elektrik şirketlerinin cezaevlerini ticarethane olarak faturalandırması sonucu, faturaların 3 kat artması sorunudur.
koğuşlarda mahkumların kullandığı elektriğin bedeli mahkumlardan tahsil edildiğinden, 60 tl faturaya 180 tl ödemeye başlamışlar.

türkiye'de 384 cezaevi bulunuyor. bu cezaevlerinde kalan mahkumlar, kullandıkları tv ve su ısıtıcısı gibi elektrikli aletlerin faturalarını kendileri ödüyor. ödeyemeyenlerin koğuş ya da hücresindeki elektrik kesiliyor. tbmm insan hakları hükümlü ve tutuklu alt komisyonu'nun son toplantısında akp milletvekili oya eronat ile chp'li enis berberoğlu ve ali haydar hakverdi, cezaevlerinin ‘ticarethane' statüsünden çıkarılıp konut kapsamına alınarak indirimli tarife uygulanmasını istedi. komisyon başkanı akp'li ibrahim yurdunuseven de adalet bakanlığı ile görüşmeler yapıldığını bildirdi. ceza tevkif evleri genel müdürü enis yavuz yıldırım da epdk ile çözüm için çalışıldığını açıkladı.


www.sozcu.com.tr/2022/gunde...
devamını gör...
mevcut hükümetin -belki de farkında olmayarak - yaptığı ender güzel şeylerden bir tanesi olabilir. ama çoğu şeyde olduğu gibi eksik kalmış bence.

adam öldür, birisine tecavüz et, istismarda bulun, birilerini dolandır parasına çök, hırsızlık yap... içeride de aa elektrik faturası çok geliyor! lan kafanız mı güzel sizin!

-bence-; ispatlı ve özellikle bireylere karşı işlenen suçlar nedeniyle cezaevine giren kişilerin orada çalıştırılması ve kişi/kurumlara vermiş olduğu zararları bir nebze de olsa karşılıyor olması gerekiyor. çalışmak istemeyene ötenazi hakkı da verilsin. çalışmasının karşılığı olan para da zarar verdiği kişi/kurumlara aktarılsın yemek ve barınma ücreti kesildikten sonra. bir sürü maden var, bir sürü boş bırakılmış tarım arazisi var... ayaklarında ve ellerinde elektronik, patlayıcılı kelepçelerle (çalışma alanının 1 metre uzağına çıktığında patlayacak şekilde ayarlanacak, temassızlık falan olursa da bu işin fıtratında var deriz) ekonomiye kazandırılması gerekiyor bence bu kadar kişinin (google 314 bin diyor 2022 mart sonu için).

sonrasında ceryan paralarına bakarsınız.
devamını gör...
çalışamayan kişilerden alınan fahiş fatura.
yukarıda deniliyor ki "adam öldür, birisine tecavüz et, istismarda bulun" bu kişilere af çıktı.
"birilerini dolandır parasına çök, hırsızlık yap..." deniliyor. eğer tanıdığım varsa cezaevinde değil. birilerinin fotoğraf albümü diye aratınca çıkıyor. cezaevindeyse bile haksız aldınız paralarla bu artışı dert etmez.

bu artışı dert edenler siyasi görüş, khk gibi sebeplerle içeriden olanların aileleri.
cezaevlerindeki üniversite mezunu oranı %150 arttı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

aile bireylerinden biri çalışmıyor ve diğer çalışan kişi çalışamayan için misliyle ödüyor.

314000 gerçekten yüksek bir sayı.
dünyada en çok mahkumun olduğu 2. ülke
içeride 314 bin kişi olup hırsız, arsız kişiler dışarıda istediğini yapıp içeri girmekten korkmuyorsa bu işte bir terslik vardır.
devamını gör...
devletin vatandaşa içeride dışarıda, içeriden dışarıdan her yerden geçirme hadisesidir. devleti böyle nitelemek suç mu bilmiyorum. ez cümle varsın suç olsun. halka inim inim geçirenlerin de yargılanacağı güne iman ederek çekerim cezamı.
devamını gör...
hapishanedeki normalin 3 katını ödesin, zamanında yaptığı şeyin bedelini ödesin akıllansın. hmm. peki henüz bir sabıkası suçu olmayan ama evinde kullandığı elektriği kaçak kullanan, özellikle rakamlı tablolardaki kanıtla açıkça belli olan doğu halkı neden cezalandırılmıyor, onlara neden bir şey denmiyor?
adamlar bir suç işlemiş cezasını çekiyor. ev odası gibi olan yerler. bu insanlar bir şey üretip satmıyor ki. işyeri değil neden işyeri muamelesi görsün icerdekiler suçlu diye. ne alaka. sap başka saman başka. ayrıca bu uygulama bunlar akıllansın diye yapılıyor, birilerinin cebi dolsun diye değil sanan, noel babaya da inanıyordur şirinlere de. iyi bir çocuk olmayı beklemesin şirinleri görmek için, bı malum bıyıklı binasına gitsin gösterirler.
devamını gör...
öncelikle faturaların mahkumlar tarafından ödenmesi nedeniyle yanlış bir uygulamadır. ülkemiz bürokrasisinde idare ile vatandaşı, imtiyazlı özel hukuk tüzel kişilerine karşı kağıt üstünde eşit tutmak gibi bir saçmalık var. hal böyle olunca böyle absürtlükler ortaya çıkabiliyor.

ancak cezaevi şartlarını iyileştirmek, halihazırda ülkemizde gündem olmamalı.
ab uyum yasaları çerçevesinde ak parti senelerce bunu yaptı. cezaevlerinde çoğu temel problem giderildi, koğuşlardaki kişi sayısı azaltıldı, peki ne oldu?
mahkum sayısı öyle bir patladı ki covid izni ortada covid kalmamasına rağmen 2023 hazirana uzatıldı. dışarı çıkanı geri koysan insanlar balık istifi olacak. böyle bir hale geldi.

ak parti döneminin başlarında yapılan hata, pozitif hukuka taparcasına itimat eden bürokrat ve bakanların hamleleri oldu. yasayı değiştirerek toplumu olağan akışından daha hızlı şekillendirebilecekleri gafletine düştüler.
biz ab'den temeli alalım, yasayı çıkaralım, yasa geri kalanını yapsın kafasına girdiler.

maalesef ki bizim bir finlandiya, bir norveç olmamamız gerçeği ile bu hamleler çok ters tepti.

norveçteki ortalama bir insan, ülkenin kendisine tanıdığı müreffeh yaşamı terk ettiyse 5 yıldızlı otel konforunda bir cezaevinde bile kalması rehabilite edicidir zira dışarıda azıcık çalışarak optimum bir hayat sürebilir.

ya biz? burada hala insanlar töre saikiyle cinayet işliyor. hırsızlık, uyuşturucu gibi her ülkenin belası suçları geçelim, şiddet suçları tavan yapmış. bir insanın bir insanla kavga etmesi anormal bir fenomen değil. tüm siyasi parti liderleri 1 yıl içinde hükümlülerden farklı zamanlarda "kader mahkumu" diye bahsetti. durduğumuz yer bambaşka.
ceza hukukundan alınması beklenen 3 temel fayda vardır.
birincisi ve en primitif olanı toplum ve mağdurların adalet arzusunu yerine getirmek.
ikincisi ve en gerekli olanı toplumu suç işlemekten caydırmak .
üçüncüsü de görece yakın tarihte ortaya atılan, suç işleyenin rehabilite edilerek topluma kazandırılması.

biz ilk iki sac ayağını rafa kaldırıp, üçüncüsünde yoğunlaştık. denetim sürelerini uzattık, infaz yasasıyla cezaları kırptık, hapishaneleri konforlu yerler haline getirdik.
sonra ne oldu? sacın diğer ayakları oturmadığı gibi, suçlular da rehabilite olmadı. sadece hükümlü sayısı arttı ve azılı suçlular dahi aramızda dolaşır hale geldi.

bizim gibi hapishaneye düşmenin anormal karşılanmadığı, toplum nezdinde ötekileştirilmediği, hükümlülerin "kader mahkumu" olarak nitelendirildiği, 5 senenin altında cezaya konu suçların hapishanede geçer sürelerinin olmadığı bir ülkede, ilk yapılması gereken, caydırıcılığın tesisidir. zira bu sayılan durumlar ortadayken, cezaevleri caydırıcı nitelik taşımamaktadır.

bu bağlamda, cezaevlerinin şartları, optimum bir konfor alanı sunmamalı. cezaevindeki bir kimseye dışarıdaki bir vatandaşla eşit haklar sunulmamalı. cezaevi deyince "yatar çıkarız" denebilen bir durum olmamalıdır.

öncelikle ceza sisteminin caydırıcılığı bu şekilde sağlanmalı, sonrasında ise somut caydırıcılığa rağmen suç işlemiş kişilerin topluma kazandırılması düşünülmeli.

biz cezaevlerini sabah akşam çay sigara yapılabilen, batak, okey, satranç gibi masa oyunları oynanabilen, ve hatta kişinin içeriden üniversite okuyabildiği bir yer haline getirip, 5 senenin altında ceza alanı yatırmayıp, suçta tekerrüre düşen suçlulara hiçbir yaptırımda bulunmayıp, bu kişiler nasıl daha rahat ederin hesabını yapıyoruz.

bırakalım da sistem bazen biraz bozuk işlesin. suç işleyen kişiler, devletin sistemini bilfiil bozan kişilerdir. mütekabiliyet esasıyla hareket etmek gerekir.

toplumda ne zaman suç oranları düşer, bir suçluyu topluma kazandırmak gereksinimi caydırıcılık ve adalet duygusundan daha ağır basar, o zaman cezaevlerindeki iyileştirmeler konuşulur.

en azından suç mağdurlarının çektiği ve pozitif hukukla giderilemeyecek sıkıntılara yaklaşır bir sıkıntı çektirmemesi, yalnızca mağdura zarar veriyor.

insan hakları, en çok suç mağdurları için geçerlidir.
devamını gör...
akp'nin oligarkları mutmain etmek zorunda olması.
devamını gör...
oha, nasıl yani? bedava hapis yok size.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cezaevlerinin ticarethane olarak faturalandırılması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim