çocukluğumda babam eve posta gazetesi aldığında sayfaları bir bir okurken yaşadığım ve çoğumuzun da kuvvetle muhtemel yaşadığı nostaljik his. sabah okulunuza veya işinize gidersiniz, dönünce dinlenmek maksadıyla evdeki gazeteyi okursunuz. o gazete posta ise sizi bir sürpriz bekliyordur. başlarsınız okumaya. önce ilk sayfadaki manşet haberlerini, ünlülerin gündemdeki olaylarını okursunuz çok lazımmış gibi. sonra ekonomistlerin ekonomi hakkındaki yorum ve tahminlerine göz gezdirirsiniz. yayın akışı, farklı bölgeler üzerine gezi yazıları derken o mâlum sayfaya gelirsiniz. haydar dümen'in soruları cevapladığı kritik sayfa...

refleks geliştirmişsinizdir artık ve o refleksin etkisiyle direkt kapatırsınız sayfayı, diğerine geçersiniz. o soruları, cevaplarını, davetkâr resimleri, absürdizmin sınırlarını zorlayan diyalogları terk edersiniz arkanıza bile bakmadan. saniyeler geçtikçe korkunuz yerini vicdan rahatlığına ve kendinizi kanıtlama çabasına bırakır. ''bakın hiç okumuyorum bunları, direkt geçtim gittim, bakın gördünüz mü?'' tarzı bir iç sesleniş vardır yaptığınız harekette. o sayfayı unutmak için normalde bir kulağınızdan girip öbüründen çıkacak bilgileri sanki kim milyoner olmak ister'e katılacakmışsınız da orada soracaklarmış gibi ciddiyetle okursunuz. özümsersiniz o garip sayfa haricindeki bütün sayfaları.

son sayfaya doğru hızlı hızlı gelirsiniz ve spor haberlerini ezberlemeye başlarsınız bu sefer de. adını ilk defa duyduğunuz takımların maç sonuçları, gelecekteki fikstürleri ve golleri atan zatlar çeker ilginizi. ''benimki kısa da, uzatmak için ne yapmalıyım?'' sorusunu kafanızdan atıp ''çorum futbol kulübü 4-2 tuzlaspor'' bilgisini yüklersiniz beyninize. golcü futbolcu thomas verheydt hat-trick yapmıştır, gol krallığında da 16 golle iddiasını konuşturmaktadır. arkasında da 12 golle türk futbolcu eren tozlu vardır falan. bunlar size çok önemli gelir o an.

ama işin aslı astarı, bir kaçıştır sizinki. bilerek ya da bilmeyerek kaçarsınız gerçeğinizden. o gerçek öyle bir gerçektir ki kabullenmek zordur. merak edersiniz o sayfayı, dünyadaki insanların doğumuna sebebiyet veren bu olaya dair ayrıntılar bastırıldıkça meraklandırır insanoğlunu. normaldir bu. belki o sayfa diğer sayfalardan iyi ya da kötü şekilde yargılanmadan okunsa azalacaktır merak unsuru. yüklediğimiz anlamın fazlası bize merak, saplantı ve çıldırmak olarak dönüyordur belki. ne demiş freud?

''bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. bakmıyorsa, orada kesin ilgilendiği bir şey vardır.''

bakmamız lazımdır belki de.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"posta gazetesi'nin haydar dümen sayfasındaki gerilim hissi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim