basketbol ve interaktif sözlüklerin başlıca kelimesi. bir de kuş olanı vardır ki o bunlar kadar ünlü değildir.
devamını gör...

ekşi sözlüğün eski halini özleyenlerin bulunduğu sözlük.
devamını gör...

“nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?”
devamını gör...

malum, tarayıcıda kafa sözlük yazdığınızda ilk olarak ekşi sözlüğün başlığı çıkıyor.

şöyle bir göz gezdireyim dedim neler demişler sözlük hakkında diye geneli sözlüğün radyo yayınlarından, forumsal başlıklara uzaklığından ve abazaların; kendi tabirleri ile 'meriçlerin' olmayışından övgüyle bahsetmiş.

evet bir tutam gururlanmış olabilirim.

edit: birisi de (bkz: kafa sözlükte kızlar teklif ediyor) diyerek malum meriçleri sözlüğe opsiyonlamaya çalışmıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nerdlerin gururu simon pegg’in senaryosunu yazdığı bir greg mottola filmidir. filmin başrollerinde ise muhteşem ikili simon pegg ve nick frost oynarken, seth rogen da paul’ü seslendirerek filme renk katmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
geek ya da nerd diye isimlendirilen ve böylelikle nedense aşağılanmaya çalışılan iki grup var dünyada. bu tanımda ikisi arasındaki ufak farklılıkları anlatmayacağım ama bu filmdeki karakterler birer geek gibi görünüyorlar, siz yine de tam emin olmayın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
greame ve clive tam bir bilimkurgu hayranı olan ikilidir. comic-con’a gitmek için, elbette karavanları ile yola çıkarlar. akılları fikirleri hayran oldukları bilimkurgu hikayeleri ve kahramanlarında olan ikilimiz tam 51. bölgeden geçmek üzereyken uzaydan gelen ama beklendik uzaylı karakterine sahip olmayan paul ile karşılaşırlar. bu karşılaşma sırasında özellikle clive’ın tepkisi beni çok güldürmüştü.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bilimkurgu filmlerinde ve çizgi romanlarda hayran olduğumuz olayların ve kişilerin gerçek dünyada karşımıza çıktığında bize neler hissettirebileceğini ve başımıza ne sorunlar açabileceğini düşünmemize neden olacak bir film. ayrıca uzaylılara bakış açımızı da yeniden değerlendirmemiz gerekecek bence. uzaylı da olsa insan insandır.
devamını gör...

zaten beğenmiyorsunuz lan dediğim başlıktır.
bu arada katıldığım kampanyadır.
kendini yeşil diye hulk zanneden yazarlara iyi bir ders vermiş oluruz.
devamını gör...

bir yaşar şarkısı. ritminin aksine sözleri hüzünlendirir.
"sahip olduğum her şeydin, her şeyimi alıp gittin." diyerek noktayı koymuştur şarkıcı.
devamını gör...

francis bacon’ın “iyilikle huy güzelliği üstüne” denemesinde bu kişiler şu şekilde mevzu bahis oluyor;

“kötülüğün zararsız türü, terslik, dikbaşlılık, karşıtlık, uzlaşmazlık gibi durumlarda göze çarpar, ama daha tehlikeli bir türü çekememezlik ile kin gütmedir. böyleleri, başkalarının uğradığı yıkımlardan kıvanç duyarlar, yıkılanı daha da yıkmaya bakarlar. lazarus’un yaralarını yalayan iyi köpeklerden daha çok, her açık yaraya vızıldayarak üşüşen sinekleri andırırlar. bu insan düşmanı misanthropelar başkalarını kendini asacak duruma getirir, ama bahçelerinde dalından asılacak bir ağaç da bulunmaz , timon kadar bile olamazlar.”

görüldüğü üzere misanthrope kelimesi , asosyal , borderline kişilik bozukluğu ve benzeri durumlardan muzdarip kişileri karşılamıyor. örneğin, çoğu asosyal kişinin kötülüğü içe dönük iken misanthropelarınki dışa dönüktür. bazı kaynaklarda “insanlardan hoşlanmayan, onlara güvenmeyen ve onlardan kaçan kimse” olarak çevrilip daha genel bir anlama sahip olsa da bacon’ın dediği gibi insan düşmanı olarak algılansa daha yerinde olur.
devamını gör...

george orwell tarafından yazılmış kitap. siyasi bir hiciv romanıdır, bir stalinizm eleştirisidir.




çiftlikte koca reis isminde bir bilge domuza çiftlikteki herkes saygı duyardı. koca reis insanların çiftlikten kovulmasını, yönetimin işçi (hayvan) sınıfına kalması gerektiğini düşünüyordu. bu fikrini çiftlikteki hayvanlara yaptığı konuşma ile aşılamayı başarmıştır. koca reis konuşmasından birkaç gün sonra uykusunda ölür.

hayvanların en zekileri olarak bilinen domuzlardan en yeteneklileri olan snowball ve napoleon örgütlenmek için harekete geçerler. bir gün bay jones’un hepsini aç bırakması ve birkaç işçinin hayvanları kırbaçlaması sonucunda hayvanlar isyana başlarlar. ayaklanma başarıyla sonuçlanmış, jones çiftlikten kovulmuştur. artık çiftliğin adı beylik çiftliği değil, hayvan çiftliği'dir.

domuzlar bu olaydan sonra çalışmalar yapar ve hayvancılığın temel ilkelerini 7 emir altında toplar.


7 emir şöyledir:
iki ayak üstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin
dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin
hiçbir hayvan giysi giymeyecek, yatakta yatmayacak, içki içmeyecek
hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecektir
bütün hayvanlar eşittir

zamanla napoleon ile snowball'ın arası bozulmaya başlar. snowball'ın fikri ile yel değirmeni yapmaya karar verilir. yel değirmeni sayesinde hayvanların çalışma süresi kısalacak, sadece 3 gün çalışılacaktı. napoleon ile snowball yel değirmeni hakkında hayvanların önünde konuşma yaparlar. snowball'ın konuşması sırasında napoleon'un kendi özel eğittiği köpekleri snowball'a saldırır, bu saldırı snowball'ın çiftlikten kaçmasına sebep olur.

bu saatten sonra snowball her kötü şeyin üzerine atıldığı bir günah keçisi hâline gelir, napoleon ise tek adam olmuştur.
napoleon yaptırdığı propagandalar ile hayvanları kendine hayran bırakmayı başarmış, napoleon çiftlik halkının kahramanı olmuştu.
napoleon yel değirmeni fikrini hayata geçirmeye çalışır, bu sırada hayvanlara yel değirmeni fikrnin aslında napoleon'a ait olduğu anlatılır. yel değirmeni inşası sırasında başlarına gelen her talihsizliği kaçtığı günden beri ortalıklarda olmayan snowball'ın üzerine yıkıarlar.

yönetimi eline alan domuzlar 7 emir üzerinde oynama yapmaktan geri kalmazlar, birkaç hayvan bir domuzu 7 emir üzerinde değişiklik yaparken görmüşlerdir. bu değişiklikler sonucunda 7 emir o kadar yozlaşmıştır ki artık tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir halini alır .artık domuzlar insan gibi davranıyor, bay jones'in evinde kalıyor, içki içiyor, giysi giyiyorlardır. devrimin olduğu günün üzerinden uzun zaman geçmiştir, artık o günü yaşayan hayvanlar yaşlanmış, sayıları azalmıştır. hayvanlar artık bay jones'in yönetiminde olduğundan daha zor şartlar altında yaşıyor, daha az yemek yiyor ve daha çok çalışıyordur. ancak artık o eski dönemleri hatırlayan neredeyse kimse kalmamışltır.

bir akşam çiftliğe gelen çiftçiler her şeye özellikle yel değirmenine hayran kalmışlardı. akşam kahkahalar şarkılar yükselirken diğer hayvanlar evin bahçesinden gizlice izlemeye başladılar. bay pilkington masada esprisini yaptı: “sizler aşağı kesimlerden hayvanlarınızla uğraşmak zorundaysanız bizler de bizim aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşmak zorundayız.” espri masayı kahkahaya boğmuştu. bazı kararlar alınmıştı: bugüne kadar çiftlikteki hayvanlar arasında birbirlerine “yoldaş” demek salakça bir alışkanlıktı, bu alışkanlığa son verilecekti. çiftlik yeniden beylik çiftlik adıyla bilinecekti.
diğer hayvanlar artık domuzlar ile insanları birbirinden ayırt edemiyorlardı.
devamını gör...

yeter artık dediğim yazardır. yeter artık çünkü dinlediği şarkıları merak edip dinliyorum.. ve sonuç ne mi? ciğerlerim dağlanıyor. anlamadığım halde dağlanıyor yani.. yapmayınız efenim. mesaj kutunuza portakal atamadığım için buradan serzenişte bulunuyorum. bunu siz istediniz. buralara yazdım da inşallah kafama portakal atmaz. tırsmıyor da değilim yani büyüğüm sonuçta. saygılar diyip susayım ben*
devamını gör...

sosyoloji veya sosyal bilimlerde, etnik azınlıklar, mülteciler veya toplumları oluşturan ana akım dışında kalan, sosyal haklardan mahrum bırakılmış bir topluluğun veya azınlık gruplarının hareketlerine verilen isimdir.
bir toplumdaki çeşitli unsurların nasıl olup da bir araya geldiği ve birbirini destekler mahiyette çalıştığı özellikle auguste comte ve emile durkheim gibi ilk sosyologların anlamaya çalıştığı önemli sorunlardan biri olmuştur. buna göre bir toplumun devamı ve istikrarı toplumu oluşturan birey ve grupların bütünleşmesine bağlıdır. bütün toplumlar şu ya da bu şekilde bütün unsurlarıyla birlikte,içerdiği çatışmaları asgari düzeye indirgeme ve tolere etme kapasitesine sahiptir. sosyolojide bu durum toplumsal bütünleşme kavramıyla ifade edilmektedir.
devamını gör...

sevmediğim bir kelimedir. iki kötüden birini seçip kötü olana meşruluk kazandıramam. ikisine de oy yok benden.

(bkz: en tehlikeli yanlış doğruya en yakın olan yanlıştır)
devamını gör...

ıngiliz rock grubu. döneminin en iyisidir. wembley'de verdiği live aid konseri tarihe geçmiştir. vokali freddie mercury öldükten sonra bile yeniden basılıp satışa sunulan bohemian rhapsody'si yok satarak rekor kırmıştır. bohemian rhapsody adında grubu ve freddie'yi anlatan filmi mevcuttur. bu film konser sahneleri birebir çekilen bir filmdir.
--! spoiler !--

filmi izlemeyenler için konser videosu spoiler içerir. filmde beni en etkileyen sahne binlerce kişinin mary austin için söylediği love of my life şarkısıdır. bu şarkı hala en iyi aşk şarkıları listesindedir.

--! spoiler !--

birebir konser sahneleri
devamını gör...

bence klasik süpürgeler kadar verimli olmayan ama daha ergonomik olan süpürgelerdir.
devamını gör...

türkiye türkleri'nin ataları olan oğuzların en kalabalık boyu. oğuz kağan destanı'nda adı geçen 24 boydan biridir. avşar boyu, oğuz kağan'ın oğlu yıldız han'ın dört oğlundan en büyüğü olan afşar (avşar)'ın soyundan gelir. tarihin akışı içerisinde oğuzların hüküm sürdüğü geniş bir coğrafyaya dağılan avşarlar, günümüzde yoğunluk olarak en fazla orta anadolu'da, kısmen anadolu'nun diğer bölgeleri, azerbaycan, suriye, ırak ve iran'da yaşamaktadırlar.
devamını gör...

hayatımda bu kadar saçma bir cümle duymadım. bunun bütün kadınlar aynısınız versiyonu da saçma. hayır karşına çıkan biriyle anlaşamadın kötü anıların var diye ne diye kalkıp onun tüm cinsine ödetiyorsun bu hatayı?
devamını gör...

tolstoy bisiklet sürmeyi 67 yaşında öğrendi.
bunun üzerine tolstoyun bisikleti diye bir kavram oluşmuştur.

bunun gibi birçok örnek var
sonuç: öğrenmenin yaşı yoktur.
devamını gör...

günaydın sözlük! pazar pazar napıyon alüminyum seslerini duyar gibiyim.(bkz: swh) uzun süre sonra ilk defa sabahladım. güzel bir sabah esintisi var, ne sokakta ne sözlükte kimse yok, yaprak kımıldamıyor mode: on. güzel bir pazar günü dilerim, oturun evinizde sağlam bir kahvaltı yapın yayıla yayıla!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim