robins (yazar)
gelince çok fena kızacağım yazardır. bana yapma dediği şeyi kendisi yaptı. sessiz sedasız, habersiz gitti. güneşli günleri bekliyorduk. acaba o günler geldi de ben mi göremedim, çözemedim. tülaaay geri dön diyor iç sesim. bilmem anlatabildim mi?
devamını gör...
insan olmak
bedenen insan olmak değil mesele...sözünle, özünle, saygınla, sevginle kamil insan olman gerekir.sözleri nimri dede'ye ait "insan olmaya geldim" türküsünün şu dizelerini akla getirir.
"ikilik kinini içimden atıp
özde ben bir insan olmaya geldim
taht kuralı ariflerin gönlüne
sözde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim
meğerse aşk imiş canın mayası
ona mihrab olmuş kaşın arası
hakkın işlediği kudret boyası
yüzde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim"
"ikilik kinini içimden atıp
özde ben bir insan olmaya geldim
taht kuralı ariflerin gönlüne
sözde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim
meğerse aşk imiş canın mayası
ona mihrab olmuş kaşın arası
hakkın işlediği kudret boyası
yüzde ben bir insan olmaya geldim
serimi meydana koymaya geldim"
devamını gör...
az
hakan günday çok sevmesem bile şans verdiğim kitap. kötü bir kitap değildi fakat tesadüfler bazen ehh dedirtmedi değil. her karakterin hikayesi kendince etkileyiciydi ama hakan günday gerçek hayatta var olabilen bu insanları öyle tesadüfler ile bir araya getirmiş ki karakterler gerçek olmaktan çıkmış.
--- alıntı ---
"ya hayatının anlamını bulamayanlar?"
diye söze girmişti kızıldereli.
"onlar ne olacak?"
"onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla, canlı canlı çürüyecekler ve buna da yaşamak demeye devam edecekler."
--- alıntı ---
--- alıntı ---
"ya hayatının anlamını bulamayanlar?"
diye söze girmişti kızıldereli.
"onlar ne olacak?"
"onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla, canlı canlı çürüyecekler ve buna da yaşamak demeye devam edecekler."
--- alıntı ---
devamını gör...
kadın
yaratılan varlıkların en üstünü olan insan türünün dişisidir.
devamını gör...
anın fotoğrafı
devamını gör...
kalanlar
''bu sabah yağmuru neden bu kadar çok sevdiğimi anladım.
ağlayan bir yüreğe benzediği için..''
sözlerinden sonra okumaya karar verdim bu kitabı. bu yüzden araştırma yapmamıştım, yazarın son kitabı olduğunu, ondan kalanlarla böyle bir kitap oluşturulduğunu bilmiyordum.
tezer özlü'den kalanlar var bu kitapta, ardında bıraktıkları var. ''yaşanan an da anı olacak'' diyen kişinin anıları var, yayınlanmayan ama yayınlanmak için yazılan notları var.
dedim ya, ben yanlış bir şey yaptım ve tezer özlü ile ilk ''kalanlar'' kitabıyla tanıştım. belki başka bir kitap sayesinde tanışsaydım kendisiyle, içimi bu kadar yakmazdı yazdıkları. bilemiyorum.
tezer özlü o kadar önemli şeylere değiniyor, o kadar ince düşünüp kelimelerini konuşturuyor ki, etkilenmemek elde değil. yine de içimde büyük bir hüzün duyuyorum kendisine karşı. bu kadar kırıldığı için.
kendini bir başkasına anlatabilmek bazen öyle güç oluyor ki. anlatamıyorsun, ya da anlaşılmıyorsun. insan iletişimi, sevgisi, saygısı işte bu gibi durumlarda çok önemli bir hal alıyor. olmayınca insan yıpranıyor. hatta belki ölmeyi bile düşünüyor. nitekim edebiyatımızın gamlı prensesi için de öyle olmuş. umarım huzurlusundur artık.
--- alıntı ---
"insanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."
ağlayan bir yüreğe benzediği için..''
sözlerinden sonra okumaya karar verdim bu kitabı. bu yüzden araştırma yapmamıştım, yazarın son kitabı olduğunu, ondan kalanlarla böyle bir kitap oluşturulduğunu bilmiyordum.
tezer özlü'den kalanlar var bu kitapta, ardında bıraktıkları var. ''yaşanan an da anı olacak'' diyen kişinin anıları var, yayınlanmayan ama yayınlanmak için yazılan notları var.
dedim ya, ben yanlış bir şey yaptım ve tezer özlü ile ilk ''kalanlar'' kitabıyla tanıştım. belki başka bir kitap sayesinde tanışsaydım kendisiyle, içimi bu kadar yakmazdı yazdıkları. bilemiyorum.
tezer özlü o kadar önemli şeylere değiniyor, o kadar ince düşünüp kelimelerini konuşturuyor ki, etkilenmemek elde değil. yine de içimde büyük bir hüzün duyuyorum kendisine karşı. bu kadar kırıldığı için.
kendini bir başkasına anlatabilmek bazen öyle güç oluyor ki. anlatamıyorsun, ya da anlaşılmıyorsun. insan iletişimi, sevgisi, saygısı işte bu gibi durumlarda çok önemli bir hal alıyor. olmayınca insan yıpranıyor. hatta belki ölmeyi bile düşünüyor. nitekim edebiyatımızın gamlı prensesi için de öyle olmuş. umarım huzurlusundur artık.
--- alıntı ---
"insanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."
devamını gör...
artık insanların birbirine benzemesi
zamanla evrimleşmeye devam ediyoruz şu anki evrimdede herkes güzel görünmeye instagrama güzel fotoğraflar atmaya ve karşı tarafı etkilemeye güzel görünmeye odaklanmış durumda, bu zamana ayak uyduramadım bu genç yaşta bu kadar kendimizi başkasına beğendirmeye çalışmak beni derinden üzüyor, siz devam edin ben elendim.
devamını gör...
sevilen erkeğin kalbine giden yol yemeği
sevilen erkek de size aşıksa 2 yumurta kırsanız bile onun kalbine giden yol yemeği olur.
devamını gör...
herkes hoşlandığı sözlük yazarını itiraf etsin etkinliği
sanırım ivanmilinski'ye aşkımı itiraf edebileceğim başlık bu.
devamını gör...
morg
her şeyin bittiği yerdir. hepimizin ortak sonudur.
devamını gör...
sadece en yakın arkadaşlar arasında olan şeyler
kalp kalbe karşı'lık durumu. senin zihninden geçen şeyin onun dudaklarında can bulmasının verdiği dehşet, aynı anda aynı cümleleri kurma problemi ve bir yerden sonra gelen kendi kendinle konuşuyormuşsun hissi
devamını gör...
kill bill
quentin tarantino gibi kendine has stili olan bir ustanın çıtayı arşa çıkarttığı filmdir.
giriş sekansından son saniyesine kadar bir film ancak bu kadar özenle çalışılmış ve estetik olabilirdi.her sahne kendi başına ayrı bir olay.
tabii ki tarantino her filminde bolca çizgi roman ,anime ,uzak doğu dövüş sporları ve her zamanki gibi western kalıplarını kullanıyor.kısacası b film olmayan b film yapıyor.zaten adam kendi tarzının herkese hitap etmesini beklemiyor.öyle filmler yapıyor ki bir kesim hiç sevmezken bir kesim de hayranı oluyor filmlerinin.
filmde sevmediğim veya sıkıcı bulduğum hiç bir yer yoktu. vol 1'de özellikle o-ren ıshii ve bride'nin vs yaptığı sahne efsaneydi . tokyo'ya gelip gogo yubari ve crazy 88 ile dövüştüğü sahneler bir sinema şöleniydi. o-ren ıshii gibi bir karakterin hikayesinin de anime şeklinde anlatılması ayrıca güzel bir detaydı.
("that really was a hattori hanzo sword.'')
vol2'de daha çok bride'nin flashbacklerini ve bill ile yüzleşmesini izliyoruz.
elle driver'in budd'a parayı götürüp yılanın onu soktuktan sonra ölmesini beklerken black mamba yılanının özelliklerini okuduğu sahneler kan dondurucuydu ama bir o kadar estetikti. tiksindiğim tek sahne bride'ın driver'ın diğer gözünü çıkartıp ezdiği sahne olabilir.böyle yaparak driver'i öldürmekten beter ediyor ablamız.
en sonunda ise filmin adı olan eylemi gerçekleştiriyor bride fakat bu yaptığı şeyden dolayı mutlu olmuyor.sadece intikamını alıyor.
kill bill filmi gerek akla kazınan sahneleri, oyunculukları ve konusuyla bir efsane olmuştur. yıllar geçse de hiç bir sahnesini unutamazsınız.
özellikle ölüm sahnelerinin hepsi çok yaratıcıdır.(five point palm exploding heart technique)
soundtrackleri zaten bir tarantino filminden bekleyeceğiniz gibi efsanedir.
anlamadığım iki şey var; 1. si bride buck'ı öldürdükten sonra 12 saat boyunca otoparktaki arabasında kalıyor ama hiç kimse buck'ın öldüğünü fark etmiyor mu?
2. si b.b nasıl bir çocuksun ananla baban birbirini öldürmeye çalışıyor o kadar ses çıkıyor insan bi dışarı çıkmaz mı ?
ve son olarak...intikam hiçbir zaman düz bir çizgi değildir... bir ormandır... ve ormanda olduğu gibi yolunu kaybetmek kolaydır. kaybolmak geldiğin yolu unutmaktır...
giriş sekansından son saniyesine kadar bir film ancak bu kadar özenle çalışılmış ve estetik olabilirdi.her sahne kendi başına ayrı bir olay.
tabii ki tarantino her filminde bolca çizgi roman ,anime ,uzak doğu dövüş sporları ve her zamanki gibi western kalıplarını kullanıyor.kısacası b film olmayan b film yapıyor.zaten adam kendi tarzının herkese hitap etmesini beklemiyor.öyle filmler yapıyor ki bir kesim hiç sevmezken bir kesim de hayranı oluyor filmlerinin.
filmde sevmediğim veya sıkıcı bulduğum hiç bir yer yoktu. vol 1'de özellikle o-ren ıshii ve bride'nin vs yaptığı sahne efsaneydi . tokyo'ya gelip gogo yubari ve crazy 88 ile dövüştüğü sahneler bir sinema şöleniydi. o-ren ıshii gibi bir karakterin hikayesinin de anime şeklinde anlatılması ayrıca güzel bir detaydı.
("that really was a hattori hanzo sword.'')
vol2'de daha çok bride'nin flashbacklerini ve bill ile yüzleşmesini izliyoruz.
elle driver'in budd'a parayı götürüp yılanın onu soktuktan sonra ölmesini beklerken black mamba yılanının özelliklerini okuduğu sahneler kan dondurucuydu ama bir o kadar estetikti. tiksindiğim tek sahne bride'ın driver'ın diğer gözünü çıkartıp ezdiği sahne olabilir.böyle yaparak driver'i öldürmekten beter ediyor ablamız.
en sonunda ise filmin adı olan eylemi gerçekleştiriyor bride fakat bu yaptığı şeyden dolayı mutlu olmuyor.sadece intikamını alıyor.
kill bill filmi gerek akla kazınan sahneleri, oyunculukları ve konusuyla bir efsane olmuştur. yıllar geçse de hiç bir sahnesini unutamazsınız.
özellikle ölüm sahnelerinin hepsi çok yaratıcıdır.(five point palm exploding heart technique)
soundtrackleri zaten bir tarantino filminden bekleyeceğiniz gibi efsanedir.
anlamadığım iki şey var; 1. si bride buck'ı öldürdükten sonra 12 saat boyunca otoparktaki arabasında kalıyor ama hiç kimse buck'ın öldüğünü fark etmiyor mu?
2. si b.b nasıl bir çocuksun ananla baban birbirini öldürmeye çalışıyor o kadar ses çıkıyor insan bi dışarı çıkmaz mı ?
ve son olarak...intikam hiçbir zaman düz bir çizgi değildir... bir ormandır... ve ormanda olduğu gibi yolunu kaybetmek kolaydır. kaybolmak geldiğin yolu unutmaktır...
devamını gör...
sözlük dergisi duyuruları
bugün dergimizi şereflendiren yazarımız:
son samuray. bir solukta okunacak bu güzel yazıya buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
son samuray. bir solukta okunacak bu güzel yazıya buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...
izmir bombası
abartılan bir hamur işi.
devamını gör...
ekşi sözlük
3.500 üzerinde tanım biriktirdiğim halde terk ettiğim sözlüktür. (atma ziyalar için link hizmetim aktif)
yahu salın artık şu başlığı. isteyen ekşide yazsın isteyen burada devam etsin, benim için ekşi bitmiştir hesabım için tanım yedeğini mailime aldım daha da girmiyorum.
kanzuk'a ve nişanlısına buradan selam olsun*
yahu salın artık şu başlığı. isteyen ekşide yazsın isteyen burada devam etsin, benim için ekşi bitmiştir hesabım için tanım yedeğini mailime aldım daha da girmiyorum.
kanzuk'a ve nişanlısına buradan selam olsun*
devamını gör...
sincaplara doğum kontrol hapı projesi
ingiliz hükümetinin destek çıktığı sıradaşı plan.
boz sincapların ülke ekonomisini yıllık 1.8 milyar sterlin zarara uğrattığını bundan mütevellit sözde kontrolsüz üreyen bu canlıların üremesini ve zararı azaltma adına buldukları çözüm.
ingiltere çevre bakanı lord goldsmith işgalci diye nitelendirdiği kemirgenler için "bilimdeki ilerlemelerin doğamızın gelişmesine yardımcı olacağını umuyoruz. buna, işgalci türlerin önlenmesi için insanların müdahalesi dahil." diyerek prens charles'ın bu konudaki ortaya atılan görüşleri desteklediğini belirtti.
kaynak
boz sincapların ülke ekonomisini yıllık 1.8 milyar sterlin zarara uğrattığını bundan mütevellit sözde kontrolsüz üreyen bu canlıların üremesini ve zararı azaltma adına buldukları çözüm.
ingiltere çevre bakanı lord goldsmith işgalci diye nitelendirdiği kemirgenler için "bilimdeki ilerlemelerin doğamızın gelişmesine yardımcı olacağını umuyoruz. buna, işgalci türlerin önlenmesi için insanların müdahalesi dahil." diyerek prens charles'ın bu konudaki ortaya atılan görüşleri desteklediğini belirtti.
kaynak
devamını gör...
aleyna çakır
müge anlı'nın programında şu anda konuşulan otopsi raporu açıklanmış olan, cinayete kurban gitmiş olan genç kadın.
raporda, incelenen 2 ayrı dna örneğinin aynı erkeğe ait olduğu ve aleyna'nın ölüm nedeninin iple asılmak olduğu yazıyormuş.
yorum yapmak istemiyorum, sinirlerim bozuluyor.
raporda, incelenen 2 ayrı dna örneğinin aynı erkeğe ait olduğu ve aleyna'nın ölüm nedeninin iple asılmak olduğu yazıyormuş.
yorum yapmak istemiyorum, sinirlerim bozuluyor.
devamını gör...



