türkü nakaratlarındaki kâfiye amaçlı alâkasız dizeler
başlık "echabrenef7091" tarafından 05.02.2023 21:10 tarihinde açılmıştır.
1.
çoğu anadolu türküsünde rastladığım durumdur. türkülerde aşk, sevgi, hasret, vuslat, hüzün, öfke gibi duyguların vurgulanması ve bazı önemli mesajların verilmesi türküleri anlamlı, câzibeli ve zamanlar üstü kılmaktadır. bu bakımdan türkülere olan saygımı ve beğenimi hiçbir şekilde yadsıyamam. fakat benim değinmek istediğim farklı bir husus var bu çerçevede. bu türkülerimizdeki sözlerin büyük kısmı sadece kâfiye oluştursun diye yazılan, anlam bütünlüğüne uymayan ve biraz da sempatik görünüp yüzlerde tebessüm kırıntısı oluşturmak için yazılmış sözler. şarkının ana temasında ve müziğin verdiği o mistik havada çok göze çarpmıyor lâkin sorgulanacak düzeyde gariptir bu hâl.
meselâ kesik çayır şarkısını dinliyorum, adam/kadın buyuruyor ki, ''kesik çayır biçilir mi? soğuk suyu içilir mi? bana yardan geç diyorlar, seven yardan geçilir mi?'' şimdi seven yardan geçilmemesi gerektiği söyleniyor burada. yâni birine gerçekten gönül verdiysek sonuna kadar vazgeçmeyip direnmek aşılanıyor bizlere. yarın öbür gün ben de birini bulabilirsem bu mesajı uygulamayı düşünüyorum.** peki kesik çayır neden biçilmez? suyu neden içilmez? burada gizlenmiş sosyal mesaj nedir acep? ya da bir insan ''bana bakma benim yârim var.'' demek suretiyle erkeklerin kendisine yönelmesini önleyebilir evet, fakat bundan önce neden evreşe'nin yollarının dar olduğunu söyler ki? bunu söyleyecekse evreşe belediyesi'ne söylemesi gerekir. sonuçta yolları genişletip insanlara elverişli ulaşım imkânları sağlamak evreşe'yi, hatta çanakkale'yi yönetenlerin yapması gereken iş. eğer şarkı yoluyla yetkililere mesaj verilmek isteniyorsa o iş olmaz. daha direkt söylemler lazım.
bir dönemin düğünlerdeki ve murat 131 marka arabalardaki vazgeçilmezi olan ''ankara'nın bağları'' şarkısı da buna nâdide bir örnektir. söz yazarı nakaratta önce ankara'nın muhtemelen üzüm ya da başka bitkilerin yetişme alanı olan bağlarını hatırlatmış, sonra yollarının büklüm büklüm oluşundan bahsetmiştir. sonraki iki dizede de ilk iki dizenin saçmalığının farkına varmış olacak ki sarhoş olduğunu varsayıyor ve etrafındakilere soruyor ''ne zaman sarhoş oldum da galdıramıyom golları'' diye.
bu üç paragraftan hareketle önce belediyelere, yöneticilere ve sonrasında şarkı sözü yazarlarına nasihatte bulunmak istiyorum. eeeyyy belediyeler, yetkililer, yöneticiler! artık şu yönettiğiniz yerlerin ulaşım sorununu çözün, 2023 yılında böyle mâruzatlara maruz kalmayalım artık.* sanatçılarımız büyük bir cesaret örneği sergileyip bu sorunları sizlere aktarıyor, sizler de müziğin akışına kapılıp oynamayı bırakın da sübliminal mesajları görün.* bir önerim de şarkı sözü yazarlarına. kâfiyeyi anlam bütünlüğüne yeğlemeyin. boş verin sözlerin göze hoş gelmesini. bu şekilci toplumumuzda bir devrim yaratın. beni de böyle şeylerle uğraştırmayın.*
meselâ kesik çayır şarkısını dinliyorum, adam/kadın buyuruyor ki, ''kesik çayır biçilir mi? soğuk suyu içilir mi? bana yardan geç diyorlar, seven yardan geçilir mi?'' şimdi seven yardan geçilmemesi gerektiği söyleniyor burada. yâni birine gerçekten gönül verdiysek sonuna kadar vazgeçmeyip direnmek aşılanıyor bizlere. yarın öbür gün ben de birini bulabilirsem bu mesajı uygulamayı düşünüyorum.** peki kesik çayır neden biçilmez? suyu neden içilmez? burada gizlenmiş sosyal mesaj nedir acep? ya da bir insan ''bana bakma benim yârim var.'' demek suretiyle erkeklerin kendisine yönelmesini önleyebilir evet, fakat bundan önce neden evreşe'nin yollarının dar olduğunu söyler ki? bunu söyleyecekse evreşe belediyesi'ne söylemesi gerekir. sonuçta yolları genişletip insanlara elverişli ulaşım imkânları sağlamak evreşe'yi, hatta çanakkale'yi yönetenlerin yapması gereken iş. eğer şarkı yoluyla yetkililere mesaj verilmek isteniyorsa o iş olmaz. daha direkt söylemler lazım.
bir dönemin düğünlerdeki ve murat 131 marka arabalardaki vazgeçilmezi olan ''ankara'nın bağları'' şarkısı da buna nâdide bir örnektir. söz yazarı nakaratta önce ankara'nın muhtemelen üzüm ya da başka bitkilerin yetişme alanı olan bağlarını hatırlatmış, sonra yollarının büklüm büklüm oluşundan bahsetmiştir. sonraki iki dizede de ilk iki dizenin saçmalığının farkına varmış olacak ki sarhoş olduğunu varsayıyor ve etrafındakilere soruyor ''ne zaman sarhoş oldum da galdıramıyom golları'' diye.
bu üç paragraftan hareketle önce belediyelere, yöneticilere ve sonrasında şarkı sözü yazarlarına nasihatte bulunmak istiyorum. eeeyyy belediyeler, yetkililer, yöneticiler! artık şu yönettiğiniz yerlerin ulaşım sorununu çözün, 2023 yılında böyle mâruzatlara maruz kalmayalım artık.* sanatçılarımız büyük bir cesaret örneği sergileyip bu sorunları sizlere aktarıyor, sizler de müziğin akışına kapılıp oynamayı bırakın da sübliminal mesajları görün.* bir önerim de şarkı sözü yazarlarına. kâfiyeyi anlam bütünlüğüne yeğlemeyin. boş verin sözlerin göze hoş gelmesini. bu şekilci toplumumuzda bir devrim yaratın. beni de böyle şeylerle uğraştırmayın.*
devamını gör...
2.
(bkz: hebele hübele) tadında nakaratlar.
devamını gör...
3.
kızılcıklar oldu mu selelere doldu mu
gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu
mendili eline mendil verdim geline
kara kına yollamış yar benim ellerime
gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu
mendili eline mendil verdim geline
kara kına yollamış yar benim ellerime
devamını gör...
4.
kafiye candır. türkü kafiyesiz olmaz.
kafiyesiz yazacaksan git düz yazı yaz.
kafiyesiz yazacaksan git düz yazı yaz.
devamını gör...