yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var
hayat tecrübelerimiz sonucunda bize ders olacak mahiyetteki cümlelerin toplandığı başlık.
kendini sev.
kendine değer ver.
kendin için yaşa.
insanları dinle, anla, gerektiğinde yanlarında ol ama her zaman sınırların olsun.
kendini sev.
kendine değer ver.
kendin için yaşa.
insanları dinle, anla, gerektiğinde yanlarında ol ama her zaman sınırların olsun.
devamını gör...
charlie kaufman
t: 1958 doğumlu daha çok senarist yönüyle tanınan amerikalı prodüktör, yazar, yönetmen.
en bilinen filmi şüphesiz eternal sunshine of the spotless mind*, geçtiğimiz yıl çıkan i'm thinking of ending thinks* filmiyle de tekrardan doğmuş gibi oldu.*
ironi, melankoli, yaşamın absürtlüğü filmlerinde en çok öne çıkan temalardır. ağır depresif havayı da unutmamak gerek. ilker canikligil'e göre kaufmann'da tek mesele var: başkası olmak* hakikaten filmlerini şöyle bir zihinden geçirince her karakter kendisinin dışına çıkmak istiyor, olmak istediği halden memnun değiller. tabii ki hayatta da olduğu gibi filmde de karakterler bir nevi entel feridunvari varoluşsal sancılar içindeler.*
bir diğer meşhur filmi de yönetmenliğini de yaptığı synecdoche new york*'tur. bir adet tiyatrocuyu anlatır. yine bir yıkığın hayallerine ulaşmasındaki acılı sürecini irdeler.
eğer kaufmann karakteriyle empati kurulabilirse, insan derinden bir acı hissedebilir.
basit bir imdb linki
bir adet röportaj
charlie kaufmann sinemasında anlam arayışı
en bilinen filmi şüphesiz eternal sunshine of the spotless mind*, geçtiğimiz yıl çıkan i'm thinking of ending thinks* filmiyle de tekrardan doğmuş gibi oldu.*
ironi, melankoli, yaşamın absürtlüğü filmlerinde en çok öne çıkan temalardır. ağır depresif havayı da unutmamak gerek. ilker canikligil'e göre kaufmann'da tek mesele var: başkası olmak* hakikaten filmlerini şöyle bir zihinden geçirince her karakter kendisinin dışına çıkmak istiyor, olmak istediği halden memnun değiller. tabii ki hayatta da olduğu gibi filmde de karakterler bir nevi entel feridunvari varoluşsal sancılar içindeler.*
bir diğer meşhur filmi de yönetmenliğini de yaptığı synecdoche new york*'tur. bir adet tiyatrocuyu anlatır. yine bir yıkığın hayallerine ulaşmasındaki acılı sürecini irdeler.
eğer kaufmann karakteriyle empati kurulabilirse, insan derinden bir acı hissedebilir.
basit bir imdb linki
bir adet röportaj
charlie kaufmann sinemasında anlam arayışı
devamını gör...
iyi erkeklerin nerede olduğu problemi
''iyi'' kavramı göreceli yani kişiden kişiye değişen bir kavram olduğu için net bir cevabı olmayan sorudur.
her yerde olabilir sizin ''iyi''nize uygun olan insanlar.
her yerde olabilir sizin ''iyi''nize uygun olan insanlar.
devamını gör...
sadede gelmek
uygulayan kişiler genel hatları ile;
her konuda düz insandır.
süreç değil sonuç odaklıdır.
günümüzün dolaylı anlatım tabirlerini ve
konuşmada betimlemeleri sevmez.
hızlı düşünürler,
hızlı hareket ederler.
gereksiz cümleleri zamana anlam katmak için uğraşmazlar,
düz ve net oluşu sayesinde takdir gören insan tutumudur.
her konuda düz insandır.
süreç değil sonuç odaklıdır.
günümüzün dolaylı anlatım tabirlerini ve
konuşmada betimlemeleri sevmez.
hızlı düşünürler,
hızlı hareket ederler.
gereksiz cümleleri zamana anlam katmak için uğraşmazlar,
düz ve net oluşu sayesinde takdir gören insan tutumudur.
devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
eğer ki çayı şekersiz içiyorsanız browni - negro ikilisinden birisini diyorum.
devamını gör...
karşılaşılan en vahşi hayvanlar
birisiyle evlendim.. öküze hakaret olur.. o derece..
devamını gör...
endemik bitki
yeryüzünün yalnızca belirli bölgelerinde yayılış gösteren (yaşam alanı belirli bir bölgeyle sınırlı) canlı tür ya da cinslerine endemik denir.
türkiye'de yaklaşık 3000 endemik tür vardır.
kasnak meşesi
en sık görüldüğü bölgeler konya, afyon, ısparta ve kütahya illeridir.
sığla ağacı
endemik bitkiler arasında bulunan sığla ağacı türkiye'de en sık muğla ve fethiye civarlarında görülür.
ispir meşesi
ispir meşesi yozgat, kastamonu ve doğu anadolu bölgesinin genelinde görülebilen bir türdür.
datça hurması
teke yarımadası ve datça’da yetişen bir bitkidir.
kazdağı göknarı
yalnızca kazdağı'nda görülebilen bu türün boyu yaklaşık olarak 30 metreye kadar uzayabilir.
anadolu glayölü
genellikle akdeniz ve ege bölgelerinde rastlanılan anadolu glayölü, kızılçam ormanları ve makilerde bahar ve yaz aylarında görülür. çok narin bir endemik bitki olan anadolu glayölü, hızlı azalma nedeniyle tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
ters lale
anadolu'da hemen hemen her bölgede rastlanılan bu çiçek türü en çok hakkari ve van bölgelerinde yetişir. her dalında 6 yaprak bulunan ters lale'nin boyu yaklaşık 70 cm kadar uzar. genellikle 1000-3000 metre arasındaki rakımlarda görülür.
eber sarısı - piyam
türk botanikçiler tarafından 1982 yılında keşfedilen eber sarısı, dünyada yalnızca akşehir ve eber göllerinin yamaçlarında parçalı popülasyonlar halinde bulunmaktadır.
antalya çiğdemi
adından da anlaşılacağı gibi yalnızca antalya'da yetişen bir türdür.
zambakgiller
türkiye'de 430 farklı türü bulunan zambakgiller en sık manisa'da görülürler.
kral eğreltisi
başta karadeniz bölgesi olmak üzere ülkemizdeki nemli topraklarda görülür.
buradan
türkiye'de yaklaşık 3000 endemik tür vardır.
kasnak meşesi
en sık görüldüğü bölgeler konya, afyon, ısparta ve kütahya illeridir.
sığla ağacı
endemik bitkiler arasında bulunan sığla ağacı türkiye'de en sık muğla ve fethiye civarlarında görülür.
ispir meşesi
ispir meşesi yozgat, kastamonu ve doğu anadolu bölgesinin genelinde görülebilen bir türdür.
datça hurması
teke yarımadası ve datça’da yetişen bir bitkidir.
kazdağı göknarı
yalnızca kazdağı'nda görülebilen bu türün boyu yaklaşık olarak 30 metreye kadar uzayabilir.
anadolu glayölü
genellikle akdeniz ve ege bölgelerinde rastlanılan anadolu glayölü, kızılçam ormanları ve makilerde bahar ve yaz aylarında görülür. çok narin bir endemik bitki olan anadolu glayölü, hızlı azalma nedeniyle tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
ters lale
anadolu'da hemen hemen her bölgede rastlanılan bu çiçek türü en çok hakkari ve van bölgelerinde yetişir. her dalında 6 yaprak bulunan ters lale'nin boyu yaklaşık 70 cm kadar uzar. genellikle 1000-3000 metre arasındaki rakımlarda görülür.
eber sarısı - piyam
türk botanikçiler tarafından 1982 yılında keşfedilen eber sarısı, dünyada yalnızca akşehir ve eber göllerinin yamaçlarında parçalı popülasyonlar halinde bulunmaktadır.
antalya çiğdemi
adından da anlaşılacağı gibi yalnızca antalya'da yetişen bir türdür.
zambakgiller
türkiye'de 430 farklı türü bulunan zambakgiller en sık manisa'da görülürler.
kral eğreltisi
başta karadeniz bölgesi olmak üzere ülkemizdeki nemli topraklarda görülür.
buradan
devamını gör...
düş kurma zamanı radyo yayını
selamlar, nasılsınız? hepinizin iyi olmasını temenni ediyorum.
bu akşam, saat 22:00'da, düş kurma zamanı isminde bir radyo yayını ile sizlere bol bol shoegaze, dream pop, noise pop gibi tarzları icra eden müzik gruplarını kısaca tanıtacak ve sonra çalacağım.
nedir bu shoegaze? nasıl bir tarz diye soracak olur iseniz, seksenlerin sonunda birleşik krallık'ta ortaya çıkmış, doksanların ortasına kadar yükselebilmiş ama ne yazık ki britpop ve grunge yükseldikçe, ölü bir tarz olma yoluna gitmiş, karmakarışık gitar tonları ve mırıldanırcasına hülyalı seslere sahip vokal tınılarıyla bezenmiş, rüyasal bir müzik tarzı.
saat 22:00'da yayına sizleri bekliyorum, sağlıcakla kalın ve lütfen yemeklerinizde tuzu azaltın.
bu akşam, saat 22:00'da, düş kurma zamanı isminde bir radyo yayını ile sizlere bol bol shoegaze, dream pop, noise pop gibi tarzları icra eden müzik gruplarını kısaca tanıtacak ve sonra çalacağım.
nedir bu shoegaze? nasıl bir tarz diye soracak olur iseniz, seksenlerin sonunda birleşik krallık'ta ortaya çıkmış, doksanların ortasına kadar yükselebilmiş ama ne yazık ki britpop ve grunge yükseldikçe, ölü bir tarz olma yoluna gitmiş, karmakarışık gitar tonları ve mırıldanırcasına hülyalı seslere sahip vokal tınılarıyla bezenmiş, rüyasal bir müzik tarzı.
saat 22:00'da yayına sizleri bekliyorum, sağlıcakla kalın ve lütfen yemeklerinizde tuzu azaltın.
devamını gör...
drake denklemi
16. yüzyılda, ingiliz amiral ve kaşif "sir francis drake" tarafından ortaya atılmış olan bu denkleme göre evrenimizde milyonlarca medeniyet olabilir. peki francis drake tarafından önerilen bu denkleme göre hesaplama nasıl yapılır ?
bu denklem matematiksel olarak; "n=r* x fp x ne x fl x fi x fc x l" şeklinde tanımlanmıştır. bu denkleme göre;
n = samanyolu galaksimizde gelişmiş olan, teknolojik olarak iyi düzeydeki medeniyetlerin sayısını ifade etmektedir. francis drake'e göre dünya dışında gelişmiş bir medeniyet varsa ve ne kadar çok gelişmişse, onların tarafından gelen elektromanyetik dalgaları, salınımları o kadar çok tespit etmemiz mümkündür. ve bahsedilen medeniyet o kadar çok gerçekten gelişmişse, bizi elbet bir gün ziyaret edeceklerdir.
r* = samanyolu galaksisi içerisindeki ortalama yıldız oluşumu sayısını ifade eder. yıldız oluşum süreçlerinden geriye kalan tüm nesneler ise gezegenleri oluşturmuştur. bünyesinde yaşam barındıran gezegen yoksa da zamanla hayatın bu gezegenlerde de var olabileceği savunulmuştur. nasa (amerikan uzay ajansı) ve esa (avrupa uzay ajansı) yaptığı çalışmalarda, her yıl uzayda 7 tane yeni yıldızın doğduğunu ifade etmektedir.
fp = ön-gezegenlerin disklerinde bulunan gaz, toz, kaya, toprak ve enkazlardan, bu maddelerin etkileşimiyle en az bir gezegen oluşturan yeni yıldızların oranını göstermektedir. öte gezegenleri gözlemlemek için kullanılan "kepler teleskobu" güneş ve benzeri tüm büyük yıldızların ve kırmızı cüce diye adlandırılan nesnelerin etraflarında ve yörüngelerinde gezegenler olduğunu söylemekte. bu keşif sayesinde gezegenler oldukça sıradan hale gelmiş durumda.
ne = herhangi bir yıldız sistemi içerisinde hayat gelişmesi ve barındırması izin verebilecek gezegen sayısını gösterir. güneş sistemimiz bildiğimiz kadarıyla bu konuda yalnızca dünyaya sahip. bunun yanı sıra mars ve venüs'ün ya gelecekte yaşama ev sahipliği yapabileceğine ya da geçmişte hayata ev sahipliği yapmış olabileceğine dair düşünceler de varlığını sürdürmekte. bu terimde gezegenlerin yörüngesindeki uydulardan yaşama elverişli olanlar hesaba katılmamaktadır.
fl = herhangi bir gezegen yaşam barındırmak açısından tüm ana yapı taşlarına sahip olsa da burada herhangi bir yaşamın var olacağı veya var olabileceği garanti edilemez asla. denklemin bu tarafında, yaşamın en basit hallerinde bile olsa üstünde gerçekten yaşam görünen gezegenlerin sayısı gösterilmekte. günümüze kadar bu aşamaya gelebilen tek bir gezegen olduğu bilinmekte. mikrobiyal yaşam bildiğimiz kadarıyla ilk ve tek olarak dünya'da yaklaşık 3,7 milyar yıl önce evrimleşmiş durumda.
fi = zeki, akıllı, mantık sahibi gezegenlerin oranını ifade eder. hayat dünyamızda yaklaşık 3,7 milyar yıldır devam etmekte. ancak ilk atalarımız dediğimiz varlıkların izi ise sadece 200.000 yıl öncesine kadar izlenebilmiş durumda. ve zeki insanlık dediğimiz durum ise sadece son bir kaç bin yılı kapsamakta. öncesinde zekadan iz yok dememiz pek de yanlış olmaz. insan dışındaki hayatlar henüz tam olarak belki bu seviyede olmayabilir veyahut bu seviyeye gelemeden önce yok olmuş olabileceği de mümkün. insanlık tarihinin "uzay çağı" dediğimiz çağa girmesi sadece son 60 yılda gerçekleşmiş durumda. uzaya ilk mesajımızı ise arecibo sayesinde 1974 yılında gönderdik. herhangi bir uzaylı medeniyet, tespit etmemizin mümkün olduğu bir mesaj gönderebilecek kadar gelişmiş değilse eğer, en yakınlarımızda bulunan herhangi bir yıldız sisteminde dahi yaşıyor olsalar, onları fark etmemiz mümkün görünmüyor. bu kısım yalnızca bu sinyal ve radyo alışverişini yapabilecek medeniyetlerin oranını gösteriyor.
l = ilk sinyallerin gönderilmesinin üzerinden geçen süreyi göstermekte. tüm kainata gerçekleştirmiş olduğumuz ilk radyo yayınından bu tarafa, çok daha fazla sayıda ve çok farklı şekillerde bir çok mesaj ve sinyal gönderdik insanlık olarak. son 50 yıldır bunu sürekli yapmaya devam ediyoruz. dünya dışındaki, samanyolu galaksisi dışındaki uygarlıklardan herhangi birinin bu mesajları ve sinyalleri fark etmesi olası bir durum. hatta çok uzağımızda değillerse eğer yanıt verecekleri zamanları da görmemiz mümkün.
tüm bu ifadelerin ardından yapılan hesaplamalara göre, drake denkleminden yola çıkarak sadece galaksimizin içerisinde 10.000 civarında zeki ve gelişmiş uygarlık var olduğu tahmin edilmektedir.
bu denklem matematiksel olarak; "n=r* x fp x ne x fl x fi x fc x l" şeklinde tanımlanmıştır. bu denkleme göre;
n = samanyolu galaksimizde gelişmiş olan, teknolojik olarak iyi düzeydeki medeniyetlerin sayısını ifade etmektedir. francis drake'e göre dünya dışında gelişmiş bir medeniyet varsa ve ne kadar çok gelişmişse, onların tarafından gelen elektromanyetik dalgaları, salınımları o kadar çok tespit etmemiz mümkündür. ve bahsedilen medeniyet o kadar çok gerçekten gelişmişse, bizi elbet bir gün ziyaret edeceklerdir.
r* = samanyolu galaksisi içerisindeki ortalama yıldız oluşumu sayısını ifade eder. yıldız oluşum süreçlerinden geriye kalan tüm nesneler ise gezegenleri oluşturmuştur. bünyesinde yaşam barındıran gezegen yoksa da zamanla hayatın bu gezegenlerde de var olabileceği savunulmuştur. nasa (amerikan uzay ajansı) ve esa (avrupa uzay ajansı) yaptığı çalışmalarda, her yıl uzayda 7 tane yeni yıldızın doğduğunu ifade etmektedir.
fp = ön-gezegenlerin disklerinde bulunan gaz, toz, kaya, toprak ve enkazlardan, bu maddelerin etkileşimiyle en az bir gezegen oluşturan yeni yıldızların oranını göstermektedir. öte gezegenleri gözlemlemek için kullanılan "kepler teleskobu" güneş ve benzeri tüm büyük yıldızların ve kırmızı cüce diye adlandırılan nesnelerin etraflarında ve yörüngelerinde gezegenler olduğunu söylemekte. bu keşif sayesinde gezegenler oldukça sıradan hale gelmiş durumda.
ne = herhangi bir yıldız sistemi içerisinde hayat gelişmesi ve barındırması izin verebilecek gezegen sayısını gösterir. güneş sistemimiz bildiğimiz kadarıyla bu konuda yalnızca dünyaya sahip. bunun yanı sıra mars ve venüs'ün ya gelecekte yaşama ev sahipliği yapabileceğine ya da geçmişte hayata ev sahipliği yapmış olabileceğine dair düşünceler de varlığını sürdürmekte. bu terimde gezegenlerin yörüngesindeki uydulardan yaşama elverişli olanlar hesaba katılmamaktadır.
fl = herhangi bir gezegen yaşam barındırmak açısından tüm ana yapı taşlarına sahip olsa da burada herhangi bir yaşamın var olacağı veya var olabileceği garanti edilemez asla. denklemin bu tarafında, yaşamın en basit hallerinde bile olsa üstünde gerçekten yaşam görünen gezegenlerin sayısı gösterilmekte. günümüze kadar bu aşamaya gelebilen tek bir gezegen olduğu bilinmekte. mikrobiyal yaşam bildiğimiz kadarıyla ilk ve tek olarak dünya'da yaklaşık 3,7 milyar yıl önce evrimleşmiş durumda.
fi = zeki, akıllı, mantık sahibi gezegenlerin oranını ifade eder. hayat dünyamızda yaklaşık 3,7 milyar yıldır devam etmekte. ancak ilk atalarımız dediğimiz varlıkların izi ise sadece 200.000 yıl öncesine kadar izlenebilmiş durumda. ve zeki insanlık dediğimiz durum ise sadece son bir kaç bin yılı kapsamakta. öncesinde zekadan iz yok dememiz pek de yanlış olmaz. insan dışındaki hayatlar henüz tam olarak belki bu seviyede olmayabilir veyahut bu seviyeye gelemeden önce yok olmuş olabileceği de mümkün. insanlık tarihinin "uzay çağı" dediğimiz çağa girmesi sadece son 60 yılda gerçekleşmiş durumda. uzaya ilk mesajımızı ise arecibo sayesinde 1974 yılında gönderdik. herhangi bir uzaylı medeniyet, tespit etmemizin mümkün olduğu bir mesaj gönderebilecek kadar gelişmiş değilse eğer, en yakınlarımızda bulunan herhangi bir yıldız sisteminde dahi yaşıyor olsalar, onları fark etmemiz mümkün görünmüyor. bu kısım yalnızca bu sinyal ve radyo alışverişini yapabilecek medeniyetlerin oranını gösteriyor.
l = ilk sinyallerin gönderilmesinin üzerinden geçen süreyi göstermekte. tüm kainata gerçekleştirmiş olduğumuz ilk radyo yayınından bu tarafa, çok daha fazla sayıda ve çok farklı şekillerde bir çok mesaj ve sinyal gönderdik insanlık olarak. son 50 yıldır bunu sürekli yapmaya devam ediyoruz. dünya dışındaki, samanyolu galaksisi dışındaki uygarlıklardan herhangi birinin bu mesajları ve sinyalleri fark etmesi olası bir durum. hatta çok uzağımızda değillerse eğer yanıt verecekleri zamanları da görmemiz mümkün.
tüm bu ifadelerin ardından yapılan hesaplamalara göre, drake denkleminden yola çıkarak sadece galaksimizin içerisinde 10.000 civarında zeki ve gelişmiş uygarlık var olduğu tahmin edilmektedir.
devamını gör...
mülteci
biz gitsek bizi de bi alan olur mu? diye merak ettiren şey.
devamını gör...
aşık olma isteği
ilk bahar bitti arkadaşlar. haziranı da atlatırsak geçecek olan istektir. hadi bakayım, göreyim sizi aslanlar.
devamını gör...
fedailerin kalesi alamut
bir vladimir bartol kitabıdır.
üniversite zamanlarında zekasına ve edebiyat zevkine çok güvendiğim bir arkadaşım bana ankara’daki imge kitabevinden zorla aldırmıştı bu kitabı. mutlaka okumam gerektiğini defalarca söylemesine rağmen satın aldıktan sonra o zamanlar minicik olan kütüphanemin bir köşesine bıraktım. sonra parasız kaldığım bir dönem kitapsız da kaldığım için alıp okumaya başladım ve iyi ki okumuşum.
hasan sabbah’ın alamut kalesinde haşhaş verdiği fedaileri cennet vaadi ile kandırıp onlardan bir suikast ordusu yaratması çerçevesinde gelişen kitapta hasan sabbah’ın karşısında nizamülmülk vardır. bir devlet adamı ve siyaset bilimci olan vezir ile bir terörist sayılan hasan sabbah arasındaki bu mücadelenin aracısı ile rubaileri ile herkesi kendine hayran bırak şair ömer hayyam’dır.
oldukça hacimli bir kitap olmasına ve puntolarının da göz korkutucu derecede küçük olmasına rağmen kitabı bir buçuk günde bitirdim. ve açıkçası üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen o zamanlar kitap hakkındaki düşüncelerimin çok olumlu olduğunu ve kitaptan çok etkilendiğimi net bir şekilde hatırlıyorum.
üniversite zamanlarında zekasına ve edebiyat zevkine çok güvendiğim bir arkadaşım bana ankara’daki imge kitabevinden zorla aldırmıştı bu kitabı. mutlaka okumam gerektiğini defalarca söylemesine rağmen satın aldıktan sonra o zamanlar minicik olan kütüphanemin bir köşesine bıraktım. sonra parasız kaldığım bir dönem kitapsız da kaldığım için alıp okumaya başladım ve iyi ki okumuşum.
hasan sabbah’ın alamut kalesinde haşhaş verdiği fedaileri cennet vaadi ile kandırıp onlardan bir suikast ordusu yaratması çerçevesinde gelişen kitapta hasan sabbah’ın karşısında nizamülmülk vardır. bir devlet adamı ve siyaset bilimci olan vezir ile bir terörist sayılan hasan sabbah arasındaki bu mücadelenin aracısı ile rubaileri ile herkesi kendine hayran bırak şair ömer hayyam’dır.
oldukça hacimli bir kitap olmasına ve puntolarının da göz korkutucu derecede küçük olmasına rağmen kitabı bir buçuk günde bitirdim. ve açıkçası üzerinden zaman geçmiş olmasına rağmen o zamanlar kitap hakkındaki düşüncelerimin çok olumlu olduğunu ve kitaptan çok etkilendiğimi net bir şekilde hatırlıyorum.
devamını gör...
deriko
annemin, "yeni bir bilgisayar alabilsem" ataklarımın tekrarladığı bir günde "deriko saçın iki kat, casper'ını bana sat" şeklinde söylemek suretiyle yeni bir boyut kazandırdığı güzel türkü.
devamını gör...
kontrtransferans
terapistin danışana karşı, eskiden gelen aktarımlarını yansıtması durumu.
nasıl bir hasta terapistine geçmişte bazı kimselere karşı duyduğu duyguları aktarırsa, terapist de, bilinç ya da bilinçdışı yoluyla etkilendiği, kendi hayatına ilişkin durumlar bulabilir.
bir başkadır dizisinde peri gülbinle konuşurken bahsetmişti bundan.
nasıl bir hasta terapistine geçmişte bazı kimselere karşı duyduğu duyguları aktarırsa, terapist de, bilinç ya da bilinçdışı yoluyla etkilendiği, kendi hayatına ilişkin durumlar bulabilir.
bir başkadır dizisinde peri gülbinle konuşurken bahsetmişti bundan.
devamını gör...
ödülün aslında zararlı olduğu gerçeği
70 80 yıldır yapılan bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş gerçektir.
ödül amacı araca dönüştürdüğü için çok tehlikelidir.
basit bir örnekle açıklamak gerekirse ödevini yapmak bir çocuğun sorumluluğu ama ebeveyni ya da öğretmeni ödevini yaparsan sana çikolata veririm derse çocuğun amacı çikolatayı almak olur ödevi ise çikolatayı almak için kullandığı bir araç haline getirir.
geribildirim haricinde, kontrol mekanizmaların tamamı ödül gibi zararlıdır. ödül ve türevleri dış motive kaynağı olduğu için de iç motivasyonu öldürür.
ödül amacı araca dönüştürdüğü için çok tehlikelidir.
basit bir örnekle açıklamak gerekirse ödevini yapmak bir çocuğun sorumluluğu ama ebeveyni ya da öğretmeni ödevini yaparsan sana çikolata veririm derse çocuğun amacı çikolatayı almak olur ödevi ise çikolatayı almak için kullandığı bir araç haline getirir.
geribildirim haricinde, kontrol mekanizmaların tamamı ödül gibi zararlıdır. ödül ve türevleri dış motive kaynağı olduğu için de iç motivasyonu öldürür.
devamını gör...
sevişmemiş insan asabiyeti
cinsellik çok abartılacak bir mesele değil. olması güzel ama olmazsa da çok bir şey kaybetmezsin.
kafasında bunu kutsallaştıran ve yapamayan (özellikle dini-kültürel nedenlerden olanları), yapanları kıskanan insanların agresifleşmesi mümkün. bilinçli bir insanın böyle bir nedenden sinir yapacağına inanmıyorum dediğim durum.
kafasında bunu kutsallaştıran ve yapamayan (özellikle dini-kültürel nedenlerden olanları), yapanları kıskanan insanların agresifleşmesi mümkün. bilinçli bir insanın böyle bir nedenden sinir yapacağına inanmıyorum dediğim durum.
devamını gör...
taşa yazılmış yaşım 12 tecavüz ediliyorum yazısının gerçek çıkması
kafa sözlükte küfüre izin verilmediği için bu başlık altına bir şey yazmam yasaklanmıştır.
devamını gör...
aile hayatı sorunsuz olan insan
imrendiğim insandır. çocukluğum huzursuz bir ailede büyümenin sanrılarıyla geçti.
devamını gör...

