semaver ateşinde çay yapmak için ağaç kesmek
kilis'te meydana gelen olay. ebulüle mahallesi’nde yaşayan ve bir fabrikada işçi olarak çalışan kişi semaverde ateş yakmak için kaldırım üzerinde bulunan ağacı kesmiş. ağaç yetmez ormanı yaksaydın birader. babanın malı ya o ağaç. neyseki adam bulunup 825 lira ceza kesilmiş ve yerine yeni ağaç dikilmiş.
kaynak: www.diken.com.tr/semaver-at...
edit: kamera görüntüleri
kaynak: www.diken.com.tr/semaver-at...
edit: kamera görüntüleri
devamını gör...
unutulmayan eski sevgili sözleri
6 yıllık saçma ve bin beşyüz kere ayrılıp barıştığımız bir ilişkide, bir seferinde, artık üşendik heralde kavga etmeye, konuşup anlaşarak ayrılmayı denerken, moda da yürüyoruz yavaş yavaş,
(yaşlar 24-32)
ben; noolucak sanki olmuyor işte, sonuçta ikimizde bulunmaz hint kumaşı değiliz..
x ; sen benim bulunmaz hint kumaşımsın......
o zaman çok etkilenmiştim, ayrılmamıştık o gün, beni yine ikna etmişti, ama şimdi anlıyorumki ağzı çok iyi laf yapıyormuş..
(yaşlar 24-32)
ben; noolucak sanki olmuyor işte, sonuçta ikimizde bulunmaz hint kumaşı değiliz..
x ; sen benim bulunmaz hint kumaşımsın......
o zaman çok etkilenmiştim, ayrılmamıştık o gün, beni yine ikna etmişti, ama şimdi anlıyorumki ağzı çok iyi laf yapıyormuş..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

ışık kapalıydı. annem gelip odama çamaşırları bıraktı. biraz sonra sesler gelmeye başladı. yahu ne oluyor dedim. ışığı açtım baktım manzara bu.
sepette uyuyormuş beyim. annemde karanlıkta farketmemiş. o da naz yapıyor. sanki dersin üzerinde demir yığınları var. azcık hareket oğlum çıkarsın zaten. aldım kucağıma biraz öptüm, kokladım. sonra keyfi yerine geldi. hayır bakışa bak. sanki dersin kuyruğunu çekmişler. hah deli manyak. serseri sevgilim benim.
devamını gör...
alaattin çakıcı'nın kemal kılıçdaroğlu'nu tehdit etmesi
zaten bu mafya bozuntuları tehditten başka birşey bilmezler, işleri güçleri zorbalık, bu cesareti veren mevcut hükümet utansın. savcılar bunlar hakkında soruçturma açsa ne olacak ki? üç gün sonra yine tahliye olacaklar nasıl olsa.
devamını gör...
uzat sarı saçlarını rapunzel
bu prenses bildiğimiz prenseslere benzemiyor. ne saçlarını salıp kendini prensin gelip kurtarmasını bekliyor, ne de uzun uykusundan prensin öpücüğü ile uyanıyor.
kendisine uzattığın o saçlarını topla artık rapunzel demek istediğim sözlük yazarı ve nadide arkadaş.
kendisine uzattığın o saçlarını topla artık rapunzel demek istediğim sözlük yazarı ve nadide arkadaş.
devamını gör...
bazı rollerin insanın üzerine yapışması
istemeden de olsa annelik olur bu. yeri gelir babalık vasfını yerine getirmek olur. zaman geçer bir çok şeye maruz kalırsınız abla olur kardeş olursunuz.hatta kanka olup kardeşiniz saydığınız insanın derdiyle kahroluyorsunuz.
zor iş.
zor iş.
devamını gör...
like dilenciliği
(bkz: dopamin bağımlılığı)
devamını gör...
freud purosu
profiline girdiğimde kendimi şöyle bir düzeltmeme sebep olan, sanki freud beni izliyor havasına kapıldığım yazıları çok güzel yazardır. benim de yazılarımı okuyor ve artılıyor, hoşuma gidiyor. teşekkür ederim efendim. *
devamını gör...
erdal eren
küçük yaşta katledilen devrimci, korkusuz ve şahane bir gençti. 12 eylül eylül darbesinin ne leş bir darbe olduğunu söylememe gerek yok herhalde. kenan evren denilen amerika aşığı yüzünden birçok insanın hayatı karardı adeta. bazıları da katledildi işte. süleyman demirel döneminde yaşanan pisliklerden biri..
erdal eren idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler savaş ay ve emin çölaşan’a, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını söylemiş.
eren’in ailesine yazdığı son mektubunun bir kısmı şu şekilde: “… şunu bilmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar. sizlerden istediğim bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir…”

erdal eren hep 17 yaşında…

huzurla uyu güzel genç, seni katleden de yerinde rahat uyuyamaz umarım.
erdal eren idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler savaş ay ve emin çölaşan’a, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını söylemiş.
eren’in ailesine yazdığı son mektubunun bir kısmı şu şekilde: “… şunu bilmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar. sizlerden istediğim bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir…”

erdal eren hep 17 yaşında…

huzurla uyu güzel genç, seni katleden de yerinde rahat uyuyamaz umarım.
devamını gör...
seri artı oy veren yazarın amacı
takip ettiği yazarları onore etme eylemidir.
devamını gör...
mafyalar sadece takım elbise mi giyer sorunsalı
öyle olsaydı bütün kahramanlar da pelerin takardı.
devamını gör...
benim karşımda sigara yakma
aynı kelimeleri kullanarak yazılmış, tekrar ettikçe vurgulanan kelimenin değiştiği yeni bir şiir türü. aslında tirat.
biraz analiz ettim. önce şiiri bırakıyorum vurgularıyla:
sigara yakma benim karşımda
benim karşımda sigara yakma
benim karşımda sigara yakma
benim karşımda sigara yakma (x4)
-ilk dizede kelimelerin yeri diğerlerinden farklı. belki videonun öncesinde bu dizilimi kullandı ama yeterli etkiyi bırakamadığını düşündü. gördüğünüz gibi bu cümlede "sigara" kelimesine bir vurgu var. onu daha bir yürekten söylüyor.
-ikinci dize şiirin geri kalan 5 dizesinin yolunu çiziyor. şiirin dönüm noktası adeta. ama hala vurgu konusunda bir kararsızlık görülüyor. "benim" kelimesine vurgu yapılıyor sadece.
-üçüncüde yavaş yavaş vurgulanan kelime sayısı artıyor ve evet! dördüncüde her birini eşit miktarda vurgulamayı başarıyor!
-vücut dilini de biraz incelersek; ilk 4 dizede sol dizini bükmüş ancak bu dizenin sonuna yaklaştığında yoruluyor ve indiriyor. peki sizce bu tesadüf mü? deli misiniz tabi ki değil! yukarıda bahsettim, dikkat edin kaçıncı dizede vurgu işini çözüyordu? bu bir yorgunluk değil, abimiz sonunda başardığı için mutluluktan indirdi ayağını.
biraz analiz ettim. önce şiiri bırakıyorum vurgularıyla:
sigara yakma benim karşımda
benim karşımda sigara yakma
benim karşımda sigara yakma
benim karşımda sigara yakma (x4)
-ilk dizede kelimelerin yeri diğerlerinden farklı. belki videonun öncesinde bu dizilimi kullandı ama yeterli etkiyi bırakamadığını düşündü. gördüğünüz gibi bu cümlede "sigara" kelimesine bir vurgu var. onu daha bir yürekten söylüyor.
-ikinci dize şiirin geri kalan 5 dizesinin yolunu çiziyor. şiirin dönüm noktası adeta. ama hala vurgu konusunda bir kararsızlık görülüyor. "benim" kelimesine vurgu yapılıyor sadece.
-üçüncüde yavaş yavaş vurgulanan kelime sayısı artıyor ve evet! dördüncüde her birini eşit miktarda vurgulamayı başarıyor!
-vücut dilini de biraz incelersek; ilk 4 dizede sol dizini bükmüş ancak bu dizenin sonuna yaklaştığında yoruluyor ve indiriyor. peki sizce bu tesadüf mü? deli misiniz tabi ki değil! yukarıda bahsettim, dikkat edin kaçıncı dizede vurgu işini çözüyordu? bu bir yorgunluk değil, abimiz sonunda başardığı için mutluluktan indirdi ayağını.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın, günaydın, günaydın...
günaydın demiş miydim?
açıkçası eski bayramlardan dem vurduk vurduk vurmasına ama bayramın artık benim için her manada içi boş.
gerek inanç olsun gerek o eski heyecan olmayışı gerekse geride bıraktıklarımızın hasretini en çok bu zamanlarda duyuyor olmamız.
bilinçaltı bir beklentiye sokuyor yahu bizi o eski kalabalık aileyle geçirilen güzel günler geliyor işte hatıra...
geçen sene bazı sosyal medya zımbırtılarından şu bayram mesajını paylaşmışım.
şimdi eski bayramlar gelir hatıra!
kimsenin bilmediği, senin en derinlerinde yaşadığın...
mutlu, umutlu çocuklar...
en güvendikleri en sevdikleri en sevildikleri yerde; baba ocağında, ana kucağında...
giymişler bayramlıklarını, kurulmuşlar bayram sofrasına... şimdi onların keyfine diyecek yok...
şimdi onlardan şen, oradan daha huzurlu başka bir yer yok...
bir yerlerde yeniden aynı umut ve huzurla buluşmak umuduyla... iyi bayramlar...
şu fotolarıda eklemişim.


anneciğim ve babacığımla sene bilmem kaçta bir bayram sabahı.
eğer üç, dört yaşlarındaysam ben orada var bir otuz yılı.
yahu demir yatağın köşesinden sarkan örtü bile ayrı bir huzur veriyor şimdi bakınca.
çocukların anlamsız mutluluğu, bayramları iple çekerdik yahu o zamanlar.
bir kere kıyafet alınırdı. oo efsaneydi en güzel en cicikli kıyafetleri alırlardı. bir kaç gece önceden başlardım geceleri yatağımın ucunda onlara bakarak hayaller kurarak uyumaya... bayram şangır şungur beraber yapılan kahvaltılar, gülmeler, eğlenmeler... sonra akraba ziyaretleri...
yav çocuk değilsinde nesin işte keyif aldığın şeye bak. akraba ziyareti hahah evlerden ırak.
babamın dayısına giderdik güzel bir muhitte otururdu istanbulda. evler tek katlı, ağaçlı bahçeler içinde.
ne zaman oraya gitsek hem bize poşet poşet çikolatalar verirdi hem de harçlık.
parayı gözümüz hiç görmezdi zaten kapıdan çıkar çıkmaz canım anam alırdı elimizden.
şimdiki çocuklar çikolata verince burun kıvırıyor. hoş haklılar şimdi çikolataların bile tadı yok.
inananlara iyi bayramlar eder inanmayanlara hadi gidin az biraz daha uyuyun derim.
ben ev kalabalık malum uyuyamadım. yıllar sonra en kalabalık bayramım olacak nasıl mutluyum anlatamam? ühüü hüühh neysem azcuk idare edeceğiz tek yaşama alışmış insanın cehennemi bu kalabalık anlar.
günaydın günaydın gü-nay-dınnnnnnn...
günaydın demiş miydim?
açıkçası eski bayramlardan dem vurduk vurduk vurmasına ama bayramın artık benim için her manada içi boş.
gerek inanç olsun gerek o eski heyecan olmayışı gerekse geride bıraktıklarımızın hasretini en çok bu zamanlarda duyuyor olmamız.
bilinçaltı bir beklentiye sokuyor yahu bizi o eski kalabalık aileyle geçirilen güzel günler geliyor işte hatıra...
geçen sene bazı sosyal medya zımbırtılarından şu bayram mesajını paylaşmışım.
şimdi eski bayramlar gelir hatıra!
kimsenin bilmediği, senin en derinlerinde yaşadığın...
mutlu, umutlu çocuklar...
en güvendikleri en sevdikleri en sevildikleri yerde; baba ocağında, ana kucağında...
giymişler bayramlıklarını, kurulmuşlar bayram sofrasına... şimdi onların keyfine diyecek yok...
şimdi onlardan şen, oradan daha huzurlu başka bir yer yok...
bir yerlerde yeniden aynı umut ve huzurla buluşmak umuduyla... iyi bayramlar...
şu fotolarıda eklemişim.


anneciğim ve babacığımla sene bilmem kaçta bir bayram sabahı.
eğer üç, dört yaşlarındaysam ben orada var bir otuz yılı.
yahu demir yatağın köşesinden sarkan örtü bile ayrı bir huzur veriyor şimdi bakınca.
çocukların anlamsız mutluluğu, bayramları iple çekerdik yahu o zamanlar.
bir kere kıyafet alınırdı. oo efsaneydi en güzel en cicikli kıyafetleri alırlardı. bir kaç gece önceden başlardım geceleri yatağımın ucunda onlara bakarak hayaller kurarak uyumaya... bayram şangır şungur beraber yapılan kahvaltılar, gülmeler, eğlenmeler... sonra akraba ziyaretleri...
yav çocuk değilsinde nesin işte keyif aldığın şeye bak. akraba ziyareti hahah evlerden ırak.
babamın dayısına giderdik güzel bir muhitte otururdu istanbulda. evler tek katlı, ağaçlı bahçeler içinde.
ne zaman oraya gitsek hem bize poşet poşet çikolatalar verirdi hem de harçlık.
parayı gözümüz hiç görmezdi zaten kapıdan çıkar çıkmaz canım anam alırdı elimizden.
şimdiki çocuklar çikolata verince burun kıvırıyor. hoş haklılar şimdi çikolataların bile tadı yok.
inananlara iyi bayramlar eder inanmayanlara hadi gidin az biraz daha uyuyun derim.
ben ev kalabalık malum uyuyamadım. yıllar sonra en kalabalık bayramım olacak nasıl mutluyum anlatamam? ühüü hüühh neysem azcuk idare edeceğiz tek yaşama alışmış insanın cehennemi bu kalabalık anlar.
günaydın günaydın gü-nay-dınnnnnnn...
devamını gör...
yazarlardan queen bee ile moderatör pavlov'un göbeği aynı kişi mi sorunsalı
kafa polisleri araştırıyor.
devamını gör...
tarık tufan
“ama en kötüsü ne biliyor musun? bunu aklımdan çıkaramıyorum. mukaddes hanım gerçekten bana aşık oldu mu yoksa… yoksa… neyse boşver. önemli olan şu ki ben ona âşık oldum. gerçekten sevdim.”
t. t.
t. t.
devamını gör...
lozan antlaşması
imzalandıktan 100 yıl sonra, yani 2023'te, bitmeyecek olan isviçre'nin lozan kentinde imzalanan antlaşma.
hâlâ buna inanmayan insanlar var. gizli maddeleri öne sürüyorlar, artık nasıl ona ulaşmışsa o gizli maddeler.*
hâlâ buna inanmayan insanlar var. gizli maddeleri öne sürüyorlar, artık nasıl ona ulaşmışsa o gizli maddeler.*
devamını gör...
yaran başlıklar
iki gün önce hic gülmediysem bir saatten fazla gulmeme neden olan basliktir.*
(bkz: kafa sözlük yönetiminin beni cehenneme yollaması)
(bkz: kafa sözlük yönetiminin beni cehenneme yollaması)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının dizi önerileri
matthew mcconaughey ve woody harrelson aşırı sevdiğim aktörler olup döktürmüş olsalar da true detective sezon 2 diyorum. neden sezon 2? çünkü biliyorum siz de ilk sezonu izleyip final verince tadında bırakmak istediniz. görüyor ve arttırıyorum; sezon 2 daha başarılı.
devamını gör...
normal sözlük gartic.io etkinlikleri
geleneksel moderasyon-yazarlar gartic kapışma etkinliğimiz başladı.
birazdan oyun başlıyor, buyrunuz.
gartic.io/055uoYjM
birazdan oyun başlıyor, buyrunuz.
gartic.io/055uoYjM
devamını gör...
akıllı telefonlardan önce gençlerin yaptıkları şeyler
meseneden dinlediği müzikle mesaj veriyordu.
devamını gör...