1950 - 1990 yılları arasında çekilmiş olan türk sineması, yeşilçam filmleri olarak kabul edilir. türk sinemasının gelişimine önemli katkıları bulunan filmlerdir. bu filmler arasında dram olanı, aşk olanı, komedi olanı da vardır. ulusal kanallarda ve kanallarda yoksa da internet ortamında seyredilebilen yapımlardır.
devamını gör...

şu fantezi en baba porno yapımcılarının aklına gelmemiştir ki o kadar seçici olduğum halde şöylesine hiç denk gelmedim. hep cilve yapan kadın ve aç bir erkek... aga bu nedir yaa. kıl diplerine kadar zevk alacak demek nasıl bir hayal gücüdür.
devamını gör...

evet gittiler.
geldikleri gibi de değil üstelik, kaçarak gittiler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bayramımız kutlu olsun şimdi bi'kuple ozan-kenan doğulu kardeşlerden 10. yıl marşı demlenelim.

tık tık
devamını gör...

şimdi "az önce gitti" desem olmuyor, sıcaklığı baki. beraber ölelim dediğiniz bir insan "tamam ama yarın" diyorsa gitmemiş oluyordur di mi?

çok sıcak, sıcaklığı da baki.
hımm, demişim zaten bunu.
o iki çocuk beni anlıyor mu acaba? anladılar mı? daha önceki hiçbir şeye benzemediğini bunun? bunun diyorum çünkü komplike bişi bu, dallarına ayıramam, ben sen o diyemem, tümleşik bişi, kaos gibi ama daha hoş kokulusu.
böyle bi tuhaf, böyle bi bizlik.
neyse, yarın müsait olursak ölcez biz.

reenkarnasyon çok güzel sen de gelsene?
devamını gör...

herkesin elinde internet var. ilk olarak yaşadığınız bölgeyi geniş çaplı ele alarak gezilebilecek tarihi, doğal güzelliği vb. olan yerleri listeliyorsunuz. sonra bunları size en yakın olandan en uzak olana doğru sıralıyorsunuz. ufak bir sırt çantası alıyorsunuz. içerisine, çay ya da kahve dolu bir termos, bir adet kitap, atıştırmalık bir şeyler koyuyorsunuz. yolculuğa hazırsınız arkadaşlar. önceliğimiz bizi zorlayacak mesafeye gelene kadar yürümek arkadaşlar. yürüyüş çok faydalı bir aktivite. gittiğiniz yerde oturup, içeceğinizi yudumlayıp tercihe göre kitabınızı okuyarak aktif dinlenmenizi yapıyorsunuz. herkesin elinde telefon da var. gittiğiniz yeri ön plana çıkaran fotoğraflar çekiyorsunuz (selfie değil). hatıra kalması açısından bir tane selfie çekebilirsiniz ama abartmayın lütfen. bu çektiğiniz fotoğrafları düzgün bir şekilde arşivleyerek kendinize minik bir fotoğraf koleksiyonu yapmaya başlıyorsunuz. gidilecek yerlerin mesafesi arttıkça, eğer imkanınız varsa bir bisiklet edinip bisikletle gitmeye başladınız mı, a'dan z'ye ucuz, kaliteli ve sağlıklı bir hobi edinmiş oluyorsunuz. arz ederim.
devamını gör...

(bkz: analitik düşünme)
devamını gör...

kafam hep çiçek.. ismimle kesinlikle alakalı..
devamını gör...

1 lira düşse alırım;çünkü fakirim.
devamını gör...

ıspanaklı börek.
devamını gör...

bu ayrimcaliklar ne zaman bitecek.hepimiz insanız hepimiz kardeşiz açık ,kapalı,farketmeden yapmayın lütfen şöyle .içi temiz olsun insan olsun ilkönce açık kapalı farketmez .
devamını gör...

sarı rengin parlak ve berrak bir tonuna verilen isim.
devamını gör...

araştırmacıların bireyin tutum davranış ilgi yetenek ve beceri gibi konularda ölçüm yapmalarını sağlayan hem kültüre bağlı insan davranışları ile ilgili olguları hem de olguların ifadesinin yöneticilik olan belirli bir veri kümesinin nicel ve nitel açıdan sınıflandırmak ya da ölçmek için oluşturulan ölçü birimidir.
devamını gör...

kapitalizm = modern kölelik mesajını verdiğini düşündüğüm baş yapıt.

analiz edersek;

*anime, ruhların ve köleleştirilmiş insanların çalıştığı "bathhouse" denilen başka boyuttaki büyülü bir yerde geçiyor. burası bir işletme.

*bathhouse parası olan ruhlar için hizmet veren otel-hamam karışımı bir yer, ve kuvvetli cadı-ruh yubaba tarafından yönetiliyor. yubaba patron.

*yubaba, bir şekilde o mekana gelen ve kendisinden iş isteyen herkese iş vermek zorunda. yani işletmesini büyütüyor, mavi yakalı işçilerden oluşan ordusuyla sürekli daha çok ve daha çok para kazanıyor.

*bu işletmede yolunu kaybetmiş insanlar kadar, diğer ruhlar da çalışıyor. yani din dil ırk önemli değil. önemli olan işletmenin para kazanması ve büyümesi.

*çalışanların çoğu bencil. 2 parça altın görünce götü başı dağıtıyor, birbirlerini eziyorlar. mavi yakalının yükselme hayalinden dem vuruluyor.

*yubaba, müşteriler altın dağıttığı zaman bile bunların çoğunu "masraflar" bahanesi ile çalışanlarından geri topluyor. ne olursa olsun patron aslan payını alıyor. işçiler saklayabildikleriyle kalıyorlar.

*bathhouse'a varmadan önce terkedilmiş karnavaldaki büyülü yiyecekleri gören chihiro'nun ebeveynleri yemeye başlıyor ve durmuyorlar. gittikçe hızlanıyorlar, oburlaşıyorlar, insanlıktan çıkıyorlar ve domuza dönüşüyorlar. sonraki zamanlarda öğreniyoruz ki, bu şekilde domuza dönüşen bir çok insan var. burda tüketim kültürüne dair çok güzel bir mesaj veriliyor. birileri para harcayacak ki bu çark dönsün. ve bu olgu "yemek yiyerek" gösteriliyor. hızlı, aç gözlüce ve silip süpürerek.

*chihiro bathhouse'a vardığında iş bulana kadar herkes kendisine kötü davranıyor. itiliyor, kakılıyor, garipseniyor, kovalanıyor. ne zaman ki yubaba kendisine iş veriyor, o zaman düzen yerine oturuyor. chihiro o garip dünyadaki yerini buluyor. anime bize diyor ki; eğer zengin değilsen bu düzen için çalışacaksın. eğer patron değilsen işçisin. ikisi de değilsen hiçbir şeysin. ya paran olacak, ya da bu makinenin bir parçası olmak zo-run-da-sın.

*yubaba, iş verdiği kişilerin gerçek isimlerini büyü ile çalıyor ve onlara yeni bir isim veriyor. bu bir kontrat yerine geçiyor. mesela chihiro'ya "sen" ismi veriliyor. ismi çalınan kişi, mucizevi bir şekilde ismini hatırlayana kadar sonsuza kadar bathhouse'da yaşamak ve çalışmak zorunda. burada bireyselliğin önemsizliğini ve işçi kimliğiniz olduğu sürece adam yerine konulabileceğinizi, kim olduğunuzun sistem için önemi olmadığını görüyoruz. tarih boyunca isimlerini hatırlayarak bu kölelikten kurtulabilen 2 kişi var, bunlar da haru ve chihiro. ve bunu sadece birbirlerine yardımcı olarak yapabiliyorlar. burda işçi sınıfının birleşirse daha çok hak elde edebileceği ima ediliyor.

*bathhouse'da her şey altın ile dönüyor. çünkü para dünyanın bir numaralı gücü, tek amacı. parası olan müşteri ne kadar iğrenç olursa olsun etrafında pervane olunuyor. hatta en zenginlerini bizzat yubaba karşılıyor. bir gün bathhouse'a gelen balçık ve kir içindeki ruh (stink spirit) buna çok güzel bir örnek.


parasını fazlasıyla ödüyor ve kendisini temizleme çalışmaları başlıyor. en sonunda chihiro'nun büyük çabalarıyla içindeki inanılmaz büyüklükteki pislik ve hurda kütlesi çıkarılıyor. ruh hemen ardından özgür oluyor ve uçmaya başlıyor. tüketimin ruhumuzda yarattığı çürüme ve pislik birikimine bir gönderme yaparken, aynı zamanda doğayı çürütmemiz de anlatılıyor bize.

*en sonunda chihiro ismini geri alıyor ve bu olduğu anda serbest bırakılıyor. çünkü bireyselliğini yeniden kazanan bir insan olarak artık üretim bandında yeri kalmıyor. chihiro ailesini kurtarıyor, ve gerçek dünyaya geçiş yapıyor.

*10 yaşında ulaştığı bu nirvana sonrasında ailesi ile giderken bir şeyi daha farkediyoruz. en baştan beri ev almaya gidiyorlar. kendileri küçük orta halli bir aile. ilk evlerini alacaklar. klasik bir amerikan (japon) rüyasına doğru giderlerken yolculuğumuz sona eriyor.

2 kere izledim, her seferinde yeni bir şeyler buldum kendisinden. kimsenin kaçırmamasını tavsiye ediyorum efendim.
devamını gör...

sana ne lazımdı? ne yapmalarını isterdin? olta başlıklardan da gına geldi artık. cinsiyetçi olmanızı da şiddetli kınıyorum vali bey.
devamını gör...

(bkz: kızlarsoruyor.com)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

öğrenciler tüm gün evde ve tüm gün masanın başında derse odaklanmak o kadar zor ki. ilk birkaç ders takip etmeye çalışsan bile özellikle eğitim dili ingilizceyse muhakkak bir yerden sonra kopuyor. bilmediğin birkaç kelime çıksa onu araştırayım derken ders kaçıyor. odaklanmayı kaybediyorsun ve dersi takip edemiyorsun. tembellikle alakası yok yani. ha bir de aile faktörü var. pandemiden dolayı aile bireylerinin çoğu evde olduğu için ister istemez ses oluyor.

biraz da öğrencilerin psikolojilerini düşünmek gerek. dışarıda mükemmel bir doğa var fakat dışarı çıkamıyorlar, sosyalleşmek desen zaten 0 çünkü okul yok.
devamını gör...

çok medeni bir şekilde boşanıyorlar en çok o dikkatimi çekiyor. adliyeden çıkınca kahvaltıya giden dahi var. işte böyle örnek olun diyorum içimden.
devamını gör...

pandemi başından beri dahil olduğum durum. tükenmişlik , hiçlik ve umutsuzluk duygusunun dibini yaşıyorum. *
devamını gör...

hep aynı kalsa acılar,
insanoğlu nasıl yaşar?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim