öğretmen tribi
çok biliyorsan çık kendin anlat
sınava girecek olan ben değilim
sınavda da öyle cevaplarsın o zaman
ben sizin ananız babanız değilim beni alakadar etmez
ben dersi anlatır çıkarım
sınava girecek olan ben değilim
sınavda da öyle cevaplarsın o zaman
ben sizin ananız babanız değilim beni alakadar etmez
ben dersi anlatır çıkarım
devamını gör...
bilginin tanrısallığı
çok şeyi bilen insanların yanında duyduğum histir. sanki tanrılarmış gibi... sanki onlara hiçbir şey olamazmış gibi. ölümsüzler gibi.
devamını gör...
sözlükte gözlemlenenler
çoğu yazarın herhangi bir sınava hazırlanan tayfadan olduğunu düşünüyorum. kpss çalışan, üniversite sınavına çalışan vs.
birbirini tanıyıp saçma sapan güzellemeler yapanlardan gına geldi zaten, bir de böyle birbirini yalayıcı bir tayfa var.
tdk'dan fırlayanlar var. yonlos yozdon, boylo boşlok oçolmoz diyen kendini mod zanneden über zekalılar var.
etliye sütlüye karışmayıp yazıp geçen var.
siyasi görüş bildiren ve partizanlık yapanı var. terör sevicisi var lan sözlükte göz göre uçurulmayıp hala yazar olanı var.
birbirini tanıyıp saçma sapan güzellemeler yapanlardan gına geldi zaten, bir de böyle birbirini yalayıcı bir tayfa var.
tdk'dan fırlayanlar var. yonlos yozdon, boylo boşlok oçolmoz diyen kendini mod zanneden über zekalılar var.
etliye sütlüye karışmayıp yazıp geçen var.
siyasi görüş bildiren ve partizanlık yapanı var. terör sevicisi var lan sözlükte göz göre uçurulmayıp hala yazar olanı var.
devamını gör...
z kuşağı dertleri
tamamen gelecek kaygısından oluşan eğitim hayatları, çevresinde gördükleri olumsuzluktan dolayı hiçbir heveslerinin kalmaması, ekonomik sorunlardan dolayı kendi ülkelerinde bile seyahat edememek, yeni dünya da her şeyin sosyal medya da yaşanıyor oluşu ve insan bağlarının çöküşü ve en önemlisi dünyanın sonuna doğmak başlı başına bir derttir. 80 ve 90 çocukları çok özeniyorum be.
devamını gör...
yazarların takip ettiği yerli diziler
sadakatsiz+masumlar apartmanı.
devamını gör...
kitapların kitaplıktaki diziliş şekli
boylarına göre. gözüme daha güzel gözüküyor. engebeli, uzunlu kısalı durmuyor.
devamını gör...
hekimlerin 81 ilde eylem yapması
önce haberi verelim; salgın kontrolden çıktı.
ttb'nin düzenlediği basın açıklamasına 81 ili temsil eden 65 tabip odası başkanları ve yönetim üyeleri katıldı. tablonun 'korkunç' olduğunu söyleyen hekimler 15 nisan'da uyarı eylemi yapacak.
kaynağıda ekleyelim;
buradan
ttb'nin düzenlediği basın açıklamasına 81 ili temsil eden 65 tabip odası başkanları ve yönetim üyeleri katıldı. tablonun 'korkunç' olduğunu söyleyen hekimler 15 nisan'da uyarı eylemi yapacak.
kaynağıda ekleyelim;
buradan
devamını gör...
güne bir kedi bırak
gün ortası evin belli bölgelerine serpişmiş uyuyan kedi bireylerimi paylaştığım başlık.
cokcok
annesinin haydutu. evin büyümeyen çocuğu. herkesle anlaşan herkesle arası iyi olan fakat tehlike gördüğünde geri durmayan bedeni kocaman ruhu miniminnacık bir adam.
kendisi ona yapılan kötülükleri unutup hayata dört patiyle sarılan bir çocuk.
evet malesef çabuk unutuyor. misal vereyim evi süpüreceğim bilirsiniz can hıraş kaçarlar. cokcok önce dünya yıkılıyor gibi kaçar sonra bir bakarsın elektrik süpürgesinin üstünde.
dün veterinere götüreceğim çantayı gördü bir kaçış kaçtı ama köşeyi dönene kadar. döndüğü an bitti. orada oyalanacak başka bir şey bulur ve neden kaçtığını unutu verir.
bazen evde bir yaramazlık olmuştur. ben tabi sinirlenip söylenmeye başlarım. diğerleri beni görür görmez saklanır uzun bir süre çıkmazken. o sadece kapıdan çıkar ve hemen ardında konuşa konuşa geri içeri gelir.
korunaklı bir kedi değildir. dikkatsizdir. mesela dört ayak üstüne düşmeyi pek beceremez. bir keresinde çıktığı dolabın üstünden düşüp bizi veteriner kapılarında bekletmişti.
onu terk edilmiş ve kapısı kapalı camında bir el girecek kadar kırığı olan bir depoda buldum. bir hafta kadar oraya salam, sosis, kedi maması attım. içeride anne yesinde minnağı güzel doyursun diye. gün geçtikçe minnağın feryadı mahalleyi çınlatmaya başladı. deponun sahibini soruşturdum. kimse bilmiyor. malesef ki camı biraz kırdım içeriye ışık tuttum. içersi toz toprak, alçı çimento nasıl berbat bir yer. yerlerde salam, sosis, kedi mamaları...
nasıl ama buraya anne hiç gelmemiş mi bu bebek bir haftadır yalnız mıymış?
o anki panik ve ben ne yapacağım hissiyatı.
napalım efendim yardım aldım kırdık camı. içeriye hemen bir kaba süt döktük bu arada biz içeriye girene kadar o karnını doyursun diye. süt banyosu yaptı garibim.
onu elime ilk aldığımda tüm kemiklerinin sayıldığını gördüm. nasıl zayıf nasıl minik ama o kadar güçlü ki. beni tehlike sanıp sağlam bir ısırık aldı parmağımdan.
sonrasında öğrendimki mahallenin cadolozunun yavrusymuş. engelli olduğunu anlayınca onu orada ölüme terk etmiş. diğer ikisini büyüttü tabi aslında mükemmel bir anne. hala mahallemizin kraliçesi ama konu yetemeyeceğini düşündüğü engelli bir çocuk olunca telaşa kapılıp onu terk etmiş.
cokcok farklı bir kedi. hayata bazen onun baktığı yerden bakıyorum. umursamıyor, aldırmıyor, seviyorsa istiyorsa itsen bile geri geliyor. annesine aşık, insanlara aşık...
bu arada adı neden cokcok, çünkü bebeklikten 2 yaşına kadar benim ellerimi emdi. emmediği, izin vermediğim zamanlar hep ağlandı. bakmayın çok gururludur da bir keresinde kalbini kırmış olacağım ki 2 gün ne yaptıysam yanıma gelmedi. yahu ne yapayım emmesin unutsun diye kendimden uzak tutmaya çalıştım azcık kızmış olabilirim. o pamuk kalbi pıt oldu.
çok seviyorum onu. canım gibi, canımdan daha çok gibi... ama çok şanslıyım ki o da beni. dinazor çocuğum benim, iyikim...

casper
evin beyefendisi, kibar oğlu, asalet timsali...
yakışıklı bıdığı... bebekliğinden beri bende. parayla satmaya çalışan bir arkadaşımın elinde patlayan ve bana gelen dünya güzeli. küçükken tüyleri bir garipti. ondan kimse beğenmemiş yahu iyikide beğenmemiş. can o can.

bety
savaşçı, huysuz ama pamuk kalplim.
6 aydır bizle. kanser tedavisi görüyor.
kışın karda buldum o gün bugün benim çiçekli kızım. çiçekleri minikledi tabi. tedavisi güzel gidiyor. sıcaklar biraz azalsın ameliyatını olacak ve o günleri geride bırakacak.

bizden şimdilik bu kadar sahi sizden ne haber?
cokcok
annesinin haydutu. evin büyümeyen çocuğu. herkesle anlaşan herkesle arası iyi olan fakat tehlike gördüğünde geri durmayan bedeni kocaman ruhu miniminnacık bir adam.
kendisi ona yapılan kötülükleri unutup hayata dört patiyle sarılan bir çocuk.
evet malesef çabuk unutuyor. misal vereyim evi süpüreceğim bilirsiniz can hıraş kaçarlar. cokcok önce dünya yıkılıyor gibi kaçar sonra bir bakarsın elektrik süpürgesinin üstünde.
dün veterinere götüreceğim çantayı gördü bir kaçış kaçtı ama köşeyi dönene kadar. döndüğü an bitti. orada oyalanacak başka bir şey bulur ve neden kaçtığını unutu verir.
bazen evde bir yaramazlık olmuştur. ben tabi sinirlenip söylenmeye başlarım. diğerleri beni görür görmez saklanır uzun bir süre çıkmazken. o sadece kapıdan çıkar ve hemen ardında konuşa konuşa geri içeri gelir.
korunaklı bir kedi değildir. dikkatsizdir. mesela dört ayak üstüne düşmeyi pek beceremez. bir keresinde çıktığı dolabın üstünden düşüp bizi veteriner kapılarında bekletmişti.
onu terk edilmiş ve kapısı kapalı camında bir el girecek kadar kırığı olan bir depoda buldum. bir hafta kadar oraya salam, sosis, kedi maması attım. içeride anne yesinde minnağı güzel doyursun diye. gün geçtikçe minnağın feryadı mahalleyi çınlatmaya başladı. deponun sahibini soruşturdum. kimse bilmiyor. malesef ki camı biraz kırdım içeriye ışık tuttum. içersi toz toprak, alçı çimento nasıl berbat bir yer. yerlerde salam, sosis, kedi mamaları...
nasıl ama buraya anne hiç gelmemiş mi bu bebek bir haftadır yalnız mıymış?
o anki panik ve ben ne yapacağım hissiyatı.
napalım efendim yardım aldım kırdık camı. içeriye hemen bir kaba süt döktük bu arada biz içeriye girene kadar o karnını doyursun diye. süt banyosu yaptı garibim.
onu elime ilk aldığımda tüm kemiklerinin sayıldığını gördüm. nasıl zayıf nasıl minik ama o kadar güçlü ki. beni tehlike sanıp sağlam bir ısırık aldı parmağımdan.
sonrasında öğrendimki mahallenin cadolozunun yavrusymuş. engelli olduğunu anlayınca onu orada ölüme terk etmiş. diğer ikisini büyüttü tabi aslında mükemmel bir anne. hala mahallemizin kraliçesi ama konu yetemeyeceğini düşündüğü engelli bir çocuk olunca telaşa kapılıp onu terk etmiş.
cokcok farklı bir kedi. hayata bazen onun baktığı yerden bakıyorum. umursamıyor, aldırmıyor, seviyorsa istiyorsa itsen bile geri geliyor. annesine aşık, insanlara aşık...
bu arada adı neden cokcok, çünkü bebeklikten 2 yaşına kadar benim ellerimi emdi. emmediği, izin vermediğim zamanlar hep ağlandı. bakmayın çok gururludur da bir keresinde kalbini kırmış olacağım ki 2 gün ne yaptıysam yanıma gelmedi. yahu ne yapayım emmesin unutsun diye kendimden uzak tutmaya çalıştım azcık kızmış olabilirim. o pamuk kalbi pıt oldu.
çok seviyorum onu. canım gibi, canımdan daha çok gibi... ama çok şanslıyım ki o da beni. dinazor çocuğum benim, iyikim...

casper
evin beyefendisi, kibar oğlu, asalet timsali...
yakışıklı bıdığı... bebekliğinden beri bende. parayla satmaya çalışan bir arkadaşımın elinde patlayan ve bana gelen dünya güzeli. küçükken tüyleri bir garipti. ondan kimse beğenmemiş yahu iyikide beğenmemiş. can o can.

bety
savaşçı, huysuz ama pamuk kalplim.
6 aydır bizle. kanser tedavisi görüyor.
kışın karda buldum o gün bugün benim çiçekli kızım. çiçekleri minikledi tabi. tedavisi güzel gidiyor. sıcaklar biraz azalsın ameliyatını olacak ve o günleri geride bırakacak.

bizden şimdilik bu kadar sahi sizden ne haber?
devamını gör...
heimlich manevrası
hastanelerde, özellikle bebek yaş grubunda yaşanan, solunum yoluna cisim kaçması nedeniyle sıklıkla uygulanmak zorunda kalınan tıbbi müdahale tekniğidir. önlemek için özellikle 0-4 yaş arası çocuklarımıza çubuk kraker, kuruyemiş gibi yiyecekleri verirken dikkat etmemiz gerekmektedir. kuruyemişler ezilerek veya rendelenerek verilmelidir. bu gibi durumlarda müdahale etmek için, acil yardım tekniği bilmek, vakanın hayatı için son derece önemlidir. bir takım mecralardan, var olan videoları izleyerek öğrenmemiz gereken tekniktir.
devamını gör...
trabzon deyince akla gelenler
akçaabat köfte.
aşırı lahana kullanımı
mıhlama
on numara beş yıldız tereyağları
ahşaptan yapılmış yangın merdivenleri. hepsi ve daha fazlası trabzonda.
aşırı lahana kullanımı
mıhlama
on numara beş yıldız tereyağları
ahşaptan yapılmış yangın merdivenleri. hepsi ve daha fazlası trabzonda.
devamını gör...
her şey seninle güzel
zerrin özer - her şey seninle güzel (orjinal plak kayıt)
sesine hayranım, bu kadar içten söylemesi ve bizi de duygulandırması.
şarkı sözleri
her şey seninle güzel, yolda yürümek bile
olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile
her şey seninle güzel, bu toprak bu taş bile
içimdeki bu korku, gözümdeki bu yaş bile
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
her şey seninle güzel, duyduğum bu ses bile
yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile
her şey seninle güzel, bu yağmur bu kar bile
yüzümdeki gözyaşının izleri, onlar bile
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa…
sesine hayranım, bu kadar içten söylemesi ve bizi de duygulandırması.
şarkı sözleri
her şey seninle güzel, yolda yürümek bile
olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile
her şey seninle güzel, bu toprak bu taş bile
içimdeki bu korku, gözümdeki bu yaş bile
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
her şey seninle güzel, duyduğum bu ses bile
yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile
her şey seninle güzel, bu yağmur bu kar bile
yüzümdeki gözyaşının izleri, onlar bile
beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa…
devamını gör...
çocukken baba eve getirdiğinde mutlu olunan şeyler
kilo işi bisküvi.
az az yerdik bitmesin diye.
80ler de bisküvi lükstü.
az az yerdik bitmesin diye.
80ler de bisküvi lükstü.
devamını gör...
beoning
kişiye filmin sonuna doğru acaba öyle mi böyle mi düşüncelerini sordurtan kore yapımı film.
süresinin biraz uzun ve yavaş işlenmesinden dolayı bazı insanlara sıkıcı gelebilir ancak düşündürten yapısı denemeye değer demek mümkün.
hikayede kısaca çocukluk arkadaşı ile şans eseri tanışan karakterin sonu filmin ismine benzer bir görüntüde bitiyor.*
hikayenin ana karakterin yazdığı kitaptan bir kesit mi yoksa yaşanan bir olay mı bu soru insanı ikilemde bırakıyor.
kore filmine ilgi duyan insanlar için izlenebilir nitelikte bir film. keyifli seyirler.
süresinin biraz uzun ve yavaş işlenmesinden dolayı bazı insanlara sıkıcı gelebilir ancak düşündürten yapısı denemeye değer demek mümkün.
hikayede kısaca çocukluk arkadaşı ile şans eseri tanışan karakterin sonu filmin ismine benzer bir görüntüde bitiyor.*
hikayenin ana karakterin yazdığı kitaptan bir kesit mi yoksa yaşanan bir olay mı bu soru insanı ikilemde bırakıyor.
kore filmine ilgi duyan insanlar için izlenebilir nitelikte bir film. keyifli seyirler.
devamını gör...
avustralya'da süpermarketler'in çocuklara göz hakkı standı kurması
tabi çok sosyal ve alım gücü yüksek bir ülke. suistimal edilmesi zor. almanya da falan yapamazsın bunu bizim türkler anasını ağlatır o standın.
devamını gör...
normal sözlük nickaltı mafyası
bana hiç uğramayan mafyadır.
gelsenize panayır var.
gelsenize panayır var.
devamını gör...
garip sessizlik kuralı
kişinin kendisine yöneltilmiş bir soruya hemen cevap vermek yerine bir süre sessizce düşünmesini ya da başka şeylerle meşgul olmasını anlatan ifade. bugün cüneyt özdemir'in canlı youtube programında duydum da çok garip geldi. elon musk, jeff bezos, tim cook gibi acayip konumlardaki tiplerin de sık başvurduğu bir yöntemmiş. bu durumu "yöntem" yapan da duygu kontrolünü sağlayabilmeye dayanır.
yani efenim söz gümüşse sükut altındır meselesinden başka bir şey değil. yahut iki dinle bir söyle.
yani efenim söz gümüşse sükut altındır meselesinden başka bir şey değil. yahut iki dinle bir söyle.
devamını gör...
geceye çocukluktan kalan bir ukde bırak
babamla parka gidememek...
devamını gör...


