1.
anayasa kitapçığı krizi 19 şubat 2001 tarihli milli güvenlik kurulu toplantısıyla başlayan ve türkiye'yi 2001 ekonomik krizi'ne götüren siyasi süreçtir.
cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in milli güvenlik kurulu toplantısı sırasında başbakan bülent ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatması ve bülent ecevit'in toplantı ardından yaptığı açıklama, piyasada ve borsada çok ciddi bir depreme sebep oldu.
toplantıdaki tartışmanın sebebi, cumhurbaşkanı sezer'in hükümeti yolsuzluklara karşı pasif kalmakla suçlaması olarak bilinse de, sezer 2017'de yaptığı açıklamayla olayın başka bir arka planının olduğunu anlattı.
sezer'in ifadesine göre, başbakan bülent ecevit kendisinden fazilet partisi'nin kapatılmaması için hukuka aykırı bir ricada bulunmuş ve kendisi de buna kırılmıştı.
cumhurbaşkanı sezer tüm bu gerginliğin üzerine toplantı sırasında başbakan ecevit'e “ya bu anayasayı okumuyorsunuz, ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz” sözleriyle anayasa kitapçığını fırlatınca, ecevit'in dsp'li başbakan yardımcısı hüsamettin özkan da “nankörlük ediyorsunuz. bu üç lider * sizi cumhurbaşkanı seçti, buraya getirdi. başbakan’la bu üslupta konuşamazsınız. kendinizi ne sanıyorsunuz, esas hükümetin (yolsuzluğa karşı) mücadelesini engelleyen sizsiniz.” sözleriyle kitapçığı cumhurbaşkanı sezer'e geri fırlattı.
yaşanan bu gerginliğin ardından hükümet heyeti toplantıyı terk etti ve ecevit başbakanlık'ta “bugün son derece üzücü bir olay oldu. kamu görevlileri önünde sayın cumhurbaşkanımız söz alarak son derece de terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu. devlet geleneklerimizde yeri olmayan, eşi görülmedik bir davranışta bulundu.” sözleriyle açıklamada bulundu.
başbakan ecevit'in basın açıklamasının ardından istanbul borsası günü %14,62 oranında bir kayıpla kapattı.
ecevit'in piyasada yaşanan paniğin ardından sağduyu açıklamaları yapmasına rağmen, 19 şubat 2001'de beş saatte toplam 5 milyar 77 milyon amerikan doları satışı yapıldı ve 15 gün içinde ise toplam 7 milyar dolar yurt dışına çıktı.
cumhurbaşkanı sezer ve başbakan ecevit'in anlaşmazlığı yüzünden yaşanan kriz, kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. olayın ertesi günü, 20 şubat 2001'e ait bazı gazete manşetleri bu şekilde.
ekonomide yaşanan bu gelişmelerin üzerine başbakanlıkta 'ekonomik zirve' toplantısı düzenlendi. 13 saat süren toplantı sonrasında türkiye'de 22 şubat günü "dalgalı kur politikası"na geçildi.
krizle mücadele adına ekonomiden sorumlu devlet bakanı recep önal'ın yerine dünya bankası'nda çalışan türk ekonomist kemal derviş getirildi.
siyasi bir kriz olan anayasa kitapçığı hadisesi ve sonucunda yaşanan ekonomik kriz, beraberinde dönemin başbakan yardımcısı ve koalisyon ortağı bahçeli'nin çağrısıyla, 2002 erken seçimlerini getirdi.
başta hükümet ortakları demokratik sol parti, milliyetçi hareket partisi ve anavatan partisi olmak üzere, meclisteki tüm partiler baraj altı kalarak büyük bir yenilgiye uğradı.
özellikle 1999 seçimlerinde %22 oy alan demokratik sol parti'nin, 2002 seçimlerinde %21 oy kaybına uğrayarak %1 oranında oy alması bülent ecevit'in 45 yılı aşkın siyasi hayatının sonu oldu.
parlamentodaki tüm siyasi partilerin meclis dışında kalmasıyla beraber, meclis dışındaki 'cumhuriyet halk partisi' ve yeni kurulan 'adalet ve kalkınma partisi' meclise giren partiler oldular.
böylelikle türkiye tarihinde 52 yıl sonra ilk kez yeniden mecliste iki partili dönem ve bugün de hala devamını sürdüren ak parti iktidarı başlamış oldu.
cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in milli güvenlik kurulu toplantısı sırasında başbakan bülent ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatması ve bülent ecevit'in toplantı ardından yaptığı açıklama, piyasada ve borsada çok ciddi bir depreme sebep oldu.
toplantıdaki tartışmanın sebebi, cumhurbaşkanı sezer'in hükümeti yolsuzluklara karşı pasif kalmakla suçlaması olarak bilinse de, sezer 2017'de yaptığı açıklamayla olayın başka bir arka planının olduğunu anlattı.
sezer'in ifadesine göre, başbakan bülent ecevit kendisinden fazilet partisi'nin kapatılmaması için hukuka aykırı bir ricada bulunmuş ve kendisi de buna kırılmıştı.
cumhurbaşkanı sezer tüm bu gerginliğin üzerine toplantı sırasında başbakan ecevit'e “ya bu anayasayı okumuyorsunuz, ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz” sözleriyle anayasa kitapçığını fırlatınca, ecevit'in dsp'li başbakan yardımcısı hüsamettin özkan da “nankörlük ediyorsunuz. bu üç lider * sizi cumhurbaşkanı seçti, buraya getirdi. başbakan’la bu üslupta konuşamazsınız. kendinizi ne sanıyorsunuz, esas hükümetin (yolsuzluğa karşı) mücadelesini engelleyen sizsiniz.” sözleriyle kitapçığı cumhurbaşkanı sezer'e geri fırlattı.
yaşanan bu gerginliğin ardından hükümet heyeti toplantıyı terk etti ve ecevit başbakanlık'ta “bugün son derece üzücü bir olay oldu. kamu görevlileri önünde sayın cumhurbaşkanımız söz alarak son derece de terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu. devlet geleneklerimizde yeri olmayan, eşi görülmedik bir davranışta bulundu.” sözleriyle açıklamada bulundu.
başbakan ecevit'in basın açıklamasının ardından istanbul borsası günü %14,62 oranında bir kayıpla kapattı.
ecevit'in piyasada yaşanan paniğin ardından sağduyu açıklamaları yapmasına rağmen, 19 şubat 2001'de beş saatte toplam 5 milyar 77 milyon amerikan doları satışı yapıldı ve 15 gün içinde ise toplam 7 milyar dolar yurt dışına çıktı.
cumhurbaşkanı sezer ve başbakan ecevit'in anlaşmazlığı yüzünden yaşanan kriz, kamuoyu tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. olayın ertesi günü, 20 şubat 2001'e ait bazı gazete manşetleri bu şekilde.
ekonomide yaşanan bu gelişmelerin üzerine başbakanlıkta 'ekonomik zirve' toplantısı düzenlendi. 13 saat süren toplantı sonrasında türkiye'de 22 şubat günü "dalgalı kur politikası"na geçildi.
krizle mücadele adına ekonomiden sorumlu devlet bakanı recep önal'ın yerine dünya bankası'nda çalışan türk ekonomist kemal derviş getirildi.
siyasi bir kriz olan anayasa kitapçığı hadisesi ve sonucunda yaşanan ekonomik kriz, beraberinde dönemin başbakan yardımcısı ve koalisyon ortağı bahçeli'nin çağrısıyla, 2002 erken seçimlerini getirdi.
başta hükümet ortakları demokratik sol parti, milliyetçi hareket partisi ve anavatan partisi olmak üzere, meclisteki tüm partiler baraj altı kalarak büyük bir yenilgiye uğradı.
özellikle 1999 seçimlerinde %22 oy alan demokratik sol parti'nin, 2002 seçimlerinde %21 oy kaybına uğrayarak %1 oranında oy alması bülent ecevit'in 45 yılı aşkın siyasi hayatının sonu oldu.
parlamentodaki tüm siyasi partilerin meclis dışında kalmasıyla beraber, meclis dışındaki 'cumhuriyet halk partisi' ve yeni kurulan 'adalet ve kalkınma partisi' meclise giren partiler oldular.
böylelikle türkiye tarihinde 52 yıl sonra ilk kez yeniden mecliste iki partili dönem ve bugün de hala devamını sürdüren ak parti iktidarı başlamış oldu.
devamını gör...
2.
19 şubat 2001 tarihinde dönemin cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer'in dönemin başbakanı bülent ecevit'in kafasına anayasa kitapçığı fırlattığı ilgili olaydır. ilgili olayda necdet sezer haklıydı çünkü bülent ecevit, saçma bir şekilde fazilet partisi'nin tekrardan açılmasını istiyordu. o dönemki basın; şimdiye nazaran tarafsız olsa da bazı şarlatanlar, ortalığı velveleye vererek bu olayı çok abarttı. ardından 2001 ekonomik krizi çıktı. bahçeli'nin ecevit'in başbakanlık teklifini reddetmesini de unutmamak gerek..
devamını gör...
"anayasa kitapçığı krizi" ile benzer başlıklar
anayasa
11