nickaltı örümcek bağlayanlar
yıllardır nickaltı girilmeyen yazarlardır.
***amme hizmeti***
siz mesaj atın, 2 iş günü içinde nickaltınız hazır.
***amme hizmeti***
***amme hizmeti***
siz mesaj atın, 2 iş günü içinde nickaltınız hazır.
***amme hizmeti***
devamını gör...
29 mart 2021 galatasaray üyelerinin istanbul sözleşmesine destek ilanı
geçtiğimiz günlerde fenerbahçe kurumsal hesaplarından istanbul sözleşmesine destek mesajı yayınlamış, diğer spor kulüpleri buna destek vermemişti. şimdi de, galatasaray yönetiminden iş çıkmayacağını anlayan galatasaray spor kulubü üyeleri, kendi emekleri ile gazeteye böyle bir ilan vererek, insanlığın gereğini yerine getirmişlerdir. bir fenerbahçeli olarak onurlu galatasaraylıları yürekten tebrik ediyor, beşiktaş kulubünden ya da üyelerinden de böyle bir hareketi bekliyorum.
ülkemizin çağdaş çizgisine ve saygınlığına zarar vereceğini düşündüğümüz bu kararın, yeniden gözden geçirilmesini rica ederiz.
ülkemizin çağdaş çizgisine ve saygınlığına zarar vereceğini düşündüğümüz bu kararın, yeniden gözden geçirilmesini rica ederiz.

devamını gör...
bir sözlük geleneği olarak admin yağlamak
çıkıp geldiğim sözlükte bu bir ritüeldi. hep garipsedim, halada garipsiyorum, yani amaç nedir? durup dururken benjamin başlıkları açmanın? sözlüğü üstünüze mi yapacak?
devamını gör...
aykuşağı
ing: moonbow.
gece meydana gelen gökkuşağına verilen isimdir. içinde birçok renk barındırsa da, renkleri loş olduğundan sanki beyazmış gibi gözükür.
çok nadir ortaya çıkar. umarım bir gün bu güzelliğe şahit olabilirim.
gece meydana gelen gökkuşağına verilen isimdir. içinde birçok renk barındırsa da, renkleri loş olduğundan sanki beyazmış gibi gözükür.
çok nadir ortaya çıkar. umarım bir gün bu güzelliğe şahit olabilirim.
devamını gör...
sözlük yazarlarının ruh halini anlatan görseller
devamını gör...
filtre kahvenin en yakın dostu
%60 kakao oranı olan bitter çikolata.
devamını gör...
eylem yapan uygurlara yapılan muamele
chp iktidarı bunu yapsaydı, chp için neler söyleyeceklerini görürdük. politikanızda, siyasetinizde batsın. olan gariban uygurlara oluyor. eğer uygur'larla bağlantısı olan birileri varsa, onlara kanada'ya iltica etmelerini tavsiye etsin. müslüman sanıp, türk deyip bu ülkeye iltica etmekle hata etmişler.
devamını gör...
diaspora
bir ulusun çok uzun zaman boyunca ana yurtlarından kopup başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları durumu.
devamını gör...
your name engraved herein
filmi yeni bitirmiş olmakla birlikte beni darmaduman etti resmen. bir kaç şey yazmak istedim, duygular çok yoğun çünkü.
uzun zamandır bir filmi izlerken ağlamamıştım. izlediğim ilk tayvan filmi. fragmanı gördüğümde bu denli iyi çıkacağını tahmin etmemiş iki erkeğin yaşadığı aşk olarak beklentisiz açıp izlemiştim açıkçası.
tayvan'da bl dizileri çokça mevcut ve çokta kaliteli değiller. biraz da beklentim bu yüzden yoktu aslında. filmde de görüldüğü üzere geçmişte böylesine bir toplumdan muhafazakar, baskıcı, engellerle dolu zamanlardan lgbt dostu bir ülke haline gelmek ve dediğim gibi bir dizi sektörü oluşturmak beni içinde bulunduğumuz koşullarda çok etkiledi. oyunculukları gayet iyi buldum. duygular o kadar yoğundu ki çoğu sahneleri görmezden gelebildim, evet iyi olmasa da. özellikle son düzlük. şans verilip izlenebilecek bir yapım. kendimi eleştiri yapmadan filme, akışa tutku değil kalplerin sevgisine bıraktım. karakterimizin de değindiği gibi.
--! spoiler !--
peder ve ana karakterimiz arasında geçen diyaloglarda ''sen kızlardan hoşlanabilirsin ama ben erkeklerden hoşlanamam? senin aşkın benimkinden büyük mü? söyle aşkımız arasında ne fark var? '' çıkışı, devamında yalvarıp ben günahkarsam o zaman yardım et cehenneme gitmeme, belki oradakiler beni anlarlar sözleri öyle dokundu ki. o yalnızlığı, çaresizliği hissettim. kimseye duygularını açıp da sevdiği kişiyi söyleyemedi. bir arkadaşı bile yoktu. abisine bile diyemedi. yalnız peder vardı. ortak şeyler paylaştığı peder.
aşık olduğu birdy isimli genci bir kuşu takip eder gibi takip etti. yani zorluydu ulaşılmazdı. yanına gittiğinde kanatlarını çırpıp kaçardı sonsuz maviliklerde. inatçı ve farklıydı da. jia han hiçbir şeye karşı gelmeyen sessiz, kapanık biriyken onu severek hayatına girmesiyle bambaşka bir insana evrildi. ailesinin önünde duygularını bile açtı. devamında dağ bayır deniz bir yolculuğa çıktı. uzun bir süre çıktıkları son yolculuk olduğunu bilmeden.
duştaki sahnelerinde birdy'nin gülmesi acaba her şeyi bilerek mi yapıyor, aşkını itiraf etsin diye şeklinde düşündürdü. cesur bir karakterdi ama babası keşke doğmasaydın diyordu. sevilmeyen çocuktu, okulda eşcinsel bu çocuk onunla takılma diye jia han'ı arkadaşları uyarıyordu. ama buralara tam değinilmedi. böyle birinden duygularına daha sahip çıkmasını beklerdim. ama tam tersi oldu. bir yansıma.
bizim çocuğumuz olmaz demesi, jia han'a yaklaşımlarından dolayı rol yaptığını düşündüm. ama sonunda zaten kızla evlendiğini çocuklarının olduğunu da gördük.
kadının hayatı da mahvolmuş. boşa bir evlilik yapmış sevenler ayrı kalmış seneler boşa gitmişti.
telefon sahnesinde şarkı dinleyerek ağlamaları çok etkileyiciydi. jia han'ın seni seviyorumlu verdiği mesajı birdy'nin gidip de kıza okulun önünde balonlarla vermesiyle o yıkıklığı ben de hissettim.
birdy ''bana verdiğin, başkalarına verdiklerinle aynıysa istemiyorum'' diye alıntı yapıp kasıldın da sen jia han'a yaptığın her şeyi başkasına yaptın. onu ne yapacağız?? hem üzüldüm hem sinirlendim.
adları birbirlerine kazınmış, dokunmadan da yıllar geçse de izi kalmış, yıllanmış ve yaşanamamış bir aşk. yeni başlangıçlar mesajıyla sona ererek bende de bir iz bıraktı.
--! spoiler !--
tıpkı jia han'ın da dediği gibi ''herkesin ilk aşkı destansı bir film gibi muazzamdır.'' 2020 yılının bıraktığı your name engraved herein de destansı bir ilk aşkın filmi.
uzun zamandır bir filmi izlerken ağlamamıştım. izlediğim ilk tayvan filmi. fragmanı gördüğümde bu denli iyi çıkacağını tahmin etmemiş iki erkeğin yaşadığı aşk olarak beklentisiz açıp izlemiştim açıkçası.
tayvan'da bl dizileri çokça mevcut ve çokta kaliteli değiller. biraz da beklentim bu yüzden yoktu aslında. filmde de görüldüğü üzere geçmişte böylesine bir toplumdan muhafazakar, baskıcı, engellerle dolu zamanlardan lgbt dostu bir ülke haline gelmek ve dediğim gibi bir dizi sektörü oluşturmak beni içinde bulunduğumuz koşullarda çok etkiledi. oyunculukları gayet iyi buldum. duygular o kadar yoğundu ki çoğu sahneleri görmezden gelebildim, evet iyi olmasa da. özellikle son düzlük. şans verilip izlenebilecek bir yapım. kendimi eleştiri yapmadan filme, akışa tutku değil kalplerin sevgisine bıraktım. karakterimizin de değindiği gibi.
--! spoiler !--
peder ve ana karakterimiz arasında geçen diyaloglarda ''sen kızlardan hoşlanabilirsin ama ben erkeklerden hoşlanamam? senin aşkın benimkinden büyük mü? söyle aşkımız arasında ne fark var? '' çıkışı, devamında yalvarıp ben günahkarsam o zaman yardım et cehenneme gitmeme, belki oradakiler beni anlarlar sözleri öyle dokundu ki. o yalnızlığı, çaresizliği hissettim. kimseye duygularını açıp da sevdiği kişiyi söyleyemedi. bir arkadaşı bile yoktu. abisine bile diyemedi. yalnız peder vardı. ortak şeyler paylaştığı peder.
aşık olduğu birdy isimli genci bir kuşu takip eder gibi takip etti. yani zorluydu ulaşılmazdı. yanına gittiğinde kanatlarını çırpıp kaçardı sonsuz maviliklerde. inatçı ve farklıydı da. jia han hiçbir şeye karşı gelmeyen sessiz, kapanık biriyken onu severek hayatına girmesiyle bambaşka bir insana evrildi. ailesinin önünde duygularını bile açtı. devamında dağ bayır deniz bir yolculuğa çıktı. uzun bir süre çıktıkları son yolculuk olduğunu bilmeden.
duştaki sahnelerinde birdy'nin gülmesi acaba her şeyi bilerek mi yapıyor, aşkını itiraf etsin diye şeklinde düşündürdü. cesur bir karakterdi ama babası keşke doğmasaydın diyordu. sevilmeyen çocuktu, okulda eşcinsel bu çocuk onunla takılma diye jia han'ı arkadaşları uyarıyordu. ama buralara tam değinilmedi. böyle birinden duygularına daha sahip çıkmasını beklerdim. ama tam tersi oldu. bir yansıma.
bizim çocuğumuz olmaz demesi, jia han'a yaklaşımlarından dolayı rol yaptığını düşündüm. ama sonunda zaten kızla evlendiğini çocuklarının olduğunu da gördük.
kadının hayatı da mahvolmuş. boşa bir evlilik yapmış sevenler ayrı kalmış seneler boşa gitmişti.
telefon sahnesinde şarkı dinleyerek ağlamaları çok etkileyiciydi. jia han'ın seni seviyorumlu verdiği mesajı birdy'nin gidip de kıza okulun önünde balonlarla vermesiyle o yıkıklığı ben de hissettim.
birdy ''bana verdiğin, başkalarına verdiklerinle aynıysa istemiyorum'' diye alıntı yapıp kasıldın da sen jia han'a yaptığın her şeyi başkasına yaptın. onu ne yapacağız?? hem üzüldüm hem sinirlendim.
adları birbirlerine kazınmış, dokunmadan da yıllar geçse de izi kalmış, yıllanmış ve yaşanamamış bir aşk. yeni başlangıçlar mesajıyla sona ererek bende de bir iz bıraktı.
--! spoiler !--
tıpkı jia han'ın da dediği gibi ''herkesin ilk aşkı destansı bir film gibi muazzamdır.'' 2020 yılının bıraktığı your name engraved herein de destansı bir ilk aşkın filmi.
devamını gör...
erdal tosun
senin yüzüne nolmuş?
nolmuşş!!!
saygı ve sevgiyle anıyorum.
nolmuşş!!!
saygı ve sevgiyle anıyorum.
devamını gör...
sevgiliyle tartışırken diyecek bir şey bulamayınca kıyamet bugündür ya ümmeti muhammed diye bağırmak
az önce başımıza gelmiş olay.
sevgilim nezle olduğu için bir haftadır ben bakıyorum kendisine. bunları enaniyet olarak söylemiyorum. bilen bilir savunma sanayisinde mühendis olarak çalışıyorum. gün aşırı epey çalışıyoruz, yapım şefleri, metelurjisti, kodlamacısı, kaynakçısı, it'cisi, çaycısı kim varsa hepsiyle görüşüyoruz. amirlerimizle de konuşup bir ton fırça yiyoruz. yediğimiz mobbingler de bunun üstüne tatlı olarak geliyor. yani anlayacağınız dostlar, çok yoğun sıkıcı ve sinir bozucu bir gün geçirebiliyoruz- geçiriyorum.
bugün de ufak bir meseleden dolayı tartıştık. minik tarçınlı çöreğime kendi ellerimle garnitürlü milföy yaptım mutfakta. pek becerebilen birisi değilim farklı yemekleri.. anneme sora sora yaptım. yanlışlık da üst rafta bulunan küçük bir yağ şişesini kırıverdim. içeriden bir kalktı zombi gibi, şekli şemali görseniz.. resmen final haftasında sabahlayan iktisat öğrencisi kız gibi meymenetsiz bir surat ifadesi var. ama hala seksi.. gözlerini koskocaman açmış böyle anime karakterleri gibi, belli yani birazdan cıngar çıkaracak.
-erdal!! off!! ben onu fransa'dan almıştım!!
baktım şişe hakikaten eiffel kulesi gibi. bunun neden almış lan. bi insan neden yağdanlık getirir paris'ten lan. diye düşünerek heidegger'in varlık felsefesini düşündüm birkaç saniye.
+aşkım şey.. yağlıymış tutamadım elimden kaydı...
-totomomoşmoş! sana kim yemek yap dedi!
+kimse demedi aşkım sakin olur musun lütfen!
-hep böyle yapıyorsun erdal! seni ayrıca istemedim ki ben evin içinde!
sonra göğsümü parmağıyla didikleyip iyice üstüme gidince, olduğum yere dizlerim üzerine çöküp ellerimi semaya kaldırarak, sanki tanrı'dan af diler gibi:
"kıyamet bugündür yaa ümmeti muhammeddd!!!" diye bağırdım. sonra kız ağlayarak omzuma kafasını koyarak:
"tamam erdal abarttım biraz özür dilerim.." dedi. sonra onu kucaklayarak elini yüzünü yıkattım.
kendimi acındıma çabam meyvesini vermişti. bu gibi durumlarda hep aynı tekniği kullanıyorum bir kez bile beni yarı yolda bırakmadı.
şimdi oturduk milföy hamuru + çay + avrupa yakası best moments yapıyoruz.
sevgilim nezle olduğu için bir haftadır ben bakıyorum kendisine. bunları enaniyet olarak söylemiyorum. bilen bilir savunma sanayisinde mühendis olarak çalışıyorum. gün aşırı epey çalışıyoruz, yapım şefleri, metelurjisti, kodlamacısı, kaynakçısı, it'cisi, çaycısı kim varsa hepsiyle görüşüyoruz. amirlerimizle de konuşup bir ton fırça yiyoruz. yediğimiz mobbingler de bunun üstüne tatlı olarak geliyor. yani anlayacağınız dostlar, çok yoğun sıkıcı ve sinir bozucu bir gün geçirebiliyoruz- geçiriyorum.
bugün de ufak bir meseleden dolayı tartıştık. minik tarçınlı çöreğime kendi ellerimle garnitürlü milföy yaptım mutfakta. pek becerebilen birisi değilim farklı yemekleri.. anneme sora sora yaptım. yanlışlık da üst rafta bulunan küçük bir yağ şişesini kırıverdim. içeriden bir kalktı zombi gibi, şekli şemali görseniz.. resmen final haftasında sabahlayan iktisat öğrencisi kız gibi meymenetsiz bir surat ifadesi var. ama hala seksi.. gözlerini koskocaman açmış böyle anime karakterleri gibi, belli yani birazdan cıngar çıkaracak.
-erdal!! off!! ben onu fransa'dan almıştım!!
baktım şişe hakikaten eiffel kulesi gibi. bunun neden almış lan. bi insan neden yağdanlık getirir paris'ten lan. diye düşünerek heidegger'in varlık felsefesini düşündüm birkaç saniye.
+aşkım şey.. yağlıymış tutamadım elimden kaydı...
-totomomoşmoş! sana kim yemek yap dedi!
+kimse demedi aşkım sakin olur musun lütfen!
-hep böyle yapıyorsun erdal! seni ayrıca istemedim ki ben evin içinde!
sonra göğsümü parmağıyla didikleyip iyice üstüme gidince, olduğum yere dizlerim üzerine çöküp ellerimi semaya kaldırarak, sanki tanrı'dan af diler gibi:
"kıyamet bugündür yaa ümmeti muhammeddd!!!" diye bağırdım. sonra kız ağlayarak omzuma kafasını koyarak:
"tamam erdal abarttım biraz özür dilerim.." dedi. sonra onu kucaklayarak elini yüzünü yıkattım.
kendimi acındıma çabam meyvesini vermişti. bu gibi durumlarda hep aynı tekniği kullanıyorum bir kez bile beni yarı yolda bırakmadı.
şimdi oturduk milföy hamuru + çay + avrupa yakası best moments yapıyoruz.
devamını gör...
kendi saçını kesmek
bugün gerçekleştirdiğim eylemdir. birden kafama esti, kestim. yamuk yumuk oldu muhtemelen ama çok da umrumda değil. çok büyütülecek bir şey değil zaten, aksine bana anlamsız bir keyif veriyor.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının kokpit fotoğrafları
benimkisi sürpriz olmayandır.
devamını gör...
bişkek
orta asya'da bulunan kırgızistan devletinin başkentidir.
devamını gör...
otobiyografinize yazacağınız son cümle
yaşayan bir bedenin içinde ölen bir ruhun hayatını okudunuz.
devamını gör...
slowly
fikre bayılarak bir süre kullandığım ve hala düzenli bir mektup arkadaşı edinemediğim uygulama. amerika'ya mektup atıyorum 2 gün gitmiyor, karşıdaki de beklemekten sıkılıyor herhalde, muhabbet devam etmiyor. yine de gelen mektubu beklemenin verdiği heyecan sayesinde sevdiğim bir uygulama kendisi.
devamını gör...
sözlük yazarlarının olmak isteyeceği ünlü yazarlar
başlığı herkes yanlış anlamış. bir kafa sözlük yazarını, başka bir yazara (kafka, zweig, dostoyevski gibi) benzeteceksiniz arkadaşlar. *
homeros: reşat nuri güntekin
eyluling: halide edip adıvar
bir bilen: orhan kemal
son feci mars: yaşar kemal
düşünüyorum öyleyse yokum: hüseyin rahmi
kafası kendinden güzel: yakup kadri
celebrant: tolstoy
benbişeydemiyom: osho
yoldaş benjamin franklin: aşk adamı nedim
uykusuzkahve: inci aral
mahlassızım: nefi
ölmedim ama hafif sürünüyorum: sunay akın
başka fazla yazar tanımıyorum, affola.
homeros: reşat nuri güntekin
eyluling: halide edip adıvar
bir bilen: orhan kemal
son feci mars: yaşar kemal
düşünüyorum öyleyse yokum: hüseyin rahmi
kafası kendinden güzel: yakup kadri
celebrant: tolstoy
benbişeydemiyom: osho
yoldaş benjamin franklin: aşk adamı nedim
uykusuzkahve: inci aral
mahlassızım: nefi
ölmedim ama hafif sürünüyorum: sunay akın
başka fazla yazar tanımıyorum, affola.
devamını gör...
kaliteli yaşam için ucuz öneriler
az ama öz yemek.
devamını gör...
5 aralık 2020 çin'in ay'a bayrak dikmesi

çin ulusal uzay idaresi, 24 kasım'da ay’dan numune toplaması için “chang'e 5” adlı insansız uzay aracını fırlatmıştı. uzay aracı 1 aralık’ta ay'ın 51.8 derece batı boylamı ve 43.1 derece kuzey enlemine başarılı şekilde iniş yapmıştı.
topladığı toprak örnekleriyle dünya’ya gelmek üzere ay’dan ayrılan chang’e 5 uzay aracının, ay’a 5 yıldızlı kırmızı çin bayrağını diktiği bildirildi.
www.google.com/amp/s/www.so...
devamını gör...
pandemi yurdundan çarşafla kaçmaya çalışmak
yani buna "doğal seleksiyon" denmezse, ben neye denir bilemiyorum. adam zaten bu zekayla bu yaşa kadar fazla bile yaşamış.
devamını gör...