bakın tüm yazarlar ve çaylaklar. nedensellik ilkesi diye bir şey var. yani geçmişe gidip bir şeyi değiştirdiğinizde zaten daha önce değiştirmiş oluyorsunuz ve sonucu olarak böyle bir dünyaya geldiniz. 12 monkeys dizisini izleyenler anlıyacaktır ama daha uzun anlatmak gerekirse şu (bkz: nedensellik) başlığa veya şu (bkz: nedensellik ilkesi) göz atabilirsiniz.

kısacası o iş biraz sıkar :)
devamını gör...

regl'ın normal bir şey olduğunu anlatmak ve hijyeninin önemini vurgulamak için iyi olmuş dediğim gündür..
devamını gör...

normal yazardır. yaşı belli değildir. moderasyona bir yazar ile ilgili şikayetini dile getirmiştir. sivilcesi var mıdır yok mudur bilinmez. daha önce rahatsız olduğum tanımları çok şikayet ettim oradan biliyorum.
devamını gör...

merhaba sevgili romalılar! iş bu entry ile size bir nebze de olsa yardımcı olarak görselli şeyler aktaracağım...

öncelikle anasayfadan başlayalım...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

size sözlüğü 5 parçaya bölerek anlatmayı amaçlıyorum.
turkuaz renginden başlayalım. karşımızda kafa sözlük yazısı mevcut, kendisine her bastığımızda sayfayı yenilemiş oluruz. hemen altında; akış, gündem, online, rastgele, radyo, kitap-film, sözlük içi, bilgi, müzik, yardım, takip, tematik ve portakal sekmeleri mevcut...

***bu sekmeler mobilde şu şekildedir***

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
online yazısının yanındaki üç noktaya tıklayıp kalan sekmeleri açabilirsiniz.

akış: yazılan son tanımları sol frame'e getiren butondur.
gündem: haber başlıklarının yoğun olduğu ve belli bir tanım sayısına ulaşan başlıkların bulunduğu popüler mekan.
online: anlık sözlükte aktif yazarların listelendiği sekmedir.
rastgele: tanım yazmak istiyorum ama başlık da açasım yok ne yapsam sorunsalına birebir gelen ilaç gibi sekme, kendisine tıkladığınız takdirde size birbirinden farklı 50 başlık sıralayacak, siz butona her bastığınızda başlıklar değişecektir.
radyo: 7/24 yayın yapılan, kulağınızın pasını silebileceğiniz muhabbetli veyahut müzikli sekmemiz. bazen her ikisi de oluyor elbet. kim bilir? konuk bile olabilirsiniz.
kitap-film: kitap ve film adlarını kolayca bulabileceğiniz sekmemiz.
sözlük içi: sözlük içi meseleleri yakınen takip edebileceğiniz sekmemiz.
bilgi: fularımı takarım tanımlarımı okurum tadında biriyseniz bilgi sekmesi tam size göre! ışıl ışıl olmak isterseniz tıklamanız yeterli.
müzik: ruhu biraz olsun yatıştırabilmek adına uğranılan sekmemiz. içinde tür tür parçalar bulabilirsiniz.
yardım: herhangi bir acil durum, duyurulması gereken fikir alınması gereken bir konuda başvurulan etiket. hızlıca verim almak için yardım kategorisi ile ilgili modlardan yardım alabilirsiniz. üstelik sizden yardım talebinde bulunan yazarlar olacaktır. onları da bu sekmeden rahatlıkla bulabilir, belki dertlerine derman olabilirsiniz.
takip: takip ettiğiniz yazarları veyahut başlıkları gösteren sekmedir. sözlük içerisinde yazar takibinin yanı sıra başlık takibi de mümkündür. bunu hemen başlığın sağ üst köşesindeki takip et butonu ile yapabilirsiniz.
tematik: sol cenah ile ilgilenmiyor ve ışıl ışıl olmak istiyorum boğulacaksam da teknik bilgilerde boğulayım diyen yazarlarımızın isteklerine kulak verilerek hazırlanan pırıltılı sekmemiz.
portakal: portakallı içerik cenneti. son 48 saatin en beğenilen tanımlarının sıralandığı sekmedir.

üstteki uzun çubuktan dilediğimiz başlığı arayabilir veyahut başlık açıp @ ile yazar arayabiliriz. arama çubuğumuzun yanındaki büyüteçin bir yanında yer alan aşağı ok işareti detaylı arama butonumuzdur.
mobilde de şu şekilde...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

böylece turkuaz rengi çerçeveyi bitirmiş bulunuyoruz.

***
fıssstık yeşili alanımıza gelelim, burası sözlüğümüzün sol frame'idir ve pek bir ekşını yoktur. siz hangi sekmeye tıklarsanız oranın başlıklarına geçiş sağlar, istatistiklere geçerseniz de o bölümün kendi sekmelerine bölünür.
bu alanın en altına indiğinizde devamı... butonu gelir. tıklarsanız 2. sayfaya geçersiniz.

böylece fıssstık yeşili kutucuğumuzu da bitirmiş bulunmaktayız.

***
hemen altındaki pespembe alanımıza gelelim. bu kısım mobilde şöyle görünür...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

karşımıza istatistikler, puan tablosu, iletişim maili ve instagram ikonu çıkıyor.
iletişim mailine tıklarsanız sizi mail uygulamanıza yönlendirir.
haftalık puan tablosu: bu tablomuz her hafta güncellenir. kraliyet arması için arada bakınız.
instagram ikonu: sizi sözlüğün instagram hesabına ışınlar.
istatistikler: yazar sayıları, tanım sayıları, başlık sayıları, yazarların lokasyonları, ikametleri, yaşları ve daha sayamadığım bir çok özelliği barındıran sekmedir.
bkz:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

böylece pespembe kutucuğumuzu da bitirmiş bulunmaktayız.

***
mavi mavi masmavi, bildirimli, mesajlı, kokpitli alanımıza gelelim şimdi de...

bildirim butonu aldığımız oylardan silinen veyahut yayınlanan tanımlarımıza varası bize her şeyi rapor geçen butonumuzdur.
mesaj ise gelenin gidenin uçanın kaçanın yazdığı veyahut bizim cevapladığımız mesajlardan oluşan kısımdır.
bir de kokpit var ki bu kısım bir miktar kompleks. görünümü şöyledir...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

profilim: sözlük içi size dair her şeyin var olduğu sekmedir. şöyle bir şeydir...*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
hakkında & istatistikler sekmesine göz atalım...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*
bir de bana özel sekmesi altındaki yayında olmayanlar kısmına göz atalım...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

taslaklarım: o anlık yazmak istemediğimiz ve sonraya bıraktığımız tanımlarımızı içeren sekmedir.
sabaha bıraktıklarım: akşamdan yazıp sabah 5 civarı yayınlansın sıcak sıcak görünsün istediğimiz tanımlar için kullanılan sekmedir. tanım butonları arasındaki seçeneklerden bulabilirsiniz.
sildiklerim: öz eleştiri yapıp veyahut artık görünmesin istediğimiz tanımlar için var olan sekmedir.
uçurulanlar: format kurallarına uymayan tanımlarımızın moderasyon tarafından gönderildiği sekmedir. buradan tanımı düzenleyip onaya tekrar sunabilirsiniz.
onay bekleyenler: silinip tekrar düzenlediğimiz tanımların onay sırasında beklerken göründüğü sekmedir. burada tanımımızın onaylanıp onaylanmadığına bakabiliriz.

profil ayarları: lokasyon cinsiyet yaş ve sosyal medya hesaplarımızı ekleyebileceğimiz sekmedir.
*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hesap ayarları: sözlük esabınızla bağlantılı birtakım ayarlar silsilesidir...
*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kafa store sekmesine de göz atalım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

*
takip listem: 1500 karma puanı basıp kafa store'dan takipçi görme özelliğini satın aldığınız takdirde kısa yoldan ulaşabileceğiniz hayran kitlenizin listesidir.
silinenler: formata aykırı görülen ve dahi silinen tanımlarınıza bir şans daha verilen listeye verilen isimdir.
onay bekleyenler: tanım silindiii, düzenlediniz, yayına alınıp alınmadığını takip edeceğiniz sekmedir.
sildiklerim: bunu ben mi yazmışım hiç sanmıyorum deyip de hoşunuza gitmeyen, veya sonra düzenlerim şimdi kimse görmesin dediğiniz tanımların toplandığı alan.

son olarak ukde bırakma olayını anlatıyorum. başlık açma kutucuğuna ilgili başlığı yazıp enterladığınız takdirde karşınıza şöyle bir şey çıkar...

canımız kanımız turunculu bölümümüzde bizi sözlüğümüzün sloganı veee sıkça sorulan sorular karşılıyor.
slogana alıştık ama nedir bu sıkça sorulan sorular?
formattan, radyoya, küfür sınırlarımızdan, benjaminin rus olması ihtimaline kadar her sorunun aydınlığa kavuştuğu alandır. giriniz okuyunuz aydınlanınız.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ukde bırak derseniz kokpit sekmesindeki ukte sekmesine gidecektir.

keyifli sözlükler dilerim.

edit görünümlü büdüt: ayrıca bkz. kafa sözlük arama çubuğu fasiliteleri
ayrıca bkz. entry butonları hakkında
devamını gör...

hayatımın en büyük hayal kırıklıklarından biri olarak yerini almış kişi. o gece sabaha kadar bekledim. artık konuşmayacağını bile bile. sabaha kadar. gözümü kırpmadan. o gece yıktığı güveni tekrar inşa edebilir mi? benim için asla.
devamını gör...

sabah uyanır uyanmaz koca kupa kahve sigara. öğlene kadar en az iki kupa daha. yemekten sonra tekrar. yani akşama kadar nerden baksak 6 kupaya kadar içiyorum. bağımlı mıyım, kesinlikle evet. henüz mükemmel filtre kahveyi bulamadım ama denemeye devam *
devamını gör...

''istediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.''

bülbül adalettir. hakkının yenmemesi gereken masumlardır. ırkçılığa, nefrete, ötekileştirmeye uğrayan herkestir. saksağan ise kitapta zarar veren kişileri simgeler. fakat bu kişilere rağmen bülbülü öldürürseniz ve doğru ile yanlış'ın savaşında ''doğru''yu yok ederseniz, işte bu günahtır.

harper lee tarafından 1960’da yazılmış fakat 1930'lu yılları anlatan çok değerli bir eserdir. dünyadaki ötekileştirilmiş, ön yargıya maruz kalmış insanların kitabıdır. olaylar 9 yaşındaki bir çocuğun bakış açısıyla anlatıldığından samimi ve tatlı bir üslupla yazılıyor fakat yaşanılanlar pek de öyle değil. başta komşusunun evinden çekinen, korkan çocukların yaz tatili anıları anlatılsa da sonrasında hayatın gerçek yüzüyle, o zamanlardaki ırkçı hareketlerle karşılaşıyoruz, fakat 9 yaşındaki scout'un avukat babası atticus bu ırkçılıkla savaşıyor çünkü o zamanlar beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası mahkemede karşılaştığında, galip gelen dünya her zaman beyaz adamınki oluyor. atticus bu haksızlığı biliyor ve çevresindeki insanların ona ne şekilde bakacağını önemsemeden haklı olduğunu bildiği siyah adamın hakkını savunmaya çalışıyor.

tam da bu noktada alttaki alıntıyı paylaşmak uygun olacaktır.

-sen zencileri mi savunuyorsun, atticus?
-elbette savunuyorum. zenci deme, scout. bu kabalıktır.
-okulda herkes öyle diyor.
-bundan böyle o herkesten bir kişi eksilecek.


kitap bana henüz başlamadan kaybettiğimi bilsem bile başlamam gerektiğini bir kez daha gösterdi. çünkü "daha başlamadan yüz yıl önce kaybetmiş olmamız demek kazanmaya çalışmayacağımız anlamına gelmez."
devamını gör...

en ayrıştırıcı, en gaddar, en acımasız, en hata kabul etmez, en kısıtlayıcı noktalama işaretidir.

belki onun suçu değildir bu, belki sürekli uzun tanımlar yazıp bu tanımlar içinde uzun uzun cümleler kuran bir yazar olduğum için benim hoşuma gitmiyordur bu işaret, belki yazdığım cümleler bitmesin istediğim için sevmiyorumdur noktayı. eşeğin sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş. bak yine geldi. neyse bu tanımdaki noktalara aldırmadan yazacağım. bakın bu önemli bir nokta.

nokta; sizin canla başla yazdığınız el emeği göz nuru cümlelerinizi bitirir, hem de hiç acımadan, gözlerinin yaşına bakmadan. nokta cümlelerin ölümüdür bir anlamda. daha uzun sürmek isteyen nice cümle bir noktanın giyotini ile son bulmuştur. öyle anidir ki gelişi acımasızlığını değerlendirecek zaman bile bulamazsınız.

nokta; sıraya koyar sayıları. kendince bir kast sistemioluşturma derdindedir. ister ki kendinden başka hiçbir noktalama işareti bu kudrete sahip olamasın, olamazlar da zaten. nokta ortalarda dolaşıyorsa bilin ki orda bir sınıf çatışması vardır. ö ve i harflerine sesleniyorum. ayaklanın artık. noktalarınızdan başka kaybedecek neyiniz var.

nokta; bazı sözcüklere karşı o kadar faşizan bir tavır takınır ki. kesip atar. kendi kafasına göre kurallar koyup türk dil kurumunu da buna ikna eder propaganda bakanı noktalı virgül aracılığıyla. mustafa kemal atatürk yazmak varken m.k.atatürk yazdırır bize. ankara’nın bütün hayat kadınlarının birlik olup ortaya çıkartmayacaklarını düşündükleri bir adamın elinde oyuncak olup atatürk orman çiftliği ismini atatürk’e hakaret eder tarzda kısaltır. ama orda gönülçelen bir hareketle az da olsa affettirir kendini. selam olsun sosyal medya üst geçit sorumlusu i.melih’e.

bu yazıda tam 28 nokta kullandım, milliyetçi hareket partisinin 28. yılı olsa ne güzel olurdu.
devamını gör...

dünya üzerinde yaşayan her insana seslenebilme ihtimaliniz ve ağzınızdan dökülecek ilk cümleler.

hepsi anlamayacağı ve ben mal mal yine güzel ülkemin garip gurup insanlarına konuşacağım için susarım.

bu memlekette laftan anlayan var mı?
işte 3, 5 tane onlara da söze gerek yok zaten.
devamını gör...

* bana, dünyadaki hovarda ömrünü tamamlamak için 7 saatin kaldı derlerse eğer, 50 dakika içinde sevdiğim birkaç insanın sesini son kez dinleyip bir de bu dünyaya son kez çabucak unutulacak afili birkaç cümleden oluşan bir veda mektubu savurduktan sonra kalan 6 saat 10 dakika her anın tadına vara vara izleyeceğim filmdir.
zaten bir gün çaat diye bana son 7 saatin var derlerse ne yapacağım bilemem, en azından bu filmi izlemiş olmak bana bu fikri verdi.
peki ben bu abartılı cümleleri az evvel filmi bitirmiş ve onun sarsıcı etkisi altında mı yazıyorum? elbette hayır. nerden baksam üç yıl olmuştur bu filmi izleyeli. ama öyle güzel öyle içten öyle sıcaktı ki halen bu mübalağalı satırları yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum.

1960’lardan 2000lere kadar iki kardeşin hayatını ele alan bu filmde, aile, kardeşlik, idealler, tercihler, değişen fikir yapıları gibi meselelere dair çok güzel ipuçları ediniyor insan. yine bu filmle beraber insanın hayatı boyunca yaşaması muhtemel birçok duyguyu altı saat içinde güçlü şekilde tecrübe ediyoruz. senaryosu ile birçok ödül almasının yanında bu kadar uzun bir filmi tatlı tatlı seyretmemizde yönetmenin çok büyük başarısı olduğunu düşünüyorum. italyanların bize benzeyen özellikleri de filmi sıcak bulmak için bir etken. ayrıca italya’nın sosyal, kültürel, siyasi yapısı ve yıllar içindeki değişimine dair de güzel çıkarımlar yapabiliyoruz.

yönetmen koltuğunda marco tullio giordana’nın oturduğu bu film 2003 yapımı. italya’nın en önemli ödüllerinden biri olan david di donatello ödüllerinin 2004 yılındaki en iyi film, yönetmen, senaryo, kurgu gibi bütün ödüllerini süpürmüştür. 2003 cannes film festivalinde belirli bir bakış ödülünü almıştır. film iki ayrı bölüm olarak gösterime girdiği için birçok yerde iki part şeklinde karşılaşılması mümkündür. nerede okuduğumu hatırlayamadığım için teyit edemediğim bir bilgiye göre de dizi olarak planlandıktan sonra film olarak çekilmeye karar verilmiştir.

genel olarak ağır bir tempoda ilerliyor gibi görünse de ilk başından itibaren kendi içine çeken bir yapısı var filmin. sıcak bir anlatım tarzı ile beraber uzun sürmesi nedeniyle de film biterken boşluktan düşme hissini bu filmin sonunda daha belirgin yaşayabilirsiniz. bu kadar uzun olmasına rağmen farklı blog veya film izleme sitelerinde, izleyenlerinin filmi favori filmleri arasına almaları da filmin etkisi hakkında fikir veriyor. kısacası evde geçirdiğiniz bir cumartesi akşamı yahut hayattan sıyrılmayı dilediğiniz bir gün bu filme vakit ayırmakla pişman olmayacağınızı söyleyebilirim.
ayrıca hasta bir karakteri canlandıran jasmine trinca, sen bu dünya için biraz fazlasın.
devamını gör...

gönlümde çiçekler açtıran.
devamını gör...

bir rahatsızlığım yüzünden kadınlar kulübü sitesine bir süre takılmıştım benzer deneyim yaşayan var mı diye, o sıra bu vajinismus başlıklarını gördüm. öyle üzücü şeyler vardı ki eşiyle 2 sene boyunca hiç birlikte olamayıp boşananlar, evden kovulanlar, dayak yiyenler, ölmek isteyenler.. birçoğu da cinsellikten uzak durmaya zorlanarak büyütüldüğü için seksi görev gibi görüyor, evlenince de bu psikolojiden kurtulamayıp vajinismus problemiyle karşılaşıyor muhtemelen. aralarında küçük yaşta tacize uğradığını yazanlar da vardı. çok üzücü bir durum.

sadece şurada 16.649 sayfa yazı var. aynı konudan onlarca olduğunu da belirtmek isterim.
devamını gör...

ister inanın, ister inanmayın, ben cenazeden , cenazeye gezip, ceketinin cebinde kaşık ile gezen insanlar gördüm.
halkımızın , ölüye saygısını görüyoruz.
zıkkım yiyin..
( helva yesinler ama)
devamını gör...

bir tür eğlence.
en azından benim için öyle.
bakmayı da seviyorum, atmayı da.
görmek istemeyen sessize alıp kurtulabilir.
kimse kimsenin storysine mahkum değil.
devamını gör...

günaydın sözlük, birilerinin beni şu şekilde uyandırmasına ihtiyacım var.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ediz hun'unun ampülü bulan edison olduğunu zannederdim.

yalnız da değilmişim.
devamını gör...

ben böyle aşk görmedim
gidelim buralardan
bir hadise var
hayvan


zamanının çok ilerisinde bir şarkı
devamını gör...

oy kullanma .
devamını gör...

biz ondan hiç vazgeçmedik.

kazım koyuncu - işte gidiyorum

geceye gelsin

buradan
devamını gör...

ölmek çok sığ kalır bu kelimeyi anlatmak için. ölmekten öte bir şey bu. ölenin naaşı bir süre sonra şişer ve renk değiştirir.*

bu kelimeyi birine söylemek öyle az buz bişey değildir. söyleyen karşısındakine öl, ölün ortada kalsın. öldükten sonra bile sahip çıkanın olmasın demiş olur.

o kadar kötü bir bedduadır bu.
(bkz: evlerden ırak olsun)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim