çok zaman önce o zamanlar yaşadığım, aynı zamanda da memleketim olan orta karadeniz şehrinde şahit olduğum ve hala ara ara kullandığım bir cümle ile yansıtılan medeniyet göstergesidir.

şehir merkezinden, şehrin en şirin ve küçük ilçesine giden dolmuşlardan birinde okuldan eve dönüş yolunun yaklaşık yarım saat süren bol hikayeli yolculuklarından birini daha yaparken bir yandan da kucağımda sevgi önsel hocanın yazdığı muhteşem test kitabından çerezlik sorular çözerek bir sene sonra kazanacağım üniversitenin yolunu döşüyordum.

tanımlarımı okuyanlar bilir; dolmuş hikayelerine bayılırım ve daha önce de bu dolmuş hikayeleri serisine birkaç tanım yazmıştım. bu da onlardan biri olacağı o zamandan belliymiş aslında.

önümdeki üçlü koltukta kapıya yakın oturan ve maltepe sigarası içtiği buram buram belli olan abi minibüs yoldan bir kadın yolcu alınca önce etrafına bir bakındı. sonra hafifçe yerinde kıpırdandı, son olarak da üfleyip püfleyerek yerinden kalktı ve kadınlara gösterilmesi gereken o muhteşem nezaket ile minibüs ücretini ödemeye çalışan kadının omzuna dokundu ve ağzını örten görkemli bıyıklarına sürtünerek çıkan şu muhteşem cümleyle o kadına yer verdi:

-la bayan geç otur hauraya!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dolmuşta taşralı erkek nezaketi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim