yazar : brian boone
yayım yılı : 2019
etik konusunu geçmişten günümüze çok yönlü ve oldukça detaylı bir şekilde ele alan ve ünlü düşünürlerin fikirlerini de yansıtan eserdir.
yayım yılı : 2019
etik konusunu geçmişten günümüze çok yönlü ve oldukça detaylı bir şekilde ele alan ve ünlü düşünürlerin fikirlerini de yansıtan eserdir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rosieposie" tarafından 01.08.2022 12:50 tarihinde açılmıştır.
1.
brian boone tarafından yazılan, etiğe yani ahlak felsefesine giriş kitabı. gerçi giriş kitabı olarak oldukça kapsamlı, ahlak felsefesi ile ilgili önemli düşünürlerin çoğuna yer veriyor. üstelik sadece batı felsefesi ile de sınırlı değil, doğu felsefesine de yer veriyor kitap. ayriyeten sonrasında da kitap boyunca anlatılan etikle ilgili teorileri kullanarak çözebileceğiniz ahlaki problemlere de yer vermiş yazar, çözümlerine de tabii. kitabın sonunda da etiğin günümüz koşullarında nasıl ve ne şekilde var olduğunu da okuyoruz, yani günümüzde oldukça tartışma konusu olan tıp etiği, biyoetik, politika etiği, iş etiği ile ilgili bölümler var.
gelgelelim, kitap benim beklentilerimi karşılayamadı maalesef. fikir olarak oldukça güzel bir kitap aslında, az önce de dediğim gibi batıyla sınırlı kalmaması, sonrasında verilen ahlaki ikilemler yoluyla öğrendiklerimizin pekiştirilmesi, (ki kitabın en ilgi çekici yeri burasıydı bence.) ve etiğin günümüze uyarlanışını da okumamız oldukça ilgi çekici ve iyi işlense kitabı iyi bir giriş kitabı yapabilirmiş. fakat kitap bir giriş kitabına göre akıcı değil, okurken üzerine kafa yorup ne demek istediğini anladıktan sonra keşke şu şekilde kurulsaymış dediğim çok cümle oldu. yanlış anlaşılmasın yazım hatası ya da bir anlatım bozukluğu falan yok fakat kitaptaki cümlelerin çoğu yoğun bir şekilde çeviri kokuyor ve bu durum da okuma zevkini baltalıyor maalesef. yazarın kendi dilinden mi kaynaklı yoksa çevirmenin yetersizliğinden mi bilemedim ama yazardan da kaynaklı bile olsa kitabın iyi bir çevirisinin olmadığı kesin. tabii ben burada kitabı biraz bir gömdüm ama iyi bir çevirisinin olmaması demek kitap okunmaz derecede kötü demek değil ama kendi adıma kitabı daha iyi anlayabilmek adına bazı yerleri tekrar tekrar okumam ve 'ha şunu demek istiyor herhale' diyebilmek için üzerine biraz düşünmem gerekti. normal bir felsefe kitabı olsa bu anormal bir durum olmazdı, çünkü felsefe dediğiniz şey zaten refleksif ve kümülatif bir düşünme etkinliği ama bir insan giriş kitabı okurken bu kadar kafa patlamamalı ya bence. * kitapla ilgili takıldığım tek nokta burası değik üstelik. gerçi bu çok da büyük bir eleştri sayılmaz ama sonda verilen iş etiği, tıp etiği, biyoetik, politika etiği gibi kavramlara daha fazla yer verilmesini isterdim ben şahsen. diğer alanları bilemem ama bir tıp öğrencisi ve bir dönem boyunca tıp etiği dersleri almış biri olarak tıp etiği üç dört sayfada geçiştirilecek bir alan değildi, özellikle tıp etiği ve biyoetik kısımlarını okurken buralar biraz harcanmış gibi hissettim.
özetle ben kitabı baya bir eleştirdim aslında ama okunmayacak bir kitap da değildi doğrusu, fakat ben etiğe çok daha iyi giriş kitabı bulunabileceği kanaatindeyim.
gelgelelim, kitap benim beklentilerimi karşılayamadı maalesef. fikir olarak oldukça güzel bir kitap aslında, az önce de dediğim gibi batıyla sınırlı kalmaması, sonrasında verilen ahlaki ikilemler yoluyla öğrendiklerimizin pekiştirilmesi, (ki kitabın en ilgi çekici yeri burasıydı bence.) ve etiğin günümüze uyarlanışını da okumamız oldukça ilgi çekici ve iyi işlense kitabı iyi bir giriş kitabı yapabilirmiş. fakat kitap bir giriş kitabına göre akıcı değil, okurken üzerine kafa yorup ne demek istediğini anladıktan sonra keşke şu şekilde kurulsaymış dediğim çok cümle oldu. yanlış anlaşılmasın yazım hatası ya da bir anlatım bozukluğu falan yok fakat kitaptaki cümlelerin çoğu yoğun bir şekilde çeviri kokuyor ve bu durum da okuma zevkini baltalıyor maalesef. yazarın kendi dilinden mi kaynaklı yoksa çevirmenin yetersizliğinden mi bilemedim ama yazardan da kaynaklı bile olsa kitabın iyi bir çevirisinin olmadığı kesin. tabii ben burada kitabı biraz bir gömdüm ama iyi bir çevirisinin olmaması demek kitap okunmaz derecede kötü demek değil ama kendi adıma kitabı daha iyi anlayabilmek adına bazı yerleri tekrar tekrar okumam ve 'ha şunu demek istiyor herhale' diyebilmek için üzerine biraz düşünmem gerekti. normal bir felsefe kitabı olsa bu anormal bir durum olmazdı, çünkü felsefe dediğiniz şey zaten refleksif ve kümülatif bir düşünme etkinliği ama bir insan giriş kitabı okurken bu kadar kafa patlamamalı ya bence. * kitapla ilgili takıldığım tek nokta burası değik üstelik. gerçi bu çok da büyük bir eleştri sayılmaz ama sonda verilen iş etiği, tıp etiği, biyoetik, politika etiği gibi kavramlara daha fazla yer verilmesini isterdim ben şahsen. diğer alanları bilemem ama bir tıp öğrencisi ve bir dönem boyunca tıp etiği dersleri almış biri olarak tıp etiği üç dört sayfada geçiştirilecek bir alan değildi, özellikle tıp etiği ve biyoetik kısımlarını okurken buralar biraz harcanmış gibi hissettim.
özetle ben kitabı baya bir eleştirdim aslında ama okunmayacak bir kitap da değildi doğrusu, fakat ben etiğe çok daha iyi giriş kitabı bulunabileceği kanaatindeyim.
devamını gör...
"etik 101 (kitap)" ile benzer başlıklar
etik
12