yazarların şu an olmak istedikleri yerler
isteyeceğim o kadar çok şey var ki..hangisini yazsam bilemedim..
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük bugün güne gülümseyerek başladım ben.*
sonra baktım ki günaydın insanları ise hüzünlü bir şekilde işlerine başlamış. bu yüzden mutlu bir gün diliyorum size, mutlu bir hafta.
sonra baktım ki günaydın insanları ise hüzünlü bir şekilde işlerine başlamış. bu yüzden mutlu bir gün diliyorum size, mutlu bir hafta.
devamını gör...
ankara barosu'nun gece müzik yasağı iptali için dava açması
bağlı bulundukları şehir evet pavyonlarıyla ünlü bir şehir ve evet gece hayatı bar/pavyon olarak hareketli. fakat olaya pavyon şeklinde bakmaktan ziyade, yaşam şekline müdahale ve şahsının istediği şekilde yaşamı kısıtlama şeklinde bakınca gayet yerinde bir şikayet olmakla birlikte, kimi kime şikayet ediyorsunuz? tepkisi vermemi sağlamış şikayet. adalet? güzel bir kadın ismi.
devamını gör...
bir şehri tanımanın en iyi yolu
kaybolmak.
devamını gör...
espri yapmak için başlık açmak
iki farklı şekilde gerçekleştirilen eylem. evet, biri iyi biri kötü. önce iyi olandan başlayalım.
şöyle ki; herkesin espri anlayışı farklı tabii ama bazı başlıklar vardır ki insana tüm durumu özetler niteliktedir ve komiktir. daha tanımı okumadan güldürür, merak ettirir hatta sizin yazacağınız tanım bile kafanızda şekillenmeye başlar. başlık sahibi de öyle bir cümle yazıp geçmez. durumu süsler, kendince ifade eder, mümkünse örneklendirir. sevdiğim birçok mizahşör yazar olmakla birlikte bu konuda favorim ektedir.
(bkz: mebus paltosu'nun başlıkları)
gelelim kötü tarafına..
görünce yüzünüzü buruşturduğunuz, açılmış olmasını gereksiz bulduğunuz, tanım yazacak hiçbir şey bulamadığınız, genelde içinde en fazla 3 kelimeden oluşan bir tanım bulunan başlıklar vardır. böyle başlıklara herkesin tanım girebilmesi mümkün değil. içimden şey yazmak geliyor hep "kardeşim, mizah böyle bir şey değil"
*
şöyle ki; herkesin espri anlayışı farklı tabii ama bazı başlıklar vardır ki insana tüm durumu özetler niteliktedir ve komiktir. daha tanımı okumadan güldürür, merak ettirir hatta sizin yazacağınız tanım bile kafanızda şekillenmeye başlar. başlık sahibi de öyle bir cümle yazıp geçmez. durumu süsler, kendince ifade eder, mümkünse örneklendirir. sevdiğim birçok mizahşör yazar olmakla birlikte bu konuda favorim ektedir.
(bkz: mebus paltosu'nun başlıkları)
gelelim kötü tarafına..
görünce yüzünüzü buruşturduğunuz, açılmış olmasını gereksiz bulduğunuz, tanım yazacak hiçbir şey bulamadığınız, genelde içinde en fazla 3 kelimeden oluşan bir tanım bulunan başlıklar vardır. böyle başlıklara herkesin tanım girebilmesi mümkün değil. içimden şey yazmak geliyor hep "kardeşim, mizah böyle bir şey değil"
*
devamını gör...
kafamıza göre radyo yayını
dinlerken kendimi düğünde hissettiğim yayındır.
dışarıda geniş bir alandayım. hoparlörden şarkılar çalıyor. herkes plastik sandalyelere oturmuş. orta kısımda oynayanlar. ben kimseyi tanımıyorum ve bu sırada hafiften kız kesiyorum. insanlar birbirleriyle konuşuyorlar, gülüşmeler, kahkahalar, abartı makyajlar, taşlı elbiseler, takımlar, kunduralar, topuklu ayakkabılar, ortada koşuşturan çocuklar, arada sırada para saçmak için ortaya çıkan dayılar...
az önce plastik tabakta ikram geldi. yanında fanta var.
arka tarafta içiçi ekip oturuyor. anason kokusu geliyor.
en köşede ihtiyarlar heyeti oturmuşlar, birbirleriyle konuşup oynayanları izliyorlar. hafiften de ikramları tırtıklıyorlar.
bu kimin kızı, kimin oğlu...
sülalede kimsenin sevmediği p*ç akraba birilerini kolundan çekiştirerek ortaya götürüyor. oynatıyor.
ben sıkılmışım. ne zaman bitecek diye bekliyorum ama müzikler de güzel geliyor. ortamın atmosferi güzel.
üstümü başımı düzeltip kendimi tripten tribe sokup etrafı kesmeye devam ediyorum...
dışarıda geniş bir alandayım. hoparlörden şarkılar çalıyor. herkes plastik sandalyelere oturmuş. orta kısımda oynayanlar. ben kimseyi tanımıyorum ve bu sırada hafiften kız kesiyorum. insanlar birbirleriyle konuşuyorlar, gülüşmeler, kahkahalar, abartı makyajlar, taşlı elbiseler, takımlar, kunduralar, topuklu ayakkabılar, ortada koşuşturan çocuklar, arada sırada para saçmak için ortaya çıkan dayılar...
az önce plastik tabakta ikram geldi. yanında fanta var.
arka tarafta içiçi ekip oturuyor. anason kokusu geliyor.
en köşede ihtiyarlar heyeti oturmuşlar, birbirleriyle konuşup oynayanları izliyorlar. hafiften de ikramları tırtıklıyorlar.
bu kimin kızı, kimin oğlu...
sülalede kimsenin sevmediği p*ç akraba birilerini kolundan çekiştirerek ortaya götürüyor. oynatıyor.
ben sıkılmışım. ne zaman bitecek diye bekliyorum ama müzikler de güzel geliyor. ortamın atmosferi güzel.
üstümü başımı düzeltip kendimi tripten tribe sokup etrafı kesmeye devam ediyorum...
devamını gör...
kitapların pahalı olduğu gerçeği
yine de kenara 5-10 atıp atıp, kargo bedava limitine ulaştığında bu para en uygun siteden alınabilir. bu ülke de pahalı olsalarda çoğu şeyden daha fazla hak ediyor kitaplar ederlerini. bir klişeyle kapamak istiyorum, starbaksss'da bir vanilya şuruplu frapiçino rica ediyimm!, bir off ayılamıyom gangaa star'dan birer shot espresso çakalım! olmuş 15-20 lira.
devamını gör...
kol kırılır yen içinde kalır
aile içinde geçen özel meselelerin dışarı çıkmaması için kullanılan atasözü.
devamını gör...
normal bir kadıköy beyefendisi
hayırlı tezkereler dostum. sağ salim git gel inşallah.
seni bekleyen bir kardeşin var burada, unutma.
seni bekleyen bir kardeşin var burada, unutma.
devamını gör...
domestic hıyar
birilerine dert mi olmuş bu yazar?
yoo bilmem, ben takılıyorum şuralarda.
akışta adına bolca rastlayacağız bugün zira doğum günüsü kutlusu mutlusu olsun.
ara sıra napıyonnn beyalaştığım, kedi yarıştırdığım, kaçma teklifleri sunduğum, kafası güzel yazar. bak kaçalım dedim maldivler'e şimdi böylee olmıycağdı.
sayın yazarla çok uzun olmayan (2 aylık falan sanırım) bir arkadaşlığımız var. açıkçası pek detay bilmem hakkında o da benim hakkımda bilmez. ama enerjilerimiz örtüştü bundan kelli ara ara birbirimize takılır minnak esprikler yaparız. dedikodu yapmıyoruz bak hiç dedikodu, olmuyor böyle ona da başlamak lazım artık yani lütfen yaa!
seviyeli, beyefendi, esprili, tadından okunmayan tanımları olan bir adet çay insanı kendileri. kedi de insanı haa. neyse sayın yazar seromoni devam eder gibi bakarsın yine gelirim bugün ya da gelmem. (ne gelicem be öhüm öhüm)
iyi ki doğmuşun doğum günü adamı pastanı alıp birazdan yiyeceğim haberin ola. *
yoo bilmem, ben takılıyorum şuralarda.
akışta adına bolca rastlayacağız bugün zira doğum günüsü kutlusu mutlusu olsun.
ara sıra napıyonnn beyalaştığım, kedi yarıştırdığım, kaçma teklifleri sunduğum, kafası güzel yazar. bak kaçalım dedim maldivler'e şimdi böylee olmıycağdı.
sayın yazarla çok uzun olmayan (2 aylık falan sanırım) bir arkadaşlığımız var. açıkçası pek detay bilmem hakkında o da benim hakkımda bilmez. ama enerjilerimiz örtüştü bundan kelli ara ara birbirimize takılır minnak esprikler yaparız. dedikodu yapmıyoruz bak hiç dedikodu, olmuyor böyle ona da başlamak lazım artık yani lütfen yaa!
seviyeli, beyefendi, esprili, tadından okunmayan tanımları olan bir adet çay insanı kendileri. kedi de insanı haa. neyse sayın yazar seromoni devam eder gibi bakarsın yine gelirim bugün ya da gelmem. (ne gelicem be öhüm öhüm)
iyi ki doğmuşun doğum günü adamı pastanı alıp birazdan yiyeceğim haberin ola. *
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
depresyon tedavisi gördüğüm için insanlar artık beni garipsemiyor.
devamını gör...
suyun dili olsa
susadım diyecektir. içilmek ama içememek kötü olmalı.
tıpkı bir aynanın hiç aynaya bakamaması gibi.
tıpkı bir aynanın hiç aynaya bakamaması gibi.
devamını gör...
7 gün savaşı
mısır ile israil arasında geçen savaş. 7 gün denir ama gerçekte ilk 30 dakikada bitmişti. israil, havadan baskınla mısır uçaklarını havalanamaz hale getirmiş. 50 milyon arap nüfusu 4 milyon israil nüfusu karşısında mağlup olmuştu.
devamını gör...
bir yazar ya da şair neden yazma ihtiyacı duyar sorunsalı
bir kiraz ağacına "sen neden/nasıl kiraz veriyorsun?" diye sormak ile aynı cevaba çıkacak sorunsal.
sadece kirazı yemeli, tadını çıkarmalıdır.
sadece kirazı yemeli, tadını çıkarmalıdır.
devamını gör...
çeçenistan
"bir dağlıya atılan tokatın yankısı 300 yıl sürer" tolstoy
allah-u ekber.. diyerek efsaneyi şuraya bırakalım.
allah-u ekber.. diyerek efsaneyi şuraya bırakalım.
devamını gör...
gereksiz yere pahalı olan şeyler
artık hemen her şey ne yazık ki.
devamını gör...
intihar etmeyi düşünenleri vazgeçirecek tavsiyeler
devamını gör...


