üslubun her şey demek olduğunu bilmeyenlerin, eleştiriyi de, serzenişi de kibarca yapanları ajitasyon yapmakla suçladığı bir ülkede, gerekliliğinin anlaşılması oldukça zor olan durum.

insanlara karşı kibar ve saygılı olduğunuzda, kendinizi acındırmaya çalıştığınızı, mağdur edebiyatı yaptığınızı zannederler. kendileri saldırganlıktan başka şey bilmedikleri ve terbiyeden yoksun oldukları için, bunu yapanları art niyetli sanıp kabalaşırlar. acınacak halde olan kişiler eleştiri yapmayı geçtim, normal bir konuşmayı bile edepleriyle sürdürmeyi beceremiyor. bu tiplere karşı yapılması gereken tek şey var; "ama o başlattı" diyerek seviyesine inmek ve tıpkı ona dönüşmek yerine ya hiç cevap vermemek ya da saygınızı hiç bozmayarak, onunla olan farkınızı ortaya koymak.
devamını gör...

ikinci dünya savaşından bu yana ilk kez 2020'de, corona virüs nedeniyle iptal edilmiştir. geçmişte antalya'da beş yıl kadar aynı isimle bira festivali düzenlenmiş, sonrasında tamamıyla iptal edilmiştir. istanbul'daki oktoberfest hala aktif zannediyorum.

ayrıca #148641 no'lu tanımda, uzaklaşmış kıymetli yazarımız 60 percent ile tanışma hikayemize de konu olmuş festivaldir.
devamını gör...

sonuç olarak öğretmenin de bir ailesi, bir hayatı, bir düzeni var. bütün hafta zaten bu tür şeylerle uğraşıyordur, bir de pazar günü saat gecenin on ikisinde yazılınca böyle tepki vermesi normal.
saat 22.00'dan sonra, bu tür şeyler için kimseye yazılmaması görüşündeyim.
devamını gör...

bilimin, üzerinde yoğun şekilde çalıştığı biyolojik süreç.

insanoğlu çağlar boyunca yaşlanmamanın, hatta ölümsüzlüğün sırlarını aradı. bu konuyla ilgili birçok hikâye anlatıldı, filmler çekildi. gençlik iksiri, ölümsüzlük iksiri gibi kavramlar bile çıktı ortaya. son yıllarda yapılan çalışmalar, bu işin pek de imkânsız olmadığını göstermiş durumda.

bazı çalışmalar, birtakım hayvanların normalde yaşadıklarından daha uzun yaşayabileceğini kanıtladı. meyve sineği, maya hücresi gibi canlılar üzerinde yapılan deneylerle kanıtlanan bu durum, yuvarlak solucanlarda da age-1 isimli genin izole edilmesi sonucunda bir kez daha kanıtlanmış oldu. bahsi geçen genin bu hayvanlarda yaşlanmadan sorumlu olduğu düşünülüyor. üstelik bu gen bu hayvanların yaşamının süresini %110 civarında artırmak için kullanılabiliyor. insanlarda da bu genin karşılığı olan bir/birkaç gen olduğu tahmin ediliyor.

tabii ki bunu test etmek biraz zor. sonuçta zaten uzun yaşıyor diyebileceğimiz bir canlıdır insan. bir kişinin genleri üzerinde birtakım çalışmalar yapıp o kişi ne kadar yaşayacak diye onu takibe almak, doktorların da kısıtlı bir yaşam süresi olduğundan biraz problemli bir iş. bir grup bilim insanının başlattığı çalışmayı bir başka grubun sürdürmesi gerekecek bu durumda ama eğer sonuç başarılı olursa buna değeceği kesin.

yalnız burada devreye giren çevresel faktörleri de gözden kaçırmamak gerek. genlerimiz, yaşamımızın süresini az miktarda etkilerken, çevre koşulları çok daha yüksek oranda etkiler. dağ başında temiz hava alarak yaşayan bir insanla, sürekli olarak radyoaktif maddelere maruz kalan bir insanın hayat süresi arasında ciddi bir fark çıkar ortaya. dolayısıyla yaşlanmayı geciktirmek ya da geri çevirmek için çevresel koşulların iyileştirilmesi de önemli hale gelir.

***

yaşlanmayı durdurmak ya da yavaşlatmak güzel ama tersine çevirebilir miyiz? bunun cevabı da evet.

yapılan bir çalışmada 1 yıl boyunca 9 sağlıklı gönüllüye, 2 diyabet ilacı ve 1 büyüme hormonundan oluşan bir "ilaç kokteyli" verildi. deneklerin takibinde, bağışıklık sisteminde ve genlerinde 2,5 yıllık bir gençleşme kaydedildi. deney aslında bu konuyla alakalı olmadığından, sonuçlar bilim insanlarını da oldukça şaşırtmış.
deneyle ilgili link

fare ve insan embriyo hücrelerinde biyolojik saatin sıfırlanması
(bkz: yaşlı farelerde görme yetisini eski haline getirerek biyolojik yaşlanma geri çevrildi)
devamını gör...

düşünceye katılmayabilirsiniz, saygı duymayabilirsiniz ancak herkesin istediği gibi düşünme ve düşüncesini ifade hakkına saygı duyarsınız. kimseyi düşünceleri nedeniyle yargılayamazsınız, hapsedemezsiniz. düşüncelerin eyleme dönüşmesi halinde bu eylem başkalarının kişi hak ve özgürlükleriyle çatışıyorsa ve insan hakları hukukuna uymuyorsa ya da ülkede yasal olmayan bir eylemse kişi zaten cezalandırılır.
düşünce ve düşünceyi ifade hakkında eyleme dönüşmeyen durumlarda ceza verildiği tek istisna ise kişilere veya kurumlara yönelik direk tehditlerdir. tehditlerde bile genel olarak tehdidin direk olması, güvenlik güçlerince bu tehdidin gerçekleşme ihtimali yüksek olarak kategorilendirilmesi gerekir.
devamını gör...

çaylak- yazar ayrımı yapmadan okursun. okuduklarında kayde değer bulduklarını oylar daha çok beğendiklerini favorilersin. oylamak için okumadan veya beğenmeden artı oy vermeyi doğru bulmuyorum. bana yapılması da hoşuma gitmiyor.
devamını gör...

ikisinin döneminde ne parmak izi ne dna vardı. akıl, zeka, dikkat, sezgiyle bulunuyordu katiller.
devamını gör...

yazarın, okurun kalbindeki duyguları nasıl da bu kadar güzel ifade ettiğine şaşırarak okurun, hararetle kitapta kendini bulduğu o satırların altını çizme, yazarı onaylama, yazarı bağrına basma eylemidir. anlaşılma ihtiyacı yoğun olan kişiler için kitaplar, sığınılacak bir limandır ve o yüzden bu limanda istediğini yapmakta özgür hissederler, o satırların altını çizmeyi kitaba saygısızlık olarak düşünmezler, bilakis belki de onu anlayan nadir kişilerden biri olan yazara teşekkür etmenin tek yolunun bu olduğunu düşünürler.
devamını gör...

sevmediğim iş.

özellikle kutlama mesajlarında falan çok denk geliyorum.

"bu sıcak günlerde sıcak insanlarla bayramlaşmak bla bla bla..." ne gerek var yahu! bayramınız kutlu olsun. bitti, bu kadar.

doğum günü, yılbaşı falan da aynı. en fazla, çok özel birine yazılıyorsa seni seviyorum falan eklenir. nedir bu ağdalı ağdalı lüzumsuz uzatmalar?

içim sıkılıyor böyle şeylerden.

hele o güllü, bebekli tebrik kartları yok mu... böğk ama ya!
devamını gör...

buralar yalan, uzak bir de
bir arasan, bu kalp delirir
umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
oralar nasıl? uzak tabii
gel desem? diyemem peki
umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
küçük bir yolda çarpışsak senle
vazgeçsem olmaz ki
bu sel durulmaz ki böyle
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
küçük bir yoldayım
küçük bir yoldayım
bir yoldayım

hadise - küçük bir yol

çalmak için tıkla
devamını gör...

bern-isviçre. saat yapımında dünyada 1. dir.
devamını gör...

merhabalar sevgili portakallar!
yeni yayın konseptimizi duyurmaya geldim!
aslında bu hafta için aklımda başka fikirler vardı ki yine dış minnakların* oyununa geldim ve fikir değişikliğine giderek konseptimizi "kent/şehir şarkıları" olarak belirledim.
"peki ne demek istiyorsun sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu, ne demek kent şehir şarkıları, neden bu konsept?" diyenler için;
efendim malumunuz, yanımızda olmayıp başka şehirlerde yaşayan sevdiklerimiz ve bunların yanında; gidemediğimiz ama gidip görmek istediğimiz, küçük ya da büyük bir şekilde yaşanmışlığı, anısı olan, çok sevdiğimiz ya da gidince çok seveceğimiz şehirler var. madem bu şehirler var onların şarkıları olmasın mı? "olsun" diyenleri perşembe günü 22.00'da radyoya bekliyorum öyleyse!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
lafı yine çok uzattım biliyorum ama yine de son bir şey söyleyeceğim:
bu konsepti seçerken şarkı sorunu yaşar mıyım diye çok korktum ancak şöyle üstün körü bir araştırınca şehir ismi geçen, şehirlere yazılan onlarca şarkı olduğunu gördüm. sizler de, sizin için anısı olan, görmek istediğiniz veya görünce vurulduğunuz ya da dinlediğinizde orada olmak istediğiniz şehirlerin şarkılarını anons etmek isterseniz eğer, bu hafta tam sırası!
kayıt göndermek için son günümüz çarşamba, kayıtları discord ya da mail üzerinden alıyorum. aklınıza takılan bir şey olursa bir mesaj uzağınızdayım. sevgiler, kalpler ve balonlar efendim.
ps: afiş için "elinin beceriksizliği ile sen yapamazsın, çekil ben yaparım" diyen sevgili cenk'in arka bahçesi'ne çokça fazlaca teşekkürler.
devamını gör...

muhteşem deniz böceği yemeğidir.
dondurulmuş karides aldıysanız mutlaka buzu çözülen kadar yıkamalısınız. yoksa pişerkenki kokusu yedi mahalleye gider. içine sarımsak rendelenmiş zeytinyağına atılan karideslere, isteğe göre domates biber ot falan eklenir. çıkarmaya yakın bir yemek kaşığı dolusu tereyağı konur. tereyağı eriyip de köpürmeye başlayınca çıkarılır, ekmek banarak afiyetle yenir.
devamını gör...

çok üzücü ve oldukça kırıcı bir andır.

ortamda ''arkadaş'' olarak nitelendirdiğiniz insanları gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
devamını gör...

begonvil.
devamını gör...

"yolculuk, yolculuk.." dedim o kadar.
al işte ne oldu? hiçbir şey.
çok uykusuz ve yorgunum. ki bu daha başlangıç. ben galiba evimi özledim. evde olmak vardı şimdi..*
devamını gör...

acımı içiyorum ve bundan sarhoş oluyorum. o zaman çektiğim acının niteliği değişiyor ve kendimi bambaşka bir insan hissediyorum. der çok sayın dostoyevski

değerli dostlar şu an acı yaşıyor olabilirsiniz. yaşadığınız bu acı ne kadar canınızı yaksada bir de onu sevmeyi ve anlamayı deneyin. işte o zaman yaşıdığınız acının gerçekten şekil değiştireceğini göreceksiniz.
devamını gör...

gelecek kaygısıdir.
devamını gör...

başkasının cümleleri ile başkasının aşkını yaşayan christian mı veya gözünün önünde duran böyle incelikli bir sevgiyi göremeyecek kadar kör olan roxane mı yoksa korkularından ötürü sevgisini cümlelere hapsetmiş olan cyrano mu daha bahtsız? kelimelerin ne denli etkili olduğunu bilsem bile bana bazen korkulardan arınmış bir dokunuşun umutsuzca sarfedilen kelimelerden daha etkili olduğunu düşündüren edmond rostand oyunu. oyunu yalnızca bu aşk üzerinden değerlendirmek oldukça yanlış olurdu şüphesiz. cyrano riyakarlıktan uzak, kendince hak ve adalet arayışında ve 100 kişi ile düşünmeden mücadele edecek kadar iyi bir düellocu. üstün bir düellocu cyrano ama kalemi bana kalırsa kılıcından daha keskin olmuştur bundan ötürü kendini boş yere başkasının dış görünüşüne zincirlediği bu aşk bana hep talihsiz gelmiştir zaten. o meşhur "yoksa eldivenim ne çıkar! bir tanecik kalmıştı babamızdan yadigar, yanımda bulunsaydı yine kullanacaktım; ne çare, bir asilzadenin suratında bıraktım." cümleleri de esasında bu oyunda geçmektedir. konuya gelecek olursak; cyrano roxane'a deliler gibi aşıktır fakat oldukça büyük olan burnundan ötürü çekinip açılamaz ona. şansa bak ki cyrano'nun sözde çirkinliği yanında güneş gibi parlayan christian da roxane'a karşı bir şeyler hissetmektedir ve bu karşılıksız da değildir fakat christian ve roxane'ın aşkı gölgede kalacak bir sevgi olur çünkü christian'ın fısıltıları cyrano'nun cümlelerinden başka bir şey değildir. kendi dizginlenemez aşkını christian üzerinden aktarır cyrano ve ölüm kapısını çalana kadar bu gerçekten habersiz kalacaktır roxane. hem onurlu hem de ne budalacadır aslında cyrano'nun yaptığı oysa bazı gönüller cümlelerle de fethedilebilirdi şüphesiz. victor hugo'ya mal edilen ama ona ait olmayan pek meşhur bir şiirde şöyle bir dize var; çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? bu daima havada asılı kalacak bir soru.


vicomte, hiddetten boğulur gibi.
tavrı küstah, sözü tok,
bir köy asilzadesi, eldiveni bile yok!
sırmasız, fiyongosuz, kurdelesiz bir herif!
(ces grands airs arrogants !
un hobereau qui… qui… n’a même pas de gants !
et qui sort sans rubans, sans bouffettes, sans ganses !)

cyrano
evet ama, çok şükür, maneviyatım zarif!
hayır, bir züppe gibi takıp takıştıramam,
elbisem gösterişsiz olunca süsüm tamam
olur. bilhassa ihmal etmediğim şey budur:
yıkanmamış hakaret, paçavra olmuş gurur,
uykudan vicdanımın gözleri çapak çapak,
ve kirli endişeler ile sokağa çıkmak ...
yürürken, sırmadan çok pırıldar her tarafım:
hürriyetirn, gururum, şahane itikafım,.
göğsüme sıralarım, büküp bıyıklarımı,
bir alay kordon değil, kahramanlıklarımı
çarpık, pörsük bir vücut değildir, bu her zaman
bir korse giymiş gibi ruhumdur dimdik duran!
her yerde bir erkekçe sayhadır her satırım,
hakikati bir rnahmuz gibi şakırdatırım.
(moi, c’est moralement que j’ai mes élégances.
je ne m’attife pas ainsi qu’un freluquet,
mais je suis plus soigné si je suis moins coquet ;
je ne sortirais pas avec, par négligence,
un affront pas très bien lavé, la conscience
jaune encor de sommeil dans le coin de son œil,
un honneur chiffonné, des scrupules en deuil.
mais je marche sans rien sur moi qui ne reluise,
empanaché d’indépendance et de franchise ;
ce n’est pas une taille avantageuse, c’est
mon âme que je cambre ainsi qu’en un corset,
et tout couvert d’exploits qu’en rubans je m’attache,
retroussant mon esprit ainsi qu’une moustache,
je fais, en traversant les groupes et les ronds,
sonner les vérités comme des éperons.)

vicomte
fakat mösyö, ben ...
(mais, monsieur…)


cyrano
yoksa eldivenim ne çıkar!
bir tanecik kalmıştı babamızdan yadigar,
yanımda bulunsaydı yine kullanacaktım;
ne çare, bir asilzadenin suratında bıraktım.
(je n’ai pas de gants ?… la belle affaire !
ıl m’en restait un seul… d’une très vieille paire !
– lequel m’était d’ailleurs encor fort importun.
je l’ai laissé dans la figure de quelqu’un.)
devamını gör...

radyo,webinar, etkinlik( az ünlü insanların daveti, kardeşler restaurant ve türkü evi’nin solisti bugün sorularınızı yanıtlıyor)

turnuva(haxball,agar.io) kazananlara miami tatili yahut aksarayda bir hamam ödülü.

yetenek bölümü.
müziğe karşı hüneri olanlar kendilerini oralarda tanıtabilir,
yahut resim yeteneği olanlar için mini sergi fırsatı hoş olur.
görsel işitsel karşılık bulabileceği ne yeteneği varsa artık.

kafaçöpçatan kafacam platformu 12den sonra devreye girebilir .

kafa meritokrasi

.
.
.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim