1.
30 haziran 2021 çıkışlı shishamo albümü.
aslında benim gözümde "shishamo 6-2" olmuş gibi biraz. shishamo 6'yı andırıyor epey. ama mesela shishamo 5 ile shishamo 6 arasında epey fark vardı. yine de her shishamo albümü gibi, bir öncekinden daha iyi durumda. üyeler enstrüman hakimiyetlerini arttırmışlar. özellikle aya matsuoka'nın gelişimi her shishamo albümünde belli oluyor. kadın shishamo'ya girdiğinde bas çalmayı bilmiyordu. bu albümde fena yardırmış mesela. shishamo albümlerini yakından takip edenler aya matsuoka'nın gelişimini dereceli olarak fark etmişlerdir. misaki yoshikawa zaten en başından beri yardırıyordu davulda ona diyecek lafım yok. asako miyazaki de bence gitardan çok vokal teniğini geliştirdi. zaten gitar çalışı iyiydi bence. ama asako'nun da vokali zaman içinde gelişti ki bu da besteciliğine yansıdı zaten.
albümün ilk yarısında nedense "yalan" ve "pişmanlık" temaları hakim. hatta bir süre sonra "uso" (yalan) kelimesini duymaktan gına geliyor diyebilirim.
albümün ilk şarkısı olan "chuudoku" biraz shishamo 6 tarzında olmuş.
asu wa nai ile bence shishamo 7 başlıyor. güzel bir punk parodisi olmuş. en azından öyle hissettim ben. bir de kadınlar neden parasız erkeğe bakmaz anlayabilirsiniz bu şarkıyla.
"kimi no me mo hana mo kuchi mo ago mo mayu mo nete mo samete mo chou suteki" ise, sound olarak shishamo'nun eski şarkılarını andırıyor. "neden sevdiğimiz kişi, çirkin olsa bile, dünyanın en güzel kişisidir bizim için?" sorusuna yanıt arıyor.
"ashita no yoru wa nani ga tabetai?" ise eh işte bir şarkı. covid-19 olmasa bu şarkı da olmazdı muhtemelen.
bence bu albümün en sağlam iki şarkısı toori ame ile "yume de aete mo" olmuş. bu şarkıları albümün sonuna koymaları ise ilginç olmuş epey. galiba shishamo 8 de bu tür şarkılarla başlayacak.
albüm güzel elbette. japonya'da shishamo haricinde albümünü merak edip de dinlediğim j-rock grubu kalmadı diyebilirim. shishamo'yu da zaten "dur bakalım bu sefer neler yapmışlar" tarzında bir merakla dinliyorum aslında. rock müzikten kopalı çok oldu. artık eskisi gibi j-rock şarkılarıyla paralel gitmiyor hayatım. hatta insanların büyük çoğunluyla paralel gitmiyor diyebilirim.
aslında benim gözümde "shishamo 6-2" olmuş gibi biraz. shishamo 6'yı andırıyor epey. ama mesela shishamo 5 ile shishamo 6 arasında epey fark vardı. yine de her shishamo albümü gibi, bir öncekinden daha iyi durumda. üyeler enstrüman hakimiyetlerini arttırmışlar. özellikle aya matsuoka'nın gelişimi her shishamo albümünde belli oluyor. kadın shishamo'ya girdiğinde bas çalmayı bilmiyordu. bu albümde fena yardırmış mesela. shishamo albümlerini yakından takip edenler aya matsuoka'nın gelişimini dereceli olarak fark etmişlerdir. misaki yoshikawa zaten en başından beri yardırıyordu davulda ona diyecek lafım yok. asako miyazaki de bence gitardan çok vokal teniğini geliştirdi. zaten gitar çalışı iyiydi bence. ama asako'nun da vokali zaman içinde gelişti ki bu da besteciliğine yansıdı zaten.
albümün ilk yarısında nedense "yalan" ve "pişmanlık" temaları hakim. hatta bir süre sonra "uso" (yalan) kelimesini duymaktan gına geliyor diyebilirim.
albümün ilk şarkısı olan "chuudoku" biraz shishamo 6 tarzında olmuş.
asu wa nai ile bence shishamo 7 başlıyor. güzel bir punk parodisi olmuş. en azından öyle hissettim ben. bir de kadınlar neden parasız erkeğe bakmaz anlayabilirsiniz bu şarkıyla.
"kimi no me mo hana mo kuchi mo ago mo mayu mo nete mo samete mo chou suteki" ise, sound olarak shishamo'nun eski şarkılarını andırıyor. "neden sevdiğimiz kişi, çirkin olsa bile, dünyanın en güzel kişisidir bizim için?" sorusuna yanıt arıyor.
"ashita no yoru wa nani ga tabetai?" ise eh işte bir şarkı. covid-19 olmasa bu şarkı da olmazdı muhtemelen.
bence bu albümün en sağlam iki şarkısı toori ame ile "yume de aete mo" olmuş. bu şarkıları albümün sonuna koymaları ise ilginç olmuş epey. galiba shishamo 8 de bu tür şarkılarla başlayacak.
albüm güzel elbette. japonya'da shishamo haricinde albümünü merak edip de dinlediğim j-rock grubu kalmadı diyebilirim. shishamo'yu da zaten "dur bakalım bu sefer neler yapmışlar" tarzında bir merakla dinliyorum aslında. rock müzikten kopalı çok oldu. artık eskisi gibi j-rock şarkılarıyla paralel gitmiyor hayatım. hatta insanların büyük çoğunluyla paralel gitmiyor diyebilirim.
devamını gör...