hepimiz dünyaya geldiğimiz andan itibaren çok doğal bir biçimde etraftan veri çekmeye başlarız. öyle ya da böyle bir noktaya kadar eğreti ahlakımız, paradigmalarımız, kavramlarımız oluşur. yaş aldıkça özgür özne olmak isteyenler zincirleri yettiğince sınırları aşındırmaya ve kendi tutumlarını bireyselleştirmeye çalışırlar. ben de onlardan birisi olduğumu farz ediyorum ama her kim olursak olalım çoğu kez hayatı yeterince sorgulanmamış kendi perspektiflerimize sığdırmaya yenik düştüğümüzü düşünüyorum.
geçmişin deneyimlerini, algılarını, objektif bir biçimde değerlendiremediğim bir çok hususları bulunduğum ana taşıyarak kendimi pratik yaşamdan koparıp teorilere bıraktığımı gördüm. tanık olduğum tavırlara, tonlamalara, sözcüklere, anlara bir çok kez kendi atmosferime yenik düşerek algıladığım şeylere üzerine düşülmemiş kavramlar bindirdiğimi gördüm. haklılık, haksızlık bir yana fakat bunun bilincinde olmadan yaşamak detayların, yeni gelişen her şeyin birer dejavu gibi algılanmasına sebep olacaktır.
muhakkak ki her anı sıfırdan inşa ederek ilerlemekten, sürekli unutup tekrar tekrar dünyayı kurmak gerektiğinden ve bunun mümkün olduğundan, aksi halin doğal olmadığından bahsetmiyorum. yalnızca dünyayı birer metin olarak algılamak, yaşamın fazlasıyla teorikleştiğini fark etmek beni bu tür konular üzerinde daha da düşünmeye itiyor. hayatı teoride yaşamak hususunda ipin ucunu kaçırdığımızı düşünüyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hayatın teorik boyutu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim