whatsapp, instagram ve facebook tarafından yapılan ilk açıklamalardır. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
reis'-i cumhur.
devamını gör...

başarılı bir yazar. yaptığı tanımları beğenerek takip ediyorum. oy verme konusunda da oldukça bonkör. daim olsun umarım.
devamını gör...

hazır depresifim, yaz da geldi, neden yapmayayım dedim.

kimse beğenmedi. halbuki ben beğenmiştim.
devamını gör...

robert anson heinlein tarafından yazılmış olan all you zombies adlı kısa bilim kurgu öyküden esinlenilerek çekilmiş 2014 avustralya yapımı film.

bu öykü bir seminerde michio kaku tarafından da dinleyicilere anlatıldı.

ben de özetlemeye çalışayım size mevzuyu.


--! spoiler !--

- yıl 1945. bir kız bebekle beraber çıkagelen ve onu yetimhaneye bırakan bir yabancı görürüz ilk olarak öyküde. rahibeler onu alır ve adını jane koyarak büyütürler. büyürken de sürekli olarak anne ve babasının kim olduğunu merak eder.

- jane 17 yaşına gelince biriyle tanışır ve sevgili olur. ondan hamile kalır ancak sevgilisi onu terk eder.

- 9 ay sonra hastanede bir kız doğurur jane. ancak aşırı derecede kanaması vardır ve doktorlar hayatta kalması için son bir şans olarak bir deneme yaparlar: onun cinsiyetini değiştirirler. o artık jim'dir. üstelik ameliyattan hemen önce kim olduğu belirsiz biri bebeğini de çalmıştır jane'in, yani yeni jim'in.

- yaşamına jim olarak devam eder ama yaşadıkları nedeniyle alkolik olup çıkmıştır. sürekli bardadır. kim olduğunu, ailesini soranlara cevap veremedikçe içmeye de devam eder. ta ki bir bar kavgasına karışıp dayak yediği güne dek...

- barmen yanına gelir, onu ayıltır ve "ben bir zaman yolcusuyum. istersen zaman makinesi ile geçmişe gidip aileni bulalım" der. jim hemen atlar tabii bu teklife mal bulmuş mağribi gibi...

- geçmişe giderler. jim şaşkın şaşkın etrafta dolanırken güzel bir kızla tanışır ve sevgili olurlar. hem ziyaret hem ticaret durumları...

- ancak doğa kanunları yine rahat durmaz ve jim kızı hamile bırakır. sonra bir tartışma nedeniyle ayrılırlar. jim, eskiden jane olduğu günleri anımsar. o zaman çocuğu, kim olduğunu bilmediği biri tarafından kaçırılmıştır malum. bu çocuğunun kötü ellere geçmesini önlemek ister. bebek doğunca onu hastaneden kaçırır ve zaman makinesi ile 1945'e geri giderek yetimhaneye bırakır.

- rahibeler bebeği bulur ve ona jane adını vererek onu büyütürler. jane büyüyene dek "annem kim, babam kim, kim kim kim? kiziroğlu mustafa bey..." şeklinde takılır.

- bu esnada jim artık hayatını bir sarhoş olarak geçirmemeye karar vermiştir. gidip zamanda yolculuk yapan bir ekibe katılır. birçok olayda rol alır ve yaşlanır. "bunca görevde rol aldım ama son bir iş daha yapacağım" der ve şuna karar verir: "son görevim için zamanda tekrar geriye döneceğim ve barda gördüğüm, sürekli anne babasını arayan o adamla tanışıp ona ailesini bulacağım." ve geriye dönerek kendisiyle tanışır.

all you zombies zaten "ben nereden geldiğimi biliyorum ama siz zombiler; siz nereden geldiniz?" temalı bir şekilde son bulur.

yani zaten esas olay jane'in esas anne babasını bilemiyor ve işin içinden çıkamıyor oluşumuzdur. bu nedenle de film aslında amacına ulaşmıştır.

--! spoiler !--


burada devreye şu da giriyor olabilir tabii: bir teorik fizik görüşüne göre zamanda, zaman makinesinin icadından daha geriye gidilemez. bu nedenle de biz bu olayda jane'in yetimhaneye bırakıldığı noktadan öteye gidemiyor olabiliriz.

bir de bitirmeden benzer bir hikâye daha yazmak istiyorum.

--- alıntı ---

yetişkin bir kızı olan bir dul kadınla evlenmiştim.
babam da üvey kızımla tanışınca, ona aşık oldu ve sonunda da kandırdı ve evlendiler.
böylece babam damadım oldu. üvey kızım da annem durumuna geldi.
karım bir oğlan doğurdu.
çocuk tabii ki babamın kayın biraderi ve üvey annemin kardeşi olarak benim dayım sayıldı,
üvey annem de bir oğlan doğurdu. böylece kardeş sahibi oldum.
ama üvey kızımın çocuğu olduğundan, aynı zamanda da torunum sayıldı.
iş bu kadarla da bitmedi.
karım annemin annesi olduğu için, benim büyük annem sayıldı.
ben de babamın babası oluyordum.
sonunda kendimin dedesi olmuştum...

--- alıntı ---
devamını gör...

1-kırılınca belli edenler
2-kırılınca belli etmeyenler.
devamını gör...

şiirin yazılma nedeniyle ilgili iki ihtimalden söz edilmekte:

1) babasının sevdiği kadınla evlenmesine izin vermemesi sonrasında bu şiiri kaleme aldığı iddia edilir.

2) babasının, cemal süreya'nın istemediği, onaylamadığı bir kadınla evlenmesi sonucunda yazıldığı söylenir.

babasını şiirinde öldürmüştür cemal süreya, babası ise bu şiir yazıldıktan yıllar sonra göçmüştür.
devamını gör...

orijinal üçlemenin budizmle paralelliği göz önüne alındığında [insanların yaşadığı sistemin samsara ile benzerlikleri, neo'nun bodhisattva olmasının muhtemel olması vs] ve wachowski ablaların asya merakı göz önüne alındığında, muhtemelen yine senaryosu budizm üzerinden şekillenecek olan film.

benim tahminim, bu filmde neo'nun artık devalar aleminde olması. bu alem oldukça cezbedici bir alem olmakla beraber, aydınlanma yolundaki bir kişi için de sahte cennettir. tıpkı alamut kalesi'ndeki sahte cennet gibi. eğer kişi bu alemin çekiciliğine kendisini kaptırırsa aydınlanma yolculuğu tehlikeye düşer.

fragmandaki antidepresan olduğunu tahmin ettiğim ilaçlar da bence buna bir göndermeydi. neo sahte bir cennetin içinde uyuşturuluyor.

ama diğer bir nokta, neo'nun hipnoz yoluyla eski hatıralarını da hatırlaması.



matrix'in resetlendiğini biliyoruz. yani samsara'nın bulunduğu evren resetlendi. ama neo, bodhisattva olduğu için de devalar aleminde bir tanrı oldu şimdi.



muhtemelen bu da, neo'nun şimdi mahabrahma'yı temsil ettiğine bir işaret. yüksek ihtimalle eski hatıraları kendisinde bir delüzyona sebep olacak ve neo yaratıcı tanrı olduğunu zannedecek.

o halde, bu durumdan çıkması için bir buddha'nın kendisine acizliğini hatırlatması gerekecek ki fragmanda aciz duruma düştüğü yerler vardı sanki. aciz duruma düştükten sonra neo tekrar saptığı aydınlanma yoluna geri dönecek ve en sonunda nirvana'ya ulaşıp buddhalara karışacak.
devamını gör...

cüzdan olarak kullanılmış erkek beyanı.

erkeklerin kadınları cinsel obje olarak görmesi durumuyla yarışacak bir başlık.
sabah sabah ne kafalar yaşıyor insanlar beee.

he birde bazı erkekleri erkek olarak bile görmüyorum onu napcaz ?
devamını gör...

kucağa çıkınca bir süre popusunu havaya diker ve yüzüme sürer bunu neden yaptığını asla anlamış değilim.
devamını gör...

ecdadımızın üstün tarih bilinciyle, zamanında almanlar'ın bergama'dan alıp götürmesine izin verdiği tarihi eserlerin sergilendiği almanya'nın en büyük müzelerinden bir tanesi.
devamını gör...

onu dünyaya getirmek
devamını gör...

önemli birine benzeyen bir zat olduğunu düşündüğüm kişi.
devamını gör...

bazen istanbul arkeoloji müzesi'nde, mö. 5. yüzyıldan kalma bir at başı heykelinde rastlayabileceğiniz, aşkı ve sevgiyi temsil eden sembol.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kalp sembolünün antik yunan ve roma döneminde, hem öksürüğe iyi gelen hem de doğum kontrol ilacı olarak kullanılan ve günümüzde nesli tükenen silphium bitkisinin şeklinden esinlenildiği düşünülüyor. silphium bitkisinin yetiştiği bir antik yunan şehri olan cyrene'nin mö. 6. yüzyıldan kalma paralarının üzerinde de kalp sembolünü görüyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hem 2. görsel hem bilgi için kaynak
devamını gör...

her dinlediğimde beni nakaratındaki gibi "aaaaaa haaa ağağaaa" diye bağırttıran uriah heep şarkısıdır.

savaşın paramparça ettiği bir adamı teselli eden siyahlı kadın tanrıçanın anlatıldığı bu ballad, ken hensley'nin en başarılı şiiri kabul ediliyormuş.

ukde: eyluling

devamını gör...

öncelikle joker karakteri iyi ve kötünün ötesinde anlamsızlığa vurgu yapar. onun nihilist bakış açısına göre hiçbir şey doğru yada yanlış değildir. joker kötü karakterden ziyade iyiliğe karşı radikal bir kayıtsızlık içerisindedir." one bad day " tek bir kötü gün sayesinde bütün insanların aynı dönüşümü yaşayacağına inanır. sevgi ahlak dürüstlük gibi değerlerin bir yalandan ibaret olduğu " one bad day " sayesinde herkesin, toplumun bu ahlaki iki yüzlülüğünü fark ederek onun gibi iyi veya kötüye tamamen kayıtsız kalabileceğidir. joker diğer "kötü" adamlar gibi iyileri ve masumları gelişi güzel öldürmez. tam tersine onlara tek bir kötü gün vererek kendi yaşadığı dönüşümün benzerini yaşatmaya çalışır. geleneksel ahlak anlayışının ne kadar kırılgan olduğunun farkında olduğu için hep bu noktaya baskı yapar.
" why so serious"
schopenhauer kahkahanın nedenini bir bağlam ile gerçek objeler arasındaki tutarsızlığın aniden algılanması, kahkahanın kendisini ise bu tutarsızlığın dışa vurumu olarak tanımlar. kahkahaya sebep olan şeyler işte bu paradokslardır. joker nihilizminde bu " absurde" yi bulmuştur. camusun felsefesinde "absurde" anlam ve amaçtan yoksun olan dünyaya insanların anlam yükleme çabalarının saçmalığı olarak tanımlanabilir. ışte why so serious ve o meşhur kahkahaların ifade ettiği paradoks tam olarak budur. tüm saçmalığıyla gülünç olan bu kozmik dramanın bir nevi kahkahalar yoluyla dışavurumu. yani jokerin amacı, toplumun kendini tanımladığı gibi ahlaklı erdemli ve iyi niyetli yapısıyla, her bireyin özünde çıkarcı bencil vahşi yönünü ve bu ikisi arasındaki saçmayı ortaya çıkarmak. bunu yaparken de son derece keyif alır. çünkü jokere göre geleneksel ahlak çerçevesinde şekillenen toplum yapısı son derece kırılgan fikirlerle ayakta durur. bunu ortaya çıkarmak için ise " one bad day " yeterlidir. jokerin bütün hikayesi diğer insanların onun gibi olması için o gereken " one bad day" i verme üzerinedir.

filmi gayet başarılı buldum. özellikle arthurun jokere dönüşüm sürecindeki o tek kötü gün, absurd ile her yüzleştiğinde o kayıtsızlık ve kahkahalar, üstüne üstlük joaquin phoenixin muazzam performansı bize jokerin felsefesindeki alt metinleri sunmakla kalmıyor insanı iyi ve kötü kavramlarını sorgulamaya da itiyor. trende vurduğu üç eleman, thomas wayne yada kafasından vurduğu murray karakterlerinin ölmesine üzülen var mı bilmem. ışte film baştan sona toplumun bu iki yüzlülüğü ve ahlak paradokslarıyla bizi baş başa bırakırken bunların tam ortasında şekillenen joker karakteriyle yakınlaşmamızı hatta empati kurmamızı sağlıyor. hatta bütün gotham halkı bu gerçeklerle yüzleşerek kahkahalar eşliğinde toplumsal düzeni ve gothamı yerle bir ediyor. son sahnedeki kaosta herkesin yüzünde joker maskesi olması, anlamsız ahlak kodlarıyla köleleştirilmiş sefil hayatlar süren gotham halkının gereken baskıyla tek tek zincirlerinden kurtulmasını simgeliyor. jokerin arabanın üzerine çıkarak bu absurdun farkına varması, devamında gelen olana bitene kayıtsız dansı ve kahkahaları ile bu mesaj seyirciye de veriliyor. ben filmden beklediğimi aldım. beklentiniz uçmalı kaçmalı bir aksiyon filmi yada abd askeri üstlerinde yapılan deneylerde mutasyon geçiren super evil karakterin sağı solu amaçsızca yakıp yıkması değilse çoğu kişininde seveceğini düşünüyorum.
devamını gör...

öldürülen kadınların ahı var.
devamını gör...

hele yatsıyı vaktinde kılmış isen . sonrasında kendi kendine "kılmışmıydım ya?" diye sorguladığında ve kıldığını hatırlayınca tarifi mümkün olmayan bir huzur.
devamını gör...

sözlüğümüzün afrika ve kızılderili uzmanı olan yazarı. bu hususlarda engin bilgi ve görüşlerinden faydalanmak isteyenlerin takip etmesi tavsiye olunur. sözlükte en sevdiğim arkadaşlardan biri, hakkında tanım yazmak da boynumun borcu oldu.
devamını gör...

az biraz narsistlik iyi gelir.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim