dil yarası

bazen söz bazen de sözün söyleniş tarzından kaynaklanır, yakıcı olur. insanın canını acıtır. çok defa gönlünü ve özünü incitir. en derin yaraların başında gelir. iyileşmesi zordur. belki de hiç bir zaman iyileşmez.

bazen aşk ateşinin yüreğimizde yaktığı bir (bkz: gönül yarası) olur. gönül yanarken, ten kafeste hapistir adeta. gönül, gönül olduğunu orda bilir.

dilde oluşan başka bir yara daha vardır ki; hastalık ya da başka nedenlerden dolayı ortaya çıkar ama bu yara çabuk iyileşebilir.

başka:
tarife ne gerek,
bir orhan gencebay şarkısı, bir kitap, bir film. bilen bilir, anlayan anlar...

en çok acıtanı;
hemen orası, sözün başladığı yer.

budur...

muhlis, tezene yarasına dönüştürmüştür.

sanıldığı gibi dilden çıkan sözlerin yarattığı yara değildir. o dil farsça gönül anlamına gelen dildir.
yani gönül yarası anlamına gelen belirtisiz isim tamlaması.

tezene darbeleri with wine...

eskilerimizin konuyla ilgili çok güzel bir sözü var;

soğuk söz duymuş bir gönül, kırk yaz görse ısınmaz.

yaraların en derinidir derler.

mevlana

dil afti. cok kotudur.

dilinizi ısırırsanız, ağır nezle olduğunuzda, fazla ayçekirdeği yediğinizde, kısaca bin farklı nedenle dilinizde oluşan yaradır. insana hayatı zehir eder, zindan eder.
neyse ki dil kendini çabuk onaran bir organ. onarımı hızlandırmak da mümkün.
gece yatmadan önce sürülecek "kenakort" veya muadili krem tedavi ettiği gibi, pek çok gargara da acıyı uyuşturur. (müslümanların yediğim hassasiyetleri yüzünden alkollü olanları bulmak çok güçleşti. her pohu ye, alkole gelince aovvv)

(bkz: el yarası geçer dil yarası geçmez)

söz etmeden önce dilinizi ısırın ki karşınızdakinin kalbi yaralanacağına sizin diliniz acısın. *

çörekotu yağı, karadut özütü, karbonat gibi doğal besinler şifadır ağız içi yaralarına.