osmanlı imparatorluğunda devletin başına geçecek olan şehzadenin (padişahın oğullarından biri) yani tahtın varisinin belirlenmesi için koyulan kurallardır.
devamını gör...

t: bell hooks'un ilk olarak 2000 yılında yayınlanan kitabının ismidir. orijinal ismi ''feminism is for everybody''dir.

yazar, kısa bir girişten sonra feminizmi ''feminizm cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürüyü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir harekettir.'' sözleriyle tanımlıyor. bu sözlerden, feminizmin erkek düşmanlığı olmadığını ve sadece kadınlar için de var olmadığını anlıyoruz. zaten bence feminizm'i çok yanlış anlayıp yanlış bir şekilde temsil eden fazla kişi var günümüzde. feminizm, sadece tüylerini almamak ya da 'bayan demeyeceksin' demek olamaz. daha büyük amaçları var lakin dediğim gibi günümüzde hem yanlış temsil edilmesinden hem de ön yargıdan dolayı yanlış anlaşılıyor.

feminizm, erkekleri ya da kadınları değil, düşüncelerinde yer edinen ve doğdukları andan itibaren kendilerine cinsiyet rolü empoze edilen cinsiyetçiliği eleştiriyor. yazar, bu cinsiyetçiliğin sadece kadınları etkilemediğini, erkekleri de fazlaca olumsuz etkilediğinden bahsediyor. tabii bu hareketin içerisinde zaman zaman kendi çıkarını düşünenler olmuş, bazı sarsılmalar yaşanmış ve amaçlarını tam olarak aktaramamışlar fakat ataerki medyanın da feminizmin yanlış lanse edilmesinde çok büyük payı olduğu vurgulanıyor.

yazarın cinsiyetçilik, eşitsizlik, ataerki kavramı gibi konuları, başka konulara da değinerek (ırkçılık, sınıf eşitsizliği vb.) yazması ve yalın bir dil kullanması hoşuma gitti. zaten yazar, literatürde feminizm ile ilgili anlaşılır, yalın dille yazılan bir eser bulunmadığından bu kitabı yazmaya karar vermiş ve adına da ''feminizm herkes içindir'' demiş.
devamını gör...

teşekkür ederim. *
devamını gör...

ağam eğlenir bizimle.
devamını gör...

insanların sonsuzluk kavramını tahayyül bile edemeyişlerini göstermek için alman matematikçi david hilbert'in ortaya attığı bir paradokstur.

buna göre, sonsuz sayıda odası olan ve tüm odaları dolu olan bir otel hayal etmemiz isteniyor. daha sonra, otele gelen yeni bir müşteri bir oda istiyor ama tüm odalar dolu, buna rağmen de sonsuz sayıda oda var. resepsiyonist, her bir odadaki müşteriye kendi oda numarasının bir fazlası numaralı odaya geçmelerini rica ederek bir numaralı odaya yeni gelen müşteriyi yerleştirerek sorunu çözüyor. çünkü n sonsuz sayıda oda olduğu için n'inci odadaki müşteri de (n+1)'inci odaya geçerek problem çözülmüş oluyor.

peki, otelin önüne, içinde sonsuz sayıda yolcusu olan otobüsler peşpeşe park etse ve bu sonsuz sayıda yolcunun her biri için sonsuz sayıda odası olan otelden odalar istense ne olurdu? önce her odadaki müşterileri, en küçük asal sayı olan 2'nin üssüne oda numaralarını koyarak çıkan sonuç numaralı odaya yerleştiriyor. her yeni gelen otobüsün içindeki yolcuları 2'den sonraki asal sayıdan başlayarak bir büyük asal sayıya doğru, her asal sayının üslerine yolcuların koltuk numaralarını alıp çıkan sonuç hangisiyse o numaralı odaya yerleştirmekle bulmuş. örneğin; ilk gelen otobüsün üçüncü koltuğunda oturan bir yolcusunuz diyelim. ilk gelen otobüs olduğu için en küçük asal sayımız 2'nin bir fazlası olan asal sayımız 3'ün üssüne koltuk numaramız olan 3'ü koyarak, çıkan sonuç olan 27 no'lu odaya yerleşmemiz gerekiyor. her bir otobüs için, bu asal sayıları 5, 7, 11 , 13, 17 diye bir arttırarak, yolcuların otobüsteki koltuk numaralarını da üslerine yerleştirerek, çıkan sonuç no'lu odaya yerleştirerek bu döngü sonsuza kadar devam ettiriliyor ve böylece herkese oda vererek bu problem çözülüyor.

ekleme: cözülemeyen sudoku tüm sırrı bozdu ya. cidden her yeni geleni (n+1), (n+2), (n+...) diye yapıştır geç ne uğraşıyorsun asal sayılar, üsler, müşterileri yerinden etmeler filan.

devamını gör...

arçelik robotu oyuncağı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ilkokuldan beri bırakadığım, beni bırakmayan bir karabasan. ilkokul kaçıncı sınıftı tam hatırlamıyorum ama nasıl bu belaya bulaştım hatırlıyorum. komşu kızı fenerbahçeliyim dedi, o zaman ben de fenerbahçeliyim dedim. demez olaydım mınaki. o gün bugün fenerbahçeliyim ben. burdakilerin çoğunun yaşından daha fazla benim fenerbahçe aşkım.

beni bu kadar çok üzen başka bir şey olmadı, ayrılıkları saymazsam. ama bu kadar sevindiren de olmadı, gönül işleri dışında. ne yaparsak yapalım, ne kadar küfür edersek edelim fenerbahçeli olmayı bırakamayız. bugün kederliyiz, sabaha yine her zamanki gibi büyük fenerbahçeliyiz. ama üzmeyin artık beni. ölmeden evvel bir şampiyonluk daha görmek istiyorum ben.
devamını gör...

hadsizlik.
devamını gör...

üniversite öğrencileri olarak yapacağımız şeyler belli, kendimizi geliştireceğiz. üniversitelerde verilen eğitim ile yetinmeyeceğiz.
a101 açar gibi üniversite açarsanız böyle olur işte.
devamını gör...

30a doğru yaklaşınca baba tarafının tırt, anne tarafının has kadro olduğu gerçeğini yaşamak
devamını gör...

tuhaf tanımlar giren, 2008'li olup olmadığı hakkında beni bilgilendirmesini istediğim yazar kardeşimiz.**
edit: bugün girdiği tanımlar ile kendine sövdürmüştür.
devamını gör...

hala görüşüyoruz kendisiyle. ellerimle evlendirdim hatta. umarım çok mutlu olur.
devamını gör...

bu nasıl bir soru yahu? afrika'daki açlığın allah'la ne alakası var? elohim'in bile bu konuda dahli olmadığını düşünüyorum * zeus'un, odin'in, ülgen'in ve dahi diğer tüm tanrıların da bu konuda bir suçu yok. işi tanrılara havale edip, insanın yediği naneleri görmezden gelmek de ne bileyim biraz garip bir tutum.

bir kere dünyadaki dinlerin salt iyilik ve güzellik vaat etmediği aşikar. cehennem kavramı niye var arkadaş? hiç mi düşünmediniz bunu da böyle bir başlık açtınız. işin su geyiği boyutu bir tarafa afrika'daki açlığın sebepleri bellidir. misal şöyle bir kaç anahtar kelime vereyim efendim size; sömürgecilik, kapitalizm, yayılmacılık dahası da var lakin analiz yapma havasında değilim. sömürgeci deyyuslar afrika'daki tarım arazilerini ne hale sokmuş bir araştırın bakalım. iç savaşların, katliamların sonrasında başa getirdikleri kukla yönetimlerin tarım politikaları yüzünden adamlarda verimli toprak kalmadı. yani olay tamamen insan temelli. bu mevzu da allah'ın suçu günahı yoktur. tek suçlu batı emperyalizmidir.

ha şunu da söylemem lazım; güzel kardeşim siz böyle argümanlarla ateist olmuşsanız, yarın bundan daha saçma argümanlarla müslüman, hristiyan, budist falan da olabilirsiniz. sorgulayın diyorsak, saçmalayın demiyoruz yahu *
devamını gör...

salatalık ve erik.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: yok öyle bir şey)
bana şehir efsanesi gibi gelen, gerçeklikten çok uzak hayal dünyasıyla haşır neşir bir bayram. bazı şanslı insanlara **gerçekten nasip oluyormuş bu nimet. anlatsanıza biraz akraba istilasına uğramayınca neler yapıyorsunuz evde? benim aklıma çay yapmaktan başka bir şey gelmiyor.
devamını gör...

"ruhları olmadan, yaşayan ölülere döneceğini iyi bilirdi insanların."

az, s.84
devamını gör...

bir yerlerini yakmaktan ne zaman vazgeçeceksin?
gitti gene bir parmak.
devamını gör...

biz dünyadan gider olduk
kalanlara selam olsun
ama hep böyle gidecekse bu dünya
kalanlara haram olsun.

bedri rahmi eyüboğlu
devamını gör...

aynen şöyle bakardım :
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim