#netflix filmleri
drama / suç / yerli
7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yılmaz erdoğan'ı farklı bir rolde gördüğümüz son dönem filmlerinden biri daha.polisiye gerilim türüne ait netflix yapımı yerli film.

kin | resmi fragman | netflix / netflix türkiye
devamını gör...
güney kore yapımı bir filmden uyarlama olduğu belirtilen ve 8 ekimde netflixte çıkış yapacak filmdir. türkan derya'nın yönetmiş olduğu filmde yılmaz erdoğan, ahmet mümtaz taylan, cem yiğit üzümoğlu, rüzgar aksoy, duygu sarışın gibi isimler yer alıyor.


başkomiser harun, mesleğinin en büyük ödülünü aldıktan sonra ekip arkadaşlarıyla kutlamaya gider. ödülden sonra terfi alacağına emin olan harun, o gece eve dönerken bulunduğu taksideki şoförün saldırısı sonucu kendini savunurken cinayet işler. ertesi sabah bu cinayet vakası emniyete ulaşır ve harun, kendi işlediği cinayetin failini aramaya başlar. hem kaçan ve hem de kovalayan olmanın stresiyle başa çıkmaya çalışırken, bulduğu her ipucu onu çok daha karmaşık bir olayın içine çeker.


fragman oldukça ilginç görünüyor. umarım beklentilerimizi boşa çıkarmaz.
devamını gör...
az önce bitirdiğim ve bugün netflix platformunda yayınlanan filmdir.

filmin senaryosunda yılmaz erdoğan imzası bulunuyor. yönetmen koltuğunda türkan derya yer alıyor.
filmin başrol oyuncuları yılmaz erdoğan, ahmet mümtaz taylan, cem yiğit üzümoğlu, rüzgar aksoy ve duygu sarışın gibi başarılı isimler.

film uyarlama yapılan bir filmmiş bunu izledikten sonra öğrendim. dümdüz bizimkiler yapmış kafasıyla izledim. film bkm yapımı bir filmmiş. film severler ve bkm yapımı bilenler filmin ortalamasını bu söylemimden anlayacaklardır.
hiç sekmiyor hep ortalama film yapıyorlar. ne üste çıkıyorlar ne dibe batıyorlar. adamlar sürekli eh iştelik film yapıyorlar. eh işte bir filmdi.

keyif alarak ve merakla izledim. eh işte. filmde güzel taraflar var kötü taraflar var. zaten netflix işi olduğu için yakın zamanda bir sürü insan izleyip yorum yapacaktır sadece bana mı kötü geldi bu taraflar merak ediyorum.
tavsiye ederim izleyin. ortalama bir film olmuş.


film isminden anlaşıldığı üzere intikam duygusunu anlatıyor. kin, nefret gibi kavramların üzerinden ilerliyor. klasik baba evlat intikam hikayesi. işte çocukken babamın başına bir şeyler geldi ben büyüyünce hepinizin a koyacağım diyorlar. kin tutuyorlar kan kusturuyorlar.
filmde öyle şeyler oluyor ki neden bu kadar kin tuttuklarını anlayamıyorsunuz. intikam okey ama hikaye o kadar kin tutturacak bir olay değil. yedirememişler. ben yemedim. mantıklı gelmedi. yahu kardeşim senelerce polis olacaksın, vinçle asacaksın, kardeşinle anlaşacaksın nasıl bir kin bu anlamadım. sen başta bana öyle bir olay anlatacaksın ben haa adamlar kin tutmuş diyeceğim. senaryoda seyirciye bunu yediremezsen olmaz bence. eminim ben gibi düşünenler olacaktır.

yılmaz erdoğan profili daha doğrusu karakteri o cinayeti işledikten sonra nefsi müdafaa olduğunu bilmeyecek bir karakter değil. neden yani neden gizliyor. terfi meselesi mi ? eee sen öyle bir karakter yaratmamışsın ki adam kendi halinde takılıyor. kutlamaları bile sevmiyor. terfi için bir cinayeti saklayacak bir kişi değil.

yılmaz erdoğan'ın oyunculuğunu beğendim ama diyalogları beğenmedim. sürekli bir özlü söz kullanma çabası gibiydi. nasihat eder gibi cümleler yazmış. yılmaz abi neden böyle şeyler yaptın. daha karizmatik olmamış daha yapay olmuş. diyaloglar zorlamaydı bence. özellikle bunları kendine böyle yazmış.
filmden tam sıkılmaya başlıyorsunuz sonra sorgu sahnesi geliyor ve sonra biraz işler hızlanıyor film keyifli bir hale geliyor. kin tutan kız kardeş sorgu odasında şov yapıyor. oradan sonra film güzel ilerliyor. son sahneyi ise beğendim. çocuk kafasına sıktı güzel oldu. ha bide tuncay karakterinin filmin ilk başlarında uyarılması bir şeylerin mesajını veriyordu. orada bir şeyler düşünmeye başladım. hikaye akışının içinde manasızdı çünkü. izlenebilecek bir film. eh işte bir film.
devamını gör...
kin duygusu insana neler yaptırır hayatlar nasıl mahvolur izleyip gördük…
konu fena değil, oyuncu kadrosu vasat olsa idi sonuna kadar devam etmezdim…
bir solukta izlenir diyemem…
zaman kaybıydı da denmez…
orta şekerli işte…
devamını gör...
hayal kırıklığı. film çelişkilerle, klişelerle ve mantık hatalarıyla dolu. nereden tutsanız elinizde kalacak bir akış, merak uyandırma ve şaşırtma isteğinin ıkınarak verildiği çok belli olan, daha filmin 10. dakikasında neler olacağını nokta virgül tahmin edebildiğimiz haliyle ne merak ettiğimiz ne de şaşırdığımız bir filmdi. yılmaz erdoğan’ın son yıllarda yaptığı şeyler zaten hep “paramıza bakalım” kokuyor. oyunculuklar da ziyadesiyle kötüydü efendim. zaman kaybı.
devamını gör...
özellikle sonuna doğru devamlı "ah ulan çok güzel mini dizi olurmuş" dediğim konuya sahip yerli malı netflix filmi. çok derinlikli işlenebilecek karakterleri varken filme de doğru dürüst yediremeden harcamışlar hepsini.
devamını gör...
son zamanlarda izlediğim en kötü filmlerden biri. kadroya bakınca insanın izleyesi geliyor ama filmin sonunda büyük bir pişmanlık. letterboxd'da puan verirken ellerim titredi resmen. bir defa senaryo çok zayıf ve öykünün bir fikri de olduğunu sanmıyorum. tamam hadi "çocukluğu elinden alınmış insanlar suçlu olur, intikam alır" falan gibi bir fikir atalım ortaya, bu sefer de işleyiş zayıf. hiçbir yerden kurtarmıyor. bir gizem yaratılmaya çalışılmış ama o da çok çabuk fark ediliyor. yetersiz. kanald'de yeni başlayan ama reytinglerden dolayı kaldırılan bir yapım gibi.
devamını gör...
yılmaz erdoğan'in uyarlama senaryosunu yazdığı ortalama bir polisiye filmi.
filmde yılmaz erdoğan röle hiç ama hiç yakışmamış.
karakterlere hiç derinlik verilmemiş. başrol karakterinin bile bir derinliği yok. filmin sonuna doğru adamlar pata pata ölüyor tık yok. bağ kurduğumuz karakterler olmadıkları için ne üzülüyoruz ne başka bir duygu.
bazı yerlerde aptala anlatır gibi açıklamışlar her şeyi ki izlerken en zorlandigim yerler buralardi.
müziğin gereksiz yükselmesi de ayrı bir fiyaskoydu.
son olarak yılmaz erdoğan'ın türk polisiyelerde hep bir gizem oluyor bu defa ben gizem bırakmayacağım her şeyi ama her şeyi tek tek seyirciye söyleyeceğim diye yemin ederek yazdığı bir senaryo olduğu için izlerken beyninizi kullanmaniza gerek yok.

öte yandan tüm bu olumsuzluklara rağmen hic yormuyor, akıyor film.

çay içerken,ne yapacağına karar vermemisken, ay şöyle uzanayim uykum gelirse yatağa geçerim modundaysan tam izlenecek film.

çerez.
pişman etmiyor yani
devamını gör...
yönetmen koltuğunda türkan derya'yı görünce çok heyecanlanmıştım. kendisi ikinci bahar, yeditepe istanbul gibi harika şeyler çekmiş sonuçta. filmin senaryosuysa kore uyarlaması. tamam canım ne var bunda. güney kore drama konusunda çok başarılı, olabilir böyle şeyler ama yılmaz erdoğan uyarlarken bizi unutmuş. ya senin ülkende behzat ç gibi, av mevsimi gibi gerçekçi polisiyeler yapılmış ama sen kalkıp polisleri mevlana gibi konuşturuyorsun. diyaloglar inanılmaz yapay. aksiyon sahnelerinde bile yılmaz erdoğan ne zaman otlu peynir şiirine girecek diye düşündürüyor. beklentimin çok altında, kolayca tahmin edilen bir film maalesef. emeğe, bütçeye, kadroya yazık olmuş. cem yiğit üzümoğlu'nu daha sık görürüz umarım.
devamını gör...
tatilde vakit geçirmek için izlediğim filmimsi.

- buna güzel film diyenler lütfen biraz film izlesin. güzel değil, idare eder değil, vakit geçirmek için izlenecek bir film bile değil.

- dahi yazarlar gibi sonunu bu şekilde değil baska tahmin etmiştim ama olsun...

- müzikleri berbat. bazı replikler yapmacık. misal: başkomiser bilmem ne, bende yaşlı bir adam... bu ne lan!?

- tuncay olayı fiyasko. arama yapan polisin elindeki saate göre saat 20.30 suları, ışık yansıyor, tam seçemiyorum... bilgisayar saati 21.39 veya 23.39, 23 daha olası. zaten hava karanlık. neyse. karşıdaki kurum 8-5 çalışan bir kurum. aradığı yer? iki seçenek var ya nüfus müdürlüğünü aradı ki yani zor, mesai muhabbeti ya da esirgeme kurumu falan bir yeri aradı ki orada da gece nöbetçi olur ancak evrak işlerine bakanlar, masa başı çalışanlar 8-5 çalışır ve telefonda da bilgi verir mi, bence vermez... mesela k saatte arayın telefonu acmazlar. acarlarsa mesai saatinde ara derler kapatırlar. ama ben başkomiserim derseniz he bende emniyet müdürüyüm, emrediyorum lan der kapatır.

- film bazı yerleri tezatlarla dolu. en basitinden ifade odasındaki muhabbet sonunda müdürün "ne dedi lan o garı sana!?" diye harun'un yakasına yapışmaması, emniyet müdürünün korumasız, en azından şoförsüz gezmesi neyse, emniyete ait tesise giriş çıkışta bir allah'ın kulunun "hop! hemşehrim nereye!?" dememesi, öyle hir tesiste kızın bomba düzeneği kurabilmesi ve harun'un böylesine bir ölüm sonrası yapmacık tepkisi...

- sonlara doğru başkomiser harun'un yağmurluğu kaşı gözü yağmurdan ıslanmış, arkada yağmur devam ederken, küçük tuncay'a hiç yağmur tanesinin değmemesi...

- tuncay'ın şakağından çıkan mermi nereye gitti? tuncay filmimsidekiler arasında kısa. o merminin ki kafatasında kalması zor dört bir yani polis ve polis arabası ile çevrili olması sebebiyle bir yere daha zarar vermesi muhtemel.

- şakağından mermi yiyen arkaya nasıl düşüyor onu da anlamadım... parkası ağırsa demek ki...

- polislerin silah tutuşu...

- filmin adı kin değil, kısas olsa imiş... çünkü bu filmimsideki her şey planlı. kin ise insanın gözünü kör eder. plan yapmasına müsaade etmez.

- yazarken sıkıldım.

- daha yazayım mı yılmaz abiii...

edit: imla.
devamını gör...
eğitimde etik dersi alıyorum ve sunum yapacağım konu da kamu yönetimi etiği.

şimdi ne alaka diyenler olacaktır. şans eseri yokluktan bu filmi açıp izledim. kötü değil ama seyirlik bir film diyebilirim ancak filmin dayandığı ana tema ya da yılmaz erdoğan’ın ifadesiyle filmin anlatmaya çalıştığı şey çok kritik bir konu.

bugün ülkenin içinde bulunduğu yozlaşmanın da temeli aslında bu filmde işleniyor.

her koşulda ne olursa olsun bir işi doğru yapmak ya da yapmamak işte tüm mesele bu.

john wick 4 ‘de geçen bir replik var çok anlamlı buldum. bir şeyi nasıl yaparsan her şeyi öyle yaparsın.

yılmaz erdoğan’ın canlandırdığı polis karakteri amirine karşı ilk kez sustuğunda yani vicdanı ile kariyeri arasında kaldığında vicdanını susturup kariyerini seçtiğinde aslında tüm olayı başlatan domino taşını da devirmiş oldu.

kamu görevlisi olup yumuşak karnı olan insanlar yozlaşmaya çok müsait durumdalar.

klasik dönem osmanlı devletinde yeniçerilerin evlenmeleri yasaktı. devşirme sisteminden geldikleri için aidiyet hissi ile bağlı oldukları bir aileleri yoktu.

bir yönüyle bu durum aslında bir çocuğu alıp formatlamak ve istediğin kaba döküp senin için ölecek askerler yetiştirmek ama diğer yönüyle de mohaç savaşını 2 saatte kazanmayı getiren bir başarı hikayesi aynı zamanda.

böyle yazınca kendimi biraz şey gibi hissettim. 15 canımız gitti ama toprak da suya kavuştu diyen adam gibi.
devamını gör...
oyuncu listesinde yılmaz erdoğan, cem yiğit üzümoğlu, rüzgar aksoy, duygu sarışın, nil günal, ahmet mümtaz taylan, yosi mizrahi, gülden avşaroğlu, elif gizem aykul, ümit belen, süreyya gürsel evren, ilyas özçakır ve erdem sakalibüyük gibi oyuncuların olduğu 2021 gerilim/suç türündeki filmin yönetmenliğini ise türkan derya yapmıştır.

film bir polisin aldığı ödülden sonra arkadaşlarından ayrılıp başka bir yere gitmek için bindiği takside taksicinin arabayı ormana doğru götürmesinden sonra polis ile taksici birbirine girer. taksici polisi daha önce tanıyordur ama polis ne olduğunu anlamakta zorlanıyordur. kendini savunurken bir kaç defa sorsa da cevap alamaz ve en sonunda taksici polisi nefessiz bıraktığı sırada polis taksiciyi kendisini öldürmek için getirdiği bıçakla öldürür. canını zor kurtaran polis olayı polise bildirmek için telefonu eline alır ama son anda vazgeçer. buradan sonra olaylar gelişir ve o ceset kendi çalıştığı polis merkezinin karşısına asılır. olayı anlamakta zorlanan polisimiz aynı zamanda kimin kendisi ile uğraştığını anlamak için çabalamaktadır. küçük ipuçları ile ulaştığı bir kadın isminden sonra aynı kadın polise teslim olur ve konuşmak için adamımızı ister. kimsenin duymayacağı şekilde konuşmak ister ve özel bir konuşma sırasında babasını haksız yere hapse koyan polisleri öldürdüğünü sadece iki kişinin kaldığını söyler biri adamımızdır diğeri de adamımızın önceden amiri olan müdürdür. amirini öldürmesi karşılığında hayatının bağışlanacağını söyleyen kadının söylediklerini kimseye söylemeyince kadın serbest bırakılır ve amirin arabasına bir bomba koyup onu öldürür. kaçtığı yerde kendisine çok fazla uyuşturucu enjekte ederek intihar eder. kızın erkek kardeşi ise babasının hapse girmesinin gerçek failidir. fakat bu suçu kendileri üstlenmek yerine büyük ve saçma bir plan ile olayı tam olarak araştırmayan polisi tek suçlu konumuna getirip hepsini tek tek öldürmüşlerdir. en sonunda adamımız kurtulur ama yıllardır tanıdığı polis memurunun aslında kendisini öldürmek için plan yaptığını öğrendiğinde suçu çoktan ifşa olur ve polisler etrafını sarar. kötü polis adamımızın karşısında kafasına sıkar ve adamımızda işlediği suçtan ötürü hapse gider.

konu tam bir dizi konusu ama filme uyarlamışlar. bu tür filmler çekilmeli gibi geliyor bana çünkü polislerde insan ve içlerinde yozlaşanların çok olduğunu bilmemek mümkün değil. senaryosu güzel olsun izletir zaten kendini. ben bu filmi izledim mesela gerçek anlamda izledim. film güzeldi diyebilirim. iyi seyirler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kin (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim