arapça kezalik sözcüğünün zaman içinde kısa söylenmesiyle dilde yaşayan, aynı şekilde, bunun gibi, böyle, böylece anlamlarına gelen zarf (belirteç) soylu sözcük.
örnek cümle: "mısır uygarlığı hakkında en derli toplu bilgileri veren de herodot. tamam, mısır yazısı çözüldükten sonra en net bilgileri dolaysız alabiliyoruz mısırlıların kendi yazdıklarından ama, ya öncesinde? perslerle ilgili bilgiler de ona keza."
devamını gör...

ucundan yakaladığım nesildir. radyoyu arayıp bir de utanmadan istek yapardık. hangi şarkıyı keydedeceğimizi bilelim yani. öyle otur bekle nereye kadar?
devamını gör...

ömrü hayatı boyunca insan olarak görülmeyen değerin artık verileceğinin müjdecisidir.
her gün öldürülen, istismara uğrayan, şiddet gören, her geçen gün daha da değersizleşen insan canı bir kağıt parçası olarak nasıl da kıymete biner ama?!
düşünsenize her saat nasılsınız, değeriniz arttı mı, bana kazandırmaya devam ediyor mu diye düşünen bir sürü insan olacak hayatınızda! (bize dolar olma hayali kurduran hayat utansın ne diyelim..)
hatta ve hatta hiç abarmıtıyorum sizi yolda görseler şak diye ne kadar ettiğinizi anlayacaklar...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir yazının ya da tanımın değerini ne belirliyor. bugun internetten kopyala yapıştır bir metni " bilgi içeren entry" olarak sunmak, sunan kişiye ve sözlüğe ne katıyor. tanım sayısı artsın diye düşünenler için sözüm yok ama ben şahsen bir sözlüğe okumaya girdiğimde yazılanlara baktığımda önce samimiyet sonra iyi niyet en son da zeka arıyorum.

herkesin algısı elbette farklıdır, isteyen istediğini bulduğu yerden beslenir ama okunmak için varlığını sürdürecekse bir sözlük, forumsal veya değil önce kendini okutmak zorunda.

subjektif şeyler yazmanın bir zararı yok bence. esas mesele konuyu çok daraltıp yazmak.

gece acıkmak da başlık, 10 kasım 2020 gece karnımın acıkması da başlık. şimdi adam demez mi bana ne senin karnın acıkmış bilmem ne ama gece oturanlar bilir, sabaha karşı ayakta olup dolabı açıp yiyecek bir şey yokken insan bir yutkunur. aç yatamayıp kalkıp makarna yaptığımı bilirim.

diyeceğim asıl olan ne yazdığınız değil nasıl yazdığınız.
devamını gör...

'boyut, ölçü' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...

bir ilkokul öğretmeninin öğrencilere ırkçılığı anlatabilmek için düzenlediği bir deneydir. lowa kasabasında öğretmenlik yapan jane elliot, 1968 yılının şubat ayında derste, dünya genelinde ırkçılığa karşı savaş vermiş martin luther king’i anlatmıştı. 4 nisan 1968 günü martin luther king aldığı otelin balkonunda silahla vurularak öldürülür. ertesi gün okula gittiğinde derste öğrencisi steven armsrong ”o kralı neden vurdular?’‘ diye sorar. jane elliot ''bunu anlatmamı istiyor musunuz'' diye sorar ve tüm sınıf da evet diye bağırır.

jane elliot, öncelikle sınıfına martin luther’in ırkçılık sebebiyle öldürüldüğünden bahsetti. ardından ırkçılığı benimsetmek için deneye başlamıştır. tüm sınıf beyaz tenli olduğu için onları göz renklerine göre ayırmaya karar verir. nazilerde mavi gözlüler üstün ırkı, kahverengi gözlüler ise yok edilmesi gerekenleri temsil ediyordu ve ölümleri göz renklerine göre karar veriliyordu. o da burdan yola çıkarak ırkçılığın göz rengine göre karar verildiğini anlatır.

deneyin ilk gününde elliot, sayıları az olan mavi gözlü öğrencileri diğerlerinden ayrılmak için onların koluna kahverengi bir kuşak bağladı ve onları sınıftaki ön sıralara oturttu. mavi gözlü öğrencilerin üstünlüğünün daha iyi anlaşılması için öğrencilerine mavi gözlülerin öğlende daha fazla yemek yiyebileceklerini, teneffüsü daha uzun yapabileceklerini, açılan orman spor salonuna girebileceklerini, onların daha temiz olduğunu söyledi. mavi göz rengine sahip çocuklar daha ilk günden havaya girmiş ve kendilerinin üstün oldukları düşüncesiyle diğer arkadaşlarından uzak durmaya başlamışlardı. günün sonunda öğrencilere bir sınav yaptı ve mavi gözlü öğrenciler daha yüksek notlar aldılar. mavi gözlülerin daha zeki olduğunu söyledi ama asıl önemli nokta özgüvendi.

diğer gün derse gelen öğretmen öğrencilere bir açıklama yapacağını söyledi. onlardan özür dileyerek bir hata yaptığını asıl üstün ırkın kahverengi gözlüler olduğunu söyledi. mavi gözlü çocukların kolundaki kuşakları topladı ve kuşakları kahverengi gözlü çocukların koluna bağladı. artık ayrıcaklı olanlar kahverengi gözlü öğrencilerdi.

jane elliot, cuma günü yaptığı deneyin ilk aşamasında mavi gözlü öğrenciler diğer arkadaşlarına karşı sert davranışlar gösterirken, deneyin ikinci kısmında kahverengi gözlü öğrencilerin mavi gözlü öğrencilere çok sert davranışlar göstermediğini gözlemledi. çünkü kahverengi gözlü çocuklar bu ayrımın ne kadar kötü hissettirdiğini biliyorlardı.

aynı gün jane elliot, öğrencilere bunun bir deney olduğunu açıkladı. göz renginin bir üstünlük olmadığını, üstünlük taslamanın ve ayrımcılık yapmanın ırkçılığın ta kendisi olduğunu öğrencilerine açıkladı ve öğrencilerinden birbirlerine sarılmalarını istedi. ardından sınıftan bu deney hakkında yazı yazmalarını istedi ve yazılan yazıları martin luther king’in eşine gönderdi.

bu deney, okul içerisinde kalmayıp gazete ve televizyonlarda yayınlandı. jane elliot bu deneyle bir çok ödül aldı. 1970 yılında ”bölünmüş sınıf deneyi” ardından 1996 yılında ”mavi gözler” adında bir başka belgesel filmi çekildi. ardından elliot, 2016 yılında bbc’nin ”dünyayı geliştiren 100 kadın” isimli listesine eklendi.
devamını gör...

geçenlerde öğrencimin basınç konusunda karşısına çıktığı ve anlamlandıramadığı geometrik şekildir kendileri. üç boyutlu düşünüldüğünde ancak anlaşılabilen ve çoktan sorulara konu olmuş olan geometrik şekil.
devamını gör...

ben.
şurda kaç zamandır
sende mi oldun ankaralı şarkısını dinlemiş,
yetinmemiş, kendince oynamış bir yazar olarak,
başlık açıyorum,
başlığım erik dalı ilan ediliyor.
o başka, o başka.
uykum var yatacam, yatamıyorum
is düşümyazdı ne oluyor diye
tüm moderatörlere yazarak sorunumu hallettim.
çok uğraştılar.
eşşeğimizi kaybettik ve tekrar bulduk.
angaralı olamamışım hala*
içimde susamayan bir karadenizli var,
ama olsun, başlığım ait olduğu yere taşındı.
rahatlıkla uyuyabilirim.
uuu, saat kaç olmuş *
devamını gör...

ikna oldum, bıraktım.
sehpaya.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

90'lı yıllarda bir aile dizisinde oynadığı rolüyle çok ünlenen ancak üstüne bir şey koyamadığı ve yeni trendlere yetişemediği için artık ünlü olmayan bojack adında bir atın konu edildiği netflix çizgi dizisidir. ülkemizde de aslında bu tabire uyan çok ünlü var, isim vermeyi doğru bulmuyorum.

"is this a crossover episode?" repliğiyle, her işinde başarılı olan ama aslında üç gram beyni olmamasıyla aklıma kazınan mr.peanutbutter'ı, kimlik bunalımından çıkmayı dileyen diane nguyen'i, kariyerine kendini kaptırıp yaşlanınca aile hayali kuran princess carolyn ve akademik başarıyla zekanın farklı şeyler olduğunu gördüğümüz todd'u anmamak olmaz.

on numara dizidir. son sezon biraz yavaş ilerler ama çok güzel hayat dersleri vardır içinde.
devamını gör...

bilimsel adıyla polaris; halk arasında kutup yıldızı, kuzey yıldızı ya da daha nadir olarak demirkazık olarak bilinen astronomik cisim. başlıkta görülen ismindeki şimal kelimesi arapçadan dilimize geçmiş ve kubbealtı lugatı'na göre "dört ana yönden biri, yüzünü doğuya dönen kimsenin sol tarafına düşen cihet, kuzey" anlamına gelmektedir. gökyüzü açıksa seyretmesi pek keyiflidir. üzgün olduğum zamanlar kendisiyile uzun uzun sohbetler ederdim.

aynı zamanda sezen aksu'nun en güzel şarkısıdır benim nezdimde.
devamını gör...

girince jetlag hissi yaratandır. ilginç bir yere gelmiş gibi oldum, baya değişmiştir efendim.

bir an 1300 sayısı gördüm online'da kalp krizi geçiriyordum. ama son 24 saatmiş şükür.
devamını gör...

dünya genelinde ki kısmı maalesef doğru. örneğin kimse yunanistan, bulgaristan ya da herhangi bir ülkenin en iyi üniversitesini bilmez. cambridge, yale, oxford gibi üniversiteler isim yapmıştır. çünkü büyük araştırmalar, yayınlar yaparlar. yani bize özgü değil ve daha çok çalışmayla değiştirilebilir bir durum.
devamını gör...

üşüyünce birini yanınıza ısınmak için çağırdığınız zaman ısınınca kalkıp hemen defolup gitmeyin, ona da bir sorun bakalım üşüyor mu?
devamını gör...

99 depremini yaşayıp üstüne bir de halihazırda 9. katta yaşayınca 4'ün üzerindeki tüm depremlerde zangır zangır sallanıyorum. bir de son 2 sene içinde de 5'in üzerinde depremler olunca sürekli avizeye bakıyorum. camdan rüzgar estiğinden avize sallansa deprem oldu deyip kısa süreli şok geçiriyorum. kısacası, yel esse, kapı çarpsa, evde ufak şiddetteki her olayı depreme yoruyorum. deprem birkaç saniye sürüyor ama benim içimdeki korku, yıllardır sürüyor.. işte böyle...
devamını gör...

(bkz: bebek banyosu)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

koşun sözlük halkı, yayın başladı*.
t: çok özlenen yayın.
devamını gör...

pandemi zamanı dükkân açmak gibidir. genelde sinek avlarsın. olsun müşterinin ayağı alışsın.
devamını gör...

devamını gör...

pandemi bahanesiyle müzik ve eğlence sektörünü istedikleri gibi dizayn ediyorlar bir yıldan fazladır. şimdi yasaklar kalkıyor ama müzik 24'ten sonra yasak. bahane pandemi değil bu sefer, "kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok"muş. bundan önceki yıllarda müzik dinlemek istemediğimde ya da müzikli bir mekana gitmediğimde, hiç sokak ortasında müzik duymadım. yani rahatsız olmadım. ben evimde otururken bir yerde müzik varsa ben bunu duymadım. siz de duymadınız di mi? ama yok bizi çok düşünen, partili cumhurbaşkanı bizler evimizde otururken olur da bir müzik sesi gelir de rahatsız oluruz diye, 24'ten sonra müzik sektörünü kapatıyor.

insanların kendi tercihiyle dinlediği, dinleyeceği müziğe de karışmayın yahu.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim