uzay zaman bükülmesi

teoriye göre güneş gibi büyük cisimler uzay-zamanı bir çarşaf gibi düşünürsek içe doğru çökertir ve kendi ağırlığı kadar büker diyor einstein amcamız. lakin benim kafama yatmayan (cahilliğime verin) bir durum var. uzay-zamanı bir çarşaf gibi düşünmek olanaksız değil mi? çünkü çarşafın altı üstü vardır ama uzayın yoktur. altı üstü birdir. yani çarşaf gibi düşünemeyiz. bu durumu açıklayacak yiğitleri başlığa beklerim.

kütlenin neden olduğu fiziksel sonuç.

uzay 3 + 1 olmak üzere 4 boyutlu olduğundan zaten çarşaf örneği doğru değil. o sadece kafada bir fikir oluşması için bir yaklaşım. gerçekte olan geometri şuna daha çok benzer:

?

zannedersem kütle çekiminden değil , kütle hacminin karanlık madde üzerinde yaptığı etkiden kaynaklı bir bükülmedir. bazı bilimadamlarınca , son araştırmalarda bu söylediğime benzer cümle kurup , bildiğimiz tüm fizik yasaları yıkıldı denmişti.

uzay zaman bükülmesinde kilit konu hızdır. bir madde yeteri kadar hıza sahipse zamanı şekilden şekile sokabilir.

kara delik , yıldızların veya gezegenlerin vb. cisimlerin kütlelerinden dolayı olan çöküntüler diyebiliriz.

çöküntüden dolayı yanından geçen herhangi birşeyi kendi çöküntüsüne yuvarlayarak bir nevi dansa davet eder.
yani bir nevi çarşaf örneği doğrudur .
3 boyutlu dünyada yaşadığımız için 2 boyutta tasvir etmek doğrudur.

hatta aşağıya çok güzel anlatan bir video bırakıyorum.

uzay delikanlı olsa her yerde aynı zamanı kullanırdı.

biri anlatabilir mi? ne demek bükülme, bir türlü anlayamadım

(bkz: dik dur bükülme bu millet seninle)

yer cekimini bulan newton'a

"öyle bir şey yok uzay zaman büküluyor"
diye karşılık veren sevgili einstein'a saygıyla.

uzay zaman bükülmesi uzaydaki ağırlığın çevresindekileri çekmesi durumudur. uzay boşluk olarak tanımlansa da aslında onunda bir yüzeyi vardır. bu yüzeye gezegenler oturduğunda (tıpkı gerilen çarşafa bir cam küre koyduğumuzda çevresinde ki bilyeleri oluşturduğu ağırlık merkezine çekmesi gibi) çevresi merkeze çekilir. insanların dünya üzerinde uzaya savrulmamasıda bununla açıklanır. yani yer bizi çekmiyor. dünya ağırlığıyla uzay ve zamanı büküyor.

peki kardeşim sen bu gün uçaklarını yer çekimi teorisine göre uçuruyorsun bunu da açıklayın ateistler??

evet çünkü bu teori yer yüzünde belirli noktalara kadar geçerli ve hesaplama işlemlerinde bugün hala kullanılıyor. çünkü belirli bir hata payını kabul ediyor.

bknz: celal şengör.

aman belimiz bükülmesinde tek derdim o.

böyle bir şey büyük ihtimal;

ışığın büyük kütleli cisme yaklaştığında cismin yer çekimine sayesinde kütle uzay-zamanı lokal olarak büker ve bu yerel bükülmeyi de geometriyle gösteririz. einstein ise kütlenin lokal uzayı nasıl bükeceğini göstermek için evrensel topoloji kurallarını kullanmıştır.bir nesnenin kütlesi ne kadar büyükse uzay zamanda yaratığı bükülme o kadar büyük olur ve bu bükülme kütleçekim olarak hissedilir.


karadeliklerin bundaki payı :
karadelikler, uzay-zamanı bükerek tıpkı bir göçük oluştururlar.bunun nedeni ise kütlelerinin çok büyük olmasıdır. iki karadelik birleşerek daha büyük bir kara delik oluşturduklarında, uzay-zamanda yarattıkları bükülme artıyor ve göçük büyümeye ve büyüdükçe sallanmaya başlıyor. işte bu sallanmanın adına da kütleçekim dalgası deniliyor.

hikayedir. uzayı zamandan bağımsız düşünmenin doğru olmadığı varsayılarak uzay zaman denen bir kavram icat ediliyor ve einstein ın düşüncesine iman edilerek bu kavramın yani uzayın bükülebildiğini ve kütle çekim kuvvetinin varoluş sebebinin bu bükülme olduğu iddia ediliyor.

tamamen boşluktan oluşan uzayın karanlık madde denen hayali bir madde ile dolu olduğunu ve bu bükülmenin gerçekleştiği mekanın karanlık maddeden oluştuğu varsayılıyor.

hepsi hikaye. biliyorum sıradan bir ekşi yazarının yıllarını fiziğe adamış binlerce akademisyen ve bilim adamlarıyla aynı düşüncede olmadığı için kızacak belki ne cahil herif lan bu diyeceksin içinden ama okumaya devam et rica ederim.

karanlık madde gerçekten var diyelim. gezegenler neden bu karanlık maddenin içine gömülüyor? yer çekiminin varoluş sebebi olan bu bükülme olayı yer çekimi olmadan nasıl gerçekleşebiliyor. semantik bir problem var burada. uzay bükülüyor diyelim, peki ama neden bükülüyor yer çekimi yok ki, yer çekiminin varlık sebebi zaten bu bükülme olayı.

dünya dahil, tüm gezegenleri incelerseniz eğer maddenin özkütlesi en ağır olandan, en hafif olana doğru gökyüzüne doğru yükseldiğini görürsünüz. en hafif olanları maddenin gaz hali olduğu için atmosfer gazlardan oluşur, en ağır elementler ise dibe çökmüştür. yani dünyanın merkezinde keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce element varolabilir, o periyodik cetvel bu zamana kadar keşfedilenlerden oluşturulmuş bir cetveldir.

peki öz kütlesi ağır olan elementler neden dibe çöküyor? bunun sebebinin ise yerçekimi olduğu söyleniyor.

eğer yer çekimi uzayın bükülmesi ile oluşuyorsa, gezegenlerin uzayı bükmedine sebep olan şey nedir nedir? yer cekimi olamaz. çünkü zaten yer çekimi söz konusu bükülmenin bir sonucu. bir çesit paradoks bu.

neyse, einsteina ve isaac newton a selam eder senin de gözlerinden öperim.

nolan'ın favori bilimsel bilgisi