diyet

bir gün boyunca yediğin her şey senin diyetindir. diyet sadece 1 kibrit kutusu peynir değildir. *

günümüzde diyet sanılanın aksine beslenme düzeni demektir. diyette ekmek de yenir, börek de yenir, yeri gelir pasta da yenir. ama hepsi sana uygun biçimde bir diyetisyen tarafından ayarlanmalıdır. diyeti diyetisyen yazar.

her pazartesi başlanıp aynı gün içerisinde terk edilen şeydir. ben mesela yarın diyete başlayacağım 24 saatten uzun süreceğine söz veremem.

karar verip bir türlü uygulayamadığım şey. sadece gaza gelmekle kalıyorum.

artık tartının uyarısı ya da emri diyelim başladığımdır. ama arkadaş insan çok kötü ve mutsuz hissediyor. myfitnesspal diyor ki 1500 kalori tüketebilirsin ama ben normalde hava soluyarak 2000 kalori tüketen insanım. işte hep boğazımı tutmamak biliyorum ama zor.

normalde 2 öğün yiyen ben diyete başlıyorum dediğim an beynim kendini kapatıyor sanki. sürekli yiyorum ve sonuç başlamadan biten diyetler.

hiç sevmediğim bir kelimedir. onun yerine sağlıklı ve dengeli beslenme demeyi tercih ederim. adı her ne olursa olsun kilo vermek için gerekli olan bir şey. tek başına sporun etkisi pek fazla değil maalesef, sağlıklı ve dengeli beslenmek çok daha etkili. ikisi bir arada olursa fazlasıyla hızlı bir şekilde sonuç aldırır.

yarın başlıyorum, yenicem seni! son 5-6 kilo kork benden...
motivasyon kabul edilir.

nike training club ile desteklenirse 1 ayda inanılmaz kilolar verdirir.

sürekli mutlu olmak isteyen doyumsuz insanın mutlu olmak için bir bahanesidir. kilo verirse hersey düzelecek zanneder. vücuda değil beyinlere kas yapmak daha çok özenilesi birsey olsa keşke. bu arada tabi ki ben de arada diyet yapiyorumdur yani..

pandemiden önce çok iyi uygulayabildiğim, değişik değişik teknikler bile denediğim kilo verdirme şeysi. şimdi yapamıyorum nedense.

ömrümde ilk kez uygulamak zorunda kaldığım eylem arkadaş otuzu geçince vücut balkon sevdasına yenik düşüyor yahu.

diyetisyen ile yapılması gereken, bir kısıtlama değil sağlıklı beslenmeye geçiştir.

insanı inanılmaz mutsuz ve huzursuz yapan şeydir diyet. gerginlikten dolayı çatacak yer ararsınız, halbuki bir sufle* yenilse böyle olur muydu?

toplaşın bakalım, diyetlere hükmeden pofuduk geldi!

diyet genel beslenme biçimimizdir vs. vs. biliyoruz hocam ama burada halk dilinde konuşacağım. bugüne kadar 100 tane diyetisyene gitmişimdir, tecrübe konuşuyor. öncelikle o diyetisyeni sakince yere bırak evlat. diyetisyenler işe yaramazdırlar, paranız çöpe gider. size ezbere diyetler yazarlar, zaten ellerinin altında halihazırda yazılıp çoğaltılmış listeler bulunur ve size de onlardan birini verirler genelde. size keten tohumu, siyez buğdayı, chia tohumu, ton balığı gibi abidik gubidik şeyler yazarlar, çoğunlukla beslenme alışkanlıklarınızı dikkate almazlar.

kan tahlilini yaptıracaksın, boyunu ve yaşını dikkate alarak ideal kilonu belirleyeceksin ve işe başlayacaksın. internet üzerinden yiyeceklerin kalorilerini ve makrolarını bulmak artık işten bile değil. bakacaksın tahliline neyin eksik ya da neyin sınırda, ona göre bir yiyecek ekleyeceksin. yine internet aracılığı ile mevcut kilo-yaş-cinsiyet gibi verileri girerek günde ne kadar kalori alırsan mevcut durumunu korursun, ne kadar alırsan kilo vermeye başlarsın diye bakacaksın. ondan sonra hedefine göre kalori miktarını ayarlayacak ve kalorilerini sayacaksın.

kalori saymanın püf noktası nedir? yiyecekleri basit tutmak. eğer şunun tencere yemeği, şunun dolması, şunu bilmem ne soslu bilmem nede tütsülenmiş kuzu bilmem nesi şeklinde bir şeyler tüketmeye çalışırsanız ipin ucunu kaybedersiniz ya da zora sokarsınız kendinizi. etini tavada çevireceksin, istediğin baharatı koyacaksın, yapıştıracaksın sonra. bir tane tartı alacaksın, tartacaksın her şeyi 100 gram 200 gram. ama illa bir şeyler katayım dersen; misal tavuğu önce haşla, haşlayınca ağırlığının yarısını kaybediyor. ondan sonra limele onu, tart ne kadar kullanacaksan, sonra domatesini tart, soğanını tart, sarımsağını tart, tencerede öyle çevir onları. tavuğu halihazırda pişmiş halinden hesapla.

ödeminizi nasıl atarsınız? sadece ödem atarak 5 kilo verebilirsiniz, nereden mi biliyorum? kendimden. peki nasıl atılır bu ödem? basit. tuzu azaltıyoruz ama tamamen bırakmıyoruz. "0" tuz alman demek, yakın zamanda öleceksin demek zaten. vücudumuzun alması gerektiği miktarda suyumuzu içiyoruz; bunu da internet üzerinden hesaplayabilirsiniz.* kendinizi terletecek işler yaparsanız yardımı olur. bir de maydanoz, limon, tarçın, nane gibi şeylerin ödem atmaya yardımcı olduğunu söyleyebilirim.

bunlarla beraber, diyet yapmak sizi kötü hissettirir dostlar. hayat standartlarınız düşer, hayattan zevk alamazsınız. toplamda çok fazla yemiyor olsanız bile istediğiniz zaman gidip ağzınıza bir şey atamıyor oluşunuz üzerinizde baskı oluşturur, adeta zincire vurulmuş haldesinizdir.

---------------------------------------------

şimdi size kendimi anlatayım dostlar. 25 yaşındayım, 123 kiloyum. ne fastfood yerim, ne abur cubur, ne de gazlı içecek içerim, çayıma kahveme şeker bile atmam; peki bana bu kiloyu yaptıran şey ne? ev yemeği ve onunla birlikte yediğim bolca ekmek + hareketsizlik. hem mesleğim, hem hobilerim hep oturmaya yönelik, bir de anam güzel yemek yapar.

aslında 130 kiloydum, ekmek yemeyi kestim, kısa sürede 125'e düştüm. sonradan kendi elceğizlerimle bir program hazırlayıp uygulamaya karar verdim ve 3 günde 2 kilo verdim. bunlar olurken hareketsiz durmaya devam ediyorum bu arada fakat bir ara yürüyüşe de başlayacağım, onu da anlatacağım.

şimdi kendime hazırladığım diyet programını size sunuyorum anam;

sabah

1 adet haşlanmış yumurta, 1 dilim ekmek, 40 gram ezine peyniri, 2 adet soyulmuş salatalık, 3 adet yeşil biber.

325 kalori
22 gram karbonhidrat
19 gram protein
17 gram yağ
----------------------------------------
ara öğün

1 adet şeftali

51 kalori
12 gram karbonhidrat
1 gram protein
----------------------------------------
öğlen

200 gram haşlanmış tavuk göğsü, 2 adet yeşil kabak, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı yoğurt.

424 kalori
13 gram karbonhidrat
62 gram protein
13 gram yağ
---------------------------------------
ara öğün

1 adet şeftali

51 kalori
12 gram karbonhidrat
1 gram protein
---------------------------------------
akşam

1 adet domates + 2 adet salatalık + 5 sap maydanoz + 3 adet yeşil biber + 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
=salata
200 gram haşlanmış tavuk göğsü

428 kalori
17 gram karbonhidrat
62 gram protein
12 gram yağ
-------------------------------------
toplam:

1279 kalori
76 gram karbonhidrat
145 gram protein
42 gram yağ

-------------------------------------------------------------------

şimdi burada neyi niye seçtim, neyi niye yaptım açıklayayım.

sabah; yumurta çok besleyicidir ve faydalıdır; sağlıklı yağ, vitamin ve mineraller açısından zengindir. adeta bir mucize gıdadır. ayrıca sizi tok tutar. 1 dilim ekmek karbonhidrat miktarını sabah biraz daha yüksek tutup, daha enerjik bir başlangıç yapmak için; hem de peynir ve yumurta ile iyi gidiyor. peynir ekstra protein, bir de eğer sabah peynir yemezsem ben tedirgin oluyorum asdasdasa. bu kısımda ana kaynaklar yumurta, peynir ve ekmekti; diğer eklediğim biber ve salatalık daha çok mideyi doldurmak için, ikisinin de neredeyse hiç makro besin değeri yoktur, sadece potasyum ve a vitaminine tav olabilirsiniz.

ara öğünler; ben burada şeftali seçtim. çünkü komşu şeftali toplamıştı, özel bir sebebi yok yani. bu kısımda amacım tabiî ki midemi boş bırakmamaya devam etmek, bir de enerji için karbonhidrat desteği ve fazladan lif sağlamak. meyve, sebze ve bakliyatlarda bolca bulunan lif sizi tok tutar. meyve diyerekten karpuz almayın, karpuz şekerinizi çok hızlı şekilde tavan yaptırır, glisemik indeksi çok yüksektir.

öğle; bir sebze eklemek istedim ve mevsimi olduğu için kabak ekledim. burada bir kabak yemeği yapmıyorum, bahsettiğimiz düz kabak haşlama yahut tava. ayrılan 1 tatlı kaşığı zeytinyağ vitamin ve mineralleri emebilmek için gerekli; bunu ister haşladığınızda içine katarsınız, ister tavaya döküp kızartmada kullanırsınız. çok yavan geliyorsa da baharat koyulur veya eldeki yoğurtla karıştırılır; o da mı olmadı? yoğurdun içine 1 sarımsak, 1-2 sap da dereotu koy, onunla karıştır ve vâlâ. protein ağırlıklı beslediğim için tavuk ekledim. tavuk göğsü diğer bölgelere göre daha az yağlı ve daha yüksek protein içeriyor. tavuğa ben cajun baharat döküyorum bu ara, istediğiniz herhangi bakaratla yiyebilirsiniz.

akşam; bu salata safi vitamin ve karın doldurma. protein olarak yine tavuğumuz var. herhangi bir süt ürünü eklemiyorum(yoğurt) çünkü insanı ağırlaştırır ve henüz saat 8'de mumları söndürmek istemem.

bir de günlük 5 litre su içmem gerekiyor.
------------------------------------

haftaya yürüyüşe başlayacağım. kaloriyi 1200'den biraz daha yukarıya çekeceğim bu yüzden, beni yoldan kazımalarını istemem. önümüzdeki hafta için eti çıkartıp vejetaryen takılacağım, onun yerine bakliyatlar gelecek. biraz daha çeşitlendireceğim yemekleri, hani sırf nohut değil mesela, bu hafta sırf tavuk olduğu gibi; bazen barbunya, bazen nohut, bazen mercimek, bazen kuru fasülye vs. vs.

ben diyet yapmak istemiyorum. köy tavuğu, kemikli et, balık yemek istiyorum. künefe.

hiç uğraşamam

diyet aslında bir yunan kelimesi olan ‘diatia’ kelimesinden türemiştir ve hayatın yolu anlamına gelmektedir. ayrıca ingilizcede ‘diet’ kelimesinin ilk anlamı da bir kişinin, hayvanın veya topluluğun alışkanlıkla tükettiği yiyecek türleri olmaktadır.

her diyetin başı niyettir, gerisi ise irade.

kimse bahsetmemiş; ödenmesi gereken borç...
ömer seyfettin