yazar: sait faik abasıyanık
yayım yılı: 1953
genelde hikaye yazımı ile bilinen usta yazar sait faik abasıyanık iki romanından biri olan kayıp aranıyor adlı eseriyle, son derece kültürlü olan nevin adlı karakterin dönüşümü üzerine çarpıcı bir roman ortaya koyuyor. çevresindeki insanların ikiyüzlülüğünden sıkılan nevin yeni bir isim alır ve yeni bir hayata başlar.
yayım yılı: 1953
genelde hikaye yazımı ile bilinen usta yazar sait faik abasıyanık iki romanından biri olan kayıp aranıyor adlı eseriyle, son derece kültürlü olan nevin adlı karakterin dönüşümü üzerine çarpıcı bir roman ortaya koyuyor. çevresindeki insanların ikiyüzlülüğünden sıkılan nevin yeni bir isim alır ve yeni bir hayata başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "köylü yazardan ironiler" tarafından 31.03.2021 22:19 tarihinde açılmıştır.
1.
iyilik, kötülük, mutluluk, riyakarlık üzerine toplumsal eleştiriler barındıran sait faik romanı. baş kahramanımız nevin ile mutluluğu anlamaya-anlamlandırmaya çalışıyoruz.
nevin bilmiyor ki bu tarz kelimelerin manası olmayabiliyor riyakar toplumlarda; mutluluk, koflaşmış bir kelimeden ibaret mesela. ben demiyorum, ''sait faik adalı'' söylüyor...
birçok kelimelere kafamızda verdiğimiz anlamlar, hiç olmazsa o kelimeler kadar yanlış, yalan, kof...
ne 'konsolosun kızı' ne 'balıkçı cemal'in sevgilisi nevin. ne tamamiyle bir babaya çocuk, ne tümüyle bi ruha eşi, ne de tastamam bir kişi oğlu. kayıp nevin arıyor. kayıp aranıyor. herkesin yaptığı gibi.
not aldığım birkaç cümle daha...
niyetim ahlaka çatmak filan değil, sadece kelimelerin elle tutulur 'concret' (somut) olmayanlarının kıymetlerinde niçin günden güne kaybettiklerini öğrenmemden. menfaatsiz, riyasız bir toplum âleminde iyi ve doğru bir açıklamayla elle tutulamayan 'abstrait' (soyut) kelimeler ancak bir anlam alabilirler. yoksa ya işimize geldiği nisbette yahut da başımıza geldiği nisbette yapacağımız açıklamaların bir önemi olamaz.
yazı makinelerine, kalem tutan parmaklara, neşterlere, ilaçlara, selam vermeye, kitap okumaya, iki kadeh içmeye... vakit mi kalıyor insanoğluna? bunu yaparsan onu edemiyorsun.
nevin bilmiyor ki bu tarz kelimelerin manası olmayabiliyor riyakar toplumlarda; mutluluk, koflaşmış bir kelimeden ibaret mesela. ben demiyorum, ''sait faik adalı'' söylüyor...
birçok kelimelere kafamızda verdiğimiz anlamlar, hiç olmazsa o kelimeler kadar yanlış, yalan, kof...
ne 'konsolosun kızı' ne 'balıkçı cemal'in sevgilisi nevin. ne tamamiyle bir babaya çocuk, ne tümüyle bi ruha eşi, ne de tastamam bir kişi oğlu. kayıp nevin arıyor. kayıp aranıyor. herkesin yaptığı gibi.
not aldığım birkaç cümle daha...
niyetim ahlaka çatmak filan değil, sadece kelimelerin elle tutulur 'concret' (somut) olmayanlarının kıymetlerinde niçin günden güne kaybettiklerini öğrenmemden. menfaatsiz, riyasız bir toplum âleminde iyi ve doğru bir açıklamayla elle tutulamayan 'abstrait' (soyut) kelimeler ancak bir anlam alabilirler. yoksa ya işimize geldiği nisbette yahut da başımıza geldiği nisbette yapacağımız açıklamaların bir önemi olamaz.
yazı makinelerine, kalem tutan parmaklara, neşterlere, ilaçlara, selam vermeye, kitap okumaya, iki kadeh içmeye... vakit mi kalıyor insanoğluna? bunu yaparsan onu edemiyorsun.
devamını gör...