kişinin 5 yılda yaşadığı değişim
•anneannemi kaybettim. o gidince kimsesiz kaldım.
•onlarca arkadaş değil birkaç dostumun sahiciliğini gördüm.
•ailemin saygıya değer olduğunu sanarken; şiddetin her türlüsünü bana yaşatan barbarlar olduklarını aslında en baştan beni hiçe sayıp sadece kendi keyiflerince hayatımı alt üst ettiklerini gördüm.
•anne babaya 'üff' demeyen biriyken; haykıra haykıra hakkını savunan biri oldum.
•hoca hanımken; dinsiz oldum.
•kayıtsız şartsız herkesi severken; sevdiğim herkes beni buna pişman etti.
•şimdi sadece sokak hayvanları var. eskiden mama su verirken sayısını hatırlamadığım kadar hayvan tedavi ettirdim. insanlar benim sevgime layık degil. bunu artık anladım. daha da canımı yakmalarına izin vermeyeceğim.
•onlarca arkadaş değil birkaç dostumun sahiciliğini gördüm.
•ailemin saygıya değer olduğunu sanarken; şiddetin her türlüsünü bana yaşatan barbarlar olduklarını aslında en baştan beni hiçe sayıp sadece kendi keyiflerince hayatımı alt üst ettiklerini gördüm.
•anne babaya 'üff' demeyen biriyken; haykıra haykıra hakkını savunan biri oldum.
•hoca hanımken; dinsiz oldum.
•kayıtsız şartsız herkesi severken; sevdiğim herkes beni buna pişman etti.
•şimdi sadece sokak hayvanları var. eskiden mama su verirken sayısını hatırlamadığım kadar hayvan tedavi ettirdim. insanlar benim sevgime layık degil. bunu artık anladım. daha da canımı yakmalarına izin vermeyeceğim.
devamını gör...
twitter instagram tiktok facebook tinder telegram discord twitch whatsapp kullanan insan
whatsapp var sadece bende.
o bile fazla geliyor.
nasıl beceriyor insanlar acaba.
o bile fazla geliyor.
nasıl beceriyor insanlar acaba.
devamını gör...
dünyayı kurtaracak ideoloji
sevgidir efendim. aşktır efendim.
dünyayı kurtaracak şeyin koşulsuz sevgi olduğunu düşünüyorum. bana umut veren ve ayakta tutan yegane şey tamamen budur. koşulsuz sevgi, aşk bir din olsaydı şüphesiz onun kutsal kitabı her gece yatmadan önce okuduğum bu şiir olurdu. sevin. ne olur sevin. başka yapacak bir şeyimiz yok.
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa...
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz...
ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
adnan yücel
dünyayı kurtaracak şeyin koşulsuz sevgi olduğunu düşünüyorum. bana umut veren ve ayakta tutan yegane şey tamamen budur. koşulsuz sevgi, aşk bir din olsaydı şüphesiz onun kutsal kitabı her gece yatmadan önce okuduğum bu şiir olurdu. sevin. ne olur sevin. başka yapacak bir şeyimiz yok.
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
aşk demişti yaşamın bütün ustaları
aşk ile sevmek bir güzelliği
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
işte yüzünde badem çiçekleri
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa...
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bin kez budadılar körpe dallarımızı
bin kez kırdılar.
yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz
bin kez korkuya boğdular zamanı
bin kez ölümlediler
yine doğumdayız işte, yine sevinçteyiz.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri
suyun ayakları olmuştur ayaklarımız
ellerimiz, taşın ve toprağın elleri.
yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık
törenlerle dikilirdik burçlarınıza.
türküler söylerdik hep aynı telden
aynı sesten, aynı yürekten
dağlara biz verirdik morluğunu,
henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz...
ne gün batışı ölümlerin üzüncüne
ne tan atışı doğumların sevincine
ey bir elinde mezarcılar yaratan,
bir elinde ebeler koşturan doğa
bu seslenişimiz yalnızca sana
yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
adnan yücel
devamını gör...
ödünç verilen kitabın bir türlü geri gelmemesi
çare: ödünç vermemek
devamını gör...
30 kasım 2020 normal sözlük'te büyük harf görülmesi
ara ara yazarlarımıza yaptığımız bir sürprizin nihayetinde görülmüş harftir.
tanımlar okunuyor mu diye deniyoruz hem.
(bkz: kocaman alkış)
tanımlar okunuyor mu diye deniyoruz hem.
(bkz: kocaman alkış)
devamını gör...
kendime not
“ güzel konuşan birine değil, güzel davranan birine itimat et. can ol, yeri gelince yol, düşerse kanat ol. çünkü sevilmelerin ve değer vermelerin en güzeline layıktır böyleleri. nasıl ki 'söz gümüşse sukût altın' . davranışta huzura açılan kapıdır benim gözümde.”
devamını gör...
beklenen darbe esprisinin bir türlü gelmemesi
herkes zart-zurt başlık açtı. türlü türlü yaratıcı entry girildi. ama o beklenen vurucu espri bir türlü gelmedi.
ha ben bu başlığı neden açtım ? baksanıza efsane bir bkz yarattım*
ha ben bu başlığı neden açtım ? baksanıza efsane bir bkz yarattım*
devamını gör...
normal sözlük'ün en yaşlı yazarı
devamını gör...
graeme souness
iskoç futbol adamıdır.
futbolculuk hayatını iskoçya, ingiltere ve amerika’da geçirmiş olan souness kariyerinin son senesini glasgow rangers takımında oyuncu antrenör olarak geçirmiştir.

aslında futbolcu olarak liverpool seviyesinde futbol oynayabilecek yeteneğe sahip olan souness’ın teknik direktörlüğü için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. kariyerinde en uzun çalıştırdığı iki kulüp üçer sene ile glasgow rangers ile liverpool’dur.

graeme souness 1995-1996 sezonunda galatasaray’ın başında bir sene geçirmiş ve efsane olmayı başarmıştır. ancak bu başarı oynattığı muhteşem futbol ve üstün futbol zekası ile değil sadece anlık bir heyecanla yaptığı bir hareketle olmuştur.
5 nisan 1996 tarihinde fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadında oynanan türkiye kupası finalinde iki takım aykut kocaman ve dean saunders’ın golleri ile berabere kalmasına rağmen ilk maçı yine dean saunders’ın golü ile kazanmış olan galatasaray kupayı kazanmıştır.
buraya kadar her şey normal ilerlerken bir an gaza gelen souness taraftarlardan kaptığı galatasaray bayrağını fenerbahçe stadının ortasına dikerek ortalığı birbirine katmıştır. bayrağın dikilmesi ile bir fenerbahçeli taraftarın bayrağı kapması arasında 5-10 saniyelik bir ara olsa da souness ulubatlı souness lakabını kazanacağı fotoğrafı vermiştir.

bu olaydan yıllar sonra yaptığı açıklamada bayrak dikmenin o an için mantıklı geldiğini ama bunun hayatında yaptığı en akıllıca şey olmadığını söylemiştir.
futbolculuk hayatını iskoçya, ingiltere ve amerika’da geçirmiş olan souness kariyerinin son senesini glasgow rangers takımında oyuncu antrenör olarak geçirmiştir.

aslında futbolcu olarak liverpool seviyesinde futbol oynayabilecek yeteneğe sahip olan souness’ın teknik direktörlüğü için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. kariyerinde en uzun çalıştırdığı iki kulüp üçer sene ile glasgow rangers ile liverpool’dur.

graeme souness 1995-1996 sezonunda galatasaray’ın başında bir sene geçirmiş ve efsane olmayı başarmıştır. ancak bu başarı oynattığı muhteşem futbol ve üstün futbol zekası ile değil sadece anlık bir heyecanla yaptığı bir hareketle olmuştur.
5 nisan 1996 tarihinde fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadında oynanan türkiye kupası finalinde iki takım aykut kocaman ve dean saunders’ın golleri ile berabere kalmasına rağmen ilk maçı yine dean saunders’ın golü ile kazanmış olan galatasaray kupayı kazanmıştır.
buraya kadar her şey normal ilerlerken bir an gaza gelen souness taraftarlardan kaptığı galatasaray bayrağını fenerbahçe stadının ortasına dikerek ortalığı birbirine katmıştır. bayrağın dikilmesi ile bir fenerbahçeli taraftarın bayrağı kapması arasında 5-10 saniyelik bir ara olsa da souness ulubatlı souness lakabını kazanacağı fotoğrafı vermiştir.

bu olaydan yıllar sonra yaptığı açıklamada bayrak dikmenin o an için mantıklı geldiğini ama bunun hayatında yaptığı en akıllıca şey olmadığını söylemiştir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
uçamıyorum artık
kanatlarım kırık
altından demirler
sarmış etrafımı
düştüm, kaç kere
dizlerim yaralı
kanıyor sol yanım
ayakta duramıyorum
ulaşamadım sana
yaşayamıyorum da bazen
sözlerim kesiliyor
yorgunken nefeslerim
seni düşlerken
gördüğüm rüyaların
kabuslar alıyor yerlerini
sen neredesin?
ayakta bekliyor musun hala beni?
yoksa oturdun mu artık?
ruhum duymasa da
hissediyor seni.
kanatlarım kırık
altından demirler
sarmış etrafımı
düştüm, kaç kere
dizlerim yaralı
kanıyor sol yanım
ayakta duramıyorum
ulaşamadım sana
yaşayamıyorum da bazen
sözlerim kesiliyor
yorgunken nefeslerim
seni düşlerken
gördüğüm rüyaların
kabuslar alıyor yerlerini
sen neredesin?
ayakta bekliyor musun hala beni?
yoksa oturdun mu artık?
ruhum duymasa da
hissediyor seni.
devamını gör...
ahmet nezih kök
fakülte yıllarımda adli tıp dersini kendisinden öğrenme şansı ve fırsatı bulduğum kariyeri başarılarla dolu tıp ve hukuk insanı, akademisyen.kendileri türkiye'de adli tıp alanında otorite sahibi hocalarımızdandır. atatürk üniversitesi tıp fakültesi adli tıp grup ve ana bilim dalı başkanlığı görevini yürütmektedir.
tıp hukuku derneği kuruculuğu , adli tıp derneği onur kurulu üyeliği, kariyeri boyunca yürüttüğü onlarca idari ve akademik görev, yazdığı sayısız makale ve kitap , dergi hakemlikleri gibi * kariyerine dair yazmakla bitiremeyeceğimiz meziyetlere, emeği birikimi ve zekasıyla ulaşmış gerçek bir entelektüeldir ve çok kibar bir insandır.
bir gün derste arkadaşım kendisine kusursuz cinayet var mıdır? siz bir hukuk hocası ve adli tıp profesörü olarak kusursuz bir cinayet işleyebilir misiniz ? minvalinde ders dışı bir soru sormuştu. işin tüm teknik boyutlarına şiir okur gibi değinip bizi aydınlattıktan sonra gözlerini bana dikip ''amaaa'' diye duraksamış , ''galiba ben kötü bir insan olsaydım ve cinayet işleseydim kusursuza yakın işlerdim'' demişti. kıymetli hocam, o an belli etmesem de kanımı dondurmuştunuz. *
okulu bir dönem uzattığım sene yaklaşık on bir bin feet yükseklikte bana fırça kaymışlığı da vardır. tesadüfen yan yana sıralı uçak koltukları için bilet almışız. ankara'dan henüz havalanmadan önce içimdeki uçak korkusunu bastırmaya çalışırken kendisini yanımda görmemle birlikte rahatlamıştım. bu rahatlamanın en büyük kaynağı çok saydığım ve sevdiğim birinin ölümünün yanında kendi ölümümün değersizliği hissi olmalıydı. * okulu uzattığımı anlattığımda öyle bir fırçaladı ki, ben daha önce bu kadar nazik , bu kadar etkili fırça yediğimi hatırlamıyorum.ayağımın altında kafayı gömebileceğim bir toprak parçası da yoktu üstelik.
hayatında hiç profesör gördün mü? ,diye soran olursa eğer bir gün, sigaradan sararmış bıyığıyla; alanında otorite oluşuyla ;sosyal bilimlere ve özellikle hukuk felsefesine olan ilgisi ve birikimiyle ;eşsiz üslubu ,alçakgönüllülüğü ve nezaketiyle ,ahmet nezih kök derim.
düzenleme: imlâ
sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu'nun dikkati ve uyarılarıyla.
tıp hukuku derneği kuruculuğu , adli tıp derneği onur kurulu üyeliği, kariyeri boyunca yürüttüğü onlarca idari ve akademik görev, yazdığı sayısız makale ve kitap , dergi hakemlikleri gibi * kariyerine dair yazmakla bitiremeyeceğimiz meziyetlere, emeği birikimi ve zekasıyla ulaşmış gerçek bir entelektüeldir ve çok kibar bir insandır.
bir gün derste arkadaşım kendisine kusursuz cinayet var mıdır? siz bir hukuk hocası ve adli tıp profesörü olarak kusursuz bir cinayet işleyebilir misiniz ? minvalinde ders dışı bir soru sormuştu. işin tüm teknik boyutlarına şiir okur gibi değinip bizi aydınlattıktan sonra gözlerini bana dikip ''amaaa'' diye duraksamış , ''galiba ben kötü bir insan olsaydım ve cinayet işleseydim kusursuza yakın işlerdim'' demişti. kıymetli hocam, o an belli etmesem de kanımı dondurmuştunuz. *
okulu bir dönem uzattığım sene yaklaşık on bir bin feet yükseklikte bana fırça kaymışlığı da vardır. tesadüfen yan yana sıralı uçak koltukları için bilet almışız. ankara'dan henüz havalanmadan önce içimdeki uçak korkusunu bastırmaya çalışırken kendisini yanımda görmemle birlikte rahatlamıştım. bu rahatlamanın en büyük kaynağı çok saydığım ve sevdiğim birinin ölümünün yanında kendi ölümümün değersizliği hissi olmalıydı. * okulu uzattığımı anlattığımda öyle bir fırçaladı ki, ben daha önce bu kadar nazik , bu kadar etkili fırça yediğimi hatırlamıyorum.ayağımın altında kafayı gömebileceğim bir toprak parçası da yoktu üstelik.
hayatında hiç profesör gördün mü? ,diye soran olursa eğer bir gün, sigaradan sararmış bıyığıyla; alanında otorite oluşuyla ;sosyal bilimlere ve özellikle hukuk felsefesine olan ilgisi ve birikimiyle ;eşsiz üslubu ,alçakgönüllülüğü ve nezaketiyle ,ahmet nezih kök derim.
düzenleme: imlâ
sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu'nun dikkati ve uyarılarıyla.
devamını gör...
bilgi kategorisi
beklediğim ve tebrik ettiğim hareket olmuş.
bilimsel başlıklara her zaman katkıda bulunmayı seviyorum.
bu başlıklara katkıda bulunan, bulunacak olan arkadaşları da şimdiden takdir ediyorum.
bilimsel başlıklara her zaman katkıda bulunmayı seviyorum.
bu başlıklara katkıda bulunan, bulunacak olan arkadaşları da şimdiden takdir ediyorum.
devamını gör...
gençlerin hobi sahibi olmayışı
üzücü bir durumdur. ne kadar herkes için geçerli bilemem ama kimle tanışsam "boş vaktinde ne yapmaktan hoşlanırsın?" sorusuna asla doğru dürüst bir cevap alamıyorum. okulda birisine "haftasonu neler yaptın?" diyince suratıma boş boş bakışı cidden beni üzüyor. "ders çalışmazsan hayatın sona erer" öğretisinden dolayı mı yoksa refah veya eğitim ile mi bağlantılı bilemiyorum ama çok üzücü bir durum.
edit: madem başlık tutmuş size mesaj: oturun evinize çıkmayın dışarı iki hafta da şu vaka sayıları bir azalsın.
edit: madem başlık tutmuş size mesaj: oturun evinize çıkmayın dışarı iki hafta da şu vaka sayıları bir azalsın.
devamını gör...
büyü ve sihirden korunmak için yapılması gerekenler
evvela bu meselede büyüyü kimin yaptığı önem arz eder. mevzuyu öyle kafanıza göre savuşturamazsınız.
misal büyüyü raistlin majere yapmışsa, hiç şansınız yok. ne yaparsanız yapın işiniz bitti demektir. raistlin büyülü sözleri fısıldarken, sizde son dualarınızı edebilirsiniz.
büyüyü gandalf yapıyorsa diplomatik yolları deneyebilirsiniz, halden anlar, en azından sizi dinleyecektir, dişe dokunur bir şeyler söylerseniz, yırtma şansınız var.
radagast konusunda çok fazla emin değilim. börtü böceğe, hayvanlara, doğaya zarar verdiyseniz ayvayı yediniz demektir. onun haricinde korkmanıza gerek yok sanırım.
dalamar the dark dengesizin önde gidenidir. ona bulaşmayın. çok güçlü değildir ama kara cüppe giyen elf'ten korkun derim. görürseniz yolunuzu değiştirin. muska falan da fayda etmez. zaten göğsünde raistlin'in beş parmağının izi var, dağlayacak adam arıyor psikopat.
bu liste esasen uzar gider. o yüzden dersinize iyi çalışın. tüm büyücüleri öğrenin ve onlara nasıl yaklaşacağınız konusunda kendinize bir yol haritası çıkarın. yoksa eciş bücüş olursunuz maazallah.
misal büyüyü raistlin majere yapmışsa, hiç şansınız yok. ne yaparsanız yapın işiniz bitti demektir. raistlin büyülü sözleri fısıldarken, sizde son dualarınızı edebilirsiniz.
büyüyü gandalf yapıyorsa diplomatik yolları deneyebilirsiniz, halden anlar, en azından sizi dinleyecektir, dişe dokunur bir şeyler söylerseniz, yırtma şansınız var.
radagast konusunda çok fazla emin değilim. börtü böceğe, hayvanlara, doğaya zarar verdiyseniz ayvayı yediniz demektir. onun haricinde korkmanıza gerek yok sanırım.
dalamar the dark dengesizin önde gidenidir. ona bulaşmayın. çok güçlü değildir ama kara cüppe giyen elf'ten korkun derim. görürseniz yolunuzu değiştirin. muska falan da fayda etmez. zaten göğsünde raistlin'in beş parmağının izi var, dağlayacak adam arıyor psikopat.
bu liste esasen uzar gider. o yüzden dersinize iyi çalışın. tüm büyücüleri öğrenin ve onlara nasıl yaklaşacağınız konusunda kendinize bir yol haritası çıkarın. yoksa eciş bücüş olursunuz maazallah.
devamını gör...
ibrahim şinasi'yi tanımayan yazarlar
efenim ibrahim şinasi bundan tam 161 yıl önce yurdumun topraklarına noktalama işaretlerini getirdi. nitekim burada bulunan bazı yazarlarımızın henüz bundan haberi yok. gönül isterdi ki hepimiz yazıları okurken tek seferde bitirelim. ama maalesef karşımızdaki insanın bizi anlayabilmesi için vurgu ve tonlama yapmamız gerek yazı dilinde de bu noktalama işaretleriyle olur. şimdi biri kalkıp benim hatamı arayacak kesin bulur. çünkü ben eleştirmekten hoşlanıyorum. hata yapmamaktan değil. teşekkürler efenim. iyi seyirler, tatlı rüyalar.
devamını gör...
eğitim hayatında alınmış en düşük sınav notu
anatomi ilk vizem: 45
devamını gör...
anna perenna
roma mitolojisinde, capitol tepesinin etrafında yaşayan, yoksulları doyurup yardımcı olan ihtiyar bir kadın.
bu ihtiyar ablamız için 14 mart'ta anna perenna festivalleri düzenlemiş romalılar. aynı zamanda heykelleri de dört bir yanını sarmış romanın.
bu ihtiyar ablamız için 14 mart'ta anna perenna festivalleri düzenlemiş romalılar. aynı zamanda heykelleri de dört bir yanını sarmış romanın.
devamını gör...
kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş
ana yüreği işte efendim.
devamını gör...


