mitosfer
sohbet etme şansına erişmiş olduğum yazar. saygılı, seviyeli, bilgili, kültürlü, sanat sever herhaliyle imrenilesi... entrylerine söyleyecek söz bulamıyorum. selamlar buralarda arkadaşlık kurduğum ilk yazar kişisi.
devamını gör...
suriyelileri istemeyen tipler
karşı komşularımız istemıyorum evet adamlar 6 kardeş en son bir kediyi tekmelemeye çalışıyorlardı son anda yetiştim sokak ortasında kaldırım taşların ı birbirlerine atıp şakalaşıyorlardı. ben anı beklerken benden önce birisi davrandı ve onlara bagırıp çagırdı onlarda o insanın yüzüne gülerek bakmaya devam ettiler .insanların kapılarının önüne kabile gibi oturup rahatsız ediyorlar burada durmayın dedıgın zaman gözünün içine bakıyorlar çok değil 10 sene sonra bizimle kavga edecekler .istemıyorum bu kadar basit.
devamını gör...
normal sözlük'te kimseyle tartışmamış olan yazarlar
tartışmam, tartışamam lügatim da yok.
en son biri " ne uzun uzun tanım giriyorsun sanki okuyan var kafasiz" dedi. "sen de haklisin" dedim. şaşırdı. sözlüğü ayağa kaldırmami bekledi herhalde. aksam geç saatlerde karanlık bir depoda sevdigim 2 mod ile beraber ağzını yüzünü dagitmami bekledi. çıkışa gel hesabı. sonra kafa kafaya tokuştuk, olaysız dağıldık. şimdi can ciğer kuzu sarmasıyız. uzun tanımlarımın baş okuyucusu. her akşam girdiğim tanimlardan sözlü yapıyorum porsuk bacaklıyı.
o gün bir başka yazar da yazdığım tanımın no'sunu atmis. illa diretiyor sen yanlış düşünüyorsun, bu böyle degil vs. diye. "sen de haklisin" dedim. el ele çıktık o gün sözlükten. onunla kanka olmadım. ırrite etti beni. oh olsun süresiz uzaklaştırılmış *
en son biri " ne uzun uzun tanım giriyorsun sanki okuyan var kafasiz" dedi. "sen de haklisin" dedim. şaşırdı. sözlüğü ayağa kaldırmami bekledi herhalde. aksam geç saatlerde karanlık bir depoda sevdigim 2 mod ile beraber ağzını yüzünü dagitmami bekledi. çıkışa gel hesabı. sonra kafa kafaya tokuştuk, olaysız dağıldık. şimdi can ciğer kuzu sarmasıyız. uzun tanımlarımın baş okuyucusu. her akşam girdiğim tanimlardan sözlü yapıyorum porsuk bacaklıyı.
o gün bir başka yazar da yazdığım tanımın no'sunu atmis. illa diretiyor sen yanlış düşünüyorsun, bu böyle degil vs. diye. "sen de haklisin" dedim. el ele çıktık o gün sözlükten. onunla kanka olmadım. ırrite etti beni. oh olsun süresiz uzaklaştırılmış *
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
merhaba kafa sözlük,
adil ve hasan sizleri eğlencenin israf edilmeden ağıza damlalıkla damlatıldığı konu neydi podcastine bir kez daha davet ediyor.
bugün yapılacak yayının anahtar kelimeleri şu şekildedir:
alo,
nerdesin abi,
taksi,
ıhlamur,
doğru bilgi,
hız,
yastık,
modern zaman tartıları ile define avı,
antropoloji,
kargo,
anlaşılmak ve sanat.
siz değerli sözlük yazarlarını ve bizleri dinlemek isteyen herkesi saat 21:00’da sözlük radyoya bekliyoruz.
not: arka koltuğa sığışın ve yolculuğun tadını çıkartmaya bakın.
düğünlerde oynarız.
adil ve hasan sizleri eğlencenin israf edilmeden ağıza damlalıkla damlatıldığı konu neydi podcastine bir kez daha davet ediyor.
bugün yapılacak yayının anahtar kelimeleri şu şekildedir:
alo,
nerdesin abi,
taksi,
ıhlamur,
doğru bilgi,
hız,
yastık,
modern zaman tartıları ile define avı,
antropoloji,
kargo,
anlaşılmak ve sanat.
siz değerli sözlük yazarlarını ve bizleri dinlemek isteyen herkesi saat 21:00’da sözlük radyoya bekliyoruz.
not: arka koltuğa sığışın ve yolculuğun tadını çıkartmaya bakın.
düğünlerde oynarız.
devamını gör...
hafta sonu tam kapanma ilan edilmeli
şu kaosçulardan fenalık geldi artık.
e tamam tut ki tam kapandık. 2 ay sonra 10 bine indi. ee? aşı yapamıyorsun topluma ne olacak sonsuza kadar kapalı mı kalacak insanlar evde?
kapatılan yerlerden ekmek yiyenler acından ölsünler mi?
ulan kimse demiyor ki aşılamayı programlamak, düzene oturtmak nasıl olur ona kafa yoralım, herkes kapanalım da kapanalım. isteyen otursun evinde kimseyi zorla dısarı cıkartmıyorlar.
e tamam tut ki tam kapandık. 2 ay sonra 10 bine indi. ee? aşı yapamıyorsun topluma ne olacak sonsuza kadar kapalı mı kalacak insanlar evde?
kapatılan yerlerden ekmek yiyenler acından ölsünler mi?
ulan kimse demiyor ki aşılamayı programlamak, düzene oturtmak nasıl olur ona kafa yoralım, herkes kapanalım da kapanalım. isteyen otursun evinde kimseyi zorla dısarı cıkartmıyorlar.
devamını gör...
venom
uzaydan gelen kostümün adı değildir, çizgi romanda da zaten uzaydan gelmez.
örümcek adam "yabancı" adindaki bir mega-varligin "super gucler turnuvasindan" beraberinde getirir bu kostumu.
kostümle aralari bozulur, kostum eddie brock'a kaçar, "beraber" venom adini alirlar.
evladi icin: (bkz: carnage)
örümcek adam "yabancı" adindaki bir mega-varligin "super gucler turnuvasindan" beraberinde getirir bu kostumu.
kostümle aralari bozulur, kostum eddie brock'a kaçar, "beraber" venom adini alirlar.
evladi icin: (bkz: carnage)
devamını gör...
robert johnson
bakınız bu adam başka bir adam. değişik bir adam. karısının ölümünden sonra adam gibi almış eline gitarı. çalmış, sürekli çalmış, parmaklarını kanatana kadar çalmış. gitarla bütünleşene kadar durmadan çalmış. anlatılanlara göre bir kere duyduğu bir şarkıyı aradan zaman geçmiş olsa dahi hiç tereddütsüz çalar arkasından da şarkıya kendinden eklemeler yapar ve daha farklı şekilde yeniden yorumlarmış. adam cover işlerine o dönemde hızlı sürüm giriş yapmış anlayacağınız. sonrasında ilk iletide altının çizildiği gibi sırra kadem basmış. henüz öyle ahım şahım tanınmıyorken, bildiğiniz buhar olmuş adam. kimileri kayıp babasını aradığını söylemiş. kimileri hakkında başka başka dedikodular üretmiş. ama bilinen tek gerçek johnson'ın 1 sene kadar ortalardan kaybolduğu. sonrasında tekrar ortaya çıktığında herkesi hayretlere düşüren bir kalitede çalmaya başladığı fark edilmiş. adam bir senede virtüözlük mertebesine ulaşmış. hal böyle olunca mevzunun ortaya çıktığı yıllarda düşünülünce hakkındaki efsaneler almış yürümüş. derler ki; robert johnson bir gece yarısı canı sıkkınken ormanlık bir alana gitmiş, burada şeytanla karşılaşmış ve dünyanın en iyi blues virtüözü olabilmek için ruhunu şeytana satmış. bu antlaşma sonrası şeytan bey johnson'dan gitarını istemiş ve gitarı kendisi akort ederek, johson'a geri vermiş. bu akort etme stilini de johnson'a o gece bizzat kendisi öğretmiş. müzik şeytanın işi zaten. yani anlayacağınız johnson bu işleri temelden kapmış.
zaten şu dünyada farklı, yetenekli, üst düzey ne kadar adam/kadın varsa hepsi ruhunu şeytana satmıştır. ortalama değillerdir çünkü. başkadırlar, farklıdırlar ve bu farklılığın bir sebebi olmalıdır. ortalama insan içinse böyle adamlar tehlikelidir. bilineni, alışılmışı zorlayanı/aşanı yaftalarlar. çünkü bilmediklerinden ve farklılıklardan korkarlar. işte robert abimizin de başına bu gelmiştir. gitarını nasıl akort ettiğini çözemeyen diğer müzisyenler de, onun şeytanın müzisyeni olduğu şeklinde konuşmaya başlayıp, ipini çekmişler. tabi bunda robert abimizin de günahı yok değil. biraz kendine dönükmüş, kendisinin gitar çalışını dikkatle izleyen birini görünce çeker gidermiş. yeteneğinin/tekniğinin kopyalanmasını istemezmiş. bir de bazı şarkı isimleri faul. ''devil and me'' gibi * adam aslında ince görmüş ama kalın kafalara bir şeyleri sokmak zor olduğu için hakkında çıkan dedikodularda bu tarz şarkı isimleri referans olarak gösterilmiş.
neyse siz milleti boş verin ağızları torba değil ki büzesiniz. adam cidden büyük sanatçı. düşünün o dönemde şarkılarınızı kayıt etmeniz için şarkı başına 3 dakikanız var zira o dönemdeki kayıt cihazları daha fazla çalışırlarsa, aşırı ısınıp kendilerini imha ediyorlarmış. adam o zamana kadar yaptığı şarkıları bir otel odasında peşi sıra çalıp kayıt ediyor. tabi o zamanlar cepte para da pek yok. tek atımlık kurşunu var yani ve işi başladığı gibi bitiriyor. sekmez gitarından fırlayan en hızlısıymış hepsinin. bakın blues alemi onca büyük müzisyen gördü. john lee hooker, muddy waters, bb king, willie dixon vs. hepsi de büyük sanatçı. ama hiç birisi bu enteresan adamın ulaştığı efsane olma noktasına ulaşamadı. hepsi tanındı, hepsine saygı duyuldu ama robert johnson ismi kaldı bir şekilde tepelerde. hem de 27 yaşında ölmesine rağmen. deep purple,led zeppelin, bob dylan, zz top, b.b. king ve daha niceleri onun şarkılarını yeniden yorumladılar. yani dolaylı yoldan hepsi ruhunu şeytana sattı *
şuraya bir kaç şarkısını iliştirivereyim; yalnız bazı şarkı isimlerine dikkat *
zaten şu dünyada farklı, yetenekli, üst düzey ne kadar adam/kadın varsa hepsi ruhunu şeytana satmıştır. ortalama değillerdir çünkü. başkadırlar, farklıdırlar ve bu farklılığın bir sebebi olmalıdır. ortalama insan içinse böyle adamlar tehlikelidir. bilineni, alışılmışı zorlayanı/aşanı yaftalarlar. çünkü bilmediklerinden ve farklılıklardan korkarlar. işte robert abimizin de başına bu gelmiştir. gitarını nasıl akort ettiğini çözemeyen diğer müzisyenler de, onun şeytanın müzisyeni olduğu şeklinde konuşmaya başlayıp, ipini çekmişler. tabi bunda robert abimizin de günahı yok değil. biraz kendine dönükmüş, kendisinin gitar çalışını dikkatle izleyen birini görünce çeker gidermiş. yeteneğinin/tekniğinin kopyalanmasını istemezmiş. bir de bazı şarkı isimleri faul. ''devil and me'' gibi * adam aslında ince görmüş ama kalın kafalara bir şeyleri sokmak zor olduğu için hakkında çıkan dedikodularda bu tarz şarkı isimleri referans olarak gösterilmiş.
neyse siz milleti boş verin ağızları torba değil ki büzesiniz. adam cidden büyük sanatçı. düşünün o dönemde şarkılarınızı kayıt etmeniz için şarkı başına 3 dakikanız var zira o dönemdeki kayıt cihazları daha fazla çalışırlarsa, aşırı ısınıp kendilerini imha ediyorlarmış. adam o zamana kadar yaptığı şarkıları bir otel odasında peşi sıra çalıp kayıt ediyor. tabi o zamanlar cepte para da pek yok. tek atımlık kurşunu var yani ve işi başladığı gibi bitiriyor. sekmez gitarından fırlayan en hızlısıymış hepsinin. bakın blues alemi onca büyük müzisyen gördü. john lee hooker, muddy waters, bb king, willie dixon vs. hepsi de büyük sanatçı. ama hiç birisi bu enteresan adamın ulaştığı efsane olma noktasına ulaşamadı. hepsi tanındı, hepsine saygı duyuldu ama robert johnson ismi kaldı bir şekilde tepelerde. hem de 27 yaşında ölmesine rağmen. deep purple,led zeppelin, bob dylan, zz top, b.b. king ve daha niceleri onun şarkılarını yeniden yorumladılar. yani dolaylı yoldan hepsi ruhunu şeytana sattı *
şuraya bir kaç şarkısını iliştirivereyim; yalnız bazı şarkı isimlerine dikkat *
devamını gör...
cem karaca şarkılarındaki ölümcül cümleler
" bir çiviyi çakar gibi, vura vura günlere
dört nala gidiyoruz, bizi bekleyen yere
halimize şükran mı isyan mı etmeli?
bütün ömür bir rüyaysa
uyanıp kalkmamalı mı?"
dört nala gidiyoruz, bizi bekleyen yere
halimize şükran mı isyan mı etmeli?
bütün ömür bir rüyaysa
uyanıp kalkmamalı mı?"
devamını gör...
yazarların en sevdiği türk sanat müziği eserleri
müzeyyen senar’ın pek bilinmeyen bir parçası :
beni anlatıyor...
beni anlatıyor...
devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
elbette ki petibördür. daha yakışanı varsa da en tatlısı bu olacaktır.
devamını gör...
ilginç kitap isimleri
benim hüzünlü orospularım (marquez)
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
devamını gör...
iban numarasını ezbere bilen kişi
maçkolik forumda takılan, dilencilikte master yapmış adamdır.
devamını gör...
önemli birinin yanında saçmalamak
müdürün yanında küfür etmek kadar kötü değildir.
devamını gör...
moderatör hazall'ın sömürgeciliğe maruz kalıyor olması
bana dert olmuş olaydır. koymuş profiline de türk bayrağını, vatani değerleri kullanılarak sömürülüyor belli ki.
türkçe engelli olan emekçi moderatör hazall'ı kurtarmak için kampanya başlatıyorum. hazall'ın da dahil olduğu moderasyonun ilk yarısı işi bilmiyor arkadaş. hazall hiç bilmiyor, sömürülüyor safım, garibim. her gece asker gibi dikiliyor burada.
moderasyonun diğer yarısı işi biliyor, bunun getirisi olarak da işle alakaları tam olarak 0. ne güzel boş boş duruyorlar, hiçbir işe yaramadan poz kesiyorlar. biz bu işe karşıyız. sözlüğün komünist ahlakını geri istiyoruz. hazall'ı ve diğer sömürülenleri özgür bırakın.*
(bkz: yenilerin anlamadığı efsane duyarlar)
türkçe engelli olan emekçi moderatör hazall'ı kurtarmak için kampanya başlatıyorum. hazall'ın da dahil olduğu moderasyonun ilk yarısı işi bilmiyor arkadaş. hazall hiç bilmiyor, sömürülüyor safım, garibim. her gece asker gibi dikiliyor burada.
moderasyonun diğer yarısı işi biliyor, bunun getirisi olarak da işle alakaları tam olarak 0. ne güzel boş boş duruyorlar, hiçbir işe yaramadan poz kesiyorlar. biz bu işe karşıyız. sözlüğün komünist ahlakını geri istiyoruz. hazall'ı ve diğer sömürülenleri özgür bırakın.*
(bkz: yenilerin anlamadığı efsane duyarlar)
devamını gör...
terapi niteliğindeki alışkanlıklar
ikisi bir arada nescafe
müzik
deniz esintisi
sarılmak
öpmek
gülmek
ormanda yürüyüş
hayvan kardeşlerimizle vakit geçirmek
çocukların masumiyetini hissetmek
müzik
deniz esintisi
sarılmak
öpmek
gülmek
ormanda yürüyüş
hayvan kardeşlerimizle vakit geçirmek
çocukların masumiyetini hissetmek
devamını gör...
fakirim demeden fakir olduğunu söyle
zengin değilim.
devamını gör...
poliamori
açık ilişki türünde bir ilişki halkasını ifade eden terimdir. lakin açık ilişki kavramı ile aralarında bir fark vardır. burada çok aşklılıktan bahsedilebilir. yani, ilişki halinde olan a ve b kişisi var diyelim. aynı zamanda c ve d kişisi var. bunlardan örneğin a ve c'nin de kendi aralarında bir ilişki var ve taraflar bunun farkında. hepsi birbiriyle takılıyor. ortak bir ilişki zinciri oluşturuluyor. her birinin bu ilişki zincirinde bir konumu var ve hepsi bunu kabul ediyor. bir süreklilik söz konusu. yani, açık ilişkiden biraz farklı. buradaki ilişki türü, yalnızca cinselliği kapsamıyor. aynı zamanda duygusal bir birliktelik de söz konusu diye bilmekteyim.
(bkz: wtf) ama (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)
aynı zamanda bir ekleme de yapmak istiyorum. çok eşlilik* ve çok aşklılık kavramı ile kendini özdeşleştiren bazı bireylerin kendilerini sırf dikkat çekmek için nemfomanyak olarak betimlemesi oldukça gülünçtür. nemfomani çok farklı bir durumdur. yapmayın yani böyle şeyler. havalı durmuyor.
(bkz: nemfomani)
(bkz: wtf) ama (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz)
aynı zamanda bir ekleme de yapmak istiyorum. çok eşlilik* ve çok aşklılık kavramı ile kendini özdeşleştiren bazı bireylerin kendilerini sırf dikkat çekmek için nemfomanyak olarak betimlemesi oldukça gülünçtür. nemfomani çok farklı bir durumdur. yapmayın yani böyle şeyler. havalı durmuyor.
(bkz: nemfomani)
devamını gör...


