yazar: mario vargas llosa
yayım yılı: 2000
kitap 31 yıl boyunca dominik cumhuriyeti'ni yöneten ve binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan otoriter diktatör rafael trujillo'yu anlatıyor. 3 farklı anlatım tarzıyla yazılan kitap, urania'nın -trujillo'nun has adamı olan- babası ile de hesaplaşmasını anlatır. yazar bu dönem içerisinde yaşanılan zulüm, hırsızlık, baskının ne denli büyük ve şiddetli olduğunu konu edinir.
yayım yılı: 2000
kitap 31 yıl boyunca dominik cumhuriyeti'ni yöneten ve binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan otoriter diktatör rafael trujillo'yu anlatıyor. 3 farklı anlatım tarzıyla yazılan kitap, urania'nın -trujillo'nun has adamı olan- babası ile de hesaplaşmasını anlatır. yazar bu dönem içerisinde yaşanılan zulüm, hırsızlık, baskının ne denli büyük ve şiddetli olduğunu konu edinir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eseno" tarafından 07.07.2021 02:37 tarihinde açılmıştır.
1.
perulu roman, öykü, oyun yazarı ve nobel edebiyat ödülü sahibi mario vargas llosa romanı. dilimize teke şenliği adıyla çevrilmiş ve can yayınlarından basılmaktadır. 1930 ile 1961 yılları arasında dominik cumhuriyeti’ni 31 yıl boyunca baskı ve zulüm ile yöneten diktatör rafael trujillo’nun iktidarına ve suikast sonucu öldürülmesi sonrasında yaşananlara ışık tutuyor roman.
diktatör trujillo’nun birden fazla lakabı var; generalisimo, ekselans, şef, velinimet ve yeni vatanın babası gibi. onu sevmeyenler için ise o, her zaman teke’ydi. teke’nin iktidarında 50.000 insan öldü. perejil (maydanoz) kelimesini iyi telaffuz edemedikleri için haitili olduklarını anladığı 20.000 insanı öldürdü. teke, bakanlarını görev adı altında yabancı ülkelere gezilere gönderip, onların yokluğunda karılarına tecavüz etti. kabine toplantısında, en iyi seks yapan kadının adını, herkesin içinde eşinin yüzüne söyledi. binlerce genç kıza tecavüz etti. teke’nin gazabına uğrayan bürokratlar, affedilmek için ona kendi bakire kızlarını sundular. teke, muhalifleri canlı canlı köpek balıklarına yem etti. teke, mirabal kız kardeşleri katletti. masum kadınların bile öldürüldüğü bu ülkede, geç de olsa teke’yi avlayacak ve kadınlarına sahip çıkacak onurlu kahramanlar bulunacak mıydı? tüm iktidarlar çürür, mutlak iktidar mutlaka çürür demiş lord acton. kesinlikle okumanız gereken bir kitap
diktatör trujillo’nun birden fazla lakabı var; generalisimo, ekselans, şef, velinimet ve yeni vatanın babası gibi. onu sevmeyenler için ise o, her zaman teke’ydi. teke’nin iktidarında 50.000 insan öldü. perejil (maydanoz) kelimesini iyi telaffuz edemedikleri için haitili olduklarını anladığı 20.000 insanı öldürdü. teke, bakanlarını görev adı altında yabancı ülkelere gezilere gönderip, onların yokluğunda karılarına tecavüz etti. kabine toplantısında, en iyi seks yapan kadının adını, herkesin içinde eşinin yüzüne söyledi. binlerce genç kıza tecavüz etti. teke’nin gazabına uğrayan bürokratlar, affedilmek için ona kendi bakire kızlarını sundular. teke, muhalifleri canlı canlı köpek balıklarına yem etti. teke, mirabal kız kardeşleri katletti. masum kadınların bile öldürüldüğü bu ülkede, geç de olsa teke’yi avlayacak ve kadınlarına sahip çıkacak onurlu kahramanlar bulunacak mıydı? tüm iktidarlar çürür, mutlak iktidar mutlaka çürür demiş lord acton. kesinlikle okumanız gereken bir kitap
devamını gör...
2.
mario vargas llosa'nın orijinali adı "la fiesta del chivo" olan romanı. 2001 yılında ingilizce'ye, 2003 yılında can yayınları tarafından türkçe'ye çevrilmiştir. "teke" lakabı ile bilinen rafael trujillo'nun dominik cumhuriyeti'ndeki 31 yıllık diktatörlüğünü konu eder. bu diktatörlük dönemi "teke"nin, teke'nin fedaisi agustin cabral'in kızı urania'nın ve teke'ye suikast düzenleyenlerin bakış açısıyla anlatılmıştır. kurmaca bir metin olsa da tarihi gerçeklikten de kopmadığını görürüz yazarın. oldukça akıcı bir anlatıma sahiptir.
".. siyaset böyle işte. cesetler arasından yolunu bulmayı bileceksin. "
".. siyaset böyle işte. cesetler arasından yolunu bulmayı bileceksin. "
devamını gör...
3.
"bir kitap açık olduğunda konuşan bir beyin, kapalı olduğunda beklemede olan bir arkadaş, unutulduğunda bağışlayan bir ruh, yok edildiğinde ağlayan bir yürektir."
kitabı son kez elime aldığımda 30 sayfalık bir bölüm kalmıştı bitmesine. nerden bilebilirdim ki yaklaşık bir saat sonra büyük bir sarsıntıyla yatağımdan fırlayarak uyanacağımı ve o günün memleketim elbistan'da bulunan evimizdeki son gün olacağını. işte bu kitap hem konuşan bir beyin, hem bekleyen bir arkadaş hem bağışlayan bir ruh ve nihayetinde ağlayan bir yürek olarak yeni evimizdeki kütüphane rafına yerleştirileceği günü bekliyor.
her neyse bu dramayı es geçelim. sonrasında bir şekilde romanın son bölümünü de okudum. muazzam bir kitap. perulu nobel sahibi yazar mario vargas llosa'nın masalcı'sından sonra okuduğum bu eseri de mükemmeldi.
kitap,rafael leónidas trujillo molina'nın 1930'dan 1961 yılına kadar geçen kanlı diktatörlük dönemine tanıklık etmemizi sağlıyor. yazar, içinde kurgu olsa da hikayenin gerçeği yansıttığını söylüyor. böylece dominik cumhuriyeti'nin kanlı tarihine tanıklık ediyoruz.
31 yıl boyunca, iktidarı elinde tutabilmek için her türlü zalimliği yapmaktan geri durmayan bu "teke" lakaplı faşist diktatöre karşı düzenlenen suikast o kadar sürükleyici şekilde anlatılıyor ki "gebersin artık şu pislik" diye zevkle okuyor insan.
" bir diktatörün ülkesine, kendi insanına verdiği zarar nasıl tanımlanabilir? 31 kayıp yıl? binlerce ölü? binlerce sakat? binlerce kayıp? yüzlerce işkence tekniği? yüzlerce türedi zengin? yurtdışındaki bankalarda biriken kara paralar? sansür? muhbirler? şantaj? köpekbalıklarına atılan, vahşice yok edilen muhalifler?"
bu suikast hikayesinin yanında bir de urania'nın yürekleri dağlayan trajedisi anlatılıyor. teke'nin en yakın adamlarından olan, iktidarı boyunca pek çok üst mevkide görevlendirdiği agustin cabral'in kızı urania.
"ne hissediyorsun urania? burukluk mu? bir tür melankoli mi? hüzün mü? eski öfkenin yeniden canlandığını mı? "en kötüsü, galiba hiçbir şey hissetmiyorum," diye geçiriyor içinden."
sonuç olarak, hem tarihi bir olayı anlatan hem de yaşattığı dramayla hüznü ruhumun derinliklerine kadar nakşeden bu güzel romanı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
kitabı son kez elime aldığımda 30 sayfalık bir bölüm kalmıştı bitmesine. nerden bilebilirdim ki yaklaşık bir saat sonra büyük bir sarsıntıyla yatağımdan fırlayarak uyanacağımı ve o günün memleketim elbistan'da bulunan evimizdeki son gün olacağını. işte bu kitap hem konuşan bir beyin, hem bekleyen bir arkadaş hem bağışlayan bir ruh ve nihayetinde ağlayan bir yürek olarak yeni evimizdeki kütüphane rafına yerleştirileceği günü bekliyor.
her neyse bu dramayı es geçelim. sonrasında bir şekilde romanın son bölümünü de okudum. muazzam bir kitap. perulu nobel sahibi yazar mario vargas llosa'nın masalcı'sından sonra okuduğum bu eseri de mükemmeldi.
kitap,rafael leónidas trujillo molina'nın 1930'dan 1961 yılına kadar geçen kanlı diktatörlük dönemine tanıklık etmemizi sağlıyor. yazar, içinde kurgu olsa da hikayenin gerçeği yansıttığını söylüyor. böylece dominik cumhuriyeti'nin kanlı tarihine tanıklık ediyoruz.
31 yıl boyunca, iktidarı elinde tutabilmek için her türlü zalimliği yapmaktan geri durmayan bu "teke" lakaplı faşist diktatöre karşı düzenlenen suikast o kadar sürükleyici şekilde anlatılıyor ki "gebersin artık şu pislik" diye zevkle okuyor insan.
" bir diktatörün ülkesine, kendi insanına verdiği zarar nasıl tanımlanabilir? 31 kayıp yıl? binlerce ölü? binlerce sakat? binlerce kayıp? yüzlerce işkence tekniği? yüzlerce türedi zengin? yurtdışındaki bankalarda biriken kara paralar? sansür? muhbirler? şantaj? köpekbalıklarına atılan, vahşice yok edilen muhalifler?"
bu suikast hikayesinin yanında bir de urania'nın yürekleri dağlayan trajedisi anlatılıyor. teke'nin en yakın adamlarından olan, iktidarı boyunca pek çok üst mevkide görevlendirdiği agustin cabral'in kızı urania.
"ne hissediyorsun urania? burukluk mu? bir tür melankoli mi? hüzün mü? eski öfkenin yeniden canlandığını mı? "en kötüsü, galiba hiçbir şey hissetmiyorum," diye geçiriyor içinden."
sonuç olarak, hem tarihi bir olayı anlatan hem de yaşattığı dramayla hüznü ruhumun derinliklerine kadar nakşeden bu güzel romanı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
devamını gör...