzel oyun havaları da getirdi. çok güzel rumeli türküleri de getirdi zamanında. işte balkanların getirdiği kasvetli hava dalgalarından bunalanlar için akşama sımsıcak bir rumeli ve balkan gecesi yaşamaya ne dersiniz? " evet yaşamalıyız" dediğinizi duyar gibiyim. akşama 20.30'a saatlerinizi kurun, diziler de zaten sezon finallerini yaptı, siz de iki gerdan kırıp stres atmak istiyorsanız yerinizi alın. çünkü akşama rumeli ve balkan havaları ile havamızı bulacağız.
devamını gör...
birlikte olduğun insanı kısıtlamak
'sen kim köpek' küfre giriyor mu?
girmesin lütfen ama lütfen.
birlikte olduğu insan demiş ama tasmalı kuçusu olarak değiştirilmesi gereken başlık.
girmesin lütfen ama lütfen.
birlikte olduğu insan demiş ama tasmalı kuçusu olarak değiştirilmesi gereken başlık.
devamını gör...