az önce sözlükten aldığım dumur eden bildirim.

beğenilerimi de kısıtlamıştınız, mesajlarımı da kısıtlıyorsunuz! bu sözlük ne yapmak, nereye varmak istemektedir ey ahali? onları yükselttikçe biz düşüyoruz! kendimize gelelim!

not: şaka şaka, yapılan bir şey yok. böyle bir bildirim geliyor ama ne yapalım? yoldaş hocamız öyle uygun görmüş.
sen iste aşı yaptırayım abim.
devamını gör...

sakin olun, bir şey yok, yalnızca teşekkür etmek istediğim için açtığım başlıktır.

teşekkürler.
devamını gör...

türkiyede fikri olanın bilgisi yok ki gelin görün akademide makalesi olan rektörler çoğunlukta olsun demek istediğim tanımdır.
devamını gör...

tabii tabii en bilinen bilgidir bu, ama darwin'i de ekleyin lütfen onu unutmuşsunuz.
devamını gör...

şiirin en can alıcı dizelerini yazıyım dedim ama bir baktım şiirin tüm sözleri insanın içine işliyor.

"sen say ki;
ben hiç ağlamadım,
hiç ateşe tutmadım yüreğimi,
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki;
bütün şiirler gözlerini,
bütün şarkılar saçlarını söylemedi,
hele nihavent,
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi,
bir topak kan gibi adın,
içimin nehirlerinden.."

ahmet hamdi tanpınar
devamını gör...

"bir nehirde iki kere yıkanılmaz ve değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." sözleriyle meşhur olan efesli filozof.
arkesi ateştir.
devamını gör...

kınamak gibi olmasın ama değişik insandır. peynir dediğin şey tek çeşit tadı, görüntüsü olan bir şey değil ki. mesela beyaz peynir sevmezsin eyvallah, kaşar sevebilirsin. ya da 50 çeşit içinden birini sevebilirsin. bu iş öyle peynir sevmiyorum diyip, kestirilip atılacak bir konu değil.*
devamını gör...

"sizi düşündüğü için siz de onu düşünüyorsunuz ." tanımının gerçek olmasını dilemektir.
devamını gör...

... ölmek bile, kendilerine böyle bir görev verilenlerin işidir. kendine oyunlar buldun: başkalarının katılıp katılmadığına aldırmadığın oyunlar. herkesi yargıladın bu oyunlarda. bu arada beni de yargıladın, bana da haksızlık ettin. ben de bir oyun yazsam, sonunda haklı çıkmak için kendini öldürdüğünü söylesem...
oğuz atay - tutunamayanlar.
devamını gör...

hayatı kolaylaştıran web sitelerini bu çatı altında toplayalım yoldaşlar,

1 - elimizde ki malzemeler ile nasıl bir yemek yapacağımızı bize söylüyor,

tık

2 - özel bir mesaj gönderip geride iz bırakmak istemiyor musun ? bu site mesajı gönderdiğin kişi okuduktan sonra kuş olup uçuyor,

tık

3 - bu site youtube da seçtiğiniz videonun istediğiniz saniye aralığını gif yapıyor,

tık

4 - özel karakter havuzundan istediğini al,

tık

5 - makaleleri hızlı okumanın keyfine var

tık

6 - bilgisayarınızdan hangi programları silmenizi gerektiğini bulun

tık

7 - hayatından çıkarmak istediğin eşyaları ihtiyacı olan birine vermek ister misin ?

tık

8 - yatacak yere çok para vermek istemiyorsan bu site tam sana göre olabilir

tık
devamını gör...

#1000000 tüh kaçırdım.

edit: ama ben 8 rakamını çok severim. 1000008. tanımı yaptığım için mutluyum.
(bkz: küçük şeylerle mutlu olmak).
devamını gör...

kaygı bozukluğu teşhisim konulduğu için çok çok mutluyum. önceden kafayı yedim herhalde diyordum şimdi hiç değilse adı kondu ne olduğu belli oldu yani *
devamını gör...

bir vedat türkali romanı. kaleminden çıkan ilk romandır aynı zamanda. 1960 darbesi* öncesinde ülkenin içinde bulunduğu çalkantılı bir dönemde yaşanan bir aşk öyküsünü odağına alan kitaptır.

öncelikle kitabın 750 sayfa olması gözünüzü korkutmasın, hem diyalogların yoğun olması, hem türkali'nin uzun betimlemeler yapmamış olması, hem kitabın sıcak, samimi bir hikayeyi ele alması nedeniyle okuması gayet kolay. özellikle insan ilişkilerindeki çarpıklıkları ve insanların içlerinde taşıdığı kötü, çirkin, aşağılık, o daima aklına geldikçe kovmaya çalıştığı düşünceleri türkali bu kitapta defaatle yüzümüze çarpıyor. bu kitabı öneren* arkadaşım, türkali'nin insanın takındığı maskeleri bir bir ortaya döktüğünü ifade ederek insanı çıplak hissettirdiğini söylemişti. sahiden benzer hisler/olaylar karşısında bizim de aklımızdan geçen o ayıp/çirkin düşünceleri çekinmeden yüzümüze vurmasıyla türkali'nin bizi sürekli savunmasız bıraktığını söylemeliyim. kitabın birçok yerinde, karakterlerin yaşadığı hislerin benzerlerini hissettiğim dönemlerimdeki o ikilemlerim, kaybetme korkum, o aşk karşısındaki aptal ve çocuk hissedişimi yeniden hatırladım, sanki bendim kitaptaki o hisleri yaşayan. sanki kendi kendisiyle amansızca çarpışan o karakter bendim. kitap bu açıdan bana hissettirdikleriyle özellikle insan psikolojisi üzerine çalışan/okuyan arkadaşların okuması durumunda kendilerine önemli katkısı olacağını düşündürmüştür.

benim kitapla ilgili zayıf bulduğum iki nokta oldu; birincisi finali. finale giden yol bana biraz aceleye gelmiş gibi göründü, çok sağlam temeller üzerine inşa edilmemiş gibiydi. bir diğer zafiyet (bu kimisi için kitabın güçlü yönü olarak da kabul edilebilir) vedat beyin cümleleri genel olarak çok kısa, bu da insanın okurken duraksayarak okumasına sebebiyet veriyor ki uzun betimlemelere alışkın okurlar bu durumu biraz yadırgayabilir.

bu kitap vesilesiyle türkali ile tanıştıktan sonra yaptığım birkaç okumada kendisinin sanata ve edebiyata bir toplumsal rol biçtiğini görmüş oldum. bu kitap da aslında özellikle 1960 darbesi sürecine giderken ülkenin içine girdiği karmaşık durum, işçi ve öğrencilerin örgütlenmesi, yer yer didaktik bir anlatım ile mevcut durum karşısında yapılabileceklerin karakterler ağzından anlatılması* gibi unsurlarla vedat beyin edebiyata biçtiği rolün hakkını verdiğini gösteriyor. yine bu bakımdan tarihi olarak o döneme dair bazı ipuçları ediniyor insan ve dahası o dönemi öğrenmeye dair insanda bir merak uyanıyor. bu da şüphesiz edebiyatın insanı herhangi bir şekilde herhangi bir yöne doğru harekete geçiren yönünü* ortaya koymasıyla kitabın bir diğer zengin özelliği olarak ifade edilebilir.

velhasılı uzun bir kitap gibi görünerek insanın gözünü korkutsa da hem sürükleyici dili hem sıcak ve samimi bir hikayeye sahip olması hem çok çarpıcı psikolojik tahlilleri hem de tarihimizin önemli bir dönemine parmak basması sebebiyle okunması insana ciddi katkılar sunacak bir romandır bu.*
devamını gör...

geneli sınıf öğretmeni ünvanı ile istihdam edilirler. kimi kadrolu kimi sözleşmeli kimi de ücretli öğretmenlik yapar.
devamını gör...

anakin ve r2-d2
devamını gör...

kimse götürmeyecek beni kırlangıçların şölenine. uçmayı hayal eden kuş, ölmek üzere...
füruğ ferruhzad
devamını gör...

manikür yapmak.
kayıyor, bari bakımsız kaymasın.
hareketli şarkı açıp, dans etmek.
üstümüze toprak atmalarını mı bekleyecektik?
devamını gör...

ders çalışmak ya da ev işi yapmak. kendimden biliyorum da*.
devamını gör...

adını bugün öğrendiğim çiçek, teşekkürler yaprak sarma fan kılap*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karşıdakine değer vermiyormuşsun gibi gelebilen zarar. oysa b12 eksikliğim var...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim