#ödüllü filmler
orijinal adı: sukkar banat
2007 yılı lübnan yapımı film. hikaye bir güzellik salonunu odağına alır ve buradaki kadınların hayatına odaklanmaktadır, bu kadınlardan biri lezbiyendir, biri yasak bir aşkın içindedir, diğeri ise evlenmek istemektedir ama bakire değildir ve muhafazakar ailesinin tepkisinden korkmaktadır. salonun müşterilerinden birinin ise yaşlanma fobisi vardır ve salonun komşusu dükkandaki kadın aşkı biraz geç yaşta bulmuştur.
2007 yılı lübnan yapımı film. hikaye bir güzellik salonunu odağına alır ve buradaki kadınların hayatına odaklanmaktadır, bu kadınlardan biri lezbiyendir, biri yasak bir aşkın içindedir, diğeri ise evlenmek istemektedir ama bakire değildir ve muhafazakar ailesinin tepkisinden korkmaktadır. salonun müşterilerinden birinin ise yaşlanma fobisi vardır ve salonun komşusu dükkandaki kadın aşkı biraz geç yaşta bulmuştur.
*faro adası film festivali (2007) - insani yardım ödülü
*oslo güney filmleri festivali (2007) - gümüş ayna ödülü en iyi film
*san sebastian uluslararası film festivali (2007) seyirci ödülü [nadine labaki]
*stockholm film festivali (2007) - fıprescı ödülü
filmin toplam 5 ödülü bulunmaktadır.
*oslo güney filmleri festivali (2007) - gümüş ayna ödülü en iyi film
*san sebastian uluslararası film festivali (2007) seyirci ödülü [nadine labaki]
*stockholm film festivali (2007) - fıprescı ödülü
filmin toplam 5 ödülü bulunmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "evernevergreen" tarafından 05.01.2021 18:03 tarihinde açılmıştır.
1.
türkçe'ye karamel olarak çevrilen nadine labaki nin yönetmenliğinde fransız- lübnan ortak yapımı neşeli bir film. kadın bakış açısıyla beş kadının dünyasına sihirli bir yolculuk sunuyor. aşk, dostluk, yalnızlık, yaşlılık, arkadaşlık ve kıskançlık vurgulanıyor.
en sevdiğim ve belki de en çok içimi burkan sahne artık yaşlandığını kabul edemeyen kadının regl olmuş numarası yaptığı sahne.
entrymizi nisrine’nin annesinin, kızına düğünden 1 gece önce söylediği cümlelerle bitirelim. “ne olacağını allah bilir. karpuz gibi düşün. kelek olup olmadığını kesmeden bilemezsin. "
kesinlikle!
en sevdiğim ve belki de en çok içimi burkan sahne artık yaşlandığını kabul edemeyen kadının regl olmuş numarası yaptığı sahne.
entrymizi nisrine’nin annesinin, kızına düğünden 1 gece önce söylediği cümlelerle bitirelim. “ne olacağını allah bilir. karpuz gibi düşün. kelek olup olmadığını kesmeden bilemezsin. "
kesinlikle!
devamını gör...
2.
türkçeye "karamel" olarak çevrilmiş film. çeşitli yaşlarda, değişik karakter ve sosyal yapılardaki kadınların sorunlarını ele almış. kadın dünyasını kadraja almak konusunda her anlamda çok başarılı bir film. kadınlar birbirlerine yeri geliyor destek oluyor, yeri geliyor yol gösteriyor.
müzikler, layal'in ağda için yapılan karışımı yediği sahne çok güzel. muhafazakar arkadaşlarının kızlık zarını diktirmek için kılık değiştirerek doktora gittiklerinde layal: "merak etme, istanbul gibi olacak, iki yaka biraraya gelecek" diyor. en aklımda kalan sahne bu olmuş. fazla beklentiye girilmeden izlenirse keyif alınacak bir film. mesela o karakterlerden oluşan bir dizi çekilse kesinlikle izlerdim.
müzikler, layal'in ağda için yapılan karışımı yediği sahne çok güzel. muhafazakar arkadaşlarının kızlık zarını diktirmek için kılık değiştirerek doktora gittiklerinde layal: "merak etme, istanbul gibi olacak, iki yaka biraraya gelecek" diyor. en aklımda kalan sahne bu olmuş. fazla beklentiye girilmeden izlenirse keyif alınacak bir film. mesela o karakterlerden oluşan bir dizi çekilse kesinlikle izlerdim.
devamını gör...
3.
orjinal ismi sukkar banat...
2007 yapımı fransa-lübnan ortaklığında çekilen bir filmin yönetmenliğini nadine labaki üstlenmiş.
başrollerini ise nadine labaki, yasmine al massri, sihame haddad, joanna moukarzel paylaşıyorlar... aslında terzi olan ablamız , terzi ola ablamızın annesi de başrol de isimlerini bulamadık...neyse efem...
baştan spoi uyarısı verelim ..spoi takıntısı olanlar bundan sonrasını okumasın...
film bir güzellik salonunu merkezine alarak toplumdaki kadın,kadının toplumdaki yeri, toplumsal kültürel yaşam hakkında bilgiler vermesi açısından önemli...
lübnan ataerkil bir toplum. bundan dolayı hakim bir erkek egemenliği bekliyoruz filmden ama yönetmen sorunlara çözüm arayan, mücadeleci, güçlü kadın karakterler sayesinde erkekler ikinci planda kalıyor, hatta sadece birer figüran oluyor...
filmin en güzel tarafı bence bu...
örneğin; filmde güzellik salonun sahibi layela evli bir erkekle ilişki yaşayan bir kadın...filmde evli adamı hiç görmüyoruz ve ona dair sadece bir korna sesi var... bu yaşadığı ilişki yüzünden yaşadığı utanç anlatılmakta... adamın kızı ve karısıyla tanışınca ilişkisini sorgular,kendile yüzleşir ve ilişkisini bitirir...
rima, erkek kıyafetleri giyen bir kadındır...toplum bir düğün öncesi ona da baskı kurar ve ağda yapılır ve etek giyer düğünde...
nesrin muhafazakar bir aileden gelir ve muhafazakar bir aileye gelin gitmeye hazırlanan nişanlı bir kızdır. ancak arkadaşlarına nişanlısının ilk erkeği olmadığını söylediğinde kadın dayanışması devreye girer...
jamela ise menopoza girmiş bir kadındır... aşlanmanın getirdiği işe yaramama duygusu ve baskısı hala ile adet görüyormuş gibi davranır...
rose ise annesine bakmakta olan yaşı geçkin bir kadındır... çok yaşlı annesine bakmak ve onunla yaşamak zorundadır...
bu sebeple dükkanına gelen beyfendiye bir şeyler hissetmesine rağmen; maalesef onunla çay içmeye gitmeyecektir...
filmin sonunda çalan şarkı ise filmi kesinlikle tamamlıyor...gördüğümüz kadınlar aynaya bakıp soruyor ''kimin ben?'' şuraya linkini koyalım dinlemek isteyenler için ...
aynam aynam
aynam, aynam ..
sana hikayemi anlatacağım. söylesene bana kimim ben?
ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş ;
sen bensin ben de sen.
benim gözümde zaten altı yaşındasın ah aynam.
sana hikayemi(masalımı) anlatacağım
bana onların hepsinden daha çekici (zarif) olduğumu söyle
ve daha cazibeli (nazlı) olduğumu söyle
bak bana ve gördüklerini söyle. ah, aynam..
sana hikayemi anlatacağım
söyle bana, neden saçlarım sarı değil?
kalçalarım küçük değil ve dudaklarım iri (dolgun) değil? ah aynam..
sana hikayemi anlatacağım
söyle bana nasıl küçültürüm onu ?
veya makyajla nasıl güzelleşebilirim o çekici kıyafetlerin içinde
söyle bana kimim ben?
ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş, sen bensin ve ben de sen
benim gözümde zaten hala altı yaşındasın, ah aynam
söyle bana kimim ben..
söyle bana kimim ben
ah aynam, ah aynam, ah aynam..
2007 yapımı fransa-lübnan ortaklığında çekilen bir filmin yönetmenliğini nadine labaki üstlenmiş.
başrollerini ise nadine labaki, yasmine al massri, sihame haddad, joanna moukarzel paylaşıyorlar... aslında terzi olan ablamız , terzi ola ablamızın annesi de başrol de isimlerini bulamadık...neyse efem...
baştan spoi uyarısı verelim ..spoi takıntısı olanlar bundan sonrasını okumasın...
film bir güzellik salonunu merkezine alarak toplumdaki kadın,kadının toplumdaki yeri, toplumsal kültürel yaşam hakkında bilgiler vermesi açısından önemli...
lübnan ataerkil bir toplum. bundan dolayı hakim bir erkek egemenliği bekliyoruz filmden ama yönetmen sorunlara çözüm arayan, mücadeleci, güçlü kadın karakterler sayesinde erkekler ikinci planda kalıyor, hatta sadece birer figüran oluyor...
filmin en güzel tarafı bence bu...
örneğin; filmde güzellik salonun sahibi layela evli bir erkekle ilişki yaşayan bir kadın...filmde evli adamı hiç görmüyoruz ve ona dair sadece bir korna sesi var... bu yaşadığı ilişki yüzünden yaşadığı utanç anlatılmakta... adamın kızı ve karısıyla tanışınca ilişkisini sorgular,kendile yüzleşir ve ilişkisini bitirir...
rima, erkek kıyafetleri giyen bir kadındır...toplum bir düğün öncesi ona da baskı kurar ve ağda yapılır ve etek giyer düğünde...
nesrin muhafazakar bir aileden gelir ve muhafazakar bir aileye gelin gitmeye hazırlanan nişanlı bir kızdır. ancak arkadaşlarına nişanlısının ilk erkeği olmadığını söylediğinde kadın dayanışması devreye girer...
jamela ise menopoza girmiş bir kadındır... aşlanmanın getirdiği işe yaramama duygusu ve baskısı hala ile adet görüyormuş gibi davranır...
rose ise annesine bakmakta olan yaşı geçkin bir kadındır... çok yaşlı annesine bakmak ve onunla yaşamak zorundadır...
bu sebeple dükkanına gelen beyfendiye bir şeyler hissetmesine rağmen; maalesef onunla çay içmeye gitmeyecektir...
filmin sonunda çalan şarkı ise filmi kesinlikle tamamlıyor...gördüğümüz kadınlar aynaya bakıp soruyor ''kimin ben?'' şuraya linkini koyalım dinlemek isteyenler için ...
aynam aynam
aynam, aynam ..
sana hikayemi anlatacağım. söylesene bana kimim ben?
ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş ;
sen bensin ben de sen.
benim gözümde zaten altı yaşındasın ah aynam.
sana hikayemi(masalımı) anlatacağım
bana onların hepsinden daha çekici (zarif) olduğumu söyle
ve daha cazibeli (nazlı) olduğumu söyle
bak bana ve gördüklerini söyle. ah, aynam..
sana hikayemi anlatacağım
söyle bana, neden saçlarım sarı değil?
kalçalarım küçük değil ve dudaklarım iri (dolgun) değil? ah aynam..
sana hikayemi anlatacağım
söyle bana nasıl küçültürüm onu ?
veya makyajla nasıl güzelleşebilirim o çekici kıyafetlerin içinde
söyle bana kimim ben?
ne kadar büyürsen büyü, ne kadar değişirsen değiş, sen bensin ve ben de sen
benim gözümde zaten hala altı yaşındasın, ah aynam
söyle bana kimim ben..
söyle bana kimim ben
ah aynam, ah aynam, ah aynam..
devamını gör...