iyi veya kötü uzaktan bakınca dudakların ucuna hüzünlü bir gülümseme oturtan çocukluk hatıralarıdır. bir hatıra geçelim o zaman:

cuma günü 23 nisan kutlamalarına gittik. bizim kız kutlayacak tabi. ördek dansı mı ne, bir aydır provalarını yapıyordu. kutlama bir pazar yerini andırıyordu. kimin ne yaptığı belli değil. kim kimi izliyor belli değil. kızım bir ay boyunca prova yapmış, izleyin dingiller. oysa bayram öylesi bir şeymiş. herkes baştan ne izleyeceğine karar vermiş gibi. bayram alanına gelince de herkes kendi tezgahına yanaşıyor.

orada kendi 23 nisan’larımı düşündüm. ne kadar geçmiş yahu. yani arada sıfırdan bir cumhuriyet daha kurulur ve bir bayram daha hediye edilebilir. merkeze bir buçuk kilometre uzaktayız. bayram provaları bir ay öncesinden başlar. başlarda 3-4 gün arayla yapılan provalar sonlara doğru gün aşırıya çıkardı.

prova dediğin de ne? kosova muharebesi için intikale çıkmıyoruz. altı üstü sağımızda solumuzda bulunan arkadaşların ellerini sıkıca tutuyoruz sıra bozulmasın diye. provasıyla, gelişi gidişiyle, o kadar yolu tepmesiyle bayramın hepsi bu kadar.

ama dur hele. biz en arkadan gelenler için bu kadar. oysa arka sıralardan önlere doğru yaklaşınca bayramın şekli şeması, havası dalga dalga değişiyor. bu bayram önlerde gidenlere hediye edilmiş. biz arkalarda, arkadaşlarımıza verilen bu hediyeyi imrenerek seyretmek için ilerliyoruz gibi. ve el ele ve sırayı bozmadan.

ön tarafta trampetler çalıyor, hemen arkada süslü, cicili bicili kızlar, jilet gibi önlükler giyen veletler ayak uydurarak bayrama gidiyorlar. biz arkadan, sifonu çekilen klozet gibi gürüldeyerek akıyoruz. ve azami derecede sırayı bozmamaya çalışıyoruz.

nereye? hediyemizi almaya, açmaya, görmeye. ama bir sorun var. dünya tarihi belki de bu şekilde dizilmiş, bu şekilde önümüze konulmuştur. henüz okulun bahçesindeyken öğretmenler önce tipimize sonra da üst başımıza bakıyorlar. artık nasıl bir tipimiz varsa, ne kadar temizsek ve ne kadar güven veriyorsak bizi izleyenlere yerimiz de ona göre belirleniyor.

ve aslında yerimiz baştan belli. gecekondu mahallesi, en arkada, dökülen taraflar. suyu elektriği olmayan, çamurlu yüzler. öğretmenlerin durduğu yerden belli zaten anasını satayım. öğretmenler ön taraflarda toplaşırlar. arkalara da birini verirler bizi sürmesi için. hani biz olmasak da olur, hatta daha iyi olur. arkadan kopsak ve başka bir yola girsek haberleri olmaz. belki de okulun yükü biraz hafifler ve bu bayram denen hediyeyi bizimle paylaşmak zorunda kalmazlar.

provalarda, toplandığımız alanda ön taraflarda bir şeyler yapılır, biz arkada gölgeye çekilmiş koyun sürüleri gibi bekleşir, üzerimize konan sinekleri izlerdik. sonunda geldiğimiz gibi de dönerdik. bayram gününde de aynı şey olurdu. aslında bayram bizim bayram değil, diğer arkadaşların bayramıydı ve onlar bu bayramı daha coşkulu bir şekilde kutlasınlar diye biz aksesuar olarak kullanılırdık.

hilafetten cumhuriyete geçişin bir tablosu gibiydik. arka taraflar, bizim bulunduğumuz mekan hilafet, ön taraflar da cumhuriyetti. uzun sosyolojik ve siyasi tahlillere girmeden göz ayarı bakınca anlaşılırdı zaten.

yine de gidiş gelişlerde sıra bozulmasın diye arkadaşlarımızın ellerini sıkı sıkıya tutardık. yıllarca bu şekilde gidip geldik. ne hediye veren oldu bize ne de bir şey anladık. şiirleri hep başka çocuklar okudu. oyunları hep başka çocuklar oynadı. folklorik gösterileri hep başkaları yaptı. biz en arkada sıramızı bozmamakla uğraştık. kaymakam, garnizon komutanı vesair adamlar çocukların bayramını kutlarken bilirdik o çocukların biz olmadığını; bunun için dinlemek zorunda değildik konuşmaları.

o gün bu gün hep arkada kaldık. yüzümüze gözümüze bakılarak yer biçildi bize. bayram onların bayramı ama sırayı düzgün tutup bozmamayı hep bizden istediler. geriye ne kaldı; sıkıca tuttuğumuz o ellerin sıcaklığı. eski bayramlardan hatırımızda kalan işte bu sıcaklıktır sadece.

aha bu yaşa geldik ama ne yazık ki bayram olarak bize kurban ve ramazan bayramlarından başkası düşmedi. zaman zaman o çocukları görüyoruz, haberlerini alıyoruz. hâlâ en öndeler ve hâlâ dini bayramlar dışında tonla bayramları oluyor..
devamını gör...
2019 senesinde çanakkaleye abimin yanına gitmiştim. 22 nisan gecesi oradaydım. ertesi gün kilitbahir’e tabyaları ziyarete giderken eski kordonda bir sürü insan 23 nisanı kutluyordu. çok hüzünlü ama çok coşkulu bir andı. sonrasında tabyaları ziyaret edip tarihten, şehitlerden konuştuk. bize bu güzel vatanı bıraktığınız için teşekkür ederiz, bizim için savaştığınız için teşekkür ederiz. yadigarınıza sahip çıkmaya çalışıyoruz.
devamını gör...
23 nisan benim için bando takımıdır.
5 para ver 5 para ver, 5 para yoksa 10 para ver ritmi ile saatlerce bando çalardık. *
devamını gör...
ılkokul 3. sınıftayken geçit töreninde subay elbiseli çocuğun yanında gelin kıyafetiyle arz-ı endam etmiştim. bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
hep stadyumlarda güneşin altında saatlerce beklediğimi hatırlarım.
devamını gör...
mum üflemek. hem de her seferinde.
devamını gör...
nihayet okulun bando takımına girebildiğim altıncı sınıftır. doksanlar nesli bilir ki bando takımında olmak demek ultimate hava demektir. sonraki yıllarda bando takımındaki durdurulamaz yükselişim ve baş bando oluşum sffafafs en havalısı majördü tabii ama o da kolay kolay değişmezdi, aynı kişi mezun olana kadar sabit kalırdı. okulun en güzel ve en uzun boylu kızı olurdu hep.
devamını gör...
her 23 nisan yağmur yağması. etkinliklerde sırılsıklam olmak. ben büyüdükten sonra hep güneş açmaya başladı fakat şimdiki çocuklarda dışarı çıkamıyor.
devamını gör...
ilkokulda mahalle muhtarının koltuğuna oturmuştum, en yüksek ulaşabileceğimiz mertebe bu yani napaak.
shakira'nın waka waka şarkısında danslar, korodo söylenen şarkılar, daağ başını duman almışşş gibi.
okuldan belediyeye kadar yapılan yürüyüşler. çok havalıydık be!!
devamını gör...
ilkokul 4'cü sınıftayken türkiye haritasını çizmiştim o kadar güzel çizmiştimki öğretmen saklamamı 23 nisan'da panoya asacağını söylemişti.
misafirliğe gelen bir amca telefon numarası yazacak kağıt sorunca resim defterini uzattım, hıyar haritanın olduğu yaprağı komple koparıp arkasına numarayı yazıp cebine koydu.
30 sene geçti halen hatırladıkça küfrederim, bak şimdi yine küfrettim. çünkü! çok iyi resim çizmeme rağmen birdaha o ilki gibi çizemememiştim.
devamını gör...
okulun daimi bayraktarı olduğumu. bayrak tutmaktan kas yaptığımı hatırlatır* *
devamını gör...
ana sınıfında dans gösterisinde partnerim olan çoğunun kolunu havaya kaldırması ve elini yere bakar şekilde tutması gerekiyordu benim de işaret parmağımla avcununa dokunup dönmem gerekiyordu, bu bey arkadaşımın boyu benden kısa olduğu için o kısmı yapamamıştık gösteri sonrası okulda 3 tur kovalamıştım kendisini.
ikinci dansımız da şu şarkıyla gerçekleşmişti buradan, her 23 nisan bir kere dinlerim bu şarkıyı...
ne kadar güzel yıllardı, ne ara büyüdük böyle.
devamını gör...
gerçek bir bayram heycanı vardı bizim çocukluğumuzda dört gözle beklerdik. giydiğimiz kostumlerin içinde çok özel hissederdik, geleceğin güçlü yetişkinleriydik neticede. ama hava hep yağmurlu olurdu malesef.
devamını gör...
resim çizmiştim. birinci olmuştum ilçede. sınıfın zeminindeki karoları perspektifli çizdim diye o da temelde. boya seti vermişlerdi ödül. insan bi tablet falan verir amk. yoktu o zaman demeyin, 5 bin yıl önce bile vardı.
devamını gör...
kürsüde şiir okurken ezberlediğim şiirin son kıtasını unutmam, 1. sınıftan beri ezberim kötüydü. mal gibi gidip tıp okuyup belaya düştüm.
devamını gör...
beşinci sınıfta iken ziyarete gittiğimiz valinin koltuğuna oturmuştum, resmim bile vardı da bulamıyorum.
devamını gör...
gösteri için kıyafet seçimini biz öğrencilere bırakmışlardı. birbirinden nefret eden 3 kız düğüne gider gibi abiye elbise giymiştik, bizim dışımızda herkes kot - tişört giymişti. ben şikayetçi değildim ama kızlardan biri sırf küstahlığından tüm tören boyunca ağlamıştı. öğretmen beni örnek gösterip "bak o da abiye giymiş" diyince "bu daha da kötü ya" dedi. sonrasında ise uğruna ağladığı kıyafeti yırtıldı.
devamını gör...
çuval yarışmasına katılmıştım.
ama çuvalımı görün. son dakika içi odunlardan boşaltılmış bir çuval.
zıpladıkça tozduğunu hatırlıyorum.
devamını gör...
ilkokulda yaptığımız gösteridir.
devamını gör...
gösterilerde manitam ile dans etmiştim. evet.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların 23 nisan hatıraları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim