kuyruklu yıldız

"dış uzaydaki kuyruklu yıldızlardan geldi.

kur'an'a göre su dış uzaydan geldi. bugün bilim insanları suyun dış uzaydan geldiğini doğrulamaktadır.

kuyruklu yıldızlar atmosferimize girdiğinde, giriş sırasında oluşan ısı bu buzu buharlaştırarak atmosfere yayar.

dünya'daki suyun kökeni

kuyruklu yıldızlar, neptün ötesi cisimler veya asteroit kuşağının dış kısımlarından gelen su açısından zengin göktaşları (ön gezegenler) dünya ile çarpışarak dünya okyanuslarına su getirmiş olabilir. benzer yüzdelerde safsızlıklar okyanus suyunda karbonca zengin kondritlerdeki gibi bulunduğundan, birkaç çalışmaya dayanarak, asteroitler öncelikli sorumlu olabilir. bu çalışmalar, hidrojen izotopları döteryum ve protium oranının ölçümlerini içermektedir. daha önceki kuyruklu yıldız ve neptün ötesi cisimlerdeki izotop konsantrasyon ölçümleri ise dünya'daki su ile yalnızca küçük ölçüde uyumludur. ocak 2018'de araştırmacılar, dünya'da bulunan 4,5 milyar yıllık iki göktaşının, sıvı suyun yanı sıra, döteryum açısından fakir geniş bir organik madde çeşitliliği içerdiğini bildirmiştir.

wikipedia, dünyadaki suyun kökeni, 2019

hristiyan incili, tanrı'nın suyu doğrudan dünya'da yarattığını söylerken, kur'an bu hatayı yapmamış, aksine tanrı'nın suyu dış uzaydan indirdiğini ve ardından dünya'yı ona yurt kıldığını söylemiştir:

kur'an 23:18 "biz, gökten belli bir ölçüde su indirdik de onu yeryüzünde tuttuk (yerleştirdik/yurt kıldık). bizim onu gidermeye de elbette gücümüz yeter."

(وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً بِقَدَرٍ فَأَسْكَنَّاهُ فِي الْأَرْضِ ۖ وَإِنَّا عَلَىٰ ذَهَابٍ بِهِ لَقَادِرُونَ)

eğer tanrı dünya'yı ona yurt kıldıysa (فَأَسْكَنَّاهُ فِي الْأَرْضِ ), bu, suyun dış uzayda oluştuğu anlamına gelir. başka bir ayette kur'an suyun dış uzaydan nasıl indiğini açıklamaktadır.

kur'an 2:164 "şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayan şeylerle denizde seyreden gemilerde, allah'ın gökten indirdiği ve onunla, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdiği ve üzerinde her türlü canlıyı yaydığı suda, rüzgârları yönlendirmesinde ve gökle yer arasında emre amade kılınmış bulutlarda, akıl sahipleri için elbette deliller vardır."

(إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنْفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ مَاءٍ فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِنْ كُلِّ دَابَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ)

dolayısıyla suyun kendisi, bulutların üzerindeki gökten geldi. burada tanrı yağmurdan (arapçada matar veya vadk) değil, sadece sudan (مَاءٍ) bahsetmektedir.

başka bir ayette, kur'an suyun başlangıçta bulutların üzerindeki gökten buz şeklinde geldiğini söyler. gökte içinde buz olan dağlar vardır; bu dağlar dünya'ya düşerek çok parlak bir parlama yaratabilir:

kur'an 24:43 "görmez misin ki allah bulutları azar azar yürütmekte, sonra onları birleştirmekte, sonra da üst üste yığarak bir yığın (küme) haline getirmektedir. nihayet sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. gökten, içinde dolu (buz) bulunan dağlar gibi (bulutlar) indirir; dilediğini ona uğratır, dilediğinden de onu çevirir. o (dağların/bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır."

(أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُزْجِي سَحَابًا ثُمَّ يُؤَلِّفُ بَيْنَهُ ثُمَّ يَجْعَلُهُ رُكَامًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ فَيُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَصْرِفُهُ عَنْ مَنْ يَشَاءُ ۖ يَكَادُ سَنَا بَرْقِهِ يَذْهَبُ بِالْأَبْصَارِ)

tanrı, gökten (bulutların üzerinden) içinde buz olan dağlar indirdi!!! bulutlar gök ile yer arasında emre amade kılınmıştır, ancak suyun kendisi aslen, gökteki dağların içinde buz şeklinde, bulutların üzerindeki gökten geldi. bunlar parlak bir parlama yaparlar; ki bu da, atmosferimize çarpan kuyruklu yıldızların ve göktaşlarının tanımıyla aynıdır."