(bkz: ballı)(bkz: sallı) (bkz: pumpul)
kadın isimleri konusunda baya yaratıcı bir sülalem varmış anlaşılan.
devamını gör...

peki ilk entry nin hemen girişinde gördüğümüz sarı kupa neyin nesidir?

sen kralsın kupası mı.

ekleme ; bilgilendirme için merhaba poğaçacı ya teşekkürler

başlıkta en çok beğeni alan girdiye düşüyormuş o kupa.

bi nevi sen bu entrynin kralısın gibi hahaha güzelmiş, sevdim.
devamını gör...

teşekkür ederim onlara bizi yoğun ter kokusundan kurtardıkları için ve bu konutu errrrrkekliğe bağlayan tüm klasik tc erkeklerine de söyleyecek tek bir sözüm yok. bakımlı olmak sizin tabirinizle "top"luk değildir (iğrenç bir kayırıcı hitap şekli bu arada homofobikler.......) dağ ayılığının lüzumu yok.
devamını gör...

bugün adım leyla... *

kırsam kıramam,
döksem dökemem, kıyamam sana,
dönemem geriye,
bugün adım leyla....

sen de otur bir düşün.
yaramaz mı talihine?
hayat bu hayal ötesi,
ne çıkarsa kısmetine...
devamını gör...

bir veda sözüdür.

sözcüklerle aram hep iyi olmuştur. belki susam sokağı izlediğim yıllardan beri bu böyle. okumak benim için insan ırkının en büyük ve en görkemli icadıdır.

bu görkemin gölgesinde göz gözü görmez bir halde dolanırken bazı sözcüklerin diğerlerinden daha farklı duygular yaşattığını fark ettim bana.

sanırım bana söylendiğinde en olumsuz etkilendiğim sözlerden biri hoşça kal. evet, güzel bir veda sözü ama geri dönüşü yokmuş gibi geliyor her zaman.

birinden bu sözü duyunca son kez benimle konuşmuş, onu son kez görmüş, bu her neyse o sonmuş gibi hissediyorum. devamı olmayan bir söz sanki. burada her şey bitti demek. sen kendine hoşça bak, ben artık yokum demek gibi.

bir de hoş değil de hoşça kal. sanki o kadar da hoş olmana gerek yok, ben gidince. biraz hoş kalsan yeter demek gibi. içinde hem yersiz merhamet hem de sadist bir acı çektirme isteği varmış gibi.

çok uzattım yine. özetle; bana hoşça kal demeyin ama siz hoşça bakın zatınıza.
devamını gör...

gencecik, heyecanlı, aradığı kısmeti sözlükte bulacağına dair güçlü bir inancı olan kızceğizdir.
devamını gör...

her ne kadar yeşil yol filmini andırsa da gösterime girdiği ilk zamanlarda izlediğim için şanslı hissediyorum kendimi. şanslı hissediyorum dedim çünkü sinemada izleme şansım oldu. televizyon ya da herhangi bir internet platformunda izlemiş olsaydım adım gibi eminim ki o an sinemada izlerken hissetmiş olduğum duyguların onda birini hissetmeyecektim, hissetmiş olsaydım bile etkisi kısa süreli olacaktı insanların anlattığı kadar güzel bulmayacaktım belki de filmi hatta sıradan bir dönem filmi olarak bile görebilirdim.
filme gelecek olursak; özellikle karakterlerin yansıtmaya çalıştıkları duygular insanın içine öylesine işliyor ki bazı sahnelerde o karakter ile yer değiştirdiğinizi bile hissediyorsunuz. ayrıca filmin vurgulamak istediği adalet kavramı o kadar derin ki insanların o an sadece sırf suçlayacak birisi olsun diye anlayıp dinlemeden güçsüz ve zayıf insanlar üzerinde suçlamalarda bulunmaları hemen hemen her kaynakta yaratılmışların en üstünü olarak gösterilmekte olan insanın adalet karşısında aciz bir varlığa dönüşüp çıkarlarını konuşturduğunu gösteriyor. bunun yanında fedakarlığın çarpıcı örneklerine de çok sık rastladığımız filmde kalbimize dokunan sayısız pek çok öğeye yer verilmekte.
devamını gör...

hayallerime şöyle bir köpeği soktu ve hiç çıkmıyor. ah "beethoven" ah iki gözümün çiçeği neredesin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


not: resimler blog.n11.com ve sinematv.com sitelerinden alınmıştır.
devamını gör...

akıl yaşta değil başta demiş jilet
küçül de cebime gir bu nasıl bir velet
susayım dedim dürttü durdu dümbelek
kadının fendi erkeği yener elbet
devamını gör...

beklenmekte olan dergi.

daha önce kafa sözlük'ün dergi projesi başlığında trevor philips'in yazdığı bir tanımı buraya taşımak istedim.
buradan

sonuna kadar katıldığım bir görüş bu. birçok dergi içerik bakımından, sürekli olarak insanların iç dünyasına, edebiyata falan yöneliyor ama bu sözlüğün dergisi bunlardan farklı olmalı bence. hemen hemen herkesin uzmanlık alanı farklı. başkalarını bu alanlar hakkında bilgilendirmek ve dergide bu türden yazılar yayımlamak çok daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum. üstelik bu işin herkese hitap etmesi de olasıdır bu şekilde yapılması durumunda. sonuçta ben uzayla ilgili bir şeyler yazıyorum ama bu herkesin ilgi alanı değil. bir başkası mesela yeşil bir çevre için neler yapılması gerektiği konusunda deneyimlidir, başka biri bambaşka bir konuda uzmandır vesaire... uzay kişinin ilgisini çekmese de diğer konulardan biri mutlaka çekecektir.

ne kadar farklı ilgi alanı, o kadar çok okuyucu ve orijinallik demek bana göre. geniş bir yelpazeye dağılmalı konular. herkes şiir yazarsa, herkes edebî yazılara yönelirse -yazılar ne kadar güzel olursa olsun- sonucun vasat olması kaçınılmaz olur.

hiç mi olmasın edebiyat, şiir? tabii ki olsun! ama bütün dergiyi de ele geçirmesin derim naçizane.
devamını gör...

netflix'in bu günlerde 3. sezonuyla ekranlarda olan dizisi. ilk 2 sezon hakkında bir çok yazı yazılmış başlıkta. ben daha çok 3. sezon üzerine yazmak istiyorum ve biraz da amerikan sinema endüstrisine dair bir şeyler paylaşmak da istiyorum ama bu kısım genel yani 3. sezonla alakalı değil.
genel olarak baktığımızda joe karakteri -özellikle ilk sezon için- gayet düzgün, kültürlü, kitaplarla içli dışlı bir insan. yani tam bir iyilik abidesi. ve aslında bir seri katil. ancak öldürdüğü kişiler "ölmeyi hak eden" kişiler. yani kötü kişiler. yani bir yerde "bunu da niye öldürdü" yerine "oh iyi ki öldürdü" denilmesi bekleniyor seyirci tarafından. amerikan sinema endüstrisi bunu çok yapıyor. dexter dizisinde de dexter'la bunu yapmışlardı. gayet düzgün, tıp okumuş, üzerine emniyette kan analisti olarak çalışan bir insan, ve sadece kötüleri, hak edenleri öldüren bir seri katil. amerikan sineması buradan yola çıkarak insanların, devletlerin hak edenleri öldürebileceğini normalize etmeye çalışıyor. tam da ırak, suriye, afganistan ve hatta vietnam'da yaptığı işgaller ve ölen insan sayıları ortadayken. neyse bu belki de bir başka yazı konusu. ben şimdi you 3. sezondan bahsedeyim değil mi?
ben 3. sezonu açıkçası çok beğendim. ve joe'nin neden böyle bir psikopat olduğunu hatta love'ın neden bir psikopat olduğunu çözümlemeye çalışmışlar.
aşı karşıtlığı ve covid sürecine el atmışlar ki bu da bence çok güzeldi.
eş değiştirme ve grup sex olayını baya bir abartmışlar bence. ancak sosyal medya, influncerlık olayı çok iyi işlenmiş. yozlaşma ve dejenerasyon olarak. tabi sosyal medya olayı zaten dizinin ana konusuydu değil mi? hi stalker.
sonu muğlak bitti joe yine her zaman bildiğimiz joe. haz için yapamayacağı şey yok. asla aşk değil net haz. bakalım 4. sezon gelecek mi_?
devamını gör...

sineklerin, biz insanları kıskandıracak özellikleri. her şeyi çeken yerçekimi onları çekmemektedir.
işin gerçeği, ayaklarında bulunan vantuzlardır. aynı lavabo açacağı gibi, sineğin ayağı da bastığı yere yapışır.
devamını gör...

ihtiyacı olanlar icin acilmis olan kullanilmayan esyalar basligina "snowboardum var" yazan iyiliksever yazar.
devamını gör...

#851974 gayet doğru ve yerinde bir yorum olmuş. pet şişeleri sonraki kullanımlarda suya madde salınımı yapabiliyor. kimse duygu özaslan gibi gidin nike'ın çok ergonomik olan matarasını alın demiyor. sağlık koşullarına uygun bir tane matara edinirsiniz oldu bitti.
devamını gör...

kibariye, çağla şikel, serenay sarıkaya.
devamını gör...

kafa sözlük bağımlılığının geldiği son nokta. arkaaaşlar sözlüğe artık bağımlı değilim; ben sözlüğüm çünkü. şu dakikalarda yenile butonuyum mesela. çok dokanıyorsunuz canım yanıyor. ama en çok da pıt bir anda fırlıyorum ya aşağıda turuncu turuncu o çok hoşunuza gidiyor biliyorum.
devamını gör...

erkekler seri üzgün.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

"hayat, birine seni seviyorum demenin kararsızlığını yaşamak için çok kısadır."
sarah jio
devamını gör...

anneler oğullarına düşkünlerdir. eğer ki annenin bir oğlu ve bir kızı varsa, yine oğluna düşkündür. eğer annenin oğlu yok 2 tane kızı varsa en küçüğüne düşkündür. eğer ki tek kızı var ise ikincisini yapar yine de ilk kiz çocuğuna düşkün olmaz. ilk göz ağrısı muhabbeti bir tek erkek evlat için geçerlidir.
devamını gör...

buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim