uykusuzkahve
ben de radyo yayını sonlandı diye kapatıyorum, son anda yetiştim, ne güzel sesini işitmek.
devamını gör...
waltz with bashir
bir ari forman animasyon filmidir. en iyi yabanci film dalında oscara aday olan film, aynı dalda altın küre kazanmıştır. ve bunun dışında da onlarca ödül sahibidir.
savaşın neredeyse kimseye bir faydası olmamıştır bu zamana kadar. savaş sadece onu düzenleyip kenara çekilenlere fayda getirebilir ki bu fayda da uzun vadeli olmayacaktır.

savaşta ölen de öldüren de mağluptur. her ne nedenle olursa olsun savaşı düzgün bir mantıksal düzleme oturtmak mümkün değil. ölenler öldükleri ile kalırken yakınları paramparça olur. ya savaşıp sağ kalanlar?
savaş sonrası sendrom hala o kadar yaygın ki dünyada her savaştan sonra psikolojin sorunlar yaşayan eski askerler topluma karışıp hayatta kalmaya çalışıyor ve birçoğu bunu başaramıyor. ya katil oluyorlar ya da kendi kendilerinin maktulü.
filmde ortadoğu’da bitmeyen savaşlardan birinden çıkmış bir yönetmen ( ari forman) arkadaşı ile sohbet ederken arkadaşının sürekli aynı rüyayı gördüğünü öğrenir. bunun lübnan’da birlikte yaşadıkları savaşla bir ilişkisi olabileceğini düşünür ancak yönetmen hiçbir şey hatırlamamaktadır o günlerle ilgili. bir savunma mekanizması olarak hafızası o dönemi silmiştir. bunun üzerine yönetmen eski arkadaşlarını arayıp bulur ve onlardan dinledikleri ile hafızasını yeniden inşa eder.

hatırladıklarını öğrenmek istiyorsanız da bu valsi bashir’e lütfetmeniz gerekir.
savaşın neredeyse kimseye bir faydası olmamıştır bu zamana kadar. savaş sadece onu düzenleyip kenara çekilenlere fayda getirebilir ki bu fayda da uzun vadeli olmayacaktır.

savaşta ölen de öldüren de mağluptur. her ne nedenle olursa olsun savaşı düzgün bir mantıksal düzleme oturtmak mümkün değil. ölenler öldükleri ile kalırken yakınları paramparça olur. ya savaşıp sağ kalanlar?
savaş sonrası sendrom hala o kadar yaygın ki dünyada her savaştan sonra psikolojin sorunlar yaşayan eski askerler topluma karışıp hayatta kalmaya çalışıyor ve birçoğu bunu başaramıyor. ya katil oluyorlar ya da kendi kendilerinin maktulü.
filmde ortadoğu’da bitmeyen savaşlardan birinden çıkmış bir yönetmen ( ari forman) arkadaşı ile sohbet ederken arkadaşının sürekli aynı rüyayı gördüğünü öğrenir. bunun lübnan’da birlikte yaşadıkları savaşla bir ilişkisi olabileceğini düşünür ancak yönetmen hiçbir şey hatırlamamaktadır o günlerle ilgili. bir savunma mekanizması olarak hafızası o dönemi silmiştir. bunun üzerine yönetmen eski arkadaşlarını arayıp bulur ve onlardan dinledikleri ile hafızasını yeniden inşa eder.

hatırladıklarını öğrenmek istiyorsanız da bu valsi bashir’e lütfetmeniz gerekir.
devamını gör...
cannibalism
kanibalizm, özellikle dar alanda, bir arada yaşayan fazla sayıda tavuklarda görülebilen bir davranıştır. bunun yaşanmaması için tavukların gagası dağlanır veya kesilir.
devamını gör...
ordu
dereler ve yaylalar şehri. o yüzden coğrafyası şırıl şırıl ve yemyeşil. isviçre köyleri gibi, hatta oradan da güzel yaylalara sahip. şehrin güzelliği ve büyüsü, teleferikle çıkılan boztepe'den bakılınca anlaşılıyor.
devamını gör...
arı usun eleştirisi
(bkz: arı usun eleştirisi) kant'a göre felsefe araştırmaları birer değerlendirme(eleştiri) olmalıdır. felsefe us ile yapılıyor. öyleyse usun değerlendirilebilmesi için onun ne olup ne olmadığını iyice anlamak gerekir. örneğin felsefe nasıl bir usla yapılıyor, deneyden yararlanmayan bir salt us. öyleyse bu salt us dediğimiz nedir ? işte kant'ın üç büyük kritiğinden biri olan salt usun eleştirisi bu sorunun karşılığını arayarak bize salt usun sınırlarını göstermeye çalışır. salt us a priori (duyarlığın verilerinden alınmamış, deneyden önce kendiliğinden olan) bir bilgiyi gerçekleştirdiği iddiasındadır. bu nesneler düzenini aşarak düşünce düzenine yükselmeyle eş değerdir. öyleyse salt usun bilme yöntemi transandantal ( aşkınsal, salt düşüncenin sınırlarını aşarak mümkün olan verilerle senteze varan mantık) dır. peki salt us bu yöntemle gerçek bir bilgi edinebilir mi ? kant'a göre bilginin ne olduğunu kısaca söylemek gerekirse kant; her bilgi bir yargıdır der. ancak her yargı bir bilgi vermek zorunda değildir. bunu şöyle örneklendirebiliriz. "her cisim yer kaplar" yargısı bize hiç bir yeni bilgi vermez. cisim kavramı esasen kendiliğinden yer kaplamayı içerdiğinden dolayı burada sadece bir çözümleme yapılıyor. cisim kavramı çözümlenerek kendisinde bulunan bir bilgi hiçbir gereği yokken tekrar ortaya konuyor. ama " bu yük ağırdır" dediğimiz zaman, bu yargı aynı zamanda bize bilgide verir. çünkü "yük" kavramı kendiliğinden ağır yada hafif olduğunu bildirmez burada diğer örneğimizin tersine bir çözümleme değil birleştirme yapıyoruz. "yük" kavramı ile "ağır" kavramını birleştirerek yeni bir bilgi elde ediyoruz. demek ki bize bilgi veren yargılar çözümsel değil bireşimsel yargılardır. peki salt us bu bireşimsel yargıyı transandantal yöntemle deneyi aşarak gerçekleştirebilir mi ? kant'ın cevabı gerçekleştiremez oluyor. böylece metafiziği kesin olarak yıkıyor. salt us, deneyden yararlanmadan hiçbir bilgi gerçekleştiremez. öyleyse metafizik tasarımlar, insanların romantik düşüncelerinden başka bir şey değildir. ( engelsin kendisini utangaç materyalist olarak tanımlaması biraz da bu yüzdendir.) artık kant öncesi tanrılaştırılan transandantal us'a güvenilmeyecektir. peki salt us, bireşimsel yargı olan bilgiyi niçin gerçekleştiremez? çünkü us, sadece bir birleştirme işini gerçekleştirmektedir ve bu iş için gerekli gereçleri nesneler düzeninden almaktadır. örneğin elimizde tuttuğumuz taşı yere bırakınca onun düştüğünü görüyoruz ve ancak ondan sonra a posteriori (deneyim ve algılarla sonradan edinilen bilgi) "bırakılan taş düşer" bilgisini edinebiliyoruz. bize duyarlık(görüler sağlayan, insanda bilgiyi sağlayan yeti) bu bilgileri zaman ve mekan içerisinde veriyor. oysa nesneler dünyasında zaman ve mekan diye bir şey yoktur. demek ki bunlar duyarlığın dışarıdan deney yoluyla almadığı verilerdir. peki öyleyse usun verileri midir? hayır usun verileri de olamazlar. çünkü küçük çocuklar zaman ve uzayı düşünmeden ve hiçbir ussal işlem gerçekleştirmeden sevdikleri şeye yaklaşıp sevmedikleri şeylerden uzaklaşırlar. yani duyarlık ne nesneler düzeninden ne de düşünceler düzeninden alır bu bilgiyi. kant' ın bu soruya cevabı sezi oluyor. kant için bunlar bir biçimdir ve ancak duyarlığın sezisiyle elde edilebilir. zaman iç duyarlığın biçimidir, mekan dış duyarlığın. katılmadıkları hiçbir duyumun gerçekleşemeyeceği bu biçimler usun verileri olmadıkları halde deneyüstüdürler. deneyden çıkarılmamıştırlar ama bunlarsız deneyde yapılmaz. kant burada aşkın kavramından deneyüstü kavramına geçer. ona göre aşkın bilgi olamaz ama deneyüstü bilgi olabilir. demek ki kant'a göre bilgi gene de nesneler düzeninden değil usun düşünme düzeninde gerçekleşmektedir. böylelikle kant kendi düşünme yöntemini ortaya koyuyor deney üstü yöntem.( transandantal metod: kant için aşkının değil deney öncesinin bilgisidir. yani bilginin sınırlarını aşan değil bu sınırların içinde kalan bilgi dile getirilir. kendinden önce gelen düşünürlerin bilgi sınırlarının üzerine çıkardıkları deneyüstünü kant tam tersine bilginin temeline oturtur.)
kant'a göre us, deneyin verileriyle bağını koparıp metafizik yapamayacağı gibi deneyin verilerinin arkasına geçerek fizik de yapamaz. çünkü deney bize sadece görünenleri vermektedir. bizse bu görünürlerin ardında bir de kendilik hayal ediyoruz ve yukarı sınırı aşmaya çalıştığımız gibi bu aşağı sınırı da aşmaya çalışıyoruz. kant, bu her iki aşamayı da aynı aşma saymakta ve usun kalıplarının sadece fenomene uygulayıp şeyin kendisine uygulanamayacağını söylemektedir. kant, böylelikle, usun sınırını kesinlikle çizmiş oluyor. bu sınır şeyin kendiliğidir ve hiçbir zaman aşılmamalıdır, çünkü bilinemez.
kant'a göre us, deneyin verileriyle bağını koparıp metafizik yapamayacağı gibi deneyin verilerinin arkasına geçerek fizik de yapamaz. çünkü deney bize sadece görünenleri vermektedir. bizse bu görünürlerin ardında bir de kendilik hayal ediyoruz ve yukarı sınırı aşmaya çalıştığımız gibi bu aşağı sınırı da aşmaya çalışıyoruz. kant, bu her iki aşamayı da aynı aşma saymakta ve usun kalıplarının sadece fenomene uygulayıp şeyin kendisine uygulanamayacağını söylemektedir. kant, böylelikle, usun sınırını kesinlikle çizmiş oluyor. bu sınır şeyin kendiliğidir ve hiçbir zaman aşılmamalıdır, çünkü bilinemez.
devamını gör...
yüze çarpan top
yüze çarpması fenadır ama özellikle erkekler için öyle bir bölge vardır ki, aşk acısından beterdir. futbolcular neden serbest vuruş sırasında baraj kurarken yüzlerini değil, bermuda şeytan üçgenlerini korurlar sanıyorsunuz?
aman ha.
(bkz: vay ki ne vay of ki ne of)
aman ha.
(bkz: vay ki ne vay of ki ne of)
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"düştüğümüz kuyular
sandığımız kadar dipsiz değil aslında,tutunmaya çalıştığımız ipler çok kisa."
charles bukowski
sandığımız kadar dipsiz değil aslında,tutunmaya çalıştığımız ipler çok kisa."
charles bukowski
devamını gör...
sigarayı bırakmak
tavsiyemdir her aklınıza geldiğinde birazcık tuz yalayın. işe yaradığına dair birkaç bir şey okumuştum. ben denemedim daha tabii, o ayrı.*
en önemlisi beyninizi ikna edin.
en önemlisi beyninizi ikna edin.
devamını gör...
benim alanım ekonomi
benim alanım da cumhurbaşkanlığı. hadi buyur.*
devamını gör...
bilgi içerikli entry giren yazarlar
adamsınız adam!
heykelinizi yapalım desek beton yetmez,
gömelim gel seni desek sözlüğe sığmaz,
yağmur yağsa ıslanmaz,
kamyon çarpsa yıkılmaz.
neyse asıl konumuza gelelim, bi madalya versenize abi ( dilenci değilim ).
heykelinizi yapalım desek beton yetmez,
gömelim gel seni desek sözlüğe sığmaz,
yağmur yağsa ıslanmaz,
kamyon çarpsa yıkılmaz.
neyse asıl konumuza gelelim, bi madalya versenize abi ( dilenci değilim ).
devamını gör...
sözlük dergisi duyuruları
bugün dergimizi şereflendiren yazarımız:
bu ülke umutlara gebe ile mahallenizin_dişli_dişçisi. bir solukta okunacak bu güzel yazıya buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
bu ülke umutlara gebe ile mahallenizin_dişli_dişçisi. bir solukta okunacak bu güzel yazıya buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
yeni tanıştığım ve çok içten olduğuna kanaat getirdiğim beyaz kalp sever yazardır. * yazdıkları da hem güldürüyor hem de düşündürtüyor, kesinlikle okunmalı!
devamını gör...
aptallık
kime ait olduğunu bilmediğim şu alıntı aptallığın en güzel tanımlarından birisidir.
aptallık gerçeği bilerek gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır
aptallık gerçeği bilerek gerçeği görerek hala yalanlara inanmaktır
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
hâlâ tek bir küfür görmemiş olmak.
hayret ve hayranlık hisleri...
hayret ve hayranlık hisleri...
devamını gör...
bu sabah nasıl uyandınız sorusu
bütün huysuzluğum ve huzursuzluğumla uyandım erkenden hemde boşu boşuna bir de. hah karamsarlığımda yetişti tüm günüm böyle geçecek.
devamını gör...
normal sözlük'te neden adam gibi adam yok sorunsalı
bir sorunsal değildir. yazı yazarak adamlık denilen şeyi nasıl göstereceğiz ulan. ayrıca adamlık nedir nasıl olur.
iki tanımdır sözlük zirvesinde bir şeyler göstereceğini söylüyor. bu adam sözlük zirvesinde bir araba dayak yiyip dönecek gibi hissediyorum. umarım öyle bir şey olmaz.
adam gibi tanımlar girin beyler bayanlar gösterin adamlığınızı.
iki tanımdır sözlük zirvesinde bir şeyler göstereceğini söylüyor. bu adam sözlük zirvesinde bir araba dayak yiyip dönecek gibi hissediyorum. umarım öyle bir şey olmaz.
adam gibi tanımlar girin beyler bayanlar gösterin adamlığınızı.
devamını gör...