normal sözlük kapansa olacaklar
yahu anamız babamız ölüyor da rutine bağlıyoruz bir süre sonra bura ne ki. iki güzel anarız arada o kadar.
devamını gör...
karanlıkta yürürken takip edilme ihtimaliyle arkaya bakmak
baktığımız anda da bizi takip eden hayaletin bir sokak arasına saklanma kurgusuyla devam eden sanrıdır. çoğu kişi bu hayalet tarafından takip edilmiştir. eve normalden daha hızlı gitmemizi sağlar. acaba bu psikolojinin bir ismi var mıdır?
devamını gör...
istanbul
birsen tezer'in gece gece aklıma gelen parçası.
devamını gör...
ramizdayiniz
kendisini burada görmekten çoook mutlu olduğum için nickaltı açılışını da kimseye bırakmak istemedim.
kafa sözlük için büyük bir kazanım bana göre.
"udemy ücretsiz kurs bildirme ağı" başlığında onu sık sık göreceğiz. normalde ücretli görünen faydalı kursların kuponlarını bulup ücretsiz olarak faydalanmanız için paylaşan süper bir yazardır kendisi. bakın başlamış bile #847797.
sadece bu kadar mı ?
asla, müzik zevki de çok iyidir, çok kaliteli tanımlar gireceğinden şüphem yok.
hoşgeldi ve karması bol olsun diyorum.
kafa sözlük için büyük bir kazanım bana göre.
"udemy ücretsiz kurs bildirme ağı" başlığında onu sık sık göreceğiz. normalde ücretli görünen faydalı kursların kuponlarını bulup ücretsiz olarak faydalanmanız için paylaşan süper bir yazardır kendisi. bakın başlamış bile #847797.
sadece bu kadar mı ?
asla, müzik zevki de çok iyidir, çok kaliteli tanımlar gireceğinden şüphem yok.
hoşgeldi ve karması bol olsun diyorum.
devamını gör...
ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler
türkiye'deki güncel versiyonu ekmek bulamıyorlarsa ev ve araba alsınlardır.
(bkz: ev ve araba almanın artık çok kolaylaştığını anlatacağız)
(bkz: ev ve araba almanın artık çok kolaylaştığını anlatacağız)
devamını gör...
anosmi
kişinin koku alamama durumudur. genel olarak grip nezle dönemlerinde rastlamakta olduğumuz durumdur lakin artık covid vesilesiyle çoğu hastanın yaşadığı durumdur.
devamını gör...
lord of the portakals miğfer dibi
iyi güldüm yine eline koluna sağlık
ama filmde alt yazı hatası olmuş gibi geldi bana. beyazlara bürünmüş amca için mellisho yazmışsın. portakal reçeli olasın emi * o sahne hariç muazzam iş çıkarmışsın. *
gandalf'a baktıkça hala gülüyorum yahu. tut portagalları! and the oscar goes to mellisho...
ama filmde alt yazı hatası olmuş gibi geldi bana. beyazlara bürünmüş amca için mellisho yazmışsın. portakal reçeli olasın emi * o sahne hariç muazzam iş çıkarmışsın. *
gandalf'a baktıkça hala gülüyorum yahu. tut portagalları! and the oscar goes to mellisho...
devamını gör...
bir yazar ya da şair neden yazma ihtiyacı duyar sorunsalı
çünkü insan,
insanla yaşar,
paylaşmak ister,
bilinmek ister, öyle ya da böyle,
en kibirlisi bile.
sahi siz neden yazıyorsunuz?
insanla yaşar,
paylaşmak ister,
bilinmek ister, öyle ya da böyle,
en kibirlisi bile.
sahi siz neden yazıyorsunuz?
devamını gör...
hayal kırıklıklarının başkenti
2001 yılında yılmaz erdoğan ve ömer faruk sorak tarafından çekilen ve yılmaz erdoğan tarafından senaryosu yazılan vizontele filminde geçen bir tanımlamadır.
arkadaşları ile bazı bazı içen ve belediye başkanı nazmi doğan’ın büyük oğlu olan ahmet kardeşi rifat’ın şehit olması üzerine hidayete ermeden önce yeşillik bir alanda rakı içerken söyler bu sözü.
sözün asıl sahibi lisedeki afyonlu edebiyat öğretmeni sadık hocadır. akıl kalmıştır hakkari için yapılan bu tanımlama zira fazlasıyla gerçektir. onca yıl boyunca akıldan çıkması anlattığı hakikat yüzündendir.
üçüncü dakikada atılan nefis kafa golüyle pelerin sahibi bir balerinin uçuşan saçlarına sarılarak gelen çağrışımlar bu tanımlamayı daha da gerçek, bir o kadar da yaralayıcı hale getirir. izmir’de içilen çay o ara yenen golün tesellisi olur.
ve aslında kaybedenlerin, eksik kalanların, ziyan olduğunu düşünenlerin, kavuşamayanların, uzaktan bakanların yaşadığı her yer hayal kırıklıklarının başkenti sayılır.
başkenti sokaklarında başımızın üzerinde bir şapka olmadan gezerken ince belli bardaktan rakı sunanımız olsa keşke.
fakat güzel içiyor adam!
arkadaşları ile bazı bazı içen ve belediye başkanı nazmi doğan’ın büyük oğlu olan ahmet kardeşi rifat’ın şehit olması üzerine hidayete ermeden önce yeşillik bir alanda rakı içerken söyler bu sözü.
sözün asıl sahibi lisedeki afyonlu edebiyat öğretmeni sadık hocadır. akıl kalmıştır hakkari için yapılan bu tanımlama zira fazlasıyla gerçektir. onca yıl boyunca akıldan çıkması anlattığı hakikat yüzündendir.
üçüncü dakikada atılan nefis kafa golüyle pelerin sahibi bir balerinin uçuşan saçlarına sarılarak gelen çağrışımlar bu tanımlamayı daha da gerçek, bir o kadar da yaralayıcı hale getirir. izmir’de içilen çay o ara yenen golün tesellisi olur.
ve aslında kaybedenlerin, eksik kalanların, ziyan olduğunu düşünenlerin, kavuşamayanların, uzaktan bakanların yaşadığı her yer hayal kırıklıklarının başkenti sayılır.
başkenti sokaklarında başımızın üzerinde bir şapka olmadan gezerken ince belli bardaktan rakı sunanımız olsa keşke.
fakat güzel içiyor adam!
devamını gör...
normal sözlük gartic.io etkinlikleri
#683948 çok güldüm ya.* geleceğin ressamlarını keşfedebileceğimiz bir oyundu gerçekten.* tekrarını bekliyorumm.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
zamanı bol olan, yazmaktansa okumayı yeğleyen yazarlardan oluşan grup.
zamanı bol olan başvursun, değişsinler.
bayrak yarışı gibi.
ben yazmayı seviyorum.
kalan zamanımda, sevdiğim yazarları beğeniyorum, sonra vınnn.
çünkü, +40 yaş olunca işler bitmiyo biliyonuz mu?
siz şimdi bolca yayılın.
zamanı bol olan başvursun, değişsinler.
bayrak yarışı gibi.
ben yazmayı seviyorum.
kalan zamanımda, sevdiğim yazarları beğeniyorum, sonra vınnn.
çünkü, +40 yaş olunca işler bitmiyo biliyonuz mu?
siz şimdi bolca yayılın.
devamını gör...
köpek saldırısında yapılması gerekenler
köpek saldırısını zarar görmeden savuşturabilme yöntemleridir.
bu duruma sabahın ilk ışıkları ile sahil şeridinde koşu yaptığımdan ya da bisiklet sürdüğümden dolayı bir çok kez maruz kaldım. çok tavsiye okudum. inanın bir çoğu işe yaramıyor. bir köpekte yarayan diğerinde yaramıyor.
söz konusu tek köpek ise sığınılacak bir yer yoksa, hareketsiz kalma ya da yerden taş alır gibi yapma, o da çözüm olmuyorsa çantanızı oda yoksa artık kolunuzu feda etme zamanı gelmiştir fakat genelde bir sorun olmuyor.
kalabalık köpek çetesi ise inanın çözüm yok. köpeklerin insafına kalmışsınız. iki kez yaşadım. ilkinde allahtan birileri aracını durdurdu da yardım etti. diğerinde de kendimi kayalıklara attım. allahtan gelemediler. kış vakti elbiselerle denize girecektim.
bu duruma sabahın ilk ışıkları ile sahil şeridinde koşu yaptığımdan ya da bisiklet sürdüğümden dolayı bir çok kez maruz kaldım. çok tavsiye okudum. inanın bir çoğu işe yaramıyor. bir köpekte yarayan diğerinde yaramıyor.
söz konusu tek köpek ise sığınılacak bir yer yoksa, hareketsiz kalma ya da yerden taş alır gibi yapma, o da çözüm olmuyorsa çantanızı oda yoksa artık kolunuzu feda etme zamanı gelmiştir fakat genelde bir sorun olmuyor.
kalabalık köpek çetesi ise inanın çözüm yok. köpeklerin insafına kalmışsınız. iki kez yaşadım. ilkinde allahtan birileri aracını durdurdu da yardım etti. diğerinde de kendimi kayalıklara attım. allahtan gelemediler. kış vakti elbiselerle denize girecektim.
devamını gör...
fransız ihtilali
öncelikle devrimi 1770 lerden 92 ye kadar anlatacağım, yani ilk safhaları, eğer rağbet görürse daha sonra ki kısımlarını da yazarım. yazmama sebebim sözlükte ki diğer arkadaşlar 92 sonrasına fazlasıyla değinmiş en azından gördüğüm kadarıyla.
fransız devrimi, halk egemenliği adına monarşi mutlakiyete karşı ilk etkili meydan okumayı başlatmıştır. bu yüzdendir ki bu devrimin önemi büyüktür efendim. bu ihtilal o kadar büyük boyuta ulaşmıştır ki, devrim bittikten sonra dahi uzun yıllar boyunca cumhuriyetçilik ülküsü başka avrupalı ülkere kadar sıçramıştır. avrupa tarihçisi john merriman modern milliyetçiliğin köklerini bu ihtilalin başarısı olarak görür.
devrimci gruplar ihtilalin fransa da başlaması olayını bugün bile abartıyorlar. kurtarıcı niyetli savaşlar fetih savaşlarına döndü yani burada şunu diyebiliriz aslında; ihtilal öyle sanıldığı gibi, fikir olarak ihtilalin son bulduğu halde ortaya çıkmadı.
fransız devrimi kaçınılmaz mıydı? hayır aslında değildi ama daha önce yaşanan olaylar insanların buna zorunda hissetmesine sebep olmuştu. 1780 dolaylarında ekonomik kriz ve başka sebeplerle birlikte bu olay tamamen patlak verdi. tabii bundan önce şu sebepleri de sayabiliriz; soylu ayrıcalıkları, yolsuz kraliyet memurları(yani istendiği gibi başa getirilip para aklamasına izin verilen memurlar), lonca tekelleri gibi. aydınlanma çabaları bir süre sonra görüyoruz ki bir siyasal eyleme dönüşmüştür. hani kaçınılmaz mıydı diye demiştim ya tam olarak söylediğim bunu açıklıyor. kısaca akışa bırakılan kar topu gitgide büyümüştü.
1775 dolaylarında halk ufaktan bi ayaklanmıştı, fiyatlar yükselince halk pençesini göstermişti. burada turgot adlı önemli bir adamdan bahsedebiliriz, özgürlük babında ayak bağı kurumları kaldırmak istedi. kendisi maliye bakanıydı, kararnameleri loncaların lağvedilmesi(kaldırılması) kararı alana kadar seviliyordu diyebiliriz. ama bu son maddeyle suyunu çıkarmış, öyle ki soylular dahi ayaklanmıştı. bu konu hakkında daha çok şey yazmak istesem de kafa ağrıtmadan olayın göbeğine inelim.
fransız devrimini soylu isyanı adı verilen ayaklanma başlatmıştır. xvı. louis zamanında olmuştur. bu kral ile paris parlamentosu barça-madrid kapışması yaşamıştı adeta. kralın états generaux(eski parlamento)'u toplaması büyük dikkat çekmiş kamuoyu krala karşı birleşmişti öyle ki ihtilalin ilk eylemi budur.
kısaca maddeler halinde sonra ki olaylardan bahsedelim:
-bu olayları önce bastille baskını takip etmiştir.
-ardından 4 ağustos 1789 da feodal rejimi kaldırıldı
-26 ağustos 1789 da yurttaş hakkı bildirisi yayınlandı
-paristen versaya yürüme olayları oldu (çoğunluğu kadın olup silahlı çatışma istemişlerdi, gerçekten büyük bir cesaret)
-1791 de yeni bir anayasayla, mutlak hakimiyet yerini anayasal monarşiye bıraktı. eski rejimin artık ortadan kalktığı netleşti
-kralın(xvı. louis) kaçması
-kurucu meclisin kurulması(fazla dayanamamıştır o yüzden çok büyük önem arz etmez)
-kralın kaçmasından sonra yasama meclisi kuruldu
-meclisin ortaya çıkışıyla cumhuriyetçiler mart 1792 de çoğunluğa ulaşıp solcu olarak adlandırılıldırlar, monarşistler ise sağcı olarak görülüyordu.
bundan sonra ki kısımları belirttiğim gibi yeterince açıklamışlar. ancak rağbet görürse eklemeler yaparım.
fransız devrimi, halk egemenliği adına monarşi mutlakiyete karşı ilk etkili meydan okumayı başlatmıştır. bu yüzdendir ki bu devrimin önemi büyüktür efendim. bu ihtilal o kadar büyük boyuta ulaşmıştır ki, devrim bittikten sonra dahi uzun yıllar boyunca cumhuriyetçilik ülküsü başka avrupalı ülkere kadar sıçramıştır. avrupa tarihçisi john merriman modern milliyetçiliğin köklerini bu ihtilalin başarısı olarak görür.
devrimci gruplar ihtilalin fransa da başlaması olayını bugün bile abartıyorlar. kurtarıcı niyetli savaşlar fetih savaşlarına döndü yani burada şunu diyebiliriz aslında; ihtilal öyle sanıldığı gibi, fikir olarak ihtilalin son bulduğu halde ortaya çıkmadı.
fransız devrimi kaçınılmaz mıydı? hayır aslında değildi ama daha önce yaşanan olaylar insanların buna zorunda hissetmesine sebep olmuştu. 1780 dolaylarında ekonomik kriz ve başka sebeplerle birlikte bu olay tamamen patlak verdi. tabii bundan önce şu sebepleri de sayabiliriz; soylu ayrıcalıkları, yolsuz kraliyet memurları(yani istendiği gibi başa getirilip para aklamasına izin verilen memurlar), lonca tekelleri gibi. aydınlanma çabaları bir süre sonra görüyoruz ki bir siyasal eyleme dönüşmüştür. hani kaçınılmaz mıydı diye demiştim ya tam olarak söylediğim bunu açıklıyor. kısaca akışa bırakılan kar topu gitgide büyümüştü.
1775 dolaylarında halk ufaktan bi ayaklanmıştı, fiyatlar yükselince halk pençesini göstermişti. burada turgot adlı önemli bir adamdan bahsedebiliriz, özgürlük babında ayak bağı kurumları kaldırmak istedi. kendisi maliye bakanıydı, kararnameleri loncaların lağvedilmesi(kaldırılması) kararı alana kadar seviliyordu diyebiliriz. ama bu son maddeyle suyunu çıkarmış, öyle ki soylular dahi ayaklanmıştı. bu konu hakkında daha çok şey yazmak istesem de kafa ağrıtmadan olayın göbeğine inelim.
fransız devrimini soylu isyanı adı verilen ayaklanma başlatmıştır. xvı. louis zamanında olmuştur. bu kral ile paris parlamentosu barça-madrid kapışması yaşamıştı adeta. kralın états generaux(eski parlamento)'u toplaması büyük dikkat çekmiş kamuoyu krala karşı birleşmişti öyle ki ihtilalin ilk eylemi budur.
kısaca maddeler halinde sonra ki olaylardan bahsedelim:
-bu olayları önce bastille baskını takip etmiştir.
-ardından 4 ağustos 1789 da feodal rejimi kaldırıldı
-26 ağustos 1789 da yurttaş hakkı bildirisi yayınlandı
-paristen versaya yürüme olayları oldu (çoğunluğu kadın olup silahlı çatışma istemişlerdi, gerçekten büyük bir cesaret)
-1791 de yeni bir anayasayla, mutlak hakimiyet yerini anayasal monarşiye bıraktı. eski rejimin artık ortadan kalktığı netleşti
-kralın(xvı. louis) kaçması
-kurucu meclisin kurulması(fazla dayanamamıştır o yüzden çok büyük önem arz etmez)
-kralın kaçmasından sonra yasama meclisi kuruldu
-meclisin ortaya çıkışıyla cumhuriyetçiler mart 1792 de çoğunluğa ulaşıp solcu olarak adlandırılıldırlar, monarşistler ise sağcı olarak görülüyordu.
bundan sonra ki kısımları belirttiğim gibi yeterince açıklamışlar. ancak rağbet görürse eklemeler yaparım.
devamını gör...
tanımlara özel mesaj yoluyla bruh deme isteği
can sıkıntısı bünyede haddinden fazla olduğu zamanlarda zuhur eden istektir. böyle durduk yere tanımları okuyup özel mesaj yoluyla ''bruh'' tepkisi vermeyi ister insan. ama utancından yapamaz ve hevesi kursağında kalır, sessizce oturduğu yerde büzülür...
devamını gör...
hilafet isteyen 4 kadının gözaltına alınması
içeriye almışken biraz terletsinler o ablaları, biraz üstlerine gitsinler mümkünse.
ah ulan eski türkiye, eskiden yapsalar bu hareketi, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten içerde geberip giderlerdi ne güzel.
ülke'nin hukuk sisteminin içinden geçince malum yönetim, böyle biyolojik atıklar haber oluyor ne yazık ki.
ah ulan eski türkiye, eskiden yapsalar bu hareketi, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten içerde geberip giderlerdi ne güzel.
ülke'nin hukuk sisteminin içinden geçince malum yönetim, böyle biyolojik atıklar haber oluyor ne yazık ki.
devamını gör...
menemen soğanlı mı olur soğansız mı sorunsalı
soğanlı olur. ben biraz patates katıp nişastasını salmasıyla biraz şekerimsi bir tad vermesini daha çok seviyorum. patatessiz de güzel ama mevsiminde.
devamını gör...
türklerin katledilerek müslüman olması
tarih kitaplarında pas geçilen,saptırılan olay.kimse dini gücünü başkasına vermez.
akıl ve mantığınızı kullanın.siz kağan'sınız.tengri inançına göre ailenizde kut,yani seçilmişlik var.tengrizm ile milyonlarca insanın üstünde etkiniz var.neden durup dururken arap milletinin dinine inanırsınız?neden gücünüzü kaybetmek istersiniz?dini gücü kendi ailenizden alıp halifeye neden verirsiniz?sırf dinler "çok benzediği"için mi?
tengrizmi savunmuyorum bençe saçma unsurları olan bir din ama güzel yanları da var doğayla dost olması vsvs.sadece bir ley soruyorum.
şimdi düşünsene ingiliz klisesi anaa bizim dinimiz rus klisesine negada benziii la,alın kilisemizi size verek rusya klisesi demesi gibi bişey.
akıl ve mantığınızı kullanın.siz kağan'sınız.tengri inançına göre ailenizde kut,yani seçilmişlik var.tengrizm ile milyonlarca insanın üstünde etkiniz var.neden durup dururken arap milletinin dinine inanırsınız?neden gücünüzü kaybetmek istersiniz?dini gücü kendi ailenizden alıp halifeye neden verirsiniz?sırf dinler "çok benzediği"için mi?
tengrizmi savunmuyorum bençe saçma unsurları olan bir din ama güzel yanları da var doğayla dost olması vsvs.sadece bir ley soruyorum.
şimdi düşünsene ingiliz klisesi anaa bizim dinimiz rus klisesine negada benziii la,alın kilisemizi size verek rusya klisesi demesi gibi bişey.
devamını gör...
rights of man
dilimize insan hakları olarak çevrilmiş olan ve iki ciltten oluşan thomas paine eseri. ilk kısmı 1791 yılında yayımlanmıştır ve veraset sistemine bir taşlama niteliği taşır. eserin ikinci kısmı ise bir yıl sonra yayımlanmıştır ve ingiltere'de büyük bir galeyana sebep olur. pain, ikinci kısımda yasaların sorgulanabilir olması gerektiğini, toplumun alt tabakası olarak görülen yoksul sınıfın sorunlarını ve haklarını ele almış; mutlak ve sorgulanamaz bir yönetimi reddetmiştir. eser, özünde ihtilal karşıtı açıklamalar yapan edmund burke'a yönelik bir eleştiri ve fransız ihtilalinin haklı sebeplerini aktarmak üzerinedir. çoğu eserinde olduğu gibi paine onlarca satan bu kitaptan tek kuruş bile para almamayı tercih etmiştir.
--- alıntı ---
“there never did, there never will, and there never can, exist a parliament, or any description of men, or any generation of men, in any country, possessed of the right or the power of binding and controlling posterity to the "end of time," or of commanding for ever how the clauses, acts or declarations by which the makers of them attempt to do what they have neither the right nor the power to do, nor the power to execute, are in themselves null and void. every age and generation must be as free to act for itself in all cases as the age and generations which preceded it. the vanity and presumption of governing beyond the grave is the most ridiculous and insolent of all tyrannies. man has no property in man; neither has any generation a property in the generations which are to follow.”
--- alıntı ---
--- alıntı ---
“there never did, there never will, and there never can, exist a parliament, or any description of men, or any generation of men, in any country, possessed of the right or the power of binding and controlling posterity to the "end of time," or of commanding for ever how the clauses, acts or declarations by which the makers of them attempt to do what they have neither the right nor the power to do, nor the power to execute, are in themselves null and void. every age and generation must be as free to act for itself in all cases as the age and generations which preceded it. the vanity and presumption of governing beyond the grave is the most ridiculous and insolent of all tyrannies. man has no property in man; neither has any generation a property in the generations which are to follow.”
--- alıntı ---
devamını gör...
babayla girilen diyaloglar
+rüyamda ............... işte yanımda da para olmayınca ödeyemedim sinirlendim adamlara.
-ben sana sürekli dışarı çıkarken paran var mı vereyim mi diye sormuyor muyum ?
+baba rüyamda gördüm ne alakası var onunla?
- her zaman yanında bulunacak. rüyada da olsa kimsenin önünde öyle çaresiz kalıp başını eymeyeceksin.
-ben sana sürekli dışarı çıkarken paran var mı vereyim mi diye sormuyor muyum ?
+baba rüyamda gördüm ne alakası var onunla?
- her zaman yanında bulunacak. rüyada da olsa kimsenin önünde öyle çaresiz kalıp başını eymeyeceksin.
devamını gör...
