ilk şokun atlatılmasının ardından başlayacağını düşündüğüm eylem.

yeni yapılan binalara da güvenilmemesi gerektiğinin, bu topraklarda mevzuata uygunluğun sadece kağıt üzerinde olduğunun, depremin ne kadar yıkıcı olabildiğinin en korkunç şekilde yüzümüze çarpılması sonucunda; istanbul'dan başkente dönmek isteyenlerin artacağı, deprem bölgesinden geçici konaklama için ankara'ya gelenlerin bir kısmının kalıcı olacağı, ankara'dan istanbul ya da izmir'e taşınmak isteyenlerin sayısının azalacağı gibi etkenler düşünüldüğünde önümüzdeki yıllarda nüfusu oldukça artmış bir başkentle karşılaşabiliriz.

peki; hastanesi, okulu, trafiği, barınma imkanları ile şehir buna ne kadar hazır? ne kadar göç olacak, bu göçü şehir ne kadar hazmedebilecek, konut fiyatları daha da saçma sapan seviyelere mi ulaşacak?

şu yaraları saralım, ülkenin toplanma alanı ankara mı olacak yaşayıp göreceğiz...
devamını gör...
ülkenin hiç bir yeri güvenli değil deprem açısından. son deprem bunu gösterdi. bazı fayların tek parça kırılmasından dolayı güvenli denilen bölgeleri bile vurdu tarihte. önemli olan yaşanılan yapıların güvenli olması.
devamını gör...
bizim oturduğumuz sitenin yanına 250 daireden oluşan bir site diktiler geçen yıl . ortaokuldaki sınıf mevcudu ortalama 27-28 den 46 ya çıktı. plan yok problem yok .

99 depreminden sonra nüfusu dağıtacaktınız , kagıttan binalar yapılmasına izin vermeyecektiniz. halının altına süpürdüğünüz şeyler açığa çıktı işte.
devamını gör...
ülkenin en yaşanılır büyük şehri hakkında başlık.

gelin valla. zemin iyi. okulu, hastanesi bol,
marketler ucuz, pazarlar ucuz, yollar geniş, evler büyük, ulaşım kolay, her mahalleye bir avm düşüyor. parkları gani.

şehrin sürpriz dolu bebeleriyle yaşayabilirim diyorsanız, ara mevsimi olmamasına alışırım diyorsanız, vahşi batı gibi trafiğe karışabilirim diyorsanız, ulus gibi mekanlardan akşamdan sonra uzak durabilirim diyorsanız, buyrun gelin.

bende burda kalacağım gibi. deniz yok ama bir belediye başkanı getirir belki.
devamını gör...
hikmetinden sual olunmaz şahsım hazretlerinin;
muhtemelen bir akademisyenin raporundan okuyup sonra işin uzmanı gibi anlattığı
(her konuda bunu yapıyor) yatay mimari dışında bu afetten kaçış yok.
şahıs da anlatıyor ama işin ucunda halkını tanımadığı için boşuna anlatıyor.
yatay mimariyi kim istemez?
herkes şöyle villasında yaşamak istemez mi?
ya da 2-3 katlı, az komşulu bahçeli otoparklı sıfır binalarda, istemez misiniz gerçekten?
istersiniz tabi ki.
ama işte bunu yapmak için öncelikle bir arsa lazım.
yapının inşaatı lazım.
bunu şehrin göbeğinde yapamayacağınız da göz önünde bulundurulursa, ulaşım için araç lazım.
o aracı hareket ettirmek için yakıt lazım.
bütün bunların hepsini tek seferde çözmek için de para lazım.

e halkta para yok?
onu nasıl yapalım?

ankara olur konya olur artık herhangi bir yer olur.
her toplumsal olayda olduğu gibi bunda da minik bir göç dalgası yaşanacaktır.
göç dalgası da yine dip dibe apartmanlara olacaksa, bir anlamı yok.
devamını gör...
bu zamana kadar başkent komşu illerden çok göç aldı. çorum, çankırı, kırıkkale, kırşehir, konya ve daha bir sürü ilden insana ev oldu burası.

altyapıysa altyapı, hastaneyse hastane, okulsa okul... her şey yapılır, şehir genişletilir. hep olduğu gibi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"deprem sonrası ankara'ya göç etmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim