pandeminin tek kelimelik özeti
distopya.
öyle ki, bir romana konu olabilecek zamanlardan geçiyoruz. insanlar delirmenin eşiğinde, evlerimizden çıkamıyoruz, devletler desek... daha fazla yazmak istemiyorum çünkü zaten durumu yeteri kadar özetleyen bir kelime, daha fazlası büyüsünü bozacak.
öyle ki, bir romana konu olabilecek zamanlardan geçiyoruz. insanlar delirmenin eşiğinde, evlerimizden çıkamıyoruz, devletler desek... daha fazla yazmak istemiyorum çünkü zaten durumu yeteri kadar özetleyen bir kelime, daha fazlası büyüsünü bozacak.
devamını gör...
analitik düşünme
karmaşık bir problemi kendisinden daha az karmaşık alt konu başlıklarına ayırıp, ardından başlıklara ayrılmış olan her verinin ayrı ayrı değerlendirilmesi kabiliyetidir.
devamını gör...
bir araya gelince muazzam olan şeyler
filtre kahve ve kek. tüketmeden önce bir süre bakıyorum bu ikiliye. çok yakışıyorlar.
devamını gör...
semaver ateşinde çay yapmak için ağaç kesmek
benzerini ama daha kötüsünü 2017 yılında mengen’deki bolurail etkinliğinde gördüğüm olay. olaydan önceki sohbetimizde kalburüstü iki üniversitede akademisyen olarak görev yaptıklarını söyleyen iki kişi kamp ateşi olarak ağaç yakmaya kalkışmışlardı. bildiğiniz ağacı kesmeden gövdesini tutuşturdular bütün gece yansın diye. çevreden yükselen aşırı tepki sayesinde yangın söndürüldü ama ağacın gövdesi de küle döndü.
devamını gör...
sözlüğe sadece okumak için kaydolup yazmadan duramayanlar
merak etme dostum, sözlükte ki arkadaşlar yazmaktan okumaya hiç vakit bulamıyorlar zaten, boyuna yazıyoruz.
devamını gör...
türbede ellerini arkadan bağlamaktan dolayı soruşturma açılması
nefes aldın hop gözaltı. iyice saçmalamışlar ve nereye saracaklarını şaşırmışlar.
devamını gör...
x denince akla gelenler
çoğunun aklına (bkz: xiaomi) gelir. yavaş yavaş bu markayı kullanmaya başladı insanlar.
devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
sevdiğim çocuk elini mikrofon şeklinde yumruk yapıp arkadaşımın ağzına uzatmıştı ama ben de arkadaşımın yanında olunca yumruğunu bana uzattı sandım yumruk çakması yapmıştım. çok utanmıştım sonra.
devamını gör...
yazarların normal sözlük'ü keşfettiği yerler
girlwithsixpacktattooo adlı yazar sayesinde kendilerine çok teşekkür ederim.
devamını gör...
bugün duyduğunuz en güzel cümle
belki değil bilmemiş değerini.
devamını gör...
bu da geçer ya hu
anadolu'nun işgal dönemlerinde "bu da geçer ya hu" sözü halk arasında çok söylenmiştir. elbet bu topraklar düşman işgalinden kurtulacaktır. her sevindirici olay gibi her üzüntü verici olayın da üzerinden zaman geçtikçe verdiği acı zamanla azalacaktır.
hikayesine gelince, sultan mahmut kendisine bir yüzük yaptırmak ister. öyle bir yüzük olsun ki “üzgün iken bakayım mutlu olayım. çok mutlu iken bakayım bu dünyanın geçici mutluluğuna aldanmayayım.”
kimse böyle bir yüzük yapamayınca sultan'ın adamları bir dervişten yardım ister. yüzük yapılır, üzerinde “bu da geçer ya hû” yazmaktadır. sultan sözün anlamını sorunca derviş başından geçenleri anlatır...“çok uzun zaman önce yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaştım. oranın en zengini şakir’in evinde kaldım. yola koyulma zamanı gelip şakir’e teşekkür ederken, “böyle zengin olduğun için hep şükret” dedim. şakir ise “hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir. bu da geçer…” dedi.
bir kaç sene sonra yolum yine aynı bölgeye düşünce şakir’e uğradım. o zengin şakir’in fakirleştiğini, eskiden oranın en fakiri haddad’ın yanında çalıştığını öğrendim. haddad’ın çiftliğine gidip, şakir’i buldum. eski ihtişamından eser kalmamıştı. bir sel felaketinde her şeyini kaybetmişti. şakir, kuru ekmeğini benimle paylaştı. ayrılırken haline üzüldüğümü söylediğimde şakir’den şu cevabı aldım: "üzülme…bu da geçer…”
aradan zaman geçti ve yolum yine o bölgeye düştü. haddad ölmüş, ailesi olmadığı için bütün varını yoğunu en sadık hizmetkarı ve dostu şakir’e bırakmıştı. şakir yine yörenin en zengin insanı olmuştu. bir zaman sonra şakir öldü ve mezar taşında: “bu da geçer…” yazıldı. “ölümün nesi geçecek?” diye düşündüm ama sonra büyük bir sel geldi ve şakir’in mezarını aldı götürdü.". sultan dervişe teşekkür eder.
her zaman bulunduğumuz durumun gelip geçici olabileceğini aklımızdan çıkarmamak gereklidir. bazen o kadar basit şeyler için üzülüyoruz ki. peki bu üzüldüğümüz şey bir hafta sonra önemli olacak mı ? birkaç ay sonra önemli olacak mı? peki birkaç yıl sonra?
küçükken yürümeyi öğrenirken kaç kere düştük, dizlerimiz kanamadı mı? şimdi koşmuyor muyuz? yavru kediler ile civcivden bile öğreneceğimiz çok şey var.
hikayesine gelince, sultan mahmut kendisine bir yüzük yaptırmak ister. öyle bir yüzük olsun ki “üzgün iken bakayım mutlu olayım. çok mutlu iken bakayım bu dünyanın geçici mutluluğuna aldanmayayım.”
kimse böyle bir yüzük yapamayınca sultan'ın adamları bir dervişten yardım ister. yüzük yapılır, üzerinde “bu da geçer ya hû” yazmaktadır. sultan sözün anlamını sorunca derviş başından geçenleri anlatır...“çok uzun zaman önce yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaştım. oranın en zengini şakir’in evinde kaldım. yola koyulma zamanı gelip şakir’e teşekkür ederken, “böyle zengin olduğun için hep şükret” dedim. şakir ise “hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir. bu da geçer…” dedi.
bir kaç sene sonra yolum yine aynı bölgeye düşünce şakir’e uğradım. o zengin şakir’in fakirleştiğini, eskiden oranın en fakiri haddad’ın yanında çalıştığını öğrendim. haddad’ın çiftliğine gidip, şakir’i buldum. eski ihtişamından eser kalmamıştı. bir sel felaketinde her şeyini kaybetmişti. şakir, kuru ekmeğini benimle paylaştı. ayrılırken haline üzüldüğümü söylediğimde şakir’den şu cevabı aldım: "üzülme…bu da geçer…”
aradan zaman geçti ve yolum yine o bölgeye düştü. haddad ölmüş, ailesi olmadığı için bütün varını yoğunu en sadık hizmetkarı ve dostu şakir’e bırakmıştı. şakir yine yörenin en zengin insanı olmuştu. bir zaman sonra şakir öldü ve mezar taşında: “bu da geçer…” yazıldı. “ölümün nesi geçecek?” diye düşündüm ama sonra büyük bir sel geldi ve şakir’in mezarını aldı götürdü.". sultan dervişe teşekkür eder.
her zaman bulunduğumuz durumun gelip geçici olabileceğini aklımızdan çıkarmamak gereklidir. bazen o kadar basit şeyler için üzülüyoruz ki. peki bu üzüldüğümüz şey bir hafta sonra önemli olacak mı ? birkaç ay sonra önemli olacak mı? peki birkaç yıl sonra?
küçükken yürümeyi öğrenirken kaç kere düştük, dizlerimiz kanamadı mı? şimdi koşmuyor muyuz? yavru kediler ile civcivden bile öğreneceğimiz çok şey var.
devamını gör...
ilk kez sözlük kullanacak olanlara öneriler
mesela böyle şeyler için başlık açılmaz. kuralları okuyabilir, modlara sorabilirsin. sözlük okuyucusu olmak ve yazarı olmak farklıdır. lügata hakim olmak gereklidir.
devamını gör...
karpuz
eskiden yurtdışı ülke videolarında karpuzun dilimle satıldığını görüp eheh ehe ehe yapardık. ne demişler gülme komşuna gelir başına!
devamını gör...
kağıt bir lira kullanmış nesil
1 milyon ile marketten öner şalgam, taso çıkan çekirdek, dondurma alabildiğimiz zamanlardı. para üstü bile alırdık üstelik..
devamını gör...
2021
umutla beklediğim ve bazı beklentilerimin gerçekleşmesini istediğim bir yıl.
değişimin olacağını biliyorum. umarım güzel bir değişim olur.
değişimin olacağını biliyorum. umarım güzel bir değişim olur.
devamını gör...
kötü espriler
- üşüdün mü?
- evet.
- google earth.
- evet.
- google earth.
devamını gör...
pangram
hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlar.
"the quick brown fox jumps over the lazy dog".
ingilizce için
"the quick brown fox jumps over the lazy dog".
ingilizce için
devamını gör...
aşık olma isteği
daha çok, birilerinden hoşlanmak tatmin edici bir his olmadığı için oluşan bir istek.
devamını gör...