ekmeğin kıyısından koparıp yemeğe bandırmayan bizden değildir.
devamını gör...

biraz asabiydi, kendisine çiçeklerden taç yaptım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bakmak ile görmek arasındaki farklar konseptini işleyen fotoğraf yarışmamız için denediğim bir fotoğraf.*
devamını gör...

ucuz ne bıraktılar ki? her şey ateş pahası!
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
anneannemin tatlı kedisi
devamını gör...

telefon. malesef sanırım bağımlıyım.
devamını gör...

hakkari otluca'da düzenlenen saldırıda yaralanan askerimiz mehmet kırmızı ve ırak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen pençe-yıldırım harekatı'nda ise müslüm toprak şehit oldu.

alkol yasağı kadar konuşulmadılar ve zaten haber değeri de taşımıyorlar artık.

ruhları şad olsun.

buradan
devamını gör...

banker kastelli
dodi el fayed
körfez savaşı
uçkur gate
kalimero' yu bilmek.
devamını gör...

tarot mısır rahipleri tarafından kullanılmaya başlamıştır.
simya ile ilk olarak mezopotamya, antik mısır, iran, hindistan ve çin'de uğraşılmıştır.
mistisizm, tarihin farklı aralıklarında farklı anlamlara sahip olmuştur ve antik yunanlara kadar uzanmaktadır.
genel olarak tüm insanlar yüzyıllar boyunca ruhsal bağ kurma ve ruhani olaylara ilgili duyma durumundan kaynaklı bir yönelimde bulunmuştur.gizemli olan her şey insanın dikkatini çekmeyi başarmıştır.
devamını gör...

ben sana mecburum / attila ilhan



ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.

ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski istanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun.

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşamüstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu.

fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun.

belki haziran'da mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir sileb sızıyor ıssız gözlerinden
belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki korsun kırılmışsın telaş içindesin
kötü rüzğar saçlarını götürüyor.

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak

ben sana mecburum bilemezsin...
devamını gör...

adam gibi adamdır. vatandaşla çok afedersiniz billur geçenlere karşı gösterilecek güzel bir tepkidir. halkın cebinde beş kuruş yok, tencere kaynamıyor, eti bıraktım tavuk yiyemez oldu insanlar fakat bir yanda halktan tamamen kopmuş, zannımca birileri ülke hakkında ne derse ona inanan ve ona göre politika izleyen bir yönetim var. polis asayişi ve halkın güvenliğini sağlama görevini ikinci plana bırakmış. vatandaş mağdur, mağdur kaba kuvvetten başka bir şeyle karşılaşmıyor. ülkenin suyu kaynıyor, işletmeciler, esnaf, emeklisi artık canına tak etmiş. dün intihar eden kişi sayısına bakın. yazık günah bu ülkeye. bu cendereden ülkece en kısa zamanda çıkmak dileğiyle.
devamını gör...

kadın erkek eşitliğini savunmanın ergenlikle alakası yoktur. her insanın yapması gereken şeydir zaten. allah aşkına birazcık bilgilenin.
devamını gör...

dinlemesini bilen, kitabı okurken içinizde birikenleri dökülmek istediğiniz harika karakter. michael ende müthiş iş çıkarmış ve sadece çocukların değil yetişkinlerin de okurken büyük keyif alacağı bir eser ortaya koymuş.
devamını gör...

son düştüğüm pusu. yakalandığım.
tarlanın içinde. çukurda.
tarla. vıcık vıcık çamur. her yan çamur. bir yandan da aralıksız yağmur yağıyor, sulusepken.
parkamın başlığını başıma geçiriyorum.
bir çukurun içindeyim.
çepeçevre sarmışlar.
bütün arabaların farları üzerimde.
sağıma soluma yağmur gibi mermi yağıyor. mermiler, düştüğü yerden çamurları savuruyorlar havaya.
yattığım yerden yukarıyı gözlüyorum, çukurun üstünü.
sanki donanma fişekleri atılıyor üstümde. korkunç güzel bir renk cümbüşü tepemde.
birazdan bir bomba sallayacaklar üzerime diyordum, ölüp gideceksin.
çocukluk günlerim gelip geçti gözümün önünden nedense
sonra gözümün önünden gelip geçen şeyler arasında ansızın, bir sevgili.
filistin’deki çocuklar
ölen arkadaşlarım
en çokta taylan
insanlığın geleceğini; ve senin o günleri göremeyeceğini düşünüyorsun;
“nasılsa öleceğim” diye düşündüm
bir devrimci nasıl ölmesi gerekiyorsa öyle ölmeli.
''erdal öz'e anlattıklarından''
devamını gör...

- baba x cipsinden alır mısın gelirken?
+ tamam.
15 dakika sonra markette arar..
+ kızım dondurulmuş cips var ondan alayım mı?
-yok baba dediğimden al sen, yoksa da kalsın.
+ kaşık cips varmış ondan alayım mı?
- babacım yok kalsın o zaman.
+ almayayım mı?
- yok baba alma.
eve dondurulmuş cipsi alıp geldi. şaka değil her markete gittiğinde bunu yaşıyoruz..
devamını gör...

hangi padişah halka sorularak tahta geçirildi acaba söyler misiniz.
boş yapmayın.
devamını gör...

aslında benim de arada yaptığım ama başkasında sık görünce sinir olduğum durumdur. çok mu lazım peki? bence dikkat edilmeli ya.
devamını gör...

olay oscar wilde'ı bilip bilmemekte değil, benim babam da bilmiyor muhtemelen. ama ona "oscar wilde'ın bir sözünü söyleyeceğim" desem gidip de bana "önce kendi değerlerine sahip çık p*şt" diyecek kadar salak değil.
bilmedikleri, duymadıkları her şeyi öcü zannediyorlar. çünkü baş edemeyeceklerini biliyorlar, her şey korkudan mütevellit. en çok da kelimelerden korkuyorlar.
"sayın başkan, şimdi oscar ödüllerinden bahsetmenin sırası mı?"

t: gülüp geçilen, şaşırtmayan sıradan bir meclis tartışması.
devamını gör...

herkesten özür dilerim ama söylemezsem riyakâr olurum. eğer bir çocuğu dünyaya getiriyorsanız onu yalnız bırakma lüksünüz yok. 1,5 yıl önce bu bebek dünyaya geldiğinde hayatlarında her şey yolundaydı da 1,5 yıl sonra mı bir anda her şey kötüye gitti? maddi sıkıntı çekebilirsiniz, bebeğinizin ihtiyaçlarınıda karşılayamayabilirsiniz ama bu gibi durumlarda en yakın muhtarlığa, belediyeye veya bu şekilde yardım dağıtan merkezlere gitselerdi, haber kanallarına, tv programlarına çıkıp yardım isteselerdi elbette herkes taşın altına elini sokar, bir çare bulunurdu. bilmiyorum vardır kendilerince bizim bilmediğimiz nedenler ama anne- babaysanız ölme lüksünüz, intihar etme lüksünüz yok efendim. o çocuğu dünyaya getirdiğiniz gibi bakmak zorundasınız. yalnız bırakamazsınız. şimdi siz öldünüz o çocuk hayata 2/0 geriden başlayacak her zaman. hep anne- babanın yoksunluğunu hissedecek. anne- baba içinde üzülüyorum ama bu bencilliği yaptıkları içinde kızıyorum. bir yol bulunurdu ya bu olmamalıydı çözüm.
devamını gör...

başka bölüm tutmuyor muydu?

kırıcısınız, hiç sözelci olmamış kadar kırıcı...
devamını gör...

atanabildim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim