yazarların gezdiği şehirler
imkanım olduğu sürece güzel ülkemin her şehrini gezmeyi çok istiyorum.
bugüne kadar gidebildiğim şehirler, istanbul, izmir, ankara, antalya, muğla, malatya, elazığ, kocaeli, yalova, bursa, eskişehir, afyon, balıkesir,erzurum.
bugüne kadar gidebildiğim şehirler, istanbul, izmir, ankara, antalya, muğla, malatya, elazığ, kocaeli, yalova, bursa, eskişehir, afyon, balıkesir,erzurum.
devamını gör...
kürt böreğinin kürtlerden yapılmaması
kare kesilip sunumu yapılmasından mütevellit aslında gerçek adının küt böreği olduğu söylenen, bol tereyağlı, üstüne de pudra şeker gezdirilen hamur işidir. bu sebepten başlığı açan yazar arkadaşımı şoke etmeyi bir borç bilirim.
edit: böyle bir başlığa niye böyle bir tanım girdiğimi ben de anlamadım ama bebek yağı da bebeklerden yapılmıyor, bilesiniz.
edit: böyle bir başlığa niye böyle bir tanım girdiğimi ben de anlamadım ama bebek yağı da bebeklerden yapılmıyor, bilesiniz.
devamını gör...
bir kelime ile içini dökmek
beklenti.
devamını gör...
kahvaltı sonrası içilen sigara
kamu spotu: sigara içmemek sağlığa yararlıdır.
anlık yapıtığimdır. çayla balkonda otururken karşı apartmandaki komşumuz beni yicek gibi arada bakmasa daha harika olucak.
anlık yapıtığimdır. çayla balkonda otururken karşı apartmandaki komşumuz beni yicek gibi arada bakmasa daha harika olucak.
devamını gör...
otuz yaş üstü normal sözlük ablalarına bir şarkı gönder
devamını gör...
yakışıklı erkek görünce verilen tepkiler
kahretsin! yansımammış
devamını gör...
lypophrenia
nedeni belli olmayan ve nedensiz bir şekilde ortaya çıkan, anlamı verilemeyen can sıkıntısıdır.
devamını gör...
arkadaş grubundaki tek kız olmak
erkekleri avcı toplayıcı zamanlarına geri döndürebilecek riskli hareketler. zira genlerimizde var mağaranın önünde kadınının önüne geyik atmak. çünkü ortamda tek bir dişi varsa o dişi erkeklere göre en güzel dişidir.
bir süre sonra serengeti düzlüklerine döner ama ortam. erkekler dişinin peşinde dolanır, kur yaparlar (burda belgesel seslendirmesi var) dişi önce tek başına dolansa da, bir müddet sonra kime yanaşırsa hır çıkar. kükremeler eşliğinde serengeti karışır ( belgesel seslendirmesi yine) erkekler dişi için kavga ederler. mücadeleyi kazanan dişiyi boynundan yakalayıp yuvasına götürür. diğer erkekler de dişi için ağıt yakar kükreyerek.
bir süre sonra serengeti düzlüklerine döner ama ortam. erkekler dişinin peşinde dolanır, kur yaparlar (burda belgesel seslendirmesi var) dişi önce tek başına dolansa da, bir müddet sonra kime yanaşırsa hır çıkar. kükremeler eşliğinde serengeti karışır ( belgesel seslendirmesi yine) erkekler dişi için kavga ederler. mücadeleyi kazanan dişiyi boynundan yakalayıp yuvasına götürür. diğer erkekler de dişi için ağıt yakar kükreyerek.
devamını gör...
politik doğruculuk
özellikle gerçeklerle baş edemeyen sol gerici tayfa çok kullanılır bunu
tanım olarak:
modern dünyanın buhranıdır.
insanlar akıllarını başlarına alıp mantıklı düşünmezlerse ileride çok büyük sorunlar ortaya çıkacak.
kavramın sınırlarının kişinin keyfine göre oluşturulduğu, hastalıklı, kanser fikirlerini dünyaya yapabilmek için arkasına saklandığı bir kavramdır.
politik doğruculuk safsatası adı arkasında insanlar kendi kendilerini öylesine sansürlemeye başladılar ki artık bilim "insan"ları* bile çeşitli alanlarda araştırma yapamaz hale geldi. herkesin mutluluğu adı altında ne bir eleştiri yapabiliyorsun ne bir fikir beyan edebiliyorsun. işin en kötü tarafı da bu hastalıklı, zihinsel problemli insanların büyük sosyal medya mecralarında inanılmaz destek görüyor oluşu.
iş artık öyle bir noktaya geldi ki
"normal dışı, ırk, din, cinsiyet, fikir" gibi kelimeler kullanılamaz hale getirildi. dediğiniz an direk linç yiyorsunuz. eğer ünlü biriyseniz kariyeriniz bitiyor, toplumdan dışlanıyorsunuz (sizin dediğiniz gerçek olsa bile)bu olgu sadece sosyal medyada değil çarşı pazarda da inanılmaz bir linç tayfası yarattı. insan "bunun" yerine "onu" tercih edemiyor. bu fikir yanlıştır diyemiyor. dedirtmiyorlar adama. derse " bunun " düşmanı, "bunu" öldürün dedi, kahrolsun "bu" dedi gibi gösteriliyor ve kasıtlı olarak öyle algı oluşturuluyor. (şu an bunu yazarken bile sinirden elim ayağım titriyor)
şunu dinlerseniz politik doğruculuğun uzun vadede ne kadar tehlikeli olduğunu daha rahat anlayabilirsiniz
tanım olarak:
modern dünyanın buhranıdır.
insanlar akıllarını başlarına alıp mantıklı düşünmezlerse ileride çok büyük sorunlar ortaya çıkacak.
kavramın sınırlarının kişinin keyfine göre oluşturulduğu, hastalıklı, kanser fikirlerini dünyaya yapabilmek için arkasına saklandığı bir kavramdır.
politik doğruculuk safsatası adı arkasında insanlar kendi kendilerini öylesine sansürlemeye başladılar ki artık bilim "insan"ları* bile çeşitli alanlarda araştırma yapamaz hale geldi. herkesin mutluluğu adı altında ne bir eleştiri yapabiliyorsun ne bir fikir beyan edebiliyorsun. işin en kötü tarafı da bu hastalıklı, zihinsel problemli insanların büyük sosyal medya mecralarında inanılmaz destek görüyor oluşu.
iş artık öyle bir noktaya geldi ki
"normal dışı, ırk, din, cinsiyet, fikir" gibi kelimeler kullanılamaz hale getirildi. dediğiniz an direk linç yiyorsunuz. eğer ünlü biriyseniz kariyeriniz bitiyor, toplumdan dışlanıyorsunuz (sizin dediğiniz gerçek olsa bile)bu olgu sadece sosyal medyada değil çarşı pazarda da inanılmaz bir linç tayfası yarattı. insan "bunun" yerine "onu" tercih edemiyor. bu fikir yanlıştır diyemiyor. dedirtmiyorlar adama. derse " bunun " düşmanı, "bunu" öldürün dedi, kahrolsun "bu" dedi gibi gösteriliyor ve kasıtlı olarak öyle algı oluşturuluyor. (şu an bunu yazarken bile sinirden elim ayağım titriyor)
şunu dinlerseniz politik doğruculuğun uzun vadede ne kadar tehlikeli olduğunu daha rahat anlayabilirsiniz
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ruh halleri
yorgunum. yetiştirmem gereken bi sürü işim,düşünmem gereken tonla şey var ve ben sadece yorgunum.koskocaman bi belirsizliğin içinde çabalıyorum.bi an önce netleşsin,bi şeyler istediğim gibi olsun istiyorum,uğraşıyorum ve bekliyorum.
devamını gör...
john william godward
1861-1922 yılları arasında yaşamış, victorian neoklasisizmin önemli temsilcilerinden, ingiliz ressam.
utangaç bir kişiliği olmasına rağmen sir lawrence alma-tadema ile tanışması ona yardımcı olmuş, eserleri kraliyet sanat akademisi'nde sergilenmeye başlamıştır. ailesinin isteklerine rağmen sanat eğitimi almaya başlaması ailesinin onu reddetmesine ve ona ait tüm resimleri, belgeleri yok etmelerine sebep olmuştur.
1910'larda picasso'nun modern tarzının daha popüler olmasıyla eserlerini satmakta zorluk çekmeye başlamış, eserleri zamanı geçmiş ve eski olarak nitelendirilmeye, eleştirilmeye başlanmıştır.
61 yaşında, ardında dünyanın kendisi ve picasso için çok küçük olduğunu söyleyen bir not bırakarak intihar etmiştir.
eserlerinde çok güzel kadınları çok güzel manzaralar önünde çizmiştir. bu kadınlar bazen hayvan postları üzerinde düşünceli bir şekilde yatarken dolce far niente (1904), bazen sadece bir çiçeğe bakarak kim bilir neyi düşlüyorlar. summer flowers (1903)
kadınların masumane duruşları, bakışları ve düşünceli yüzleri üzerinden eserin konusunu çok etkileyici bir şekilde yansıtabilmiş ressam. eserlerine bakarken insanın geriye ışınlanıp güzel bir deniz manzarası önünde tüm gün hiç bir şey yapmadan oturası geliyor.
ayrıca eserlerdeki kıyafetler ve özellikle renk tonları beni benden alıyor. şu elbisedeki morun rengini başka bir yerde görmedim.
bir kaç eserini iliştireyim:
when the heart is young (1902)
the love letter (1913)
dolce far niente (1897)
the quiet pet (1906)
daha fazla eserini görmek için buradan
kaynak
utangaç bir kişiliği olmasına rağmen sir lawrence alma-tadema ile tanışması ona yardımcı olmuş, eserleri kraliyet sanat akademisi'nde sergilenmeye başlamıştır. ailesinin isteklerine rağmen sanat eğitimi almaya başlaması ailesinin onu reddetmesine ve ona ait tüm resimleri, belgeleri yok etmelerine sebep olmuştur.
1910'larda picasso'nun modern tarzının daha popüler olmasıyla eserlerini satmakta zorluk çekmeye başlamış, eserleri zamanı geçmiş ve eski olarak nitelendirilmeye, eleştirilmeye başlanmıştır.
61 yaşında, ardında dünyanın kendisi ve picasso için çok küçük olduğunu söyleyen bir not bırakarak intihar etmiştir.
eserlerinde çok güzel kadınları çok güzel manzaralar önünde çizmiştir. bu kadınlar bazen hayvan postları üzerinde düşünceli bir şekilde yatarken dolce far niente (1904), bazen sadece bir çiçeğe bakarak kim bilir neyi düşlüyorlar. summer flowers (1903)
kadınların masumane duruşları, bakışları ve düşünceli yüzleri üzerinden eserin konusunu çok etkileyici bir şekilde yansıtabilmiş ressam. eserlerine bakarken insanın geriye ışınlanıp güzel bir deniz manzarası önünde tüm gün hiç bir şey yapmadan oturası geliyor.
ayrıca eserlerdeki kıyafetler ve özellikle renk tonları beni benden alıyor. şu elbisedeki morun rengini başka bir yerde görmedim.
bir kaç eserini iliştireyim:
when the heart is young (1902)
the love letter (1913)
dolce far niente (1897)
the quiet pet (1906)
daha fazla eserini görmek için buradan
kaynak
devamını gör...
telaffuz edilmesi güzel kelimeler
müteşekkir oldum efendim.
devamını gör...
şu yemeği yapamayan kadınla sevgili olmak adlı başlıklar
yargı machine geldi savulun dostlar.
arkadaşlar öncelikle şuna açıklık getirmek istiyorum. yemek yemekle ilgili istekleriniz varsa sevgili ya da eş ararken kriterler başlığınızın ilk sırasına aşçı yazıp ona göre doğru insan seçimi yapabilirsiniz.
bir diğer unsur şu kadınları onu yapan mı bunu pişiren mi başlıklarına dahil etmeyin ya. nereye yetişeceğini şaşırdı bu kadınlar. mantı mı döksün. felsefe mi yapsın. baklava mı açsın. tez mi yazsın. topuklu mu giysin. kramponla maça mı çıksın. bir salın şu kadınları.
bir diğer unsur saygıdeğer arkadaşlarım. kriterler sizleri ilgilendirir. kadınları değil. mantı açamadı diye bir kadını sevmekten vazgeçecekseniz sevgi olaylarına hiç girmemenizi tavsiye ederim. elbette lazanya için de aynı şey geçerli.
(özel istek geldi tavuklu pilav da sevdaya dahil mi )
son olarak hayal kurmak elbette güzeldir ama gerçeklerle daha içli dışlı olabilirseniz mutlu olur mutlu edersiniz. zira hayat mutsuz olmak ve mutsuz etmek için oldukça kısa.
edit! başlık sorununu çözebileceğine inandığım teoriyi buraya bırakıyorum. kafa sözlüğü sabah öğle akşam tok karnına almak.
edit 2! benim sorunum o yemek bu yemek değil. onu yaparız bunu yapamayız da değil. başlıklarda saray sofrası donatacak kadar çeşitteki yemek listeleri.
arkadaşlar öncelikle şuna açıklık getirmek istiyorum. yemek yemekle ilgili istekleriniz varsa sevgili ya da eş ararken kriterler başlığınızın ilk sırasına aşçı yazıp ona göre doğru insan seçimi yapabilirsiniz.
bir diğer unsur şu kadınları onu yapan mı bunu pişiren mi başlıklarına dahil etmeyin ya. nereye yetişeceğini şaşırdı bu kadınlar. mantı mı döksün. felsefe mi yapsın. baklava mı açsın. tez mi yazsın. topuklu mu giysin. kramponla maça mı çıksın. bir salın şu kadınları.
bir diğer unsur saygıdeğer arkadaşlarım. kriterler sizleri ilgilendirir. kadınları değil. mantı açamadı diye bir kadını sevmekten vazgeçecekseniz sevgi olaylarına hiç girmemenizi tavsiye ederim. elbette lazanya için de aynı şey geçerli.
(özel istek geldi tavuklu pilav da sevdaya dahil mi )
son olarak hayal kurmak elbette güzeldir ama gerçeklerle daha içli dışlı olabilirseniz mutlu olur mutlu edersiniz. zira hayat mutsuz olmak ve mutsuz etmek için oldukça kısa.
edit! başlık sorununu çözebileceğine inandığım teoriyi buraya bırakıyorum. kafa sözlüğü sabah öğle akşam tok karnına almak.
edit 2! benim sorunum o yemek bu yemek değil. onu yaparız bunu yapamayız da değil. başlıklarda saray sofrası donatacak kadar çeşitteki yemek listeleri.
devamını gör...
kahve kuşağı
dünyada yengeç ve oğlak dönencesi arasında kalan yer kahve kuşağı olarak adlandırılır. bu bölge sıcak iklim şartlarına sahip olduğu için kahve ağacının daha hızlı büyümesine ve lezzetlenmesine sebep oluyor. kahve bitkisi özellikle bol güneşli ve yağmurlu yerleri tercih ediyor.
genellikle üç kuşakta kahve yetiştirilir; güney amerika, afrika ve asya kuşağı.
güney amerika* kuşağındaki kahvenin fındıksı ve baharatlı bir tadı vardır.
afrika* kuşağındaki kahvenin asitli ve meyvemsi bir tadı vardır.
asya* kuşağındaki kahvenin tatlı ve çikolata aromalı bir tadı vardır.
genellikle üç kuşakta kahve yetiştirilir; güney amerika, afrika ve asya kuşağı.
güney amerika* kuşağındaki kahvenin fındıksı ve baharatlı bir tadı vardır.
afrika* kuşağındaki kahvenin asitli ve meyvemsi bir tadı vardır.
asya* kuşağındaki kahvenin tatlı ve çikolata aromalı bir tadı vardır.
devamını gör...
geceye cevabı olmayan bir soru bırak
aşk sevmektir aslında
"imkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek,
yoksa severken imkansız mıdır yaşayabilmek?
zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek,
yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek?
kolay mıdır bir anda her şeyden vazgeçip gitmek,
yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek?"
özdemir asaf'tan gelsin o zaman bu gecenin cevapsız sorusu:
sizce aşk, sevmek nedir?
aslında özdemir asaf bunun cevabını da vermiştir:
"bir anda her şeyden vazgeçip gitmek kolaydır nasılsa, ama marifet değil. aşk gitmekten vazgeçip sevmektir aslında"
ama ben yine de sormak istedim herkesin kendince cevapladığı aslında birçok cevabı olan aşk konusu ne kadar cevaplanmaya çalışılsa da tam bir cevabı olamıyor asla. peki sizce nedir bu aşk?
"imkansızlıkları yaşamak mıdır sevmek,
yoksa severken imkansız mıdır yaşayabilmek?
zor mudur gözlerine bakarken sevgiyi görmek,
yoksa sevgi midir gözlerindeki tek gerçek?
kolay mıdır bir anda her şeyden vazgeçip gitmek,
yoksa gitmekten vazgeçip, sevmek mi gerek?"
özdemir asaf'tan gelsin o zaman bu gecenin cevapsız sorusu:
sizce aşk, sevmek nedir?
aslında özdemir asaf bunun cevabını da vermiştir:
"bir anda her şeyden vazgeçip gitmek kolaydır nasılsa, ama marifet değil. aşk gitmekten vazgeçip sevmektir aslında"
ama ben yine de sormak istedim herkesin kendince cevapladığı aslında birçok cevabı olan aşk konusu ne kadar cevaplanmaya çalışılsa da tam bir cevabı olamıyor asla. peki sizce nedir bu aşk?
devamını gör...




