kamu hukukunun bir dalı.

duayenleri;

metin günday ve kemal gözler dir.
devamını gör...
kemal gözler daha çok bir anayasa hukukçusudur. idare hukukunu çeperinden kavrar.
idare hukukuna mülkiye ekolünden bakın.
idarenin hukukla kavranması ve idarenin hukuka zorlanması kitaplarıyla onur karahanoğulları temel kavramlar üzerinden “iyi idareye” ulaşmanın yollarını arar. beşli ölçüt burada temeldedir.
okuyun okutturun
devamını gör...
hukuk devleti'nin gelişim aşamasında , üstün kamu gücü ve ayrıcalıklarıyla donatılmış idare'nin, bütün kamusal hizmet ve etkinliklerine uygulanan kurallar, ilkeler ve esaslar bütünü.

bu kurallar elbette sadece kamu hukuku kuralları değildir. keza modern devletlerin gitgide karmaşıklaşan hizmet ve etkinlikleri , idare'nin de duruma göre özel hukuk kurallarına tabi olmasını zaruri kılıyor.

özel hukuk kural ve ilkelerinin doğumu roma imparatorluğu dönemine dayanmasına rağmen , idare hukukunun kökeni 1789 fransız devrimine dayanır. yani görece yeni ve genç bir hukuk alanı sayılır. fransız burjuvalar , monarkların keyfi vergilendirmeleri ve aşırılıklarına karşı meşruiyetini hukuktan ve rasyonalizmden alan ,bürokratik teşkilata dayalı modern ulus devletinin kurulmasına öncülük ettiler. burjuvalar ticari çıkarlarının peşindeydi. bu sebeple ticaretin hukuk kurallarına bağlı, yönetimin keyfi müdahalesine kapalı olmasını desteklediler. böylece hukuk devletine giden sürecin temelleri atılırken, idare hukuku, hukuk devleti ilkesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı ve gelişti.

tabi idare hukuku o zamanlar ağır aksak da olsa gelişme gösterirken , yurttaş ile kamu idaresi arasındaki uyuşmazlıkların nerede çözümleneceği sorunu hasıl oldu. ilk başlarda yurttaş idareyi bizzat idareye şikayet etti. bu durum , kimse kendi davasında hakim olamaz ilkesiyle çelişmekteydi. bunun önüne geçmek adına, idarenin uyuşmazlığın tarafı olmasına rağmen kendisi hakkında verdiği kararlar denetim için fransız danıştayına sevk ediliyordu. danıştay karar verince bu kararı uygulamak için yine devlet başkanının onayı gerekiyordu. devlet başkanı da bizzat idari otorite olduğundan , olan gariban, ekmeğinin peşinde, mazlum burjuvaya oluyordu. * . bu sebeple uzun yıllar sonra yapılan düzenlemelerle , danıştay kararları başkanın onayından geçmeksizin nihaileşmeye, kesinleşmeye başladı. böylelikle ayrı bir usul alanı olan idari yargılama hukukunun ilke ve esasları tekemmülünü iyiden iyiye tamamladı.

80'ler 90'lardan sonra özellikle neo-liberalizmin politikaya hakim olması ve küreselleşme gibi faktörlerin, devlet otoritesinin ekonomik hayat içindeki yerini bir hayli kısıtladığı doğrudur. ama özellikle teknolojik ve bilimsel atılımlar her gün yeni ve karmaşık alanlar yaratıyor. bu alanlar ise bir merkezden pro-aktif politikalarla düzenlenip denetlenmeye ihtiyaç duyuyor. bu yüzden idare hukuku hâlen önemini muhafaza ediyor.

idare hukuku demek , devlet ve devlet teşkilatı ile mekanizmaları demektir. üstün ayrıcalıklarla donatılmış kamu otoritesine sınırlar çizen , bu sınırları çizmek suretiyle de anayasada eşit ve hür yurttaşlar için tanınmış temel hak ve hürriyetleri, devletin zorbalığına karşı koruyan yasalar bütünü demektir. devlete, etkin şekilde yurttaşına kamusal hizmet götürebilmesi için bizzat sorumluluklar ve ödevler yükleyen , iş ve işleyişini belirleyen, zor, teferruatlı, tek bir mevzuata sahip olmayan, mevzuattan ziyade içtihatlarla oluşmuş ve pekişmiş, oldukça geniş ve teknik bir kamu hukuku dalıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"idare hukuku" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim