orijinal adı: fünf jahre türkei
yazar: liman von sanders
yayım yılı: 1919
alman askeri komisyon başkanlığına atanarak türkiye'ye gelen von sanders'in osmanlı'nın son yıllarında geçirdiği 5 yılı ve birinci dünya savaşı gözlemlerini anlattığı hatırat.
yazar: liman von sanders
yayım yılı: 1919
alman askeri komisyon başkanlığına atanarak türkiye'ye gelen von sanders'in osmanlı'nın son yıllarında geçirdiği 5 yılı ve birinci dünya savaşı gözlemlerini anlattığı hatırat.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "johannes" tarafından 11.09.2023 00:27 tarihinde açılmıştır.
1.
orijinal adı "fünf jahre türkei"'dir. kitap liman von sanders'in kendisi tarafından kaleme alınmıştır. alman paşa, 1914-1918 yıllarında orduda geçirdiği zamanları anlatmaktadır. kitabı, türkiye'den almanya'ya dönüş yolunda malta'da esir bulunduğu kısa zaman süresi içinde yazmıştır.
tarih okuyucuları bilirler ki hatırat olarak yazılan belgelere her zaman ihtiyatla yaklaşmak gerekir. bu sebeple kitabı okurken doğruluk -yanlışlık tahlili yapmak yerine bir alman paşasının gözünden ordumuzun durumunu ve savaşın gidişatını gözlemenin daha makul bir seçenek olduğunu söyleyebilirim. bu sebeple birçok satırda kendini hissettiren almanlık tarafgirliğinin keyfiyetine mecburen tahammül etmek gerekiyor.
liman paşa'nın, bilindiği üzere, ordumuza geliş sebebi, 1914 senesinde almanya ile yapılan anlaşma neticesinde olmuştur. trablusgarp ve balkan savaşları sonrası orduda yapılması düşünülen eğitim faaliyetlerine katılmak üzere liman paşa da ülkemize gelmiştir. bu ilk senenin ardından başlayan dünya savaşı neticesinde yapılan yeni bir anlaşmayla bu alman subayların orduda aktif olarak görev alması mevzu bahis olmuştur. bu netice ile liman paşa, önce istanbulda 1. kolordunun başında, sonrasında ise çanakkale muharebesinde 5. ordunun başında görev almış, son olarak da yıldırım orduları komutanlığını falkenhayn'dan devralarak bu görevi mustafa kemal paşa'ya bırakıp görevini tamamlamıştır.
kitapta liman von sanders'in harbiye nazırı enver paşa'ya olan yaklaşımı ilginçtir. onun aldığı kararları beğenmediğini dile getirmekten çekinmemektedir. enver paşa'nın ise kitabı okuduktan sonraki yorumu şu şekilde olmuştur:
"ben liman'ın hatırasını okuyorum. ne tuhaf adam. harpte ne iyi yapmış ise faili o, ne manasız ve kötü ise başkaları; tabii başta ben. sonra da hep alman zabitleri yapıyor, türk zabitleriden nadiren bahis var. ah! ne ise neferlere lütfedip "iyi zabitler -yani almanlar- idaresinde olurlarsa iyi iş görürler" diyor. (...)"
liman paşa ise enver'in kendisi hariç alman harbiye vekaletiyle arasının iyi olduğunu vurgulamaktadır. hatta almanya'dan anadoluya gönderilen yardım kolilerine adres olarak "enverland" yani enver'in ülkesi yazıldığını söylemektedir. diğer taraftan herkesin malumu olan sarıkamış bozgununu liman paşa da eleştirmekten geri durmamıştır.
diğer yandan liman von sanders'in mustafa kemal paşa hakkındaki ifadeleri gayet olumludur. onun bahsinin geçtiği kısa bölümde mustafa kemal'i ; trablusgarp'ta başarıyla mücadele ederek kendini göstermiş, cesur, çalışkan ve liyakatli bir osmanlı subayı olarak tanıtmaktadır.
kitabın sonunda askeri tarih encümeni tarafından kaleme alınan bir bölüm bulunmaktadır. burada, liman paşa'nın yazdığı gerçeği yansıtmadığı düşünülen bölümler düzeltilerek ve tenkit edilerek aktarılmıştır.
tarih okuyucuları bilirler ki hatırat olarak yazılan belgelere her zaman ihtiyatla yaklaşmak gerekir. bu sebeple kitabı okurken doğruluk -yanlışlık tahlili yapmak yerine bir alman paşasının gözünden ordumuzun durumunu ve savaşın gidişatını gözlemenin daha makul bir seçenek olduğunu söyleyebilirim. bu sebeple birçok satırda kendini hissettiren almanlık tarafgirliğinin keyfiyetine mecburen tahammül etmek gerekiyor.
liman paşa'nın, bilindiği üzere, ordumuza geliş sebebi, 1914 senesinde almanya ile yapılan anlaşma neticesinde olmuştur. trablusgarp ve balkan savaşları sonrası orduda yapılması düşünülen eğitim faaliyetlerine katılmak üzere liman paşa da ülkemize gelmiştir. bu ilk senenin ardından başlayan dünya savaşı neticesinde yapılan yeni bir anlaşmayla bu alman subayların orduda aktif olarak görev alması mevzu bahis olmuştur. bu netice ile liman paşa, önce istanbulda 1. kolordunun başında, sonrasında ise çanakkale muharebesinde 5. ordunun başında görev almış, son olarak da yıldırım orduları komutanlığını falkenhayn'dan devralarak bu görevi mustafa kemal paşa'ya bırakıp görevini tamamlamıştır.
kitapta liman von sanders'in harbiye nazırı enver paşa'ya olan yaklaşımı ilginçtir. onun aldığı kararları beğenmediğini dile getirmekten çekinmemektedir. enver paşa'nın ise kitabı okuduktan sonraki yorumu şu şekilde olmuştur:
"ben liman'ın hatırasını okuyorum. ne tuhaf adam. harpte ne iyi yapmış ise faili o, ne manasız ve kötü ise başkaları; tabii başta ben. sonra da hep alman zabitleri yapıyor, türk zabitleriden nadiren bahis var. ah! ne ise neferlere lütfedip "iyi zabitler -yani almanlar- idaresinde olurlarsa iyi iş görürler" diyor. (...)"
liman paşa ise enver'in kendisi hariç alman harbiye vekaletiyle arasının iyi olduğunu vurgulamaktadır. hatta almanya'dan anadoluya gönderilen yardım kolilerine adres olarak "enverland" yani enver'in ülkesi yazıldığını söylemektedir. diğer taraftan herkesin malumu olan sarıkamış bozgununu liman paşa da eleştirmekten geri durmamıştır.
diğer yandan liman von sanders'in mustafa kemal paşa hakkındaki ifadeleri gayet olumludur. onun bahsinin geçtiği kısa bölümde mustafa kemal'i ; trablusgarp'ta başarıyla mücadele ederek kendini göstermiş, cesur, çalışkan ve liyakatli bir osmanlı subayı olarak tanıtmaktadır.
kitabın sonunda askeri tarih encümeni tarafından kaleme alınan bir bölüm bulunmaktadır. burada, liman paşa'nın yazdığı gerçeği yansıtmadığı düşünülen bölümler düzeltilerek ve tenkit edilerek aktarılmıştır.
devamını gör...