yazarların konu hakkında ne düşündüklerine bakmak için açtığım bir başlık
devamını gör...
ataerkillikten kastedilenin ne olduğunu düşündürmüş başlıktır. ataerkillikle anaerkilliğin bir farkı yoktur. ataerkil düzende erkek, anaerkil düzende kadın hükmeder. al birini, vur ötekini.
devamını gör...
ataerkile tapın diye bir kural yok. bu yanlışı düzeltmek bizim elimizde.
devamını gör...
ataerkil tanrı mı ki tapılsın. biz erkeklerin güç savaşı yüzünden ataerkil sistem daha yaygın. kadınların çiçek böcek derdi varken bizim güç derdimiz var, bu da ekonomik güç gösterisi yapmaktır. bizim yani türk toplumlarında ilk günden bugüne kadar hep ataerkil sistem var olmuştur.
devamını gör...
her şeyi erkekler yapıyor , ve bu kadınların nedense hoşuna gidiyor. hiç bebeĝini nüfusa kaydettirmeye giden kadın olmadığı gibi hiç kurban kesen kadın da yok. reklamlarda bir şey dikkatimi çekti. öğüt verici reklamlarda , doğruyu anlatan reklamlarda bile konuşan kişi hep erkek. neden mazhar alanson' un yerine bedia akartürk oynamıyor mesela? şunu yapın bunu yapın diye. erkek söyleyince kesinkes doğruymuş gibi bir algı da var. kadında hafif bi yanlışlık, sözüne güvenilmezlik , hafiflik...
neden tapılıyorsa tapana sormak lazım. ben tapmadığım için nedenini tapanlar kadar iyi açıklayamam. belki de seksi sevdikleri için, erkekleri de seviyorlardır. kitaplarda bile erkek karakterlere daha merhametli bakmıyor muyuz. hata yapınca üzülüyoruz, şefkat gösteriyoruz. kadın karaktere ise daha sertiz, kendi istedi, haketti! diyoruz. bilemiyorum altan. bu replikten de sıkıldım!
devamını gör...
erkeklerin egolarini tatmin etmek, acizligini ortmek icin bu sistemden memnun olmasi, kadinlarin ise korkak, tembel ve sorumluluk almak istememesinden olabilir, cehalet de tuzu biberi. bu usttekilerin sayisi azalmasi ve insanlarin komplekslerinden kurtulup bir birey olduklarini anladiklarinda veya bunun icin cabaladiklarinda belki duzgun bir toplum oluruz.
devamını gör...
itiraz eden herkesin üzerinde fiziksel ekonomik her türlü baskı kurdukları içindir. örneğin babamla tartışırken hiçbir zaman annemle tartıştığım zamanki kadar rahat olamadım çünkü her zaman öfkeden gözü dönerse elleriyle bile beni öldürebilir diye korktum. korkunç bir adam olduğundan değil sadece bir erkeğin öfkesini korkutucu bulduğumdan. yaratılıştan gelen bu avantajla çağlar boyu üzerimizde baskı kurdular kurmaya da devam edecekler maalesef.
devamını gör...
ataerkil sistem biraz yanlış anlaşılıyor sanırım. sanılanın aksine biz erkekler çıkıpta biri sırf erkek diye destekleyip yada kadın diye desteğimizi çekmiyoruz. çoğumuza göre ha kadın ha erkek aynı, biz neticeye, çıkan sonuca daha çok bakarız. he baskı var diyorsan, aynı baskı erkeğe de var. adı değişiyor ama baskı kalıcı. bazı insanlar manyak yapçak bir şey yok pek.

ammaaa gelelim dananın koptuğu yere, orasıda şuki kadın kadının en büyük düşmanı. işim gereği en çok kadınlarla çalışıyorum ve anlayamıyorum.

hep birbirini kıskanıyorlar ve kuyu kazıyorlar ama erkeğe karşı bi ana merhameti. ya bende insanım bi yanlış yapıyorum hemen yaa canıımm kıyamam sana ama kadın meslektaşım bi yanlışı olsun, yanlışa da gerek yok, neler neler. parçalıyorlar adeta.

ilk insanlar hep ataerkil değildir, çoğunda ana erkillik de vardı. hatta amazon gibi kabileler, erkekleri öldürüyorlardı.

doğrusunu bilmiyorum ama ataerkilliği bitiren kadınlardır bence. erkek bi kadınla en fazla birlikte olmak ister, sonra daha çok ister ama kadınların dünyası çok entrikalı ve zor. allah yardımcınız olsun, hem tabular ve baskılarla hem kendi cinsleriniz ile uğraşıyorsunuz.
devamını gör...
tapınma sanki fazla olmuş, biz buna patika bağımlılığı diyelim. ataerkillik sürekli yeniden üretilir çünkü tarihsel süreç boyunca buna dair bir eğilim oluşturmuştur. kimisi ilk işbölümüne götürür bunu, kimileri tarım toplumuna geçişe. her ikisi de uzun, unutulmuş olayları ve tozlanmış davranışları ve belki de gömülmüş kültürleri geçer. temelde aynıdır belki ama herkesin bununla karşılaşma biçimi ve bunu yaşama biçimi farklıdır. bazıları daha az farkındadır, bazıları daha çok. savaşlar üzerinden oluşturulmuş tarih yazımına hatta dillerin argosuna sızmış olan bu husus atmosfer gibidir. sen nefes aldığının farkında olduğun için diğerilerinin hemen o anda bu bilince varmasını beklemeyemezsin. herkes hissettiği kadar vardır bazı şeylerde, bu da öyledir
devamını gör...
affınıza sığınarak belki onlarca saat anlattığım, üzerine yüzlerce sayfa okuduğum ve mütemadiyen yazdığım bir konu olan patriyarka ve kapitalizm ilişkisi üzerine elimden geldiğince kısa tutarak bu başlığa bir izah getirmek istiyorum.

patriyarka esasen erkek egemenliği olarak tarifleyebileceğimiz bir toplumsal örgütlenme, toplumsal ve sosyal bir sistemdir. temeli kadın ve erkekler arasında erkek lehine mütemadi bir ayrımcılık ve eşitsizliğe dayanır.

patriyarkanın binlerce yıllık bir geçmişi vardır, açık ve geniş tarifiyle patriyarka, mülkiyetin/devletin/iş bölümünün/ailenin/dinlerin doğduğu ilk ana kadar gider. ve patriyarka o günden bugüne kendini yeniden üreten ve bütün hayatımızı saran bir sistemdir.
örneğin kadınların evrimimiz henüz sürerken bir takım fiziksel aktivitelerden alıkonulması ve bedenlerinin ufalması sonucu dahi patriyarkaya dayanır.

patriyarka; cinsiyet temelli ezme ezilme ilişkilerininin, kadın beden, emek ve kimliği üzerinde erkekler tarafından kuruldan tahakkümün ve cinsiyet temelli eşitsizliklerin ana kaynağı olarak bugüne kadar kendini taşımıştır.
ayrıca patriyarka toplumsal cinsiyet normları (bkz: cinsiyet belası), dinler ve kültürel hegemonyasını empoze eden televizyondan sanata, sanattan eğitime bütün hayatı kapsayan ikna ve zor mekanizmaları ve devletler eliyle (bkz: devlet ve devrim) kendini sürekli yeniden üretir.

işte bu kadim zorbalık, kapitalizmin doğuşuyla bu yeni üretim tarzına eklemlenir. ve artık patriyarkal kapitalizm dediğimiz sistem karşımıza çıkar.

peki ne demektir kapitalizmle patriyarkanın "evliliği"?
kapitalizm, kendi temel dürtüsü olan sermaye lehine olabilecek olan bütün sosyal sistemleri kendisine katma eğilimi gereği, patriyarkayı burjuvazinin lehine olabilecek bütün yönleriyle kendisine katmış ve desteklemiştir. ve bu pek çok yönüyle kapitalizmi kuvvetlendirmiştir. konuyla ilgili şuraya tatlı ve anlaşılır bir yazı bırakayım da tanımım azıcık kısalsın.*
velhasıl kelam patriyarkal kapitalizm ya da kapitalist patriyarka, bir sistemdir ve hayatımızın her yerindedir. konu bir "tapınılma" meselesinden daha çok, somut durumun somut sonuçlarının görünmesidir.

erkekler; egemen oldukları ve ev içi ücretsiz emek başta olmak üzere, kadın, beden ve emeği üzerindeki tahakkümleriyle avantajlı ve daha "konforlu" yaşamlara kavuştuları için, kapitalizm ise kadınların ücretli ve ücretsiz emekleri üzerindeki sömürü silsilesiyle daha çok kar ettiği ve artı değer üretebildigi için asla ataerkiden vazgeçmek istemezler. (bkz: ailenin, özel mülkiyetin ve devletin kökeni)
bundan mütevellit bu erkekliğe tapınma hali olağan ve tutarlı bir sonuçtur.

peki bu silsile eğitimle, adaletle ve yahutta patriyarkal kapitalizmi yeniden üreten kanalların revize edilmesiyle çözülebilir mi? açık olmak gerekirse bu revizyonlar elbette kadınları güçlendirecek ve patriyarkal kapitalizmin zorbalığının tazyikini biraz olsun kesecektir. ama kesin çözüm mutlaka toplumsal devrimde düğümlenmektedir. feminizmin nihayi zaferi olmaksızın patriyarkadan kurtulmak mümkün değildir.
ayrıyeten, kapitalizmin üretim ilişkileri tamamen dağıtılmadan, yani siyasal devrim gerçekleşmeden, patriyarkadan temelli kurtulmak da mümkün olmayacaltır.
çünkü patriyarka ve kapitalizm ilişkisi dışsal ve yahutta taktiksel değildir, stratejik, organik ve içseldir. (bkz: sosyalist feminizm)

velhasıl ataerkil sisteme tapılması, nesnel bir sonuçtur. ve patriyarkal kapitalizmin yarattığı insan ve üretim ilişkilerinin olağan bir sonucu olarak geniş perspektifte kavranmalıdır. ancak bu noktada kavramalarımız inşa edeceğimiz çözümlere hakiki dayanaklar oluşturabilecektir.

dip not: bu tanım boyunca tariflenen tahliller çoğunlukla sosyalist feminist perspektifle kaleme alınmıştır. niyetim başka feminizmlerin, tahlillerini yok saymak değildir.
devamını gör...
yetiştirilme şekli der susarım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ataerkil sisteme tapılmasının nedeni" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim