kimi zaman suçluluk duygumuzdan, kimi zaman kabul görme isteğiyle, kimi zaman da yaptığımızın güzelliği görülsün diye tanıklar ararız kendimize işte bu tanık aramanın sebepleri ile ilgili olarak cins dergisinden rıdvan tulum, erol göka hocamıza sorular yöneltiyor.
“ herhangi bir konuda yanlış olduğunu bile bile aldığımız ya da almak zorunda olduğumuz kararlardan bahsediyorum.

peki… tanık aramak, dost aramakla aynı şey değil kesinlikle ve haklısın insan zor ve özellikle zararına olacağını bildiği kararlarda, hele hele bir de bu kararıyla fedakârlık yaptığına inanıyorsa birileri onu görsün, şahit olsun, tanıklık etsin istiyor. sen “şahitlik olarak insan ilişkisi” gibi bir şey konuşmak istiyorsun. çok mühim başlık bence, bravo…

evet hocam. tanıklık etsin istiyor dediniz, neden?

neden olacak, insan kardeşiyle kendini aynı mayadan mamul gördüğü, bir insanın, bir tanığın aynı zamanda tüm insanlık demek olduğuna inandığı için herhâlde.

vay canına, “masum bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir” âyetini hatırladım şimdi…

aşkın da kardeşliğin de dostluğun da toplumsallığın da temeline dairmiş sorun ama muhtemelen ikimiz de bundan haberdar değildik.

galiba. yine de kötü bir karar verirken, tanıdık birini aramak bir yanıyla “bundan sonrası için” risk değil mi? çünkü biri, belki de sevdiğiniz biri sizi kötü kararlar veren biri olarak zihninde kodlayacak… bu bana bir yanıyla riskli geliyor. yoksa bir tanıdıkla suçu, hatayı bölüşme çabası mı bu? nasıl okumalıyız bu durumu sizce?

hımm… sen yapı olarak benden daha şüpheci ve karamsarsın… niye kendisine mani olacak ya da haklıydı diye insanlara eylemini meşru gösterecek bir neden için olmasın tanık arayışı?

risk mi avantaj mı sorusuna ben ilk önce avantaj noktasından bakmayı düşünürüm. avantaj varsa riske katlanılır…

eyvallah hocam. avantaj varsa riske katlanılabilir. ama buradaki tek motivasyon “biri beni durdursun” mu?

hayır, tek motivasyon o değil elbette işin niye yaptığım, kararlılığım, cesaretim bilinsin, belki de nesiller boyu anlatılsın, mümkünse mazur ve meşru görülsün boyutu da var.

ama ortada çok kötü bir karar var; insan zihni bu kararın bilineceğini istemez gibi geliyor. aslında bu soruyu tersten sorduğumuzda, iki soru arasındaki kesişim kümesinde mesele. yani şu: insan, iyi kararlar verirken neden tanıdık birini arar? belki de iyi ve kötü kararın keşişimini de konuşmamız gerekiyor.

haklısın o zaman, sorunun beni en başta çarpan boyutuna yani “insan insanın şahididir” boyutuna daha kolay sıçrayabiliriz. ama şimdilik senin çizdiğin çerçeveden ayrılmayalım.

senin dediğin karar açıkça suç niteliği taşıyan, başkasına zarar verici bir davranışa yol açıyorsa psikanalizde bu durumu daha çok “itiraf zorunluluğu “ başlığı altında ele alıyorlar.

yani, bir eylemin gerçekleştirilmeden itirafı… şiir başlığı gibi bir yanıyla…

süper ego denilen vicdan diyebileceğimiz bir katman var psikolojimizde. bu katmanın gelişiminde sorunu olmayan insanlar kötülüklerini haber verir, böylece suçu engellemeye ya da itiraf etmeye çalışırlar deniyor. bu durumu, her suçlunun bir iz bırakacağı formülü şeklinde kriminolojide okuturlar…

benim psikolojik bakışım daha derinlikli bir teo-psikoloji tarzında olduğu için bana hayli yüzeysel gelir bu yorum ama bir gerçekliği olduğu kesin…

şimdi siz böyle söyleyince; aklıma süleyman çobanoğlu’nun, “çöküp de bir cigara yakarkenki o ışık / tanık olsun – bir tanık lazımdır olduğuma” dizeleri geldi.

vayyy. bilmiyordum, pek güzelmiş. tanık lazımdır insana velhasıl, mümkünse bir insan yoksa bir canlı, bir tabiat unsuru…

velhasıl insan tanıktır ve tanıklığına da bir tanık arar.

tam olarak öyle. “

kaynak için buyrun.
devamını gör...
insanı düşünmeye ve kendi iç dünyasına yönelmeye iten, yılların birikimi ile damıtıldığı anlaşılan bir söz. insan gerçekten de bir tanık aramaya programlanarak doğar ve büyür. anne bebek ilişkisi ötekini görme, ötekinde kendini görme, ötekinde kendini sevmedir. onaylandıkça özsevi gelişir ve insan kendisini değerli bulur. buna benlik saygısı denir. insanın bütün bir yaşantısı başlı başına tanık arama, tanık gösterme meselesidir. sosyal medya paylaşımları, beğenmeler, takipler hep birbirimizin tanıklığından ibaret değil mi?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"prof dr erol göka'nın insan her kararında bir tanık arar sözü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim