burdur'un ağlasun ilçesinde bulunan antik kent. aşkların ve imparatorların şehri olarak bilinir.
devamını gör...

tıp dünyasında çaylak. evet tam olarak bu.
devamını gör...

unutursun, hiç kafana takma.
devamını gör...

böyle biri vardı çevremde. sürekli darlıyordu namaz kılıyor musun oruç tutuyor musun diye. en son dayanamayıp benimle alakalı bir şeyin onu ilgilendirmediğini, bir daha böyle sorular sorarsa ilişkimi keseceğimi belirttim. daha sonra düzeldi. o günden sonra da hiç sormadı zaten.
devamını gör...

1983 yılında gösterime giren, yönetmenliğini natuk baytan'ın yaptığı, kemal sunal ve şevket altuğ'un oynadığı komedi filmi.

her izlediğimde beni kahkahalara boğan repliklere sahip filmdir.


--! spoiler !--


"şevket bana bak seni dövdüler, bana para verdiler. hiç anlamadım.."

"şogun. teyibiko çalıştırdinko?
haniko düdüko? niyeko çalmiyıko?
bilmemko."


--! spoiler !--
devamını gör...

tabii siz anneleri tarafından misafir gelir diye asla kullanılmayan kristal takımlarının, yepyeni koltuk ve yemek takımlarının her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir yaşam tarzıyla yer değiştirmesine şiddetle karşısınız ama.
devamını gör...

batının iki yüzlülüğünü, vicdansızlığını gözler önüne seren, modern dönemlerin en büyük katliamı, insanlık ayıbı..

1994 yılında, ülkede çoğunluk olan hutu 'lar, yaklaşık 100 gün boyunca, gördükleri bütün tutsi 'leri öldürmüştür. kesin kayıtlar tutulamamasına karşın yaklaşık 800.000 tutsi 'nin öldürüldüğü düşünülmektedir. gerçekte bu rakamın 1 milyonu geçtiği iddia edilmektedir. insanlar en korkunç şekilde, palalarla, kılıçlarla, bıçaklarla öldürülmüş, zengin olanlardan kurşun parası alınmış, acısız bir şekilde öldürülmüşlerdir. sabah, bir radyo programında, bütün tutsi 'ler hamamböceğidir, onları ezmek gerekir gibi anonslar yapılmış, bölgede olan bm kuvvetleri aniden geri çekilmiş, dünyanın jandarması olduğunu iddia eden abd, fransa gibi ülkeler, olaylardan korkarak, müdahale etmemiştir.

konu ile ilgili hotel rwanda adında enfes bir film de çekilmiştir.
devamını gör...

kadınlar her şeyi yapabilir. insan cinsiyetine ve cinsel kimliğine bağlı olmadan istediği her şeyi yapabilir. feminizm kadının üstünlüğünü ya da fiziksel anlamda eşitlik karşılaştırması yapmaz. cinsiyetler arasında sosyal-ekonomik adaletin sağlanmasını savunur.
fiziksel güçte cinsiyet rol oynamakla birlikte nihai belirleyici değildir.
yıllar boyunca savaş bölgelerinde çalıştım, günlük hayatımda ağır işler yaptım ve kadınlığım esnemedi. 40 derece afganistan sıcağında 40+ kilo sırtımda bir hafta süren yürüme devriyesine çıktım, dasht-i layla çölünü geçtim ve hindi kuştan selam verdim. suriye, ırak, bosna, kosova dahil olmak üzere pek çok çatışma bölgesinde çalıştım. kimileri ikinci günde annelerine koşarken ben kaldım.
çocukluğumdan beri evdeki tüm kavanozları ben açtım, beraber olduğum erkeklerin hepsinden fiziksel olarak benden daha iri olanlarda dahil olmak üzere iş ağır bir eşya taşımaya, erkek işi görülen şeyleri yapmaya geldiğinde ben yaptım. bunların hiçbiri ne benim kadınlığımı etkiledi ne de beraber olduğum erkeklerin erkekliğini. erkekliği bu tür şeylere bağlı olan ufak akıllı, korkak ve kompleksliler her şeyi yapabilenlerin yanına yaklaşamaz zaten.
bu arada amele örneği veren kişi hayatında ameleyle eşdeğer olacak bir iş yapmışımdır merak ederim.
siz erkeklere takılmayın kızlar, erkekler ve tüm cinsel tanımlamalar. insan aklına koyduğu her şeyi yapar. evet, we can do it... in fact we already did it!
kimsenin size ne yapabileceğinizi ve ne yapamayacağınız söylemesine izin vermeyin.
devamını gör...

aktif takipçim. e ben de aktif takipçisiyim. peki ne lazım bu durumu taçlandırmak için? elbette nickaltı. verimli saatler sevgili yazar.
(bkz: herkese benden nickaltı)
devamını gör...

anne ölmemeliydin.
devamını gör...

bize, türkiye bir atatürk çıkarmalı diyen başlık. peki türkiye'nin ihtiyacı olan yeni bir atatürk mü?
yani bir atatürk çıksa güneşli günler bizi mi bekliyor olacak?

atatürk üzerinden cevap vermeye çalışalım. atatürk ve onun gibi lider ruhlu olan insanların ortak bir özelliği var: birey olmak, tebaa olmayı reddetmek. nerede olursa olsunlar ister bir imparatorlukta ister bir demokraside birey ruhlu insanlar tarihe damga vuruyor. tebaa olmayı kabul edenler ise kaderlerine razı oluyor.

şöyle bir düşününce atatürk'ün ne kadar bireysel hareket ettiğini görebiliriz. vatanı için mücadele eden bir birey. onun kadar kapsamlı onun kadar ayrıntılı planı olan biri var mıydı? maalesef yoktu. keşke bu yolda bu kadar tek başına kalmasaydı. ama tarih, bir deney- gözlem sahası değil. tarihsel gerçeklikle yetinmek zorundayız. tam bu nokta aslında bize yeni bir atatürk'ün neden bir daha çıkmayacağını/çıkamayacağını söylüyor. (bkz: tarih) #28650

yani atatürk, osmanlı tebaası olmayı reddetmiş bir bireydi ve türk toplumunu da tebaa olmaktan kurtarmak için mücadele etmişti.

biz bugün hâlâ birey-tebaa ikilemi yaşıyoruz. açılan bu başlık da bunu net bir şekilde gösteriyor. ihtiyacımız olan şey bir atatürk değil.
atatürk gibi bireyselliğini tamamlamış insanlar. toplumumuzun buna ihtiyacı var. şu zamana kadar yaşadıklarımız da net olarak bunu gösteriyor.

işin kötüsü demokrasiyi içselleştirememiş bir toplum olarak yine aynı durumda olan insanları yönetici olarak seçtik. yakın tarihimiz bunun örnekleriyle dolu. benim aklıma rahmetli turgut özal'ın meşhur: anayasayı bir kere delmekten bir şey olmaz lafı geliyor. bir örnek sadece.

aslında bu kadar şikayet ediyoruz ama geldiğimiz nokta hiç şaşırtıcı değil. hak etmediğimiz bir noktada değiliz ki. vermediğimiz mücadelenin sonucunu istemeye hakkımız yok. yapabileceğimiz tek şey imkanımız olduğunda doğru seçimi gerçekleştirebilmek. naçizane objektif bir eğitim sistemiyle bu meseleleri aşabileceğimizi düşünüyorum. ama bunun yakın gelecek için bir hayal olduğunu da biliyorum.

dünya dönüyor sen ne dersen de yıllar geçiyor fark etmesen de...
devamını gör...

böyle bir yöntem yok. sadece o an görmek istenenler var. karşınızdaki kişiye yegane anlamlar yüklemek ve ihtiyaçlar doğrultusunda tanımlamalar yapmak var. kabul etmek gerekir ki sürekli değişiyoruz. " insanın tek doğumu annesinin o'nu doğurduğu gün değildir ; hayat o'nu defalarca kendini yeniden doğurmaya zorlar. " marquez böyle bir hayatta herhangi bir kişiyi tam anlamıyla tanıdığımızı iddia etmemeliyiz ki sonuçlar üzücü olmasın. *
devamını gör...

futboldan, siyasete, müzikten, edebiyatta kadar yelpazesi geniş bilgisi , entelektüel , birikimli aynı zamanda , espiri yeteneği , ince ince dokundurmalari , harika yazar , yine kime giydirmiş diye merak ile yazılarını takip ettiğim yazar.
iyiki var , iyiki tanımışım.
devamını gör...

bunda benim biraz katkım varsa, ne mutlu bana. iftihar ederim, gurur duyarım efendim.
devamını gör...


"anlamlı her şey harikadır!hatta o anlam yalan bile olsa; ki çoğunlukla öyledir,insan anlamsızlığa katlanabilir,ama asıl felâket basitliktir,adîliktir."
ıvan turgenyev: babalar ve oğulları
devamını gör...

düşülen zor durumlarda, en başta verilen tavizin, olayları getirdiği son noktayı nasıl belirlediğini göstermek amacıyla anlatılan hikâye.

özetle şöyle:
ormanda aslanlar toplanmış. arada bir saldırmayı denedikleri ama bir türlü, içlerinden birini ele geçirmeyi başaramadıkları öküz sürüsü için bir çare düşünmeye başlamışlar. zira içlerinden birini yemezlerse açlıktan öleceklermiş.

bir tanesi uyanıklık yaparak ökzülere beyaz bayrakla gitmiş ve bir teklifte bulunmuş:
- saygıdeğer öküz arkadaşlar! biz aslında kötü niyetli değiliz de, şu sarı olan öküz arkadaş çok gözümüze batıyor, size ondan saldırıyoruz. eğer onu bize verirseniz, hepimiz rahat ederiz, sizi de rahat bırakırız.

tartışmalar, görüşmeler derken öküzler kabul etmişler ve sarı öküzü ne yazık ki feda etmişler.

bir süre huzur içinde yaşamışlar ama aslanlar acıkınca yine gelmişler:
- aslında sizinle derdimiz yok da, şu kuyruğu uzun olanınız bizi rahatsız ediyor. verin, kurtulun...

öküzler buna da razı olmuş. aslanlar birkaç günde bir "şu şişmanı verin", "şu arkadaki iri olanı verin" diye diye öküz nüfusunu epey azaltmışlar. tabii bu arada da iyice semirmişler. bir gün işler "hanginizi seçersek vereceksiniz. itiraz istemiyoruz"a kadar gelmiş.

sürünün liderleri oturmuş düşünmeye başlamış. bir tanesi sormuş:
- biz neden bu hâle geldik? bu savaşı neden kaybettik?
içlerinden biri yanıtlamış:
- biz bu savaşı sarı öküzü verdiğimizde kaybettik.
devamını gör...

işte şimdii ananı miyavladım *
devamını gör...

sırf buna özel şikayet seçeneği talep etmeme ve sürecin, sözlük yönetimi tarafından da -sağ olsunlar- beni kırmadan o seçeneğin oraya eklenmesiyle son bulmasına neden olan yazar tipi. evet, alıntılar/intihaller için kullanılan o şikayet seçeneği benim yüzümden orada. pişman değilim *

buna rağmen beni bile "kopyala yapıştırcı" sananlara selam olsun!
devamını gör...

marshall ın iddiada kazandığı 5 tokat ve istediği zaman atma hakkı, arada barney i tokat atıcakmış gibi korkutup vazgeçmesi ilk aklıma gelen,
maçın sonucunu öğrenmeden akşama kadar uğraştıkları bölüm en sevdiğim bölüm ve maçın başında barney in skoru söyleyerek yaptığı piçlik,
ted in robin i ilk gördüğü an..
ted in araba alıp bir türlü kullanamaması,
evin önüne koyup, gidip içinde oturması.
marshall ın dev ailesi.
ted in ve robin in evleri.
devamını gör...

doğum günün kutlu olsuun* sevdiklerinle nice güzel ve musmutlu yaşlar dilerim.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim