21.
insanın haline acıdığı, vahlandığı için hep üzgün bir yüz ve yaş dolu gözlerle dolaşan filozof. evinden dışarı adım atar atmaz ağlamaya başladığı söylenir.
devamını gör...
22.
yeni doğana merhamet edin, çünkü sayısız kötülükle karşılaşacaktır.sözünün sahibidir.
devamını gör...
23.
günümüzde yaşasaydı en az 200 lira su faturası ödemek zorunda kalacak olan filozof.
devamını gör...
24.
evrenin diyalektik bir oluşa göre işlediğini düşünen,bir bütünün ancak karşıt eğilimli unsurlarların bir arada bulunmasıyla var olabileceğini savunan m.ö.5 'inci yüzyılda yaşamış miletli filozof.
devamını gör...
25.
bugüne değin yaşamış filozofların belki de en bilgesi. üzerine sayfalarca açımlama yapılması gereken meseleleri tek bir cümleyle anlatan, sayılamayacak kadar çok katmanlara sahip, eşsiz bir zihin. onun gibisi asla gelmedi.
devamını gör...
26.
değişme olgusunu ilk kez ele alan filozoftur. ''her şeyin akış içinde olduğu'' teziyle tanınır. felsefesi, bir yandan doğanın nesnel ve biçimsiz süreçleri, diğer yanda sıradan insanların inanç ve değerleri olacak şekilde iki ana perspektif üzerine yoğunlaşır.
düşüncelerinin merkezinde çatışma ve savaşın her şeyin babası olduğu fikri bulunur. savaş, varlık ve oluşun tek ve en önemli koşuludur. varlıkların doğuş ya da varlığa gelişi, birbirlerine karşıt olan ve dolayısıyla birbirlerini varlıkta tutan karşıt güçlerin çatışmasına bağlıdır. sağlık, barış, sükunet, tüm bunlar, karşıtları olmadan anlamsızdır. sıcak-soğuk, gece-gündüz, ıslak-kuru; pisagorcuların düşündüğü gibi birbirleriyle iş birliği içinde olmak bir yana, savaş halindedirler.
karşıtların birliği öğretisi sizi direkt akış öğretisine götürür. değişim döngüseldir. bir karşıttan diğerine, ondan diğerine... şeylerin sürekli akışı evrenle ilgili en önemli hakikattir. evrende kalıcılık ve durağanlık yoktur, her şey değişmekte, yakarak ve yıkarak yaşanmaktadır.
hem birlik hem de çokluk filozofu olan herakleitos, söz konusu sürekli akış anlayışını ifade edebilmek için arkhe olarak ateşi seçmiştir. ateş maddi varlık olmasından ziyade bir hareket, bir süreçtir. değişmelerin düzensiz ve gelişigüzel olmadığını ''ateş ölçü ile yanar, ölçü ile söner.'' diyerek açıklar. değişmenin kendisine göre gerçekleştiği bu yasaya, değişmenin mantığına ''logos'' adını verir. evrensel olup her şeye nüfuz eden, var olan her şeyi düzene sokan bu yasa, her şeyi yöneten güçtür. logos bir anlamda tanrının, evrende faaliyet gösteren bir kuvvet yönünden tanımlanan adıdır. logos, insandaki akla, ona yasayla değişmeyi anlama imkanı veren kavrayış gücüdür.
duyular aldatıcı olabilir, gerçek bilgiye ancak akıl yoluyla ulaşılır.
devamını gör...
27.
ayda su faturası ne kadar geliyor merak ettiğim düşünür.
devamını gör...
28.
socrates öncesi çağda yaşamış olan efesli düşünürdür. bugün , socrates öncesi tarihten gidiyorum, hayrolsun* .
aslında bu çağrışımlar tesadüfi değil. insanoğlu hep geçmişle, bilinmeyenle ilgili kafa yormuştur binlerce yıldır. tanrı kavramı da böyle bir öğrenme güdüsüyle ortaya çıkmıştır. ben de kendi çapımda bir arayış içindeyim diyebilirim. kutsal kitaplardan sonra, her farklı düşünceyle ilgili eserlere merak duyuyorum. ama ksenophanes’in de savunduğu gibi: gerçeğe ulaşsam da onun gerçek olduğunu bilemem evet. neyse, şu an okuduğum tanrı’nın ağzından evrenin hikayesi kitabında bu düşünürlerden bolca bahsedilmiş. ben de , bu vesileyle biraz da araştırarak az da olsa bilgi topladım bu düşünürlerle ilgili.
herakleitos , zamanın sıkı muhalif ve eleştirmenlerinden aslında. yaşadığı toplumu da acımasızca eleştirmiş olduğundan, toplumda kendine yer edinememiş. dığru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, hayatının çoğunu insandan uzakta geçirmiş. insan güncelik yaşamdan uzaklaşıp, doğa ile başbaşa kaldığında, ister istemez evreni ve yaratılışı sorgulamaya başlar. daha doğrusu, daha fazla düşünmeye fırsat bulur.
gelelim tanrı konusundaki fikirlerine:
insanları ceza ile terbiye eden bir dine ve anlayışa karşı çıktığını söyleyebilirim. tanrıyı bir cezalandırıcı olarak görülmesine ve ölümden sonra ateşlerde yanacaksınız düşüncesine şiddetle karşı.
kana bulanarak arındırmaya çalışıyorlar kendilerini, çamura batmış birinin kendini çamurlu suyla yıkaması gibi. çamurla temizlenen birine herkes deli der. karşılarındaki tanrı heykellerine yakarıyorlar, konuşur gibi duvarlarıyla evlerin. ne tanrılar ne de kahramanlar hakkında bir şey bildikleri var
dilinin ayarı yokmuş sözüne örnek gösterilebilir kendisi. dikkat çeken görüşleri şunlar:
- her şey ateşten meydana gelmiştir( şu anki büyük patlama teoremi) ve yine ateş olup yok olacaktır ve döngü tekrar başlayacaktır( tanrı’nın formülü kitabındaki teoriye yakın bir teori).
-varlıkların oluşumu zıtlıklarla olur( ying-yang). bu karşıtlıklar olmasaydı, evren var olmazdı. be tüm bu karşıtlıklar ‘tanrı’yı meydana getirir.
karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. her şey çatışma sonucunda oluşur
- her şey akar ve değişir.
- görelilik kuramı.
bu evrensel görelilik iyinin, kötünün; doğrunun, yanlışın; adaletin, adaletsizliğin aslında göreli kavramlar oldukları düşüncesini doğurur. ancak herakleitos'a göre iyiliğin var olması için kötülüğün, ışığın var olması için karanlığın, tokluğun var olması için açlığın olması gereklidir. adaletsizlik olmasaydı adaletin adı bilinmezdi. herakleitos hastalığın sağlığı; açlığın tokluğu; yorgunluğun dinlenmeyi hoş kıldığını söyler.
-insan kuramı: insanlar ateş, su be topraktan oluşmuşlardır.
ruhlar için ölümün su olmak olduğunu, su için ölümün toprak olmak olduğunu, topraktan ise su olduğunu, sudan da ruh olduğunu söyler. insan ruhu aslında ateşten oluşmuştur; ancak bu ateş ruh haline dönüşürken nemlenen bir ateştir.
ilginç bir düşünürmüş vesselam. einstein ile de bazı görüşlerinin benzerlik göstermesi, einstein’ın ondan etkilendiği ya da en azından düşünce tarzından etkilendiğini söyleyebilirim.
ne demiştim? ha … tardis’im olsaydı keşke.
kaynakça: tr.m.wikipedia.org/wiki/Her...
aslında bu çağrışımlar tesadüfi değil. insanoğlu hep geçmişle, bilinmeyenle ilgili kafa yormuştur binlerce yıldır. tanrı kavramı da böyle bir öğrenme güdüsüyle ortaya çıkmıştır. ben de kendi çapımda bir arayış içindeyim diyebilirim. kutsal kitaplardan sonra, her farklı düşünceyle ilgili eserlere merak duyuyorum. ama ksenophanes’in de savunduğu gibi: gerçeğe ulaşsam da onun gerçek olduğunu bilemem evet. neyse, şu an okuduğum tanrı’nın ağzından evrenin hikayesi kitabında bu düşünürlerden bolca bahsedilmiş. ben de , bu vesileyle biraz da araştırarak az da olsa bilgi topladım bu düşünürlerle ilgili.
herakleitos , zamanın sıkı muhalif ve eleştirmenlerinden aslında. yaşadığı toplumu da acımasızca eleştirmiş olduğundan, toplumda kendine yer edinememiş. dığru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali, hayatının çoğunu insandan uzakta geçirmiş. insan güncelik yaşamdan uzaklaşıp, doğa ile başbaşa kaldığında, ister istemez evreni ve yaratılışı sorgulamaya başlar. daha doğrusu, daha fazla düşünmeye fırsat bulur.
gelelim tanrı konusundaki fikirlerine:
insanları ceza ile terbiye eden bir dine ve anlayışa karşı çıktığını söyleyebilirim. tanrıyı bir cezalandırıcı olarak görülmesine ve ölümden sonra ateşlerde yanacaksınız düşüncesine şiddetle karşı.
kana bulanarak arındırmaya çalışıyorlar kendilerini, çamura batmış birinin kendini çamurlu suyla yıkaması gibi. çamurla temizlenen birine herkes deli der. karşılarındaki tanrı heykellerine yakarıyorlar, konuşur gibi duvarlarıyla evlerin. ne tanrılar ne de kahramanlar hakkında bir şey bildikleri var
dilinin ayarı yokmuş sözüne örnek gösterilebilir kendisi. dikkat çeken görüşleri şunlar:
- her şey ateşten meydana gelmiştir( şu anki büyük patlama teoremi) ve yine ateş olup yok olacaktır ve döngü tekrar başlayacaktır( tanrı’nın formülü kitabındaki teoriye yakın bir teori).
-varlıkların oluşumu zıtlıklarla olur( ying-yang). bu karşıtlıklar olmasaydı, evren var olmazdı. be tüm bu karşıtlıklar ‘tanrı’yı meydana getirir.
karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. her şey çatışma sonucunda oluşur
- her şey akar ve değişir.
- görelilik kuramı.
bu evrensel görelilik iyinin, kötünün; doğrunun, yanlışın; adaletin, adaletsizliğin aslında göreli kavramlar oldukları düşüncesini doğurur. ancak herakleitos'a göre iyiliğin var olması için kötülüğün, ışığın var olması için karanlığın, tokluğun var olması için açlığın olması gereklidir. adaletsizlik olmasaydı adaletin adı bilinmezdi. herakleitos hastalığın sağlığı; açlığın tokluğu; yorgunluğun dinlenmeyi hoş kıldığını söyler.
-insan kuramı: insanlar ateş, su be topraktan oluşmuşlardır.
ruhlar için ölümün su olmak olduğunu, su için ölümün toprak olmak olduğunu, topraktan ise su olduğunu, sudan da ruh olduğunu söyler. insan ruhu aslında ateşten oluşmuştur; ancak bu ateş ruh haline dönüşürken nemlenen bir ateştir.
ilginç bir düşünürmüş vesselam. einstein ile de bazı görüşlerinin benzerlik göstermesi, einstein’ın ondan etkilendiği ya da en azından düşünce tarzından etkilendiğini söyleyebilirim.
ne demiştim? ha … tardis’im olsaydı keşke.
kaynakça: tr.m.wikipedia.org/wiki/Her...
devamını gör...
29.
efesli filozof. fikirleri yazdıkları sonradan ona referans veren filozof ve yazarların eserlerinden derlenmiştir. yazıp tapınağa bıraktığı esas kitabı kayıptır.
yattığı yerden ayağını kaldırıp gözüne giren güneşi gölgelediği ve ‘güneş bir insan ayağı kadar’ dediğini hayal ediyorum.
bir de inanç üstüne söylediği ‘inançsızlık kaçırır gözümüzden bilemeyiz’ deyişini çok düşünmüşümdür.
doğanın saklanmayı sevmesi, akan suda iki kez yıkanamayacağımız, insanların herşeyden şikayet ettiği halde tanrı için herşeyin hakça olması…düşün düşün dur.
yattığı yerden ayağını kaldırıp gözüne giren güneşi gölgelediği ve ‘güneş bir insan ayağı kadar’ dediğini hayal ediyorum.
bir de inanç üstüne söylediği ‘inançsızlık kaçırır gözümüzden bilemeyiz’ deyişini çok düşünmüşümdür.
doğanın saklanmayı sevmesi, akan suda iki kez yıkanamayacağımız, insanların herşeyden şikayet ettiği halde tanrı için herşeyin hakça olması…düşün düşün dur.
devamını gör...
30.
"aynı nehirde iki defa yıkanılmaz" sözünün sahibi.
ben de derim ki kendisine: aynı nehirde iki defa yıkanılmaz ama defalarca boğulunabilir.
ben de derim ki kendisine: aynı nehirde iki defa yıkanılmaz ama defalarca boğulunabilir.
devamını gör...
31.
madem herkes bir şeyler söylüyor bir iki kelam da ben edeyim.
evet kendisi değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu söyler ve her şeyin ölüp başka bir şekilde dirildiğini belirtir. sözgelimi ölüm çok geçirdiğimiz, durmadan geçirmekte olduğumuz
bir durumdur. herakleitos’un dediği gibi ateşin ölümü havanın doğuşu, havanın ölümü suyun doğuşu olduğundan başka olarak bu durmadan doğup ölmeleri kendimizde daha açıkça görebiliriz. ihtiyarlık gelince olgun yaş ölür gider; gençlik olgun yaşta biter, çocukluk gençlikte, ilk yaş çocuklukta, kaldı ki dünkü gün bugün ölmüştür, bugün de yarın ölmüş olacak… epikharmos’a göre de, geçmişte borç almış olan
şimdi borçlu değildir, geceden sabah yemeğine çağırılmış biri bugün davetsiz gelir yemeğe, çünkü çağıran ve çağrılan aynı adamlar değildirler artık, başka birer adam olmuşlardır. ölümlü bir nesne iki kez aynı halde bulunamaz; çünkü farkedilmez anlık bir değişmeyle bir dağılır bir toplanır, bir gider bir gelir. öyle ki, doğmaya başlayan şey hiçbir zaman tam bir varlığa erişemez; çünkü bu doğuş zaten hiç bitmez, bir sona varır gibi durmaz, tohum halinden başka hallere, bir o yana bir bu yana doğru hep değişir durur.
ayrıca pek bilinmez ama bizim bu herakleitos insanın haline acıdığı, vahlandığı için hep üzgün bir yüz ve yaş dolu gözlerle dolaşırmış. hatta derler ki evinden dışarı adım atar atmaz ağlamaya başlarmış.
evet kendisi değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu söyler ve her şeyin ölüp başka bir şekilde dirildiğini belirtir. sözgelimi ölüm çok geçirdiğimiz, durmadan geçirmekte olduğumuz
bir durumdur. herakleitos’un dediği gibi ateşin ölümü havanın doğuşu, havanın ölümü suyun doğuşu olduğundan başka olarak bu durmadan doğup ölmeleri kendimizde daha açıkça görebiliriz. ihtiyarlık gelince olgun yaş ölür gider; gençlik olgun yaşta biter, çocukluk gençlikte, ilk yaş çocuklukta, kaldı ki dünkü gün bugün ölmüştür, bugün de yarın ölmüş olacak… epikharmos’a göre de, geçmişte borç almış olan
şimdi borçlu değildir, geceden sabah yemeğine çağırılmış biri bugün davetsiz gelir yemeğe, çünkü çağıran ve çağrılan aynı adamlar değildirler artık, başka birer adam olmuşlardır. ölümlü bir nesne iki kez aynı halde bulunamaz; çünkü farkedilmez anlık bir değişmeyle bir dağılır bir toplanır, bir gider bir gelir. öyle ki, doğmaya başlayan şey hiçbir zaman tam bir varlığa erişemez; çünkü bu doğuş zaten hiç bitmez, bir sona varır gibi durmaz, tohum halinden başka hallere, bir o yana bir bu yana doğru hep değişir durur.
ayrıca pek bilinmez ama bizim bu herakleitos insanın haline acıdığı, vahlandığı için hep üzgün bir yüz ve yaş dolu gözlerle dolaşırmış. hatta derler ki evinden dışarı adım atar atmaz ağlamaya başlarmış.
devamını gör...
32.
benim değil, logos’un sesini duyduktan sonra bütün şeylerin bir tek şey olduğunu logos’a uyarak söylemek bilgeliktir…
aynı şeydir yaşayanla ölmüş, uyanıkla uyuyan, gençle ihtiyar; çünkü bunlar değişince ötekilerdir, ötekiler değişince de bunlar.
ölümsüzler: ölümlüler, ölümlüler: ölümsüzler; çünkü bunların hayatı onların ölümü, onların hayatı da bunların ölümüdür. soğuk ısınır, sıcak soğur, yaş kurur, kuru nemlenir. birbirine karşı olan birlikte giden, birbirinden ayrılanlardan en güzeli uyumdur. görünmez uyum görünenden daha kuvvetlidir.
devamını gör...
33.
vakti zamanında parmenides ile ters düşmüş, varlığı oluş olarak görmüş bir efes'li. diyalektiğin temellerini attığı da söylenebilir.
devamını gör...
34.
hemsehrim olan filozof. çağının nirvanasidir.
devamını gör...
35.
'hiç eksik olmasın zenginliğiniz efesliler. olmasın ki alçaklığınız belli olsun.' sözünün sahibi.
zenginleri pek sevmezmiş rahmetli.
zenginleri pek sevmezmiş rahmetli.
devamını gör...
36.
"yaşam ölümdür.
bütünün yaşamı, binlerce hücrenin ölümüne bağlıdır."
yazmış olduğu kırık taşlar adlı eserin önsözünde her şeyin sürekli bir akış halinde olduğunu sistemli bir biçimde açıkladığı bilgisi yer alan; m.ö 535/ 475 yılları arasında yaşamış ve pek çok filozofu etkilemiş yunan filozof ve yazar.
ona göre her şey akar ve insan üç şeyden oluşur; ateş/ su ve toprak.

herakleitos, nesnelerin kendisinden gelip, kendisine gittikleri ilk maddenin ateş olduğunu söylemiştir.
buradan
bütünün yaşamı, binlerce hücrenin ölümüne bağlıdır."
yazmış olduğu kırık taşlar adlı eserin önsözünde her şeyin sürekli bir akış halinde olduğunu sistemli bir biçimde açıkladığı bilgisi yer alan; m.ö 535/ 475 yılları arasında yaşamış ve pek çok filozofu etkilemiş yunan filozof ve yazar.
ona göre her şey akar ve insan üç şeyden oluşur; ateş/ su ve toprak.

herakleitos, nesnelerin kendisinden gelip, kendisine gittikleri ilk maddenin ateş olduğunu söylemiştir.
buradan
devamını gör...
37.
değişmeyen tek şey değişim kendisidir diyerek noktayı koymuş antik yunan filozofudur. fav filozoflarımdan biri.
devamını gör...
38.
herakleios'un golgesinde kalmaya mahkum 1 philosopher
devamını gör...
39.
ölüme övgüler dizen, en kötümser filozoflardan biridir. aşırı melankolik, kalabalıktan nefret eden, insanlardan kaçan bir filozof. yaşamın son demlerinde kendini artemis tapınağına kapatmış, dış dünyadan soyutlamıştır.
çok benzer yönlerimiz var.
çok benzer yönlerimiz var.
devamını gör...