karl marx
toplumsal sistemlerin maddi temel üzerinde yükseldiği ve bu temelin çizdiği çerçevede şekillendiğini söylemesi, sanırım sosyal "bilimlere" yaptığı en büyük katkıdır. yani bir toplumdaki kurumlar, inançlar, ideolojiler vb. toplumun maddi alt yapısı (teknoloji, coğrafya, iklim vb.) tarafından şekillendirilir. ancak bu noktada yaptığı bir hata toplumun sınıfsal yapısını da alt yapı olarak kabul etmesidir. aslında sınıfsal yapı da son kertede maddi alt yapı tarafından şekillendirilir.
bunun haricinde gelecek ile ilgili yaptığı tahminlerin en önemli iki tanesi tutmamıştır. bunlar; kapitalizmin gittikçe daha fazla sefalet yaratacağı, proleteryanın gittikçe daha fazla büyüyerek sonunda kapitalist sistemi alaşağı edeceğine yönelik kehaneti ve sosyalizmin, yani ekonominin tek bir merkezden planlı bir şekilde yönetilmesinin üretim araçlarını daha verimli kullanacağı ve böylece toplumun refah seviyesinin muazzam bir şekilde artırılacağı ve sınıfsız, devletsiz bir topluma geçişi mümkün kılacağı iddiasıdır. kapitalizm, 20. yüzyıldaki gelişmeler ile birlikte, demokratik batı ülkelerinde (ve sonradan bu sistemi başarı ile adapte edebilmiş japonya, güney kore ve tayvan gibi ülkelerde de) maddi refahı üyelerine sunabilen bir ekonomik sistem olmuştur. sosyalizm deneyen ülkeler ise ekonomik anlamda tam bir felaket olmuşlardır ve kapitalist ülkere göre oldukça geri bir noktada kalmışlardır. hatta sosyalist ekonomi uygulandığı her örnekte bırakın maddi refahı artırmayı ekonominin çökmesi ile sonuçlanmıştır.
sonuçta marx'ın yaptığı şey, hristiyanlıkta falan da görülen, binlerce yıldır insanların hayallarini süsleyen cennet bahçesinde yaşam tahayyülünün sözde bilimsel bir temele oturtulmasıdır. hayatta yapılmak zorunda olan tüm mücadelelerin bitmesi, savaşların olmaması, çalışma zorunluluğunun ortadan kalkması, insanların hepsine ne yaptıklarından bağımsız olarak temel ihtiyaçlarının sunulması, rekabetin olmaması, herkesin eşit olması gibi hayaller ve istekler. tüm bunlar hristiyanlığın cennetin krallığı hayalinde de gördüğümüz isteklerdir. (bu hayalin psikolojik kökenleri için nietzcshe'nin ahlakın soykütüğü üstüne kitabına bakmanızı öneririm.) marx bu hayale sözde bilimsel bir kılıf geçirmiştir. bu cennet bahçesini gerçek dünyada gerçekleştirecek şey teknolojik gelişmedir ona göre. teknolojik gelişme sayesinde üretimin seviyesi muazzam ölçüde artıralacak ve böylece her türlü yokluk, rekabet, savaşlar bitecektir. marx'ın teknolojik gelişmeye yüklediği bu anlam ideolojik bir wishful thinking'ten ibarettir ve bilimsellikle bir alakası yoktur.
komünist ve marksist ideolojinin daha detaylı bir incelemesi için bakınız: kafasozluk.com/entry/240078
bunun haricinde gelecek ile ilgili yaptığı tahminlerin en önemli iki tanesi tutmamıştır. bunlar; kapitalizmin gittikçe daha fazla sefalet yaratacağı, proleteryanın gittikçe daha fazla büyüyerek sonunda kapitalist sistemi alaşağı edeceğine yönelik kehaneti ve sosyalizmin, yani ekonominin tek bir merkezden planlı bir şekilde yönetilmesinin üretim araçlarını daha verimli kullanacağı ve böylece toplumun refah seviyesinin muazzam bir şekilde artırılacağı ve sınıfsız, devletsiz bir topluma geçişi mümkün kılacağı iddiasıdır. kapitalizm, 20. yüzyıldaki gelişmeler ile birlikte, demokratik batı ülkelerinde (ve sonradan bu sistemi başarı ile adapte edebilmiş japonya, güney kore ve tayvan gibi ülkelerde de) maddi refahı üyelerine sunabilen bir ekonomik sistem olmuştur. sosyalizm deneyen ülkeler ise ekonomik anlamda tam bir felaket olmuşlardır ve kapitalist ülkere göre oldukça geri bir noktada kalmışlardır. hatta sosyalist ekonomi uygulandığı her örnekte bırakın maddi refahı artırmayı ekonominin çökmesi ile sonuçlanmıştır.
sonuçta marx'ın yaptığı şey, hristiyanlıkta falan da görülen, binlerce yıldır insanların hayallarini süsleyen cennet bahçesinde yaşam tahayyülünün sözde bilimsel bir temele oturtulmasıdır. hayatta yapılmak zorunda olan tüm mücadelelerin bitmesi, savaşların olmaması, çalışma zorunluluğunun ortadan kalkması, insanların hepsine ne yaptıklarından bağımsız olarak temel ihtiyaçlarının sunulması, rekabetin olmaması, herkesin eşit olması gibi hayaller ve istekler. tüm bunlar hristiyanlığın cennetin krallığı hayalinde de gördüğümüz isteklerdir. (bu hayalin psikolojik kökenleri için nietzcshe'nin ahlakın soykütüğü üstüne kitabına bakmanızı öneririm.) marx bu hayale sözde bilimsel bir kılıf geçirmiştir. bu cennet bahçesini gerçek dünyada gerçekleştirecek şey teknolojik gelişmedir ona göre. teknolojik gelişme sayesinde üretimin seviyesi muazzam ölçüde artıralacak ve böylece her türlü yokluk, rekabet, savaşlar bitecektir. marx'ın teknolojik gelişmeye yüklediği bu anlam ideolojik bir wishful thinking'ten ibarettir ve bilimsellikle bir alakası yoktur.
komünist ve marksist ideolojinin daha detaylı bir incelemesi için bakınız: kafasozluk.com/entry/240078
devamını gör...
tanrı'ya sorulacak tek soru
......koduğum dünyasının bu kadar adaletsiz olması şart mı idi?
devamını gör...
ses yalıtımı
oturulacak evde kesinlikle olması gereken bir özellik. komşuların hayatına ortak olmak istemiyorsanız bu konuyu kesinlikle ev sahibine sormalısınız.
devamını gör...
hayalet uzuv sendromu
alçı içinde kaşınan koldan daha beter olan durumdur.
kesilen bir uzvun yani artık sahip olmadığımız bir uzvun; kaşınarak, ağrıyarak veya basit bir temas hissiyle sanki hala oradaymış gibi hissettirmesidir. ayrıntılı bilgi için buradan
kesilen bir uzvun yani artık sahip olmadığımız bir uzvun; kaşınarak, ağrıyarak veya basit bir temas hissiyle sanki hala oradaymış gibi hissettirmesidir. ayrıntılı bilgi için buradan
devamını gör...
normal sözlük yazar maaşları
devamını gör...
atatürk düşmanı olmak
sevmemeyi anlayabilirim ancak düşman olacak kadar büyük nefret duymak demek tüm türkiye cumhuriyeti devleti'ninden nefret etmek, ona düşman olmak demektir.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
dünya biraz sessiz...
devamını gör...
tuhaf bakışlı insanlar
bakışları bana yönelttiklerin de "ne bakıyorsun kardeşim, açıkta birşey mi gördün?" diyesim geliyor. sonra delidir belki diye vazgeçiyorum.
devamını gör...
imkanımız yoktu okuyamadık
(bkz: okuyom ben yaa) ile tezatlık içerir.
devamını gör...
insan neden çocuk yapar sorunsalı
türkiye özelinde konuşacak ve halihazırdaki ebeveynleri gözlemleyecek olursak, birçoğu için esas sebebi ego mastürbasyonu yapmaktır, şeklinde cevap verilebilecek sorunsal.
devamını gör...
yanlış olduğunu bildiğin şeyi yapmak
haylazlıktır.
arada yapmak lazım.
akıllı ol akıllı ol nereye kadar.
arada yapmak lazım.
akıllı ol akıllı ol nereye kadar.
devamını gör...
yanlış bellek ve yanlış bilgilendirme etkisi
en nihayetinde gelmiş olan insandır.yanlış zaman nedir tartışılır,belki de doğru zamandır ama farkında değilizdir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
uçamıyorum artık
kanatlarım kırık
altından demirler
sarmış etrafımı
düştüm, kaç kere
dizlerim yaralı
kanıyor sol yanım
ayakta duramıyorum
ulaşamadım sana
yaşayamıyorum da bazen
sözlerim kesiliyor
yorgunken nefeslerim
seni düşlerken
gördüğüm rüyaların
kabuslar alıyor yerlerini
sen neredesin?
ayakta bekliyor musun hala beni?
yoksa oturdun mu artık?
ruhum duymasa da
hissediyor seni.
kanatlarım kırık
altından demirler
sarmış etrafımı
düştüm, kaç kere
dizlerim yaralı
kanıyor sol yanım
ayakta duramıyorum
ulaşamadım sana
yaşayamıyorum da bazen
sözlerim kesiliyor
yorgunken nefeslerim
seni düşlerken
gördüğüm rüyaların
kabuslar alıyor yerlerini
sen neredesin?
ayakta bekliyor musun hala beni?
yoksa oturdun mu artık?
ruhum duymasa da
hissediyor seni.
devamını gör...
bogota
güney amerika'da yer alan kolombiya cumhuriyeti'nin başkentidir.
devamını gör...
genelleme yapmanın mantıksızlığı
ne kadar mantıksızda olsa, maddi ve manevi açıdan tatmin olmayan insanların yapmaya devam edeceklerini düşündüğüm hadise. böyle mutlu oluyorlar çünkü. buda farklı bir haz alma yöntemi oldu.
tanım: gerçekten mantıksız olan eylem.*
tanım: gerçekten mantıksız olan eylem.*
devamını gör...
behzat ç.
pilli bebek isimli grubun varlığından haberdar olmamızı sağlayan efsane dizidir. ankara'yı sevdirendir. harunlu sahneleri candır. sorgu sahnelerinde cips yemeye doyamayan, çayın yanında püsküüt isteyen, cinayeti çözmek için araştırmaya gittikleri evlerin kapılarını çaldıklarında "siz kimsiniz?" sorularına verdiği ilginç yanıtlarla harun gönlümüzde büyük bir yer kazanmıştır. ** akbaba'nın "cinayet ben olmuşum" repliği de can alıcıdır.
devamını gör...
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
yediğimi içtiğimi sosyal medyada hiç paylaşmadım. böylece görgüsüz iğrenç bir insan durumuna düşmedim.
devamını gör...
beklentileri azaltarak yaşamak
gereksiz hırsı törpüler.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
sözlük hacmiyle birlikte sayılarının orantılı bir şekilde artacağından,yeni gelen modların da aynı başarıda olmalarını dinlediğim insanlar.
devamını gör...
grup vitamin
ismail bir tuhaf adamdır
üç kuruş için hesap sorandır
uyanık geçinir amma yalandır
tüm mal varlığı cebinde olandır
liseyi altı senede bitirmiş
cin gibi çocuk bizim ismail
neden bu kadar acele etmiş?
aklını seveyim lan ismail
üç kuruş için hesap sorandır
uyanık geçinir amma yalandır
tüm mal varlığı cebinde olandır
liseyi altı senede bitirmiş
cin gibi çocuk bizim ismail
neden bu kadar acele etmiş?
aklını seveyim lan ismail
devamını gör...
